Katalog

23 Haziran 1954 CUMHURtYET Şehirden Röportajlar: Meshurlarımızm garib inanısları Röporlaiı yapan: Reşad Enis ss Benim mi? Benim mi garib j inanışlanm? Aasaa . Ilâhi Reşadcığım... Abdests.z yere basmaıu ben! j Kiminle konuşuyoraz biliyor ' musunuz? Bızım kıymetlı sahne îanatkânmız Halıde Pışkın'le... Abdestsiz yere basmam! Diye tekrarlıyor. Daha başka? Evden çiüarken okur üflerira . Klrrıe okursunuz? Aaaa... Evime ve ustüme ba(îma okurum tabıî.. Ayetülkur.ü okurum Manevıy..ta son d^rece bağiıyımdır haaa Tuhaiı ne biııyor musun? Bin bir gaile yüzünden okumayı. uflemcyi unutmuseam, uzaklarc'a bue olsam eeri dönc: im S"hneye çıkarken m ıhakkak üç defa Rabb:' esir velâtusssui. üç defa ınna fetahnalekeyi okurum. ikı elırrun bEşparroaklarını avucumun ıçine ahr, sahne>e gırerim .. Pcîadcığım. sana elcâzımla bir kahve pişireyim. Teşekkür .. A, olmaz, vallahi... Buralara kadar gelmîşsın... (Hem dc ne urak! Tarlabaşı) Bir kahvemı ıçraeden bırakır mıyım? Buram buram bır sıc?k .. Irsanlar, bir.er ayaklı buhurdan gibi tütuyor âdeta . Düşunün: Bir de sıcak kahve!. İki fundana mutabık kaldık. Daha başka itiyadlarınız pişkın teyze? Sokakta sigara paketi görmıye> ım . İzmarıt avcılannı bıhrdım ama .. Kınlıp dökülerek gülüyor: Değil jekenm! Boş kutu... B05 siga;a ve kıbrit kutulan... Ne yaparsınız? Hemen yaklaşır. topuklanmm ait.nda kırar, ezerim... Kıramazeam içim gıcıklanır. (Dudaklaruu kıvırarak. başını silkeliyor) Kabank toprak üzerine su dökmek beni çıidırtır (Amma tuhaf! Gülesım ge'di, galıba yanlış anlamışım, gözlenmden çaktı) Bır bahçe kovasile kabank b:r toprak parçasma dökulen, gıttıkçe dennkşerek sfeğa, «ola kıvnlarak yayılan IU .. Elektrıkienmış gibi bir şey oîurum onu gorünce .. Çat çat sakız çiğneyenleri, .şapur fupur çorba içenleri görmiyeyim; kendi kendimi volarım. (Ojeli parmaklan saçıannda) Gıcırtı da beni «inirlendirir; deli olurum yani... (Ne ak'silik! Çıkarken iskarpinlerimı eiime mi alacağım?) Fondan kutusunu uzatıyor: R»ca ederim, bir tane daha... Fakat, üç olacak... Reşadeığım, belki garib bulacaksın Ben nal da tasırım!. Estağfurullah... İşte .. (Elini robunun geniş yakasından sokup, üzerine mini mini mavi boncuklar ijlenmiş küçücuk bır nal çıkanyor) Şaştın değil mi? Şaşmadım: Bu nıllan tabanlannda taşıvan öyle insanlar var ki! Bizım aile gayet mutekiddi. Annem bana v< kardeslerime mavi gczboncuğu ile nal takmadan edernczdi. Salonda bulunan sişmanca (yüz kiloyu geçik) bir bayan misafir de elini koynuna sokmaz rm? O da mi r.al taşıyor acaba? Fakat, hayır On santon uzunluğunda, bez kaplı bir bom çıkardı: Benim de uğurum, bu... Dedi Muska... Yalancı dolmaya benziyor! Halıde Pişkmde surat asılıyor: Aaaa, tövbe estagfuruilah de, Reşadcığım... Şek!«n demek istedim .. Ailemiz pek mutekiddi. Reşadcığım... Soframıza sefirler oturwdu da, ekmek hiç bır zaman bıçakla kesilmez, elle parçalanırdı .. Ceçen gün tuhaf bir şey oldu. Beyoğlu caddesinden geoerken, baktım sakallının biri birtakım nazar Sugünün en tneşhur Derleyen. TOLUN ALPTEKİN Resimli Romanımız MgKTUP IRAKTINIZ SIMENON n ECEL GEMİSİ PATRÇN YALNSZ { GİOİYOfi... \ GİDİP GEL5B/LIR 'SEN BİNM£Y£\ 8ANA fHT/YACI CEKMİSİN \YQK... " "'" ADIN CASUSLARI Casus Carfo'nın sonu Bu sırada Bayan Avergi aöze ka la söyletmeğe çah|manın fecaatinı belirtü. Bir insan gec« gündüz farıştı: I Çavuş Bremer ile münasebe «ılasız sorguya çekilemezdi. Beçer tini istemcdik biz ama kıiırruz bir takati buna müsaid değıldi. YüzbaI gün evi terkedip gitti ve bir daha şı Sidv.ay hareketlerile kafasındaki da dönmedi. Bırakın da, alıp götü 1 ham hayale varmak hedefini gütHAYD/ AUAHA tSMARLAmüştü. İtirafa zorlzma, ancsk lelim kızi!. ANLA \ /Kt TARAMA GEMİSİ VAR..• A D DIK 8AY kOMISEk Bu sefer, orada hazır bulundu kence ile kabil olurou. İşkence ise MAPtM?) çJMDÎUK KVLLANMlYORLAR..tCLtl<& SAktNAfA rulan casus Ginnari atıldı. Hırlayan hakikati muhakkak ortaya çıkar^^ÜÎKUSET DE VAR ^ bir sesle konuşuyordu: mak için yeter derecede verimli bir I Naziler hesabına büyük işle metod sayılmamalıydı. Hele maz»ıun, insan alduğuna göre hiç yare burnunu sokuı! Gnnarınin maksadı bütün suç pılmamalıydı. ları kızin üzznne yüklemekti. Eski Hulâsa avuk^t. rtiraflara can is arkadaşmı elinden geldiği kadar bezginliğinin bir neticesi diye bakkötülemehydi ki yarın harb diva tı. Su halde hakikat iyice aydmlannında suyun üstüne cıkabikin!. Ay mış olmaktan uzaktı. Avukötın mü nı maksadla üâve etti: dafaası bittikten sonra mahkeme. Cok yut;k bir kızdır bu'.. Carla'ya sözü olup oimadığını sorYüzbaşı SidAay. marangozu ya du. Bu, karar lefhim edümeden evtıstırmak icin clıni omzuna koydu vel sanığuı hakkı olan »cn sözdü. Kız ba^mdan geçenleri kısaca Kızmız. dedi. şüphe altında tekrarladı. Malüm olan se>ler ira(Arkası vaıj dır. Tahkikatın neticesi ahnınca>a smda bilhassa sunlan tebarüz ettirkadar beklemek mecburiyetındesi meğe çalıştı: niz. Simdilik değuşen bir şey yok. PROF. NİMBUS'UN MACERALARI: Alman çavuşu Heing Bremer'i Carla Avergi, asıl Ginnari've içer seviyordum. Hem sosyal demokrat iiyordu. Onun vağ aibi üste cıkmak olan ailemi sürgünden kurtarmak isteyişine pek kızHığı icin babası ve hem de sevdiğira aöama hizmet yüzbaşile konusurken adamın yüiçin çalıştım. Önce yaptığım işler zune tükürmüstü. hakkuıda bür nkre sahib değildim. Odadan çıkarıld'ğı zaman kimse Orlarm casusluk olduğunu iptilâ nin vüzüne bakmadı. Halide Pişkin haline geldikten sonra anladım. F ı Çorba kâsesine düsen sinok kat artık bundan dönemezdim. Çün lıkiar satıyor Yaklaştım, bır tane Aradan sekiz hafta geçti. Carlaaldım. Beni goren kadınlar: .«Pış nın Roma harb dıvanında argısı kü Almanlara hizmet etmek benim için siyasî bir gaye olmuştu. kın tevze alıyor, biz de alalım!» başladı. dıye saka'lının basına üşüştü. Bır Daha Carla sozünü bitirmemişti Amerikan istihbarat servisi hdtek nazarhk kalmadı adamcağızda... ki aviıkab karıstı: raretli bir çalısma ve sonu gelmiRüyaya inanır mısm Reşadcığım? Sayin hâkimler!. Görüvorsuven araştırmalardan sonra onu Bazan evet, bazan hayır... Müttefik harb divanma tesHm t nuz ki huzurunuzda bir çocuk var. Dun eece kendimi minareye çıkmış mişti. Mario Ginnari'nin itirafları Neye basladığını yahud başladığı gördüm. Bu sabah Aksaray paza bir çok Alman ajanını ele vermiş, işin nereye varacaeını bilmiven bir »nda, iki gün önce yetmiş kuruşa füpheli yerlere yapılan âni baskm çocuk! Şu anda bizrien kurtulus bekleyen ve hakikaten kurtarmak lar hayli semereli olmuştu. aldığım domatesi yüze soktular! töhmetler al üzere bulunduğumuz bir memleket Maznun Carla Hüyayı daima hayra yormalı... te, adalet tevzii için toplanmış Hattâ fena rüyayı bile .. Rüyayı tında bulunuyordu. Bu ithamlar > bulunuyorsunuz. Karar ve hükümnu ölüme kadar eötürebilirdi. M .h görmede değil, yormadadır. Ben keme belki de idam karan vere leriniz elbette vicdanınızm sesi ve kendimi rüyalanmı kentîim yorakanunların emirleri olacaktır. Bu cekti. nm; olduğu gibi de çıkar. ses ve emirler, hayatla ölüm araYalnız Amerikalı hSkimlerin orn sında çırpınan bir biçareyi isterlerBir ara. hepimiz susuyoruz. dair verecekleri hükümde ikilik se veniden hayata iade edebilir. Ben.m bir sinirim daha var vardı. Bir kısmı bu kadar cenc bir Adil kararınızı tevekkülle beklıyoriır. diye Halide Hanım sükutu bo kızin yaptıklarnı havranbkla karzuyor; kapıUrdan muhakkak sağ s'.lıyorlar ve kvkümkrini verirken avkla çıkanm. Merdivenleri sağ hayranlıkla karşılıyorlar ve hü**• ayakla bitiririm. Yattığım zaman kümlerini verirken hayranV ' 1 Carla'yı ölümden kurtaran karar muhakkak sağ tarafıma yatanm... tesiri altında kalarak ona yaş'.le (Çocukluğiımu hatırladım: Kırmızı mütenasib oldukça hafif bir cezayı yirmi sene hapis cezasile sona c dı Motosiklet arkadasına gelince besutaşıh patiska ent?rimi giyip ya kâfi görüyarlardı. tajjıma girince, anam dua ettirirdı: Mahkemedeki ifad?sine söre Car raet ertiği anlaş'ldı. Zaten mahke••Yattım sağıma, döndüm soluma. la yirmi ddrt defa düsmsn hitlarını menin onun aleyhine neticelenmisığmdım sübhanıma, benden telâm ?smıs. düsmamn sırl?.rına dair bir yeceği belli idi O sac'ece tesadüfcn olsun, varsın meskânima... Yattım sürü malumat toplsmıs ve her « gördü^ü ve köyüıe Ritmek istediAllah. kaldır beni. kalkamazsam. ferinde ya takıbden kurtulmuş ve ğini sdyliyen bir kızı motosikletins . ^ imanımla gönder beni!») ya hic bir iı bırakmadan sıvışrrsğa almıştı. ^.^f Onlan yakalayan telmen Petter Kalkarken »ol tarafınızdan muvirfak olmuştu. Onun :tirafU:i kalkmazsınız inşallah. Piskin ley karsısında ha^rctlerini gizliyemivn ise bir şans eseri olarak yaptığı isle ze... Fakat. biliyor musunuz, <Vli ^âkimler biivük çapta işlerin yapı casusluk tarihine geçmiş oldu. Yararhkları dolayısile çavuşluk hekimleri bütün bunlan n r deliliğin nsını adeta korumak tarafma saptan teğmenliğe atlatılan Carla'nın ilk kertesi diye kabul ediyorlar .. mıslardı. sevgılisi Bremere gelince şark cep Fakat yüzbaşı Sidw?y bu t«ma Hltetmişler, diye parladı; de Bu kadar hassas adamlan tiyatroya almamah... Çok daha paralı lsler teklif ediyorlar ama. Ah. su hesinde harbederken Kattowiç yaH kendileri... Bu ne sinirlilik, r e yülün Umamile aleyhinde konuş'ikınîarmda öldü. kör olasıca sahne a$kı yok mu? deliliktir. Kendimi medhetmiyeyim yor. salonda acı acı bağınyordti. Cezasının altı senesini bir İtalyan Hattâ bir defasında tehdidli bır ıf=ıama, akıllıyımdır yani... Bir köylü kız intihar etti hapisanesinde geçiren Carla AverEskişehirde ölümle de :1e Ona ne şüphe? Sıvas 22 (Telefonla) Şarkışla Ecer, dedi. k'Zı ipten kurtaiT gi 21 ocak 1951 de affedıldikten neticelenen bir taşıt kazası Maneviyata bağh olmak hiç ilçesinin Ahicekışla nahiyesina sanız memlekete en büyük ihaneti sonra izini bir daha bulunmamak bir zaman delilik değildir. Sana Eskisehir 22 (Telefonla) Şehbağlı Sivralan köyünde Mustafa yapmış ohırsunıız. Büvük bir casus uzere kaybetti. bir vak'a: İşsiz kalrruştım bir vakit karsısında buîunduğunuza unutma (Arkası var) rimizin tanınmış avuJcatlanndan isminde bir vatandaşın 18 yaşınmaler... Beyoğlunda bir mahallebici yin! Yaşın bnrada ne ehemmiyeti Naci Toros, kendisine aid 151 huki kızı Elif Çizer bugün saat 13 sıde Ihsan Balkırla oturuyordum. var?. Adalet. Njyle bir casusun basusî plâkalı otomobüi ile Çifteler ralannda evlerinin ahınnda kenCam vuruldu, baktım, «... gazino şmı istemektpdir. koyümüzün kaza olması münasebeVali D. P. il merkezini disini asmak suretile intihar etmişsunun sahıbi .. «Gazinomda temsil tile yapılan törenden dönerken tir. Intihara bir aşk macerasmın ziyaret etti Fakat yüybaşı Sidway'in mahke1 Kurnmummnn Diyarbakır, Samsun, Malatya, ver aıkadfslannla!» diye bir tek me huzurunda söyledikleri hâkimVali ve Beledıye Reıs Vekıh Pro£. Mahmudiye Hamidiye arasında sebeb olduğu tahmin edilmektedir. Adana Te Kütahya bölfelerindeki hastane, dispanser ve lif yapü. «Kesim para!» diye ilâve lcrin temavülünde bir değisikiik Gokay, dun saat 18 de D. P. il mer aynı istikametten bisikietle giden sağiık istas: onlan kadrolannda münhal bulnnan 4 M < etti. Mutabık kildık. M Geçti Borun husule 2*tire"iedi. Buna Carla'nn kezine bir neıaket zıyareti yapmiîtır. Hamidiye köyünden Rifat Sunara Buğday fiatlan yükseliyor 750 lira aylıklı pratisyen hekim, mütchassıs hekim ve pazarı» komedisini oynamağa ka şansı da yardım etti. Bir İngıliz Prof. Gökay. il bafkanı HayTİ Gonen ve çarpmış. kafatasını parçalamak tuil 'dare kurulu uyelerile sehrimizı aiâbaşhekimliklere, ! Eskisehir 22 (Telefonla) Şehrar ve:dık. Hazırlıklarımızı tamam kadar eden ıktısadi mevzuUr. inıar, retüe olurrüne scbebiyet vermistir. tarafından 2 30(1 • 350 lira asistanlıklara, rimizde buğday fiatlan yükselmeklsdık. Temsillere başhyacağımız mesi uvgun gdrüldü. Ingiliz avuknt bayındırlık. hareketier: ve sajlık iş Hâdise sehrimizde teessür uyandır3 475 . 550 lira aylıklı eczacı ve di; tabiblikletedir. Bugün serbest piyasada buğgün, bir kar. bir fırtına, bir bora! müdafiası e=nasında «corba kâse leri etrafında bir göruşırte yapmıçtır. mıştır. rine, daym kilosu 35 kuruştan muamele Amanın dostlar... Çeneleıimı bıçak sind» bulduğıı bir sineği» bahaio Irak Başvekili seyahatinin görmüştür. Un fabrikalan çuval 4 225 • 350 Hra aylıklı başhernşire, heraşire ve acmıyor... Son provadan eve güç edp'pk hücuma geçti. tehir etti • Abidin Daver» şilepinin inşaatı başına 3 lira zam yapmışlardır. lükîe döndüm. O gece gazir.oya kim ebeliklerle sağlık memurluklarına, Cna göre Amerikan istintsk meMuhtelif ajans haberlerine göre. iîerliyor tayinler yapılacaktır. seciklerin uğramıyacağı muhak todları gayriiı.ajıî idi Sanığ' uzun , d o s t I r a k Başvek li Arsad El Omerinin I Öğrendiğime göre Toprak Mahtersa.ıekak... Geçti Borun pazarı, sür e 7an, n ac b.r.,ktıkt,n sonra S a sulleri Ofisi elindeki buğdaylan pR ™JZ™l£r^.S^*^^L! Denızcililc Bankası Camıaltl İjiet.nesi Bu kadrolar 3859 sayıh kanuna tâbi barem içi olup Ereğli Lırrun şeğini Niğdeye!... Bir ara, avuç hettia tabağının uyandırdığı arzuv uçakla ist.rahat etmek uzere sehrünize sinde halen aded 50 metre «üpluk çaAnkara, Istanbul ve Izmire vereisteyenler kadro karsılığında ücret alabileceklerdir. Bu gelmesi beklenmekte idi. | hesabma ikı larımı gökyüzüne açtım: «Tanrım, cektir. vazifelere tayin cdilenîer ayrıca prim ve ikramiyeden Dun İstanb'Jl Irak B^şkonsolosu Fazıl mur klepeM. Lfman Ifleunes!ne sid 75 sen bilirsin!» dedim. İçim yana yaVahid. kendi^ile göruşen bir arkada er tonluk dort aded »at ve bazı firmîlar faydalanırlar. bir zaman bedbsht olmaz, Reşadcı ;ımıza. ekseliru Arşad El Omerinin için de muhtelif evjafta 30 ludar ahsab na dua ettim. Talib olanların hangi vilâjette ve ne gibi bir vazıfe feyahatinı, bılınmıyen Hir sebebten he ve takrna motorlü tekne inîa edilmek| Burhan Apaydınm radyo istedılderini bildirir bir dilekçe ile Kurumumuz Genel Tiyatroya gıtmek üzere sokağa | nuz acıklanmıyan bir tarıhe lelur etü , ledir. i konusması Müdürlüğüne müracaat etmeleri ilân olunur. (8035) cıktığım zaman bir de ne göıeyim? I V^V S'ni söylem.'ştir. Bu arada yapılmasına devaırı edılen ı Tanınmış hukukçularımızdan tvukat Nah bu kadar bir meht.b... Ilık ] Beyoâlu cadde;ine çıkınca, nr• Abidin Daver» şilepinin 100 tonluk Burhan Apaydın bu ^kîam İstaııbtıl baş taraf parçaıı bu fünlerde kızaia bir hsva . • Tanrım sana çok şü I zarhk satan sakallıyı aradım. • | radyosunda 5aat 22 10 da rDemokraside konulnuk ıızere hazırlanmıştır Aynı kür!» dıye gözyaşları döktüm bir nal bulurum djye... Yaya kalfıkir hurriveti ve mMli t*5anüd» mevzamanda 6 ncı parçaya kadar olan kızulu bır konusma yapacak'ır (Aaaa. kadın şimdi bile ağlıyor') dırımının beni bir saat ör.ce düsımlara aid montaj amelıyesı de yaTiyatıoya gitlim ki mâ halâk.Uah. =ürmesine ramak kalcn çukurundan kında bitecektir. Bağdad Caddesi üzerinde mohilva'ı kdsk Bir işçi boğuldu Bir gazozu esirgev en patron, per 'Jzaklaştım. ! Yeni inşaat faaliyetl arasında «DumYen koyde Manoiya gazinosunda çah» de arkssma tepsi tepsi yemek gönlupinar» ve f>Kasımpaşa» arab* vapurDeii olâur ki. bir düştüğii çuSan AH Kavs lsminde Sivnslı bir lsçl larır.ın revizyonu da yakında tamamderıyordu. dur saat 15 sularında der Ize girralsM kura bir daha düşe... lanacak ve bu gemiler derhal «efere Müracaat: Telefon: 28719 Imanı ve nâli olan insan hiç de yj7me bıXmedı£inden boğularak ölOooh, Yârabbi şukür! sokulacalctır. İŞÇİ SİGORTALARI KURUMU GENEL MÖDÜRLÜĞÜNDEN: Poshl CADDEBOSTANINDA KİRALIKTIR nıustur. «Cumhuri.vel» in Kdebi Tefrikası:1O8 SARAYLARrV AŞK İLÂHESt DESIREE «Sen niye Stockholm'da kalmadın da buraya geldin, Desiree?» Gözgöze gelmenıeğe çslışarak: «Stockholm'da iki kraliçe var, yetmez mi?» dedim. «Senden öncekilerden korkuyor musun yoksa? Yerlerine geçtiğimiz kimselerden korkulmaz, biz den sonra yerimize geçecekler tehlikelidir asıl. Bak, açık söyliyeyim: Ge'.diğini duyunca, bu kız onu yr.ni Napoleon'u hâlâ seviyor, dedim. Senin için.» Açağıdaki sarıbeyaz döşeli oturma odasında Josephine'in m = iyetindeki kadmlarla Polette hâlâ sargılarla uğrasıyorlardı. Yalruz K: aliçe Hortense bir divana uzanmış mektub okuyordu. Boynuna Şarkvarî bir çevre s'rmış ve bu hfllile acayib renkli bir topa dö'nhıüş şişko bir kadın da VmM kend'ne iskambil falma bakıyordu. Benim Kont Rosen de melul melu! vremuru seyredivoıdu. Jn=nhine: «PrcnEes hszretleri Prenses Chimay'yi haürlarla dejil mi?» diye sordu. Başbaşa olduğumuz zanun «Desiree» yim, başkalarının yanında «Prenses hazretleri». Chimay mi? Fransanın en eski asilz:de ailelerinden biri idi Chimay ler. Bu adı taşıyan birile eskiden tanıştığımı da hatırlıyordum. Duraladığımı görünce Josephine kahkahayla güldü: «Bizim Thermidor Meleği, canım! Benim shbab, Theresa!». A. Josephine'in ahbabı olan Theresa ha! Eski Fontenay markizi, sonradan bır uşağa, daha sonra da Tallien'e varan kadın! Niçanljrru aramağa zorla onun evine girrruçtim: orada nişanlımı elimden kaçırmıştım ama, onun yerine JeanBaptiste'i bulmuştum... Josephine Theresa'nm Napoleon için fal açmsını iitedi. Thermidor Meleği ciddî bir t.vırla iskambilleıini topladı: «Bonaparte gene kupa beyi" diye hatırlattı. Sonra iskambil destecinl ikiye Maça oğlanı Talieyrand.» y?n biri, belki de...» Josephine: «Kupa oğlanı belki de Polette: «Desiree!» diye haykırRoma kralıdır» diye ortaya bir dı. «Desiree bu!» fikir fttı. «Yani Bonaparte oğluna Theresa, anlıyamamış gibi, ba# gidiyor.» kakaldı. Josephine ise, alâkayla ba Theresa Ukambilleri topladı, ka şmı salladı: , rıştırdı, yeniden bir yıldız yaptı. «Olabilir'i dedi. «'Eski bir ta «Nafile» dedi. «Gene aynı şey nıdığı, genclik arkadşı. Evet. ben çıktı: Deniz yolculuğu. para sıkm ce de Prenses Hazretleri bu." tısı, yüzüstü bırakılma. » • N olur, beni karışUrmayın •e ıtKIN Josephine heyec;nla: «Karo kızı bu işeo dedim. İsveçli Konttan utanıyotdum. böldü, Josephine'e verdi, kestirdi. bırakıp gidiyor, değil mi?» diye sor Josephine anladı ve Kont Rosen'e büyük bir yıldız bıçiminde dizme du. Theresa ıevet» der gibi başını dönerek: «Yağmur dindi galiba» ğe başladı. Josephine'le Hortense. dedi. «Gelio size güllerimi, lımonheyecandan nefesleri kesilmiş bır salbdı. Josephine: oPeki. ben?» diye luğumu göstereyim.» halde, bakıyorlardı. Polette geldi yanıma sokuldu, gözü de Kont Ro sordu. Pıris. İS arrnlık 1812 sen'daydı. F:kat Kont başını çeTheresa: «Anlıyamıyonım» dedi. O gündenberi, durmfdan yağvirip bize bakmıyordu bile, ihti «İspati kızı ile İmparator arasın mur yğıyor. Ama. ahali yağmura mal içinden deli diyordu bizim da hiç bir şey çıkmıyor falda. Bir fslan bakmıyor, sokaklarda gene için. türlü birlsşmiyorlar. bilmem ne hep gidip de gelmiyen evlâdmTheresa yıldızı yaptıktan sonra den, Josephine. Bak, bak, kupa dan, kocasından bahsedivor, kiliüzerinde bir müddet düşündü. Son oğlanı eene geldi. İmparatorun ys seleıdeki dualara ko$uyorra: «Kötü görünüyor» dedi «Yol nıbaşında, hiç ayrılmıyor. Maça yeDün gece hiç uyuyamadım. O var. deniz aşırı bir yol, gemi ile •<dilisi ile maça beyi İmparatora yak koca cv.n içinde, tek başıma, üGene bir müddet dvrdu. Sonıa: laş=mıyorlar, ar;da kupa oğlanı şüye üsüye dolştım durdum, ni"Evet. iyi gorünmüyor maalesef 1 Bir ara, evin önünde bir a hayet Napoleon'un lamur kürkünü Theresa, mühim bir şey söyli yük biıisi olacak. Ama, kim?» giyip küçük odada oturdum Oeyecekmij gibi, birdenbire elini kalKendisine yardım edecek birini car'a mektub yazdım. dırdı: arar gibi etrafına bakındı. Hiç biMarie ile Kont Rasen de beni rimiz ipucu veremedik. Tekrar is yalnız bırakmadılar. Marie oğluna uKaro kızından ayrılıyor!'> Polette: «Yani, MarieLouise' kambilleıe diinüp uüşünmeğe b:ş kurşunî bir atkı orüvordu. O£!anın akıbeti mechul. Kont da Daden!.> diye fısıldadı. ladı. Therea devam ediyordu: ohbilir... Belki bir nimaıka g^zeteleıini okuyordu. Is "Felâketton bsşka bir şey kız, yahud da İmparstor kadın say veç pazetoleri eelmivor attık. M?gorcm'yorum. Fak = t şu kupa r>c madığı, çocuk gibi tuttuğu biri. rlm La Filotte'le hizmetçiler yatIsnı ne demek oluyor? Kupi beyi ı'mparatoru eskidenberi tanıyan ve ile maça oğlaxu ajasında durujror. kötü fünleriud» yanından aynlau1 Bir ara, tvia önündt bir a raba durdu, arkasından hızh hızh «İmparator cephede» diyebil ki kanapede İmparatorun seylsçl kapı çalındı. Sonra taşhktan sesler dim. baş!5i Kont Caulaincourt oturuyor geldi. «Dönmüşler.» du Arkasınd3 posteki bir caket, «Kim olursa olsun yokum İöveçli delikanlı heyecandan kül başında da kulaklarma kadar geçben« dedim. «Yattım.» gibi olmuştu. Ben ise artık kendi miş yün bir başhk vardı. Gözlerl Kont Rosen odadan çıktı, biraz mi toparlamıştım. kapslıydı, uyuyor gibiydi. sonra dıjandan sesi geldi. Bir kaİçimden: «Saçma!» diyordum. İmparator. ocağın önünde durpı açıldı: Gelen kimse, yandaki «Ondan mı korkacağın:! Başıma muş, kollaını ocağın üzerindeki kücük odaya almıştı. derd açmağa niyetim yok. Görüjtblaya dayamı^tı Omuzları göçük, Kendi kendime: «Deli mi oldu mem, görü|rnçm. Sonra belki göbu adam!» diyordum. "Kimseyle ruşürüm arr.a, şimdi, tek başıma, öyle yorgun bir hali vardı ki ayakta zor duruyordu. Başında kurgdrüşmek istemiyorum dedim ben olmaz.1» şuni kıvırcık kaipak vardı, yan ona!" «Yatmış diyin.» giymişti. «Çabuk, Marie, git aöyle: Ben «Dedim. Israr ediyorlar.» yattırn.» Olduğum yerde müılanıp kalmış Karş:mdaki pdam bana bir yaMarie hemen yandaki odaya koş tım. İmparator mağlub oluyor, or b ncı g.bi gelc.i. tu. Bir şey söylemeğe başladı. Son dusunu kaybed'yor, memlekete dd İçeri girdieirni ikisi de duymara birdenbire sustu. Şimdi içeri 1 nüvor ve doğru b M geiiyor. mıstı. İmparatordan tarafa giderek: den hiç sesi;da gelmiyordu. GeAğır ağır kalktım, flnıma düşen «Efendim?' dsdim. cenin bu saatinde, ben yokum diye saçlarımı düzelttim. O zaman farCaulaincourt yerinden fırladı, ba tenbih ettiğim halde, içeri aldıkları kına vardım: Arkaroda hâlâ eski şından takkesini çıkardı, hazırol k:mdi acaba? kadife sabahlıcımla üzerinde de Bir kâğıd hışırtısı oldu, ocaia samur kürküm vardı Kimbilir ne vaziycti aldı. İmparttor yıvaş yav konulan odunlarm Ukırtısı duyul gülünç bir manz?ra E'ZE dıyorduın! vaş aysğa kajktı. du. Biri ocağı yakıyordu. Selâm verraeyı unuttum. Afallaİstemiye istemiye kapıya doğru Nihayet kapı açıldı, Kont Rosen gittim. mış, yüzüne bakakalmıştım Nageldi. Pek ciddi ve resml bir hali «Korkuyorum, Kont Rosen 1 poleon'u öm.ümde ilk defa traşlı vardı. görüyordum. Bütün yüzü kırmızım derlim. "Imp?rator hazretleri!» dedi. İîveçli delikanlı başını iki yana trak kıl ksphydı. yrnaklan şissalladı: Yerimden zipladım. miş. sarkmış ve kül rengini almış «Korkmarıza hiç sebeb yok tı. mcecik dud.~kli.vimn altında Yanlış anladım her halde, diyor benre, Prenscs har etİPii.» | çenesi bir deriblr k°mik kalmış, um. Bi''ük oda ffün'iüz gi'ıi \J\ Ma I karadan dçnize uzanan burun gibi «İmparptor Hazret'»ri getdi rie büyük şamdariarm cn sonun [ dışarı f'rl'mıçtı Feri sönmüş göz' T . yanlannda bir de bey v»r. cu?""a d mum l^ovm'VU meslerini bana çevırdı: Pıensî! hazretleri ile görüşm«k çtıMıî O^i"'*! Vr'fi gpİTİs. eüHür ; 5t'diklprini soyluyorlar.» (Arkan BajÂonsolun resminin altında