19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKİ CUMHURİYET 23 Ekim 1960 Günün Mevzuu Dünyada ilk sayım Yazan: Erdoğan ARlPlNAR Her şeyin olduğu gibi: Nüfus addetmediklerinden hâdiseler çık sayımının da bir geçmişi. bır baş mıs, kanlı çarpışmalar olmuştur langıcı vardır. Ak saçh tarihe daBugün Avrjpanın muhte.if nışanlar onu ne zaman yapıldığı memleketlerınde nüfus sayımlsn nı, kimin yaptığını ve ne gibi hâ çeşitil usullerle yapılmaktad:r. «Cemiyetimiz idiselere sebep olduğunu öğrenir Son yılların en çabuk biten ve çin halli acil ve ler. j neticesi alınan sayımı 1940 ytlınüa mühim bir dâva j Amerikada yapılmış 123.069 sayen halini alan kimse1 Eldeki kayıtlara göre; Dunya ta memuru vazife görmüştür. . siz çocukların hi ' o rihinin en eski medenîyetlerine mayeleri, yetiştirilsahip olan Çinliler, Mısırlılar ve I Türklerde sayım. resmi şekilde Bir eve altın satın alnıak meleri işinin ciddiyetle \e sü' Orta Asyadaki Türk boylarınca Mezapotamyada oturan Asurlar icin giden sarraf tabanca j rekli olarak takibi için bir fceşzamanında sayıma benzeyen bazı sörülmektedir. Meselâ Türkleıce tehdidi altında soyuldu, 2 ' kilât kurulması hususu» nihayet, incelemeler ve \azımlar yapılmış Orukiarın. boyların ulusların r.j«kararlastırılmıstır.» (1) sanık tutuldu paraları • fusları mutlaka belli bulunurau. tır. Nihayet kararlastırılmıstır, de' Hayvanların hele atların sayın alan nıeydanda yok ' mekte haklıyız. Biz bunu en Edebiyat tarihleri ilk nüfus sa• da yine eksiksiz bilinirdi. Bu sej son Yılaıı Hikâyesi baslıklı bir yımı olarak Benisrael'in Turusiİzak Ovedis ismindekı bır sar j yazımızda özetledik. (2) Derli , beble harb vukuunda hangi boynada sayılmasını söylerler. Üç semavi dinin en eskisi olan dan ve ulusdan kac cenkci topla raf. altın satmalmak için gittiği I toplu bir etüd halinde bu yolda Musevi dininin kitabı Tevrat ilk • nacağı Hakanlarca malum ıdL. evde, tabanca teddidi altında so ki tekliilerimizin üstünden tanı 1 resmî nüfus sayımı için «Hz. Da• Cengiz ordusunda vüksek mevkı| yulmuş, 70 bin lira parası alın 10 koca yıl geçti. (3) Acı gerçek , şudur ki, bu memlekette çocuk vut silâh altında bulunmıya ılar \ ler işgâl eden Uvgur tşyarlar h?r I miştır. Sirkecide bir iş hanında sar j güvenligi dâvası 92 yıllık bir la dövüşme gücünde olanlan tes | cenk yapılan memleketın insanls.bit ettirmek için komutanlarından 1| rını sayarlar atları damgalarlar raflık yapan İzak Ovedis'e gelen ! maziye uzanır. bir şahıs, elinde külliyetli mıkJoab'ı vazifelendirdi. O da her dı. 92 yılda 3 defa ele alınan bu Tarihçı Hanınıer. Onaltıncı '. e tarda altın olduğunu. gelip gorevi yazarak gerekeni tesbit etti» mesıni söylemiştir. Bunun üzeri bılmiştir. Bu arada 3.î ve 26 }>\ demektedir. Modern mânâda nüfus sayımı • da kaç köy, kaç kasaba, kaç ba^, ne İzak yanına 70 bin lıra para unutulup kalmıştır. t çüncü dealmış ve o şahısla birlikte Tar neme olan 1949 dan sonra böynı yapanlar Romalılardır. Rugün 1 dünya üzerinde konuşulan diller kân bulunduğunu Osmanlı Tür^ iabaşı caddesindeki 145 sayılı eve le bir uııutulu.> olmaması hayra den pek çoğunda Lâtince olan ı lerinden kalan sayım defterlerrı gitmiştir. âlaınettir. Çocuk güvenligi dâIddiaya göre îzak eve gırdik vasına bir kalb zarureti, bir gö(Census) kelimesi yer alır. Bu (sa | den öğrendiğini yazar. Bu deftr' re Süleyman Paşa başlamış, Bsli ten sonra biıi kadın olan dört yım) demektir. Romalılar (Censor nül hasretiyle bağlananlar için luk) denilen bir müessese ile hal i Beyle Tcygon Paşa tamamlam. kişi tarafından tehdit edilmiş, ta bu bir müjdedir. bir umuttur. banca çekilmis ve cebinde bulukın nüfusunu, ahlâkını kontrol lardır Şurasını belirtelim ki, meseHâlen ele geçen bir sayım deî nan 70 bin lirası ahndıktan sonederler ve vergi cetvellerinin tan le «kimsesiz çocukların himayeterinden 17 nci asırdaki Istanb'j ra sokağa atılmıştır zimini kolaylaştırırlardı. leri, yetiştirilmelerU gibi, sadalun durumunu görmek hayli err.e. Sarrafm yaptığı müracaat üze| resan olur. Deftere göre istanbuL rine olaya el koyan polis ekip ka \erme kabilinden basit bir iş dceildir. Kimseli ya da kimsesiz Avrupada ilk resmi nüfus sayı : da o tarihde 19 İmaret, 9 Hasti leıi «anıklardan kahveci Idris mı Ortaçağ'ın kapanmasına yâni '. hane. 1993 cocuk mektebi, 556 t i t ı I Özbilın ile metresi Elifili Gagas'ı olsun, tüm olarak çocuk güvenîstanbulun fethine dört yıl kala ' ret hanı, 686 Bekâr Hanı. 9990 İ, I yakalamılardır. Parayı ahp kaçan lifi dâvasıdır. Bu çocuğun ana 1449 da Almanyanın \*uremberg lâm mah'Ule^i. 153 hamam. 600.C < janıklardan Kasımpaşalı Hüsnü rahminden başlayıp reşit olduğu J şehrinde yapılmıçtır. ;>kat hâlâ su kuyusu, 670 mahkeme, 74 bu ile Dolapderelı terzi Setrak Eran çağa kadar süren bir sosyal dâvadır. Problem okul öncesi ve anlaşılamıyan bir sebebden dola • yuk, 6990 küçuk canıi. 979 kervan henüz yakalanamamıştır. okul süresi içinde, çırakhk ve yı sayımın neticesi o zaman ilân • .saray. 200 sebil, 68.900 konak. 1 kalfalık çağlannda. ana babası edümemUtir. . mezbaha, 51 pastırmahane, 600 lı tarafından gördügü muamele ve Resmi olarak neticeleri elımiz rın. 300 at değirmeni varmış. \'ıkosulduğu hizmetler bakımınde bulunan ilk nufus sa\ımı Fran nc bu defter 1 eoir zindanı ile 4 Merkez Bankasınıp bultenıne dan. okuduğu kitaplar ve dersız müstemlekesi olan Yeni Fran 1 borçlular zindanı olduğunu da gore tedavüldeki para miktarı giler, dinledigi radyo, seyrettigi sa denilen Kanadanın (Quebek) : yazmaktadır. tiyatro ve sinemalar, oynadığı 4,551,118,652 liradır şehrinde Onyedinci asırın ortasınBu hesaba göre emi«yonda ae sokak araları ve çocuk bahçeleda yapılmıştır. Bu hareketi sıra • Modern anlamda sayım memlesiyle; 1742 de Almanya, 1748 de Is ' ketimızde bırinci Cumhuriyetin i çen haftaya gore 33 mılyon lıra ri yönüııden ele alınmalıdır. Ve 1 bu çocukların geri veya ileri zekâ veç, 1769 da Danimarka, 1787 de ilânından 4 yıl sonra 1927 yıhnda eksilme vardır. l'panya. 1790 da Amenka Birle^ık yapılmış ve vatanımızda 13.648.2^0 130 ton otomobil ve kamyon lı oluşları, harcket sistemleri ârızaîı bulunanları, sağır <lilDevletleri, 1801 de İngıltere takıp kı^i olduğu belli olmuştur. O zageldi siz \e kör olanlan, cesitli sosetmişlerdir. mandan bu yıla kad«ır >apılan 5 Geçen hafta ıcınde 85 ton kainhale Nüfus sayımı Avrupada tdttjıke nüfus vayımının ıse neticesi şö\.e yon ve 45 ton otomobil olmak u yal etkenlerle mtibaksız baslandıktan sonra mılletler sö dir. 1935 yılı: 16.158.018. 1940 yıls: ı zere cem'an 130 ton motörlü va dü'pııleri .e\ lâtiık adiyie merhametsizce sömüriilenleri, tüm olamürgelerinde de nüfus sayımı yap 17.820.950. 1945 yılı 18.790.174. 1930 sıta gelmiştir. maya başlamı.şlardır. Bu kabil sa ; y ı h : 20.947.188, 1955 yılı: 24.111.778 • Öte yandan haber verildiğine rak düşünülmelidir. yımlardan en hâdi~eli«i 1926 vı kisi. göre, gümrük depolarında süreBazı çocuklar veli veya vasi lında Kenyada cereyan etmi.ş: yer ; Yazımızı eski bir Turk dııa.1 leıini doldurmuş olan motörlu va yönüııden de yoksundurlar. Bunlıler kendilerinı, karılaıını çocuk •ile bıtırehm: .Her >ıl Oğullar. sıtaların satışlanna önumüzdekı ların sayı>,ı üzennde bir etüd, bir ve hayvanlarını saydırmayı uğur i Ataları geçsinler.» ayın ilk haftası başhyacaktır. araştırma, bir anket yoktur ama, Edirnekapı Saraçhanebaşı ileri ülkelerde yapılan incelemelere göre, çocuklarımızın bu kata yolu Büyük bir kısmı tamamlanmış goriye girenlerini bir milyon ciolan Edirnekapı Saraçhaneba varında kabul etmek, gerçeğin ta sı yolunun Fatihte Mjllet kütüp kendisidir. Bu noktaya küçük bir hanesi civarınm da derhal ikmal işaret koyalım: Bir çocugun baAYAKKABI SANAYİİ LTD. ŞİRKETI olunarak yolun trafiğe açılmasına kımı Devlete, yılda en azından çalı.şılmaktadır. Belediye, müte bin liraya mal oimaktadır. Bu ahhit firmadan çalışmalann hız şu demektir: Çocuk güvenliğini landırılmasını ve yolun tamam sadece kimsesiz ve özel eğitime lanmasını istemiştir. Edirnekapı muhtaç olanlar bakımından hal• caddesine bağlanan yollardan So ledebilmemiz için, Devletin her fulj çeşme, Türkistan, Alipaşa yıl bir milyar liraya ihtiyacı olatürbesı sokakları ile Altay cadde caktır. Bunu, bngün değil, yıllar si inşaatına, Vezneciler Hürriyet ca sonra bile karşılamamız mümI meytlanı yolu bağlantısında, be kün olamaz. ton kısımlann asfaltlanmasına Tani işi oluruna mı bırakalım? başlanmıştır. Şüphesiz hayır. Elbet Devlet olCam ihtiyacı mak haysiyetiylc dâvaya vl ataPiyasada cam ihtiyacını karşı cağız, meselenin bir çıkar yolulıyacak mal bulunmadığı goze nu arıyacağız. 1 çarpmaktadır. 3 ncü kota malları Haysiyetli bir insan olarak kim ithal olunarak satılmış olduğun seye el açmak istemeyiz. Kendi dau, şimdiki halde 4 cü kota si yaramızı kendimiz sarmak guruı parişleri beklenmektedir. Geçen runu duyarız. Korunmaya alınan hafta içinde 122 ton cam gelmiş bir çocuğun yıliarca cemiyete ve tahliye edilmiştir. yük olması, böyle kalması onur 2 milim camlar 12.İ0 lira, dub kıncıdır ve ayıptır. Çocuk, müle mallar 30 lira, 6 milimler 81 essesesinde, gücüne göre, kendi ilira ve kristal »ynalıklar 225 liradır. =haberleri" 70 bin lirası çalındı Bb sanatın IN asıl bır teşkılat? YAZAN ... ÇOCUK DÂVASI .... Tarih tekerrürdür ahsî teşebbüsle ortaya atılan ilk fikir gazetemizin ya. ymlanışı tarihinin yüzüncü yılını kutladıgınıız bugünlerde, basın mensuplannın gerçek bir bayram havası içinde bulunmalarını gönül ne kadar isterdi! Tüz yıl bu. Dile kolay. Tüz yıldan beri bu memleket, fikri ve kültiirü yasatmak azmiyle ortaya atılanlann hiç bir güçlükten yılmaksızın didişmelerine şahit oluyor. Babıâli yo. kuşu, pirimiz Agâh efendiden aldığı ilk isaretle, hep ayni azmi, ayni ateşi sürüp çötürmüs. Bu elbette sevinilecek. övünülecek bir sey. Ama ne yazık ki bu sevince katılan bir ağu var. Tarih, bilhassa gazetecilik âleminde bir tekerrürden ibaret. Fikir meydanı pehlivanları, karsılannda yalnız dürüst rakip bula. cakları yerde. sık sık kahpe düsmanlar bulmuşlardır. Bir ivi çüııe karsı 0 1 kara eün eören eazetecinin çilesi o kadar 1 deçismiyen bir kötü mazhari vet ki, bir tanesinin meslek hayatından örnekler vermek. bu memlekette gazeteciliğin meslek olduğu tarihten itibaren her eazetecinin uğradıfı badireleri bir trir anlatmağa bedeldir. Basiret eazetesi sahibi Ali beyin hayatını pek çok defa ker.di ağzından dinlemis oldusum icin, sabahleyin çıktığı eyine akşama dönüp dönemiveceğini hiç bir zaman kestiremi. yeıı bu didişken adamın «Istanbulda yarım asırlık vekayii mühimme» adlı küçük kitabından buraya aktarmak istediğim bir iki satır, bu badirelere iyi bir örnek olacaktır. Bir gün. Basiret eazetesinde. Avrupad^ eazetecilerin ne kadar muteber insanlar olduklarını sövliyen bir yazı çıkmış, bizde çazeteciler zaptiye neferi bile olamaz denilmiş. Bnnu Zaptiye nazın Hüsnü Pasava eöstermisler. O da matbaa. va bir çavnşla iki nefer göndermis. Ali beyi tevkif etmişler. Bunu kendisi şöyle anlativor: «Bunlar beni yakalayıp biri sağ tarafımdan. öteki sol tarafımdan ellerini pantaionumun kemerine sokup bir kaatil götürür gibi Hamidiye caddesinden Babı Müsiriyete isâl ederler. Ben bnniara, yolda nicin beni hövle çötüryorsunuz, ben kaçmam dediğimde, Müsir Paşa Efendimizin emri böyledir, diye eevap vermeleri üzeri. ne sesimi çıkarmadımj Bu, Ali beyin hiçten bir sebeple, sahiden de kaatil götü. rür îihi yakalanıp götürülüşii ne birincidir ne gonnncn. Her seferinde de ya uydurma bir divan kurulur, ya paşanm emriyle hir zindan kapısı aıılır, samar oğlanı haline eetirilen gazeteci. yüzlerce lira kurtuluş harcı vernıek suretiyle bazan bir iki gün, bazan çok daha uzun zaman sonra serbest bırakılır. O devirle. atlattığımız devir arasında, gazetecinin çîlesi bakımından mevcut fark, o tarihte zalimin elinden kurtulmak için gazetecilerin kendi ceplerinden (fidyei necat) ver. meleriyle. bizim yaşadıgımız devirde, gazeteciye zulmedenin hükümetten mükâfat görmesinden ibaret. Yoksa çile, hep ayni çile. Hamdi VAROĞLU Birlik Komitesinin hatâlı bir yöne götürülmek istendiğine dair bazı işaret ler vardır. Bir be j janat bunun delili ' şini kendisi görmelidir. Hele bir dir. Bu beyanatta « bugüne kadar çocuk kendisine iş bulunduçu. mahalli idarelerle belediyelerin bu işte emniyet sağlandığı takdir , uhdesinde olan Muhtaç Çocukla { de artık kendi kendisini geçin n Koruma Birlikleri ile, geçen dirmelidir. Bu, korunma kanunun { yılın ortalarında kurulmuş olan | daki 18 yaş süresini çok azaltır , Sosyal Hizmetler Enstitüsü birleş. ve cemiyetin yükünU hafifletir. tirilecek ve Sağlık Bakanlığımn ı 1leri öğretime giden çocukların, [ sıkı kontrolü ve plânlaması altınyatılı okullara alınmaları halin ', da çalışacak, Sosyal Hizmetler de, koruma müesseseleriyle ilgi; Kurumu tesis edilecsek» (4) de1 leri kesilmelidir. Bu Devlet miii nilmekte ve dâvanın bu yoldan esseseleri bu çocukları benimse gerçekleştirileceği sanılmaktadır. ı melidirler. Bunlar içinde öğretiBu beyanat Sosyal Hizmetler me devam yeteneğini yitirenler, Enstitüsü kuruluş espirisinin anokullanndaıı v'karak bir işe gir ' laşılmadığını gösterdiği kadar, ile Osman K. AKOL dirmelidirler. Böylelerinin koruma müesseselerine dönmeleri, \urtları birer fodla vınası halin de de.ieııere eder. çocukları hazır yiviciliğe ahştırır. Tecrübe bunu göstermiştir, örnekler sayısızdır. Korunmaya alınacak bir çocuğun tayinindeki kıstaslar samimiyetle belirtilmelidir. Seçimde merhameti değil, realiteyi göz önüne almak gerekir. Ve çocuğu mutlaka yurda almak şart sayılmamalıdır. Çocuğu bulunduğu aile yanında bırakmak, fakat gereken yardımı yapmak. durumu kontrol etmek çok iyi sonuçlar verir. ' L'nutmamak gecekir ki biz, bed3\acılığa çok alışmış bir milleiiz. Herkes yükünü yanındakine, olmazsa Devlete aktarmak ister. Bunu önlemek, çocuk güvenligi teşkilâtını boğuntudan kurtaracaktır. Vatandaşı buna alıştırmak zorundayız, Bu satırları yazanın da bir zamanlar sorumluluğunu omuzladığı bir teskilât vardır memlekette. Her ilde Korunmaya Muhtaç Çocukları Koruma Bırliii kurulmustur. Bu birlikler mal mülk sahibi olmuşlardır. Bunları tapuya geçirtmişlerdir. Düsük iktidar devrinde, her konuda olduğu gibi bu teskilât da bir sömür me yuvası haline getirilmiştir. Hele Ankara, Istanbul ve Izmir dc bu böyle olmuştur. Ama bu, prensipi zedelenıez, prensipiıı kabahati değildir. Çocuk güvenligi herşeyden önce bir mahalli problemdir. Her idari ünite kendi kimsesiz çocuğunu korumayı bir havsiyet mesrlesi bilmelidir. Bu bütün dünyada ve tarih boyunca böyle olmuştur, Bizde de bu güzel gelenek yaşamaktadır. Bunun devamı sağlanmalıdır, genişletilip kökleştirilmelidir. Bugün Korunmaya Muh taç Çocukları Koruma Birliği adıyla var olan, bizim Çocnk Güvenligi olmasını önerdiğimiz teskilât bu hale sokulmaiıdır. 697* sayılı kanunda yapılacak küçük bazı değişiklikler bunu sağlar. Tedavüldeki para kurup geliştirdikleri bir müessesenin bizde daha doğmadan boğul ması korkusunu da vermektedir. Sosyal Hizmetler Enstitüsünün fonksiyonu bambaşkadır. Onun bir an önce kurulup çalışmalarına girismesi bu memleket insanının büyük hasretidir. Kaş yapayım derken göz çıkarma misali, bu müessesenin ortadan kaldırılması çok yazık olur. Çocuk güvenligi teşkilâtı ap ayrı bir konudur. Bu konunun Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına bağlanması ve bu Bakanlığın «Sıkı kontrolü ve plânlaması altında» yürütülebileceğinin umulması, realiteyi asla görememiş Ulmaktan başka bir anlam taşımaz. Bu Bakanlık, 1949 dan beri, kendisine kanunla verilmiş olan çocuk güvenligi hizmetine, aldığı ödenekleri dağıtmaktan öte, en küçük bir ilgi göstermemiş, bir tek müessese dahi kurmamıştır, 11 yıllık deneme ortadadır \e Darül eytamları da bu Bakanlık kapatmıştır. Teşkilâtın bağlanacağı makam, >lilli Eğitim Bakanlığıdır. Bu Bakanlığın çocuk güvenliği işmde uzun denemeleri olmuştur. Her yerde ve her derecede öğretim müesseseleri vardır. Ve öğret menlerin çocuk güvenliğine bağlanışları, doktorlardan çok sürekli ve idealistçedir. Bu teşkilâtın kuruluş \c işley is düzeni hakkındaki görüşlerinıizi ayrı bir yazıda açıklamaga çalışacağız. 1) Kimsesiz Çocuklar Korunacak Llus 15.10.1960 s:3 2) Muharrir Tılan Hikâyesi t l u s 20.1960 3) Muharrir Kimsesiz Çocuklar Ankara 1950 4) Sosyal Hizmetler Kanun Ta sarısı Tamamlanıyor Öncü 203 19t>0 • Sağlam • Z a r if • U cu 7 CUNHURİYET Nüshası 25 Kurus Trirkiye Haric! Lira Kr. Lira Kr. Bu düzeltmelerden başlıcası ola Senelik 75.00 150.00 rak. kanunda söz konusu edilen fi aylık 40.00 80.00 encümende yurt müdürlerinin 3 aylık 22.00 44.00 söz sahibi edilmeleri. Birlik sekBasan ve Yayan reterliklerinin, işi anhyanlar ara Cumhunyet Matbaacılık ve sıııdan, teşkilâtın bağlı olduğu Gazetecilik Türk Anoniro Şirketl merkezce ve jurt müdürü olabi Çagaloglu HalkeM Sokak No. 3941, Basıldıgı yer ı lecek nitelikte olanlardan seTlfdruk Matbaacılık Sanayll çilmesi, mali işlerin Devlet muA. $ Basımevl hasebesi gibi yürütülmesi gerekSahibi tiği ileri sürülebilir. Bu öııemlî nokta. nıücsseseleYazı ıslennı flilen tdare eden lerin ve merkez teskilâtının müsMesul Müdür takil personel kadrolarına sahip VECDİ KIZILDEMİR kılınmasıdır. Bu olmazsa, çocuk Crtzeipmi7(> gönderllen evrak »« güvenligi müesseselerinin birer \H7\\ar neîredilain eddmesin lade edılmez tlSnlardan meeullyet atlama tahtası durumundan kurkabul edilmes tarılması mümkün olamaz. Tetiş• kin ve yetkili elemanlar bulunaAbone ve ılân tjlert İçin, zarfın maz, sürekli bir çalışma sağlana üstıine «Abone» veya rflân Servisls ka.\dınm konmasn lftzımdır. * Teşkilâtın nereye bağlanacağı BU GAZETE BASIN AHLAK meselesi, dâvanın kadfri ile sıkı YASASINA UYMAY1 TAAHHÜT sıkıva ilgilidir. Bu konuda, Millı ETMÎŞTtR » "^^^^ 55O OOO IİRA DAĞITIYOR 500.000 20.000 20.000 10.000 5 20 40 200 Ad«l Ad* Ad«< Adat 100.000 1.000 500 50 AYRICA BIR ADET NÂZİME NADt SATIŞ MAÖA2ALARI BEYOĞLU: İstiklâl Caddası AHKARA: Atıtftrk BulranTtl: 23910 ( h Konsolos'uğu Kjrşısı) Tel: 443554 K*WKÖY: Altıjrel T » l : J I 4 0 M YAKINDA AÇIUCAK 8EŞfKTAŞ; Yıldız Smemjsı Kjrçısı f ATIH: Fevz.pj;a Cadd«s> Ikindi | FABRİKA:RamıUluyol 111 İstanbui Ttltfon 2132 7? • '" . Ekim 23 Cemaziyelevvel 2 ] | GÜLÜMSER GÜZELİŞ İle § E i* « tt e FARUK PERKER % K O O J Evleridiler g Pamuklu beze ihtiyacı olanların dikkatine: Sıpariş üzerine istenilen genişlik ve evsafta pamuklu bez dokunur. İhtiyacı olanların 47 31 24 e telefon etmeleri BOMONTİ İPLÎK VE MENSUCAT A.Ş. V E ] «.2011.58 14.56 17.18 '18.50 4 41 ] .100 6.4C Ayazpaşa 22 Ekim 1960 % H/^ 9.3S 12.00| 1.31 11.22 ^^ııımıt ıııııııiMiıııııııııııııı ıırııııııııııttııııiMiif ııuııiMitiııııiMiffiif9iııiftıııııı ıııııııııiMiıifiııuiıııııııııııııııııııııııııiiitııiKtoo111 S CUMHURlYET'ln edebî teJrikası: W Taulor Caldurell'den Kardeşinin elini daha büyük bir kuvvetle, şefkatle sıktı. Avucunun içindeki minnacık el de o anda birdenbire ates kesildi. Stuart'ın evine giden yola gelmişlerdi. Tol önce çayın kıyısına kadar iniyor, sonra tepeye dosru tırmanıyordu. Orada karîar yer yer erimis, arasından bembeyaz cakıllar çıkmıştı. Kıyıdaki taşlara, kayalara vuran dalgalar içli yürekleri korkutmamak ister gibi. hafiften hafife bir fısıltı çıkarıyordu. Ev tepede göründü. Büklüm büklüm boz bulutlarla kaplı gökyüzüne doğru beyaz bir kaya gibi yükseliyordu, Çevrenin vahşi çerçevesi içinde güzellik tannçesine kurulmuş bir tapınak gibiydi. İki kardeş yokuşu zorlnkla tırmandılar, demir bahçe kapısını açıp içeri girdiler. tç kapının tokmağı derinden derine nğultular çıkararak çınladı. Taslık siyah, beyaz taşlarla döşenmişti; davarlardaki lâmbalar içerinin loşluğnnu yer yer gideriyor, etrafa sıcak bir hava yayıyordu. Bir hizmetçi kadın gelip Laurie'nin peleri 5abab Ceviren Vahdet Güttelân. Marvina, mavi kadifeden bir hayalet gibi, yerdeki kalın halılar üzerinden sessiz ses siz salına salına geldi, Laurie'ye sarılıp yanaklarından öptü, Robbie'ye tatlı tatlı gülümsedi. Evlendikten, anne oldnktan sonra hayli tombullas mış, pek »lımlı bir kadın olmuştu. Yalnıı, gene de yüzünde bir çocuk sevimliliği vardı; • iri »ltın gözler saf bir ısıltiTİa yanıyordu. Laurie'nin yanakları yanak larıns bnz gibi gelmişti. « Ah! Şekerim, üşümüssün!» diye haykırdı. Sesinde de gene ne kadar yükselse hiç bir ifsde kaıanmıyan yav»nlık vardı. «Bugün seni Robbie ağabeyin getirdi demek. Niçin?» Bnnn sorarkcB Rebbie'ye dönmüştü. Robbie: «Angus üşütmüş, yatıyar» dedi. Çoenğn daha şiradiden » • kıntı basmıştı. Aptal insanları sevmezdi. Hele bu kadın öteden beri sinirine dokunurdn; çünkü banda aptalhktan da başka bir şey, bir boşluk vardı. Robbie onnnla konuşur ken karşısında heykel varmıs nini, şapkasını aldı. Kadıı Robbie'nin psltosunn çıkarm» sıns yardım ederken Lsnrie avuçlarının içiyle • altın s»îlannı düzeltti. Sonra, ağabe*siyle beraber, mlt kattaki büyük salona doğrn yürüdiı. Küçücük bir kızdı ama, nıerinde bir hanemefendi edx» vardı. Stuart'la karısı Marvin» ean salonda bekliyorlardı. Şarkı hocası Richard Berry de OTIdaydı. Stnart'm Laurie içırı Xew York'tan getirttigi fcB öğretmen kısacık boyln, şcvtan çekici gibi bir adamdı: şeytan gibi de kapkar» bir sakalı. kara kara parlak %inleri vardı. Pınl pırıl ysnan daracik çizmelerinin ucuns baks b»ka, bsşı önünde, geldi kızm karşısmda dnrnp ikibüklim oldu. Amerikalıydı tmt, c fcı haliyle tam bir Avmpsh'nasiki hoeasını andınyordn. Kız elini uzatsa handiyse slıp acuna bir öpücük konduracaktı. Sonra, dönüp Robbie>e baktı. Stnart onlan birbirine tanıtınca da adam gene yerlere kadar eğildi ama, delikan1]dan hoşlantnadıği belliydi. •anırdı. Sttıart'a baktı. Kansının yanıbaşınd» dimdik duruyordu. Robbie öteden beri hep merak ederdi: Bu ateşli, sert adam nasıl oluyordu da baskalarının sözlerini tekrarlamaktan baska birşey bilmiyen şu kuklayla bir arada yaşamaya razı oluyordu? Onda ne buluyordu? Nesini seviyordu onun? Bu sırada, Stuarfın kızı Mary Rose de yanlarına gelmişti. Kırıla, döküle Laurie' ye gülümsedi. Onu pek severdi. Eline sarılıp, güvenle, basını kaldırdı, yüzüne baktı, bir daha gülümsedi. Pek şeker bir kızdı. Narin yapılıydı; incecik, süzgün bir yüzü vardı; donuk siyah saçları narin omnzlarının üzerine dökü lüyordu. Talnız, gözleri pek iriydi; birer kara yıldız gibi ısıİışıl yanıyordu. Arkasmda kırmızı bir elbise vardı, üzerine kırmalı beyaz bir önlük takmıştı. öyle melek gibi bir hali vardı, öyle sevimli, minnacık bir şeydi ki, Robbie bile, hiç çocnk sevmezken, eğilip parmağiyle kınn yanagına dokunmaktan kendini alamadı. Salon sıeaeıktı, tatlı bir ışık la aydınlatılmıştı. Mermer kap lı ocakta odnnlar gürülgürül yanıyordu. Piyanonnn üzerinde içi gül doln billur bir vazo duruyordu. Salonun başks köşelerinde de gül dolnydn. Bnn lan Stuart limonlukta yetiştiriyordu. (Aıkası var) Amerika ve Avrupalıların takdirini kazanmıs olan Şık Arjsuıtin Erkek Külotları , O R A L I T itinalı dikişiyle tanınmıştır: Sağlamdır ve çok ucuzdur. Muhtelif renklerde İtalyan ve yerli poplinleriyle bütün tanmmış tuhafiyecılerde satılmaktadır. Toptan Tel: 36 93 30 ^ Asbest ve çimentodan mamu Ondüle ve Duz ORALİT levj halarla çatınızı kaparsamz muhakkak rahat edersiniz. Bu i levhaları kullanmakla huzur ve sükuna varırsınız. Yanmaz, t Akmaz, Hararet ve Soğuk geçirmez. Asgari tasarrufunuz 4 Oo50 dir. Ustalanmız inşaatınıza kadar gelir ve çatınızın mont tajını yapar. ORALtT'i arayınız. Ucuzluk .sağlamlık Adreı: Galata Velialemdar han 5/13 Tel: 44 23 21 BAY OSCAR • ONCf 'İÖ5> ^ * > ^ Pİİ|i JLJL PROF. NİMBÜS'ün MACERALABI ^jlfilllllllllllllllllllllllllllllllllltlllllllllllllllllllflllllllllllllllltllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllillllllllllllltll]|llllIlllllllllllllllllllllllllllLS^>
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle