Katalog

tKl CUMHURtTET 27 Temmuz 1959 ı Karasulanmızda balık =haberferi avı imtiyazi meselesi 1 GUNÜN MEVZULARI Yazan: Esad TEKELİ Kıbnı ibtilâfının çozulmesinden sonra Ankaraya gelen Yunan dev Iet adamlarının (muallâkta kalan meseleler) adı altında ortava at tıkları, Turk kara sulannda \unanlılara balık avlama ımtnazı verılmesi meselesını goruşmek ülere yflksek bır barıciye memuru muzun Atınaya gonderildığını bılıyoruz. Son gunlerde bu goruşme ler hakkında Atinadan gelen haberlere gore goruşmeler sonunda varılan netıceler tatmin edıcı ımış. Muzakerelerın ikıncı safhası da Ankarada cerevan edecekmıs. Bılındığı gıbı bu balık avlama imtiyazı meselesıne bir de Traky meselesi baglandı. Bu ıkı meselenın ise bırbırıle hıç bır ılgısı vok tur. Lozan antlaşmasının (ekallıyetlerın hımavesı) başlıitını tasıyan faslında, Turkıvedekı ekallıyetlere tanılan baklar tavın ve tespit edıldıkten aonra 45 incı mad dede şovle denır «Işbu fasıl ahkâmı ıle Türkıyenin gayrı muslım ekallıyetlerl içın tanılan haklar Yunanıstan tarafından kendı arazısınde bulunan musluman ekallıyetler bakkında tanınmıştır». Şu balde Trakya Turklerının yeni bir meselesi voktur. Onların haklan Lozan antlaamasıle kabul ve tespit edılmıştır. Ortada mesele olarak şu vatdır Yunanistanın IOZUne ve andına tadakat gostermesınin temini. Bunun da yolu kendı* iine tamamile bakıız ve versız tarizler vermek değıldır. Mıletlera* ram teamule gore mıılıle mukabeledir. Girid mlsali Sjayed balık avlama imtıvazının Trakya meselesile bir llgisl ve aralannda bir tâvlz rabıtaaı voksa, kara sulannda balık avlama hakkı gibi her memleketın kendısıne hâ» ve munhasır olan bir hakka Yunanlstanı neden ortak edecegız? Kıbrıs meselesinde gösterdıği uvsallıktan dolayı mı" Aeaba Kıbrısta varılan netıceyi o kadar tatmin edlci buluvor muyuz? Birleşmlş Mılletlerde cerevan eden müzakereler sırasında, Kıbrısa muh tarlyet veva istiklâl venlmesi şek linde varılacak bir hal tarzının bu adanın Yunanistana ilhakına dogru bir merhale teşkll ettiğınl bızzat biz ıddıa etmedık mı? Ve nıhavet Girid mısali gozümuztin onunde değıl mıdır? 1897 harbı sı rasında mjahtarivet verılen Gırıd, bu muhtarıv etını kaç sene muhafaza edebildi? Hepımızın bıldığl gıbı sadece on beş yıl değıl mi" (1897 • 1913). O zaman Gınd muh tar ıdaresının basına bır Yunan prensı getırılmıştı. Şımdı de Kıbrısın baaına ruhanî bır prens getırılecek Papas Makarıjos. Kıbrıs bakkındakı anlaamaların dah&jnafekkebi kurumadan Kıbrısa kaçak silâh soknlmaga başlandıgına daır baberler gelıyor. Ote yandan şlmdilık Atınada oturan, Yunanlıların Kıbrıs kahramanı «Grıvas»ın Atınada boş duracagı lannolunabılir mı? Tabancı gazete haberienne gft. re bu zatın ihtıraslarını Kıbrıı da tatmin etmıvecek ve kendııi Tunanıstanın umumi polıtıkasın da rol o\ ımacaktır. Acaba kara sularımızda a\lan ma hakkını Yunanlılara Kıbrısta alınan bu kararsız netıceden dolajı mı verecegız? Bız sahsen bu ıhtimalı de kabule pek mutemayil bulunmuyoruz. Çunku bu balık a\lama ımtıvazı, Kıbrıs meselesının henuz me\cut olmadığı 1952 tenesınde de \ eril dı Bereket versın kı o zamankl Buvuk Mılet Meclisımızın gosterdıfeı mıllî gayret, bu bususta hazırlanan anlasmanın tasdıkıne ma. nı oldu. Yunanlıların maksadı nedır° 1952 denberi vedi vıl geçtl. Yunanlılar hâlâ taleplerinde ısrar edıvor Bu ısrar karsııında 1952 de bu balık avı Imtivazı meselesi hak kında Gılberto Prımı ısmınde bır yabancı muharririn Gasette de Lausanne'da >ajınladığı şu satırlan hatırlamamak ve bunları venıden halkımızın ıntibak nazarına a n etmemek elden gelmiyor. Bu zat o zaman şovle dıvordu (Buğdavdan zivade bbgurtlen fundalıklarının vetıştigl kısır bir toprakta vaşıvan, nufusu suratle çogalan ve zawf topragının eıirgedigi geçlın vasıtalarını denizlerde aramaga mecbur olan bir millet, Anadolunun fevızli topraklarının hasretınl muhafaza etmektedir. Cografya ka nunlarının onu tilib kuvvetile alamadıgı taraamlayıoı toprakları, barışçı yollarU aramağa ıcvk etmesi tabi! bir »eydlr). Buna göre Yunaniıtan 19191922 de kuvvetle alamadıgını fimdi yfiıttmüıe gülerek almak iıtlyor. Gene 1952 de Ankaraya gelen Yunan heyeti 12 ada balkının Mfaletınden babıetmifti. Bu adalan Yunaniıtan kendiıi lıtedtgl ve aldı|ı içln bunların durumuna çare bulraak vazıfeıi, Yunanlstana dttşen bir vazifedir. 1952 de bu Imtivaz talebi karsuında kalındıgı zaman milletvekili zayın Zeyyad Mandalınci gerekll reakılyonu hemen gâatererek hükometten bir sual sormus ve balık avı iıinin hakıki mahnftinl Meellıte açıklamıştı. Avni reaksıvonu bu defa goremedik. Rirce tek bir mebns dr»ıl muvafık ve muhalif bfitün mılletvekıllerımız, gerekh hassaııveti goıtererek Yunanlıların Ttırk lerden haksıı ısteklerde bulunmak cesaretını kırmalıdır. Hukumetın de bu meselede tarlh şuurunu ken dısıne rebber edınerek avlama imtıvazı ve\a ortaklıgı İçın formül aramaktan ve mefruı bır nvasî menfaat mukabillnde iktısadt tâvız vermek çlbl hatalı bır polltikadan dupeduz vazgeçmek suretıle butun bır topluluğun mtllı duvgularına tercuman olmaıını temen ni ve rıca ederız. K O I C YAZAN € satıslan çok arttı Bir hazin macera r HASAN ALJ YÜCEL Himmet bekleyen işlerden oda mutahassıslaruun ye. nı mevsım içın gırı^tıkleri faallyet arasında. kadın şapkaları modellerınde de buyuk değislkliklere, yenılık. lerc dogru gıttıklerı haber verilıyor Gazelelerde çıkan resımlerde, bu mutahassıslann hazırladıkları veıı» şapka raodellerini gorduk Bunlardan bir tanesi bılhassa dık katimı çektı Eskı Turk serpuşlarını andırıvor Model olarak onlardan bi ri ele alınmıs. modern şapka ona eo re tertıplenmış gıbı Eskı Turk serpuşlan tabırı ganp gonınmesin. Hele. bu serpuşlardan bıri model olarak almıp 1959 60 şapka moda»ı. na ujgun bir kadın şapkası, çıkarılması hıı, de Uıtımalden uzak »avılma malı Bundaıı bır kaç sene ev\el Kanadada, bır «mılletler arası tarıhı ser. pu§» sergısı açılmıştı Sergı ıdaresı, bır çok memleketler arasıııda bıze de muracaat ettl. Ylrminci asrın yarısından sonrast na varmış bulunduğumuz şu nıerhalede bır vamlan bı.ıı gen geri goturmege ugraşan kara zvhnıyetlıler, kara çarşafın han] harıl muda. (aasını yaparlarken bızden, tarlhl serpuşlarımızın modellerını ıs(e\ en garplılara yuzumuzu agart.ıcak serpuı orneklerinl gondermekte hıç guçluk çekmedık Dltısas sahıplen Basın Yaym ve Turizm Umum Mudürlugune hıznıtt lerini arzettıler, tarıhı hazınelerımı. ze baş vuruldu Turkun, asırlar bovu çagdaş medeniyete ayak uydurarak, kadınlı erkekli. giydıgi serpus ların arsıvlerdekl eski resimlerınden fajdalaı ılarak, numuneler hazırlattı rıldı Menıup bulunduğu sanat şubesın. dekı yetkısı herkes tarafından kabul ve tasdık edılen Nureddın Sevın, et rafına toplandığı salâhıyetli ve hu nerh heyetle isbirligi ederek «tarıhı Turk serpuşları» nuı en orıjmallerm den vucude getırdıgı jırmi dort parçalık kolleksı>onu, Basın . Yavın ve Turizm Umum Mudurlugunun emrine hazır hale getirdi Ne yazık ki, bu kıymetU koUeksiyon, Parıs gibi bür moda merkezınden değıl, muvakkat bır sergııım ku ruldufu Kanadadan ıstenmlsti Mo danın tannlaştıgı buvuk merkezlerden bırıııe gonderilmiş olsavdı, sap ka modelcılerinin yeni mevıim hanrlıklan arasında, etkl Turk terput lanndan ılham almış numuneler d< gorecektik demekte hatâ yoktur Basm . Yayın ve TuriTnı Lmum, Mudurlugunun hazırUttıği o tarihl serpuşlar kolleksiyonu, kara çarsaf ılhniyetine burunmeden evvelkı an layışımızı gostermek bskımıııdan, yaltıız serpuf tarıhimizi değıl bulün içtimal bunjecnızi aydmlahyot Turiclerın asırdan asırn, nasıl hep aydınlıga doğru gittıginl ,sadece ka dınlannın baslanyle gostermeğe ve ten bu çok manalı kolleksiyonu, diyar diyar, sergilerde dolaştırmak propagandamız bakımından ne ka. dar fayjlau olacaktır ,dıye duşunuyorum Btr vandan, bu kolleksivon, iıtekil memleketlere, arzu uzlrine, ooun varlıgını bllmedigı İçln istemegi akhna getirmeyen yerlere kendl teşeb büsiımüzle gonderilerek tanıtılmamıt içın kıtaplarımızın vanı sıra, on lardan daha canlı ve cazlp bir vasıta dlye kullanılırken, avnı zamanda, renkli bir brosurun de, buvük »avıda bastırılıp bütun dunvava dağıtılması ujrunda kucak dolusu para harcandıgı halde bır tek defa teşhı. rlnden sonrn yuz ustu bırakılan bu ehemmivetll kolleksiyonu tanı ma. nasile verlmli hale getırecektir Yarın dunya basımnda çıkacak re sımlerın altında «Tarıhî Turk serpuşlanndan Ilham almarak ynratıl. mış bır sapka tıpl» ıbaresıni gormegi ve koltuklarının knbardı^ım hiesetme gı hangı Turk ıstemez * Hamdı V ^ROf.I II İlgililer, ağır alkollıi içkilere dııskun olanların vapılan son zamlara alı^tıklarını ıleri suruj orlar Son bır ıkı ay ıçınde rakı ve votka satışlarının buyuk artışlar kavdettığı behrtılmekte ve bu artışlarm ıçkı zamlanndan oncekı en juksek satış sevıvesını dahı aştığı ılave edılmektedır Ilgıhlerın belırttıgıne gore rakı ve votka sat'şlannın artışmın Daşlıca sebeblerı olarak şunlar ılerı surulmektedır Her vaz oldugu gıbı bu vaz ayarmda da bavılere verı'en bıranm hıç bır zaman ıhtıj acı karşılayamadığı yaz dolajısıyle şarab satışlarının azalmış olması ve nıhayet agır alkollu içkilere duşkun olanların yapılan son zamlara alış r Aksam'da Doğu Turkıstan bak kında bır roportaj vardı. Okurken, ne Kıanlı arkasından batan gune şın gokte ve denlzde japtıfı renk oyunları, ne bafif eıen akfam rüı çârınm gündüzkü «ıcaktan kurta mıs olmalarıdır Su sıkiiit.sı tekrar başgösferdi Yaz ııcağı\la beraber şehırde tu sıkıntısı gene basgo=termış mus luklardan sular hemen hemen gu nun her saatınde akmaz olmuştur Bu arada memba suları satıcıla nnın da şehır suyu sıkıntuını fırlat bılerek 150 kurusluk damacana lularım sehrın yazlık semtlerınde ıta 5 ııra'.d kadar yukselttık erı Koru mustm BİSİKLET ALICILARINA Ithal malı bır partı bısıkletimız yoldadır. Sıparış içm sıra kaydı baslamıştır Telefon 44 46 80 den 29 ADRES Tepebaşı Sakarya Han kat 5 No 29 İAYIN ÜUMUK veCltAULAnA Tekel Genel Mudurlugu, bugun kü mevcud bıra fabrıkaltnnın, bıra ihtiyacını karşılayamadıgını dık kate alarak yeni bır fabrika daha kurmaga kar*r vermıştir Kurula cak dan fabrıkanın yerı olarak Yozgad seçümıstlr Ancak Yozgad Mllâttan once baslıyan Turk dakı tuyun iyl olmadığı behrtıle Çın, X M . asırda sıddetlenen TürU rek, buranın seçılmesı sımdıden Rus mucadelrsı, Asvada, bıldığıenkıde uğramıs bulunmaktadır mız acı netıce ıle tona ermıştır, Iiava Yolları yeni uçaklar Bunda en derın »ebep, Kusya ortaıından Çın leddine kadar vavılsatm alıyor kurdukları Turk Hava\oll»rı, uçak fılosunu mıs olan Turklerin akvıye etmek maksadıyle Ingilte tiırlü devletlen bır arava getırereden 2 Viscount ve Amerıkadar meraesı, ıcine kolav nufuz edıle da F.27 tıpınde 38 kışılık 7 aded mez vetmıı tek.en mılvonluk bır uçak satın ılmaSa karar vermistir kütle halınde Turk halklannı top Çinlılerin Bu maksadla Amerıka\a gıden U lavamamış olmasıdır l\ı Yena' onumuzdekl hafta ıçınde eskı bır medenlvetleri vardı. Rus ların, bu mücadele asırlarında, ehrımıze donerektır 8vle bir medenivetlerl de voktn Gramajı arttırılan ekmekler Bizim Turkler bu bakımdan he« bugün satışa çıkarılıyor ikl mıllete Ustünduler, Dotüşken, kmekler bu sabahtan ıtibaren 20 ;«». » J f ..< ^î, , A • gram fazlasıle 970 gram olarak fırın. akıncı ve ku\vetll Idller Fakat larda satışa arzedılecektır Ekmçk kendı aralarında, birbırlle ardı a gramajının artmasma sebeb Tıcarei rası kesllmivetı ka\ga!arı, her lkt Bakanlıgmın ekmeklık buğday fUt duşmana, birleşerek karşı kovmalarında vaptığı 2 kurusluk ındlrmedır ya engel oldu ve bugttnku hazln Ilarb Okulu mezunlarmın dıırum, kaçınılmaz bir netice ola rak gerçekleşmış bulundn. Bir tatoplantısı j raJtan Osmanlı devletlni vıkan Harb Okulu 328 C mezunları 48 Tımurleng, diger taraftan Asyaja inc» yıl donurnumi kutlamak uzere ve Orta Ruıvava kadar gidıp ora sugun saat 18 de Oıduevınde topla dakı Turk devletınl de yere ser lacaklardır memı> olsajdı, vahut bu yıkmala Pendikte bir şofor n Sultan Selım'ın sıyasi anlayısl le mıllı bırlık kurmaya bır vasıta varalandı Dun sabah Pendikte bır kaza olmuş olarak kullanabilsevdı belkı bu Ergun Karataş ısmınde bır şofor agır âkıbtle karşı karsna kalmazdık Çagdaşlarının çok kere ve hak urettc yaralanmıştır Kadıko>une loğıu hareket etmekte olan hususl jtobuıu 18 yasındakı «ofor muflvını ev velde çalıştırmak ısterke otobüs birden tnt olarak hareket etmıı ve bnda dııran 31778 sayılı hususl otomoblle çarpmıştır bu esnada ıkı arabanın era sında duran şofor Ergun Karata? ezıl mıs v« ağır varslı okrak Numune haitahanesıne kaldırıîmıştır Yeni bir bira fabrikası kurulacak sız vere kotü gordüklerl buvttk «Rusva devleti Havveyı iıtılâva da< filkedekı kardeşlerın basından ıııı kuçuk bır kı bır buçuk asırdanberı teşebbus geçenlere vaslı çozle bakmaktan çonlumu alıkovamadı. HıkaveM tabı vardır. Adı Hayve. Doksan evledı Rusva, bır kere tutmuş ol anlatan, Dogu Turkıstan hukume sene once Parıs te yavınlanmıs, duğu mesleğı bır daha bırakmatlnin e*kı Genel Sekreterı Isa Yu soııra 1908 meşrutnetinı muteakıp yıp teneler, asırlar geçer ve mesuf Alptekın. Bes wl 6nce e;ı \e Istanbulda tekrar baıılmıştır. Kı murları değışır, her daım o mesaltı çoouflle Turkl\e'\e bicret et tap Hayve nin Ruılar tarafından leğı tutup gıderler. Bızım devlet mış. Son haftalarda Amerikan 8e utılİMiıı anlatmakla başlar Daha iıe bunun akfinedır. Bır sadrâzam natosunda tardıma karar verilen 1712 lerde ıki kere Prens Begovıç gelır, şöyle yapar, aonra baıkası «Hurmel ve ıstıklallerı ıcııı sava kumandasındakı Rus ordusu Hav gelır selefının yaptığını bozar şan mılletler» hstesınde Doğu Tur veve hucum eder. Bu Begovıç Anın verıne gelen dahı anı tebdıl kıstan'ın adını tormemıce lur kımdır' Hayvelılerın \akala\ıp eder (Ve bellum cerrâ). Bır mesdunda ımkan bulamadıgı mucade derısını vuzerek davula gerdıklerı lekte daım olmavıp ber gelen bır lesıne, da\alannı medenı dunyava bu adam, Devletgıray adındakı ha turlu helva jer Devam ve sebat duyurmak ıçm buradan, ana va indır. Ruslar, Hay ve'lılerın bu ba vokıur.» Ne korkunç, değil mi? tandan devam etmeve mecbur ol reketlerinı çok vahsi, pek barbar Sade memurlar mı, Rusvada re bulmuşlardır Fakat Alı Suavı der jım degışnor da sıvasetlerı başka mus. 0 kı «Moskof askerıne kumandan o laşıvor mu* Dogu Turkıstan neresıdır Dogu Türkiftan yuz blçttmu Tur lup hem vatanını, bem din kar BütUn Türklerın bilıp ögrenme kiyeden Ikı defa büyuk, 1J28.0OO deşlerıni Ruıva içın \urmava gel sı gereken bir gerçegl de Alı Su metrekarelık bır ulke Istunde dı. Olvakıt Havve Ozbeklerı duş avı Efendı şo)Ie ıfade etmekte Hakanne ve Çagatav dıyeleklerı | man askerı basında ziten kendıle dır nı konuşan 8.000.000 Turk jaşıyor. rınden olan bu mürtedı gorunce «Ruıva ve Ingılız. Aı>a ıılamlaDoğusunda ve Kuzevinde Mogolia gayrete gelıp elbete idı cezaya ka rına rastgele hükumet etmevip tan ve Çın gune\ınde Tıbet ıle ııaat edemıveceklerı derkâr ve ma ıslamı ıdare ııasıl olur11 bunu Kasme, batıtında Afgamıtan, kuze j lumdur.» Tabıı bu sozlerden valı öprenmıslerdlr Nıhavet tecrübe vınde Siberva Bu füzel memleke > şinin ve barbarın kım oldugu a ile dn orlar kı ıslam dınine dote Asva'nın Uvıçresı dıyorlar. Heı çıkça anlaşılıyor kunmamalı ve bukukunu mahke bkaımdan zengın bır dıvar, 24 j e r | Ah Suavı, bu kıtapta \er ver mede ıvazsız garazsız ruvet etme de venı petrol kavnaklan hulun fervad etmektedir Goruşlerı kes lı Ru ıkı şarta rıavet olundnkça muş. kındır serttır Ama her satırında muslumanlar Rus ve Ingılız elle Bugun orası da Tıbet sıbı Çın Doğu Turkıstan ın da akıbetinı rıne düsmeve teessuf etmıvor elıne duşmuıtür l zıın asırlar su ızah eden bır ders vardır Mesela ışte bovle dıv orlar.» rup gıden mucadelesı, bovle nıha Kuf\a ıle Osmanlı ııvasetını mu Yukarı\a aldıeımız Bav Alpte vete ermıştır Son 18J Mİda 50 de kavese ederken de şoyle demekte kın ın bu huıustakı sozlerıle Alı fa ısvan etmış artık ısvan edecek dır. buavı'nın bu dıvışlerını bırlcjtır hâlı de kalmamıştır. Isa Yusuf Alptekin «ovle anlatıvor «Halk her turlu gucunu ruhunu vıtır mış, yalnızca Musluman olduğunn Say n oayantar bilir ve bununla vetlnlr hile t* tlrilmiıtır. Mtttevekkıl halk boy nunu biıkuvor, Allah benı fakir hakır, küçuk; Çınlılerı buyuk ya. ratmış dıvor.» Ne hazın değll mı* *"> canlandıncı okfavışı, bu ıoy dıgımız zaman, Turkluk ve mıllıyet ruhu uvanmadıkça sade dın duvgusunun toplumlarımızı e ıırlıkten kurtaramadıgı sarahatlt meydana çıkar Dılımizde tuy bı tırecek kadar tekrarladığımız bu mılıyetçilık hakıkatıni su fon ve hazın macera vesılesıle bır kere daha Turk halkının ve avdınları nin gozu onune sermeyı bır vazı fe bıldık Muslumanlıgı iyı anlamamak, tevekkulun ne demek ol duğunu kavramamak, medenı yenıllklere sarılmayıp bilâkıı onu kotulemek, Turk toplumlarının ba«ına gelen felâketlenn en bttvuk sebebı olmuştur. Suavının vaz vıl önce Bay Alptekın'ın bugun dıle getırdıiı hakıkatlerı balâ ıd râk etmemış olanlarımız bulundu ğunu unutmamalıyız. Bu noktava parraak baıtıktan sonra asıl nıeseleve gelelım Amerıka Senatosu esarete diısmuş memleketlere yardım içın yaptıgı lısteye baska ülkelerı yazmış da ne\e Do£u Turkıstan'ı al mamıştır? Bılmez de ondan! .. Neye bılmez? Çunku, o kendını sövlemez; varlıgını duvuramaz? Nıve sövlemez nıve varlığını duyurma»' Iste davanın düğum noktaıı, Tibet ın basına gelenlerı butun dünvada duvma\an kalmadı. Olanı bıtenı butun tatsıUtıle dunya g > a zetelerı vazdı dergıler fotograflar yavınladı. Bız Turk olduğumuz halde mıletimızin adını taşıyan bu dıvarın macerasından bıle habersızi7. Elımiz ereıeh gücümüz yetecek bır konu olmamakla beraber bıç detılse \urekten acı duyup orada acı çeken «ovdaşlarımııı düşunnıe imkamnı bıle bulamamış bulunuyoruz. Ne oiurıa olsun, esır duımuf bu sekız raıhon Turk içın medenı dun\aya seslenmelıvız. Bıl hassa Amerıkalı dostlarımıza bu halı duvurmalı>ız Bunu yapmak, mıllivetçı teşekkullere duşen bır vazıtedır. Devletçe, dı» iiyasetımızde kımseyı gucendırme, kımseyı kuşkulandırma yolunu tutma dığımızı berkes bıllr Fakat milletçe dunya umamı efkarını ılgılendırmedekı hakkımızı da kımse ınkâr edemez. Nıtekım Doçu Turkıstanlı sovdaşımız daha ileri gi derek «Bırakın Türk olduğumuzu, ırkdaş olduğumuzu, herhangı bir ınsan oldrak duşunun Otınyanın herhangı bır yerınde bir takım in tanlar; bunların esaret altında. bın bır ışkence, bın bır zulum ıle kırılıp gıtmelerıne nasıl ılgısız kalabılırsinlz0» tfivor. Amerıkanca bılsevdıro bu vazımı o dılde j«ar, Amenkan senatorlerıne >ollardım. ftesımı erıstırebıleceğıme ınansaydım, şımdı e•arete duşmttf tekiz milyon soydasıma sovle baykırırdım Allab hıç bır kulunu faklr, hakir, küçuk varatmamiftır. Insanları fakır, hakır. kuçuk yapan, her kuvvetten once kendılerıdır. Evet, boyle derdım. Acaba candan gelen bu sesı dayarlar mıydı? 12 modern renklr Lu!c& «mbalajlı Ponponlu vc nylon k l ff Pıvasada kotu takhtlerinı gordugumuz \e herkes tatdfından aranılan D İ A Z İ t \ O M ( eg ) Giy 15 gune kadar 10ü Rr&nılık ornınal jijelerfle arzedılecektır pıyftsaya KORUMA TARlM İLÂÇLARI A.Ş. ÖZEL KALAMIŞ OKULU ANA ILK KIZ ERKEK YATILI GUNDUZLU Muadeleti taâdıküdır Kayıtlara 3 Ağustostan ıtibaren başlıyor Eskı oğrencllerın 20 Agustosa kadar kavıâlarım jenılemelerl lâzımdır İngılızceye her sınıfta onem venlır Daımı yatılısı vardır Muracaat Her gun 917 Kadıkov Fenervolu Tel 36 26 13 AÇİK TEŞEKKÜR Aılemle bırlıkte on beş senedır muptela olduğumuz safra kesesı ve mıde agrılarımızdan muvaffakıyeth bır amehvat netıcesınde bızlen kurtaran ve hayata kavuş turan Gureba Hastanesı II Cerrahı Klınıgı doktorlarından Basasıs tan Doktor Alı Urasa dıger asıstan arkadaşUıma hemşıre ve mus tahdemleıe gazetenu vasıtasijle tcjekkur ve şukranlarımızı bıldı rıri7 Sabri GUr ve aıleıl Hacer Gur Temmuz 27 Muharrem 20 ,ATABAY Tophane htanbul V I 1 I l 49 12 20 18 17 j 4 ) ı 1 Yerlı ve ecnebi emsalmden daınıa DAHA SA6LAM • DAHA UCUZ • DAHA ZAR1F Fabrika Satı^ Mrrki'/i : C.aranti Han, Rah^ekapı T e l : 22 48 90/53 fllYAfll HAK* SANAilM T « V H \ IITtNIUL ELKA SUN'Î TAHTA LEVHALARI işleri için CUMHURIYET Nııshası 25 Kurustur ABONE ŞARTLAKI Turkıyr Hnrlcl Kt Ura Kt L Senellk (t a\lılı 3 avllk 75 00 1W 00 40(10 SUHO 22 00 44 00 Bjsan ve i d y j n Cumhurıytt Mdtb4«cılıl« ve GazfUtcUık l'Urlj An"nım ^ırketj Cagrflnglu Blk.M a< kwk N > 3» 41 > bahıbı 19 31 21 22 2 41 1 M "7 09 ™î ]Tİ7 Dadı Aranıyor ım\ 2,5 yasmda bır eıkek çocuİ» bakacak dadı aranıyor Muracaat Tel 360221 ~4 48 Ü 4 S 12 00 CUMHURIYET'ÎN TEFRİKASI: ! RTflOiREK Dunku kısnıın özeti : Koca Halıl yaşlı bır adarrdıı Çukuroıuya gıtme zamunmı koyluye o haher lenr Dongele dıkevlerıne baha baKa habpr venr Bır tepeye cıfcar, ofkehdır Buna sebep te ehnın ayıı gının tutmamasıriır Çukıtrovaya gıdebılecel yucu kendıstnde bulamaz Tepeden bozkıru bakar ve bozkırda dongelelenn sovrulur gıbı olduaunu gorur Koye doner Koca Haîıl rahaisızdır dertlıdır. Çukurovadt pamuğun açtıgtm koylulere ha ber veremıyecek lurumdadır Haber verse buaıın degılse ynr n koylu thaydı ynla dö?ehm » dıyecektır Ama Koca Halılde yuruyerek dız nerde' Bu yvzden \ ayluııe j*amuou> actıgmı haber i eremez Sıkıntibi da bundandır Ve loi/nn ıcınde o]kesmden dort doner Offoesı dınınce btr e ı e dogru yollantr JVfo'/onm oglunun et>i n'T* bnvnden gecmen qerek*ır Knc Hal l ge^tnek ıstemez ora dnn Cunku Vollantn oqlu anc pomufc zamnnın<n gelıp gelm' rfıomi snrıcaktır Yolunu rieç/ı? rırtr başka uzun bır yola &ap<ır ^oylcnerek ıle ler \arıp Izun 41ının kapısında durdu Degneğını kut kut vere vurdu. Alının evı tâ dededen kalma sıvasız, koca koca bıçım « ı taslardan orulmuş basık • z bır toprak damdı. Sımdi evde Ali \alnız olmalıvdı. O anası o IMervemce vok mu? o koca kaltak O, evdevse gene ış «1 mazdı. Ikirciklıydl. Geri mı donmelı* Baska bır gün mü Meryemcenın olmadığı bır gun mü gelmelı1' Belki de evde vok tu Meryemce Belkı de yanları na gelmezdı onlar konuşurken Tatlı yumuşak, şefkatli bu sesle «Alı yavrum,» dlye seslendi Alı ıçerden «Buyur Halil Emml,» diyerek dışarı çıktı bemen. «Buyursa na ıçerı.» Yanına geldi. Koca Halıl oradaki bir kutü gun ustune çbktü. «>en de otur hele »öyle ya nımdan.» \\ı de yanına oturdu. Şu koeının dillnin altında bıı \e%ler vardı. On gundur beı ıkı gilne bir vanına gelıvor, a{ zında bır şevler geveievip ge \elevip gidıvordu Alı ne ıste dıtiııı tezmısti. Sezmıştı ama elınden ne gelırdı. »' «Pamuğa daha epey var.» dı ve başladı Koca Halıl. «Bu vıl hatalar loguk gıttı. Geç açaı Çukurda pamuk. Geç açsa da, erken acsa da ben bu hal ılen Çukura ınemem Alı. Elim ava lım tutmuvor. Her adım attık ça belım bıkınım kırılıvor. Şu kocalık batsın. Kapıya koyacak mal degıl Kocalık dcmek reıil lıgın buvuğu. Bugun degıise va rın. Yarın değıise otekı gun a çar Çukurda pamuklar Bızım dongele gelse de gelmese de ben Muhtara, Çukurda pamuk açtı da desem, açmadı da de sem Çukurda pamuk acacaktır Amma Halıl Emminde Çukura inecek hal yok. Buraya gellnce ve kadar yolda on kere dur dum da soluk aldım, Alıra. Na sıl inerim Çukura kadar? Bir avdır bunun dusüncesındevim Dızlerım tırtır, zangır zangır eder, zelzeleye tutulmuş gıbı Bır de agrır, bır de çekılır kı canımdan uıandım \dam ko camamalı vavru, olmelı. Deh var da git Çukura bu hal ılen » Sesinı kirp dive kestı. Ortalıga bir sessızlik çoktU Koea Halıl başını vere e**misti. Esen yel oteden kbçueük bır dongelevı getirdi avaklarının dıbıne sıir dd. Koca Halıl onu tuttn kal dırdı feteki vana kovdo Yel ve nıden dbngeleyi önüne kattı aurukledı. Başını kaldırınca Alı onun ıslak kuçucuk gozlerını gordu • Aaab senın rahmetlı, meza rına nur damlayası baban,» dı ye uıulca ıo)lendı Sesı bozuk bozuktu. «O senın baban Ibrahım 4aab Ibrahım. O sağ elaydı, ben bolje mı olurdum? O ol mevevdi de ben oleydlm. Keş ke ıkıraız bırlıkte öleydlk. Ben Ibrahımın ardına kalmamalıv dım. Oğuldan, avrattan, komşu dan adama vefa vok. Ille ar kadaş' \mm» Ibrahım gıbı ar kadaş. Çok mazlüm adamdı Ib rahım » Gozlerını Alının gozlerinın ıçine diktı. «Hem mazlum hem de çok vığıt bır adamdı Bır de hırsız dı kı cumle âlem bılır surme vı çozden çekerdı. Eşknalar bası Cotdelek bıle ondan kor kardı Ben de onun vanında gıderdim bırsızlıklara. Bana da hırsızlık oğrettivdi O vuz den muhanete muhtaç olma dan rahat rahat yaşadım. Am ma kocavmca Ibrahım de o lunce Kocalık batsın. Bır a damın belı bukulunce o adam' nldurmelı.» Şu aııda Alıye dbnmuı bon lan soylerken, Koca Halıl ıbv ledıklerıne ıvıce ınanıvordu. I nandıgı yuzunun kararlı gbru ııuşunden de bellı oluvordu. «Deh ıımdı «u bukulmuı bel len, |U tltrıven hacaklarlan ın Çukura. Meeburiyet tahtında ıneeekıın Kuran bbvle kurmuş dun\avı. Kurmaz olsun Kovdı kalavım desem Alım, tek bası ma. valnız, bır başıma Koca Halıl delırmış derler. Bır ba*ı ma da acımdan ölurum Bır ba şına adam ıpıssız, koskocaman «'« E«Z bir kovde kalabilir mı? Başına da turlu hal gelır. Beş gdn de Jıl, on giın degıl, aylarca. ^da mı kurt kuş jer. Tek başına bır adamı bır kö\de karıncalar bb liısıir. Karıncalar gozlerınl oyar. Şimdiye kadar, pamuk za manı kovde hıç bır ınsan kaldı mı? Ben kendimi bildim bılelı kalmadı. De kaldı mı?» Gözlerini Alinln gbzlerlnın ıçıne diktı «De kaldı mı*» \\\ btlfin bezgin, ağlamsı «Kalmadı,* dedı. Sötlerinin Alive dokundugu nu anlavan Koca Halil bir za fer havasnla sesinı vukseltti «KeşUe Ibrahımle beraber o levdım. Olevdım de bu hallerr dusraeyevdım Senın gıbı bıı oflttm olsa gene nevsem ne \llah bana bovu devrıleıi biı sumüklü Hasancık verdı kı vermese daha ıvı ederdı. Bıı atı, bır eşegı bile vok. Senıı gıbi. Benl bindırecek. Senın kü hevlân bu eve geldıginde Tâ Uzunvayladan bır Çerkeı aga sından alıp getırmıstl Ibrahım Hıruzlık mal ama, demek he lâl çıktı. Yıllar oluyor ki ka pınızda. Olmedi yıtmedı. Ya oj lum Ali, late bSyle. Senin gıbı bir atı da yok. Eıegi de yok sümüklü Haıanın. Ben öyleıi sttmuklülere o|ul mu derim > «Senın gib) atı da yok,» der ken kaşlarını alnına dofru çe kıp, gozleriHi iyiee açıp Alınin gdılerınin ıçine sivrı uçlu bıı cıvi gibı diktl. Bovnunu da on» dogru uzattı, bekledi. Ali goz lerini yere egdi, yerden bir çop aldı topragı eselemefe basladı Sonra da başını açır a|ır kal dırdı hemen gene Koca Halıllr gozgoze geldıler Koca Halllın kendıne dıkılmış goılerı ovle sıvrı çıvı gıbı durmordu Bek lıyordu. Bır kere daha «senın atın gı bı» dedı. bonra da «bovle oğlan, sümuklü Hasan Mlabın gabngazabına uğrasın,» dive \ar ofkesnle sovlendı Hemen de avaga kalktı. Lmudunu kej miştı. Oradan beli bukulmüş, neredeyse duşecek gibı, yalpalavarak avrıldı. Havır mı, hayır mı çıkar Mer yemce kaltagının doğurduğun dan. Bu, Ibrabimın dolu degıl. Kımhılır kımden aldı Meryem ce bunu. O koca orospu. Ulan o kühevlânı kım getirdı de ba$ ladı kapınıza* Kimse bllmez bunu. Kımsecik bılmez ama su Meryemce de mı bılmez. Bıl mez mı kocasımn karıncavı ın cıtmez bırı oldugunu. Ybru be tıev kahpe dünya. Çarkın kırıl sın (elek Koca Halil! bu hal lere mi dusurecektın' Bır at sırtı içın, Çukura kadar azıcık bınmek içın bbvle kapı kapı mı dolastıracaktın' Elâleme vuzsuyu dbktureoektın' Yüru bıre orospu avratlı dünya' De minı lüren oğünsün. Oy oy oy başım donüyor, basıro donüyor da belım, bellerım kınlıyor.* Ofkeden köpürüyor, soylenı vordu. Alı orada, baıı yerde kalakaldı. Sonra başını kaldırdı, a yakları bırbırine dolanırcasına vürüjen Koca Halılın ardından baktı «Bu Çukurovaya kadar bu hallen bu yıl yürüvemez,» de di kendi kendine. Topragı ese lıvordu boyuna Bu ıırada anası arkasından (.oktandır içınde birikmlş bir nfkevle seslendi «Ne dedi çene o koca kopek » dive hışımla sordu Ali yılgın (Arkası var) ZÜMRÜT ZEYTİNYA6LARI NAZÎME ÖMER NAÜI Yazı ifl"rıni tı inn ıa«t* »td**tı Mı = ul MUHOt Gazetemut gona>rıı>n r\<** v e JdZl laı nesrfdil'in edılmesın u d e fdılrrn flînlarrtan me«u!ıvet kahul "rlılrr « SAMI M/S MUĞLA İŞLETMESİ 21 ASustos 1959 Hamburg Lımanlanrdan Turkıjeve yuk alacaktır 1 Ağustos 1959 Liverpool 7 Ağustos 1959 Londra 10 Ağustos 1959 Roterdam 14 Ağustos 1059 Anvers 19 Agustos 1959 Bremen KOÇTUĞ DENİZCİLİK Bankalar caddesı Bozkurt Han kat 5 Galata Istanbul .. Telefon 44 26 63 44 46 70 Huseyın Malkara Halefı Ihsan Malkara KERESTE FABRİKASI Hazır veya sıpanş uzerıne her eb'adda kereste ıhtnacımz içın emrinızdedır Satış rnağazası Yemkapı Namık Kemal cad 101 İstanbul Tel 21 33 69 İstatistik Elemanı Aranıyor !B **» r T V » » . . . . . . . . . «T*. Istanbulda kâuı beynelrnılel bır şırket pıjasa iıaları şefı olmak uzero ehlıjeth bır ıstatı^tik elemanı aramaktadır Tıcarı teerubesi olması 2535 vaslarında bulunması Inçıl zce Fraı ^'zca veva Almanca dıllerınden bırını ıvı derecetk bılmesı saıttn Maaş tatnıınk rdıı Talıblerm mektupla \e IfeTATIS TIK» rümuzu kullanarak PK 416 Galata Istanbul adresıne muracaatlerı rıca olunur ..^ ı