29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖRT ftesimii Koman: 85 B A l\ K fc K I N f Y I I L Y O N L A K I CUMHURÎYET IIIII • • I I I I I M I M I I I M M I I I I I I I I I I M M I I I I I I I I I I I I I I I I I M llll •••••» 11 Haziran 1961 ••••IIİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIMIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIlllllıılMIIIIIIIIIIIMIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIfllllllllllllllllllllllllllllllllllMllltllllllllllllllllllllllllllllllllll Çizen: YVES SAYOL Çeviren: Mazfaar KUNT KIKIIIIIMIIIIMIIIIIIIIIIIIIMIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIII IIIIMIIUIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIMMIIIIIIIMIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIMIMIIUIIIMIIMMIMIMIIIIIII S4KIZCİFTÜfiI 80 «Sabri beni omuzlanmdan yakaYüzünü siyah esarptan büsbü lamıştı. Yerde yatanı görmeme tün kurtararak, Halil, perdeyi ü mâni olmak istercesine beni çeki zerinden atmış. ayağa kalkmıştı yordu. Lâkın ben ilk bakışta göre O da sararmıştı. Terlemiş gibi al ceğimi görmüştüm. Fırlayan kas nı pırıldıyordu. Kendi. sevdiği ketin altmdan onun geniş alnına kurşuniyle vurulan kardeşinin ye düşen lüle lüle siyah saçlarını rıne halının üstüne uzanmış ya görmüştüm. O anda onu Halil san tarken, kimbilir neler hissetmışti dım. Ben de öldüm, dirildim. tsvanım bastırmak için herhaldf « Halil!... Ben Halili vur.tıu gücünün üstünde bir kuvvet har şum! diye akhmdan geçti sanı camıştı. Ondan böyle yorgun ve yordum. Meğer bağırmışım Ken perişandı. Parmaklarını siyah kı di sesim kulaklarıma gelmedi a vırcık saçlarının arasındsn geçır ma o işitmiş. di. Sözde düzeltti saçlarını... S<ın«Beni yerden kaldırmağa uğra ra Oktayın uzattığı tabakadan bı: şırken cevap verdi: sigara aldı. Yaseminden eözlerım « Allah aklını korusun, karı kaç;rarak yürüdü. Onu görmiyece cığım!.. Hangi Halil?... Halil öle ği bir noktada durdu. li nicedir dedi. Uzmanlar Halil daha verde ya «Halilin hayatta olduğunu, ts tarken vücudunun halıda çizdijı tanbula döneceğini Sabri işitme şekli tebeşirle tesbit etmişlerdi mişti. O kuvveti nereden almıştıaı Askerî bâkv.n konustu: bilmiyorum? Kocamla savaş:rken Devam edin... Kocanız sizi ku parmaklarımın ucuyla kırmızı ör cakladı, kaldırdı... Sonra? tünün kenarını tuttum. îşte böyleYasemin bir solukta cevap ver ce yerde yatanın yüzünü açıver di: dim. Yüzüne sardığı siyah eşarp Kucağında kanapeye götürriu yana kaymıştı. Baktım ki. Gün oturdu. Durmadan söyleniyor, ba düz!... Ben Gündüzü nası! vuru na yalvarıyordu: rum? . lnşallah korkulu rüya gö« Ağlasan a... diyordu Şu rüyorum, yarabbi! Beklivordum ki, subay ünifop.nasiyle rüyaları anda senin çocuk gibi bağıra baKupkuru roa giren Halil gibi, o da gözleriğıra ağlaman gerekir gözlerle vüzüme bakman beni knr min önünden erisin, silinsinkutuyor. diyordu • Fakat bu sahne rüyalarda ca «Ve beni teşvik etmek ıster gı rülenlere hiç benzemiyordu Ge bi o ağlıvordu Yasları yüzürne rektiğinden fazla hakikattı Yeşil dam!:yordu. A/Jlamam için israrı abajurun altındaki çıplak ampu boğazımdaki tıkanıkhğı büsbütün lun ışığında pek aydınlıktı Sarar sertleştirmişti Ağlıvamıyordum m.ş yiizünden gözlerimi alamıyor Telefonu uğursuz ugultusu hnlâ n dum. tfadesi pek sakindi Yyuyor rüzgârın sesine karışnnaktaydı gibiydi Îşte bövle tıpkı Halilinkilere benziyen siyah kıvırcık kir Hislerim yalnız o »eslerde toplan pikleri, böyle yanaklarını gölgeli miştı. Baska duygulanm körleşmişti. yordu « Beni odama RÖtür. dedim Sesi zayıflaya zayıflaya kesik • O zaman aklı basına geldi kp.sik honuşmuştu. Rirdenbire Ha«Telefonu kapattı Sonra beni lilin başını kucakladı. Saçlarını koridora çıkardı Kapıyı killdledi şakaklarını öpmeğe başladı SonYine sustu. Yalvarırcasına Okra onun üzerine kapandı taya baktı. îşte böyle, başını kucakladım. Artık bu odadan gidelim. DaÖptüm. öptüm... Sonra üzerine ha fazla dayanamıyacağım Bogukapandım luyorum. dedi. «Sabri beni kucakladı, kaldırdı. Oktay, bir bakışta askerî hâkimSustu Bir müddet evvel yaşadı le anlaştı. Sonra Yasemini kolunğı dra.n sahnesini o derece can den tuttu. landırmı?tı ki, yalnız Halil değil, Haydi. gel. dedi. odadaki öbür însanlarda nice Polis uzmanlannı orada inceledramlara şahit olmuş kanıksamış meğt bırakıp çıktılar. Tekrar yikanun adamları da tesir altında tak odasına döndüler. Yasemin yikalm'.ştı. Kıpırdamadan. solukları nu karyolasının üstüne oturmuştu. nı tutarak onu dinlemişlerdi Bu sefer tesvik beklemeden kenAskeri hâkinı. onun yerden kalk disi anlatmağa başladı: mağa davrandığını görünce, bir O zamandanberi hep bu Hirüyadan uyanır gibi konuştu: rafı Halile yapacagım dakikaların Havır, kalkmayınız! Yerde ya kâbusu içinde yaşadım. Rüyalatandan bakışlarınızı ayırmadan rırnda kendimi sana bunları anladüşiinün. Kadifp perdeyi incele tırken görüyor: boğula boğula ağyin. Hafızanızı iyice yoklaym. Ye layarak uyanıyordum. Tuhaf sey: re cesedin üzerine kapandığınız Şimdi ajlamağa hiç arzum yok. zaman perdede bir şey... Kırm:zt Odanın tâ öbür ucunda bir kolüzerinde bir ısiakhk, meselâ kan tukta oturan Halil, tok bir sesle: lekeleri fala n dikkatinize çarp.na Sadede gel. ddi. dı mı? Affedersin, Halil! Gündüzün yüzünden gözleri; Nasıl affedebilirim, anhyamımi ayıramamıştım. Bilmiyorum. yorum Yalnız onu görüyordum. Ben zaten affedemiyeceğini Yü?ü ürküntü verecek kadar sa biliyorum.. Af isteyişim; sadetten rarmış. Gözleri olagğnüstü heye çıkışım yüzündendir.. Devam edicanla yanarak Yasemin yerden ya yorum.. Sabri şimdi benim oturduvas yavaş kalktı. Yine sendeledi. gum yerde, yatağımın kıyısındaySrtmı kemerin duvarına dayadı. dı. Ona çıkıştım: Hâkim. yine sordu: « Ne oturuyorsun sen? Bu du Hiç bir teferruatı atlamadınız rumda ne yapmak lâzım, bend»n ya?... lyi düşünün! daha iyi bilirsin!. dedim. Hayır. atlamadım. Bütün te« Biliyorum tabi'.. tçerdekini ferruatiyie sahne hayali.nde... yok edeceğim. diye cevap verdi. Bir sessizlik oldu. (Arkası var) 2A.BITA ROMANI YATANt SİHAL KARAMA&tAU Copynshı opero mundiRouH Engenie kıpkırmızı olda. Anntsl de: «Madem ki komşumaz istiyor, sç bakalım şu kutuyu dedi.» Kızcagız kordelâvı kesti ve kapaçı kaldırdı: kutuda güzel danteller, mcndiller. ikl boyan atkısı, bir vün elbise vardı. Hepgi de gayet nefis şeyJerdi. Eugenie: «Bunlar fazla Madanı, dedi. Kabul ederaem. Yok canım böyle konuşmayın bnnları size hediye etmekle cidden bahtiyarım. Ama Madam lekrar ediyorum, alamam. Bu bana hakaret etmek olur. Haydi bunları dolabınıza yerleştirİD bakayım ve artık bu bahsi kapayalım » Göıleri dolu olduğu halde Eugenie yaklaştı: «Madam müsaade edin de bari siri öpevim, dedi. Anast.ısie genç kızı kollarına aldı öptü ve: Artık aglamayın. dedi. Hem madem ki bir kaç hatta boş kalacaksınız, benim hesabıma çalısın olmaı mı? Çevirtmek istediğim bir iki elbisem var. Haydi yarından itibaren başlarsınız...» Ctpynghı oparo mundıRouH Ertesi günü pazardı: Anastasie gelip Engenie'yi alarak kiliseye gitti. Onlar gittikten bir dakika soııra Lucien geldi. Madam Lnreau: Sizi bu kadar erken beklemiyordnk dedi. Lacien de: «üstadla öğleden sonra Villencuve'c gidecegiz onun için boraya erken geldim. Matmazel Eugenie yok mu? diye sordu. (Arkası varl EHIIMIMIIIIIIIIMIinilMIUIIIIMnilllliniMIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIHIIIIIIUIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIMIIIIMIIIIIIIIIHIIMIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIl! HAF Bngflnlerde beraber geıiyorlardı. O kadar ki bir gttn Rahmi vatandas Ahmet Efendiye: Afabey! BIz Karagöıle Hscivat gibi oldak, degil mi? Ahmet cevap vermedi. öyle ncuzdan musahedelere pek aldms etmezdi. Fakat Rahmi Lâf ediyornz afabey! Cevap versene! Ahmet o gtin linirlt Idi.. Borçlu muyuı? Deyince Rahmi anladı: Yok ağabey! Yâni ya! Hani.. S6z temsili.. Efendime söylcylm.. Bir adam lâf edersc. Karsısında ki de lâf ederee.. Ötfki de Mr lâf daha ederse.. Ahmet grüldü. Rahmi de ferahladı.. Biraz çevse agabey! Biraz eevşe! Bak bana pestil rlblyim vallaü Türüdiiler. Dogrusu pek de muayyen maksatları yoktn. Kahvede kimse yoktn.. Abmet: Hadi »öyle yürüyelim! Deyince Rahmi de kalktı. Rahmi: Ben susadım agabey! Kırkçesme suyu içme dediler. tçme! Gazoz da içemiyorum. Içiıtıi yakıyor. Kokakola iç. Ilaa! Atabey. onn da lcrmivorum. Çflnkiim.. Asltfinik kokııyor.. Çay iç Terllyomra agabey.. Bu «ıcakta çay içilir mi? Dondnrma nlsa neyse.. Afabey, ne olnr sıın. dondnrma yiyellm Ben yemem. Afcrı yapar. Yok agabey.. Hani külâblara knvuyorlar. Ondan alır ve riz.. Kalblmi kırma.. Ne olnrsun? Ahmet süldü.. Caddeye çıktilar. Dondurmacıyg yanaştılar.. Rahmi Benimki kansık olsnn.. Dedi. Ahmet: Ben aadc kaymaklı isterim. Paraları Rahmi verdi. Aldılar d'jıdurmaları, yalamaya başladılar. Rahmi sordu• Ağabey. neden sokaja saptın? Ben caddede dondurma yemiye utanırım.. OKUYUCULARLA Havzada HaremSelâmhk Hsvza'dan Abdullab L'yaroğln yol uzerınden Eyübe gıdıp gelen pek çok kimse, bir müddettenberi yazıyor. Bir yandan inkılâplardan söz e vasıtftsız kalmış bulunuyor. der, gericilkten dert yanarız. ö Antalyada elvan şekeri te yandan eericiliği kendimiz yaratırız. Hâdise şu: Sinema gişefiyatları sınde bilet alıyordum. O sırada, Antalyadan Yusuf Kanlıca yatemız giyinnıiş, kibar tavırlı bir zıyor. karıkoca. vanlarında 67 yaşlannŞekerın Kılosu 275 kuruş olduda çocuklan olduğu halde bilet al 8u halde ışlenmiş şeker fiyatları, mak üzere gişeye yanaştılar. Bi bununla ölçülemiyecek kadar yük letçı: «Siz hanımınızla oturamaz sektir: 1) Adj şeker 5 liradır. 2) sınız. burada kadınlar ayrı otu Adi kâğıtlı şeker 750 kuruştur. 3) rur» dedi. Bu sözleıden pek şaçı Renkli kâğıda sarılı şeker 850 kuran adam ve eşi: «Peki, biz ikimiz ruçtur. 4) Parlak kâğıda sarılı şe erkek'erin oturduğu yerde otu ker ise 1000 kuruştur 5) Daha baş ralım» dediler. Biletçi yine «ol ka maddelerle karıştrılarak yapımaz !» deyinee. adam eşi ile ora lan şekerin fıyatı ise daha da yükdan aynlacak iken, ılerı atıldım sektir. Bir m»mur olmam hasebiy Bu yasağın bir Belediye kararına le bu fiyat artıslarına ayak uydumı dayandığını sordum. «Belediye ramıyorum. ce verilmiş bir karar yok ama, uCEVABIMIZ. sul böyle» dedi. Bu cevap karşıAntalya Belediyesi acaba bu işe sında yerlere geçtim ve adama bir loca temin ederek geri dönmele ne der? rini önledim. Inkılâplann beşiği Bölge Çalışma Müdürlüolmakla, münevverlerinin çokluğu ile övünerek gurur duyduğum, ğüne başvurmalısınız! vatanın kurtuluşunda büyük rolü Bakırköyden Ahmet Cansızoğla olan, Atanin kurtulu? plânlarını yazıyor: hazırladığı ve ilk adımını attığı Zeytinbuınu, Altınteneke boyaHfiv^ada bh'yle şey olur mu? hanesinde işçi olarak çalışmaktayım. Işyerimizde 4 yıldanberidir CEVABÎ1MIZ: Havza bu kadar ba?ı boş mu. işçi temsilcisi yoktur. Işçilerin sümüracaatları neticesinde. Kaynıakamı. Belediye Reisi. genç reklı Bölge çalışma müiettişlerinin müliği ynk mu? dahalesiy.le işveren, işçi temsilcisi seçimi yapılmasını kabul etti. «Şirketi Hayriyeyi Ancak bu seçimler, tş Kanununun anyoruz!.» 78 inci maddesine uygun olarak Anadoluhisardan Raaim Ozer yapılmamakta. doğnıdan doğruya işveren, iki ustaba«ı ve bir işçi çayazıyor: ? Boğaziçıni görmek istiyen turıst ğırarak kendüerine bu vazifeyi lerin ve akşamlan, günün yorgun vermiştir. THhkim nizamnamesine luğunu, Boğazın temiz havasiyle aykırı olan bu durumu ilgililere gidermek i?tiyenlerin bu nıevsim duyurmak için, işçilerin imzasını de rağbet ettikleri vapurların baş toplıyarak gerekli hazırlığı yapargüvertelerine tente konulmamak ken, bunu haber alan işveren, beta ve bu sıcak günlerde yolcular ni çağırdı ve tamamiyle İş Kanununa aykırı bir şekilde vazifeme çüneş ve kurtım vağmuru altında son verdi. bırakılmaktadır Bİ7 Boğazın eski CEVABIMIZ: sâkinleri Sirketi Hayriyeyi ne çok Herkes kanunlara boyun eğmek aradıSı.mızı tasavvur edemezsiniz! zorundadır. Durumu Bölge ÇalışBeyazıt Eyüp otobüs ma Müdürlügüne duyurmanız lâzımdır tstanbuldan Sabrt Gürtan y»zıyor: Beyazıt Eyüp otobüs seferlerini Sultanahmet veya Cağaloğluna kadar uzatmak mümkün değil midir? Bizim gibi her gün, işi icabı Eyüp ile Sultanahmet. Divanyolu ve Cağaloglu semtleri arasında gidip gelenler, ya Beyazıda, ya da Eminönüne kadar yürümek zorunda kalıyorlar. Beyazıt Eyüp seferleri hakkında di£er bir ricamız da bu seferlerin Vatan caddesinden değil de. Fatih Edirnekapı gü7ergâhından yapılmajıdır. Bu lllll, \( Yazan: Burhan Felek Allah rıiMiyçin bflyfik hanım. Çok haıtayım. Inayet ola! Turp çlbi herif dile/ıiyor. Dilenmiyorum hanım teyte. Sancılandım. Müsaade edersen helâva gideyim.. Aa! Hiç de bflyleslni daymadım.. dı. Vallahi.. Sahj sövlüvorum anne!. Allah.. Canım cıkacak.. Müsaade et de. diyerek içeri girdi. kamını ellerivle tutııvordu.. kadincağız.. karşısındaki kapıyı çösterdi.. Rahmi kosarak oraya canım attı. Ahmet dıcarıda bekliyorda.. Rahminin girdiği evde kapıvı aran ya«Iı kadından baxka hir de taze kadın vardı. O kadın sordu: Anne.. kim o relen.. Aman kızım. Adamın hlri. ( • 'anrıİRnnus. Abdesthaneve ' ' •« girdi. Aa! Anne olnr mu? Yabancı adam da eve alınır mı? Ben almadım ev!âdır>v K»ndisi girdi. Ben dilenci sandım. Aman anneeim. Senin de »rtık bir »eye aklın ermlyor. Ya Sihin eelirse.. Gflirse eelsin! Adam hastalanmııı derim. Dinler mi? Aman nereden gelecek.. daha erken.. eelmez merak etme! YataSı yaptın mı? Havır.. kaldıramadım annecttim. Belki ağır gellr diye.. bir kaza olur. Doğnıu. Hiç aklıma gelmemiçti.. Be n yapanm.. diyerek yanda bir odaya girdller. Kadın şilteye yapıştı ama kaldıramadı O sırada Rahmi de işıni bitirmişti.. Korkak adımlarla »o kak kapısına gfderken kadınlan gördü: Allah razı olsun banımteyze! Çok, çok tefekkür ederim. Hani bir işiniz olursa ben Ak Atabe.v.. SPÎI de çok mah«araylı Rahmi. Rece'nin kahve<:up adamsın! Dayak yemiyor»an ya! Dondurma bn.. Ha si var ya.. Caminin kar$ısında. Oradan beni sordunuz mu?. mamda mı yenir?. Yaşlı kadın. Kokakla mı yenir?. Don Oğlum. gel bakayım.. su durtnncı dükkânında yenir.. sjilteyi öteki odaya götüreceRahmi kendininkini hitirdi. giz Ahmet daha valanıyordu. Ni Baş iistüne hanımteyze! Vhavet Ben yiyemlyecegim.. şu zun i$ mi! Yok canım.. şunu alıp karna bir kenara.. •ıkî odaya götüreceksin. Orada Amaıı ağabey.. Bana ver.. ki karyolaya serecegiz.. Ben senin artıfını yerim.. Peki Ba« üstüne.. Hani Diye aldı. Onu da yedi.. Biarkada; bekliyor da dışarıda! raz daha yiirüdüler. Rahmi Aman be$ dakika bekleyi Ağabey.. Nereye gidiyoruz? versin, ne olor? Diye sordu. Ahmet: Bir ?ey olmaz hanımtayze! Neden sordnn? Bir şey olmaz ama o biraz ak Hani daha yüriiyecek misi adamdır da viz, diverektim.. Yürüyoruz ya!. Aman patlasın! Ben aksi IÎPII camie kadar gitsem.. adamı hiç sevmem. Benim da Ne var?. Namaza mı yetimad da öyledir. Kızıma bir yap *f!'f ksin?. madığı kalmaz. VÜ7ÜHÜ huru$turarak: tdare et teyze! tdare... Ne övlr değil agabey.. Sancırede silte.. land<m da.. Gel burada.. Nasıl terli terli dondnrmaRahmi odaya girdi. ları ycr misin? Hangisi? Bn mu? AJabey! Sen dc yedin! Onu kaldır.. Altındakini Ren az yedim al.. tçeri getir... >nıan açabey ben dayanaRahmi çilteyi denedi... mivamfım.. Koşayım mı bil Vay anam vay... Anne. bn mem ki?. ne siltesi yahn? Davuıahilir misin? Bara Yatak şiltesi evlâdım.. rlan en vakın cami... Kursun gibi.. Adamın kaiigı çatlar vallaha! Abla şu u Amaıı aiabev dayanamıvacundan da sen tutsan a!. catım.. Su evlerden birinin kapısını caiarım.. Ne olursa olYaşlı kadın: sun.. Ama «en Eörünme! tki Aa! Sakın ha! Ayol iki canlı görmüyor musun? Sonra kisi söriince belki korkarlar. çocuğu sakatlar DediSİ »ihi kanıyı çaldı. Bir ihtiv?r kadırr açtı... Affedersin teyrc! Dikkat Ne istivorsun? etmedimdi. . Çıkar. Çıkmaz ulan. Hallacın daniskası Karadenizlilerden olur. Benim babam Karadenizll imiş. Adıi) ne senin. Rahmi ft Soy adın? Rahminin kan başına sıçradı.. Dedikten sonra bırinei silteZaten dizleri de tutmuyordu.. yi kaldırdı.. Silteyi yere bırakıverdi.. Nereye koyayım bunu? Yeter yahu! Nedir bu ah Şuraya koy. Altındakini ret suali.. Bir silte atacağız. de içeri odaya.. Bir sürü lâf.. Atmıyacafım işRahmi silteyi yere attı.. ötete Ve kapıya do^ru yürür kaki silteyi kaldırdı. Ters tuttu, pıyı açar. Tam r.karken herif kapıdan çıkar&madı. kolundan tutup içeri çeker; a Çıkmıyor teyze... ma Rahmi Oglum, sen onu ters al Ahmet ağabey! dive bağırdın.. Sen yere diz çök.. ben sil mıva vakit hulnr. Ahmet de teyi senin sırtına iteyim.. o zailerde bir tasa oturmu* hekman boylu boyuna çıkarırsın! lerken sesi duynnca teyirtir.. Hadi öyle olsun teyze! Sen Kapıdaki halı görur ve kapıyı de amma angaryacı imişsin... itip içeri girer.. Rahmi bun Ayol. Sen de ne nankör adan cessret alarak. dammışsm! Seni sıkmtıdan Ne kolumu çekiyorsun be! kıırtardık. . bir de insaniyet Sen beni hiliyor musun? namına... Biliyorum. ulan. sürgün Peki peki olmuşsun sıska herif.. (AhmeRahmi yere diz çöktü. . kade dönerek) Bu senin çırağın dın silteyi sırtına itti.. itti... Şil mı? te boylu boyuna Rabminin baAhmet ihtiyatlı konustu. sından kuyruk sokumnna ka Neden sordun? dar hindi.. kadın Silteyi atacak da.. Hani ta Hadi kalk! Ben tutu.Tokim taklavatı yok.. ustada dirum.. yor. Sıkı tnt!. Ya Bismillâb!.. Rahmi. Amma da agırmıs yahu! Knr l'sta atmıyalım bu siltesun, knrsun... yi.. fena kokuyor.. Aman sen de nasıl erkek Kim kokuyor. ne kokuyor.. sin hir pamuk silteyi kaldırakim haltetmis.. mıyorsun! Kadın isin kötfiye gidecegini sezince: Rahmi tam ayağa kalkarken: Aman evlâdım.. istemez. • Ay!. dedi... Attırmıyalım.. Zaten baksan Kadın da. a bir sıksan canı çıkacak.. Ne Ne oldtt?. ne lizım uyma bunlara.. Hiç teyze.. hiç... l'zun etHerif hâlâ beetleniyordu ame de.. yol göster ... ma Ahmet arkasını sıvadı.. Bu sırada dışandan bir ayak Biraz fazla kaçmış.. değil sesi işitildi. Bir kalın ses... mi diye ytizüne dik dik baktı. Neredesiniz be!.. Otekl de. Kadın. Yok, ben içmedim.. Haşa! Aaa! Oamat geldi.. Gündüz içilir mi? Genç kadın: Bana Syle eeldi de (Rah Anne.. Gördün mü başımiye) Hadi yürü! mıza geleni. Aman ben fena oDiyerek çıktılar. . tlk gözü: luyorum. Allah kahretsin seni e mi? Kızım.. sen telâslanma!. Ne beddua ediyorsun aga(Rahmiye) hadi ytirü! bey. Ben naptım. Nereye anne! Benim dizle Ulan aptest bozmaya uitrim tltriyor. tin, silte atmıva kalkıstın.. Aman yürü diyorum, ap öyle değil ağabey.. O kotal herif.. oakarı, silteyi içeri od.aya kalRahmi içinden dua ederek dırıver dedi. . Ben dc kaldırırkapıdan çıktı.. Karşısında iri ken damadı geldi. Korkudan yarı yttzü kızarmıs bir adanı.. bana hallaç dedi.. Ben de hani Ne o? Valde.. Tasınıyor sıkıstım da apteshaneye gelmuyuz yoksa? dim diyemrdlm. Gebe kadın Kadın gülerek. vardı. Sendcn lyi olmasın he Ha. ha! Saka etme Şahiıı rif akrı' bir adammış.. Silte de Bey evlâdım. • a»ır.. Ben eve gideyim aga Ne sakaki be!. Herif siltebey!. yi kaldırmış gidiyor.. Neden?. Rahmiye: Ulan ne titriyorsun? Silteyi kaldırırken bir?./ Hastavım da ondan. zorladım da.. Nen var? Eyy!.. Kadın atıldı. . Çamaşır değiştirevim. Aman ayol! Hallaç diye Ahmet güldti.. jrüldü geçiyordu. Çağırdık. tki defa Ulan sen artık hapı yutayak yoluna gitti. Barsakları mussun! bozulmuş. Hap değil agabey. Ben sa bahley'in aç karnına çiy bakla Vay ileze vay.. Ulan sen yedimdi. Sana sövlemf diın'... ne bioim hallaçsın? Hâlâ sancılanıyorum.. Basbayağı hallacım.. Hadi kos çamasır değis Dükkânın nerede! de.. sonra çel Ben sana iki Düşündü.. ne desin? damla afyon rııhu içireyim bir Okmeydanında. Ne!. Bu silteyl oraya mı şeyin kalmaz. Eksik olma agabey! Ama götüreceksin? bayat olmasın.. Rahmi sustu. Sus he!. Afyon ruhunun Kadın imdada yetişti.. bayatı olur mu? Yok canım.. Kapının 6nün Olur afabey. Ben karbodeki taslıkta atacak.. nat aldımdı da, mutfak tuzu Nerede zımbırtın. tokmaçıktı da sen «bayatlamıs da on tm.. dan» demiştin! Ustada . O başka is o baska.. l'jtan da 'l>ı var. Ben gldlyomm ağabey. Akşama kahveye gelirim.. Ustasız hallaç olur mu*. Ulan sen nerelisln? Beklerim. Ama kimseye açma ağa Ben m)?. Aksaraylıyım. bey! Sonra alay ederler. Ulan Aksaraydan hallaç çıkarmı? Merak etme! Benim ağzım seninki gibi deglldir, sıkıdır Çıkar. dedi. Rahmi ıızaklastı. Çıkmaz. seferleri Radyolarm.ız Kadıköyden Orhan Erkal yaııyor. Bellibaşh iki radyomuz var: I&tanbul ve Ankara.. Her nedense bu iki istasyon, aynı saatlerde aynı müzikleri çalmaktadır. Meselâ: 4/6/1961 oazar cünkü programını inceliyelim: Saat 8.30 9 ve 11.30 12 arâsı her iki radyoda da hafif müzik ve melodiler var. Buna karşılık saat 11 de her iki radyoda Türk musikisi bulunmak tadır. Diğer şünlerde de aynı şeyler görülmektedir. Türkiye Kızılay Dernegi Genel Müdürliiğünden: (Şin*er marka saya dikiş makinesi salılacaktır) Irıtiyaç fazlası ve Cemiyef hizmetlerinde kullanılmayan Sinper marka kotlu ve kolsıız saya makinesi Ankara'da Kızılay Etimesğut Merkez deposiında 13/6/1961 salı günü saat 10 dan itibaren açık artırma suretiyl<? satılacaktır. Talipler mütemmim malumatı Ankara'da Kızılay Genel Müdürlüğü ve Etimesğut Depo Müdürlügünden, ' Mtanbul'da Kızılay İstanbul Müdürlağünden temi" edeh'lirler. Basın 652 A. 10279/410 i âPYOİBüGüNKUPROGRA, ISTANBUL Akordeonist Willi 15.45 öevilen şarkılar ve dans müziği 16.15 Opera ve operetlerden 18.45 Oyun havaları 17.00 Radyo Tiyatrosu 18.00 Akşam melodileri 18.30 Türküler 18.45 Haberler 19.00 Çeşitli stüdyolardan 19.30 Los Paraguayos Triosu 19.45 Şarkılar (Orhan Şener) 20.00 Yassıada saati 21.00 Şarkılar (Mefharet Yıldırım) 21.30 Spor haberleri 21.45 Keman soloları 22.00 Çeşitli stüdyolardan 22.30 Mürik dünyasından 23.00 Haberler 23.15 Tatil sona ererken 23.55 Program 24.00 Kapanıs. 7.27 Açılış ve prugram 7.30 tki marş 7.35 Sabah plâklan 8.00 Haberler 8.15 Oyun havaları 8.30 Plâk dolabından 9.00 Ünlü solistler 9.30 Fürk müziginden istekler 10.00 Çocuklann köşesi 10.30 Hafif Batı müziği dinleyici isteKleri 11.00 Yurttan sesler H.30 Programlardan seçmeler 12.30 öğle konseri 13.00 Semih Argeşo ve 7 kemanı 13.15 Haberler 13.30 Şarkılar (Mülkiye Ecevit) 14.00 Çeşitli stüdyolardan 14.30 Her zaman sevilen plSklar 14.45 Gitar kuarteti 15.00 Beraber şarkılar 15.30 Türkiye Kızılay Dernegi Genel Müdürlüğünden; (Muhtelif cins kamyon, kamyonet ve çeşitli motorlu vasıtalar satılacaktır) Ihtiyaç fazlası ve Cemiyet hizmetlerinde kullanılmayan muhtelif^ cins kamyon, kamyonet ve çeşitli motorlu vasıtalar 13/6/1961 salı günü saat 10 da Ankara'da Kmlay Etimesğut Merkez Deposunda açık artırma snretiyle satılacaktır. Talipler mütemmim malumatı Ankara'da Kızılay Genel Müdürlüğü ve Etimesğut Depo Müdürlüğünden, İstanbul'da Kızılay İstanbul Müdürlüğünden terrün edebilirler. Basın 653 A. 10278 411 KAV OSCAK: PROF. NlMBÜS'ün MACEBALABI: lllllllllllllfllllll
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle