Katalog

IKI CUMHURÎYET 11 Haziran 1961 İ Eusların fezaya gonderdıklen Gagarın'm. bu haırkulâd e yolculuğu normal şartlar altında yapabılmesi için halli icap eden meseleler arasında, vücudumuzda yaşayan ve aldığımız gıdaları sındirmemıze yardım ederek bize faydaları dokunan mıkroplar meselesı de yer alıyordu. Bu mıkroplar acaba bır feza yolculuğunun alışık olmadıkları şartlanna davanabilecekler miydt? Dayanacak olurlarsa, boyle bır yolculuk sonunda birtakım değışikliklere uğramak suretıyle sonradan tehhkelı hale gelmezler miydi? Bu noktanın halH aylarca tecrübeyı ıcap ettırdı. Mikroplar, Gagarıtı'den evvelki denemelerde fezaya atılan hayvanların vücudunda ve ]aboratuarlarda tecrubeden geçırilmış ve bir değişiklığe uğramadıkları gorulmüştu. Ikinci hayatî mesele sınir sistemi rneselesidir. Gagarın, feza yolculuğuna çıkmarlan once, unlu Rus fızyoloji bılgını B K Anokin'ın lâboratuarlarında hazırlanmış olan Aminazin adlı bır ılâçtan birkaç santigram almak suretıyle bu mesele fcalledılmış oldu. Bu ilâç damara zerkedılıyor, heyecanı oalemeje, vucudun normal temposunu mubefazaya kâfi gelıyofdu. . Ammazın gerçekten hârıka bir ilâçtır. Damara zerkedılmek suretıyle korkuyu yok etmekle beraber sınır sıstemını n pek nazik bir şey olan muvazenesine de halel vermemektedır. Vucut uzerindeki tesiri ne narkotikler gibidir, ne de •müsekkınlere benzer. Ne zekâ uzeTinde tesırı vardır, ne muhakeme üzerinde.. Vücutta hiç bir iz bırakmaz, Sovyetler, en cesur, en gözü yhroaz kımsenın bile, olağanüstu bır gayret sarfedeceğı zaman bır Aminazin şınngasiyle uzviyetini kuvvetlendirmesınde fayda bulunduğunu ifade etmektedirler. Gagarın boylece, bir yandan bu ilâç sayesinde, bir yandan kan sulandıncı sarmısak hulâsaları sayesinde iç tehlikeler e karşı cıhazlanmıştı. Şimdi, dış tehhkeler kalıyordu. Gagarin'i, dı? tehlıkevi teşkıl eden ışınlara karşı da korumak ıcap edıyordu. Sven Carsten v e Bertil Hanatröm adlı ıki Amerıkan âhmi taralından yapılan olağanustü bır danerne bu tehlıkemn buyuklüğunu ısbal etmıştı. Fsza yolculuğuna çıkmadan önce Gagarin'in geçirdiği ceşitli tibb» tecrübeler Tramvaylara 3 vilâyet talip oldu Sırnmons'un, yalnız ehnın üstundekı bıık&ç kıl beyazlanmakla kalmıştı. Fakat 32 kılornetre ıle 300 kılometre arasında fark vardı. Gagarin'in, feza yolculuğunda, bu tehlıkeden de yüzde yuz korunnidsı ıçın gereken tedbırler alıııdı Manyetık bır zırh tertibatı, feza yolcusunu birincı ve ikinci derece kozmik ışınlardan korudu Aynca, Gagarin, yuzune hususî bir pcmat da surmuştü. Şehrimizde seferden kaldırılan tarihî traravaylara dün de Tarsus Belediyesı talip olmuştur. Böylece talipler üçe yıikselrmştır. Onumuzdekı günleıde Traınvayiarın memleketimızın hangi Beledıvesıne veriîeceği karar altına ahnacaktır. Dıeer taraftan t E. T. T. Umum Mudurluğu buharla ıslıyen Tunelın elektrıkle ısler bir hale konulma<ı hususunda tesebbuse geçmıstır Bu hususta yapılan proje tamamlandık*?n sonra faaliyete geçilecektır İKTİSADİ BAHÎSLER HEM Toprak doyursun Entegrasyon hareketi ve M Türkiyenin durumu Entegrasyon, iktisatta muh telıf eleman ve fonksıyonların tek bır bünyt içınde toplanma sına verilen isimdır Zamanımız(ia, Avrupa Birh^ıni h^def tutan cereyan da, avnı terımle ıfade e dılmektedır Avrupada entegrasyon hareketının hararetlı taraftarları arasında, Prof. Luuvıg Erhard'ı zıkretmek kabıidır Fede • ral Almanyanın tktısat Nazırı, 2 Eylul 1956 da Frankfurt Fuarını açarken şunlan sovlemiştir: «Avrupanın birleşmesı, artık bir zarurettir. En iyı bırleşme formülü, tam mânasiyle serbest bir milletlerarası iktisadi nızam kumlmasıdır. Boyle bır nızamın <ucut bulması, her şevden evvel tıcaret faaIiyetının. dovız transferlerının, ı ş çı mubadelelermın ve sermaye hareketlerinin tahditlerden kurtanl masına baŞlıdır» Yazan Dı\ Feridun Ergin kelime ıle, Muşterek Pazar, muhtelif memleketleri tek bır iktisadi govde halınde birlestırecektır. Tıcaret, zıraat, bankaeılık ve ulaştırma Iktısadî hayatın her saha sında yabancılara serbest rekabet kapılarını açan boyle bır sıstem, hiç şuphesiz kuvvetli ve sağlam ekonomılerin leh'nedır. Nıtekim Avrupa ekonomiii, bu sayede da ha süratlı bir gaU?rae tempofu elde etmiştir Acaba eym sistrm. Türkiye gibi zayıf bünyeli b'r ekonomının rntnfaatlerine ve şartlanna uygun du7 şer mı İthalât csvası.nın gumruklerden vergısiz geçmesi, °'o 100 liberasyon ve ^erbe»t dovız trans ferleri.. Dışarıdan ucuz ve bcl mal getirmek ımkânı nelirınce, tedıye muvazenesinde karşılaşacalnnız problemler nelerdır? O vakıt, bszı yerli smaî mam'illerın ^atıs ve sürüm şartları np olarakt'r? Yirmi yıldanberi arz ve talebın bir turlü tabiî bir muvazeneye kavu samadığı iç piyasa, Müsterek Pa ' zar reümine ne dereceve kadar in tibak kabiliyetine sahıptir? On veya yirmi yıllık bir intıbak devre sinde. iktisadî bünyemi/m akpıvan yerlerini tamir edebilır miyiz? Türk ekonomisi, yıllarca isletmecilık prensiplerini ve rasyona lizasyon kaidelerini hi^e savan hir atmosfer içinde yaşimıstır. Enflâsvon, piyasanın bütün ceuhelerinde genis tahribat vapmıştır Ticaret tekniği iptidaî bir seviyede kalnrş r ve pivasa ahlâkının .si sı!dığı safhalara rastlanmıstır Hatalı yatı rımlara sermavesini hsrcamı?, pahalıya kalitesiz mal çıkarmaSa ahşmış, vüksek kâr haolerinin rehavetinde uyuşmuş ve a?ırı spekülâsyon cereyanlarına zamsn zTman kendini kaptırmış b'r ikti>adi sis temin on veya yirmi yılda reka bet ekonomisîne geçeDiimesi kolay değildir Türkiyenin Muşterek Pazar rejimıne ayak uyriurabilmesi, ancak bilgi ve irade kuvvetıne dayanarak büyük gayretier netıcesınde kabil olabihr. Peki, ya.girmezsek ne olur? Müş terek Pazar dışında kalmak, Tür tlk feza yolcusu, bındığı feza gemisi ile, gorümişte sağ salım gitti ve dondü. Fakat bu yolculuğun fizyolojık netıcelen ileride de meydana çıkabilırdı Onun içın feza doktorları, Gagarın'ı evıne gonderirken bazı şartlar ilerı sürduler. Gagarin'in ıdrarı devlet malıdır. Her defasında, sımsıkı kaplar içinde, tın akademısıne gnnderılecektır. Muayyen zamanlarda kanı alınacaktır Bütun saçları ve vucudunun butun kılları muntazam fa' sılalarla muayeneden geçirilecektır Senelerce muddet, daha birçok tahiıllere tâbı tutulacaktır. Bu, madalyanın ters tarafıdır Hattâ Tıp Akademisi âlimlerınden birinin, Yun Gagarin'e şöyle dediği rivavet edılmektedir: Azizım yoldaş, sana emır verecek değılim tabii. Araa eğer bir havrulhalef yetıştirebilirsen, Sovyet ilım dünyası sana pek minnettar kalaeaktır. Bunun uydurma bır hikâye olması ıhtimali yok değıldir. Ama madalyanın tersi boyle olduğu muhakkaktır Feza yolculuğunda, yalnız Gagarin değil butun beşeriyet zafer kazanmıştır Fakat, insan dimağının butun mekanızmasını ve bütün tepkilerini taklit edebilecek bir robot imal edebilmekten henüz âcızdır Bir Re7e"en mahrekine bir insan gondermekle hiç bir robotun eremiyeceği müşahedelerde bulunmağa muvaffak olmuştur. Fez a doktorluğu olmasaydı, bu seyahat bütün mâna3i.ıı ve ehemmıvetıni kavbederektı Fezadan sağ salım dönen Yuri Gagarın, fıp âlimlerine karşı olan borcunu odemek ıçın,ömru boyunca kendinı onların tecrubesıne hasretse yendir. Eniştesini öldüren polis nıemuru 15 yıla nıahkum oldu TEŞEKKÜR Hastalığımın tedavisinın, gerek tırdiffi ehemmıvetli Prostat amelıvatını, büytik bır ıhtımam ve hazakatla başaran ve tamamen iyıleşınceye kadar her gün durumumla ilgllenmek Kitfunda hulunan pek muktedır hPkım ve kâmıl ınsan AMantık kıyılannda yaşayan bir yrrıçeç U7priı>dt yapılan bu dene , meler, bu hayvanın kozmık ışınların>v tesıriyle renk depiştırdiğini ycgtcrmi<;tir. 1 eza yolcularının da ke/mik ışınlardan müteessir olarak • ıçus'an, Miierını muthıs surette Iske ba^mıs olarak donmiyeceklerınj kım temın edebılırdı. Bu alelâde bir estetik meselesi degıldı Lııpus denılen yüzdeki çtller bazan bır deri kanserinın ba>!ang!cına içarettırler. Fezaya gonderıle n ilk Sputnıklere ınsan derisi de konulmuş. donuşte bunlarda hıc bir lek e gorulmemışti. 32 kılometre yukseklıkte kczmık ışır.iara mâruz kalan Amerıkah Bır sene evvel Karagumrukte enıstesı Salâhattın Gurtekm'ı tabanca ıle vurup olduren polıs menıuru tsmaıl Akışık dun 2. Ağır Ceza mahkemesınce 15 sene ağır hdp?e niahnum edılmıstır Kaatıl Prçf Erhard'ın bu konusmayı bu suçu kıskançhk ve sarhoşluk yaptığı tarıhte, Muşterek Pazar sebebıyle ışlemıstı. projesınin gerçekleştirılebıleeeğı Bir avukatı soyan 2 şahıs ne ınananlar kuçuk bir azınlıktan nıahkum oldu ibarettı Fakat o vakittenben, AvIstanbul Barosu avuk&tlanndan rupada âdeta bır iktisadi inkılâp Almanya, t Refı Oralgan'ı Kuçukçekmece'nın meydana gelmiştır KJiniıosd KO\U m v n n d a sovmıya talya, Fransa, Belçıka, Hollanda ve kalkan Gulten Badu ve arkadaşı Luksemburg. tedricen ekonomileMenmet O^cıemıı ın duru^ması aun r'nı yekdığerıne perçmlempge ko3. Ağır Cezd Mhakemesınce karara vulmuslar ve kudretlı bır ıktısadî blokun doğmasını temın etmıslerbdğlanmijtır. Suçlulardan Gulten evvelce A dir. Muşterek Pazarın kazandıravukatın yanında kâtıbe olarak ça cağı avantajları dikkate alan Yulışmakta>dı. Borçlanmış olduğu nanıstan, bir an önce bu bloka kaanldjilan Gulten daha sonra er tılmağa ehemrniyet vermıştır Simkek arkadaşı ıle bırieşmış ve Refı di, tnçiltere de aynı yolu takıbe Oralgan'ı koyde bulunan evlerıne hazırlanmaktadır Türkiyp, tsrael Ispanya ise, henuz Muşterek davet etmistır Bır gece jarısı eve ve bir gıderlerken avukata hucum eden Pazar memleketlerivle kati mutecavızler kendısınden 43 bın lı anlasmava varmış dejillerdır. ra tutarında uç çek almışlardır. Muşterek Pazar. oır ^umruk bırVerilen karara gore her ıkı sanık, liği'dir. Bu birliğe gırsrı memlegasp suçundun 4 sene 2 şer ay ağır ketler, muayyen bir intİDak devrehapıs cezasına mıhkum edılmiflet sı zarfında, aralarındaUi ıkti^adî dır. sınırları kaldırmatc kararmriadırBozdoğan kemerinden düşe lar. Bu intıbak devesir.in 50nunda, bütıin üve memleketlerde itrek yaralandı halât "o 100 nisbetinde liberasFatıhte Kıztaşı caddesinde Su yona tâbi tutulacak, tıcaret rmti • yolu sokağında 19 sayılı evde otu ası gümrüklerden vergısı? üeçıri ran 14 yaşlarındakı Fahrı Kaytas lecek, işçiler, en müsait teklif aldun Bozdoğan kemerınin uzarıne dıkları yabancı piva<;a'arda çslışaçıkıp oynarken muvazenesını Kay bılecekler ve m a l ı v d c n miı=aade betmiş vç yere duşup ağır surette ıstemege luzum kalmak;ızın doviz yaralanmıştır. transferleri yapılabılecektir. Tek Sol bacağı da kırılan Fahri, hastaneye kaldırılmıştır. kıyenın ıhracatta gıttıkçe artacak guçluklere göğüs germesı demektır. Avrupa muteEanit bir iktisadi ve sıvasî blok halinde teşkilâtlamr ve ışbirlıği yaparken, bızınn kenara çekılmemız ve kendı dar ımkân larımızla kavrulmağa kalkıçmamız, iktisadi bunyemı/ı buvbutun zayıflatabılır. Yarı kapalı hir e kcnomı rejımınin nüksetmesı, yalnız hayat sevıyesıni oiraZ; daha düşurmekle kalmıyarak terakki yo lunda bır defa daha mesafe kay betmemıze sebebıyet verebılır. Muşterek Pazara gırmek veya' r gırmemek Bu iki ka ardan bırincisi, zorluklar arzetmakteoır D i ğeri ise, fakirlik ve gerilıöe mankumıyeti pesınen <abnl ptmekten ba^ka bir şey olam<>' O halde ne yapalım? Divorlnr kl, gırmek tehlikeli ve gırmemek zararh olacaŞına gore, bır orta yoi bulamaz mıvız' Baslan^ıç'ı, kendı imkânlarımızla iktisadî bünvemizi geliştırelim tstihsal leşkilâttmız kuvvetlçniD dış rekabete davana bılecek hale gelince, Muşterek Pazara katılmağı düşünüruz. Dığer bir ifade ile, orta yo) tafaftirlan, meselenin hallini gecıktirraekte favda gormektedirler Bu formüle, iki noktadan itiraz £dtlrbilir. E v velâ, bu memleketin kaynakları kendi kendine yeterhk politikası takio ederek süratli bir kalkınma teminine kâfi midir? Hiç şuphesiz, hayır. Kaldı ki, tecrübeler, kendi kendine yeterlik politikasını benimsemiş zayıf bünyeli ekonomılerin bir daha yakalarını ağır fedakârhklara katlanmaksızın kur taramadıklarını göstermektedır. i astam vardı. Doktor: Mümkün mertebe u su içecek, demisti. Fszla ksraret bastığı zaman, bir bardak snya yarım Ihnon sıkıp içirin, harareti derhal keşer, • r*. Çarşı pazar, dolaşmadığım dükkân kalmadı. Bir gün evvel, alışveıis ederken «limon lâzım mı?» diye ba$ına kalmış malı istercesine, kendiliğinden limf)a teklii edea esnaf, o gün limonî bir surat takınıyor: . .;• gi:. Limon yok ağabey, diye kestirip atıyord». " ' '' . Piyaianın her sene, limon darlığı hi&sedilen bir mevsimi vardır. O mevsimde yeni mahsul çıkınca>» kadar kabuğu kalın, rengi yeşil, susnz limonlarla yetinmek «orunda kalınz. Ama hiç bir zaman, ba seneki gibi kıtlık, hera de bu seferki gibi, ansızın bastıran kıtlık görülmüş şey değildi. Sebebini sordum, manavlar anlattılar. Toptancı altmış kuruş istiyor. Müşteri bn fiyatı vermiyor. Satamıyoruz ki alalım, dediler. Işin içyüıü çok çabuk anlaşıldı. Üç dört gündenberi gaz^telerde arka arkaya çıkan haberler gösteriyor ki tonlarla limon şnrada bnrada giılice Utifc k«nnmıştnr. Fırsat kellıyan açıkgözler, tıpkı sdam soymak için gece karanlıfında sokak başlarını tntan yol kesici haydutlar gibi; tıpkı, kendisini emniyette sanan gafil yalcnya «rman eteğinde pusu karan eşkiya gibi, Snccdcn hazırlıklar yapıp, aekre giren H monları Hale uğratmadan gizlice depolara taşımışlar ve stok yapmışlar. Gecenlerde basın toplantısı tertip ederek bn sene halka acuz ve kaliteli sebze ve meyva vedireceklerini övünerek vâdedenlerin kulakları kimbilir nasıl çınlamıştır. O einsinden, kalite.jnden çoktan vazgeçtik. Düıüst etiketlisi, namnsln faturalısı, bize kâfi. Bir tarafta, atı alan üsküdan geçerken, ber» yanda tâfla peynir gemisi yürütmek nsnlânden bir türlü vMgeçemedik. Belediyemiz var, Hâlimiz var. Hal idarecilerimiz var, ama yine Hale kaydettirilmeden, sehir içinde kamyonlar, arabalar dolusu mal kaçırılıp gizli yerlere istif ediliyor, halkın açıktan açıga soynlmasına mâni olunamıvor. «Büyük ıstıraplar sessiz olor» derler. Böyle bfiyfik rezaletleri de sessiz sadasız, bir beddua ile ksrsılamaktan başka çare yok. Gâzönüzü toprak d»yursnn! Hamdl VAROÖLU Avrupadaki entegrasyon napketı. memleket umumi efkârında şımdiye kadar fazla bir ılftka u yandırmamıstır . Halbuki, günün en büvük dâvalarından biri. h u dur. Şımdi, mi gırelım, ileride mi katılalım, yoksa kenarda mı kalahm? Ivi tetkik edümesı ve e hemmiyetle tâkip olunmaâi gereken bir mesele karşısında bulunmaktayız. Makarnası'nın ikramiye çekılışmde şansınızı deneyiniz! Lüks ve Ekstra Pıyale Makarnası paketlerinden keseceğınız 5 adet Aşçıbaşı resmıniaçık adresmızle (Posta Kutusu 825 izmir) Adresine yollayıp ikramiye çekilişine katıfınız. Ilk çekiliş: 15 Temmuz 1961 ve sonra her ayın I5.inde. Her çekilişte : I adetl.|||.TI. 4 adet 258. Tl. 10 adet 100. • Tl. ikramiye dağıtılacaktır. Siz de ijtirak ediniz; M E V L İ T Sevgjlı eşim ve babamız pek muhterem ufulümln 1 ınci senesi olan 13 haziran salı günü ikındi namazını mütaakıp Teşvikiye Camlinde Mevlidi Şenf oktımcağından akrabalanmızın ve kendfsini sfvenlerin teşrıfleri rica olunur Eşi Nilüfer Salahor Evlâtlan: Kismet Ipekçi, Murat Salahor ÎL 6633 '419 İSMET SALAHOB'un Dut ağacından düşerek yaralandı Şehrimizde Evlıyata sokağında oturan 13 yasındaki tsfan Elmalı, komşusunun dut ağacına çıktığı sırada, dalın kırılmasıyle dort metre vuksekhkten aşağı duşmuş ve muhtelıf yerlermdeu yaralanmışUr. Sayın Üloroğ Opr. Doçent Dr. NECATt GÜVENÇ'e ve amelıvat esnafinda mumailevhi asiste eden değerli Narkozıtdr Dr Cezmi Kınoğlu ve Baç asistan Dr Rüştü Karakaş'a ve gece gündüz kıvmetlı teda\n ve alâk;ı<sım esırgemıyen sevgılı ve muhterem dostum Dahihye Mütehassısı Dr. Haşım Taşbağ'a ve tedavinin yapıldığı Teşvikiye Sağlık Fvının muhterem Müdürü Dr Osman Üçer ile Dr. tnci Berkan. Dr Suna Çavaş, Dr. Mukadder Sünbülova, Dr. Sabahat Dereli'ye ve çok yakın alâkalanndan dolayı en derın roinnet ve teşekkürlerimi arzederim. Gerek tedavim esnasında, gerek nekahat devresinde zahmet ihtiyar ederek şahsen zıyaretle veya tclgraf, telefon veya mektupla hatırımı sormak ve şifa temenni etmek suretıyle hakkımdaki sevgılenni teyıt etmek lütfunda bulunan çok kı>"metli kardeş, arkadaş ve dostlanma candan şükranianmı ve sareılmaz sevgi ve bağlılık hislerimi belırtmeği vazife bilirim H. Bezmi ÖTKEREN Cumhuriyet 400 VÂKIFLAR BANKASI ŞIJBEŞİ 12 Haziran 1961 Pazartesi Günü Sayın halkımızn* hizmetine (ririyor. TURKİYE İntihara teşebbiis ettiler Eyup'te îdrıskoşku caddesinde 10 sayılı evde oturan Makbule Aktop, kocası Ömer'ın fazla mıktarda alkol almasına sınırlenerek 18 adet oksuruk hapı ıçerek jıletle de muhtelıf yerlerını kesıp intihara teşebbüs etmışse de, etraftan yctışenler taıafından kurtarılarak Samatya tşçı Sıgortaları has1 tanesıne kaldırılmıştır. j öteyandan Zıncırlıkuyuda Merkez Bankası evlerınde oturan 25 yaşlarındakı Munır Kısakürek, aılevi meseleden dolayı, evde bulunan ruhsatsız tabanca ıle kendısıni sağ omuzundan yaralamıştır. Yaralı hastaneye kaldırılmış, tabanca ıle dort mermısı musadere olunmuştur. ÇOK ACI BİR ÖLÜM Tüccardan merhum Himmetzade Ibrahırn Ethem Beyın torunu. tüccardan Fehmi Dokur ile Behıce Dokur'un sevgili evlâtlan. Ayten Dokur'un fevgılı eşı. Tariş'den emekli All Pekkutlucan ve Medıha Pekkutlucan'ın damatlan, tüccardan Hüsnü Hımmetoğlu'nun yeğeni. Denızcıhk Bankası Uzmanlarından Solim Suntur'un kayınbiraderl, Kâmran Suntur'un kardeşi. Doktor Ali Mahir Işıldarmen ve Vahide Işıldarmen'in yeğenleri, Temuçin ve Aykut'un babalar, Beyoglunda Dokur Havlı Mağazası sahıbi M E V L İ T azız ruhuna ıth.if edılmek üzere, ebedıyete ıntıkalinın ılk yıldönumüne rastlı\an Oarınkı) 12 Haaıran IP61 pazartesi günü ikındi namazım mütaökıp, Kadıkoy Osraanaga Camnnde okunacak Mevlıdı Şerıfe. şayın vatandaçlarımızla dost ve akrabalanmızın teşrıfleri nca olunur. Eşı. Vehip Atâ TAKLA Cumhurı.vet 401 MELİHA Cok se.gıh Eşım TANLA'nın Bu Şubemizde Hesap Açtıranlar PIYALE ADI. AGIZ TADI T.B.B. (2S3)/4Î4 80.<»00 LTRALTK Hususî Keşideye ',• • Ve Bankanın umumi ikramiye Çekilişlerine iştirak edeceklerdir. Basın 716 A. 10304/409 NURETTİN DOKUR âni bir hastahğı müteakip Allahın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi bugUn bğle namazım müteakıp, Şisli CamU şerifinden kaldınlarak Silıvıikapısındaki aıle mezarlığına defnedilecektir. Allah rshmet eylesin. Cumhuriyet 396 Dekorasyonda mütehassıs IDE atelyesi. 480262 477247 T B B 256/423 4 eğlence yeri kapatıldı tstanbul Belediyesı Eminönü Şube Müdürlüğü dun akşam yaptığı kontrollarda, 151 sayılı kanuna gore muhtelıf sebeplerden 4 eğlence yerinı kapatmıştır. Kontrollara hızla devam edileceğı de bu habere ilâveten »çıklanmıştır. ORTADOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ Rektörlügünden Ünıversitemiz îdarî îlımler Fakültesınde aşağıdakı bılira konularında ders vermek üzere oğretim uyesı ahnacaktır. Maliye ' • Sanayi Sevk ve Idaresı Sürüm ve Satış Idaresi Devlet tdaresı , r j . , ,,.,i, • . r Âmme tdaresi ^ İktisadi Doktrinler tstatistik Isteklilerden aranan nıtelik ler şunlardır ! 1. Üniversite veya Yüksek Okul mezunu olmak ve mesiekleri ile ilgılı ıhtısasını tamamlamış bulunmak, 2. Ders verebılecek kadar tngilizce bilmek, ' . !• . 3. AsArlık hızmetını bitirmiş olmak, 4. Mecburî hızmetle yükümlü bulunmamak. Istekhlerın, yukarıdaki niteliklere sahip olduklannı gösterir belgelerini Personel Müdürlüğünden alıp dolduracaklan müracaat formlanna ekliyerek en geç 15 Hazıran 1961 Perşembe gunü saat 17.00 ye kadar Rekt orlüğe göndermelen rica olunur NOT: 1) Doktora yapmış olanlar ile öğretim teerübesı bulunanlar tercih edilirler. 2) Fostada vaki geci kmeler nazara alınmaz. 3) Müracaatlar : Müdafaa Cad. N o : 24 ANKARA adresine yapılacaktır ^ Basın 308/407 Ataköy Plâj ve Tesisleri İşletmesinden: AILE ve IŞ Sahiplerinin İhtıyaçlarıru karşılamak amacı ile MERMER KABİN KOMBİNE bıletleri satışa arzedılmiştir. Tel: 71 65 88 Basın 887/433 HAZİKAN 11 ZİLHİCCE 27 S V. c f £ c i < S »: 1 W A NT E D Two English speaking typists. Fluency in Englısh and accuracy and speed in typing essential. Applicants should come in for personal intervıew 8.30, 12.30, 1.30, 5.30. Address. Fındıklı İşçi Sigortaları Han kat 5 oda 405. İL 6739/415 CUMHURİYET Nüshası 25 Kuruş Senellk 6 ayllk 3 ayllk Turklyt Harlcl Ura Kr. Ura Ki 75.00 150.00 40.00 80.00 22.00 44.00 Basan ve Yayan Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecillk rürk Anontm Şlrketl Cağaioglu Halkevl Snkak No. 3941 Sahlbi | 4 28 12 13:16.14|19 41I21 431 ] 8 4S| 4 J 3 | 8 33|12.00[ 2.03' 6 28 Ylldız 21 423 E. tşte bu esfci alışkanhfı, farkına varmadan tekrarlarken, aklına, artık «serbest» olmadığı, bu kadarcık şeyin bile «Mer yeme», «Meryemine», «ihanet* sa> ılahilcceği geldi. Hızla oturdu jerine. Solundaki Tonvalı. henıen açtı ağzını . Bır zaman, havadan sudan korıuştular. Lâz az sonra, Ethemin \nrduğu kılıç hikâyesine gelip, Tonyslının yanındaki Adil. ön sıranın dibinden Gogo Mostafa, arkadan da Avcı Seyfi, hemen işi, nfak çapta bir münakaşa baline getirince, sıkıldı Ahmet, Kılıç mılıc dinlemek istemiyordu canı. Çevirdi başını. Sağ vanında uzanan ince çeçitte, ikj taraftan, tek tek sıralanıp, ileri doğru ufalarak giden eski, yeni. cins cins, renk renk pabuçları sevretti, bir müddet. Beş tane de yalın ayak saydı arada! Sonra, küçük salonun bütün duvarlannı. hiç boş ver kalmamacasına kap lıvan renkli resimieri ovnanmıs ve oynanacak yüze yakın Tör'i filimlerinin. üstleri allı morlu eelin kızlar. eli tahanealı adamlar. eöbek atan kadın larla doln, yan yana yapıştırılmıs afişlerini tetkik etti, bir zaman da.. Dikkatle, yeni çörüyonnuş gibi, uzun nzun bakarak. Sinemanın yarım yatak çarşafı büyüklüğündeki perdesinin yanında, kfiçfik bir masa üzerinde dnran oparlör kutusandan, meşhnr «Mnstafa» şarkısının, Fenerbahçeli adası Mikro ile alay eden, hoyn Beşiktas taraftan uydnrmasyon bir «Türkçe sözlüsü* avaz avaz fışkırıyordn. Salonu doldoranların yarısı. büytik bir heyecanla el çırparak, tepinerek tempo tntnyor, kalan yarısı da onlan bastınrcasına konuşuyordu bağıra bafıra. Ufak filim makinesi, en dipte, yerden bir metre kadar yüksekte kunılu tahta setin fizerindeki masada duruvordu. Bu vüksek kısım, dnvarlar boyunca, büyük bir <U» seklinde iki yandan perdeye doğru. zeminden hep ayni yükseklikte nzanıvor. ancak tek iskemle alabilecek genişlikteki bu daracık «balkonumsu cıkıntıda. birbirinin arkasında «trencilik» oynar sribî sıralanıp oturan. Na koşuşan dört tane kocaman fare saydı Ahmet. «Mustafa» şarkuı, iki kere, üst üste çalmış, yerini «nazik» sesli Zeki Mürenin bir tfirln koklama^a kıyamadıfı «Manolya»ya bırakmıstı. Dip taraflarda bir köşede oturan Bomba Aliyle arkadaşlarının mnhabbetleri, sonnna kadar açılmış cazırtılı oparlörden akseden titrek nefesi, ko 80 laylıkla bastırıyordn. biye müdürn, Fnat Reis, Salih Saat 8İ0 olmuştu. Geçiyordu Kaptan cinsinden «kodamanlabile. rın» yüzünde «asılı» büyüklük Ama filim makinesinin yanınmaskesini, sıkıntı>la karışık bir da, meraklı bakışlarla kaynanyku gölgeliyordu. Ama gene şan çocuklardan baska kimse de eksik değildi cakaları! yoktn. Sol tarafa düşen «vüksek yerSinema sahibinin ofliı lsmade» peşpese oturmnş Aziz, Rüsil, yeni terlemiş incecik, siyab tem ve Ibrahimi. suratını bubıyıklannı sıvazlaya sıvazlaya, rnsturarak seyretti Ahmet. çekik, sürmeli gözleriyle kızHasır iskemlelerinde, salonun l a n «keserek», gelip makinasıbüyük çoğunluğandan bir metnın başına geçmemisti daha. re yukarda yerleşmiş bu a> Hâlâ, (salonun ön tarafına, per damların, hele Fnat Reisin, denin sol yanına düşen) biricik hele Nahiye Müdürünün, hele giriş çıkış kapısında dnruAziz'in öyle bir kuralmaları yor; yere taşa otunnağa, yavardı ki... hut ayakta kalmağa razı «fazAllahın yeryüzünde gölçesı lalıkların» ardı arkası alınmıMenderes'se, bu adamlar da onun g ö 1 g e s i y d i ! G51 yan kuyruğuna, yetmiş beş kuruslnk biletLerini dağıtmakla genin göleesiydiler ama, oturuğraşıyordu. dukları şey « k o l t u k » olmasa bile gene de etrafı, «aşaKüçucük perdenin üzerine iJıları» küçümser gözlerle süzesabet eden ince tahta boynnca, rek çalımlanıyorlardı. bir baştan bir başa, hızla koşup, çatının boşlnğunda eriyen Salonun tavanı voktn. Kaminik gölgenin beşinci fare oranlık bir çatı, dosrudan doflup olmadığına bir türlü karar ruya yükseliyordu üzerlerinde. veremiyen Ahmet; Tonyalının Ahmet, kalın kirişleri. latalasorduğu sualleri. dalçın «Hı. . rı, uzun uzun, teker teker seyhı öyle!» diye mırıldanarak, retti. l e r d e , ayaklar arasında, gözleri havada cevaplandırıriki üç kedi vardı gezinen Teken, salonun kapısından gelen pedeki kirislerin üzerinde ise. bir «Mykırışmayı farkederek. Ş| indirdi başını. =j Küçük bir münakaşa başla = ; mıştı içerde; artık ayakta du = \ racak yer bile kalmadığından, giremiyen, ama gene de kapıNÂZİME NAOİ dan salkım salkım nzanıp baYazı ışlenru tıilen ıdare eden Mesu) Müdüı kan kalabalıkla, sinemacı Ismail'in arasında. VECDİ K1ZILDEMİK Kalın bir ses: «Ne hakla yer Gazetemıze gonaerılen evraK vt yazılaı neşredılgln edllmesin lad«ayınyorsun? ö n c e gelen otuedilmez Ilânlardan mesullyet rur.» diye bağırıyordn. Galiba kabul edümeı Efe Kemal'di bu. Hani mangal * devrilip, üç küçük çocuğn evAbone ve II an işlerı lçln, rarfır le beraber yanıp kül oldnktan üstüne «Abone» veya tllârj Servlsü aaydının konması lâzımdıt sonra, gelip vaziyeti görünce 1 «Tuf be, yazık! K a n da içerde BU GAZETf, BAStN değildi ki, temelli knrtalayım!» I SfASASINA UYMAY1 TAAHHÜT diye hayıflandığı söylenen Efe ETMİŞTÎR Kemal. Ama tsmail, kolay kolay pabuç bırakacak cinsten değildi, gürültüye. Ahmet, en son onun ince sesciyle: «Sinema benim. tstedifime yer s y ı n n m , istediğime ayırmam. Istersem, iki kişiye, hususî oynatınm!» diye haykırdığını, sonra da o sinir ve öfkeyle, «tam açılmış» gırtlağının bütün çücünü kullanarak, kapının arkasında dnran birbirlerine: «Buyurun. Aldırmayın, siz girin içeri, buyu=i run!» diye bagırdığını işitti. Kalabalık aralandı. Kapıdan önce Veli Reis girdi. Sonra da hemen arkasından Zehra hanımla M e r y e m yanyana süzüldüler içeri. Ahmet ilkin sağ taraftaki bal konun ( ! ) en önlerinde oturan Fuat Reisin, verinde şöyle bir kımıldayıp kabardığmı farketti. Sonra de yeni gelenleri gördü. (Arkası var **** KONFORLU OTOBÜS İLE BÜYÜK AVRUPA GEZİLERİ mütehassıs rehber, iyi hazırlanmış program. rahat vasıta. hareket 1 ve 7 temmuz kayıtları için İstanbul, Ankara vt Jzmır'de İlk DOKTOROĞLU 1 SEYAHAT BÜROLARI Tel: İstanbul 22 04 75 44 26 44 48 62 67 "• İL6726/414 ' ' Wollaform KREM Saçlarınız da zamana uymalıdır. . BRİYANTİNİ sayesinde saçlarınız, yağlanmadan, yapışmadan. sıhhat'ı, parlak, moılero bir ıfade ka/amr. VtfELLAFORM Krem briyantıni WELLAPON Krem şanıpuaDi KOLESTON Krem saç boyası İL 6724,420 "^^İJlllI2IIfIlIIllIi:ir[.IIIllIIITiri1IfIllllIllllltlIIIIIIIIIIIIIIIIlIllllllliIlllli:illlllllllIIIIMIlllirftTIIIIIftlli:)l llllllltllllllfllllllllfllllllllillllllllllllllllllllllllllllllllll Hlllllllllllllllllllll^ ILANOUK J