11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
pencere Sehir 1 Azgelişmişlik diiğümü Yeryüzünde, dünya siyasetinin geleceği bakımından en öııemü çizgileri çekecek bir meselenin tartışması aydınları sarmıştır. Önce bu tartısmanın neden ve niçin doğduğunu açıklıyaIm : Ikinci Dünya Savaşından sonra, silâhh ve zorba sömürgecilik, yerini iktisadi sömürgecili|e bırakmıştı. Çünkü... Azfelişmiş ülkeler uyamyorlardı. Bu uyamşın seher vaktinde Atatürk ihtilâlinin hayraçı dalgalanıyordu. Bugün burada, yann bîT başka yerde kurtuluş savaşları patlak veriyordu. Bunun yanında baska ve çok daha taraflı sebepler de vardı. Meselâ tkinci Dünya Savaşından şonra birdenbire milletlerarası mönasebetlerde Rnsya birinci derecede söz sahipleri arasma girmişti. Savyet Rusyanın pregramında ise, kapitalist ülkelerin süırürjfslerini kaybetmeleri kapitalist ekonomiye vurnlan darbelerden biri olacaktı. Bunun yanında Batı dünyasının ilerici çevrelerinin dünya umarni efkârına büyük tesirleri vardı. însanlann, eli kanvılı, Uolonyal şapkalı sömürgeci tipine taham mül edemiyecck Uadar aydınlanması, hattâ milli baçimsızlık fikrini tam suurlandıramamış azselismiş ülkelere bile siyasi bağımsızlık tanınmasına sebep oldu. Ve böyleee silâlıh ve zorba sömürgeciliSe son verilmek yolunda büyük adımlar atıldı. Ancak bu adımlar dünyada bir yeni sfcnraretsriliğin dogmasını önliyememiştir. Ba yeni sömürgeciliğin a«lı : tktisadi sömürçeciliklir. îktisadi sömürgeciliği yaratan sebepler nelerdir? Aîgelişmis ülkelcr, kendilerini yıllardsn beri boynnduruk altına almıs ileri ülkclerin iktisadi tâbiiyetinden kurtnlmak imkânlannı bulmak şvarandan mahramdular. Azgelişmiş fllkelerle, ileri ülkeler arasındaki alışveriş, daima azgelişmiş ülkeler aleyhine sonuçîanıyordu. Bu ticaretin sonunda azşelismiş ülkeler daha da fakirlcsivor. borçVanıy»r. çek gelişmiş ülkeler daba 6a zengtnlcşi.var, alacaklan gittikc* artıyordu. AzçeTişmiş ulkeler borçlandıkça. iktisaâi ve dolayısiyîe siyasi özsürlüklerini kaybediyorlar. İleri ülkelerin görünmez hâkimiyeti altma giriyorlardı. Kaman ileriiyor. . Argelişmiş ülkeler, azgelişmiş âlke olmaktan kurtulamıyor ve bir türlü «Muasır medeniyet seviyesine» erişemiyorlardı. • Bn dügümiin en karısık noktasını azgelişraig ülkelerle, ileri uikeler arasmdaki her türlü münasebeti saghyan idareei sınıf, daha doğrusu hâkim sınıf tcskil ediyor. Azgelişmiş ülke, bir anlareda sanayilesmemis ülke demektir. Gelişmiş ülkeler ise gene bir anlamda sanayileşmis ülkeler demektir. tşte bu iki karakter arafnndaki ekonomik »lışverişi ellerinde tutan komisyoncu sınıf bilhassa tkinci Dünya Savaşından sonra Asyadan ve Alriksya kadar bitün azeelişmis ülkelerde gittikçe palazlanmıştır. . Üstelik halk kütlelerinin aleyhine bir yönde palazlanmıstır. Çütıkfi bunlar memleketin idaresini, mcmleketin genel taydasına göre değil. dış mfinasebetlerdeki kendi çıkarlannın icaplarıns eöre »yarlamıslardır. Rnnlar iktisadi somürgfciliâin az gelişmiş ülkelerdeki temsileileri dereeesine düşmiişlerdir. Ve »zgelişmiş ülkeler bu iktisadi ffömttrgeciliğin pençesinde. gittikçe boynu daha fazla eçik, şittikçe daha fazla berçlo, gittikçe faiılerin ağırlıgı altında belleri bikülmüs ve gittikçe daha bağımlı bir hale girmişlerdir. tşte o zaman, ekonomik dengesi bütün bütttne bozulan azgelişmiş ülkeler ekonomik buhranlardan siyasi buhranlara düşmüşlerdir. Bu çıkmazlar içinde ihtilâller, askerî darbeler, şaşkm davranıslsr içinrle szçelişmişlik düğümüni çSceeek bir lskenderin kılıcım özlemeğe başlamışlardır. • tşie »zgelismişlik düğümü budur. Bn dügümün çiıeilerinin bizim kalemimizden çıktı|ı sanıltnasın. Böyle bir şeyi yapabilmtyi çok isterdik. Ama şv anda veryüznnün belli baslı probleıtılerinden biri olarak genel çizgileri taten çekilmiş bir konndnr bu... Biz Türkiyenin içinde çırpındığt meseleleri yalnız kendimi1e taas problemler olarak görmetneliyiz. Talnız bir şekli demokrasi dâvası olarak da görmemeliyiz. Bu, yeryürünü ilgilendiren bir sosyal ve ekonomik büyük dâvadıf. Bütün azgelişmis ülkelerin başına gelen ortak maceranın bir kanadında da Türkiye vardır. Herhalde sunu h k nnutmamalıyız ki, Türkiyenin meselesi bir Adalet Partisi Halk Partisi meselesi olmaktaıı çak uzakta bir kavrayışla balledilebilecek Slçülerin içine girmiştir. Ve ne ykcık ki ba ölçüleri enliliğine ve derinligine kavrıyabilecek pek aı kafaya sahibiz. Bu çoraklıgı da elbet azgelişraişlik düğümünün en kör ve en talihsiz noktalarından biri saymak mümkünÛÜT. Ama bu biraz da zorla yaratılmış bir çoraklıktır. Yıllardan beri fikir hürriyetlcri kısılan bir ülkedcn başka ne beklenebilirdi kl... tlvî CUMHURtYET 13 Kasım 1962 ııııııııınııııııııııııııııııııı GÜNÜN KONULARI Seyahat Notları Mezarlıklar yeniden tatızim edilecek Şehrirnizde çekilen mezar sıkmtisını önlemek amacı ile Belediye önümüzdeki yıl, 3 milyon liralık iftimlâk yapmayı kararlaştırmıştır. Muhtelif yerlerde yapüacak iütimlâk için çahfmalar hızlandınlmıştır. Bu arada Edirnekapıdaki Sphitlik de genişletilecektir. öte yandan beş yıl içinde onarım görmiyen mezarlar da tesbit edilerek sahiplerine haber verilmektedir. Bir ay içinde bu mezarlar onarılma2sa, üzerlerine yenı ölülerin defnirıe izin verilecektir. Muhoiazakörlıaa dair.. 10 Kasım tarıhlı Otuz yıl önce orYazan: * ^ " ^ » ^ •Economist» dergitalıkta «otarşi» mosinde, Türkiyeye dası hüküm sürerdair bir makale ken bugün MÜsvar. Derginin Anterek Pazar devrikara muhabirine ne gırilmiştir. Düast olan bu yazıda, «seksenlik tnö kanlığındadırlar. İierici karakteri j nün moda îikri, bvıgün demode o.nü'nün faal bir ıslahatçı sayılamı prograttımda ıfeajüskül hartler'.e maktadır. Yarın belki aynı kayyaca|ı> belirtiliyor ve 1 No. lu yazıldığı iıalde bir liderin demode I naktan ilham alan bir cereyan, tekBaşbakan Yardımcısı ile Maliye ve îikir'.ere saplanması, devletçilıği rar son model yenilik olarak ortaSanayi Bakanlarının aşırı muhafa «eçim platformunda bayrak gıbı ya'çıkacaktır. Fikirler, bir saat ekzakâr görüşleriyle tanındıkları ile dalgalandıran bir partinin iş adam ranmdaki ibreler gibi, durmaksıri sürülüyor. ları tarafmdan yapılacak telkinler zın yer değıştirmektedir. İbreniıı Basınımızda, muhafazakârlardan le rota çizmesi veya muhaîazakâr sag veya sol. yukarı veya asağı tave muhafazakârlıktan 5on zaman bir partinin iktisadi hayata en ye rafta yaklaştığı nokta yeni bir zalarda hayli sık bahsedildiği dik rı tedbirlerı getirmesi oLağan hâ mar.ı ve geçtiği yer ise geride bıkate çarprr.aktadır. Ankaradakı diselerdendir. Bir ata «Yıldırım> rakılmış bir fikir cereyanını gösyabancı dergi muhabirinin yazısım s adının verilmesi nasıl htzlı koşacfi termektedir. Fakat insanlar bir saokuyunca, dünya basınına da akse ğına delâlet etmezse, bir siyasi at yaklaşırken onu yeni bir ça£ den bu kelimeler üzerinde kısaca ' gruplaşmanın «Muhafaîakâr» ola olarak selâmlamakla kalmamak'a. durmak ihtiyacını duydum. ' rak etiketlenmesi de yenilik aleyh ibre üzerinden geçip uzaklaştıktan Muhafazakârlık teriminin anava tarhğı yapacağına karine sayıla »onra da aynı şeki'de yeni bir zamamn işareti itnis gibi bakmaya tanı. Büyük Britanya'dır. Ondoku maz. zuncu Yüzyıl başlangıcında, tngiiHangı iktisadi ve siyasi cereyan devam etmektedirler. Doktrin edeterede, Whig ve Tory adlarını ta ler, eskılık veya yenilik kelimele biyatında, yenilik ve eskilik, ilerişıyan iki siyasi parti birbiriyle çar Tiyle va>ı{landınlabilir? Tarihin cilik veya gericilik kavramları cepışıyordu. Whit'ler, liberal görüş geçmiş asırlara uzanan perspekti reyanların öz karakterlerır.den zileri savunuyorlardı. Tor3"'İ5r ise, vini gözönünde 'lUtarak, her çağda yade. objektifliğe her vakıt uymıgeleneklere bağh bulunan sosyal bu suaün başka türlü cevaplandı I ya.n t«mayüller yakıştınlmaktadır. tabakalara dayamyorlardı. rılabileceğinı düşünmek kabildir. •• Economist muhabirinin siyasi 1820 1830 yıllarında. Tory'ler aTarihçi Wlll Dur»nt, hemen her bünyemizdeki muhafazakârlık ve rasmda, bir ikilik başçostermiş'a. . yerde :pt:dai ve peri kavimlerın ilericilik teşhislerine temas ederek Bir kıum gençler, ıslahat istiyor komünızm temayülleri beslediklc bu makaleye başlamış bulunmaklardı. Muhafazakârhk terimi, ilk • rini yazmaktadır. Şimali Amerika tayım. Okuyuculanm, muhabirın defa. reform tarâftarlarına önder j yerlileri, eskı Perulular, Hındistg kendi anlayışına Eöre durumu na lik eden George Canning tarafın nın Chittagong Hill kabi'.eleri ve r\\ yorumladığmı her halde merak dan ortaya atı'.mıştır. J. W. Crokpr Borneolular vaktiyle husu«i mulkı edecekleıdir. Derhal cevap vereadında kuvvetli bir muharrırin yetin ne olduğunu bilmezlerdi. yım: lngiliz dergisinin Ankaradakı 1830 da aynı keiimeyi Quarterly | Omaha lıiar, «su ve rüzgâr gibi, müme??iH, Turkiyede sağcı bir Review'da kullanması, halk tara > toprağın da hiç kimseye ait olamı parlâmento ve hükünıet buiunduf.ndan benimsenmesine yol açmış \ yacağını» söylerlerdi. Birçok kabi i ğunu ve bu sagcı ıktidar koa'ıi«yotır. Tanınmış devlet adamlanndan ] lçîer. mülkiyet methumunu Avru \ r.unun solcu bir program güttüğuSir Robert Peel, 1834 te genç parti pahlardan öğrenmişler ve medeni nü dusünmekledir. Ne dersiniz? lileri ve onları destekliyenleri yetin getirdiği bir yenilik olarak «muhafaıakâr grupta* toplanarak benimsemişlerdir. Onaltıncı Yüzteşkilâtlanmaya davet etmiştir. yılda. devletlerin takip ettikleri aSiyasette, kelimeler, bazan lugtt şırı himayeci ve müdahaleci bir ACİ BİR KAYlP [ mânasının tam aksine delâlet eder. doktrin oian Merkantiüzm, çağın Tiryaki Haian Paşa ahfadınN'itekim Ingilterede de, geniş halk en büyük likir yeniliği idi. Fizyokdan. Eskişehirli merhum Alaykütlelerine rey hakkl tanınmasını, ratlar ve Klâsik iktisatçılar da, Lıoey7ade Usman Beyın cğlu, sanayiin daha müsait şartlarla ge beralizm bayrağını yeni bir fikir merhum Tümgeneral Necıp listirilmesini, emi.syon bankasının dâvası olarak dalgalandırmışlardı. Kadri Demirkazık'ın yeğeni, kurulmasını ve serbest mübadele Artık 114 yaşını tamamlıyan KomüMünevver Tiryaki'nin e^i. Sol rejiminin benimsenmesini temin e nlst Beyannamesl ve 95 yaşını tamaz ZeytinoSlu, Suna Özka. derek iktisadi inkılâplar yaratan mamlıyan Das Kapital de,. .yayın, , . ... ştkçı ve belçuk Tıryakı nın iar. muhafazakârlardır. | landıkları tarihte, solcu cereyanısevgili babalan. Doktor Adil Uzun ve şuurlu bir siyaset tec ' tıı yepyeni bir ıstikbal vaadiyie Zeytinpğlu ve Yüksek Mimar rübesine sahıp olan ülkelerde, halk proleterlere aşılamayı hedef tutAli Cenap Özkaşıkçı'nın katabakalarınm «ilericilik» veya «mu muşlardı. yınpederi. Mahmut. Mehtnet hafazakârlık» gibi terimlere mutİktisadi ve siyasi hayatta açık Zeytinoğlu ve Murat Öîkasıklak birer mâna atfetmedikleri ma ve kapalı rejimlere, diktatorlük çının sevgilı dfdelerı, Yedikulumdur. Oralardakı seçmer.ler, da veya demokrasiye, serbest rekabet le Goğüs Hastahkları Hastaha ziyade bu gibi unvanları taşıyan veya jnhifarcılığa, miiietlerarası hanesi dahiliye şefliŞindsn e* siyasi gruplann hedef ve gayele rşbitligine veya infiratçılığa milletmekli dahilıye mütehussısı rıne bakarak hüküm vermek alış leri yönelten konjonktürler vardır. DOKTOR Strasbourg'da görülenler Yazan: Mazhar Kuni Bir semineri takip için fittiğimiz Frausanın Strasbourg sehrinde, bu yaşımızdan scnra dahi istifade edecek pek çok mevzulsr bulduk diyebiliriz. Strasbourg deyip geçmiyelim. Eskiden bu sehir, sadece Fransa ile Almanya arasmda zaman zamah elden ele geçmek bakımından «öhret kazanmıştı. Fakat bir kaç yıldır. Strasbourg Avrupanın bir nevi merkezi olmuştur. Buna sebep Avrupa Konseyinin bu şehirde buluntnasıdır. Konsey burada yükselen güzel binasınds toplantılarını yapar, h a t t i Mtiçterek Pazar erkânı burada toplanır. Bu yüzden Strasboug'u hemen Rhin nehri üzerinden Almanyaya bağlayan Kehl köprüsünün ismi' bile Avrupa köprüsü şeklinde değiştirilmiştir. Ve bu köprü başında, yine Kon5eye üye olmuauz dolaylıiyle, bayragımızm dalgalandığı görülür. Avrupada gezen Türkler her zaman bu saadete pek erisemezler. Pek çok Sefaret ve Konsoloshanelerimizde bayrak gönderi boş durur. Hat'.a. İstanbuîdaki yabancı Konsoloslukların kapısında görülen plâkalarda Türkçe tek kelime bulunmazken Avrupadaki Türk Kon<o!o*luklannda Fran«ııca hemen dsima şeref mevkiindedir. müştür. Ve bu yolda şimdiden adayhğını koymuştur. Bunun için de şehrin batı kısmında şimdiden büyük bir böîge ayrılmı$ bulunmaktâdır. Belediye burada her ihtimale karşı inşaat yâptırmamaktadır. Stasbourg'da pek yakında «tnsan Hakları» merkezi ittihaz edilmek üzere bir sâray kunllacaktır. Bunun yanında bir de Avrupa Üniversitesi yer »lacaktır. Fakat acaba her devlet bu müesseselerin burtda. kurulmasına rıza gösterecek mi? Orası sımdikı halde malum değil. Zaten bu yüzden değıl midir ki Strasbourg şehri bugün için Avrupa Parlâmentoiunu vs isnşarî Meclisini burada muhafaza etmeyi kâfl görmektedir? ınunımıtTnnnı.ıımınu Dr. Feridun Ergin Bclçiknda Akdeniz memleketleri ürünleri sergisi açılıyor Brükserden sehrimiz Ticaret Odasma bi'dirüdığine göre Belçikati'.n sanayi merkezlerinden Liege'de çubat 1963 çonunda Akdeniz memleketleri mahsulleri için bir satış sergisi teklif edilecektir. Tertiplenecek sergide malUrımızın da tanıtı'ması için faydalı olacağı muhakkak bulunduğundan. sergiye tarafımîzdan ragbet edilec«ği anla;vlmaktadır. Sergide daha ziyade seramik. eliçi. bakır. dert. tahta, lületaşı, işlemeler, çesitli gıda maddeleri, konserve ve içkiler. likör ve lokumlar teşhir edilecektir. Susam pîyasasında gelişnıc kaydedildi Bir roüddettir, mevsim dolayısiyle susam piyasasmda geliçnîe müşahede edümektedir. 1951 yıhr.da sadece 28 bin ton suBgm istihsal edilirken 1955 te bu I miktar 51 bin tona yükselmiştir. I Bu rekor seviyeden şonra istihsal 1961 de 44 bin tona düçmüştür. Dün Ticaret Borsa<ında JUsam 405 425 kuruş ara'=ı muamele görmüştür. Adalarda da kubbeli fırın kurulabilecek Adaların ekmek ihtiyacını karşılıyabümek için Belediye zabıta taütnatnamesinde bir değişiklik yap'.lmıştır. Yapılan deîisikliğe göre. Adalarda kubbeli fırın açılabilecektir. Uîun bir tijredenberi Adalarda iîverenlerin ekmek fabrikası açmadıkları gorülmüî, ekmek sıkıntısını önlemek için kubbeli fırın açılmasma ruhsat verilmiştir. Bu izin üzerine üç işveren hemçn harekçte eeçmi=tir. MUSTAFA TİRYAKt BÜYÜK KAYIP Halıse Gürgen'in eşi, İskender ve Azize Oürsen'in babası, Güney Gürgen'in kayınpederi, Cenk Gürgetı'in dedesi, biricik sevgili varlığırnız Beden Terbiyesi Istanbul Bülgcsi Müdür Muavini Son bîr hafta içinde limanımızdan yapılan ihracat Son bir hafta içinde limarumiîdan yapılan ihracat 105 milyon )irayı bulmuştur. belirten Bunun 5.85 milyonluk kısmını blister bakın teşkil etmek tedir. Bunu sırasiyle kuzu derisi. iç fındık, tiftik, taze balık, iç ceviz, seccaöe, bahk, deriler. ipek halı takip etmiştir. KEMAL HALİM GÜRGEN nıüptelâ olduğu amansız hastalıktan kurtulamıyarak 17/11/1962 cunıartesi sabahı ebediyşt,e intikal etmiştir. Cenazesi (yarın) 19 11 1962 pazartesi gunü bğle namazını mütaakıp Fatih Camiinden kaldırıiarak Edirnekapı Şehitliğindeki ebedl istırahatgâhına tevrdi olunscaktır. Tanrıdan rahmet dileriı. AILESI Cumhuriyet 15951 16 kasım 962 cuma gunü bir kalb krizi neticesı Hakkın rahmetine kdVuşmuslur Csnazesi 18 kssım 1962 pazar günü öğle namazınt mütaakip Şişli camiinden ahnarak Zincırlikuyudaki ebedi iptırahatjrâhına tevdi edilecektir Mcvlâ rahmet eyliye. ı Ailesi ' Cumhuriyet 15908 * * * Strasbourg bir Fransız veya Alman şehrinden ziyade bir Avusturya beldesini andırmaktadır. Orada da Viyanada olduğu gibi Keller'ler (bodrum lokantaları) var. Haıkı daha ziyade aralarmda Almanca konusuyor. Lâkin çok tatlı ve içlerini bilen insanlar. Oturduğumuz oteîi CİU beş, altmıs yaslarında kibar bir bayan idare edıyordu. Kocası mükemmel bir yar.ıhanesi olan bir avukattı. Onun ve iki oğlunun otomobillen hatti ıpor ifin motosikletleri varHer ne h«l i?e, konumuzdan u dı. îaklavmıvahm ve tekrar StrasBuna raamen o kadın çalışıyor, bourça dönelim. 1954 senesinde 200 bin nüfuslu oian bu sehrin bugün oteli çekip çevirıyor ve ekaeri sa232 bin sâkinı var. Bunlartian 43 bahlar kahvaltımızı önümüze getiriyordu. Bunu yaparken de tatlı bini talebe. ftrasbourg'un ünıversıtesi çok söh tatlı konuâup hatırımızı formakretli. Buraya baSlı bir de MUlet tan bir gün dahi geri durrr.uyorau. Bir gece de Ünıversite Profesnrlerarası Yük?ek Gazetecilık Enstitüsü de var. Şimdiki halde bir çok lermden Auîuste Thomas bizı dabulundu. mektep bir.ası sraMrtda btr Nük vet etmek nezaketinde lcer Arastırma Merkezi, bir Tıp ve Adamın evi mükemmel. DurumuKimya FakülteM ve Mühendıs nun iyinin üstünde cldugu her bamektebi yapılmaktadır. Universite kımdan belli. Buna rağmen 19 vastalebesi sayısı yılda iki bin art larında bulunan ve benüz liseyi bınıaktad.r. tircn büyük kızı bir mağazaoa saBelediyenin başında eski Sasba tıcı olarak çalışıyor. kanlardan Pnimlin bulunmaktâdır. Belki de bu yüzden olacak: Beledıye Meclisinin altısı komü Strasbourg'luların hemen lıepsi nist olan 37 üyesi tek dereceli se hılleri vakitleri yerinde insanlar. çimle intihap edilmiştir. Belediye * * * Başkanı dshs ziyade bir siysji aRhin ve diğer nehirlerden ijtifajan durumundadır. Strasbourg'un en mühim vasfı. de ederek jehir içinde yapılan kamuhtar idareye tâbi bir limana sa nallar bu beldeyi son derece gvihip bulunması. Fransa limanların zellestirmektedir. Aynı ranıanda dan ehemmiyet bakımından altın nakliyatı da kolaylaştırmakta. Sirasbourg'un bir çok mahallecısı olan Strasbourg limanında yıllık hareket 5.8 milyon tnnu bui lerinde yüzlerce sene evvelindeıı maktadır. Strasbourg. Marsilya. kaima ahşap, fakat gaye; tipik evLe Havre ve Dunkerk'ten sonra ler mevcut. Bunlar şehre bir kat daha güzellik vermekte ve turı.stgelmektedir. Lımandakı hareketi yaratan da lerin merakını üzerlerine <ekmeklıa ziyade kömür nakllvatıdır. Fa tedirlcr. kat bu nakliyat petrol rekabeti yu ?ünden şimdiki halde bir hayli azalmıstır.. Belediye Başkanırıın bıze söylediğine Rrtre bu yıllarda petrol nakliyatı için bir pipelirie yapılacaktır. O zaman Umanda trafığin bir hayli aftacağına mu hakkak nazariyle battılmaktadır. ÇiinHü,b;lindiîi ^ v P.etroJMıakHyktl Frânsâdâ ticafi trajfjin yerine yüzde 4070 i nlspetindedlr. Ancak Strasboürg'un gözü çok daha yukarılarda. Bu sehir, Avrupanın bütün siyasî müesseselerini toplamak hevesine düsYüzlerce scnedcnberi bunlar na?ı! muhaîaza edilebilmiş? Onu ria bğrendik: Bu gıbı binalann onarım ve muhafazasını Belediye üzerine almış. Biliyor ki bu işi mst sahiplerine b:rak«a. bir boys ile bınayı rezil cdecekler. Onun için irk çivi büe çaktirmıyör, ne lâzımsa m«Bwf«. ^ıtrnadan^kendısı yapıyor.'flu «i'ycde de f.ehr» husuıyetlWİ*ıdçjw^irıni vffen mahalleler olduğu gibi muhafaza edılmi» oluyor. Onlarda turizm anlayışı büsbütün ba^ka. CUMHURİYET Nüshası 25 Kuruş Senelik 6 aylık 1 ayhk . Turliije Haricl Lira Ki. Lir» Kr. 73.00 190.00 40 00 80 00 22 "0 44.00 Basan ve Yayan Cumhuriyet Matbaacıhk ve G»7.etfcilik Türk Annnim Sirketl Cagaln|)u Ha'Krvi Snkak No. 3941 Sahibl Yan islerinı lülen ıtlare «den Mesul MUdUr KUNDURA FABRIKASININİ KARAKÖY NAĞÂZASI (TÜNEL SİRASİ) larından itibaren mnhterem müşterilerinin emrindedir. Öancıhk: 8152/15918 Kaçak rakı imal eden 2 kişî 5 yıla mahkum oldu Kaçak rakı ima] eden 2 kişi dün Uçüncü ASırceza Mahkemesinin kararı ile mahkum olmuştur. Imalâthane haline getirdikleri RamicîeM evlerinde' 95.000 litre rakı imal eden Ayşe Esmer ile Mu sa Kâz'.m Borlu 5 er yıl 6 ay hapis. 2850 Hra para cezası ile 3 yıt emniyet nezaretinde bulundurulma cçzalanna çarptırılmışlardır. Mahkeme, samklann rakı imaîinde kullandıklârı malzeıne ile eşyaların da müsaderesine karar vermiştir. ÖL Ü M Çok sevgili ve kıymetli büyüğümüz Errıekli Albay DOKTOR ZEKÂİ TARAKÇİOĞLU 16 kasım 1962 günü İzmirde Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Aziz nâ'şı 18 kasım 1962 bugünkü pazar «ünü Şişli Camiinde kılınacak öâle namazını mütaakıp Zincirlikuyu Asri Mezarlığındaki ebedî isirahatgâhın^ tevdi edilecektir. Mcvlâ Rahmet Eyleye. TARAKÇİOĞLU AİLE8İ NAZİME NADİ İlâncılık: 8147/15950 VECDt KIZILDEMtR * A.NKARA BCKOSU : AtatUrk Uulv«jı Y«n«t Ap.Yeul»*hll Tel«(on: 12 W5 44. 12 O 20, M 12 0>4 (46, 17 51 35 • Yarından itibarcn her pün 2115 de Cumartesi Pazar Matlne 15 dc A TtlTÜN YOLU i SON İKİ HAFT ÇİKOLATA Cuma, Seyyar randevu evi basıldı Evvelki gece sabaha karşl Yıldız Orhaniye Askeri Cezaevinin yakın larında 60663 plâkalı bir taksi içinde F.U. ile N.G. admda iki kadın yan çıplak bir halde yakalanmı?lardır. Ekipler târafından yakalanan iki kadın ve taksi şoförü hakkında cerekli tahkikataa başlanmıştır. SEVGİLİM : Cumartesi. Pazar, 18 21,15 î e l : 49 56 52 Sayın Doktor v« Eetacılara Yeol bir TRANKtLtZAN ve «dale rölaksanı. ( Chlorobeazodiazepioe ) * <%. WtfrajeliHtüpl«rte Fiatı 320 kr\. 10 mgr. 25 drajelik tOpltnto Flatı 390 krç. İlâncıhk: 8134/15946 DOGU İLLERİ BÜROSU i tnSnu Caddett tsmen Flan Diyarbıku Telefon: lOfij * OCNEI U.l.fcRl MERKEZ BÜROSL : KUçilksaat Meydaaı Edırne Hanı Adan» Teleloa: 4550 • Oaz«temize gOnderilen yazılar konulsun, konulmasın iade edilmez. îlânîardan mesuayet kabul olunmaî. Abone ve llin ısleli için. zarfın Rstune «Aboneı veya «llân ServiıU ksydımn knnmtıt lâıımdır. BO GAZİSTE BAS1N AHLÂK VASA«INA UYMAY1 TAAHHTJT ETMtSTİfi İİ YALANCI BİLİ } Komedi: 3 Perdt Genel irtek Üîerine r^zsrtesi difmda her giın 18 de KARANUĞIN tÇİNDEN 1 05. O y un Not: Havalandırma tertibatı yeniden yapılmütır. l Reklarncüık 4804'15899 ECZACt GtRİŞ tMTtHANIM KAZANAN ÖĞRENCİLERE PERLtBRUM draje Kasım 18 Cemaziyelâhır 20! | OOÛFARMA UABORATUARI Istanbul Tel: 4T16 7 Ö . İlâncılüı: 8081/15842 Bol mlktarda piyasaya arzedilmiştlr u V. E. 5 o ç E < B S ^c 7.49 12.5? 15 33 17.18 19.24 6.03 1 2.GO 7.10 9.44 12.00: 1.33 12.14 S«rvisini, rohoitığını emniyetini kullanonlordan sorunuz Rekllmcılık 4816/15936 IPRAGAZ Ankara ECMCI Okuluna giren bir öğrend Istanbul Eczacı Okulun» liren bir öğrend ile yer değiftirmek istemektedir. Oörüşmek üzere 48 21 W y» telefon etmeleri rica olunur. #| * J Cumhuriyet 15915 ^ıııııııııııııııııııııiııııııııııııuııııiMiıınınnıııııııııııııuMiııııııııuıınııııı = .CUMUUKJYE'r. in EDEB1 TEFKİKASL 98 m ııııııııııımııııııııııııımımıııııııııııııııııııııı ımnmımıııııııııımiınınıııııııiııııııııııııur^ di dıyclim. koca bir köyün tüm »damı da yalan söyler mi? Hay di, koca bir köyün adamı da gö tünü kör edip yalan söyledi diyelim. Ta ziyaret cevizinin ısık saçarak Torosun basından bu yana afarak geldiğini gören öteki köylerin köylülerine ne diyelim. Ba işte bir hiknıet, bir »ırrı ilâbi vâr. Var var, ama ne? Bir adam ermiş olnr da ketıdisinden kendinin haberi olmaı mı? Belki de olmaz. Ama peygamber peygamberli|ini, Mmf Hızırlığını bllmiyor mnydu? Ermişler ölmcaler imi». Durtıp beklemeli. Rakalım .. 39 Köylüler âzıttıkça azıtmışlar dı. Ao»ba $ütbaşının yiireğine bir iyilik ml serpen olmuştn? Olmuştu da onn bırakmışlı? Şirndiki hali, iyileşen hastaları, her gün fjelen glden yüzlerce kişiyi duysa Yüzbası ne derdi ola? Ne diyecekti, kemiklerirtı kırardı. Eşek tennetine atar, sonra da deliler damına (önderirdi. Bir tehlike daba belirmişti. Evi yıkılacaktı. tisiçinin altı bir kuyu gibi derinlemesine kazılmıştı. Eve giren sftık cşikteıı atlıyarak tirivordu. Böyle glderse Taşbaşoğhınun evine ei rilemiyecekti bile. Kim ç(karmışsa çıkarmıstı. Çıkaramaz ol •uıılar. Tajbaslının cşiçinden bir avuç toprak aldın da tarlana serptin miydi, nire tiç veren tarlan bire on, bire yirml verirdi. Bozkırdan akın akın insanlar gelip bir avttç tOprak alıp gidiyorlardı. î a l a k köylüleri bir avuç, iki, üç avttç değil, tarlalarına avuçlar dolusu eşik toprağı serpmişlerdi. Dünya dünya oldu olalı, bir ermişin sonunun iyi olduğunu gören var mı? X» darafacifnda can verir, ya da derisini ytizerler. Taşhaşo|lu bttnun sonucunu bilip duruvordu ams, çekip de gidemiyordn. SBzüm on» b ali an bekliyorfltt. Bahanesl buydu. Ama halkın ona gösterdi|i bu kutsallama ilgisl hosu na gidiyordu. Hele. «Kırklara kirısan Ta*baş efendimiz, bu dünya, bu alçak, bu pis Jünya yerlnde duruyorsa daha, senin yüzün suyun hür metinedir. Yaaa, Öyle işte. Se nin yüzünden yıkilmıyacak bü dünya. Bu temeli çürümtis dtin ya... V\n kimseletden, görünmezlerden olan Taşbaşımıl,» demiyorlar >y, Taşbas criyor = = ş Z r E ; z z Ş : ş = i z : ^ ^ = = E = r E = Ş z Z = r olemir Gök bakır Koynnlarını yarıp yemi?ler. Ko yanlarııiı yedirtnemek için kttrt larla. elindeki değııcklen boğuşımış. Sabahleyin onu bay. gm bulmuşlar karin ttstünde. Uyandınp sormnşlar, sormuslar ki Memet Ali sBylemez. Dili yok ki söylesin. O giin bngündiir Memct Ali söylemez. Taşbaşımıza getirınisUr, a|zına tükürüvermis. Baslamış Memet Ali biilbüller gibi konuşma»8...» SAYIN DOKTOR VE ECZACILARIN NAZARI DIKKATINE O< A \]T\f\fy Bütün ruhl muvazenesîıliklerdc kullamlan vft tâli tesirf bultmmayan y e ı " v e u c u t *•"" PStKORÖLAKSATÖR; <¥edi yılhk «ıtmalı Alac» Kemal. Her yıl onu sıtma tutar. Bir «ün bırakır, bir (fün tütar Çakurovada, fıkara bu yüzden pamuk toplıyamaz. Tasbas nııun burnuna bir tulam pamu| n îeytinyağına hatırıp yakmı?. O »ün bogündür. Alaca Kemali bir daha sıtma tutmamıg». «îehtıla yaşında Zalım Mustafs tamı tamıns yetmiş vasında. Otnz beş va;ındanberi kör. Taşbaşımıza çelmjş, Taşbaşımız söfüt yapraklannı yarasa ka nadiyle kanştınp üstüne okumug. Onu da yakmış. Dnmanı Zalım Muştafanın gözüne girer girmez, bemencecik göıu açılmıs.» Daha böyle bir sürü hikâyeler almıştı ortalığı. Bu hikâyeler bütün Toros köylüklerinc, bozkıra, kasabava kadar yayılmıştı. Kasabadan bile çaresiz hastalar geliyordu Taşbasa, Hükümet adamlanndan başka, her kes, herkes Tanbas ermisin ma cerasını •öylüyor, biliyordu. ö r neğin Yüzbaşının karısı bütün bunları biliyordu da, YUzbaşı bilmiyordu. . Taçbas kendisine gelip de iyi olan hastaları görmeyinceye ka dar ermişliğine ihanmadı. O yatalak. bacakları knrumnş klıı bir hafta sonra karşısında dimdik. tertt taze gttrflnce sevincinden ağladı. Dillçri çözületileri, knlaklan açılanları gördü. Karnı agrıyan lara eıi değince airıların kırp diye kesildifini tördü. Gördfi o | l n eördü. Bütün bunlar azicık solakla, bir el dokdnttşay* la oluyordu. Ermiş falan de|ildi, öyle herke« glbl düpedüz insandı ama, öyleyse bunlar neydi? Taşbasotlunun beynlne giren, onu r«hat bırakmıyan, bocalatan buy» da işte. 8u kadar kBylfl, ıglkUrı gSretller, ağaçlan, yolUn, yıUnları ffSrenier, iyl olan hantalar, hep yalan mı sBylüyorlardı? Ama çok da İyi biliyordu kf arkasında bir ışık ormaniyle o boranh gecede Tekcç dagına çıkmamıstı. Çıkmış olsaydı, Tekeç dafının başın» yazın bile durulmaz soguktan. insan donar ölürdü. Bir kere, insan bir yere gidip gitmediğini bilmez ml? îfa her gece gelip evin üstünde duran ı.şıktan ziyaret cevili? Bir kisi degil. iki kişi değil, evin üstüne inen ziyaret cevizini ışıktan olarak bütün köv görmüş. Biri, ikisi yalan sövle Mellerettes^ 10 mg Draje Piytsaya arredibnİştlr. Perakende latış fiatı: 25 drajelik tüplerde G.80T. L SANDOZ S. A. Bile (İSVİÇRE) lisansı ile imâl eden: MİREL LTD, ŞTİ. îlâç ve Kinyevi Maddeler Fabrikası Levend Istanbul TÜRKİYE Satış Veri: KİMYA Tı caret ve Sanayi Ltd. Şti. Istanbul Nümune ve Iiteratür için: du. şimdi bu köylü Ona Upıyor du. Adı eüzcl Muhamıneclln a dını nasıl candan amyorlarsa nnıın da adını övle kutsallaştı rarak, öyle candan anıvorlar dı. (Arkası var) E E ~ ~ 2 Ş = ~ R = Alâmeti farlka MİREL LTD. ŞTİ. llmî Büro, Levend • İstanbul adresine miiracaat edilmesi rıca olunur. Tel : 63 68 42 ^umnıuııuııııunnuııiMHiuuiııııuuıııuııııııuııııtiHimunmt ""ilMlıllınilllllllllllllkv^ ' ^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle