Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
II Tenunn İİJİ CÜMHURİYET 1 İLMÎ BAHİSLER Bucjünün en tneşhur TECESSÜSLER Harper, tam fırsat ele geçmişken, hayatınm en büyuk vazifesini başan ile bitirmeliydi. Misafirin maskesini düşürmeden kendi maskesini ustaca kullanmah. Zâhirde beliren iki hüviyet vardı. Onlardan biri Kızılhaç mümessili diye harb esirlerini görmeğe gelmişti. Diğeri bu görüşleri kolaylaştırmak için vazifeli kılınmıştı. Yani birisi misafir, ötekisi ev sahibi rolünde ıki kisi... Elbette misafir ne derse o yapılırdı. Ev sahibi burada onu ağırlamakla mükellefti. Kısa süren bir içki faslından sonra Mr. Harper bir ara telefona çağınldı. Döndügü raman endişeli bir yüz gb'sterdi: Madam. dedi, maalcsef biraz30 hazirandski günei tutulması esnasında alınan resimlerden bir kaçı dan başlıyacak alârm rahatınızı ka1900 deki tutulm. Birleşık Ame arlar, bulutlann üstüne çıkabilmek çıracak. Ama korkmayın . gelip eeTarih boyunca güneş tutulmaısçicidır. Şimci ben sizi i'Sevenoaks» nna verilen ehemmiyetle, bugün ıikadan gorülraüşüı. Müteakıben te, yeryuzünde yapılamıyan rasadad oteline götürey.m. Ufaktır ama eaynı hdiseye verilen ilmi manadaki 1918, 1936 da tutulmalar vaki ol ve tetkiklerin, hiç olmazsa bir kısmin yerdır. Sığınakta az kalacakehemmiyeti mukayese edecek o'.ur | muştur. Sonancu Rusyadan raü mı havadan, vapılabılmektedir. Diğer taraftan Anvîrikan ilim adamla sınız. sak ,hiç şüphe yok ki ilim adamıa kemmelen görülmüştür. Hava hücumu bittikten iki saat Yukanda da tebarüz ettiıdığimiz rı, Amerikanın büyük bir kısmından rında teviid ettiği heyecanı cok usgıbi, lam tutulmanın rüyet sahası, RÖrülen bu tam tutulmanın. 20 nci sonra Hermine veya casusluk atün buluruz. dıle Helena, «Red Horse» otelinde Mevzua girmezden evvel, güneş yavaş yavaş, kuzey kutbuna doğru asır içinde olmak üzere, sonuncukaymaktadır. Bundan sonra 6 tam su olacağı cihetle, bu ,'üneş tutul îngilız Kızıthacı mensublannın ziile dünyamızda vuku buîan hâdiseyafetinde bulunuyordu. Yemek, bu ler arasmdaki münasebgete bir iki tutulma daha dünyamızdan görü masına ayrı bir ehemmiyet vermi|türlü vesilelerin icabı olan yakınsatırla temas etmek lâzım gelecck kcek. 2024 senesinden sonra, 2351 lerdir Şunu da ilive edelim ki. bu ka laşma ve jamimüik havası ile dotir. Esasen. bu münasebetin mahi senesine kadar, gorulecek olan gudar kısa bir zaman zarfında. ayduı ludu. Fakat ortada Mr. Harper göyeti anlaşılacak olursa. günes tu neş tutulmalan, kısmî olacaktır. Eskı «aıle» olmeden bir asır ev latilması istenen meçhullerın tams rünmüyordu. Belki işi çıkmıs, getulmasına verilen ehemmiyet kenvel, gene. güney kutbundan mü mile tetkik edılmesine imkân yok cikmiştir diye düşündü. diliğinden meydana çıkar. Saflığına inandığı bu adam acaba şahede edilmeğe başlanacak olan tur. Bu tam tutulma esnasında Bılıvoruz kı gunes. dunvamız . . . . . ,. , , . , r, . ı kısmı tutulma serılerı başlıyacaktır mümkun mertebe tetkikler yapıl rerede idı? Bilse: asıl safın kim olİçin bir havat kavnsgıdır Guneş .. ? , , " , \ ,, , . , ' ve avnı haller tckerrur ederek, tam mış, devamı, ister istemez. mütea duğunu anlardı. Ama oteldeki odajşığı olmasaydı, nebatlar, fotosentez sında bavullarınm kar.ştınldığını, ı lutulma hâdisesi, günsy nısıf Küre kıb tutulmalara bırakılmışbr. dediğimiz. gıda terkıbini yapamıva ; Bir yazısından istiîade ettiğimiz onlarda şüphe uyandırıcı ne varsa sindeo kuzey msıı kiires.ne mü'al caklprdı Nebatî hayatın mevcud ol Cim adamı Rıchard M. Sutton 30 j elden geçirildiğini nereden bileedecek tir. maması, hayvanî hayatın da ademi I Çok dakiV ve .m'iirane hesablar haziran güneş tutulması hakkmda cek!. mevcudiyetini intac edecekti. yapmağı icab ettirgn tam tutulma aynen şöyle diyordu: îçtc huııu yapan, onun terniz ve Fotosentezi bir tzrafa bırakarak. rüyet mahalleri, Amerıkan bahriye «1900 senesindekine nisbeten açık ürekli diye tanıdığı Mr. Hargüneşin dünyamıza gönderdiği şu j r a s a d h a n e s i taranndan hesablan 1 saatlik bir farkla ve aşağı yukarı per'ıTı. slar arasında. acaba bugün ihm â mıştır. Bundan sonrs 10 haziran aynı mevkide rüyet edilecek olan Intelligence Service'in kurdlarınlemince meçhul olsn hangi şualar 1972 de bir tam tutulma daha ola 1954 güneş tutulması hakkında büdan olan Harper, casus kadının eşrr.evcuddur? Kozmik şualann men cak, bunu takiben, 1990, 2008. 2026. vük ümidler besüyorum. 10 haziran yalan arasında ise yarar bir şey çei güneş midir? Radyo neşriyatını 2044 te de kuzey kutbuna gıttikçe 1972 dekinin en iyi göriilecek olan bozan radyasyonların mebdei güneş yaklaşan yerlerden rüyet edilebib müşahed* yerinin Aleskada olaca bulamıyacağım bıldiği hn'.de araşmidir? Bu ve buna benzer mühim cek olanlar yekdığerini takib ede ğmı hesablıyarak Alaskaya gitmek tırmaya teşebbüs etmişti. Oyîe ya; I onun bilinmedik bir tarafını bıraksuallerin cevabını vermek. modern cektır. arzusundayım. Sayed 20 temmuz j mak, şüpheyi uzatmak olmaz mıynazariyelerin sıhhatini tahkik etÇok kısa zamana inhisar eden 1990 senesindekini görmeğe ömrüm mek maksadile. ^üne^in tam olarak tam tutulma esnasında hava şart vefa edecek olursa, onu da kaçır dı? Yemeğin ortasında döndüğü zatutulmasını beklemek icab etmeK larının da müşahedelere imkân ve mamak niyetindeyim.» man genc kadın: tedir. İlim adamı Alaskaya gitti mi, rip vermiyeceği. eskidcn hey'etşi Çok yorgunum. dedi. uzun uBir Fransız âlımi tarafından icad nasları düşündürebılirdi. Halbuki gıtti ise tetkikleruiden ne netice çak yolculuğuna alışık değilim. B^«dılmiş bulunan koronograf isimli bugün, eski bombardıman uçakla aldı? Bunlan da yakm günlerde ni mazur gorürsünüz değil mi Mr. âlet sayesinde, her ne kadar sun'î rından muaddel olan uçan lâboratu herhalde öğrencceğiz. Harper? güneş tutulması hasıl edıliyor, ve Aman madam. mazeret b c a Bir öğretmen kafilemiz bugün güneşten boşluğa dağılan muazzam Amerikah din ve kiiltür adamnına ne hacet? îşe yarın başiarız. Yugoslavyaya gidiyor larından bir kafile ereldi alevlerin mahiyeti tetkik edilebiüMadam Marly yatalı bir saat va İstanbul Oğretmenler Dernegtnln. yorsa da, böyle bir tetkik. tam güAmenkanın Unınmış din vt kultur neş tutulması esnasında yapüabile adamlarından tnurekkcb bir kafile tet Vugosiav o£retmenlert Ue anlaşarak olmuş ya olmamıştı. Tam daldığı tertıblettlklerl tctklk gezısine. Isık cek ilmi tetkiklerin tamamını im kıklcrde bulunmak uzere şehrirrr.ze eel Lısesl Mudüru Sacld Öcel'.n başkan bir anda sokaktan gelen müthış roi«tir. Muhtellî Amerikan lehırleringürfiltülerle uyandı. Işıklarm KSkân çerçevesine sokamaz. den olan bu zat dun Vilâyette Valı ve lıimda 30 ögretraen katılmaktadır. Kafile. bugttn trenle Yugotlavyaya rartılmasından dolayı caddede olup Ne yazık ki, bir çok tetkiklerin Belediye Bajkan Veklli Fahreddin Ke m'jteveecihen hercket edecektir. Öğ bitenleri iyice göremiyordu sma yapılmasını imkân çerçevesine so rım Gokayı zi.varet ederek kendısinden retmenlcrlmlz. T ugoslavyada kala gürültülerin belirli gölgeler halinçejıdh sual'.er sormuslardır Bunlar kacak olan tam tutulma 150 saniye arasında Istanbul şehri ve idaresi has cakları 15 gün zarfmda. dost memle de otelin önünden geçen tsnklara kadar kısadır. Bu kadar kısa bir taneler, bulaşıcı hastalıklarla mucadele, ketin kulturel. iınai ve (uristık yerle aid olduğunu farketti. Tırtılların nni ztyaret edecelclerdlr. zaman zarfında, istenilen tetkiklen çocuk bakım evleri. ayak tedavıleri, çıkardığı sesler kulaklannı tırmaihtiyarUrın bakımı. sosyal sigorta. ilk Kadınlar Birliği karopı yapabilmek ıçin ilim adamlan, bü Bâretim. kadının hurriyeti ve kanuni ladı. Ardı ardına dizilmiş, bir sürü Turk Eadınlar Birllğl İıtanbul mertün tertibatlannı almak, ve bu kısa hakları. dıhmizın geçirdığı son reform, kezı. Bebek Âçr.an duratmda Wr Vamp tank ve onların arasına kanşTiış zamanı mükemmel bir şekilde kul din ve din serbestısine dair soruiar da kurmuftur. A^ava ve genclığe tahsıs turlü bovda zırhlı araba nasıl görlanmak zorundadırlar. Bu itibarla mevcuddu Vali butıin bu suallerı ınan edllen bu kampta roleybol, aeulz spor memezlikten gelinirdi? dıncı delıîlerie cevablandırmıgtir. dır ki, kilometrelerce sinema şerilan. beöen egitlml hareketlerl de yaDerhal sabahlığmı omuzlanna pılacaktır Blrlık bu kampı tamamtie dile muhtelif âletlerin ış'arlarmı Bol miktarda un var lçttmai gave ıle kurdujundan. azadan attı ve harb vasıtalarınm sonunu kaydetmek için bu gıbi yardımcı Şehlrde bol miktarda ırn «toku var yalnız jemek masrafı alınacsktır almak için pencerede durdu. Buvasıtalarla. rasadatı mükemmel br dır. ün darlığı olacağıaa dRtr şayiaları çıkaranlar şlddetle taklb «tllmektedlr. Mısırlı bir prens şehrimize geWi lutsuz gbkyüzünde parlayan yıldızşekilde yapmak yolunu bulmuşlarBu srmds. yaz muna«ebetlle HtyflyelerKskl Kral Parurun akrabalarından lar görüş kabiliyetıne yardım edıdır. de meydana gelea fazla lbtlyacı gider Mııırlı Prenı Muhammed Ali Itrahlm, mek lçln o »eıntlere normalln çok üa vazı şehrtmlzde geçlrmek Uzere dün yordu. Bu suretle sayma işi kolayİlim adamlarınm geçen 30 hazi tünde tahslaler jrapılmıstır. laşmıştı. uçaUa memleketlralze gelmlstlr. ran günes. tutulmasına atfetmiş olOnları gece karanlığında devlere duklan ehemmiyetin bir sebebi de, benzetti. Karanhk, tanklpnn zaten 40 ncı güneş tutulması oluşundaniri olan gövdelerini daha da irileştidır. Bu günes tutulma eailen si. 900 riyordu. Her birini teker teker sene evvel başlamıştır. 400 sene saydıktan sonra 148 rakamına vaısonra nihayete ^recekür. Bu ailedı. nin ilk güneş tutulması, 10 mart Kcndi kendine: 1179 da vukubulmuştur ki. bunu Müthis bir rakam!. dedi, ağır güney kutbundan olmak şartile, zırhh arabalardan bir ordu... güneş üzerinde siyah bir nokta şekŞa^mamak kabil değildi. Onlar linde gormek mamkündü, 4 hazisrasında yepyeni bir tank tipi de ran 1323 te vaki olan tutulmaya, seçer gibi oldu. Ona öğretilenlerkaranhk mıntaka daha fazla olduden, meçhulü, olm:yanlardan başka ğu cihetle. astronomlar tarafından türlü, Almanlar'n bühassa İngilizkâhil güneş tutulması adı verlmişlerden beklemedikleri bir tip!. Bu tir. 1774 te vuku bulan tutulmada. yeni harb vasıtasını genel çizail1;ruyet yeri. eünev nısıf küresinden, rile zihninde tutmağa çalıştı. u n SATIŞ yCRI: ? kuzey sınıf küresine intikal ermışlarla beraber müşahedelerinden tir. Bunları takiben 1828, 18S4 .e KCff BOMAN yf/V/ aĞIRKİTABEVİ'SAHAFLAR NSİ7 edindiği intıbalann akılda kp.'acak güneş tutulması vaki olmuş. sonunBtrAltTiSTANBUL kısımlarını zapta uğraştj Türlü tecu. sadece Pasifık denizınde buluTAŞJİA BAYİİ ferruat arasında bocalamadan en nanlar tarafmd&n görülebilmiştir. karakteristik noktalan hafızasına 17 mayıs 1882 deki ise. (Sahra) dan yerleştirerek yarıda bıraktığı u>kurüyet e'li!mi«tir yu tamamlamak üzere gene yattı CAD. N± 4 Geçen 30 hazirandaki ve bundan Alman casusıı sonraki güneş tutulmaları Ingiliz dedektifi Derieyen: TOLOM AIJPTEKİN ı ADIN CASUSLARI Yazan: Rıdvan Tezel PETEK YAYINLAKI: BESiNCi KiTAP: Hıpnotizma hakkında ne düşünüyorsunuz? Adi bir hile midir? Tıbbî bir silâh mıdır? Yoksa sadece basit bir eğlence mi? Doktorlann söylediklerine bakıErtesi sabah Mr. Harper taraf.ıilırsa, Hipnotizma hiç bir zaman dan uyandırıldığı zaman kafasım, basit bir eğlence mevzuuna girmegeceden aldığı irtıbalarla hayli uk ! nıiştir. Fakat bu işin esasını bilmilü buldu. Mihmandarı, gayet neşeI yen alelâde bir insan hipnotizmali idi: ı cılığa kalkarsa o zaman bir felâket Gün ayduı madam, dedikten . vuku bulabilir. Muayyen bazı kasonra hatıruiı sordu ve arkasmdan | ideleri öğrenmediğiniz takdirde. brr günün programı hakkmda kısaca sahne hipnotizmacısı sizin yahud malumat verdi. Bu arada: ailenizden bir kimsenin başına iş Bugün. dedi, Readüıg'e gideaçabilir. Dünyaca tanınmış d"J<tor ceğiz madam.. 1200 Alman esirmin top'öndığı yere!. Orada bir uçak lar, sahnede yapılan hipnotizma meydanı var, üç misli gen'.şleıile tecrübelerini seyircilerin dimağlacek. Esirleri işte bu mejdanın in rında eavet fena tesirler yarattığını ileri sürüyorlar. Bunun ne derecesasmda çalıştınyoruz. v» kadsr doğru olduğunu anlamak Madam Marly, güler j üzle kari M bir kaç vak'ayı ele alalım< n i şıluc verdi: Sally. cenc. çahşkan ve zeki bir Desenize; vazifemiz, bu^unkızdı. Bir akşam işten çıkbktan den tezi yok, başlanuş bu'.unayor. Oyle ise bize paçaları sıvamak GÜ sonra biraz kafasım dinlemek için cer'""mek istedi Hipodroma gideşuyor Mr. Harper. cekti... O akşam esas pro^ram bir Adam: Yok, dedı, öyle damek ıstcmc hipnonızmacmin numaraları iri. : dim. Kssdim, iştcn ziyade size gü Tem;il .n sonuna doğru, hipnotimacı sevirciler arasmdan bir kis;zel jeyler goa'.crmektir. ReaJinüde fevkalâde bir ordu evimiz var. nin gelıp kendisine yard'm etme?:Orada Sİ7.İ sabavlarln tsnışhia^a ni istedi. Sally derhal sahncve fırğım. Onlardan hoşlanacağımzı ü lamıstı. Hicnotizmacı kııı hİDnomid ederim. Esirlere gelince ne kı tirma ettikten sonra bir cocuk gibi dar iyi bakıldıklannı göreceksiniz. ?5!amasmı emretti Hipnotizmanm Madam Marly biraz tuhaf bu' Ju tesiri ge<incive kaclar kız. tıpkı h<r ğu İngdizin sözlerinı gene saflığına çocuk eibi aelamışb... iki hafta yoro'u... Cana vakın bir adamdı bu sonra Sallv'He sebebsiz yere keMr. Harper!. Konuşuş ve hareket derlenmeler. sobebsiz vere aŞlamatarzlarile insanJa memr.unluk uyan !lsr basırösterdi ElinHe olmac'n boşanıvordu. dırıyordu. Uysal ve munis hali ta "özlerinden yaşlar Bir kaç doktora müracaat etti. Nibasma!. Fakat caiiıs kadının zinnindcn havet o hinnntizTna prcramı esgeçırdikleri aıasuıda en çok benim jrssmda Sallv'de bir cocukluk kom sediğı fikir ne mihnpndarı okn İn pleksinin vüeud buldugu anlas'idı. Acaba hipnotizma nedir? Nasıl gılizin sarrumılik derecesi ve ne de esırlerm bakınu vesairesi ic'i. Ünun yan'lır? dikkati, sadece gizli vaıitesını koEs»s olarak hipnotizma. tamimen laylaştıracak, yüklenmekle mükel '. dimağla İİRİH bir hâdisedir. Beynilef tutulduğu hamuleyi z.mgin'^ti mizin şuurlu kısmı uvanıVken oluo recek bılgi materyelini elde ctmek \ bitenleri muhafaza eder. Şuuralta üzerinde toplanıyordu. Onun için ise kendimizin Hahi bilm^diğimiz gideceği yerde mühim şoyler öğre çizli düşünceleri sakiar. Hipnotizneceğinden sevinc duydu. irracı, şuurhı kısmı uyutarak şuurCasus yasak bolgeye •»okuluyor!. | aîtım uyandınr. Ondan sonra teklif «Surreyi/ dükalığmın v;railı yo' ' lcrine başlar. Uyku halindeki kimlannda suratle ilerliyen i l .i araba, serin de bu fikir suuraltına yeryasak bolgenin kapılarına daynndığı zaman önlerine iki süngülü nö j HİTjnotizma, daha ziyade bir telbetçi çıktı. Reading'e geçış bsşka' kin meselesidir. Bazı hallerde U'uyoldan yapılmalıydı. Yas<?k, bütün ı tulmıvan insanda da karşısındakiarabalann doğıu yoldan a\.ı.rrusı' nı gerektiriyordu. DoU^mak lâzım nin sözleri şuuraltına tesir eder ve dı. Ama uzun uzun dolaşmak, Mr. | kp''i tesirler yaratır. Hıonotizna programını sevre^çn Harper gibi her yere înme slâhiler arasında sinir buhranlan eeciyeti olanlar için deği'.di l:i' renler. ömürlerinin sonuna kadar Ne demek?. dedi Mr. Harfer yarı ??k=ıt y?şay?nUr coktur. ve güldu, kumandanınıza L'üzel bir Bilhassa iradesi zayıf insanlar temenna çakın ve benim tnraî'.mdan selâm soyleyin!. Sağlık Bık^nlığından Mr. Harper ile lCuılhaçıılar geldi deyın. Bunlan söylediğine oişman o!tçimizde şöhretten korkanlarm muj gibi birden ilâve ettı: f Ama durun.. lüzum ;ok. Ka «î^tvısı pek çoktur. Bu yüzden 'e tam büvük başarı elde edpceâirİT rargâiıı göıeceğiz. Vaktimiz dar. işin münakaşasını conraya bıraka sırada olrr.ıyacak bir hata yaparak her şevi mahvederiz. lım. muhtelif zamanlarda 5oförden, gaze basmd^ını emrttit hatalar i«lememizin t»k tikten sonra sapa yc.u uakts bıi =uuraltınd^ ver eden mağlu raktı. Casus kadın için vasAçılığın se bivet arzusudur. Dünyaca meşhnr bebi malumdu. lîurada askcılıkçe ruhiyptçılar. kenrliierine gelen has mühim bir yer vardı. 3ır '\<<va o'.a talar üzerinde bu mevzuu uzun unı; belki de uç^'tluia d'hı bir zun tetkik ettikten sonra. insan'ameydan . Araba yüksek çitler ara rın nedense ıstırab cekmekten boş sından geçıyordu. M'ilıakk<<x o»ua lanHıklan kanaat'nç vsrmışladır. rın ardında askeri sırlar iakl'vdı Bilhassa ce7ala r "'ırm'k arnsunu Bir arahk otomooil yukiikçe bir venmek cfk eüc. Cezalandırılan yerden geçerken Mr. Harper şofcre kimie. icind» rocuksu bir e"iniv»t hissp^ivr. Y=lnız dönda: Dur William, dedi, ^alibî rağ tekeılekte bir ânza var. Hava kaçırıyor. Şofor, emre itaat Ptti. Fıene bastığı sırada Harper bu sefer genc kadına döndü ve: Tam fırsat madam. Buradan etrafınızı iyıce gdrfbılir=iniz, dedi. Genc kadrnı. arabadan indirdi ve serbest bırak'ı. »Vynı seyi arkadan gelen araba yolculan da yaptı. Onlar da Kızılhaç ıieyrtine dahildi. İçlerınden biri hayretten ağzı açık bağırdı: Ne diyorsunur Al!=>haşlsma? dedi, daha geçenlerde burfisı çbl gibi ıssızdı. O zamandanl en çok şeyler değismış'. 'Jçak'ara bakın; en aşağı elli ağ:r bombardımsn uÇağı!. (Arkası var) biı''i"':'iı§ıınıı vacrla ka'beH<"leıfarked'voruz. a"=Vta ve is ipnotizıtıa ne ve dolayı tehlikelidir? J Hipnotizmacı bir kat'iyyen hipnotizmacılann yanına yaklaçmamalıdırlar. Belki içinizde bir çokları, aSanki bunda heyecanlanacak ne var? İnsan bir defa hipnotizma gösterısi seyretmekle mutlaka hasta olmaz, çıldırmaz ya?» diyecekler vardır. Bir hipnotizmacının istemiyerek seyircilerine zarar vermesi için aradan uzun bir zaman geçmesine lüzum yoktur. Bir çok kimsenin dimağında bir anormallik husulf gelmesi için bir dcfa bir hionotizmacının kar?ısına geçmeleri kâfidir. Hipnotizmanın sebeb oldugu yarı acıklı, yarı komik vak'alardan biri de eecenlerde Amerikanın Kansas eyaletinde c<»revan etti. Bir balo gecesi salonda bulun?n bir hipnotizmaci. sevirciler aras'ndan bir kadının kendhine ya'dım etmesini istemisti. Yüz kilo ?ğ':l'ğında bir kadm dchal sahnpve c k tı. iki yetişmiş oclu olan karlm, her sevini yuva^^a, kocasma vakfetmis bir insandı. Himotİ7.macı, «ma^am» dedi. «su zinciri !»Ö7İeri'nİ7İe takib ediTi ı Hipnotizmacı ^unları "övîer'îen bir tiraftan da ucuna anahtar takılı kadını o>ııturkcn I zinciri savu1 up duruyordu. Tabiî, , bunun sebebi kadına seyircileri unutturrraktan başka bir şey değildi. Biraz sonra uyuması kulağına söylendi ve aradan beş dakika geç meden kadın uykuya daldL Hipnotizmacı, gülümsiyerek, «Siz Betty Grable'siniz'> diyordu, «bakahm dars edin de görelim.> Kadm uyku arasında acayib hareketler yaparak seyircileri güldürdü Bundan sor.ra şarkı söylemesi emredildi. Kadının aslında sesi güzel ohnamakta beraber gayet güzel jarkı söylemiîti. Bir kac gün sonra, kadrrun oğulları an'^elerinin gittikçe değiştiğini farkettüer. Artık eskisi gibi alelâde kılıklarda dolaşrrnyordu. ^ ' r °Y i'ir>de mekteb talebesinden faria kalmadı. Kendinden yirmi beş vaş küçük bir kadına yakışacak elbiscler piyiyordu. K r a a da knc'mcağızı bir yerlere götüremez ol'"uBuracla verdiğimiz misaller, ^ ; rjnotizmanın doğrurduğu zara ~f m binr'e biri bile deâildir Hranot.. Tia sevretmeŞe git'pniz bile kat'iyyen sshr.ce çıkıp kendi üzerinizde tec rübeler yapt'mayın... i (Amerikan basınından) Basan kazan mak korkusıı A ı istikbalini ve sevgilisinin h m?hveder. «Bir defasında bana boğalardan korktuğunu söylemiştin. Bir saat sonra boğa ile karsılasacaksın. Evlenme meselesini bu gün öğleden sonra, yani boğayı 61dürdükten sonra kcnuaalım.» Matador, artık aşkmı tamamen unutmuştur, şimdi sadece boğayı venmek arzusu vardır içinde... Meslek] erirde bir türlü muvaffak olamıyan ekekler de aynı cdü süncesiz»! likten mustaribdirler. Meselâ, hastalarnın azlığından çikâyet eden bir doktor, bunu kendisinden başka hastalannın da bildığinin fa'kmda deSiîdi... Bundan baska doktor. en ufak bir rahatsızl:ğ:n bile mühim bir hastalığa baslangıç clabileceğini ıleri sürerck hastalprmı korkutuyordu. Elbette in=an bir iki saat içinda âdetlerincîen vazseçemez, fakat ku surunun ne olduğunu bilirse kendi kendisıle mucadele edip, bunu yeInebilir. Iş hayatında bir çok kimse!er zekâV.nnm üstünlüîünü gösteımek yüzünden kendilerine ve MİŞEL ZEVAK0 VJNEDiK ÂŞIKLARI 75 SABJfl O2AKAK n van'Tidan ka'Tiak, on''an = Ta ict'T'ler Zira o eıkfsi T iV fTiek korkusu bird°n bütün ben^'derini VaoHnvîtır. Bu ce«H kız'ar. gcil'n m«"ud bir havst sür mrktcnse. «Reni beeenon y"V Yal ni7 r>a=>rr"< kaVVm i> rlive dü'ünprek ıstırab rekmevi uvgun bulurlar. Istırab havatlanna renk vsrir. Mf=elâ ıtıp«hur sansın Jenn Harlov. hu=u=î havatmda o kadar korkaktı ki onnnla tanışan hsvranİRn, bir daha aörü'Tievi ekserivetle istempzlerdi . Mp«hur yıldızm aşk hayatı aayet sönük geçti... lir ve sen kral olursan da mı?» «Evet, yavrum,» dedi. »Kral olursam bile.» Döndük, ağır ağır arabaya kadar geldik. (rBenim habrım için, ipekli satmayı bırakacaksm.» dedi. «Peki.D dedim, (rPierre'e söylerim, benim hissemi muntazaman alır g.stirir. O benim kâhyam oljr, Marius Clary mabeyncibaşım, Marceline Tascher de nedimem. Madam La Flotte'a yol vermek istiyorum » NotreDame'm önünden geçerken JeanBaptiste arabayı durduttu. kiliseye uzun uzun baktı: Binanm bütün taşlarını, bütün hatlarını ezberlemek istiyordu sanki. Sonra ilk evimizi görmeye Sceaux ya kadar gittik. Gökyüzü yıldız içindeydi. bahçe duvarlarınm arkasındaki leylâklar pıtrak gibi çiçek açmıştı. JeanBaptiste: «Havbiye Bakanı iken ben bu yoldan her gun iki kere geçsrdim,» dedi. Sonra hiç beklemedığim bir şey sordu: «Prcnses Hazretleri Stockholm'a ne zaman teşrif edecekler?» Göğsüne sokularak: «Daha gelemem,» dedim. «Önümüzdeki vıllarda zaten bir hayli zorluk çekeceksin. Bir de ben başına derd açmak ıstemem. İsveç sarayma uyaraıyorum bir türlü, biliyorsun.» Scrt «ert vüzüme baktı: «Yani İsveç sarayınaaki âdet Greta Garbo da çekingenliği, ba' şarı kazanmaktan korkması yüzün1 den kabiliyetini tam msnasüe sei yircilerine gösterememiş bir sanat, kârdır. Bu korkusu ncticede hem meslek hayatım, hem de hususî hayatını baltaladı. Kendi kendimize yaptığımız en j büyük fenalıklardan biri de tehlikeli bir anda olmıyacak bir söz söy lememizdir. Düşünmeden sarfedilen sözler bazan bütin bir hayatı mahveder... Geçenlerde basılan bir romanm erkek kahramaru boğa güreşçisiydi. Boğanin fena halde korkan Matador, tam arenaya gireceği sırada »evgilisine evlenme teklifinde bulunur. Romanm kadın kahramanı, }dyie bir cevabia kendi lere hiç bir zaman uymıyacak mısın?» Kelimelerin üz«rinde teker teker durarak: «Ne zaman bütün usul ve âdetlere kendim hükmedebilecek duruma gelirsem Isveç sarayına ancak o zaman gelirim,» dedim. Araba Sceaux'da Aydede caddîsinde 3 numaranın nönde durdu. I Bu edve şimdi yabancılar oturuyoridu. tl'umhuriyet» in Edebî refrikası:12S DÜSİRÜE Düşüncclerimin tam burasında •nerdivenden yukarı çabuk çabuk ;ı' an ayak sesleri geldi. K:mdi acaba? Benim bildiğim, svdekılerin hepsi yatmıştı. <<L'yandırmadım ya, yavrum?> JeanBaptiste'ti gelen. Fakat mera;=ım elbısesıle değiidi. arkasmda tnavi savs,": elbisesi vardı. «Sahiden mi hastasın yoksa, Desiree? » «Ke münasebet! Pekı. sen nedon saıayda değilsin şu dakikada, JeınBaptıste.» «Biraz tuhaf ama, ne yapalım kı doğnıyla yanhşı cskj bir çavuşun akh bir Bourbon kıaltndan da*< fazla ayırd ediliyor da ondan.n fiiraz durou. Sonra: «Yazık ki yatıvorsun» dedi. <,Ben sana Allaha ı<:marladık demeğe geklimdi. Yarın <(<.'') ıb çklivorum» Kılbim öyle çarpmaya başladı fci .'vle kiro varsa hepsi işitiyormuş (>ihi geldi. Yarın gidiyormuş • Ya"ın! cBuradakı ijim bitti. Kımse daha fazlasmı isteyemez benden. Zaten. müttefiklerimiz benim Danimarkahlarla yaptığım sulh anlaşmasını kabul edıyorlar. Fakat düşün. Desiree, Norveçliler Isveçle birleşmeyi istemiyorlar.» Tçimden: «Ne güzel vedalaşmaU jdiyordum oYataktayım, baş ucumda bir mum titriyor ve o bana Norveçten bahsediyor.» fNeden istemiyorlar?» dedim. «Kendi başlarına buyruk kalmak istıyorlar da ondan.» «Öyle ise bırak öyle kalsuılar.» JeanBsptiste bunun bir çok bakımlardan dolayı niçin imkânsız olduğunu izab etti. Hepsi bir yana. iki memleketin birie^eceğine dair İsveçlilere söz vermiş ve kenJi durumu da büyük ölçüde bu suzün yerine getirUmesine baâlı imis Verdigi ?;:7İi tutamazsa. İsveç parlamentosu onu rasıl veliahd seçtiyse gene öylece vliahthktan aUrmış. Bunlan anlattıktan sonra gözü "yatağımın başucundaki gaz.2telere ilışti. «Journal des Debats» yı ahp dalgın dalgın sayfalarını çevirdı. Sonra bir yazı ilgisini çekti hangi.i oiduğunu biliyordum okumaya başladı. t i'Bir prensesle evlenirsen eski ;hükümdar ailelerinden biıuıe giımiş olursun.» dedim ve göğsüme bir taş tıkanır gibi oldu. JeanBaptiste gazeteyi okumaya devam ediyordu. «Daha önce görmedin mıydi sen bu yazıy;?» diye sordum. «Hayır,» dedi. i'Dedıkodularla uğraşacak vaktim yok. Pis saray entrikaları!» Gazeteyi fırlatıp tekrar masanın üzerine attı. «Yazık aşnğıda araba bckliyor ve ben sana bir teklift? bulunacaktım... Aına, olmaz İhtimal çok yorgunsundur.» Kend me hâkim olarak: «Hera Allahaumarîadık demeye gelmişsin, hem de bıına bir şey teklif etmeye.» dedim. Fakst sesımin boğuk ve yavan çıltmajına mlnı olann mıştım. eÇabuk söyle nedir, yoksa C.eli olacağım!» Şaşkın şaşkın yüzünvs baktı. <Pek o kadar mühim bir şey değil,» dedi. «Yalnız, sizinle Parıs sokaklarında bir kere daha arabayla dolaşmak istiyordum... Son defa olarak, Desiree.» «Son defa olarak mı?» «Evet Parise bir daha gelmiyeceğim zira.» Önce yanlış işittim gibi geldi. Sonra, ne demek istedığuv. anlayınca başladım ağlamaya .. Sevıncimden ağhyordum. «Ne var Desiree? Hasta mısın?» Hıçkıra nıçkıra: «Ben sandım ki boşanmak ıstediğini söyliyeceksin bana...» dedim ve hemen yorsanı attım. nÇabucak giyinirim. çıkar arabayla Paıisi dolaşınz, olmaz mı?» Ustü açık bir arabaydı, Seine kıyısındakı nhtım boyundan gidiyorduk. Başırm omzuna dayadım, o da kolunu boynuma attı «Bizim» koprüye gelince araba durdu. İnciik, kolkola ginp yürüdük, Paris ışıklannm çırpmdığı sulara baktık. Oradaki ilk konusmamızı hatırlaılım ve birdenbire tekrar aynı suali sordum. «General Bonaparte'ı tanır m:sınız?» eTanırım.» diye cevab verdi. fFakat pek hoflanmam.» Konuşmaya devam ettik. Ben Seine sularında oynaşan Parıs ışıklarına hitab eder gibi konuşuyordum: «Hayatımı kurtarmak zorunda kaldım. On beş yaşındavken orduya girdim. Yıllarca çavuş kaldım. Şimdi tümgeneralim, madmazel! Adım JeanBaptiste Bernadotte.. Yıllardır maaşımın bir kısrr.mı biriktirdim. Küçük bir ev alınz, çocuğumuz olur... O zamanlar (bdyle söjlemiştin, hatırlıyor mu'sun?» «Tabii.i dedi. cFakat ben şu anda senın geçmişı değil, geleceği gozünüıı önünde nasıl canlandırdığını bılnıek isteıirn, Desiree». «Ger.ek kendin, gerek Oscar için bir prensesle eğlenmeyi znıunarî bulııyorsan, boşanalım,» dedim 1 Önce kekeleyerek söylemiştım ama. cümlenin son kısmı ağzımdan dökülüvermişti. «Yalnız bır şartla.» diye ilâve ettim. «Nedir o şart?» «Cariyan olacağım v «Ne münasebet! İsveç sarayında cariye faslma başlamak istemiyomm. Zaten, aynca bir jariye tutacak halde değilim, yavrum. Hayır, ne olursa olsun ?en nenim karım olarak kalacaksm. Des:rep D Kcpıunün altından su şıpırtıları kulaâıma tatlı bir nağme gibi gelıyordu. «Daha beteri de bajımıza ge rilen işi doğru dürüst yapamazlar. Tabiî etrafta yaratükları tesir d« istediklerinin tam aksi olur. Belki de siz farkında olmadan, başan kazanmanıza mâni teşkil e\ den küçük nâdiselerin neler olduj ğunu •öğrenmeden hayatınızı zehreden bu başn kazanma korkusun«Oscar şurada, üst kattaki pence dan kurtulamazsınız. relerin ardında dünyaya geldi,» diye düjündjim Bu sırada JeanBaptiste: «Haberin var mı?» dedi. «Oscar artık tlraş oluyor, haftada iki kere!» (3 üncü sahifedcn devam) Eve dönerken arabada öyle bir kuüanmak mecburiyetinde kalacabirimize sokulmuş vaziyette otuVu ğımızı...» yorduk ki konuşmak lüzumunu Her şcy bir tarafa.. düsününüz. duymuyorduk. Nihayet araba kö Size bir mutcbcr banka (26 bin lişeyi dönüp de Anjou caddesme sa raya bir ev vercceğim) diyor. Paraparken JeanBaptiste sert bir ta nızı alivor Sonra cEv 65 bin liraya jıktı. Üst tarafını öde!.. diyor. 0 vırla sordu: lur mn bu canım? Bu ne kadar rBurda kalmak istemende hesabsızlıktır. Bu ne kadar farktar? başka sebeb yok, değil mi? Öyle Yani ya banka bidayette he«ıbıdeğil mi?» nı ivi yapamamıstır? Bn mrdafaa «Yo, JeanBaptiste, var,» de edilir bir mazeret de»i!.lir. Yahııd, dim. «Burada istiyorlar beni, hal fiatlar üç misüne yükselmitir. Bubuki orada fuzuliyim. Julie'ye yar tıu da başte hükumet oldui:u halde dım etmem lâzım.» kimse kcbnî etmez. Kaldı ki bütün «Napoleon'u yendim Leip inşaat mrhrniesini bankanın ( .p(an zig'de. gene de şu Bonaparte'lardan ve evvflce r.p.tm aldığı da tesbit cdilmiştir. Dum ne Hijeceii'? Bo kurtulamadım!» Hâdiseler arasında Fslek (Arkası vaı) I ne düıenli üctisaddır yar*V>^;! B. F E L E K