25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 Şubat 1954 CUMHURTYET rH Merahîı Resimler MERAKLI BAHİSLER I Gözlerin muayenesi ile vücuddekl haricî, dahilî biitün ÎFTIRA KURBANI hastalıklar kesfediliyor ( 81 Modern tıb bazı sahalarda tamamile maddî tecrübeye ve ameliyelere dayanan metodlarla iş görmekte olmasına rağmen bazı sahalarda da âdeta kocakan ilâclarına, tâ İsa'nm doğuşundan önce mevcud bir takım esaslara ehemmiyet vermekte, o mitolojik inanışlardan kendisine yararlı neticeler çıkannaya çalışmaktadır. Meselâ Peniciline'in iptidai maddesinin küf olduğu düşünülecek olursa ecdadımızın âni husule gelmiş yaralara örümcek yuvası bastırmak hususundaki tavsıyeleri hatırlamamak kabil midir? Evet, Pasteur'lere, Koch'lara gelinceye kadar hekimliğin yarı yanya üfürükçülükten farkı var mıydı? Sonra «cerrahhkıı da bugün e!de edilmiş bulunan terakki safhasına erişiîmemiş olsaydı. kalbe, dimağa vanncaya kadar en nazik in^an uzuv!anna ameliyat tatbiki hatıra gelir miydi? Bununîa beraber her bilim alanında olduğu gibi müteakib tekâmüller, hep eski, hattâ zaman zaman çok eski devirlere aid üerlemelerden ders ahnarak elde edilmektedir. Onun için bugünkü tıbbın ilk çağlarcîaki Roma, Mısır, Yunan, Çin ve Türk 'hekimlik prensiblerinden mülhem oîarak ve bunları inkişaf ettirerek yeni merhalelere ulaşmak fırsatmı bulduğu da inkâr kabul etmez bir hakikat telâki olunabilir. Büyük Adli Hatalar 1 ;; dev çıkarma gemisi Birlesik Amerika ordusu için hazirlanmıs olan dev cıkarma gemilerinin tecrübeleri muvaffakıyetle sona ermiştir. Yukarıdaki resimlerde 60 tonluk olan bu çıkarma gemisi ile bir tekerleği görülmektedir. Hem denizde ve hem karada giden bu vasıta Dizel motörleri ile çahsmaktadır. Birlesik Amerika ordusunun. bunl»rdan çok istifade edeceği gizlenmemektedir. CL'MHURİ YKTin TEFRİKASI: 1 3 ÜSİtİNPİ Taran: S«rmed Sami UYSAL İnsan ıızuvlarının ve oradaki aksaklıkların sol gözün kuzehi tabakasının hangi bölgelerine aksedebileceğini gosterir tablo hard v* buniarı taki'oen Josef Deck iç ve dı; bütün insan uzuvlarındaki rahatsızlıkların göz muayenesi neticesinde teşhislerinin kabil olmakta bulunduğunu ortaya koymuşlar, bu mevzuda bir de kocaman kitab yaymlamışlardır. Kitabm adı tGözün kuzehi kısmının tetkiki neticesi bütün insan uzuvlanndaki hastalıkların teşhisine aid klinik tecrübeleri »dir ve eser Ulmdaki F. Hang neşriyat müessesesi tarafından basılmıştır. İki genc, birbirlerinden ayrılmamaya karar veriyor Kıs» bir müddet sonra Reşad ken Biliyorum Rejad, buna »en de Böyle şeylerin: tAllah göstermesinn demekle önüne geçilmez ki en az benim kadar üzülüyorsun. disine uğramağa başladı. Prenses anneciğim Evde kalabüecek dai Fakat annenizin yetiştiği muhiti ikindileri. Bülend Nijad Beyden düsüniirsek kendisine hak verme müsaade ahp, Reçadla İstanbulun mi bir doktor lâzım. miz icab eder. Onun için de söz ve birbirinden güzel nıuhtelif yerleAli Rıza Bey oğlunun ne demek rinde başhaşa unutulmaz saatler istediğini çoktan anladığmdan <y hareketlerine kınlmamahyız. geçiriyordu. Eüsabeth sen bir meleksin, na yardıra için söze karıştı: Prenses hastanedeki vazifesine Reşad Prensesi büsbütün kendi Bu zamanda evde daımî doksine çekti. Uzun müddet konuşma de son derece ısınmıştı. Bilhassa tor bulundurmak asağı yukan im dan kalblerinin seslerini dinlediler. ' gün gectikçe Türk askerinin cesakânsız. 4ı 4ı # i retine hayran oluyordu. Bu aslanHatun Hanım: Günler geçerken ^ a r ' bayılmadan yaptığı ameliyat Kaç para isterse veririz. İç rahathğı ruhun en büyük eı I ! a r d a b i l e ?ik demiyorlardı. Hele A!i Rıza Bey: dasıdır. t ? t« Prenses de gece gün t a k d i r v e minnet hislerini ifade için Hanım. her şey para ile temin düz hastanede çalışmasına rağmen, öyle incelikleri vardı ki ! Ümidsiz bir halde Prensesin ma*dilemez ki. Sonra piyasada iti Reşad gözünün önünde olduğu için mada lâyık boş. doktor hani? sıhhat bakımından hiç bir jey kay sasına düşüp, 15 gün lonra tamakarayağız, burma bı Ayol ienin arakdaşm bir çok bermiyordu Heîe sevgilisinin gün ! m e n ünolurdoktor vardı ya? den günt iyifeştiŞini görmek onu j v&h ^ ^ J ü r k neferi. ken, parmağmdaki gümüş yüzüğü büsbütün sevindiriyordu. Şimdi hepsi cephedı. Yalnız Ikisinin de müşterek bir çıkarıp Prersese uzatmıştı: Hatun Hanım Ali Rız* Beye Hanım abla, dede yadigârıo büyüleyici ve cazip tenine irerhamet dilenen bir ıe»le iordu: üzüntüleri vardı: Hatun Hanım her dır. Rahmeti babam: «Bunu ölüngün oğlunu ziyarete geldiğinde. Ne yapsak? ceye kadar parmapından çıkarma» Zaten AH Rıza Bey bu suali bek Prenseıe çok haşin davranıyordu. demişti. Beni ölümden sen dirilttin. Şayed o Reşadın yemeğini yedirlliyordu. Hemen cevab verdi: yor$a, tabağı hışımla elinden alıp: Altı oğlumu yetim. karırm d» dul Vallahi Rejadla beraber Hıristivan elinden yemek yi koymaktan kurtardın. Sana 18yık Pr»nsesi de bize götürmekten baı yen kâfir olur. diye yemeği kendi değil emme. insanlığının hatırası olarak şu yüzüğü almanı istiyom. ka çare yok. Tabil o kabul ederse. si yedirmege başlıvordu. Prenses, Mehmedciğin serçeparHeşad «tıldı: Yahud da Elisabeth. Reşada gamağından güçlükle çıkardığı dede Hem candan ihtimamı §*ye zete. kitab vesaire okııvorsa: «inde daha teı zamanda iyileşirim. Yavrumui zihnini onlarla çel yadisârını, yüzük parmağına takFakat Hatun Hanıma bu yol da me. diye okuöığu şeyi çekip alı mış, kendi tek tas pırlanta yüzüğünü de Mehmede uzatıp: tesir etmedi: yordu. Al, demişti. Beni umıtmamak Allah göstermesin, 51müş baPrense*. her iyi şeyin güç elde bsmın dirileceğini bilsem, onun » edildiğini bildi§:nden bunlara bir için bu yüzüğü sen hayat ejinin dımını eşikten içeri attırmam. melek sabrile tahammül etmeğe ça parmağına tak . Mehmed kendine pek yakışan o j Bu sırsda kapı »çıldı ve içeriye lışıyordu. Bülend Nijad Bevle îiminski girdi. Reşad da »nneslnin bu clns hare sıkılgan halile, Elisabeth'in ısran Bülend Nijad Prensesi göstererek ketlerine son derece üzülüyordj. üzerine yüzüğü almıs ve: Hergün Elisabeth'ten özür diliyor. konustu: Hanım abla, sen kadm değil. Ateş gibi bir kız maşallah. ben genc kız da Avrupadaki mutaassıb meleksin, melek! diye ellerine sahayatımda bu kadar eli çabuk in hıristiyanlara aid bir çok fıkralar nlmıştı. anlatarak, Reşadı teselliye çalışıyor Prenses bunun gibi her gün baş8an görmedim, dedi. ka başka hâdiselerle karsılaşıyor flminski ile Reşndın başucuna du. pitti. Ilminski hastanın hatırtnı so Halbukl Ali Rıza Bey ne kadar ve ruhunda yeni ufuklar acıl'yordu. rup ateşine bakarken. Bülend Ni bombaşka bir «insan» dı! Şayed yeO şimdiye kada hep kendisi için mek vakti yanlannda bulunuyorsa, yaşamıştı Zaten saray muhitinde jad Bev el'erini oğuşturdu: ve asilzadeler ansında ba=ka türlü Artık Re«adı yalnız bıraksak hemen Prensese: Reşada yemeğini siz yedirirse ', yetişmesine de imkân yoktu. iyi olacak, dedi. Annesi oğlunu bir defa daha öp niz daha tatlı gelir. diye çatalı o | Yalnız halk adamı olan büyük tü. Tam kapıdan çıkarken doktor: nun eline tutuşturuyordu ve her insan Tolstoy. Prensesi tıb tahsiiine Ben de sizinle beraber geliyo seldiğinde türlü hediyelerle Pren ikna etmişti ve Tolstoy'un projelerum. deyince Hatun Hanım telâşla sesin kalbini bir parça daha kaza rinden biri de, seksenindtn sonra nıyordu. Elisabeth'i yanına alıp köy köy dosordu: Hele seçip getirdiği fransızca mi laşarak. zavallı muiiklerin ıstırabını Reşadım yalnız mı kalaeak? zah mecmulan Reşadla Elisabeth'e hafifletmekti. Kendisi fikren ve paBülend Nijad Bey gülerek: Siz müsterih olun efendim. de bir çok zevkli ve r.eşeli saatler ge ra bakırmndan onları kalk'r.dırmadi; Prensesin ame'iyat odasında işi çirtiyordu. Zaten Hatun Hanımm. ğa payret ed?rV"i. P"nc°>: r>e has"Puro, mükemmel bir tuvalet sabiti'iceye kadar hastamızı Opera Prensesin elinden çekip aldiğı kitab ta olanlarım tedavi edecekt:. Ama işe baş!am?Ianna az bir zatör Ilminski bekliyecek. Sonra ken ve mecmuaları Ali Rıza Bey gizlice bunudur, hem de cilt için bir krem man kalmışken, Prerses Reşadın disi gelecek. Reşad iyileşinceye ka getirmişti. vazifesi görür,, diyor. dar nöbetleşe başında duracaklar. Hatun Hanımm bu cins iğneli söz resmini görüp ona âşık clmustu. Fakat şimdi bu tshsilin semereReşad, annesi gidince içinde bir ve hareketlerine epey bir müddet Siz He >;enç ve ferahhk duydu. tahammül etmeğe çahştıktan sonra, sini eene görüvordu. Zaten Tol«akıllarma başka bir çare geldi: Ve tov: trHakik! aşk. düsmanını seveo l m a k istersrııız ^iiı *** ra, Hatun Hanımın dış kapıdan gir bü'rektir» dememis miydi? Üstetııvalptiniz p.'iıaüinda Doktor hminski, pencere 8nün diğini Prensesin odssındaki pence lik Eüsabeth hayrsnı olHuŞu bir P u r o ' y a mıiüicaııa b i r deki knltukta kitsb okuyordu. reden gözetliyerek gflip kendilerine mületir. ferclerinin ıstırabını dinv«»r a v ı r ı n ı z P ı ı ı o cildi Reşadı uyku tutmuyordu. Bu sı haber verecek ve Prenses. annesi dirmek icin «eve seve uSraşıyordu. rada kspı aralanıp içeriye Prenses gidinciye kadar Reşadın yanına uğt e m i z l e r . k o r ı ı r . yntııuHâHiselerin elinde ••; girdi. Müsfik bir eda ile Reşad.n ramıyacak. şatır ve j,'iizclleMİrir. Prenses. günün yorgunluğunu £İelini avucları içine alırken, Doktor Bu sayede, biraz olsun rahata ka dermek için odasına çekilip eline İlminski: Bo! köpüklü, vusacaklardı. bir kitab almış'ı ki. Vera heyecanla 100 de 100 Artık nöbetimi aziz Prensese Fakat H^tun Hanım gene oğlunu odaya girerek kendisine bir mektub Nefis kokulu devredebilirim. Ben de biraz odamsaftır. uzattı. da istirahat edeyim, diye dışarı çık iğnelemekten geri duımuyordu: Hani artık sivrisinek gibi dolaş Mektub babasın^ann!. Prens Niko tı. mıyor başında Oyle ya senden la, son zamanlarda gene gözlerine Prenses en şefkatli sesile: hevesini aldı Şimdi kimbilir hangi nerde gelmeğe baçladıeını ve git In«a!]ah bir haftaya ksriar hiç hovardasüe başbaşadır. Bir de tikçe arttığmı. doktorların derhal bir çpvin kslmsz Reşadım. dedi. memleketinden senin için eeHiğini'. ameüyata lüzum eördüsünü. akîi ! Yanımda höyle dünyamn *n iddia ediyordu. Yezidin kızmdan | takdirde kör olma<ı mul.temel bu | gii<re! meleği oldukfan sonra. şim hiç müslüman evlâdına hayır gelir; lunduğunu yazıyor, kızı Rusyaya di bil? kend'mi eskisi kadar sıhhatli Kasımpaşada inşa edÜmekte bulunan Çocuk Bahçesinin doğraI dönerse ameliyata rıza söstereoeğimi? hissclivorum. ma işleri pzarlıkla ihale edilecektir. Pazarlık 24 şubat 1954 Reşad bu sözlere fena halde üzü ' ni bildiriyordu. Prens Nikola gör j Ke=ki bir parea olsun ıstırabmı lüyor ve: «Hiç olrrfzsa Elisabeth mediği için mektub başkası tarafınçarşamba günü saat 17 de Cağaloğlunda Kurum Meıkezinde azaltabilseydim. kendimi dünyanın bıınlan duymııyor» diye yüreğine dan yazılmıştı. yapılacakv.r. Şartramesi mezkur merkezden söriılebilir en bahtivar insanı adderlerdim. (Arka«ı var) su serpiliyordu. O hslde Elisabetîı'im dünya**• nın en bahtiyar insanıdır. PKOK NİMKUS'UN MACEKALAKJ: Günleri günler, haftaları haftalar, Resad son cümlesini, Elisabeth'i kcnrii^ine doeru çekerek öyle tatlı ayları aylar takib etti. Doktor İls^vlemişti ki gpnc kız mukavemet minski çoktan memleketine dönedemedi. Yanağmı Reşadm yanaSına müştü. dayadı. Uzun müddet konuşmpdnn Bülend Nijad Bey Hatun Hanıböy'e kaldılar. Sonra Roşad: mm ısrarları karşısında Reşadın Canım meîeğim. dedi. Artık hiç nekahet devresini evde geçiımesine ayrılmıyalım, ne pahasına olursa izin vermişti. olsun .. Prensos, Vera ile beraber. BaştaPronsos bütiin knibi'e tnsdik elti: bibin odası bilişi^indfki odnda kalıyoıdu. Ne pahasın» olursa olsun... Ama. annemin titi~!iklerini bir Artık Elisnlieth'in zamanı. hastamüddet hoş göımen icab edecck neye gelen Türk vaıalılannı tedavi Bilıes... etmekle geçiyordu. dukları teşhisler. sonradan yapılan klinik muayene ve araştırmalar neticesi bulunan hastalıklar yüzde seksen nisbetinde birbirlerine uygun çıkmışlardır. Gerçekten bu araştırmalarla hiç Nitekim Karlsruhe'da iki tabib, alâkası bulunmıyan doktorlar önct doktor Franz Vida ve Volhard taklinik muayenesile tejhislerini rafından ileriye sürülen nazariye koyduklan bazı hastalarını Doktor de İsa'nm doğuşundan yüzyıl önce Franz Vida, Josef Deck ve VolYunan filozofları tarafından müphard'a götürmüjler, onlar »ırf bu hem ve gayrifenn! jekilde tesbit ehastalann gözlerinin kuzehi tabadilmis bir iddianm modemlejtirilkalarmı tetkik ederek yüzde altmiş tarzından başka bir şey değlDoktorların bu kitabda izah et mış bir isabetle meslekdaşlannın dir. Eski Yunan filozoflarından tiklerine göre gözün kuzehi kısım e\\>elce bulmuş olduklan neticeye birtakımlan bütün vücud hastahk ları insan vücudunun bir aynası varmışlardır. larının gözlerden, bilhassa sol gö dır. İç ve dıj uzuvlarda hasıl olan Maamafih gözlerin kuzehi tabazürt tetkiki ile anlaşılabileceği eibi herhangi bir aksaklığm ona akset kalannın tetkiki ile insan vücudu ilk bakışta pek de akla yakın ol memesine imkân yoktur. Yeter ki ve insan sağlığı hakkında hüküm mıyan bir kehanet usulü meydana her uzvun gözün kuzehi kısmının verebilmek işi bundan yirmi bir koymuşlar, hattâ muhtelif uzuvla hangi noktasında tecelli ettiğini yüzyıl önce başladığı andan itibarın, gözün hangi noktalannda in bilmek ve hükmü ona göre vermek ren büsbütün terkedilip son yıllarikâg yaptıklarını gösteren, tıpkı salâhiyeti elde edilebilsin. da yukarıda adları geçen üç doktcr gökteki burçları tasvir eden şemaYine eserde iddia edildiğine gö tarafından birdenbire ortaya atılya benzer, bir de tablo vücude ge re bu üç doktorun kendilerine mü mış bir usul değildir. tirmişlerdi. racaat eden hastalann gözlerinde On dokuzuncu asırda da Richard İşte Doktor Franz Vida ile Vol yaptıklan tetkikler neticesi koySemon admda bir doktor bu esastan «Biolo.eie» ılminde faydala.nma yoluna «apmış, mütehassıslann Güzellikleriyle maruf söylediklerine nazaran pek de ihmal edilemiyecek bazı hakikatler perde ve sahne sanatkârlarının elde etmiştir. O tarihte, mahkeme reisi, duruşma nihayetinde davajT hülâsa ederdi. Bu âdet, jüri heyetini tesir a'.tmda bıraktığından 1881 senesinde kaldınldı. Reis Ferey teğmen Emii'in masumiyetinden emin görünüyor ve bu inancım saklanuyordu Yaptığı hülâsada gayet tarafsız ve tam mânasile objektif oldu. Maznunun lehinde bulunan delilleri saklamadı, lâkin sonunda şu sözleri de ilâve ermekten kendini alamadı: «Burada ithamnameden, hattâ mütehassıslann vardıkları neticeden daha kuvvetli bir unsur var ki, o da imkânsızlıktır. Matmazel Morel, bu mektublan ne diye yazmış olabilir? Bu derece iyi yetiştirilmiş, nezih ve masum bir kızın böyle bir desiseye müracaat etnvUj olması nasıl kabul edilebilir? Buru ancak fenahgı âdet elmmis insanlar yapabilir. Nasıl olur da bu kız, kendisini önünde §onunda iekehyecek olan böyie bir komployu tenıb eder?... Iftiranm hayatı boyunca kendisi için bir vicdau azabı kaynağı1 olacağını elbette ki takdir etmeai lâzamdı. A . | Kızın azabı v:cdan duyması lâzımdı. Çünkü. adaletin kar1 (Uinda bir değil, üç maznun vardı. Teğmen Emii'in bu işi j yalnız basına yapımıyarağı âşikârdı. Onun için General More)\j lin iki adamı ayrıca tevkif edilmişti. Bunlar, uşak Gileron ile \ hizmetçi Jüli idi. sahip olabilirsiniz... Diğer taraftan Eugen Beuler adındaki bir İsviçreli doktor da bazı hastalıklar sahasmdaki çalışmalarında aynı prensibden faydaîanmış, hattâ bu mevzuda bir de küçük kitab neşretmişti. Gözlerin. Doktor Volhard. Franz Vida ve Josef Deck tarafından iddia olunduğu veçhile vücuddaki hastahk sırlannı ifşa edeceğine çaşmamalı ve hattâ bu çeşid teşhisleri tereddüdle karşılamamahdır. Çünkü eskiler ötedenberi «bir şeyi gözlerinden okumakn tâbirini kullanmazlar mıydı? Vakıâ onlar bu tâbirle belki daha ziyade beşer ferdinin manevî hüviyetinin oraya aksettiğini kastederlerdi amma, manevi hüviyet aksedebüen bir yerde neden maddî hüviyet ve vaziyeti görmek, anlamak kabil olmasın? Gözler. beyine en yakın olan ve onunla en fazla sıkı münasebette bulunan uzuv deği! midir? Dış ve ıç, bütün uzuvlanmızın hareketlerini ve faaliyetlerini idare eden merkezin beyin olduğu bugün tamamile anlaşılmamış mıdır? O halde bu uzuvlardan birinin faaliyetindeki aksaklığın beyinin muayyen bir kısmına, oradan da göze aksetmesi ç o k uzak bir ihtimal m.dir? Değildir. Bundan dolayı Karlsruhe'da yapılan ve başan i!e neticelendiği ileri sürülen tecrübelerden tıb âleminin istikbali için büyük faydalar bekliyebiliriz. [Almanca basından] Bu vaziy»tte jüri heyeti ne yapabiürdi? Mahkeme safahat: y. hakikatte hiçbır netice vermiş değildı. Büyük bir vakarla hareket eden Emil, her fırsatta masum olduğunu tekrar ediyordu. Fakat onun iddiaları hâdise kurbanının ifadesine zemin teşkil eden mizansen karşısında zayıf kaldı. Kız. facia eecesindenbcri asabi buhranlara kapıl'yor ve a^cak er eleri saat on iki ile iki arasmda kendine gelebiliyormuş. Mahkeme de Matmazel Morel'i o saatlerde dinlemeyi karanaştırrlı. Guzel kız. masum tavırlarile mahkemey» geldi ve hiç tereddüd etmeden: «Evet, gayet iyi biliyorum, kenriisini gördüm... Odama giren oour. Yemin ederim ki odur» dedi. Bu sözİPr üzerine çileden çıkan Emil de: «Yalan söylüyorsur.uz, korkunç bir şekiide yalan söylüyorsurıuz» diye bağırraaktan kendini alamadı. DESOTO 25000 kilometrede ve mükemmel vaziyettedir. Mutavassıt kabul olunmaz. 3 17 • arası 21561 e müracaat. • Jüri heyeti, teğmeni suçlu gördü. Fakat hafifletici sebebler V ) de kabul etti. Ujak ve hizmetçi, beraet ettiler. Emil. boylelıkle on sene hapse mahkum oldu. Temyız de karan tasdik etti. (Arkası var ı PURO Türkiyede neşri haklu yaüıız gazetemize aiddir. ÇOGUK ESİPGEME KURUMU İSTANBUL. SUBESİNDEN: DERMOJEN •jpjr Çocuklannız okuyor.. kalonsı ve A, D vıtamını SANA yedınnız I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle