Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DÖRT Kesımli Koman: 105 B A N K U İ N MİLVONLAKI CUMHTJRfYET Çizen: YVES SAYOL Çeviren: Mazhar KUNT HllllllllltlllUIIIIHHIIIUIHa 1981 ••ıııııııııııııııııııııııııiDiııııtııııııııııııııııııtııııııııııtfiııiMnııııttıifimvınııııtııtttıtftııııııııııııı (PENIZA1&4CI YA2ANI YAV1AN KORAY ıee CHmanı çok KVDÛ» olan kahveci kindly» kadar, boşuaa gezdiler, de, bir çift manda buld u geldi. baska tek kılıca rastlamadan. iki »aatten fazla kurelediler kumAkşam yaklaşırken, dönüş baslan, küçük bir kanal açtılar. Son ladı. Dağlar Altmdaydılar. Yavaş ra da bağladılar tekneyi, manda yavas geliyorlardı, Marcnaraya ların peşme. Hep birden küpeste doğru... Yolda iki balık gordüler lere sarıjıp dayandılar ileri. Evet, iki balık gördüler, jarım «Ha>daa...Hooo. Hoop!... Hooo... saat arayla. Üstelik vurdular da Ikisini de vurdular, aldüar içerı Hoop!» «Hajdaa... Hooo... Hoop!» Indi Ama gülmedi yüzlerL Ne Ahmedin, ne de Osmanın suKaderim doı.ıze. Tam üç günlük husretin sonunda, öptü tuzlu su ratlarında en ufak bir sevinç ışığ. yanmadı. Balığın biri, çok çok be« ları. Ahmetie O?man, köylülere «Sağ kilo gelirdi. Ötekisi, üç kilo bile olun!» dediler. «Gene yolumuz yoktu! Yani zargana azmanı gibı düşerse size baLk getiririz!» dedi aeayip iki mahluk. Gerçi bu kadar küçük bahklan ler. «Hakkınuı ht'.â) edin!» dediTurmak, müthiş ustalık istiyen ler. bir işti ama, Ahmedin ne de El sallayarak açıldılar. Köylüler de, el sallayarak geri Osmanın kannları, kuru kurulediler. Hattâ yaşh kahveci, gö ya maharet gösterisiyle doyacak zunü bile sildi, Ahmetie Osman, halde değıldi. Bir kere bahklar metelik etaltlarındaki tekneyle beraber nok enezdi. taJasırken... Kılıca zıpkın salhyan adamın Vakıt, ikindiye gelmemişti daha. Saat iki, iki buçuk sıralarıydı. elinde sanki kantar varmış gibı. Balığın en bol göründüğü zaman radyolar bar bar bağınyordu, yirmi kilodan aşağı bahklan vurmadı yâni. nın yasak olduğunu. Ahmet çıktı direğe. Evet, yirmi kilo! lyi ama ya onDenız, yeni perdahlanmıs gibi yanıyordu. Dümdüz.. cilâlı. Ağır sekiz olsa? Ondokuz olsa? Ondoyolla, Marmaraya doğr u gitmeğe kuz buçuk olsa? Hayır yasak! En aşağı yirmi kilo çekecek! başladılar. Iş sıkı tutuluyordu doğrusu... ls«Başkaları bu havada, bu yerlerde, gozünü kapasa, balık gelir, tanbulda, balıkhane, yirmi kiloteknelerine vurur!> diye düşünü dan aşağı bahklan alıp satmıyordu. Hattâ büzan, vurulduğu zayordu Ahmet. «Bizse...» tam yirmi, belki yirmi bır Saat akşamm altısım geçerken, man Maraıara limanına girdikleri va kilo bile olan bir kılıç, bahkhanekit, Istanbula kalkacak koca taş ye gidene kadar, yolda fire venmotorunun etrafını, balık vermek yor, ondokuz huçuk kiloya düsübelâya için yanaşan teknelerin, pçkmeze yor, getirenin de başıın üşüşen kanncalar gjbi kuşattığmı sokuyordu. Marmaradaki buzhane de almıyordu bu yıl, yiruni kilogordüler. aşağı balık. Bir sene evvel Onlarsa, dort saatlik yol gelmiş dan ler, suya oturmuş iki üç kefken bir arama yapılmıştı buz depolakuşuyia. sallana sallana yüzen bir rında, hemen hemen Adanın büşışeden başka, yüreklerıni hopla tün bal.kçılan, mahkemeyi boyla tacak bir şeye rastlamamışlardı... mış, üstelik birer günlük de ceza Ahmet artık, kendı kendine bi yemişlerdi, küçük balık avlamakle soylenmez olmuştu. İçinde ne tan. Peki, vunılmuyor muydu yani. pışmanlık, ne üzüntu, ne de herbu sene, yirmi kilodan aşağı bahangı bır ıstek vardı. hk? Hey gidi hey! Vurulmaz olur Kenderede, mecburi istirahatle muydu? Heoı de ne biçim! geçen günlerin başında, doğrusu Bir gün, bır hafta boşa gezdikepey lânetlemışti kendıni. Merye ten sonra, kalasm altına gelen bami delice ozlediğini farketmişti. lığın zayıfına, şişmanına, küçüŞüMarmara taraflanna bakmış bakne, büyüğüne, gözünün yaş;na hiç mış, bır iki defa, ıçmden: «Affet, affet beni!. diye bağınr gibi ol bakar mı adam? Hem, balık vardı, uzun balık: Suyun içinde yirmuştu. mi beş kilodan fazla gösteriyor. Zoraki misaiırlığın sonuna doğ tartıda onsekiz zor geliyordu. Geru ise, bir iki kurcalamıştı akhnı, ne bahkdı, kısa balık, küt baotekı «ateş.! Ama şımdı .. şımdi lık: suda onbeş bile göstermiyor, hiç bır «şey» hıç bir istek yoktu baskülde yirmi üç, yirmi dört çeAhmette. Ne ıyıyi, hattâ ne de ko kiyordu. tüyü arzuluyordu. Boştu, bomboş(Arkası var) tu. Odun gibiydı. Kütük gibiydı. Onun için kıyıya çıktığı zaman, çembercilerin koca çadırını yerinB U L M A C A de gormeyince, hiç üzülmedi. Evde, iki lokma bir şeyler atıstınp 1 2 3 4 5 6 7 8 9 kohveye ındi. Son uç gunde, o kadar çok kılıç avlanmıştı ki, para efoniyebılir diye, tstanbula yollamayıp, balıklar,nı buzhaneye yatıranlar bile vardı. Kılıç vurmıyan, hemen hemen kalma/ıış gibiydi. Belki beş, belki on tekne ya çıkar, ya çıkmazdı, mevsim başından beri siftah etmıyen. Ahmet, aeayip bir kayıtsızhkla dinliyordu bu hikâyeleri. Hattâ bır gece evvel, çemberci kızın, hani o çıtıpıtı kızın! çadırda, Salih kaptamn, çıçekbozuğu, ama SOLDAN IAGA: cebi dolu oğluyla nasıl olmadık 1 hayatımıun vazıyette basıldığının, onbaşının vaktiyleTuluat tlyatro en tanınmıs kaybettigimiz çecnbercileri nasıl bir motora ko komiklerlnden biri (lakabı ve adı), yup toptan defettiğinin, Demokrat 2 Bir toplulukta hizmet görenazmanlarından Salih Kaptanm da, lerin basındaki şef, Romanya'dakl oğlunun işmi nasıl örtbas ettiği ka%"lmlerden. 3 Sağlıgı ve huzuru nnin hikâyesi bile, en ufak bir tep hafifçe bozulmuç durumda. 4 Kur*an cümlesi, çok yavro yapıp ki yaratmadı onda. yaşlanmış ta\uk. 5 Ter»l istikbali Dipte, pencerenin yanmda otu gcsteren blr fül takıııdır. bir aoru ran uç kişinm, donüp dönüp ona takısının terei. 6 Blr bez clnsi. bakmalarını, ortadaki en iri kı Irisini ufagını veya iyiaini kö7 yım adamın, sigara sisinin arka tüsünü seçip ayırmak hareketi, bir sından bile göz kamaştırırcasma emir. 8 Kepazenin önde gıdeni. parlıyan, bir dizi yeni altın diş esasta «on» demektir ama dilımızde «arka» mânasına kullanılır. 9 Milll gdstererek, kendisine doğru boyu musikimizde bir makam. na smtmasım da, kılı kıpırdamaYUKARIDAK ^ŞAĞIYA: dan seyretti. 1 Seciye ve ıra. 2 KendisinBir gun evvel gelmişti Aziz. 1bçeşit mutfak kabı yapılan rahimle Rüstemin arasında kuru den bir Romanya parası. 3 Tersı madde, luyordu, karşıda... okuyup yazma ve bilgiden mahrum Ahmet kalktı, boşa olduğunu bi olma halıdir, bir emir. 4 Çevrilinle bile, ağır, isteksiz adımlarla ce aritmetik ameliyelerinden birının yollandı yukarı sahile. Gene gitti eski adı belirir yahut muntazam vügeldi evin önünde. Bir aşağı, bir cuda getirilmiş bahçelerdekı boiümler meydana çıkar, sözüne ve karakyukarı... terine itimat olunur durumda. 5 Perdeler oynaoaadı. «Kakıştırarak ileriye dogru sürmege Meryem görünınedi. çahş!» karşılığ; Döndü Ahmet. Üzüntü yoktu ibir emir. 6 Midesi ve dili daçinde. Hiç bir şey yokt». Dosdoğmağı hararettert ru kayığa gitti. Yattı. Uyudu. kavTulmus bir Ertesi gün pazartesiydi. hale gelmek. 7 Hayırsız arkasında, Dağlar AlYüzümüzün üst tıyla Bedalan arasında mekik dokısrnı, şef olarak kudular. Kaç gündür güneş altıntanınmıs bir din da durmaktan, saçlarmın uçları, adamının yansı Dunku bulmaranın 8 Henüz ame'ı kaşlan, kirpikleri tamamen rengidurumuna ni atmıs, beyazlamış Ahmet; kan taalledllmiş şekll olma lanmış gözleri, yar» gibi yanan geçmemış esas 9 Insanın keyifli Eamanmda ruhunu kaphyan. beyniyle o günü de, direğin tepesinde geçirdi. KAYIP Sabah, irice bir yele gordüler kümsüzdür. Pagomu kaybettün. Hüuzaktan. Tam üstüne gittiler. SinSemra Çelen di hayvan, çıkmadı bir daha. 1 Cumhuriyet 1SS1 !•: i) v. n ı r». OJVI A 2V Monrillon gülümsedi: «Elbette sizi yanında alıkor . Lzaktan mı geliyorsunuz? Blois'den geliyornm. Paris'e henüz bir saat evvel vardım. Hem biliyor musnnuz trende sizi tanıyan bir Mösyö ile tanıstım. Beni bnraya o getirdi. Ismi Etienne Renandin'dir. Etienne tni, peki size Lucien hakkında bir şe ysdylemedi mi? Hayır efendim, sSylemek istemedi. Hattâ Lncien'in adresini dahı vermedi. Beni sadece buraya getirdi ve sizin bana sürprizli haberler vereceğinizi söyledi. Bunun üzerine Mourillon şülroeğe basladı ve «Ne için bir şey göylemediğini anlıyornm, dedi. Lâkni siz herhalde kardesinizi çör mek istersiniz. Haydi şoraya oturun ve btraı bekleyin...» Mourillon dışan çıkarak Lncien'i gördü ve delikanlıya esrarlı bir tavırla: «Sizi bir Matmazel görmek istiyor, dedi. Lucien, bunun Eugenic olduğnnu düşünerek sarardı ve derhal: «Nerede diye sordu. Delikanlı o derece heyecanlı idi ki Monrillon hayretler içinde kaldı. Lucien koşarak içeri daldı... Kalbi kttt, kfit atıyordu. Fakat Denlse'i görünce ne söyliyecegini şaşırdı ve: «Matmazel dedi.. Matmazel beni istiyen siz misiniz?» Denise yaklaştı ^e cevabeıı: «Lucien sen misin? Beni tanımaduı mı? Kardeşin Denise'm .. Lucien şaskın şaşkın baktı sonra hirden anlıyarak Denise diye bağırdı ve iki kardeş kucaklaştılar. (Arkası var) YAZAN/îflAMDİ VARO^LU Başları dinç ltalyanın Goro ıdlı blr kajabası var. Bu Goro kaıabasının bir dc acayip geleneği Y»r. Bu geltmek su: kasabanın kadmları her perşembe ve her pazar günü, ölüleriyle sohb«t etmek için mezarhğa gidiyorlar. Yanlış okumadınız, ziyaret defil, tohbct etmek için. IIHİHIMIHIIIIIIIIIL: İE ;; ^ 3 E , 3 = = ~ S 2 3 Ş ~ E H ~ = EE S Ş 3 = H = Ş = I = E ~ E jjj Zj E ~ S Maliye Bakanlığı Hesap Uzman Muavini Smavları = Ankara'dan bir Okuramaz yazı Aydın hastanesindeki izdiham da yor. onlenmiş olacaktır. Japonya, 54 yıldan beri bir Etıbank işletmelerınden birinde Isfimlâkler, ancak âmme tnsanlar, ötedenberi, hastasarhoşlar cenneti imiş. 1907 se ~ lık bahsinde, önce çuvaldızı nesinde kabul edilen bir ka 2 muhasebe memııruyum. 1960 arabaşkasına sonra iğneyi kendine menfaatine yapılabilir nun, sarhoşluğu yarı delilik dı ^ lık ayından beri, bazan gece saat batırır gibi, zavallı fareleri şaye tarif ediyor, sarhoşken cü Ş 24 e kadar fazla mesai yaptık. FaKızıltoprak'tan M. Balcı ve M. mar oğlanı diye kullanırlar. rum işliyenleri cezalandırmı kat 27 Mayıstan sonra ek görev Süçür yazıyorVerem mı? aıikrobunu evveyoroıuş. Yani, Türkçesi, Japon = ve fazla mesai gibı ucretler kalKızıltoprak, Tuğlacıbaşı mahallâ farecığe aşüarlar. Tuttu, tutyada sarhoşun cezai ehliyeti EE \ dırıldığı için, bu fazla mesaımiz lesi, Feneryolu Gazı Muhtarpaşa tu; tutmadı mı ahreti boylar. yokmuş. S den ötorü fazla para almadan, 500j çıknıazında sakın bızler, evlerımiKanserli mı? önce gelsin fare. Hukukculara göre, senede en ^ 600 lıra maaşlı memuılar olmamı! zm arkalanndan, bahçelenmizı içı Aşı işe yaradı, yaradı; yaramaaz on kaatil, kanunun bu ara ~ za rağmen bu hızmetı seve seve; ne alan bır yol açılacağını. bu ışdı, Jare nalları diker. lık bıraktığı hangi aralık, yaptık. Ancak bu defa Anljaraya te çıkarı olan kimselerın teşebbuardına k a d a r açık diyeceksiniz, E geldiğımde, Umum Müdurlüğün se geçtığinı ve ımza topladıklarını haklısınız kapıdan vızır vı ^ gizli bır emrıne gore, hemen he haber aldık. Bu muteşebbis zatbutun cnuhendislere, yapma ların. düşuk iktidar zamanından zır sıvısıp gidıyorlarmış. S men tayin edilerek beri bu ışın peşinde oltiuklan, evSarhoş olup sokakta rezalet I dıkları vazifelere çkaranlar da öyle, nara atan ş ek görev verildiğinı hayretle gör lerine, arsalarına geçen yolları buBunlar içinde ayda 2000 li lunduğu halde, sırf arsalanndan lar da öyle. ZZ düm. Hasılı, sarhoşluğun ne ken ™ radan az ücret alan da yok. U yol geçirerek kalan kısımlarını Müdürlügün bu tutumuna parsellemek, böylece menfaat sağdisi kusurmuş, ne sebep oldu ^ mum ğu hâdiseler kabahat. Elinden S karşı muracaat edılecek makam lamak için yapılan bu teşebbüsün Bizfrn H U kadınlanmızl» bu bir kaza çıkanlar, yakalanıp Ş da yok. Çünkü Idare meclisini de iptal edilmesmi belediyemizden bakımdan b i r a ı yakmhkları hâkim h u z u r u n a götürülseleı ~ ayn; şahıslar teşkil ediyor. rica ederiz. Açılacak bu yol güzervar. Kaç goç devrinde, o biçabile: E gahında 15 kişiye reler de me«ire yerine mezarlı«Bu mütehassıslardan arsalarm 10ıstımlâkine ait bina ve mecburiyet ğa giderler, orada lohbet eder Bir kazadır oldu, hâkim Her tehlikeli hastalığın ılâhasıl olaca^mdan, bu hâdise. belebey. Elım bıçağıma gittı, üst biri kazanııza lerdi. Yalnız onlar birbirleriycını bulmak ıçm farenin tecrüdnemi7in de luzumsuz bir masratarafını hatırlamıyorum! dedi E le, yani dirilerle konusurlardı. be tahtası diye seçilmesınde verilenıez mi?» fa girişıne sebep olacaktır. ler miydı, akan sular duruyor E H e r neyse, evet bu Goro kabiraz da Ademoğlunun sinsi, CEVAB1MIZ: muş. Ondan sonra, azat buzat S sabalı îtalyan k a d ı n l a n mezarKniarirdan Hüseyin Kargılı yahırsız fareden intıkam alma arÜzulraenıze hiç sebep yok. Bucennet kapısmda beni gözet. ^ zıror: lığa, açılır kapanır iskemlelerizusunu sezmemeğe imkân yokgün belediyemizin başmda buluAma, bu sarhoşlar cennetinın ~ ni de beraber götürüyorlar, 50.000 lıradan fazla masraf edile tur. kapısı son gunlerde birdenbi ~ rek kazamıza modern bir Sağlık nanların, şunun bunun menfaatine yabaneı gözlerden uzak kalmak Yalnız, şimdiye kadar vere kapanmış, Japonya Diyet E merkezi yaptırıldı. Hastaneyi hü âlet olmıyacaklarına emia olabiiçin yüılerini mezar taraftna remden kansere, vebadan koleM»?lisi, kadın temsilcilerin üç Ş kumet tabıbi idareye çahşmakta lirsiniz!. dönöyorlar, mezarda yatan kirn raya kadar, fare üzerinde her senedenberi aralıksız devam e Ş dır. Aydın Devlet hastanesinde leri varsa, ana, baba, kardeş, Dayak atıldığı hastalık tecrübe edilmişti de, den uğraşmalan sonunda ka = 48 yataklı bir dahiliye servisi var. koca, «vlât, m ı n l m ı n l onunla akıl hastahğıru denemek kimbul ettiği bir kanunla, bu ya Bu yataklara uç dahiliye mutekonusmağa bajlıyorlar. doğrıı değilmiş î senin aklına gelmemişti. rım asırlık geleneği ortadan 3 hassısı, muhtelıf ünvanlar ile baSaatlerce süriiyor bu konujKırklareli Lisesinden 49 öğrenci Amerika'nın Michigan Ünıkaldırmış, bütün cennetlik sar Şj kıyor. » a ve m e z a r h k bu m ı n l t ı ile, imzasiyle yazılıyor. versitesi profesörlerinden biri, hoşlar da ayılmışlar. S akşıma k a d a r doluyor. Bunlardan iki tanesinin mec10 6.1961 tarıhh gazetenızın «Oakıl eksikliğine musıki ile ve Bu adetio ne zamandan beri buri hizmeti de var. Bu mütehas kuyucularla baş başa» sutynunda renkl e tedavisi mümkıin olduyerlestiğini kasaba halkı arasıslardan birısi kazamıza tayin e (Dayak salgını mı?) başlığı altınğunu ıspat için yine farelere sında bilen yok. Dısarıdan da dilecek olursa, kazaoıız hastaları da yayımlanan yazıda, bahis kobaş vurmuş. hiç kimse bilmiyor, «cna Goro'nın hastane tedavisi için Aydına nusu edilen dayak atoia hâdisesilulann çok başı dinç insanlar Bir tak.vı, akıl hastası faregitmesine lüzum kalmıyacağı gibi, nin tamamıyle asılsız olduğunu olduğuna emin olabilirsiniz. lerı, duvarları açık renk boyabildirmeği borç biliriz. Adı geçen Bütün dertlerl, bütün dedilı bir lâboratuvara kapamış, Coğrafya öğretmeni, bütun Orta kodulan, bütün »ikftyetleri hal onlara musiki ziyafetleri verve Lise oğrencileri tarafından setada iki defa, hem de cevap «1 . miş, bir de bakmı; ki deli favilen sayılan, mesleğıne bajlı. dümadan ölülere dmletmek gibi reler akıllancnışlar. Hem de rüst bir insandır. Ona atfedilen bir imtiyazdan faydalananların nasıl, akıllı farelerden daha bu suç, çirkin bir iftiradan başka bagı dinç olmaz da ne olurT parlak zekâlı oluvermişler. Bir Amerikanvari garabet de ISTANBUL bir şey değıldir. Farenin delisi nasıl olur, fabir petrol kıralının oğlunun dü 7.27 Açılış ve program 7.30 CEVADIMIZ: Feza devri renin deli olduğu nasıl anlaşığününde olmuş. Düğıinün en İki marş 7.35 Sabah plâkları Zaten şikâyet mektubunda da, lır, bilmem. Bu kadınlar böyledir ışte. El 8.00 Haberler 8.15 Şarkılar civeivli zamanında, gökten nazEalriden gariplikltr dlyan, Aolayın bir soylenti halinde dolaşlı nazlı inen bir helikopter geHa, su var: fareler, önce alık lerinin hamuriyle erkek işine E merika idi. Şimdilerde, bütün 8.30 Karışık sololar 9.00 tığı belirtilmişti. Doğru olmayışılinle güveyi kaptığı gibi, ver ahk musiki ziyafeti dinlediler karıştılar miydi, adamı cennet E dünya, aeayip davranıçlardan Kapanış. na çok sevındık. elini Avrupa: balayı aeyahatide, akıllan başlarına gelince, ten bile kovdururlar. = yana Amerika ile rekabet edi11.57 Açılış ve program 12.00 ne. Davetlilerin başları havasahibı ziyafete konmak için Havva ana, bunc a asır sonra, = İki marş 12.05 Şarkılar (Emın y o r . Gerçi, b o y n u z k u l a k t a n «Neler yemiyoruz ki?» da kalmış. Feza devrinde ya«karnımız aç!» diye bağırdılarAdem babaya bir kere daha kö E Günduz) 12.30 öğle melodilelonra cıkar ı m ı kulağı aş»r îstanbul Belediyesı, Basın Yan 13.00 Saz eserleri 1315 şıyan milyonerlerin nikâhma sa, doktor, o zaman, hastalarıtu bir şaka yapmış, zavalhyı E derler. Bu sözün bu bahiste yeyın ve Turizm Mudurlüğunden da böyle helikopter yakışır nın şifa bulduğunu anlamıştır. bir kere daha cennetten kov Haberler 13.30 Şarkılar (Gu aşağıdaki mektuplar almmıştır: ri yok. Garabetten yana hSlft, lizar Ersel) 14.00 Populer edoğrusu. îâhi doktor, işin mi yoktuî durmuş! E bugün diinyamn bfltün 8teki Gazetenizin 21/5/1961 tarihli nüs serler (J. Massenet cThaıs'den Meditation», Rimsky Korsakov hasında intişar eden «Neler yemi«Annın Uçuşu», P. de Sarasate yoruz ki?» başlıklı yazı ilgilileı «Zingennerweisen», G. Bızet tarafmdan incelenmiştir. Kadın ve politika «Sözü geçen fırın sdahibi Ah«Carmen süıtı») 14.40 TurkuAzar'ın teınizliğe riayetsizliİtalya, Fransa ve Belçika'da kaler 15.00 Gençler için (Rock met dınlar politika sahasından gitgide and Roll, Cha cha eha ve Calyp ğinden dolayı hakkmd a ceza zapçekilmektedirler. solar) 15.25 Kayıp mektupları tı tanzim olunarak bu cezaya 50 BostancıKartal arasmda Ankara asfaltından deniz kenarına kadar o 15.30 Şarkılar 16.00 Amerı lıra para tayin edilmiş ve fırını 3 lan sahada satılık.parsellenmişherkese^ Gagarin lâlesi kadan 5'eni caz plâkları 16.30 gün müddetle kapatılmıştır » ye uygun arsalar. Lâle dıyarı Hollanda'da yenı bır Yurttan sesler 17.00 Melodı«Bir tedbir teklifi lâle cinsi yetiştirilerek, adına cGa den melodiye 17.30 Radyo FaGazetenizin 5/6/1961 tarihli nüsgarin> denılecektir. sıl Heyeti 18.00 Ibrahim Solmaz Dans Seksteti 18.15 Şar hasında intişar eden «Bir tedbiı Dost başına kılar (Necdet Cici) 18.45 Ha teklifi» başlıklı yazı ilgıliler taraberler 19.00 Çeşitlı stüdyolar fmdan incelenmiştir. Amerika bankalarından birinin «Deniz kuvvetlerinin büyük todan 19.30 Olaylar ve yankılamüdür muavını 57 yaşmda emekhn 19.40 Anayasayı aydınlatı najdaki gemilerinin ve Büyükada Bostanc» Fırın Yam No. 5 3 8 İSTAÜBUL Sirküler isteyiniz. ye ayrıhnua ilk işi Kuzey Carolı yoruz 19.50 Ara melodileri halkıttn su ihtiyacı, su tankerleri na üniversitesine yazılmak olmuş20.00 Yassıada saati 21.00 Şar tarafmdan Rumeli yakasmdaki kılar (Mülkiye Ecevit) 2120 Kabataş su ağızlığmdan temin eCumartesi gecesi için müzik dilmektedir. 22.00 Çeşitli stüdyolardan Haydarpasa limanmdan ise kü22.30 Günün şarkıları (Ayten çük tonajh gemilere IU verilmekGençer) 22.45 Hafif melodiler te ise de bunların almakta olduk 23.00 Haberler 23.15 llham lan su mi>tan az olduğundan, AGençerle tatil gecesi 23.40 Lâ nadolu yakasmm su darlığma te1 8000 küo hı»da akö parçalan 2490 sayılı kanunuB 31. 1 Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanlan Kuruluna; Hukuk, tin Amerika ritmi 2355 Prog sir etmemektedir> Siyasal Bılgiler, tktisat Fakültelerini, îktisad! r e Ticari îlimmaddesi eereğince satılacaktır. ram 24.00 Kapanış. Bilginizi rica ederim. ler Akademilenni (Yüksek îktisat ve Ticaret Okullan) biti • 2 Muhammen bedeli 6.400.00 lira olup geçici Uminatı renlerden yansma ıınavı iıe hesap uzman muavini alınacaktır. 480.00 llradır. 2 Yazıh sınavlara 14/8/1961 tarihinde Ankarada ve IstanBAY OSCAKi bul'da başlanacaktır Muracaat lar, Maliye Bakanlığı Hesap Uz3 Şartname ve akü parçalan her gtin mesai saatlerl damanlan Kurulu liaşkanhğına 14/7/1961 tarihine kadar yapılmış hilinde Müdürlüğümüzde gSrülebilir. olmak lâzımdır. 3 Gırış sınavı statüsü, birinci maddede yazıh Fakülte ve 4 İhale 8/7/1961 ctnnartesi gunü saat 10.00 da MüdürAkademılerden, Ankara, tstan bul, İzmir'de Hesap Uzmanlan lüğümüzde yapılacak, kapah zarflar en geç saat 9.00 a kadar Bürolarından tedarik edilebilir. îstek üzerine, bildirilen adrese Komisyona verilmiş olacaktır. Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanlan Kurulu tarafından posta 5 Teminat yatnanlar Ihaley* girebilir. Basın 1289/1342 ile gönderilebıhr. Basın 1152A. 10627/1346 memleketleri bir yına, Amerika bir yana. Işte, Amerikaya ait bir garibeler sılsılesı daha, Amerika ki liseleri neredeyse, hınca hınç dolan tiyatrolann kişeleri kapayıp bilet satışını durdurmaları gibı, paydos etmek üzere imıs. Haziran ayı içinde evlenenlerin sayısı öyle çokmus ki, hıç bir kilisede, davetli oturtacak, hattâ ayakta durduracak yer bulunamamıs. Nikâh günunu dokuz ay evTtlinden tesbit etmek mecburiyeti varmış. Buyuk kiliseler mahşer gibı. Küçüklere gelince, onlarda da her yarım saatte bir, bir nikâh töreni oluyormuş. Zengin bir Amerikah, bu yüzden, oğlunu evlendıreceği zaman, konağının bahçesine, sırf nikâh töreni için bir küçük kılise yaptırmağa cnecbur olmuş. Dahası var, evlenen çok olunca, davetli de çok olur. Davetli çok olunca hediye getirenlerin sayısı da artar elbette. Bir hay huy ki sormayın. Bu yuzden yeni bır âdet türemiş. Hediye getirecekler için, hediyelerinin cinsine göre ziyaret saati tayin etmişler. Meselâ yatak takımı hediye getirenler, sabahleyın. sofra takımı getirenler öğleden sonra ziyarete gelsinler gibilerde. Başları dinç Feza devri Deli fareler Ayıl mışlar.. Deli fareler Şu zirzoplaşmıs dunyavı büs 5 bütün mü zıvanadan çıkaracak ^ sın? ™ Ayılmışlar Doğru mu acaba ?. RADYO 48AYTAKSİTLE «fAizsiz» Muracaat EMLAK ve TİCARET A.Ş. Bayındırlık Bakanlığı Karayolları 9. Bölge Mudürliğündeıı: ,v®1 P A T T İ 298 HAN&İTAKTÎ&IH» KULLANMALIYDIM İMOİ SlK JOE DEYOI PROF. NÎMBÜS'ün MACEBALAEt <o\0\P ONDAN