25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Dencere Delil göstermek gerek Sendikacılık uzraanı Tbalmayer'in sınır dışı edilmesi günün konnsu olmakta devam ediyor. Çalışma Bakanıraız Bülent Ecevit dün bu konuda bir açıklama yaptı. Kesin bir ifade ile söyliyelim ki bu açıklama bizi tatmin etmemiştir. Sayın Ecevit'in hakh olduğu noktalar vardır. Ancak Thalmayer'in yurt dışı edilmesinin maddi delilleriııi ortaya koymadan söylenecek her söz havada kalmak durnmundadır. Beraberce bir düşünelira : Hür Sendikalar Federasyonnnun Törkiyeye yolladığı bir uzmana Türkiyeyi terketmesi için tebIigat yapılıyor. Niçin? tşte ba niçin sorusanun cevabı bnlanıktır; bulanık oldnkça da ba sayun altından malum tesirlerin ba kararda rol oynadığı iddiasına inanmak zorandayız. Sayın Bülent Ecevit, Thalmayer'in kovulmasına sebep olaıı delilleri göstermekten çok, uzman sendikacının hattı hareketini beğenmediğini söylüyor. Olabilir. Biz de burada Thalmayer'in savunmasmı yapacak değiliz. Hattâ, hareketlerinin bo memleket için zararh oldnğu ispat edilirse yurt dışına çıkarılmasını biz de alkışlarız. Ancak böyle bir tatumu ispat edecek en ufak delil ortaya sürülememiştir. Buna karşılık dejerli Çalışma Bakanımız şn açıklamayı yapıyor : « Türkiyede sendika hürriyetinin sağlam esaslara bağlanması ve işçi haklarınm korunması için Türk hükümeti, herhangi bir yabancı sendikacının telkin ve irşatlarına muhtaç olmadığı gibi, hür ve haysiyetli Türk sendikalan da, elbette bu alanda teşkilâtlarına uzman olarak gönderilmiş bir yabancı sendikacının önderlik ve himayesine ihtiyaç duymazlar.» Değnun bu sözlere hak verebilirdik .. Efer bn memlekette yardıra yönetimi için yabancılardan kuralm bir konsorsiyumnn «irşad ve telkinlerine muhtaç olmasaydık.» Bu gözlere hak verebilirdik... Efer bu memlekette Tfirk vatandaşının vereceği vergiler için yabancı uzmanların «irşad ve telkinlerine muhtaç olmasaydık» Bu söziere hak verebilirdik... Efer bu mcmleketin ekonomik ve sosyal dâvalarının vatandası ilgilendiren her kesiminde yabancı azmanlann irşad ve telkinlerine başvurmasaydık.. Sendikacılık gibi henüz çok acemisi olduğumuz bir konuyu bırakınız, neredeyse hapşırmak için bile yabancı uzmana koştnğnmaz bir devirde yaşadıfımızın farkında değil miyiz? Esasen bu konu artık Sayın Çalışma Bakanımız Ecevit'in sorumluluğu dışına çıkmıştır. Onun için dünkü açıklaması xaten kabinesi adına bir fedakârlık sayılabilir. Bu olay, doğrudan doçruya îçişleri Bakanlığınca izah edilmesi gereken bir mesele haline girmistir. Içişleri Bakanlığı yetkilileri, maddi delillergöstererek sendika mzmanını niçin kapı dışarı ettiklerini açıklıyabiliyorlar mı? Eğer elimizde gerçek sebepler varsa memnan olacağız. Tek lâfıgüzaf ve vatan millet edebiyatında delilsiz, tanıksız, desteksiz lâf sıkılacaksa karnımız toktur. TRI CUMHURtYET 28 Aeustos 1962 ııııâııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuıııııııııııjıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııEıııı I GÜNÜN KONULARI | ııııİıııııııiiiıııtuııııııııiHiııiHimiiiıııiiiıııııııııiMiıııııımıımııııımııııımıııııııııııııııımııııııııi1111 Bir haftada 4,433 esnaf cezalandırıldı Belediye Zabıta ekipleri son bir hafta içinde 12,275 esnafı kontrol etmişlerdir. Kontrollarda 2,632 esnaf cezalandırılmış, 4,433 esnafa ihtarda bulunulmuştur. Ayni süre içınde 20 dilenci yakalanmış, Hafta Tatili Kanununa aykırı hareket ederek pazar günü dükkân açan 17 esnaf Adliyeye verilmiştir. • Bir otel komisi, kendisine teslim edilen 7100 lira ile birlikte ortadan kaybolmuştur. Sirkecideki Eğe Yeşilırmak oteline gelen Seyfullah Gültekin ve Murtaza Akpolat isminde iki Tokatlı tacir, sabahın erken saatinde üzerlerinde bulunan 7100 lirayı otel komisi Kadri Demir Atamer'e teslim edip hamama gitmişlerdir. Döndükleri zaman komisin para ile birlikte kaçtığım anlıyan 2 tacir durumu polise bildirmişlerdir. Demokratik Plânlama Yazan: Dr. İsmet Giritü «Demokratik rejim içinde | yal politikanın ve hedeflerin tâyi malarının sağlanmasıdır. plânlamanın sınırlarının ne ninin Hükümete ve Parlâmentoya Sözü geçen Kuruiun başlıca £Ö olacafı bilinmelidir.» ait bulunmasıdır. Ancak siyasî ka revi; iktisadi ve sosyal hedeflerin Barbara Ward rarların, ilmî ve teknik esasları göz ve yapılacak plânın stratejisinin 1 ] önünde bulunduracak şekilde, alın tâyinidir. Nitekim Devlet Plânlaîlk beş yıllık plânın Türkiye Bü ması demokratik bir zaruret oldu | ma Teşkilâtmca hazırlanan çeşitli yük Millet Meclisinin tasvibine su ğundan, Plânlama Teşkilâtı bu ko alternatifler geçen yıl Yüksek Plân nulma zamanının yaklaştığı bu gün nularda Hükümete tavsiyelerde bu lama Kurulunda ineelenmiş ve lerde, Devlet Plânlama Teşkilâtı { lunan bir teknik heyet olarak yer Türk toplumunun refahının artırılnın mahiyeti ve mezkur teşkilât ile alabilmektedir. masındaki hedeflerle bu hedeflere Hükümet ve Meclis arasındaki müNitekim 30 eylul 1960 tarihli ve j ulaşmak için uygulanacak strateji nasebetlerin ne olması gerektiği | 91 sayıh Devlet Plânlama Teşkilâtı tesbit edilerek Bakanlar Kurulu hususu üzerinde sık sık durulmak 1 kurulması hakkındaki kanunun tarafından kabul edilmiştir. tadır. teşkilâta tanıdığı ödevlerin ışığı Şimdi ise Yüksek Plânlama KuTürkiyenin plânlamayı uygula altında ve bizzat sözü geçen kurumayı deneyen ilk memleketlerden mun yayınladığı bir broşürde be ruiu, Plânlama Merkez Teşkilâtı biri olmasına rağmen, hazırlanan lirtildiği üzere: «Devlet Plânlama tarafından hazırlanan plânı bilhasplânlann her defasında su veya bu i Teşkilâtı, iktisadi ve sosyal politi sa bu ana hedef ve stratejiye göre sebepten dolayı uygulanmadığı hu kanın ve hedeflerin tâyininde ve incelemekte, uygun olduğu kanaasusu ve plânsız idarelerin sebebi j iktisadi politıkayı ilgilendiren faa tine varriığı takdirde, plânı Bakanyet verdiği israflar hatırlanırsa. | liyetlerin koordinasyonunda Hükü lar Kuruluna sevketmepe hazırlanTürk âmme efkârının gösterdiği mete yardımcı olacak ve müşavir I maktadır. Bu plânın Bakanlar Kuhassasiyetin sebebi daha kolay an lik edecektir. Plânlar ve program I rulunda kabul edilmesinden sonra laşılır. lar konusunda nihaî karar hükü j aynca teşrii organın tasvibine sunulacağı malumdur. Bununla beraber, meseleyi baş mete aittir. Devlet Plânlama TeşŞehrimizde üç haftadanberi ölangıcında serin kanhhkla ele al kilâtı piânın hazırlanmasiyle ilgimak ve tetkik etmek suretiyle «kı li teknik çalışmaları yapacaktır. nemli toplantılara sahne olan «Eko sır», «yorucu» ve «yıkıcı» tartışma Kanunun bu hükümleri Teşküâtın nomik ve Sosyal Etüdler» Konfeların önlenmesi lüzumu da inkâr tamamen demokratik bir mekaniz ransına geçen hafta bir Hintli plânma içinde işlemesini sağlamakta lama uzmanı tarafından sunulan olunamaz. bir raporda da gayet isabetle işaBilindiği üzere, yeni Anayasamız dır.. (1). ret edildiği üzere: «Demokratik reII 41 ve 129. maddeleriyle. plânlama 91 sayıh kanunun vücut verdiği jim içinde plânlamaya halkın iştive Devlet Plânlama Teşkilâtını birer Anayasa kavramı ve kurumu Yüksek Plânlama Kurulu siyasi ve rakini sağlamahdır. Bu iştirak ise olarak kabul ctmi.ş ve fakat bu teknik mülâhazaların ve kişilerin mahdut bazı kişilerin işgal ettikleplânlamanın «Demokratik» olması karşılaştığı karma bir organ olup ri mevkilerden faydalanmak surebundan maksat: siyasi ve teknik tiyle kendi tesir ve yetkilerini köşartını koşmuştur. Demokratik plânlamadan mak otoriteler arasında bir muvazene tüye kullanmamaları ile kazanılasat: Plânlamanın devlet bünyesi kurulması. daha doğrusu sfyasî ka bilir.» (2K içinde dördüncü bir kuvvet olarak rarların alınmasında siyaset adamDüeğimiz, nazari bir takım göyer alamaması, ekonomik ve sos lariyle teknisyenlerin işbirliği yap rüş ayrılıklarının ve kaprislerin ciddi buhranlara yol açmasını önlemek için iyi niyet ve sağduyu sahibi kişilerin bu konuda anlayış vc gayret göstermelerinden ibarettir. Her yerde aynı Yazan: Doğan NADİ riyor. (Bizde de sürüne sürüne kapıya kadar gelmiş hastayı, tedavi değil, içeriye bile sokmadıklan çok görülmüştür. Adam sen de... Kim uğraşacak?) 2 Senelerdir süregelen kanil kavgalardan, âdeta ıç harblerinden sonra. bedbaht Cezayirde bilhassa umumî sıhhat vaziyeti feci. Yer yer sâri hastalıklar başgösteriyor. İlâç yok, doktor yok. Bu hal Karşısında Fransız devletinın orava, bu bakımdan yardınıda bulunması, insanî bir vazife, Doğrusu, bu insanî kelimesini pek sevmiyorum. Zamanımızda çok iotizale uğradı. Gelin şunun adını koyalım: Fransamn propagandası için lâzım. tleride Cezayir ile iyi mun.ısebetlerin devamında ihtimal bunun büyük rolü olacak. Ama, gelin görün ki, âdeta gönüllü gibi ortaya çıkan bir doktor bile, devletten tn ufak bir alâka göremiyor. O buna yüklüyor, bu ona. Adamı bayağı baştan savuyorlar. (Biz de Şark vilâyetlerimize .inktor srıyoruz. Hadi ben doktovum ve Şarka gitmeğe hazırım. Nerede otuıacağım? Kimlerin göndereceîi ilâçıarla hastalara bakacağım? Hattâ buyücülerin, üfürükçülerin, muskacılann pek muhtemel dayağıncıan beni kisı koruyacak?) 3 Fransız devleti ev kiralannı dondurmuş. Pekâlâ. İyi etmış. Etmiş ama bina vergilerini arttırmış mı? Arttırmış. Hayat pahalıIdşmasının önünü alabilmiş mı? Alamamış. Üstelik paranın satın alma gücünde de düşüklük olmuş mu? Olmuş. Bu vaziyet karşısında, kendi vatandaşından fazla para istemekten çekindiği için, Fransız mülk sahibi, başlamış yabancı, ve tercihau Amerikalı, kiracı aramaya. Onlarla daha kolay anlaşacağını tahmin ediyor. (Bizde de aynen böyle değil mi? Gazetelerde îngilizce olarak çıkan ilânlardan başka, şahsen benden, bir çok ahbabım Amerikalı kiracıiarla araya girmemi istedi). *** îşte böyle dostlar. Hulâsa devlet baba. burnunu soktugu bir sürü işin altından kalkamıyor. Fransız gazetelerine akseden yukarıki üç küçük haberın bize vereceği bir teselli var: Hani, bunlara benzer vak'alar oldukça, bizim yazar arkadaşlar, ikide bir «dünyanın neresinde görülmüştür?», «hangi medenî memlekette böyle bir şey olur?» gibilerden feryadı basıyorlar ya... Demek ki, heyhat. görülüyor ve oluyor. Bir otel komisi 7100 lira ile ortadan kayboldu Dış piyasalardan yapılan iş teklifleri Dış piyasalardan îstanbul Ticaret Odasına yapılan iş tekliflerinin sayısı yeniden artmıştır. Verilen bilgiye göre geçen hafta içinde muhtelif yabancı memleket ten 56 iş teklifi gelmiştir. Bu arada Japonya ve Amerikadan hediyelik eşya, Nijeryadan havlu, Avusturyadan konserve, Çe koslovakyadan borosit istenmektedir. TEŞEKKÜR Kıbns ve Batı Almanyaya ham bez ihraç ediyoruz Haber aldığımıza göre Sümerbank, bir süredenberi yapmakta olduğu görüsmeler sonunda Kıbrısa 100 bin metre ham bez satışı yapmıştır. Ihracat, önümüzdeki haftalar içinde yapılacaktır. Batı Almanya firmaları, memle| ketimizden yeniden ham bez almak için ilgili tacirlerimizle tema sa geçmişlerdir. Ticaret Odası Neşriyat Müdürlü günden aldığımız bilgiye göre, yıl başından şimdiye kadar muhtelif partiler halinde Hmanımızdan tı Almanyaya 125 ton ham bez ihraç edilmiştir. Bu ihracatın fob değeri 1.180,227 liradır. Gece saat 24 sıralarmda Silâhtar da Turgut Reis sokağmda oturan 34 yaşlarında Niyazi Ağmak ismindeki şahıs henüz bilinmiyen bir sebepten ötürü intihara tesebbüs etmiştir. Kendisini iple tavana asan Niyazi, komşularm ipi kesmesi üzerine kurtanlmış, fakat anormal hareketlerde bulunduğu için Bakırköy Akıl hastahanesinde tedavi altına ahnmıştır. 14 yaşlarındaki bir çocuk Aksaraydaki Bulvar sinemasında önün de tombala yüzünden 20 yaşlarındaki bir genci yaralamıştır. Sırtından muhtelif yaralar alan Muzaffer Okumuş adındaki genç tedavi altına alınmış, 14 yaşındaki sanık suç âleti olan çakısı ile birlikte yakalanmıştır. Kumkapı sâkinlerinden Şahin Ince, Adnan Urgancı ve Muammer Ongan ismindeki üç kabadayı gece saat 21 sıralannda Kumkapıdaki Işık sinemasma gelerek, sahibi Ali Ataç'tan 50 lira haraç istemişlerdir. Ihbar üzerine sanıklar yakalanarak haklarında kovuşturma açılmıştır. A ğ u s t o s 28 R e b i ü l e v v e l 27 AZMi TIGRAK Arh) PLÂK FABRİKASI Plâklarımız SüJyensiz; Saf Kurşun toziyledir. Fiat: Müsbet, menlî 250 kuruçtur. Adres: Aksaray, Küçük Lânga, Pervane Dede So. No. 8 İstanbul. Tel: 21 40 35 J \ t îstanbul Ünlversitesl Tıp Fakülte»! Birincl Cerrah! Kliniğlnln tanınmış operatörlerlnden mürekkep mümtaz kadrosiyle ve bugünkU üftün «evlyeslyle haüta vaUndaç lara emnlyet ve huzur telkin edcn bir illm ve sıhhat müessesesl hal inde yükseltmeye müeMİr ve âmll olan ve senelllc izninde bulunmuç olmasına rağmen kliniğe bizzat ziyaretlme gelerek pek »licenahnne muhabbet ve alakalannı benden eslrgenılyen kadlm dostum Ü5t*d ve Pankreasa penetre olarak .virml yıldır hayatımı tehdlt eden dUedonom ülserlml hiçbir ihtilâta meydan vermeden. büyük bir ihtı•as ve hazakıtle ameliyat ederek Ihraca muvaffak olan ve böylecr bana yeniden ya«ama lmkânı bahşfden rehakâr ve emsalsiz cerrah Ord. Prof Kâzım İsmail Gürkan'a Prof. Bediî R. GORBON'a en derln mlnn't ve çiikran duytulanmı ralenen arzederlm. Birlnci Cerrah! Kllniğinin Blrlnci Ser\ i«inde bir ayı mütecavlz zamandanheıi d^vamlı ihtlmsm ve tlâkaları İle gerek mlde lcana. mam ve gereks«> ül»er amıllyatım sıruında >ülcsek vukuf ve lhtlsaslariyle yardımlarını lutuf ve ibzal eden Baçasistanlar Oper»tör Mehmet Ali Okay. Operatör Selçuk Kanatlı. Operatör Kadri Kahraman, Operatör Hürol Insel'e ve kıymetll Narkozttör Dr. Selma Akra'ya ve asiitan Operatörler Mehmet Sakaoğlu ile Gürcan Ünala ve Kliniğin maruf emektar pan«u mancıeı Tahsin Koçak ile pek nazlk ve îefkatli hemşirelerlne ve mü e»sc»enin bütün vefakâr ve sadik kadro ve personeline de aynca te şekkür ve mlnnetlerimi umuml efkar huzurunda alenen arzetmeyl kendime çerefll ve zevkll bir vizife telâkki ederim. Cumhuriyet 10928 İntihara teşebbüs etti AvukatDr. SUAD TAHSİN TÜRK Cumhuriyet 30916 Evian, (Ağustos) Şu üç küçük haberciği, okuduğum, son Fransız gazetelerinden toparladım: 1 AşağıRen havalisinde bir ailenin henüz 10 aylık çocuğu hastalanır. Taksi ile, acele, en yakın hastahaneye götürürler. Gece yansı, telefonla kendilerine çocuğun öldüğü bildirilir. Anababa tekrar hastahanenin yolunu tutarlar. Çocuğun cesedini almak isterler. Uzun boylu aramalardan, sormalar, soruşturmalardan sonra, nihayet, ceset bir banyo odasında, pencere kenarında, bir takım kâğıt parçalarına sarılı olarak bulunur. Söylemeğe lüzum bile yok ki, bu bir devlet hastahanesidir. 2 Fransada devlet, Cezayire gidecek, doktor arıyor. Bunu radyolarla, gazetelerle ilân edip duruyor. Paris banliyösünden bir doktor Cezayire gitmeğe karar vermiş. Kızıl Haç'a başvuruyor. Cevap: Sıhhat Bakanlığına müracaat ediniz. Doktor Bakanlığa gidiyor. Cevap: Arzunuzu yazı ile bildiriniz. Onu da yapıyor. Bu sefer de, aradan iki ay geçmesine rağmen. hâlâ hiç bir cevap yok. Beri tarafta da ilânlar devam ediyor. 3 Fransamn hemen her tarafında olduğu gibi Orlean'da da mesken buhranı var. Yüzlerce aile başım sokacak bir dam aitı arıyor. Üstelik, şimdi, Cezayirden anavatana gelenler de var. Hal böyleyken Orlean gazetelerinde bir ilân: «Kiralık apartıman. Yalnız. Amerikalı bir aileye verilecektir.» *** Nasılsa dikkatimi çeken, üç kü(1) Plânlama nedir? Niçin plân CÜk haber, işte bunlar. Siz de, dikyapıyoruz? Devlet Plânlama Teş kat ederseniz, bu ve buna benzer kilâtı yayınlan, Ankara 1962, S. 17. haberlerin (kiralık daire ilânına (2) Pitambar Pant. Some Thoıı da haber diyorum) bizim gazeteghts on Perspective Planning» adlı lerde de kolayca çıkabileceğinin, rapor. hattâ zaman zaman çıkmış bile olduğunun, farkına varırsınız, Kendi kendime: «Bu neden böyle oluyor?» diye düşündüm. Ister i^temez karşıma devlet baba çıktı. SEVtL vr OLÇAT Şöyle kl: YELKtV 1 Aşagı Ren'deki hastahane Kızlan DİLEKln dofcudevlet idaresinde. Doktorundan, munu akraba ve dostlahastabakıcısından, kapıcısma, beknna müjdelerler. 26.8.1962 Ankara çisine kadar herkes devlet memuru. Anlaşılıyor ki, her yerde, devlet kadrosuna giren lnsanlara bir oluyor. Cumhuriyet 10924 «neme lâzım» cılık arız Hani bir nevi «testiyi kıran da bir, suyu getiren de» zihniyeti. Ne yaparsan yap maas aynı, terfi zamanı aynı. Böyle olunca da, sayı NERİMAV KONURALP ile vermediler ya diye. meselâ öİle len bir çocuğun cesedini, kâğıt HALDUN TANYOL parçasına sarıp, bir köjeye atıveEvlendller KadnToy " ' ' 27.8.9« HAMMLAR DIKKAT • HANİİILAK DIKKAT TEŞEKKÜR Büyük kaybımız, aile büyüğümüz Tombala yüzünden yaralama Nedim Pirinççioğlu' nun vefatı dolayısiyle cenazesine iştirak eden, çelenk gönderen, bizzat eve gelerek veya telgrafla, telefonla tâziyede bulunmak suretiyle bizleri teselliye çalışan akraba ve dostlarırruza minnet ve şükranlartmızı sunarız. E«i, çocukları. yeğenleri Altuğ ve Tiğrel aileleri Cumhuriyet 10930 IŞIK KOMUT İle ÖZCAN ÖKTÜ Evlendller Ankara 27.8.1962 Cumhuriyet 10925 < AVLA ve SFZER BİRGtLLt ¥ oğullan 1 MURADın dogumunu akraba ve dostlanna müjdelerler. Güzelbahçe klinlğt 23.8.1962 Cumhuriyet 10933 •J. 7! Neşir Yasağı Bugün» Kalktı Parisin 19621963 sonbahar ve kış modelleri büyük A\Tupa ve Amerika mecmuaları ile birlikte aynı günde ilk defa olarak II çı Haraç isterken yakalandı < TEŞEKKÜR Çok kıymetll eçim. aile büyüğümüz < |! i > 33 O 7Z ÖMER ALÂEDDİN KIRAL'ın hastalığından vefatına kadar çok yakın ve cand»n ilgilerlni unutamıyacağımız akraba ve dostlannm. Güzelbahçe KHniği Doktor ve personellnln. cenaseslnde blzz»t bulunarak, merhumu ebedl istirahatgihına kadar teşyi etmek za hmetinde bulunan, çelenk gönderen, telefon. telgraf, mektupla büytik acımıza iitirak etmek lut. funda bulunan muhterem gazetecl. mmtbaacı, tüccar ve kıymetli dostlarımıza ajTi ayrı teşekkür eder. rrrtnnet ve fükranlanmuı arzederlz. AİLESİ llincılık: 6134 10940 z 1 1o • o 2 % < n1 >1 A İlâncılık 5959/10945' 6.20 13.15 16.59] 19.49,21.26' 4.30 E. 110.29i 5.24! 9.0S: 12.00: l."7 8.39 Mu*a Saffet ve Cemllc H»nım'.n oğlu. Fatma Sabiha Oklar'm esi. Muzaffer. Nejad. Doğan, Mustafa ve Bülend Okların pederi Dr. Ibrahim Göze, Mazhar ve Sırn Beylerin ağabeyVri DİŞ TABİBt V EF AT Bu hafta < x > 2 MEHMET SELÂHATTİN OKLAR 23 Ağustos 1962 tarlhinde vefat etmiştir. Cenazesi Kadıköy Osmanağ» Camllnden kaldıniar»k Karacaahmet aile kabrUtanma defnedllmlştir. Me^•lâ rahmet eyliye. AUesl Cumhurtyet 10927 mecmuasında 4 s a y t a h a l i n d ı 7; > ^MiıiMiMiMiııınııııııınırıııııııııiMiıııınıııııııımıııııııııııııiHmıiMiıiHiııııııiHiıııııiMiımiıımıımııiHn = ..CUMHURİYET» in EDEBÎ TEFRİKAS1: 17 ııııııııııııııııımıııııııııımıır/^ babası anası, ba sesteh bir »ey Hüsne, sanki birbirlerine yapış =: anlatnazlardı. Yiirefi hop etti. mışlardı. Onun titremesi az soıi = Ortalığı dinledi. Babası yatafın ra Recebe de geçti. So|uk üşüt= da dönüyordu. Olmaz olası, her müyordu, yalın ayaklarını kar Ş gün ölü gibi uyur da bu geee yakmıyordu bile. Dndaklarında E dönüp duruyor. tuzlu kanın tadı vardı. Geceyi, EE Bacaklarını gerdi. Bütün be= dudaklarının kanını unutmuşdeni yalıma kesmisti, kavrnlulardı. = yordu. Bir uyusa... Tam bir ay, Neden sonra kendilerine gelS bir buçuk ay, yatağa girer girmeı uyur da... Bu gece inadı diler, çözüldüler, üşümeğe baş= tuttu, olmaz olası adamın. Zuladılar. Recep Hüsneyi elinden ^ insanlar sevinç içinde dışarı taşBozkırdan soğuk, dondurucu bir lüm işte. Sabırsızlanıyordu. Küplüzâdelerin oğlunuıı içintuttu, Körce Hasanın boş damı~ tılar. Köy bir düğün havasınyel esmeye başlamıştı. Gök Islık bir daha geldi. Hfisne ya den bir »yaklanma geçti. bu na çekti. Yüzlerine bir sıcak ^ daydı. Köy öyle bir sevince, güdupduru bir mavilikteydi. Netafından dojruldu. Babasının yıl veremezseler, gelecek yıl rüîtüye bofuldn ki, köy, köy dalgası geldi kapıyı açar açmaz. = redeyse gök bu esen yele dasolugunu dinledi. Fındık ineğin vcrırlerdı. ltısanoğlu bu hale oldu olalı böylesini görmemişyanamıyacak, kırağı gibi parça Recep daba önce boş damın ~ köşeden geviş getirmesi duyuçetirilir. ceıaların, utançlarııı ti. Köpekler ürüyor, koyunlar parça, bin parça olarak, mavi luyordu. Keçilerâe ses yok. Boz ocağını yakmıştı. Geldiler yan = böyle en büyüğüne çarptırılır meliyor, eşekler anırıyor, bcbemavi yukarıdan aşağıya yağaeşekten de bir ses soluk çıkmıyana oca|ın başına oturdular. ~ mıydı? ler â|lıyor, horozlar ötüyordu. caktı. Bir an, ak karın üstü binyor. Ne iyi. Isınc'ıkça birbirlerine sokuluŞ Bu Adil korkunç, dedi içinZelzeleden önce bütün hayvanlerce, milyonlarca mavi kırağı Yatakta titremeğe başladı. yorlardı. Recep sol bacafını E den. Şu l\ö^ borcunu ödemelar ayaklanırlar. köylerin içiııi paryasiyle dolacaktı. Babası görse, bilse ne olacak? Hüsnenin bacaklarının üstüne Ş korkunç bir gürültü alır. Köy mek için Çnkurovaya inmisti Içini gittikçe bir keder, bir Gözünün önüne getirdi: Babası attı, kucakladı. Şimdi Recep tit ~ ~ bir zelzele öncesi halindeydi. bn kış ortası. Borcu ödeyecek korku, kuşku sarıyordu. Allah onları çırılçıplak yakalamış, bir Aylardır gülmiyenler, a|zını parayı Kavanıneaya kadar dön Allah, bu korku neydi, Bos Uöelinde balta, ötekl elinde saç riyordu. Hüsne uysaldı, sokuluyordu. bıçaklar açmıyanlar, şenlik şameyeceUIerdı Kısın ne iş olur yün, ıssızlığın verdiği bir duy= ları. Vuruyor boyuna. Kan içindımanlık içindeydiler. •Olmiz,» dedi, «olmaz. Görür S Çukurovada" Ne hazanç olur? gu muydu? de kalmış tüm bedeni. Muhtar: ler. Ben gelirken babam uyumu = Adile «ov'emeli dc bn zulmü Dayanamadı. Bir iki dalcika Koiları, bacaklan bir gerilme, «Çok şükür koca Allahımıza, yordu.» yapmasın artık şu köylülere. daha kalsa boğulacaktı. Boğazıbir bekleme içinde. şimdilik knrtulduk. BugünlUk Reeep, aceleyle, soluk soluga: na bir şeyler tıkanmıştı. HeDaba insanca, dahâ yumşak dav Babasının solugunun başkakurtulduk. Sonrasına Allah kemen atmı doldurdu, dolodizgin «Varsın uvumasın.» dedi. ransın. Bir liralık bir bezi beş laştığını fark etti. Sevincinden rim,» dedi. bir rüzgâr gibi, bir anda köyü liraya satıyor. Bu kadarlıkla çatlayacaktı. Babası uyumuştu. «Vasın görsünler.» TJzun Ali düdü|ünü çıkarmış çıktı. Atı habire kamçılıvordu. kalsın. Yataktan, titriyerek, usulca Birden çırılçıplak oluverdiler. çalıyor, on, on beş delikanlı da Sanki onu öldürmek, boğmak kalktı, kapıyı tıkırdatmadan Bir kişi bulurum umuduyla iki çıplak beden birleşiverdi. kolkola girmişler halay çekiiçin kovalıyorlardı. açtı, dışarı süzüldü. ev ev dolaştı. Boş, ıssu köy in Dışarıdan bir geçen olsaydı, geyorlardı. Kasabanın yoluna düşünceye, Kayanın yanındaki evin arasanın içine bir eziklik, bir ttrcede iniltilerini duyardı. Büyük nzaUtaki köy görününceve ka 5 Iıfındaki karartıyı gördti. Rekeklik. bir korku gibi yerleşibir tad içinde kendilerinden fec dar atının basını çekmedi. Geceyarısının horozlan ötücep onu hep orada beklerdi. Koş yordu. Bu aydınlıkta, bn çünes tiler. Ter içinde kalmışlardı. Köylüler kapı yarıklarından yordu. llüsne daha uyumamıştu. Recep de ayağa kalkıp ona vurmnş karın ipiltisinde çittik Altlarındaki toprak ıpıslak olyolcunun her yaptığını yutarcatı. Recep bugün gelecekti. Bir doğru koştu. Aralıçın ucunda çe bir karanlığa, karamsarlığa muştu. sına izlemişlerdi. Yüziindeki hayli zamandır ne o geliyor, ne birbirlerine kavuştular. gömülüyordu. Ne kadar geçti belli de|il. Bişaşkınlığı, tnhaflığı, acımayı. de llüsne onu bekliyordu. Bir Kar geceyi aydınlatıyordu. Köy az ö'nce boşaltılmış gibiy ri bir yana, biri bir yana düştü. ürküntüyü, korkuyu, köpeği acaip hal olmustu. Halbuki iki Bozkırdan keskin, dondurucu Kesik kesik soluk alıyorlardı. di. Her yerde bir insan kokngörünce sevincini, bogulur ş;ibi gün hulusmasalar ölürlerdi. bir ayaz esiyordu. Her bir yer sn vardı. Birden sarı köpeŞi olunca yiizünün sarardıgını, son önce Recep seldi kendine. Ama bu gece gelmeliyc'i. Kudonmuştu. Donmus karın çıtırgörünce sevindi. Köpek ö!ü ra atmı doldurnp çfirütınıez bir sonra Hüsne. Ooağın başına lağı kiriste bekliyordu. Islık tısından. bir de soluk alıp vemüydü? Atmı köpege doğru düşmandan, bir ejderha<ian kageçtiler. Şimdi delicesine öpüha (.aluıdı. ha çalınacaktı. Barislerinden başka çıt yoktu. sürdü. Köpek atın ayak sesini çar sibi kaçışını. her bir halini, süyorlardı. Elleri ayakları korbası anası da uyumnyorlardı ki. Hiisne Recebe sarılmış, hem içinden her geçeni yüzünden lu ocaça eiriyor, duymuyorlardnyunca ^özlerini açtr. Ba atDerken, iııceden, kuş sesine yanıyor, hem titriyordn. Soluoknmnşlardı. (îı bile. Recep tepeden tırnağa lıyı daha çok sevindirdi. benzer bir ıslık geldi. Duyulur gn yüziinü yalım gibi yakıyor( Arkası vaı Atlt köyden çıkınca. evlerdcn Tine köyn dolaşmava baslaıîı. duyulmaz. uyanık da olsalar du. öylesine de sarılmıştı ki %IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII1IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII1IIII1IIIIIIIIIIIII1I1IIIIII1IIIIIIIIIIIIIIIIIII illlllllllllllllllHIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIİIIIIIIIIHIIIIİIIIIIIIIIIIIII^ Yer demir YASARKEMAÛ Gökbakır 2 HAMMLAR DÎKKAT • rLAMIMLAB DIKKAT • Reklamcılık 3666/109G2 •*"f TEMiNAT MEKTUBU Kredileriniz ticarî şekilde PARA'ya çevrilir. Tokatlıyan İş Ham Kat 2 Na. S Türkiye Hindistan Kültür Cemiyetinden: Hindistanın tanınmış iktisatçılarından Dr. V.K.R.V. Rao 28 Ağustos 1962 Sah günü saat 17.00 de İstanbul Teknik Üniversitesi; Taşkışla merkez binasında cHindistanın Sosyal Cemiyet Telâkkisi>) mevzuunda bir konferans verecektir. İngilizce olarak yapacağı konuşma türkçeye tercüme edilecektir. Giriş serbesttir. Cumhuriyet 10949 İlâncılık 6119/10939 | CUMHURİYET Nüshası 25 Kuruş i Türkiye Harid Lira Kr. L.ira Kr. Senelik 75.00 150.00 C aylık 40.00 80.00 3 aylık 22.00 44.00 Basan ve Yayan Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonlm Sirketi Cağaloğlu Halkevi Sokak No. 3841 Sahibi Yazı işlerinl fiilen ldare eden Mesul Müdür Gazetemıze gonderılen yazılar konulsun, konulmasın iade edilmez. tlânlardan mesuliyet kabul olunmaz. Abune ve ılân ışlerl İçin. larfm üstüne «Abone» veya «Ilân Serviti» ı baydının konması lâzımdır. • BU GAZETE BASİM AHLAK YASA = 1NA UYMAYI TAAHHÜT ETMİŞTİR. ! İımir Levaıım Âmirliği Salınalma Komisyonu Başkanlığından: Izmirde poligon tesislerinin ve Güney Dz. Saha K. lığı Karargâh tesislerinin inşaat ve onarımı ışlerı kapalı zart usulü ile yaptınlacaktır. Keşıf bedelı 260.125,49 lira olup, geçici teminatı 14.156 liradır. Eksiltme 7 eylul 1962 cuma günü saat 11.00 de Izmir Lv A. ljŞı Satınalma Komisyonunda yapılaeaktır. Şartnameler îstanbul, Ankara Lv. A. liklerinde ve Komisyonumuzda, Güney Dz. Saha K. lığında görülebılir. Bu ışe gıreceklerın şartnamesinde yazılı yeterlik beigelenni en geç ihale günün den üç gün önce (tatil günlerı hariç) îzmir Güney Dz. Saha K. lığına müracaatle almaları şarttır. Teklıf mektuplannın ihale saatinden bir saat evvele kadar Komisyonu muza verilmesi. (1265 Basın 13783/10913 NÂZİME NADİ VECDİ K1ZILDEMİR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle