18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CTJMHTJRÎYET 24 Mart 1S54 1 I Üniversitede bir telsiz Ithalât yüzde 26 cihazı imal edildi Fen Fakültesi öğrenciîeri tarafından vücude getirilen cihaz, hem radyo yayını yapacak, hem de telsiz telgraf muhaberesinde kullanılacak Emniyet Genel Müdürlüğü, radyo yayın istasyonu kurmak için faaliyete geçmiştir. Ankarada kısa dalga üzerinden çalışacak olan radyo istasyonunun vericisi. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesınde hazırlanmaktadır. Yakmda tamamlanacak olan cihaz, hem radyo yayınlarında ve hem de tel;iz telgraf muhaberesinde kullamlabilecektir. Memleketimizde yapılması imkfinı olmıyan parçalar haric, diğer kısımlar Fen Fakültesmin Fizık Enstitüsünde hazırlanmıştır. Verici, gayet kısa zamanda talebelerin gece gündüz çalışmalan ile meydana getirilmiştir. Cihaz (yapısı) da estetik ve teknik bakımdan çok orijinaldir. Vericinin her bakımdan, büyük radyo fabrikalarmın ellerindeki bin bir imkândan faydalanılarak meydana getirdiklesi vericilere faik oldugu söylenmektedir. radyodan halka hitaben yayınlar yapacaktır. Fen Fakültesi radyo yayınlanna başlamak üzere İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Radyosu nisan ayı sonlarına doğru devamlı neşriyata başlayacaktır. Radyonun bugüne kadar faaliyete geçememesi sebebini alâkalılar şu şekilde izah etmişlerdir: «Fen Fakültesinin Lâlelideki binasında deneme yayınlan yapan verici, enstitülerdeki hassas âletler üzerine tesir yapmakta ve ilmî çabşmalan bozmakta idi. Bu yüzden daha uzak bir yere taşınması icab etmiş, Süleymaniyedeki Biyoloji Enstitüsünde hazırlanan stüdyoya taşınmıştır. Burada şehir cereyanı 110 volt olduğu, verici ise 220 volt üzerinden yapıldığı için, cihazı 110 volta ayarlamak gerekmiştir. Vericinin bütün noksanları tamamlanmaktadır.» KOMŞU MEMLEKETLERDE | GÖRÜNDÜĞÜ Gazeteci ostlarun, rahmetli Daverin boş ve loş bıraktığı bu kuytu köşeji haftada, hiç değilse bir kaç gün kalemimle doldurmamı istediler. Özür diledim, beceremem dedim, dinlemediler. O köşe senin, bu köse benim diye tutulmaınaya çalışırken yakalandım, şu gazeteci koltuğuna oturtuldum. Onun pek keyifli ve güzel manzaralı hoşça bir yer olduğu kadar iğnelifıçı tarafını da bilmez değilim. Fakat artık bir iştir oldu. Bismillâh diyip başlıyacağun. Çare yok!.. Demek şündi ben, tam gazeteciyim. Kırk jila yakın bir zaman önce girdiğim bu meslekte sebat etseymişim herhalde bir gazetem, bir matbaam olurdu. Ama olup da ne olacaknuş? İşte gazetem, işte matbaam!... Ne yazsam diziyorlar, ne versem kojnıyorlar. Şunu yaz, bunu yazma diyen de yok. Musahhih arkadaşımız da orasını, burasını düzeltiyor. Tabiî, bu düzeltme dizgilerde... Fikirlerdeki yanlışlan düzeltecek biri çıkıverse o xaman yazacak nemiz kahr?!... Doğrusu bu gazetecilik güç şey Ceza kanunu, mahkeme filân bakımından değil de yazann kendi kendisine duyduğu sonımluluktan. Medenî topluluklarda herkes. ya oyuncu, ya seyirdye benzermis. Halbuki gazeteci, seyrederken oynayan, oynarken »eyreden insan. Hem karada, hem suda yaşar gibl bir şey. Hattâ havalarda uçmasını da bilecek. Yürürken yüzecek, yüzerken uçacak. Fakat atlamıvacak!. Yazmasında konuşmaya, konuşurken yazmaya mecbur. Hahıası hayall kadar kuvvetli olacak. İkisl arasındaki ahenk bozuldu ımı. ya uydurmacılığa düsecek. yahud kurnmuş ağaclara dönecek. azaldı Verici, önümüzdeki hafta AnkaÖrendiğimize göre Fen Fakültesi, raya nakledilecek ve 10 gün içinde radyo programı hazırlanırken tadeneme yayırriarma başlanacaktır. lebe teşekkülleri ile geniş surette Emniyet Genel Müdürlüğü, bu işbirliği yapacaktır. umtııımilllllllllllllllllllHllinnnililllllllllllinilllllllllMiniHnumı ^ Üniversitede inşa edilecek Cyckrtron tstanbul tîniversitesi Fen v« Tıb f«kultelerinde • Cyclotron» İnşa ve tesisi lçtn 2 mllyon liralık tahsisat aynlması hakkındaki kanunun yururluge glrdlgi haberi üzertne kendisil» gorustuğümuz Ünıversite Rektbru Prol. Fahlr Yeniçay demistir ki « Kanunu henüz Resmi Gazeted» gormedık. Kanun yürürluge flrdljl takdlrde 5 senede 1 mllyon lira alar&k tesisatı kuracagız. Yapılacak tesisatın yert Ünlveraıte clvan o!a. calctır: fakat henuz kat'i olarak tesbit edilmemlştir. Tesisat, ancak 2.5 . 3 senede tamamlanacak ve faallyete geçebilecektlr.. Fransız Profesörü dün ilk dersini verdi tktiaad Fakültesinln davetllsl olarak sehriimze gelen Paris Ünlversitesi pro. fesorlerinden Dr. F. Perroux. dun saat 10 da fakultentn 7 numaralı anfısınde ilk derslni vermlstir. Profesor bugun saat 17.30 da 2 nuraarah anfltfe «Avru. pa Komur ve Çelik Blrliğl Merkezi mevzuunda blr konferans verecektir. Edebiyat Fakültesi Mezunlar Cemij etinin tertib ettiği konferanslar Edebiyat Fakültesi Mezunlar Cemiyetl ntsanda başlayıp mayıa sonuna kadar devam edecek olan bir seri konferans tertib ermistir. Konferanslar. memleke. tln tanınmıj saluiyetleri tarafından ve. rilecektir. ilk konferans. Edebiyat Fakültesi profesörlerinden Hilml Zıya Ülgen tartfın. dan «Edebiyat Fakultelerinın Rolü ve Turkiyed'e Edebiyat Fakultelerin mevzu unda verilecektir. Oğretmenler dinlenme evi için tesbit edilen ücretler Kızıltoprak ögretmenler Dinlenme evinln taün.arnamesi, istanbul Genel Med'sl tarafmdtn tetklk ve kabul edil. miştır. Bu tal'matr.amrye gore. ögretmenler yurd bınasınm ust katındakı yataklarda ellıser, birincl ve lkınci kattaki yıtfklarda yuzer kuru; ucretle ktiacak'ardır, Dinlenme evtnde latıra. hst muddeti en aı İS gun ve en çok J»ir •ycîır. .* Fen Fakültesınde fizik mühendisi yetiştirilmesi isteniyor Istsnbul Ün'.versıtesı Fen Fakültesi Flzık profe^orlenndçn Adnan Sokullu. fakultede mevcud klmya muhendıslığı yanında, bir de fizik mühendisllğl ihdası için Senatoya müracaat etmıştir. Senato tekllfi kabul ettiği takdırde. fakultede ayrıca Yuksek Fizik Muhen. dlsl de yetlstlrüeeektlr. „ ,. . Mişigan'dan bir sanayi heyeti gelecek Devlet Malzeme Ofisi kurulacak daşlarımıza. dostlarımız» ve erlerimi. Haber aldığımıza gore, Devlet Mal. ze. çelenk ve t&ziye göndermek lut. zeme Ofisi mmı altında bir te;ekkü. funda bulunanlara en derin fukranltrımızı arzederiz. lun kurulmasına karar verllmtstir. Alle namına Bu OfİF Maliye Bakanlığma bagh Korgenera! Fazıl Bllge olarak vazıf» eorecektır Haber aldığımıza gore. Amerlkanın Ml?lgan eyaletlnde kırk muhtelıf sanayi knluna mensub firmayı temsil eden bir heyet mayıa ayı içinde memleketimize gelecektir. ' • Heyet alâkahlarla iktisadl ve ticari mevzular hakkmda temaslarda buluna. csktır. Bu temaslar neticeslnde lkı SergiH halamız B»yan • , . .> menılekçt aıasındaki ticari mımasebetj lerin yenl bir inkışaf kaydetmesi bek« NtJRİYE MÜHSİNOÖLU'mA lenmektedlr Heyetin geli{i yabancı ser. öıumü dolayıslle cenaze merasüntne maveyi teş%!k kamınıle alakalıdır. ıltirak buyuran General ve subay arka. TEŞEKKÜR Yunanistanın Avrupa gfini.'do | Biz Yunanlılar, demirperde ile Bir harb ihtunali karsısında Balğusunda işgal ettiği coğrafi vazi • kapı komşu olduğumuzdan ve o kan cephesinin vücude getirümesi yetin hâkım vasfı. bu memleketi nun istılâ hareketlerine maruz Şimal Atlantik memleketlerine şu dünyanın bu kısmmda hür millet kaldığımızdan NATO'yu tam mâ menfaatleri temin eder: lerin kayati ehemmiyeti haız stra nasüe anlayacak durumdayız. Rus A İtalyan yarımadan için bir tejik bir merkezi haline getirmek emelleri hakkında biz hiç bjr ha müdafaa perdesi. tedir. yal beslememekteyiz. B Anadolu için bir müdafaa Yunanistan Balkan yanmadasının Demirperde cihetinden esen rüz perdesi. güney kısmuu işgal ettiginden şi gârlar bazan yumuşak ve muattarC Doğu Akdenizde münakamalden gelecek müstevliye Ak dır. Bazan da sert hattâ sağanak lenin güvenliği. denizin yolunu kesmektedir. De halindedir. Oyle zamanlar oluyor D OrtaDoğuda muhtemel bir nizden ise Yunanistan karasmdan ki insan havanın sakin ve banşçı karışıklığın kontrolu. Anadolu sahülerine kadar Egeyi olHuğunu sanıyor. Bundan başka Balkan yanmadakatederek uzanan »dalar silsılesi Fakat münasebetlerimizin ıslasayesinde Akdenizin dogu hav hını temin edebilecek her hangi sı ve Anadolu mühim bir taarruz üssü teşkil eder ve merkezi Avruzasını muhafaza etmektedir. bir imkânı reddetmemekle beraber, paya saldıracak mutearrızın sol Kadîm zamanlardanberi dünya sadece sözle tatmin olacak vaziyetnın bu kısmının tarihinde göze te değiliz. Bu sözlerin hareketlerle kanadı buradan yokianabilır. Doçarpan esas karakterıstik şarkm teyid edilmesini ve hiç değılse ha ğudan hareket edecek olan böyle garba nüfuz etmek için sarfettıği reketlerın sözleri sür'atle takib et kudretlı bir mutearrız sol kanadının raaruz kalacağı tehlıkeyj gozoteşebbüslerden mürekkebdir. Bu mesinl arzu ederdik. nünde Uıtmak mecburiyetindedır. nun aksi de doğrudur. Ne yazık ki demirperdenin dosBu bolgenm NATO için stratejik Bununla beraber son yüzyıllar tane temayüllerinin hareketle te bakımdan kıymetli oldugu görülzarfında Rusyanın Akdenize bir yid edildığini gdremiyoruz. Bu mektedir. Reis muavinliklcri vekâieten mahrec temin etmek hususunda yüzden de Sovyet Rusyanın makYugoslavyanın vazıyetinın husuidare edilecek sarfettiği gayretler neticesinde ^i sadlan hakkmd» kendimizi hayasıyeti vardır. Bu memleket çokKısa bir muddet için mezun bulunan malden cenuba doğru bir hareket le kaptırmıyoruz. Reis muavinlerlntn »vdetlerlne kadar tandır demirperdenın bir parçası gö'ze çarpmaktadjr. Mekki Kesklnin vazlfeal Yazı tslerı Onun içindir ki Yunanistan mâ olmaktan çıkmış ve elinde mevcud MudMru Kemal Mutluay ve Dr. Lutfi Bu gayretler değişen bir hızla nen ve maddeten elinden geleni her imkândan istıfade ederek hürOgıUturkün vazifest de Teftis Heyeti bugüne kadar devam etmiştir, çünhattâ fazlasını yaparak NATO'nun riyet ve istıklâlini müdafaa etmek Müdürü Nebi! Essd Öznfuz tarafından kü Rus siyasetinin esaslı maksad dâvasını desteklemektedir. Boyle vekâleten idare edilecektir. azmini göstermııtir. Motörcüler nakiiye vergisinin ve hedeflerinden birinl temsil et yapmakla bütün hür dünyanın olDemek oluyor ki Ytıgoslavyanın mektedir. duğu gibi kendi hürriyet ve güvenkaldınlmasım istiyorlar maksadı bizimkinin aynıdır. TürkNetice olarak diyebilirlz kl, bu Hğine de hizmet ettiğini bilmekteLtmanlar araîinda naklıyat yaoan ler gibi biz de tereddüdsüz bilımotbrculer. navlunlannın yüzde onunu hayatî ehemmiyetteki bölgenin dir. yoruz ki Yugoslavyanın hürriyeti nakliye vergı^i olarak vermekteydller. müdafaası yalnız ve yalnız Balkan Motörlü ve yelkenlt gemi armatörleri Yunanlatan için NATO hakikati tehdide uğradığı zaman, esasen çünkü cemiyetl. verginin kaldınlm»sı yolunda milletlerini ilgiîendiremez, temsil etmektedir ve onun bütün yapmi} oldugu gibi, derhal hür hükumet makamlarlle temaslarda bulun bu mıntakada patlak verecek muh dâvalan bu hakikatin çerçevesine milletler safında yer alacakbr. mak üzere Ankaraya blr heyet gbndtr. temel bir çatışma sadece Balkan dahildir. Bu sebebden Yunanlılar ve Türkmtstir. memleketlerini değil, aynı zamanGelir ve esnaf vergisi beyanname da bizzat hür dünyanın vaziyetini verme müddeti bu ay sonunda alâkadar eder. bitiyor Yunanistan, yalnız başına, 1946 Gelir ve esnaf vergısl beyann»melerl kadar Detterdarlığa verilmektedlr. Amme «la. nisanından 1949 eylulüns caklarının tahslline dair kanun hükilm komünizm tehdidine karsı savaslert gereğ.nce vergilerin i!k taksitleri. mıştır. Milletin cesareti ve hürnln bu ay zarfında verilmesl lâzımdır riyete olan aşkı sayesinde komüBillntiığ! gibi beyanname verme müd. detl bu »y sonundt bitmektedır. 31 nizmin öldürücü pençesinden taimar mart tarıhme kadar vergi taksıtlermi mamen kurtuluncaya kadar odemiyenler âmnıe alacakları kanunu ve kalkınma hareketile iktısadî ingereğîn'e taklbata maruz kalacaklar ve kişafı için çalışmalarını sonraya bıİlk ay içtn yüzde on ve takib eden her ay için yuzde iki fazla vergi ödeyecek rakmak mecburiyetinde kalmıştır. lerdlr. Resmî Daire, Banka, Fakülte, Okul, Spor Kulüb ve Bu suretle Yunanistan KominAy sonu yaklaşmakta oldMgundan forml'a. olan mücadelesinden muver£l dairelerınae tehacıjn goze çsrp. Derneklerin Dikkat Nazarlarına : çıktı. Halbuki Kominmsktariır. Eminönü vergi dairesi «er. zaffer vlslerlni takviye etmistlr. formu'n maksadı sadece Sowet Takas usnlü kalktığmdan ve yeni rejim listesınde mevcud olGelecek aj'dan it.haren şirket ve semalarına yeni bir peyk ilâve etkurumlar beyanname vermege baslıyamadığından A\TUpadan anahtsrhk, madalya ve mineli rozet mek değil, aynı zamanda güneye caklardır. ithali artık mevzuubahs değıldir. Elimizdeki SON mahdud tadoğrmfcicjfpl bulnyık ve Rusyanın kaslı tahsteten faydalanmak istiyen saym müşterilerimizin, ancak Gümrök komisyonculan için kadhn arzusu olan Akdenize mah10 NİSANA KADAH verecekleri »ıpsrisler yerine getirüebilecektir. Ticaret Odasmda kurs açılacak rec temin etmekti. A. Palti Müfssesesi PJİ. 308 İstanbul Tel: 43882 Ticaret Odası Basın Burosund'an ve. rılen maiumata gore son çıkan güm. , Bu yüzdncdlr ki YusanistaR için ruk kanunu esas ve tatblkatı hakkında NATO'ya skatıInia*Bh • zamatu ge, gumrü komisyoncu ve jardımcılarım lince bunu derhal yaptı. Ve bunu tenvlr masadıle Tıcaret Odasında bir yaparken müşterpk dâvaya iyi yekurs açılmasına karar verılmıştir. ilâve Bîltndigi gibl gumruk resımleri ha tişmiş bir muharib kuvvet duydu. Memlezirandan sonra kıymet üzerinden tah«:l etmenin zevkini edileceğlnden komlsyoncularm yen: ketin iktısadî imkânlan gözönünde rre\zuat« lrtıla kesbetmelerl lâzırr. tutulduöu takdirde bu kuv\'et digelmektedir. Açılan kurs bunu temin ger âzalann iştirakinden kat'iyyen edecektlr az değıldir. Çahnan bir otomobil direğe çarptınlarak parçalandı Verilen malumata nazaran 19'3 yılı içinde ihracatımız 1952 yılına nisbetle yüzde 12 artış kaydetmıştir. Buna mukabil ithalâtımızja yüzde 26 azalma vardır. Geçen yıl yapılan ithalâtın çogu nu makineler teşkil etmektedir. Bunu demir. çelik, nakil vasıtalan, otomobil lâstikleri. akarvakıt. madenî yağlar, tıbbi maddeler, sun'î gübreler ve boyalar. çimento, kereste, cam ve mensucat takib etmektedir. İhracatımıza gelince, hububat en mühim mevkii işgal etmektedir. Bundan sonra pamuk. tütün, krom, inrir Ü7Üm, fındık gelmektedir. İthalâtı daha fazla Almanya, İngiltere, Amerika. Fransa, İtalya, Belçika ve Holand^dan yaDmaktayız. İhracatımız bilhassa Amerikn, İtalya, Almanya, İngiltere ve Fransayadır. lstatistiklere göre ihracatımızda 1952 ye nazaran yüzde 12 arhş var Yunanistan ve NATO Yazan: Mareşal Papagos r *] ler kendilertoi Yugoslavlara bağlayan rabıtalan kuv\'etlendırmek için hiç bir gayreti esirgememektedırler. Balkan milletlerinden her birinin kuvi.'etli ve müstakar bir Balkan cephesı yaratmak ve bir harb vukuunda bunlann oynayacağı rolü tayin etmek mütehassısların tetkik edecekleri bir keyfiyettir. Bununla beraber, Yunanistana gelince bu memleket her zaman oldugu gibi gene mühim bir rol oynamağa namzeddir: gerek coğrafi vaziyeti, gerekse askerî hazırlıklan dolayısıle. Bundan başka Yunanistanın müş terek dâvaya ve NATO'nun lüzumuna büyük bir inancı vardır. Sevgili memleketlerinin hürriyet ve ıstiklâlı tehlikeye girse ve kendilerine yeni yeni ağır vazifeler terettüb etse bile Yunanlılar mânen bunlara kendilerıni hazırlami} bulunrnaktadırlar. Emmim ki Yunan milletinin bu inancı ve yükek mâneviyatı memleketin, bu müşkul zamanlarda, hur milletler muşterek dâvasına yapacağı en güzel ve büyük yardımı teşkil etmektedir. (*) Bu yazının Türkiyede nejri hakkı gazetemize aiddir. ı r iie ne yapılabilir? /1OO LİRA İLE YENİKÖVE 10 DEFA TAKSİ İLE GİOİP GELEBİLİRSİNİZ 100 LİRAYA Gazeteci, herjeyden önce maharetli bir avcıya benzemeli. Çünkü dise dokunur olaylan vaktinde yakalayacak. Bir an geçti mi, haydi öbür sefere!.. Böylesini yazdıysa derhal sepete!. Çünkü gazete, bir an durmadan akıp giden hayatî halka aksettiren bir makine. Ne haberin dozu fikirden, ne fikrin dozu haberden üstün ohnıyacak. Diyeceksiniz ki, bunlan biliyorsun da ne diye kendine güvenip Bir kadın 1000 lira kıymetindeki <rHe!...» dedin. Çok haklısınız. Ama ben kendime güvendipim için deiğ^ıesinin çalındığmı iddia ediyor ğil! Doğrusu, sizlere güyendi&im Beyazıd. Soganağa mahalieal Kuçuk. haydarefendı •okagınd* 7 2 numaral! için bu denemeye girdim. İkisini de apanımanda oruran Zekıye Goral is defalarca gördüğümden bilirim ki, mlnde blr kadın. pollse baf\'urarak ev. hu deneme, milletvel<ili adavlığmvelki gece daıresine giren meçhul bir da yapılan denemeden çok daha hırsızın bın lira kıytnetmdekl goğus ignesıni çaldığını ıdaı» etmıştir. Eve püçtür. gıren ve Mdece lğne çalıp kaçan bu Şu anda ben. elinizde bir pertavyaman hırsjz. polls tarafından aran. sıı gibi durmaktayun. Beni istedim»ktadır. piniz yere ve hâdiseye tutmak sizin Jiletle bileklerini kesti 'linizde. Beni düşürüp kırmıyacağıHarbıyede Atiye eokağında 3 numa. nııa eminim. Belirirae arzunum ralı evde oruran S«tı Nur lamlnde blr hizmetçt. jlletle b'.leklerml keımek tu tahmin ettiğim şeyleri, kudretim retile lntihara teşebbü» etmtsse de te. nisbetinde büyültüp bu sütunlara davi aitın* alınarak tahklkata toaflan. aksettirmeğe çalışarağun. Lupun mıjtır. altına girdiği zaman şekli çirkin gtirünecek şeyler olursa kırmamalu Böyle olmak, benim yapıiısım icabıdır. Ben, nîhayet bir objekiifim. Olanı nftöründüğü» gibi göstermekten ba§ka ne yapahiürim? CELÂL BAYAR'ın AMERİKA SEYAHATİ Kuşe kâğıda basılmıa büyük kıtada 64 resim ve 100 sahife yazı... Çok nefis bir baskı... Herkesin alabilmesi için fiatı 150 kuruştur. Tazan: ZİTA ŞAKİR Merkezi: İstanbul Maarif Kitabhanesidir. Evvelkl gece Kadıkoyde bir otomobil hırsızlığı olmustur: Moda caddesinde Emrullah apartımanı önüne bırakılmıç olan Lutfi Glraya aid 14567 plâkalı takji. Bahri Yazgan, Ekrem Terk Remzı Ergun ve Kemal isimli beş sahıs tarafından çalınmıştır. Araba, Kızıltoprak Tahtakoprü cad. desinde elektrik direğlne çarpmıs ve parçalanmış olarak bulunmuştur. Çarpma neticesi Bahri, Kemal ve Ek. rem muhtelil yerlerinden yaralanmıs. ardır. Hafif yaralı olan üç ve diğer 2 sanık hpkkında taklbata geçilmtştlr. TÜRKİYE İŞ BANKASI A. Ş. DEN: Bankamızın murakıblarından Çocuk Eshgeme Kurumunun 23 nisan hazırlıklan Çocuk Esirgeme Kurumunru kol baj. kanlan kururmm tstanbul 1 merkezin. 1 ds bir toplantı yaparak 23 nisan eooık haftasında y»pılacak yardımlar l»k. kında gcrüşrr.üı ve bu ıraoa ge;en »ene oHugu gibi biri Konak Otel. digerl de Kervansaray ralonlarınd» olmak üzere lkl çocuk balora tertlblne ktrar vermljtir. Bu baloların tertib«tı İle ugrasnuk Ozere blr kom'.te tejkll olunarak hazır. lıklara başlanraıstır. AHMED MUHTAR KÖSEMİHALOĞLU vefat etmıştlr. Cenazesi tnıgün 124 mart 1954 çarşamba) saat 12 de Şıslı, Halâskâr Gazl Cad 212 No. H apartımanından kaldırılarak cenaze namazı Şisîi Camiinde öğle namazını muteakıb kılın. dıktan sonra Merkezefendldeki aile kabristanına d'efnedilecektir. Allah rnhn^çt eyîesin. Bir sabıkah, kör hir çalgicının parasını çaldı Herkes aynı kanaatte: Yemeğe ayrılan dakikaların en çok hoşa giden ve içe sineni Vehbi Ates ismmde bir sabıkah, ev. velki gece sarhoş bir halde Galatada Necatlbey caddesınden geçerken, kar. sısına çıkan Cemal Cumbüş isminde amâ blr çalgıcıyı dSverek ceblnde bu. lunan 450 kuruşu alıp kaçmıssa da zabıta memurları tarafından yakalanmıstır. LİRAYA BİR ODALl BİR EVİ İKİ AYLIK KİRALIYABİLİRSİNİZ ARSA Türk Ocaldannm kurulus yıldönümü l J[/feşkur%babçı l Usfa geçenidir. M ER SİN Un kokusu geceye yayılıyordu. Öyle geliyordu ki onlara. bir un ambannın içine düşecekler biraz sonra Değirmenin abarasından akan suyun kuvvetli düşüşü patlıyor, gecenin karanlığma yayılıyordu. Memed: «Ölmedik. Benim İsmail emmi.» dedi. «Sesimden bilemedin mi?» İsmail: «Bildim bildim. G«liyorum. Şimdi kapıyı açarrm » Geldi gürültüyle kapıyı açtı Kapı açılınca yüzlerme turuncu, sallanan bir yalımın ışığı vurdu. İsmail, Memede baktı baktı da: «Bire İnce Memed.» dedi. «öldürmedin şu gâvur dinliyi de, kurtarmadın şu köyleri elinden.» İnce Memed gülümsedi. İçeri girdiler. OcaHa yalımlar biribirlerine dolanıp, toprağa kadar yatıyorlardı. Un. içerde daha keskin koktu. İsmailin uzun Kırış kınş boynu, si\Tİ. uzun yüzü, sakalı, eski, yağlı şapkası saü una kesmişti. Gelenlerin ellerini ayaklarmı görünce korkuvla scıdu: «Nolmuş size böyle?» Memed, gülürrısiyerek: «Deli Durduyla çatıştık da. ıki gün kavshklarda yürüduk.» İsmail, sırtını yandaki duvara verip: cDüneyin bir atlı geçmlş köyün içinden, Delh Durduyla çarpış TERSANE AJANSI Nisan başmda Halkm hizmetine girecektir. MART 24 RECEB 19 1 X | a ' «ş C 16 NİSAN KEŞİDESİ • Bcğaziçlnde, Yanlköyde, d»nlz« nazır arsa • 25 lira yatıranlar arasında ç«flt!l para Ikramlyelerl • Her 100 liraya bir kur'a numarası ( 5O lira yatıranlar arsa kasldesine istirak ederler) İŞ'DE EMNİYET VE SÜR'AT Türk Ekspres Bank Sirkeel. BOvük PoıUhıne kırmıtı. Tel: 242242422525756 O l k k a t ı Arhk k*çid«lrrd>o ma«da her hafta HAFTA SONU ALTIN KEŞİDESİ ... hem de Bn£azda. Yenikövde denıze nazır bir ar«ava. Türk Ek«pres Bank ta hesap açtırmakla sabip olaDİlirsinız Türk Ocaklarmm 43 uncü kurulu} yıldönümü münaeeberlle yarın saat 13 te Aksaraydaki merkez binasında blr toplantı tertib edilm'.ştlr. CUMHURİYET Nüshası 15 knruşhır Abone jerajti Türkiye Harie Seneılk AJtı tylık Oç »ylık BIT aybk Llr* Ki 42.00 22 S0 12 00 4 50 Ura (tt, 8100 43 50 24 00 «00 a V. O â a 3 « DEMİRBANK 5 2 5.57 12 20 15.49 18 25 19 57' 4.16 9.23 12.00 1.31 9.25 ı E. jll.32 5.55 Son para yatırma tarihl 6 Nisan akşamına kadardır D İ K K A T Gazetemlze gönderilen «vrak nesredilsin edümesln lad» tlânlardart mevullyet kabul cBakın, bu doğru işte,» diye söylendi. «Bu soytarı, köpoğlu Cabbarda iş var. Eşkivalıkta, dağı taşı, kurdu kanncayı kendine her zaman düşman bileceksin. Her taşm ardında bir pusu var eibi hareket edeceksin. Sen daha yenisin ya. pişkinsin oğlum Meıned. Düşünmek, tecrübenin yerini tutar. Sen, her şevi inceden inceye düşün.» Ayağa kalktılar. Uzakta. bir kıvılcım gıbi yanıp sönen bir ışık göründü. Memed: tBır ışık dilimi ?örünüyor ya orada, işte Kulaksız îsmailin değirmeni o o Değirmene yaklaşırlavken, ötede bir sürü kcpesin havlaması duyuldu. Cabbar: «Köy. orası, köpeklerin üriidiiâü ver olacak,') dedi. Memed: «Orası ..» Değirmenin kapısına gelip durdular Kulaksız İsmail ayak seslerini duyunca: «Kim o?» diye dışarıya seslendi. Memed: «İnce Memed,» dedi. «İbrahimin oelu İnce Memed.» İçerden uzun zaman ses gelmedi. Sonra: «Ne arıvcrmuş burada İnce Memed?» dedi «Yalan. Onu Deü Durdu vurmus diye duyduk. Daha dün duyduk.» CUMHURÎYET'ln EDEBÎ TEFRTKASI: İNCE MEMED Y t » n : VAŞAR KIMAL mağa gidiyormuş. Deli Durdunun seni vurduğunu o söylemiş. Bütun köy. sana yandı Memedim. Bilirsin köylü seni çok sever.» Sonra Memedin arkasını tapıkladı. Kulaklaruıı okşsdı: «Bire Mempd,» dedi, «vallahi gözlerime inanamıyonım. Bu, ne kadar cepâne, sende? Nasıl gotürüyorsun bu kadar fişeği? Seni böyle fişekler içinde görmek. tuhafıma gidiyor. Şimdi, hep aklıma Sarıcadüzde. çakırdikenliğin içinde düşe düşe çift sürüşün geliyor. Şimdikı gibi sözümün Önünde. İnanamıyorum.'> Memed: «Oldu işte. dedi . İsmail: «Şimdi açsınız. Kalkayım da ize gömme yapayım.. Ây;ğa kalktı, gözlerini ateşe dikti pyle durdu. Kendi kendine bir iki gülümsedi. «Ateş te iyi yanıyor» dedi. Beli bükülmüştü İsmailin. Memed, buna şaştı. İsmaili hâlâ genc biliyordu. Kendi çocukluğundaki gibi... Memed, korka korka: «Anamdan» dedi, «Hatosden ne haber? Abdi evde mi ola?> İsmail oldugu yerde durdu kaldı. Ne gitti. Ne cevab verdi. Ne de oturdu. Bu suali zaten bekliyordu. Memed, ha sordu, ha soracaktı. Ödü kopuyordu. Olan oldu. Şaşkın şaş kın düşünür, dört bir yanına bakı nırken. Memed suali tekrarladı: «Anamdan...?> İsmail kekeliyerek: «İyiler iyiler» dedi çabuk çabuk. «ıDurun geleyim de o gâvur din liyi anlatayım size. Unutturuyordunuz az daha. Ayaklarınıza, ellerinize tuzlu su yapayım da...» Memedin içine zaten kurt düjmüştü. Bu da böyle konujunca .. «İyiler iyiler» diye geçıştirmesi de hayra alâmet değildir. Elinde büyücek bir tas »uyla gelen İsmail: «Ellerinizi, ayaklannızı İçine sokun. TEŞ yemis. Tas yenigi de b«ter ağrır. İyi gelir tuzlu »u.» Memed: «Yakında gördün mü anamı?» diye tekrar sordu. İsmail: «İyiler dedik y», iyiler canım... Durun size gâvur dinliyi anlatayım. Gâvur dinli senin eskiyalara karıatığmı duyunca eteklerini ateş aldı. Her gece evini beş altı, on nöbetçiye bekletiyordu. Sonra sonra da ortalıktan kayboldu. Yüzünü görseniz korkardınız. Korku adamı böyle edermij zaar! Şimdi senin öldüğünü duymus. belki köye gelmistir. Di yorlar ki ,onun milleti senin ölümünü duyunca bayram yapmij. Yaparlar ya Memedim. Onlar seni iyi tanırlar.» Memedin içine bir ateş düjtü. Ye rinde duramaz oldu. Bir an önce köye varmak için, içi kalaklıyordu. «Haydi kalkın arkadaslar, sabah olmadan köye girelim.» Cabbarla Receb Çavuş, Memedin ne demek istediğini anladılsr. Hiç bir sey söylemeden, çarıklarını bağlayıp ayağa kalktılar. İsmail: «Gömmeniz ocakta kaldı. Biraz daha bekliyemez misiniz?» diye sordu mahzun mahzun. «O tuzlu t\ı iyi gelir. Bir de gittiğiniz yerde yap tırın.» Memed önde, btekiler arkada değırmenden çıktılar. Beş on adım sonra. hemencecik, gene çakırdikenliğe düştüler. Receb Çavuş gene bir «vay anam vay!» çekti. Gökte yıldızlar ulak ıslak parlıyorlardı. Receb Çavuş, doğuya dönüp işedikten sonra: «Kuyruk yıldıa daha doğmamış» dedi. «Benim yıldız. Daha sabaha epey var.» Ötekiler smsuyorlardı. Şimdi ayaklan, elleri daha az acıyordu. Önlerinden bir tilki kaçtı. Köye yakın olmasalardı. Receb Cavuş onu oracığa deviriverirdi. Ne çare ki... Koca kuyruğunu dikenlerin üstünden sürüyerek kaçtı. Yıldız ışığında tüyleri donuk donuktu. Cabbar: e Memed kardaş?» dedi. Memed: «Köye biraz sonra gireceğizKöy, şu asağida işte...» Köyün ilk evine yaklaşırlarken, bir kaç kocaman köpek onlan karşıladı. Memed, köpeklere yaklaşıp. «Kuçu! Kuc/u! Kuçu!» diye çağırdı. Köpekler Memedi tanıdılar. Ayaklnnna yatıp. yaltaklanmağa başladılar. Köyün ortasından geçip, doğru Memedlerin evine gittiler. Köy ıssızdı. Memed, köyü bu saatte böyi le hiç görmemişti. Ahşamadı. Göz! leri ev aralannda insanlan, tavukI lan, çifte gidenleri, ne olursa olsun canlı bir yaratık anyordu. Kapıyı usuldan tıkırdartı. Kulağını verdi. Ses sada yok Bir kaç kere daha tıkırdatıp bekledi. Gene ses yok. Edemedi, küçücük pencereye vardı. Usuldan, «ana, ana, ana!» diye seslendi. Gene ses soluk yok. Kulağını pencerenin tahtasına dayadı. Can kulağı ile dinledi. İçeriden, ağaclan yiyen kurtlarm çıkardığı çıtırdılardan başka ses gelmiyordu. Şüphesı daha da büyüdü. Ama içindeki son umud ışığı daha sönmemişti. Arkasına döndü: «Evde yok» dedi kahırlı kahırh... Düşündü. Kövde anası en çck kimi severdi? Durmuş Alileri severdi. Durmus Ali şimdi yetmiş beşinde vardır. Son azmanlarda azıcık beli büküldu. Büküldü ama, gene ellisinde eibi sapp?3ğlamdır. «İşte şurada, Durmus Ali emminin evi.» Durmuş Alilerin evi önünde kooaman bir köpek karartısı yatıyordu. Köpek, ayak seslerini duyunca başını kaldırdı. Sonra ağır ağır ön ayaklarının üstüne geri koydu. Memed, yoreun yorgun omuzunu kapıya dayayıp: «Durmuş AU emmi! Hey Durmuş Ali emmi!» İçeriden telâşlı sesler gelmeğe başladı. Durmuş Alinin çok kalın, yaşlı sesi, sesler arasından seçiliyorduDcide bırde duruyor duruyor: (Arkası var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle