17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 24 Ekim 1962 Ofketi Kuşak Bakıyorum da hepimiz burnumuzdan solayoraı. Anglosakson edebiyatıııın bir öfkeli kıışagı var ya, ' gelmiş bizim siyasi edebiyatımıza !ök gibi çükmüş bu ekol. Kavşa, küfür, sille, tokat... Haydi Meclislekilernı arasıra şakalaşmalarını hoş görelim. Mesleklcri icabı bir şeyler yapmaya veya yapar görünmeye mecbur onlar... Buııun için arada sırada sövüşmelerini ve karsulan karşıya vumruklarını sıkıp dis bilemelerini mesleklerine veriyoruz. Ama v» komsu komşuya, dost dosta, akraba akrabaya, giı sile, biz bize, o ona, düsmaıı gibi neden bakışıyoruz? Bir sebep mi var? Yoooo... Ne sebep olacak ki? Iki işçinin, iki rençperin, iki ırşatın, iki memurun, iki esııafın birbirinc ne fibi bir siyasi basumeti olabilir? Bunlar aynı sınıfın adamları... tki rençperin, birbirinden ayrı siyasi partüere girip üstelik birbirlerine öldüresiye kin beslemeleri ne tuhaf iştir! Zira bu iki adamın menfaatleri birdir. Arazi vergisi karşısındaki durumları birdir. Zirai vergiler karşısındaki durumları birdir. Buğday fiyatları karşısındaki durumları birdir. Teprak reformu karşısındaki durumları birdir. Zirai krediler karşısındaki durumları birdir.. Şu halde? Şu halde hangi siyasi sihirbaz, bangi büyüeü, hangi gözbafcı bn menfaatleri ortak adamları birbirini boğazlıyacak kadar birbirlne can düşmanı yapabilmiş? Işte Türk dcmokrasisinin akıl almaz sırn buradadır. Ama biraz düşündüğümüz zaman bu sırrı çözümlemenin yollarını da bulmak mümkün. Anadolunun kasabaları çoğunlukla iki büyük ailenin, iki büyük beyliğin birbirine rekabeüni zamanımız siyasetinde sürdürmektedir. Bir taraf Halk Partili ise öbiir taraf Demokrat... Yani şimdi ya Adalet Partili, ya Yeni Türkiye Partili veya bir başka partili.. Ne iktisadi, ne siyasi en küçük bir ayırım gözetmeden balk bn iki kamptan birine iltibak etmiş. Kim seçim savaşında gallp gelirse kasabada devlet demek o demek. O zaman Ankara ancak o ailenin eliyle kasabada hükümran olacaktır. Imtiyazlı ailenin «venesl için yok, yok... ö b ü r aile ve avenesi de söıümona hürriyet §»vaşında. Ve aslında kabile rekabetinde... B o rekabetin tistün» de fiyat etiketi gibi bir kelime iliştlrmişiz : Demokrssi. Ama bu etikette y » n l ı «yatı şlmdiye kadar dalma halk Sdemlstlr. Bnnnn Içindir ki, demokrasi, Türk halkına en pahalı bir rejim gibi görünmektedir. Gerçekte halk g&zlerinl açıp kendi menfaatini giyasi mekanizmanın dişlileri haline getirebildigi gün demokrasi bngünkü ilkel manzarasından kurtulnp işlemeğe başlıyacaktır. Bnnn bilen ioramanlar, agalar, beyler, beyefendiler ise balkın uyanmaması v e iki husumet cephesinin kendi menfaatleri hesabına «ürüp gitmesi için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Halimiz komiktir. Birbirimize burnumuzdan soluyoruz. Niçin? Niçin iki işçi, iki memur, iki ırgat, iki esnaf birbirine düşm»n olson, niçin? Ortada kabîle rekabetinden ba*ka bir şey yok. Şeyhler, agaIar, seyyitler ortadan kalktığı zaman halkın nasıl kucaklaştıjını göreceksiniz. Hiç bir memleketin halkı birbirine diişman mı olur GÜNÜN KONULARI Eübada bugüne kadar neler Bir Ana caddelerde bırakılan arabalar oldu, şimdi ne olacak? O şehir dışına O HEM tebessüm lutfen! Küba'buhranı, 4 yıllık mazisinın hıçbir devrinde insanlığı, nükleer silâhlarm konuşacağı bir dünya Unkapanı kavşağındi. görülen harbinin eşiğine şimdiki kadar yaklaştırmamıştır. trafik tıkanıklığmı önlemek için Kennedy, dün sabah televizyonda yaptığı açıklaBelediye Imar ve Plânlama Mü mada, Amerikanın, Kübayı abluka altına aldıgmı dürlüğü, yeni bir plân hazırlamak resmen açıklamıştır. Kararın mânası, şudur: Kütadır. ba, bir ada olduğuna göre, Amerika, buraya harb Meydandaki trafik düzenini sağ malzemesi taşıyan bütün gemi ve uçakları, icabınlıyacak olan plânda. meydana çe da zor kullanarak yolunu kesip geri çevirecektir. şitli yönlerden gelen araçlar için Uçaklarm, gemilerin veya harp malzemesinin milkanallar açılacaktı'r. Bu suret liyet v e menşelerinde bır tefrik gözetmiyecektir. le trafik akımı daha düzenli bir Kennedy, abluka tedbirine gerekçe olarak şunu şekilde olacak, tıkanıklık olmaya ileri sürmüştür: Yığılmakta b.ulunan Sovyet blocaktır. ku silâh, cephane ve teçhizatı, Kübayı, Amerikayı ö t e yandan işlek ana caddeler kalbinden vurabilecek mütecaviz bir komünist üsAmerikanın ıssiz üzerinde bırakılan taşıtlar, Bele sü mahiyetine bürümektedir. diye tarafından vinçli taşıtla çe kudretteki hava ve deniz kuvvetleri, ab'ukayı hiç kilerek şehir dısına bırakılacaktır. bir »ızıntıya imkân vermeden tatbik edebilecek duönümüzdeki günlerde Belediye, rumdadır. taşıt sahiplerinin. radyo ve gazete ler vâsıtasiyle dikkatlerini çekecek, kendilerine son ihtarını yapa Karıştırıcı Castro'nun bir ihtilâli müteakıp ikcaktır. Bu ihtara rağmen, ana cad tidara gelmesiyle birlikte Washington'u uğrastırdelerde her ne surette olursa ol maya başlıyan Küba probleminin tekrar »levle sun bırakılan taşıtlar, şehir dışı nıp yeni ve tehhkeli bır mecraya girmesi bir ay öncesine rastlar. Moskova radyosu, Rusyanın bir ay na götürülecektir. önce, «mütecaviz emperyaiist unsurların teîıditle : Vapurdan inen bir yolcunun rini karşılamak amaciyle> Kübaya yapmakta olduğu askeri, iktisadî ve teknık yardımları hızlandır' cebindeki parayı çaldılar dığını âlenen açıklamıştı. O zamandan bu yana şiDün saat 7 sıralarınd» Giresun leplerden kurulu armadalar, Küba limanlarına vıpuru i l e gelecek olan akrabala cipler, tanklar, makineler, toplar, gıda maddeleri, nnı ka*şılamak üzere Tophane rıh torpidobotlar, uçaklar, karadan havaya güdümlü tımma gelen Yusuf Kayanın ce mermiler taşımaktadır. Küba limanlarına her 24 binde bulunan 230 lira para ile 2160 saatte ortalama olarak kcmünist bloku yardımı ile liralık tasarruf bonosu, yankesici dolu 2 şilep yan3şmaktadır. Kübadaki Sovyet veler tarafından çalınmıştır. Pantolo ya komünist Doğu Avrupa ülkeleri teknisyenlerinunun cebinde bulunan para i l e r.in adedi en muhafazakâr tahmjnle 3,500 4.000 e yükselmiştir. tnsarruf bonolan çalınan Yusuf Her diktatör gibi Castro da kuvvetli bir ordu Kaya, dün dolandılrıcıhk şubesine gelerek yankesicileri teşhis etmış kurmuştur. Haîihazırda, Küba, düşük Batista devtir. Teşhis olunan yankesicilerin rindekinden 10 mislı daha kalabalık, 250.000400.000 yakalanması için, araştırmalara baş kişi arasında tahmin edilen bir orduya sahiptir.Düsük rakam üzerinden yapılan bir hesaba göre.bugüni lanmıştır. Kübada her 30 kişiden biri Silâhlı Kuvvetlere hizSinema seyircisi artıyor met etmektedir. Rusyadaki nisbet 50, Amerikadanmş? Sinema seyircisi, her geçen gün ki ise 60 tır. Sovyet blokunun muazzam askeıi yarartmaktadı*. 1960 yılmda 26.885 069 dımınm bir sonucu olarak da Küba, Washington olan seyirci sayısı, 1961 yılmda hariç, AmerikaJar kıtasmda en güçlü kara kuvvet29.873.726 ya yükselmiştir. Beledi lerine sahip ülke durumuna yükselmiştir. Asker ve ye sinemalardan 1960 yılında harp malzemesi mevcuriunun gayriatbii sişkinliği, 13.438.582, 1961 yılında ise 14.717.153 Amerikada, gerek Havana, gerekse Moskovada. Kübanın savunmasının fevkinde bir takım maksatlalira gelir sağlamıştır. öte yandan, seyirci ile birlikte rın beslendiği şüphesini dâvet etmiştir. sinemaların önümüzdeki karaborsacıların sayısı da aftmaktadır. Ka raborsayı önlemek için alınan ted Sovyetlerin iktisadi sahadaki tahâkkümleri de birler, kanunlann yetersizli?in aynı başdöndürücü sürat ve genişlikte kendini gösden dolayı bir netice vermemek termiştır. Bugün Küba ve Komünist Dünya ekoBarıamız, tedir. Hazırlanan Belediye Kanu nomileri, bilhassa Amerikan ambargosundan son nunda, karaborsacılat için ağır ce. ra, birleşmiş durumdadır. 1960 başında yüzde 2 iken, şimdi Kübanın dış ticaretinin yüzde 80 i dezalar konacaktır. mir perde gerisi memleketleriyledir. Katıksız bir Trafik kazaları diktatör haline gelen Castro, bir taraftan da KübaVefatı dolayısiyle cenaze meramisine teşrif eden önceki gün şehrimizin muhtelif yı, sürat'.e komünistleştir.mistir. Şimdi, memleket, tâziyette bulunan ve gerek telefon etmek, gerekse semtlerinde vukubulan 8 trafik Küba Komünist Partisir.in. âmansız disiplin pen t«lgraf, mektup ve çelenk göndermek suretiyle bükazasında 8 kişi yaralanmıs bitr ki çesinin altına girmiş ve Washington'a göre, Batı yük acunıza katılan akraba ve dostlarımıza teşi de ö'lmüştür. yarım küresindeki ilk Sovyet peyki olmustur. • lekküre derin teessdrümüz mâni olduğundan gaŞoför Adnan özkan ldaresindeki Körüklediği son geliçmelerle, Castro'nun güt ıetenizin tavassutunu rica ederiz. Istanbul 78480 plâka numaralı kam tüğü gaye, Kruçef'inkinden biraz farkhdır. Castro, yoh saat 14 sıralarında Fatrh It bağımsız bir politika gütmek, memleketini W a s • •••' Ç o c u f c l a r ı • ' •••"'• faiye Caddesinden geçerken yolun hington'ün dsğil, kendi çizdiği yoldan yürütmek is. "....Ui. a. Celâl, Emel, İlhan, Nevin k'enarındân' yürüyen 74 yaşındaki temektedir. Kübayı işgal altındaki bir garnizon Sabri Hamamcıoğluna çarparak şekline sokarak halkınm infilâke müsait memnuCumhuriyet 14572 ölümüne sebep olmuştu*. niyetsizliğini zorbalıkla bertaraf etmek ve d u r u Castro'nun öte. yandan şoför Nazmi Türk munu kuvvetlendirmek istemektedir. men ldaresindeki 82426 plâkalı asıl gerçekleştirmeğe çalıştığı rüya, bütün Lâtin kamyonet, saat 18 sıralannda Süt Amerika memleketlerinin Küba modeli üzerinden FOTOGRAF malzemesi ithalâtçılannın lüce Karaağaç Caddesindeki boş yeniden kurulmasına imkân verecek kıt'a çapında nazarı dikkatine: arsalarda manevra y'aparken top bîr «ol isyan hareketjJir. Böylece bütün Latiri A oynamakta olan 12 yaşındaki Re merika memleketleri, Washington karşısında muhcep Akgünü ezmiştir. Yarah ço teris Castro'nun liderliğinde toplanacaktır. Kruçef'in kalbinde yatan aslanın da, tek basıcuk, koma halinde Cerfrahpaşa Has marka kâğıt veya film ithal etmek istiyenler fabrikanın öntahanesine y a t m i m ı ş ve yakalanan na kalan bir müttefikini koruyucu kanatları altıceden muvaiakatını istihsal etmezlerse lisanslan muteber olmnık ?oför hakkında tahkikat a na almak kadar sâf ve temiz olmadığı muhakkakt;r, Gerçek niyeti. Batı yarım küresinde komünizrruyacağını ehemnüyetle ilân ederiz. ' Mümessillik çılmıçtır. çıkanlacaklar Yazan: Kayhan Sağlamer me bır sıçrama tahtası hazırlamak, oradan saçılacak tahrik ve entrikalarla yaratılacak Küba modeli rejim değişıkîikleriyle,Lâtin Amerika memleketlerinı Washington'dan koparıp safına almaktır 1 Hakikaten, Castro liderligindeki Küba, kıtanın her tarafındaki komünist ihtilâl faaliyetleri için bîr üs ve plânlama merkezi mahiyetine bürünmüştür. Tehlikeler Amerikanın iimdiye kadar tatbik ettiği »iyasl, iktisadi,'hattâ askerî müeyyideler mecalsiz kalmış, Kübanın; Moskova Pekin mihverine kaymasını önliyememiştir. Kennedy, 1960 sonbahanndaki Cumhurbaşkanhğı seçimi kampanyası sırasmda^ Küba buhranının. Eisenhower'in yeteri kadar enerjik ve cesaretll davranamaması neticesinde patlak verdiğini belirtmişti. Küba buhranı, haîihazırda da gelecek ay yapıîacak genel seçimlerin ana temasını teşkil etmektedir. Küba buhranı karşısındaki acz Temsilciler Meciisinin tamamını, Senatonun ise üçte birini değiştirecek genel seçimler kampanyasında Cumhuriyetçiler tarafından Kennedy ve Demok j ratlar aleyhine koz o'.arak 'kullanılmaktadır. Ev | •velki geceki karaıı, Kennedy'nin bir şeyler y a p ması için efkârı umumiyeden, bilhassa muhalefettrki Cumhuriyetçilerden gelen tazyike daha fazla mukavemet erlemeyip zerri tedbirlere zorlandıgını ortaya koymaktadır. Abluka tedfciri aynı zamanda Kennedy'nin, bağımsızlığına kavuşan Lâ tin Amerika ülkelerinin Avrupa devletleri tarafından yeniden sömürgeieştirilmesi teşebbüslerinin behemehal önleneceginı âmir v e hâlâ yasayıp yasamadıgı münakaşalı Monroe doktrinini tatbiki göze aldıgına işarettir. Abluka tedbiri. Amerikanın korkunç aik?rî gücüne , müracaat edip, hasit bir taarruzla Castru'yu ezip' işini bitirivermekten, yani harpten bir derece daha haflf şiddettedir. Başka keümelerle, milletlprarası müna?ebetlerde bir hususu kabul ettirebilmek için tatbik edilebilecek müeyyideler araıında siddet bakımından ablukadan hemen sonra harp gelir. Komünist harp malzemesl yüklü uçak veya gemileri, açık denizlerde veya semalarda durdurmak, hiç şüphe yok ki, bir takım risklerı ıhtiva etmektedir ve Küba meselesini kökünden haliedip altına 2 çizgi çekmez. Rusya da misillemeye gidip herhangi bir açık sema veya denizdeki Amerikan uçak veya gemısinin yolunu kesebilir. Üsteük, e ğer Sovyet bloku. uçak veya gemileri harp uçakları veya gemileri refakatinde sevketmeye başlarsa, vâhim neticelerini tasavvur bile tüvler ürperten Üçüncü Dünya Harbini alevliyP' V; bir havs veya deniz harbi pekâlâ pstlak verebilır. Buhran 1 ay kadar önce şiddetlendi O 'ülerle şaka edilmez diyeceksiniz ama o kadar buhranlı günler geçiriyornı, yüreklerimiı öylesine daralmış v e kaşlarımız o derece çatık kl dudaklarda yaratılacak bir tek tebessüm uğruna bence ne yapılsa mübahtır. Efendim, Belediyemiz bakmı ş kl mezarlıklar süratle dolnyor, yeni sahalar bulmak pek güç, ne yapayım diye düsünürken hakikaten pariak bir çare bulmuş. Belcdiyemizin her buldugu çare parlaktır ya, biz bizimkine bakalım. Bu çare meıarları ranzalar şeklinde yapmak ve bir tek yeni mezsra, üstüste i • 10 ölü birden gömmek imiş. ö y l e ya Insanlar yaşarlarken apartımanlarda üstüste otururlar da âhirette neye üstüste yatmazlar? Hanl yirminci asır iıı*»nının pek de yadırgıyacsgı şey değil bn... Degil de Türkiyemizde tatbiki, b i ı yalnız bize benzediğimiz için bir takım hftdiselere lebep olnr gibi geliyor bize .. Meselâ şöyle bir sahne tasavvur edebiliriz: Bir cenazenin defnine takaddüm eden saatlerde her mezarlıfın medhalinde mevcut olan memur odasında feryatlı, tehditli bir kızılca kıyamettir kopuyor. Memur Hanım, dur bakalım, ne oluyorsun canım? N e diye bağınp çagırıyorsun? Ne yaptık, snçumuz ne? Kadın Daha ne yapacaksınız? Merhum kocamın dünyada çektiği yetişmiyormuş gibi âhirette de mi ona ftzap vereceksiniz? Memur Hâşâ. estağfumllah... Biz kimiz ki hanım... Kabir aısbını kullar değil, ancak Cenahı MevlS verir. Kadın Bir de inkâr ha . ö y l e ya yapın edin, »onra da inkâr yoluna sapın... Ah ab ben ne yapayım şimdi, kime şikSyet edeyim, kime dert yanayım? Vallahi Belediye Reisine, Valiye kadar çıkarım, yok siz fazlaya gidiyorsanuz. Memnr Hanım. ayagının türabı olayım. 9 n blzden şikâyetini anlat! Kadın Merhum kocamı ranzada yatıracakmışsınız. Memur Dâva bu mu? tyi ama hanım ba kanun .. Ben bir şey yapamam ki... Kadın Dur, efendi, daha bitmedi. Altınd» kim yatıyor, dedim. Bakkal Ahmet Efendi dediler, «ya üstte?» diye sordum, mübaşir Sarı Takup yatıyormuş. tkisi de Adalet Partili idiler. Benim merhum tevcim ise blecegl dakikaya kadar Halk Partisinden ayrılmadı. Reva mı efendi, benim rahmetli zevcimi İki Adalet Partili ortalarına alsınlar da yatsınlar reva mı? Ona rahat mı ettirirler, huzur mu verirler? N e istiyorsunuz benim bahtsız, biçare kocamdan? Altta veya üstte yatacaklar partili olmazlar da memur Smir olurlar, patron işçi olurlar, esnaf • belediye memuru olnrlar, sabıkalı polis olurlar. Haydi bakalım, alın yine tartışma, kavga konulannı... Kıskanç kadının kocasını ve kıskanç kocanın karısını bir yabancı ile aynı mezarda yatırabilir misiniz? Kim dinler belediye kararını, ranza sistemini? Sonra genç kadmlar ve genç kızlar için mutlaka a y n meıarlar, hatti ayrı mezarlıklar yapmak mtcbnrlyetl dogacaktır. Son senelerde erkek vatandaşlar öylesine azdılar ki ölümlerinden sonra da bu huylarından kolay kolay vazgeçeceklerl sanılamaz. Görüyorsunuz ya Iş düşündükçe sarpa sarıyor. Canım Belediye şu ölülerle uğraşmaktan vazgeçse ya... Diriler ne güne dumyor? Cevat Fehmi BAŞKUT I TEŞEKKÜR Bir Sovyet Peyki mi ? Berlin'in ablukası Misilleme mefhumu akla ilk olarak komünfstlerfn Batı Berlini ikinci defa abluka etme ihtimallerini getirmektedir. Batı Berlinde. demir perdenin 160 kilometre gerisinde 2,250,000 Batılı Alman yaşamaktadır. 24 haziran 1948 de Savyetler, Batı Berlin ile Batı Almanya arasındaki hütün kara ve su yollarını bloke ettikleri zaman, 11 ay müddetle Batılı müttefıkler, şehrin gıda ve kömür gibi halkın yaşaması için lüzumlu bütün maddeleri havadan ikmal etmişlerdi. Ingiliz, Amerikan ve Fransız havacıları yapmış oldukları 277.728 seferje 2,343,301 ton e»ya taşımışlardı. O sırad», ç ı m ü k i n den askeri bakımdan fevkalâde zayıf oian Ruslar, harpten korktuklarından, havadan ıltmaU durdurmaya teşebbüs etmemişlerdi. Halbuk.i, Sovyet b!oku bugün, askeri bakımdan Batılılardan kuvvetli olduğunu iddia etmektedir. Ayrıca, Batılı müttefikler, Batı Berlin halkına aynen Rusyanın Kübaya yaptığı gibi her bakımdan kesin teminst v e ı m i ş lerdir. Hülâsa; Sovyetlerin, elleri kolları bağh v a ı i yette pasif kalmıyacakları nazarı ıtibara alındığı takdirde, Amerikanın Allantikteki doğu sahillerinin 90 mil açıüır.da. küçük de olsa bir komünis* devletin . mevcudiyetine müsamaha gösterememesinin ve onu emniyetine yöneltilmiş bir tehriıt telâkki etmesinin vahim neticeleri olabileceğinden korkulur. TEŞEKKUR Uzun zamandanbert çekmekin olduğum . İç banur ve Fl«tül llletini elektrtkle tedavt pdrrek hayatımı kurtaran müşfik ve kıymetü T E ŞEKKÜR Annemlz vefatı dolayısiyle büyük acımızı paylaşan bütün doıt ve akrabalarırr.ızla, merhumenln cenaze törenine lstlrak eden yakınlanmıza teıekkur «derlz. Çocukları Cumhurlyet 14574 AYŞE ALEMDAR'ın ALİ EŞREF UYGUR'un (Tünclbas' Tünel pasai arka?O gazotenlz yoluyla alrnen teşejskür etmeyl bir borç blllrlz. Fltnat Tınmaz Oğiu: Mazhar Tınmaz Cumhuriyet 14544 Dr. Operatör MUSTAFA KART'a V EFA T " MelTıurne He«n* Hanım ve merhum Tevflk Beyln kerlmesl. merhum V»U Refet Kutbay'ın e$l. Talia Eroflu, Avukat Ikrarn Kammahmut Dr. RUçhan Kutbay'ın anneleri. Profesör Merlh GölcüklU, Mahmut Erojlu'nun «nneanneleri, Nebahat, MUeed. det Kutbay. Nevln Perk. Mehllk» Pekcan'ındelannelerl 1 EŞEKKUR Çok sevgiU annorriz kardeşimlt v« F ÖR T E Öâncılık: 7441/14526 Yüzünden bıçakladılar Dün saat 14 sıralannda Beşiktaştaki bir kahvehanede oyun yüzünden çıkan münakaş* sonucunda 2 kardeş, 22 yaş:ndaki Mustafa Altın'ı bıçakla yaralamışlardır. Beşiktaş Köyiçindeki Arnavut Yahyanın kahvesinde oyun oynayan Ali Kurban ile kardeşi Mehmet Kurban hile yaptıgmı iddia ettikleri Mustafa Altın'ı bıçakla yaralamışlardır. Yaralı llkyardım Hastahanesine yatırılmış v e yakalanan sanık kardeşlet hakkında tahkikat açılmı.ştır CPfizer) •"• T E Ş E K K U R Anl vefatı 11# »ramııdan *bedlypn synian »ile büyütümüı vefatı dolayısiyle bizzat gelerek. telgraf, telefon ve mektüpla acılarımızı paylaşan ve cenaze törenlne katılanlarla çelenk gönderenlere ve son gü. nünü geçlrmls olduğu Hacettepe Hastahanefil Şaban Şifai KUntglnln Ustün eeviyell bakım ve alâkalan lle blzlerl mlnnettar kılan pemonellne yürekten teşekkür ederiz. BAYDAR AİLESÎ Cumhuriyet 1454» FATMA KEMAL BAYDAR'ın 2.1.X.96J talı fünü vefat «tmlşttr. Nası 24.X.<ı*3 ç»rs«mba gtlnO (Bugtln) 8J1« nmmazını mUtaakıp Şlşll Camllnden knldın. larak Zlnclrllkuyu mezsrlıgındakl »lle kabrl«tanınfı tevdl r. Tann r«hmet eyliye. Cumhurlyet 14571 FATMA HALtDE KUTBAY BORNOVALIBATTANIYELERI Reklâmcılık 4175 14570 Sayın Ooktor ve Eczacılara meyva tozu PDrtakallr ve Vlşnell çeşltierine Mave oiarak efervesan, pollvltamlnll Dormen Tiyatrosu (Ses'de) üzümlü bol mlktarda plyasaya arzedlımlştlr. vibalf PFİZER ILAÇLARI A. Ş. ORTAKÖV . İSTANBUL Her gece 21.15 te Ekim 24 Cemaziyelevvel 25 AYI MASALI Metineler: Çarşamba (Talebe), cumartesi, pazar 15.00 d» rrnaze merajlmlne katılarak, blzzat evimlîte kadar gelmek, çelenk. telgraf göndermek, tele. fon etmek puretlyle büyiSk acımızı paylaçftn müejıseseler, is arkadaşlan lle bütün dost, ahbap ve akrabalarımıza ayrı ayn minnet ve çükranlarımızı arza teessürümüz mâot olduğundan muhterem gazetenizin tavassutunu rtca «leriz. Alle»! Cumhurtvet 14567 B ÜT Ü K HAMÎT Kalaycıoğlu'nun T E Ş E K K U R Geçirdljflm mlde amellyatı e«. nasında snnsuz yardımlannı ggrdüğüm Deviet Demir Yollan doktor ve memur arkadaşlanma. Haydarpaşa NUmune Hastahanesl 2. Dahiilye Servlsl Şefi 3. Hartclye Sprvl» Şefi Doç. Opr. Dr. HAYRİ SEYLAN, Bâşaslstan Opr. Dr. ^Mustafa Ünal, Anestezjst Müt." Dr. Evrenos Toptop, Dahiilye Müt. Dr. Güngör SavgUç, Opr. Dr. H u n t ı Kopuz, Opr. Dr. ZeW özo^uı ve bütün dlger Dr. ve hemşire. lere candan teşekkürler edertm. Ahrr.et D»g" Cumhuriyet 1454S MEVLtT Merhum p*derimi» ALt RIZA KARAMAN merhum HATİCE FİLİZAR KARAMAN valldeml: Dr. KEMAL Saraçoğlu fi 1 V. ] 7.23 12.58 15.55; 18.17,19.48j 5.37 1 1.01 j 6.40| 9.37112.001 E. Not: KENT OYUNCULARI, her gün 18.00 de ve pazartesi 21,15 te SANDALYELER ve DERS İSSSS Bates: 274/14549 Felsefe Lugati Tamamlandı Beher cildl 40 T.L. Her üç cildinin başhca satış yerleri: Hanımefendlnin ve arajnızdan »yrılan aile efradımızın ruhlanna hedlye edllmek Uzere 26.10.1962 cuma güntl öğle na. mazını mütaakıp Hafızı Mevüt Kâzım BUyükaksoy tarafmdan 5İŞİ1 Camlinde okutulacak Mevllde doitlanmııın v« dlndaşlanmızm teırlflnl rtca ederiz. Evlâtlan Cumhurivet 14545 Faal 6639/14524 = .CUMHUKJYET» in EDEBI TEFRİKASL 73 «Ömer yavrum, bu Memidik kardaşımız. güzel Hıdıra Kâbya soyu can hiraderimiz, bi7im catıımızı, senin. kendisinin, köy tümüzün canını knrtarmak için iki tek iki sözeük soylemeje razı gelmedi Bu Memidik kardaşımız sana daha yakın akrabadır tkiniz de 'aŞdaşsınız. Birbirinizin dilinden daha iyi anlarsınız A! 'Memidisi şotür en açağıdaki ndaya, nrada konnşun. Ama döşüş kavga istemem. Hele eürültü hiç istemem. Güzel eüzel konusun» dtdi ö m e re bir işaret çaktı. ca nmut çıkmaz. Bir kurtuluş bekliyor. ö m e r i yıllardır tanıvor. B a korknnç, insafııı celIâdın kim oldnğnna, bütün köy gibi, o da İyi blllyor. Sefer, bn vunıuşak, ba İyi adam keııdisini ba cellâdın eline nasıl trslim eder? Şimdi onu sn koca kartalın elinden knrtarmalı değil mi? ö m e r . onun ba hatini sabırla izledi. Odanın kapısına geıince onu arkasından içeriye öylesine itti ki, Memidik vardı, odanın ortasına yere kapaklaııdı. ö mer, soğnkkanlı, yardı Memidifi yerden kaldırdı, oeblnden Ömer dışan rıktı, elinde koçıkardıfı mendili afzına tıkacaman bir meşe sopasiyle geldı. Buna karşılık Memidik en di. sertçe, Memidiîin kolundan nfak bir direnmede bnlnnmatuttu. dı. AJzında mendil, ayakta öy«Yürfi bakalım» diye onn ocalece kalakaldı. gın başından r;ekti, kaldırdı. ö m e r gerildl gerildi, var gfl«Seninle bir iki lâf edelim bacüyle meşe sopasını Memidiiitı kalım. tevzeogln.» sırtına indirdi. Sopjyı yiyen Mese sopasını. Ömerin scrt Memidik, aŞzı asa*ı yere kahalini görünce Memidikte sapaklandı. ö m e r gerinıvor, getifak attı. Gözlerini Seferin gözniyor, sopavı Memidiîe ' ar eülerine dikmiş, ondan hir imdat cüyle indiriyordn. Sonra, gopa bekliyordu. yı indirdikçe kızdı. indirdikçe ö m e r . bir v3ndan onn aşajıdaki odaya sürüklüyor, hir yan kızdı. artık arka .irkaya durma dan indirivordu. ö y l e s i n e ça dan da dişlerinin »rasından kübuk indirivordu ki sopalar, gfifür ediyordu. Memidiftin gözleriinmezcesine. ri daha Seferde. Can çıkmayın ÖYer demir Gökbakır Memidik inliyordo, Ağzına tıkılmış mendili bir türlü çıkaramıyordu Boğalan bir adamın çıkardığı sesi çıkarıyordo. ö m e r sopayı bırakıp Memidi$in üstünde tepinmeğe üaşladı. Bu da onu dovnrmadı sopayı ye niden aldı. Sopalama Memidiğin iniltisi kesilincfVe kadar sürdü. Sesi kesilince, terlemis ö m e r dnrdn, «Geberdi» dedi. «Varsın gebersin. Feri mataralarına gStürür. atar gelirim. Kim ne bl lecek!> Mendili ağzından çıkannca Memidik gözlerini açtı. bos göz lerle ne olnyor derecesine ö mere baktı, sonra her şeyi an ladı Bedeni öylesine sızlıyordu ki... Halsizce inlemtğe çalıştı. Ama yattıfı yerden doğralm a i a hiç gayret etmiyordu. Ö mer onu tuttu, hızla docnılttu kıçı üstüne oturttu. Memidik kendi<iiU tntamadı, boylu bayunca vere uzandı. Ömer bu *efer onu kaldırd. sırtını duvara dayadı. öylece de tnttn. «Söyle bakalım. ışıklar düs miiydü, cerçek miydi? Benim elimden Uurtulus yok. Taşbaşo i l u düş müydü, gerçek miydi?» Memidik boş, dönmüş, yarı Slmüs gözlerle bakıyordu. Bakmıyordu demek daba uygun dü»er. Bakar körler gibiydi. «Düş mü, gerçek mi?» Memidik oralı bile d e | ü . • l l a n soyn boklu, konoşsana. Düş mü, gerçek mi?> ölflde ses var, Memidikte t e s yok. «ülan ben de lenl, buradan •ağ çıkanrsam. Ulan anam avradım olsun. Düş mü gerçek mi?» Taşta l e s var, Memidikte aes yok. «Ulan kardeş, teyıeoğlu, ı c n hiç konuşmıyacak mısın? A ı 5n ce yalanı atarken, yalanı atıp ocağımızı »öndürürken, bülbüller gibi şakıyordun. K,onaşsana teyzeojlu. Nolnrsnn konnş. Elini a y a | ı n ı öpeyim konus. yoksa seni öldüreceğim. öldürüp de Peri mağaralarına götürüp atacağım leşini. Haydi karday, haydi teyzemin gfizel oğlu, haydi yiğitim. Nedir. altı üstü dibi bası bir sBıcük. . Köylüye varıp diyeceksin ki, ben düş gördüm de gerçek san dım. Taşbaşoglu da diyecek ki köylüye, ba deli oglan düş gör müş. Ben evimde horul da horul, mışıl da mısıl uyuyordnm, diyecek. Sen yalancı çıkmıyacaksın ki... Haydi kardaş, konuşsana ulan. Konuşsana it o*lu. Konuşsana uvuz köpek. Bak sen aynen bir uyuz ite benziyorsun. Kuyruğunu korkusundan patancının arasına kıstırmış bir uyuz ite. Titriyorsun korkadan. Haydi kardaş, aSyleyiver nolur? Bir tek i ö ı . ö l ü r müsün? Senin ağzından çıkacak birUek sözcükle Hıdır K&hya soyn kurtnlacak. Talan da löyIemiyeoeksin. Düş görmeı mi lnıan? Ulan yalaneı, nlan nydurukça oğlu uydurnkça, ulan bir adamın arkasında bir ışık ormaru olur mu? O yürüdükçe, şo karda kıyamette ışık ormanı da ardınca dağların doragoğuna yürür mfi? «Konnşmuyor nrasnn? Ha, ko nuşmayacak mısın? Ben de, ben de seni öldiirürüm kardaş. Derinl yüıerim kardaş. Içine d e •aman doldnrnram arkadaş. Se nl parça parça ederim, yijfldim, teyzemoglu. Sen de beni bilirsin. Ne var yani, nolur »Sy lersen? Seler amcam icerd«, benim için ne diyecek, bir Memidigi yola getiremedl, diyeoek. Benim de seni kıyık kıyık etmem gerektir. Ona, bn odadan çıkınca demellyim ki, ağzından söı getlremedim *ma, al sana kellesini getirdim.» Memldi|i birden bir titreme aldı. Dişlerl de biribirin» kenetlenmlş açılmıyordu. «Agıın mı açılmıyor kardaş, agzın mı? Sana blr »u vereyim mi?» Gitti blr sn getirdi, tası Memidiîln dndaklanna dayadı: «tç,« dedi, «haydi iç. Su iyi gelir. Konuştnazsan, seni kazığa «eçlririm, anladın mı? Bfiyle titreme, bilmem ne, para et mez. Aç ağıını...» {Devamı var) Kanaat ve İnkılâp Kitabevleri Cumhuriyet 14947 FABRİKALAR VE ATELYELER İ Ç İ N İDEAL TEÇHİZAÜ CUMHURİYET Nüshası 25 Kuruş Türkly» Llr» Kr. Harlel UnKr. 1S0O 150.00 40.00 80.00 M00 44.00 B*san r e Yayan Cumhuriyet Matbaacılık ve Gaıeteeilllc Türk Anonlm Slrketl Cagaloglu Halkevl Sokak No. 3941 Sahlbl Yazı lşlerinl fiilen idare eden Mesul Müdür • ANKARA BüROSÜ : Atatürk Bulvarı Yener Ap.Yenlçehiı Teleion: 12 95 44, 12 0» 20, 13 O 66, 17 57 35 y * DOĞTJ İ L L t R İ BÜROSÜ : InSnü Caddesi Işmen Ean Diyarbakır Telefon: 1061 • G Ü N E I İLLERİ MERKEZ BÜROSU : Küçüktaat Meydanı Edirne Hanı Adana Teleion: 4550 Gazetemize göndcrilen yazılar konulsun, konulmasın lade edilmez. Ilânlardan mesuliyet kabul oîunmaz. * Abone ve İlân lşlert İçin. zarfm üstüne «Abone» veya «îlan Servisi» ! kavdının knnması lâzımdır. BU GAZETt BAS1N AHLAK YASA?1NA infMAYl TAAHHÜT ETMlŞTlR. Senelik » «ylık 3 aylık MADENLERİN İŞLENMESİNDE KULLANILACAK MAKİNE VE ALETLER •00 •••. y, kador ayno lıtlsb kutu' 6İ0K TOtKALAR.| PUIMO srolan 750. 1000 >• '530 sun. NAZtME NADİ KAYHAN SAĞLAMER 600 mıa. f« kodar oyn« Ittlab kutm elon ora wC\*t>ar,>l TORNALAR. p«n<* oralar< tOOO n ISOO PtANVA T« B âhlor. Şokull natkap tatgdht. araklı va landıklı DCMİS OÖVME l«ln h<rro toır>kH OtOmalH C*» Mad*n k«>m«ja moKtut ollamatfl t«sı«r« eilOmum «161r. i<l»< İçin. FREZEUR •• ON!V£RSEI D6k0mKon«l«* Içi*. «İM oflttlı «(«ktrtkll ıımpafV Sabit koid*li «lcs^mrik pr«st«r. HertOrlO ' • tamamlayıeı bllgl için müracaat : Romanya Tiearet Ateşeliğl Sıraselviler Caddesi 143^147 ktt 4 Beyoğlu • lst. • Türkiye Tel. 44 82 61 (Basın 18274/14573) ııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııifiıııııif ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuııııııııııııııııııııııı^"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle