18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖRT CUMHUBİTET o • • a •••. 30 Eylul 1M1 Emeklilerin % 15 zamîan 'NANMA ümum Emekliler Federasyonu bankaya yatırmiitır?. AMİRAL AFIF BUYVK7UGRUL R£SİMLeW:MUNlfiFBHfM adtna yazılıyor: CEVABİMIZ: 1962 yılının miMet için bir fedaÇatalca, Istanbulun bir ilçesidır. Kaptan Paıa, Giride kârlık v« tahammül devri olduğu Istanbul ise milyonerler yatagıdır. doğru gelirken boş nu ilân eden hükümet, milyarlık Bir iki zenginımizin bir gecelik eğSüratli iütçesi içinde ilk yapılacak "tasar lencelerini feda etmek suretiyle durmamıştı. ruf fedakârhğmı Emekli, Dul ve yapacakları tabii onlara göre bir hareketle Egedekı Yetimierden bekledi. Boynumuzu küçücuk bir bağış Çaküköyü o Veaedik adalarından büküp bekledik. Bu arada" 21 Agu* kulunu ihya eder. Okul yapmak, on üç tanesini vurbunlan Türk tos 1962 tarihli bir gazeterfe işçi cfmı yaprr.aktan sevapttr. Çünkü, muş; lerin emekli maaşlarına zam ya ibadet her yerde edilebiiır. ama e devletine mal etmiş pı!acağı havadisini okuyunca, hiç ğ:tim ve öğretim, yalnız okulda ve bol miktarda verclabilir. gi altnıştı. Bu hareket değilse 1363 malî yılı içinde bizlerde Salih Keisin lerin de unutulmıvacdğı ve hak Bu şehrin Belediyesi Kaptan Paşaya çok krmız olan <"<, 15 lerin verilecef Bu konu ile ilgili olarak bu sü ümidine kapıldık. Bu ümidimizin tunlarda yaymlanan bir şikâyet büyük yardımlan doboça çıkmam^mı temenni ederiz mektubu üzerine, îstanbul Beledi kundu. Barbaros, birbirinden çok uzak me Basın ve Turizm Müdürlüğün safelerde bulunan bu Samsundan İstanbula yesi,aşafıdaki yazı alınmıştır: den adalan, yclken devrt« Park ve bahçelerin çiğnenme nin kısır imkânlanna deniz yolculuğu mesi ve kirletilmemesi hususu, Za rağmen, çabuk almak Samsun'dan Osman Alkan yası. bıta Teşkilâtınca tâkip edilmekteyor: dir. Son olarak 9. agustos 1962 ta için filosunu ikiye bol Önemli bir yolcu ve yük kon rihinde mâni olunması için bir tâ müjtü. Kendisi bir kısım adalar üzerine tenjanır.a sahip olan şehrimiz li mim yapılmiştır.» tiderken; Salih Reis manmdaki durum çok fecidir. Vapurlann limanımıza geleceği gün Sıracevizler sokağmdaki de difer adalan almıs tı. lerin akşammdan sabaha kadar hurda kamyon yolcular bilet alabilmes ıçin acer,Golas adasına geldlSfcliden blr •karunuz »anvor: tenin kapısı önünde »ıraya girip 81513 sayıh harap, hurda bir | i zaman Galata Ketbeklaooektedirler. Acente: «Heie hüdasının komuta etbir vapur gelsin. yer varsa bilet kamyon bir yıldan beri tahrbi ta tiği 90 gemi de Barba veririz» demekle yetfnir, düny» rafından Şislide Sıracevj*l»r soka ıxs donanmasma kamedeniyetinin bugünkü haJine ba gında terkedllmis '•mhınuyor. Yo tıldı. Artık Andrea bulunan bir kıp halimize aeımaraak elden gel lun tam ortasında harap kamyon, mahjllemiz çoeuk Doria"yı bulup hesapmiyor. NormaJ bir hay«t yaçadıgılasmak zamanı gelmis mız halde Ssmsundan vapurla îe lannm bir eğlence vasıtası oldu ti. Fakat îbrahim Bey, £u ksctar serserilerin, yersiz yurttanbula gldis, gerçekten de bir suz takımının ikametgâhıdır. Tra Venedik asılh Sadnftfadadır. fik Madürîüjüne bas vurduk, bu zam ile mücadale etTurfut Roi», Barbarosu dnrmadan haberdar edinee.. dse Belediye bakar dedt, Beledi mek imkânını bulama Çakılköy, tstanbul yey# bajvurduk aldıns etmedi. dığı İçin, zayıf bir küI lar birbirine doğru yaklajmak üzenginlerinden yardım Sokagımız da arabalar me rekçi kitlesiyle denize çıkmıstı. atıidı; adanin mühim kaleleriıu di. îbrahim yıktı ve kürekçileri topladı. Hem Korfu adasının; heon de zere Mesina ve Giritten hareket zarhğına döndü. Derdimizi kime Barbaros bu hali, daha bekliyor!. Bey filosunun kendisine yaklas Barbarosa gelen mühim haber Prevezenin mühim bir stratejik etmiçti. anlatacagız? ması «ırasınd» anlamıstı. Çatale» . ÇakdköyVJem Mehmet Andrea Doria menfaat Buyük Amıral bu hareketi ya mevkie sahip bulunması, Turgut Gönen y»»: Yine klâkson yasağına Şimdi Barbaros'un bir taratında parken Turgut Reis komutasında Reisi, ticaret gemisi kaptanından peşüıde Çakılköy okulmda bu yıl 230 malumatın doğru olacağı düşman; diğer tarafında da kü ki yirmi süratli kadırgayı Andrea aldığı Evvelce de oehrttıjımız gibı Andair ogrenci okuvaeaJctır. Okulurouzda, rekçisi zayıf blr filo vardı: Îbra Doria'yı aramağa göndermişti. Tur kanaatıne goturdu; yelkenlerini a drea Doria, âdeta. raentaat muka40 kedan saglam olmak üzere 85 Rank&lar Mddeslnden blr okuru him Bey filosu. Acaba bu durum gudun yapacağı bu keşif hareketi, çarak gelip Barbarosu durumdan bi'.inde başka devletler hesabına ııra vardır. 25 ura, taınatniyle pe • u TMI»»T: da gidip Andrea Doria ile muhare aynı zamanda Giritte yapılan ka haberdar etti. çalışan bir müteahhit durumunda rlsandır. Bu pnd»«D sıralar, Türkl Geçmiş yıllarda Belediyemizin be mi yapmak; yoksa İstanbula ra harekâtının emniyetini teskil eMüttefik donanma ne id:. Bundan dolayı aldıjı vazifeyenin hlç bir setoir okulunda yokkuvvetlendir diyordu. Bu suretle Barbaros dünleri ve gınştiği taahhütleri kendi tur. Yeniden 36 luraya ihtiyaç v*r aldıgı en isabetli kararlardan bi dönüp donanmayı yapıyor? rl klâkson yasağı idi. Ama ne ya mek cni llzımdı? ya deniz harbi esaslarına «emnidır. Müttefik donanmanm komutanla gemilerine mümkün oldu|u kadar ki, bu güzel kararın sık sık Her iki »eklin de fayda »e mah yet» diye bir kaide de ilâve etmiş rı da değerli idi. Bütün donanma az zarar verdirmek suretiyle, yapÇalnl okulu, 18 yıl fine* yapıl yer yer ihlâl edildifîni her gün zurlan vardı. Fakat Barbaros, Tur ti. nııstır. 15 dSnümluk okul bahçesiya Fransa Kıralı emrinde jahsl mak isterdi. Bundan dolayı senenin her yanı açıktır. Okulun darnı görüyoruz. Bu durumu, özellikle gut Reis, îbrahim Bey ve Salih Turgut Reis filosu düşmanı ya filosuyla çalışan Andrea Doria ko lerce Barbaros'un önünden kaçakar. Sobalan, dolapjan, yazı tah Bankalar caddesinde. günün her Rei» verilecek en doğru kararda kalayıp Kaptan Paşaya haber ge muta ediyor ve bunun emrinde mış ve daha Jazla ticaret gemisı talan. masalan perısandır. Kapî saarinde görmek mürakündür. Bu ittifak ettiler: tirmek için oraya buraya saldırdı. milll filolariyle Venedikli Amiral kafılelerine taarruz etmeyi kendive peneereleri de öy'*e.. Gazeteler yüzdejı, yazıhanelerimizde, dükne meslek edinmişti. Giride baskm yapalım! Karakânlarımızda âdeta çalışma huzu ya asker çıkararak adadaki kud Ortahkta Türk donanmasına tu Capello Vincenyo, Papa hükümede okvryoruz, 60 kösur okul onanlıCenevizli denizcj yine bu düşün zak kurmuş bir düşman yoktu. Sa tine mensup Amiral Marco Grima yor. Birim okul, bunl/ann dışında runu kaybettik. Çoğu zaman yoIi kürekçileri toplıyahm ve cenin tes.iri altında yaşıyor ve yani bulunuyorladı. dır. Köylü yapaeaksa, neden bu i IVın tıkamkhğı bahanesiyle başh vakit kaybetmeden düjman üzeri dece denizde yakalanan bir ticaret gemisı. müttefik donanmanm Müttefik donanmada tspanya ve pılacak muharebeden büyük mense önayafc olunmazT. 22» tayılı ka yan klâkson feryatları. yol açıl ne atılalım. Korfu adasında bulunmakta oldu Ceneve'ye mensup 130, Venedjk faat sağ'.amak istiyordu. Harb mec nun tatbik edilmiyor. 2 yıldir oku vnvv olsa bile dakikalarca sürüp Karar Türk filosunu kamçıla çunu ve muhtemelen Prevezeye Cumhuriyetine mensup 80, Papa lisinde çok cesur karar ve emırler la aynlaa paraian kao muhtar gider. îlgiîilerin dikkatine. mıştı. Donanma bir anda Giride bir baskın yapacağını haber ver hükümetine mensup 30, Napoli ve verdikten sonra kamarasına çekilSicilya küçük hükümetlerine men miş ve kendi kendisiyle konuşmasup 50 ve Malta sövalyelerine ait ga ba;lamı;tı: BAY OSCAB: 10 gemi vardı. Böylelikle müttefıt cDonanmam Türk donanmasındonanmayı 300 gemi teşkil ediyor dan hem sayıca; hem de tekne ve du. Bu donanma, Türk donanma top cesameti bakımından üstün... sından tekne olarak üç misli, top Bu donanmanm yarısı bile Türk kuvvetinden yana da on altı misli donanmasını yok etmeğe yeter... üstündu. O halde ben bu durumdan istifaKara muharebelerinde dajlar, de edip baska türlü bir muharebe dereler, batakhklar az kuvvetle, yaparım... öyle bir muharebe yadaha kudretlı blr düşmaru »fala parım ki; neticede Türk donanma u irnha olduâu gibi Venedik doınaya hüyük fayda sağlar. Bundan dolayı bir alıyin, nanması da büyük zararlar görür bir taburun düşmana ait kol ve Cenevizliler karşısmda bir kud orduları bile oya'.adığı çok ol ret olmak halinden çıkar...» Böylelikle Andrea Doria Türkmujtur. Fakat gogüs goğüse muhare lerle ilk önce Venedik ve Padonanmalarmı çarpıştırabe edilen deniz savajlannda adet palık üstünlüğü ve lilâh üstünlüğü mü cak; kendisi de mücadeleye »eyircadelenin neticesine kuvvetle te ci kalacaktı. Ancak Türk donanJANE1N MXO 276 masının Venediklileri . mağlup etsir eder. Muharebeden evvel yapılan kuv mek üzere oldugunu farkederse, vet mukayeselerindc çok defa, ıcar e zaman kojup silâhlı mücadelesı tarafın adedi üstünlüğü, donan ye katılacaktı (1). ma komutanlannı muharebe yapMuharebeye çıkış noaktac vazgeçirir veya kuvvet e26 eylül 1538 günü müttefik doşitligi «ağlıyacak tedbirler »lnai nanma, Preveıe kalesini bombarğa sevkeder. Fakat Kaptan Pa?a, dıman ederek civarda Ayamavro uzun raüddet Andrea Doria ile mü adasına çekilmişti. Kalenin arkacadele ettiği için enun hakikl ka sında da Türk donanması yatıyorrakter ve teerübesi hakkında tam du. Andrea Doria'mn hazırladığı bilgi »ahibi olmus ve emrindeki plina gore müttefik donanmadan kuvvetin az olmasına ragmen, mu ufak bir kısım Inebahtı (Lepanto) harebe yapmağa karar vermişti. kalesini bombardıman etmek sureYapılacak olan bir deniz muhare tiyle Kaptan Pajayı denize çıkbesi idi; fakat muharebenin neti mağa zorlıyacak ve böylelikle cesı T.r.k devletinin mukadderatı Türk donanması tuzağı düsürüleile çok sıkı alakalı olacaktı. cekti. Çünkü Cenevizli kaptan, Andrea Doria'mn malik oldufu Barbaroı'un. malik oldugu pe* az büyük üstünlük müttefik donan kuvvetle, denize çıkıp kendisiyle mayı da tnuharebe yapmak kara dögüseceğini pek zannetmiyordu. rına götürmüjtü. Böylelikle her iki taraf da tarihin en büyük de(1) Ivazati: Andrea Doria sahiniz muharebesini vapacaktı. Filo fe: 245. İki donanma muharebeye başlarken S £ Avcıiıkta heyecan ve morol Yazan: Niyazl Ahmet Banoğlu Artık av mevsıminin içindeyiz. Bıldıroın başladı, çnlluğmn Sultanileri bekleniyor. Keklik heveslileri. büyük sehirlerde iteler, aıak »«ferlere hazırlanıyorlar muhakkak. Çünkü, büyük şehirler civarıud» av bayvsnlarımn kökleri knrotuldu. Av mevsiminin bu heyecanlı günlerinde bu yazımı (Avcıhkta beyecan ve moral) konnsuna ayırmak istiyorum. Beden yapısını her spordan fazla geliştiren ve vücudün mukavemetini arttıraeak, daima zinde tutan av spornııda heyecan ve rooralin büyük rolü vardır. Meselâ fazla ava rastlama, avcının heyecanuıı arttırabileceği gibl, hiç ava rasUıyamama da avcının mo ralini bozabilir. Bnnun her iki K de zararlıdır, avcı, her iki i surette de kendine hâkira ol mayı bilmelidir. Heyecan ve moral boıukluğu»a birkaç misal verı ^ iste riıu. 1937 yılında Kayserı'de, do Konu fabrikasıoın üstün ittihsal bayramına iştirak etmiş tiaa. Kayseri avcıları, güveroin uçurup atıs gösterileri y»pa caklardı. Benim de av meraklısı olduğumu öğrenince baııa da atış teklifinde bulunmuşlar ve tüfeklerini uzatmıslardı. Avcıların ellerindeki bâzısı tellerle tutturulmus silâhlan görünce heyecanıma hâkim olamamış ve mütbiş bir moral bozuklufuna uğramıştım. Ya vuramazsam? Nitekim heyecan, beni o kadar sarmıstı ki, ikinci atışta çerçi çüvercin >ere düşjnüş, (akat ^acmalar da valinin o turduğu tribünün damlarını Uramışiı. Saçnıaların seyircileriıı yüzlerine gelmesi, an meselesiydi. Bu, he>ecan ve moral bozukluğu, avcıyı, her zaman teblikeli durumlara düşürebile ceğinin en canlı bir raiialidir. l'alovadaki meşhur çulluk curnata&ında, heyecanım o dereceye gelmistı ki, ba^ımuı ucunda uçan çultuklar» iiabet ettiremiyordum. Arkadaşım Hatndi Da«laro$lu: «Biraı kendinıize gelmek için birer »içara i(,clim..>. demeseydi. ve bu suretle heyecanımızı din diremese>dik, 100 küsur çullıık iie ılcmmek şöyle dursun avcıhğa tövbe edecektik. Ayı avcılığı ile meshur A racrikan Reisüeumhurlarındaıı Roosevelt: «Avcılıktaki rauvaffakıyetiııi soğukkanlılığıma borçiuvum» demistir. Rebert Churehill de şöyle der: «En bssit Kuş avı ile en aziın vahşî hayvan avı arasındaki fark. avcının eündeki lilâh olmalıdır. Moral bozuk olur.sa, her iki silâh, bir değenekten farksız olurj Moralleri sağlam, heyeean nedir bilmez avcıların muvaffakiyeti ne dereee üstün olur sa. morali bozuk avcıların pasif durumları o derece şaşırtıcı olur. Binaenaleyh gerek kua avlarında ve gerek büyük av larda avcılar heyecana kapılntadıklan mttddttfe mavaftakiyetlerfnl artırmı?, beden »porn İle ruh gpornnu birleştirmiş olarlar. Karadenizden gelen bir dostum, aveılara mlsafir oldogann ve kendisine bol bol Sülün palazı yedirdiklerinl söyledi ve İlâve ettl: «Avcılık çok hoşuraa gittl, İlk fırsatta ben de blr av tüfegf alacafım.» Arkadaşıma tavslye etmcdlm. Palaz saidnU lezzeM De avcılığa heves etme, avcılık rtıhıı ile ble bir tsmsn bafdaşamaı. Sttlfin avının blr çok bölgelerde yasak oldafanu, hele palszın hlç blr aveı tara fından avlanjlmaına5i ieabettiğini de söılerime ilâve etmek isterdim, fakat buna söy liyemedim, çünkü o laman Ka radenizll »rkadaşlarımın suçlan İle aveı topluluğunu töhmet altında bırakmış olaca&ım pibl bir hlsse kapılmıstım. Sonra düşöndüm, hatalarımızı itlraf etmeliyiı kl. Ideal aveılık rahnna jreliftirelim. Aman arkadaşlar, av sahauni çıktıfımız zaman tâbi oldnğumuz kannnn nnutmıyalım. Son blr ay içinde yaban domam avına çıkan avrılartn ka za ile arkadaşlarını «Idürdük Ierin! pazete haberl olarak okndak. Çok yank! Bir vazımızda avcılarımızın metod ta kip elmeden kendi inisyatifleri ile avcıhja alıstıklannı ve muvaffak da oldnklannı yazmıstık, fakat yaban domoıa avında, en hasit n<ule olsan riavet etmemek hiç bir ıvcı k'in affedilmez bir hata olnr Avcılar Iz kestlrmeroiş dahi olsajar, ya postacının veya kendi aralannda kararla^tıraeakları hekleme verlerfnl tâ yin ederek bfr Isaretle ava son verinceye kadar bu yerlerinden ayrılmarnaları en tablî asaldOr. Ba teHip knralnnea her avcı arkadasıaın nerede «Idatnnn blllr ve a Istlkamete a«la ateş etmez. Blr avcının arkadaşım rnrması kadar feel blr »ev tasavvnr edilmes. Blr hâtıramı nakletmek I». terim. Eski Harlelye Nâıırlarından ve meşhnr aveılanmıı dan merhnm A»ım Beyln de Istirak ettlfîl blr atı? müsabakasında Cnmhuriyet Gaaetesinin sanatkâr foto^rafçısı rah metll Nâmık, enteresan blr poı tesbll edebllmek Içln Asım beye vaklaşmış: Bertfendl, denılstl, blr ri cam var, tflfeflnlzi l«tfen ban s tevclh edlnlz, fotograf obJektiflne, bflylece blr resmlnt «I çekecefhn. Rahmetll Asım Bey slvrl «a kalını ıiTaalarken tatlı Utlı gülümsemtf ve: Benl miznr jBrflnflz, demişti, ben tBfegiml blr deston yüzüne tevelh edemem.. • model borulu gaz sobası • Elektrlk ttarteH uyeslnd*. O bir düğmeye batmakla, (ebe otom»tılc olarak yenar. • 3kademetl yakıcı, aıgarl 98i tarflyttı İle u ı m l hareretl u>§ler. Gtnlf kontrol penceretl uyestpde sobanın yanifi kolayca 9Örülür. ReklÂmcüık 4041/13403 llllllll «L'UMHLKIYKT. m Edebi letrikası: 127 1 «Kınilçenln Taiihı» R. K. Mlchell. a«inMMeT, S rOkyanusa •İT« 4T Tl K . cAra Kar«u S. Mangano (T). Btüvunj» (t) A. Parhtna. MARMARA 2J 38 60 . «Affe ŞAN « I J B 1 • «Blz dllmlyenler» B Lanca»Insan Değll mlylz?» (T) ŞE'IIU TİVATROLARI ter (TUrkçe). FATİH 22 01 71 . tTank» M. Nm, 2 . «Ümltler Kınlınca» (T) T. Şcray. »IK » 35 « «Cafer Çosaaf 21 de. TAN 48 07 40 1 «Mlh euk Hırsızı» (T) S. Kaner. KADIKftY 3« O 82 g racenin Gözdesl» (1), X ıSektz Kaciın» Saat 21 de YENt 22 »8 9Î . 1 . «Ok«Siyah Gözlen» (t). (Cumrrtesi, Pazar matlne yanuss Karfiı S. MangaÜVAL 44 93 06 . «Çap15.?O da). no, 2 tKıraliçenln Talihl» km Kız» (Tüıkçe) B. EarR. Schneider (TtJrtçe). ÖZEL TİYATROLAR dot» . «Mukaddes I»tıımp» \L£'VGO (Küçük Opera KADIKÖY (Türkçe) L. Palmer. 21 57 22) . «Ha'at Tat!ıYAVUZ 49 36 78 . «Sahır OPERA 3« 08 21 . «Cac'ır, saat 21.15. ıCumarteTa.=ı» (T) M. Nur «Ga fer Çoeuk Hır»ın» (T) S. ?i. Pazar ve Çarşamba ma ripler Sokagn (T). M. Kaner. ' a ; Ifi 15 teı Ozerdem. SUNAR S« 03 St 1 \Z\K 22 62 46 . tUy*n fPomalı Dllber» G. Lollo•îüleyman» saat 21.15. (Cu YFVt AR 44 28 51 1 . brtgida, 2 . «Belânı Bula«Masist Flra^^urlar Saramartesi, Pazar, Çarşamba yında» (Ttlrkçe) K. Mor caksm» E. Const»ntlne "i^tırıp 16 15 te). (Türkçe). ris. tSTAN3CL 44 22 36 . YENt ATLAS 48 65 63 . «Canbazoglu,> laat 21 de •ÜBEYYA 38 08 82 . 1 «Dayak Gennetten Çıkma<Cumarte<;ı. Pazar ve Çar«Kırallçenln Tallhl» R. dır». «Fındık Knrdu» (Y) .şsırr.ba matlne 15 te). Schneider, 2 «Genç Kı. A. Vuyuklakl. KÜÇCK 8AHNE 49 36 52 zın Çtleel» (Türlcçe). cTOttn Yr>lu» matine 18 ve YENt MELEK 44 42 89 YURT 3» »7 88 . 1 . «Kaygusuzlan> (I) L. Casuare 2!.I5 te. «Bülbül Yuvuıı G. Arsoy ron. OKA1,O6LU 49 49 35 «Karrınljşın Içlnden» saYANt TAKSİM 44 31 91 (T), 2 «KOçük Hanımefendlnln ŞoiörtJ» (T) B. at 21.15 te. Cumart<==il Pa«Kader Yollanmızı AyınDoruk. znr matine 15 te. yor» (T) M. Nur. YILDIZ 47 «3 42 . 1 «Kırallçenln Talihl» H. Kıssltmalar: (T) TÜTİ» füSchnelder, 2 . «Ben Klml, (F) Franuzca, (1) In. mlm» O. de Havilland ZAFBR 44 93 M «Er gilizce, (ît) lt«Iyanca, (A) Almanc'ı, 'Y> Yunan. kekllk öldü mü Atıf B«yı> UIYOGLÜ (Tl O. Gün=lrav . «Kınk ATLAS 44 08 35 . «Kızıra Plftk» (T) Z. Müren. tçin (F) E. Cnnstantine. tNTl 48 45 93 . «Çocuk tSTANBDL Hır?ızı Cafer» (T) S. Ka. ALEMDAR 22 36 83 1 ner. «Karde* Kanı» (Hlnt), AKKEOLO.Jİ (Gülhane KON\K 43 26 06 «Yüz 2 «Yedl Şimşek» (T). 22 40 93 . 22 1« 82) . PaCehrell Sahtekâr» (1) V. AYSU 21 19 17 . 1 . «In. zarteFi dışında her fün »aGarsmann. Ityen Dajlar» (T) M. Nur, at »30 12 ile 13 17. 2 «Biz Insan Dpğil mlLÂLE 44 35 95 «Esrarlı İStYAN (RumPühfsan vız'u m A. T. Tokçe. TTf (t) J. Derrk. RSH9 86) Hergün past IPi: BVt,VAR 21 33 7a . *Çn. Lt'KS 44 03 80 . «Çocuk l!e 1417. (Her ayın 20 »incuk Hırjızı Caltr» (T) Hırsızı Cefer» (T> S. Kaner de kapalıdır). S. Kaner. SARAY 44 16 56 . «CeÇEMBERLİTAf 22 25 13 ATATOHK (ŞişU 48 63 19) hennem Ateşl Kulübü» (I) Her *ün ıaat 1012 ile 14U7. İB*T «yın 15 inde AYASOFTA (SulVanahmet 23 17 50) Paxarte»J dıaında her gün S. ».3017. ISKİ ŞARK EİERLERt Pazartesl dışmda her gün S. 9.3013 ile 1417. MOZAYİK (Sultanahmet 2S 09 89) Çarşamba dışmds her gün 9.3017. TOPKAPI (Sarayburnu Î2 45 34) Sal difind» her gtln saat 1017. TÜRK VE JSLAM E9ER. LERl (SOleymanlye 22 18 88) Pergembe dıSinda h T gün S 1CI7. KONSKKVATUVAR KONİERt: Pazar sa«t 11 de Şan dnemasınd» 7 Ekim: Şehlr Orke>îtra»ı Şel Cemal Re»lt Rey SolUt Aîl Avıoğlu (c matya. EMtNÖNÜ: £mlnonO, Istlkamet, Altın, Tuna. Lâlell Teray. EYOP: Petek. Halk, Sagınalcılar, FENER BALAT: Balat Merkez. BEYOĞLU: Gal». taaaray. TAKSlM: Emel. Lotman. GALATA: Merkra. KASIMPAŞA HASKÖY: Tozkoparan. Bay. raktar. Sağlık. BEŞİKTAŞ Beflkta*. ÜRTAKÖY BEBEK: Ort»köy Merkez, Gıyasettin (Arnavutköy) LEVENT: EtUer. KADI. KÖY R. M. S«rgın, Nuripek, Erenköy Aflyet, Tanyer. SARIYER YENÎKÖY: AUettln Tarabya Sağlık. BAKIRKÖY YEŞlLKÖY: Yenl. Yeçllköy Merkez. ADALAR: Halk (B. Ada), Halk (H. Ada). ZEYTtN'BURVU: Yer.l Yazan: PEKlDt CELAL kanştırdı. Küçuk Ukmelertu durmasını bekledim. Sonra terllklerimi çıkarıp annem duymasın, uyanık oldugumu anlamasın diye urul uıul dolaşmaya baslıdım odanın içinde. Isığı yaktım, «oyundum. örtülerin araıına kaydım ya vaşça. Hüsnü beyin verdiği kltaplar dağılıp tısıyo* maıamm özerinden. Bir tanesini çekeyim dedim, hepsi blrbiri üzerine yıjhlıp yere yuvarlandı. Kolumda kitap tutacak güç kalmamif. Basım ağır. yorgun yastığa gömülüyor. Işığı ıöndflrüp gözlerimi kapıycrum. Yorgunum çabuk uyurum diye se viniyorum. Boşuna! Göz kapakla nmın altında bir başka fırtına sürüp gidiyor. Kabaran dalgalar, yağmur, tüzgâr birbirine kansıyor. Nermin hanımı, sularla dolan ağzını, korkulu güzel yejil gözlerini görüyorum. Sırtım ürporiyor, yüreğim çarpıntıh, hatırlıyorum: Buna benzer blr geceydi. Simtekler küçük salonun içinde çakı yordu. Nadla ainemadaydı, yalnız dım evde. Araları ne zaman bozulsa î*gor İki sinema bileti ahr, Nadia'yı sinemaya dâvet ederdi. Hay ıtında en sevdiği çeyin sinema olduğunu »öylerdi Nadia. Ihtiyar sevgiiisi de bunu iyi bilirdi galiba. Yapyalnız odanın ofrtasında görüyorum kendimi korku birdenblre düşmüştü içime. Gozyüzü açılıp kaparıyorrfu keskhı ışıklrirla. Yuvarlana yuvarlana üzorime ıni yordu fırtına. BirdonbİTe neden o kadar £eç kaldıgını »ordıım ken di kendime. Yüreğime kötülüK ge lip oturdu. Gülünçtü telâs etmem. Her zaman geç kalırdı, bin bir ta raftan tutulmus bir insandı. Bunlan düsünmem sabıtrh olmam, ço cuklar gibi fırtınadan korkup boş apartmanda dört dönmekten vaz geçmem gerekirdi. Kapıdaki tıkırtıyı, kilitte donen anahtann sesini duydum. Sonra koridorda ışık yandı. Nadia giSrdi salona. Şapkası yana yatmıs. yüzü kızarmış, gördüğü filimden, ih tiyar dostundan kendinden hoşnut, kapınm eçiğinde durmus bakıyordu bana Yavas yavas deği^misti, yüzü, gözleri Hastamıydım, nem vardı? Neden öyle odanın or tasında durrouş tanımaz gibi bakı yordum yüzüne? Kahkahayı bastı birdenbite. Fırtınadan korktuğumu anlamıştı. Gidip perdeleri örtu yor, ışsklan açıyor, oyalamak ister gibi gördüğü filmi anlatmaya koyuluyordu bana. < öyle güzel cicikızı, çok çok çok! Couleur, kadm erkek epsi güzel! Oh legor unuttu, heHey unuttu ben.. İyi vakit geçti ı»tc, deÇil Öyle vallayı!.» Bana Içki vermek istiyor, birazdan Kâzım Isığın geleceglni kalkıp boyanmamı, saçıma bîşımü dü zen vermemi söylüyordu. « Ne Syle sizin vüz beyaz beyaz! Vallayi dell siz affedersiz ama harıumefendum! Ne var merak şimdi?» Knr:apenin köşesine yumulmus kır'iTiamadan oturuyordum. Kötü l;;t büyüyordu yüteiimde. Bir seyİT oluyordu bende uzaKlarda. Avağa kalkışımı hatırlıyprum. Şaşkın bakısmı görüyorum NadiaUtanarak tltılyerek ŞEHİR GALERİSİ (Beyoğlu) Ünlü Fransız reaıanı. lan İle Pariste ve Yurdumuzdaki tanınmn Türk panatçılannın tabloları. (1 Eklmden lübarcn). Eczaneier AKSARAY 1ÜPKAPI: Namık KenHl. Vatan. FA. TİH EDİRNEK4PI Öztürk. Yeni. KOCAMCSTA FAPAŞA . SAMATYA: Sa Adını töylememisti ama e jruıs tanıdığı Dışişlerindeki iyi dana eden genç züppe olmıhydı bu. Sık sık alışverişi kısa keıip beni Sıraselvilere bırakıp randevuıuna koşardı. Göz kırpar yanağımı sıkar gizli ilgisi ile açıkca öğünürdü. < Şakir telefon edip ararsa »im di çıktı dersin olur mu kedleiğim?» Benden iyi ıuç ortagı bulamtyacağını düsünürdii belki de. « Ah aşk nedir bilmez mlyim şekerim!» diye karşıma geçip içtni çekerek gözlerini kaydırdığı za man tuttuğunu, aynı yolun yoîcu lajrı olduğumuzu anlatmak istediği açıktı. Bir gün kızıp çamaşır değistirir gibi erkek değistiren kadınlardan hoçlanmadığımı ağbeysinin bayatıma giren ilk Te son erkefe olacağmı soylemiştim ona. Gülüşünü Telefonlar hatırhyonım. • Sende bir gün alııacalcnın, tTFAİYE: Bey.ıglu 44 45 44. bıkacaksın, çesni anyacaksın! Kaçınılmaz bundan, sen de hetket Istanbul 21 42 22. Kadıköy gibi, hepimiı gibi olacakım..» 36 03 72, Üsküdar 38 09 45. Fırtına uzaklasıyor yavaş yavaş Bakırköy 71 84 «6. damların ötesinde, çok uzakl&rda POLtS tMDAT: Istanbul 27 45 00, BeyoglU n 45 01. ince cılız iarı ışıklar parlayıp söAnadolu yakası 27 45 02. r.üyor. Yağmur serpelemeye b&«Sıhhl îmdat 44 49 98 (Bey ladı. küçük damlalar vuruyor cam oğlu), 21 15 95 Istanbul. lafa. 36 05 36 (Üsküdar). Annemin somyası gıcırdıyor 1TRES VAPU* UÇAR. çerde. O da benim gibi uykusuz, Demlryolu 3« 04 75 (Haygcteyi beklivor. Belki 0 ! > uzak, • darpaşa). 22 30 79 (Slrke. cl>. DenizyoIUn 49 H M. eski hâtıralann peşinde ilk gençste'H Nobetçl M. (44 02 07). ligini, sevriasını, coş'cın Veşilkoy Hava Alan: • gunlerini ya^ıvor tekrartian. Kalkıp pencereye r'.ıyandım ya7" S2 40. T H.Y. Danışma: vaşça, Islak, soğuk cama yanaimıi 44 02 96, Bilet: 44 47 90. yasladım. Çocuk karmmda yuvar lanıt gibi kımıldadı sertçe. Içimi aım: • Bana bir sey oldu Nadia, kotkuyorum, çok korkuyorum!» Nadia'nın koşup kollinnıa sanlışını da hatırhyorum. Burnu>.,a terle karısık keskin lavantası kokuyor. Neden öyle Franaizca konuşmaya başlamıstı bıimem. Belki de telâşından. «Vous etes folle ma pauvıe chârie! Parce qu'il est en reu*d pour quelque minutes!» Bir şey söylemeden, anlamadan bakıyordum ona. Telefona giHıyordu gözüm. Açıp aramak, sormak, sokaklara fırlamak geliyordu içimden. « Biraz geç kalmış Kâzım bey, tempete va(r! Siz kaçırdı akıl. bu olur ama! Çok çok çok fena siz vallayi cicikızı!» Eski günleri hatırlatan bir vakınhkla sokuluyor kolarımı tutuyor, saçlarımı okşuyordu. Üstünlıi ğünü, aklını göstermek ıstiyordu bana. îşte böyle! diyordu bakışla n, gülüşü: Kendini bürşey sanıyor sun sen, ama ilk sürçüşte, biraz fırtına, biraz gecikme aksıyor aya Jın, hor gördüğün masajcı karının kollarına düşüyorsun «korkuyorum!» diye.. Hınçla, sevinçle çeki len gözletini görüyordum. Kendım den, ondan, korkumdan iğreniyor dum. Gelsin blr kere, sesini duya jnna! diyordum içimden. Yüreğimi çatlatıyordu korku. « Ona blr şey oldu, bu kadar geç kalmazdı, sen de bilirsin, öyle değil ml Nadia?» Aksinl söyl», geleceğini, bir şey olmadıgını «öyle diye yalvatıyordtt gBclerlm. « Vallayi tiz deli, çok çok çok deli dcikızı!» O fece olduSu g'oi terler bosanıyor her yanımdan, o gece olduğu gibi kbtülük bastırıyor yüreğimi. (Arkası var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle