19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Dör.r CUMHURİYET 7 Nisan 1962 ÜIIIIIIIIÜIIIIIIMIIL: Erzurumun kömiir işi Geçen aün Tak^inıe gitmek üze ~ re Karaicoyden bir dolmuşa bin EE dinı. Sinırlerimden mustaribdîm EE muayene ıçın doktora gidiyordum y o i a ç l k a r çıkmaz şoför en yük = ! sek perdeden olmak üzere radyo ~ sunu açtı. (Capatmasım rica ettim Aidırmadı. düğmeyi çevirerek kapatmaya mecbur uidum Şoför Efendi fena halde kızdı. Biz yolculardan mtikam almak istercesine Arapça bir plâk koyup çalmağa başladı. Artık tepem atmıştı. GüçB UL MA C A lü. kuvvetli oJduğura. kendiroe de güvendiğim için. bunu susturma?sa kendiîinı tepeliyeceğımi söy1 2 3 4 5 6 7 8 9 ledim. Korktu ve susturdu. Bütün yolcular da benden yana olmuştu. Boğazkesene gelince şoför arabasını bir yana çekti ve moraii bozulduğundan bahisle gitmiyeceğini söyledi. Paramızı gen aldık. Bu hale ben sebep olduğum için. bir tak*i çevirip öteki yolcuları binj dirdim. Ben de Alman hastahanesine gittim. CEVABIMIZ Dolmuçlarda radyo çalmak konusiyle ilgili olarak her gün birbirini tamamlayıcı mahiyette deSOLDAN SAĞA: vamh şikâyetler alıyoruz. Yolcu1 Güney A«yada bir hükümıt larla ?oförler arasmda sinir bozu dsrbesine ugnyan nıemieket. 2 cu çatışmalar. hattâ kazalara se = Bınsnm kısımlanndan. insanın ümıt bep olan bu halin önüne bir an z: Erzurumdan Orhan ŞenTürk Yaz Bulunduğum sehır,, memleketimizin en soğuk bölgesindedir. Yani, burası, en çok ve en ucuz kömüre muhtaç olaa biı yerdir Buna rağmen. ürzmrumda kömüı ışletmeleri bulunan bü7.\ kimseler. bu şehre verılen kok kömürü tahsısatının kaldınlma&ırıı, bunun yerine de kendı ıstihsall ettıkieri kömurün halka verilmesirtı istemışlerdır. Ayrıca, kendi kumürlerinın fiatlarmın artırılmasmı ıstemeyı de unutmamışlardır Ilgılilerın, halkin menîaati ile ilgili bu konu üzerinde önemle duımatınj rica ederiz Ş YAZANfrffAMDI Ölüm ışını «Acaip makiae. küçük çapla bir topa benziyardo. Birden, bu topun aezından inee uzun bir ışsk bazmesi fırladı. Fezada. çok uzaklarda. görülemiyecel; kadar uzakta bulunan bir ba listik füze hedrt olarak kullanılıyordu. Ksrareııgiz ısık bu Jüzeye çarptı ve füze darmada£in aidu. ()lüm ısını ııihavet. \erilen bu lıalı<T :il mart tarihli idi. 1 ııisaJi tarihli Fraosız gazetelerin ü * tıktığı M,in biraz da Nisaı: < lialığına benziyor. Ama son zamanlarda 1 Visan Bahğına briızedi^i içio iıısanııı içinden inaıı mal. çelnıiycn baberlerin kayı sı o kadar çek ki. hangi habeı doğrudur. haııgısi aldatnıaıa<i:r ayırdetnıeje irakân yok. lîuçiih saka diye dinledişiııiz şey. ba kıyorsunuz. yarııı sahileşmis. llaJıerin arkasından sunlaı ilâve ediliyor: «On seııe sonra bu haber. gazetelerde ayneıı sörölecektir. Çünkü hu alandaki çalışmalar son dereee üfr lenıistir.» Dolmuşlardaki radyoLar = suslurulmalıdır! = Istaııhul daıı Murat Ergene Yaz. Ölünı ışıru Tütüne karşı HongKong VVashington'da Yine Amerikada İngilterede Nükteler Meşhurlardan fıkra Iar Fıkralar.. zamau lütıınsu/ bırakıIıyor, sonra yiııc tütün içmesine müsaade olunuyor. Bu iki devre arasıııda tiıvakiııin ışcçir diü bfllün rnhi tepkilrr miisa hrde aitında tutuluvor. Iar uyçun lıulmamıslar. Anlaşılmıyacak bir şey yok. Bir ne\i Çin işi. Japon isi. Beseııilmiyeu ev.safın sivasi evsal ulduşu mrydanda. Meşhurlardan fıkralar: Orson Melles ile yeni karısı ttalyan güz*Ji Faolo .Mori, birllkte Amerikaya gittikleri zaman karsılarına çıkan bir şazeteci. \Vellese bir sürü sual sormuş. hu arada şunu da ilâve etmiş: Avrupalı olan karınızda, Araerikalı kadmlarda bulunoıa yaıı şey nedir? Ors«iı Welles tek kelime ile cevap vermiş: Ben! Temel Bilgiler Yazan: MUZAFFER GÖKMAN Buna benıjyen di|er bir eser de. yine kütflphaneei tarafından köseli tırnak içinde soyadı keütn olarak te«bit ediierek yazılıyor: Bir evvelki yazımızda. nıodern bir kütüphanenin katalok servisini şrezmiştik. !jimdi de, kütüpkanecilik konusuııda yazılmış kitaplara yine beraberee bir giz alalım. Kütüphane kataloklarının. çenel olarak yerlerinin degiştirilmesi her zaman mümkün olaıı 12^ X 7,5 santıraetre v apındaki kartlara veya dayanık Iı fi»ler üzerine yazıldığını, bu ölçünün böyük kütüphaneler için beynelmilel olduğunu ögreniyoruz. Rehberimiz, evimizin kütüphaae*iinde üç doküınanı (kitap, kuuür, fotojraf) beraberee çalıştıraeagimızdaıı bu ölcünün biraz daba geniş tutulacagını söylüyor. Araştırdığımız kitaplarda; laıılı varlıklarda olduğu gibi, kitapların da bir künyesi olduğu kabul edilivor. Buııa «Bibliyoğratik künye deniliyor. Kitspta balunan veya kütüphaneci tarafından baska yerlerden araştırılarak toplanan bilgiierle. knnye bilgileri zenginleştirilerek kartlara geririliyor. Ba suretle, kartlara bakan okuyucu, kitabı görmeden de bu kitabın özellikleri hakkında fikir sahfbi olabilivor. Her sistemin. her usnliin amacı. aranılanı en iyi şekilde ve kolaylıkla buldnrabümek. Her kitap için esas itibariyle üç fiş çıkarılıyor. Bu fislerden biri yazann soyadına. diğeri kitap adının ilk kelimelerine. üçiincösü de. ileride göreceğimiz şekilde kontıya göre alfabetik olarak diziliyor Soyadı bulunmıyan veya bu kanunun kabulünden evvel vayınlanmış olan kitapların yazarlarına ait soyadları. kütüplıaneci tarafından balanafttk yazılıyor, Bu suretle, bir yazarın kitaplarının başka, bafka verlere dizilmesi önlenebiliyor. Merhnra Yunns Nadi Bey üstadımızın Soyadı Kannnnndan evvel yayınlanmıs bulunan bir kitabı şöylece fişleniyor: [Abalıoğlu], Doğan Nadi Bir Dakika «Fıkralar»: i Ul. 195b' Akbaba Mizah Yayını. 95 S. F. 100 Kr. «Yayın No. İÜ» Washington'da: \Vashinstoıı'da her saiıab, yirınibeş milvon deâerinde bankııot vakaıı bir adanı var. Adı Kobcrto Morerıo. Roberto >Ioreno'nuıı yaktıçı l>o dolârlar. Amerika luziur ılairesinin muntazaman (edavül den çektiçi eski kâğıt paralardır. Tanan kâfıtlardan yükseleıı dumana matbaa mürekkebiııiıı zehirli kokusu da karıstıeı iı/in. bu memur. hasına bir çaz roaskesi çeçiriyor. • tçüucü saiha, bu iki tecrübedeıı senraki son safhadır. Hasta. yani tirvaki. ipnoz haline çetiriliyor, ruhi tepkileriniıı mahiyetiıır çört ayarlana» ip•ıatîzma sranslariyle tedaviyf çirişiliyor. Biitun bunlar elup darurkrn. tır\aki\i tütundrıı vızgrıirme :« Bcraşan doktor da. krndi sırarasını. tabiı, fosar f«snr iı 1 HongKong Haftalsrdjuı heri. Kümüuist Cin'den HonçKonç'a çönderilen kanserveler dağ gibi yığılmıs. Bunlar. Şançhay'daki büyük devlet Uunstrve fabrikaM•1 ıı markasını taşıyan ve ihraı1 rdilrueçe maisus olarak yapılmıs kouservelermi.ş. HoııaKong da yok pahasma satilıysrmuş. bu koııserveler. Kutularda domuz kızartması var. haşlanmış öküz eti var. kaz s>ö6üşü var.. Yalruz, acaip göriinen taraf şu imiş. Bfltün konserve kutuLarının üstünde Knsva ve Çince yazılı. Kâğıt para'arın yakıldıfı Iı rınlar m; tane. Hazine dairesi• ıî 1 toprak altı kı.smında 1 bir zırhlı dairede. Bu fırınlarda yalnız banknot doiıl, Uışişleri Bakanlıgındaıı 23nun zaman çünderilen «son dertce girli» c ı r a t da yakılıyor. F.B.I. servis leriniu müt«madiyen müsadere eitikleri lürlıi uyuşturucu zehirler de bu arada lırınlanmakta. Furli^e düştügü zaman içine gömtiı önce geçilmeüdır. cugıi. 3 Kafada hâfızayı ve mubukemeyi düzene koyan kudret, e)ektrik ölçflsti. 4 Teknisyenin elinde bu btrhmmaeza hiç bir iç görenH'z, b;r sayınüi terfi. 5 MaJıaret. 6 N"ota, zantan parçalanndan. 7 SalAnkaradan Nnri Kent Tar.: tanat devrindeki rütbelerden. AfriAnkara halkı, devamlı klâkson kanm kuzeyindeki bir memleketin bizardır. baskenti. E Divan edebiyatı şaiı seslerinden son dereee Ifrimizden biri. fazlası âşık usandı Hemen bütün vasıtalar, durmar»n. 9 Iskambilde bir kâğıt seriFi. dan, dinlenmeden, sisli, sissiz. gece eskiden yazı kurutmaya yarardı. ş Ankarada klâkson yasağı kalktı mı? = EE = ş ^ 3 £= = 3 ~ = janlann yetaü?erlerino verdikleri. 8 Sakın ve buzur icinde. zevklp k«ndine yakışörabilcn r>nu da giysc çuha da giyte memnundur. 4 Gelir, dahill kısım. 5 Bir? «ksettirdiçi hayaümizile hiç £ 1 £ ' yapraı. yanlar (çoğul> 6İ A Bir ?oru eddMU[L tı. bulundugu yer •1 tvU ı ^ie kalmayıp dı1 Fıî sanya giden. 7 Vkia şeklindeki çivilerde bulunan. asil aile evlâdınDunkıı buimacanuıdan ve nazik inhanrrtilralş şekM san. 8 Bir > > •• re takıp sallandıran. ırkeologian. yiptıklan. 9 Hem şamardır. hen Oe bir vilâyctimiz. gündüz, sabaha kaftşı, birini çaYUKARIDAV AŞAĞIYA: ğırmak, hattâ keyif için, tempo 1 Mprmara denizindekl bir ka tutarak klâkson çalmaktadır. Ansinirlerimizi TH parçası çıkmtısı (mflrekkep keli kara Belediyesinin. mel. 2 Eir fiiL birbirlerini tanı bozan, bize uykuyu haram eden bu \isan Balığı ise. güııahı uyduranın boynuna. Amerikalıların Loser adıııı taktıkLarı ölüm ışını, mutlaka öldüriicü değil. aynı zamaııda diriltici imis. Bu. tıpta mini mini bir alet şeklinde kullaııılacak, araeliyat masalarında. operatörlerin elinde nester vazifesi görecekmiş. Dahası var. Astronomlar da, bu alctiıı daba başka lürlüsünü. Aya ve diğer gczejenlere <riden peyklere elektrik enerjisi nakli işinde kullanacaklar. Avusturya Hükümetinin eski Icişleri Bakanı Oskar Helmer, Rusiarın toprak isteklerini bir mortadella oynnnna banzetmiş ve oyunn söyle târif etmis. KUNİar. bu mertadel'adan arasıra birkay dilim keserler, araa bu kestikleri dilimler, ken dilerinden esirçenmivecek kadar inre dilimlerdir. Güniin bi rinde, bakarsınız ki. morta'lella parçası kesile kesile ortada yalnız sicirai kalmış. O zarna'i da Mcırn üzerinde kavça çıkarmaya deçnıez. • Bir gün Koniocius'a sormuslar: Bir nıemleketin idaresi .saııa verilseydi, ilk \apacarın ış ııe olnrdu? Hiç şüphesiz. evvelâ dili islâh etmekle işe ba.şlardıra, demiş. Ilazır bulunanlar havret etnıisler. büyük filozof söyle (1e\ am etmis: Kiitü))haneci, soyadını ilâve etrnıs. köseli tırnak içinde yaz mak saretiyle de. okuvucuya bu ilâvenin kendisi tarafından >apıldıC'inı işaret etmiştir. İki veya daba tok yazan holıınaıı kitaplar veya yabancı dilden çevrilrniş eserlere. yazar ve çeviren adına göre ayrı. ayn fiş çıkarıldıgı gihi. bir kaç yazarlı kitaplarda. tenel ularak ü yazardan sonrası i < çiıı fiş cıkarılmadıgını göro> vor ve hu eibi cok vazarlı olan kitapların «Anonim eser» savılditmı da ötrenivoruz Söylece karıştırdıfımız kütüphaneeilİRe ait kitaplarda o kadar çeşitli fiş nnmaralan var ki, işte oıılardan bir taneki. K. 95839 [Abalıoglu], Nadir Nadi A U turk îlkeleri Ijığınd; Uyarmalar: Bir İfKronolojisi, 1950lâsın (1961) Cumhu1960: Ist: riyet Matb. (13^X19) 318 S F. 10 Lira Yine Amerikada New York'ta insa edilen bir kiliscye. ses boijma tertibatı koymuşlar. Kiliseye ibadete gelen («cuklu tadınlar olursa. bilhassa küçük yaştaki çocuklarııı viyaklamaları, haykırıslar, ağlamalariyie. c«maat rahatsız olup ibadetini sa«ırmasın diye. halin onüne geçmesini rica ederız. E TÜtÜHe Sovyet hekimleri, tâtün tiryakilerini. ipnotizma yaliyle, tütünden tamamiyle vatgeçirmeİt movaffık olmuşlar. Bnnu, Leninçradiı bir proleM»r olın, Y. A. Povsninski sovlüvor. Trdarinin üç safhası var. Tütün tirvakısi. derin bir rub talüiline tibi tutulnvor, bütün sahsiyeti didikleniyor, tütünt alışmasının sebepleriyle, tütün içmekten vazgeçmeği istemesinin sebepleri aranıp bulunuyor. lkinci safhada. tütün tiryakisi Edirnekapı Postahanesi, = çok dar Erzurumdan Orhan Şentürk Yaz Ta«: Edirnekapı semti İngilterede lnçiliz halkı. Kıral haııtdatıının masraflarına ve israflarına son zamanlardi fazla burııunu sokmaga başlamış. Dört türlö şikâyetleri var. ISritannia adlı Kıral vatınıu mas railarından yaka silkiyorlar. Çok masraflı lüks bir gemi olduğu için, bütün mürettebatı daıma nöbette bulununca, delamh baluma da muntaç olunca, hele hiçbir işc yaranuyor denilecek kadar da az knllanı 3 = 3 zİ J; ^ ^ z; ş çok kalabahk ZZ olduğu halde postahanesi. 34 kiçiden fazla almıyacak kadar dardır. Çoğu zamanlatr, halk, postahanenin boşalmasını dışarıda beklemek tedir. Yağmurlu ve soğuk havalarda bunun ne eziyetli bir iş olduğunu anlatmaga lüzum yok. Bu postahane daha büyük ve genişçe bir binsya taşınamaz mı? Mesele neden sonra »nlaşılmış. Bu konserveler, Komünist Rasyaya gönderilmefc üzere imal edilmiı. Genderilmiş de. Ama jeri çelraiş. Evsafını RBS Eçer dil bozuk olursa. ke liroeler fikirleri yeteri kadnr ifade edemez; fikirler \}i ifade edilemeyince. yapılacau > Ş noksan kalır; yapılacak iş nok san olunca. gelenek ve kültiir piçleşir; gcleuekler ve kültür piçle.şince, adalet yolonu şası rır; adalet yan!ı« yela sapınca da. millet sasırır. ne yapaca Kinı bilemez hale çelir. Işte onnn «rındir ki dil hi< bir kar tasaJıta meydan vermemelidir. Bandan daha onemh bir şey elamaz. FIKRALAR Bir torist. »telde ketıdisine verilen masraf pBsalacını aJın ca şasırmıstı. Ba fatarada bir portakal s«y« yazılı, iki yiz frsnk. Halbaki ne ben ietitn bnna, ne de karım. Mtıdnr cevap verdi: Efendim. portakal sııyu her sabah. kahvaltı tepsinizde hazırdı, içraedinizse kabahat bizde degil. Muşteri: Pekâlâ. dedi. 0 halde bu iki yiiz fraıık portakal suyunu fataıMUn çıkarıu, taer l i u m karımı ö'ptüfünüz i(in bana olan iki yüz frank öpürük ücre ti borcunuza mahsup edin. Otel müdürü şasırdı: Nasıl olur efendim. dedi. ben böyle bir şeye ciiret edebilir miyim? Yanlışnız var, ben sizin karınızı öpmrdim. Karuıı her akşam buradaydı. iipmedinizse kabahat bende defil!. Altnuş yaşındaydı. £vleıımek istediji kadın da vjrmisiiide. Ba vas farkını tenkid edenlere şu cevabı verdi: Taş farkına neden itiraz ediyorsunuz? Bundan daha mü kemmel bir yaş muvazenesi bulunmaz. Ben altmıs vaşındayıra, o >irmi. Aradaki fark her ikiraiz için de kırfc sene. Tini hayatııı en parlak yaşt'. • * • K. 70790 [Abalıoglu], Yunus Nadi Kırk Dokuz saat Zeplin ile Havada: Ist. 1930 Cumhurivet Mtb. 101 S. F. 100 Kr. Kütüphaneci, kitapta bulnnmıvan soyadını, köseli bir tırnak içinde fişe geçirmek snretiyle, yazariD soyadı bnlnnan veya bulunraıyan diğer yayınlarının, alfabetik dizi içinde ay m sırada bulnnabilmesini temin etmis oluyor. Yayınlarında soyadı bnlunmıysn yazarlara da te«adüf edilebilivor. K. 45772 [Abalıoglu], Nadır Nadi Sokakta Bir Gürültü Var: Ist. 1943 Cumhuriyet Matb. 14 2 S. F. 100 Kr. K. 66422 =İIMIIIlHIIIIHIIIMIIIIIinillllllllltllllillllllll1IIIMUIIIIIIIllllllllUllllllllllll|(£ünca sızıltı ayyuka çıkıyor Prenses Margaret'ın yenı evı=ui Umir için 85.000 lir» harcan=mış. Halbuki. karı kocanın zaEEten bir evi var. Bu paranın bir EkiRHiı mükellefin eebinden çıkı=yor. ne hakla? diyorlar. =: Margaret'in son Karaib seyaEEhati 4e ayn sikâyet kenusa. ÎÎKoskoca bir uçağı kendilerine =tabsis ettirmişler. Bütün yerle =boş. yolcu olarak yalnız prenEsesle kocası varmış. Halktan = a y n olup rahat etmek için. Bir =de Kıraliçenin kocası Edimburş EDükasının seyahat hikâyesi var. =Y»1larda trenler d«rdurulmas. =Tek. düka rahat uyusun diye. BAY OSCAK:' EENükteler: PROF Wernher Von Braun söyle E Fezanın lethi bahsinde. EdosraluTnnu iııkâra imkân olEmayaa bir tek noku var ki o =da şudur: Ne kadar yükse<e =çıkarsanız çıkın. vergiler yine =de daba yüksektir. New York gazetelerinden Ebiru]«, bir okuru şu suali sor= Öğrenrnek islediğinı bir Sşe> var. Uünya gitgide ufaldıEe< halde. posta ücretleri niçin Edurmadan artıyor? Kitabın boyunu ve enini dahi fise geçirmekte fayda buluyor. Kitabın yayın tarihi. yine kütüphaneci tarafından bul a n a n k köseli tırnak içinde çüsterilmiştir. Bu kitabın aynı yıl içinde vayınlaııan ikioci hasısı. bu kartın tam ardında yer alacak, ileriki vıllarda üçüncü basısı vapıldıgı takdirde. bu da aynı dizinin üçüncü kartı olacaktır. .iu kısacık arastırma soııutı da Bibliyoğraiik künye içinde başta gelen «yazar» atının, soy adı başa geçirilmek suretiyle bir virjül konulduirtan sonra ktiçük isznin yazıldığını, Tazsrın kitapta belirtHmiş ise, ilmî, dinî ve asalet ünva 111 ile rütbesmin soyadmdan s * n n kısaltılmış olarak knçök ismin başına kaydoldn ğanu (MAEDtN, Ord. Prof. Ebululâ) Soyadı bulunmıyaoları, kesin olarak oüuımi) orsa, kitabın üzerindeki yazılışa göre, fişe çeçirilecegini, Czerinde yazar adı bu lunmıyanlar yazar adının ilk harfleri, yahnt feşitli işaretle gösterilmiş olanlann, başka bir yardımcı kitabın yanhmı ile bulunamıvanlann «Anonim» sayılacağını. Derieyen, toplıyan irazası ile fik»jılmıs olao kitapların lislerinin çeşitli şekilde yazılaıakJa beraber genel olarak yazar kabul edilerek «Çev», «Top» kısaltmalarının konulduğunu ögreniyoruz. E • • E JAıVElN KİZI 119 ^ Bir din adamı. bir gün şöyle ~demis: * i t X I TİV.ATRO: HtT gı ce s ^ ü 2\ dc GÖÇ Cumartesl. Pazal 15.'J(J Salı gürtUri tomFil yoktur. Ç.ırşaiîiha saat 14.30 TEPEBAS1 TİVATKOSU: SATICINTN ö l , Ü M € Perçembe . Cuın:uf î**:; h*riç Hfl e :n fcaat 21 de. OP!:ii\I)A: VADAMK BUTTEKFLV Perşembe ve Cumartesı :>ı 01 1\TİH T i v \ T S O S f : Hır gcopeaat 21 de ve Cumartesı. Pazaı ı...«ı 15.30 da GAETECİDEN DOST Pazartesi günleri temsli yoktur. Trl 22 01 71. KADIKftY TlV^TKOSD: Her fcere 21 de ve Cumartesl FM2,. 1530 da ATLARLA FtLI.ER Prrçerabe günleri temFİI yoktuı CSKÜDAK BÖI.CMC: Heı gün naat 21 öf' w Cumart«î1 ^«z•5.3Û da İYİ SAATTE OLSL'VL\R ouma günleri temsı 'yoktur. P.ız.i günkri Füat 11 dc çarşamba günleri ?;.at H.S0 da ".lll.VOVI.lK 1 ı:(,r> <Çocuk TİVütrosu) İSTA.VBIL TİVATJ»»SL; EVlT.EEfAS POZ komPdi 3 P' rdf Kol gccf 21.15 te de. Caışamba, CıiTiıitcs. Pazsiı 16.30 da nıatıne. SITE TİYATROSU: GÖNÜI AVCISI HCI alcç.üm saal zl 15 te Çarşüinba. Cumartesj Paz:u matınf 18 dtKCÇCK SAHVE: Pazartesı Salı Çargamba B l « YASTTKTA PFI şembe. Cuma, Cumartfsi. Pazar CfVAYETtSJ SESt Matineler. Sa^ı Cuma. Cuiimartesi. Pazar 17 de. KFNT OYüNCULARI (Karac* Tiyatıol 44 B 66. 27 Mart Is«ı2 s«l: 6 daii itibaren Her güjı lıJ.OO oe B Ü Y C K SFRASTtVAN'LAR kıur.i'c:ı 26 Mart 1962 pazartesicien itiaaren hergcce 21.15 te N A U M A K konfcıı ŞENSES OPERETİ: KAÇIKL4R Euare 21 d<', Çarsamba. CumartfvPazar matine 15 te Tel: 44 S3 fi'J OPERA Aksaray: Her gece İ'M5 te Gazanfeı Özcan M M R4K Gt<ME KOMSERİM mîtinc 16 15. Tel: 21 57 22. BULVAR TtVAT*OSÜ: Pazariesı harıç hfl gece 21.15 te H U > çtÇ&U YULLAMA Ç*ıçamba Comartesı. Pazaı matirıe 1K15 ds AZAK TİYATROSU (Bevazıt)' Mılamn.CT Karata s e N İ T t ' K Ht ; 21.15. Matineler çarsamba. cumsrttsı. pazar lfi 15 t(. T»'i K >: i' > • Kıyamet koptuğu zaman dunyanın ne hale geleceğini biliyorum. l'alnız. o zamaııa kadar ne olacak. onu pek merak etmekteyim. Bir eski tnçiliz tenis şampiy*n«, hir dört y«l atnnria. yeşil ışığın yanmasıry bekliyordu. Arkadan bir araba geldi. hızla kendi arabasına çarptı. Çarpan arabanm direksiyonundaki adam korkudan donup kalmıştı. Bir dakika sonra, çarptığı »ndeki arabaduı sağ salim bir yolcunun çıUtı|ııu gö riince rahat bir nefes aldı. Bu adam. afır adımlarla kendisi1 e vaklastı ve sordn: 1 Knzum efendim. merak ettim. önünüzde ben olmadığim zamanlar sir arthanın nasıl dnrdnrabîliyorsunuz? Kesimii Koınan: 157 MEL'UN KI Z Cizen: YVES SAYOL Çeviren: Maıiıar KL'M «Hayır ettirmez. meselâ bir susîurucu gibi ettirmez.» Poirot başıyla tasdik etti ve devamla: «Bir adam tabii ateşli silahlarla epey oynamış bir adam nunu bilir. Ama bir kadm. bir kadin büemez.Race ona merakla baktı. «Bilmivebilir.» Cl'MHUKtYET'İN Sımon'ur. yüzü daha fazla kırardı. • Şey . Jackie hakkında bir ş ' y . Onu görmek istiyorum. A'.aba yani sizce bir mahzuru • şe> D razı olur mu acaba sız bir r>r:ı etseniz buıaya gelmasi içı:ı? Bılıçevırtnler: Mete t r g ı n Ganı lener yossunuz burada yattığîmdan he• Hayır. Kadın. teferruat bakımından gerçeğe her zaman yakın ri düşünüyorum. Zavalh yax uRaee hatnlattı. «Ya Ferguson?» Raoe ona «nerakla baktı. «Biliyor caK nihayet bir çocuk 0 daha • olmıyan dedektif hikâyeleri okuşeyler ben de ona çuk kötü d;,vrandını «Bir tahmin olarak. mümkündür. musun?» dedi. «Bana bir nıuş olabiîir.p Race. sedef saplı tabancaya par Ama o zaman mendilin renkli, ko soylemek istediğini sezer gibi olu sonra » caman bir keten mendil olınas! lâ yorum. ama bunun ne olabileeeğimağiyle bir fiske attı. Kekeliyerek suftu. • Bu minnacık ahbap pek fazla bir gürültü de çıkarmaz zaten» :iedi. «Sadece hir pat eder. o kaıiar. Etıafta başka bir giirü'ltü de varsa e;er, yüzde bin ihtimalle •ıiç dikkati çekmez.» NiL CiNAYETi Tefrikasj: «6 | benim sızden bir ricam var.» i «Evet?» Kont Bussiee ile ilk gürüşmesindeu 6 gün sonra. Neslor. Parise döndfl ve hemen arkacLaşını yanıııa rağırarak dedi ki: «Saııa iyi tir haber verec^ğım. Senin adamının •üJeri saliba voluna giriyor Aman butıa çok mrmnuü uldum. liaberi çabnk söyle.. I'zun bir hikâyedir bu. Gel hele şöyie otur ve beııi sabırla dinle... Nestor böylece yaptığı araştırmaları ve sulh hâkinııııi ziyaretini anlattı ve hâkira Renauc'nuıı bir âlet elduğu kanaatin dedir. dedi. Asıl suçlu Mellier imrs. Kenaud. hapse girer girmez. onuıı kızını yaııı ııa almış olnvası da bunu gösteriyormB* Ismi Blanche olan bu kız. ciitli?i terkedenin verini almıs olup. mirasa da konatak tır. Mellier, Renaud'a olan borrunu bu şekilde ödemek azaiinde bulunu>ormıış... Kont: «Ne diyorsBn? dedi. yani bu za vallı Renaud baskasının hrsabına cinayeı işlemeyi kabul mii rtmiş* Imkânı yok \allahi evvelce ^lellier. onuıı hayatinı knrtarmış. Renaud da ona karşı olan miıı net borcanu bu sekildr ötemek istemis o labilir. Kont (tfvsm etti: O »ılamııı «inayel işledifine inajınuyorvm Hakkın var l>eı\ de avnı kanaalteyim: Rcnand tama meıı nıasunıdur... (Arkası var) «E\'et bunu ben de düşündüm.» Poirot menclili eline ahp muaye '«• eiti. »Bjr erkek nıendüi. ama bir cen 'i!rn<>ne ait d?sil. Woolworth matıulâtı santnm. Er, çok üç peni der.» •Tam F:ret\vrxırt aibi birire va%1acak bir mendil.» «Evef. DikVat ritînı Andreıı""nnington eayet guzel bir ipekli mendil taşıyor.» ni bir türlü kestiremiyorum.» zım gelirdi.» «Her halde bunu tabanca üze' Kapı tıkırdadı. vinde parmak izi bııakmamak i1 Race. «Giriniz» diye seslendi. çin kuilanmış. sanıyorum. Race İçeri bir kamarot girdı. saka yollu ilâve etti: «Pembe menPoirot'ya. «Affedersiniz, efendilden ipucu!» dim» dedi, «Sizi Mr. Doyle çağırı«Ah. evet. Tam bir genç kız renyoir.» gi. değil mi?» Mendili tekrar *t«Geliyorum.» kının içinde bırakırken. barut izPoirot kalktı. Odadan çıkıp. gç lerini bir daha inceledi. koridora " Maanıafıi: > diye nıırıldandı. zinti güvertesine giden geçerek Dr. Bessner'in kamarasına • arayip. » «Xedir acayip olan?» Poirot yu1 geldi. muşak bir se.^le: «Zavalîı Madame ' Yüzü kızarmış. ateş içinde yaDoyle. Orada huzur içinde... Ka nan Simon'un atrkasını yastıklarla fa«ında ufacık bir delik olduğu j kaldırmışlardı. Sıkıntıh gorünuhaiıie yatfin. Madame Doyle. Ka yordu. dınm gürünüşünü hatırlıyor mu«Crelmekle çok büyuk bir iyilık sun?» gösterdiniz, Mösyö Poirot. Bakın, Poirot >ordu. onu alâka ile 1;.kip e1ı «Matmazel Jaeque!me'i mi c"•'mek istiyorsunuz? Buluruın onu.» «Teşekküıier. Çok iyisinız.» Poirot Jacqueline de Bel'efort'u aramaya gitti. Onu seyir saionunda bir köşeye büzülnıüs bul r iu. Kucağında açık bir kiıap vardı, ama okumuyordu. Poiiot, nâzik bir tavırla. <B«!i'iı le gelir nıisiniz. Matmazel?» riedi. «Mösyö Doyle sizi sörn ek Ktiyor.» Kız ânîden heyecanlar.dı yîi/ü önce kızardı sonra soluklaşiı. Şaşkın gorunuyordu. (Arkası var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle