17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHTJKIYET Yazan: ROBERT FABIAN LONDRA 4B Çevlren: HAT1C1: VILJJA.N Loüdra otellerinde oîup biten hâdiseler V/est End'deki palaslsnn hemen hepsinde (müyarderlere mah»us dsireler) vsrdır. Bazan, haftada seksen beş Tneiliz liras! ödemek suretile yemekler haric, tabtîdünya kalantorları, bu palaslarda bütün bir kat, muhteşem bir daire kiralarlar, orada, »ylarca, senelerce kplırlar. Müessese detektifinin vazifelerin <3en biri, dolandmcılan, hırsızları bu dairelere yaklaştırmamaknr. Ç.inkü, bu muhteşem dairelerde ifler.en bütün kötü hareketlere rağn.en, be'.ediye zabıtası da: Scotland Yard devriyeleri de, Londra palaslanrun kalın halılar döşeli uzun koridorlarını, süslü lokantlaanm, fcsılarmı ve çay salonlannı arşınl Bu sebebîe, oteller, Scotland Yard'm eski enspekterlerini işe alırîar; bunlar da. emekli maaşlanna i "ve ettikleri. senede beş yüz ilâ Yı'ı iki yüz lira üeret karşıhfcında. o!»He yemek ve yatmak şartile, d'^ktif vazifesi eörürler. Emirleri »l'mda, adlt zabıtanın eski mensvhlarmdan üç dört kl«i vardır. Dorchester ayannda bir ctelde, gp^ce gümüş takınıı, yatak takımı. srfra takımı ve tabak, çanak olroak tzere düpedüz bir servet mevcuddur. Londranın büyük palaslarının hr biri, her hsfta, profesyonel oirr.ıyan hırstzlara verilen isimle (•sdiifir amatü'leri) nin ^ötürdüklcri öteberi bedelinden uğradıgı ka ybla, basvekilln maaşınıı ödeyebllir. Yüz hıvlulan, iigara tablalan, aynalar, yüzlerce bardak, tablolar, ppee lâmbalan ipekli yatak örtü]?ri, earşaflar, yorganlar, hattS korHor halılan derlenip toparlanıp götürülmektedir. MaeBogey: Bunlarm bedeilnl hesab pusİpsma yazıyoruz. Mutad ola;ık kâfi geliyor, der. Ufaktefek hırsızhklar, otel detektiflerinin karşılaştıkları en küçiik hâdiselerdendir. Hemen hergün oO'eden sonra, eski meslekdaşların, Scotland Yard arşivierini tetkike grldikleri görülür. Bellibaş.lı mücrimlerin eşkâlini ezberlerler. Fıansız Emniyet müdürlüğü ve Federal Polis te=ki!âtı, onlara, mütemadiyen, transit hırsızlann ve aranılmskta o!an gahısların dosyalarını ve fotoğraflarını gönderirler. Bir otel detektifinin, size bir tek STial sormadan hakkınızda neler ; bi jiğini öğrenectk olsanız herhalde dehşete düşersiniz Hattâ, Avrupa büyük otellerinden bir çoğuııun kullandığı gizü bir kod vaıdur; kt,: bjvulların üstüne yapıştırılan etiketlerin yapıştırılıs. şekilleri esası iizerine kurulnıus.tur. Bu kodu buraria açıklamağa cesaret edemiyorum. Yalraz şu kadannı bilin ki, tepetaklak yapıştırılmıa etiket, bahşişten yana nekes nıüşteriye alâm?ttir. Bavullarınız şatafatlı da tuvalet eşyanız ve çamaşırlarınız kötü cinstense. otel detektifi muhakkak ki sizi göz hapsinde tutacaktır. Kıbrit kutularına tahtakurusu ko yup, sonra. yatakta yahud yiyeceklerin içinde tahtakurusu bulduklannı iddia eden müfteriler; ayakkabîarının içine fare saklayıp, sonradan, carar ciyan utemek tebdidi savuran müşteriler, MaeBogey için harcıftlem i»!erdendir, Bir d«, sahahleyin erkenden otel garajına pelen, maklnut tulumu giymlf hırsız vardır. Einde bir lf klgıdı getirir, kâgıdın üıtünde, meselfi (Vauxh»Il AB 1234 ün manyetoiu ile bataryMinı sökrne) emri yanhdir. Bu da ıık sık görülen hırsızlardandır. sohbet eden dostlar gibi, bir taksiye kadar giderler. Kadınlar en mühim »neseleyi teçkil ederler. Otelde bir oda kiralayan yahud holde kahve içmekle meşgul bir gene kadın tasavvur edin. Bir erkeğe bakıp gülümsemektedir. Acaba bir tamdığı mıdır? Hattâ, bir kavgadan sonra barışmağa teşebbü» ettiği kocası bile olabilir. Fakat bu kadın. »anatmı otel çerçevesi içinde icra etmeği mttna«ib görmüş bir kötü kadın da oUbilir .Münatebetsiz bir kelime. alelâcele verilmiş bir karar. otelin mahkemeye düşmestn*, yüklü tazminat ödeme tehükesile karîilaşmasına scbeb olur. Halbuki (ahlâka aykın gayelerle toplanıimasma müsaad* etmek) bir otelcf için ağır bir cürümdür. Şimdiye kadar böyle bir sebeble hiç kimseye töhıpet yükletilmpmiş olduguna göre, Londra otel detektiflerinin sahib olduklan diplomatlık hassasmın fevkalâdeliğini takdjr edersiniz. MaeBogey |öyle der: Balayı •eyahatine çıkmıç hakiki bir çlfti, rastgel» herkes tanıyabilir. Mühim bir mesele değüdir. Ot*i defterini, bay v« bayan Smitfa diye bobürlenerek imzalayan kasarlanmıs hovardayı teşhir etmek daha güçtür. Buna rağmen, bir an vardır ki, hakikaU incana keffettirir. Bu an da, kadın 1 a erkeğin. re•epsiyon memuru ile, hangi odayı kendilerine vereceklerine, odanın banyocu olup olmadığına, calonu bulunup bulunmadığına dair konuştuklan tıradır. Kankoca, bu anda, birbirlerine kaçamakh bakışlarla bakarlar, bir nevi mor» işareti çekerler. Oda kendilerin» göstelildiği vakit, acaba yatağı ısıtmak için buyot bulabilir miyiz, çaroa»ınraıiı burada yıkatabilir miyiz gibi iualler forarlar. Halbuki hovarda erkekle. hafU tatilini beraber geçirmek için geürdiği kadın, daha odalanna yerlejlr yerleşmez, telefon edip «ki Uterler. Sonra, ek»eriya, ikisinin bavullan birbirinden çok başkadjr. Erkeğin valizi domuz derisinden, kaciınınki aleiâd* fibrden olabilir. Boşanma davalarında, bir otelin ismi fazla geçmemelidır. Araı bütün oteller zaman zaman yakalanırlar. Odanızâ girlp de kapını» kllldlediniz miydi, oda hizraetçisi kadın içeri giremez. Ama MaeBogey girebilir. jClinde husu=;i maymuncugu vardır ki, anahlar'kitid içinde de kalmış olsa, kilidi olduğu gibi «ökebilen tertibatı havidir. MacBosey sizl;İT>ç4ÎRJ <» yik»W» M d i » çıkarmaz. Yalnır. otelin sizi daha fazla misafir etroek istemediğini söyler. Aynı zamanda, tecrübeli polis gözile sizi uzun uzun süzer. Bu otele bir daha adım atsmasınız. Hattâ aynı (trupa mensub otellerden hiç birisine aynı Uim altında giremezsiniz. Hangiüine gitseniz. boş oda bulunmadtğını söyliyeceklerdir. Çünkü, kürklerden ve mücevherlerden mürekkeb muazzam iervetlerin yanınra ahlâka da neraret tden otel detektiflerinin bir kara listeleri vardır ki, bir şantajer, elde etmek için avuc dolusu para verir. Fakat bu liste hiç bir şantajcmın eline geçmiyecektir. Jack MacBogey'in nazanndt, |antajcılar, onun kibarca tabirile, nikâh kâğıdı olmıyan kumrulardan daha aşaftıl'k mahluklardır. DÖRDÜNCÜ FASIL Barabelerde bir ölü =haberleri Otobüs ve tramvayda zamyok Vali Gökay, Tramvay İdaresi zarannın efektrikle kapatıldığuu, zam diışiinülmcdiğuıi söylüyor Bir müddet evvel, Vali Gökay Belediye işletmelerine zam yapılmıyacagını kat'i surette büdirmişti. Fakat dün bazı tabah gazetelerinde otobüs ve tramvay ücretlerine zam yapılacağı yolunda haberler yayınlanmışar. Tekrar malumatına müracaat ettiğimiz Vali Gökay bu konuda bir arkadaşımıza şunlan söylemiştir: «Evvelce de sdylediğim fibi biz kat'iyyen zam yoluna gitmiyeceğiz ve bunu düjünmeyiz bile. E. T. T. tramvaydan zarannı elektrikle kapatmaktadır iîaberler tamamile y^iandır.» E T. T. idaresinden salâhiyetli bir rat da »öyle denuftir: «Haberleri biz de okuduk ve hayret ettik. Bu husust* düfünülmüf bir sey yoktur.» I 1 T E T K İ K L E R 1 I ı 6 Ekfan 1954 ABAHTAN ABAHA... Sinirleri bozulan ve sinirleri bozulmıyan milletler aktile İngiltereyi dyaret edlşimde halkın birbirini «inirlendlnneyifine hayran kalmıştım. Meselâ... MeselÂlar çoktur: İrlşmetleT, kakışmazlar» sırayı boıan bb yabancı znhur rtse blle «demek bb telâsı var! Geçsin!» diye müsamaha fle bakarlar... 5 Çarpmasalar da, hafifçe yolunuzn kesecek olsalar, ihtimal kabahat onlarda değilken, «ben fcnsurluyum!" derler; Bu, yan «pardon1 manasınadır. § Seyrüseferin kırmrn lâmbelan dağ ba^lannda bile yansa, o ıssızhk içinde. nakil vasıtası mutlaka durur: güya top oynıyan ehılere yol verir: yeştl lâmbanın yanmasmı bekler. Bu hal, nlzamiara ne kadar riayet edildiğiıri herkese telkin edlp sinirleri saJdnleftirir. § Otellerin kalabalık salonlannda gruplar toplamnca knlaktan kuIsğa fısıldaşırlar. Başkalarını rahafüiz erm«ler. Sesbıi yükseMe» bulunursa döniip herkes ona bakar. Bu mütecavfelerln mutlaka yabancı olduga anlasılır. § Çok klmsenln yatağı baçında radyosu vardır. Fakat o kadar az açarlar ki bitişlk odadan bile ses duyulmaz. Nerede kalmış karşı binaiardan... Ve. böylece... Böylece: Halkın stnlrlerl saflam kalmış olur. Hanl «tngilizler sogukkanhdır» derler a; Işte o meriyet böyle gelişir. Her türlfl temaslarda, İneiIİ7. zedelenmemis. âsabile hasta <tnirü rakiMne tefevvuk imkânıra bulur. Başını dlnltyeb<1dl|l. rahat nynyablidiğl. vücudünün nânm maldnesinl corakl manevralan marus birakıp öneletmediği Içta, İngiliz, cnbaiiınu sakln sahm tüttürerekten hayallere dalar. TekâmüUeTe, keşiflere, lcadlara eri^r. Zihni. içine t«s atılmamış, bulandınlmamıı •m haltndedir. O sebeble islnl eabuk bJtirir. Hafta tarillerinde. yorru tatillerinde. sene tatillerinde eflenir. Eglence yerlerinden de sinirleri işkenee görmemis. bir halde İş basına döner... Hulâsa İneiliz iyi tanzim edilmlş hayati ortasında iri yBşar... Pek cok milletlerin ferdleri de ona gıpta tle bakıp: «İnfrlllz doğmalı imi|!» derler... Bir tleli yangın çıkardı renerde Baaemcl »okajında 1 numaralı evde oturan ve bundan blrkaç gün evvel Bakırköy Akıl hMtaneslnden taburcu ediln Yorgi Kalın. evd» karısının olmadıgı bir ıırada, muUak Ukımlarını. dlkl* makln«sinl. teletoou, «yna ve büfeyl k m p gardropta bulunan karısına ald es^ları, lkl h»lıyı ve yatak .ukımlanm ekmek bıc»|ı " • didlk didlk etmistir. MUtnkıben g»zoca|mı yak»n Yorgl eşyıları tutusturrau». bir müddet alevleri aeyrettikten sonra d« evl teıketmistlr .Yangın ev sakinlerlle komsular Urafından genislemeden »öndurülmüştür. Kaçan deli polis tarafından yakalanmıstır. GUmriik ve .nhisariar VekiH Evvelki gün Ankara tkspresi U* gelen Gümrük ve InhlsarUr Veklll Emin Kalafat, «ehrimİKİ» blrka« fün isürahat edeeekUr. İzmir ve İstanbul hastanelerinde mtinhal mütchassıslıklar için imtihan açıhyor Bundan bir müddet evvel Sıhhat VekâletlnJn hastanelerde roünhal mütehassıshklara imtihan yolu İle tayin yapılması hususanda yayınladığı talimitname mııcibince ilk dela oUrak İmtihan afilacaktırSıhhat Vekilellnln bu husustakl emrlne uyularak. şehrimlz İl Saglık Müdürii Dr. Abdürrahlm Bayraktarın ba$kanlığıntfa bir Jürl tefekkül etmis ve lıCflnatiMrd» sonılacak 20 sual hazırlannııştır. Sorular Vekâlete blldlrilecek ve kabul edildiği takuirde İzmir hsstanelerinrle mevcud bir nisalye. b,ir röntgen ve İstanbul hastaneleıindeıneTcud üç dahiliye mfıteha'sıslıSı İçin imtihan açılacaktır. İmtihan zamanı ve süresi Vtkfilat tarafmdan bildirilecektir. Almanya, Ondokuzuncu asnn ortalarma kadar musiki, felsefe ve edebiyat sahalanna kazandırdığı kıymetlerle şöhret bulmuş bir mem leketti. Fakat o tarihlerden itjbaren, Almanyanın dünya sanayitnde de ön plâna geçtiği müşahede edtl Almanlar kadar çok çalışan bir mil miştir. Yüz senedenberi, fen âJe let yoktur. İşçilerin haftalık mesai minde tahakkuk ettirilen yenilik! müddeti Amerikada 40,5 saat, Kalerden çoğunda, Alman milletinin nadada 41,3 saat, Fransada 44,2 sahissesi vardır. Yakın mazile iki at, İngilterede 45,7 saat ve Almandefa harblerden mağlub çıkan bu yada 47,9 saattir. Çalıjan nüfu» memleket, iktisadiyatını en kısa yirmi milyona yaklaşmaktadır. İfzamanda kalkmdırmağa muvaifak siz Myısı, umumiyetle 900 bin ile 2 olmuştur. milyon arasmda dalgalanmaktadır. Almanyanın «üratle kalkınması. 1948 den itibaren, Almanyada uilim adamlarile sanayiciler arasında mumî istihsal artışı yüzde 151 nisahenkli bir işbirliği kurulmasmdan betini bulmujtur. En iazla inkişaf, elde edilen bir netieedir. Ekseri faaliyet hacmi yüzde 170 nisbettnmemleketlerde, iş adamlarının üni de genşliyen ima'.ât sanayiinde elversiteeri küçüm'siyen bir tavır de edilmistir. Elektrik istihsali takındıklan ve ilmî tavsiyelere kıy yüzde 89 ve ma9den imraratı yüzmet vermedikleri malumdur. Akde na in5ıui[8?o5 apw;»qs(u 59 sp niz çevresinde, sanayileşme hare günkü istihsal seviyesi, 193638 ketlerine particilik temayüllerinin devresine nisbetle, yüzde 60 daha kanştığına ve siyasî müdahalelerle ha yüksektir. istihsal artışının Fran verimli teşebbüslerin baltalandığı sa ve Finlandiyada yüzde 27, İtalna rastlamak mümkündür. Şarkta yada yüzde 61, Holandada yüzde ise, kalkınına hamlelerinin çok de 44, Amerikada yüzde 29 ve İngilfa aksaması, iktisadî davaların şah terede yüzde 21 olduğu dikkate alısî meniaat temin etmek üzere bir nırsa, Almanyanın ne kadar türatle fırsat sayılmasından ileri gelmekte kalkındığına dair tarih bir fikir idi. Almanyanın en büyük mazha edinilebilir. Son bes. sene zarfında, riyeti, terakki hamlelerini içtima! sınai istihsal indekslerinin ALmansuiistimallerden ve şahsî ihtiras yadan daha lüratli bir lnkisai kaylardan masun tutarak, bilgi ve tek dettiği tek memleket, Japonyadır. niğin verdiği bütün iırtkânlardan Bazı lanayi çubelerind» mahrufaydalanabilmesidir. kat olarak kulianılmağa başlıyan Coğrafya, iklim ve siyasî taksi tabil gazlerden Almanyada istihsal mat bakımlarından Almanyayı iki edilmemektedir. Buna mukabil, ye ayırmak kabildir. Elbe'nin jar kömür madenleri gayet zengindir. kında kalan ve halen Rus işgali al Kötnür imraraü ingilterede 226 tında bulunan topraklar ovalık, fa milyon ton, Polonyada 206 milyon kir ve yeknasaktır. İklim serttir. ton, Fransada 51 milyon ton, BelHalkın ekseriyeti ziraatle meşgul çikada 31 milyon ton ve Almanyadür. Nüfus kesafeti garbda olduğu da 120 milyon tondur. Iinylt istihkadar üyksek değildir. Garbi Al sali, bütün diğer metnleketlerden manya ise, daha matmır ve zengin fazladır. Bir yılda çıkanlan linyjt dir. Fabrikalardan çoğu, bu mınta tniktan Almanyada 85 milyon top, kada toptantniftır. Avusturya ve Fransada 13 milyon ton, JaponyaSüdetler haric, 70 milyonluk nü da 1.4 milyon ton ve Türkiyede 1.5 fustan 48 milyonu garbda yaşamak milyon tondur. Ham petrol istihsal tadır. Garbl Almanya, nüfuı itiba miktarı ise, 2,5 milyon ton ttmakrile, İngiltereden sonra Avrupada Udır. ikind büyük memlekettir. Elektrik İstihsali bakımuıdan, Sanayi memleketleri arasmda, Almanya httr dünyada ttçünctilük mevkiini isgal etmektedir. Elektrik istihsali Amerika Birleşik Devletlerinde 432 milyar, İngilterede 65 MEVLİD milyar ve Almanyada 60 milyar kiS«vgill annpmiz lovat saattir. Diğer memleketler arasmda Fransanın 38 milyar, JaİSMET ZEREN'in azlz ruhuna lıhaf edilmek üzere ponyanın 55 milyar, İtalyanın 30 ebedlyete intikalinin kırkıncı gümilyar, İsveçin 22 milyar ve İsviçııünc müsadtf 7.10.954 perfennb* renin 11 milyar kilovat saatlik İsgünü ikındi namazını müteakıb tihsal yaptıklaruu kaydetmek kaTeşvikiye Camil Serifinde membüdir. leketlmlzln tanınmıj değerli hafırlanndan Belediye Başimamı Duagu Nusret Yejllçay ldareslnde Hacı Hafız Hasan Akkuş. Hacı Hafız Rahmi Şente*. Hafır Mecid Spsieür. Hafız AU Gür»e». Hafız Zeki Altın, Hafız Esad Gerede Hafız Dursun Akterazi ve Fatih'.; Kardeşler tarafından Kur'anı Kerim ve Mev'idl Nebevl kıraat edileceğinden arzu e<l*n akraba. dost ve d:n kırdetlertmlzln teftif'.erini rica «derlt. Zeren ailesi Kalkınan Almanya Feridun Ergin Maden istihsali, sanayiin ihtiyaclarına kâfi gelmemekle beraber, ehemmiyetli bir yekun arzetmektedir. Her sene topraktan çıkanlan demir cevheri tıkriben 14 milyon tondur ve dahilî istihlâki karşılayamamaktadır. Bu miktar, Fransada 42 milyon ton, İngilterede 16 milyon ton, Amerikada 120 milyon ton ve İsveçte 26 milyon ton tutan istihsal hacmine nisbetle, hayli düşük bir seviye arzetmektedir. Rafine balur utihıalinde, Almanya Amerikadan, Şiliden, Belçika Kongosundan ve şıraalî Rodhesiadan sonra gelmektedir. Kurfun döküm miktarı Amerikada 480 bin ton, İngilterede 74 bin ton, Fransada 73 bin ton ve Almanyada 106 bin tondur. Alüminyum istihsali Amerikada 1,4 milyon ton, İngilterede 108 bin ton, Fransada 125 bin ton, İtalyada 55 bin ton ve Almanyada 148 bin tondur. Avrupada, çellik mamulleri lstih•alinde, İngiltereden sonra ikind mevkii isgal eden memleket Almanyadır. Fakat dahilde kesif bir inşaat faaliyeti mevcud bulunduğundan, istihsalden az bir kısmı ihrac edilebilmektedir. İstihsal miktan Almanyada 11 milyon ton, Fransada 8 milyon ton, Belçikada 4 milyon tondur. İhracat ise, Fransada 3 milyon tonu geçmekte, Belçikada 4 milyonu bulmakta ve Almanyada İJS milyon tondan ibaret kabnaktadır. Çimento istihsaünde, Almanyayı yalnız Amerika Birlejik Devletlerinin geçtiği görülmektedir. Tuğla istihsalinde, Amerika ve İngiltereden sonra, Almanya üçüncii mevkii ijgal etmektedir. İmalât sanayiinde de, Almanyanın en fazla istihsal yapan memleketler arasında bulunduğu göze çarpmaktadır. Pamuk ipliği imalâtı Hindiatanda 672 bin ton, Japonyada 405 bin ton ve Almanyada 333 bin tondur. Yün ipliği imalâb Amerikada 336 bin ton, İngilterede 242 bin ton ve Almanyada 104 bin tondur. Turizra otomobilleri imalâtı İngilterede 600 bin, Almanyada 300 bin ve İtalyada 142 bindir. Kamyonlar vesair motorlü vasıtalar lmalitı İngilterede 239 bin, Fransada 129 bin ve Almanyada 101 bindir. Demiryollarında ^larbden Snce 1965 milyon yolcu kilometre olan seyahat kesafeti, 2593 milyon yol cu küometreye yükselml}tir. Yfik nakliyatı da 1936 da 3839 milyon tonkilometre iken, 4245 milyon ton küometreye çıkmışbr. Avrupada en faıla demiryolu nakliyatı yapılan """»jk«, Garb! Almanyadır. Buna mukabil deniz ticaretinde İngiltere ve Fransa daha geniş bir faaliyet göstermektedirler. Almanyanın kendi limanlarında yükledıği ve bojalttığı tonaj miktarı, harbden evvelki seviyenin altındadır. Nehir ve kanal nakliyatı ise Almanyada 22 milyar tonkilometre, Holandada 12 milyar tonkilometre ve Fransada 7 milyar tonkilomektedir. Bu vaziyet, Almanyanın ticaretini daha ziyade Orta Avrupada teksif etmeğe başladığuu göstermektedir. Dış ticaret hacminin son beş senede kaydetufi inkişaf, dikkate layandır. 1948 de 3 milyar mark tutan ithalât 1950 de 11 milyara, 1953 te 16 milyara çıkmıştır. İhracat da 1948 de 1,8 milyar mark iken, 1950 de 8 milyan ve 1953 te 18 milyarı bulmujtur. Üç senedenberi, Almanyanın ticaret hesablan, lehte mühim farklar bırakarak kapanmaktadır. Memleketin Avrupa Tediye Blrliğinde yüz mllyonlarca dolar alacağı birikmistir. Almanyanın bizi alâkadar eden gıda maddeleri ve ham maddeler arasında her aene lthal ettiği buğday miktan 200 milyon dolar, Mısır 20 ilâ 60 milyon dolar, tütün 62 milyon dolar, yaglı tohumlar 100120 milyon dolar, pamuk 210250 milyon dolar tutmaktadır. Almanyada, fiatlar az çok Utfkrar halindedlr v» hayat pahalıhğı yoktur. tşçilerin kazanc vaziyeti de, her sene biraz daha duzelmektedir. 1948 de, saat basına vasati ücret 1.05 mark iken. 1953 te 1.63 marka yükseüni|tir. İs>çi başuıa düs e n haftalık ticret geüri, vasati 77.87 mark olarak hesablanmakU<ur. Yukankl satırlarda. Almanyanın iktisadî faaliyet hacmini gösteren rakamlan, en ileri memleketlerle mukayese ettik. Almanyanın yakın mazide sahne olduğu hâdiseler haUrlanırsa, bu mukayeselerin neticesi bamba»ka bir mana alabillr. Dokuz sene evvel hava bombardımanları altında harab olan, münakalât şebektd felce uğrayan, fabrikalan sökülüp götürülen ve mllyonlarca genci esir düjen bir memleketin bugün ikiye bolünmüş ve cografl vahdetini kaybetmis bulunmasına rağmen muazzam bir sanayi vücude getirmesi, tarihte ejine rastlanmanuı bir kalkınma hamlesidir. • *• Sanat enstitülerine jiremiyen öğrenciler açıkta bırakılmıyaeak Erkek Sanat enırtltülerl için yapılan glriş Imtibfljılarınd» baîarı gösteremiyen 234 öjrencinin duruniıınu tetkik etmek U?ere; Maarlf Vekâletl Teknlk öğretlm Umum Müdürü Ferld Saner »ehrlmtze gelmlstir. rerld Saner Maarlf MUdürO Hayrul!ah Örsle beraber dün Sanat enstltül»rini drlaçmı; ve blrl Sultanahmed Erkek Snnat Enstitüsünde. diğerl Maarlf MOdüriaÇünde olmak üzere Enstltti Müdürlerlnin de l;tiraklle iki toplantı yapmıjtır. Toplantıda Erkek Banat Enstltültrtne girmek istlyen bu ögrencllerln, EnstittHere alınma'.arı İçin çareler araştırılmıs ve neticede: ya sınıf mevcudlarını artınnak veyahud yeniden jubeler açmak surefile öŞrencllerln okulsuz bırakılnumalarına karar verilmittir. Pek Yakında ZARÎF AÇ1UŞ HEDİYELERI HUSUSÎ ÎKRAMİYE KEŞİDESİ il* ERGÜN 100 LİRA FAZLA ÖDEME 125.000 lira!ık Isiikbal Kcşidejioin lıiiyük iknımiyesi 75000 lırayı kazanaua [>.ıra ya 1 r1 dığ» gündeo ılitıareo (niPİıdf 1 Ekim olmak ü2«rt)beher g ü n için 1 0 0 lira fazla ödenir • Hasta memurlar Haydarpaşa Nümune hastanesinden rapoı alabilecekler •ıhhat V«kil«ti. mutaulif baıtaneler tarafmdan hasta devlet memurlanna verilen raporlarda unıle uygun olmıyan yanlışlıklar bulunduğunu mü?thede ederek, 5ehrimİ2 Sağlık Müdürlüğün* bu hususta bir tamira göndçrmijtir. Tamlmdt, ratraurlara sid taglık rsporunun bundan böyle herhangl bir hastanenln heycti aıhhlyesinden degll. Haydarpasa Nümune hartanejinden alınablleceği bildirllmektedir. Memurlar bundan sonra ancak anl amellyat hallnde veya uıun müddet yatmak mecburiyetinde kaldıkları hasUnelerden rapor alabileceklerdlr. Bu vak'alar dışında rapor İçin radece Nümune hastanesl yetkili kılıranı^tır. Hiztnetinize giriyor İSTANBUL BANKASI Kurtulus Caddesl No. 85/1 Bizlerse... Bütün Ortadofulular ve maalesef blx modern hayartn ieablanna temessttl edeıııenJş Tflrkler, gitşide flnir hastası oluyoruı. Cmnml yerterde dikkrt e<Hj»r»anuzdur elbette: Ona çatanlar, beTİklne bağıranlar çoğalıyor. Zabıta vak'alan da son yıllarda artmıstır» Şaycd işlerimlzi iyi göremlyorsak. şayed mucid, mubdl olamıyorsak, şayed en basit taklidleri bile gereğfaice başBranuyorsak, scbebl, zavallı sinirlerimizin perisan hale girmesidir. Üç, dört sene evvelH yanlanmda «cinayet furyası» ndan şikAyet ettiçiml hatırlıyorum. Şlmdl o salgın pek kaimadı. Klâkson yasagının kalkmasından sonra acaba yalnız kazalar dejHl zabıta vak'alan da azalmı; mıdır ?Ben, Istatisrlklere hakmadan, yalnız fazete haberlerird çöı kararile tanyarak. emnlyetle haber verlyorum! Asalmıştır. Asabive ve akllye profesSrt •lsn Valinln vaadieri Mrer btrer tahakknk ediyor: Oparlör tahdldlnden, radyo p«tırtisı tahdidinden sonra bir adım daha atılıyor: Gazetelerde: "Ban •emderde, bir kısım vatandaşlann radyolannı civarda ikamet edenlerl rahatSIT edecek derecede actıklan tesbit edihnlşflr. Belediye bnnlarla sda surette mücadeie edilmeslne karar vermlştir» deniyor. Hakftaten de, evvelki formttl hiç yermde değildl: Gece filânca saatten sonra radyo çok açılmıyacak» emıânin kat'iyen manın yoktn. Günttn herhanpi bir saarinde radyolann velvelesine mesağ veriyor gibi bir halimiz vardı. Radyonun bir oda öteden duyulması belediye öleüsünde bir suç sayılmahdır ki, halkın sinirlerl bozulma6tn. Kafa dincliH «inir kuvveti anesk böyl« saplamr. Feyizli netireleri aneak böyle almır. Mümkün olan gürültülerl, engelleri bertarai ederek medenl ve yaratıcı bir hayata kavu*malıyız. Yoksa, şteıdild halde. heplmiz hastayız! Tedaviye muhtae sinir hastalany* Bombardıman harabelerinin arasında süren otlar kurulmuştu. Axsız nebatlann üstünde serili yaUn kadın d« ölmüştü. Fakat onun ölümü daha yeni tarihe aiddi. Ezilen Sarhoflar mesele degildir. McBo alnında henüz kurumami} ka n legey ve yardımcılan, etrafı rahatuz keıi vardı. (Arkası var) eden bir iarhoşu, bir bardan veya bir salemdan, öteki müşterilerin hiç birisi farktna varmadan kaldınp Eimanunızdan yapılan ihracat pötürebilirler. Sarhoşun birer Son 24 saat zarfıntf» Ifmanımıaian kolunu, dirceginin üst tarafmdan ecnebi memleketlere yapılan ihracatın tutarlar, eeketinin kcllarmı ıımıılu yekunu 521 bin Hrayı bulmuştur. Bu arada Aimanjaya yaprak tütün, >akalarlar, itiraz dırdırlaruu baı İngiltereye kırmııı biber, İUlyaya taze t'rmak için onunla ne$eli nejeli balık. Tunusa mahleb v« Yun»nistaıwı 1: nuşarak. üçü birden, tatlı tatlı tazff bslik sevkeHilmiştir. JCLMHLKİYETP in Tefrikaa: 18 HAVA Bu sabah deniz üzeri sisll ve puaiu. aonraları ar bulutlu geceeek. rüzgârlar kuzey yönlerden hafif ewc*k. hava ııcaklıtı bir aı arUeaktır. Dün hararet en çok M, en aı 8 santigradıdı. 1868 APARTMAN DATRE5I EKIM 6 SAFER 8 Sümerbank satış mağazalannda 9 ayda 215 milyon liralık utif yapıldı EMNİYET SANDlO» V. ] 6.02 12.0î[l5.1«'17.44il9.16; 4.21 g.Uj 9.32 12001 1.30 W.39 E. |12 16 fşde emniyet ve sür'at sıkıldı. Tokmağı çevirdim. Kanadı ittiğim anda esikte mumyalaşmıj gibi kaldım. Karşımda o... Asbhan... Anlaşılıyor: Beni saran humması kafamın içinde artık fanteziler yaratmağa bajladı. Belki de hezeyan halindeyim, hayaî görüyorum. Sırtında siyah, uzun bir tualet var. Sarı,m başı, siyah bir fahn çerçevesınden görünüyor. Göğs'inde meş'um pırıltılar saçan iri bir broşla şalını elbisesine tutturmuş; koltuğa s?ğ elile dayannuftı. Parmağındaki tek taf, alaya, gör ktrpıyordu. Poz verir gibi dimdik ayakta durmakta... Yüzünden en ufak bir ifade sızdırmamakta... Dcnuk; sanki tayfl Ben içeri girince bu hayal sillnlp kaybolacak sanıyordum. Adımımı ihtiyatlı attıra. Kapının kanadım usulca kapattım. Sırtımı dayadım. Sssimi kaybetmişim... Konuşa»mıyorum... İlk günkü gibi... tOdamda ne anyorsun?*... Yahud: «Bu ne büyük saadet! Seni odamda görmek!» diyemiyoıum. Yüzümün ifadesi kimbilir nasıl?. Nasıl karmakarışık... Neden beni aramadın?. Ben beş günde unutulacak insan rruyım? Sevgilim... Karşımda o, onun aesl... Ve «Sevgilim!* diye ona hitab eden bcnim sesim... Hâlâ bir hayal oyununa kurban olmanın korkusu içindeyim... Ama ne olursa olsun, beni çileden çıkaran bu tereddüd ve azab böylece sürüp gidemez... Ona doğru atüdım. Temas edince dağıhverecek zannediyordum. Kollarırtun arasında vücudünü sıkarken, hakikate erişmiştim. Oydu.. O... Odama gelmişti... Bu sefer yapyalnız... Benim olmağa gelmişti... Belliydi... Vücudünün titreyişinden bunu anlıyordum. Opüşlerime mukabele eden dudaklarının hırsı ümid veriyordu. Şalını başmdan aldım. Parmaklarım, Ipek saçlannın arasmda... Ayakta, birbirimlzden sanki ebediyıen aynlmamak istercesine sımsıkıyız... Kaçınmıyor benden... Ben öptükçe daha fazla sokuluyor. Yüzünün, boynunun Spülmedik taraflarını çeviriyor... Gözlerl yan kapalı... Nefesleri sıcak... Bütün füphem, kederim dağıldı. Şu anda ölüversem dedirten bir saadet içindeyim... Ölüversem; çünkü madem öleceğiz, böyle bir anda ölmeli... Ona neler söyledim? Bu lâfiar yazılabilir mi?.. O bana neler soy SUmerbank Alım Satım Müeaaesesltln 1954 yılı basından dün akşama kadar bütün aatıı majazalarında ve merkeılnde yaptıgı •atışların yekunu 215 milyon Hrayı bulmujtur. Ki| mevsiml tnUnasebetile bugunlerde Mtiflar blrdenblre artmıjtır. ümuml •atışların »nelik programın üstüne çıkacağı kuvvetle Uhmtn edllmektedlr. Göz altında buluntnamız için... dedi. Ve bu cümlesile neyi kasdettiğini o zaman anlayamadım. Ancack aradan aylar geçtikten sonra muarr.mayı çözdüm. Sîeçhulün korkusu içime ç"kmüs tü. Tuhaf şey ama. ben bu karıkocadan korkuyorum. Ne Fransada, ne şimalî Afrikada onlarla bir daha karşüaşmamak için and içtim. *** Odamdakj s»rpri« Makalemi yazıyo;um: büsbütün irabda mahalli kalmıyacak. Bizler fransızcayı oğrendik. medeniyetin Avrupa dam^asını taşımasma da alıştık. Şirazenin bozulması hoşumuza gitmez. Milletler arasındaki temel direklerin birer birer yıkılmasına cevab vermeyiz... Vermeyiz ama, düşünüyorum ki. bu direkler miistemlekelerin bağnna zalimane dayanmamalı... Acaba nasıl ynpmalı da, müstemlekelere dayanmıyan Avrupa, gene de kuvvetli olabilsin... Mesolâ Fransanın şimnlî Afrikadnki politikası, Tunusu, Cez;ıyiri. F.i.sı çileden çıkarıyor .. Ne yapraalı da..> Falan filân. «Şahsiyetlerle temasta bulunduk ça, Fransadaki hamleleri gördükçe Hitler'in bir sözü aklıma eeliyor: Bu ?ece programdan âzad olmaAlmanya kuvvetli o1m=zsa Avru mız dolayısile yemekten kalkınca panm çökeorğini sövlrrnişti Keha arkaHaşlar birer hpdefe dsğıldılar reti büsbütün boşa çıkrrpş r!eSil. Ben'p otelin s^ionunria vazımı biZira Avrupanm bugünkü halini j tirdim: zarfa koydum. Bir menta görüyoruz Bu kıta, dünya HHerli ısmarladım. ğini kayh^tti. Ben şu kanaatteyim Sokağa çıkrrnğı ranım istemiyor. ki. eğer Fransa olmaıa, Avrupanın Erken yatmak ihtiyacmdayım... Hmcıım yazıdan aldım. Gazeteme birbiri ardından makaleler, mektublar yağdırdım. Ama işte, üç gün sonra yılhk tatilim başiıyor... Sönük ruhî haletle bir ay tatilimin tadını çıkarabilecek miyim? Süzi'nin seyahat tekîifl«ri zihnimi kurcalamakta... Kız, akhna koymuş: Kanadaya dönmeden ev' vel tumesini tamamlayacak... Fası Vazan: (Vâ Nu) ıska geçip, onunla beraber Şimal Gene bir huzursuz geceye hazırla Afrikanın diğer bölgelerine gitsem nıyorum... mi? Karanhkta gözlerimi kapadığım j Adam! şu anda ille karar vermem anda, Aslıhanın hayali, bütün vu icab etmez a... zuhile gözkapaklarımııı altında Kadehimi boşaltıp kalktım. Zarh canlamyor. Şu iki üç görÜTiede ne pulladım. Otelin kitibine postaya kadar da intıba toplamışım. §aşı verilmek üzere teslim ettim. Asanlır... Bitmiş bir filmin sahnelerini söre girdiğim zaman, omuzlarıma tertibe sokar gibi ona aid gahne büsbütün ağırlık çökmüştü. Yataleri ksfamda biribirine ekliyorum.. ğımı özlüyordum. Yahu! Hnyatımm muvazerit>sini Çıküğım katta çarpışırcasma karne kadar bozdu bu kadın... Ben Tuıhan, Pariste bir gece serbest şılnştığım genc kadının güzel mi, kolayım da bu gecemi de yatağı çirkin mı olduğunu farketmeden. mın inzivnsında geçirmcği düşü gcçtim. Famdoşambr kapımın anahtanneyim... Sabık sev:i'i''"'min âhı çıkıyor.. Fitil fitil... Çok beddua nı üzerinde bırakmış... Amma da dalgm kadın... Ya bavullanmızda aJdım, çok... Bir an Süzi'yi aramak aklıma servet gizliyse? Kanadı açtım. Dairemde mini mi*eldi. Oteline telefon edeyim, oeraber çıkarız, iki erkek arkaiaş ni bir hole giriliyordu. Srığd^ki glbi.. O kahve seııin, bu bar be Itapı, hususî banyoma; karşıdaki nim. dedim. kapı odama açıhyordu. Eşiğin altından ışık sızdığını göİstek yok... İsteksizlik enerjiyi de baltalıyor.. rünce geveze hizmetçinin hâlâ oTam be$ gündür bu haldeyim... dada olduğuna hükmederek ledi?. Birçok seyler aöyledi... Sevmemege ahdetmij en soğukkana erkeği bile çileden çıkaracak neler... Koltuğa çökmüş, onu kucağıma almıştım. Dizlerimde tüy gibi vücudu... Başını sol koluma yatırmıştım... Pembemsi abajunın ışığında şafak renklerile aydınlanan yüzünü seyrediyordum. Ona dair fena şeyler düşündüğümden utanıyordum. Arük kanaat getirmiştim: Parka kocasile gelişi, iradesinin dışında bir hareketti. İkisini birden davet ettiğimi kimbilir nasıl bir mecburiyetle söylemişti. İyi kalite nal çivisi bulunmuyo* Plyassda lyl kalite nal çivtsl alunan mamaktadır. Ks^sında 150 kuruşa satılması İcab eden bu çivilerüı karaborsada 700 kunışa kadar satıldıgı a6ylenmfktedir. Gözlerimin içine bakıyor, beni Karpuz bıçağı ile karnını deşti büyülüyor. Ama, tam mânasile: Ayvansarayda P?.2ar yermde çalışan manyetizfl ediyor beni... Nasıl bir Musa Tuncer ile Fazıl Tımç ve oğlu kuvvet var Asbhanın gözlerinde... Muhsin Tunç. karpuz serglsl yüzUndefl dün sabah kavga etmlşlerdlr. Kavgi Beynimin içi uyuşuyor. Bazan b:r sırasında keTnıı bıçağına sarılan Mu» bakışile msanlarda nasıl bir yangın sln Musa Tuncerl kamından a|ır ro» tutuşturuyorsa işte bazan da böyle rette yaralamıştır. Yaralı Balat Musrtl bakarak insanlann iradesini elle hartanesine kaldırılmı; suçhl yakal»» narak tahklkata baçlanmıstir. rinden alıyor. Vücudüme bir gevşeklik, bir sükun geldi. Gözlerimi zorla gözlerinden kurNüshası 15 knrnşroT tardım; siyah dekoltesinden göğAbone şeraiti rürkiye HarM sttne kaydırdım. Ura KT U n Kl, Seni rüyalanmda her gece göSeneJlk 42.00 81.00 Altı aylık 22.50 43J0 rüyordum, sana dair hayaller kıı0ç «ylık 1200 Î4.00 ruyordum. Lâkin rtiyalarımda ve BU aybk IM t.00 hayallerimde bile seninle bu kadsr Ü İ K K AI yakın olmtğa cesaret edeme:niş«Jazetemlzc e6nder1ler> ^vrak «re yAstlatf tim... iMfredllıin «dllnımn lade ohsBmta, (Arkası var) bânlaıdan xesul)yet cabul adltmaa. CUMHÜEİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle