Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1K1 CUMHURIYET 17 Mart 19tttt RUHl BAH1SLER Insan ve icindeki karanlık dünya Yazan: Halis Özgü =haberierı f WASHİNGTON MEKTUPLARI İ HEM ruI> NAUNA MIHINA İstanbul Operasının Hikâyesi Yazan: VVashıngton. tnnu bildirdigine göre A r a p 1 a rın Buradaki diplomaİnsan denen varlıkta, tahlılî ru mışlardır. konleransa katıltik mahfillere ohiyatçıların şuuraltı, genış anlaYukarıda da işaret ettığımiz gimalarına mnhak la>an haberlere gö mı ile, altben dedikleri sonsuz, bi, kadın kendisine azap veren «ashington Hususî Muhabirimiı kak nazariyle bare Irak hıikümeti , ^srarlı ve karanlık bir dunya var evlıhkten kurtulmak istemektekılmaktadır. ÜsSovyet Rusvadan . dır. Butun uğraşmalara rağmen, dır. Çocuğunun varlığı ise onun çönderilmış olup mnayene neticeVVashington Post baş\azan bö telik b» dâvet mektnbnnun Rao iugüne kadar tam olarak anlaşı bu ışı yapmasına manı olmakta Şimdiy« kadar Hmanımıza sinde insanlarca istihlâke elveriş yükelçilerin yekvücot olarak Her nun Kahire'yi ziyaretinin hemen lamıyan, bılınemıyen, aydınlatıla dır Daha doğrusu, çocuk annesigelen buğdaylarm yekumı li bulunmıyan 30 bin ton bugda ter'i ziyaretlerini «yakışık almı akabinde jönderilmiş olması, Amıyan bu dunya sürekli olarak nı ıstıraplı havatmı devam ettır55 bin tonu buldu yın ne yapılacağı nıuaramasi;. le van bir tören» telâkki ettiğini be rap görüşiyle, kasdî «ve hasmâne • sesini duvurtur. tçinde barmdır mıve mecbur etmektedir Kadm karşı kar^ıyadır. lirttikten sonra dikkat çekici bir bir hareket telâkki edilmektedir. ' dıgı gizli kuvvetler vasıtasiyle her zaman zaman ve hele, evlilikten Cç gemi dolusD buğda\ Basra noktavı işaret ederek «Son haftaBir ara Cuba'lılar bu hülyalanAmerıkaja ıhtıjaç fazlaMnı hubufazla şikâ\et ettiği anlarda, çocuan düşüncelerımız, duygularımız, davranıslarimız, kısacası, bütun va ğu olmamıs olsavdı bu havattan battan sıpans verılen buğdaylardan ja sevk edilmiş ve orada gemiler lardaki harb tehditlerinin kimin nı Birleşmiş Milletlere mâl etmisavmlmakla olduğu ye çahşmışlar fakat Birleşmiş Mil şavışımız iizerinde tesir yapar Su uzaklaşabılecegıni duşünmektedir. 18 bın 500 tonluk bır partı daha bıı* den bo^altılarak fursonlara >uk tarafından veys bu havat seklini idrâk et Bazan daha da ilerı gitmektedir Norveç gemısıyle lımanımıza gel lenmistı. Bir kavnaktan öjrendi bir kenara. vakıâ şudur ki Birle İetlerin resmî sözcüsü böyle bir ğime gore talihsiz Irak hükünıe şik Arao Cumhuriveti Israile kı münasebeti reddetmişti. Eğer Birmemizde geniş ölçude rol oynar Çotufunun yokluğunu bile arzu mıs ve tahlıjeiine baslanmıştır 1 Lımanımı^a murettep 110 bın tnn ti. hiç değilse vaktivle furgonları vasen altı mislı tahmın edilen bir leşmîş Milletler konferanM destek Klâsık, akademik psıkoloı'ı ın etmektedır Ancak kendı^'rr ı< buğdaydan şımdıje kadar 05 bın f> demiryolu naklivatında kollanasanda bövle bır şeyin varhSma, tırap veren bu uSursuz duygu'u ru geımış bulunmaktadır. Gerı ka bilmek için buğdaiı boşaltıp yak silâh üstünluğune sahiptir ve Sov lemiş olsaydı Cnba'lılar bütün büyet blokundan ağır silâb almıva tün derde çirmis olacaklardı. zira şuuraltının mevcudıyetine inanmı nu varlı£mda görmekten ürkmek an 55 bın ton da peyderpey gele mayı tasarlamaktadır. devam e Veelmektedır. Bu bölge Birleşmiş Milletler Genel Sekretetedir. Çocuğu için duyduğu şeyi cektır yordu Descartes felsefesi ve Kartede kuvvetler dengesinin daha faz ri Dag Hammarskjold Birleşmis ziyenler ile bunların düsünceleri bir baska kadına maletmektedır bozulmasının dojarabilecefi Milletlerin resmen destekledigi Baş^etair gazetecilcrinin pek ço la ni paylaşanlar insan ruhunun baş Böylelikle, çocuğuna karsı böyle Washington herhkngi bir toplantıdsn knrol üSu on Arap devleti büvükelçisi muhtemel neticeler Hayvan Mahsulleri Ofisi tan başa şuurl oldugunu kabul e bır duyeuva sahip olmadıgına ken nin Bırleşik Amerika Dışişleri Ba için oldugu kadar Moskova için de yesi hiç bir devletin aslâ istisna disini ve başkalarım inandırmıva divorlardı. teşkil edilecek kanı Christıan Herter'i resmen zi endişe verici mütalâa edilmelidir» edilemiyeceğini bir prensip karaînsan ruhunun tamamiyle şuur korkunç sırrını saklamıya, gızleHaber verıldıgıne gore Topıak yaret ederek Israil Başbakanı Ben demektedir. n olarak ifade etraiş bulnnmaktalu olmasma inanılmasının çesitli mive uğraşmaktadır. Mahsulleri ıçın olduğu gıbı bır de Gurion'un VVashington'u zivaretini Zivaret hâdisesini ele alan Was dır. Halbuki, Arap devletleri tsrasebepleri vardır. İnsan hiç bir zaîçimizdeki karanlık dünyanm Hayvan Mahsulleri Ofısı teskılı protesto edislerini sıddetle tenkid hinçton Star başvazarı ise; «Bize ilin katıldıgı herhangi bir milletman iç dünyası hakkmda tam bir avdınlık kısmmı meydana getiren bahıs mevzuudur. etmişlerdi. katılmamağı övie geliyor ki diplomatik teamül lerarssı toplantıya bllçive ulasamaz. tç dünvasmm ben, şuurda bulunan ve varhk senBu teşekkule Et ve Balık KuruJsrail liderinin başsehre «reli hndatlan on Arap büyökelçisi ta itiy»t edinmişlerdir. kjranhk taraflannı bilemez. Yal tezi için zararlı. tehlikelı olan e mu, Yem Sanayıı, Turkıye Tıftık ve Dışişleri Banız nıhunun suurlu, aydmlık ta ğilimleri şurun dısında tutmak im Yapağı Şırketı gıbı muesseseler da şinden bir kaç saat evel âni ola rafından asılmıştır rak rahatsızlanan Dışişleri Bakanı kanli^ındaki acavip gösterilerivle raflannaa cereyan eden olavlar kânını bulamadığı zaman sert hıl olacaktır. Herter basın konferansında gaze Büvükelçiler bize çaf gibi çöröl!en haberdar olabilir. Şuurunun tedbirlere başvurmak zorunda kaV E F AT îlgilı çevrelerden belırtıldığme tecilere, protesto etmeyi nyjun nen bir harekette bulnnmnslaroifinda kalan şeylerin yabancısı Turk Maadln Şlrketl Emekli lır. Bu sert tedbirîerden biri de gore, Hayvan Mahsulleri Ofısı, bır gördükleri takdirde büyükelçile dır» demekte ve meselâ Ürdün ve '' kalır Bu yüzden ruhunda suursuz Muha=ebe^ısı Atıye Berkmen m şuuraltına sürülmek istenen veva kaç muesseseyı bırleştırmekle kal rin buna resmen ıfadeye hak sa Süudi Arabistan Devlet Reisleribir y«rin bulunduğuna inanmak ejl. Guzin ve Salrnı Berkmenın daha önce şuuraltına itilmiş bulu mıyacak, peynır ımalâtına da geçe hibi olduklarını söyledi. nin VVashinsrton'u zivareti vesilelstetnez. cektır Bu son eıhet, bılhassa pev babaları. Nıl ve Idil Yalter İn bunan, suuru zorhvan «rzulann, is nır fıatlarının gorulmemış bır hâdsi'Ie buna benzer bir harekette \ukbabalan Ayiâ Berkıren'ln kaBundaa başka, insamn şuuraltı teklerin, eğilimlerin başkalanna bnlunmnş olsavdı. hiç tereddüt etyınpederl Muheyya Şardağ ve de yukselmesınden sonra luzumlu yi inkâr etmesinde dinler de rol maledilmeleri. aktanlmalarıdır meden tsrail Büvükelçisini de şid Safter Mahmut Suna Arsev ve DİK 40 H P. gorulmektedır Üç adam Kemal Aygün. Muhsin Ertufrul ve Aydın Gün, oynadılar. Bilindiği gibi, bir çok Şevk Kurtbek'ın enistelerı detle tenkid etmis olacajını ilâre Tehlikeli görülen nefret, km, «Bu iş olacak!» diye masaya indirilen üç yamrnk ve netice: 6 i: Tam dızel, 4 Mlındır, 4 zamanr dlnlere göre insamn sorumlulugu duşmanlık duygulan şuura ulaş İthal mallarından bir günde etmektedir. haftada tstanbulun bir operaya kavuşması. Ba operanın bir çok lı, otomatık starter, çıtt akulu HASAN SABRİ . ölümünden gonra da devam ermek tıklan veva şuurda kaldıklan tak 4.5 milyon lira resün alınıyor *** Türk ve ecnebi dünya şöhretleri sahnesinde toplıyarak perdesi| kara dı^el motorlerı. tedir. Onun bu âlemdelri vaşavı dirde çeşitli korkular, üzüntüler. BERKMEN 1 sandık yedek paryası ile ni armdsı. Fidel Castro rejıminin. az gelişÜçuncu Kota sıparışlerınden son «ındaa dolayı geleeek hayatta, sb kabahatlilik, günahkârhk duygu16 Mart 1960 gunu vefat etmıştır komple olarak 15 028,80 TL. ya Türk operası tarihinin yann bn 9ç adamdan nasıl bahsedemiş memleketleri önümüzdeki eyrett* »orumlu tutulabilmesi için sunu yaratırlar. Bu halleri önle bakıyeler gumruklere gelmeye deCenazesi 17 Mart 1960 bugunkr magazada teslım satılmaktacefini düşünüyor ve imreniyornm. lfil avmda bassehir Havana'da bir Perşembe gunü ogle namatını mu*• SsleHnl bile bile yapmıs olması mek için ben, zarurî duypularla vam etmektedır. tlgılılerın haber dır. •erdıklenne gore tstanbul gırış Cevat refcmi BAŞKIT dünya konferansmda toplamak ve taakıp Sış'l Camıind«n almark ferefcmektedir. değişiklikler yapmıva gayret eder. [ümruklerıne gunde 332 bejanname Muıacaat BUNTEKS TİCAArap memleketlerinin de konfeZlnclrh'kuyu Mezariığına liefneDığer taraftan, insamn Tarhgı Aktarma işini kolaylaştınr. Bu venlmektedır. RET LIMITED ŞİRKETİ, Garansa katılmalannı sağlamak huldıle«*tır hakkmdaki düşimcelerl, kendisini nun neticesi olarak bazı kimseleAynca, ıthal mallarından alınan lata, Rıhtım Cad. 141'1 Mevla rahmet eyliye. yası snya düşmüse benzemektedir. dljer varlıklardan. hayranlardan rin zaman zaman şövle dedikle resım. gunde 4.5 mılvon lırayı bulTel: U 54 58 Daha şimdiden, bir çok Lâtin Aher bakımdan fistön görmek arzn rini işitirirz: Ben onun fenalığını maktadır merika memleketi konferansın koTelgraf BUNTEKSLİM sa insanda suuraltı dünvasınm istemiyorum. Fakat o bana fenaEminönü Vergi Dairesi Müdnrü münist teşvikivje tertiplendigı ve Plâstik esya imalâtçılarının tstanbnl , t yoklugun» kabul etmek egilimini lık yapmıya uğraşıyor. Ben kim5M Karnsa Yüz Kilemetre maksadın sofuk barbi batı yanm yEratnıışIardır. kongresi se için bir şey söylemiyörum Baş küresine aktarmak, işlemekte oMemleketımizde yegâne mazot, o ^ însan uzun zaman kendisinl ev kalan ise hep benim aleyhimde Turkıye Plâstik Eşya îmalâtçılar lan ekonomik proeramları altüst lu Dızel çok ekonomik \e darenin merkezi, en »eçkin, en ivi bulunuyorlar Bovle düçünen ve Derneği, dun Tıcaret Odasında sene İlâvelİ İkinci etmek oldnğu diişüncesiyle dâveti yanıklı 2 tonluk Alman duşünebilen, her şeyi bilerek va konuşan insanlardan bir kısmı sa lık kongresını yapmıstır. reddetmiştir. Muaddel jfkhyl« kanunuo »#rh re ızabı. M*M< Immtm vc 1*50 (HANOMAG) Kanyonlan pan, yaptıftı işlerde şaşmıyan bir dece kendilerine ait olan ve kenadet en yeni emsâl ıçtıhat kttrariarı, beyanr«m« tanzmi mrtarı, Kongrede rapor okunup tasvıp VVashinçtondaki tsrail Büyiikel"varlık halinde gfirmek arrusunu dilerinde eörmek istemedikleri, •dıldıkten sonra muhtelıf kotalartâdtl kanunları ve llgıll hususı kanunlar »ergl ce»rrtlerl Derhal teslım edilir. çiliti sözcüsünün daha önce, Cu''"duydu. Bunun için gflneşi, evre göstermekten kaçındıkları duvgu la ham madde ıthal edılmış olması .Kıtapçılarda satümaktadır. 964 sahrfe n7«M K. eıl«*ia* 1* Kra 21 44 88 telefona acele muraraat î ba Dışişleri Bakanı Ranl Kao'nun Taşra siparlşlerınln istanbul, Yüdıt, Hılamnr W»»tl«H Sok M " ni dünyanın etrafında döndürdü. larını ba^kalannda bıılmak arzu memnunlukla zıkredılmış ve bu saKırlangıç Anonim Şirketi Büyükelçiliğe göndermiş oldnfn yapılması UNKAPANI Kendisini bütün canh varlıklarm su ile hareket ederler Duvgula yede plâstik sanavıınm gunden gubir yazıvle tsrailin de konferansa en üstünfi gibi tanımıva uğraştı. rını, baskalarına maledeiler, ak ne ınkişaf ettığı behrtılmisi^dâvet edileceğini belirtmiş oldaSırf insanlıgı ile yarattığı insan tanrlar. Giimriiklerde kalmış 600 fnasalma, efsaneMne dört elle saFHttslt Bazı hallerde insan gerçekten rıldı. Bu efsanevi redelemek, sarskadar otomobil var sevmedigi, nefret ettıçı kimseye Mtfstuksvı *nak, yıkmak amacını giiden haKıriarda gezerkenkarşı buyük bir bağlılık göstere Gumruklerde evv,gldenberi kalmıs DORTLÜ BİB YONCA yaprağt ' reketleri Bnlemiye ealıştı. Kopeı bilir. Bir genç kız annesinin ya 600 kadar otomobılle bır çok ev ve bulursanızcus'ın, Darsven'in, Freud'un buHıs nından ayrılma^ını istemiyor. An mutfak esyasmın çekılmesı ıçın PARENTERAL YOLLA KARACİĞER ve pEKOMPLEKS lanm çürtrtmiye gavret etti. Tah nesine karşı aşırılıfia kaçan, ola' muSaade verıleceğı ılân edılmıştı. TEDAVIStNDE lill ruhiyatm çizdifi yenl insan ğanüstu bir vakınlrk duyuyor. An Haber sldığımıza gore bu hususprofilini görmekten fcaçmdı. Ka nesrhîn yoMuSunda 'evfn • t*fefnnu laki teklıf, Bakanlar Kuruluna sevçın<İ!; çiinkü,rahHlî ruhiyatm in çalınca telâ^lanıyor. Büvuk bir kedılmıştır. Ancak henuz kararna Methıonıne Chuine, Inosıtol, Bekompleks vıtamınlerı sanla ilgili buluşlarım beğenme hevecan içinde telefona koşuyor. me çıkmamış olduçundan bu yolda B 12 ve Karacığer ekstresı di. Sokakta annesinin bir kaza geçır ıir muamele yapılamamaktadır. Imâl edilerek piyasaya arzedılmiştir. DİNÇEL LA LÂBORATUARI • Cep ve kol saati geliyor TahliH ruhiyatm başlıca konu digini sanıyor. Bir felâket habe»u şuuraltıdır. Şuuraltmda, şuu rini alacağından ürküyor. Genç Isvıçre'den ıthalı kararlaştınlan run dışmda kalan bütün psikolo kız eskiden böyle değildi. Annemilyon tsvıçre franklık saat, ya < jik haller, unsurlar bulunurlar. sine karşı böyle bir düşkünlük kında memlekete gelecektır. Bu • Çeşitli içgüdüler, bu arada, yaşa göstermiyordu. Bir müddettenberi hususta bildıri mektuplan, Merkez • ^v Bankasınca muhtelıf fırmalara gon ma, 81üm, cinsiyet içgüdüleri, geç bu şekilde hareket ediyordu. mişteki hayatta kazanılmış alışGenç kız bir süre önce beğen derılmiştır. Ithal edilecek olanlar . kanlıklar, daha 8nce duyulan ve diği, sevdiği biri ile evlenmiye cep ve kol saatlendir. Duvar saati ı>*osyal hayatm isteklerine uyma karar vermisti. Annesi ise kızmm sıparısine ımkân gorulememekte •.*• dıkları için şuurdan uzaklaştmlan kimse ile evlenmesine razı ol dır. Bu ithalât, îsvıçre'den kredılı o larak yapılmaktadır. Bunlar, be $uura!tına sürülen arzular, istek mamıştı. Genc kız anensinin iste delsız ithalât netıcesınde gelen sa ıler, dilekler burada bannırlar. Bu ğine bovun egmek zorunda kal atlerden ucuz olacaktır. TURK HAVA Yoııtmı TVRKISH AIRUNH arzula», duygular, istekler, dilek mıştı. Evlenmekten vazgeçmişti ler arahksız olarak faaliyette bu Bu kararından sonra da annesine Mart 17 Ramazan 19 lunurlar. Gerçekleşmek, şuura u karşı eskisinden çok frklı ve aşılaşmak gayesivle faaliyette bulu rılığa kaçan bir bağlılık, yakmlık n § JB nurlar. Olduklan gıbi gavelerine duymıya başlamıştı K Z c C . • varamadıkları zaman degiçik kı Yapılan araştırmalar, tahlili rus X 3 >• Ü O < hklara, şekillere gırerler. Sembo hiyat metodu ile elde edilen neti lik bir mahiyet alırlar. V. ] 6 09; 12.22 15 45 18.1S|19 48 4 30 celer genç kızm sevdiği erkekle, N'üshası 25 Kuruş Bir kadın evhlik hayahndan annesinin muhalefeti yüzünden. E. ]11 51 6 05 9 28 12 00 1.31 10 12 Turklye Harlcl memnun değildir. Koçası ile an evlenmekten vazgeçtikten sonra ; Lıra Kr Lıra Kr. laşamamaktadır. Ondan ayrılmak annesine karşı gosterdigi yakınlılstemektedir. Fakat bu işi yapa ğın aslmda uvdurma, yalancı, sah onda şıddeth bır kabahatlilik, güSenelik 75 00 150 00 mamaktadır. Çünku çocuğunu dü te bir bağhlıktan ibaret oldugu nahkârlık, suçluluk duygusunu ja6 «ylık 40 00 80 00 1 GÜNLÜK YOL UÇAKLA 1 SAATE 22 00 44 00 . çünmektedir. Çocuğu yüzünden nu, daha doğrusu, genç kızm,, ru ratmıştı. Genç kız kendisini boy 3 aylık kendisine çok sıkıcı gelen hayata hunun derinliklerinde. karanlıkla le tanıtmaktan ıstırap çekıyordu. Basan ve yayan Cumhunyet Matbaacıhk ve katlanmıya çahşmaktadır. Bu ka rında annesine karsı duyduğu ger Başkalarma ıçyuzu ile kendisini Gazetecıhk Türk Anonım Şırketl dın komşusu bir kadından da şi çek duygusunu, nefretini, kinini tanıtmaktan urkuyordu Onun içm kâyet etmektedır. Buna sebep, gizlemiye, saklamıya, maskelemi annesini aşınlığa kaçan bır sevgi Cağa'oğlu Halkevi sokak No 3941 ~ komşusunun kendisini şurada bu ye, kendisine ve başkalarma gös ile sevmiye uğraşıyordu Daha Sahıbi rada çocuğuna iyi bakmamakla, termemiye elverişli bir vasıta ma doğrusu, oyle gorunmıye kendısıNÂZİME NADİ hattâ, çocuğunun ölümünü iste hiyetini taşıdıgmı açığa çıkarmı» nı zorluyordu. tnsan bazan ve he\ JZI tçlerinl fıılen ıdare eden mekle suçlandırdığını sanmasıdır. lardır. le bu gibi anlarda, nefret .edemıMesul MüdUı Yapılan mcelemeler kadmm taGenç kız saadetine mani olan yeeeği kimseyi nefret ede ede seÎLHAN BARDAKÇI mamiyle haksız oldugunu, komşu annesine kızıyordu. Ondan nefret vebilır. Gerçk, ıçyuzü karşısında sunun kendisi hakkmda böyle şey ediyordu. Onun hakkmda iyi sey ağlamaktansa uydurma varlığı ö Gazütemıze gonaenlfn evıak ve yazılar neşredıİEin1edılmesın iade edilmez. ler söylemedığini mej'dana çıkar ler düşünmüyordu. Bütün bunlar nunde gulmeVi tercıh edebılır. ilânlardan mf sulîvet kabu] edilmez III || IIIIIIIHIIIIIIIIIHIIUHHUIIIMIIMH* IIHtlMttHmilll iMMnııitimmnıtnıiiiffiiıttHHi Âmerikadan yeıti bir parti buğday geldi Ortaşark olayları Fred J. Zusy ıl 1957. Devlet Tiyatrosn Umım Müdürü Muhsin Ertuş° P e r a rejisörü Aydın Gün'fi çafırarak Ankarada DevI let Operasından »yn «larak yeni bir operanın hazırlıklannı görmesini söylüyor. Hedef, Ankarada hazırlıklan yapılarak kurulacak bn operayı sonradan tstanbnla nakledivermek ve Taksimde yapılmakta olan binada faaliyete geçirmektir. Avdın Gün dört elle ise sanlıyor, fakat heyhat, bu tasavvar tatbik sahasına geçmeden malum hâdiseler patlak veriyor. Her şey hasıraltı ediliyor. Mnhsin Ertuğrul, Aydın Gün'e hazırlık görmesini bildirirken yalnıı bu direktif ile iktifa etmiş degildir. Daha önce tstanbulda Devlet Tiyatrosuna baelı bir stüdyo kurmuş, buraya istidatlı gençleri toplamış, Batıdan mütehassıs hocalar getirmiş ve ikinoi operanın elemanlarını yetiştirmeye koyulmustur. Ama onnn Ankaradan ayrılısı ile bu iş de askıda kalmıştır. Şimdi Muhsin Ertugrul Ankaradan tstanbula felmiş, Şehir tıvatrolarının başına geçmiştir. öyle ise niçin bu operayı doğrudan dofrnya tstanbulda kurmamalı? Muhsin Ertuğrnl orada, Kemal Avçün gibi bir sanat dostu da Belediyenin basmda iken neden buna teşebbüs etmemeli? Avdın Gün kalkıp tstanbula geiivor. Beledive Reisi ile görüşüyor. Görüşüyor ama endişesi büvük. Bir opera kurmak muazzam iş. Opera bina ister, para ister, sanatkâr ister, orkestra ister. Bakalım Kemal Bey buna cesaret edecek mi? Havdi etti diyelim, kendisine inanacak mı? Gerçi şimdi Muhsin Ertuğrul burada. Onnn kıırduitu stüdyonun elemanlan mevcııt. Onun meve«diyeti ve ba d ı n m insanı takviye ettniyor deŞil ama iş Kemal Beyde, onun inanmasında ve cesaret etmesinde. Çok şükür, endişeler tahakknk etmivor. Kemal Ayjün bir dakika olsun tereddüt geçirmiyor. Kararını vermiştir, Sehir Operası kurulacaktır. Derhal müzakerelere girişiliyor. projeler yapılıvor ve bundan 45 çün evvel artık hiç eksilmiyecek, bilâki* artacak bir hızla faaliyete geçiliyor. 45 günde bir opera kurulur, bir eser sahneve kenur ve kadife perde halka açılır mı? Devlet Operasının ilk kurnlu<unda (Tosca) nın yalnız birinei perdesi için bir sene prova edilmiştir. Burada altı haftada arkada devlet de olmaksızın, aynca bir çok gizli mukavemetleri, bu mukavemetlerin diktikleri engelleri devirip germek de var iken 45 günde T» kişilik solist kadrosu, 45 kişilik korosu, 50 kisilik •rkestrası ile bir epera knrnlnr ve aynı Tosca'nın üç perdesi birden çıkanlabilir mi? Çıkarılıyor. Hem de öylesine çıkarılıyor ki bugün Aydın Gün bile: Bu kadarını ben dahi fimit etmivordum! diyor. tşte size rtımartesi günri aksamı perdelerini acacak elan Şehir Operasının kısa hikâvesi. Buna siz dev bir mücadelenin başarı ile biten hikâvesi de diyebilirsiniz. RECEP TURGAY Gelir Vergisi Kanunu ve Tatbikatı Sayın Doktor ve Eczacılara BETISOL tnj. GARANTİ BANKASI hesap cüzdanınıza yerleştirmeği unutmayın.. GRUP TENZILATI »»* CUMHURIYET «CUMHURİYET» in EDEBÎ ROMANI: 40 Dertli dertli içini çekti. >e sucn vardı? Allah bövle istemişti. İnsan kendinden yuksektekilere değil, asajıdaküere bakmalıvdı. Âsi kız, her seye oldnÇn gibi, bana da karşılık bnluvermişti: «Kendimden aşağıdakilerde ne var? Ne varsa kendimden yukarıdakilerde!» Hiç farkına varmadan kendini gene sofa penceresinde bnldu. Fabrika paydos olmnş, saat beş işçileri, renk renk mantoIarı, tayyörleri ya da eski püskfileri içinde telâşlı telâşlı geçiyorlardı. Sanki bir kovalıvan, ya da iniverecek yağmnr vardı da, ıslanmaktan korktuk'arı için kaçışıvorlardı. Gene kocasiyla Müçteba efendive takıldı bakışlan. Birbir'erine nasıl da soknlmnşlardı övle! Gülerek, heyecanlı heyecanlı konoşnyor, arada konasmayı bırakıp, Snlerinden telâ<<lı telâşlı seçen işçilere dahyorlardı. Yogounrt! Aklı basına gelfli Yofurteu, dur kaoıda! Berçirine asılı dolsnlatıvla kapıva vanastı \nnt ır.uttağa koştu, ükşamlnrı küçük oğlu için aldığı yofurtnn Ç3nağıyia sokak kapısına ındi Uzun boyln, genç yoturtcu sordu tki tane mi? tki tane. Yoğnrtçunnn omuza fizerinden karşı kahveye göz »ttı. Kocas< ordaydı. Müçteba efendi eitmiş olacaktı. Ne hikmetse, saat beş paydosnyla çıkan ış^>ler kahvenin Snünden çeçıu pit tiler mi, Maçteba efendi de da ha fazla dnrmazdı. Ah bn ihtiyar, ah bn*tavsan gözlü. hâlâ çözü çöplükteki ihtiyar! Bere ket kendi kocasının yoktn onnn hnviarı gibi hnylan. Yoğnrt çanatıyla merdivenı çkarken, Müçteba efendinin karısını düsünüyordu. çenebaz. edepsiz, medepsiz ya, kocasım da avucnnnn içine almıştı. Kom şuları anlatıyorlardı, kan bir bagırdı mı, tavşan bakışlı ihtiyar fındık kabuğuna girer mıs! Merdiveni çıktı, yoğnrt çana ğının ağzını kapayıp tel dolaba koyda. Yemegi hazırdı. Saat beşi da! «Yesin, içsin. gezsin, tozsun. harcasın Bakalım sonnnda bıze ne gibi bir kurt masalı •kuvacak!» Çorapların içinde yama tutacak, en az yıpr3nmıs çiftı ayırıp yama kesti. Yamalan yerlerine koydu, yamamağa baçladı. Çocuklarını avucannn içi jrfbi bilhordu. Evet birbirlerini yivor, hırlaşmalan eksik olmuvordu ama, o kadar. Iskender'e geçtiğine göre, kızının gelmeçelince, sinirliliği kıskançlığınsine en azından avrdı bir yadındı. Kendisi qkumayıp knrım saat. Yarım saata kadar cücuk bir memur kalsın, küçükomşnya mı geçse, yoksa IskenSü okusun, üniversiteyi bitirder'in çoraplarını mı vamasa? sin, avukat olsun . «Takdiri Ne vardı komşuda? En ivisi bir, ilâhi. Ne denir? O da okusa. iki cift çorap yamamak Iıattâ kız da okusaydı Bu zaOdaya çeçti. Gündüz vıkayıp manda va tabsil, ya servet. Görfneşe astıŞı eski rorapları top rüvoruz tirkin çirkin kızları. ladı pencereden. Hafifee nemTahsilli mi, paralı mı? Kapanın livdiler ama. zarar yoktn. Sielinde kalmıyor. Allah ne güvab iplik, igne aldı. gözüne ztllik vermiş, ne de zenginlik. îözlnfrnnü taktı, perdeleri inHiç olmazsa kenai kızlığı kadirip elektrifi vaktı, geoti sedar göze görken olsaydı!» dirin kösesine oturdn. CorapYaşaran gözlerini elinin terlarda da hic havır kalmamıstı. siyle sildi. Kendine birkac çift çorap al oŞ Onun kızhSı Pek övie güIam dese, kızacak, bağınp çazel mivdi. bilmivordu ama, isçıracaktı. Demese de kendi mltiyen istiyene. Herhalde güzelşa . Sinirlendi. Kimin ne hakkı di. belki de sıcak kanlı. Annesi, vardı kızıp sinirlenmeÇ»' Ver<Bu kızda sevtan tüyü var» derdiklerı paraları kendi kevfine di. «istiyen istivene. Ablası dnhareamnordu va' Gün sünden rurken • » beter eel'vor, her sevin fivatlaBirden kupkuru. sinirlı ablasırı artıvordu. Kız ikivnz veri nı hatırladı. Mavi gözlıı, sarı \e vordu. tskender ikivüz. etti piska saçlı, kâçıt kadar bejazdı dörtvfiz. Kocasım emekli maa ama, huvsuzdu çok rahmetü. sı da üstüne konunca BılıKızdı mı. tıpkı kızı Avse jibi «ordu masrafın coçunun Er en son söylijece&ini en önce «ovlevıp cıkardı. Bu huvundan dal'a oldufrumı Bnnu kız da olacak. gorücüler bucak bucak bilivordu. fckender de. Kızdıkkacarlardı. Eski âdet. önde bülan bunun icindi ı a bir parça tipli evinin içi sıcacıktı. Penceyük varken küçük verilemiyerelerin ötesindeki karanlıklar ceği için, görücüler hemen her gecenin iyice ilerlediği saatlarzaman elleri bos dönerlerdi. da kurt sürülerinin yakın yakın Gülümsedi. Lzaktan akrabası ulumalarıvla korkunçlaştıkça. olan Simendiferci Sadi Bey için tatlı tatlı ürpererek kocasına soistenince ama .. Bunu ne zaman kulurdu. düsünse, ntanırdı. Sadi beye de Sonralan ba istasvondan alınverilmiyecekti ya, dayatmıstı armış, orta daha sonra da doğu tık. Ona neydi ablasından? tsAnadolu istasvoncuklanna vetiyordu, evet istiyordu! rilmislerdi ama, yeni gelinliğiVerildi. Hattâ bu yüzden banin vahşi kurt ulnmalan dolu o bası da, annesi de azun zaman küçücük, ama sıtnsıcak istasyüz eğrisi yapmışlardı. Simendiysnnnu nnutamadı. Balayı orda ferci Sadi beyin kara kaş kara çeçmisti, kızına orda gebe kalgözlerini mi, gür siyah saçlarımıs, onu orda doğnrmnştu. Kını mı, şimendiferci elbisesinin sın çamlarda, kavalarda ıslık çasırmalannı mı sevmisti? Hiçbilan rüzgârın sesi kurt nlumalarini, belki de hepsini. Hepsini. nna kansarak ürpertiler verirçünkü bıkmıstı baba evinden, ildi ama. ilkbahar telince de dağle de ablasının sinirli sinirli balar yesillere bürünür, yalçın kağırıp cağırmasından. Adam isyalarda kuslar bıcırdardı. Hele tasyoncuvdu. Çekilir giderler tertemiz Iâcivert gögünde iri uzak uzak. yılda, iki yılda bir yıldızların kaynastı|ı, kocaman çörüsürlerdi babası. annesi, aba'.m valçın kayalar ardında ağır lasıyla. Küçücük bir evi olur. ağır yükselirken s«« e yi gündüze tahtasını siler, çamasırını yıkar, çevirdiğı yaz akşamlan! vemefini pisirir. diledi*i zatçini tath tatlı e*kti. man. dilediği gibi türkfi bile çsNe günlerdi o günler! Sadi ğınrdı. bey bütün gün yanıbasında. öyle de olmustn. Es dost arayer, içer, uynr, uyanır . Ne süsında söyle bir düğün, düğünpürge dinlerdi ne yemek, ne de den sonra gerdek, gerdekten iki çamasır! Kıllı kalın bilekli kolgün sonra da Iâcivert elbisesilar, rahattan semirmis a|ır göv nin ^akası sırma seritlerle isli istasvoncu kocasivle birlikte Gü de, a|ır sövdenin tatlı tatlı ezi si . ney Anadolu'nun. tepesi bulutYesil kertcnkelelerin ufacık ları delen mavi da^ları arasındillerİNİe soluduklan valçın ka daki kücücük bir istasvona b.ısvaların ardına çünes kıpkırmılarını alıp gitmislerdi. Mevsim zı, koskocaman devrilirken, Sekıstı. Gökler kalm sivah bulutker kavnaçındaki donacak kalarla kaplıvdı. Kendini yaHın dar üsümiis raki sisesini alır kayalara deli deli carpıp parçaçelir. kendi elivle özene bezeIjvan ruzgâr simsivah camlarda ıslık çalıyordu. Çalıyordu ya. ne hazırladıgı domates salatasının basına çeçer, basl^.rdi cekistasvonun ufak ama derli ter meğe. Çok içmezdi. Üeüncö kadebte KÖzlerinin akları taafifçe pembelesir. sev da doln bakıslarıvla karısına türküler söylerdi. O günlerin türküleri daha mı güzeldi. yoksa Sadi beyin sesi mi yanıktı, ona mı öyle gelirdi Damarlanndaki kan şimsekleşir, içmeden sarhos, içip sarhos oluveren kocasının kollanna atardı kendini. Gökte iri yıldızlarla ay, çevrelerinde siyah siyah Tflkgelem yalçın kayalar! Birinde gene böyle, Sadi bey nfaktan nfaktan içmiş, karısına türküler söylemis, sonra da ayın yer yer parlattığı yalçın kavaların dibine nzanıvermislerdi vanyana. Toprak sımsıcaktı. Yatak odasına gitmek gelmemisti içlerinden. Ne lüzum vardı sonra? Ne lüzum vardı ama, karanlıkları vahsi vahsi kımıldatan bir homurtunun yaklastığını his setmislerdi birden. Dehsetle açılan gözlerini dikmis, soluklarını keserek beklemişlerdi bir süre. Karanlıkların kımıldandı^ı. aitır a|ır birinin çeldiği gerçekti. tnsana benzese bile insan değildi, homurdanıyordu. Kalkıp kacmak Çok geçti. Bereket Sadi beyin belinden hiç eksik etmediği tabancasına. Tabancanın yalçın kavalarda vansıyan sesiyle Kapının deli deii çalınmaM havallcrini sildi. K171 gelmi«tı. Klindeki isi bırakıo kalktı. eitti merdiven basından ipi çekti Anne! Ne var? Erdal şeldı mi? Ha ır Her gün Erdal'ian filân 5noe yemeğin hazır olup olmadı|mı sorar, değilse aksrlenirdi. Bekl*di. Siyah w »nlafiİBİm mzerindeki koya visne mantosunn çıkararak merdivende gözükunce sordu: Erdalın gelip gclmediğini niye sordun? Şüpheli şüpheli omoı silkti: Hiç, öyle.. Aı önce annesinin çorap yamadığı sıcak odaya girdi. roantosvnn çiriye astı. Her günden baska bir gün değildi, Erdal eofu günler eve bnndan çok daba geç geldigi halde sormazdı ama, içinde tuhaf bir süphe vardı bugün. Aksam, o kan yalamışçasına boyalı dadakların sabibi, permanatlı saçlar... Dün gece rmyasmı gördügünden mi ne, bu gün taa aksama kadar hep o rüyayı düsünmüştü. Bir ara hattâ şüphesj öyle knvvetlenmisti ki, izin alıp, tnönfi gezisi, Macka'ya kadar nzanmayı geçirmişti. Kapıda annesi: Yoksa bir şey mi isittin? Ne gibi? Ne bilevim ben? Canım insan kardrşini me rak etmez mi? Odadan çıktı, musluğa gitti. Elini vüziınü sabunlarken aklında hep o kan valamışa ben ziyen dndaklar, permanatlı saç lar Adeta randevu vermisti çocuğa. Her aksam üstü, saat üç sıralarında Ne diye izin a lıp çitmemişti sanki? Gitseydi, oradavsa bir kenarda bekleyip. Erdahn ffidip çitmiyece|ini gözetleseydi. Şayet giderse (Arkası var) ınıııııııııuııııııııiıiıııiiiıııııııııııııııiiiın "*MHHtlBH«»mt«MîniniMlin!tl»*«ll«îl<ltinP1flHII»«»IITIllHntl«rtTtHIIIMIIItıtl1(l*ıîHt«ı«lîî