Katalog

8 Evlul 1953 Boytaraft 1 Inci sahifede 150 mebuM lahlbdirler. Lidtrlen Ollenhaueı da saçiLnistir. Bu muhalefet partisi «*kl m«cliste 131 BMbuM aabib buhmuyordu. Diğar taraftaa yeni BMCIIM yeni bir parti girmistir kl bu da (Mülteciler partisi> dir. Bunun da 27 mebusu rardır. Siyad scrrelerd* kaydedildiğin» göre ,bu •eçimlerin neticel«ri Sovyet Rusya için bir hodmat •• batı için de bir zaferdir. Dr. Adenauer batı ilt lsbirliğin* taraftar Mr dyaset takib ttmis. v» Avrup* ıiy»actini dt tasvib etmiftlr. BıUıassa müfrit sağ ilt mfifrit tv lun hezimete uğramif olmalann* büyük chemmiyat verilmektedir. Naziler bu •eçimlerd» mühim y«r kazanacaklannı sanmışlanhr. Hristiyan demokrat partisinin tlde ettiği zaferin en hayret veıid tarai işçi aıfınm bu zaferde büyük rolü olmasıdır. Parti, Frankfurt, Kiel, Wilhelmshaven v« Ham burg işçi bölgelerinde pek az taraftar temin edeccği kanaatinde idL Halbuki tamamile aksi olrauştur. Seçimlera iştirakin büyük niabetta olması Adenauer'in laferini sağlamıgtır. Yeni parlamentoda MLiverpool ile Lonaca. arasınaa ıglemekte olan blr tren. Liverpool istasyonundan avrılırken dect 6 parti yer alacaktır. rtydan cıkmıs ve iki vagon fect bir sekilde parçalanmıstır. Bu vagonlarda bulunan dört kıgi Adenauer'in beyanab jjaştangye kaldjrılmıslardır. Yukarıdaki resimde, kaza. mahalli görülmektedir. Yeni hükumeti kurması beklenen Dr. Adenauer bu »kşam Cumhur BaLşkanı Heuss ile görüşmü^tür. Ba U Almanya Başbakanı, basına verdiği beyanatta, «evet, bir raier bekliyordum, fakat bu zaferin bu kadar tzici olabileceğini tahmin edemiyordum» demi? ve Alman halkrnrn, kahir bir ekseriyetle, dıj siyaset sahasmda Alman hükumeti tarafından takib olunan pohtikayı tasvib ettiğini tebarüz ettirmis. bulunduğunu söylenüj ve «gene Alman milleti Avrupanın müştereken müdaiaası ve Almanyanın bu müs.terek müdafaa te$kilâtına girmesini hedef tutan siyaset hakkında da re. yini vermi} bulunuyor» demiştir. Hıristiyan Demokrat Partisi de aynca şu mealde bir tebliğ yaymlamıçtır: «Başbakan Adenauer'in ri yasetindeki Federal Hükumet çimdi Avrupa İşbirliği ile i | ili projeleri yürütmek v« kuvvetlendirmek için tam yetki ile hareket edecektir. Hükumetin başlıca hedefi şımdi, Almanyanın birliğini gerçekleştirmektir. Bundan sonraki hedef Av rupa ittihadını derpi? eden plânlaKalifomiyah kadın yüzücü Florence Chadwick'in Manş'ı gıdip gelme rekor zamanda geç rın tahakkukudur.» f?esimleri Darüşşafaka I Almanyada seçimleri lisesine verilmesi Adenauer kazandı Mnhalefet llaerinİB demed Sosyal Demokrat Partisinin llderl Erich Ollenhauer is« ıcçlmin neticeleri belli olduktan aonra baaına ju demeci vermiftir: «Pazar fflnkfl seçimlerde Hıristiyan Demokrat Partisinin lağladıgı bajan, Almanyanın istikbali için tehlikeli olabilir. Bu tafer dahill politikada olduğu kadar haricf po. litikada da ehemmiyetll neticeler tevlid edecektir. Şimdiye kadar oylarını kullanmaktan Istinkâl ettikleri halde bu defa «ODU> partisi lehine rey kullanan seçmenler bu partinin içinde milll ve otoriter bir politikaya yönelen yeni temayüllerin doğmasına sebebiyet vereceklerdir. 1933 ten evvel sağcı partiler blrliği il* Nasyonal Sosyalistlerin birlikte teşkil ettikleri «Harzburg» cephesi de bu defa Hıristiyan Demokrat parti saflarına geçmis bulunuyor v* bu iltihak hiç şüphesiz hükumet partisi politikasuıda bazı akisler yaratacaktır. Darüşşafaka Cemiyeti umumî idare heyetüün iki gün evvel toplandığını kısaca yaznusük. Umumî heyet toplanbsı, Darüşşafakanuı gerek sosyal, gerek kültür sahasmda daha verimli olabilmesi için cemiyet azalarile bir hasbıhal için tertib edilmişti. İdare heyetinin 15 azasından 12 si, cemiyetin himayesine alacağı yetim ve öksüz çocuklann sayısını çoğaltmayı ve bunlann hayata en elverijli sekilde nazırlanması fıkrini muhafaza ediyordu. Diğer 3 «za ise bu günkü jeklin muhafazasına ve bu jekltn içinde mümkün olan ıslahatın yapılmasına taraftardı. Bugünkü sekilde ilk mektebi bitirmis yetim ve öksüz eocuklardan 25 kişiş müsabaka ile mektebe alınır ve bunlara lise tahsili yapünbr. Lise tahsillerinden sonraki hayatlarile de mesgul olunmadığı için çocuklar liseyi bitirdikten sonra kendi hallerine terkedilir. Darüşşafaka idare heyetinde Kâzım Taşkentin de dahil olduğu 12 aza ise, evlâd olarak mektebe alınan çocuklann gene bir evlâd gibi yetistirilmelerini ve onlarm, hayata hazırlanınoaya kadar, himaye edılmeleri prensipınin kabulünu umumi heyette müdafaa etmişlerdır. Bu maksadı temın için salârnyetli ilmi ve teknik heyetler lüzumlu 'e ya zarurî gorurlerse bugünku lise sistemine dahı bağlı kalmadan çocukları hayata kolayhkla intıbak ettırecek sekilde bir tedris sistemi tatbik etmek ve yetişecek çocukları da kabibyetlerine gore icab ederse memleket içinde ve dışında en yuksek tahsil derecelerine kadar okutmak yoluna gıdılecektır. Bu fıkırler etrafında vaoılan uznn munakaşalardau sonra umumî heyetin hangı prensıpe taraftar olduğunu anlamak maksadıle ve esas prensipe tamamen aykırı kana3tte bulunan 3 aza ile teşriki mesaıde devam edılemıyeceğini üeri sürerek idare heyetinin kül halmde vazifeden affedilmesinı kongre başkanı Kâzım Taşkent diğer on arkadaşıle birlikte umumî heyetten rica etmiştır. Bu teklif umum! heyetçe kabul edilmiş, eskı sistemin devamuıda mutazamr olan azalarla yeni sisteme gıdilmesine taraftar olanlar ayrı ayrı munzed listesi çıkararak gizli oyla umumi heyetin seçimme arzedihniîtir. Yapılan seçim neticesinde hazır bulunan 49 azadan 31 i yeni sistemi tercih ettiğini belirtmiştır. Diğer taraf 18 rey almıştır. Bu suretle yeniden seçilen idare heyetinde şu zevat vardır: Kâzım Taşkent, Profesör Dr. Ekrem Şerif Egeli, Ekonomi ve Ticaret Bakanı Fethi Çelıkbaş, Eski Maarif Vekillerinden Avni Başman, Eski Sağlık Vekillerinden Profesör Dr. Nıhad Reşad Belg^r, Öğretmen Nebahat Karaorman, tüccardan Sadık Bigat, öğretmen Tevfik Ararat, Dr Dısan Rifat Sabar, Muharrir Sadun Galib Savcı, tüccardan Tahir Söğüdlü, milletvekili Ismail Hakkı Akyüz, Avukat Arif Mustafa Aras, öğretmen Togo, Asım Baltacıgil. Korede Hürriyete Kavuşanlar 1 düşünülen şekil Dünyadald tepkfler Paris 7 (R.) Batı Almanya seçimlerinin neticeleri ve Dr. Adenauer'in^ ezici zaieri bütün dünyada derin akisler uyandırmıştar. Birleşik Amerikada; Eisenhower İle bir görüşme yapan Dış îşleri Bakanı Dulles «Adenaeur'in zaferi tahminleri de aşmıştır, bundan çok memnunuzı demiştir. Bu neticeleri tefsir eden resmî çevreler, Alman halkı Avrupa birliği lehinde rey vermiştir, demektedirler Aynı zamanda Adenauer'in zaferi Rusya için bir mağlubiyet ve Batı için de bir zafer addedılmektedir. Rusyada; Moskova radyosu, Adenauer'in zaferini hazmetmemekte ve bunun «seçimde şiddet kullarularak» elde edildiğini iddiava kalkışmaktadır. Sovyet gazeteleri bu yolda neşriyat yapmaktadırlar. Ingılterede; Alman seçimlerinin neticeleri Londra siyasî çevrelerırde memnunluk uyandırmıştır. Bı'hassa müfritlerin tasfıye edılmış olması bu çevreleri sevindirmiştir. İngilizler, Bab Almanyada da Lon drada olduğu gibi iki büyük partili bir parlamento kurulduğunu belirtmektedirler. Fransada; Avrupa birliğine ve Schuman plânma taraftar olan Dr Adenaeuer'ın zaferi burada da memnunlukla karşılanmıştır. Fakat Avrupa ordusu projesine mııtıalefet etmekte olanlann eıulişeleri de artrruşür. Korede komünistler tarahndan serbest bırakılaa Türk harb esirlerinden hüviyeti tesbit edilemiyen biri; Korenin Shfbura köyünden aj'nlırken içinde bulunduğu Jutlanda adlı Danunarka hastan* gemisinin lumbuzundan Koreye veda ediyor. Bu hastane gemisile daha bir çok Türk esirleri de geri dönmektedirler. G. Baban aleyhindeki davaya devam edildi Bajtarafı I tneı sahtfede Celse açıldığı zaman davah Cihad Baban da hazır bulunuyordu. Cihad Baban, İlâncılık Şirketinın Büyuk Millet Meclısıne muracaatin de kendisine hakaret olunduğunu iddia ederek Şirket ile avukat Burhan Apaydm aleyhlerine mukabil hakaret davası açmışü. Her iki davanın dünkü celsesi, bu bakımdan çok alâka çekici olmuş ve iki saatten fazla süren duruşma hararetii tartısmalara sahne teşkil etmiştir. İlk once llâncıbk Şirketi tarafından açılan davaya başlanmış ve davalı Cihad Babanm vekıli avukat Muhıddın Goklu soz almış, geçen celsede verilen ara kararını yerine getirmediklerini ,çünkü davacı vekilınin kendilerine izafe olunan da. ha bir kısım sözleri açıklamasından sonra lâyihalarmı vereceklerini söy lemıştır. Bunun üzerine davacı vekili avukat Burhan Apaydın, davalmın ara kararlannı yerine getirmekten kaçındığını ve bunu itiyat haline getirdikleri için kat'î mehil verilmesıni istemiştir. tekzib etmemiş, şu halde kabul e t miştir. Fakat şimdiki konuşmasik Cihad Baban bir çıkmazdan kurtulmağa çahşmakta, bununla beraber suıniyetli cevablarile dar bir çemberin içine girmektedir. Beyanatından epeyce müddet sonra Son Saat gazetesinde makaleler yazmi| ve bunların her birinde, Adanada yaptığı konuşmanın hulâsasını ver. miştir. Ama şimdi, şu sözleri lla, yazdığı yazıların dahi ne için yanldığını izah edemez duruma gelmiştir.» Hâkim, Cihad Babana sormuıtur: « Vekil r,iz, Adanadaki kotıusmanın kanun tekbfiniz dolayısile yaptığınızı söylemistir. B u kanun tekliü tarafınızdan yapılmif mıdır?» Cihad Baban, teklifl yapmak if» tediğini, fakat bılâhare yapmadığı» nı ve teklifin halen cebinde olduğunu söylemistir. Burhan Apaydın ş5yi« demistirt « Dava gayet enteresan bir saihaya girmiştir. Davah tenakuzlar içinde bulunmaktadu. Gerek vekl linin verdiği cevabda, gerekse Sıddık Sami Onara aid verdikleri m l taleada, Adanadaki konuşmayı kanon tekliünin mucib sebeblerini vmtandaşlara izah için yaptığı söyle nılmiştır. Halbuki şimdi anlaşılmıştır ki, böyle bir kanun teklifl yapılmamıştır. Demek oluyor kt Sıddık Sami Onara da yanlış malumat vermişlerdır. Sözlerini daıma değiştirmek yollarma gitmeleri, rnahkemece sorulan luallert verdikleri cevablarda samiml olmadık larını ortaya koymuştur. Biz kendilerine Adanadaki konuşmasını kendi sesile dinleteceğiz.» tigıni yazmıgtık. Yukarıdaki resimde kadm yüzücü fcidip Kelme mesafeyi yüzerek katettikten sonra denizden çıkarken görü^nektedir. Korede hajb esirlerinin mübadelesi sona ermij bulunuyor. Komünistler con jrün Amerikan Generali Dean'i de serbest bırakmıalardır. Radyo foto ile Tokyodan alınan yukarıdaki resimde iki sene komünistlerin elinde esir kalmıs. olan general görülmektedir. Everest dagının fatihi diye tanınanlardan biri olan Sir Edmond Hillary, nisanhsı Miss Louise Rose ile aade bir merasimde evlenmiştir. Avustralyanın Auckland şehrmde yapılan bu düğünde yeni evliler yukarıdaki resimde görüldüğü gibi, dağ kazmalarının altından geçmişlerdir. Bajtarafı 1 mcı sahifede fcndan yerine getirilmekte ik3n adalet işlerinin çoğalması v» ounlınn ilim ve ihtisasa ihtiyac gösterdiğinin anlaşılması üzerine sonralan bu vazife müstakil mahkeme lere tevdi edilmiştır. Bizde de ':u vazife teşkılâtı esasiye kanunu mucibince millet adına müstakil mahkemelerüniz tarafından ifa edilmektedir. Haklun yaine getirılmesi, adaletin tevzii mukaddes 'dkat kutsilıği kadar da zor bir vazifedir. Bu vazifeyi üzerlerine aİTiıs olanların yalnız genis, bir kültüre sahib ve hukuk ilmine vâkıf olmalan kââ gelemez. Hâkünlern dürüstlük, feragat, ahlâkî fazüet gibi yüksek ve üstün manevt 'asıf ve meziyetleri haız olmalan ve adaletin esas şartını tahakk\ık ettırebilmek için tam bir tarafsızlık içinde bulunmalan zaruridır. Vicdan huzurıle ifad» edebiliriz ki adalet cihazunız her bakımdan üstün vasıflı hâkimlerimizın elindedir. Hâkimlerimizin fazıletleri, dürüstlük •• taraisızhkla bugüne kadar çesidli hâdiselerin çetin iımtihanlanndan geçerek sabit olmuîtur. Mahkemelerimiz jimdiya ka. darki çalısmalaril* mılletimizin em niyet v« itimadını kazanmışlardır. Önümüzdeki yıllarda da aynı emniyetin vt itünadın kaynağı ve büyük milletimizin huzur ve selâmetinin teminaü olmakta devam edeceklerine inanmaktayun. Bu duygunun beyecam içinde güzide hâkunlerinüzi ve bütün adalet hâdimlerini bu kürsüden hürmet v« muhabbetle selâmlanm.» Berdi Köker bundan sonra Temyix mahkemesinin faaliyetmi rakamlarla izah etmi| vt demiştır ki: c Mahkemelerimiz* v» adalet dairclerimiz* arzedılen islerin nuk tan seneden seney* artmaktadır. Bu artısa elbette bir çok içtimai v« iktisadt sebebler âmıl olmaktadır. Bununla beraber adalet teşkilâtrnın genişliyerek yurdun dört köşesin» yayılmast haika yaklaşarak daralann açılıp takib edilmesin deki kolaylığı temın eylemesının ve vatandaşlann derin bir inanışla adaletin nurlu îfiğına koşmalannın bu artışın âmilleri arasında bulunduguna kaniiz.» Adalel yılı, Temyiz Rdsinin bir nutku ile dön açıldı Ba^arafı 1 «nci sahifede smın olaylan meyanmda telâkki ettikleri bu gediklerden ilki bugun tahakkuk etmiş bulnuyor. Filhakika, eski Tanm Bakanlanndan olup halen Ankarada cHür Sesı, Adanada fBugün» gazetesinin sahib ve basyazan bulunan Cavid Oral Çumhuriyet Halk Partisinden çekildiğini bir yazı ile genel merkeze bildirmiştir. Bu haber dolayısüe kendisila görüstüğümüz Cavid Oral bize sunlan söylemistir: € Çumhuriyet Halk Partisinden, istifa suretile bugünden itıbaren aynlmıs bulunmaktayım. Bu lstifamın başlıca iki sebebi vardır. Birinci sebeb bugün partinin sevk v» idaresinde hâkim olan kliğin paröye vermek istediği istikamet ve takib ettiği politikadır. Ikincisi de bu klikle muhalefet anlayışlanmızdaki tezad yüzünden aramızda meydana gelen ihtilâftan mütevellid şahsıma yöneltilen garaz ve husumettir. Vaziyet bu olucca arbk Çumhuriyet Halk Partisinde kalmarrun doğru ve faydah olacağı kanaatini taşıyamıyacağım tabudir. Biliyorsunuz ki kurultayda ve ona tekaddüm eden parti meclisinde malum klik tarafından aleyhime çeşidli tertibler* girişilnüş ve en sonunda herkesin gözü önünde cereyan eden genel sekreterliğin kurultaydan alınarak genel idare kuruluna venlmek istenmesi hakkında gazetemde intişar eden bir yazı dolayısıle benim haysiyet divaruna verilmem karşısında bh takrirle teşebbüse geçilmiştir. Bu takrir verilişinden bu yana aradan aylar geçmiş olmasma rağmen zamanında ve icabında aleyhime kullanılmak üzeer genel idare kurulunda muhafaza edilmektedir. Çumhuriyet Halfe ParÜsine genc yaşta intisab ettim. Mılletvekilliğîni ve bakanlığıru yapüm. Bana verilen bu memleket vazifelerinde azamî titizlık ve hüsnüniyetle gayret gösterdiğime kaniim ve bunun fak dirini vataniaşlanma buakırım. Fakat şahsan deruı bir vicdan hazzı ve huzuru İçinde bulunduğumu söylemeliyim. Bir gazeteci olaraK siyasetin içindeyim. Bundan böyle kardeşimle birlikte Ankara ve Adanadaki gazetelerimizle ve çiftliğimizle meşgul olmak niyetiac'eyim.» M. S. E. Gavid Oral C.H.P. den isüfa etti Batı Almanyada yapılan seçimler, Dr. Adenauer'in zaferile sona ermiş ve komünistlerin Arablamn boykotu Temyiz reisi sözlerini söyle bitiryaptıkları bütün propaganda tesirsiz kalmıstır. Yukarıdaki resimde, kpmünistlerin ele geçiri miştir: Kahire 7 (a.a.) Arab Birliği len beyannameleri yakılırken görülmektedir. t Büyük milletimiı adına ada sıyas! komitesi, Bireşmiş Milletler Battaratı 1 >nrt sahifede eaya oturarak beraberlerinde getirdık!en kiloluk rakıyı içmek üzere garsona meze ısmarlamışlar vc ayrıca bira istemişlerdir. Içki âlemi bittikten sonra Kemal Denızci 10 şişe bira ve meze bedeli olan 13 lırayı istemiştir. Meçhul şahıslar obiz polis memuruyuz, bızden nasıl para ıstersin?» diyerek garsonun üzenne hücum etmişler, vumruk, tokat ve tekmelerle KeBudi vücudünün muhtelif yerlerin«Jen yaralıyarak taksıye binip kaçmışlardır. Bnstaraft 7 mct sahıfene John Foster Dulles gazetecilerin suallerini cevablandınrken Başkan Eisenhowerl'e aralarında bir göriif aynlıgı bulunduğuna dair çıkanlan haberlerin aslı olmadığını söylemiştir. Başkanla Dulles arasında bir görüş aynlığı bulunduğu ve Eisenhower'in geçen hafta Dulles tarafandan söylenen sözlerde Baü Almanya seçimleri, Tneste, Hindistan ve Japonya hakkmdaki fıkırleri tas dir. Polia olduklan zannedilen fi vib etmediği ileri sürülmüştü. Bir müddet sonra gazinoya geAynca bazı gazetelerde de bu len dığer müstahdemler, Kemal rari mutecavızlerın yakalanrnalan fienizciyi hastaneye kaldırmışlar, için gerekli butiın tedbırler aiın görüş aynlığına temas eden haberMdiseyi jandarmaya bfldnıifler . lar yayınlanmiftır. ..' Baştaraft 1 ırcei saÂıfede mediğinden, Mıllî Eğitim Bakanlığı Başmüfettişlerinden Necmeddin Bo ra şehrimize gönderilmiş ve ta kikat yeni bir cepheden ele alınmıştır. Necmeddin Boranın tahkikata başlaması üzerine, bazı Halk Partililerin evlerinde arania yapılması uygun görülmüş ve Üsküdar savcılığının müsaadesile, isımlerı şimdılik açıklanmıyan bazı partililerin evlerinde aramalar yapılmıştır. Hiirriyet tepesinde bir hâdise emanet edilea Halkevlerinin satısa Eisenhower ile Dulles kendilerine tevdi ve ve kudsiyetini bu vazıfenin azamet çıkarılan kifabları arasında ihtilâf yokmüdrik olaraK *azı';t başmdadır. Büyük Türk milletinin hizme hâkimlerimiz teşkilâb tarafından İstanbulda kurulan idar! ilimler enstitüsünün konferansımn Arab memleketleri tarafından boykot edilmesıne karar vermiştir. Buna sebeb, Arab temsilcilerile birlikte İsrael temtinde bulunmayı en büyük scref silcllerinin de bu enstitünün çahfsaymakta olan hâkimlerimiz kazan malanna katılmalandır. dıklan emniyet ve itimada layık olmakta devam edeceklerdir. Muhterem misafirlerimiıi ve azlz Ceza kanununa eklenen maddemeslekdaslarımı bir kert daha derin bir hürmet ve muhabbetle se lerle eroin saücılanna verilecek lâmlar ve yeni adalet yılınm hayır cezalann arttınldığı ve bunların Ağır ceza mahkemelerıne sevkedillı ve feyizli olmasını dilerim.» dıkleri malumdur. İstanbul AdHyesine bağlı bütün Dün «roin içmek fuçu ile 9 Msi mahkemelerde dim 960 davaya Asliy» mahkemelerine, eroin satar ken yakalanan Mustafa, Muzaffer, bakıldı Bir buçuk aydanberi devam eden Kâmil, Ismail, Örfi. Osman, Emine Adliye tatili dün sona ermiş ve ve N^ime isimli 8 şahıs da Ağır ceşehrimizin bütün mahkemelerı faa za mahkemelenns sevkedılmişlerdır. Gerek asliye, gerek ağır cezaliyete başlamıştır. istanbul Adliyesine bağlı mahke da başlayan duruşmalar başka gunmelerde dün 960 davaya bakılmij lere bırakılmı^tır. let tevziın* memur Bundan sonra Burhan Apaydın, mahkemenin ara kararı gereğince istenilen hususlar hakkındaki lâyihasını vermış ve bu lâyihada Cihad Babarun Adanadaki konuşmasının diğer kısımları da gösterilerek Cihad Babanın hakaret edici hareketlerine, İstanbulda sahibi bulunduğu Son Saat gazetesinde de devam ettiğini bildirmiştir. Lâyihada, Son Saat gazetesinde çıkan yazılar teker teker ele alınmakta ve mahiyetlerine işaret olunmakta idi. Ayrıca Şirketin ortak. larının hangi vakıâ ve hukukî sebeblerden dolayı dava hakları bulunduğu hususu, uzun ve etraüı bir Bundan sonra mahkeme, Cihad Baştarafı 1 inci sahifede sekilde izah edilmışti. Babanm Adanadaki konuşmasının met vatansızların, memleketin güBu arada Cihad Baban söz ala dfvacılar tarafmdan isbatı lüzumu venlıği aleyhine faaliyette bulunna karar vermiştir. rak bu meselenin umumî efkâra ınmalanna müsaade etmiyecektir.» Bilâhare Cihad Baban tarafından tikal ettiğini söylemistir. MüteakıBu tebliğ Tude partisi aleyhindeBurhan Apaydın ve Şirket ortak. ki tedbirlerin arhrüacagı kanaati ben vekili de, dünkü celsede ileri lanndan Kemal Salıh ve Hoffer asürülen ididaların tevsi mahiyetinni uyandırmaktadır. de olduğunu beyan etmiş ve Ortak leyhine açılan davanın görülmesine Dün gece polis Tude partisinin laruı, ayrıca dava haklan olmadığı başlanmıştır. yeni bir hücresini meydana çıkar noktası üzerinde durmuştur. Cihad Babarun vekili Muhiddin mış ve üç kişiyi tevkif etmiştir. Bu Göklü söz alarak davalarını izah Bunun üzerine, mahkeme haraarada bazı risaleler ve matbaa maletmiş ve Burhan Apaydının Buyük retli bir safhaya girmiş ve avukat zemesıle yeni tevkifler yapılmasını Millet Meclisine yaptığı şıkâyette, sağbyacak listeler ele geçirilmiştir Burhan Apaydın demiştir ki: Cihad Babana hakaret ettiğini, fa< Filhakika bu dava umuml efBundan başka Tude partisine men kat müvekkilinin insan! hislerl» kâra intikal etmiş ve umumî efkâr sub olduklarından şüphe edilen ayrıca ceza davası açmadığını söyTahran tütün fabrikasınm 29 ışçisi hukmünü vermiştir. Fakat biz Ci. lemiştir. had Baban hakkında ayrıca mahışten çıkanlmıştır. Kendisine söz verilen Burhan Ap kemenizden hüküm almak için gelLavrentiev'in durumu dik. Geçen celsede davalı vekili, aydın demiştir ki: « İnsanlarm Bugün Sovyet sefaretı sozcülerin müvekkilinin Adanada, kendisine şeref ve haysiyetlerine tecavüz •den biri, Sovyet büyük elçisi Lav izafe edilen sözleri söyleyip söy den bir kimsede insanî hislerin mev rentiev'in bir iki güne kadar vazi lemediğini katırlamadığuu ileri sür cudiyetini kabule imkân yoktur. Ci fesi başına döneceğini bildirmiştir. müş ve cevab lâyihalarındaki ik had Baban bu davayı hususî makLavrentev'in intihara teşebbüs ettı rarlanndan rücu etmek istemiştir. sadlarla açmıştir. Ne için ceza dağine dair günlerdenberi şayialar Şimdi davalının kendisi buradadır. vası açmak yoluna gitmiyor? Çündolaşmaktadır. Şimdi de Sovyet Davamıza esas teşkil eden sözleri kü o davanın sureti cereyanı bambüyuk elçisinin ustura ile boğazını söyleyip söylemediği hususu ken başka olacaktır. Cihad Baban ceza keserek kendisini öldürmeğe teşeb disinden sorulsun v t kat'î beyanda davasıru açamaz. Ve açamıyacaktır.» büs ettiği fakat muvaffak olamadı bulunsun.» Bu davada Cihad Baban hiç k o . ğı söyîenmekteiir. Hâkim Fethi Alpergin, Cihad Babana ne diyecegini sorunca, Cihad nuşmamışür. Dava, 6 ekime kalMusaddık muhakeme mışbr. Baban: ediliyonnuf « Adanada ne söylediğiml haLondra 7 ( a x ) Daily Express ürlamıyorum» cevabmı vermiştir. gazetesinin Tahran muhabirinın Burhan Apaydın sözlerint föyle bildirdiğine göre, Dr. Musadiık dört gündenberi pijama ile asksrî devam etmiştir: « Bir insan ki, bir davanın mttmahkeme huzuruna çıkmaktadır. dafiiyim, diye ortaya çıkıyor. Fa Bajtarafı 1 incı sahifede Sabık Başbakanın davasında, Iran gazetelerinin bu hosusta hiç bir kat söylediği sözleri habrlamıyor. talebe bir an evvel cevab verilmebeyanatta bulunmamalarına rağ Böyle bir insanın müdafiliğini yap. sini istemiştir. İsveç, bu hukukçu men, su dört suç delili bulunmakta üğı bir davada samiml olmadığı a nun Lorentzon aleyhinde bazı itşikârdu. Müdafaasına yanyan hu hamlar ileri sürdüğünden bahsededır: susları hatırlayıp da iddiamızla a rek kanunî takibata tevessüi edil1 Kendisine Şahın, Başbakan lâkalı sözlerini haürlıyamadığını mesini taleb etmiştir. lık vazifesini terketmesini bildiren beyan etmesi, ancak samimiyetsizîsveçe göre avukat, duruşma a» emirnamesini getiren General Naliğine delâlet eder. Kendisine tek rasmda, kaptan Lorentzon'un bir sıriyi tevkif ettirmesi, rar sorulsun; Vâki neşriyat üzeri kızıl ajan olduğunu ve Sovyet Rus 2. Dr. Musaddıkın, Şahuı em ne gazetelere gönderdiği cevabı yadan aldığı emirler üzerine derine mugayir olarak Başbakanlıkta yazdığı vakit Adanadaki konuşma nizaltı gemısine bindirip bahrdığını dört gün fazla kalması, sının gazetelerde yer aldığmı gör ima etmişti. Dumlupınar faciasmda 3 Şahın babasına aid heykel müş müdür? Ve ne için Adanadaki 81 Türk tdenizcisi ölmüştür. lerin ve diğer dinl mahiyet taşıyan konuşması dolayısile kendisine izaİsveç hariicyesine göre yenl nota resimlerin imhası hususunda Mu fe edilen sözleri tekzib etmemis. ' 4 eylulde Ankarada Türk haricıyesaddık tarafından verilen emir, tir% " ' sine tevdi edilmiştir. Mezkur noHâkim, Cihad Babana buna kar tada, şimal memleketleri gemi sü4 Bağdada gitmek fizer* iken Şahm tevkif olunman bususunda 51 ne diyecegini sormuş, o da « Vâ varileri cemiyetinin geçenlerde KoMusaddık tarafmdan İran resmî ki neşriyatı trende okudum. Ve penhagda yaptığı toplantıda lttıhaz onun üzerine noter marifetile ga edilen takrir de zikredilmiştir. Gemakamlanna verilen emir. Muhabir, Musaddıkın duruşma zetelere yazıp gönderdim» demiş mi süvarileri cemiyeti Iskandinav hükumetlerinden, «Lorentzon'un esnasmda dört defa baygınlık ge tir. tahliyesıni sağlamak için olanca Hâkim tekrar sormuştur: çirdiğini, fakat doktorlann bu tekullanmalarınıt tate» « Bunlar tekzib mi idi? Cevab nüfuzlannı zahürlerin yapmacık oHu<*ıınu biimı idi?» miştidirdiklerini ilâve etmektedir. Cihad Baban: Gene aynı habere göre, Dr. Muisveç notasında Dumlupınar 65esaddık kendisine atfolunan bu 4 « Cevab idi» mukabelesinde nizaltısının komutanı Sabri Çelebistçtan 3 ve 4 üncü maddede zıkro bulunmuştur. oğlunun, hâdisenin başlangıcından lunanların hakikî mesulü kendisi Tekrar söz alan Apaydın demiş beri serbest dolaştığı jeniden beolmayıp eski Dış İşleri Bakanı Hu tir ki: lirtmiş ve Lorentzon'un da tahliye seyin Fatımî olduğunu iddia etmiş« Söylemek lâzım gelen yer edilmesi gerektiği görüşü tazelentir. de sükut kabul gibidir. Mademki j miltir. İranda kızıllara ihtar | İsveç, Tiirkiyeye yeni bir nola verdi