Katalog

r TKT 24Hdml954 Yazan: ROBERT FAB14N Kendisini hapisaıtede =haberleri Şehrin feulan namuslu adam temizliği için S6 Çevlren HATIC^ VtLDAN LONDRA GECELEHI S e h i r = 1 I D U Ş Ü N C E L E R 1 Fakat Ernest ço: abların parssını N'oin çalısmıyorsunuz, Mrs. venr.ek için ısrar etti. Onun men Green, dedim? Polis size engel olsub olduğu muh tteki insanlar, bu mak için hiç bir şey yapacak deAna caddeletdeki çöpler erken pahada hediyeleri, sellemehüsselâm ğil :ir. ksbul etmek itiyadında değ.llerdi. Hıçkıra hıçkıra ağlsmağa başla saatlerden itibaren toplanacak Gene kiracılar, Ernest'e de bir dı. Gsbe olduğunu, yakında doğuEldeki imkânlarla şehrin daha şişe vıski getirdiler, onun da pa racsğmı EÖyledi. iyi temizlenmesi için gerekli tedrasını verdi. Kolejde, arkad;şlarıHep böyledir zaten. Felâlıet tek birler altnmıştır. Bu hafta içinde na, lâf arasında, çok ucuza nay başına gelmez. Kadmcağızın, veTemizlik İşleri Müdürü tarafından lon çorab ve viski tedarik ede resiye alınmış mobilya ıçın cde607 kılometre, ekipler tarafından bild : ğini söyledi Çok beserl bir neeek senedleri vardı. Hayat ^igo:da 850 kilometrelik sokak temizlik duygu olan övünme arzusuna ga tası primlerini de vaktinde ödi bakımmdan gözden geçirilmiştir. lebe çalamamıştı. yememişti, onlan da vermesi lâBundan böyle şehrin ana caddeleTarih öğretmeni bu haberle çok zımdı. P&rası yoktu. Kocasını mahri sabahları 3.30 dan itibaren süllgilendi. kemede müdafaa etmek için ns kapürülmeğe, yıkanmağa başlanacak Acaba bana bir şişe Skoç te dar parası varsa hepsini avııkat tır. Çöpler de erken saatlerde ahdarik edebilir misiniz? Gelecek lara. mahkerne masraflarma ver nacağmdan vatandaşların rahatsız hafta, babamın seksenmci doğum mişti. edılmemeleri için temizlik ekipleyıldönümü de... talimat verilmiştir. Tahliye edilen mahpuslara yar rine gerekli Ernest Green bundan daha ko dım cemiyeti, mobilyacıya ve hayat Şehrin ana caddelerinde oturan valay bir şey olmadığı cevabını ver sigorta şirketine olan borcları ö tandaşlann çöplerini geceden kapı di. Sonra. Blackie ile Lanky diyeceğini, ondan sonra da tedi önlerine koymalan lâzım gelmekteJohnn'nin himmetlerile, arkadaşı yata devam edeceğini bildirdi. Ce dır. nın arzusunu yerine getirebildi. miyetin avukatları, Mrs Green'in Bir gün, Blackie ile Lanky eskl evine bir alıcı, kendisine de Beşiktaşta yanan dükkânlann Johnny, ihrcata ayrılmış, cinsten yeni bir mahallede daha küçük bir yerinde bulunan cisimler çok mükemmel bir yün kumaşla ev buldular. Kadmcağız doğurdu bomba kovanı üni? eve geldiler. Bu kumaş, o tarihte ve meşakkatli günler yaşadı. DoğBejlktajta yanan dukkânların enpiyasada benzerine kat'iyen tesa nısunu söyliyeyim, arkadaşlarım kazı arasında evelkl akjam İki bomba düf edilemiyen nevlden fevkalâde da, ben de, at yanşmda bahse gi bulundu|unu Dlldirmiştik. Alâkah mabir şeydi. rip de blraz para kazandık mıydj kamlara bomba olduğu bildlrllen cislmBlackie: hemen (Mrs. Green'in mahallesin lerin, iki bomba kovanı olduğu anlajılmıştır. . Bir kostümlük bu kumaştan de bir küçük tahkikat yapraak) Müddelumuml muavlnl Hüaameddln slnak istemez misiniz, azizim? di ihtiyacını duyuyorduk. Hattâ ba Çeilkel, dün »abah vak'a mahalllne zan at yanşında oynamadığımız 2a glderek, blrlncl »ube memurlan İle ye sordu. blrilkte tahklkata başlamıstır. BomErnest Green çok memnun oldu, man da oraya gittiğimiz oluyordu. ba koTanlarmın buraya klmler taraMrs. Green mağrurdu: yardım fından ve ne maksadla bıraküdıjı ab.r kaç metre kumaş satın aldı. Yaptırdığı yeni kostümü bütün larımızı nazlanarak kabul ediyor rastırılmaktadır. Kafkas balosu arkadaşları cok beğendiler. Hangi du. Ama neylesin ki çocuğunu büKafka* Kultür Dcmejl tarafından terziye diktirdiğini sordular. Er yütecekti. Verdi^miz parayı ağTakslm Beledlye Gazinosu «alonlann nest Green, çok geçmeden, bütün lıyarak kabul ediyordu. da akaam saat 20.30 dan «abaha kamuhitindekilere, alabildiğine kuSoğuk bir kıs sabahı saat sekiz dar deTam etmek üzere tertlblenen maş satmağa baMadı. Şehrin golf de, mahkumiyîtinden iki seneden «enellk .Kafkas Balosu» « kasım cukulübünde bir tek kiş: yoktu ki, biraz daha fazlı bir zaman sonra, martesl günü akşataı yapılacaktır. Polisten kaçan eroinci teslim Ernest Green'in sayesinde, yepyeni hapishanenin ağır demir kapıları oldu bir kostüm yaptırmış olmasm. Ku Ernest Green'e açıldı, kendisini Bundaa blr kaç gün «Trel Kutıltopmaşm ilk topu tükenince daha baş tahliye ettiler. Ceza bakîyesi affırakta blr eroln çecekeal meydana çıka toplar da bulundu. nın fizaraî haddinden istifade et karılmış, fakat suçlulardan Ahtned Bunu takib eden hâdise, zaten mis, şarta bağlı olarak tahliye e Ulusoy. fıreattan İstifade ederek kaçmağa matuf muvaffak olmustu. k?çmı!masına imkân olmıyan, mu dilrr.işti. O gündenberl polis tarafından aren kadder bir şeydi. Bir arama müGreen. hapishanede kilo almıştı. makta olan firarl suçlu yakalanacajısaadesi; arkasından, saym Mr. Er Garibdir, mahpuslann çoğu, ha nı anladığmdan, dün sabah Kadıkoy nest Green'in ikametgâhına bir pish;nede şişmanlar. Green'e, eski Müddelumumiilğlne giderek teslim olbaskın. Pol s bu işte hiç bir ih elbiselei dar geliyordu. Tahliye e muştur. Aîııred Dlusoy, Cezaevlne gönderllmlştlr. bîsrda bulunulmaksızın, hiç bir ip dilen mahpuslara yardım cemiyeti Lüfeburgazda tertib edilen tidaî tahkıkata girişmeden hareke (eski içtimaî durumuna uygtın 01piyango te^ gecmişti. EvJe, beş top kumaş, rnası gerektiğini) söyliyerek, ona, LOleburgaz, Hamzatey Can*l Yapür, dört şişe visku vesaire bu ısmarlama bir kat elbise hediye tırma Demejlnln eşya plyangosunun lurdu Hepsi de hırsızlık mallardı. ttti Güzel bir kostümdü, ama, ta 20 eylul 954 günü noter huzurunda Fskat polis memarları. Blackie rit. fskisi gibi ihrac malı kumaj çekildlğl oğrenilmiştlr. Kazanan numaraların listesl, Dernek tarafından ile Johnny'yı bulamadılar. İkisi de iardin değildi. dağıtılmıştır. firsra kadem basmıştı. Onları, anHapisten çıkan bir adamın, blr Öldürmeğe teşebbüsten 8 yu 10 cak aylarca sonra, neye uğradığını poiid nen.urunun yüz metre uzakay hapse mahkum oldu bilemiven fciçare Ernest Green, hırtrn göıebileceği şekilde gri veya Blr rnüddettenfceri, Ğldürmege t* sız yataklığı sucn ile, Ord Baileys khvprengi çeridll elbise giymek ş«bbüs euçundan 3 üncü A*ırceza rr.ah mflhkem°si tarafından hapse mahicemeslnd* yargılanmakta olan Hüz<ırunda bulunduğu devirlerin ar seyln Ünal, 8 sene 10 ay 27 gUn afır kum edüdikten sonra yakahyabiltı< tarihe kanşmış olduğunu mem hapae mabkum edlln.lştlr dıler. nuniyetle söyliyebiiirim. Kefken civannda bir su botttbası Ernest üç serieye hüküm giyMr. Green, bazı kimselerin zargörüldü miştı. Hırsız yataklığından dolayı, ne'tikleri gibi, cebinde daima, ^artlı Dün Kefkende Bolubası kOyü dvasrcüsrü yskalanan kimse için, satab'iy; vesikası gezdirmek mecon rmda sahlle yakm blr mevklde su bıkası bu'.unmamak bir mazeret bombası olduğu tahmln edllen blr r:\etinde değildi. Kahvelere, tine clslm görülmüştür. tmhası İçin matesk.l etmez. malara, at yanşlarma gitmesi de yln grup komutanlıjı harekete geçErnest Green'e aid dosyayı inyrsak ecilme^.işti. Ke^a. rr.uayvcn mlştlr. celedim, neticede, bu adamın bir Bahkpazan tacirlerinin dünkü aptal olduSuna, ama kat'iyen hır tar.hlerde polise gözükmesi n e c toplantısı sız olmadığma kanaat getirdim. Bu buriyeti de yoktu. Green, hapisten çıkmadan evvel. kendisine bir Hi Balıkpazan taclrlerl dün sabah VIna rağmen hapishaneyi boylamıştı, lâyette zük sureti. bir de pullu zarf ver toplantı Vall Gökayın rlyasetlnde blr hem de üç sene yatacaktı. yapmışlardır Bu toplantıya Üç seneye mahkum olan bir kim rr. ^erdi. Yapacağı iş, sadece, ay Sanayl Odası Belal Hü6nü Taman ve senin de, imtiyazh muameleye lâ dd bir defa zabıtaya mektub yazıp Tlcaret Odası Relsl 8ald İcrahlm Esl İle yüae yatın taclr lçtlrak etmls yık bir mahpus sayılması ihtimali durumunu bildirmekten ibarstti. tlr. (Arkası T«r) pek azdır. Onu, kaşarlanmış sabıToplantıda. Kmlnönü ünkapanı arasmdakl sahanın açılma«ı sırasmda k"lı!arla bir araya koyarlar. tlcari mülklretln korunması meseleBu sabıkalıların Mr. Green'i ne sl görüşülmüştür AYLÂ GÜLLÜLÜ hale sokacaklanm tahmin ediyorTadrler, çarşamba günü Borsada 1klncl blr toplantı yapacaklardır. dvm. Şerirler muhitinde, az çok ile Dlger taraftan, Tlcaret Odası tarate biye görmüs, hall saygı telkin fından Tlcaret Sarayı lnşaatı İçin blr ERDOĞAN SEZEN edan kimseleri eeverler. mlktar Beledlye tahTlll satın alına Nişanlandılar. Gidip Green'in karısını gördüm. caktır. Iskemlesinde kaskatı oturuyor, hep Tütün ihracaı Erzumm 23.10.1954 yere bakıyordu. Vakarh ve solgunSon 15 gün İçinde Umanımızdan muhtejf yabancı memleketlere du. Müthis surette izzetinefsi ya465 527 Ilra tutannda 121 bln kllo ra:anmıs olduğunu hissettim. Acı Bu TÜRK EKSPRES BANK yaprak tütün800 lhraç edllmlştlr Blrbir ifade ile: mlktarın 234 llralık kısmmı Öyle tahmln ediyorura d, ha Mutad «Hafta Sonu Altın keş. leşlk Amerlkaya sevKedılen 60 bln yatımızın sonuna kadar, poiİ3e rntn desı ı dun Noter huzurunda ya küo tütün teşkll etmeKtedlr. Dlğer taraftan, yeni tutua plyasası*ub kimseler işlerimize bunmlaıını pılmış ve bu keşidenin ALTIN ik nın açılıs zamanı yaklaştıkça, harlcso'acaklar, dedi. ramiyesiıü Izmir şubesinden 1030 den gelen taleblerde de blr artış göMrs. Green'in muvazenesi bo No. lı hesab sahibi Celâlet Eren rülmektedlr. sulmasma, onun, cemdyete karşı oğlu kazanm'.ştır. EKEM 24 • SAFER 21; L«>an etmesine bu kâfi gelmışti. yeni tedbirler ]\ Geç/en ay gelen ilmî mecmualargibi müelliflerin» faakarak fennl dan biri başmakalesini fennî roromanlann kolay yazılacağını zannetmek hatadır. Çünkü bu iki bümanlara hasretmişti. Muharrire göyük romana da asırlann nadir re bazı memleketlerde fennî royetiştirdiği dehâlardan idiler. Asmanlar polis romanlarmı golgede Keza, Türk milletinin nmızda onların yerini tutacak bırakacak bir derecede rağbete şahsiyeÜ, bütün iktisad politikamazhar oluyormuş. Acaba bu parçalanndan biri olan meson atan nun dışma çıkmak onlara haram bir müellif bile yetişmedi. Halbuki sım, (mahsulü degerlendirmelerle, meml.sketler hangileridir? Her hal tabancalar kullandığu yazıyor ve olduğu için ilmi romanse edemezler. bugün bu fenni romanlann mev primlerle falan) ziraatçinin lehide aşk ve ıhtıras ve katil. cinayet böyl.» ince ilmî meseleleri hayale Makale muharriri bu avamileştirme zuunu teşkil edecek ne kadar çok ne ayarladu romanlarının yerini tuttuğunu işit sokmanın doğru olmadığuu söylü müelliflerinden ilmi hayalî bir kad keşifler, âletler, makineler vardır. Birdenbire ne görüyoruı? üğimiz telif veya tercüme fennl yor. ro içinde tasvir ihtimalini bfkliyor. Maamafih şunu da itiraf etmeliyiz Bu sene mahsul az olduğundan, ki bugünkü ilim bundan yarım aroman bılmiyoruz. Bizde çok e3 Meselenin en miihim noktası Fikrimce keşifler yapmış bir âlim kiden bir fennî roman dalgası ge 1 böyle romanların ilmi avamileşti keşiflerini belki mütehasssı olmı sır evvelki ilim kadar basıt değil ziraatçi buğdayı ortaya çıkarmımiş gecmişti. Gahba bu dalga müs rerek mütehassıs olmıyanlann da yanlann anlayacağı bir hale koya dir. Bu basit olmıyan ilmi de ava yor. Şehirde ekmek kaKtesi bozumileştirdikten sonra bir de tahay lacak. Amerikadan da buğday getibet ılimlere fazla kıymet v.erdiği alâkasını çekecek hale getirmek fcilir, fakat o izahlara romanse bir mizi göstermekten ziyade isubdad bu ilmî keşiflerin masrafinı ödeyen şekil verirse kendi muhitinde ten yülün sahasına götürerek orada ona receğiz... Nitekim. İkinci Umuml devrinin sansüründen en koiay halka karşı da bir vazifedir. Bun kide uğramaz mı? Hattâ bazı ilmî bir roman, bir hikâye şeklmi ver Harbde, zeytinyağcılar müstehlike kurtarılan eserler olmasından ıleri dan dolayı fennî romanları istih m.2vzular vardır ki onun üzerine mek pek tabıî çok guçtür. Makale karşı hiç de şık davranmamışlardı. geliyordu. Jules Verne'ın türkçeye faf etmek şb'yle dursun ilim adam fennî roman yazmak şöyle dursun muharriri diyor ki, «Fennî roman Onları da mimlemiştik ama. zaman larda asıl olan ilmin umujnî pren neyi silmiyor?. Unutturdu kırgınfcercüme edilmemi} hemen hemen lan böyie romanlan teşvik etmeli onları avamileştirmeğe kalkışmak sipleridir. Onun teferruatı değildir. lığımızı, kızgınlığınıi7i... hiç bir eseri kalmamıştır. I.Ieselâ dir. Fakat okunması tavsiy» olu bile doğru değildir. İşte Einstein'in O halde bu yeni preiüiplerı roYok hayır... İktisad işlerînde elSeksen günde devriâlem adı ve nacak böyle mükemmel romanlar meşhur izafiyet nazariyesi; bu namanda anlatmak neden güç olsun?» belte «vefakârhk» beklenmez .. coğrafya ilmi üzerine kurulmuş bir pek azdır. Bunun »ebebini maka zariyeyi sanki herkesin an'.aması Ben hiç de bu fikirde değilim; uElinde varlığı 'utan, umumî değil, roman vardır ki gazete sürur.ların lenin muharriri jöyle izah ediyor: lâzım imiş gibi kaç türlü avamileşmumî prensipler üzerine roman yaz da, kıtab sahifelerinde kalmadı da «Edebî hüner ve istidad ile ilmi tirmeğe kalkıştılar. Amerikahlar mak yukarıda isimlerini yazdığımız hususî menfaatlere göre kullarur .. sahneye bile konuldu idi. Son za istidad ve maharetin bir şahısta bunun bir filmini bile yaptılar. Hal biri Fransız, biri İngiliz iki buyuk Buna da eskiler: «Menafii hasisei manlara kadar yalnız bizde değil toplanmış olması pek nadlrdir. buki yedi sene evvel Einstein'in romancıdan başka kime nasıb ol hususiye'> derlerdi. Parisin Chatelet tiyatrosunda bile Âlimler vak'alann manüğına esir huzurunda bulunduğum zaman ba muştur? Olsa oisa ilmin, tekniğın Nitekim, aynı kaide. şehirde de bilhassa yaz mevsiminde Parisi dirler; fakat onlar da çok kere mu na kendsi bu nazariyein avamileş her kes tarafından alâkaya mazhar hükmünü yürütüyor. İthalâtçı tücdolduran vilâyet ahalisi için her hayyelelerini kullanırlar. O hal tirmeğe gelmiyeceğiııl ve anlaşıl olan fakat henüz harcıâlem olmami} cara da, büyük imalâtçıya da vaız gün oynanırdı. de muhayyilesini daha kuvvetle ması için daha evvelki nazariye umumi mevzular üzerinde yazıla ve nasihat favda vermez.. Kâr buBu fennî roman bizde Abdürrez kullanabilecek romancı daha »erbest lerin öğrenilip tamamen hazmedil cak fennî romanlar elbette faydalı lıınca istif'jilik de yapar, ihtikâr da. dikten sonra yenilerine karşı bir olur ve belki bunlan yazmak gü Müstehlikin kanını sömürürler zak (Abdi) ismindeki pek meşhur, olarak yazabilirt. açlık duymak lâzım geleceğini alimallah!. Dağınık bir haldeki zinüktedan komiğimizin tiyatrosunda Yalnız burada mühim blr nokta söylemek suretile nazariyenın ha nün birinde hakikî ilmi keşfe yol açan nazariyat üzerine roman yaz raatçinin yakasma: «Vay stokçu! seyredilirii. Seksen günde devri vardır; romancı tahayyülünü mükikatini üstadane bir tarzda Izah maktan elbette daha kolaydır. Ben sana karagün dostluğu yapâlsm yapacağına dair Londrada esses ilmi bilgilerimizin üzerinde edivermisti (1). Böyle romanlan yazacakları ge tım, sen DU darlık sırasında bana kulüb arkadaşlarile bir iddiaya gi değil onların dışmda kullanmahdır. rişen zatın uşağı rolünii başına bir ne ilim heveskârlan arasında ara bunu mu edeceksin?» diye yapışHatıra şu geliyor ki acaba «vaŞimdi biri çıksa da bu naıariyebere, sırttna da alacalı bulacalı bir mak lâzımdır. Yalnız bu heveskâr mak daha güçtür... mileştirme ihm eserlerinde mu yi Jule» Verne'in merihe seyahat İcabında zecr! tedblr olsrak ne lar, tahayyül sahalarında ilmin *agömlek giyen komık Abdi Efendi vaffak olan bazı âlimler bir adıra romanı gibi bir romana tatbik etnadlan üzerinde uçarken edebiya yapmalı aceb? Falanca kıtlık seneyapardı. Onun giydıği «gömlek daha atarak fennl romanlar yaza se gülünç olmaktan başka bir netın, hayatm bütün cephelerini kâğıd sinde Toprak Ofise uğramıyanları ceketi» birkaç sene evvel güni>ı mazlar mı? Yazamazlar, çünkü tice vermez. Fransızlann Jules üzerine aksettirmek mecburiyeün defterin sol tarafına mı yazmalı? birinde derhal hanrladım. Çünkü bu âlimler ilmt bahisleri her ne V«ne ve İngilizlerin H. G. Wella de olduğunu ve bu aksin hakikate Vilâyellerlnl kaza eflip ceza mı o sene Truman gömkği dıye bir kadar gayet sade ve aşikâr bir «uen yakm bir akij olmasını düşa vermeli? Gayri o ciheti mütehasAmerika modası çıkmıştı. Ne garette ifade etseler bile ilmi kadro(1) Bk. Dur düjün. 8. İM. nerek, ilmî mevzularda mütehas sısları dii^ünsün. ribdir ki bizim Abdi Efendi günün sısların muavenetine müracaatten Yedi şişman öküzden sonra yurbirinde Amerikada çıkacak bu ayasla çekinmemelidirler. Mütehassıs dumuza maazallah yedi sıska öl.iiz kın, bu tuhaf kıyafeti sanki düâlimlerin de bu müracaatleri hüs sökün ederse, bu sefer de nasıl bir şünmüş ve o zaman için iddiasınm, nü kabul etmeleri elbette bekl^nir. genel politika takib edilereğini etvarmın garabeti ile şahsileşen eYoksa lâboratuarında masasının ^iiyle hafıfçe teemmül eylemeli .. fendinin uşağma bu kıyafeti kenbaşına bir hükümdann tahtına ku Tam zamanı iken mülâhaza fena disine münasib görmüştii. ıtılduğu gibi kurulup kendi Umin olmıyacak gibi görünür. İşte bizde bile bu türlü fennl A JA NS I den başka »eylerle uğraşanları karomanlar büyük tesirler yapmış, oGerçi köylü efcndimize karşı darınca gibi görerek onlarm heves ve kurken insan ister istenvez müsgayretlerini kırmaktan ne fayda ima şefkatli davranmak keyfi>eli bet ilimlere dair belki tamamen, hasıl olur. Fayda değil belki ma de gene bu neslin seri halindejükcümlesindendir. belki kısmen doğru bazı malumat zarrat hasıl olur. Çünkü fennî bı. lendiği vazifeler HUSUSİ İKRAMİYE KEŞİDESİLE edinmişlerdi. Bugün tabi! Jules roman yazmağı iyic» zihnine ko Küylü geçen nesillerce alabildîğine Verne'in romanlaruıı okumakta büEMRİNİZDEDİR yan muharrir nasıl olsa üçüncü, ezilmis, doğnıdur. Bedenen, ruhan yük bir fayda yoktur. Onun evveldördüncü derecede bir mütehassısa örselenmiş bu vatandaslann halini den görüp tasavvur ettiği şeyler müracaatle ve yahud yarımyama biz kendimizdcn evvelki şehirlilerfazlasil« tahakkuk etmiştir. Bugün lak anladığı bir ilmî kitaba sarna den bir nebze lyi anladık. ÇünV.u ancak hıı seksen günde deriâlem yerine sekiz rak gene romanmı yazar. O vakit mJllet bütünlüğü fikri son yarım asırda vicdanlarda yer saatte devriâlem diye roman yazhalk bu romandan ilmî fayda edine mık mümkündür. medikleri gibi ilün de hiç bir şey etmiştir. Miinevverlerimiz, köylüı ü kazanamaz, belki kaybeder. Ro korumak fikrini ujandırdıiar. ona Makale muharrirl, şimdl yazılan mancının dikkat edeceği bir nokta söre usuUer yarattılar. Bundan da fennî romanlara bir taraftan ıexovarsa o da müracaat ettiği müte ıjerci daha ziyade büyük ıîraırt«iler lo°«jne, diğer taraftan cinal mevhassıs veya enstirünün ismini de istifade etti. Köylünün bugıîaM zulan arasına bazı ümin en son ağil sarahatle hattâ ıma tarıkıle bile zaten kendine göredir. Zeytini de tom keşıflerinden ahnmıs tâbirler olsa roman içinde zikretmemeğe büyük zeytinyağı fıçılarını pek ve bu tâbirlerin delâlet ettiği âletdikkattir. Çünkü hayal ile hakikat doldurmaz. Stoklan ambarlara. deler sokuldueunu, meselâ câninin oarasında gezip dolaşırken müsbet polara kötü fikble yığanlar ve nutomatik tabanca yerine atomun ilim ile uğraşan realistleri hayal â lanık suda avlanmak taammiiHile Pırlantatı Isviçre Pırlanta leminde göstermek reva değildir. fırsat bekleyenler, daha ziyade, knzu postuna bürünmüş iki ayaklı ME V L İ D KOL SAATI SAATLERİ YÜZÜK Hunls 1 Vefa Llsell okuyucuya: kurtlardır. Mora Yenişehlr eşrafmdan merhum Kompozlsyond» a*ü, elbefe flklrdlr. Ahmed beyin ve merhume Mihriver Rahmetli Başvekil doktoT Refik Fak»t lyl İfade edllemlyen flkrl de hanımm oflu. Edremldde Koca çlftlik kıymetlendlrmek güçtür. Kompozlsyra Sa.Ntlam: (A) dan (Z) ye kadar deAYRICA sahlblerinden ve Galatasaray Llsesi meyazlfeslnl gormedlîlm İçin başka blr mişti. Mistik mülâhazalarla Z kıszunlarından şey sfiriemlyorum Maamafih hurrlyetl mına pirü pâklik atfedip balığın UMUMİ KEŞİOELERE İŞTİRAK HAKK1 smırlayan manlalar arasında kanunİBARIIİM SERPİL'in kuyrıığunu misk gibi saymak dedan b&ıka manlaları elbette vardır. aziı ruhuna ithaf edilmek uzere ebemokratik bir gaflet olur... Buedavı diypte intikalinin kırkıncı günün» müve zejtinyağını ihtikâr metaı yapsadıf 25 ekim 954 pazarteri günü Çljll Haml» 1 tstankOy adasmda lsrr.l üzeıinde dılşunen okuyucuya: Adanın mayı beceremiyenler Cam'inde bğle namazım müteakıb MevHer 150 liraya 1 kur'a numarası de veriyor «n eakl devlrlerde lsınl Kos olup datlf lidi N'ebevl kıraat edileceğinden arzu ateşi ormanlara; ortaliğı kasden şekll Ko'dur. Els.tanko Ko'ya demekeden akraba dost ve «rkadaşlarının tlr. Karçl «ahllde oturanlar nereye, kül kömiir ediyor, ve sürii halinteşriflerl rica olunur. nerede suallne bu luretle cerab ver de erkekler bir olup kızı kızanı Kardeşl: Firuzan Madrmn dlklert İçin adanın lsml Stanko kal dağa kaçınyor .. Bir haşin ruh var, mı» ve nlhayet türkçede tstanköy olmuştur. Nitekim BIzansl:lar İstanbuîa bir «zalim» ruh var, bir «sırf bensade şehlr manRSin» Pollg dedlklerl CİD kötü hava esiyor ama. bunun İçin sehre manasına olarak ElBtlnpo da kabahatini sırt o ruh hastalarınlın derlerdi. Bu d'eyls blze de «İstanda, o terbiye yoksunlannda arabul» şekllnde ereçmlştlr. Bu yer Islmlerl çlmdlye kadar bu «uretle İzah mamalı... Münevver smıf bu kşedllmlstlr bahatin bitli Rürkünü de sırtına almalı .. Fennî Romanlar Yazan: Şu ledaviye muhlae nriılarımız ABAHTAN 'ABAHA... T A. ADNAN ADIVAR ürk milletinin manev! şahsiyeti, riraatçiye »on devirde epey destek olmağa çalıştı. Meselâ şehlrüden çiddetli vergüer ahndı, ziraatçiden ahnmadı; 1955 yılmda da bunun aksine bir tedbir obnıyacağı bildirilmekte ve ziraatçinin yüreğine serin su serpUmektedir. KURTULUŞ ASTRAGAN KüRKMANTO HAKİKl RÖNARBLÖ KAPLAR İSTANBUL BANKASI KERVANSARAY STEENBACK'ler tklndı Eğlence âleminde yeni bir çığır vçacak olan VVGO\ Prk vakıtr's Bevoğlunda . «CUMHLKİYET» in Tefrikası: BLÖ 3 6 O S « a «• O 3 3 >* Ji POLiÇELERiMiZ MENFAATLERiNiZiN T A MA MI NI K O R U R LOKANTADA Senenln ilk fevkalâde numarası V. ] 6 22 11 ss 14 55 17.16 ıs 49 4 42 E. | 1.05 6 41 9 38 12.00 1.31 11.25 A XAT> «TL Ü SİGORTA Aslıhan da bu sabah sakinleşmişti. Onu Pariste, Kaskad lokantasında gördüğüm zamanda gibi neşelı ve kaygusuzdu. Yahud oyle görünüyordu. Sadece ahbabnuşız, dostmuşuz gdya; Süzi ile, benimle, kocasıle şakalaşıyor; nükteler savuruyordu. Hepimizi neşelendiriyordu. Son derece hayrtiyeti var. Yalnız Emir Ziibeyd meclise geldiği zamanlar, belki vehim sevg limin gözleıine bir gölge çöktügünü seziyordum. İşte şu anda da öyle... Poker p:rtisindeki neşesini kaybetti. Gerçi gene gülüyor, gene sakalaşıyor ama, sesinin perdesinâs bir püıüz var. Çünkü Emir Zjbeyd yan.raızda. . Bana viski ıle sunduğu kimbilir neydi, ne kadar müessirdi ki sabahlejin ve akşam denize girmeme, otomobille dolaşmamıza ve tenis oynamama rağmen, sersemliğim tamsmen geçmemişti. Ağzım kupkuru, başım ağır... Gece ilerlsdikçe de büibütün ağırlaştı.. Günlerdir uykusuz kalmışım gibisine... Durmadan esnemek ihtiyacile kavnıhıyorum .. Avuçlarımı kapatacak takatim yok... Muha%'ereye zor katıhyorum. Saat on b'ri vurduğu zaman. sev»ilimin havasındın uzaklrşmi:nnk arz'.nn ra'ırren, inienıi daha fazla zorhyamadımRahat?ızhk hissettiğimi, yatmak istediğimi söy liyerek davrandım. I Paviyonda: ZULEMA ve KEMANLAR Her akşam Fransız Şantözü MARİA D'ALFA CLORtA D'AURO ve Orkestrast Öğle yemeklerinı KERVANSARAY'da yiyiniz. IIER PAZAR Tam programla MATİNE. Süzi, kolumu dostça okşadı: Emir Zübeyd, ortadan kaybol Farkındayım... Haydi yat, din muştu bile... Şu anda, sevgilime len de hastalanraa... Sana bir de rahat rahat bakabilmek imkânını aspirin verelim, buldum. Bütün gün fırsat kollamış, Emir Zübeyd, bir müddettenberi onunla bir an bile ba«başa kalamakoltuğunda büzülmüş, kabuğuna çe mıştım. Suzi'nin yanımızdan kalkilmişü. Bu muhavere üzerine sıh kıp, verandanın öbür ucuna yürühatimle aiâkalandı: mesinden faydalanarak fısıkladım: Size bir drenbui, azizim! deŞım bu ge Herşeyi di. Ne nefistir, bakın... İskoçyalı ce... Balkona çıkacağım... Ve penların en sevgili dijestifi... Pek ho cerene yaklasacaŞım. şunuza gidecek... Ay ışığında farkettim: Yiizündeiçin için güldüm. ki o munis ifade siliniverdi. Haşin « Dün gece oynadığı oyunu a bir sesle: cemice tekrarhyacak .. Aynı tuza Küstahlık! dedi, başını çeğa iki kere düşülmez...» virdi. Ona, ;nukabil bir künde tasarBu tek kelime, hakaretle o kadar ladım. Bana sunmak istediği içkiyi yüklüydü ki, birdenbire so§uk duş bir emrivâkile kendisine içirece yemisiçesine irkildim. Sinirlerimle p;m. Böylelikle benim dün geceki nasıl oynuyor bu kadın... Neden halime uğnyacak. Meydanı bana oynuyor? Ümid verici, çağına baboj bırakacak. Ağabeysinin amrl kışlan, kocasınm yanında dahl bani de yerine getiremiyecek... na fokulujlan... Bütün gün buySesimdeki istihzayı gizlemefie du... V« flmdi bagbafayken bana çabalayarak: bu tek kelimeyle indirdiği darbe... Verin bakalım, tadalım ney İlk tanıştığımız andanberi devam miş? dedim. eden med ve cezirli siyaseti sürüp Geceleyin başımdan geçen hâdi gidiyor. seyi Suziye anatmıştım. Beni ikaz Canımın acısını dindirmek İster etmek ister gibi, kolumu dürttü. gibi dişüni »ıktım. Vt lntikam alır Canım! Vazgeç... Belki doku casına: nur. Küstahlıksa da göze alıyorum! Onu tatmin Icln, parmaklarını ha dedim. fifçe sıktım. Bir şeyler kurduğuOmuz silkti: mu anladı, daha fazla müdahale et Beni odamda bulamıyacaksın! medi. Cevab vermeme vakit kalmadı Aslıhan: Ben de içmek iateriml dedi. (Arkaa raı) Hiz, esM telldn müesseselerini yıktık. Modernlerini yerine koyamadtk. İşi muallakta bıraktık. Radyomuzda yahey, halkevimizde vergi dairesi . Hcle okulumuzu sorarsanız rolü frittikçe yüngülleşiyor: Yerini medr=se alıyor... Medresemizi sorarsanız harfi cer hortladı . Halimijıi sornrsanız iste böyle duman hasılı kelâm .. Bir «Ben! Ben! Ben!» havası köyde de esivnr, şchiıde de Tedaviye muhtacız, ıslaha muhtacız .. , , /, ( Vou^ Dr Fehamet Mandeli Dr. Macid Mandeli Seyahatten dönmüşlerdir. Haluk Nihad Pepeyi Eski valilerden şalr Haluk Nihad Pepeyi'den bahseden bir yazımda (kıvme'lS tabirinl kullanmağa rjiyetli idim. Nasıl olmuşsa «rahmetlir çıkrri'î. Uzun ysşayacasına delâl°t eder Hrş. rahmete CÜÎTVIPPIV hayatta İken de muhracız. (VâNu) ve Vazan: (Vâ Nu) Affeder;iniz ., Gitme5e mec gözlerimde öfke okuyordu. Uyku burum... Başbaksn geliyormuş, M3r ilücile oynadığı oyunu unutmamışsilyaya... Bu gece belki de dön tım. Ve bugün bursda biraz da ona inad olsun diye kalmıştım. Dün mem... c Tekrar tekrar af trlebinde bu ?ece ölüyorum hi^ ile karanlık bir ucıiruma yuvarlandıktan sonra salunrak odad^n çık cağı sırada. ıçe ri giren Emir Zübeyde işler havale bahleyin uyansb.lmek beni hayr^e etti: Cezairli ,ıe.yeti on ik'Je kar düsürmüstü. Bir müddet kendime şılayıp manssib oteilere yerleştir gelememiştim. İkinci bir âlemde yeni bir dekora bakar gibi etrafımı me^ini söyledi. Bu emri yanımızda vermeseydi, dikkatten geçirmiştim. «•Cennet degid'şinden kuşkul.Tiacrktım. «Ge ğil ama, muhakkak ki a'raf oune kimbilir ncler kuruvor'» diye r?=:!» diyordum. cekt m. «Ihtimal knn '1e beni yalnız b^rakmrk, ^oıra ü/e.iınize anEizm gelmek niyetinde.. » Bu fikıe sapl?nac3ktım. Vülâdan çıktığı zaman, saat dokuz buçuktu. On buçuğa kadar sevgilim. Süzi ve Emir Zübeyd, verandada, mehtaba karşı oyal.indık. Zübeyd, sanki bizi yalnız mırrkmarr.ak direktifini almısh Yanımızdan hiç ayrılmıyordu. Sitemle bakmaktaydı. FnnınİTn, o da benim Yav=ş yav=ş serseml ğim ge?;nce. Emir Zübeydin bsna zehir değil, viski ile fazla miktarda uyutucu bir ilâc sunduğunu tahmin ettim... Netameli pencereyi aşmamam için bu tedbiri almış olacak. Sabahleyin giyindiğim sırada, yü reğim üfkeyle dolııp t şıjordu. Knın konolofîan iııtiı.im alnrıyı ılu«ünüyordi'.m. Aklıma ihtımaller hücum ediyor, Paşnn.'n müsamahasına rağmen Emir Zübeydin yen gesile arama ır.ania gibi dikilişine mana veremiyordum. Aslıhanı benden kıskandığı muhakkak. Fak?t acaba nasıl bir hisle kıskanıyor? ACibey^i hesabına mı. kendi hesabına mı, aıle ve kabıle şerefi hesabına mı? Çok küçük oyunlar oynamağa müsaid bir adamdı bu... Ne yapmam lâzım geldiğine bir türlü karar veremiyordum. Bir bahaneyle derhal çjkıp gıtmek?... Ya hud. hiç bir şeyin farkmda değilmiş.nn gibi burada kalmak?... Yahud da vu.dum duymazlıktan gelraek?... Bu yolUrdan hangLsini tutmalı? Ashhana bağhlığım, irademi zayıflatıyor. Kendi arzumla buradan çıkıp gidemiyeceğimi seziyorum. Nitpkim, asağı inip de orunla karsıî.TîtiŞım anda, bütfün »> •, ?ular krf>Tidon silinıvcrmstı Yalnız onu gözönünrien kaybptmomek. onun hnvası içinde ya§amak arzum galib geliyordu. PORTATİF YAZI MAKİNELERININ EN HAFİFİ ALMAN MALI SATIIMAKTADIR. ^ • Son derece sağiam... zarH... h«fl< v* bOyOk bulunan fculün kolaylıklara sahip bu «}$lı PortaltJ Yaaı •n kıymetli yardımcınadır , lankotar Ctddrn 1,lgrot OK l « » l ı Mı T lı OKLAR LTD. S.