26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
J. B. Şehir Tkyatrolan îstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolannın îçinde bıılnndtığumıız mevsimde oynıyacağı telif eserler arasında Cevat Fehmi Başkut'nn «GÖÇ» ve Kefik Erduran'm «AMAN AVCI» adlı yeni piyesleri bulunmaktadır. «GÖÇ» için rol tevziatı ve metin çalışmalarına birkaç güne kadar başlanaeaktır. Bn piyesi Vasfi Kıza Zobu sahneye koya caktır. Rol alaoak sanatçılar ve dekor hazırlayıcısı henüz belli olmanııştır. Refik Erdoran'ın «AMAN AVCI» adlı piyesini de Vasfi Rıza Zobu sahneye koyacak ve başrolünii ker.disi dernhte edecektir. Roller henüz belli değiidir. Bu eserin çalısmalanna da bir müddet sonra. başia nacaktır. Filippa'nın evvelce oynanan «Sacre Fantöme» ad!ı eseri, Şehir Tiyatrolarında «lYt SAATTE OLSUNLAR» adı altında oy nanacaktır. Çetin Altan'ın dilimize çevirdiği bu piyesi Kemal Törem sahneye koyacak ve başrolu Reşit Gürzap oynıyacaktır. 2 Sonra başmı kaidırdı ve akıllı [ bu aptal kaftlar bir bilseler!» Kötü rahUr geliyor kaduıı aptal aptal süzdü. Kadın j iki elini biraz yukan doğnı kal \ Hannes Bading bu tavsıyelerden dırdı ve; ı sonra bir hayli rahatlarruş, süku «Köylü» dedi «bunların mâna1 net bulmuştu. Ama Eyliil ayı gelsını sormağa kalkışma. Yalnız şu di çattı ve işte o günlerde felâket kadarını bilmelisin ki bunlar in başladı. Bading'in atlarından biri san dilinin dönmediği ve insan ka hastalandı, öbürünün de iştihası fasınm alamıyacağı bir takım i kalmadı, bir şey yemez oldu. Basimlerin tfaş harfleridir. Her zait ding, müthiş bir korkuya kapılmış işareti ise ilâhî üç mefhumu ifa tı. Heıcen «Akıllı kadıns a koştu. 33 yaşındaJu, sıhhatli, de eder: Tanrı, Peygamber ve Tan Bu defa rının insanlara verdiği ruh. Bü kuvvetli kızı îrma'yı da tıeraberin tün iiim ve felsefe kitaplarında bu de almıştı. Irma, babasına çok saböyle yazıhdır. Bundan başka bu dıktı ve onun talimatının asla dıformülü her gün bir kere gözden şına çıkmazdı. geçireceksin, hem de öyle ki ona «Akıllı kadın» onları karşısında bakarken sırtmdan ter boşanacak görünce gayet ciddi bir tavır tave ir.sanın büyük kuv\et karşısm kındı. Bading, olan biteni telâçla da ne kadar zayıf, ne kadar âciz! anlattı. Kadın düşunceli bir taolduğunu anlıyacaksın.» j vırla: «Iş biraz karıştı» dedi «AniatBu sözler Hannes Bading üzetığına bakılırsa büyücüler. şeytarinde, kadının bekiediği tesiri gösnî sanatlarını kullanmağa bsçiatermişti. Zavallı köylü yıldırımla mışlar> Sonra sözlerinin tesirini vurulmuş gibi kendinden geçmisti. anlıyabilmek için uzun müddet Bir müddet hareketsiz kaldıktan sustu. Bading bitkin bir halde osonra kadma döndü ve; na bakıyordu. Nazarlarından çare «Seni anlamıyonıın» dedi «sen sizlik ve korku okunuyordu. Sübizim rahip gibi konuşuyorsun. kut uzayınca Bading belirsiz bır Şimdi onu kocaman kürsüsü üs hareketle alnındaki teri sildi Dehtünde vaaz verirken görür gibi o şetinden ter döküyordu. «Akıllı luyorum. Hele şöyle kollannı akadın» onun bu halini dikkatle taçıp keskin keskin baktığında in kip ettikten sonra ağır ağır kosan bambaşka oluyor». nuştu: Bu sözler üzerine akıllı kadın ilk «Kitaplarda bu şeytani sanatı defa gülümsedi ve; bozan, onu yok etmek için kulls «Sana demin de söyledim» de mlabilecek olan bir çok çareler di «bu. kitapta böyle yazıhdır. Bu yaziılıdır» bunu söylerken «ömikitapta, bütün esrarlı şeyleri bul nenin üstündeki bir taraft kara, mak roümkün. Bunun rahiple fa bir tarafı beyaz kaph bir kitabı lan bir ilgisi yok, köyiü! Rahip, gösterdi. kilise ilminin emrettiği sahada fa «Önce Tanrı'ya bir mektup al, ben ise büyünün tesirini gös yazacağız. Bunu ahırda bir sırığın terdiŞi sahada... Beni yanlış anla ucuna iliştireceksin. Bir müddet oma, köylü! Kiliseye karşı, onun a nun tesirini göstermesini bektemeleyhinde bir şey söyliyecek deği lisin. Eğer bu da para etmezse belim. Ama kilise dindarlık, sofuluk nim bizzat oraya gelip her şeyi ister, işte bu noktada büyü ile kar göjümle gördükten sonra çaresıne şılaşır. Zira o da gerçek Hıristiyan bakmam gerekir. Tanrı'ya yazıiainanıçım ve Tannya dua ister.» cak mektuba gelince... onu sana Akıllı kadın. böyle tesirli konu postayla daha sonra göndereceşabilmek için mütemadiyen keli ğim. Zira böyle bir mektubu heme aramış ve bu yüzden biraz yo men oturup yazmak mümkün rierulmuştu. Sözü bitince yerine o ğil. Iş senin zannettiğin kadar koturdu ve Hannes Bading'e emir ve lay değil. Gayret göstermek !ârir bir adayla: zımj «Şimdi git» dedi «git ve dedikKadın biraz durakladıktan sonra lerimi noktası noktasına yerine köylünün gözlerinin içine bakagetir!» rak: Köylü, uykudan uyanır gibi kı «Maamafıh» dedi «mektubun mıldandı ve sordu: muhtevası hakkında sana bilgı ve «Borcumuz nedir?» bir yanrebilirim. Mektup şöyle başiıyadan da cüzdanını çıkarmağa çalı cak: «Sersem kafa! Seni, benım şıyordu. çiftliğime, evime ve hayvanları«Akıllı kadın. ın gözleri sahte mm ahınna girmekten menedebir hiddetle panldadı ve sert bir rim. Seni, odama girmekten. benim yanıma gelmekten menedeedayla: «Bana böyle bir şey sormama rim. Dağları, tepeleri aş, git uzaklıstn!» Biraz durakladıktan sonra lara. başka bir eve gir. O zaman günün mukaddes ısıklan benim oilâve etti: «Yoksa sihirli formülün tesi dama gelir. Tannnm adına. Arini kaybetmesini mi istiyorsun? mir. l* Çeneni tutta masanm kenarma isBading, tekrar köyüne döndü ve tediğin kadar para bırak ve git!» mektubu beklemeğe başladı Bu Kadın bu sözleri söyledikten arada boş durmıyarak kadının soura arkasını döndü ve bir yan kendifine verdiği nasihatleri yeridan da gözünün ucuyla köylÖIKin ne getirmeğe de çahşıyordu. hareketlerini takip etmege başlaAkşamları saat dokuzda evının dı. Köylü yavaşça odadan çıktık ve hayvanlannın ahırının kapı ve tan sonra. ma«aya seğirtti ve göz peııcerelerini sıkıca kapayıp çivıleri parlıyarak adamın masanın liyordu. Öyle ki büyücülerın içerı bır araiık üzerine bıraktığı beş marklık bank sızır.ası için en ufak notu alıp sür'atle çekmeceye attı kalmıyordu aklınca. Geceleri büSnnra hafifçe gülümsedi ve kendi tün ışıkları yanık bırakıyordu Zira «Akıllı kadın» ona büyücünun kendine söylendi: «Bu acayip. tumturaklı sözle aydınlıktan kaçtığını söylemişti. ) ri öğrenmek için döktüğüm terleri Bırakınız, çocuk ağlasm iodtrn psikolog ve fizyologlar, gözve hıçkır'klanıt biljeklerin bünslzerMeki feydaterını an.atıyorlar Cocuk pğlamayı tutturunca. er. şefkütli annenin bile için. den. acıma yerine, pataklamsk gelir. Mcdern psikolojiye göre. diişüp, bir yerini incitip veya bir havâl kırıkngına uörayıp da aŞIayın çccugu susturmaya kalkısmük kadar kışkırtıeı şey yoktr.ır Ağlamak en tabii reaksiyonu dur onun. SusturmaJc yaradılı. sına aykırı gitmek olur. En in sanca. «kendini ifâde»dir ağ lamak. Dünyada bsşsa hiç bir canh ağîamaz. Yalr.ız bu da desil. Hayat ağlamakla başlar. Büfün bebekler daha gülmeyi hpcereme^ken, hele konuşmayi Ö5renmeden çok önce, a^Iama. yı bi'.ir. Hattâ iddiaya görf şiit bebeği ağlamayı bümesiy. rii iîısan soyu çoktan sörerd' Gerçekten. aylar ayı konuşa. mıyan. yürüyemiyen bu küçük yaratık feryat etmese nasıl yp.r dım isterdi? Çocuk aÇIamazsa ne olur? Fizyoloîlar. aglamndan uzu v.zun baSırmanın burun için tarnamiyle kurutacaâını soylü, yorlar. Burun mukozu ıslak o > mazsa havadaki tozlar, mikrop. lan dıırduramaz. Havayı süze. mez. Süt bebeŞi aglamasaydı mikroplann hücumuna uğrar. dı. Cıîız oreanizması bu şid. det'.i saîdırıya dayanamazdı. Buna karşılık aglaymca ne olu yor? Göz yaşları yalnız yanak. larından süzülüp gitmiyorlar. Burun mecrâfina da sızıyor. terkiplerindeki kuvvetli anti. septik. «LYZOZYME. sâyesin. de orayı mıkroplardan temizli yorlar. (Lyzozyme'i penisilinin yaratıcısı FLEMÎNG keşfetti) Bu antiseptikte öyle şaşılacak bir mahvedici kudret var ki birkaç damlası gözlerde ve bu rundaki bütün mikropları yok ediyor Hattâ gözyaşı bezeleri her 20 dakikada bir kendilikle. rinden bir damla çıkarıyor ve böylece ağlamadığımız zaman. lar . hava ile daimi teması olan gözlerinizi koruyor'ar. Aynı mekanizma burnu da ko ruyor S İ N E K L E R Jean Panl Sartre'ın tanınmış eseri «StNEKLER» in Şehir Tiyatrosnnda temsiline 13 arîhkta basîapacr.kur. A"c.ı>. sahne •• ;•> yuensu ve başrolü oynıyan deşerli genç sanatçı Beklân Algan'ın eeçirdiği bir kaza yüzünden, bu temsilin kısa bir süre geri kalacrJı sanı!rna!;t3.vuı. Â * ! • Zeı .,•;;:;•< • ' nnn çevirdiçi ve Beklân Alıan'm sahneye koyduğu bn piyesin deUorlannı ilk defa Şehir Tiyatroları sanatçı kadrosundan Bülent Erbaşar hazırlamaktadır. Müzik Meh met Abut, koreografi is« Kezzan Abidinoiln tarafından düzenlenmektedir. Kostiimler Nevıat Kasman'ındır. Başrollerde, «Tarla Knsu» nnn başarılı genç aktrisi A\lâ Algan ile Avni Dilligil, Mücap Ofluoçlu, Befclân Algan, Samiye Hün, Mahmut Moralı, Mahip Arcıman oynamaktadırlar. «Sinekler» 28 kasımda bir matine ve bir snare olmak iizere daha önce üniversite öfrencilerine oynanmış ve büyük ilsiyle karsılanmıstı. Böylece Şehir Tiyatroları ilk defa «avant premiere» yaparak piyesleri önee temsil edip gerekli rütuşları yaptıktan sonra ilk temsil «promiyer» de halka suıınıak metodunn benimsemiş buluıı^nkta dır. Selmi ANDAK kızın bir tek erkek kardeşi imiş. Çocukluğunda: «Hiç e r . kek ağlar mı?» diye diye onu • ağlamaz» yapmışlar. Aylarca süren psikolojik teda\nden son. ra nihayet bir gün başını heki rnin masasına koyup, yıllarca önce ölen babası için hüngür hüngür ağlar. Hıçkırıklan ara sında affedilmez zaafı için af diler zavallı. Gerginlifi dışarı atar 2 telif, 2 tercüme eserin hazırlıkları «Göç», «Sinekler», «Aman Avcı», «İyi Saate Olsunlar» 0 Algan çifti (Ayla ve Beklân) yeni temsilleri «Sinekler» in başarılı bir sabnesinde. Ağlamak insanm ruhunu ve vücudunu altüst eden bir kompleksin ifâdesidir. Gözyaşlan boşamrken kalbin vuruşlan hız'lanır, nefesler sıklaşır, kan dolaşımı öylesine değişir kı Fizikî ve moral kuruma gırtlak. buru n mukozu kıza Bebek biiyiıyüp çevresine rır. Gözyaşı krizlerinin fizyo. ayak uydurdukça haykırıp ağ. lojisi daha tam olarak bilinmi lamaları da seyrekleşecektir ama bundan onu en körpe ya yor. Fakat bilinen bir şey var ki o da şu: Ağlamak dcrinden şmdan itibaren r.Çlamaktan duyulan bir üzüntü veya aci menetrr.ek gerektiği ar.la^ılma mahdır. Çünkü, hekim ve psi. nın organizmayı attıjtı tehlike. ye karşı bir •kendiliğinden ko kologlara göre, o vakit çocuk runma»dır. yalnız fizik bakımından değil. Hıçkırıklar işte biriken ger. fin'.ıği dışarı atar. Baş, boyun. göğüs. karın kasları, diyafram lıarekete geçerler. Hatırı sayı. lır bir aclama krizinden sonra bir rahatlık baçlar. Birçok hastalıklara sebep ola rak açlıyamamak gösteriliyor. «Lyzozyme= organizmada bi. rikince zehirleyici bir maddeye dönm=kttdir. Bu madde özel. likle mideye hücum eder. E r . keklerde mide ülserine kadın lara r.azrran beş kere riaha faz ' la jluju belki de on'.ardan çok dah ı az aÇladıklarj için ferah layr.rrrmalarındandır. tfrata kaçmamalıdır Bütün bu keşiflerin ışığında, ağlayan çocuğa karşı nasıl dav ranılabilir? Ağlamayı menet. rr.ek fena ise. bunup tam aksi, ifrata sitmek basit düpedüz bir koraediye âlet olmak da tehli. kfli degil mi? Çocukta gülünç rlmsk korkusu çok derindir. Vfarık bir yara için ağlarken pörülse, yüzü kızarır. Onun ya larılsstan heyecınlarmdan uta nıçı bize nasıl davrarıacağımızı gösterebi'ir: Tabii kalmak. me seleyi fâcia haline sokmamak. Düşünüp dizi sıyrılan çocuğa püşmer'en koşan çocuklan gös. •erraek tcştur. Yapılacak şey, hiç bir sey söylemeden yarası. r.ı tedavı etmektir. Böylece cna ilk kaygının onun acısını dindirmek olduğu gösterilmiş olur. Ancak ondan sonra. eger aplıyorsa, kendisini toparlama V istenebilir. Hele alay etmek ı hiç olmaz. Fizik gelişme gibi bir psikolojik gelişme de var. dır. Zamanla olacaktır bu. Memleketlerini, hattâ bazan dünyayı ellerinde tutmuş nice kuvvetli insanın gözyaşları meş hur olmuştur. Samiye Hün (solda) ile «Tarla Kuşu» nun unutulmaz genç sanatçısı Ayla Algan «Sinekler»iıı bir sahnesinde. 1 BAY OSCAR: •:•&&/&• moral bakımından da «kurur » Ağlamayı bilmeyen, tatmayan çocuk, büyüdüğü vakit, başka insanlann hayatına seyirci ka lır, onlara kançamaz, his haya tı mefluçtur. Bir psikolog, kırk yaşında bir erkeği anlatıyor. Soğukiuğa, duygusuzluğu nere deyse patolojik bir hal alıyor. muş. Oysa aüesine son derece bağlı bir insanmış. Karısma, çocuklarına ne zaman bir tat lı sevgi sözü söylemek istese sözler boğazmda düğümleni. yormuş zavalhnın. Çünkü, riört Prof. NİMBÜS'ün MACERALARI: ÎSTANBUL JANE'İN KIZI 12 Cocuklarla başbaşa 20.05 Şark:lar 20.20 Woody Herman Orkestrası 20.35 Nevin Demirdöven'den şarkılar 21.00 Hafta17.58 Program 18.00 Çeşitli orkestralar 18.45 Sevilen eser n'.n senfonik konseri 21.50 ler 19.30 Yemek müziği 20.00 Mikrofon bir 22.15 Mediha FiJ a r a h Jores Kuarteti 20.15c'an'dan şarkılar 22.45 HaberPlâklar arasında 20.45 Italyaler 23.00 Gece konseri 23.30 dan melodiler 21.00 Pagar.ini Dans ve caz müziği 24.00 Ka«2 No. lu Keman Konçertosu» panış. ÎSTANBUL t L RADYOSU (385 M. 778 Kc/s) J2!5 7.2T Açılış ve program 7.30 Sabah plâkiarı 8.00 Haberler 8.15 Şarkılar 9.00 Kapanış. AN K ARA 11.57 Açıhş ve proçram 12.00 Şarkılar (Muallâ Mukadderı 6.57 Açılış ve günün proçram12.30 ÖŞle melodıieri 13.00Iarı 7.00 Günaydm 7.20 HaŞarkılar (Meliha Yalçın) 13.15 fif müzik 7.30 Haberler 7.45 Haberler 13.30 Şarkılar (Ali Bu sabahm şarkıları 8.15 Bu Rıza Köprülüleroğlu) 14.00sabahın melodileri 8.45 CevKonser saati 14.30 Klâsik Türk rive Ceyhun'dan şarkıiar 9.00 müziği 15.00 Kapanış. Ev kariınının not defteri 9.45 16.57 Açılış ve program 17.00 Türküler 10.00 Kapanış. Türkü ve oyun havaiarı 17.20 11.57 Açılış ve programlar Esnaf ve sanatkârlar saati 12.00 Hafif melodiler 12.30 Ay17.30 Radyo Erkekler Fasıl Helâ Büyükataman'dan şarkılar yeti 18.00 Çeşitli stüdyoîardan 13.00 Haberler 13.15 Küçük 18.40 Günün plâklarından konssr 13.45 Yıldız Ayhan'dan 18.45 Haberier 19.00 Şarkılar türküler 14.00 Solistler geçidi iGüzide Alhas) 19.30 Olaylar 14.30 Cevdet Bolvadin'den şarve yankıları 19.45 Yemek mü kılar 15.00 Kapanış. ziği 20.15 Şarkıiar (Necmi Rı16 57 Açılış ve programlar za Ahı.^kan) 20.45 Sundan bun17.00 Incesaz 17.30 Trafiğe dikdan (Eştef Şefik) 21.00 Piyakat 17.35 Xavier Cugat Orkesno soloları 21.15 Eğitim saati trası 18.00 Sizin için 18.35 21.30 Küçük Koro 22.00 HaYurttan sesler 19.00 Haberler fif müzik 22.20 Radyo Senfo 19.15 Yasadıgımız günler ni Orkestrası 23.00 Haberler 23.15 Dans müziği ve hafif şar 15.25 Hafif müzik 19.30 Olaylar ve yankıları 19.45 Süheyl kılar 23.40 Gece melodüeri Denizci ve Arkadaşları 20.00 23.55 Program 24.00 Kapanış. 21.30 Four Plotters ve F c ı r Oces Grupları 21.45 Klâsik Batı müziüi v e hafif müzik 24.00 Kapanış. oeçip karar vermek daima bu kadar basit bir iş değiidir. Hele görunürde birbirinden îarksız olan: ampuller arasında... Ampul alırken, hiç tereddüt etmeden EDİSON isteyiniz... Evinizi, iş yerinizi nurlandınr. Kesimli Koman: M E L UN K IZ Cizen: YVKS SAYOL Çeviren: Mazhar KUNT YENİ TİYATRO: Her gün saat 1 Ce ve Curnartusl. Pazar 15 30 da 8 İKTİDAR. Her gBn saat 21 de I1RSAPTA BU YOKTU: Tel: 44 04 09 FATİH TİYATROSÜ: Saat 15.3Cda CcCNCC SELİM (Trmsil günlerl: Cumartesi ve Pazar) Her gün saat 2! de: BtK KAVTJK DEVRİLDİ Telefon: 22 01 71 KADIKÖY TİYATROSÜ: Hcr gpre 2 de ve Cumartesi 1 15.30 da SATILIK EV. Telefon: 36 06 82. CSKÜDAR ROLÜMÜ: Her gün sast 15.30 da ÇÖPÇATAN. OPEKA <ŞAN SİNEMASINDAi LA TRAVİATA. Teiefon: 48 67 92 Her 2 de ve Cumartrsi 1 perşenıbe saat Pazar Paza» 21.15 t e : uzun ömiir azsarfiyat bol ışık stTE TlYATROSÜT PARA İSTKME BFNDEN Her akşam saat 21.15 te. Cumartesi. Pazar bariç hergLn tıTızilâîlı matine 18 de. ÎSTANBUL TIYATHOSD Pazateaı geceleri hariç her gece ve çarşamba. cumartesi, pazar 15 te matine ıKÖPEK KIRPIC1SI) Yalnız pazartesi gecelerl ve her gün saat 6 de (ÜÖMİVEDEKİ CESET) KUÇtK SAHNE: TAŞRA KIZ1 Pazartesi Salı Çarşamba: HEPİMİZ PARtSTE Perşembe Ctırr.a Cumartesi Pazar, Matineler 1 de 7 «uareler 21 dedir. Tel: 49 56 52 ORAI.OÛLU TtYATROSU: Pazartesi dıçında her gece 21.15 te. Cumartesi, Pazar matine 15 te. ÜYÜYAN PRENSES Tel: 49 49 35. KENT OYUNCULAR1 (Karaca Tiyatro) 44 66 66, Hergün matine 18 RAŞOMON. Hergeee 21.15 APTAL KIZ, Pazartesi oyun yoktur. Çorba hazır olınas soiraya konınnştu. Renaad mısa.'mı başına geçtı ve vemeğe basladı. Hcm yiyor, hem düşüniivcrdn. Kâ ğıtları o kutuda bırakamazdı. Birdeıı aklına geldi ve ytizü güldü. Karısı: Hayır oia dedi. Keyfin geldi galiba. HerbaUie çok scıkmıştın. Bana bak Jean ben dereye gidip biraz çamaşır yıkayacağırn...» Hay bay Kadıtı gider gitmez Renaud yand.tki o karıcığım... Sen de bundan istifade ile bir iki sa day3 seçti ve döşemeyi göıden çeçirdi. Son at yatar uynrsun. öyle ama komşunnn ra dolaptan çekiç, kerpeten gibi âletlcri çıtariasını biçecektim. Canım bir kaç saat kardı ve tahtalardan birini kaldırma^a başsonra olsun ne çıkar?. Olmazsa yarııı de ladı. Talıtayı sökünce Renaud duvardaki bir vam edersin.. Pekâ'â öyle olsun. Haydi taş» yerinden oynattı. artık. Allaha umsrâadık... (Arkası var) EDISON A M P U L L E R İ 't, 295/8486 ı,,,,,,,,,,,, IIIIIIIIIIIIIIIIIIIlllll
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle