Katalog

Dencere ÎKÎ CUMHURtYET 30 Eylul 1962 ıııı=tıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuıııı=ıııı Kandili gören kaç kişi? Topkapıda bir Sanayi Eğitim Sitesi kuruiuyor DÜŞÜNCELER HEM bu eksikti! lâkaiı makaralar bir «alrden lonra bir gazetecİTe d* Avrupaya gitmek için paıaport vermeyl reddettiler. Sanki dertlerimiz azmış gibi •lın işte bir tane daha... Bütün fıkra yazarları bundan acı acı şikftyet edlyorlar. Meselâ dünkü «Cumhnriyet» te llhan Selçuk: «Bugfin sanateı dedlSimlz, iktidar için bir mikrop, lktldar dediğimiz ise sanatçı için bir tedhiş korkuluğa ..» sözleriyle dert yanıyordu «Vatan» da Fethi Naci daha da ileri gidiyor, yazmnda konuşturdutu hikâveeiyi «Evveli bana da pa»aport vermeyl reddettiler. Fakat sonra »lmaya mu\affak oldum. Meter ne kolaymış. tş adamını bulmakta » dedirterek sikayetlerine bir de inanılmaz bir ihbar ekliyordu. Bir taraftan bunlar yazıladursun diğer taraftan paasport alamıyanlar Cumhurbaskanmdan başlıyarak bütün devlet adamlarına telgraf yağdırmaktadırlar. Şikâyetlerin ilk maddesi tabiî seyahat hürriyetinin tahdidi ile Anayasanın çiğnenmekte oldutu .. Biz bugun bnna aynı sebeple mantık, muhakeme ve sagdnynnun da çignendiginl ilâve edeceğiz. Devlete vergi horeu olmıyan. hakkında açılmıs bir mnhakeme, mahkemelerce veriımı? bir karar bulunmıyan vatandaş nıçin harice gönderllmez? Bunlara pataport \erilmevinee neler oldugnna gSrdük, bir de verilirse ne olur, rnu tetkik edelim: tlk akla gelen ihtimal olarak bunlann Inanışlan. düffineeleri, tutumıarı, faalhetleri ile(kat'iyen zannetmiyoruz y a ) topluma zarar'.ı kimseler olduklarını farzedelim. Peki, yurt dışına çıkarlarsa biz, millet olarak ne gibi kötü neticelerle karşılaşınz? Yine faraziyelerimize devam edelim: 1 Dısarı çıkanlar bir daha geri dönmezler. Ddnmezler de ne >aparlar? Ne Ali tpar gibi servet, ne Nâııra Hikmet gibi şöhret sahibidirler. Ceplerindeki paranın müsaade ettiginden bir saat fazla kalamazlar ya farzedelim ki kaldılar. Bundan kendilerini topluma zararlı bilen makamlann memnun olmaları gerekmez mi? 2 Bunlar orada kendileri gibi olan kimselerle tema* ederler, Konaşurlar, tartışırlar, haberler verir, bilgiler edinlrler. Yazı icat ve mektuplasma usulü akıl edüdiîi gündenberi bunları vapacaklara hudutları kapamanın kıymeti olnıadı ki bugun böyle bir \âhimeye kapılalım Mektupların sansür edildiği söylense bile günümüzde muhabere bakımından imkânlar o derece çoktar ki aklı selim bu ihtimali bir tehlike olarsk aslâ kabullenemez. 0 balde ihtimal diya ortada başka ne kalıyor? Ne kalıyor ki 1 Böyle kararlarla bir takım vatandaşları, bunlar arasında bilhassa sanatkârları bugünkü rejime, nizamlara, bükumete düşman etmeye çalışıyoruz. 2 Niçin kurmava çalıştığımız hürriyet rejiraini kendi kendimize ve dunvaya bir faşist veya komünist rejimi gibi tanıtıyoruz? Bu vatandaşların dışarıya gönderilmemelerintn sebebl, »abancı memleketlerin buzurunu koruma endişeıi de clamıyacağına göre tez elden böyle akıl dısı ve kanun dışı davranıalara özenmekten vazgeçllmelidir, lktisadi durumdan, istikrarıızlıktan, poütikacıların her gün biraz daha artan velvelesinden bunalmış olan vatandaşa avnı zamanda dışarı çıkılması >asak olan memleket mikyaiinda bir hapiıhanede yaşadığı zannını vererek onu büsbütün mustarip etmemeliviz. Yıne bu vatandaşa bır daha tekerrür etmiyecegine emin olduğumuz Ali lpar bâditesini hatırlıtmak için mütemadiyen vesileler icadı pek mi lüzunılu a canım? Cevat Fehml BAŞKUT Şu dervislifı icat edenin adına bin bereket .. Sıkıntıdasın. Dünya cnnına tak demiş. Bizzat paşa gönlündekı dervi» elını uzatıp, kamburu vıkmıs sırtını okşuyor : Her işte bır hajır vardır yahu . Bos ver. Bos \er te\ekkül fclsefesınin zamane argosu. Boş ver . iki kelımede fâni dün\ava omuz silkis. Boş \er .. bir cüralede hayatın zehrine dudak bükÜB. Çe\rendekılcr seni anlamı\ orlar: Boş ver. Ne karından, ne çocuklarından hayır var: Boş ver. Dost büdıklerin kuvunu kaztnaya çalısıvorlar: Boş ver. Memleketin hali berbatmıs: Bos \er. Politikacılar birbırlerini yivorlarmıs: Boş ver. Aklına bile getirme hiçbirini Hiçbirini anma. Padisah, der\işe : Bizı andığın olur mu?.. diye sordufu zaman, Evet dernm dervis, ne zaman Tanrıyı unutursam o zaman seni anarım. Şu der\ isliçi ıcat edenin adına bin bereket. Tevekkülün rahatlıgma bağdas kurup, ıki günluk ömiir için iizme tatlı canını... De kı : Bu dünja jalancı dünya. Bir lokma, bir hırka . Gerisi nene gerek? Dervisin biri bu kafayla zengin bir kervana katılmış, sallanarak yurür, bir vandan da soylenirmis : « Ne devenin ustündeyim. ne esek gibl yük altındayım, ne ilin efendisi, ne padisahın kölesiyim. Bir seyim vok ki gamını tasıyavım. Yok olaıı sev için de olsavdı diye canımı üzmüyorum. Rahat neles alıyorum. Her nefegim bJr ömür yerine geçiyor.» Yolculardan bir zengin, deve üstünden dervişe bağırmış : Dervis, demis, bövle valın ayak bası kabak nereye? Yolda zahmete, >orçunlusra dayanamaz olürsun. Geri ddn. Dervis bu sozu dınlememis. Çöle dalmışlar. Cçüncü gun sonunda zcnginin eceli gelmiş, ölmüş. Der\is onun basına gelmis, durmuş. Ve demlş kl : < Biz meşakkatle «Imedik . Sen yürük deve üstünde öldün.» Pekl . diye soralım : Ta dervis son nefesini verıeydi, eeel onn nasıl yakalıyacaktı? Zengin deve üstünde öldü. Dervi; yaya ölecekti. öldükten sonra ne farkı var? Şüpheıiz ölüra farkıızdır. Ama hayal farklı. ö l ü m farksızdır diye bir ömur boyu meşakkate mi katlanmalı insan? Bu felsefenin dümeni, vakti evvel de kurulmaştur. Snltanımız efendimiz saraylar saltanatında yiyip içecek, hurilerle mu habbet edip şu kavanoz biçimli dünyanın sefasını surecek. Halk «aray duvarlarının diblnde aç ve çıplak. Gözünü açmaıın diye, önüne her gün üç övün sürülen tevekkülün uyuşturucu telkini: Bu dünya yalancı dünya Bir lokma bir hırka .. Gerisi nene gerek! Dervişlik, araııra bepimize çöken bir rub baleti .. Bir akşam vaktinde, bir dost meclisinde, bir icki sofrasında, bir çaresizlik anında der\i»leşir insan .. Ertesi sabah güneş gene ekmek kavgasını aydınlataoak, gene hırslanmızı kızıştıracak . Gene damarlarımızdan sinir nçlarımıza yürüyecek bitmez tükenmeı dâvalırımız... Körler glbi, çıkarlanmızın bastonn elimizde, günleri yoklay» yoklaya hayat yollarında yürümeye çalısaeagız.. Söyleyiniz, içinizde ne yaptıgını bilen .. >aptıgı, yapmak iıtedifi olan kaç kişi var? Bir kSr, aysız bir gecede çaraurun içine düşmüs : Ey ümraeti Muhammed, yolnma kandil tutun . diye bagınnaya baslaron. Vata zavallı demişler, sen kl kandill göremezsfn, kandil lle neyl göreceksin? tçiralzde kandili gfiren kaç kişi? • • haf olması, yorumVYagner, yenı çı^ ^ ^ ^ ^ Yazan: '^•^•^ lara yol açtı. Az ğır açmış kompozısonra, guneş tamatorlerdendır Esermıyle k a r a r d ı . lerı, sanat hayatıllk defa, boyle nın dışma taşan bır hâdise ile karakısler uyandırmış tır. Nietzcbe, bu muzısjenjn beste neşle beraber canlanır veja sılınır. ş.laşanlar, vakltsız bır gurup hâdıSanaynmızın kalıfıje eleman lerınde kendı ıhtıraslı ielsefe sıs [ Nıhayet ogleye doğru, bozkırlar sesi olduğunu sandılar. Daha derın ihtıyaeını karşılamak maksadıyle temının yankısını aramıştır. Wag ışığa kavuşur Her geçen dakıkada, ıluşunebilenler, «guneş tutulması. Topkapıda bir sanayı eğıtım sıte ner'in muzığınden sıyası bır koku tabıat bıraz hayat kazanır. Ikındi" tenmıni kullandılar. Mahsullen yanmış veya doludan zarar gormu» sı kurmak uzere, Sanayı Odası ta >ayüdığını duşunen Fransızlar, 1914 ye doğru, ortalık ısınır ve ruzgâr rafından çalışmalara başlanmıştır. Harbınde onun parçalarını çalmak durur Gecentn kâbusundan ve sa ı olanlar, ı?ığını kaybeden eskı Iktı' tan vazgeçmışlerdır. Hitler devrın " • melânkolisınden kurtulmuş ( j a n duıumlarından meıul tutarak bahın Bır taraftan fabrıkalardan gelen de, Leıpzıgh sanatkârın eserlen kimsel>r, iklımı degıstiren bu ha bağırıp çagırdılar. Kusufa uğrayan ışçıler pratık eğıtıme tâbı tutulur daha ccskun alkıslar toplamıştır raret kaynağının surup gıtmesıni guneş ıkıde bır dunya ile arasına ken, dığer taraftan teknıker okul Onun dehâsıj le tekrar canlandır temennı ederler Ancak her şeyın gıren cismın arkasından ışık ve larına ortaokul mezunları ahna dıgı «Lçan Holândalı» eJsanesı, bu bır sonu vardır. Akşam saatınde hattâ alev hurraeleri saçtı ıse de, rak çeşıtlı branşlarda yetıştırıle yuk bır havacıhk kumpam asının gok berraktır ve yerler kurumus sıvrılıp kurtulması uzun «urdu. ceklerdır. sembolu olmuştur. tur Erguvan, pembe ve altın sa Kusufun sonuna doğru, sılâhlar •" VVagner'ın eserlerlnden bırıne rısı bır renk senfonisi yarım daıre tıldı. Nıhayet guneş tekrar meyda« mılyon hraya çıkacak 45 bln metrekarelık genış saha uzerınde verdığı ısım, eskidenben dıkkatımı halinde ufku sarar. Battığı anda na çıkınca, herkes yeni bır umitle kı sıtenın makıne ve cıhazlanndan çeker. Adı «Crepuscule des dieax» dahi kuvvetine, faydasına ve gu lanlmak ihtıyaeını duydu. Fakat bu artık ısıtıcı bir guneş muhım bır kısmı ielmıştır 2 mıl diye Fransızcaya %eja «İlâhların zelligıne insanları ınandıran bır Üfulu» diye Turkçeje çevıılen par guneştır bu Gurupu seyredenler değıldı Ufka çok vakla=mıştı. Etyon 600 000 lırasını şehrımız Sanaça, bana şohretlı devlet adamları her vakıt boyle kuvvetlı bır gu rafında karanhk ve urkutucu şeyı Odası, gerı kalanını da nun sonunu hatırlatır. ncşe ve böyle eşsız bır gurupa ko kllli bulutlar gorunuyordu. Dağın Mılll Egıtım Bakanlığı, Amerıkan Dıl Kurumunun lügatınde, «üfnl» lay Ira'tlanmıyacaını bilirler Bov tepe=ınde bır sunguyu andıran sıvyardımı ve sanayıcıler karşıhya kelımesının batma anlamına kulla le bır «üful» çoken imparatorluk rı ka\a\a yaslanmıs bır halı vardı caklardır. nıldığı jazılı. Hakıkatte de, bazı enkazı uzerınde Istiklâl Mücadele Akşam "=aatlerinde kusuftan kurtul devlet fcdamlarının hajatları, gu sini kazanmıs. mıllete guven duy muş bu ıhtıyar gunesın kayaya haMilletlerarası Maden îşçileri nesın geyrını andırır. Sıyasî şahsi gusunu kazandırmış ve halkın hay kikaten oturduğunu ve hıç batmıyetler, ıktidarin zırvesıne çıktık ranhgını toplamn o bİİyUk devlet vacağını soylıyenler çıktı. BatmaFederasyonu Sekretri ları vakıt, umumıyetle goz kamaş adamının hayattan aırıhşmı andı ması gerektığını aksı halde karangeliyor lifiin bastıracağmı soyliyenlere j ' tırırlar. Bır kısmının ıcraatı, kız rır Turkıye MadenIş Sendıka«ının gın çol guneşı gibl yakar. DığerTakvim yaprakları 24 saatte bır rastlandı. Guneş batarsa, ertesi gu2 yıldanben uyesı bulunduğu Mıl lerı sualarıvle ınsanları ısıtır, top ve nes'ller çeyrek asırda blr yenı nun meçhullerle dolu olarak geleletlerarası Maden Işçılerı Federas rağa bereket venr ve mıkropları lenır. Buvuk bır devlet adamının ce^ınden endışe edenlerle kariılayonu (tnternatıonal Metal Wor oldurur Avlarca batmıjan, lâkın tarıhe ıntıkal edişındenberı, hemen sıldı. Halk gozlerıni guneşe dikekers Federatıon l.M.F. ) Genel buzları erıtemıyen kutup güneş hemen bır nesil yenılenmek uzere rek bekledi Kalabalıktan bir kı»dır Bugun sıvaset ufkunda, belki mı, gunesın hıç alçalmadıgını ve Sekreter Vekilı Mr. Charles Le lerı de vardır avnı yerde mıhlanmış gıbi durduwınson pazartesı gunu uçakla şehGunesln batışt tabıat dekoruna, yeni bılr guruba sahıt olmaktayız. gunu Ueri «urdu. Sungunun arkarımıze gelecektir. Bu sefer gunes doğduğu vakıt, mevsıme, meteorolojı şartlarına ve sından hafıfçe aşağı kaydığını hısTurkıyede 2 gun kalacak olan arz dairelerine gore defiışır. Guru hava gavet berraktı Seher vaktın sedenler de oldu. d», bır akşam onceki muhteşem guMr. Lewınson, Mılletlerarası Fe pun erken veya geç saate rastlaŞu dakıkada, radyo tesadufen derasyonun, Madenİş ıçın yapmak ması. ufku altın erguv»n veya kan rubun guzellığınden miras gıbı ınta olduğu yardımların neticesını rengıne boyaması, vahut bulutlar tıkal etmış bır letafet vardı. Lâkın Wagner'i çalıyor. Yazıma bajladığım sırada, notlar berraktı ve orgorecelt, yeni devre ıçın hazırla la ortulmesı mumkundur. Karan çok geçmeden, havada bir garabet sezılmeye basladı. Bır kbşede gu kestra ruhları kavrıyacak zengin nan eğıtım ve faalıyet programı lık bulutların yarattığı fırtınalarla, neşın nimetını beklıyen mahsule bır enteıpretasyon vapıyordu. Lâhakkında bılgı alacaktır Bu aramelânkolık dekorlarla veya muhte dolu yağdığı ve obur tarafta «uya kır. az sonra parazıt seslerı muzıgl da da 2 ekımde Sendıka ıdarecısi şem bır gurup manzarasıyle aona ihtiyaç gösteren nebatların guneş bastırdı ve orkestra zor duyulmaeren gunler olabıhr. semınerinde bır Konferans vereten yandığı gorulur. Bır aralık ul ya basladı. «Crepuscule des dieux» Gunler vardır kı, kâbuslu gece keye yuksekten hukmeden enerji gtttıkçe hakıki çehresıni kavbedercektır. lerı takıp eder Seher vaktı soğuk kaynağının ideta gurup ediyormu» ken ve parazıtler Wagner'e galebe Babasını kıırtarmak için tur ve olum lessızlığı ıçındedır casına renk değiştirdıgı dikkate çalarken, ben devlet adamlaunı ve | Şafak, bulutların gerısınde, gorun çarptı. Vakit henuz oğleyi pek faz talihin kndretini düşunmeye devam kendini feda etti Sabaha karşı Alı Sami EsirKuş meksızın «oker. tlk saatlerı, umıt la aşmedıgı halde, rengın bir tu edıyorum. sizlık u\andıran kapalı ve jağmuradında 27 yaşlarındakı bir genç, lu bir hava doldurur. Halk nesesu E\upte Islâmbey mahallesınde Te ve tabıat olgundur. Bır aralık gukel bayılığı yapan Halıt Altındış neş gorunup kaybolur. Guneşle ten ıçkı istemıştır. Sarhoj gence kotü hava arasmda, âdeta bir muHailt ıçkı vermeyınce Esırkuş ce cadele cereyan eder. Ümıtler gubınde taşıdığı bıçağı çekerek hüEoinizdeki cum ctnîiştır. Dukkanda bulunan j Halıtın 18 yaçır.dakı kızı Zehra. baNİŞAN, DÜĞÜN ve AİLE ZİYAFETLERİ MEVLİT basını kurtarmak i;ın araya gırj için mış, fakat bıçak 'iarbeltrı ıle va' Vcfatlvle bizlprl «onsuz »eıralanmıjtır. Sanık vakalanmış ve lara farkedfn. kıymetü e?ım. hakkında kovuşturma açılmiftır. •evfllt babamır İlâhların iiiıılii A Dr. Feridun Ergin Hasan Göde'ye yardım devam ediyor CEMAL OKAN'ın ruhuna ıihaf rdılmfk üıere M Eylül pazar fünü (Burün) bgle namatını mütankıp Sultanahmct Vcrchatan Camılııde okunacak Mevllcii Şerlfe" arıu fdcn hütün .ikraba. dost ve dln kardeçleTlmizın tcşrifınl rıca ederlz KONYALI daima emrinızdedir. GÜLRİZ SURURİ KÜÇUK SAHNE TÜTÜN YOLU ENGİN CEZZAR Yaıan: ERSKİNE CALDVVELL Türkçesi: Filiz OFLUOĞLU Sahneye Koyan: ENGİN CEZZAR Oynayanlar: Pekcan KOŞAK, Nur SABUNCU, Ayten ÜRKMEZ, Engin CEZZAR, Gulrız SURURİ, Mıne CEZZAR, Nural KOVAÇOĞLU 28 eylülden jtJbaren her gün 1800 de ve 21,15 de Vefa hsesıne yerleştırilen ve Amerıkan Tark Kadınlar Bırlığl tarafından tahsılı ıçın 1000 dolar teberru edılen Hasan Gode'ye tstambuf Kaciınlar BİTİigı tarafından da yardım yapılmıştır. Kadınlar BtrHgi tattafından teberru" edılen çeşıtlı gıyım eşyası, Gode'ye verılj mek uzere Kızılay Ntanbul ŞuDesme teshm edılmıştıı 1 . | Faal 6068/1&79 fâ Muamtner Karaca Pek yakında Karaca ro'da Cumhuriyet H431 1 Saatte 500 Lira Kazanabilirsiniz. Basmacı Reklâmın tertıpledığı İçki içerken kalb sektesinden öldü tspanya Başkonsolosluğu Genel Sekreterı ve tercumanı olan TurK uyruklu Kostantin Depolo evvelkl gun Sanyerde Hacıosman bayırındakı bır gazınoda ıçkı ıçtiğı sırada kalb krizinden olmuştur Olayın soruşturmasmı vapan Sarvyer Savcıhğı. cesedm gomulmesıne ızin vermiştır | OLUM E«kl KUtahya mebuıu mrrhum Naıl Beym e|l, mrrhum Nadir Nall Keçllı'nın, Zehra Seçmeerın annelerl, Hüsnüje öztunç ve Hulusl Kakıcımn abUJan, Fatma, Ayşe ve Nallın nıneleri S»dl Seçm*er*ln k»yınvalldept, Yükeek Mühendls Rauf Ba? Akıncının büyuk knyın. \altdesı Sal.hatı nıs\ audan (ŞANSINIZ TELEFONUNUZDA) Programında bugun saat 12 lle 13 arasında telefonunuı çaldığı ztman ahızeye alo ! demeden ılk soz olarak cumlesınl söylersenız bır »aat »onra Basmacı Reklâmın getıreceğı 500 hraya kavuşmuş olurjunuz. Program, Noter huzurunda tesbıt olunacak ve rast gele çevrılecek telefon numaraları ıle bizzat A m BASMACI tarafından yapılacaktır. Bu numaralardan bırı, nıçın »izın telefonunuzun numaraıı olmasın. Tekrar edıyoruz. Alo ! demeden ilk söylıyeceğiniz söz LÜKÜS HAYAT Orkestra: Müzik: Yazan: Karlo Kapoçelli Cemal Reşit K«y Ekrem Reşit Rey Sahney» Koyan: Dekor: Koreograii: Tevhld Bilge Turgut Atalay Maritza Boralı NOT: Memurumuzu isgal ettiginden gisedeki telefon kaldırılmı«tır. Dolayısiyle telefonla yer kapatüamıyacağı özür dileyerek arz olunur. Müdüriyet Telefon: 44 30 66 44 66 68 JJ^ K Ç K S H E ECumhuriyet ÜÜ A N D 13391 En Büyük Şans Anadolu Bankasında İnşaat Yaptıracaklara İU. SÎNAN ÎNŞAAT »IÎMARLIK ATELYESÎ faalıyete geçti. Her turlu bina projelerini en ekonomık olarak hazırlar. Ruhsat içlerinı suratle takıp eder. T e l . : 475824 (Cumhuriyet 13393) 67 yaşında bir kadın otomobil altında kaldı Engın Canter'ln ıcullanriıgı 43417 hujusi plâkalı otomo'iıl Sarıyerden Buyukdereye geldıği sırada, 67 yaşlarmda Marıka Munuıopluna çarpıp muhtel f verlerınden yaralanmasma sebebiyet vermıştır. Yaralı kadın llk Yardım Hastahanesine kaldırılmış, olay hak, kında soruşturma açTİmıştır. ] HAFİZE RUHİYE NAİL KEÇİLİ (Hanımefendi) cumartesı gecesl Hakkın rahmetlne kavuçmu|tur Cenazesı 30 9 962 bugunkü pazar günu oğle nanuzını mütaakıp Şlşiı Cnmılnden kaldırılarak Zlnclrllkuyudakı metfenı mahsuBunn defnedılecektlr. Mevlâ rahmet eyllj e. Cumhuriyet 13435 İkinei Eser: (L&HMAGIN CUMHURIYETI) CUMHURIYET Nüshası 25 Kuruş B»ıan va Yayan Cumhuriyet Matba.eılık ve Gazetecılık Türk Anonlm Sırketl Cağaloğlu Halkevl Sokak No. 3941 Sahibi Yazı ışlennl fıılen ıdare eden Mesu) Müdür NESLİHAV ÖZKAL lle TURG\Y S\XER Nlşanlandılar 29 9 9^2 Tak«Im Cumhunyet 13414 MEMUR ARANIYOR Otuz yaşından yukarı olmamak uzere Lise mezunu, askerlığını yapmış MEMURLAR aranmaktadır. (Fransızca bilenler tercih edilir) "EN BÜYÜK ŞANS ANADOLU BANKASINDA" olacaktır (Basın 1652113412) OSMANLI BANKASI A.Ş. Galata, Personel Servisine müracaat edilmesi. İlancılık: 6885 13420 ^^^IIIIIIltlIlllllllIIIIM ^«CUMHUKIYETP ^ Eylul 30 Cemaziyelevvel 11 FRANSIZ MALI Mıde ve karın kor^elerı Rorseci DtLBER'de tstıklal Cad. 2971. Bejoğlu Galatasaray T e l : 49 M 64 llâr.cıhk 595513426 IIIIIIIIII^ NAZEME NADI V. ] 8 51 n 04 It21 18 54 211 25 27|12 nn 11 İNGİLİZCE KAYITLAR BAŞLADI Straselvıler Cau. 6 0 Okuli devam etmlyenlere 9 ay sürell TAKSİMcfeBATI DİLLERİ DERSHÂNE5İ Reklâmcılık 4068/13402 1 JO 10.15 Dul Bayan G de Polo'nun «cvglll eşi, Dul Bayan Roı de Polo nun sev. Atatürk BuKarı Yener Ap Yenlşehır gıll otlu Telefon: 12 95 44, 12 09 20, KONSTANTİNO de 12 04 66, 17 57 35 VECDÎ KIZILDEMÎR * ANKARA BÜROSU: V E F AT DOĞU İLLERİ BÜROSU: înonü Caddeıl Işmen Ean Dıyarbakır Telefon: 1061 Gazeterolze gonderllen yazılar konulsun, konulmasm iade edılmez Ilânlardan mesulivet kabul olunmaz * Abone ve lltn nlerl lçln. zarfın Oetüne «Abone» veya «lltn Servısu kaydının konmaîi Jizımdır. BU GAZETE BASIN AHLAK YASASINA UYMAY1 TAAHHÜT ETMÎSTİR POLO'nun llIIIllllIIMlllIIflllllIIIIIIIMIHMIIIIIIlIItlIflllllll IIIIIIIlIlllllllllIlIlIlllIlllllllllllIIIIlllllIIIIIIIIIIIIIIIIIIItlMll İn E D E B Î T E F R Î K A S b 5 0 Gök baKıf Oteki pamukta da tura borç larını ödiyebilirler. Yainız Sefere söjleyin ki, kövlüleri dükkâna ikişer üçer gdndermesin. Teker tekcr gelsinler. istediklerini veririm. lkiser üçer gelirlerse, hcle kalabalık gelirlerse . Aman, nasıl gelirlerse gelsinler. Gelsinler de bu kıs çırılçıplak kalmasınlar. önümüzdeki pamukta ikisini birlikte verirler. Onlar benim köylülerim, kardeslerim. Ben onlar için çalısıjorum. Bunu böyleee bilsinler. «Sefere selam söyleyin. Ona dayamıs, ayagında mesti, baselâhiyet veriyornm. İki mübaeaklarında lâcivert pantalonu, rek gözlerinden öperim. Köylü yelek cebinde altın kordonlu beni böyle giyinip knşanıp, baybir saat. rara ievincinde ne sebepten Adilin disleri altın. Kocaman beklerdi? Sefere selâm söylejin, bir göbeği, sarkık, kırıs kırıs o köyün ber tası altın olsa, gerdanı, küçücük, içeriye götoprafı cevahir olsa, gel al Adil mulmüş gitmiş, yesile çalan gözdeseler, gelemem. Neden geleleri var. El parmakları kısa, siş. nıem, sebebini de kimseciklere Ve sinek kaydı tıraş olrouş. söyliyemem. Her hareketinden telaşlı ol«Evet, şimdi son sözüme gelıduğu, bir sejlerden, görünmez yorum. Bunu böyleee î a l a k bir şeylerden korktuğu besbelköylusüne tebliğ edesiniz. Bilili. Bu adam elini eteğini düııyorum bu yıl pamuk toplıyamayadan çekmis. mal mülk, dünya dılar. 01 »ebepten de borçlarını varlığı umurunda defil, korku«Sükretsinler, dua etsinler, veremediler. Bunda öJkelenesuııun kozasında donüp duruben arkama yuz tane silâhlı acek ne var? Gelsinler, dükkâyor. Korkudan yumulmuş, bir danı, eşkiya hepsi de, alırdım, nım onlara açık. tstedikleri katopak olmuş. Bugünlerde onu gelirdim köye, ama düşündüm. dar mal alsınlar. Gelecek pa kım görmusse, Adil Efendi o kiDüsündüm ki bu köylü benim mukta ikisini birlikte öderler. şinin üstünde bu izlemini bırakköylum. Azıcık nankör ama, Benim Yalak köylülerine umumıştır. Bir de bu işten bir kurkırk yıldır ahşveri.ş ederiz. Kırk dum tamdır. Siz de gimdi doğru tulur da selâmete erersem, der jıllık kah\enin hatırı var. Ködükkana gidin, istediğinizl alın. gibi bir hali var. Ben bu dünye gelirdim de, oııları, avratlaMutlaka alın. Almazsanız bir java gösteririm, der çibi. rıııı, kızlarını bile anadan doğdaha yüzünüze bakmam. Dogru ma soyardım, soyardım da köSismiş, morarmış göz altlarıdükkâna. Olur mu? yuıı ıçine bırakıverirdim. Onlana bakarsan, bizim Adil günlerra yıyecek bir lokma ekmek, «Sefere selâm söyleyin, gözledır uyumamış dersin. Korkunç bir damla su bırakmazdım. Yarinden operim, ben hiç kimsebir ötke>le onulmaz bir korku taeak yataklarını, altlarındakı den korkmam. Bunu Yalak kb>>üzüne çöreklenmış, orada öjkıl çullarını bile alırdım. Karlüsü, butün kasaba böyleee billece durup duruyor. şı koyanları da arkamdaki yüz sın. Korkmam, korkmam!» «Sağlıcakla, sa|lıcakla gidin silâhlı eskiyaya vurdururdum. İki katlı, aşı bovalı, büyüU kardeslerim benim. Ben hiç Canımı sıkmasınlar. Arkamda salonlu, sekiz büyük odalı bir kimseden korkmam, Allahtaıı yüz silâhlı eskiyayla yarın gekonaktı Adilin konağı. Konağın başka. Ko\lu\u sızılatmayın. lirim. Ama zararı yok. Et tır altı ahırdı ve ahırdan at sidiği Zatcn aklı ba>>ından gitmis bır naktan ayrılmaz. Bu köylü bekokusu geliyordu. kovlü. BaMmıza büvuk isler anim köylümdür. Adil odanın duvarına ıırtını çarsınız. Amanın nolur, köylü >ü sızlatmayın. Gelip benim dukkânımda ne \ar ne \ok alsınlar. Koca Halll Aga biraderime de selâm söyleyin. Onun bu büyük iyiliğini ömrüm oldukça unutmıvacağım. Onun da gözlerinden öperim. Onun borçlarını, oğlunun borçlarını bağışladım. Aman unutmayın, köylü>e söyleyin .gelsinler dükkândan canları ne kadar iıterse o kadar alsınlar. Nasıl olsa gelecek yıl verirler. Her j ı l böyle kesat gitmez ki . Söyleyin hiç üzülmesinler benim tarafımdan. Talak kdvlüsü benim öz bir kardeslerimdir. Güle güle. Doğru dükkâna gidin. Sovle^in dükkâna sizden kâr almasınlar. Deftere serma>esini yazsınlar. Bu yıl bütün Yalak köjüne kârsız veriyorum. Baslarına büyük felâket gelen kardeslerimize bu kadar yardım çok değil. Sefere söyleyin, kara gözlerinden öperim, hiç üstüme varmasın, ben o köye gelemem. Sebebini de sorarsa, kimseciklere 25 Çanksız Murat söyledi, Kel E Âsık onayladı. Çanksız Murat ne diyordu? «Bu Tasbas sovu baska bir soydur. Bu köy nankör köydür de Tasbas soj unun değerini bilmez. Yoksa bu Tasbas soyu gıbi var mı? Bir de büyük bir huyu var bu Tasbas sovunun. Iste bunu ben bilirim, kimsecikler bilmez. Bu Tasbaslar bütün erkek çocuklarının aduıı Memet koyarlar. Bakın sıze sayayım: Bu Tasbasın adı Memet. (Devamı var) Dr. CAHİT ARDALI \ Çocuk ve aıle psıkiyatrisi (Ruh Hastalıkları) üzerinde Amerıkada ihtisasmı tamamladıktan sonra yurda donmüş ve Ankarada Kızılay Selânik caddesi Arda Apt. No: 16 da hastalarını kabule başlamıştır. Telefon: Ev: 13 27 30 Mua: 12 15 93 Cumhuriyet 13394 «Ispanya Baçkonsoloslugu Kançelerya MUdürü» bır kalb krızl netıceilnde S7 Eylül 1!>SÎ de vefat ettiğlnl derın teessürle blldirlrler Cenaze meraslminin yarınki 1 Eklm 1962 pazartetl günd saat 11 de Şlşlı Rum Ortodok» mezarlık kllıseslnde icra olunacağı ılân olunur. îşbu ilân davetlye yerine kaimdır. Cenaze Servis tşlerl Miçel Kollaro Tel: 44 12 29 llâncılık 6908 1"418 KIŞ YAKLAŞIYOR.. KALORİFER YAKITINIZ İSTANBUL VE ANKftRA OİSTRİBÜTÖRÜ PETROL SERVİSLERİ A. 0 . 48 57 45 17 56 88 Reklâmcılık 3808/13400 ISTANBUL ANKARA %mımmmıııııımıııııııııımııımmıııııııııııııımımımımıımıııımm ııııııııııııııi!iııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııtıııııı#