19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
\ CUMHIÎİIÎYET 17 Mâyıs 1954 $ehir 1 Ayasofyaya =haberleri dalr efsaneter İstanbul Camileri: 4 1 Yazan: Haluk Y. Şehsuvaroğlu Ayasofyanın cenub tarafındaki Ayasofyaya dair efsaneler: Bizanslılann ve Türklerin en bü dehlizlerde bulunan oyuk bir tas yük mâbedi olmuş Ayasofya hak Hazreti İsanın beşiği olarak göstekında inşa yıüarından başlıynrak rilmekte idi. Kadınlar yeni doğmuş 68 bin ton arasında yeni bir çok efsaneler sbylenmiştir Bi rahatsız çocuklarıru bu beşiğe koyzans ve Türk menşeli efsaneler bir salar, çocuklann sıhhat bulacağına vapurlar alınacak birine karışmış, azizlerin, evliya inanılmıştı. Evliya Çelebi Ayasofyada İsanın | Denzcilik Bankası. hergün gittiklann hikâyeleri aynı huşu içinde doğduğu vakit yıkandığı taş tekne j çe artmakta olan yolcuların ihtiyatekrarlanır olmuşrur. Ayasofyanın inşası bir efsane ile deden bahsetmekte ve burada yıka ı cını karşılamak üzere 6 bin ton başlar. Jüstinysnüs bir gece rüya | nacak çocuklann sıhhatli olncağın ile 8 bin ton arasında 6 aded yenı yolcu gemisi yaptırmağı prensip smda, Ay3sofyanın yerinde nurani: yazmaktadır. bulunmaktabir pir görmüştü. Bu pir etrafına | Ayasofyada mevcufl on bir kuyu olarak kabul etmiş bakmakta ve her köşede biraz dur j dan biri bileziğinden ötürü İsaya dır. Denizrilik Bankası. bu mevzuda maktsydı. Jüstinyanüs derhal azi | izafe edilmektedir. Yukarı mahfizin huzuruna vardı. Bsktı ki elin j ün şark tarafında meıraer doşeme muhtelif Avrupa ve Amerika gemi de bir gümüş levha üzerinde Aya üzerinde yazıh bir taş vardır. Ta inşaat şiıkptlerile lemasa gecmıştir. sofyanın resmi çiziliydi. İmparato S"> üstünde 1205 haziranının 1 inde Bu temaslar en kısa bir zamanda 1 run (gönlü su gibi revan olup ol vefat eden Ehlisalib reisi Hanri sona erdirilerek yeni gemilerin inresme) akmıştı. Ve vücudü iştiyak Dandalo ismi yazılıdır. snsına bnşlanarsktır. Dantlalo buraya gomiilmüştü. ateşile yanmıştı. Yârab bu levhadaİngilt<*r*nin AnıtKabir için ki resim bende olsaydı ve ibadet Lâhid içinde bulunan zırhı ve argönderdiği fidanlar hanemi buna göre y^ptırsaydım di ması Fatih tarafından ressnm BelAııltKal>ri çevreiiycn parka dikilnıek lini'ye hediye olunmuşttır. ye dua eyledi. tarafından Müslümanl.ırın itikadlarına göre uzere tn^iltpre hükıımeti O esnada nuranî pir imparatora heıiiye edilen 250 adfd muhtelif cins dönüp tebessüm etti. Ve levhayı u Hızır Ayasofy.ıda top kandilin al fi'dan şehritn;7e felnılştir. sabah zatıp: Al Jüstinyanüs. binanı bu res tında namaz kılardı. Kırk Önümıi7c!eki günlerdie başkente sevkme göre yap. dedi. Jüstinyanüs res aynı yerde namaz kılanların Hızı edilecrk olan bu fidanlar. İngiltere ormi aldı ve pire, ibsdethaneye ne ra rastlamaları miimkündü. Bu iti manlarında bulunın ve aynı îamanda Anknra iklim ve topr»gına lntıbak edeisim vereyim, diye sordu. Aziz ona kadla top kandilin altımla nice mü'minler sabah namazlarınm ni bılen İ.koç Ç*ını. Ingiliz mpşesi. yaban: (Ayasofya) ismini söyledi. kirnz ve por.cuk agaclarındRn miıteşekJüstinyanüs sabahleyin derhal yazları içinde Hızırj beklemislerdir. k'ldir mimannı çağirttı. Mimar da o gece Hızır ekseriya bir dervis kılıyında Byroade Amerikaya hareket etti Amerikaıı Elçileri konferansıııa ba?rüyasmda aynı piri görmüş, onun görünürdii. Eğer o anda tanılır ve sunduğu mâbed resmini uyanınca eline sarıhnırsa. dilenilen şey olur knniıok eden Amerikan D15 İşlerı Bakanı Ortfişark Işleri Vardımcısı Mr. aynerı çizmişti İmpar = tora bunu du. Byroade Ankaıadakl tfmaslarını taAyasofyanın kubbesindeki diirt gösterdiği zaman Jüstinyanüs haymamlıyarRk dün ^ehrlmize dönmiış ve melek tasviri de birer tılsım sayılır s«at 17..10 riîi PAA uçajı ile NewYork a rete düştü. Çünkü bu resim hayalinde yaşattığı ve rüyasında gör dı. Bunlardan Cebrail sureti kanal hareket etnıiştir. takıp sayha vursa şark semti gani Teknik Okul Talebe Cemiyetinin düğü mâbedin resmiydi. kongresi Evliya Çelebi de Ayasofyanm fıl met olur derlerdi. İsrafil sureti | •mnlarından bahsetmektedir (Ca sayha vursa garbda kıtlığa delâlet | Vaktin gecikmij oiması dolayısile gemiin 361 kapısı vardır. Ama yüzü eylerdi. Mikâil seslense şimal cihe j çen hafta tanıamlanamamış bulunan Teknik Okul Talebe Cemiyetinin teııebüyük kapıdır ve cümlesi tılsımlı tinde bir sahib huruc zuhur ederdi. • hk adl kongresi. dün saat 9 da yapılan dır. Kerrat ile addedsek bir kapı Azrail seslense cemi âlemde taun secimleri müteakıb sona ermiştir. daha meydana çıkar, ona dahi ni başgösterirdi diye itikad edilmişti. ! Idare heyeti şöyle teşekkül etıııiştir: Ayasofyada jcçen tarihî hâdiuler Servet Sılay ıbaşkan), Orhan Mahçan koysak görmediğimiz bir kapı Ayasofya beş yüz yıllık tarihimiz nıiMİ. Kemal Karabiber. Abdürrahnıan rahir olur, acib hikmettir. Tufan. boyunca bir çok tarihi hâdiselere ! Okur, Fuad Üstenci, Yılmaz Orta cümle kapısı üzerinde san Tujrul Önal. Ulvl Aytekinll, Şadi Cusahne olmu;, burada dint merasim nay, Osıı.an Sayar. Reşid Çiznıecioğlıı pirinç tabuta benzer bir uzun sanlerden başka, muayyen siyasî top Şevket Açın, Cemal Akyiiz, Alâeddin duka vardır. İçinde (Kraliçe SofOztopul. lantılar da yapılmıştı. yanın) nâsı mumya halinde olaKalp lira Osmanlı hükümdarları Kadir gerak medfundur derler. Nice kimseKöprüden Kadıküyüne dolmu; yapan camiinde namaz ler bu sanSuksya dokunmağa cür"et celeıi Ayasofya • Balık» lsimli deniz nıutorüne binen. ettiklerinden camiin içinde büyük kılarlirdı. Ramazanlarda padişah Aksaray Çakırağa raahallesinde Kîtıhyazlık sarüylarından birinde bulu muslihiddin sokağında 28 sayıiı evde bir zelzele ve velvele peyda olduğundan vazgeçmeğe mecbur kal nuyors o gece Tcpkapı sarayına oturan Salahaddin Yurdsrvvrln. seyahat iftara gelir ve oradan Ayasofyaya ücreti olarak kaptan Temel Ayııacıyı mışlardır. verdiü giimüt liranın kalp olduğu gugiderdi. Bunun üstünde (;mudu sagirrulmustiir. Cuma selâmlıklan tesrifatında bu lerin tâkı üzere bir mermer kitabe Temel Aynacı kalp llrayı Emniy»t içinde Kudsü S^rıfin eski kıblesi lunan Enderunlular gene maiyette Mudurlüeune tesllm etnıiştir. Ifadesi tasvir olunmuştur. Içi eünagün ce olur ve saraydan Ayasofya camiinin alınan Saühadtiin Yurdiîeverin kalp parayı kimden temin ettigi arastırılvahir ile müzeyyenair. Bu dahi mahtel kapısına kadar etraf meşı nıaktadır. lelerle ayrlınlatılır. <> nca padişahn » tılsımhdır. Kim=e dokunmağa cesaBıçaklı kardeşlor yakalandı ret edemez.) . .. ,. . j önünde yirmi meşale, meşalelerin Evvelki gcee Kasınıpassda aratııaarkasından da kırmızı, yesil boyslı tarama ya|>makta olan bir s e T ^ f ^ t h A Ayasofyanm geride cümle kapıla . büyük fenerlerle htseki ağalar yü kol ekipi, «iipb* üzerine çevirdıkleri rının garb ciheti nihayetindeki dirürlerdi. Faik Ballı ile ICızkgrdesi Sabriyenin reklerden biri (Terler^djçgk) j Ciiluslarda \yasofya, Sultanah uzerlerlnde biıer bıçak hulnıuflıırr» amlmakt^dır. Bu. rütubetji. Bıçaklsr mü.SHilere edilmiş v* s a ı * önünden asırhrca. binlerce insan med ve Fatih cpmilfrinin minarele lar hakkıncif. ıahkikata hnşlanınıstır. geçmiş ve türlü derdlerine şifa ü rinden salâlar veril;rdi. Yen» nü 24 saat içinde 6 taşıt kazası oldu midile uzattıkları parmaklvile sii . j kümdırlar ilk cuma namazlarını da Son 24 sast kiııde. l?Ianljul Kıniüyet Müdüıliig.ıne 6 taçıt k.ızası intikal ettunda derin bir çukur bırakmışlar Avısofya camiin'le Vılarlardı. Bir cuma eünii. TII. Selimin hal'ı miştir. Bu yü?den 2 erkek ve 2 kadın dır ağır veya hafif şekilde yaral.innııs. K:ble kapısının kanadlan Nuh üzerine tahta çıkan IV. Mustafa Verjin Diindjvan lsimli genc bir kaâın Peyg = mberin gemisinin tahtasından j b i a t rnırasiminden sonra biraz ge tı.mii} ve 2 otomobil de hasara ugra ' yapılmıstır diye bir efs.ne vardır. | c i l ? m i ? o l a r f k Ayasofyaya cuma ımjtır Tacirlerin. kaptanların o kapının namazına gitmişti. Otobüs taksiye çarpd önünde namaz kılıp ellerini kapıG*ne bir hal' vakssmdan rıın tahtasına sürmeleri ve Nuh pey j tahta çıkan V. Murad da 1 haziran gamber ruhuna bir fatiha okuyup ] 1876 cuma günii büyük bir merasefere çıkmaları uğurlu sayılırdı. simle ve coşkunlukla Dolmabahçe Yürek oynamasına ve nefes dar Saıa\ınrlan Avasofya camiine gitlığıra uğrayanların Ayasofya için miş, fakat rahatsızlıfiının ilk alâdeki kuyunun suj'undan sabah er metleri de o gün belirmişti. kenden aç kamına üç kere içerlerse İçtimaî hayatımızda camilpr, yaliyileşeceklerine inanılırdı. nız ibadet yerleri olarak dpe;il meşEvliya Çelebi unutkanlık has veret yerleri, siy.ıs! toplantı yerleri tahğına rutulanlarm Ayasofya kub olarak da kullanılmışttr. Dfvirleribesi ortasındaki altın top altmda nin kuvvetli hatibleri camilerrie yedi kere sabah namazı kılıp dua halka. dinî. ahlâkî. içtimaî konfeetmeleri ve her vakitte yedişer si ranslar verirledi. Bazan devirleriyah üzüm yemelerile derdlerinin nin dar düşüncelerini aşan müteiyileşeceğini vazmaktadır. ceddid hocalara rastlanır. fakat çok Ak Şemseddinin ilk tefsir dersini defa da yeniliklere karşı isvan everdiği pencere (soğuk p n tıe) is denler halkı bu inkılâblar aleyhine mile anılmaktadır. Bu pencereden kıskırtanlar da biivük toplulukların esen serin rüzgâr ilâhiyat tahsil bulunriuğu camilerde harekete ge(pdecek. talebeye zihin açıklığı ver çerlerdi. diği itikadı beslenirdi. Pazartesi Konusmaları ABAHL ABAHA.J Cambazlar arasında alihin desteklediği bazı meslekler var. Kimi servete, kimi devlet babaya sıHını dayamıs; u ikbale e min bakıyorlar. Serbest piyasa ücretlilerininki o cinsten değtt. Mukadderat, hep lndosa ve poyrat» tâbi. MensuMarının akıbeti önünde sonunda hacı gpmisi gibi şapa oturabilir. Fikir isçileri kanunile, sigorta ve sendika ile desteklenmesine rağmen. gaTPterilerin encamı ba?ka türlü deji'dir. Bu «ebeble, azamızın felâketıedelerine arasi'a h « i c den paycndalar anyoruz ki bu kaygan zen" ">'' afirda muhtaclarmusı alabora etmiyelim... Hayırsever cemiyetimiz, simdl de. İstanbul s gelip Mithîtpasa stadvomunun arkasında Hiiton otelinin Denizcilik Bankasııuıt yeni gemileri KOMÜR ( L İ N Y İ T K Ö M Ü B Ü ) Fabrikatör VP diğer îhlivac sahihlfrinin emrindedir. CERRAHOĞULLARI T.A.Ş. Kara Mustafa Paşa Cad. (Rıhtım Cad.) No. 209. TELEFON: 47472 Memed vardı Irazı kolundan tuttu. Çocuk ağlamasmı kesmişti. U zun uzun çocuğun yüzüne gözlerini dikti bakü: cUğurola.» davullar döğülsün. Kasabada, Vayvay köjni İnce Memedl öyle karsılamalı. Herkesin eşkiyalan yaya gelir, bizim İnce Memedimiz Arab atlan...» 200 insanlı. 120 artbalı. 120 hayvanh Apollo «irti ile geçici bir ortnklik tesh etmiş. İsimJzin gizlisi kapaVlısı yok. Arık oyutı ovnuvoruz! Eh, fahrf reklânrılıktan d? kac.nmıyscs^z dni ve ve*<ml«rimi» f.?~»ı»ı« Ve nibayet deeer de riHHen eiHSp iöAltı yedi senedenberi. Saide içkinin yasak olduöunu bilrli'"r"'7 halHalk sanatkârlarına, halk ara riilecek *ey... Şeh'MP'i «ehir yapan, de birimiz olmazsa bir bnsknsı o sında kök salmış elislerine büyük »ahte vakarh ve ukalâca beyanath f nun oruclu olduğunu boyuna unubir sevgi ile bağlanıyordu. Bu sev riHdi heyetlerin zi»ar" '»'i desiltuvor Onun yanmda oruc bozuyorgi «Gün ola harman ola» yazısında dir. Bö'Me truo ve ksfil^ierin ar««ıra »tikün edisi revnak veriynr. tluk. İlk zamanlar davanamıyor. hıelle hırulacak bir hale geliyordt rakıp gidiyordu. Sonraları afîzına Saidin Mercan ustasını okurken ağ Çoluk çocuçun kevfi yerine reK» bir damla içki koymadan es dost ladığımi kenHisine söyİPsevHim bs yor. ftıi'Hin suva tas »t>Vm«»««"'«« sofrasına katılm.iğa bnşladı. O akna mııhakkak küfür ederdi. Fakat »omur+ıık »uratl^rda heyecan ve şam. uçak alaıına gelenlerin neşeeğer o yannın içinde ılık, yaz de neşe dalgalanıyor. sini kacırmamak için olacak yassı nizleri kadar ılık Rözvaşlsn yok *** şişeden bir yudum tattı. vahud icer eğer Said o yazıyı yazarken ağlaMesiekdaşlanmızı davet gibi yaptı. Sişenin üstündpki adı mrdıysa bilekl^rimi keserim. Bu arada ben de fidip ^ yüksfk sesle okudu: Geçen gün Tunc Yalmanın Said gözüm ormsnlaruı, sahrsiarın v»hicin yazdıklarını okurken. sevgi ?i hayvanlarını .. Aslanlann, fille Vay anasını be! «Beyaz At». sen bu sergiden çıktığın 'ian, po ile işliyordu 3 i r kaç ay mey den. basıbos. hayırsız, bedava. sevBarut t»ibi bir şey. rin insan elinde nasıl sustaya durDiyordu. Otobüs Taksime celene bizden bir kaç lenk, bir kaç biçim dandan kayboldyğu zaman eşe dos giden. knrdeş yüreklerin iki deli durulduklannı Atlarm musiki i s ta sorardım. Kimi uzun zamandır ırmak gibi birbirine kansıp könükadpr hep bevaz at lâfı edildi. Tak götiirebiliyor musun? Öyle renkler, tidadlannı . Hele buldoğlann a y n öyle biçimler ki, yolda yürürken görmediğini söyler. kimi geçenler ren sevsisinden de boğulacağım simde tekrar kuraklaşıp ayrıldık. ayn fortnalar giyip profesyonel ihNisrjı ayının virmi dnkuriı. TÜn aklına gelsin. bugiine kadar hiç de bir kaç gün üstüste buluştuk • sandım. Hiç bir aşk şi'ri, sevgi ede rirasile bir futbol o>tıayışlan va* derdi. | bivatl T u " i ı n S^irl<. MpTran TJstalerden bir perşfmbe idi. Bir hafta görmediğin, bilmediğin «oler olki, bayıldım . Siyasetçiler partiîeİçkiyi henüz kesmediği günlerden ya karşı duyduğu, beiirttiği sevgi sonra Saidi bekledik. GPP vakte sun. Kafanda yer etsin. Mavi olmarini şaşıriyor da onlar kale]erini sına mavi ama bir acayib mavi, bir gündü. Beyoğlunda buluştuk. kadar beni sarmndı divpbilirim. kadar gelmedi. Hastaneye kaldırılşaşırmıynrlar Kalecinin suratınTunc, Saide karşı beslediği bu yüdığını duyduğumuz zaman. is i?ten şimdiye kadar gördüğüm mavilerin Bana: daki ifadeye hayran kaldun: Golü Sen hiç Ziba mahallesi diye bir rekler dolusu seveivi daha önce geçmişti. Yanına kimseyi bırakmı hepsinden donuk, yahud hep^inden yiyince, perisan oluyor. Bayprlıkparlak, bir türlü adlnndıramıyaca yer duydun mu diye sordu. Said vaşarken belirtli mi bilmiyoyorlardı. lar ve ayruıhklar gedrivor... Berğım, tarif edemiyeceğim ama bir Böyle bir yerden haberim yoktu. rum. Fnkat o yazıyı okurken şunu *** hiidar ol vazifeşinas kelb! daha gördüöüm zaman sevineceçim Beyo^lunun yan sokaklanndan bi büyük bir kuvvetle duydum: Saidi tam yirmi sene önce B e bir mavi. Bir kırmızı, bir yeşil. risine saptık, Kasımpaşanm KurLâf aramızda; köpeklerin daha Sevgilerimizi, sıcağı sıcağına. yoğlunda Siray sineması karşısınSozün burasında Saidin yüzü gül tuluş taraflarına uzsyan yollarmdan taze taze belirtmek ne güzel sey. insanca spor hayatı yasadıgını da daki bir kahverie tanımı=tım. O Keçtik. Vakit geceyarısını geçmişti. Niçin kana kana spvdiğimizi. sev kabul etmeli... «Vnr! kır! ye!» Cünler Cahid Sıtkı ile Saidi sık sık;dü: bu kahvede siiriirdüm Bir ara bi | Şöyle söylesene be birader, Hiç bilmediğim karanlık sokaklar gimizi. bütün hızı ile hemen belirt yok... Azı di;lerinin ısumaja pek I dan sonra payet patırdılı bir kaç miyoruz? Böyle bir «evginin ne müsaid olmasma rağmen... zim masaya iskpmlclerini y^klnstır bak şimdi bir şeyler anladım. *** dılar. Beş on dakika içinde her iki Peki öyleyse, söyle bakahm. kahve, bir kaç meyhane arasında kadar yaratıcı. ne kadar verimli. ne Biıimkisi, ilk bakışta rarîb sayısi ile de kırk yıllık dostlar gibi • Sergimizden sende bir şeyler kaldı karar kıldık. Kahvelerden birisinde kadar yapıcı olduğunu niçin farketSaidin ahpablan seslendiler. Ağır miyoruz?. laeak bir ortaklık cerçi ama. biraı senli benli olduk O gündrn sonr.ı mı? kamyon şoförlerüıe benziyorlardı. kurcalandıği takdirde, e bn İ ^ B Saidp rpMm spreilprinin h^n^inde Kaldı. bir yesil! Saidi sevenW daha ne kadar c ü Bütün haüerinde uzun yollann, han rastlad'm diypbilirim. Sereilerin hiç bulunamas Nasıl bir yesil?. zel sevl°r va7>'aklar, Saidin e«pri içinde b<r de mantık tal arabalnnn belâlı yolculuklar birini kacırmıvor. fakat ne resimlor Bir zehir yeşili. bu yazılarla daha çabuk yayılacak değil... Var mantığı! ne de ressrrnlnr üstüne """lenen • Günlerden bir eün zehir yeşiline izleri vardı .Saidi uzun zamandan memleketimizin en tenha kösel"riŞahsan ben, arasıra aylâk rtİpre, yszılanlara karışıvordu. Yedi, Bevoğlunun göbeoînde salma salma beri tanımamış olsalar onunla bu ne kadar uzanorak. Fakat surası da manlanmda daleaya düşerim: Şpkiz sene evvel. haftalık dergiler yürürken rastladık. Taksimde bu ı kadar rahat konuşam~zlardı. Ma muhakkak ki eger bu yazılacak o Mnharrir olmasaydun da pene clen birisi hesahına rör>nrtnj vapmak Iusrmi5. Satd'e atölvp^'e eiriyor larına yaklaştık. Bize Rayet cömerd lanların* »nda birfc^Said yajarken leşip kendirae yeni bir meslek seeüzere soreimize uğradı&ı zaman pek duk. Tam bizim sokagin başında I ikramda bulundular. Sonra yanda juzılmı; olsaydı. belki onu daha seydfan acaba raünasibi neydi? dekeyifli değildi. Bana bir se"'rr so bir çingene kızma raştladık. Sırtın | ki kahvelerdfn birisine geçtik. uzun müdflbt aram^da bulurduk. rim. ruyor. sorıra feehHi sorusu ile ken do ikî kucak ıchir yeşili vardı. Ha ' Said: i Sahici sanafltSrların İKepsi gibi Said İrirafı pü<; ama, haydl eesaret ni şu dikenli vapraklarının ucunda. Bak dedi, ha bu uşaklar senun de hiç durmarîan eserinden «üphe edeyim: Hokkabazlıği terrib ederi a!iv ef'ivortiu. kırmizı tMiumlnr memlcketdurlar, dedi. "Z re^min t^knik tnrafma piin boncıık boncuk ediyor, hic durmadan için için ken dim mutlaka Çünkü tam manace ben coşmuştum. bir ara rniko sarkan kokinnlar. Kurne'nda. karKırk beş elli yaşlarında bir adam dini kpmiriyordu Zaman zaman sile serbest meslek! Modaya u y makarısık bezler arasında iki, üç kemençe çalıyordu. Onun yanıba t^mamile tesadüflere borclu oldunu kızdı: ran! Alabildiğine kataknlli! Üsteşmda yedi sckiz yaşlarında bir ço ğumuz anket sualleri de aorulmasa Ammn da uzattın be kardeşim, aylık bir bebek. lik de kimseye tarar vermet cinşunu daha kısa kesemez miviz sanİkimiz de koc?mnn bir Cemi SPV cuk aynı gayretle kendi kemençe attığı tasın nereye kadaı ulastıgı sinden namuskârane katakulli . ki? nı. kimlere döküp kimlere dökmereder çibi çineene kızını seyre dal sini işletiyordu. Yedisinden yetmişine kadar harb Bak reis. dedim. Söziin kısası dık. Tam yanımızdan geçerken: Bir Karadeniz havası kl sorma diğini kolay kolay ögrenemiyecek de, sulhta, şehirde köyde, «abneda Bak, dedim. Benim dükkâmm eitsin. Bütün mahalle ortasından. ti. Dün sajıt 15 te Bebekte bir ta s ıt kasanoda, salonda kahvebanede kâh r trrrrmTTi znsı olnıuştur. şurncıkta. Gel otur. senin bir res kocaman bir testere ile ikiye bölüSaid dilimize getirdiği lezzetin, bol para kazanır, kâh kıt kaıanırŞofor Kerim Vargir idaresindeki 217 mini yaDacağım. nüyor sanırdınız. Yaşlı kemençeci değerin farkında idi. Fakat hiç bir sın ama, hic değilse kimseye kavuk j plâka sayıiı Be.ediye .ıtohüsü. BrhekPazarhk ettik. Bu küçük orman kahvenin sahibi imiş, o kalktı O zaman bu kadarile yetinmiyor, çok sallamadan ekmeğini çıkannm... ten Sarıyere gitnırkte iken. aynı îslinarçasını Saidlç atölvcve getirdik. nun kemençeyi kestiğinin farkına daha iyisini. daha mükemmelini iskamette f>iden Şofor Mehmed Ekşioglıı Bu sirkte cambazlar var, perenBen hetnen krokiler çizmeğe başla bile varmıyan küçük habire ke tiyordu. Bizler eli kalem tutanlar idare«iııdekl 11514 pl.ika sa.Mh taksiye debazlar var, subedebazlar vir: Ev çarpmıj V e hasara ugratmıMır. Yaradım Ama bizim Said rahat durmaz: mençenin yayını çekistiriyor, akla, onu yeter dereoede destekledik mi? liya Çelebinin birind cildinde lanan şoför Mehmed Eksioğlu hastaneve Bütün e^va^ite ıfto$eli Bu kucaeınd.iki cocuk kimin? hayale eelmiyecek sesler »••'••rıvor Zannetmiyorum. : kaldırılmıştır. Ka?a hakkında talıkikai zikri gecen daha ne hnnerbazlar da>alı bir e ve vahıb Kimin olacak benimdir. 'Babası du. Meğer küçüğün vszifMİ sadece yapılmaktadır. Saidin eseri de Orhan Velinin »bbîlirsiniı. babasınm sazına azamî gürültü çı şiirleri gibi gün geçtikçe daha çok var... Aslanbazlar, filbazlar... Caasken'edir. kararak katilmakmış'.. Said bir tab ışıldayacak. Bizlere de bu büyük navar hırlaytp pençe aüyor. Mfi Peki ya karnmdaki? Kimin olacak o da kocamdan lo seyreder gibi çocuğu seyrediyor, sanatkârlan yakından tanımış ol rebbisi lokma afızda yaklaşrp dadak dadağa felerekten Hevredivor ikide bir: dır. Çok şiikür. mak, onlarla aynı şehirde, hemen * EMİNUNÜ ilkokııllarınddki yok«u1 Atıyorsiın.. nem kocam askcr Vay anasını be!.. Uian bu sa hemen aynı şartlar içerisinde yasa lnkmayı... Can havlile de taklağı lara yardım cemıyeti yıllık koneresi 22 atıyor... dir, divorsun hem de .. mayıs 954 cunıartesi gnnü sat 15.30 db I dece gürültü çıkanvor, hiç bir fey mış oimak tesellisi kalacak. Cevıikalfa ilkokuHında yapıiacaktır ! Kısacası: Tübe. tübe İftira edersin, if c.ildığı yok! diyordu. Yedi tepeye kurulmıış pul pul * TOPRAK Mahsull^ri Ofr.inde ça | tira edersen eline ne geçer çakır Hüner tarafı, r*nfle nvnamak taZiba mahallesinden Beyoğluna Gümüş Kümüş halıklan pul pul lı«an işçiler, tenıettii ikramiyelerinl j en7İü kiiciik beycif;im. döndüğümüz zaman saat gecenin Orhandan, Saidden örülmü« tanım ] rafı, alkışlapmak tarafı, ieaMnda hâlâ alamaımş olduklarından şikâyet', Snidle bizim model bu minval ü üçünü geçmişti. Beyoğlunda her etmislerdir. Bu i; yerınin baglı olduğıı İstanbul münı«ibince bir perende aöp kurstdtiıye ı>eıi7er Ijirçok iş ytrler; işcizere münakaçalara giriştiler. Bir ver kapalı idi. Yalnız bazı dükkânrulmak tarafı .. Arzetmişrim: Yalerine ikramiye vermiş btırunınaktatir S Haıiraıu karfar taraftan da kunH.iktnki bfbek kı ların kepenkleri altından ışık s ı n man tnraflsrile. yahsi taraflarile bir * AÇILMIŞ bulunan Mlllî Tiirk T rüKİan tlanllr bu vameti kopnrrmğa başladı. Bu hen vordu Said bunlardan birisine kabenzerlik var aramızda .. lebe Birli^I Yük«ek Murakabe heyrli kuraya 4m cirrrler. sâme arasında yangından mal kaçı baca bir tekme attı. Kepenk aralanazahgına. lkti^ad Faküitesi Talebe V eKurdujumuz bn küciık ortaklık, nr eibi bir kac dosen '•'/••bii'iim. dı. Girdik. Gene demin Zibada miyeUnden Lulfı Ayabakan seçilnıi ur. baska nire nice ortablıklarla kıvasBüfün valvarmalarıma rağmen. Said rastladığımız, insanlara benziyen lanırsa hiç de nâhos. sayılamaz... ka''>ncağızı bir saniye rahat bırak kalender insanlar içki içiyorlardı. MAYIS 17 RAMAZAN 14 Çünkü içine diizenbazlık, hiiebaz» madı. Said bunlan bana adlarile, ve çolık, moHrabpzlık karışmıynr bari . ğunun adlarının başma, sonuna O eyyam Saidle bazan iki üç gün Sır h'iner karışıyor... Hiç baram üstüste buluşur. sonra iki. üç ay küfürler katarak tanıştırdı. On bef gfln oluyor. Size anlatmağa başladığım uçak gezisinden döndüğümüz gece, Yeşilköye gelen dost yüzler arasında Said de vardı. Günlerden perşembe oldupu için onu Yeşilküyde görmek beni şaşırtmadı. İki üç senedir bizim .ıtolyenin perşembe akşamlarına katıhyordu. O akşam da atölyede bulu}muşlar. acentanın otobüsü ile meydana gelmislerdi. Yüzü piüıVordu. Onu, en yakmlarımın arasında ve neşeli görmek içime hatırı sayılır bir sevinc katmıştı. Bu sevincin nızı ile bir dahaki perşpmbeye sakladığım sürprizi çantadan çıkardım. Dostlar için tadımlık, ufak bir şişo viski. Hani şu cebe sığacak boyda, yassı. çakıltaşı Ribi şişelerden. Otobüste bi?.bize olduO"'"nz ifin herkes bir yudum alıyor. Sıra S a ide eelir RPİmez kırdığım potun büyüklüğünü pnlıyorum. SAİD İCİN Yazan Bedri Rahmi Eyüboğlu T 3 Saidin hayaü ufaktefek duraklarla bu tempoda işledi samyorura. tstanbulu, karış k«nş biliyordu tstanbulu turist gibi degil. verlisi gibi değil. polisi, iandarmssı. bekci si gibi değil, babasının evi gibi, cebinin içi gibi biliyordu. istanbul yedi tepeye kunılmuş derler, bu tepelerden sekizincisi de Saidin kurduğu tepe olmalı. İstanbulu Saidin dilinden, Saidin eserinden tadmamış olanlar, istedikleri kadar yerlisiyiz desinler. Saidi okumadıkca Saidin dilimize getirj diei ışıkla İstanbulu kana kana sey i retmedikçe, doğup büyüdükleri memlekefte birer turist olarak yaşıvorlar demekrir. Dört, beş senedenberi onunla daha muntazam aralarla bulusuyorduk. Bizim yazma tezsâhına merak salmıştı. Knr defa ypzma basarkcn bir kenara ilişir, uzun uzadıya sey 9 EYLÜLDE 10 DÖŞELİ EV BİRDEN V. E. | 4.41 12.10 16 07 19 21 21.12 2 Sfi ] 9.20 4~49 8 46 12 00 1J51 7.15 YAPI ve KREDİ BANKASI ı . 1111111111 m Taksimde aynlırken şafak söküterek bir sürü dostlanmız vardı. yordu. Dikkat ed?rHim' VıomTi hrmrn hep İcki yasağına kadar, yani bunc ı ı !*JJULSJHJW i >lp kıır^ıi^u d çtiiı^lar avrn tpm d?n altı. vedi senp evveline ürker gibi yapü. Burada atı hızlı .Memed de terlemişti. Kulunçlannsürdü. Çarşının ortasından geçti. ! dan ter nşkınnıştı Yüzü kapkara ] Kahvelerin lüks lâmbalan daha ya j olmuştu. Meydanm orta yerind* nıyordu. Bir kaç adam ona tuhaf öyle dikildi kaldı. ! tuhaf baktı. O görmedi. Gaminin Köylüler biraz sonra onu Hyle yanındaki sokaktan yukarı sürdü. gördüler. Yavaş yavaş mev^sri'.ğı, Çiğit boyah ev sola düşüyordu. Öj etrafmı doldurdulsr. Hürü de gelnünde attan indi. Atı avlunun kadi. Hürü gelince Memed ab ona pısına bagladı. Hançerini soktu; doğru sürdü: kapıvı açtı. Yukanda ışık yanıyor «Hürü ana> dedi, «oldu! Hakdu. Çıktı. Memedi görünce bir kıyamettir koptu yukanda. Doğru kınızı helâl edin» Atı Alidağı tarafına doldurdu. gün batıdaki odaya gitti. Abdi Ağa Bir kara bulut gibi köyün içinden yan uykıılu, kollarını açarak geriniyordu. «Ne var?» diye soruyor, süzüldü çıktı. Gözden kayboldu. Yazan. YAŞAR KEMAı Çift koşma zamanıydı. Dikenlir geriniyordu. Vardı kolundan tuttu. düzünün beş köyü bir araya geldi. Salladı: me» diye bir işaret yaptı. Topal Kafasmdan s a n pırıltı aktı. Genc kızlar en güzel elbiselerini «Ben geldim Ağa» dedi. yürüdü Memed aü doldıardu. Bir «Ali kardaş! Geceyarısı evinde giydiler, yaşlı kadmlar. sütbeyaz. Abdi Ağa gözlerini açtı. Önce top toz halinde köyden çıktı. Ho bulur muyum?» sakız gibi başörtü bağladılar D a inanamadı Sonra gözleri açık öyle murtulu kalabahk arkasından baAli: vullar çalındı. Büyük toy dügun kalakaldı. ~ Gözlerinin karası bile ka kaldı Donup kaldı. Tutup kes «Bulursun.ı oldu. Durmuş Ali emmi bile hasta seydiniz hiç birisinden bir damla «Şu evi bir daha, iyice tarif beyaza kesti. haline bakmadan oyun oynadı. Son e kan akmazdı. t!» Odanm dışında. çoluk çocuk, ka :ra bir sabah erkçnden toptan Ça1 Atın başını Şahininkayasında «Hapissne var ya, var. Haa, dınlar kıyameti koparıyorlardı. kırdikenliğe gidip, ateş verdiler. çtkti. Attan indi, hir çınara bağla işte onun sağında jandarma dairesi Memed tüfegi çekti. Abdi Ağan ince Menıpiden bir daha rı=ber dı. Çınar yaprağını dökmiiş, yarı var. Jandarma dairesini az geçin ' n Rüğsüne üç el ateş etti. Kurbeline kndar, altın sarısı, kırmız! ce. sokağın öteki ucunda. çiğit bo şunların rüzgârından odadaki lâm aiınmadı. Imi timi hellisiz o l " | O gün bügündür, Dikenlidüzü damarlı yaprak içinde kalmıştı. yah tek bir ev var, iki katlı. Abdi ^ a » n d ü . Şahinkayanın pmarının dört bir Ağa gün batıdaki odada yatar.» ; Hızla aşağı indi, ata bindi. Bu köylüleri, her yıl çift koşmazdan yam yemyeşil olmuştu. Billur yeHiç bir şey söylemeden kalktı sırada jandarmalarm haberi olmuş, önce Çakııdikenüğe büyük bir toy şili. Bir taşın üstüne oturdu, başını Ata doğru gitti, çözdü, atladı. Do evi boyuna kurşunluyorlardı. Atı düğünle ateş verirler. Ateş üç gün, elleri arasına aldı. ludizgin.. Rüzgâr gîbi süzülüyordu doludizgin Torosa doğru «ürdü. üç gece düzde. doludizgin yuvarlaNerlen sonradır ki Topal gele at. Yalısı kaval gibi dürülüyordu Arkasında kum gibi kurşun kaynı jnır durur. Çakındikenliği delicesin» jyalar. Yanan dikenlikten çığhklar bildi Yanına oturdu. Kulağına. aşağulaki değirmeniı vordu. O hızla kasabayı çıktı. «Ah kardaş, yorgunluktan öl şakırtısı gelince kendine geldi, aGün doğuyordu ki köye girdi. gelir. Bu ateşle birlikte de Alidadüm.» bn başını çekti Bir an durdu. Tek Meydanda atın başını çekti. At, ğınır. doruğunda bir top ışW patlar, Soluşunu toplamağa çalışıyordu Jrar »Sır ağır^ sürdü. Tüfeğinin ağ terden kapkara olmus, göğsü kS dağın başı üç gece ağarır, gündüz Başını ağır ağır kaldırdı. Gözleri j nna kurşun * verdi. Tabancasma riik gibi inip inip kalkiyordu. Boy ! gibi olur. gene öyle îfikttn ibaretti. [da... Tekereklerin evinia orada « t | n u . sagrıaı köpük içindt kalnujtı. rir. eueuT nu'RlKASi 1 O 6 Koca Osman rtın dizginlerine aSağrısı toparlak değil. uzun ola sıldı, doldurdu Toroslar tüm macak. Yumurta gibi. Kul=Harı ka viye batmıştı. Morarıyordu. Af habprini İnce Memede Cabbar lem, alnı akıtma sakar, bacakları belinin uzunlueuna bakavjlç kısa. aetirdi İki eski arkadaş uzun uzun rengi ne al. ne doru. ne kula, ne kucakla^ıp, konuşmadan yanyana de kır olacak, rengi pâre pâre be oturdular. Cabbar ayrılırken: nekli demirkir o'acak. «Ben gidip teslim oluyorum,» At. Koca Osmanm evinin önünde bekliyordu Kişniyor, eşiniyordu dedi. Mpmed ağzını açmadı. Beli incecikti. Gözieri kız gozleri gibiydi. Işıltıh kederli. Kuynfhı Değirmenoluğa bir öğle üstü girlim olmağa mı gidiyorsun? Avrat topuklarına kadar sarkıvordu. Sü di. Yüzü karakmış, gözleri çukura yürekli Dikenlidüzü bir bu yıl aç zülüyordu. Yalısı sağa yatmıştı kaçmış, alnı kınş kırış olmuştu. Bir kalmadı. Bir bu yıl, bol bolamadı Koştuğu zaman dürülür, kaval gib kaya parçası gibiydi. Küçücük kalekmek yedi. Gene Abdi Ağayı baolurdu. mış gözleri bir inadcı pınltıdan iba şımıza belâ mı edeoeksin? Nereye Büyük bayramla birlikte af da retti. Böyle dal gündüz ilk defadır avrat yürekU ince Memed? Teslim çıkmıştı. Daâdaki eşkiyaların ço ki köye giriyordu. Sarhoşlar gibi olmağa mı gideceksin?> ğu, bir kaçı haric, hemen hepsi yalpa vuruyordu. Kendinden geçBu sırtda bütün köy halkı meyinip, tüfeklerini teslim etmişlerdi. miş gibiydi. Kapılardan kadınlaT dana toplanmışlar, ölü gibi sessiz, başlarını uzatmışlar hayretle, kor kımıldamadan öylecene duruyorCandarma dairerinin avlusund^ türlü türlü eşkiya... Bekleşip du kuyla bakıyorlardı. Çocuklar. lardı. ruyorlardı. ; kasında. uzağından sessiz, korkn I «Avrat yürekli Merned! Bak korka onunla birlikte yürüyorlardı, Koca Osman atın yalısuıı okşaşu kadar köylü, bak şu kadar insan İnce Memedin köye girdiğini yıp: senin gözünün içine bakıyorlar şahmime de Hürüye haber verdiler. Hürü koşs Teslim mi olacaksın? Abdiyi gene cİnce koşa geldi onu meydanlıkta karşılâyık,» dedi. Oğluna da lâyık bu I başımıza mı getireceksin. Güzel ladı. ?t.» | Dönemin kemikleri sızlar mezarda Köylüler: Hışımla yakasından tuttu: Güzel Hnlçemin kemikleri.» «Lâvık.D Hediler. «Memed Memed!» diye baMemed sapsarı olmuş titıiyc.ı Koca Osman stın sırtına atladr ĞU'Jı bütün serile «Hatçeyi yedir •opıağa bakıyordu «Ben şahinimle iki gün? kal dir. onlara da 5İmdi resliro olmâğa I Hürü vakasını hızl? bıraktı: maz gpliıim. Gidin Endelin köyle mı ffidiyorsun? Abdi gelecek gene i «Git de teslim il ^vrat yürekrinden davulcuları çağırın. Çifte ı köyde paja gibi oturacak. Sen te» | l i herif,» dedi «Ai çıknut.9 xxxvn MEMED Bu sırada, Koca Osman dolu dizgin kalabalığa girdi. «ince Memed, şahinım» dedi. Kalahalığı yararak, Memedin yanına geldi boynuna sarıldı: «Şahinim» dedi. Evin yapıldı bitti. Tarlanı da ektirdim. Bu atı da köylü senin için aldı. Ötpki e ş kiyalar eibi dpğil. Vayvay köyü şahinimi davul zurnayla karşılayacak. Çatlasın Ali Safa, Abdi Ağa. Bin ata. yürü » Meydandaki kalahalık tepeden tır nağa homurdandı. Ortalık homurtuya kesti: ! «Kör olası ihtiyar. Kör olası Kör olası ..» I Memed Koca Osmanm elinden dizginini aldı. Ustiine atladı. KalaI balığın öteki ucunda Tonal Ali I duruyordu, ona doğru sürdü Bütün baslar o tarsfg doğıu çevrildi. Memtd Topala basıyla. odüs öna I S O N
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle