27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
n CUMHURIYB* 27 EYLtlL 1538 Londradan Notlar I Preveze zaferinin yıldönümü Yazan; Samih Nafiz Tansu Vaktile Kleopatra'nın iri gövdeli sının güvertesinde kurulan harb kîlyonlarile, Romalı Amıral Agıı meclisi, kendi harb plânlanru şöypa'mn küçük fakat manevra kabi le kararlastırmış bulunuvordu. Kaliyetı fbzla çektırmelerinın karşı ra sulannda ve sahillerin stratejik lajıp, tarıhin bir dönüm noktasmı noktalannda yerlestırilmiş Osmanlı meydana getirdiklen Yunan kara toplarına yanıru vererek seyreden rularının Aksiyum burnu açıkla Osmanlı donanmasını kendilerine nnda, 1538 yılı 27 eylul cuma sa ce\er"k bu y=rdımcı goigeden ubahı şafak sökerken, garb dünya zaklastırmak, açık denizde, sayı sının avnı zihriyet ve aynı ıdealde üstunliığünden faydalanarak Türkbirleştiği Haçlı donanması ıle, Os leri çevınp çemberlerr.ek ve jidmanlı Imparatorluğunun mıktarca detli bır topçu ateşı ile bir çok ge•z fakat kıymetçe hatırı sayılır Tii'erin vakıc bitnarak dığerlerıni der.ız kuvvetleri, devıin meşhur a teslim olmağa mecbur etmek, bu fliiıallannın idaresinde bırbııile kar c^ o^» ,4o r'\i«n?na havü can ksy çılaşmış bulunuvordu Muhakkak bı verdırmek şeklınde tesbit edilkı tarıh, aene aynı k'ia sularınrla. mısti Baıbarosun başkanlığında Osdenizlere hâkım oımak davası pefinde kosan sark ıle gar'oı bır defa manlı deiizcıleri ise mukabil plândaha çetın bır imfhrna tâbi tutu j lsrmı şoyle hazırlamışlardı. Dü«yor, o gun akşama kadpr da kst'î , man donanmasının aldatıcı davetineticeyi iki taraftan ısrarla istı ; ne kulak asmadan bir müddet savakm sevrederek, »ahil yordu. ' Villere bat^rvalarının ateşi altmda dü?Milâddan 31 vıl önre bu buıunj man donanmasını hırpalamak, 5onacıHarında Mısınn buvük PPTIII"" j ra da cesuraıie bır taarruzla düşri. Romanın küçük yelkenhieıi ö man ihtivatlarile ejas kalyonlart nünde bunalmış, SEşırmş, ypnıp, arasına girerek muavin gemilerle ksvrularak sulara şdmulmüş.ü. | n " h p r b g"milerı birbi inden ayırKurnaz ve fettan bir kpcim o!an • mak. evvelâ muharib eemileri imKieoparta ise, «ziyanın neıesinden ha etmek, sonra da asker ve malrıonüls» kârdır > di\erek sa'as mey zcme vüklü gemıleri ya teslİTi aldanınl hssmına bırakarak t r kei'le , mak, vahud batınp dusman zayiarıyeye dümen kırmış, zafeıı Roma tını arttınnak prensıplerme dayaLlara bırakmıstı. nıvordu. O zaman. deniz fe'âketini, kar«Düşman bir müddet muattal bir da Antuvan'in ordulanrun hezımeti hakle saatlerin sukunetle geçmetakib eylemişti. Aradan yıllar gec sine seyirci kalmış. sanki tam mati. Aynı kara sulannda ve avnı nasüe kötürümleşmişti. Üç saat burun önünde. Preveze limanı ya böyle sukunetle geçen bir zamankınlannda. günlerdenberi birbirle dan sonra Türkler, tek sıra haline rinin öncüleri srasında cereyan e gelcrek ve gemilerin bordalannı den küçuk çarpı?malann müjdelc c'ü«man donanması üzerine bor dıği büyük deniz savaşı işte bu sa da atesile savaşa ba^lamışlar bah, pembe bir ufkun aydınlattıeı ve Tu r k kadirgalarl BarbarosaaVin bir d«nİ7 ü'e inde basli'ordu. t, n aldıklan emı»le süatle hü Ortada tam bir mü^avatjızhk i'um etmı?lerdi. Manevra kaYardı. Haclı don?nnıa. ce«idli renk bıliyeti az olan bu gemiler t» bavraklar'a ve r hfelif biçimde Türk deniz kuvvetlerine mü•rmalarla süslü bir çok eemiler kemmel bir hedef teşkıl ettiklerinden mürekkebdi Bu donarmada d°n çabucok tutuçup yanmağa baş160 kadirsa. 140 Valvon \f 300 nak lamışlardı. Bu sırada havadan bir live r e levazım semisi bulunuvor surü yağh paçavralar Haçlı donan«Ju. Haclt donanmava. basts Vene ma tizerine yağıyor, her tarafı ateş «Jik etırBhurivetinin donanması ile \ e duman sarmıs bulunuyordu. APapa, Ceneviz. Malta ve fcnsnvü miral Anderya Dorya, bu tehlikeli «•entı kuvvetleri iştirak etmiş bu \aziyeti görünce elinde mevcud 80 lunuyordu. parça gemi ile derhal Barbarosun Yardımcı kuvvetler icinf'e Por merkez kuvvetlerini sanp çember<pkiz, Sidlva, Napoli hukÛTietleri leme hareketine geçmisti. Bu sunm kuvvetleri de vardı. Bu çemi retle Türk sağ ve sol fîlotillâlarını ayırarak l?ria Jçmde 10 aded büvük Vene merkez kuvvetlerinden ('ik kalvonu, o devrin dreHrotl'rı Türk donanmasımn çekirdeğini iha Mvtlaeak derecede muazzam ve ta etmiş olacak! | 1ı. Vakit öğleyi geçiyor. günes Akdenizin mavi suımıhtesemdl. Diişm»n donanma«inda 2500 top. lan üzerınde parıltılarla ufka doğru ateşe hazır bulunuvordu Haçlı do kavmca c!e\?m ed'vordu. Top sesnanmav» devrin ve Akdenizin en leri, duman ve alevîerin teşkıl etfneıhur kcrsanı Venedikli Amiral Anderyı Dorya kumanda edivor tti'lvetinde kendlsi kadar meşhur Paoa deniz kırrvetlerine Vumanda *den Amiral Kaoello ve V»n»dı;rin meşhur denlzcisi Grimani de ref?k?t e^ivordu Osmanlı doranmasına golini'e. hepsi küçük çapta. adlarına firk^te, Bursa, 26 (Telefonla) Uludağ)r~ri, 33 bacfrda derMen 122 geda 5 senedenberi yapılan volfram ml İle levazım ve nak'ive işle»'ni araştırmaları nih?yet kat'î ve müs temine vsravan S0 parça yardımcı pet bir neticeye bağlanmi} bulunkuvvetten mürekkebdı. maktadır. 5 sene evvel M T A. nin muhendislerinden birinin Uludağın yani bahrive askeri olmak iizere 8 2iı ve bölgesinde bulduğu bazı ta; bin muharib bulunmakta iHı Sa parçalarunn tetkiki ile bu bölgede y c a diHm^ndan az olan Tiîık Hp volfram madeni bulunması ihtimali niz ku^'etlerine Barba'o^ H^vred otaya çıkmış ve srastırmalara başd>n Paşa kumar.da etmekte ve r^a lanmıştı. Devamlı sondajlardsn son İ'Ctnr'» Tnrmıd R^s. S'l'h PeİS. ra Türkiye ve Avrupa lâboratuarBorak Pei«, Pivaie P?w eibi o devla ında tahliller yaptınlmış, Karin m«*bur deniz ümerası bulunnadalı ve Hollandalı iki maden mü makta idi. hendisi mütehassısı da tetkikler Günlerdenberi kov ve kö'ferv=pm)5İardır. Bugün kat'iyetle öğle^de birbirlerinin izinde varüven, renildiğine göre, Uludağdaki yolYunan denizine do§ru b>r cok c<fıam madpni halen dünvanın en kıntı ysoan burunlarla bir sürü zengin volfram madenlerinden sagirintilere gizlenerek verini ve voyılan B ;many?dakinden 2.5 defa l"r>u beili p*Tiek ist°mivp n bu i'i dnnnima nibavet öncülennin 26 daha kuvvetli ve zengindir. tiği bir dekor içinde duyuluyor, denizde boğulanlarla, bclan gemilerin güvertesinde boğaz boğaza çarpışanlann yarattığı manzara, bu tablonun dığer parçalarını teşkil ediyordu Iki taraiın amiral gemisi üstünde bulunan'ıar, filo kumandanları, cereyan eden harbi, bütün teferrüatına kadar dıkkatle takıb edı>orlardı. Bu sırada gozleri yasartacak bir cesaret hareketi görülmüjtü. Ihtiyat kuvvetlerine kumanda eden Turgud Reis, Barbarosun içinde kaldığı müşkul vaziyeti derhal kavramıştı. Hemen hiç bir emir almadan, Anderya Doryanın bu çevıımeyi yjDan gerılerine taarruz etmiş ve düşman amirahnı kendi plânile mahvetmişti. Çünkü Haçlı donanmanın bır kısmı Turgud Reısin ıhüyat kuvvetlerile, Barbarosun merkez fılosunu teşkil eden kadırgaları arasında kairaış. kancalarla birbirini çeken, borda bordaya gelen, bu gemilerin üstünde, dunyanın en kanh, en korkunç boğuşmalan cereyan ebnişti. Kaç saat bu böyle devam ettı. Kimse vakün nasıl geçtiğini tahmin edemiyordu. Arada bır, bu gürültüyü müthi? infılaklar takib ediyor, Türk lerin ateşled:ği düşman gemılerinin cephane amb«rları, muthış bir tarraka ile parçalanıyor Goklere yuzlerce insan, ağac ve tahta parçasiie bır takım kesıf dumanlar ve alevler yukseliyordu. Günef ufka doğru lüzülüyor, hâlâ denizin üstünde duman, ateş ve infılaktan sütunlar fışkırıyordu. Günej batmadan Anderya Doryanın amiral gemisi yelkenlenni açarak Adriyatiğe doğru kaçarken, Barbaro», kaptan köprüsünün uzerinde, ağzından kdpük saçarak hay kınyordu. Kahbeler, savastan kaçıyorlar, utanmadan gemilerinı ve erlerini bırakarak hayatlarmı kurtarmağa çahşıyorlar. Evet, Osmanlı donanması Amiralınm hakkı vardı. Denizcilik kanunlanna, kaidelerine u>mıyacak bir tarzda Anderya Dorva ortadan kaybolmuf, Haçlı donanmayı tarihin en büyük hezimeti ile başbasa bırakmıstı. 27 eylul cuma aksamı, ortalık karanrken Türk gemilerinde (Allahüekber, Allahuekber) sesleri, duyuluyor. askerin şevk ve neş'esi, gazilerin iniltilerini hastınyor, t5 o günün mübarek şehidlerinin ruhlarına kadaf ulasjfj^irdu. Bu savaş uzun yıllar, Türke Akdenizin bılhassa doğusunda soz sahıbı etmiş ve deniz hâkırr.ıyetini onlara sağlamış bulunuyordu. Londrada siıç sayısı Istanbuldan az Nontagna Yazan: Feyyaz Tokar Polisinin, Ozerinde silâh cinsinden hiç bir şey taşunadığı 12 milyonluk Londrada, bılır misiniı kl aııçlar, nüfusu bir buçuk milyon, pohsi savaşa hazır vazıyette musellâh Iatanbulumuzdan daha azdır?.. 946 senesinden itibaren Londrada işlenen cmayetlerin «ayısı: 94633, 94737, 94839, 94938, 95018, 95122, 95228. 95332 dır. Bu meseleyi görüjurken, suç adedlerının az oluşunda rol oynıyan en muhım sebebin iklim olduğunu söyl.yen Yard'ın basm ma aası şefi Mr. Kimber aşk, kadın ve geçimsızlik yüzünden ışlenen cinayetle.in yekun tutmıyacak kadar az olduğunu belırttı ve İngılterede kstıl kisvesine bürunenlerin buyük b:r kısmmın aklî rr.uvazenesi zayıf kımseler olduğunu, bunlaım geçım sıkıntısmdan cinayet işledıklerini de soyledı. Scotland Yarc'ın basm şefile bu gorüşmeyi Lon!raya gelişimi takib eden ilk ayla sırasında yapmıştım. Görüşmemızden sonra cereyan eden polis vak'alarını okudukça Mr Kimber'ın sözüne buyuk bir hak payı çıkardım. Aşk ve kadın meselelerı Ingilterede değıl cinayet!ere, münakaşalara bile yol açmaz. Kin gutme yüzünden işlenen cinayetler de pek nadır olarak kaydedıl°n vak'alarcan. Vak'alar a r asmda faili meçhul olanlar mevcud olmakla beraber bunlar az bir yekun teşkıl ediyor. Meselâ 952 senesinde işîenen 22 cınayetten sadece birinin faili bulunsmamış. Yard'ın son seneler zarfında kay dettıği mühim ve faili meçhul herhangi bır cinayet hakkındaki suarolü kabul etmekle beraber, |u hususu da itiraf etmek gerek ki, on leyici tedbirleri almak bakımmdan İngiliz pol sinin gösterdiği iaaliyet ukdire jayandır. Tehdid edildikleri iddiasile karakollara müıacaat edenlerin b.zim memlekette umumiyetle alay mevzuu oldukları bilınen hak katlerder.dir. Aynı hâdıse İngilterede vukua gelince, tehdid edilenin etrafmda geçılmesi güç bir çember kurulur. Esaslı ve mühim noktalardan birfaı de. İngiliz polisinin kendisine hâs tılsımıdır. En umulmadik yerde anl olarak karçınıza çıkar Onunla her yerde ve her saniye karşılaşmak ihtımalini daima aklınızda tutaraınız. *** İngilterede polu olmak istiye.iler, için müracaat yaşı 19 ıle 30 arası olarak tesbit edümis.. Resm! elbiseli olarak vltzifeye beşlıyan polisler, eğer »ivil kadroya geçmek istiyoriarsa iki sene resm! kadroda çahştıktan sonra imtihana tâbi tutuluyorlar. Bu imtihanda muvaffak olanlar sivil kadroya geçebiliyor. Bunlann içinden C. D. ye girmek istiyenler de Detectıve Training School'da 10 günluk bir kurs görüyorlar. İngiliz polisinin verdiği semereli mesamin ana sebeblerinden birbini de, kendisine temin edilen jartlarda aramak lâzim Kadroya yeni iltihak eden bır pobs memurunun eline geçen aylık ücret miktsn 38 İngilız lirası tutuyor ki, bizim paramızla 304 lira etmektedır Çalışma, sekiz saat üzerinden ayaılanmış olup her memur sekız saat Markisiıtin Eski Metresi Sahnede Derleycn: Hâmi S. Montesi davasını desen gazeteci Muto'ya tehdid mektubları yağmağa başlamıştı: «Susmazsan ölürsün!» Gazetecinin mahkeme hu zurunda herhangi bir isim üzerinde durmaması da kendisine sert bır şekilde ihtar ediliyordu. Bunun üzerine Silvano Muto, hâkime bir mektub gonderdi: « Mahkemede (X) diye bahsettığım şahıa, kendini marki diye tanıtmış olan Ugo Montagna'dır. (Y) diye bahsedilen zat ise Dıs İşleri Bakanı Pıccioni'nin oğlu Piero Pıccioni'dir.» Bu defa skandal tam mana<ile patlak vermıstı: Bır taraftan tehdid mektublan alan, diğer taraftan, elinde »aŞrtam dehller bulunmadığından adaiet huzurunda da durumu carsılan Silvano Muto, işin içinden nasıl çıkaeağını düşünürken kapısı çahndı mecmuasmı hazırlamakta ol duğu küçük odaya güzel bir kadın ?irdi ve derhal mevzua geierek dedi ki: « Adım AnnaMaria Moneta Caglio'dur. Montagna M=rkisini f?a vet yakından tanınm. Wi!ma Mon tesi ile ne'er olduğunu çok iyi bilivorum. Size her seyi, butün n p lakhğı ile anlatacağım. Sozlerim, kötülük divarının zifiri karar.lığını deşen yıldırımlar olacaktır.» Son derece sinirli gdrülen, «Jurmadan elile siyah saçlarını kanstıran, ikide bir, lanki arkasmda birisini hissediyormu? g'bi seriye bakan bu kadını, gazeteci dıkkatle dinlemege başladı. AnnaMaria diyordu ki: « Montagna Markisi. esrsr kacakçılarınm reisidir. kadın ticareti de yapar. Beyaz zehir ticaetini dünya çapında yapan bu adamm şebckesi genistir. tehlikelidir. Ad?Tİsrından biri de Picro Piccioni"dir Piero Piccioni katildır!» AnnaMria'nın verdiği Irahata ne derece ehemmiyet atfedilmelivdi' Sıvano Muto, bu güzel ka''ının Montagna Markisinin metresi oldusunu öğrendi, esasen kadın bunu saklarrıyordu. Romanın mauf Veneto muhitinde (S yah Kuğu) diye tanılan Ann'M^ria. Milâno'nun gavet iyi bir ailesine mensubdur. b?bası noterdir. Bu kız, Romava hukuk tahsili icin gelmİ5. fakat hemen tinema âiem'ne kaymıstı. Orada tutunamamıs. pazetecılik yapmak Istemiş, tiyatrolara girip çıkmış gene muvaffak olamamıstı. Yalnız AnnaMaria, Montagna Markisi ile tanıştıktan sonra bambaşka bir ha yat sürmeğe başlamıştı. Marki, itimadını kazanmı? bir te?ekkül olmasmın bellibash sebebıni, onun şahıs ve mevki farkı gdzetmeksizin sadece kanunla başbaşa kalmış olması teskil etmektedir. Hususi bır arabanın bizim memlekette yaptığı trafık hatasına pohs müdahale ederken daima ıçınde yarım korkuyla karısık tuhaf bir ıhtiyat hissi vardır, «acaba eltmdan kinn çıkac=k?» diye lüşanür. Hele arab^nın plâkası ecnebi olursa, aözler daima yumu'ur. Ingılız polisinin bu gibi haller karsısmda takmdıgı poza dair bir kuçuk misali vermeyl faydah buluvorum. Kralice Ebz=beth'in Buckingham saıpyındaki garden partisine 'lavet edılmiştik. Davetiyelerimızle biılikte üzerine X ısareti kon\ılmuş olan Buckinaham saravının ksDilarınin bu işaretı havi araba giıebilir ibirp":ini tasıyan sarı Hr kâğıd gönrîprdıler Bu kâğıdı P rabamızın ön camına yapıştırarsk yola çıktık Geç kaldığımız partiye. fazla değ.l 70 kilometre suratle gıttiğımiz için, arsbayı hızlı süımekten trafık cezası yedık. Evet, Kraliçenin davetlisi olarak gıderken... Hilen hapishanede bulunan eski Dıs İşlerl Bakıuının otlu Piero Piccioni metresi olan AnnaMarla'y* yarım fılmlerin d« müziğrnî hazır1?mı«tı milyon lıret aylık bağlamış,, ken ve bu şekude de Italyan iinem» disine blr tiyatro da tahsij (!) et âlemine sokulmuştu. mijti. AnnaMaria'y» bakılatak o1u'« Bu mesud (!) hayat bir müddet sa bu yakışıklı dchkanlının bütün devam etti. Bır gun AnnaMaria işi bu değıldi ve o, Montaşna M r dostuna uzun bir mektub yazdı. kisinin «devlet nezdın^ekiı işleri» bunda, «hayatında rol oynıyan o ni takıb ederek de para kazsnıkader çok kadın var ki, bu insanı yordu Montagna Markisinin eski isyan ettınyor» diyordu. Acaba. metresi bir gun Pıcciom'rin TlarAnnaMaria'nın kükandığı kadm k ye sunları cöyledığım de idc'ia lar arasında WMma Montesi de var etmektedır: mıydı? Bu nokta aydınbnmıs de« Şimdi Bakanlıktan gehyoğildir. Yalnız ;urası muhakkak ki, rum, butün messie bilfdıimi"!tır. bu mektubu yazdıktan sonra dos Üzülmene artık mahal ktlmadı!» tu ilt münasebetleri bozulan AnPiero Piccioni hangı BakınhknaMaria, Montagna MarkUine kin tan gelivordu, hangi rr,esele\i h ı l bağlanustı. Aylık yarım milyon letmı;ti? Markinın metres>i hi liret gehri yok olmuş, eğlence â fualleri cevablsndıramamış, tifsılemleri kaybolmuşru. Bunu int lâtını dinlemedim, demiîtı! kamını almayı düşünüvordu. Bu vaziyet karşısmda mahkorr.s, AnnaMaria, Montagna Markisi gazeteciye karsı açılmış olan c"ini itham edince, <metreslikter. a vayı durdurmsea ve (Montesi b*ıtıldı da intikam almak İçin iftira disesi) etrafında kspsnlan do\a savuruyor» dıyenler oldu. açmağı karsr vedi. Süvano ^ T "to AnnaMaria, «halkın huzurunu muvaffak olmuştu, fakat esmer <riyalan haberlerle k?çıran» gazeteci j zeli kızın ölümü ile alâklı îa\a Muto'nun davasma bakmakta olan da b teceğe benzemıyordu. mahkemeye bir de mektub gönYARTN: derdi. Bu mektub mahkemede oŞahidler msujor veya kajbokunduğu zaman, salondakiler bir lujor! birlerine girdiler, heyecandan bağıranlar oldu. Çünkü AnnsMıria sa:ih bir şekilde Dıs. Bakanın oğ Bir polisle jazinocu'ar arasında çıkan hâdise lundan «katıl» d.ye bahsediyordu. Xwelki geet Beyojlun*» bir polisl» Montagna Markisinin de beyne!fazlno lahıbleri arasında tarafların milel bir kokain kaçakçısı olduğu yaralanmasıle neticelenen b'r ka\ga olnu. geniş bir şebekeye reishk yap mustur. Kızıl'.oprak k^rakolu murettetığını. Capocetta'daki malikânestn batındsn polis memuru Nejad •vvrikl de büyük bir kasa .çinde her za gece Beyoğlund» Şevket ve Ali Sardsl. cının uhibl bulunduiu gazinova gıU man mühim miktarda e«rar v« af mlılerdlr. Gazlno sahiblerıle pohs rıevon bulundurdugtmu ileri sürüyor muru »rtsında yer vermemek me«€lew sinden çıkan münakasa bir anda kavga du. • ** Uludağda zengin volfram madeni bulundu Vali, diinya manevî silâhlanma kongresine davet edildi Birleşik Amer.kanın Michigan eyaleti, Mackinac şehrinde yspılmakta olan dünya manevî silâhlanma kongresine davet edilen İstanbul Valisi Prof. Gökay, işlerı dolayısile itızarda bulunmaştur. Vali, dünya manevî silâhlanma İnjiliz kadın polislcrinin yeni kıyafeti kongresi reisi Mr. Kansy'e bır lime Kimber'in cevabı şu olmuş ten bir dakika fazla vazife görtelgraf göndere.ek kongreye çalışmerrektedir. İngiliz polisinin ev malarında muvaffakıyetler temenni tu. « Son seneler zarfında bizi en ihiiyacı da temin edilmiştir. Kvli etmiş tir. çok uğraştııan vak'a 1951 sene polis meıriuru, kendisi için temin sır.de vukua gelen Setty hâdise edilen bır tıp evde oturacak olursıdır. Mr. Setty eski otomobiller. sa kira ödememektedır. Eğer arzu Kısıklıda bir evden 8000 alıp setan bir tüccardı Bır gun ettığı başka bır yerde oturnak isKra çahndı batakhkta terse, kendisi için tesbit edılen eKısıklıda Buvukçsmlıca cjddesinde Essex civarındaki bir Necıb Bacanın 15 numarall evıne gıren paramparca edılmiş gövdesi bulun \ın kıra bedelini almakta ve umeçhul bır hırsıı 8000 lırasını çalarak du. Bu bataMığın ortasına kadar zerıne ılâve yaparak arzu ettıği sırra kao>m basmışlır. Pohs, hırsızı bir ınsanın yuıuyup bu cesedi bı hayatı sürmektedır. aram^ktadır Devlet teşkilâtı üzerinde parti Gedıkpaşada Hamam caddeslnde 68 rrkmasma .mkân olmadığı için ya en tazyıki gıbi mefhumlar İngiltere numaralı apartımanda oturan Kemal pılan tahkıkat sırasında akla Topiloğlu da polıse müracaat ederek uvgun gelen ihtimal, cesedın tay için sadece tebessümle karşılamp daıresınin soyulduğunu 1000 lira kıy yaıeden atılabileceği oldu. Katilı inam'mas^ güç hikâyeler arasına me ınde mucevheratın çahndıgını ıddıa etmıstlr Bu hırsız da pohs tarafından teibit etmiş durumdayız, fakat e gireceğır.den pohs, yarınından talin izcîe mı spet de'.iller bvIuTna mamen emın olaıak kanunî müeyantnmalctadtr. dığından adlıjeje sevkedemiyo yidlerden feragat etmeksızın çahsıuz.» rnktîdır. *** Esr.sen İngilterede polism bır dan itibaıen 4 5 kiloiıetrehk bır memlcketlerndekınycıaltı dehlızi açılmasına lüzum Ingilteıede suç miktannın az o çok Av upa gorulmektcdir. luşunda ikhn.ın oynadığı nıuhım dcn faıklı olarak halkın sevgi ve Yani kendine ihanet ettiğini mi bılıyordu' Evet Hem o gün bğrenmişti! Nasıl? Hüse>inden. Hüseyin saklıyor Kayır, Hüseyin saklamıyor. Eminim, herif kurt gıbi. Leylâya da müthiş düsm^n. Neden bu kadar c'üşmsn? Her ne ise bunu da sonra arcş^ırırız. Sade nefret ettiği asiknr! Eğer soyledi ise Le\!ân:n aleyhme olaca&ını biliyor. Fakat soylemeclim dıyor Niçin^. Çdr.kü yalan söylerrekten ürküyor. Saded din Beyle yalnız dahi kalmamış. Sabh idam ilk karısının odasma gitrrek üzere hazulanırken Ahmed hep bcrabermiş. Odaya kadar. hattâ odadan içerıye de gene Hüsevinle Ahmed beraber gdtürmüşler. Sonra yalnız kalmış. Çıktığında ise kımse ile konuşmadan Aynuru çağnmıs Aynurla sralarında mücevherler için münakaşa geçmij. Sonra kızırı cağırmış. **• halınl almıstır. *v!ulde Preveze ac.ktannHa basladiğı !ava;a bu sab^h bütü" ktıvvptlerile dahil oluvor ve kat"î netif*vi bu<»ün, almsğa calı«ıvordu. Kaçh donsnmarun amiral eemi• CIMHLRIVET» in Tefrikası: Ç:hk sanayıir.ir ruhunu teşkıl eden volfrsnvn Uludağda rastlanan zcneinhgı dikkate almarak ma donin şehıe yakın bir bölgeye kac'ar emnıyctle nsklı için Ulufi?ğ AnnaM ria'nın «katil" diye İtham ettiği Piero Piccioni, durumun vah.m bir hal alması üzerine sucsuz olduğunu gösterecek bazı de'.ilien ortaya atmak lüzunvunu hissetti. Rom?nın kötü muhitinde (Piero Morgan) müstear adı ile tamnmış olan Piero Piccioni, Wilma Montesi ıle birlikte görüldüğü iddia edilen gece, bir do^tunun yanında bulunduğunu ileri sürdü, fkat bu dostunun adım vermedi Bu şekilde üzerindeki ^üpheleri atamıyacağını anlayınca dedi ki: « Geceyi beraber eeçirdiğim kadın, art st Alida Vallı'du!» Bdylelikle İtalyanın Hollywood"u (CineCıtta) da skandala karışraış oldu. Pieıo Piccioni, bir zamanlar car. orkestrası idare etmis, ve bazı Iddia ed ldiğin egdre polis memuru t«banca«mı ç«kmlf, gazinocular da memunın üzerine yürüyerek bır hayil hırpalamıtlardır. Yarım «aat sü.en meydan kavgası zabıuyı »ksetmıs, va tahkikata başlanmıştır. Bir Yugoslav balıkçı heyeti gckii 12 kşilik blr Yugoslav bal'ıkçıhk heyeti, Et ve Baiık Kurumvı ile temts. l»rd» bulunmak Uzere 200 tonluk (Blo«) balıkçı gemısı tlc linmanımıza gelmiftir Dr. Tonko Solzan baskanlıgındakl hevet X ekime kadar sehrunizde kalacaktır. Şakalaşmaktan çıkan kanh hâdise Beşikt.ş Yenilık sok3ğında 5 numaralı evde oturan Yaman Yanık ıle aynı «emtte oturan Ibrahim Çalışır. «Jün sabah Ahmcd Kurucunun kasab dukkâ» nında şakalaşırlarken, Yamanın elinde bulunan bıcak Ibrahimin kasığ'na saplainmtır. Afır suretet ya'alansn Ibrahim Ilkyardım haıtanesın* kı'nırılmi|. Yamtn yakalanarak uhkıkata b«jlannıştır. Dcrkcn %\z\ U"?nrlrHı]qr zm vsnına srotul*rhiler Koc^nı^m o feci hali «izi cok «arstı, bayııdını? • dejıl mı? > Lcylâ şsşkın: Evc*. dedi. Bsik» bıldığiniz mühim bir jey VET mı? , Hayır» Aynur birden: Zehir! dedi. Zehir şişesi nerefle? Spkın Ne zehııı. çabuk anlatın* Aynur anlattı. Levlâ hep o şaşkın h?h ile dlnlıvordu Avukat «Cabuk! dedi Çabuk ftoste ıtı bana şişeyı'n Avnur hastayı kgldırmsğa uğr»» fsrak: Havdi Leyli hanım gösterin, dn1» tekrarladı. Leylâ yatağmdan kalkıyordu. Kipı vuruldu. Bir polis: Lutfen aşağıya. Herkes bir yerd» tsplanacak. Hiç blf }*ye el «üKılmiyeeek, dedi. Ve kapının bnünde dikilmiş du•uyordu. MiKİdatumuınl «nuavlıü: daki bardakta ve surahiJeki mcj'va suj anda kuvvetli surette istribnın var. Hastabakcı: «Adamm şeıbeti içtıkten son.a sancılanmr.ğa başlaJığı nı, evvalâ bunun aç karnına içtiği meyva suyunden ileri geldiğini zannettığini, fakat sancınm ve aVazan PER1HAN ZORLU i damın yuzünun halini beğenmeci İş O kadar basit değıT Hayır, Hu'=eyin sojlemch L e t!e ariırr ğ ni, ceıhrjl doktora teîefon ettiği= hiç de besıt değil. karmaksıışıkl | ışın farkında ıdı. Kadını boçaya ni, zile bfsip hizmetçıleri çağırHem bu kadını te%kıf etmek için caktı. Veya muasından mahıum dıçını, bır taraftan da krrsınm odasına vuıduğunu, fskt ccvab elımızde kâfı aelıl yok, dedi. eaecektı. 5İamsc''ğ n:>. soyleTİş Ve sorgular Komiser gjlumsiyerek: Edemez. neticesı de şur.'arı ılâve etmiş Daha ne kadar delU istersin Canım svukatı ile bir yoiunu «Adam gürduz kar.sım şiddetle beyım? dedi. Hepsi kadının aley bulmağa bakacaktı. kovmuş, kaba kelimel?r kullanmış. hine! Muddeiumumî ortada dolaşmağa Evet. Bütün görünüş aleyhi başladı. Genç, hareketlı bir adam Fakat gsce kc'ın şerbeti getiıdığı ne Bu kachn bu kadar aptel mı, Pencerenııı önüne gitti. Gozlerini ! zaman hic bir itirazda bulunmam:ş. Bilâkis krr'sınm biraz yanınne de' c in? kısmış uzaklara bakıyor, pervazı Kadınm Hnyır iki gözüm. Aptal değil da parmakları ile tıkııcu p\ or. U da oturma=ını istemiş beter, âşık. O güzel oğlana bıti zun parmaklı assbî bir el. Birden elini tutmuş Bma son:a birden sin.rlenerek «Ben çok fenayım. yor. Çirkin, ralim kocaya da ta dondü, komisere: olursem memnun olursun değil hammulü kaimami}. Canım her $ey Şu evrskı bir daha tetkik mı?n derr.iş. Kadın itiraz etmişgul gıbi aşikâr. Aşıkâr, fazla aşikâr. Ama bir edelim, dedi, daha doğrusu mü «Boyle şe^ler söyleyeceksen çekileyim » demiş. Adsm bırakmamış az daha tetkik edelım dıyorum. him olan parçaları. Korriser tHajhay! dedi. Ve Hastabakıcınm anlayışına bakılırsa Meselâ bır de hırsızhk meselesı var. O gun Aynuru dovmüs. Ne» kâğıdları karıştı mağa başladı. Or adam karısma fsna muamele edıden mutemadiyen avukatııu isti ta yaşlı, sevımlı yuzlü, babacan vor, cndan şüpheleniyor, fakat »eyordu? Ölura halinde bile avukatı bir adam Bir çok vak'alarda ikisi viyormuş.» Muddeiumumî: nı ıstiyordu. Bu adam birine bir beraber çalışmışlar, âdet» »rkadaş fenalık, büyük bir fenalık yapmak olmuşlarJı. Beraber okumağa baş Demek ayrılmak lstemiyordu. ladıkr. Ve j(i>le bir hulâıa (ikar> d y e ilâve ettL üzere idi. Kime? Tabiî karısına. Kızmın nişan dılar: Komiser: lısı ı!e seviştığinin farkında ıdıDoktor Sadeddin Beyin zehirlen Devem edelim beyirtı, dedi. Hüseyin de fitnelemışti. diğıni soylemıj. Otopsıden gelen Günduz kar";ınr »Nrve geHi, de Huceviı bir }ey söylemeğe vâ rapor d» bunu teyıd etmis. Adam foNun kaltak, dive kovnrıs Bir |n* V^ıigmınufc Iftrihoin üt Mİuılenıniı. trjıek karısitu bu |ekılde tıicın ko A.DA.M nefret. Üstelik son vak'a var. Adam mücevherleri Aynurun çaldığına emin. Kadını döVüyor ve avukatını çağırıyor. Neden polisi değil? Her işini avukatına yaptırm?ğa ahşmış. Üstelik kuvvetle cezalandırmak istiyor. Belki elırde kat'î delıl de yok. Akıl daruşacak. Olabilir. Aynur korkuyor. Bu nefıet ettiği adamı bir şey söyleyemeden öldürmek istiyor. Leylâda zehir var. Bu zehirle oldürurse butun şüpheler Leylânm üstune gidecek. Fırsatı kaçırmıyor. Evet. Şışenin üstünde Aynurun da parmak izi çıktı. Zaten şişeyı tuttuğunu inkâr etmiyor. Evet, Leylâ banyoda iken o uzun müddet odada yalnız kalmış. Sişenin içini boşaltıp yerine karbonat koyacak bol bol vakti vardı. Komiser: İjte, diyor. Benim kavayamadığım bu. Neden iijeye karbo Aynur bır sey söylemis, ola nat doldurtıyor. Anlaşılmıyacak ne var. Leylâ maz mı? Aynur Leylâyı çok müdafaa şi^eyi boş görmesin diye Şişeyı boj bulsaydı. Veya hiç bulmasaydı, ediyor. Fakat., tabif telâjlanacak ortalığl velve Fakat? Aynurun bildlği, ıakl»dığı bir leye verecekti. Ben Leylâyı demek Utiyorum. şey var. Yahud: Vani Leylâ neden şiteyi boşaltıp Veyahud? içine karbonat doldurdu. Adamı öldüren Ajmur] Hoppala.. Sen de bu kadını Pek olmıyacak gibi değil Evet hiç olmıyacak gibi def ' katil yapamazsan için rahat ermiHır kere Ayniır nrlamdsn nrf"f vece': Maanıafıh dedijin ediyor. S«&tl«rdc4bftri bifjkea bu I | K katil LajrU IM boşaltıp içine karbonat doldursun. mış tabii. Ondan nefret «dermij. Bunu daha evvel de duşünmüştüm. Gulün nİ5=nlısıns tutkunmuî. Son Beni dinle beyim, evlâdım, gün adam yukarıda hasta yatarken Bır kadın güzel diye muhakkak Hüseyin onları balkonda konuşurıv i değildir. Hem.. Her ne ise şım larken kapmın arkasından dinle* di münakaşayı bırakalım, şişeye miş. Adam Leylâyı sevdiğini, fagelelim. Tahlıide şUenin içinde ze kat parasız da yapamıyacağını, Sahir yenne karbonat çıktı. Sade dı deddin Beyin ölümünü temenni bınde cama yapışıp kalmış istrik et*iğını soylüyormuî. Sonra Leynin kırıntıları varmış. değil mı 9 lâya • Sen ben de zengin olsam Bu şişenin içi. Ü;tü küçük etikette dfdındi, bir üüşunduğün mü var 7 » zehir işaretı yazıh ve Hüseyınin. j di\e sorrnus. Leyla «Evet, diye Ahmedin, Leylânın, Aynuıun par j cevab vermif. Adam tekar «N«mak izleri var. Şimd. bir de Hü dir? Senin üstüne büyük bir paseyinin söylediklerini tetkik ede ra mı yatırdı,» diye sormuş. Leylâ lim, ne diyor: kahkahalarla gülmeğe baslanış. Hüseynin fıkrine göre bu dü="""''e «Zehri, üç dört ay evvel bahceye gelen ağzı salyalı bir köpeği. hakikaten gülünçmüş. Çünkü bedünyada böyle bir şey küçük han'.mın kopeğini ısırmasın ı yefendi diye öldürmek üzere almıs. Beye yapmarmış. Şu halrie Leylâ r 'il fendı bılhassa doktordan reçete al zensın olacakmış?. Kocasını o!dü1 mış. Küçük hanım kuduzdan ür rerek küyormuş. Fakat köpek zehırlenmeden evvel ortadan yok olmus Bu suretle zehir Huseyinde kalmıj. Sonra geçen gün Hüseyin keaileri bulmuş yani kadına casusluk ederken. Sozde beye haber vermiş, bey de kızmış, zehirle hepsini, demis. Huseyın Akş=mlan içermiş. Sarhoşlukla Ahmede anlatmış. Ahmed de zehiri çalıp Leylâya \Terrniş. Hüseyin, Ahmed, Ley 1». Aynur hep«i zehir şişeslni boşaltıp yerine karbonat koymadıklarına yemin ediyorlar. Hü«evınin, Leylânın sovleHikVrine eelinre: L»yLâ kocauna ptruı için vtrMüdde'umurrî düîiindü Evet, dedi. Bu mükâlerre c>k aleyhte ama adamın ölürrünu ıstcriiâinı a?ıl sfayleyen damad Sa=ıt!erce Frijıderc'e duran şerbete herkes zehir koybilir. Fakat zehir Levlâ^a idi Muddeiumumî güldu. Zehır, yerine karbonat konuncaya kadar sade sis,ede idi. Karbonat Lsviâya gelmeden evvel mi hotdu, son'a mı bu dahi meçhul. Şişe pek çok ellerden gecti E\pt amı Fcr rlunun elinc'en aleyhinde d« gcçebılu mijdi? (Arkajı var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle