Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
pencere Antrenör, futbolcuya dedi kl : Oğlum! Kendin kosnp terliyeceglne topn koştnr! t?ç pa* bir gol eder. Adam, oğluna dedi ki : Evtâdım: Kendin kossp terliyecegin«, parayı koatnr... Para üç kcre döndü raii bir rnisli edfr. Benira akfım ermez, ama bazı (amdıklar söylnyorlar ; Piyasada çok tatlı işler var... diyorlar. tş var, t m t para jok. İKİ CUMHURIYET 4 Mayıs 1962 ımmmıııınınıııınnıını ÇALIŞKAN PARA! Para olsa ne yapacaksın? diye sordam bunlardan birine... Yüzürae acayip acayip baktı : .Ve mi yapacağım. . dedi. parayı çalıştıracagım. Şimdi parayı cahştırmak en iyi şeymiş. Çünka piyasada para yokmus. Bir dost : Şimdi en çok para eden şey gene para!.. diy»rd». Bir adam anlattılar. Yüz bin liraya bir yıl içinde yüz kırk bin lira vcrivormuş. Tam iş adarnı. Hesapladım : Üç yüz bin liram olsa, bir yılda yüz yirmi bin lira kazanacaçım. Beş yüz bin liram olsa bir yılda iki y«i* bin lira kazanacağım. \ e aklım yattı artık. Şiradi ben de dostlarıma : Birader!.. diyorum, çalışmak eaayüik! Sen çalışacagına paravı çalıştır. Biraz parara olsa çalıştırmaga baslıyaeağım u ı bir noktaya takıldı aklım, dedım ki : Pcki bo parayı satın alan adam, ne yapar? Dediler ki : Ne yaparsa yapar.. Kundnra vapar, clbicc yapar, tapka yapar, esya yapar, kumas yapar, ticaret yapar! Bir şey yapar elbeU Ve geçen gün bu parayı satın alan adanlardan birine rasladıtn. Kendisî arkadaşımdır. Beyoflunda bir konfeksiyon mafaıası var. Çok işbilir bir çocnk alda$undan öç 4ört yılda tezgâhtarlıktan patranluga yükseliverdi. Şimdi danunu biraı sallantıda imiş : Uer K.vi hesapladık, ama ihtilâli kesaplıyamadık... diyor da başka şey demiyor... Her şe\i hesapiadığım biraz sonra daba iyi anladıas; jeni bitmiş bir entariıtin maliyetini hesaplıyordu : Kumaş 120 lira, işçilik ceksen lira, paranın maırafı yirmi lira... N'e demek paranın masrafı yalm? dive sasmış b ı l u d ı n . Ne mi demek? dedi, biı ba parayı bedava mı kaJarsn» sanıyorsun? Nasıl buluyorsun? Para ödüyoruz biz ba paraya'... EIiıı oğla gfizünön yaşına mı bakıyor! Bankada para, masrafiyle faizivle susuyla bDsayla vüzde virmiye gcliyor, dışarda yüzde otmz, yüzde otuı beş. yüzdc kırk... övle bakms snratıma .. diye devam ettl, ba memlekette biz fş mi yapıyoruz «anıyorsun. Paran olaeak ki parayı çalıgtıracaksıo!.. Biliyor musunuz, Byle görünüyor ki bizim memlekette eo fazla çalıştınlan şey para, en çalışkan sey de gene para... Yeryüzünde en çalışkan para hangiaidir? diye tararlarsa tereddütsüz : Türk parasıdır. . diye cevap verebilirsiniz. Biı tembeliz ama bereket versin pararnıı çaiıskan. . Para çalıştıkça da sahibine bereket yagıyor masallab... Banun i«in de berkes parasıru çalıştırmata bakıyor . Enayi mi elin oğlu, kendisi çalışıp terlesin! Tabit parasını çalıştırır. Araştırıp sormadan hemen zam istediler Perakende kömüre yapılan zam mın açıkianmasından 48 saat torra çehnmirdekı kömür ile çihşan hamsm sahipleri diin Beiediyeye müıacaat ederek zam talebir.de bulunrnuslardır Dün bu hususta görüştüğumüz Kömür Tevzi Müessesesi MüJüri ise funlan söylemLştir: < Hamamcılar kömürlerini ce miyetieri visıtasiyle toptan Zonguldaktan alırlar Zonguldaktan aiınan toptan kömür fiyatlanna zam yapılmam'.çtır. Zsm perakende yapılan satışlar üzerine tat bik edilecektir.» Bu beyandan da anlaşılacağı gi bi hamamcılar biraz acele ederek, kömürlenne zam yapılıp yıpılma dığını öğrenmeden Beiediyeye müracaat etmitlerdir. Diğer taraftan, Tütkiye, Otel. Lokanta ve Eğlence Yerîeri tjverenler Sendikası da, dün Beiediyeye müracaat ederek otel, loksn ta ve eğlence yerlerinde tatbik *dümekte olan fiyat lirtelerinin kaldnılarak fiyatlann serbest bı rakılmazını istemişlerdir. Bu furef!e. rekabetten dolayı fiyatUnn düçebileceğini de iddia etmiş letdir. Talep inceler.mektedir. =haberleri I DÜŞÜNCELER | I Almanya Mektupları | ıııı|ıııııııııııııııırııııııııııııııııııııııınııııııııımııi!iıııııııııııııııııııiiiııııııımıııııııııııııııııııi!Miıİıııı Nemtuf Dağı İki yıl önce idi. Millî Birlik Komitesinin teıtipiediği şu meşhur ilml gezıye çıkmıştık. Ben Doğu illennı, msan ayağı basrnamış yerleri gor uzamyordu. Kraterin içine öylesine mek istiyordum. Var., Hakkâri, güzel bir manzara işleamisti ki Şemdinli, Yüksek Ova taraflannı şairler ve ressamlar, iki Uth göz tiolaşttktan sonra Kuzeye yönei gibi yanyana duran bu iki gölün dık. Çaldırandan akşam üstü ıy1 güzelüğıni bır turlü hayal edeııldık ve geceyi, Tendürük dağıa1 mezler. tçim bu guzel tabiat parrının volkan kusur.tusu içinde, yok Ç36inm yalrr.zlıgı ve ıssızîığı karUyarak bır sınır karakoluna ken şısında hüzünle doldu dirr.izı zor attık. Keçi ve katır yolResim çektık Golu hayalimizde lanndan duse kalka Karaköseye beraber gotürmek istedik. Nemrud ulaştık. Jakat bu seyahatt e beni adı hiç de yakıçmıyorcu ona. Çoe»« çok korkutan ve hayrete dâ. cukiuğumdanberi haya'.ime urkünsüren tey ne Tendürük dağlarınn tü veren bu efsanevi Nemrud ketutün ovaya kara bir köpük giH limesi zıhnirr.de bır beksiEİık gibi dafılan saljaları oldu, ne de Ci »ırıttı. lov dağlannm kariı ve uçurumlu Gölün kenar yamaçlınnda bir tepeleri. Malazgird ovaMndan Siip >anardağ bscası vardı. Yanına githan dağının Van gölüne doğru tik. Elimi soyle bir için e daldırauzanan manzarası da bana sadeee yım dcdim: dağ sıcak sıcak soluâşık Keremin : yordu Korkudan elimi çekiver. dım. Dağ beni çekecek sandım. Sana derler Süphan iatı Şımdi üstünde durducum kaya çoNe domandır basın cenkı türkusündekı ıçli ve çocuksu gur zülecek diye korkarak oradan 'jbeti hatırlattı. Bir dev hörgücü zaklaştım. Ayağıma çarpan kaya gibi karlı ve dumanlı basiyle u parçaları bacaklsrıma sanlacakmıs ynk Iran yayla'.arını gözetliven gibi geldi. Göîe baktım, gülümseyişindeki o munis v« rttlı bakış Ağrı dağından da korkmadım. Fakat N'emrud daâı beni kor kaybolmuştu. O, mavi ve ye?il kuttu. Korku iliklenme kadar iş. pözlerle bana bakan bir dev kılıledi. Orman Fakültesinden bir ar gına girmişti sanki öyle bir pa. kadaşımla bu eski vanardağın kra nige kapıldım ki bir an önce oraterıne inmek isted:k. Dag dolanı dan kaçmak ve uraklaşmak istidolanı bizi kraterin içine attı. Nem yordum. Yeşil ve mavi bir çift dev rud dafıaın irateri içinde biri gözünün beni birden durduracayakalayarak mavi, diferi yeşil, yanyana iki göl gını, ayaklanmdan vardı. Bu gnl masallardaki devle peri geri çek«cegini düsünerek ikirin iki renkli gözünü andırıyordu. de bir arkama bakıyordum.. Ara. Da*ın en yüce r.okta<:ı dik v e ür. baya atlamamla oradan uzakküntü veren bir uçurumla göle lasmım bir oldu. Geldiğimiz yolun üstunde bir başka göl vgrdı. Gocuklu bir çoban göl kenannda davarlarını güdüyordu. Bir köpek saldırarak üzerimize dojjru atıldı. V E F AT Gol beni nylesine ko'kutmuştıı ki Merlıum Tümgeneral Ah kopeğio üzerimize doğru gelmeHaydar Akyar'ın «ilkafi. mtısindeki hiddet bana «hoş geldiniz» hum Bakl ve Hakkı Sapancmh, der gibi tatlı geldi. Ne de olsa köve Sabbek AyangöI'Un herrı^lpekle bir «krabahğımır vardı rpfi. Senifra Mestan'm ve Hayvanların yanında çocuklar oygenç yaçında m<>rhum oliın nuyordu. Onları görmek içim e bir Sallha Aktolgann annelert Suat. ^aacîet. Mellha ve merserinlık verdi, korkum geçti. lıui) Nacrnln teyzelert, ErdaAk.şam basmadan ve şu Türk;e gan Sapancalı'nn halasj. Korkbilraiyen iriyan gocuklu adam arraz. M«hmet. Kenmsn. lpek laca karanhkta bır dev çcbanı vr Melis'ln buyükannelert, hayır Ue tanmımî. Aglama duvarının önemi Yazaa: Ecvel Güresia IV Berlin kavgası iki «yn sisteme inanmış bir şehir halkınm veya bir milletin mücadelesi değil, dünya sulhünü tehdit etmek, dünya huzurunu bozmak veya zaman zaman dıkkat nazarlarmı diger cck. talardan svırmak için devam ettırilen bir mücadeledir. Ulbricht reji minın bir müddet milletlerarası durumunu kuvvetlendirmek huFUsunda Berlin'den istifade etmeğe çahştığı belki doğrudur. Ama bilhassa ağlama duvannın çekilmesiyle anla'ilmıstır ki, Berlin mücadelesi, Ulbricht'e hiçbir fayda sağlamamış. bilâkis, onun durumunu kendi partisi içmde bile zayıflatmıştır. Bu yuzden Doğuiular, duvarın kabahatını Federal Almanya ıdarecilerine yüklemeğ.e ve «onların kotü politikalan, her gün Doğuya ajan gönderip bir kısım insanlan ayartmalan yüzünden tebrin ortaiim kapamağa mecbur kaldık» demektedirler. Işin aslını ararsak, mahut duvarın çekılişir.de ajanların geçişini, Doğululann Bat:\a kaçışını önlemekten zıyade, Berlini dünya sulhunu tehdit için daha tesirli bir manıvelâ haline getirmek gayesı vardır. Ve Sovyetler ilk zamanlarda bu gayeye erişmis gifci görünmüşlerdır. Ancak, Batıhlar ve bilhaisa Amerıkalıların bu defa enerjik davranışları manivelâmn tesirini birdenbire kaybettirdi. Ama bu demek değildir ki, Sovyetler ıhtiyaçları olduğu zaman Berlini zorlamaktan vazgeçecekler. önümüzdeki sıcak günlerde belki bir yeni feza rekorunun henen arkasından Ruslar, Dogu Almanya ile münferit sulh için yeni teşebbüslere girebilir ve Berlin manivelisınjn kolunu yine kaldırmaga çalısabilirler. Postdam Konferansı lavızcııerını * u»ıuanı nuıucransı tavizcilerini parça parça edilmiıtir. Almanların bütün ümidi halen ilerde bir «Selt Determination» a gidilmesidir. Ve politikalanm bu gayeye hinnet edecek şekilde yürütmeğe çalışıyorlar. Sadeee Berlin için değil, bütün Almanyanın kendi mukadderatını i kendisinin tâyin etmesi elbette hakkıdır. Ancak bu ümidin nasıl tahakkuk safh&sma konulabileceğini bilemeyiz. Yine bu ümit dolayısiyledir ki, duvar yapılmadan evvel Batı Alman liderleri Doğululara, ilticalardan vazgeçmelerici tavsiye etmişlerdir. Sebebi şu : Duvar yapılıncaya kadar Batıya 13 küsur milyon kişi geçmiş ve Doğunun nüfusu 17 milyona düşmüştiir. Azalan nüiu» yerine Polonya işgal bölgesine meselâ Polonyalılar, Danzig'teki Ru» bölgesine de yine Polonyalılar ve Ruslar yerleştirilmiştir. Batı liderleri gelecekteki muhtemel plebiaitte nıuhacir ve yabar.cı nüfusun birleşme aleyhınce oy verebileceğmden buyük endışe duymuşlardır. Ancak duvardan sonra bu endişe zail olmuş gibıdir. Bu bakımdan açıklamak ıstemiyorlar ama Batılılar «Aflama Duvarı» r.dan sadeee komünist rejim alej'hinde mukemmel ve müşahhas bir propaganda olduğu için değil, ilticaları azaltıp müstakbel bir tehlikeyi önledıgı için de memnundurlar. Yukarda plebisit ümidinin nasıl tahakkuk edeceğıni bilemediğimizi söylemiştik. Aslına bakarsanız Almanlar da bu işin yakın bir gelecekte olabileceğine inanmıyorlar. Zira ortada evvelâ Sovyetlerin ışgali meselesi var. Doğu Alman liderleri Ruslarm, Doğu Alman Hükümetiyle münferit fakat butun Doguyu içine alan bır sulh anlaşması yapmasını istemektedirler. Yalnız bu aniaşma ile Ruslann meşhur Danzing koridorunun doğu sunda kalan kısımları bırakacaklar mı bırakznıyacaklar mı bu bel li değildif. Ayrıca Polonyalılar da işgâl ettikleri bölgeleri geri vermek niyetinde görünmüyorlar. Kı sacası dış gorünüşü ile Ruslann ikide bir attaya attıkları münferit barış, sembolik bir siyasi jest olmaktan ve sinir harbini artırmaktan ileri gitmiyor. Ve Doğu Al manyada da yarını yamalak bir barış arzulanmamaktadır. En mühim mesele 1^ milyon üyelı Doğu Almanya Komünist Partisı S. E. D. nin münferit banştan elde kalacak bir avuç Alman top rağmda hâkimıyetini devam ettıremiyeceginden ve ilk geçımde baş aşağı edileceğinden korkmasıdır. Bu bakımdan Doğu Almanyanın Rus ve Polonyar.m işgalinde şimdıden kestirilemiyecek bir müddet daha kalması normal görülrnflidir ve bu müddetin şartlar dejişmediği, beklenmedik yeni hâdise 1er ortaya çıkmadığı takdirde kıs a süirmesi de pek mümkün değildir. Maamafıh batıdaki ve Doğudaki sabıriı Alrftanlar müddet ıstedıği kadar uzun olsun bekli*ecekler, nesiller boyunca surse Al man buna tahammül gösterecektir. Zir a onlajr için Markizm, .\asyonal sosyalizm veya demokrasi, müli bir bütun olmaktan evvel değil sonra gelir ve onlar sistemlerin sadeee birer vâsıta olduğunıı çok iyi bilitler. Cahit Tanyol heybetmi almadan buradan uzaklaşmak istiyordum. Krateri rırtna nırken gözum gole kayâı; ilk anda duyduğum şairane hayallerle alay eder gitaı gülumsüyordu. Elimde yanardağ ağzının soiuyan n^'esle. rini hisede ede oradan uzaklaştım. • Bir avııç kinin yutarak intihara kalkıştj Evvelki gece, Besıktas Nüzhetiye Caddesi 12 numarah evde oturan 32 yaşmda Ulufer Bılgin, kocası thsanm başka bir kadınla münasebette bulunmatına raüteessir olarak bir avuç kinin yutmak furetiyle intihara teşer.büs ermiştir. Ulufef Bilgin. îlkyardım Ha?ta hanesine yatınlmış ve olayla iigill kovu^turma açılmıştır. lçimizde bir çozülüş ve tehlike bclırdi mi hep bir çeye sarılmak isteriz. Tehlikeden kaçmak bir çeşit içgüdü olur bizde. Son zamanlania böyle bir korku «indi içime. Buoun nedenlerini araştırayım, dedim, çok kartşık. Ger çi, korkunun sebeplerini bılmeden bir şeyler yapmaya kalkmak, bilinmiyen hastahga, bılinen ilâçlan vermek gibi bir şey. Oysa ki, zaman sıkısık; yüreğe korku ginnce duşünce kâr etmez. Xemrut dağını gezerken, neden korktuğumu biliyordum. Kaçmak ve çaresizhk tehlike ânında bızi, birden yakalar. Yolunu bulamı mak, şasırmak, gerçeklerden uzak yanlıs yollara surüklenmek inîa nı korkutuyor. B:r toplunı, gideceği yolu «aşı rır, yapacağı işi bilemezse, çozü lur. Her çözüiüş bir kasırgadır; tıpkı dağlann çozüluşü gibi. Bir yanda yanlıs üstüne yanlıs birbirini kovalıyor. öbür yanda, hâli ozel çıkarları, kin, ihtiras ve zümre kavgaları peşınde koşan insaniar var. Karanlık gece içinde baykuşlar gibi topiumun sırtına tünemiş. Gerçek, onları iigilendirmiyor. Topluma gelince, o susuyor. Ve biz, onun çevresinde kaygusuz ve ilgisiz dolaşıyor, kavga ediyoruz. Düşüncemi ona çeviriyorum. Sı ,L. „ , . „ , , . uı ı . ^ f ^ . 1 , ™ 1 h :e ^ N^ p e ' ğı geliyor. Yumurta fivatlan gerilemeğe başladı Paskalya dolayısiyle bir türe önce yükselmH bulunan yumurta fiyatları yeniden gçrilemeve başlamıştır. Evvelce günde piyasamıza 350 sindiK yumurta pelmekte tken mmdi tu miktar 800 candığa yük selmiftir Iri tâze rcalların sandığı Î80, V;:rrk mallar 265 lîrad.r. AYŞE AKYAR unın süren bir hkst&lılctan kurtulamıyarak dttn akaam Allah'ın raiımetine kavuaznuat.ır. Cenazesl «.5 962 (Bufün) ögle ögle namazını mOtaskip Sfyll Camilnden kaîdırılacaktır. Muhterem dost ve akrabalara arzolunur. Çelenk r6nderUmeme«t rtca olunur. Cumhurlyet 5417 TEŞEKKÜR S0 NUan 9«2 teceji vukua Itelen müeeslf yangind* yardımlanmıza koşan Denlz Kuvvetlerlne, Emniyet MüdürlOJrö çe vik grupu ve ltfaiye teşkllâtıaa, Ba«ın menFnupalnna, vefah Hey bcllada hnlkına. lahmet edlp Mı zat gelen telefonla telgrafla. vey= mekrupla acımıza jaklnen ve kalbpn Isttrsk edın muhterem b i>üklerim. arkadaçlanm, teşkilât v* müe»e«e!er ile h»kfkJ dostlarıma dolu fioiu mtnnet ve tesefcürÎPriml lblâğa muhterem gazettıtlttn ta**ssutunu rtca ederim NUHİ KAYAM Heybellada Nahlve MUdürü Cunahuriyet 5416 Kereste piyasası canlandı İZMİR LEVAZIM ÂMİRLİGİ SATlNLAMA KOMİSYON BAŞKANLIĞINDAN: 1 Muhtelif ikmâl maddelerinin şebir içi ve »ehir dıçı taşınması işi 75000 lira dahilmde kapalı zarf usulü ile yaptırılacaktır. Şehir içi beher ton kilometre (yükleme, indirme dahil) 250 kurus. Şehir dışı beher ton kilometre (yükleme indirme dahil) 50 kurua tahmin edikniş ohıp tümüne ait Keçici teminat 5000 liradır. 2 Eksiltrne 28 mayı» 1962 pazartesi günü saat 11.00 de 3 Teklif mektuplannın ihale «aatinden bir saat evvele kakomisyonda yapılacaktır. Şartlaşmalar her gün komisyanda görülebüir. dar Kbmisyonumuza verilmesi, ayni teklif mektubunda şehir içi ve şehir dışı taşıma fiatlarınm ton kilometre olarak (yükleme, indirme dahil) ayrı ayrı belirtilmesi sarttır. (348 Basın 6627/5446) înyrat mevsiminin başlamasiyle ke'e«te piyasası bir miktar canlenınıştıt Ancak Tarım BaVranlı £l ormanlarımızın ihtiyaca cevap verebiiecek durumda olduklannı il»ri sürerek bir müddettir kotalalrdan kereste ithalinı çıkarmıştır. Bu meyanda sekizinci kotadan bir miktar kereste getirilme sı için ılgililere yapılan müracaat, reddedilmiştir. Bu durumda, îstanbul Ticaret Odası kereste ithali için Ticaret Bakanlığı nezdinde tesebbüse geç miştir. Ticaret Odasından verilen milumata göre, yerli kerestelerin kalıtesi kötüdür. Aynı zamanda miktar itibariyle ihtiyaca kafi değildir. Nihayet yerli kereıtelerin fiyat; da yüksektir. tthal malları ysrı yırıya ucuzdur. Dordüncü Leventte müsta I kil, bahçeli, kaloriferli, kon f forlu ev. Tel: 22 84 66. $ Cumhuriyet 5435 Kimyager Aranıyor . ^ Üâç imalâtmda iptidaî madde ile mamullerinin kontrolunda çalışmak üzere, ecnebi bir lisana bihakkm vâkıf bir kimyagere ihtiyaç vardır Taliplerin Edimekapıda Santa Farrna İlâç fabrikasına müracaatleri. t f \ Cumhuriyet 5418 j > ? " h a l ^ B " » " eseiesi bugün m r j de yann da hayli terletecektir. E(ğer Alman halkınm hayret verici ı sabrı, azmi ve sukunet içindeki direnışi olmasa, müttefık safında görülen bıkkınlık unıumileşebilir ve karşı davranışlar zayjflıyabilir. Ama birtakım geri hesaplarla yeniden tavız için yumuşamağa başhyanlar görüyorlar ki, genel barış ı yapılıncaya kadar şimdıki statükoliâncıhk: 3746/5426 j nun devammı istiyen Almanlar, I Berlinin tamamen Ulbricht'in hakimiyeti altına girmemesi için, gereCUMHURIYET'in kırse, tek başlarına mücadeleye a^ılmağa hazırdırlar ve Batı Berlin Ankara Bürosu ; halk: Sovyet ultımatomları karşı1 tlâ.n verecek okuruculannın findaki direnmesiyle bunu gösterhizmetine girmiçtir. tlânlar gtimiştir. nü gününe telefon veya teleks Berlin ve Almanya bugünkü böile îstanbula nakledUmektedir lünmüş haliyle devam edebilir mi? ANKAHA BÜBOMUZ: Devlerin sinır harbi müddetince Atatflrk Bulvan No. 79 3 Yener Almanyanın bölüntulü olarak kalApt. Kat 1. Datre 3 nıasından başka yapılacak bir jey Ttlffon: ı? 9S 44 12 09 (6 yok. Ancak Berlin'deki durum a 17 57 3S normalin de anormalidir. Insan sinirlenyle âdeta alay etmektedir. Biz Türkler meselâ sakin, sabırlı ve hattâ mütevekkil insanlarızdır. Ama Berhn'i gordükten sonra anlaTürkiy* Hancl dım ki, Almaniar sükunette ve saLira Kr. Lira Kı. I bırda bizden fersah fersah ileridirSenelik 75 00 150.00 | ler. Maazallah bir an, böyle bir e aylık 40.00 80 00 | duvarın Istanbula çekildiğini düS aylık 22 00 itSIO i şününüz veya bırakınız duvarı, iki |yakanın suni olarak birbirine düşNüshası 25 Kuruş man iki yasak bölge haline getirilBasan ve Yayan diğini farzediniz, zannediyorum kı Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecıltk Türk Anonim Sirketl biz buna Almanlar gibi tahammül Ama Almanların Cagalogla Halkrvi SnVjk No. 3941 gösteremeyiz. milli vasfı, millî karakteri böyle. Sahtbl Yıllarca Hitler rejiminin kanlı çizNAZİME NAD! meleri bu karakter yüzünden AlYaxı laJerinl fiilen ldare eden manyada kol gezebildi ve lonunda Mesul Müdür Avrupayı, içinden çıkılamıyacak hale soktu. KAYHAN SAĞLAMER ™ ^ u t 1 CUMHURİYET Kurfsları İstanbul İktisadî ve Ticarî timler Akademisi ile müjtereken açılmış bulunan Pratik Ticaret Akşam kurslarmın 31. devresi için öğrenci kayıtlanna başlanümıştır. Kurslar okuma, yazma bilen herkese açık olup parasızdır. Kayıt için her gün yukanda adı geçen Akademiye bir adet fotoğrafla müracaat olunabilir. Kurslarda Muhasebe; Ticaret Aritmetiği, Mal! Bilgüer, Ticarf Muhaberat ve Daktilo dersleri okutulmaktadu. Derslere 21 mayıs 1962 pazartesi günü saat 18.00 de baslanacaktır. Kırşehirliler Gecesi Her »ene mahallf eğience ve folklorlariyle gayet neşeli geçen Kırşehirliler gecesi bu sene Taksim Belediye Gazinosunda 5 mayıs curr.artesi akşanıı yemekli olsrak tertip edilmiştir. ÛkfİlL MERPOLİN Eminönü Yer.i Hâl karşısındaki «okakta 1500 arsa satılıktır. Posta Kutusu: 1070 İstanbul. metrekare Bugün iki Berlinli dört Almanya Oizetemue gönderilen yaıılar lconulsun. konulmasıa iade edilmez. hem bu fazla tahammulün cezası, t'.ânlardan meeuliyet kabul olunmaz. hem de «Gelecekte yeni bir Hitler> psikozunun neticesidir. Ama Abone ve tl»D ıslerl içln, larfın gorülmektedir ki, bu cezalandırmaüstüne cAbone» veya «IlAn Servlau da kaybeden sadeee Almanlar de, kaydının konması lâzundır. ğil, onlar kadar ve belki de mesuliyetler üzerlerinde olduğu için i1 * 629,5423 onlardan fazla Batıiı müttefiklerBU GAZETE BASIN AHLAK YASAdir. Şimdi olan olmuş ve Almanya SI.NA UVAIAY1 TAAHHÜT ETMİŞTİR D OĞU M e MABMt'T ERBACIOĞLU reuUan KORMAN'ın dogumunu akrsba ve doftUnna müjdelerler. tttanbul 3.5 962 Cumhurlyet 54Î4 MAYIS 4 ZILKADE 29 «> 6 t> •5 E • c c a :3 .y > O < V. E. J 9.47| 3.04 i 8.56U2.00İ Tmıak "PIYASA YERIIVDE BÜYÜK AKSA,, t ı n m ASLA ÇEKMETtN, (Ift ı t f t ı t ı KRUMPFECHT twl>l*rind* hazırlanmıj POPLİNLtRİMİZ. n mfl|k0lp«wı( bafsnlan tfatıl mafnnun •dacek larafelt* muhtetîf StCOSELErtt. MIZ »• » r l f ROBLUKLARIMIZ, • Avrvpadakl •mutlaHnl ar>ton)r«a mü UIMTTI dwwıii MENDİLLEIIİMİZ. İSTANBUL TİCARET ODASl (Basın 6609'5437) 1 4.54112.11 İ16.C»? 19.0!5'2C 53 2 55 1.45| 7.4S Cumhuriyet 5419 =~CUMHUKfYET"in Tefrikasu İ = ~ E E = = ^ E E E = = = E E = = E 3 E E = E E E = E E E E = = E E YA2AN.MAURICE DEKOBRA Hie. Hepsi bu kadar. Anladın ya, yeminini unutur, ağzından bir şey baçırırsan, soluğn cehennemde ahrsın. Matilda anlatnıştı. Meryem beykeli önünde öç rfefa istavroı çıkardı, sonra, Tina'ya: Artık yemeğinizi bazırlıyayım da karnınızı doynrun, dedi. Genç kadın, yemeğini mntfakta, hiımetçisiyle birlikte ye di. Bir müddet konaştnlar, şim diki gençlerin ablâksulığa çok müstait oldnğnndan bahsettiler. Tina saat ona doğrn birinci kattaki odasına çekildi, Pitlgrilli'nin yırtık bir eski romanını oknrmğa başladı. Gece yarısı, bir otomobil gürültüsüyle nyandı. Antonio gel mişti. Her zamanki gibi sevgiyle, Tina'yı kucakladı. Soyunarken sonıyordu Ey, sevgilim, Nino gelip larfını aldı mı? Geldi, sekerirn. Ne sövledi? Sana teşekkür eimemi sör ledi. Biraz tızunca otnrdn, benim bir resmimi raptı. Tonio bir kahkaha attı: Yok canım! Nino'ya poı m ı verdin? Evet. Barl. dilrflst lavrandı m\1 SON MACERA Tina masum bir tavır takındı, bu sözdeD gocunmns gibi: Amma da yaptın Tonio, dedi... N'ihayet, yengeslylmî 19 ÇEVIRM: HAMDI VAROGLU İle, hele tepeden tırnafa takındı£ı mücevherlerle pek süslö idi. Sarısın kadın kapıyı çaldı. Matilda ellerinl kirll "blr paçav raya »ildikten sonra »ıpıtık terliklerini sürüyerek medhale doğru ilerledi. Kapıyı aralık et ti, rrisafire ne istediğini iordu. Sanşın kadın, gayet teklifsizee: Tonio'yu görmek istiyormn, dedi. Rnrada otnrnyor değil mi? Matilda, çatra patra bir kaç kelime Jngilizce bHivordn. O tngilizcesiyle: Evet. bayan, dedi. Knman dan Antonio Lncca... Siz Amerikan? Kadın; Evet. dedi.. .'amaica eemisinden simdi indim, New York tan çeliyornm. Tonio'nun eski ahbabıyım, Napolive varır varmaz, ona bir merhaba demeee kosrnm. On senedir vüzünü çör memistim. Misafîr kadının bir motör sürativle söyiediti sözlerdm. MatiMa, bn ";ii«'ü kadının Ameçörmek istedi*ini »nlam'stı. Onn misafir of'»'îi!«i aldj ve o yarım vırtık tnjiliî'resivle konnjarak Sinyor knmand.ın. nrkn xn O baft» cnmartesi gönfi, Matilda çarşıya çıkmıs, esnafla çe kise çekişe pazarlık ettikten sonra balıktan meyvaya kadar evin bütün ihtiyaçların, Tinanın hoşnna giden, Tonio'nun da pek serdiği scyleri alıp gelmisti. Vakit öğle olmustn. Vızır vızır sinekler nçnsan mutfakta çalısmağa başladı. Tonio ile Tina. birinci tattaki odalarında hâlâ derin nyknda idiler. Sabah keyfi yapıyorlardı. Matild», fetirdisi barbonya balıklarınm pnllarını avıkladı£1 sırada dışarıda bir frcn gıcırtısı duvdn. Pencereden baktı, direksiyonnnda sarısıo bir kadın bnlnnan, beyazlı mavili mükcllef bir arabanın. köşkün önünde dnrdnğnna gördii. Sarışın kadın arabadan indi. Evin nnımrasına bakiı, bahçe yoluna girdi. Ö|IP zamanı misafir jelmesine. heie böyl? şüz alın jüıe!likte bir kadın missfir relme«ine Matilda alısık değiidi. Kadın, arkasındakl bei renfi tavyörie. ba«ındakl kBçfik şapka da, dedi. Ynkarıda, Çok çok nyknda... Misafir, bir kahkaha koynverdi, o da Matilda'ııııı konnşma tarzını taklit ederek c e i a p verdi: Evet, Tonio gee yatar. Uyaııdınn, çabnk çabok ona. Presto Presto... Matilda çıktı. Merdiven basamaklarını, ynz on kiloluk vü eadünün ağırlığı altında gıcırdatarak yatak odasının kapmnı vnrdn. Tonio, başını yastıktan kaldırmadan sordn: Kimdir o? Ben, Matilda. Çekil şnradan. üynyornı. Ajal'da bir misafir var, Sinyor knmandan .. fiüzel. bayan. Ba gnzel kadın lâfını isltinee. Tonio knlaklarını dikti. Tataktan fırladı: Kim! diye leslendi. Matilda ilerledi. Tonio s « i n l alçaltarak: Yavaş konns dedi, Tina nyanmann. Kimmiş bu bayan? Matilda fısıldadı: Bilmiyorum. Anladıâıma göre Amerikalıytnıs, Jamaica Remisiyle New York'tan gelmiş, sizı mutlaka görmek istiyor. Ne bicim kadın? A, çok *üzel bir bayau, Sinyor. snradan sura>a kadar mücevherleri var. Matilda, eliyle, Unlaktarını, bovnunu, gcrdanını, bilcklerini gösterivordu. Dirseklerine kadar bilczik ler takmif. I*ınl pırıl hır tarafı... Tonio. Malilda'nın tarif ettifi bu misafiri pek merak etmisti. Bir güzel kadının kfndi«ini görmek istedijini ne n m a n naher alsa, hemen heyeranla nırdı. it baber ver, htş dakikaya kadar geliyorum. Raşüstöne Sinyor.' Matilda çekildi. Tonio tarandı, şakaklanna balifçe kolonya sürdü, dolaptan ipekli bir robdösambr çıkardı, boynnna ipekli bir falan bağladı, yine Tina'yı nyandırmamak için ayaklarının ucnna basarak odadan çıktı. Salondan Içerl girer glrmeı kollarını havaya kaldırarak haykırdı: loria! Tonio! Gloria, eski arkadaşlanndan Back'in bosadıgı niUâhlı kansıy dı. Tonio'nun boynana ganldı. dudaklannda kıpkırm'.rı bir it bırakacak kadar hararetle onu öptii. Tonio, bir yandan ona yardım edip tekrar kanapedeki ye riııe oturtnrken, bir yandan da, gizlice, dudaklanndaki ba tehlikeli izi sildi. Seni hançi rfizgâr Napoliye attı knzum? dive sordu. ttalyada işin ne? Bnck'dan bosandıktan sonra bir bar açtm diye duymuştum. Ah, nonoşnm. . Scn Amerikadan ayrıldın aynlalı ne değisiklikler oldn, bilsen!» Dur. bir martini içelim de anlat. . Evet. nonosum .. Ama mar tini cok bnılu olsnn Bak. din le.. Hatırlıyorsun, sen Yeni Orleons'a gitm'stin hani, iste scn sittikten sonra ben o şişko herifle yaDamadım. Mahkemeye başvurdnm. ayrıldım. Ar da ha beni öldflrfiyordu, ama bereket versin, iyi nişan alamadı. (Arkası var ktlcl ipllk bermma M|AMAUKLARIHIZ SQMEH»AWK SATI> HACAZALAItlNDA « BÜTON PIYASADA EMRJNİZOEDIR • = 1 = E jîj = ^ = 3 = = = = = = ANTALYA TEKSTIl FABRIKASI (Basın 6120/5440) Ifllfllfllfllllffllirillllflflfllllfllllllllllllı^