Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DÖRT 22 Temnmı 1962 HAE Örnek bir davranış Of!. az nefeslenelim be!. Bittim. diye cömeldi. Ve yere «turdu Bekçi d« basında» İki üç dakika, dinlendi. Bn sırada ötekiler de yavaş yavaş aynldı lar.. Tekrar kalktı.. ray: aimadım ve kendisine teşekSişlı'den Timo yaeıyor : Hadi gidelira. Karahala. Gö Geçen gün Şişli durağmdan tro kür ettıtn. Biletçi efendinın admı zanü seveyim.. Hulı yvrtaae: leybuse binditn. Ceplerimı yokla sormadım, ama numarası 502 idi. barays gel! Bm sefer öteki çoÇok yaraldam.. Bn »leakta' Badım. Cüzdaaımda 50 lıradan başka Bu çeşıt medenî ve insanî jestlere cuğa koynverdi: şım dönüyor... para yokmuş. Biletçiye uzattım Bo pek ender rastladığımız ıçın. 502 zamadı. Çünku araba sefere yenı numaralı bıletçı efendiye teşekkür Benim de dönüyor... Ne dt Erhan hadi ;it şu piçi geçrkmıştı. Bir başka bıletçı oLsaydı etmeyi borç sayanm. ye kaçarsın! diven bekçi göisütir!. diyince beriki fırladı.. mutlaka bertı arabadan ındirırdı. nü çözmek için iki elini dügmeotomobil akıntısının »rasından CEVABEMIZ : Ama bu biletçı bıletı kesip bana sine götürmesiyle Rahminin par şeçerken beriki onn görünee Bu sutunlarda yayımlanmak tize verdı ve : « Beyefenâi. 50 kurusu re gelen mektuplar arasında böyIsması bir oldn Adamın a£cadde ynkarı koşmaya başladı.. vaktmiî olduğu zaman plântona ve lesine hıç rastlamadığımız içın. bız zı aeık kaldı.. Ye Rahmi on beş halk da seyrediyordu.. rirsinız!» dedı. Az sonra tekrar ya de bunu yayımlamayı bır zevk sametre afildıktan sonra : Kadın: mma geldi : « Beyefendı, dedı. 50 yıyoruz. L'lan gene kaçtı diye ba Allahını seven Utsan'. der lıranızı belki bozduramazsınız! Bu ğırdı.. Ama Rahmi kalabalıga ken Rahmi da.vınamadı.. 5 lır»yı alınız. işinizi görünuz. Akkarışmıştı. Birisi Rahmi'yi tanı Memleket gelenekleri Ağabey! Ben bakayım is;ama dönüşte plântona bırakırsıyacak olda : ttrsen!.. Scbopheim'dan Voral Belirten ya nız!» Biletçinin bu davranışı beni Yok be kardeşim: Alay ehem sevindirdi, hem şaşırttı. PaAhmet aes çıkarmadı.. Rahmi diyordam.. Bekçi ile inada binde »eyirtti.. lâkin Rahaai'nin k#1959 yılından beri Batı Almanyadirdik.. dedi. Hııla Valide eaşnşn, sofdrlerîn alayına yol açnın bu kasabasmda, iplik fabrikamisi taıafına giderken yolda. çosında çalışmaktayım. Bılindiği üzetı.. cakları elinden tatmos bir ada 1 B ü LMAC A re, ycdek subaylann yllık yokîa Tut. . Koş.'.. iBBOÇ.' fibi nu rastladı : ması haziran ayında yapılır. Ben lâfalr arasında kadının : 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Erol! diye bajırdı. Çoeak de,, 1962 yılı haziran ayının 4 un Allahını seven tntsun! diye baktı Adam baktı... Çoenklar cu günü yoklamamın yapılması feryadiyle karışınca halk mahigülüyorlardı. Adama sordn : için, nüfus kâğıdımı, numaralı olayetini bilmediği bir kaçak var Nerede tuttnnaz.. Dondarrak Münıch Başkonsolosluğuna gön diye • taralav dojtrn kosnştnlar.. maeı dükkânında gördüm... Siz derdim. Aradan bir ay iki gün geçIşi göeu olmıyanlar da bağırdınereden tanıyorsanuz bonlan?. ti. Bu arada 3 taahhütlü mektup lar : Rahmi olanı anlattı.. Ve a sıyazarak, üç yıldır hasret kaldığım Kaçıyor, tnt!.. rada Ahmet de yaklastı. Rahmemleketime ve aileme gitmek üze Bn kargasalıkta konsalosnn mi'ye : re (21) günlük izin aldığımı, izin çarpıntısı tattn» Kadın aradan Llan deli misin be! Ba «muddetim geçmeden nüfus kâğıdıkaybolda» Ve önde Rahmi oldneakta ne diye koştan? Alem komın gönderilmesini rica ettim. Yi;u halde eaddede bir kovalamavalıyacak hırsız arıyor.. ne cevap alamadım. Iznimin üzerin ca başladı.. Rahmi tazı gibi og Tutamazlardı agabey, aden 6 gün geçti ( çünkü trenle gilandı. Nasıl olsa çocukları yama karsıma kamyon çıktı. diş ve geliş 6 gündur ) yine ses sakaUrdı. Lâkin kalabalıkta ço Sonra... »OlDAV SAĞA: da çıkmadı. Münich Başkonsoloscukları gözden kaybetti. Buna Sonr» yakaladılar Ne çalmukabil arksdan jelenler : 1 P^rdcsiz ve aahnesız temsıl luğumuzun bu davranışına hiçbir dın? dediler. Sünnet çoeufa ko Tnt! Şn beyaz gömlekliyi •oilen eski tarz bir tıyatro esertmi. mâna veremedim. valıyorum desem inanmıyacakzln mensup olduğu çeçtt (jnürekkep tntan! diye Rahmi'yi gösteriyor CEVABDttlZ : lar... kelime). 2 «Oldukça yaşlanmıs lardı.. Bir »ra arkasından bir Inanmazlar ya!. bayans mânasra» rkffceJinK*.3 Okurumuz üç yı] içinde memlebckçinin de koşmakta oldufuna Ben de panka soydnm. deTer=i Batı Aııadolu bolgemdlztle do ket geleneklerini unutmuş görünügören Rabmi, bekçiye tntalursa kuma fabrik.i'aruıa merkez olmus yor. Şayet unutmamış olsaydı, Müdim.. Bekçi yakaladı.. Sonram kahvede kendisiyle alay edecek bır kasabamızdır. kcallsyon kablnesi nich Baîkonsolosluğumuzun, membekçiyi uyuttum.. tüydüra. . lerini bildiği için arkasma bakne dalıil bir Bakauımızın soyadl. 4 leket geleneklerine sımsıkı ba£h Nasıl uyuitun'. iı ve : Ermeni vatandaşlarımınn samimî kalmakta devam ettiğini anîamak Fenalık geliyor bana!. Ha Dayan karababam! Bak tuoldukların» karşı knllanıhklan kelıva sıcak dedim. O da sıcaktan meterden. «mlktannı veya ölçüsünü ta gecikmiyecekti. tabilir misin! dive seslendi.. Bu bunalmıs.. Göfsüna çözerken asalt.'» nSnanna bir eratr. S Faznn duyanlar isi inada btndirdiGenç'ten bir feryat koluma bıraktı. Ondan sonra lasının âşjk usandırdıjn «iylenir. ler.. Ahmet buna görünee Konver elini Valide camisi . Güneydoğu vüâyetlerimiıden blrt. Gençten Tsyyip Coşknn yazıjor: solos'a : f «Akıl mektebr» karşılığı lki ke. Bu ufacık ilçede, ne halkın elinAdam çocukalnn macerasına Allah vere de pataklamasa lime. 7 OkuTun bîr parçası. mate de bır arazi parçası, ne de bir sagüldü : lar.. dedi.. Konsolos da : m«tikte kuHanıUn bir hsrf. S nayi vardır. Buna karşıhk tam on Çok hasandırlar. Hele küNeden Ahmet Beyefendi! ln Nota. 9 Dik duram»y)p yere döşçuk!. Geçende evin damına çık tane kahvehane vardır. Memleketsani bir vazife yapıyor.. mü« duruma girerekmıstı . ttfaiye ile indirttik. dite demokrasi kuruldu. Çeşitli par Ama derdini anlatıneaya ye ivünüyordu. Bekçi oraya gel ; tilere mensup hükumetler iktidara kadar dayağı yer.. Ben bir baka TültARfBAV AŞAĞ1YA: diği zaman isi anlattılar.. Rah\ım.. Siz yavas yavaş kahveye 1 Çok bOyük denlz. 2 Eski geldi. îhtilâl oldu. Karma hükumet mi'ye : \ dönersiniz! dedi Ve yürüdü. Az Tannlardart. «nthayet crzet olarak» ler kuruldu. Ama bizim ilçede en Bir daha elime geçersin deileride o kadın etrafındakilere: Irarşı'ıgı kui!»m!an bir terim. 3 kiiçük bir degişiklik olmadı. Memlikanlı. O zaman.. : Katadentz kıyısuıdaki vtlâyetlerimlz leketiraizde bir bölge okulu, bir sa Bu cumartesi kesecektik.. Geçmem bekçi baba, geç '• den biri. 4 Üzerlnd«n ııplıvarak nayi kurulmaz, ya da buraya bir Ikisi birden kaetı.. Gözii kör olmem. Sen kam\ona dua et! di ' a?:» karjılığ blr emir, su kenarında askerî birlik gelmezse bizim bu du sun o herifin.. Ondan ürktüler.. yen Rahmi yürüdü.. Ahmet de ; ftl toprak parçası 3 Gazete veya rumdan kurtulmamıza imkân yokdivordu. Birisi sorda : arkasından.. Az ilerideki dondur : kttap müştansi. «küçük» ün jransı. tur. Ben batıda köyleri bıle gor Ne renkti?. 6 Bir çeşıt müş bir adamım. Oranın köyleri macıya girmek istedi., : Beyaz.. ı ; 3 « t » Ort» Asya okü. Ahmet . : Boynuzu var mıydı? » » zü. «mlllet» in bile bizim ilçeden ileri ve mamur Deli misin be! Hasta olnr i Kadın : yansı. bir edatm dur. Allah rızası için bu derdimısun! dedi. Kolunu çekti. : Ayol deli misin. Sünnet ço kif altıhntş ve ka zi hükumete duyurun ! cuğunun boynuzu »lur mn?. lınlaştırılmısı. 7 Kahveye geldikleri zaman, : İlgi bekleyen bir sokak Btr muslkı âDerken herkes giildü.. Kadın Konsolos vak'ayı Ecıacı beye ; letl, taoınmış bır ellerini dizine vurup . anlatıyordu. : Pendlkten Hasip Tastepc yazıyor: Altnfcn sanayı N'e diye de çıkardıro.. Ba Hah! geldiler! Geçmiş ol i müessesesl. 8 Pendik, Cavitpaşa sokağında otu bamız gelecek.. Karsıcı çıkalım sun. . Aman Monşer. Çok endi i OIUIKU hulmacaniD Eskiden «ya ruyorum. Diger cadde ve sokaklar dediler. Piçelr Vah. vah, vah.. şe ettim. Hilmi Bey. Ahmet : I»*tlrt111ıırts f*W1 rırro» mânasına imar edildiği, hattâ ajfalt olarak divordu. knHanıljrdi. h«rhangi bir ödevl lcra yapıldığı halde, bizim sokaŞımız Bey biraderimiz, sizi pataklaBeriden Rahmi arkasma tak9 «Bogday tozunn eMen çıkar'» yazın toz, toprak, kısın da çamur vacaklarından bahsetti. Rica e ; karşıiıjı müzekkep bır emir. blr renk deryası halindedir. tıgı bes altı kişiyle Topkapna derim. Nenize lâzım efendim, } doğrn koşarken aksilik bu ya. nenize lâzım? El âlemin çoenkyan sokaktan gelen bir kam ları kaçmış, size ne?.. ; von. volu enine kapaltı.. Rah Olur mn Konsolos Bey! ; mi arkadan dolasmak isterken çeri manevrası yaptı.. Ve bu sı Biz bu mahallenin delikanlısıyız. Kadın feryat ediyordn. Ya rada berikiler yskasına yapıstıvocuklar ezilse idi. i lar.. Bekçi de geldi. Ya siı dayak yese idiniz!. Dayan karababam ha! YıiRahmi güldü.. rii bakalım.. Otekiler de birer Yemezdim Konsolos bey! ; tarafından tullnlar.. Rahmi mu Siz meraklanmayın! Ahmet a • kavemet etmedi.. Gelenler bekİabeyim beni hâlâ çocak saçiye soruyordu : var da ondan!. dedi.. ve : ; Ne valmış?.. Rahmi cevap verdi : Recep! Bana bir çay! Ha i Panka soydum.. Panka!.. raretten ölüvorum.. deyinee ; Konsolos bey; : İlâncılık: 5451/9267 '.ılllUllllllllllfllllllllHMIHIIIIIIMIIIIIlllllllllllllllllllllllllllllllllllİlllllMllli: Ustünü arayın! deyince Hepimize çay yap Recep e : bekçi : fendi! Giizel bir gezinti yap : = Yok! Karakol arar.. Biz aBAY OSCAR: tık Çaylar benden otsun.. ve ; = rıyamayız.. dedi. Yola dnstüler. gülerek• = Rabmi o kadar bitkin halde idi Monşer, bu sünnıt çocnk \ = ki.. Adeta koluna girmiş yürüIarını gördükçe ne kadar acı : S mesine yardım ediyorlardı.. Bek rım.. Kuzu gibi sokak sokak i = çiden baska ötekiler aşağı dog= ru celdikçe kalabalıktan ayrılHiimi : j ^ dılar.. Baskaları katıldı, onlra gezerler.. sonra da : = da ötekiler : Siz onn bana soran Konso • S Panka soynms! divor ama ios bey! Tam bir aoy yürttye • \ 5 propaganda.. Herhalde baska ar medimdi . Güyam Hacı Filiıe • J S kadaşını kaçırmak için peşine sünnet olduktu! dedi. ve ne \ ) E bekçiyi taktı.. divordu. feslendi. : ^ Rahmi bir ara : 'llllllllllllllllllilllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllilllllllllln Akşam serinliği başlarken yola çıktılar. Toia çıkıtlar 4» lâf değil ya! Rahmi. Afabev! Içim »ıkJİıyor, »iraz gezelim! dedi. Vatandaş Ah uıet Efendinin n gün biraz ainirleri gerjindi. Havanın sı. solesunn eline.. Adam titiz.. caklığı, gürültü, i^lerin kan EstâfurulUh! . diye çektik şıklığı belki de mideıinin bozuklufu yilzünden neşesi yok çe toenk yapısıysrdu.. öptü. Kadın ötekine de tu. Rahmi, çok defa Ahmedin Erol! Sen de öp:. dedi. O halinden anladıjı i(,in arasıra daha kaçnktü. Beş yasmda ka ooa böyle teklifler yapardı. Ab dar bir çocak. aldırmadı.. met isteksiz Uteksiz Öp diyornm sana! dedik Nereye çideceğiz? diye sorçe çocuU diretti. Kadın çoeuğu du. sarsarak Yahu; soyle Topkapıya değ ö p yezit!. diye ç«enia hırru yürürüz. Hava alırız.. dedi. palamaya başladı. Konsolos: Ahmet hiç cevap vermedeıı Riea ederim.. Çoc«ğa bıkalktı.. Konsolos bey önunderakıo! isteraivor. Zorla el öpiiki gazetenin çapraz kelime billiir mö? mecesiyle meşguldü. tki ahKadın: bap kahveden çıkarken b»»ını Onao babası da böykaldırdı: Neıeye Ahmet Beyefendi? le inatcıdır Öpsen e ynmnrcak! diyorda. Çecak zorlan diye sordu. Rabmi halif gesten KonMİosnn elini öptükten son Aman be! Bıktım bu Konra kadının elinden fırladı.. t e s»lostan da Koaaoloaa: Ahmet koluyla Rahmiyi dürt Ess«$liı amea'.. dedi. Kontükten sooıa: solos içerlemiyeeekti ama Rah Şöyle dola^alım dedik, Bey mi gülmeye baslavınca. çileefendi! diye cevap verdi den eıktı.. Pek nzağa gitmezgeniz ben Monser, banda güleeek ne de geleyim. dedi.. Rahmi: var?. (Kadına) Hanım. siz ço Belli olmaz Konsolos bey! cuklsrıntzı sünnet ettinneden dediyse de, Ahmet: evvel terbiye etseniz!. Mesele Valde camiinin oradan, dofarmakta .. şöyle yukarı doğrn biraz gidip Onları ben dogurmadım.. döneceğiz.. Onlar benim tor«nlarım efen Rahatsız etmezıem ben de di. Betenemedin mi terbiyesigeleyim!. Gene dizlerim tutolni.. dn.. Biraz egzersiz lizım. Ahmet. Rabmi içerlemifti: Hanım veter artık,'.. Hadi Kampa girin Konsolos işine diyecek oidu.. bey!. Aksarayda ejzersiz ya A a! Barası babanın tarpılır mı? lası mı?. . GitmiyeeeSim işte . diyecek oldnysa da Konsolos Ve a sırada Ero) caddeye fırgülerek: Umıstı.. Kadın çoengvn oto Yapılır Hilmi beyefendi: mobiller arasında kaldıgını %ö Biraz hareket, biraz promönad! rünce bastı feryadı defil mi Alunet beyefendi! E r o o o l ! Gözön kör olVe beraberce çıktılar.. Konsun buraya gel!.. salosfln sol bacağı ağrıyordn.. Çacuk orta yerde darmuş Onnn için yavaş ve Ihtiyatlı Gelmiyecaaam!. Koea kayirüyordu.. Caddeye çıktılar. rı.. cadı! diye büyükanasına kalabaıık. . bağırıyordu. Otomobiller dnrKarşıdan arabalı dondurmacı moş, halk toplanmıstı.. geiiyor.. Taya fcaldmmına çıkKonsolos: mış.. Konsolos içerledi: Aman çoeuğu.. rica ede Monşer.. yaya kaldırımmrim. . diye telâşlandıkça, şoförda böyle araba lle nasıl olnr! ler çocuğnn ona ait oldttğunu azimiz Siz belediye.. deraeye sanıyorkalmadı dondurmacı avan çık Bayım!. Çocnğnna raakaytığı kadar: jat olsan a!., diye bağınyor Vişne kayma »aak! diye hagırdı.. ve Konsolos sostu. . Ur . Adam. Benim değil.. çocuk. RiHilmi çülerek. ca ederim.. so hanımın tom Konselos bey! dondarma nu . yer misiniz? Kadın da. Hayır Hilmi beyefendi! Erol! Gözün kör olıvn! disokakta konsomasyon yapmak ye bağırırken. Arabanın biâdetim değildir. Siz bnyuran! rinden bir şoJör indi. kadına Ahmet: doğru Tttrü Rahmi! diyerek ka Senin ?öziin kör olsnn! t.ırı çekti. . Biraz daha yiirüNe bedduâ ediyorsun be kadüıer Bir kadın iki sünnet çodın.. Allah belânı versin. Sn cnğanon elinden tulmoş.. gelihale bak! Cadde kapandı.. vor.. Çocnklann başında sırmalı takkeler. omnzlarında naKadın altta kalıcılardan dezarlıklar, ve boyunlarmda kır Sen körol in*allah! diye rnızı kordelâda» yapılmrj haadamın üst8ne jrörflThen Ahmaylılar.. Konsolosnn hojuna met arava girdi.. laten etraf çitti.. kalabalıklasnuştı. Ahmet beyefendi çocnkluKon«olos heyecan içinde: ?nm hatırıma çeldi . Hilmi bey Rica ederim. Şu çocağn.. ne dersiniz?.. aman yarabbi! Çifneneeek.. haO sırada kadın Konsolosa. nım ne diye bn zavallılan. bu Amcası, maşallah desen e!.. kalabalık yere getiriyorson? Konsolos mecbor oldn ?öKadın: rüşmeye. Sen mi peydahladın? Keyfi Msşallab. Siıin mi? . min kâhyasi mısın? ö p eviâdını . amcanın e Ta simdi ezilirse.. linü. Çocnklar yapıstılar Kon Ezilmez.. Erooool'. L'lan Gezintü. Yazan: Burhaı FELEK KÂLAKI Kokteyller ve cin SUeyman Karanfil Kokteyl Ingiliıee yazılışıyla cocktail horoz knyrnğa demektir. Karvpk alkollfi içkJlere n«den kokteyl dendiği konvsanda mnhtelif rivayetler mevcnttnr. En akla yatkın g«leni şöyledir: Geçen asnn ikinci yanaında Amerikanın Torktawn şehriDde tavema işleten Betsy FUnag»n adlı bir dal kadın varmış. Mnhtelif alkollü içkileri kanstırmak »oretiyle hazırladıfı bir tertip, ekseriyeti Rran siz ve Amerikan subayları olan müşterileri tarafından fev kalâde befenilirmiş. Betsy Flanagan, kendi ieadı olan ter tibi doldnrdnfn şişelerin man tarlanna da, süs maksadiyle horoz knyrnkları dikermiş. Bir gün adaraakıllı sarhoş olan blr Fransıı snbayı, Betsy Fla nagan'ın tertibine hayranlıjını taşkınca ifade için, «Vive Ie oock's tail! Tasasın horozun kayruğn!» şekliode haykırmış. Bovlece de bahse konn garip isim yerleşmiş ve kı sa zamanda bntün dünyaya ya yılmış. deden içkiden meydana gelmesi fibi. Umamiyetle esas alkolla içki, kokteylia tamamının yfizde 5#75 ini teşkil eder. Cin, koketyllerde esas olarak knllanılan alkolln içkilerin en yaygınıdır. Ingilterede, çok sert bir alkollâ iekiye ihtiyaç dnynldnjn bir sırada, Kıraliçe Anae devrinde ieat edildifi soylenir. Rayihah bir takim nebaflarla imbikten geçirilen saf alkolden ibarettir. Rayiha olarak knllanılan nebat, nmn miyetle ardıçtır, dolayuiyle cine ardıç rakısı da denebilir. Cin fngilizce yazılışıyla gintuzak anlamtna gelir. Bir insana oynayabifecegi oyanlar itibariyle lisanımızda da tesadüfen ismiyle müsemma oldu ğundan cin Türkçede de ka! mış ve yerleşmiştir. Cinin esas alkollü içkJsini teskil ettigi kokteyller muhafazakâr bir tahminle 1.9O0 i bulur. Bu yazımızda Türk iç kileriyle kabili tatbik birkaç tanesinin formülünü verraekle yetinecefiz: Kokteyller, genel olarak Z «GLN SLİNG» kısma ayrıhr: Istah açıeılar ve 45 çram cin, bir çay kasığı Amerikalıların «Killers Kadolnsu seker ve bir küp baz. atiller» dedikleri, neşelenmek Şekeri bir parça snda eritiniz, veya sarhoş olmak için alınan cin ve bnzn ilâve ederek ka. sert içimliler. rıştınnız. Meydana gelen ' kaKarışık içkilerin, yâni koknşımı bir limonata bardağına teyllerin insanlan daha fazla b««altıp. iizerini arza ettifiçarptıgına dair kanaat, bir nir kadar buzln sa veya soda hurafeden ibarettir. Alkollü ile doldurunnz. içkilerin düzu de, karışıgı da, «GtN STİNGER» ölçüsfl kaçırıidıfı zaman aynı 1 ö'lçu mente, yâni nâne lişekilde insam çarpar ve esef verici olaylara yol açar. Bir körü ve 2 ölçü cin. IkUini ı çinde parçalanmış buz bulu insanın alkollü iekj alma kanan bir kapta S10 4e(a çalkapasitesini şapkasının, ayakkaladıktan sonra servis yapacabısının ölçüsünü, ev ve is tefınız bardaklara ho^altınız. lefonunun numarası veya adEğer sert gelirse, par<.a!anraış resini ezberliyebildîgi gibi ög buzda daha fazla, hafif grlirrenrmemesi. işin hazin tarafıse daha az çalkalayıııız. nı teskil eder. «GRAPEMNE» Mektebf olmadıfı için kok1 ölçü greypfrut suyu, bir teyl yapmayı veya formülleriölçü liman suyu ve 4 oİçü cin. ni tahsil ile ösrenme imkânı Her üçünü de içinde parçalanyoktor. Bil«i edinme yollan mış buz bulunan bir kapta tecrübe, okuma ve sorusturma calkaladıktan sonra servis ya dan ibarettir. Maamafih bazı pacagınız bardaklara bosaltıçenel kaideler vardır ki. her nız. kokteylde tatbiki gerekece«PRtNCE OF VVALES, smden hatırdan cıkarmamak 15 gram greypfrnt suyu, bir lâzımdır. Meselâ bir kokteylin yumurta akı. 30 (ram cin. Üçit hehemahal bir esas ile özel nü de içinde parçalanmış bnz tat, ve renk vasıfları olan tâ bulunan bir kapta iyiee eal. dil edici, ve hafifletici 1 veya akladıktan sonra servis yapabirkaç lâli alkollü \eja madcağınız bardaklara boşaltımz. Oevlet Hava Meydanları İşlefmesi Genel Uçak Makinisti Veya Tekn'*syeni Alınacaktır Idarerr.ude CA5 H tipi BEECHCRAFT Uçağı için sorumlu iki adet mukavele iie yevmiyeli Makinist ve Teknisiyen alınacaktır. Taliplerin : 1 Ulaştırma Bakanhği Sivi! Havacıhk Dairesi Uçak Bakım Teknisyeni Lısans Talimatı (SHDT. 35) e göre, (Uçak Bakım Makinisti) veya (İkinci smıf Uçak Bakım Teknisyeni) lisansına sahıp plması. 2 Lısansına aynı talimat hükümleri gereğince C45 H tipi uçaklann Tıp Sertirıkasını da ilâve ettirmis olması Iâ2imdır. Muıacaat sahıplerının en geç 10 gün zarfmda Genel Müdürluğumjz Sevru^efer Dairesi Başkanhğına müracaatları ilân olu(Basm 12012 A. 7473/9241) İLÂN Dikişsiz ithal malı galveniz borular satın almacaktır. Muracaat: Sirnel Ltd. Şti. Ziya Gokalpcaddesi No. 18 Yıldız Han Ankara (Telefon: 12 80 42) ^ * t Basın 12152 A. 7499/9277) ııruıııı JANETN K1Z1 213 Kesımtı Koman: 2G0 M H L Ü N K1Z Cizen: YVES SAYUL Çevıren Mazhar KUN1 Blancbe anlattı: Size her şeyi itiraf edeceğim. Ben Mellier'nin kızı değilim». Ihtijar adam sarardı: «Bunu size kim soyledi?» $ Francois Parisel. Peki Rouvenat ne diye bu alçağın kafasını ezmedi? Onu kovdular. Parisel size babamzın kim oldusunu söyledı mi? Evet. ah Yarabbi ne müthis sev » Kızcağız biçare Mardoche'un yaprak gibi titrediğinin farkında değildi. Babam Jeaıı Renaud . Ondokuz sene kadar evvel katilden mahkum oUrak Guvan'a gönderilmis. Gördüğunüz <ıbı ben bir kürek mahkumunun kızıvıın.» Mardoche ürpererek başını çcvirdi. Kız da devam elti: Şimdi anladınız değil mi MÖHVÖ Edmond'un ıifden benı unutması çerektitıni'.' Benim de onu sevmem doıjru değil Ihtiyar adam derın bir ıstırap içinde kıvranıyordn. Sordu: Rouvenat'nın söylcdigi bundan ibaret mi? Blancbe ihtiyara bayretle baktı: «E\el bepsi bu kadar, dedi. Daha ne diyebilirdi? Hiç meselâ bazı izahat verebilirdi. . Cinayetin ne gibi şartlar altında vukubulduğunu söyliyebilırdi. Ne lüzumu vardı? Büfün bunlan yirmi yaşıma girince söyliyecek.» Mardoche başını eğdi. Blanche'ı kelları arasına alarak ona babası olduğunu söylemek. bavkırroak İMi.vordu. (Arkası var) pantalon ve açık mavi gömlekli genç bir adam gitar çalıp sarkı söyluyordu. Meredith, Cibralta'dan geçerken satın aldığı Holânda sigarlarından bınni tüttürdükten sonra önündeki kadehten büyücek bir yudum daYAZANrH.Mc CUTCHEON ha viski aldı. Bu esnada gozüne CEVJREN: B • D yamndaki masanın alt rafmda duran «lllustrated London Newsı un eski bir nüshası ilişmişti. Vakit ölJohn Meredıth, Tanca'da Menara zıhnini tırmalıyan da bu idi zaten.. dığı gibi uhdesınden gelemiyeceği dürmek için mecmuayı alıp sahıfeönündeki boş kadehi barmene niz iş de yokmuş.. Bar'ın kapısından içeri girerken lerini karıştırmağa koyuldu. ZıhAlbay gozlerini kırpıştırarak bir zıhnini meşgul eden tek mevzu, dofru sürerken sordu: nen yalnız Harry ile görüşmeğe kere daha başını salladı. gunlerdır tasarladığı ClNAYET'di. Harry buralarda mı bu akşam? MenaraBar'ın şohreti kadar hazırlandıgı mevzu ile me?gul olKaranlığa kaçan bir loşluk içeriSiyahınin yüzundeki ıfade değişsınde «ırtındaki beyaz caketi ile meden yalnız yumuk gozleri ara bu memlekete gelen hemen her ya duğu için gözünün önüne serilen bancının bir kere olsun buraya yazı ve resimler onun için bir mâbaşındaki kırmızı fes sayesinde ba lanmıstı. uğradığı bir hakikattir. Ancak... na ifade etmiyordu bile... Hayır Sir, daha gözükmedi. nn duvarlarındaki kaplama kadar Bu saatten sonra uğrar mı der bu yabaneılardan Harry'yi arıyanıIş bu raddeye geldiktea sonra koju renkli eşyası arasmdan tefna daha raslamamıştım. şimdi içine bir korku düşmüştu. rıki mümkün olan siyahi barmen, siniz? Umarım .. Hemen her akşam John Meredith sinirlı sinirli gül Vardığı karardan dolayı. âdeta petezgâhına yaklaşan bu yabancı dü. Vakıt kazanmak için Barmen' müşterinin sıparişini aldıktan son buraya uğrar. şimanlık duyuyordu. Hele çiradi bu Barın arka koşesinde karanlığa in yeniden doldurduğu kadehi ağ beklemek yok mu idi, cehennem ara mesleğine verdiği ehemmiyeti gömülmüş oturan bir adam yerın zma götürürken elinin hafifçe titifade eden bir ciddiyetle evvelâ zabı dedikleri herhalde içine düşen remesine mâni olamamıştı. buz koyduğu kristal bir kadehe iç den doğrularak barmenin yanına bu ateş olnıalvâ]. sokuldu. Londrada buraları tanıyan bakiyi doldurdu. Bir an için Csprice'i hatırladı. lyi akşaml»r Sir. tngilizstniz zı dostlarım Tanca'da bulunduğum John, tezgâhın uzerıne doğru sar galiba? müddet zarfında, Harry ile tanış Kim bilir atmâi De yapıyordu? Akan etrafı madeni muhafazah elekJohn, başını adamdan yana çe mağı ıhmal etmememi bana bilhas caba o da k«ndistel (rSfâaiiyor trik ampullerinin aydmlattığı sa virdi. sa tavsiye .ettiler. Söylediklerine muydu? rımtrak renkli içkiyi bir yudumda Evet. Ya siz? Şivenize bakılır nazaran bu adam son derece enteNe hoş, ne cana yakm, insanı naboğazından aşağı yuvarlamıştı. Bu sa siz de öyle olacaksınız tahmın resan bir tıpmiş ve bu tarz insansıl baştan çıkarmasını bilen bir akşam içtiği viskinin hesabım ar ederim. iarda buranın hususiyetini teşkil kadmdı sevgili Capriee'i... tık kendisi de bilmiyordu. Bu soAdam güiümsiyerek başını salla ederlermiş. Tabıi bu gibi hususi«Beraber olsa idik O da muhaknuncusu ile sekiz mi olmuştu yok dı. yetlerin biz yazarlar için ne büyuk kak burasını severdî,» diye düşünsa dokuz mu? Adam sende... Onun Onbes sene evvel birkaç haf bir ehemmiyet taşıdığını siz de tak du. Sonra bal aytanm bnrada gebu aksam yalnız cesarete ihtiyacı tahk taülimi geçirmek içın buraya dir edersinız Albay! Müsaade eder vardı ve bunu da ona ancak alkol geîmiçtim. l?te gcrdüğünüz gibi senîz size kendımi takdım edeyim: çırmeği tasarladı. verebıliyordu... hâlâ buradayım. Bu barı da ben iş Adım Thomas. Edvvın Thomas. De Onun bu yaptlğına, dereyi görmeden paçalan sıvamak derlerdi. dığım gibi mesleğım yazarhktır. Dananın kuyruğu bu gece kopa letirım. caktı... Yoksa unlü Albay Blacklock'la Albay onun manikürlü tırnakla Daha bunları döşünecek zaman mı Haftalar haftasıdır bu plân onu mı müşerref oluyorum? rına bakarken içinden «Seni koca idi?,. Her şeyden evvel kaç zamangolgesi gibi takibetmişti. John, onu Filhakika adım Blacklock'tur palavracı» diye duşundü, «at baka dır tasarladığı plânın tatbik mevkafasından silip atmak için az uğ ama bu sıfata resmen erişmiş de lım atabildigin kadar!» Mesleği o kiıne konması lâzrmdı. O plân ki raşmamıştı. Fakat şeytan adamın ğilim. Bana yakıştırdıklarından o nu insan sarrafı halıne getirmışti. kendi gibi korkak ve vehimli bir zıhnini çeldikten sonra bır daha o lacak, seneler senesıdir bır calbay» Sonra yüksek sesle : insanın elini kana tnıiayacak, onu nun yakasını bırakır mı? İşte bu dır tutturmuş gıderler. Tahmın ederim ki Harry ne kaatil edecekti. akşam da bırbirini kovahyan visBu izahatı vermiş olmasa John rede ise gehr, dedı. Sız buyrun, Titredıklerini hissettikçe asabı kıler son tereddütlerini de yıkıyor, da pekâlâ boyunun kısajı^ına ra£ şu koşede oturun. Ben, gehnce onu bozulan pllerinin bu titreyislerine plânını busbütün olgunlaştınyor men dik duruşu, güneşten yanmış size gonderırim. nıânı olmak için onlaıı m»$anm üdu. kırmızı ve buruşmağa başlamış yüAlbayın ışarct etlığı masa, ön zerine bastırdı. Narin sayılacak kaTancaya ayak basalı bugun ü zü, ak duşmuş pos bıyıkları ile bu kuçuk salonun koşesınde, kemerli dar muntazam, beyaz ve bakımlı çüncü gundü. Bu müddet zarfında adamı emeklı bir albaya benzete bir duvarla aynlmış arkadaki bu ellerdı bunlar... Şakaklarına hafif sabahtan akşama kadar durmadan bilirdi. yucek salona nazır bır yerdı. John kır düşmüş yumuşak, koyu renk ıçmişti Bu kadar ıçkiye adamın Bılhassa yabancıların buluştuk buraya oturunı.a arka salonda on saçîarı vardı. Koyu renkli idi gözne bedenı, ne de kesesı dayanır. He ları bır yer olması bakımından io onbeş kadar, hallerınden turıst olle ıçkının bu derece pahalı olduğu kalımzın şohrctını seyahat rehbeı dukları anlaşılan kadınlı erkeklı lerı . Muntazam, kısa burnu, gerbir yerde . Ho? burada ucuz olan lerınde okudum. Hem sızden un bır grupun otuımus camekândan gın janakları, manalı dudaklan ile ne vardı sanki . lnsanların haya salmış bır ınsan olarak bahseder sokağı seyrettıklennı «t>rdu. He I yakışıklı bır erkek sayılırdı. bajka... John'un durmadan I ler Albay. Sııin bilmodığlnıı olma men yanıbaşlarında beyaz keten I (ArkMi "CUMHURtYET.. in ZABITA ROMANI: 1