29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ALTÎ CUMHURf IKY 19 Kasnn 1931 Atatürk ve bir siinnet düğiinü (Be*tad M U M O I favam) buknrap buftmmadıgını Mii»wufc istiyor. İlçe Baskanından aldığı cevablar la tatmin olunea bu sefer ev sahibi Fuad Ramazanoğlunu motöre ça~ İırtıyor. Hikâyenin bundan sonrasını, M len İstanbul Tiearet Odasında ihtüâflan tetkik heyetinin büro gef liğinl yapmakta crlan Fuad Ramar Eanoğlu'ndaa dialiyelısı: Büyük bif heyecan içinde motöre gittizn. Atannj arzusu üzerine AUfla Sehayı da yalıdan sandalla motor» getirttik. Ata, yavrulanmı beyendi, onlan kucağma alıp sevdı. Fakat birden telâslanarak doktor Zîya Naki beye döndü: «Aman dok tor, sakm çocuklara bir zarar gelmesin?» dedi Naki bey, «hhî bakırndan hiçbir tehlikenia bahis mevzuu olmadığını temin etti. Bu •rad» Attf, 12 yajında olduğu içln Atasını tamyor, dolaynilc • büyük adanun karsısmda ba§un 8nün* igiyordu. 6 yasında bulunan Seha fee vaziyetin farkında olmadığı içın büyük bir fütursuzhıkla gözlenni Atanın, blrer mavi çelik parcasuu aadıraa gözlerine dikmıjU. Bunjn üzerine Ata, Sehayı tekrar kucağına aldı, iki eiiyle yanaklanndan tutup gözlenni onun gözlerlne dik ti Seha gene durumunu bozmadı. Başmı dimdik tutup Atasuun gözle ttne baktı. Atarürk bundan pek hoşlandı: İsmail Müştaka donüp «eslendl: «Mtiştak! Müştak! Bakl Ba çocuğtm gözlerinden zekA hf kınyor! Btı büyük bir adam olaeak!» Sonra bana dcndü: «Ne yazık ki bu sünnet düğününu önceden büme dığizn için yavrulannıza bir demet çiçek bile getiremedlm, dedi. Kusurumu telSfi etmek için müsaade buyurursana bu ıki zekî yavruya nâçiz bırer hedıye olmak üzere kendileri adına ݧ Bankasraa birer mektub yazacagım.» Hemen başya veri çağınp bankaya hitaben ikı mektub yazdırdı. Aynı cümlelerden mürekkep olan bu İki mektubtan bırinde Atıfa 600 lıra, Sehaya da 400 lira rerüroesi bıldiriliyordtt. Atatürk her iki kâğıdın da altuu tmzaladı ve mektublan bana verdi. Ben: «Paşam, müsaade ederseniz bu mektublarm bedelird tahsil et miyeyım» dedim. O ana kadar ga" yct neşeli olan o büyük adamın çehresı birden hıre değışti Kaşlan çatıldı. Hatlan gerildi. Öyle bir «Neden?» diye gürledi ki, o ses kulaklanmda halâ çınlar. t Paşam, dedim, paranın miktan ne olursa olsun gene de o sariedüır, gider. Fakat ımzanızro kıymetı o kadar yüksek ki, bu mektublan ahfadıma bir şeref hâtırau olarak bırakmak istiyarum.» Atanın ıfadesı der hal değişti. Yüzünün hatlan yumu şadı. Gülümsiyerek «Güzel» dedı. Sonra yaven çağırarak o mektublardan bırer adet daha yazılmasıru \ne ılk mektublarm bana verilmesıni emretti. Gerçekten 2"3 gün conra Saraydan motörle g«len bir memur bana yeni çekleri geürdı. FotcJtopılerini çıkardım. Onlan en kıymetli bir yâdigâr olarak «aklıyorom. Bu konuşmadan sonra Atamız: «Haydl Floryaya!» dsdi. Motor, te zahurat arasında Kanbcadan ayrıi dı. Kaydarpaşa ön'crine geldlğuniz de saat sabahın 4 ünü buimuftu. Biz müsaade istıyerek saiule p^'p Kanlıcaya dondük. Ya Atıfla Seha? Atd, ilkokuldan itîbaren Gala taıarayı okuyup bıtırdi Sonra Pa rise gidip (Siyasî üımler fakültesi) nden mezun oldu. Şımdl yedek su bayük gorevini irübat subya ve tercüman olarak Koredeki Tugayın da yapıyor. Seha ükokulu Kanlıca da. ortaokuln Emlrgânda, lıseyi de İstanbul Erkek Lısesınde okudu. Futbola merak sardı. Beş yıl kadar Anadolu Hısan kulübjrde santrafor, sonra profesyonel olarak bir yıl da Vefada bek ve haf oynadı Şimdi o da topçu asteğrrieii olarak Bahke^irde buîunuyor. Evlâdlarınun her ikisi de tnsenJık bakımından bugün hamdolsun brrer adam oldular. Eminim ki Atanın da onlardan bekledığı şey bu idi. Oğuiîarım, askerhk hiımetlerinin bıtıminde sosya] hayatta da elbet nasiblermi bulacaklardır. *** Şu ar.ca, biri Korede, digeri Balıkesirce asteğmen rütbesıle vata nî vaztfelerinı jppmaita olan ıki karde», olumüııun 17 ncı yıldönümünde Atayı bir kere daha derin derln duşunurken, bundan 38 yıl bnce Kanhca sahılierınde vuku bulan mes'ud tesadufü kımbüir nasıl hatırlıyorlar? Şahab BaUioğla MiIIî Mücadele tarihinin başlangıcına aîd ifşâât 2 fnei »ahifeâe) oraym gelmijtik. Marl v» Kırnun kuvvetler tertiblenmiştL Evveldsn hazırianmış harekât plânları açılmıj ve münakaşalar başlamıştı. İşte bu kırk kişi ıçinde, çok genc ve dinc bir subay dikkatimi çekmişti. Sanşm saçlan ^navi gözleri ve ecerjik hareketlerile herkesı kendisini dinlemeğe adeta mecbur ediyor, albayyarbayların noktai nazannı tenkid edlyordu. Arazı üzennde girişilen harekât, hep onun dediği şekilde neticeleniyordu. Bu kadar isabetli bir görüş, bu kadar cesaretli bir tenkid, bu kadar hararetli bir tarüşmayı ondan başka krmse yapamazdı. Bütün kurmay subaylan, na hayran kalmışlar, takdırlerini gizlememişlerdi. İşte ilk tanışmanuz Makedonyanın bu küçük ve vimli kasabasında olmuş, beni ona bağlamıştı. Mustaf» Kemali daha sonra nerede ve nasıl şartlar içinde gördünüz?... \radan yjllar geçti. Enver Pafa beni Almanyaya gönderdi, Heligolanddaki harb mechsine dahıl oldum ve denizaltılarla Almanların yapbğs harekata tam 45 gün katıldım. Oradan Afrikaya geçtim ve nihayet Türkıyeye geldim. Bu sırada Birinci Cihan Harbi sonuna yaklajıyordu. Osmanh imparatorluğu ve müttefıklerimn durumu son derece müşkülleşmiştL İmparatorluğun mu kavemeti tükenmışti. Fakat bunu desteklemek için Ahnan ve Avusturya İmparatorlan memleketünizi «iyaret etnıif ve Veliahd Vahideddin lle Enver Paçenın tensib ettigi İki gencral, Mustafa Kemal ile Nsci Paşa bu ziyareti iade etmişlerdi. Seyahatten avdetlerinde Paşa beni Beşiktaşta Akaretlerde valdelennın hiracı bulunduğu bir eve davet et, jrakm bir n o u kmlmif, Anadoluyu T» burada ympacagı ijleri düfün müftfl. İjte bu nrada şimdi olan ve o zaman Aibay bulunan Budıyeni'nin başkanlıgında bir Sov yet heyetini kabul etmijti. Rta albayı Atatürke funu sormuştu: Anadoluya niçin geldinız PaaamT Mustafa Kemal aogukkanlılıkla covab vcrmısti: Şark cephesinde ttUâf devletleri bir Ermenı ve bir de Kürd devleti kurmak azmindedirler. Diğer taraftan Batum dahü Samsuna kadar bütün Karadeniz kıyılannı Pon tusçulara terkedeceklerdir. Ba kü çük devletler, tamamen bugünkü gahblenn emrinde ileri karakollardrr. İşte biz, bunlara karp mücadele edecegiz. Üçüncü Ordu M t fettişi sıfatile bu devletlerin teşekkülune mâni olacağun. Tabil mücadelem fimdılık gizli kalacaktır. Paçanın bu cevabı karşısında Mi ralay, Budiyeni Mustafa Kemali dönerek: Peki Pasam, demişti, bütün bu tasavvurlannız güzel, İtilâf devletlerile, kapitalistlerle mücadeleniz bizim davanuza hizmettir. Yalnız görüyorum ki ne topunuz, ne tüfeğiniz, ne cepaneniz, hattâ n« yiyecek içeceğmız ve paranız vardır. Bütün bu yoksulluklar içinde bunu nasıl yapacaksınız? Üstelik Padışah da bugünkü galiblerle beraber çalışmaktadır. Fus Albayınm bu ehemmiyetli mütaleasına karşı Mustafa Kemal: Evet dostum, hakkınız var, demişti Bugünkü vaziyetimiz çok müşküldür. Fakat Türk milleti bütün bunlann hepsmi basarmağa muktedirdır. Paşam biz Sovyetler size top, tüfek, cepane, ve albn para verelim. Çünkü düşmanlarunız müşterektir. Size muktedır subaylar gönderelim. Yalnız bir şarbmız var. Mustafa Kemal dıkkatle Aîıralaya bakmış ve sormuştu: Şartlannız nedir AlbayımT Saitanatı ve hilâfeti kaldınnız, padişahı koğunuz ve Sovyetler Birlığine Utihak ediniz, siz de federal cumhuriyetlerden biri olunuz. Bu suretl* jimalden cenuba kadar Mur mansk'tan Süveyse kadar kapitalist v emperyalist devletlere karçı bir cephe kurulmuş olacaktrr. Zeki Mustafa Kemal, Aibay Badıyenı'ye hemen red cevabı vermemişti. Hiç bozmadan ve gülerek şoyle mukabelede bulunmuştu: Peki Mıralay demıştı, güzel, bütün bunlan yapalım ıma, evvelâ düşmanı ytırdumuzdan atmak lâzan. Bugünkü Anadolu halkımn durumu, ne saltenatı ve ne de hilâfeti lâğva imkân vercnez. Bunlar zaferden sonra düşünecek şeylerdir. E>eğerli rubaylannızın yurdunuzda mühim vazifeleri vardır. Biz Türkler kendi yağımızla kavnıhna yj tercih ederiz. Allah göstermesin, daha vahim hallerde bu teklifmizi (Beşhıel «Alfetkm lermm) tafa Kemal bir şifre yollıyarak «fs şa vasıfta bana bir sabit yolla!» deıclşti. H'lld Paşe; kolordunun Iznini almadan beni aeçcrek: «Sm Ankaraya Mustafa Kemalin tmrln* gideceksin!» dedi. Ankaradaki yerd irtasyon btnasmın İstanbul cihetinde, eski küçük bir bina vardı. Mustafa Kemal orcda kalıyordu. Eski istasyon binasmda da Kalemi Mahsusu Hayati, Rtceb Zuhtü ve ben kalıyorduk. Ben refakat labiti idim. Bu dediğim tarih 1920 tenesine rastlar. Ankaraya geldiğimde beraberimd« Halıd Pasadan Mustafa Kemale lmifl bir takdim mektubu da vardı. Şimdiki U Bankasmm elduğu yerde bir K:zta«ı vardı. O labah Atatürk Vilâyetten çıkmn Knta(irun yanından geçerek eski Meclis binasina gidiyordu. giTtnfi önünde kendisini selâmhyarak mek tubu ursttım. Mustafa Kemalm günlerdeki sıfatı «Heyeti Temsiliye Reisi» idi. Mektubu okudu, lonra Otifat •derek «Hoş geldın!» dedL Aynı senenin 23 nisanında Meclis açıldı ve temmuz aymda Çerkez Ethem Ankaraya Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemali görmeğe geldi. Çerkez Ethem kendisini emniyette hissetmiyor 1530 kişilik silâhlı, bombah muhafulanle dolaşıyordu. Mustafa Kemal, Ethemi husU5İ ikametgâhında jimdikl lstasyonun yanjndaki o binada kabul tttL Bu kabul csnasında Muâtafa Kemal yalr.ızdı, Çerkez Eth»min iae bütün silâhlı, bombalı mtt" hafızlan merdıven basamaklanna dizOmişlerdL Mülftkat sommda o tamaaki Ankara Vali ve Kumandanı Nuri Conkerle yanına girdlm. Mus tafa Kemal gorüşmesıni anlatUktan sonra ben Conkerin kulağına iğüip: « Bu adamlar müsellfih geliyorlar; bizim Paçayı beklıyecek mu afannu yok, müsaadenizk bir ta kım teşldl edeyim» dedim. Mustafa Kemal bana dönerek: «Ne dedin?» dedL Ben susunca: < Hayır, hayır anlamak isterim!» diye ısrar edincei « Pafem, Çerkez Ethem müfreze ile hururunugeliyor, müsaadenizle ben de bir takım teskil etsem!» dlyordum, dedim. c Kanşmam, ben senin isıe!» diye gürledi Ben bunu emntelâkld ederek, ertesi günü kadramu yaptp Conkere gStürdüm, tasdik edildi v* böylee* Muhafut Aayının ilk nüveei kuruldu. Sonra u takım bölük, tabur oldu. İste bu sıralarda Çerkez Ethem isyan bayığını kaldırmıstı. Bizim tabur da teşekkül halinde İdi Pasa, her gun mevcudumuz kaç diye soruyordu. Ethem: « Ankaraya geleceğim, mebuslan ayaklanndan gsacağun!» ehdidini cavurunca: « Mevcuduıuz kaç?» «Uye genc iordu. «Alb üz olduk efendimf» deyinc* ellerini çarparak: « Hıh gimdi gelsin akayım şu tehdidi savursun Çerez Ethem1» dedı. Taburumuzun smi «Buyük Millet Meclisi Muhafız Taburu» «dı. Mustafa Kemal bugünkü Zır;.at Mektebinin olduğu binadaki Erkânı Harbıye Daireaine eni emretti: c Taburunla bemoı İnfinüne ha reket edeceksın, n« gibl ihtiyacın var!» dedi. Ben: « Her çey tamam, ancak bir kaç çadır!» dedim. Mustafa Kem&l aynen: c Biz hiç kimsenin topraklarına, hiç bir milletin mes» ruhaklanna taarruz fikrinl beslemiyoruz, topraklanmırın müdafaası çin muharebe ediyonız, İnönüne va rınca yann sen de öleceksin, çadıra ne lüzum var!» dedi. Treninuz o zamanki Anksra istasyonu câvarından kesilmiş söğüd ve akasya ağaclarırun odunu ile istim tutarak Ekişehire do^ru hareket etti. Sonra 1927 de Muhafız Kıtasl öri taburlu bir alay, bir bando, bir topçu takımı ve bir süvari bölüğü Ue alay oldu. 1930 da 3 tabur, 1 dağ topçu bölüğü, 1 süvari grupu, 1 bando ile daha büyüdü. Atatürkün vefatından sonra 2 alayh t tugay hallne geldi. Atatürk, başkeİErmm teetfaıefiserinin kırıhnaniasına çok dikkıt eder ve emırlerini o şekilde verirdi. Meselâ Istiklâl Harbinden sonra Karsa gidiyorduk Erzurum Ue Horasan arası yol çok bozuktu; yol kenarında Ruslann terkettikleri silindirler, kınlmıs şose taşlan, taş kırma makineleri duruyordu. Kafiîemiz bir yerde durdu. Atatürk, Lâtife Hanımla otomobilden indi. kendisini karşüıyan Erzurum Vn! Zühtü Beyin yanındaki kolordu komutanı Ali Said Paşaya: « Paşam, şu yolun bu feci haij v« etrafta çürüyen rrakine ve malzemeyi bir ecnebı görse bizim hakkımızda ne der» dedi. Herkes yere baktı. Atatürk direktifinl vermişti. Bir başka gün Florya deniz köskünde misaflrleri uğurluyorduk. Zıra Atatürk misafirine çok kıymet verir; kim olursa olsun kar yağarken bile otomobilin kapısına kadar uğurlardı. Köşkü karaya bağlıyan iskelenin üzerinde ilerlerken çok sert bir hareketle başınl geriye çevirerek: « Bu İtalyanlar bize ne zaman taarruz edecekler!» dedi, sonra: c Gelsinler, gelsinler bir defa daha onlan yenelim ki dünya bir defa daha bızi öğrensin» diyerek kükredi. Atanın bu sözlerine sebeb bir gece önce Bari'den asker yüklü bir vapurun meçhul isnkamete hareketlni büdiren haberdi. Ata, iki gecedir sabahlara kadar uyumamış, bütün konsolosluklara telgraf çektirmiş, harita üzennde gelen cevablara göre çalışmışü. Büyük Atatürk memleketin hakikî bekçisi idi. Memleketi gündüz olduğu kadar şüpheli bir durumda uyumadan sabahlara kadar beklerdi! İşte bu sozleri soylerken kodcoca bir general gocuk gibi ağilyorduJ... Bir, asker komutanı Atatürkü anlatıyor 'o Bupast b değ'ıl mi ı Bu ofcşam meittep <J8n0ş0nde çocukfonmzo, btı pastayı ikram ettiğinlz zaman, obur ve neş'eli çehrelerinl memnunîyetle göreceksiniz. Ve^ sizl rtyorete gelecek dostlarıntza çay verirken bu pastayı çıkanrsanıı, onlar da mahzuz olacaklardır. lezretfi, hafîf ve mulcemmett SANA fîe koîayiıkto muvaffak o!ursunı«. Zlre\ SANA fle oslo oldanmazsımz. En «öf ve en «ıhhî bir mamui kuilandığmız îçin bu tabFTdîr. Ve SANA, hazırfayacağmız her şeye çok yüksek besleyid kıymeti getirir. MAR1HELATU TAKT. malıeim ı M0 9 gr. Ş«te» k D v O 8AIf A Mİ çefcflm* eerk M0 «7. 1 ^D ^ I bOtfln ymıuj Pa ^ btra Buıon ! • nuO&A 1 çayfcasjg»Bmon ssjn corba fcasıfc Ka&y&h, Tapilmssı ı tTn, SAMA, çelrfhırtş eerla; jr> nurtaj, Umon lca^u^n rBDde«t« Oıımn t^fai w kaayak 0* gOzel bir naınuı ıap«tu Buııur 1/3 cantlm kalmhSsAd» açıtaraft *ft MtjDk Kssrm Oe tylc* yaglancnBj btr tart k»bti dOs»nlr Ozerme mermela» carOtOr «• tatan ba» ffnurdan üantfhv »elcüncîfl kesfierefe nia** oeladzn Ozertoe partnaklık konm Haflf K. tKSN. nnda pisîrfllr Hukuk Fakültesi (B) grupnnda tek dersten takıntıh talebenin durumu tstanhul Üniversltea! Hıilmk Faîcült«l CBı grumındakı tek dersten takıntı'ı 500 ö*rencmin, bir ü«t sınıta devam etme ıstest faktllte yonetim kuruluica mcelenmtstlr. YSnetım Iruiüiu, bu hakka sahib olmak iste>en oğ^tncılerin aynı dunanda oÎTad kları vonetmeltğe gore ayn ayn şe"tniere tâbi olmaları icab ettlği ceticesme vamııştır Bu hususta yönetira kurulu, ö*rencılerin Imtlhan harcı ve der» yıtlarım esas tutarak bir üst •ınıfa devam edlp •demiyeceklerinl te"at etınlstlr. İlSn edilen muhteltf jekllden bJr tan«sfne göre (B) grupunda olup (C) •rupu için enskripslyon almıj, fakat kendi mnıfının totthanlarını blre tndlrememis alan öjrenciler (C) ye geçem'yecekİMdlr Aksi hal mevcud olduSu halde devam hakkına sahıb oZabilecektlr. Sehrirnizde bulunan CJ1P Genel Sskreterl Kaütn GOleV cuma günü ü merkeapd» bir bann oplandsı yaparak son ırttniere dalr partinin •Siklayacaktır Enver Paşanm en mahrem adamı olduğum için benımle konuşmayı tercih etmişti. Hiç arfutmam lk konuştuğumuz bir gece ıdı. Mus tafa Kemal Paşa bana: Rüsameddin Bey dedi, Almanya seyahatinden yeni döndüm. Veliahd Vahldeddın Efendi ile butün epheleri gezdik. Eîn yakın hatlarda tetkik lerde buhınduk Alman Genel kurmay başkanile ve ileri gelen büük rütbeli generallerle tanıştık. Bize anlattıklan ile bızun gdrdükerimiz araatnda büyük farklar vardı. Alman ordusu, son kuvvetinl sarfetmış, yedeklerini harcamıj, silâh, cepane bakımmdan malzeme ve iaşe noktasından da feci bir duruma düşnıüştür. Bu şartlar altında muttefiklenmızin birdenbire çokmesi muhtemeldır Mütarekenin anneut vukuu çok mümkündür. Bu vazlyet karşısında Başkumandan ırekıli Eiıver Paja ne yapabılır? Sız aşayı mukadderatunızı düşmanlarunızla doğrudan dogruya tayine ikna edebillr mısintz? Ona telkin edebilır misiniz ki, müttefıklerınuz artık kendi başlannm çaresine düşecekierdır. Imparatorluğumuzu dü fünmiyeceklsr ve bizi en müşkülf duşünüruz. Sovyetler eamiasında vaziyette bırakacaklardır. Sultan ! bir cumhuriyet olmağa gelince bu, Reşad bunamıştır. Ondan hiç bir | Türklerin milliyet telâkkısine ayşey beklenemez Vahideddin de zul | kındır. Siz gelın, müşterek düşmame, ıstibdada mütemayUdir. Hane na karşı bizi müsavi bir muharib anda daha anlayışh, daha hareketli kabul edin, bu kadan yeter!... bir şehzade bularak iş başma getirAhpablık çabuk üerlemış, hattâ mek ve mutarekeyı duşmanlanmız Mustafa Kemalin duşmanlan, Pala daha musaid şartlar altında yap şayı (bolşevik oldu) dıye de ilân etmışlerdi. mak ıyl olmaz mı? Mustafa Kemal coşmuş anlatıyorMustafa Kemal Ise kendi ifadesile du. O geeeyi sabaha ulaştırdık. Şup şöyle demışti: he yok ki bu emsalsız kumandan Ne yapalım meshur meseldir, leticderi çok evvelden gorüyordu. köprüyü geçene kadar ayıya dayı Tavsiyeleri cıdden muhimdL Fakat demek zorundvT' . Enver Paşayı Almanlara olan haySamih Nafiz TANSTJ ranlığından ayırmak mumkün değildi. Tam beş gece, Beşıktaşta, Akaretlerdeki bu evde bir kaç arkadaşla Mustafa Kemal Paşa ile sabahladığımızı hatırhyorum. Fakat bu gorüş, Enver Paşanm hoşuna git (Baştarafi I ınei sahifpde) memışti O, sonunda Almanların mutlak kazanacağını iddia ediyor refi ne âlemde? Ne yapıyor? dedidu. O zaman, Mustafa Kemalin bü ler. Kirai kasdettiklerini sordum. yük tasavvurlar peşinde olduğunu Kim olacak, Laval olacak hehıssetmiştım. Fakat asla Enver Paşaya, ondan bahsetmemiştim. Çünkü rifi kssdediyorum, dediler ve oerfenalığı dokunabılırdı, nıtekım MU hal yemektekilere hitaben ÎU ^ z lî Mücadeleden sonra ba bağhhğım leri ilâve ettıler Arkadaşlar, bugün Franaz Baş dan Atatürk büyük bir memnunluk duymuş, müteaddid defalar beni tal vekıli olan Laval, bütün muletıer camiasına ihanet etmiştir. Gür.ün bf eylemişti. bhinde kendi vatanına da (hanet Albayım, Millî Mücadele baçedecek, fakct bu ihanetini öoynu <le langıcanda Atatürk Ue Sovyetler ödiyecektir. arasında geçen bazı müzakereler Atatürkün 1936 senesinde beyan hakkında sizin malumatnuz olduğuettigi bu sözler, 10 sene sonra, biınu duydum. Bu konuşmalann ma zat Fransız mahkemelennın kcjahiyeti neydl? rile hakikat kesbetmis. ve Laval i Atatürk çok zeki, pek kabilidam edilmiştir. etli bir insandı. Düşmanları bile Atatürkün Fransız Başvekıll Lakendisinden çok defa sıtayışle bahsetmışlerdi Sovyetler bunlann ba val'a ohn kızgınhğının sebeoi Mus şındadır. Mustafa Kemal, Samsun solını'nin Habeşıstana taarruz ctmedan Havzaya gehniştL Maiyetinde sinin Cemlyeti Akvamda sulhsaver 'kadaşlan vardı. Burada bir aya ekseri devletler tarafmdan takbıh edılmiş olmasma rağmen, La^al'ın sulhsever milletîer camiasuuion aynlarak, bu taanuzu ıneşru gdraıtsi ve Mussolini'yı desteklemesıaır. Atatürk, daha sonra sözienne devamla şunlan soylemiştir: O Mussolini olacak palyaço herifin de aklına şas^nm! Baıkonlardan verdjği serenadvarl nutuklarla, müzik, âsarı âtika ve ancak incelikten anhyan, cesaretten mahrum İtalyan mılletine cesaret şırınga edeceğini umuyorsa, çok aldanıyor. Mussolini iyi bir Nafıa Nazın olabilir, ama, bir milletin siyasî lideri olamaz. Benim Tevfik Rü^tüm ondan çok yuksektir. Atatürkün bu sözleri de İtalyan milleti ve Mussolini'nin İkmci Dün ya Harblndeki cesaretsızliği ve becenksizliğıle tecelli etmiştir. KIŞ GEL1Y0R 955 MES'UL MÜDÜR Aranıyor Kayseride bir eczaney» dolgun ücretle mesul ınüdür aranıyor. Müracaat: Türkıy» Eozacılar Deposu roüdürü. EREĞLI MİNİVER ANADOLU Tipi lüks kömür sobalanm tercih ediniz. Kadıköy Mühürdar Fuat Bey Sok. No: 1/1 Telefon: 61974 Telgraf. TÜRKSOBA KADIKÖY ERCİYES T. T.L. Şü. KUŞTÜYÜ FABRİKASI Rahatmızı ve sıhhatınizi düşünüyorsanız, kugtüyü yastık yatak ve yorganını kullanınız. Sultanhamam Çakmakçılar Yokuşu Sandalyacılar sokak No. 18 22. Teleton 23027 ••İBÜYİK MÜESSESELERİN NAZARI DİKKATİNE • • • ' Hususıde kullanılnus temız j |Doç 52 saülıktır. Müracaat: Tel: 23690 Operatöt • O r « l « i O t SATILIK DOÇ GAĞLAR KİRALIK Zemin altı 80 metrekare, mağazaaı 420 metrekare, birinci katı 3H0 metrekare, ikınd, üçüncü ve dörduncü katlannın her 'ün 2i"0 metrekare satıh ölçüsünde olan 14 metre cephesi ferah ve ırermer k.iplı yeni ve mükemmel yapılı bınanın tamarru hep birden veya ayrı ayn kırahktır. Yeri, Galata Bankalar caddesine pek yekın mesafede ve gidiş geliş ortasındadır. Alâkadar a^B olaıı'arın 49831 numaraya telefonla müracaatleri. ••§ TenaaO) a u t a l ı k l a n MÖTEHASSiaj Oalatacaray Sutarazl So No l t Ugm Apt T»l 4I43« M l t 1018 tdrat n İlk tahsil görmü; on bej yaşmda Atatürk ve Laval ile Benito Mnssolini BİR GENÇ I Lokantalarda garsonluk yapmak istiyor. Müracaat: TakI sim, Sıraselviler, Yeni Hayat | | apartımam kapıcısın» NİHA YET BEKLEDİGİNİZ Btyttıltrt» mostf*» w*m»ltrd*ki tancttannı karp dm lon dtrac* Itydiltdıt • ^ • Muayenehane nakli K i m y a g e r Muzaffer SAYGUN Doktor Cemal SAYGUN Muayenehane ve lâboratuarlannı Beyoğlu Zambak Sokak No. 23 e nakletmi;!erdir. Telefon: 40436 RİV YAZAR KASASI YAZAR KAZANCINIZIN BEKÇİSİDİR PEROKSİT TABLETLİ KASASI fc İŞİNİZİ SiZiN KADAR DüŞüNüR YAĞLI KREM SAÇ BOYASI Her ahsYerfşl kiğıt s»rfrf« kaydeder ve sıra No »ı verır.. 2) Her tati%ı nevine veya ijçi > sine göre ayn ayn yazar. İf Alman parayı grubuna göre ayn çekmecaltrde toplar. 4} Peşin ve veresiye tatışlan, tarttyatı n tahtilitı ayn ayn kaydeder. 8f Müşlany» fi* tertt, fattıra O*Sr VargM K o n m M gSr*. fcrMUri .» î akıte »der. Kısml ve nthal rskı aiiabıl* odd«dil<n ba kMalarm har if \t yekunlar rerlr. vt... vs~ i%m myn bir todri vardır. Katolot Uiayiais. 'ECZANE, PARFÜMÖRl GÖMIEKÇİ, KUMAŞCI. BAKKAU KA6AP. IOKANTA, BİRAHANE, PASTANE, BERBER, KİTAPÇI VE SAİR AKLA GELEN HER YER j Turkiy* Umom Mümessili : . 1) YOZONOZON TERAVET ve GOZELLİÛİNİN smra NEOİR. BİÜRMİSİNİ2? Eisan5iower yarın hastanatfen cıkıyor New York 9 (R.) Başkan Eisen hower'in cuma günü Denver askerî hastanesinden aynlacağı ve Wa| Ehington'a döneceği bildirilmekteI dir Eisenhower radyodan mülete hitab edecektır. ' Dığer taraftan Başkanın iyileçme•une vardım eden (Dicumarol) adın daki ilâcı geliştirmiş olan Dr. Karl Paul Link'e de (Albert Laskar) mü I kâfatuun verildiği öğrerulmiştir. P Ervefce jrıkamadanl ^ • Oekotora etmedeıt, > Tabfl bîr parıltı. cıhhat ve hayatiyet »«reı» • fi f * KREM PERTEV Kasım Gülegin basm toplantısı OKLARLÎMİTED SJRKETİ Golota, Bankalar cod. 132. Tel. 41085 Telgraf 1 OKt ARli MIT . İttanbul ' .^.,. .
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle