Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OOBT CUMHURÎTBT 28 Ağustos 1962 Osmanlı Tatihinde Haı/dut Aşkları Tasarruf bonoları îstanbuldan Abıdın Gurer yazıyor: îstanbulun muhtelıf koşelennde «Tasarruf bonoları alınır» dıye tabelâlara rastlanmaktadır. Ama elinızdeki 100 lıralık tasarruf bonosuna 25 lira vermektedırler Dev let nüfuzunun ve devlet parasının değerinı boyle açıkça du^urmeâe cur'et ederek devletın hı? mağdur lardan aldığı 100 kuruşu 25 kuruşa toplamak istıyenlere nasıl müsaade edilmektedir? Acaba bu hazin dertlerimizle ilgılenecek bir makam yok mudur? CEVABIMIZ: Hukümetın bu onemli meseleyi el koyması zamanı çoktan gelmış, hattâ geçmıştır. Sayın yurttaşlanm bu konuda ne düşünüyor? Îstanbuldan Erdoğan Soysal yazıyor: Bir futbolcunun gerı alınması içm açılan kampanya sonunda (101,000) hra para toplandığmı okuduğum gun. aynı tarihli gazetelerde bir annenın feryadını da gördüm. Anne şoyle diyordu: «Oğlumu kurtaracak ona sağ» bğını iade edecek bir msana hayatımı vermeğe hazırım!» O kampanyaya iştirak eden sayın yurttaşlar bu konuda ne düşünüyorlar acaba? Çocuklarımı evlâthk veriyorum Gedız. Yayla kbyünden Hasan Ali Aydın yazıyor: Nıkâhlı karım, ölü Sulkan'dan olma 4 yaşında Halil ve 1 yaşmda Eyup adlı çocuklarımı evlâtlık olarak vermek istiyorum. Almak istiyenler varsa, hangisi olursa olsun, karşılıksız vereceğim. CEVABIMIZ: Bir futbolcuya o kadar ilgi gösteren futbol severlerimizin, yarın büyuk birer futbolcu olmaları ihtimali olan bu yavrulara da ilgi göstereceklerini umuyoruz. B U L M A C A 12 3 4 5 6 7 8 I ! «•>•••» Tt 1 11 1 SOLDAN SAÖA: 1 «Uykuda fılim seyreden» mânasın» lki kehme. 2 BugUn git ;vann gel tarzmda lsl tallama hare. ketlnl yapmama. 3 Çok lrl yan kuvvetli ve kaba klmselere takılan lâksp!ardan (mürekkep kelimeı. 4 Pek lyl ve mükemmpl. acem. 5 Güney Amertkadakl bir memleketin baskentl. 6 Çevrilince Istanbu! Valislnln toyadı bellrtr. «tes. 7 Kemen temlzlenip sarılması gerekenler (çogul). 8 tranın petrol lhraç ettlği en meçhur limanı, bir »oru edatı. 9 «Hos ve lyl geçer para» karşılıği lkl kelime. YUKARIDAK AŞAĞIYA: 1 Tarihln llk çafinda *n Onemli kıamı lsgal eden mllletlerden blrl <ço£ul halinde). 2 Her h8ngl bir kuruld» aza olma h«ll. «pecler» in yarıpı. 3 Hayatta olmıyan. 4 Tersi blr gb'z rengldlr. »u ortasındakl kara parçası. 9 Kalın kafall. lki çeyl birblriyle hiçme ve nispet etme lşt. 6 Yaratıkların klmlnde uzun klmlnde de kısadır. bir hay van yavrusu. 7 Arttmrtlğln konusu. 8 Sünger gibl çeklp içen. geçlcl ömre eahlp. Dunkü hıılmacamn S Burun U. faalledilmls sekll zerinde el lle yapılan blr alay hareketl, kabul etme\1p geti çevirme M. İİ Fıştınk maballeılndeki batakfaâne olarak öğreneceklerdi. Sefer ÇaBakırköy trafiği vuş hâfızasına dikkatle nakşetligı yÜ7 şekıı'erinı târif etti, birinın Bu konu ile ilgili olarak gazetesağ yanağında fındık büyüklüğünmizde çıkan bir şikâyet mektubu de bır ben vardı, bırı de, kenciîiüzerine, îstanbul Belediyesi Basın Levendin kimi mahbubunu ne mustesnâ guzellik veren doğan ve Turizm Müdürlüğünden aşağınigânnı bile geitrir, olmayana burunlu idi. daki aydınlatıcı mektup alınmışj Değirmenci Ahmet tedirik «der... Fakat subaşı ağanın uç caausu . ,.. tır: j Ahmedin kardeşi Ali detler bir na ış duşmedi Ağaya sekeıci Ha : «Bakırkby ve havalisi devamlı hayırsız hiz oğlan vardır, hem de lil Beşenin geldiğini rdyledıler. ! Odasında tepe penceresi varAftık belliydi kı soygancu kaolarak motörlü trafik ekipleri tadâmâdı Mehmet vardır, eskiya kı Üveys Ağanın şu kadar kujaktan d*, oradan dama çıkmış, damdan rafından kontrol altında bulundu atiller bır çete halinde çahşıyorlıklı yiğıtlerdır kı yapmadıkları rulmakta, trafik düzenini bozan du. Cesur ve küstah olduklan ka torunu olan namlı zengınıerden : yanındaki dut ağacına atlamış ola mel'anet ve fuhsı tezâlet yoktur.. şoförler takip edilerek haklarında dar kurnaz v e tedbirlı idıler. Su Halil Beşe, Şekerci guzeli CMerin ' cak... başı ağa işini gayet gizli ve t < ~ m j patronuydu: cezai muamele yapılmaktadır.» Ali ile Mehmed dağda gezer Evlâddan üstun sevgili çırrğı Kaçtı desem sebep yok, hatırı kinlı gormeye karar verdi. Her eşkiyânın Bursa çehrinde elleriSu derdi şeyi öğrenip bütün suçluları tes mız Câfer geceden berı Kayıptılr nı gayet hoş tutarım.. Verdiğim dir. onlardan akçe alıp r.igâr ve KsdıkSy'den Ozcan Adıyaraan bit ettikten sonra hepslnı bir ı.tn ağa!.. dedi çırak yevmiyesini başka yerde us mahbub ne ki isterlerse Bufsa yazıyor: çede yakalayacaktı. Azıcık kuş Ne söylersin?.. Câfer yok mu talar almaz. Sandığı durur.. san şehrınden bıçakla kaldınp dağa 28 yıldır Hasanpaşa «nahallesi, kulanırlarsa, yaman adamlar ka dur jimdi.? dığında birikmiş şu kadar akçesı gönderirler .. Niee ehli nâmus aflBerberbası sokakta oturmaktayım. çabilirleTdı. En güvendıği adamGece yatağını durur.. Çamaşırı, esvabı durur.. fe hâtunları fâhişelerle iğfal edip Yoktur ağa Evimlzin terkos suyu ihtiyacını, larından ağızları çelik kilidli üç serip yatmamiftır dahi .. Yatağı Gençliktir, fâhişe avrete gitti diye Fı^tıtıkdaki eve düşürmüşler, nâiki sokak ilerideki bir çeşmeden kişiyi tebdili kıyafette Şekercigü dürülü dutur... lim, sabah olmadan gehrdi.. musların pâyimâl edip ya dağlara taşıyarak, sağlamak zorunda kalı zelini goz hapsine almaya memur Şekerci tafsilât verdi: yollamışlar, ya başka kasabalaryoruz. Halbuki, sokapımızın başın etti; biri dilenci olup Ulu Cami Ağa bu çocuğun başına bıt ds levendlere kçırmışlar, akçeleri Câfer dukkânda yalnız yatar. da yeni yapılan bir evde terkos VJ avlusunda oturacaktı, diğer ıkisı, Bız dukkânı ustunden kılitler gi felâket gelmıştir.. Bursamızı bir alıp f.chije etmışlerdır.. yu vardır. Acaba Belediye, küçük baldırıçıplak levend ve hairâbati deriz Kisi refikinden azar cuc'ık yıldır cin taifesı istılâ etti, şu ka \ bir gayretle. 7080 metre borıı rt,*? rVrviş kılıklarında Emir Kahve leti için, Câfer de aşırı hüsnü âna dar oğlan ve tâze yığıt kaybolmuş Şekercigüzeli Ciferi de şu ge yerek bu sokağın sskinlerirn bu hâne^inin yanında cumle mu^rı sahıp olduğu içın yanına gece ;cl tur, birinden haber çıkmadı. kimi ce eve dü^urüp elini ayağını bağdertten kurtaramaz mı? Bizı^T leri ayak takımından Şerefvar daşı koymamısımdır. nin olüsü bulundu dedıler... layıp uç nefer levendlerin oıçakla yaslıların soylediğıne gore, soka Kahvehânesıne gıdeceklerdi. ŞeSefet Çavuş ağlamaya başlayan rı altında Kirmastı Dağıniı Kağımıza belediye tarafından 35 y>' ıf«*ci dukknnına girip çıkanlanlnn Dedim ya, yatağını dahi «cr zengin şekerciye ne soyleytceğıni ra Softa dedıkletri şâkiye gonderdır bir kazma bile vurulmamışt"" «ünhelendikleri olursa peşlerine memiştir. Akşamdan çıkmış giV bilemedi. Oğlanı hemen arattınca mi'Oeıdir ki, bu madde ıçi n Kara Merdivenli bir şekılde yapılmış \ " Tkılacaklarr)'. Ne gorürlcr^e gcr miş.. ğını bildirerek bijr vaat ve kuru Softndsn yüz filorin alm.ışlardır... yıllardır ıhmale uğramış SOKPÎI .•unler, ne i>ıitiflers<! işitsinler «steselli ile savdı. Fakat mesele, Kendisi de asılacak bir sâki omızdan ne bir taksi. ne de bi' Isa müdahalc ctmiyecemer, gelip Sabah dukkânı açtık, baktık kayıp guzel çocuklar ve gençler lan Tizmantırıl Mustafanın bu iti katnyon geçer. Beledı;'emızin bu si.ba'i ağaya haber verecekierii. gördujr ki Câfer yok... deftelrine bir de Şekerci güzelinin taiı Sefer Çavuşun onune raıiteaf ihtiyaçlarımızı dikkatp alacağını, Bu arada bilha'sa yeşil ferâceli ismini ilâve etmekten ibâret değıl fın bir yara koymuştu. Tımjrı cer zayıf bir ümitle de olsa, sanıyo iki genç kadını muhakkak bulma Dedim ya, yatağını dahi 5er di. Ortada duduyesili ferâceli iki. 1 rah bıçağı ile değil, ancak cellftd ruz. ya çalışacakiar, ve evlsrıni kesin , memiştir. Akşamdan çıkmış eit ' yosma dolaşıyordu ki, kapu^unu satırı ile mümkündü. Sefer Çavuş elıne artık bir ipucu geçirmişti; duduyeşü ferâceli genç ve guzel kadınlar tekın değildı. Evvelâ onları arayıp bulacaktı, onları bulmak içın de Şekerci guzelınden faydalanacaktı. Meşhur olah ıkı yıldan berı kötü yola sapmamış, uygunsuzlarla duşup kalkmamıs, altın adını bakır yapmamış, ıffet ve ısmetıne toz kondurmamış olan Câfer sübaşımn nazarında yirmı dort saatten berı mımliydi; yeşil ferâcelilerle muhakkak ki bir münâsebetı vardı. Oğlan gayet kurnaz, saman altmdan su yurüten ~" takımındandı, ustasından ve muhitınden gizli, baldırı çıplak hayta ve hezele levend guruhu ile de konuştuğu bellıydı, bir gun evvel camiden çıkarken kendisine yaklaşan pırpın şehbazdan kaçması, hemen yanı başında duran sübaşı ağadan korkusundandı. Sefer Çavuş: «arna artık elımden kurtulamaz. Ben adamı bülbül gibi dile getirmesıni bilirim..» dedi. Değirmenci iskender ve kanlı aşifteleri Eglencelik 3Fıştınk Mahallesindeki batakhane çalıp girdikleri evde adam yor, |öyl« bir gcccrkan göı attıklan oglın da kaybolurordu. Takat çok kalın ve aılaa yırtjl maz görüntn esrar ptrdtılnin bir kanadı kendiliginden açılıverdi. Zengin şekerci gittikten az lonra Sübaşı ağaya bu lefet yalın ayak lı bir pırpırı delikanlı geldi, otuz yaşlarmda kadar bir şehbazdı; ağa, delikanhyı gorür görmez tanıdı, bıf gun evvel Ulu Cami avlusunda Şekerci güzelınin «Yok, şimdi yeri değildir!.» diyerek kaçtığı adamdı. Korkunç itirafların «şlgindekl tuclulann haliyle tltriyotdu Ağanın ayağını öptü: Meclis halvet olıun iultinım. dedi. Meelia halv»t oldu, pırpırı dttlikanh büyük korku içinde kannakarışık anlattı: Bana Tızmantınl Mustafa der ler.. değirmenci Ahmedin uşağıyım.. Değirmenci Ahmedin evi ba takhtnedir... O herif bir veledizinâ vidigâr dır, din ve imam, ırz vt nâmus bilmez... O tv Fıştınk Mahallesindedlr... Dışafı r»nk v* nakı» ••rmcz ama içi bataktır ki neuziblllah.. Bekar levend taifesi her ftee iyşu işret v e muhabbet «derlar... Arka1 d a vlrâneliğe açılan kapusu vardıt ki gece ile oradan isler, g«lir giderler... BMJKCHJKJ Yazan: Selçuk M. Kaskan Yazan: R. E. Koçu Resimljyen: S. Bozcalı Sevgili balıkçılık amatörleri. Bu yıi ajustos ayı balıkçtlık bakımından bir hayli keıat geçti ve el'ân da geçmekte. Gerek sık sık yokladığım Adalar mer'a ve taslıkları, gerek ! • • tanbulun muhtelif semtlerinden aldığım haberlere göre, bu me\sim baslançıcı. oltacıların yiizünü giildürecek bir dorum arzetmek söyle dursun, tatminkâr olmaktan bile çok mak bulunuvor. Zaten amatör balıkçılann keyfinin geldijini anlamak için, balık pazarlarına söyle bir gözatmak kSfidir. Efer kırmm tablalarda, güılerinin feri kaçmıs, su vnrula vurula bir acayip suni parlaklık peydahlamıs kolyozlar (ki taze yenilen balıkların en süflîlidir mübarek) Uzerlerindeki 7 liralık etiketle, kart gelinler gibi kırım kırım kırıtıyorlarsa, amatörlerin avnçlarını yaladıklarına biç süphenlz olmssın. Iste bir müddettenberi vaıiyet bn merkezde efendim. Amatör defil de profesyonel oltacılar bile uzan araştırma günlerinden sonra, boı dönüyorlar limanlarına. Halbuki ağustosun sonlarına gelmiş bnlunuvoruz, mer'alarda Mercanların paraketalara taldırmaya, Sinaritlerin kıyı taşlıklarında canlı yera kovalsmaya, otlak lüferlerinin gariban vakti nazlı nazlı tav vermeye baslaraası lâzım artık.. Vakıa çapari yapıldıgı vakit birkaç kilo kolyoz, istavrit veya koloridya tutulmuyor değil ama, bu da, balıuın süflilijtine före, her amatorü tatmin cdccfk ölçüde degil. Bunların içinde gtne en alâka çekeni koloridya oluvor. Koloridya diye, malumunnz, kolyozun ufağınj derler. Kolyoz vonozluktan çıktıktan sonra biraz daha biiyiir \c kolorid>a olur. Koloridya balıgı ağustos ortalarında «katavaşya» sını yaptı, yani Karadenlzden dönüp Marmara mer'alarına yayıldı. Akşam ve sabata çaparilerinde diğerlerine nispetle daha bolca tutulmava baslan dığı gibi pünün diğer saatlerinde de bn balığa rasgelindifi olnyor. Koloridya balığı lezzetli baIıktır. Kolyoz gibi eti saman lasmamıştır. Ne de olsa gençlifinin verdiği körpelikten olacak, kendisine mahsus güzel kokusu ile, tavası pek güzel olur, rakı sofrasında kabak çekirdefi misali çıtır çıtır yenir. Hafif «eytinyağı koyarak, taze domates, liraon ve maydonozla, bir • iki de defne yapratı ilâvesiyle buğalamau da gayanı tavsiyedir. Taze taze yiyebileceğinizden (azlatını tntarsanız, tnzlayıp sonradan da ylyebilirsiniz. Ağustos ayı içinde tntulan koloridyaların tuzlanması şu sekilde olur: Balıkların barsak \ .s. si çıkartılraadan, basIarı iki tas arasında ezilir ve '•30 nispetinde (yani 10 kilo balığa 3 kilo) tuıla güıelce tuz lanarak 24 • 36 saat kadar ağzı açık bir kapta bırakıldıktan •onra oradan alınır ve kuru mutfak tuzuyla, bir kat tuz bir kat balık olmak Uıere bir Vita tenekesi veya tabta bir küçük fıçıya hacvari şekilde istil edilir ve üzerine de bir tahta kapak kapatılarak bunun üzerine a|ır bir tas konuIur. Bu ağırlığı gün geçtikçe artırmak ve iki misline kadar cıkartmak lâzımdır. Ağnstotta tuzlanan koloridyalar üç ay sonra yenilebilir ve güzel bir koku ihtiva ederler. Afustos ayından sonra tnzlananlar ise 6 7 aydan evvel yenilmez. Balığın tutulması, ayıklanması, pişirilmesi, hattâ balık pazarlannda seyri bile amatör balıkçılıgın levklerinden madut oldu|u İçin, ölü mevsimin sonlarına rasgelen bu yazımda da sizlere, eglencelik kabîlinden, bu günlerde tutabileceginiz bir cinı balığın tuzlanmasından bahsettim, Bilmem aezınız snlandı mı levgili okuyucularım? Malftm a, bByle tarifler agızda ve midedeki hazım guddelerinl harekete getirir. Bahusus ehM keyf aksamcı amatörlerinkini. BAY OSCAB: 1 4 A ^ M) 1 1® Resad Ekrem KOÇU' nun iki guzel kitabı ERKEK KIZLAR 400 kuruş FORSA HALtL 350 kuruş Butun kitapçılarda N'ebioğlu Yayınevinde Posta Kutusu 419 t s t a n bu I (Cumhurıyet 10959) y PROF NlMBüSiin Macera'aru Açık Eksiltme İlânı ^ ^ | îstanbul Kandilli Rasathanesİ Müdürlüğünden: 1 Rasathanenin 1960 Meteoroloji, 1953 ve 1957 yıllan yer manyetizmi ve 1961 yılı Sismoloji bülteni bastırılacaktır. 3 ayrı eb'atta sayfsiarı havi 22 forma kadar tutacağı tahmin edilen bu ışin; Meteoroloji bülteninin beher forması 700; Yer Manyetizmininki 680; Sismolojiuinki 615 lira olup tutarı 14685 liradır. 2 Şartnamesi, her gün Rasathanede görülebilecek olan bu işin eksıltmesi Vaniköyünde Rasathane Müdürlüğünde 5 Eylul 1962 Çarşamba günü aaat 14 te yapılacaktır. 3 1101 lira 40 kuruşluk teminat makbuzu getirilmesi, matbaa sahibi olması ve 1962 yılına ait Ticaret ve Sanayi belgesi bulunması şarttır. (Basın 13834/10916) 8.45 Solittlerimız 9.15 Sabah konseri 9.45 Sabri tpek'ten turküler 10.00 Dcvamı yarın sabah 10.20 lıpanyol melodileri 10.30 Kapanış. 11.57 Açıhş ve programlar 12.00 Sevim Erdi'den »arkılar 12^5 Küçük ilinlar 13J0 Orkestralardan çeşitli müzik 13.00 Haberler 13.15 Sevim Suer'den şarkılar 13.30 Küçük konser 14.00 îımet Nedim'den şarküar 14.30 Pattl Page ve Sonny James löylüyor 15.00 Kapanıf. 16.57 Açıhş ve programlar 17.00 Dans müziği 17.30 Muazzez Türüng'ten türküler 17.45 Tarım konuşmaıı 17.50 Baglama Takımından oyun havaları 18.00 öfiretmenin leal 18.15 Ahmet Melik'ten şarkılar 18.30 Küçük ilânlar 18.35 Reklam programları 19.00 Haberler 19.15 Yaşadığımız günler 19.30 Muzeyyen Yıldızdoğan' dan şarkılar 19.45 Silâhlı Kuvvetler saati 20.00 Erol Pekcan Caz Topluluğu 20.15 Olaylar ve yankıları 20.25 Küçük ilânlar 20.30 Mustafa Sağyasar' dan şarkılar 20.50 Büyük Nutuk 21.00 Mikrofonda tiyatro 22.00 Çeşitli hafif melodiler 22.15 îsteğınize göre 22.45 Haberler 23.00 Gece konserı ANKARA 6 57 Açıhş ve gunün program 23.30 Geç yatanlar için muzık ları 7 00 Günaydm 7.20 Mü 23.57 Çarşamba'nın programzıkle jımnastık 7.30 Habarler ları 24.00 Geç yatanlar için 7r45 ÇeşitU Türk müziği müziğin devamı 00 30 Kapa8.15 Solistler ve melodiler nış. 7.27 Açılıs ve program 7.30 Melodıden melodiye 8.00 Haberler 8.15 Turküler 8.30 Operetlerden seçmçler 1.00 Kapanış. 11.57 Açıiış ve program 1X00 Şarkılar (Mustafa Kovanoı) 12.20 Sevilen melodiltr 13.00 Saz eserltri 13.15 Haberler 13.30 Şarkılar ( I n d Atalay) 13.50 Dans müziği 14.10 Türkuler (Gulcan Sevım) 1475 Konserto 15.00 'Kapanii. 16.57 Açılıs v t program 17.00 Çay saati 17.30 Yurdun M I İ (Erkekler Korosu) 17.50 Konusma 18.00 Pıyano ile halif melodiler 18.15 Radyo Karma Fash 18.45 Haberler 19.00 Reklâmlar gıçidi 19.40 Şarkılar (Mulkiye Ecevit) 20.00 Büyük Zafere doğru 20.15 Olaylar ve yankıları 20.30 Sat •serleri 20.45 Silâhlı KuYvetlerin Sesi 21.00 Fehmi Ege Orkestrası 21.15 Şiir dünyamız 21.30 Şarkılar 21.50 Eğıtim saati 22.00 Reklâmlar geçidi 22.30 Ayın sanat hareketleri 22.45 Klâsik Türk musikisi 23.00 Haberler 23.15 Ünlu icracılar 23.40 Geee melodıleri 23.55 Program 24.00 Kapanıs. ÎSTANBUL JANE'IN KIZ1 247 Kayseri Belediye Başkanlığından: Su işleri ihtiyacı için 450 adet 3 M3 lük su sayacı kapalı usulü ile eksiltmeye konulmuştur. Muhamen bedeli 49500 olup geçici teminatı 3.712,50 liradır. Şartnamesi, her gün İşleri Müdürlüğünde görülebilir. Tâliplerin 149962 Cuma nü saat 14.00 te Encümene müracaatları ilân olunur. zarf lira Su gü Kars 6ar. Sal. Al. Kom. Başkanlığından 40 ton nohut ile 40 ton yeşil mercimek, kapalı zarfla alınacaktır. Nohudun muhammen bedeli 80,000 lira olup geçici teminatı 5250 lira, yeşil mercimeğin muhammen bedeli 80.000 lira olup. geçici teminatı 5250 liradır. İhalesı 1991962 günü saat 11 dedir. Mektuplar, saat 10 a kadar kabul edilir. Şartnamesi Ankara; îstanbul Lv. âmirlikleTİnde ve komisyonda gorülebilir(1316 Basın 11239/10915» IIIIMIIIIIII (Basın 14289/10914) lllllllllll KeMmlı Roınan: 298 M ^ L ' Ü N K İ / Cizeıu YVES SAYOL Cevıren Mazhaı KUN1 Laure uzun uzun düşündü. Ona nasıl fenalık edebilirdi? Kocasından ayıımak suretile mi? Bu iş esasen olmuş bitmişü. Karı koca arasında herhangi bir samimiyet yoktu. Fakat bu da kâfi değildi. Valentin zengindi, nıüreffeh bir hayat sürebilirdi. O da zaten bundan istifade ediyordu. Laure, bunu uir türlü hazmedemedi. Aynı zamanda kocaya ve kansına tesir etmeğe çalıştı. Kontla konuşurken Valentin'in sosyetede kazandığı başarılara temayül ediyor ve böylelikle adamın kıskançhğını körüklemeğe bakıyordu. Öte yandan Valentin ile de görüşerek bir şeyler bubnağa çalısnordu. Valentin ne dlye Kont tle Bussicres gibi bir zalime varmıştı? Gençligine yazık değil miydi? Bu derece samimi bir arkadaştan çekin meyen \alentin. tuzağa düşmekte gecikmedi. «Çok betbahtımı dedi. oOnun için evlendim. Boyle yapmakla ötekini unutacağııtıı urauyoıdum ». Vâkıâ Valentin; isiın zikıetmedi ama: Laure menuıundu. Artık elinde bir koz vardı. Anlaşılan Valentin evlenmeden e\\el baska biriyle sev işmişti. Bu izi; lâkip etnıek icap edi>ordu. Bu da zor olnıasa gerekti. (Arkası \ar) koparır gibi aldı. Artık gelemez de onun için. Ne için gelemesin? öğrenmek mi istiyorsun? Soyliyeyim: Öldüğü için! John, yattığı yerden fırladı. Öldü mü?. Caprice oldu müî Evet... Üstelik öldüruldu. O YAZAN: H.MC CUTCHEON da bizım gibi Mansour'da oturuCEVİREN: B • D yordu. O akşam karınla odalarını değişmişlerdi. Senin sendikacı ahbapların bunu haber alamamış ola Ne var benım hahmde? Ben' yalnız bir noktaya saplanmış bulu hutta ıen aklını oynatmışsın. caklar ki o gece karınm yenne onu Benim aklım başımda John. Ve öldürdüler. halımd«n şıkâyetçı değilim. Hem nuyordu. Bu işlerin asıl müsebbine >aptığımı da pekâlâ biliyorum. bini derhtü bulmak ve onun yüzün söylediğimi de gayet iyi biliyorum. Hasta, ihtilâçlar içinde kıvranıŞimdi bir taksiye binip otele dö deki maskeyi indirmek. Bunun kim Sendikayı Penny'nin başına takan neceğim. Üstelik bak, o da peşim olduğu artık onun için bir meçhul ve onun ölümünü istiyen »ensin! yordu. Caprıce. . Katledilsin... OlaJohn'un yüzü, başındaki sargı kade, bir gblge gibi beni takip edi olmaktan çıkmıştı... maz bu... Bunu bana mahsus söyîjî îjî ÎJC dar beyazlasmıştı. yor. Anlamıyorum ne demek iıte lüyorsun... Değil mi Bill. Beni üzHava kararmak üzere idi. John Bası ile on adım kadar ilerlerinmek için sdyledin bunu. de ba";ı miğferli, beli tabancalı a Meredith, Tanca'da Ingiliz hattaha diğini. Hayır. Sözlerimde hiç bir hilâf Yıne hafıza boşluğu hikâyesi damı işaret ediyordu. Hamduşi'nin nesindeki odasında yatıyordu. Daladamları vazifelerinin başında idl gın bir halde, kâbuslar geçirdiği değil mi? Ne güzel bulmuşsun işin yok.Kadın senin kefaretini kendi bir sırada pek yakınında bir sesle kolay tarafını... Ama bunu bana hayatı ile ödedi. Meheldir ona seler. Aksama görüşürüz Bill. Hem sıçradı. Bin müşkülâtla doğrulma yutturamazsm... Bak, iıtersen ben nin gibi bir adamla münasebet teya çahftı. Başı çatlayacak gibi ağ hatıranı tazelemene yardım ede sis ettiği için .. o zaman daha rahat konuşuruz. rıyor, gözleri yanıyordu. Penny'nin bundan haberi var yim. Baska bir kadına, daha doğruBill, onun bindiği taksi uzaklasu Caprice Raymond'a tutulunca Yatağının ayak ucunda birisi mı? şıncaya kadar arkasmdan baktı, hem kanndan kurtulmak ve hem Evet. Fakat bunu ona kinıse sonra kitabevine koştu. Shakespear durmuş ona bakıyordu. Hâlâ geçir de onun mirasına konmak için akdiği kâbuıun tesirinde olan John külliyatında Penny'nin söylediği bu şahsı tanıyabilmek için kendini lına gelen en iyi çare onu ortadan söylemedi. Senin sayıklarken ağzın dan kaçırdığm bazı sözler ona hasahifeyi açtı. Bu Othello'nun bir zorladı. ı kaldırmak oldu değil mi? kikati öğretti. tiradı idi ve sevdiği kadını anlatırSonra birdenbire onu tanıdı. ' John, sanki havada uçuşan bir Bill, inan bana... Caprice ile ken onu bir Alabaster anıtma benBu Bill'di... Bill Martin... Bunca , jeyler yakalamak istiyormuş gibi tanıştığım gundenberı aklımı kayzetiyor fakat sonunda «her şeye bettim. Şuuruma sahıp değilim. j ellerini uzattı. rağmen olecektir o!» sözlerl ile bi senelik arkadaşı... Nereden tanıyorıun sen Cap Ona tam mânasiyle esir olmuştum. John'un başı tekrar yastığının üzetiriyordu. Sonra ondan bir mektup aldım, rice'i? rine düştü. Bill kitabı kapavıp yerine koyar Sen mi idin Bill? Hayrola, ne | Bill, cebinden Capriee'in John'a Bir başkası yüzunden benden ayken gayriihtiyari Othello'nun bu haber? rılmaya karar verdiğini yazıyordu. j yazdığı mektubu çıkardı. so7İerinı tekrar etti: Bunun üzerine aklımı başıma topGenç avukat sükunetini muhaj Al, kendin oku! . . Ve her şeye rağmen ölecek faza için kendini zorluyordu. | John, titrek elleri ile tuttuğu ladım. Hatâmı tamir için ehmden tıı o! Penny'yı az kaldı bldürüyor mektubu okumakta müşkülât çeki geleni yapmaya çalıştım. Fakat bu Kitabevir.den fırlayıp arabasına lardt. . Ve bunun da mesulü sensin, \ yordu. Bitirdikten sonra kolları iki arada pusuya düşüruldum. Gunlerdır burada hastahanede yatıvo.ıfladı. Motöıü çalıstırdı. Olanca vicdansız adam. yanına düştü. kuvveti ile gaz pedahna yuklendi. Caprice burada da ne İçin ge rum. Dunya ile irtıbatıra kesildi. Penny'yı mi öldürüyorlardı? Artık şimdi de iş işten geçti. Sokakları dolduran vasıtalar ara Bundan ben niye mesul oluyormu lip beni gormüyor. Bill, melrtubu çekip onun elinden \ sında delı gibi araba sürerken aklı şum? Ya ben rüy» görüyorum, ya(Arkası var) «CUMHURtYET in ZABITA ROMANI: auNAHKÂRLAfc 37