22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
« Eyiul 1954 CUMHURtYEl Almanyadan Röportajlar Ç/PLAKLAR CEMİYETİNDE Diiııya Ilâdiseleri «Ksn akarken görmeğe bayıhyo tası hazırlıyordu. Küçük Michel O da ölmüştü. Yıldönümü kutlarum. Bu kan, karım ile çocukları pazar günü 3 yaşına basıyordu. Ka nacak olan Michel yatağında idi. Münich'in en büyük paıkı Enmın kanı da olsa hoşuma gidiyor.» dının yanmda beşikte 10 ayhk Katil onur. başır.ı neredeyse ikiya Çıplakkr cemiyetinin sekreterile , kalacaksmız» diye ilâve erti. glische Gardende bsna âmâ bir AiAşağı Rhin'de senelerdenberi hiç MarieClaire de bebeği ile oynu ayırmiştı. Kızı da aynı şekilde kâtkarşısında oturan kadının halleri j Beni dolaştıracak olan azalardan man genci tanıttılar. İsmi Heinzt. bir cinayete sahne olmamış Bein • yordu. Saat sekize doğru Gross gel letmişti. En büyük oğlu Pierre bir beni hayrette bırakmıştı. Zira her , birisi uzunca boylu kibarca vüzlü, İkinci Dünya Harbinden arta kafırtına kan eölü içinde yüzüyordu. Fakat kasabasmda bir eve giren I di. biraz bağınp çağırdı, ikisi de elbiselerile oturuyorlardı. | diğeri de orta boylu saçlan dökül heim lan aliller ordusurdan Rostof mugördüklerim beni i geçti sanıldı ve biraz sonra da yat bundan sonra Yalnız cemiyet sekreteri sabahki \ meye başlamış gözlüklü bir zattı. polisler ,bu iki cümleden ibaret harebelerinde iki gözünü bircbn büsbütün delışete sevketti. Cecille bir de mektub bulmuşlardı. Evde, tı. perişan kılıkta değildi. Arkasında Her ikisi de otuz yaşından fazîa dekaybetmiş. Yanındaki iri bir köpeCecile adında bir kadın ile dört Ertesi sabsh, tam karşıda otu kucağmda on ayhk beb^ği olduğu lâciverd temiz bir elbise vardı. ğildiler. ğin yardımile geziniyordu. Gözleçocuk cesedi bulunmuştu. Hepsi de ran fırıncı erkenden kalkmıs. evi halde yerde yatıyordu İkisi de geCemiyet sekreterinin «akşama Dördüncü katta bulunan soyun boğ»zlanarak öldürülmüş, kan içinrine siyah gözlük taknrştı. nin pencerelerini açmıştı. O sı ne bıçakla boğazlanmış, çocuğun beni bu kılıkta göremiyeceksiniz» ma odasınm merdivenlerini tî'raaİki metreye yakm boyu, geniş de yüzüyorlardı. rada Gross'u evinden ayrıhrken kafarasını da delmişti. Küçük bir sözünün taşıdığı rnanajn çimdi an1 nırken «Uzun zamandanberi aza omuzian, parlak koyu kumral saç250 jandarma, 1954 yıhnın bu en gördü. Adamın elinde bıçak vardı, odaya girdim. Orsda Gross'un yeliyordum. ' mısmız?» dedım. Uzun boylu în azılı katilini aramak için ellerine kolları, üstü başı da kan içindeydi. ğeni 7 yaşındaki Eurdt uyuyordu, larile Herkül şibi kuvvetli ve yaSekreter Mr. Smith beni görünce giHz: tatiüni geçirmek üzee Beinheim'e kışıkh bir gencdi. Hazin hâtıralasilâh geçiren 100 kadar da köyKendini tutamadı ve bağırdı: mütebessim bir eda ile yerinde doğ gelen bu çocuk. feci hâdiseden ha| «Ben altı aydır »zayım. arka lünün yardımı ile Beinheim kannı kısaca anlattı. Onun macerası rularak: Hoş geldiniz, dedikten « Gross ne yaptm?» bersiz uykusuna devam ediyordu. ı daşım ilk defa geliyor.» dedi ve ilâ sabası civarındaki ormana dalmışda diğ>sr bir çoklarmınki gibi: sonra, kenardaki koltuğu işarel eBundan sonrasım firncının îğ Katil onu unutmuştu. ve etti: Harb. felâket, sefalet ve sonra alil lar, sekiz saat durmadan delikaderek oturun dedi. tili aramışlar ve nihayet onu ya zından dinliyelim: kalan bir kaç uzvunun ağırlığile *** «Azalar bir akşama mahsus Sekreterin gösterdiği koltuğa o.. Bana cevab vermedi. homuryaşamak... tururken bir yandan etrafımı tetkık olmak üzere beraberlerinde bir ki kmlardaki Miderrodera stadyoKatil bütün bu cinayetleri iş» munda bir futbol maçı seyrederken danarak sırıttı ve koşarak kayedivordum. Bu oda da biraz evvel şi getirebilirler. Almanyaya ayak basan herkes boldu. Derhal eve koştum. Feci ledikten sonra. jandarmanın t hyakalamışlardır. geçtiğim koridor gibi renkli ışıkÜç küçük holden geçerek tırmap kısa bir zamanda bu tiplerin bir Katil. kendisini tevkif eden po bir sahne ile karşılaştım. Iki oğlan min ettiği şekilde ormana gitmelarla bezenmişti. dığımız rrerdivenlerin nihayetine, çoğunu tanır: Otelin as?nsörcüsüile kız boğazları kesilmiş bir halde miş, saklanmamtş ve doğru stad. lise şöyle demiştir: Duvarları da cemiyet azalaruıın yani dördüncü kata vannca üzenün bir lyağı sakattır. Alış veıiş yerde yatıyorlardı. Kadmm da bo yomun yolunu tutmuştu. çıplak resimlerini havi tablolar dol rinde soyunma odası yazan bir ka « Görüyorsunuz ya. öldürmek ğazı bıçakla paramparça edilmişti. edeceğiniz büyük mağazaların kaHâTTİ S. çok yoructı bir iş... Futbolu gene durmuştu Esasen Çıplaklar ce pı karsımıza çıktı. Fakat geçtiğipılannda vazife gören tek kollu o işe tercih etmiyor değiliml» miyetinin sekreter odasınrla da baş miz hollerde de ücer dörder kapı Eir çocuk askerî arabanuı «Ankara» vapuru 4€2 yolcu ilç bir Alman gencine rastlarsınız.. *** gözüme ilişmis. yalnız üzerlerindeka tiirlü resim olacak değildi ya. Bankada gen.e böyle bir memur altmda kaldı seferden döndü Viskinin verdiği hafif uyuşukluk ki vazılara dikkat etmemiştimcAnkara» vapuru dun saat 17.30 da Kasımpaşada Mahallebici sokajında karşınıza çıkar Bundan 7 sene evvel bir ba!oda içinde olup biteceklere, daha doğSovunma odası bir futbol kulü yirmi yaşmda olan Cecille adınca 462 yolcu ile Batı Akdenız seferinden 8 2 r.umaralı evde oturan Perihan ÇoBüyük Alman kalkmması devam ; lak isminde bir çocuk, Halıcıoğhında rusu başımıza geleceklere intizar e bünün soyunma yerinden farksizdı. bir kız Antonie Gross ile tanışmış. Umanımıza dönmüş\ür. ederken, bu harb felâketzedeleri de Gerni ile gelenler arasında Bahkesir I Bademlik caddesinden geçerken |ofor derken, sekreter bir yandan elin Askılara eöze atarak içeride bulu sevişmiştiEvlenmeğe de ksrar milletvekili Mekki Said Esen^ Erzurum İdris Bayar idaresindek: 32533 plâkalı. cemiyet içinde üzerlerine düş^n deki kitabı kanştınyor, diğer ta |nan erkek adedini saymava basla vermişlerdi. 3 ay sonra nikâhlnrı mılletvekili Refik Şevket Ince. Uşak askerî vasıtanın çarpmasile muhtelif vazifeleri k^endi kudretleri da'niraftan ocağın kenannda oturan ka : dım. On takım elbise duruyordu. kıyıldı. Gross iyi para da kazanı milletveküi Hakkı Gedik ve Bern Bü yerlerinden yaralar.mış. Şişli Çocuk linde yapıyorlar. Ancak umumi dınla komısuyordu KaHın. otuz beş Demek ki halen kulübde on çıplak yor, karısmın her istediğini yapıyor yük Elçimiz Yakub Kadri Karaosman hastanesme kaldırılmıçtır. Kazazedt | çocuk, dun hastanede bimüîtür. Yakalaoğlu bulur.maktadır. ölçüde bu işin göründüğü kadar vas civarında uzunca boylu ve bir erkek vardı. du. Gayet mesud bir yuva iruran Öğrenciiiimize göre. Bern Büyük El nan şoför hakkında takibat yapılmakkolay bir şey olmıyacağj tahm.n Ingilizin bütün hususiyetlerini haBeni dolaştıracak olan aza ve bu çift. 1947 yıhnın son ay!ar>nda çilığine Faik Zıhni Akdur tayin edil tadır. edilcbilir. Yüz binlerce sakat ve vi idi. Kısacası sarışın, kırmızı ya refakatindeki zat soyunmaya baş ilk çocuğuna kavuştu. Fakat fe nıis ve Karaosmanoğlu da ınerkeze aiınBu sabah 1000 turist geliyor alil insana vazife görebilecekleri naklı. yeşil gözlü bir hanımdı bu lamıslardı. Çıplak kafaİ! ziyaıetfi lâket de o gün geldi! Gross, ebe mıştır. İngi'.iz bandıralı Sbusan transatlantiji bir iş bulmak ve bunlan ıstırabbugün saat 7 de 1000 turist ile lımanıLâVcIide bir kaza Cemiyetin çok eski azalanndan nin diferine nazaran biraz d=>ha veya doktor bulmak için kara k/şlannı hafifletebilecek bir şckilde Soför Arif Necib Tanveren. idaresin za gelecektir. oldusu ve sık sık de\ram ettiği sek mütereddid olduffiı ve thele bir o ta sokağa çıkmış, sağa sola başÖ*rendiğiraize göre, limanıraızda M yaşatmak elbette kolay bir şey dereterle lâübali denecek derece sa soyunsun» kabilinden ağır aldıği vururken yolda düşmüş. ve l:afa deki 14354 plâkalı taksi ile Lâleli caâdesinden geçerken, otobüs durağmdan saat kalacak olan gerr.I yarın Plrey» ğıldir Bunun içindir ki, başta Aimiml konuşmasmdan anlaşılıyordu. farkediliyordu. tası da çatlıyarak hastaneye kal karşı tarafa geçrnek istiyen Mehmed miıteveceihen hsreket edecektlr. man hükumeti ve Kızılhaç teşkilâtı Nazan dikkatimi çeken husus oYukanda da işaret ettiğim şekil dırılmışü. O hastanede iken karısı Yılmaz Gül isminde bir şahsa çarpmışSandal Bedesteninde satışla? olmak üzere her teşekkül ellerindaya sirip çıkan kimse olmadıeı ka de bu sahne V>ana bir futbol takı da bir erkek evlâdı dünyaya ge tır. Muhtelif yerlerinden ağır surette Ağusto» ayı içinoe Sandal Bedeste» yaralanan kazazede, Cerrahpaşa has ninde 430 parça eşya 65115 üraya »atılde bulunan her türlü imkândan dar, bana karşı gösterilen slâka mının maçtan sonra Kanyoya girı tirmişti. tanesine yatınlmıştır. Soför hakkmda mıştır. Bu satışlardan Belediye 1809 lir« istifade etmek yoluna gidiyor. O sızhktı. Sekreter benim mevcudi mek üzere sovunuşunu hatırlatm'şBir harb malulünü idare eden köpek İri yapılı bir adam olan Gros;, tahkikat yapılmak;adır. gelir temin etrriiftir. kadar ki bu uğurda köpekler bile yetimi adeta unutmuştu. Bu alâka tı. Fakat muhakkak olan bir cihet komaya girmiş olmasına rağmen örında gözden kayboluncaya kadar rinde bir adam boyu yüksekliğinde sızl'.ktan bir bakıma memnun oluvezifelendirilmiş... varsa bir kaç dakika sonra bütün lümden kurtuldu. Kafatası kapansütunlar bulunan hafif bir arabayi arkalarından baktık yordum. Rahatça etrafımı tetkik bu dekor değişecekti Evet, çıplak dı, kemikler birleşti, fakat darbe İşte yukarıda bahsettiğim Heıntz Okul müdüıü, elindeki büyük muhtelif ânzalan bulunan bir araGüzellikleriyle maruf beynine isabet etmişti. Bunun tein vanındaki köpek. Alman Kızıl cedveli. duvardaki harıta üzerinde zide götürmekti. Köpekler bu arasirleri kısa zamanda göıüldü. haç teşkilâtının bu iş için hususl gezdirerek perde ve sahne sanatkârlarının bir nokta üzerınde balan arazinin en müsaid ve tehG:oss son derece ksba bir adam surctte yetiştirilmiş diplomah kö durdu: Heidelberg civarında Of ükesiz yerlerinden geçirmek için o büyüleyici ve cazip tenine oldu, her akşam karısı ile kavga pekl.srinden biri idi. tersheim: Kızılhaçın köpek yetiş bütün dikkat ve kabiliyetlerini etmeçe başladı. İlk seneler bir cenBu hizmet köpekleri iik defa bir tirme mekteblerinden en büyüğü kullandılar. Bunlardan bazılan da net köşesini and'.ran bu yuva cekış günü nazarı dikkatımi çekmiş burada imiş. Bundan başka harita arabalarını muhtelif yerlere taknhenr.eme benzedi Cecille ikinci ti. Münich'te karlı bir gündü. Be nın üzerinde daha bir çok kırmızı, lar ve şiddetli ihtarlar aldılar. çocuğunu dünyaya getirdikten sonra lediyenin işçi grupları makinelerle mavi noktalar da vardı. Bunlann Gross'un sıhhî durumu daha da Bu köp^kler alil kimse'.ere ana caddeleri açıyor, yaya kajdı hepsi köpek terbiye ve tevzi mer tevzi edildikten sonra hastalanırbozuldu. sert hareketîeri çoğaldı, rımlannın kcr.annda kar yığınlan kezleri idi. kadm tahammül edemez oldu, bolarsa ne olur? teşekkül ediyordu. İşte bu sırada şanacağından bahsetmeğe başladı. Okulun terbiyecilerinden biri de Kızılhaçın bu köpeklerine büönümde. büyük bir köpek tarafınKadın boşanmadan bahsettikten son izahat veriyordu: tün baytarlar meccanen bakmağa ra Gro=s tam dört defa intihara tedan çekilerek götürülen âmâ bir Bir köpeğin okulrUn mezun mecbuıdurlar. şebbüs etti, bir defasında damargenc belirdi. Kendisini tarnamen Bunlan doyurmak, bakmak larını iyice kestiğinden koma haköpeğinin hareketine teıketmişti. olabilmesi için 10 haftahk bir talim linde hastaneye kaldırıldı, fakat Nereye çekerse oraya gidiyordu. ve terbiye devresini ikmal etmesi la da bir hayli mesele değil mi? bundan da kurtuldu. CecIUp, onu Caddenin bir tarafından diğer ta zımdır. Kâfi derecede yetişmedıği Filvakî öyle, faknt hepsinin bir defa daha affetti. Fakat bununbir hafta daha ayda 25 mark yemek ve bakım rafına geçeceklerdi. 60 kilometre takdirde dersleri la da felâket kapısı ardma kadar uzatırız. hızla ilerleyen çeşidli nakil vasıtahsitatı vardır. açılmış oldu. Günde kaç saat ders vardır? talarının geçmesini bir müddet Okul müdüıü. bundan sonra beklediler. Köpek bu sırada iki ta Günlük muhtelif terbiye âlet mektebin şeref listesinde yer alan *** Çıplaklar Cemiyetinde sinema salonu ıafı dikkatle kontrol ediyordu. i ve vasıtalarile günde asgari 10 ki bazı köpeklerin fedakârlıklarmdan Cecille küçük evinde dört çocuetmek imkânı hasıl oluyordu Ce kadınlann da bulunduğu odalara Otomobil ve tramvaylann arkası lometre yol yürümesi lâzımdır. A uzun uzadıya bahsetti. miyet binasındaki sükunetten içe geçince durum her halde. denizi ve ğu ile her an bir hâdise çıkmakasildiği bir sırada, köpek sahibini razi ârızalı ve düz olabilir. Bunlardan biri, bir gaz kuyusuna ride pek fazla kimse olmadığı an | mayosu eksik olan bir plâj halini s'.ndan korkarak yaşamağa ba^laçekmeğe başladı. Caddeyi rahatça rr.ıştı. Beinheim halkı da «Gross Ya imtihanlar? düşen sahibini kurtarmak için ken j laşılıyordu. Fakat henüz binanın alacaktı. geçerek yollarına devam ettiler. Bir On haftahk talim ve terbiye disini feda etmiş ve sahibile bir dahilî teşkilâtını göiTnemiştim. Bel Tamamen soyunmuş o'an înşiliz un elinden bir felâket çıkacak» diinsandan daha dikkatli olan köpeki diğer odalar ve başka katlar da aza dışannm kötü soğuğuna rağ y;p duruyordu. 1947 yılındaki dardevresinden sonra veterinerler, Kı likte ölmüş. ğin bu haıeketine hayret etmiştim. benin tesiri altmda beyni iyice ssrzılhaç delegeleri ve terbiyecilerden muhkem oldukları için ses vermi [ m e n ç l p ı a k i a n üşütmemek için aOsta isminde diğer biri, karlı Sonradan anlachm ki, Almanj'amr. sılmış olan bu adam tamamile deteşekkül eden bir heyet huzurunbir günde sahibile birlikte yuvar yorlardt. Bu çesidlı düşünceler a | damakıllı ısıtîlmış olan soyunma Iirme yoluna girmişti. her tarafında bu şekilde binlerce da sıkı bir imtihandan geçirilir. rasında bir hayli zaman gectiğini. | o d a 5 ı n d a b i r i k i h a f i f k 0 , , ü r fizik landıkları bir çukurdan kurtulamımekteb mezunu köpek vazife görGeçen cumartesi akşamı feci hâiçerive giren iki erkeğin güıültülü , . . . İmtihanlar nasıl yapıhr? mektedir. Englische Gardene işte yacaklarmı anlayınca. sahibinin : dise vukua geldi. ,. . ... , ı ı ı hareketı vaparak yerınde doernl Açik arazide. şehirde, kalaba yüzünü gözünü yalayarak bu köpeklerin yetiştirildiği okulu Cecille. mutfakta yıldönümü pasdışan r ' , . , Adalar Güzeli ve değeıii Filim Yıldızı hk yerlerde. Evvelâ sağlam kim fırlamış, bir kilometre ötedeki kö . b ı şekurie konuşmava başlarnaiarın i , , görcneğs gitmiştim. ' ftuktan sonra ve muhtelif verleselerle 6 kilometrelik yürüyüş, ye giderek ortalığı birbiıine kat |: ,geciyordu. , , Z ' e i j • jkoituk altlannaceketının cebinlen zelim» dediler. Artık ne olacaksa olsun kabilin . . . . Okul müdürünün odasma ahndı müteakıben hakiki körlerle 5 kijdan sonra farkettım. Saat yedıyı on j rine. .sürmeye başladı.. Hafif . de ol Ineiliz ara önde, hn\ ve arkadaşl . , ğımız zaman başka bir âmâ gence lometre yürüyüş yapılır. Aynı tec mış. Sonra da köylülerin önüne i den sekretere bakmaya b?sladım. sa intişar edecek bir ter kokusunu gerisinde olmak üzere soyunma o: j.. kuçuk bır kolonya şışesı çıkararak yetiştirilmiş bir köpek verilecekti. rübeler şehrin kalabalık yerlerin düşerek onlan çukurun bulunduğu Mr Smith gelen azalarla meşgul önlemek için yaptığı bu hareketin da?mdan cıktık. Yanımızdaki ikinMuamele?i bitinceye kadar bir ölü de de tekrar edilir. Muvaffak olan mahalle kadar getirmiş, sahibini de oluyordu. her azaya mecburî kıhnmıs olup ci bir kaoıvı aö«tererek: Sovunma odasma eidecek olan l sükutile bu hazin muameleyi sey köpeklere sertifika verilir ve sırası kurtarmış. Bunun gibi ciaha bir «Bura^ı kadınlann sovıır.'na ını sorunca. muhatabım: "Puro, cilt güzelliği için mükemazalar cüzdan ve saat gibi kıvmetli çok vak'alar. lettik. Harb malulü sandaly?de geien alil kimselere tevzi edilir. odası» ,iedi. Nitekim kapınm üze nHayır» dedi. eşyalannı sekretere bırakıo numarinde de yazıyordu. Erkeklerin sootuırnuş. müdür büyük bir nezamel bir krem ve fevkalâde bir Almanyada köpeğin kaderi bu Mektebden her ay kaç köpek «Böyle bir mecburivet yoktur. yunma odası ile kadmlarınki yanra aldıktan sonra odayı terkederk.st!e onun hizmetindeydi. Suck radakiler gibi itilip kakılmak. taşmezun oluyor? tuvalet sabunudur,, diyor, i ken. sekreter birdenbire unuttuğu i Kulübüniizde biraz sonra eöı yana idi Aklıma bizim plâüarm ismindeki köpek koridorda yer.i lanmak değil. İnsan oğluna en bü bir şevi hat'riar aibi bana dönerek: ' n i z şekilde banvo teskilâtı gavet hali gel'li ve Ravriihtiyarî sordum: sahibine teslim edüdi. Bu an ha Bizim okulda vasati olarak yük bir ıerağatl? bağlı olan bu | «Evvelâ cemivet binaFinı an »vidir. Umumivetle azalar sovıın oDuvarlardan delik falan açan kikaten hazindi İkisi de bir müd her ay 56 köpek yetiştirilerek Kı [ Bııgünden iJibaren PURO mahluk karşılık oiarak insan oğ j l?ş'r> cörmek ister mivdiniz?» diye «^'ktar sonra banyo vanarlar. Hsfif oluvor mıı?» suali sormamla kenzılhaçın emrine verilir. det sakin kaldılar. Biraz sonra âmâ güzellik metoduna m de b i r "oğuk aldiffım icin bu eece ban dimi topHma'n da bir oHu. TngiliBu sırada köpeklerin yemek za lundan da en büyük sevgiyi görür snrdu. Bu sualin cevabı gavet tabii genc ellerile hayvanın başını oksariayet edİDİz. 14 gün zardı; o da derin bir şefkatle onurı manı gelmişti. İdare kısmınm ile ı yor. Bir köpeği çiğneyen şoför bir olarak. '<rok tesekkür ederim. mem Ic Vo pverin? kolonva ile Mlirmevi ter zin kızmak ve teıs bir cevab veri h ttirn fmda daba genç ve daha Temizliğe bi'hassa Hikkat mek ihtimali çok kuvvetli idi Farisinde ve İzer nehrinin kıyılanna adamı çiğnemekten çok daha ağır ;nunivet'.e« oldu. Zira hüviyetim. i elini yaladı. Bir müddet sonra ebekim olHuâum sorulman'an ve üste ı Henz. Zirs cemivetimizin esas ga kat dü?ünHüsüm eibi olmadı. Hagüzel göründüğünüzü bizdî v« ezeli iki dost gibi okulu muvazi olarak uzanan köpek ku cezalara çarptırılır. Almsnya kalesi f zal tnüşahede edecek?inız. terkettiler. Artık bu âmâ gencin lübelerinde bir vaveylâdır basladı. kınıyor, bu kadar zamand? bu hâ lik sovunmadan. çıplaklar cemive >' temiylik ve insan vücudünün fi bir tebessümle bana bakan Intinin bütün esrarına vâkıf olabile S'^ftini konımaktır.» giliz: babasından, anasından daha yakın Bir müddet sonra da ses sada k.? j rikayı nasıl gösterdi, ne çslışkan ttl' cektim Sekreter sovunma odasına Azaya refakat eden ziyaretçi de «Du'arda de'iğe ne hacet, bican yoldaşı bu köpek olacaktı. sildi. Anîaşılan hepsi atıştırmakla miüet diye her gi.n çene yorar du giden iki azava beni de vanlarma avucuna bosalttığı kolonyayı vüBol köpüklü, 100 de 100 Suck vazifesini öğreninceye kadar meşguldüler. ruruz. Elbette kalkınır. Çünkü bu ahp cemiyeti dolaştırmalarını ;öy cudünün muhtelif verlerinde do!aş raz sonra hepsini soyunmuş görecetizn dedi. Nefis kokulu âmâ şence kardeşi yardım ediyorsaftır. Yemek*en sonra talim ve terbiye uğurda köpekl.erden büe istifade ledikten sonra: tırdıktan sonra bana dönerek hazır GFI.ECFK YAZI: Karşıma çıkan du. İser nehrinin ağaçhklı kıyıla başladı. Günün proşrsvnmda, üze etmeyi düşündükten sonra... «Tahmin ederim ki memnun ı olduklarını söyleyip »buyurun ge ilk çıplak kadm? Almanyadaki aliller ordusu Soyunma Karısı ile dört çocuğunu Odası için kurs gören köpekler öldürüp maça giden katil Yazan: Feyyaz Tokar )})}}}lW})iUU)IW)IIİİİİİİI))İIUlliniiitİH)İİUUıii İ Röportajı yapan: Atıf Sakar sahip olabilirsiniz. 5 PURO Bu fala bugün bakılmaz. ar dcmişti? (Bu köşkte lînetli ölvm dirtmeseydiniz. galiba miskin mis tiğı ihtiyara. tık diye tekrarladı. Fsna düş'ü. Ben iolaşıyor) demişti. Kim ölecek? kin sönüp gidecektim. Sonra göz Ya, bu çok mühim öyle ise. sana başka bir gün bakanm. Iki haata v&r. Ama romatizmadan lerini aşağıya çakıl taşlarile süs.ü Ne keramotler yumurtladı, sorabilir insan ölmez. Kendisi... Ürperdi. yola doğru indirdi. Sanki Feridun miyinı? Yoksa sır mı? Ne düştü? Ölüm... Bu köşkte ölüm var. Falcı onun falında ölüm gördü hâlâ orada duruyormuş gibi. San Hayır değil. Ekrem Bey. fala. Ama... Ben sana başka bir gün Söyleyemedi, kaçtı. Hayır ölmek ki güneşin altmda iyi pışmiş ek kadere inanır mısınız? gelırim. Belki bugün öyle fena ısteraiyor. Gül ne derse desin, da mek gibi cildinin üstünde altın Doğrusunu isterseniz, fala hiç, ha çok şenc. Hem... Yaşamak isti gibi tüyleri pınldayan adaleli kol kadeve de az inanırım. Yazan PERİHAN ZORLU dü>tü. Ama şimdi bir daha atmam. yor. Bütün tadmadığı ssvkleri ta larmı germiş, o bir ilâh boynunu Hadi kara kız yürü. Leylâ güierek çıplak m biliıim. ama söyle ne yapacaksın? bar kadınlann kavgas;na hayrette darak. K?na kana yaşamak istiyor. andıran uzun. geniş boynunun üs Leylâ karşısmdaki adama baktı. Bu esmer. uzunca oylu pek güzel Leylâ gitmeierine mâni olmadı. Kocasının kaba sesini kulaklarında tavaya doğru kaldırıp elleıin: en Bana ne yapabilirsin? Söyle küçü kalmıştı. Kendi k:.vsşalBnna ohiuktündeki sert çizgili yüzü, sabitlesen sayılmıyacak otuz sekiz, kırk yaşıcsinrlc birleştirirken: cük kırmızı bebeğim? Elinden ge ça benziyordu. Fakat onlarınKinde Yalnız kalınça başını ağaca daya duyar çibi oldu belki sen bendcn Seni neşelendirrliğim için çok leni dsima yaptm. daha başka ne çinaene kızının kavrıyamadığı bir yıp, Gülle kavgalannı düşündü. evvel ölürsün. Son günlerde kaç gri gözleri ile hâiâ ona arzu ile ba lannda bir adamdı. Sade geniş alnemnunum küçücük yavmm. de yapabilirsin? şey. daha soğuk, daha keskın bir Gül nişanlanah ve nişanhsı köske kere candan bir temenni gibi bunu kıyordu. Bu arzuda emreden, çeken nından. parlak siyah gözlerinden bir kuvvet var. Ona koşmak. Daha çok zeki olduğu belli idi. .^i Aklıma eserse papatya da yolaBoyuna yüzüne bakıp Gül bir an dişini sıktı. kendini şey vardı. Dövüşmemışlerdi ama yerlçşelı baba kız büsbütün ta söylemişti nm. Sade yapamıyacağım bir şey tutabilmek için büyük bir gayret bubirlerine bakışları hiç de hoş hammül îdilmez bir hal almışlardı. Kuzum sen hasta mısm. ne ma Mmasının tadmı, sıcakhğınLn zevLeylâ gülümsedi: Var. değildi. Âdeta çıldırmış gibi idiler. Eski riz. ne solgun bir halin var diyor kini bilmediği göğsüne sokulmak.. Ben. dedi. galiba inanıyorum. sarfettij>i beili idi. sonra birden: den de etmedikleri işker.ce kalmaz du. Bu ksdar süsüne. boyana rağ Yavaşça gözlerini kapadı. Kara Gül nişanhsma. sen burada dur. Leylâ falcıya dönerek: «E. şim Ya... Bari falcmız iyi şeyler Senden nefret ediyorum! dejiyerek Leylâya doğru yürüdü. di Daha seni ilk gördüğüm gün.. di sen söyle bakoltm» deıken don dı. Gül daha ilk şünlerde kıskanç men. Bu son günl°rde de ne ka falcı, ihtiyar hoca, ölüm korkusu mi söyledi? Kısık bir sesle: Evet bilıyorum. daha ilk güı muş gibi süsuverdi. Kadınm yüzü lığını ortaya vurmuştu. Bütün a'n dar süsüne düşti'm zavallı budala. her şeyi unutmuştu. Hayır. çok fena. korkunc b;r ha! a!mış kapkara guz bablanndan, bütün flörtlerinden Zavalh buda'.a işte bu doğru. Göz Leylâ Hamm fizi biraz rahat Leylâ Hamm. çocuk olmry.n, Ne imış o yapamıyacağın? di düğün dakika beni Kiskandm! re sordu. Havır. kiskanmadım, bir yılan leri iriieşmiş Leylâya dikilmiş öyle onu kıskanırdı. Sanki baba k:z lerini kısarak etrafa baktı. Güneş sız etmeme müsaade eder misiniz? hakikaten ürkmüş gibi bir haliniz duruyordu. elbirüği ederler. onu mümkün ol açılmış. yayılmış ne bol. ne canh Avukat Ekrem hakikaten rahat var. Ne dedi? Senin gibi beğendiğimi sa görmüş gibi oldum! ın almak. Bu fala bakmam ben... Bu duğu kadar kimseye göstermsmeğe, renkler var. Kuşlar. kelebekler, sız ediyor. Fakat gözlerinde öyle Madem nihayet açıkça söylev Ölüm, felâket ve kaçp çrîttî. mek ce^aretini gösterdin. Hadi bi fala bakılmaz. Bu ev lânetli. Bu kimse ile ahbab etmemcğe ugra arılar, böcekler hepsi faaliyet için hayranuk var ki kızılamaz. Gülün vüzü kıpkırmızı oldu. Pek anlayamadım. Ne dcmck istivoreun ded;. Ne raz daha samiıni ol. Beni kıskan evde ölüm dolaşıyor. Kalk kız. kalk şırlardı. Fakat Feridundan, daha de zevk peşinde. Niçin rahatsız edeceksiniz. Bu Fal o kadar fena idi ki, karlm lemek istivoı sun? Yani Feri.. sen dın ve iz'ac etmek için ehnden ge diyoıum sana... Hadi hadi Kara şımdiden eve yerleşen müstakbel korktu. Bu dünyaya gelip dc zevk alma yumn... Ama nereye? damaddan büsbütün kaçıramıyorlelisin! Ah'âksız herkesi kendin leni yaptın Babanı bu kadar çok Fatma! Allah Allah, öyle olsa bite ona Leylâ gülmeğe başladı. Birden lardı. Ne de olsa bir evde ysşıyor mak. Miskin budala, korkak bu!ibi zannediyorsun. Fen • beni se mu seversin Gül? Yoksa söylediğiKızın kolundan zorla çekü. Genc oturduğunu hatırlamıştı. ne oluyor. Yalan o'.duğu bundan dala. Ya ölürsen. Bak şu haşerata, yerde '.ıvor anladın mi? Ben şencim. gü nin aksine beni genc ve güzel mi kız gitmek istemiyordu. Lsylâ hay ıar, bir sofrada yemek yiyorlardı. r bir mevsimlik hayatlarını nasıl ce Çingene kızının geldiğini du5 unca belli. Üstüne düşmeniz için yapmış. ."lim.. Senden daha genc ,daha buluyorsun? retle yaşlı çingenenin acayıb halini Gün geçükçe babanın da, kızın da saretle. zevkle yaşıyorlar. Tekrar bir çocuk gibi sevinçle evden fır Belki, belki de uğu suzluk küstahlıkları artıyordu. Birden (ÜZPI Neden satın alayım? ZensiGülün cevab vermesine vakit kal seyrediyordu. Gülle kavgası kafaLeylâ evlenip de seyahate çıksalar gözlerini uzaktan görürvtn köske lamış ve bahçenin bu s>svdiği kö ona da geçer diye korktu. Onlarm ıim diye evlenmiyecek doğilim ya. madan Feridun nişanhsını çağırdı. sını öyle dolduımuştu ki birden dikti. Kocasınm odasım aradı. O sesine çingenelerin karşısına otu acayib inar.çları vardır. Zavalh Gü] kendinl kandırmak «Hadi gel. geç kahyoruz» dedi. ihtiyar kadının sözlerine pek aldır diye düşündü. Sonra içinde daya Herhalde sizin yok değil mi? kalkarkcn lülmaz bir sıkıntı hissetti. Uzaktan turduğu yerden görünmüyordu ruvemuşti. Yerinden ;in nasıl da cırpmıyorsun. Genc kız birden arkasını döndü, madı. Oldukça lâkayd: Leylâ tekrar güldü. göıüısen beyaz köşke doğru baktı. Ffkat o görüyormuş gibi hırs'a izahat verdi: sert adımlarla yürümeğe başladı ve Ne oluyorsun. neler söylü Sus.. Sus yoksa. Biraz yürüyelım isterseniz. Fala baktırıyordum da. baktı. Bana kuvvet verdin. diye Sanki kollarmı açmış bir ölü idi. Yoksa ne yaparaksm? Fszlı nihayet köpeği ve nişanhsı ile göz yorsun kuzum? diye sordu, Göğsü büsbütün sıkıgtı. Fala ne riüşündü. Ssna tesekkür etmem lâ Şu sizin küçük kara kıza mı? Bacaklarım uyuşmuş, dedi. ımarık ,küstah bir ku olduğunu den kayboldu. Çingene kızı bu ki ı ihtiyar (ingene: Onlar da çakıl taşlarırun üssrin Hayır bana getirmeyi vadetzım. Eğer bu kadar canıma tak de «CL'MHURIYET» in Tefıikası: 4 GİRDI de ufak sevimli »esler çıkararak yürüdüler. Leylâ elindeki çiçek sepetinl saîlayarak; Ekrem Bey, dedi, asıl simdl bir sırnrm cğreneceksiniz. Kimseye söylemiyçceğinize söz verir mi» siniz. Bari bu seferki mühim mi? Çok! Hayatî bir mesele. Adam sağ elıni havaya kaldırarek: Söz! dedi Leyîâ çülevek: Şu hal:!e d^jnı ileri! Yaramaz çocuklar gibi gülüşerek yürüdüler. Etraf o kadar taze idi ki insan yaşını bir an için nec"on unutmasm. Epey Uerlemişlerdi. Bah;r: 'n kuytu bir kcse^ine geldiler. Burade ufak bir bina vardı. Erkek ahçısı ve yamaklan için yapılmış. Bu küçük bina uzun senelerdenberi kullamlmıyordu. Fakat her neden?e oHuğu gibi muhafaza edüiyordu. Garaj irln bile bundan istifad» cdılmemiş. Bahçenin başka bir tarafında yap^lmışt!. Buraya yaklaştıklan zaman Ekrem Bey hakikaten merak etm §• başladı. Laylâ kapıyı yavaşça E.Irak içeri girdi. İkisinin de fezla aydınlığa ahşan gözleri evvelâ bi» karanhğa daldı. Ekrem, ayağına bif şeyin sürtündüğünü hissedinc» gajriihtiyar irkildi. (Aıkası var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle