21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHUBtTBV 21 Oe»k 1958 1 Fntbol Ticaret Şirketi futbol tgbmmıiı Galatatarayı yenme^nde* çcjk «vin«tn Ftnerbahçeliler galio takımın oyuneuJonno yüzer lira. para dağıtmışiar. Panaytr pehhvanları vt cambazlar da böyle taltif rdilirleT Haddizatında bu hidtsenm bir tportmen iHn yüx krzart'n b'r hakat*t teşkil ttmesi pcrşfeir. RiğerltTi yanında en manımu olan bu tnt'ul fuıbolun bizde Uımamen t»c«ret jeJdine da't Idiiğü»ü çösteren «n Mn vpkıchr, Filvahi futbolumuzda orttfc puradcn fea|fco bir fevi» geçtiğ» yok. tProfesyonel olalım* cöznnün daha ton hecesi ağztvuzda i^pn f>"(ti^ dünvaya parmafe ısırtflecfc j'irotU sapina kadar profesvonel o!up çjîcUğtmız açıfe bit hakikuttir. Htç füpfccriz bu memîekcrfe fc«numlara «t/fc»n oltaıyan h?T nevi ticarçt ttrbttttİT. ^inatnalevh iutbol ticareti de iamcmen terbest olacaktır. Buna diyereqi*n<z yok Bizim tözümüz tspor brdent olduğu gibi ruku dq tct«lc)cülün« yardun r. Gençlzğin »por yopnuuı tflerndtr» gibi ftir tafctm minutr Mfcırdılorîa fcendi fcendi*n:zt aldatmamızadır. Bizim tözümüz 1520 Mahiftlik kıtalan içindt bir gahi/eierini rpora ayıran /ngiüz gazcteUrisi 6 tahijehk hacımltri i&nde aynen taklit ede» pazetelerimizedir. Hd nevi ilim re her »eci janat hnrekefine fcarîı bir sahife dtğil. bir tek tütun ayırnuyan gazetelerinuze... Bizim «o'rüıntij Fufbot Tederatyonunu kurup idame edcn dcvletedir. Böylece Türkiye vüki/annda bir lutbol ticaret jtrfcetitîe devletçe v» milletçt elbitiipi ü« yardıro edjyaniz. £tJcâyetttniz bfndrndır. Peki ama niçin bir rirk lrurma> l/t2? Quiw, de»I«t, millrt ue bel#diyeltrc* niçin |/ardım #dılw»ez; fçimizd» »trJclerde dflH"? /azla «5 (en«cefc!er bylunTnadıjtt tı* m =haberleri 2 milyonluk kaçakçıhk dâvası Asliye Ceza IVJahkemesl dosyayı Ağır Ceza Mahkpnjesipe havale i Blriaç gümrüi memuri:* beraber yanlıj menş« sahadetnameıl gösteri mek suretlle 2 mllyon Uraıli kaçakçı Uk yaptıjlan Iddla edtlen tlya B«nyeş, Nat»n Bq»fU. Hailt A#l»nın duruş aıaların» düu 5. A»llye Ceza M»bk«meslnd» devatn edllmljtlr. Ourv)|n»»da dinlentn Gümrük Müfttti|lnlıı verdlği lfadedt »uçun şeb«k« hallnde lşlendlft k*na«tlne f»nl<Jığından, 4»Tanın A*ır Ceza Mahkemeslnd* deramma karar Terllmlş'.tr. Blllndlğl g'.bi, İlya Benye» ve arkadMİarinın EPU memîeketl olan A?us tvry»'d»n kamyon lthal eUnek UMre 700 blo doiarlık lthal müuadeal aldık lan, faiat »rık 4 gümrük memurUT1» »:j »sarak bu lthalâtı «Pü ndifi demln»rd« g»rl»J memleketl °'» Yugca lavyadan yaptıkları lddl» edllmektedir. DAva do»ya»l Ajtır Cen U»hi:eme slnd« duruşmanın deTamı içln »aTCilıf» ljde edllmi^tlr. 1 GUNUN I MEVZULARI f^ABAH j Abur cubur meselesî yaşamak için, babagutdügumıu gitaUısıyla tuzluiuyla yemek yemeğe devam nu edelim, yoksa kıuu kuzu oüayalım nu meselesi, bütü n züunier(J*, «ual ijareti halinde boynunu bükmüş. duruyor. Vasati ins«ı ömıü ola n altmışla yetmiş arası yaşı, ne yapsak, ne bir parmak ileri götürebiliyoruı, ne bir p«rnıaii geril«tmek eliı»jide. Yaralarm tedavisi için dağlanıa usullt tatbik td.Jdiğj devirde p peğ nislin ncv'inden ilâçlarm hârüialar yaratüğı bu de\ir arasında, insan ömrünün sürestnden yana hiç bir fark yok. Ü $ırıl sırıi zeytia jağı tüfek gibi patlıca q dolnıalınnı, arkasından, puüa dosek gibi •erilmiş iç pllâvıu üstünde yatan nar gibi kızarmış kuzuları; onun pesinden, saymağa luzum bile gör meden âlâ puf böreklerini, bütün buıüarın üstjine kaymakjl ekmek b l • cannetlik gövdeye indiro rek Allaha şükredip gofradau kalkan eskiler de, altmışı yetmişi dar tutuyordu; teytin ekmekle fcifafı nefı eden fakirler de. A t n n a et koymayaii, yalna scb ze, jemiş yiyerek yaşajaniar aıasında bir aııket ygpılmıs mıdu. bil ki, onlann arasında bile, devletien şirket imtiyazı alır gibi doksan dokuz sene jaşayabilenler paımakla gosterüecek kndar aidır. Allah «ekizde verdiğiıy dokuzda almaz diye bir söz vardır. Bence, ne kadar fataLstçe bir söz de olsa, bu doğrudur. Et yeme dik de ot yedik, diyelim. Dokuzda ahnmayan şey, yallah yaüah dokuzu çeyrek gece alınacak değil mi? *** Bir oturu§ta otıu tane patl.ciaı dolnmsııu yadiktaa aoura daha var n>4 diyea mafbıur »burlarin dtvrinda yafsmi} ikj oöurdan bahsedi yorlardı da, bujün «ize, bu iki obura dair dinlediğimi iki fıkrayı an latmak isüjordum, Lâi uzadı. Devrinin buyulerinden ve üje»Md*n bir rat, boğaauuı duşkunluğü ile mârufmus. Bir ramazan akŞfunı. iftar sofrasına oturulduğu za man, top bcklenirken, ele adı hazretleri: Bu «kkşam iftarda ne var? diye •orrnuş. Çorbadan, pasürmalı yumurtadan başlayıp, ete, xerz«vau, bamur işUrine d«ir ne varsa bir bir ««yınıs lar; bir de güJ baklavası var demiş ler. Fakat gül baklavası bir u geç kalmıj, oian»tç| k» baklavayı lm na henüz goturmü». daha dönecek kadar valdt olmamıs. Ha geldj ha felecek diye bekenijormus. Bu lzahat verüip fcittiği nrada top patlamıs, £Uer Mrfraya ıuanBU« Utar haşlanua. Efendi hazretleri âdeti olduğu üzere, çorbadan gir miş, pilivdan çıluruı, bu iki ilk v« Wn jemeğin arasuıda, geUn giden h«r tabaktan aömürüre«sine yemiş. Yemek yenıek defil, gemiy» jük yüklemek gibi bir jiji». Derken, bir hıçklnk, bir bksırık, efendi hazretleri: Aman, bana bir fenalık gcliyor, demiş, yere yığılırus. Herkes sofradan fırlamıj, telâj ysygara, ktyamet... Doktora adam ko^mns, masajlar, suni nefesler, filân., O strada, kapı çalınnu;. Efen di hazretleri de, yetisen bu ilk teda\1 sayesinde gözlerini aralamak ta imiş, Kapnun ealındığını duyunca, gözlerinl yemek odssınm kapısına çevirmiş, melı\l melul sormıış: Ilizmetçi loz baklavayı fetirdi galiba! *** Daha yakjn devirlerde, akşamcı PAjalardsm birinin, çiroz «datasına pek zaafı varmış. Fakat dalkavuğunun çiroza »aalı onunkinden daha fazla olsa gerck ki, çilingir sofrası başına karşıhkh geçtikleri zaman, durmadan çiroz tabağına d»Jar, çıkar, paıaya ciroa Kırakmaz Paşa, bir gü n ahçı ba$ıya eınir vernıis, çiroa balığı biçimipde ine« İnce kiselmiş yumuşakça odun parçalanndan, hüjük bir kayıU tabağ» delusu salata yaptırms. Çilingir sofrası kurulunra, tab'uj sofıa ya getinnişler. Zeytin jağ» gani, bel. tere otq. dematesj yebir çifaz sslatau. Da'katuk, bismilla'ı demiş. salatava eirisrnis, pasa dha bir lokrra a'îTia.<ra valîit k&lmsdan. tab?«» silip gi;»>iirTOİi«:. Sonra. dönmüs: Universite ve siyaset OnİTersit» muhtariyeuni ledeleyen, | üniversite prof»förlerini vicdan ve , irfanları ile Üniversiteden uzaldaştı1 rılmağa ksdar varabilecek ceza tehr I ditleri arasında sıkif oran 28.7.1953 ta rihli v# 6 & sayılı kanunla Ugili bazı 1 5 i düjüncelerımı 1954 yılı baslaruv)» bir ' Istanbul gazetesinde açıklamıştım. I Gönül isterdı ki, o günden bu güne, | büyük vaitler vt ümitlerle girdiğimiz demokrasi yolunda, Batılı m»deniyet seviyesine ulaşabilmek için asıl muhtaj olduğumıii manavl kalk'nmayı mümkün kılscak, ilerlemeler k*ydeU mi|, bu manevî kalkınraanu) kaynaşan kalblerünizin ve kafalarımızın be» tonu ile örülü sağlam milll temellerini atmış olalım. Ne kadar dilerdım ki, böylece, 1954 te düşundüklerim gejici bir ıstırabın »aziye karışmjş Yazan: Prof. Dr. Hüseyin Naiiî KubaH mjn aMİni duyurmak millî vş vicdanl bir borç olduğu zaman iusan ilim adamı ilme ihanet eden ve memleketine kötülük isleyen pdamdır Zira: k4 rulmilt olmaz cihan Eyltr onu müdahanei 4üman hçrap! LAkin günlük partiun politika memleketimU gibi iyasl terbiyesı htnüı kâfi derecede inkişaf etmemia olan memleketlerde o kadar m'İMunahasız ve hırçındır ki ılım adamı «zevk şnuı mırsadı ibretten *emasa f F. B. I . in hikâyesi Çevlren: M. K. KAM l •« • Adalet Bakanlığında temizlik devrln eskl^int tr«tmaması İçin çok tadbırlt v« lubetli harcktt «tmek H r t tı. Dol.iyıtllc Buro bajına gettrilscek adsmı uferken kılı kırk yarm»k laıımdl. Bu cidden rorlu bir probltmdl B«kan İlkten rrıUdrtk olduju bu mufkülilnü o »tn»n Coolidge kablntilndt Tlctret Bakanlıiı «andalytştnl üjgal etmekte olan mustakbel Cumhurbafktm Htrvert Uoovcr'ı açmııtı. Fakat 9nun ü% ^«J^jınd» tavıiyt «t«bile«t|i blı kımue yoktu Fakat mcselenin üıtıinkıy« giU, dü d» ttutacak, doıru kablne arkadafin* rust bildlği bu hukuk adamına. Adalet elinden gelen yardımı yapacakıt. Nitekiro Hoovcr Adalet Bakamndtn BainnlıftJTii kftbul ettirmek, halk ara»ınd» «ucuz fazlletler bakanlıjn oia •yrılıp keodl bakanlığına gelir grlrnez rak taıul^A ftdliy#de Mrefcll temizllği va'dlnl y«rine getlrdl v« meseleyl uıu. bir an «w«l muzokün kılmaktı. lonuj. avlrln» açnmtı Muavin hiç tenddud ma mlisbet netic» verdl ve z nlsajı etzntdetı: gunü Coolidge « k i mekteb ( r ^ ^ 1 €Ar»nv»|a n« hac«t'» d«ml;tl nın Ad»l*t Btkanlıgma. ttyialnl ua° 4xt*dlkltılnde> lltsı ellerinln alııa. •ttt. da var. Gtnc, »tesll. nıukemmel tahBu t4yin, ilkten umuldugu civeced» sılll, ton derece durust bir a^oıkat . geıus bir ta*vibj«. kariil4tuaa.dU. G«rçi Tesadüi bu ya: SUİn d* adajımz.> v^pgy^^ buyufc cojunlHa^u Cuvohur. «Kim bu adaşım benlm?» baskanının fevkalid» lsabeül bir tayln «J. Edgar Hoover,» yapmıl olduğunda mutabıktı ama, ge <B«ki bu iji başarabllir rolî» nt d« sagdan apJdaa liddttli t«nkldı«r «Kendim kadar ercinim.» duyulnukt» ldi. Kisılci wkl bakanlar. Bir kaç gün tonra, Ticaret Bakanı dan Palmer'ln 1919 daki kızıllara kar vf müstakbel CumhurbasSanı Hoover. «ı mLkadel*sind« «arsulanınıyaıı ya tavstyeslni Adalet Bakanına ulajtırdibaneıla» ı tajkiatıp kaiı* hallnd« kapı jhm, onun da t^u genc Hoover'! helt dışarı edislnln. o u n e n Sıone tara bir deneye'.inı» cevabını verdljftni mu. fından ıidd«u« tenkld edıunis alduğu. avlnin* bîldirmisti. nu U«rl turüyordu. Baıvları tski CQ | Stone ancak Tahkikat Burosu başına lumbtt Üaiv«r«ıt*si deiammn bttb getlreceğl kimseyi bulduktan sonra içlnd» dml »kld*lerl lcabı oıarai as. Burs'tan lstlfa?ını taleb etmişti ktt« ıhsmaja ltiraş tdeıütri mudaia* Bums'un Işbaşından u «ıklaştmlmasi«tmij, buaun «B^ya^» tarafmdan va nın hemen ertesl gıinü .10 mayıs 1924. Edgar Hoover'i çağırttı. gunu İleri »urn»u$ bulundujurıu batır. ' 1 Utıyoıdu. Dıger b»zıları da Stone un ' Eski jefin istifasmın Bakan tarafır. 4an taleb ediimit alduğvı taaberl tabl. bir ara mesjtur bank«j JP. a.tile Tahkikat ^urosunca duyu'.muştıı. damadlfırından biruıle muşterek Yeni Bakan kimr^nin gozyaşma bakmış oldu£urıu bfllrUp Adalet maz bir adam olarak tanılıvorciu. Her |ına clgorgan Bankaşının Ucretli bjr h.lde daha pok çok kimseyi kulajın»dann» nın getlrılmek İJtendıginden dan tuttuğu gibi kajıı difârı «cie&ekubahsedlyor: tMorgan artık adalete de Bu arada kurun'.ın yrnında yajin da el attı» dlyorlardı. yanroası mümkiii'Jiı Yoks» bakan ıef Birletik Amtnkad» hukumet menşub muvlnldır diye Edgsr Hoover'i d.« yol ları kpngrt dısmdan «eyıidı^i .daha suzluklardan mesul mu tutııyordu? dognısu tayln edildlji. için bu Uyin29 yaşınadki delikanh. Bakan taleb lenn Senatoca Usvıbi sarttır. Bu lddi. ederse, pek tabii olrrak. fevkalâde bağ. aları <|lnl»yen, dıjer taraftan da landıgı meileAindtu ayrılırdı sana. hcî Ston«"ua meziyetleri vt »eciyesl hak. ha'.de onun da söyleyecek bir iki çıft kınd« jenlj malurnat toplayan Senato lâtı olacaktı. B1 bir :ki çUt lâlı kafa.1 * n'«an 1»24 gunil «zicl bir çogunlukla sında evlre çevire Bakanın odasına Cumhurbaıkamnın tayininl tasvlb etti. glrdi. Boylelıkle Stpr.e sonradan yuks«k mah Stone heyb^tii bir ad^nıdı. ŞaııdölKPTTI^ bas.h^kiıxulâiııt ulajtıra^n ve ken. yesini mukemmelen doldunıyordu. dlsınln «inüaa tdilcmez bj|r dürüstluğe, Sanki ismi gıhi, t^stan bir hevke) hududıuı medenl cesarete sahibdır» harek«tilzliği v« u|ukluluğu ıl« Hoçt ^eklind*. anılmasına yol açan â^zuse ver'i kabul etti. Adeta ha,;>ar gibi: hizratti h»,y«tına. atilmış oldu. «Hele bir otur bsk^lını;» dedi. Tıpkı yüriiyüşO glbl, İ5 hayatında da I G«nç Hoover bir saldalyeye ilisiat?cagı her adımı evvelâ uzun uzadıya verdi Bakanlık sandalyesini tartottajç, Mçmek iUy.adiü4a alan Stone | Wn dolduran heybttli adam, bakanlık landalyesıne oturur oturmaz da hafifçe aş.ğıya ka>c derhal «bahar temizllği» ne girişrr.edi. rin üstürujen pocver'i uzun Efıfını lyiden ıy^y* tetkik etti. Baş swz4ü. Gonç avyfcat. bir iki çift l^fılıca kaygış^ a,tılaca,k kiıpselçri tç^bıt nı kafasmda evirip çevirrnişti ya, o değil. killd mevkilere en ehil ada.mlan da bu bakıçHrd?n, hçybetli heykel bulmaktı. Bu mevkilerın en muhimle edası ve aojuklujundan yılroadı, aynı rinden h^ri de tabuatıle Tahilkat Buro. ısrsrla o da Bakanı süzmeğe b^şladı Böylece uzun uzun ba.k:5tılar. So.nra su şefliğl ldi. Bu yuzden. eski bakanm yikıa dosru uneşhur b«yn«lmllel de Stone, birdenbire: «Delikanh,» diye kükredl, «vekâteitij. Quxn* dahı ^tone'un bakanlık sandalyesıce Qturuşunun i^emen aka lcten Tahkikat BUrosu sefligini üzerine almanı istıyoıMm!» b.nde işbaş:n.ian uzaklaştırılrcadı. Ve. «Yanlı» mı duydum!» diye saşırani Bakan işbaşma gelisinden tam bir ay yedi gjo sonra Burns'tan istıfasını cak. kekelıyccck sıra değildi bu. 29 yasırıdaki dei.kanh hayaAında muh<>taleb «ttl tah almağı unıab leceği er» buyıik Bovlflıkle Tahkikat Burosu tarihiııin takılirp mazha.T olmuitu. Oeen kara sahifeîeri kapr.umış oldu. oluyor ki Ijilı Yeni bir devir bajhyordu. Bu yeci şöhrntii Eakan 1S34 71lı martındı Cumhurbafkuıı C»lvin Coolidge B«yax Saraydakl d*lnslnda, h«r »dlmını »tarkm uzua u. run dusünurmü» gıbi «|ıt yürüju»lü. Iri ytpılı bir ıdaraın ılyanttnl k»to' •ttl. Ziyaretçi Cumburtw«ku>ıaiB (inıf »rk*<U»ıydı. Bir YikiUcc Columbi» Univtrıltasl Bukuk r«kült«*i |ın(U hulurnnuıtu. Şitadl 4« YockU «vukatlık y»pm»lıtâ İ<U. bühaisa 1»54 seçımUrindçn bu yana, susmağı, büyük vicdan azapları bahasına da olsa, çok defa tercih eünekt»bir taraftan Üniversite muhtariystin» dir. Çünkü bilmektedir ki, dün mu5.7.1954 tarihli ve 6435 sayılı kanunla ayyen bir politikanın tkmeğint yaj ve onun tatbikatile indirüen yeni bir şiiren bir kanaatinden veya harekedarbe ıl«, di£er taraftan Es»« Tefr tindea dolayı ilmin, ıazıietin, ileri kilât müesseselerimizde ve ontarın görüşlülüğün, medenî cesaretin tımmanevi temellerinde muhtelif ş?kil sali diye alkışlanan ilim ıdamı (25, Mijljarek Regaib geccsi ler altında birbiri ardına açılan de 28 ve 29 Eylul 1949 tarıhU Zafer gaIstanbul Müftülüğunden: rm rahnelerle umamen makus bir 3'i Recebi Şerif 1377 ve S3 24 Ocak istikamette vukua gelen gelismelerin letelarine bakınız) bugün aynı politikanın tekerleğine taş koyan d'ier bir 1958 tarihine müaadif perşembe akfamı (cunıa geceai) Mübarck L«ylei yürekleri sızlayan şahitleri olduk. Bu mütalea veya vaziyetinden dolayı | gelismelerin kaçınılmaz neticelerinden şöhret düşkünlüğü, demagojı, c^haRegaib olduğu Uan olunur. 5 yaşında b'r çocuk kuyuya biri olarak şahsım etrafında, ciddî let, partiıanlık, hattâ baltalama ithara ' ve hattâ nidkul hiç bir sebep yokken, ları ile (bu listeye simdi muazzam, diişpfek boğuldu t İktidar Partisi Genel tdare Kuruju korkunç ve çok tehlikeli bir gailetle Da\utpaşada An şabun fabrikasında gec» bekçiüği yapan HaBan Şa 1 nun bir terasılcısı «» aynj partinin gizli koaıünistlik ithamı da eklendi. hinin yanında mUafir olarak kalan \ nejir organları tarofından koparılan Bakınız: S ve 7 ocak'ı958 tar'hli ZaEyüp Desenin S y^ındakl oflu Nuti , son gürültu o zamanki bedbinc» dü fer gazetesi) tecavüzlere ,naruz kalaD«(cn, fabrika civannda bulunan SÜncelerune mialesef daha canlı ve bilir weya dün merdut diken bugün Vuvııva düçerfk bogulmuıtur. daha hazın bir aktüahte değeruu ka makbul, yarın tekrar merdut olabiBâdise etrafında Bakırköy Savcllandırmış bulunuyor. li». lıfı tahkikat yaomaktadır. Bu itıbcjla şahiim dolayısile değil, Depodan çaldıkları 500 kilo «devlet murakabesini genı;leten« ye Bu hazin ve korkunç realıta gÖJ önünd* tutulursa, poütikacınuı sdzde nı bir Üniversiteler kanununun hakömürii kaçırırlarken ilim yapmasını ve ilim adsnuna dil zurianmakta olduğunun resmen «cık utatmasını ilim adamının ilim vayakalandılar la""i^B dolayısile bu hazurUğut tanıa karına yaraşrnıyan politikacıl.k yapKuruçetrnede oturan 18 yafinda Uehmet Yıldınmla. aynı yaştakl ar j men siyasi olan hakıki sebeplerini ve mastndan daha geni} ve büvük bir kadaşı Ercan Şahsuman v« HUseyin ; muhtemel netıceleriai tahlil etnıek, tehlike telâkki eunek .âzım gelir. Demircl, Kuruçeame kömUr tevıi de 1 Üniversite ile ve daha doğrusu ilimle Zira ilim adamının günlük politikaposundan çaldıklan 500 kilo kok kö siyaset arasındaki münasebetler hakcılığı nihayet meslek şiarına aykırı mü.unu landalla gotürürlerken BUÇkında, gene siyasi maksatlaj'la, müda bir hareket teskil etmesine rnukabıl t)gti> yakalnnmışlardır. Hâdise «trafında poliı tahkikat faa edılen sskat gorüjler ve yar4Ulan politikacınuı ilim adamı ür.erindeki vuıuhsuzluklarla bir poütika mesele müsbet v«y» menii baskısı. fikir hürrapmaktadır. Samson François'nın resitali si haline sokulan Üniversıte meşelesi riyeti için en vahim bir tehlike teşŞehrimizde bulunan dünyaca tanın nin hakıki mahiyatini ortsya koymak mış pl.vano virtuozu Samson Françols isterdim. 27 Ocak 1958 pazarteıi günü Saray Simdı burada yalou | u kadarmı tlnemaıında bir tek resltal verecek söyliyeyim ki, Üniversitenın de, diğer ve ertesi güntl de memleketine hara müesseselerımiz gıbi, bazı iç dertleri ket Pdfcektlr. Programda: Debusfy, Usat, Chopin v« Prokofieffin eser bulunduğu inkâr edilemez. Fakat, ilmî ve idarî mahiyette olan bu ötertleri bulunmaktadır Amerikaya gideçek Üniver lerin devası Universite uierıncleki devlet murakabesinin genışletilmesi site tiyatromuzun seçimi Amerikada Yale Oniversitesinin ter değıldir. Bılâkıs Üniversite muhtaritiplediti Tiyatro Festivallne katıla yetine asla el uzatmamak ve bu kacak Üniversit* tiyatroalnnın «eçimi nuni muhtariyetin gerçek muhtariyet ayın 23 ilnde Ankarada yapılacaktır. haline gelebilmesi için gereken maSehrinıijden Gençlik Tiyatro$n ve nevî şartları ve imkânları takvıye etTeknik Ünivpr«itefi tivatroiannın ka tllacıgı bu «cçme 4 gıin »flrçcfk ve mek lâzımdır. Buntar hskkındakı" mülâhazalarunı neticcde Amorikada mPmleketinrizi teırsıl rdectk am^tbr tiyatro tecbit ileriye bırakarak gündilik Üniversite edilccekir. Seçüen tivatro mart ayı v« siyaset hakkında 1954 te agılılidıİSİnde Amurikaya harfket ec}ecek vt ğım baıı umumi fıkirlerimi ve duybytün yol ve Amrikadaki ikarnet gUİarımı tekrarlamakla iktifa edecemasrafarı Yale Üniversitesi tarafınğim. Bu suretle Üniversite ve .ijaset riın kamlanacpktır. aratuıdaki münasebet bakunından VMgQsIavy»dan piâ^tik han» münakaşa edılen meselenin vazmaddesi Uhal ed.iUyor ında ve izahınd^ki fıkiılerinin ayYas Sebze ve M=yva KoopfratifJ, bir Üniversite Yugoslr.vyadun 380 bin dola,rlık plâş nı kaldığını ve tik h,am nıadfiesi lthal edecektir MU [ mensubunun böyle bir mesele karhlrn bir ihtiyacı giderecek olan bu şısındaki rçaksiyonunun »anıimiliğini mallannr itlıılât'^a önürnüîdeki gun ve devamlılığını jüstermek istıyorunı. '»rde 1' 'ı^acs':tır Filhakika bahıs mevzuu ettiğim o Esnsf D!»rnekleri Bîrlijrj jjüt makalemde ajnen şunlaıı sö\lüyordum: çesine ilmî beyetler için II ödenek konuldıı E.«mf vı San.'tkârlır Derncklerl c , Gunlük partizan politikanın Bir!i»i Idare hrveti toplantısında alı çok üstünde yer alan, milli ve hayanan bir karar gTpğince kunılu«tanberi ilk d.pfn nl^rsii bütçeye ilrr.t he ti bir mahiyet taşıyan her meselü ilvetlpr i<,ın öden»k kcmmuftur Bun min ve siyasetin müşterek meseleledan bövle penafa sosyal ve kültürrl ridir. Cemiyetin hukukî, iktisadi ve bakımlardan favda üiŞlpmnk mak mali ana meseteleri aynı zamanda il"sadils piri^üri to='hbü« ve çalısma mî ve siyasi olan prohlemlerdir. SosH n dhı gnrıi^ çnpta hız vorüecekyaj ilimlerin tahlil, izajı ve tenkit I tir. mevzuu alan cemiyet müessesa ve ] hâdiseleri, büyük bir mikyasta, muOCAK 21 RECEP 1 ayjTen bir hukuk, iktisat ve maliye siyasetinin mahsullerıdir. Çünkü içe M timai ilimler (biLhassa Esas Te^kilât 3 İ> 09 hukuku), bir bakıma. ulvî bir mef£, ş > c 3 hum olarak, teori halindeki siyaset | V. ] 7 21 12 25 11.56ı 17 11 18.46 5.37 ; tir, siyaset ise aksiyon halindeki ilimdir. Bu jtibarla ilme omuz silken E. 1 2 11 7 14, 9.45112.00 1.36 12.28 yüksek manasile siyaset olamıyacağı evvPl emircie Büronun hatalanndan. gibi, yüksek manasile siyaseti sdım bozuk djzeninden, sııiistimallerinden a,dun takip etmiyen ilim de olamez. kendısinın ır.esuliyeti oln3adı|ı neti îlim; aklın, faziletin ve adaletin deçesine varnıış, sonra da gcne, bu de ğişmez, hasbi ve objektif olçüleri ile r«ice mühinı bir mevki için yaşınm küçüklüğünü de bir mahzur telâkki siyasetin tarafsız ve objcktif bir tahetmemesme mesnet nlacak mü?bet lilcisi ve tenkitçisi olmak lvkkına delillor huhnustu. Bu iltifatsı, bu iti i ve mükelleiiyetine daima sahiptir. Onu bunlardan kimse menedemei Bumada lâyık olmak lâzınıdı: «Vazifeyj memnuniyet ve min nu müdrik olmıyarak ya günlük ponetle kabul ederim, Mr. Stone. Yal litikanın mütehavvil v« mütehalif tem» bazı şartlanm var » sir\erine kendini kaptıran, yahut ilDevamı var j kil eder. Bundan dolayıdır ki Üniver' site hocalarını Ünlversite içinde v* dışında günlük muhalif politika yapmaktan olduğu kadar günlük muvaiık politika yapmaktan d>ı menetmesi gereken kanuna, pol'tikacıyı ilim ve fikir hürriyetini takyit edici müdshalelcrden, sind'rme teşebbüslerinden menadecek ve demokratik ahlik prensiplcrini dtstekleyer cek diğer bir kanunun ilâvesi, muhâli temenni de olsa, insana makul görünüj'or. Uzaktan veya yakından, fakat her halde ilmî manada siyasetie alâkalı bir hukuk meselegi üzeıinde dahi ilm! bfr kanaat izhar etmenin, eskiden beri mevcut olan, fakat maflesef gittikçe düşündürücü bir .nahiyet almakta olduğu görülen bu realitelerimiz içinde tehlikeli bir cesaret işi olduğu muhakkaktır. Kanıın vâzıınca maksut olan siyasetie olmıyanın terrikindeki güçlükler "bebile hatalı hükümlere meydan vennesi muh temel kanununun bu tehlıkeyi arttırmış olduğu da aşikârdır. Fakat bu tehlikeli ces3reti göstermenin zamanını, şeklirn ve dozunu tayin edecek olan fılân parti, şu veya bu politikanın »amimî taraharhğı veya diıektifi ile düşünen, yazan veya konusan falan şahıs değil, sadece hak ve hakjkate bağlı, vazife ve mesuliyet şuuruna malık, en az başkaları kadar memleketini seven, çatışan partizan politikalar üstünde kalabilecek kadar fahsiyete ve meslek vakarına sahip olan Üniversite profesörünün kendisidir. Zavalh hukuk siyaset maçında bir tenis topu gibi elden ele atılıp tutulabilir ama hakiki bir hukukçu ve bu arada vazifesini v* mesuliyetini müdrik bir hukuk profesarü elden ele oynanan bir tenis tupu baline getirilemez. 3 füneaİHİmi, ylrminci asrın ortasında ve medenl âlemin gözleri önünde bir Ortaçağ karanlığmı canlardıran son hâdiseler teyit etmiş olduğu için onların aluna bugün tekrar adımı koymakta bir lâhza teıeddüt etmedim. Çünkü anlamamış görünmekte ısrar edenler için bir defa liaha tekrşr edeyim ki, yalnız vicdanmın emrinde ve yalnız ilmî hakikatlerin, Batılı hsk ve hürriyet prensiplerinin ve millî menfaatlerin hizmetimia olan, işgal ettiği mevkiin ve taşıdığı unvanın geyet tabiî icaplanru, her hür ve medenl memlekette olduğu gibi, yerine getirmekten bagka hiç bir hedefi ve suçu olmıyan bir Üniversite hoeasıyım. Âmme hizmeti için kurulmuş olan Devlet Hadyosu da dahil olmak üzere, resmî ve yarıresmî çeşitU propagand» ve taanug vaatalarile hakkımds revj görülen tehditlerin' ve en meşru müdafaa hakkına dayanarak cevaplandırılması bile caiz olmıyacak derecede çirkin tecavüzlerin bir kat daha artüğı bir ruh salâbetine sahip bir tâniyim. Her şeyin üstünde tutulması Finır»*ine daima inandığım ve inanacağım ilm! h:kikatlerin, Batılj hak ve hürriyet prensiplerinin ve millî menfaatlerin her zamsn ve her jeye rağmen eejaretle müdafaasını emreden bir azim ve imanla doluyum. Bu sebelpe fimdiye kadar gerektiği zaman samimî ve mutlak surette tarafsız, menfaatten ve korkudan âzad« olarak ileri sürdüğüm fikirlerin ve yaptığım tsnkitUrin ifadey» çalıstığı hakikatlere jimdi daha kuvvetle inanıyor, ilim haysiyetins sahip Türk Üniversiteleri camiavınm nâçiz bir ferdi sıfatile münhasutn ihtiıafima giren meselelerde fıkirlerimi mutlak bir taraisızlıkla ve objektlflikl* açıklamanın dünkü, bugünkti v» yannki mesuliyetlerini, ne kadar ağır olursa olsun, daha levkli bir rahathkla yükteniyor, boynunun borcunu ödeyen bir insanın tadına doyutmaı vicdan rahatlığı içinde bir fâniye naslp olabılecek bahtiyarlıkları.ı «n büyüklerinden birini yaşıyorum. Bilmiyerek ve istcmiyerek ban» bu bahtiyarlığl kazandıranlara ne kadar kür etaem azdır. m Dört sene evvel açıkladığ.m bu dü iftjharla sunar! bir romanın nefıs turktfl tertumesı YAYII Ce\ireı:lor VAHDET Gl'LTEKINj SAM1H TİRYAK1OC1.U I i 1 Böyle bır roman ne yazalmışttr, ne ae yazsUhîlir! Cağaioğlu Yokusu, Nafübahc* S.11İstsnbul GÜVEN YAYINEVİ yazanu>SINCLAİk Lty/S ArtJs Jinny î^ew Yorku Grand Republıc kadar beğçnmeye ha$la,mıştı ama, Caşs öyle d*ğj. Bütün masâlarda Bradd keodi p,Syına diışeni verdi ama, hepsini vermiy« kaikarak gosteriş yaprnaya, baiaaadı, Bütün çekişme^erde ya Jınny'ye kaışj Cass'ın taraimı tutuyordu, ya da Cass'a karşı Jismy'nin tarafuıı; yalnız, h^ı iki halde de hep pek neşeli konuşuyordu. Jinnyve amründ* gdrdüğü ilk de o aldı. Jinny Cass'a »Çildı: «Bradd • daır « çok haklıynu§*ın» tjedi «New Yorku ne kadar iyi tanıdığını göstermek'e hize hiç de gosteriş yapmak İ5temiyoxdu. Dolaşaıa^tan. kendisi de zevk ahyor, ahp,a.bian da hundan faydaJansKilar istiy°r.» Pazartesi günü, Brad4 «mları Utas.vonda uğmlarken Csss karısma: «Bakıyoruın Şlradd'ı takdir etmeye «Evet... ser.m sayende.> Grand Republic'e döndüler; yeni Çeıs/renVAHOET GÜL7EKIN laşındılaı: sanbahar aooerni ç baktığı ilk dava bir bo^aıuna davasj oldu: Beecher Fülgan karısı Pasa,dena'dan boşanmak için dava a,çş , deliileri arasuıda d$ Ş. Jay L,avejick"in adı pek şeküde Timberlane'ler evleneli artık bir yü olmuştu. Yeni evlerine, kurşunî eşyaya, »ox halılara, mor perdelere, sajı m£§ıa i&kemleye, Jinnynin düzelnediği o şık oturma odasjndaki aynalarda. ocağın parıHılatm) ahşülar. İSIS'BI de ufak bir cam rafta Jlind meşesinden bir kaide üzerinde haliqden pek snemnun olduğu belliydi. Çkuvarlard^ki resinnlejrin çflğu adı biüpınaiyejı çiçeklerdi; unpresyonist reibamların eserlerinden uzun uzun pa^talar vardi; küçük yayvaa bir masanın üzeırnde de Jinny'nin o oek kıymetli, o\ mah me^in pul 'utusu ile hiç bir işe yaramıyan sarı kuştüyü kalem duruyord» «Sonra düşündüm ki okulda ax! na nasıl glpta ediyorum, şekerim!» artık. Juu\y }in>di or cak. Senin gibi güçlü kuvvetli, dü1 nek bir ev kadmı olmuştu: al:§ve rüst olaoaJS... Her halde baban da kadaşları çocukçağıza admdan do dedi. «Biliyor musun, bir vakiUer 1 rişe çıkıyor, Kır Kulübü mahalle öyleydi. Onun için, adını Owen koy layı ne yamazlar. Bunun üzerıne; senin sevgıli kocaclğına ben biraz sinin iş merkez4 çl&ı gzzans et pa mak isüyorum, babanın adı Owen kızıma dedim ki: «PekîUâ» dedim, tutulur gibi oAmuştum? Ah! Jinny, zarına, Kurtuba bakkaliyesine gi miş. K » eiursa... benim bir Emily «Jmiiy gibi, hoş, sa.de bir adıa. or kocana güzel bir çoçuk yafimalısın!» bu>urs»mr da. fcir dahi s^tr dik diyordu, K^tiflde aske^r^ri eğlea. teyzem vardı, pek şeker bir Kadın lacak, beğeneceksin de!» dedim. Cass: «Ben o çocuğa bayüaca 1 B. John Wılliam Prutt, arkasın kat pt«e. Fu akşrnn. çirozıı b'r az dirmeye gene devam ediyoıdn; bir müthiş de akıllıydı. keresinde de Chippevva Caddesinda kursunî flânel takun elbise, yer« hak söyleyim: butıda», altı Cass, Roy Drover'e «Jinny pek oturmuş, ayaklarınm o uzun uzun de bir otomobilin qamurluğuna çı ay önoe, d^h,a, gencken» kıaim oHamdi VAROGLU ahoünin b,arb tahvUâtı t ' ı n a " lursa adıru Çayırku§u koyarım» sakinleşti, pek duruldu artık» de sarımtırak tımalkıannı kesıyordu, sı için nutuk verdi. | B J L Jahn WillUm Pmtt geldi: | derdim. Biliyordum, tuhaf bir addı di. İki günde 55 vas;ta seferden Ue ısuıan hıınlaıı ile, Sonıadaıı Cass: «Ya,» diyardu, a m a j D e n irn isteyip de bir türl4 o «Belki benim hüsnü kurun | Roy Drover, Cass'a: Yani, yeni 45 sçför nvftkıneleriie Ças «yo, çok güzel konuştun. Keşke a îamadığım gibi olmasım isterjnı kı ' durumu dolayısile kafasmdaki o turn ama, elimde değil, bana öyle koltukları kabanyordu ama, vukatlar da senin kadar açık, kısa zımın: canb, tertemiz, hep yüksek. saçmalıkların birkaçmdan kurtuldu ' geliyor ki, e«ki komsuları olmak Şehlrde trafık intiaamıEV sağlamak yeni çahşma odasmdan hiç mem ko&Ujmafinı bilseler. Her şeyde ol lerde uçan, yere hiç değmemiş biri. deme» dedi4olayısile, bizim tesirirniz oldu. üzere slınan tedbtrlerLn tathikatma det u n değildı. Rutu gibj bir odacık duğu gibi konus.ma sanatında, da Yo, yo, dur. «Çayırkuşu da, saradamakıllı vara olunrnaktadır. Bradd Criley, Jinny'nin yanında, Timherlane'nin kansı, tı, du,valraruıa, gayet guzei talıt^ beni geçtin, sevgüim. Bir şatrançta Cunıartesi ve pazar günleri 161 va. kısını söyledikten sonra, a^ağı iner, Cass'a: «r\izımız şimdi esk.isinden sersemin biri ikep, hem de, hiç çebu çarn kaplamalarm geçcmedin diyebiUrim.» îkinize de nasıl kinmeden söyleyeceğim, pek. eynak sıtayı kontrol eden motörlü trafık e. d,aha, güzelleşti. yerde uyur» deme. Şüliyorum. klpleri 5S vasıtanın plâkasını ?laraîc da zoıia. uiacık bir ocak Jinny kocası^ muhftkkak olarak Ama, anne olacak bir kadJnm bi gıpta ediyorum!» dedi. I bir kaduVken, kendİBibilir, Qrand seferden menetmişlerdir. Aynca trafıic Sikıjtırılmıştı ama, kita.hlaruun an geçtiği bir şey vardı: Gebe kalıruşCass pek insançil bir halle din Repubiıc li genc bir aAne oluyor» kaiöe'eruıe riajfet etmtyen *S taksı şo raz hayal kurmak da haikıdlT sacak dortte hırıru alacai kadar yer tı. Cass pek sevinmıştiDevamı var'fo>u da lerken, Chris Grau, Jinny ye: «Sa | dedi. nınra, değil mi ya? vardı; gen kalanları taslıktakı kap New Yorku görüp geJdikten, yekarajilık kıtab rafkumA, «Uraok ni evi de aldıktan sonra,, artık biPROF N İ M B Ü S ' Ü B MACEK ALARI: tavaj^ «ra,su>a atüdıraz hıtumlu davranmaları için ayak Tavan arasina eidecekleri, ıkma direyen Jinay oldu. çünki, Ovven sıkına, yukarı çıkarırkenj içüıi çe mi, Ernüy mi, harıgisi iie, yoldaydı. kerek: «2a*en, çoğuaa, ehyanede Jinny doğacsk çocuk için bu adbir bakıyojrums dıyordu. ları hiç çekişmeden seçivermisti. Yalmz, bu kadarcık kıtabı karan Cass'a da şdyle anlatıyordu: lık merdivenlerden yukan çıkarır «Çocuğum olacağına öyle seken bu kadar zahmet çekmesİBe. şa viniyorum kı! Sana bakarken Dicşıyordu. kens'in ıomanlarındaki kadın kahJi^ıny'ain keyfi yerındeydi, harü ramanlardan biri gibi kendimden harıl çal^yordu. Artık keodi evi geçer gibi oluyorurn Asıl yaratıcıni kendi bir düzene koyabilirdi; Uk bu işte. Benee bir kızın yapaBn. Higbee, ondan gizli mağaıa gi bileceği en ileri, en devrimoi iş çobu kuytu dolablara bahaart, Ka cuktur. Mükemmel bir anns olanada sucuğu, rrusır unu falan sak cağım b«n. Biliyorum, oglan ola
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle