Katalog

Dencere Sofra üstüne Temekte ağzını şapırdatanların karşısında çileden çıkarım ben... Herif karşınıza oturmuştur : Şap, şup .. cak, cuk... Bir acayip konser. Hiç unutmatn, günlerden bir gün, böyle bir pervasıza : Aî/ını kapasana yahu, ne şapırdatıyorsnn!.. demek gaflctinde bulundum. Hcrif : Yemef;:ıı zevkiııi çıkarıvorum .. dedi, Böyle muaşeretsizler yemegin zevkini çıkarırlar... arkadan kahve gelir, fincandaki sulu cismi kopasıca boğazlarına gürültülü bir hortum çibi çekiverirler. Be birader, sunu yavas içmek yok madnr? Yanlıs anlaşılmasın .. Züppeiige de tahammülümüz yok. Hani bazı kişiler vardır, is güc yokmus gibi yemek mnaşeretinde doktora yapraağa kalkışmışlardır. Sofrada nfak bir hata yaptınız mı, dinleyin : Eskiden bıçağı kalem gibi tuttnak ayıp sayılırdı Şimdi lerde usulden sayılıyor. Bir şey tntarken serye pannagı ayır mak zarafet işareti sayılırdı... Şimdi komiklik işareti sayılıyor. Fransızlar peyniri bıçakla alıp ekmek parçasının üstüne kovar. Amerikalı bilmera ne yapar. Ingiliı çorbayı üflemez, Alman bilmem ne baiteder. . Tani züppeliğin dikâlâsı. Tok... yok .. Bu kadarı ile nfraşmaya ne vaktimiz var, ne de sabrımız... Ama mektep medrese gönnüş, zenginlik içinde büyümüş, Avrupa Araerika gezmiş ekâbiritnizin çoçnnlufcu bir yemek yiyorlar ki, yüzünüze güller.. Temeİc yemek, zaten aslında bayvani bir iş... Vaktiyle okumnştam. zenginin biri evinde yemek kamarmlan yapmış. Misafirlerden aeıkan olnrsa sirip kamaranın kapısını çekiyor. Tek bsşına karnını doynrdaktan ionra çıkıyor. Bn türlü acayip çıkışlar insanlan dnşünmete davet eder. Gcrçekten de yemek yiyen adaro zaten pek tatlı bir manzara anetmez çevresine... Ama buna rağmen sofra denen şeyi, sanatın, felsefenin, dostlugnn bir vesilesi gibi knllanmak inceliğine erismis insanlar ve medeniyetler vardır. Yinninei Tüzyıl, bn inanışm belirtilerini sürdürüyor. liüde bir de anlı şanlı dostlar şerefine verilmiş yemekler hayatımızın büynk bir kesimini kaplamaktadır. Bu arada büyük iş münasebetleri de yemeklerle perçinlenlr. Bir güzel sofratıın. bir şüzel salçanın, bir güzel şarabın sıeaklığında insanlar birbirlerine kazık atmak için en elverişli artamı bnlnysrlar. Iki kadeta toknşnrken : Şerefe... Şerefe... Bn şarabı Frnnsa'dan getlrttim. Dostlar sağols«n... Etten blraz daha... Teşekkür ederim. Şey nerede kalmıstık? Haaa... Emin olnn ikl yıla kalmaz bn is masrafım çıkanp üstüne fetinnege bmşlar. Ankara ellnden gelecek yardımı esirgemiyecek. Dostlar »agolsun. Biraz daha şarap... , Çok içtik yahn... Hık... (Hıçkınk). Bir şeyler duşunnrflz canım Gorrr... (Geyinne). îsten aska... aşktan siyasete... tiyaaetten «anata... «anattan daıtluğa değin hayatımmn dört kösesine otnnnoşUr sofra Talnız biı, el lle yemekten, çatal ile yemefe yeni seçtifimiz içln midir, nedir, sofra fidâbına bir türia yaUmıyomı. Aslında Avrnpalının da çatalı eline alısı pek öyle aran boylü bir hıkaye dezil Bıçak denen nesnenin icadı insanlıfın ilk çaglarına kadar nzandıgı halde, çatal, samnm üç dSrt yüz y.Uık bir mesele... Bn yolda Çinliler, ıçene pirinç çobaklariyle Batı medeniyetinden daha önde jrellyorlar. Benlm teklifim... Bhlm »ofralarda d. çnbuk knllansak iyl olaeak. PİIST yemek için degil de, soırada inaanı çileden çıkaran kaypsızlara arasıra sopa atmak İçin... Sehir Şehrimiz trafik müdürîüğünde değişiklikler GÜNCN KONULARI HEM Mindisfanda piâıı l Dr. Feridun Ergin HULYA GÜLELİ lle Nisanlandüar Küçükkuyu 15 EylUl 1992 / » Otlumuzun geçlrditrl başanll ameliyattan dolayı Slşll Hastahanesl Haricfye Şpfl cok d*dostuma en «amiml mlnnotlertmizL dpgerll meıal arkad.iîla. n: Dr. Nureddln Apaydın. Çr. Maclde GösterlMi. Dr Nazmi Aklikan. Dr. Muhsln Başak, Dr. Ali Tatcı, Dr. Şeflk Kavukçu'ya teşekkürlerimlzi. başpan«umancı Mehmet Altıparmnk'la. müçflk hemşlrelere ve fedakir pereonele en İyl duygularımızı •unanz. Cumhurtyet Senatosıı Baçkanl SUAT HAVRt tRGÜPLÜ TEŞEKKUR Op. Dr. HAZIIVI BUMİN sıkıntısı siddetlenPlân hazırhkları Yazan: *^"^«^ miştir. Gelir dubaşladığından beri, rumu müsait olantartışmalarda Hinlar dahi, medeni dıstandan hayli sık dunyada harcıâbahsedildığı dik lem sayılan istihkate çarpnıaktadır. Hındistan, uzun zamanlar Avru fıkri tekrar kuvvet kazanmıştır. lâk maddelerinı bulmakta zorluk Istanbul Trafik teşkilâtında ge palılarin hayalir.de efsanevi zen 1944 te bir Plân Dairesi ve 1945 çekmışlerdi. niş değişiklikler olmuştur. Bu a gmlıkler ulkesi olarak yaşamışt'.r. te bir Plân Komisyonu kurulmuş Hındistan, şimdi Cçüncü Beş Tılrada Trafik Müdürü Talıp Albay Mihracelerm servet ve sefahati, tur. Bir aralık. altı yıllık bir plân lık Plân devresıne gırmiş bulun rak kendi isteği ile Samsun Emni masallara geçmıştır. Fakat istatis hazırlanması düşünülmuştür. Ni maktadır. yet Müdürlüğüne tâyin edilmis. tikler incelenerek Şark esrarını hayet hükümet ve parlâmento, bes Hindıstanda geçirilmiş tecrübe Trafik Şubesi Müdür Muavinliği örten tül perdesi kaldınlınca, bam yıllık plânîar üzerinde mutabık lerın bize faydah olabilecek bazı görevini yapan Emniyet Amiri Ke baska bir realite ortaya çıkmakta kalmışlardır. cephe'.eri üzerinde kısaca durayım. mal Büyüksakarya da Ordu Em dır. Hindistanın ilk plân etüdlerintlk Beş Tıllık Plân, 195156 devHındistan, 440 milyon nüfuslu bir resini kapsamıştır. Bu plânın he dsn bugune kadar 28 yıl geçmiştir. niyet Müdürlüğüne tetfi etmiştir. Bu arada hazırlanan kararname memlekettir. Bir ziraat ülkesidir. defi, ileride hızlı bir gelişme sağ Hınt plancıları, acele hazırhğın ve ye göre Istanbul Trafik Müdürlü Ganj ve Brahmaputra kıyılarında, lamaya yarayacak temelleri kur dört duvar arasında yapılmıs ça ğüne Kocaeli Emniyet Müdürü belki dunyar.ıtı en kesıf sulama te maktı. Plâna gore, bilhassa sula lışmalarm \anıîtıcı karakterını gasislerine rastlanabihr. Tabıi kay yet iyl anlamışlardır. Liderler, Beşir Yalçın getirilecektir. boigeden ma tesislerı ve santraüar, ulaştırBundan başka Trafik Şubesi knd naklarının bereketi, bir arzetmek ma şebekesi, sosyal hizmetler, ta plân musveddelerini yururlük tadığerine onemh farklar rihinden çok rosunda bulunan bazı başkomiser tedir. En iptidai istıhsal usul rım ve köy gelişmesi gibi ihtiyaç mumi efkârda önce açıkhyarak utartısılmasına smkân v e komiserler başka yerlere nak lerınden en modern tesislere ka lara yatırım yapılacaktı. Harcana vermışlerdır. Bizde ise, memleket ledilerek yerlerine başkaları ve dar, her türlu eskilik ve yenilik cak para, 23.560 milyon rupye ola ekonomisinde söz sahibi teşekkül rilecektir. lerı bir tezad tablosu halinde bu rak hesaplanmıştı. Asağı yukarı, ' lere ve şahsiyetlere p!ân metni anöte yandan şoför imtihanı ve memlekette görmek kabıldir. Halk, bizim beş yıllık plânın hedef tut cak her şey kesinleştıkten sonra muayene işlerinin başına da hâ fakirdır. Adam başına yıllık gelir, tuğu miktar kadar bir şey.. açıklanmış ve mütalâa bildirmek len 5. Şubede görevli bulunan 195S da ancak 60 dolar civarında Resmi makamlann verdikleri üzere bir hafta zaman bırakılmış Başkomiser Saip Gözet getirilmiş idi. Köylu, yüzyıllar boyunca, u bilgilere bakılırsa, tlk Beş Tıllık tır. Plânın hazırlanışı kadar, tet yıışuk bir tevekkül zihniyetıne ka Plân devresinde sabit fiyatlarla kiki de kifayetsiz bir müddete sığtir. pılarak sefaletı âdeta bir tabii dü milli gelir ' ı 17 artmış ve adam dırılmak istenmiştir. başına ortalama satın alma gucü Hindistanda, başlangıçta, sosyal Yiiksek Okııl ve Üniversite zen addetmeqe ahşmıştı. adalet ilkelerine birincı derecede Halkın durumunu duzeltmek ü °.o 10 yükselmiştir. j'öneticilerinin yaz tatili Ikinci Bes Tıllık Plân, 195661 önem veriliyordu. Tatbikat, sos zere gayret harcamadığı ve fakırsona erdi liği kabullendiği bu ülkede. plan yıllarında uygulanmıştır. Bu ikın yal adalet tedbirlerinin kalkınma Şehrimiz Üniversite, Yüksek Ofrenlediğini göstermiştir. sempati top ci plân, birincisinden daha iddialı hızını kul ve Akademilerinin yaz tatili fikri başlangıçtanberi Visvesvaraya irii. Milli gelirin "ı> 25 yükseltilme Plân idarecüeri, sosyal adalet ile lamıştır. Shri M. dün sona ermiştir. 1934 te ya?dıgı bir eserde, on yıl sinı hedef tutuyordu. Ağır endüs kalkınma hııı arasında bir tercih Üniversite, Yüksek Okul ve A lık bir plân teklıf etmıstir. 1938 de, tri kuruluşları hızlandırılacak ve yapmak mevkiinde kalmışlardır. kademilerde yaz tatilinin sona er Nehru'nun başkanhğında, bir mil ıs hacmi genişletilecekti. Fakat Bizim plânımızda da. aynı tesir mesi ile birlikte normal çalısma lî plân komıtesı kurulmuştur. kalkınma hızının yüksek tutulma hissedilmektedir Birinci cildin ilk ya geçilmiştır. Daha önce haftada Harb yıllarmda Bombay Plânı, sı ve yatırımların cebri tasarruf kısımlarında sosyal adalet meseleiki gün mesai yapan idarî, teknik Milli Plân ve Gandhi Plânı gibi la karşılanması, iktisadi bünyede lerine okşayıcı bir üslupla temas personel ve ydneticiler dünden iti muhtelif gayri resmi projeler ha tepkiler uyandırmıstır. 1953 = I O edılmekte, fakat plân modelinde U baren görevlerıne normal olarak zırlanmıştır. Memleket. bağım?ı? esasına göre. toptan fiyat endeksle kullanılan teknik asıl fedakârhğın lığını kazanıp yeni hükümet Sos ri 99 dan 122 ye ve ham madde çalışan sınıfa düşeceğini göstermek devama başlamıçlardır. yaHzm prensiplprine göre siya«e fiyat endeks'.eri 106 dan 148 e çık tedır. Milletlerarası Eczacı Talebetine rota çizmeğe başlayınca, plân mıştır. Dış yardıma rağmen, doviz Hındi'tanda, İlk Beş Yıllık Plâleri Federasyonu kongresi nın hedefleri ölçülü ve mütevazı toplanıyor idi. Elde edilen netice de, müspet10 uncu Milletlerarası Eczacı Tati. Ikinci Beş Yıllık Plân ise. yatırım hacmini kabartmıs, kalkınma lebeleri Federasyonu genel kongre hszını aşırı derecede yükseltmiş ve »i 1964 yıh Ağustos ayı içerisinde şehrimizde yapılacaktır. 9)1 enflâsyon temayüllerini mahmuzlamıştır Bu münasebetle dün Eminönü Hindistan tecrübesinin öğrettiği öğrenci lokalinde bir basın toplan difer bir ders de, geri kalmış bir tısı düzenliyen organizasyon ko1962 1F63 plan ve ornfklfrı okuüara yoilar.mı«tır K'yınrt'l ekonomide özel teşebbüs faaliyetini rıwam Samim Utkunun fırçasiyle en gütrl kapak ve tefrikalar. mitesi başkanı Aydın önen, î. P. daraitmaya daima imkân bulunaBrhçet Kemal Çaglar, Eflâtun Ccm Güney'in, M. Necatl öngaVır. S. F. (Mılletlerarası Eczacı Talemıyacagıdır. tlk plân hazırhkla ve 1. Hakkı Talas'ın kalemlyle cn «eçme fltr. masal ve yazılar Yeni beleri Federasyonu) hakkında bilOkul Bllglsl'nln UatüıılüğU hakkı:.da bir flkır vermeğe kâfidlr. rında ileri Sosyalizm fikri siyasi gi vetmis, 27 ulusa mensup 200 öğçevre'.ere hâkim olmakla beraber, YENt OKUL BÎLGİSÎ yeni blnp.sındi mcml"kct maarifinp d»ha rencinin iştirak edeceği kongre izarvıretlerin baskısı altında özel önemli hlzmetlere haîirlanmaktadır. Birlnrl gmıf'arımız büyük ve çin iİBİlileri yardıma çağırmıştır. teşebbüsün yapıcı rolüne çok geç küçuk harflprle a\rı ayn çıkmabtadır. 5 mütecavis onar yıl hapse meden müracaata ihtiyaç duyul mahkum oldu m u ş t u r. ATLAS KİTABEVİ ve YENİ OKUL BİLGİSİ Bundan 3 yıl önce Londra Asfalhizmetinizdcdir. tında S. E. ismindeki hemşireyi Yeni Adresımiz: Babıâll Hlma yelctfal Sok. No. 13, P.K. 1038 askefrî vasıta ile kaçırarak tecavüz Istanhul T'l: 22 M M de bulunan Kenan Eirol Taçi, AbRUKİTK KIRIgOGLTT dullah Zevzir, Emin Karatas, Avnı Özük, Süleyman Yağmur dün ERDOG\N OKYAT Cumhuriyet 11771 Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesinde Evlendller devam olunan duruşma sonunda Eylül 19K2 Arıkart 10 ar yıl hapis cezasına mahküm olmuşlardır. YENİ OKUL BELGİSİ 1 «Cumhuriyet» evvelki gnnkü nüshasına koydnfn bir haberin lerlevhası yüzünden dün bir sabah gazetesinin târizine ağradı. Hem de birinci sahifede pek geniş bir yer verilerek yapılan bir târiz... Trakyada bir gezi yspmakts olan A.P. Lideri Gfimnspala, Kırklarelinden Edirneye giderken Kızılcamüsellim köyü civannda arabası köylüler tarafından taşlanmış. Bn hâdise zararsız savnştnrnldnktan sonra biraz ileride aynı teşebbüı «ekrarlanmak istenmis. Biz bn olayı olduğu gibi nakletmişir ve haberin Sstüne de aynen: «Gümüşpalanın arabası küylfiler tarafından dün taş yagmnrnna tutnldn» •iemişiz. Arkadaşımız «tarafnz jazetecilik bn mndnr?» diye »orduktan sonra ilâve ediyor: .Cumhnriyet, Ragıp Gfimnşpalanın tecavflze ncramasını âdeta izbarı «addmsni ile bildiriyor», Bu başlığın altındaki yazıda da ezcümle söyle deniyor: «Cumhnriyet'in ba?Iıçından çıkan mânaya göre A.P. Genel Başkanı böyle bir teeavüze nframamıs da herhangi bir yerde konnşnrken halkın protestoın mânasında taa yağmnrana tntnlmustur». Yani biz evvelâ bâdiseden sevinmis olnyornz, sonra da oknyncnnnn olayı hakikate nymıyan sekilde anlamasını temine çalışmış balnnnyoruz. tzharı şadumani edilerck ve hakikat tahrif olnnarak yapılaeak serlevhaya »öyle gelişi güzel bir örnek verelim: «Halkı ikiye ayırma gayretlerinin ve gözü kapalı particiliğin sonn: Kızılcamüsellim köyünde konnsan Gümâşpalanın tözleri köylülerin taş yafmnrn altında kesildi». Şimdi lutfen iki baslığı yanyana koynn ve mnkayese edin. Yapılan haksıı ve yersiz târize bn kadarcık temas ettikten sonra meselenin e»asına girelim: Bütün dünya gazetecilifinin kabnl ettiği bellibaşlı kaidelerden biri de şudur. Haberler, tefsirlerle karıştınlmıyarak saf haber olarak verilir. Tefsirler, mütalâalar icabında ayn sütnnlarda, makale ve fıkra sütnnlarında ileri sürülür. «Cnmhnriyet» in takip ettifi yol bndnr. Gümüşpalanın başına gelenleri hikâye eden haberde de aynen böyle yapılmıştır. Biz bu milletlerarası ga.zetecili$in ana prensipinden yalnız iki durumda ayrılırız: tnkılâpçılık ve Atatürkçülük konularına giren haberlerde bütün milletçe malum hassasiyetimiz bizi haber leri tefsirler ve mütalâalarla karıştırmaya »ürükler. Fakat bunlann dışındakl hâdiselerde tuttngumaz yoldan kat'iyen aynlmayız. «Cnmhnriyet» İn bn hassasiyetini bize târizde bnlunan arkadaşımıı da A.P. ve Ragıp Gfimüşpala konnsnnda gösteriyor olmalı ki biz serlevhamızda «Gümüşpalanın arabası köylüler tarafından taş yaimuruna tntnldn» dedigimiz halde o bnndan (Gümüşpala natuk çekerken taşa tutuldu) mânasını çıkarmış. Hareket halindeki bir arabada nntnk sSylemek, bunn söyliyen Gümüşpala olsa bile. sanınz, dn ynlmamış ve yapılmamış bir şey, olur. Son söz olarak diyelim kl: Allah göstermesin yarın A.P. Lideri bir yerden blr yere jiderken arabası köylüler tarafından tekrar taşa tutnlsa bizim bn habere koyacagımız başlık yine evvelki günkü başlık olacaktır. Fakat bunu böyle yapmamız bn hareketin bir tecavüz olduğn yoînndaki görüse istirakimlze asla mâni olmaz. Biz hareketlerine, sözlerine, tntumuna iştirak etmesek dahi bir parti llderinin taşa tutulmasını hiç bir zaman hoş görmedik, bundan sonra da görmiyecegiz. Cevat Fehmi BAŞKUT Necburi bir izah Sayın Doktor ve Eczacılara Enfeksiyöz ve Cumhuriyet 11742 SELMA KIBCAN lle ZOHTO TtNGlZ EvlendUer Kadıkfiy 1S.SM3 llancüık: 6S85 11753 OLUM Bahrtye Bakarın e?l. Nihal Fikrlğ ve Güzln Iren'ln babası, merhum Doktor £them Bakar ve merhnm Eczacı Hallt Bakar ve Nazlre Verterln kardeşi, Osman n k r i f ve Aziz îrenln kayınbabası, Doktor Senlh FlkTiğ ve Blrsen Cıncınm büyük. babası, ömer Caztca ve Margartt Fikrigln böyük kayınbabası. Erol Flkrit ve Aydın Cancanın büyük dcderi NöroPisikiyatr* Dr. ERDOĞANTanaltay ile Psikolog Byn. SUNA TANALTAY Belçika Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Sanat ve Edebiyat ve Halk Eıtimi Dairesi Başkanı ve Avrupa Konseyi Gençlık problemleri uzmanı Marcel Hicter Turkiyenin gençlik porblemlefri üzerinde incelemelerde bulunmak üzere dün \'urdumuza gelmiştır. Marcel Hicter, iki hafta devam Cumhurlyet 11741 edecek olan ziyareti sırasında genç lik te^ekküllefri, yoneticileri ve | liderleri ile gerekli görüşmeler AÇIK TEŞEKKUR | vaparak hazırlayacağı raporu AvAnl bir hastalıjjımın hcmen j tupa konseyine sunacaktır. Sbz ko tedavlslne koşan ve bu tedsvlmi ı nusu raporda Avrupa konseyir.in büyük bir tltlzlikle tlzerlne al ! Türk gençliSine ne yönde y»rarh mış bulunan memleketlmizin ! olabilpcegi Ü7erinde durulacaktır. nAdlr yetiştlrdiğl akıl ve sinlr j Hicter, gerekli temaslarda bu!un hastalıklan birlncl sınıf mütehassıslanndan j mak üzere bu sabah Ankaraya hafd kh.RFh uâ.l cmfhy rpket edecektir. Gençilğin problemlerini incclemek iizere bir uzınan geldi SUNGURLAR Kalifive I. inci Sınıf Cumhbrtye* : Mak. Y. Müh. TCLt 8ON ile tns. Y. Müh. EROL TÜRK8OT Niçanlandılar İ9.19R2 Istanbul Cumhuriyet 11768 } FRANSIZ MALI \ Mide ve karın korseleri A Korseci DtLBER'de ^ \ îstiklâl Cad. 297/1 Beyoglu ) Galatasaray Tel: 49 38 64 f İlâncüık 595511750' Kazan ve Teshin Gihazları Fabrikası'na İUSTALAR ARANIYOR Elektrik ve oksijen kavnakçısı, kazan montajcısı, kazan markacısı, kazan borucusu, tesviyeci, kalıpçı, frezeci aranmaktadır. Ücretler haricinde yemek, elbise işyerine gidis dönüş fabrikaya aittir. MÜRACAAT: Silâhtarağa; Kemerburgaz Cad.; Çobançesme İstanbul Tel: 21 ]9 54. İlâncüık: 6590/11743 KAOMYCIN neomisin kaolin pektin süSDansiyonu Avııkat OSMAN SERMET BAKAR Halckın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesl 16 Eylül p&zar ^ünü öğle nanıazından sonra Teşvlkiye Camllnden ahnarak Zindrllkuyu kabrlstınına def. nedielcektlr. (Reklâmcılık: 3921) 11766 benl kısa blr zamanda tedavi etmlş ve üzertmde bu hastahk. tan hiçblr eser bırakmamiîiır. Tedavim boyunca bütün gayretlertnl «arfederek beni blr an evvel ayağa kaldıran ve eski normal hallme kavuşruran çok değerll ve kıymetll Dr. Erdoğan Tanaltay'a ve Suna Tanaltay'a candan mlnnet ve »ükranlarımı blr borç biürim. Takuhl Ellbüyük Cumhurlyet 11736 Eyüp'te Silâhtar caddesinde otuIran 20 yaşlannda Eraine Kapıçak isminde bir kadın yanlış ilâç içmiş ve zehirlenerek koma halinde Eyüp îşçi Sigortaları hastahanesine yatırılmıştır. tnısak 1 Yanlıs ilâc icerek zehirlendi CUMHURİYET Nüshası 25 Kuruş Senelik 6 aylılc S aylık Turkly* Harlcl Llra Kr. U r a Kr. 75.00 150.00 40.00 80.00 22.00 44.00 Basan ve Yayan Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecıhk Türk Anonun S i r k e t l Cağaloğlu Halkevl Sokak No. 3941 Sahibi Yazı islerınl fiilen ldare eden Mesul Müdür TEKZİPMerhum Ömer Seyfettin Külliyatının nâsiri bulunmaktayız. Bütün basm haklan bizde olan hikâyeleri merhumun vârisi bayan Güner Elgenin başka herhangi bir nâşire satmağa hiçbir hakkı olmadığını görjülen lüzum üzerine bildiririz. Ahmet Halit Yaşaroğlu Kitapçılık ve Kâğıtçılık Ltd. Şti. Cumhuriyet 11772 Evlul 16 Rebiülâhır 17 S V. E. O t) •«i Iklndi o : < ] 6.40 |13.09 16 40 19 13 20.50 4 55 NÂZİME NADt ]11 19 4 59 9.20 12.001 1.32 9.35 cıktı THE UPJOHN COMPANY. ICALAMAZOO. MICHIGAN, U.S.A. VECDİ KIZILDEMİR ECUMHURÎYET. in EDEBÎ TEFRtKASL«Götürürüm ama, hiç konusmasın. Vır yır, başımı şişiriyor.» Ummahan: «Ağzımı açmam,» dedi. Tola düştüler. Kapılanndan ayrılır aynlmaz komşularının çocnkları da onlara katıldı. Hasan büyük oglana: «Nereye böyle?» diye sordn. Çocnk: «Ormana odnna gidiyornz.» çılmıştı. Donmuş kar, göt aç«Güle güle Alim.» dcdi. «Sıkinsan ayakta dnramıyor. Top gi Onları böyle topln gören üç tırmıyacak kadar ipileşiyordu. ma eanını. tpi koparıncaya kabi parlıyor bora köyün ortasmUzaktaki, tâ bozkırın ortasın çocuk daha katıldı. Köyü çıkar dar çeksinler.» Aliyi yakasından da. Çıktım dışarı, syak yoltına daki kavak ağacı yanıııdaymış, larken bir de arkalarına baktıtuttu: «Bu böyle giderse aklımı oturacak yerlerin hepsine bakelini uzatsan tutacakmışın gibi lar ki, ne görsünler, köyün bükaçıracaşım.» tını. hiç bir yerde yok. Geldim yakınlaşmıştı. Dallarm üstündetün çocnklan geliyor. Ali: llasana haber verdim. L'mraaki donmuş karlar, neredeyse, Hiç bir çocnk konnşmuyor. «Aman kardas,» dedi. «Ne dihan da bizimlen jeldi. liüstük bir yel fisildese dökülüverecekAma öylesine çabnk yürüyoryorsun sen böyle?» köyün içine, ora senin bura be miş gibi. Ortalık bir detkılık ki, lar ki, sanki arkalarından bir Bozkırdan esen bora azıttıkça ninı, bütün köyü aradık. Sonbir mayıs ortasının viÇ U Sün eanavar sürüsü geliyor. azıtıyordu. Kapıyı Taşbaşın elin ra komşulara sordnk. Kimscde, lerinden. Neredeyse bahar, tekOrmana geldiklerinde «olnk den alıp kapadı. Taşbaş kapıyı hiç bir yerde yok, anam. Birden mil tomnrcnklarıyla patlayıvesoluğaydılar. Hepsinin de ayak yeniden açıp: aklıma eeldi, bn karı knyrlen recek, şn donmuş karı silip sülan yalındı. «Güle güle, nğnr ile kardaş.» kaçmasın, dedim. Tola düstüm. pürüp, alıp götürecek. Daha dinlenmeden birbirlededi. «Ne yapalım?» Kasaba yolnndaki kayalara ge Hasan içeTflen etilerek çıktı. riyle güreşmefe başladılar. Er Ali ko<:arak evine geldi. lince. sag yanımda kıpırAıyan Bacaklarını dizlerine kadar kek çocuklar güreşiyor, kızlar Elif onu kapıda karşıiaüı. Bir bir karartı gördüm. Karın üsçemremisti. Küvük baltası, ipi saklambaç oynnyorlardı. felâket gclince başlanna, Elıf tüne, kayanın kuytnsBna büzül elindeydi. Herkes elinde baltayla, iple hep böyle kapı arkasında !»ekmüs. Ana dedim, ses yok. Bir Anası: gelmişti. tyice kara belendikler, Alinin eli kapıya rtegcr deg daba, bir daha . Ses yok. Tam «Knrban olayım Hasanım, hu ten, ağızları, bnrnnları şiştikmpz kapıyı açar. yüzüne bir hoş, na vardıro ki. anam. Büzüldükseferki odunların azıcık caıılı olsnn. Ocağa koyar koymaz biten, bir iyice yornldnktan songiicençin bakardı. çe büzülür, titredikçe titrer. He tiveriyordn öteki getirdiklerin.» ra odnn kesmeğe başladılar. ö y Onn öyle görünce Alinin 5dü men sırtıma aldım, getirdim Ummahan: lesine dalmışlardı ki ormana Uopru: eve.» , «Ben de gidecegim,» dedi. ne dal ne gövde. hiç bir şey «N> var, ne oldu?» diye heAli anasının yanına oturdn, Hasan: bırakmıyorlardı. Çekirgeler gimen serup içeriye daldı. rt.»ktı elini ellerinin içine aldı. «Git:» dedi. «Benimle gelme bi ge?i>orlardı ormanın üstünki anası ncaiın vanında yatıvor. «Geçmis olsnn anam.» dedi. gidersen git. Işte den. ynısanı tam çırtlaîına kadar «Çok çok geçmisler olsun.» Ka de, kiminle orman öniinde.» kofkocaman C'lmis. Gözleri kapalı alnında rısına döndü: «Elif.» dedi, *he Az bir zamanda herkes yüL'mmahan ağlamsı ağlamsı: ter taneleri. «Ne oido?» men bir tarhana çorbası koy künü yaptı. Tüklerinin üstüne «Ana,» diye burnunu çekti, «Kapıyı açtı dısarı çıktı. Ben ocaja. Anam içerse kendine geoturup düşünmege başladılar. «ben onunla sitmek istivorum. de ayak voluna çıkıyor dedim. Hr.» Vakit öğleyi geciyordu. Birden Hasanian sitmek istiyorum. Sonra dalnıısım, bir kendime Bunn dnyan Mervemec, n«nl iki çocuk arasında bir kavsa Sövlescne!» geldim ki eece yarısı nlnvor per dan inledi. sağ kolunun üstüne tıktı. ötekiler çocukları avırElif sosini dikleştirdi: deyse. B.ktım ki anam daha eel döndü.... «Kızı da birlikte eötür. O da madılar. Bir süre seyrettiler. medi. Nedir, nerede derken çık 17 bir yük vüklenir. Kötü mü, iki Baktı ki çocnklar onları kimse tım dısarı. Dün eeceki boradar eser vokayırmıyor, onlar da kendilikleyük odun getirirsiniz.» Dışarda bir bora, fırtına, tn. Pırıl pırıl, dnm bir gün aHasan: rinden kavgayı bıraktılar. 36 Gök bakır Haıan gitti, gene o kayanın dibine ateş yaktı. Ateşi yakar yakmaz kibritini hemen sakladı. Çocnklar Hasanla birlikte gözlerini atese dikip, seyrettiler. Hiç bir »ey g5remediler: «Bn ateş de neymis ki, hiç bir şey yok. Ne koşan atlar, ne cerenler, ne de açmış pamnk tarlası. » dedi bir çocnk. ötekiler de boynn kıvınp: «Bn ateş de neymlş ki!» dediler. Bann bn çocnk nasıl, nereden duyar ki, diye Hasan öfkelendi, Ummnhana lenden çık mıştır, dercesine baktı. L'mmnhan: «Vallaha . » dedi. «Ben hiç kimseye...» Hasan: «Susss,» yaptı. öfkesini içinde tntarak, ağır Bi'r, hiç oralı oimayarak ateşi elleri, ayaklarıyla dağıttı. Sonra da kayalığın knvtusundan sine sine, kimseye jörünmemeŞe çalışarak, kuşkuyla yanına yönüne bakınarak ilerlemeğe baş ladı. Çocnklar onnn her devinişini oldnğu gibi izliyorlardı. Ummahan da bir agacın ardına saklanmıs. en küçük b;r kıpırdayışını bile gözden kaçırmıyordn. Hasan biliyordu ki bn kadar kalabalıkta onn bir gören olacak, tasının başına da bn yüzden bir seyler gelecek. Kayanın dibinde uzun bir süre durdu. Buçün tası altını gidip sör mcmesi çerekti. Yarın gelirdi, Baska bir gün tek başına gelir bakardı. (Arkası var Atatürk Bulvan Yener Ap.Yenlsehlr Telefon: 1Z 95 44, 12 09 20. 12 09 66. 17 57 ?5 Inonü CaddeEİ Içmen Han Diyarbakır Telefon: 1061 Gazetemıze gönderllen yazılar konulsun, konulmasın iade edilmeı. llânlardan mesuliyet kabul oluzunaz. * Abone ve «an lslert İçln, >arfm DıtOne tAbone» veya «îlân Servial» kaydızun konması lâzımdır. BU GAZETE BASDJ AHLAK YASA?rNA UYMAYI TAAHHÜT ETMÎŞTÎR. ANKARA BÜROSU: DOĞU İLLERİ BÜROSU: Upfolu, lisansı ile İIHÇ FRBRİKasi tarafından imal edilmistir. İlâncılık: 6581/11752 ÇORAPLARI Piyasaya arzedilmiştir t Oaha zengin desenler » Oaha cazip renkler i Yegâne buharlı apre, .<m görmüş Nylon çorap! LÜKS KOZAL ve KOZAL FRIZE Nylon erkek çoraplarını ısrarla Üâncılık: 6387 11751 ^IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIUinilUIUİIUIUIIIIIHIIIIIll!IIIMIIIIfllllllllll!ll!lllllllllini1llllllllllli;illllll|||llllllllll!llll!llllll||||||||||||f!llll!l!ll