Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
. 1K1 CUMHUKIVK1 28 ıVlayıs lötiü Yıldızlor Mahallesinde Komfserdim IYET AMIRINİN HATIRALABJ Yazan: CLÎNTON ANDEftSON Garip tiplerimiz DÜNKÜ KISMIN HTJLÂSASI (Müharrir yazısına Hollvvvood'un büyük şöhretler ve büyük zensinler semti olan Beverlv Hills'i anlatmakla baslıyor. Bu kBskier icinr de yalnız yüzme havuzu 8 'O.nno liraya mal olmus muhtfsem kâşâneler bulunduşunu söylüvor ve kasabada bankalardaki mrvduat tntarının 400 milyon dolar nldujunu bildlriyor. Beverlv Hills'de ! 1000 kadar avukat. 650 kadar da; doktor vardır. i Tazı devam ediyor: Bizim Beverly Hills'e dhjarHan gelenler: [ «Buraıia oturanlar hep bacaksız filân mıdırî Hiç kımse yürümez mi burada?» diye takılırlar. Doğrusu, her evinde ortalama İki otomobil, ayn numarah ıkı telefon bulunan bir muhitin sâkinleri, olsa oısa egzersız yapmış olmak içn yürümiye çıkarlar. Beverly Hills'liler ise egzersiz yürüyüşlerini kırlarda, parklarda, kolayhkla ulajabilecekleri civar ormanlarda yapmayı tercih ettikleri için, gerçekten sokakta pek vaya gözükmezler. Bu bakımdan, devriyelerimız, hassaten bazı bölgelerde, yaya gördüler mi kuskulanmayı itiyat edinmislerdir. Tabii, bununla polisimiz mutlaka her yayanın peşine düşer demek isttmiyorum. Polisimiz, devriye gezdiği bölgenin sâkinlerini tanıdığı gibi, zararsız, «serseri» leria i z i de bilir. Meseli, bunlar ara: aında zavalh bir kadın vardır ki yt* kıj, yajmur demez, bunaltıcı sıcaja aldırmaz, sabahın saat ıkisi il« dördü arasında, sokaklarda lürter durur. Üstelik kaldırımdan da yürümez de hep kaldınm kenanndaki §u yoluna basa basa gider. Garip kadınlarımız arasında bir d» evinin etrafını kafes tellerl» çevlrtmlş olanı vardır ki gecelerl bu tellere cereyan verdirtir, bahçesini de gece maçına hazırlanmıs bir stadyum gibi aydınlatır. Bu lengin ve yaslıca hemfehrimizin çocuk denecek kadar genç yaşında bir sab'.kalının taarruzuna ugramıs olduğunu ve o giinden bu yana hırsızdan son dereee korktuğunu biliriz biz. Dünyanın üzerine titrediği, blr defacık yakından görebilmek için pek çok »eyler feda etmiye dünden haaır olduğu «şöhretliler» ise Beverly Hillı'liler için peynir ekmek nevinden tabii seylerdı. Bır Gary Cooper'in Wilshire Boulevard ile Beverly Drive'in kesiştiği köşedeki yazıhanesine girmes», bir Jimmy Stewart'ın ikı^lerıni pazar sabahlan kiliseye götürme» »i, ya da bir Lucille Ball'ın vitrın seyranına çıkması Amerika datliil dünyanın hangi şehrinde olursa olsun hemen bir "merakîr kalabahğının toplanıvermesfne s»bep olur ama, gelgelelim Beverly Hills'de kimse dönüp de bakmaz bile onlara. Esasen Beverly Hills' in en nüfuzlu »ahsiyetleri dünyaca tanınmış sinema televizyon yıldızları değildir de reklâmdan pek hoşlanmadıkları için adları sanları duyulmamış kimselerdir. Ben blldim bileli Beverly Hills' İn belediye reisleri de, belediye meclisi üyeleri de daha ziyade sinema sanayiinin dışındaki muteber kışiler, milyoner i$ adamları, emekli generaller arasır.dan seçilir. Bunlar hiç bir ücret talep et. meden kendi camialarına seve ıev» hizmet ederler. Beverly Hills'ın pek mühim bir husu»iyeti de burada hiç klmsenin trafik cezasını hasır altı ettirmek lmkânına sahip olmayışıdır. Sakın: «Milyonerler de bir kaç dolarlık eezayı ödemekten kaçınırlar mı'ı demeyin. Trafik kanunlarını çiğneyip de cezasız kurtulmanın zengınlikl» fakırlıkle ilgisi olmıyan =haberlerı shtıyaclafi Geçen bir ayda koyamadıgimız yazılar HEM NALINA MIHINA cazlp bir tarafı olsa gerek. O kadar ki, her dakikası kımbilir kaç Tahkıkat Komısyonunun koydudoiar kazanç demek olan pek büğu neşır yasakları sebebiyle geyük bir iş adamımız, otomobüinı Vall Yardımcısı ve Belediye çen bir ay ıçınde yabancı gazetaiki saat müddetle tahdit edıimış îslerini tedvir ile varifell lenn Turkıyedekı hâdiseler hakkaldınm kenarına park ettikten Kurmay Albay Şefik kmda neçrettıklerı oir çok haber sur.rd vazıhanestnın penceresme ge I ve makaleyı sutunlarımıza dercetErensü'ıuin beyanatı çer. eünde durbın trafik poli?inin, m»k ımkânını bulamdmıştık. gehp teheşırle otomobilınln lastil Bu makalelerin bir çoğunda ğını ışaretlemesini beklerdi. Onîstanbul Askeri Vali Yardımcıdan sonrs. aradan iki saat gecip de lığına getirilen ve Belediye işlerl Turk ordusunun bir gün muhaktrafik polısinin tekrar gözükme ni tedvir ile vazifelendırilen kur kak surette hakemlık rolünü ele sınden biraz evel yazıhanesinden may a'.bav Şefık Erensü dün yeni alacağı beürtiliyordu Bu husus übilha.«sa Amerikan gazefırlar, otomobilini alıp bır başka makaminda keııdısi ile gdrüşen ar zerinde telerı duruyordu. yere naklederdi. Tabii, eünün bi kadüşımıza şunları söylemiştir: | Bu arada Türkiveye yabancı garinde o da yakayı ele verdi. « Memleketimiz için çok ha ] zeteler de sokulmuyordu. BunlaKisacası Beverly Hıllsde hemen yırlı bır yolun eşiSindeyız Bu yol rın ancak bir kısmı mektuplarla herkes oyle«ıne sohretli öylesine da basının bize yardım edecpSine gazetemıze gnnderilmisti Işte bun «muteber». öyle?:ne «nufuz!u> dur: butun kalbımizle inanıyoruz Şım lardan drnekler: ki kim kımden daha baskındır? | di yapacagımız işler için KomıteDemnkrasiye karsı azalan saygı Tayınine imkân yoktur, Bu yüz mizin emirlprini beklemekle iktiWa^hıngton, 29 nı?an (Hususi) den trafik mudurlüğu ile trafik fa »diyoruz.» Amerikan basını, Guney KoreŞehrin icil ihtiyaçları ile Iİ2İİ1 mahkemeleri hâkimSeri senelerce de vuku bulan hâdıselerle Turkibir toplantı yapıldi evvel kesin bir anlaşmaya varmıştstanbul A«keri Vali ve Beledi yedeki huzursuzluüun bir mukalardır: Trafik poiısı ceza yazdı yese^ıni yaparak Menderes rejimi mı, hâkimın bu eezayı tasdikin ye Reisinin, Belediye işlerini tpdnin Kore hâdiselerınden ders aden kurtuluj yoktur Beverly Hıl vire memur ettigi muavinlerinden k u r m a y a'.bay gffik Erensü dün larak idare tarzında baîi degisikls'te. Belediye Reis Muavinleri ile uzun likler yapacaSmı ümit etmektedir. öte yandan, zannetmeyiniz ki »üren bir topUntı yaparak sehrin Son Ankara hâdiselerıne manmilyonerler mahallesinde poliı ol âcil ihtiyaçları üzerinde d u r u l m u ş şetlerınde büyuk resimlerle yer mak kedisız bakkal dukkâı.ında fa tur. Bu arada fırınlara bol miktar veren gazetelerden New York Here olmaktan farksızdır. Bazı bazı, da un verilerek sehrin ekmek d e r rald Tribune başmakalesinde «üiki şöhreth, itibarlı, nüfuzlu şahdi ilk plâna alınarak halledilmıs mit edelım ki Menderes. Koreden sıyet. meselâ havlıyan bir kopeK tir. Bugünden itibaren diğer mü ve memleketindeki hâdı«elerden yuzünden, öylesine bır ağız kavesse^eler gibi Belediye de bütün ders almıs olsun. Güney Korede gasına tutuşurlar «i, rıhtım bokadrosu ı!e faahvete geçecektir. ve Türkiyede vuku bulan hsdiseyunda muştalarla birbinne gıren lerın bir çok benzer tarafları olnAnkara», «Marmara» ve iki hamal bunlann yanındü süt dugu muhakkaktır. Mendere» 10 kuzusu kalır. O KaJar ba&ıt, o ka«Samsunn vapurları yıldanberi iktidardadır. Fakat ne dar mânâsız şeyler Beverly Hills' dıtrdtıruldu kadar acıdır ki. rejiminı devam in iki komşusu arasında mesele, Denizcihk Bankasının tertip et ettirebilmek için Demokrat adı alkavga, küsuşme «onıuu olur kı tiji Beyrut turıstik sefer icin çar tındaki partısinın basında her geşaşar da kahrsınız. Ağlıyan bir şamba günü limanımızdan hareket çen gun Türk demokrasisine ve j çocuk, havlıyan bir kopek artık eden cAnkara» vapuru Antalya li hürriyetine karsı gösterdijı §aygı pek beylık kavga konusudur. Bır manır.da alıkonulmuştur bıraz daha azalmıstır Amerika,' arada bahçelerı sınırlandıran maAnkara gemi^inın Antalya lıma Türkiyedeki hâdiseleri tabıl ki hü zıların komşu bahçeye tecavüz etnında alıkonulmasına sebep MilH yük bir dikkatle takip etmekteriır. tığini iddia etmek moda olmuştu Birllk Knmite^inin yavınladıgı bir Çünkü Türkiye, Amerikanın Orda bu sayede kadastro dairesl pek tebligle yurt dışına çıkısın mene tadoğuda mühim bir müttefikidır muhım bir varidat elde etmışti. dılmiş olma'idır. Beverly Hills'in komşu kavgalaEvvelki gün Ha^fa ve Kıbrıs serı arasında en süreklisı tam iki ferine kalkan «Marmara» gemisı yıl devam ettiydi. Dava sesıız si Ege denizinde seyrederken görüien nema günlerinin yıldızı bir Ingi lüzum üzerine geri döndürülmüş lizle onun komşusu pek zengın ve Çanakkalede demirlemiştir. bır lokantalar şebekesi sahibı araDı^er taraftan Marsilya seferi«ında patlak vermişti. Zengın i; ne kalkan Sam^un gemisi de Izadamı, sinema yıldızının mutema mirde durdurulmu^tur. dıyen karısıyle kavga ettiğinden, huzuru kaçırdığından şıkâyetçı idı. Sinema yıldızı ise komşusunun hep sabahın saat ikısmde eve geldiğınden, şoforünun garajı buyuk gurultulerle açıp kapadığından motoru susturmazdan evvel de bol bol gaza basmak itiyadında olduğundan şikâyet ediyor, poliTurk Hava Yolları îdaresi yeni se ıstıda üstune istida yağdırıyor açtığı tstanbul Roma Frankfurt du. hattından sonra •îstanbul Paris» Bu karşıhklı çekıjmede, bır ba ve «Îstanbul Londra» hatlannı da kıma haklı olan Ingılız akiorü işletmeye açmaya karar vermistir. Yeni hatlar Ağustos ve Eylül ayidi. Bır bakıma dıyorum, zira muri« muca larında işletmeye açılacaktır. Yabancı gazeteler neler yazmışlardı ? vt bu memleketın askeri vt ekonomık gucü bizi yakından alâkadar eder. Tabiidir ki, Menderıse tutumunu dejişt:rmesını emredemeyız, zaten Menderes de basının tenkidlerıne karşı ildığı tedbırler den anlaşıldığı gibi tenkıd ve imldan anlıyan bir ad^m «leĞıl» dir.» Baltimore Sun gazete'i ı<e başmakalesinde «Türkivide milü bir ısyan olmadan mü=tîbıt kanunların değiçtiriîmesıni jmit etnıeliyiz. AMıâı sert tedbirler'e /e çiKmdığı kanunlprla Rhee gibi Memfrre? de diktatörlük ternjvüllerıni »çıJa vurmaktadır. Türkiyede hurriyet!erin çerçevesi her gun biraz dfha daraltılmaktadır B:lha=«a hSkim teminttı ve üniversıte muhtariveti artık bu memlekette kalmamiîtır. Mendere^in hareketıeri demokrat devlet reislerinin hartketlerine hiç uymıraik'adır» Türk diktatöriatfi r«ni krizle karsıla^iTor Bir başka Washington gazetesind« R. T Roberts imzasiyle ju makale nesrolunmuştur: «Basını susturmak ve halk ara»ında muhabereyı önlemek ihti» yacını duyan bir hükümet hem ihtilâlden korkmakta ve hem de ihtilili dâvet etmektedir. Türk hükümeti «enelerdir gazeteciler! haptetmekle ve hükümeti tenkid eden gazeteleri kapayıp durmaktadır Muhalefet partilerini susturmak normal bir praktis haline gelmis ve halkın bu hususta konuıması yasak edilmiçtir. Takat Türkiye asırlardanberi Rusyanın genişleme politikası han gi kıyafette olursa olsun daima en dişelenmiştir. Nitekim Ruslarm harb sonu isteklerinden birisi de Türkıytnın Dir parçası ıdı Bundan dolayı Türkiye Batının ve Or tadoğunun antikomuniıt kaleleri olan NATO ve CENTO'nun a?ımlı ve dayanıhr bır âza^ıdır Bundan dolayı muttefikler Türk hukümetinin demokratik olmıjan iç siyasetinı tıpkı Küba'da Batısta'nın ve Korede Rhee'nin rejimlerini ve bunlara benzer lisans, kudret ve hayatlarını sadece komünistllge direnmekle tedarik • • den mü«tebit ve zaüm hükümeMerı hos kar«!İam'.s ve ıtirazsız kabul etmış'ır Fakat bu rejim>pr komunıstlerin zıddmı olarak genç lerin hakıkî demokra.'inın ne olduğunu oğrenmeltrine mâni olamamışlardır. Turk gnncl. başkalarının hürriyet ve istiklâli için çarpışırken kendisıne büyük isim yaptı. Fakat şımdı Güney Kore genci ona hürriyet ve istikbalın once kendi vatanlarmda olması lâzım geldiJini hatırlattı. Turkıye, Batı cephesinın günev doğu kalesıdir. Bu kalenin kuvveti, memleketin siyasi saglamlığına baîlıdır. Numayişçiler tarafmdan istıfası istenen Başbakan Menderes. mem leketteki kriz yuzünden CENTO b i r 11S i toplantısına gıdcmemıştır. Üç büyükler ve diğer NATO Başvekiüeri Cenevre konferansına ha zırlanmak üzere bir kaç gün ıçınde tstanbulda toplanacaklardır Koredeki demokrasinin ka7anma siyle alevlenen Türk talebeleri plinlasalardı bile şikâvetlerıni dünyaya duyurmak için bundan daha iyi blr zaman seçemezlerdi. Hürriyet tarihinin yolu bu uğurda ölenlerin vücutları ile doşenmiştir. Fakat, Yunan şpirı Pındar'ın 2000 sene önce yazdigı gıbi «Onların gayretleri ne karanlıkta kaybolmus ve ne de hürriyetin yüksek fiyatı ümitlerinin kuvvetini ve izimlerini söndürmüştür.» e İki Cüneş Srriyetin ilânını pek yarıra yamalak hatırlarım. Ya'"'?, o günlerde, evimizin dost, akraba, taııutıh zi>a retkrnle do>up taştığını gördüKçe, herhalde sevins'iı bir şeyler oldujuuu ânlıyof; büvüklerin güler >üîlerine bak tıkça, dinî bayramlardaki tibi. bifibirlerinin ellerini iki elle totop sıktıklarını firUettikç», eri döidufatı. sebebini anlıjamadığım bu sevince. ben At sui'«mca katılıyordum. Hürrlyetin ne demek o! I îunn çok sonra anladıfım zaman. bu güler yüzlere, birbirini k.rarcasına sıkan bu ellerin kucaklaşmalarına, halkı çılgına döndüren, alay alav sokaklara döken o se\ince, o zaman ben de bilerek katılamadı^ım için ne kadar üzülmüstüm! thsan Karabatıır bugUn toprağa veriliyor Evvelki gün vefat eden Galata•ıray Lisesi Tarih öğretmenlerinden ve Galatataray Lisesi Ortakoy »ubesi müdürü thsan Karabaturun cenazesi bugün Şişli camiinden oğ le namazını mütaakip kaldınlarak Zincirlikuyu Asri mezarlığına defnedilecektir. DeSerli bir Cğretmen ve Maarifimizin sayılı idarecilerinden olan thsan Karabatur'un ölümü kendisi ni tanıyanlar ve MilH ESitim muhitınde büyük bir üzüntü yaratmıştır. 1 Dün sabahtanberı. ıçimde hem çocukluğun o saskın seviııcı yaşıjor. hem hürriyet şuurunun verdiii cosUunluk. buııa hir dı 1 havret karışıyor: hunoa sene «onfa. a\ııı sevinci. daha ol^unlasmış olarak bir kere daha duvmak zorunda kalı»ımın. hıuüııle karısık hayreti. Bu satırları vazarkeıı. matbaanın bahçesinden biraz uzaktan. kulaitıma çocuk seslcri gelhor. İlk hürriyet tüiHinııı aksamnıda, benim sesim de sımdı ba tırlıyorum, bizlm evin bahçesinfle, pırıl pırıl. hövle vükselmisli Büyükler. kendi ne^e'cri ıcinde Byle kendilerindcn ecçmisiprdi ki. henimle messul olmak. kimsenin aklına çelmemisti. Relki uelmis ti de. sevinçlerinden aldı^ım ba miite\azı h ' s s e ^ dokunup kc\ fi ml bozmak istemfmislerdi. Su anda. şokaktan gelen bu cıvıl c n ı l tocuk spslerini, hen. büyüklerimin o zamanki ruh hâleti icinde dinliyorum. tçimden: «BaSırın çocuklar, divorum. Havkırın. o zamanki ben cihi buçün niz de şuorsuz bile oUa alabildifcine spviniıı. gülüıı. oynavın. Büvüklerinizin yüretinde. hiirriyeti rörmiis olmanın sp\ınci o kadar büyük, o kadar coskun ki. tatan bu se vinçten. sizin payınızi da se\f seve duvura duyura ayırıyorlar. Bu sevinci ne kadar knvvetle duvarsanız. ne kadar tasktnr.1 vaşarsanıı, hürrivet suuru kafanızda ve kalbinizde o kadar saglam yer edecektir. *** Gecenin sessizliğine askeri tankların, sert kumandalar gibi heybetli kükreyisleri doldu. Saat, sabaha karşı üçe yaklaşıyordu. Acele blr yazı isim olduğu için onu bitirmeden yatmak Istemiyordum. Henüz uyanık tım. Pencereden baktım. gecenin dureunlutiyle yarıs edercesinc sessiz subaylar. karanlıklarda daha heybetli »örünen dev ölçüde tanklara vakısır demir yapılı askerlere sessiı emirlrr veriyor lardı. Bir fevkalâdelik olduğunu anlamıstım. Bu fevkalâdelik biraz »onra. ortalık ağarırken kendini eöv terdi. Hürriveti fözümle gSrdüm. Evet. hürrivetin tâ kendisini! L'fka bakan bir penccre önünde. eeııç bir subay ile karsı kar şıyaydım. Subay bana. bir saniye önce. hürriyetin doğdu^unu haber vermişti Verilip alınan bu haberin azameti karsısında ikimiz de susıı •"orduk. Bir kelime «övleyemivecek kadar heyecanlı. yasaran eöz lerimle yüzüne baktıfım zaman, ufukta vükselme&e baslavan eii nefin, onun nemlenen gözünde bir pınltı halinde çaktıgını gördüm. tçinde hürriyet güneşi pınldayan o nrmli rnzü. bana bu mti.i deyi bir hediye »ibi veren • jenç snbarın yflzfinü 6mrüm oldukça unutmıyacağım. Hamdi VAROGLU Türk Hava Yolfarı Paris ve Londra hatları açacak ^^m LEVENT KOLEJÎ Ofrttmcn öğrenci dinlenme • Yabancı dil konuşma kampı tngiliıee Almanca Fransızca Kayıtlara başlandı. Büyükdere caddesi Üçyol '«3 53 71 delesi ıllet balınde ıdı. tİTnden gelse mahallede nefes sesı bile duyulmasın diyecekti. Şikâyetle gurultuyu onleyemeyince, hiç bek lenmedik anlarda kendisi gürültü koparmak suretiyle komşularını te'dıp yoluna gitmişti. Bunun için meselâ evinin arka balkonundaki parmaklıkla hemen yakındaki telefon dıreği arasına bir ip germiş, bu ipe içleri yarı yarıya çakıl taşı ile doldurulmuş konserve kutulan dizmiş, olur olmaz saatlerde ıpi sallayıp kıyametı koparmıştı. Bır başka defasında, kapı kapı dolaşmış, yenisıni almamayı taahhüt ettikleri takdirde yakın komşularımn mekanık piyanolarını mağaza fiatına satın almayı ve | bunlann hepsini bir meydanda | yakıp sehrâyin tertıplemeyi teklıf etmışti. Hani mekanık piyano bahsınde gürültü düşmanı tngilij ze hak vermemek de mümkun değildi. O sıralarda muayyen havaları kendi kendine çalan bu acay;p âletler pek moda olmuştu. Sabahtan akşama kadar tangur tungur hep ayni havaları dinlemek, doğrusu, pek çekilir dert değildi. Gelgelelim bunu musiki diye dinlenilır, bunu dinliyebilmek için yüzlerce dolar sayıp birer mekanik piyano edinenler vardı ve onları bu «zevk»lerinden mahrum etmiye kanunun gücü yetmiyordu. Sonunda mahalleden taşınmak bizim tn^ilız aktöre düştüydü. (Arkası var) Yeni bir bira fabrikası kurulacak Tekel Genel Mudürlujü bugünkü mevcut bira fabrikalarının bira ih tiyacını karşılayamadığını dıkkate alarak yeni bır fabrika daha kurmağa karar vermistir. Kurulacak olan fabrikanın yeri olarak Yozgat seçilmiştir. Telefon îdaresmin yeni bastırmıya başladığı. rehber, temmuz ayı sonunda tamamen basılmış olac'ıktır. Telefon îdaresi yeni rehberi abonelerine 10 liraya satacaktır. Telefon rehberi 10 liraya satılacak Çocuk Gıdası ANA SÜTÜNE EN YAKIN OHUR Ö l Ü M Morhum Hacı Saffet Bey v« Nuruef•un Hanımın oğlu, merhum Slr«t Kır. datın Mvcl, merhum Olâl Kentbay ve Nazime B«rısomın aiabeys:, İffet Cln, İsm«t Kw)*t v» Saffet Kudıtın b»b«sı merhurrı Adnan Cin'in Kavin batMsı 26 Msyi" 19«O Ppr»emb« rtlrvü vefat et. nîi» z7.Mayii.lM0 Ojma ıtvmü Kar»ca ahnvet m*7,=>rlığındaki «ıle kabrtno defnedllralftir. Mevl* rmhmrt eyleye. Sürveyan aranıyor Edirne'de yapılan banka şube ve lojman binası inşaatında sürveyanlık yapmak üztre, mümasili işlerde sürveyanhk yapmış bonservisli bir fen memuruna ihtiyaç vardır. Taliplerin teroüme hallerini ve diledıkleri ücreti bildirir bır mektupla P.K 1030 îstanbul adresine SÜRVEYAN rümuzu ile müracaatları. Limon likörii büyük rağbet gördü Tekel Idaresının yeni pıyasaya çıkarttığı lımon likörü büyuk bir ragbet gdrmu'tur. Tekel tdare?ı onumüzdeki günlerde limon likörünü piyasaya bol miktarda verecektır. BOYUNCA AYLIkL GELİR ZENGİN P \ R A İKPAHİVriFRİ NİZAMETTtN KUDAT Kahve satışlan ağır gidiyor Piyasada perakende kahve «atışları ağır gitmektedir. Tekel îdaresine yaptıkları müracaatte kahveciler fiyatların yeniden grizden geçiri!m?=ini istemislerdi. Fakat bu muracaate henuz muspet hir cevap alınamamıitır. Tekel depolarında 8(10 ton kadar kahve bulunmaktadır. CÜMHURİYET Nüshası 25 Turklyt Ltra Kr Kurus Haricl Lir» Ki (omsponîlfnrt 3nstttute METOOUYL* Sls d e •vİHtstf* fc«n«II h«ta<IİNİsc MAYIS 28 ZİLHİCCE 2 a Yatsı C V. E. U ] 4 33 12 11 16.İC ] 9 02 4.40 8.38 o %* ş 12.00 19.32|21.2S lî VAKIFLAR III1 Louis XV saion. Taldızları bile altın değil. Adi sarı boya. Sonra nedir o yemek odasındaki hantal biife. kocaman masa... Hep Nebahatin büvüklük meralii. Görsünler diye de, fümfis. kristal. nesi varsa ortaya çıkar mış. Her ver tıklım tıklım.» Dikrnev Hanım: Dürnev Hanım. Melda çok züzellesmis, dedi ; ^a^et hoj olmuş. Perran Hiç hazzetmem o kızdan da. diye cevap verdi. Anasından beter bir gösteris kuklaıı. Aynı zamanda da aptal. sımarık, kültürsüz Mektepte ne okumuş, navl okumus, aklım ermiyor. Kafasızm. beyinsizin biri. Konuşması da kendisi gibi safi valdız. Tatlı. nazik görünmek için herkese komplimanlar vapar; muayven mevzn larda papaŞan eibi ezberlediğl cümleleri söyler. Hepsini toplarsan, sıfır. Şahsî bir s o r ü ş , bir fikir. hiç bir sey yok.» Sonra biraz dedikodu yaptı Nebahatle Kadrinin araları îeçen sene epey bozulmuş. Mttl "ıiş kaxgalar olmuş. Rir çokları çapkındırlar, buııa divpcetim vok. Fakat. darılma ama. senin kardrsin edepsiz rapkın. Arkadas hanımı. müekkil, me<lrkdas, daktilo. hast?bakıcı, ne bnlursa salr)ınr. Bu sefer de karısı evdeki hizmrtci ile \akalamu. Avrıl mata filân kalktı. Knametler Unptu. Terzi madam. ehnde tevpllfn mis kumaslarla fpldi. Birlikte TÜRKIYE • • 75.00 150 00 4000 8000 îî 00 «00 Bvsan vr yuynn Cumtıunyıt Matba»cılık vr GazctM'ilik rurk Anonım şırfcetl Cagaloglu H»!lc»vı «okak No 3M4) Snhlhı 4 avlık i ırlık Y«n INGILIZCE ALMANCA FRANSIZCA Ocr.tH, luh* brt>«iMmOt0 >bı>mut« Î13 • l»««»k«l 2 20 B A N KASI yandaki küçfik prova odaaıns girdiler. Genç kız üstündeki ertariyi çıkardı. Pemhe bir ipek kombinzonla pür heves. pür neşe, aynanın karşısma feçti. Perran. Aynnr'nn çok güzel vfienda var, dedi. Dürnev Hanım bn kompliman dan derln bir zevk ve iftihar dnydu. Oradan çıktıktan sonra yine Petran Hanımin otomobiline bindiler. Biraz alışveris yapmak için Beyojluna indiler. Ne «aadetti kalabalık ea4delerden mükellef bir arabaya kurularak eeçmek. Yoldakilere, duraklarda otobüs.tramvay bekliyenlere söyle ynkarıdan bakmak... Ne zevkli idi bir alay süs e»vasını ellemek; beğendiğini almak; sonra tezgâhtarların hürmetli bakısları altında elinde paketlerle dalgın, mafcrnr ilerlemek, tekrar otomobiline jirmek . Zenginlik tiizel şeydi. Aynor'a âdeta başka bir hal, baska bir eda telmişti. Simdi. karşılastığı erkeklere, onlardan ütifat dilenen gözlerle bakmıvor. Hrrkesl. kendlnden emin kıralice tavırları ile süzüyor. «S» deki tanıdıklar beni bövle ırörseler dive düsündü. tnhi«ar müdürleri. banka müdürti. mahfeldeki eenç zabitler, 8|retmeıı arkaJaşları, Seher. eski sevgilisi fen memuru Fakat bunun üstünde çok durmadı. Daha 5 • 10 gün ev\el fikirlerine. bakışlarına. sotlerine o kadar kıymet verdigi ba lnsanlar NAZİME NAüt ı»lennı tıllrn ıdarf « I P B MHSUI MUriUr 1.5"! 6.49 Gazetemızf gonatrıltn «•vtnH ve ya» ar neşrpdilfin «jllmpsın laöp HânlardaD m««uüypi kabul ŞAHİN PERESE »ınıııınnıiRiınııııın CUMHtTRÎTET'in Edebî Roraanı: 18 »'azaıı: RİKKAl KÖKîş AR cAlem ne der». En bflyük kaygusu buydu. Melda öyle »eker, öyle samimî ki! Küçücük gözleri parhyarak mütemadiyen halaaı ile kuzinine komplimanlar yapıyor, gönül alıcı gözler söylüvor. Nişanlısının resmini de gösterdi. Hakikaten çok yakısıklı bir gençti. Misafirler saat üçe dojru kalktılar. Perranla randevuları vardı. Birlikte terziye gideceklerdi. Ayrılırlarken Dürnev Hanım tekrar tekrar aîabeyisine teşekkürler etti. Mecidiyeköyündeki talipsiz arsayı satın almayı kabul etmekle onları büyük bir fizflntüden kurtarmış. hakikaten kardeslik yapmıstı. Kadri Bey En yakınlarıma yardım »tmek benim fin hem vazife hem de büvuk bir zevktir, diye cevap verdi. Dürnev Hanım utanıyor. Kar deşini bir çok defalar kendisine kırjı alâkaıızlıkla suçlandırdıfı için, onun hakkında ba^ııiffiHtınniiiaıııııııtıııııııııınttffliüinıınııııınıi!! zan fena »eyler düşündtifS için utanıyor. III Terzinin bulundufu apartmanın merdivenlerini çıkarlarken Perran Hanım Düşündükçe kanaatim katilesiyor, dedi; bn isin içinde bir dalâvere var, yoksa Kadri hatır için bunu yapmaz. Dürnev Hanım, kızkarde»inin bu güvensizliğine hayret ediyor: Ne gibi bir dalâvere olabilir? Bak, »ekerim, ben ba arsanın yerini bilmiyonım. Çapını, tapusunu görmedim. Kaç metrekare olduînndan haberim yok. Ama Içimde hfr his divor ki, afabeyin fırsattan istifade edip malı ueuza kapatmak istiyor. Neler «öyiayor«nn, Perran. Yani beni, kardesini mi al datm?*a ka'kı«acak? V>llahi bilmem. ttimadım vok. Bunun icin de tedhir ala cağım: Tanıdı4;ım hir komi«voncnya müracaat edecefim. Arsa yı satısa çıkarırız. Bakalım, talip balunnr mu, kaç para verirler. O zaman çörürüz. Yoksa sorusuz snalsiz ona bunu kaptırtmam. Bu kadar açıkşrözl ü l ü | e gelemem. Terzinin katına varmışlardı. Zile bastılar. Kapı hemen açıldı. Içeride başka bir prova oldnğn icin biraz beklcmeleri lâzımmıs. Salonda oturdular. Yinf aynı bahis devam ediyor. Aynur Ama dayım çok zengin, dedi; hallerinden, yasayıslarından belli. Sn ?ibi har cıyorlar. ö y l e üç beş knrnşa tenez7ül eder mi hiç? Sen ona bakma. Çok defa ıravet rahat. hattâ kibarca sarfedenler. o parari elde efmek icin de en iîrenç âdilikleri yaparlar. Kadrinin evinden. veni aidık ları fsvalardan konostn'ar. Per ran Hanım tenkid e d n o r Siikrü Pasanın kızının Paristpn ^etirdifi 'âke kani»pe ko) tuUları burada kon^e ettirmis. ler. Olmuş sana bir yerli malı tanki artık uzak bir mazide kal mışlar, unutnlmuşlar. ehemmiyetlerini kaybetmişlerdi. Bütün isler bitince, Perran teyze saatine baktı Çocuklar hentiz vakit er ken. Bir yerde otarup birer dondırma yiyelim. Şofore. (...) Pastahanesine .. dedi. Büyük siyab araba Taksimr doğru yol alırken, Aynur, Perranı tetkik ediysr. Vakıâ biraz geçkindi. Güzel de sayılmazdı. Ama giyinişi tavırları, sevimli bir tebessfim, ntzik bir baş hareketi ile selâm verişi, her hâli bambaşka Topluca iri viicudü, ivi sıkılmıs kersenin içinde hâlâ biçimli duruyor. Kulaklarındaki küpe lere, bileğindeki renk renk taslarla süslü bileziğe baktı: «Kim bilir ne pahalı «eylerdir» diye düsündü. Bunlann Paris işi sahte mücevherler olabileceği aklına bile gelmiyor. Bu ka dar zengin bir kadın takınca sahicidir, elbette. «Milyonları var. Buna rağmen sade. alçak şönüllü. Yengem gibi kibirlı de|il> diye dflfiinda. Içınden ikislnl makavesc «tti: Nebahat vençe daha gençti. B^lki dah3 da füzeldi. Butürt gaypt süslü hir esvap giymişti. Tu\aleti fevkalâde Itlnalı idi. Veni ber herden çıkmıs çibi »acının bir teli kıpırdamıvor. HalbuUi Pe> ran tevzenin dılgalı kıııl «ar lan şiyle arka\a dotru »ar»n mıs. t stünde diimdü/ hir Ue ten rob. Fakat ncdfiise. yint de daha sık. Sanki «ıklık ala franealık derisine yap'smış. Burnuna onun nefis lâvantasının kokusu geliyor. Kendisini bir lükj havası ile sarılmıs hissetti. Otomobil köşeyi Jııvırıp durunca ındiler. Bnyak pastahanenin cadde üstündeki terasa sı bu aktam çok kalabalık. Bütün masalar dolu. Dürnev hanım. Galiba geri dönmekten bas ka çaremiz vok.. dedi. Ortada durmuş. etrafı arastınvorlardı. O sırada arkadan birisi seslendi. D8nüp baktılar: Yaslıca. kır saçlı, kibar blr bey aya^a kalkmış yanında yer çösterivor: Buraya buyrun, hanımefen di. Ben valnızım. Zaten dondurmamı bitirip hemen kalkacağım. Perran beraberindekilere «Ge lin> dedi. Gülerek ilerledi. Yaslı beyin masasına yerleştiler. Aynur limonatasını içerken düşünüyor: Teyzesi bu adamı «Şakir Gediz beyefendi» diye takdim etmisti. tnanamıyor. Aoaba bir Isim benzerlişi mi? Yoksa hakikaten iki sene evvpline kadar sık sık gazetelerde adı geçen. tanınmış. söhretli bir şahsivet olan eski Vekil'erden Sakir Gediz'le mi kar»ı '^arsıya oturuvorlar? Perran onnnla çok ahbapça ;onuşu%ordu Çoktandır huluşamadık hevefeııdi: maimafih haberini • aldım: \saf dün aksam kui lüpte sizi hir ara uzaktan eörmös. Kâzım Bergsoy İle hara retll hararetli bir çeyler çüyormnşsunnz. Ahvalden, siyasetten bah sediyorduk. Malum ya, politi ka. hava değişikliklerinden sonra en güzel mevzulardan hi ridir. Çönkö lnsana sikâvet et mek keyfini verir. Her zamankl fibi biraı münakasa ettik Kendi hakikatlerimizin dojrıı Injfuna birbirimizi inandırmıva cahstık. Tabii, ikimiz de muvaffak olamadık. Sonra etrafı mızla mesgul olduk. Dıçarıda mfizik çalıyor, çiftler dans edivor. tçeride kumar oynanıyor Zavallı insanların. saadetin ka rikatürü olan zevkle nasıl a vunduklarını seyrettik. Yorgun bir tavırla »öylüyor du. Gözlerinin ciddi. biraz mah zun bir ifadesi vardı. Kısa ke silmiş bıyıklarının altında bü vükçe bir aÇız. Arkaya do|ru taranmıs kır saçlar. Hareketleri sâkin. vekarlı idi. Her ha li ile, güvenilir. ivi bir insan tesirini veriyor. Çok da nâzikti Dürnev ha nım ve Avnurla da alâkadar oldu. Onların bir kaç eiin ev ve! «S» den grldiklerini «Srenince, «S» hakkında «ualler sor dn. tstanbulda iri vakit eecir melerini temenni etti. Az son a da mi'naade istpıip kalktı. F,%Pt. huiuştuUiarı o meşhur S*akir Gediz'miş. (Arkası var)