Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 Eklm 1154 CUMHTTRÎYET fflDIPLOMAT YAZAN: ÎAKÜP KADRİ KARAOSMANOĞLU 1O SANAT ÂLEMİNDE Diplomatlarm nice büyük hâdiseleri olup bittikten sonra haber almalarının sebebi gayet basittir On fle yıl sonra ben de bırnlar da düştuğume hükmetmesinler ve bu bilgisızliğin ve gafletin en belli 7 arasına katıldığını zaman sık sık eŞuna bak, hem sosyal hâdiseler. bir misali değil midir Bu devlet abu sötü hatırlayacaktım ve kendi diyor, hem de bunları usociete» nin damı, guya harbi önlemek için kendime: «Mefer, diyecektim, o zübdesi olan yüksek diplomasi çev Hitler'in diktasma bovun eğmek İtalysrun ne kadar hakkı varmış. relerinden dısarıya atıyor,» tarzın şerefsizliğıne katlandığından dolaBunlarcn en belli vasfı ancak böy da bir tefsire kalkı*masınlar. Zira, yı Fransa topraklanna ayak basâr le bir «mızahî» formülle tarif edi Excellence'lann, meslekî sakathğa basmaz halkın. kendisini taşa tulebilir.» En belli vasıflan.. .Evet a (deformation professionelle) e tacağını rannetmış. Sınır boyunda, ma, Hbccellence'ların hallerindeki uğramış bir insan gıbi, bütün dün ilk uğradığı kasabada nereye sakscayiblik yalnır bundan ibaret de ya problemlerinin hep kendi mih lanıp kaçacağını bilemıyormuş Bir ğildir. Hududsuz bir «üstünlük verlerinde toplandığına ve ancak de ne görsün: Yüzlerce kişi, ellekorapleks» inin onları, çok defa, kendi idrak ve usullerile hallolu rinde bavraklarla «Va=«ın Dalaeahne üzerinde hükümdar rolüne nabıleceğine inandıklanm pek ya dier ..» diyereh istıkbaline koşuçıkmıs birer aktöre çevırdiği de kından görmüşümdür. «İdrakleri yor. Bu beklenmedik sevgi gosteriolur. Lâkin, öylesine acemi birer malüm ya, usulleri nelerdir mi?» si karşısında Başvekıl cenabları, ne »ktör ki, başlanna geçirdiklerı taç diyeceksiniz! Bu suale bir Fran3iz kadar şaşırıp kaldığını etrafındaki ikide bir yere yuvarlanır; kuşan Büyük Elçisinin bulunduğu yerden gazete muhabirlerire açıkca beyan lıklan kılıç bacaklanna dolaşır ve ayrılırken serefıne verilen bir veda etmekten çek;nmemiştir. M. Datakma vakarlarının durmadan sırı merasimi esnasında soyledıği u ladıer neden korkrouş'' Korktuğu? tan yapmacıkları eloğlunu gülmek sözlerle cevab verevim: «Biz ne nun tam tersı cıkmca neden şasıten katılabilir. Hele. bazı resmî töpolemık, ne de propaganda ajan ı r ı p | t a l m ı ş 7 Bız, bunu, Fıansız renlerde bunları çesıd ceşid unı , la^v^z. DİDİomatir, dev larmz Diplomatın tek vazıfesi dev Basvekılinin kendi memlekeümle. formalarile bir görmelidir. (Museil letler arasmdaki anlaşma7İı;;lan otedenbri hüküm surmekte olan Grevein) deki mankenlerden hiç i pazarlık ve uzlafma yolile kaldır «bozgunculuk» ruhundan tamamıfarkedilmezler. Birer teş bebek mimaktır.» le habersiz bulunuşuna verebıliriz iali kaskatıdırlar. Ne duvarlar, ne Büyuk Elçinin bu diplomasi tarienlarlar. Her zamandan ziyade asıl (Arkası var) o esnada kendi kahblarının içine fini, o mecliste, en ufak bir itıraz kaydıle dahi karsılayan olmamıştı. yerleşmis gibidirler. Bu kahplar ist kat kat nrhlara bedeldir. Onları, Hiç kımsenin aklmdan, bu Büyük dışandan gelecek tesirlere karşı Elçiye «öyle ise» yalnız propaganöylesine bir korur ki, bedenlerine da, yalnız polemik sahalarile harekursun bile iılemez vc yarubasların ket eden Rusltr, bizi, diplomasi ada top atsann kulaklan işitmcZ. lanında nasıl mat etmek imkânını İşte, çoğu diplomatın nice büvuk buldu?» diye sormak geçmemışti. hâdiseyi, ancak olup bittikten son Sonra orada bulunanların çoğu, on ra haber almasının sebeblerinden dokuzuncu yüzyılın gerisinde yaşabiri de budur, bu thaşmetli tecer yan insanlardı ve 0 devirlerin şartrüd» dür. larma göre dıplomasiyi başka türlü tarif etmenin imkânı yoktu. Ama. tHaşmetli tecerrüd» biraı fazla sız diyeceksiniz ki, o yüzyılın son ya kaçtı sanırım Eskiden, bu tâbir, yansındanberi bu çeşıd pazarhkyalnız Büvük Britanya devleti hak ların ve uzlaşmalarm hiç bir işe kında kullanıhrdı v« pek çok kim yaramadığını, bu yolda yazılıp çi•e, bunu, son derece realist bir po zılmis «muahede» yıjınlarından litikanın alemi olarak telâkki et hiç bir şey kalmadığım da bilmimege alışmıştır. Halbuki, ben, bu yor muydu, bunlar? Akla gelecek radt realiteyle bütün bağlarını ko bövle bir sualin cevabını verebilparmış ve ayağı topraktan kesilmiş mek İçin diplomasi tarihınin ba|bir insan tipini anlamak istiyorum. langıclarına dönelim: Eski devirlerO, ö'mrü boyunc» durmadan yer de, Büvük Elçinin «anlaçmamazlık» değiştirdıŞi ve birbirine benzemez dediğı |ey neydi? İki hükümdar, iki diyarlar dolaştığı halde dünyayı, prens arasmda bir arazi, bir miras daima tek satıhlı ve tek ^buudlu» davası. yahud da evlenme, boşandüpedüz bir saha olarak görmek ma gıbi, ail* geçimıizliklerinden ten kurtulamamıştır. Zira, bütün çıkma kavgalar. Bu hükümdar veya sevahatlerıni, kabuğuna çekilerek prenslerin kafası kızınca sırma koyürüyen bir kaplumbağa gibi, hep şumlu atlannm üatüne atlayıp el«•Fıldışi kulesl» nin içinde yap lerine beyaz eldivenlerini geçirirmıştır. Konduğu yerlerde, bu ku ler ve karşılıklı bir nevi «meç» leden dısarıya başını uzatmamışt',. duelosuna firifirlerdi. iki taraftan Buna sebeb o yerlerin halkile te birı maçı kaybedeceğini tnlayınca mastan ürküntüsüdür. sarayı erkânından birüıi bazı kıyHem, bir diplomat, istese bile, metli hediyelerle, «muanzının» halkla nasıl temasta bulunabilir? düşmanmın değil huzuruna gonBir sokak kalabahğı arasmda yaya derir ve ellnt tutuşturdutu «nâme» dolaşamaı; kahvehanelere gidıp de «aziz kardeşim: derdi, boş yere oturamaz, protokola dahil bulunmı birbirimizi üzmiyeüm, yormıyalım. yanlarla ülfet edemez. Hattâ, ou On yukan, beş aşağı, gel anlaşıvegıbıler o memleketın en kıymetli relim. İşbu mektubu getiren benim sanstkârlarından, fıkı'r adamların «mutemecı adamımdır. Kendisine dan olsalar dahi elçiliğinin kapısı banş şartlarını bildirirsin » ve bunnı yüzlerıne kapamak zorundadır. dan öteye prensin «mutemed adaAksi takdırde elçiliğı itıbardan dümı> na, yalnız tatlı dıller doküp şer ve kendısi şanından. şerefinden reveranslar yapmak zahmeti kalırolur. Amma da acayib «misyon şedı. Bu zahmet de daima ya bır nifi» derler bovlesıne. «Salonlarını. san, va bir rütbevle mükâfatlangıyinip kuşanmak, oturup kalkmak, Georce Jorgensen kadın olma•yiyip içmek bılmıyen adamlarla dırılırdı; guya davayı. onun tatlı dan evvel orduda iken dolduruyor.» Hemen her hükumet dilleri ve reveranslarl kesip «tmışcasına. nezdınde, diplomaük çevrelerın Bundan iki sene evvel Amerikab «fahrî» protokol hakemliğini yapan bu «snob» lar guruhuna anlatamazsınız ki, bır memleketin tuzu, biberi asıl o sade, yapmacıksu, o kökleri yurflun aşağı tabakalarma saplı halk çocuklandır Bulunduğunuz yerin gerçek yüzünü size ancak bunlar oğretebilir. Yarmın siyaspfine yol açan fıkırler. temayüller ilkonce bunlar arasmda kayna|ir: yüksek değerlerin baıemden gelmiven eeıcek değerlerin çoğu bunlar içinden fıskınr ve sosval hâdiselerin (lâboratuvar) ı, boş lâflarla vakit gecirilen şatafatlı merasım salonlan değil. alın teri doken in«anlann gösterişsiz muhitidir. İşte, bugünkü diplomat, o eski bir çavuş. sihirh bir amelıyattan saravlının bir devamı olduğuna gö sonra cinsıvetıni değıştirmiş, George re her dış politika ıhülâfının hal Jorgensen ismini Chrıstıne Jorgenlinde kendısinin en büyük rolü oy sen't çevırerek aktüalıtenin bir nadığına ınanır. Farkında değildir numaralı mevzuu olmuştur. İsmı ki, zamanlar deçişmiştir. Prensle etrafında bu kadar heyecan yararin yerine milletler geçmiştir ve taıf bir kımsenin uzun bir zaman döğüşen de, banşan da bu milyon geçmeden unutulmasına imkân başlı taclılardır. Diplomatın, şu ve yoktur. Biihassa başmdan eıkekya bu suretle hareket etmek için kîn kadın olma gibi onjınal bir «talımat» mı aldığı hükumetler ise. \ak'a geçmiş olan bir kimseyi herbir türlü fikir, menfaat ve ihtiıas kes görmek ister. işte bunun için rüzgârlarınm dalgalandırdığı ou de Christıne veya eski George Amüyonlar denizi üstünde durmadan merikaya gıder gıtmez senede beş sallanan, durmadan batıp çıkan birer tekne parçasmdan ibarettlr. yüz bın iiralık bir kontrat ile ManÖyle bir tekne parçası ki, pusulasız chssteı müzikholüne anga]e edıldır. barometresizdir Kî>ptanı. ÇOK d' defa. lodos mu, poyrat mı estiğlni Bu meşhur kabarenin yıldızı pabllmez. yesini elde eden Christine. her akşam romantik şarkılar söyluvor. Eski Frrnsız başvekillerinden M Tabiî sesinden çok, orıjınal şahsjDaladier'nin Münich kapitülâsyoyeti ile yüzlerce müsteriyi celbenundan doneıken geçirdığı korku diyor. Chnstıne'nin yıllık geliri saJeos sahneden aldığı yarım müyon 'ira ile kalmıyor, reklâmlardan ve televizyondan da buna yakın bit gelir elde ediyor. Ona evlenip evlenmiyeceği sorulduğu vakit, kat'i bir cevab vermekten çekiniyor; nŞaysd çoeuklanm olursa onlara aenclik hâtıralanmı nasıl izah edebılırim?» diyor. Kopenhag'da George, salâhiyetli operatorler tarafından tedavj edılirken. diğer taraftan psişık telkinVrle "ruhî bakımd^n d=ı değışıkIığe hazırlanıyordu Bdylece neticsde. New York'lu bir maranîozun oğlu buştinon en zengin kadınlarından birı oldu. Bu hâdise sonunda birçok cirsî muvazenesi bozuk insanlar Kopenhas'a akın etmeğe başladı. Hppsi, kendisini ışıklı bir sahnede, servet içınde gerüyor, bu rüyayı gerceklesurmek 'stiyorlaıdı. Bbyle cinsiye: değiştirme hâdiseleri son zamanlarda pek coğa!mışt:r. İrj»ılterede iki çocuk babası olan Robert Covvcll. sımdi Rooer*a oldu Şımdiki hal^e cocukların iki anne?i var demekti»İtalyadt ise. Ado Maria Luisini isimli bir manastır hizmetçisi A 1o Mario adlı yakışıkh bir delıkanh olmu^tur. Frahssda da cinsiyet değUtiren iki meşhur sporcu kadın vardır 100 metre samrivorıı Claire Bresto'les şimrii Pıerre adîı bir crkektir. Tıırkıvede de boyle ^iıısıvet deâıştiıen'er pek çoktur Demek ki h.?r memlpkette bu türlü h.'Hi<spler eerevan etmpktehr Bu anormal hâdise'er afsba içinde Şehir Tiyatrosundaki hâdise ve son tahkikat durumu Şehir Tiyatrosunda vuku bulan mesi» hususunda müracaat etmişmüessıf hâdisenin tahkikatı \e akis j tır, İdare heyetınin bu şekilde haleri devam etmektedir. . reket eJeceği şüphesiz görülmekHâdıseye sebeb olan sanatkâılar hakkında henüz kat'i bir karar veRicher'nin konferanslan rılmış değildir. Her yıl, Fransız KulDurumu incelemek üzere pazartür merkezinm, Taktesi giınü idare heveti toplanacak, simdeki Fransız Konverilmesi gefeken inzibatî ve idarî solosluğu salonunda cezalar hakkında kararlara varatertıbledıği ve büyuk caktır. ilgı ile takıb edılen (.sdebî konfera;,? Diğer taraftan Muzaffer Arslanm lar serisi» başlamış bulunuyor. Pro15 gun rol verilmemek suretıle cefesor Jean Richer tarafından «Mozalandırıldığı söylentileri doiaşmak dern Şiır Macerası» başhğuıı taşıtadır. Ayrıca. Dramda hazırlanmakta jan bu serı konf.sranslar cuma gunl e n s a a t 18 15 d e ! Uüııya Hâdiseleri Endonezya, ikinci defa evlenmesi yüzünden devlet reisine karşı ayaklanıyor Soekarno'ya «Uzakşarkın Kazanovası» gittikçe çoğalmağa başladı Endonezvalı kadınların Cumhur B şkam Soekarrio'nun çekılmes' icin yaptıkları numayişler bu sefer de korrünistlere hâdiseyi istismar için fırsat vermiştir. Komün stler tarafından halk, devlet Reııne karsı kışkırtılmaktadır. Kıs.kırtmalarm sebebi Soekamo'nun iki kadmla evlenmi» olmaaıdır. Erc'onezya sarayında kadın meselesınden çıkan skandalı siyasi bir mesele yaprraktaki gayret yalnız komünistlere aid değildir. Biihassa kadm teşekkülleri hâdisenin üzerinde aylardanberi durmaktadırlar. Üç ay gizh evlilikten sonra ik ncı bir izdıvacın yürürlükte olduğunu duyan halk ve bu arada kadınlar Cumhur Baçkanına karjı cephe alm'slardır. Bılindiği gıbi 53 ysjındaki Ahmed Soekarno. 1948 denberi B:rleşık Endonezya Devletlerinin Başkanıdır. Endonezyanın mustakıl b r devlet halıne gelmesi için HoHolandalılara karşı savas.mıştır. Ye nilik taraftan oldugu bilinmekle ber=ber son hareketi bu taraftarlıkla tezad teşkil etmektedir. İlk karısından çocuğu olmadığı için ayrıldıktan »onra 18 yaşında Fatmawat: isminde bir kızla evlenmiş ve yillaıdanberi mesud telâkki edilen izdivaç geçen hazranda gizli ve ikinci bir izdlvaçla göîgelanmiştir. Dört cocuk sahibi baba olarak karısından sak'.ı beş çocuklu bir k?dınla evlenmesi evvelâ sarayda ve sonra umuml efkârda şiddetli tepkiler uyandnnıs, bahusus baş^ehir J?karta'da bir taraftan ded koduya, diğer taraftan nümayi^lere sebeb olmuştur. Endonezyanın çeşid çe|ıd isimler pltmda toplanan 35 kadm teşekkülü arasında < Pervvarin adındaki Kadınlar Birliği. Cumhur Başkanına ka'şı ayaklanmanm önderliğini >apmaktadır. Hattâ bundan bir müc'det evvel bir gece saray ö'nünde toplanan kadınlar Soekano'dan hâdisenn izahmı istemişlerdir. Me=elenin parlamentoya intikali ise bu toplantıyı takıb eden gündedir. Burada haylı zorlu dakikalar geciren Devlet Reisi durumunu acıklm?ğa mecbur tutulmuş, kendni dini akidelerle müdafaaya çahşmıştır. Soekamo'nun Mecliste söyledikleri şu ki noktada toplanabilir: 1 Islâm dini bir erkeğin dört ksdınla evlenmesine cevaz vermiştir 2 Burada birinci kadından ayrılmak bchis mevzuu olamaz Çunkü ayrılma «ebebi kadının çocuk dünyaya getırmemesi halindedir. Halbuki bu mütalealara işt'rak etmiyenler Reisin asıl rr.ühim noktayı unuttuğunu j ahud geçiştirmek istediğini söylemektedirler ki o da şudur: Gene Islâm dinine gore ikinci izdivaç ancak birinci zevcinin muvafakat le akdedılebilir. Yani birinci kadmın rızası olmadan diğer bir kadınla evlenmek usul haricidır. Soekarro böyle bir muvafakat istıhsahne luzum görmeden karısının ve çocuklarının üstune beş çocuklu bir kadın almıştır. 35 ypşında güzel bir dul olan ikinci kadın, vüksek bır memurdan ayrılmış ve iklsi arasmda başlayan aşk macerası kısâ zamanda evliliğe mkılâb etmişti Cunhur Başkanının 1942 de evlendiği asıl karısı hayvanda yapmı? oldukları deneme'erde. bu madde ile hayvanın orijınal cinsiyeti tamamen değişmektedir. Demek ki Benzot bir gün erkekliğın karsısına bir silâh olarak çıkacaktır. Dr. Maylin ise aksl kanaattedir. Ona göre, hiç bir zaman cinsiyet değiştirmesi vücude gelmez. Bu tıbbî bakımdan imkânsızdır. Bir erksk, hiç bır zaman hakikî bir kadm olamaz, bir kadın da hiç bir zaman erkek olamaz. Sadece cınsî cudret yok edilir. Böyle olunca. Christıne adlı şantöz hakikatte erkektir veva cinsiyetsizdır Amerikalı gazeteci Alyin Davis. Nevv York Post gazetesi hesabma yapmış olduğu bir ankette, mutehassıslann fikirlerınden elde ettiği neticeyi şöyle anlatıyor: «Jorgensen trajedisi *bu nOrmflî bir hâdise sayılma* neticeyi değıştirmemiştir. O aslında erkekken kadın olmamıştır. Ruhî bakımdan kadm olma hastâlığına tutulmuş olan bir erkeğin tedavisinm ımkânsız olduğunu goren cerrahlar, onu. rahatça elbise giymesıni temin etmek için amelıyat etanışlerdir.» Bu anketin bir benzeri de Danımarkada yapılmıstır. Bu hususta salâhiyet sahibi doktorlar c Bu amelivat ile ruhî bakımdan bedbaht olan bir kimseyi, mümkün olduğu kadar arzuladığı şahsiyete bürüncürerek ona saadet temin edilmekedir.» demiflerdir. Demek oluyor ki bugün Cinsiyet değiştirme hâdiselerinin icyü*ü açıkça belli olmaktadır. Buna rağmen, cinsî bakımdan muvazenesız olan kimselerden pek çoğu, zahıri de olsa, mukabil cinıa gtçrrrek için ameliyaü göze ahyorlar. olan onumüzdeki piyesın başroiu 1 verümektedır. Konferanslaıın ılki, «SEİntPol nü oynaması gereken Muzaffer ux adı Arslanm cezalandınldığı takdirde R ° , çarmıha gerılen şair» altında ve il.incı konfeıans, cAnbu piyeste rol alıp alamıyacağı metonin Aıtaud delıhk ve lânetn kosele olmaktadır. Bu hususta < Beyaz güvercin» pı r.usunda verilmiitır Fitârmoni Derneği sezonunu yesinin rejısorü M. Meinecke, Muzaffer Arslanin dublorü bulunmsaçıyor dığından bahısle; ceza muddetinm Her vıl tertıbledıği de 9 kasırnı aşamıyacağt mülâhazh kcnscrler, konferan^sile kendısır.in tolune mânı olanlar, çalışmalarla ve maması geıektığım soyl^pektedır. yabancı solistlere Muzaffer Arslan • B= az guveı<% verdırdıği konserlerie cin» in provasına muntazsman desehıırıi'zın vegâne muzık merkezı vam etmekte, fak?t »Veronalı ıkı iavılan Fıldrmonı Demsâı. 1954 centilmen» de verine Abdurrahman Palay o>narmktad:r Son bir ha 55 faahyet mevsımınij dun saat bere gore, Muzaffer Arslan, idare 13.30 da Dernek salonlarında veheyetıne oher iki taıafın dınlenıl rilen bır kokteyl ile açmıştır. mesı ve karann ondan sonra verilSelmi ANDAK diyenler Cinsiyet değiştirme amdiyesinin içyüzü Bir erkek ameliyatla kadm yapıldığı zaman hakikaten kadm mı oluyor yoksa kadsııa mı benzetiliyor? faa edilmesinda yeruleşmeye olan ıhtiyacı görülüyor. Bundan başka Fatmavvati'nin Soekarno ile evlen» dikten sonra ıktisab ettiği kıymetleri Endonezya kadınlığı örnek telâkki etmijtir. Buna gore Fatmsvvati alelâde bir kadm değıldir. İşin ba$ındanbprl kocasmı siyasl ve içtima! lcraat'nda desteklemiş, pohtika mücacielclerınde ona yadıır.lsn dokunrr.uştur. Kulis ardında ne de olsa oynadığı rol küçumsenemez. Bc ;sus k dınlar arasmda büvük nlıfuzu vardır Onlara yol gbste. <•'.' !Î ^pmpktadır. 3u vesile ile m i ' ' dıs Soekamo'nun genclık hâjva hatırlatılıyor. Bu hayatın huî :>I taıaflan tenkıd mevzuu yap l'»r. O vakitten kalma zafla'in son i.^reketle devam ettiği bel'rtfivjr. Fakat her ne olursa olsun İki i;Hâdiselere sebeb olan dın almakla Cumhur Başkam. ? nı« ikinci zevce Fatmswati de genc ve güzel bir tUye kadar sahıb olduğu presilit'.tn kadındır. Butun kadınlar şırr.cii o 1çok şeyler kaybetmiştir. Sarayır,.]» j nun tarafını tutmaktadırLr Cum 1bir «h remı> dairesi kurmak i'in hur Başkanını bu hareketinden do bunun ilk adım olduğunu söyleyen layı yalnız ayıblamakla kplmayıp batı g?zete!erinden biri Soekarnokadınlık şerefıni ku tarmağa çahş , >"J h=ttâ < Uzakşarkm Kazanovası!» roaktadırlar. Aynı zamanda Fat 1 olmakla :tham edivor. mawati'nin kocasır.a karjı muda1 (Ahnan basınınrfan) Soekarno ve birinci xevcesi mucadele senelerinâe TUTUM BANKASI * Suadiye Asfaltıoda George Jorgensen, kadın olduktan sonra senede 500,000 liralık kontratla bağlandığı müzikholdeki odasında bir tezahüru mü'1 Yoksa feci bir | modanın tesirı mi? Modanın tesiri ' mî d.yorum, çunkü zengin olmak için cinsiyet değiştırenlerin ds az bir yekun tutmadığı soylenıyor Bu hususta mütehas3islann fikirleri şudur: Bütün insanlar çocuk veva büyuk, erkek ve dışi hormonlara sahibdirler. H"v vucudde bunlardan bir mıktar bulunur Vucuddeki hormonların hangısı daha kuvvetli ıse ona gore kadınlaşır veya erkekleşırler. Hepimizın kız veya erkek clmamız avnı derecede bir sans e ] seridir. Bu şansı hormonlarımız idare eder. Bazan erkek ve dişi hormonlar aynı şahısta eşıt mıktarda buıunur. Bunlar iki cinsiyet arasında bocalarlar. Boylelerine hunsa denır. Hünsalara insanlar arasında pek nadır rastlanır Fakat nedense hayvanlar arasmda bo>ie çıft cmsıyetlıler çok boldur. Meselâ bazı kelebeklenn varısı dişı, yaıısı °rkektir. Bu hal baı ız olaıak kanadlarından belli olur Arılarda da bo\ lelerı pek çoktur. Geçenleıde de bir tavuğun cınEıyet cıcgışîırdığını dunja ajanslsrı her tarafa yaydılar. Alım Pezard'a gore hayvanlann go cınsiyeunde. sıcaklığın tesiri çok fazladır. Kurbağalar üzerinds denemeler yapan âlım, normal derecede yanı yarıyarıya dişi ve erkak hormonlan olan bir kurbağadaki dışı hormonlann soğukta çoğaldığını. sıcakta ise erkek hormonların adecınin yukseldığini tnü;ahede etmiştir. Demek ki sakallı kadınlan kutublara. George Jorgensen gıbılerini de Ekuvatore göndererek cinsi muvazenesizlıkleıını, cinsiyet değiştırmeden duzeltmek mumkundur. Cınsî muvazenesızhk her zaman bıvolojik olmaz. Baıan ruhî sebeblerd.?n de olabihr. Bu takdirde, eı kekleştirme veya kadınlaştırma ameliyeîeri bunlara tatbık edilemez. Cuısiyet mevzuunda âlımler araştırmalannı hızlandırmışlardır. Ger.etık SEhasında b:r otorıte sayılan Fransız profesorLsrınden Caullery ve GaKien, «Benzot d'estrod»ol>< un. crke'c bakterıleri dışı bakterilere cevıraiğıni soylemektedırler. Onlara gore, ismırü açıklamadıklaıı bır APARÎMAN OAiRELERi Çok zengin PARA ve ALTIN ikramiyeleri 28 Eklm Çelc.lişinde Aman, neler sövlüyorum'' «Sosyal hâdıseler» mi dedım? Diplomatık lehçede bövle bir tâbır yoktur bıle. Koıkarım kı, eski meslekdaşlarım bunu dSociet£» havatma aıd şeylerle karıştırıp paradoksal bir teza I0.000 Lira BANKAMIZDA İSABET ŞANSINİZİN DAHA KUVVETÜ OLDUĞUNU ÜNUTNAYINIZ. TUTUM BANKASI GıUt» Sb^eu • Kadıköy • Onedber^^ («rfduf ı ; K A D I K O T 9UBEMİZDC 1/12/1154 TARtHtNE K A D A I EN AZ 200 LIRALIK BIB TASARPUF HESABI SAP AÇTIRANLAR VE HE. AKBAKtYELERlHt KES1DEYC TAKADDÜM EDEN GÜMÜM «AMINA KADAR AYNEN MUHAFAZA EDENLER BU ÇEKİUŞTEN FAYDALAN1RIAR. Hususî Davetiyt» TAKSİM Sineması sizleri, Cumhur'yet Bayraminda, senenin en tuzel mf.zikal komedi iilmi BAYRAM GECESİ'ne davet ediyor. BAYRAM GECESİ filminl görmc! sr'.usunda b'Jlnnanlar, beraberlerinde istedikleri kadar da\etli gotlebılirler. ANADOLU FlLM bulunduğumuz asrın kotıilüklerinin f Ital>alı Ado Maria ise, sinıdi Ado Mario Lusinl İsimli bir dclikanlıdır