25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
J Eylul 1953 ? MEMLEKET DAVALARI !0€UK KAMPLARI Yazan: Osman K. Akol 19=!"! \nlı Millî Eğitim Bakanlığı I îsviçre gibi sağlık teşkiUb mttbiıVpsi miızakere edilirken, Istan j kemmel bir küçük memleketin yalbul mılletvekili Prof. Dr. Nihad Re I mz bir kampında, üç aylık yaz dev gsd Belger, tenkidleri arasmda , resi içinde 23 bin çocuğa sıhhat, yepyeni bir temennı ılen sürmüş ' neş'e ve yeni ders yıb Için hu vetü. Sayın profesdr. okulların tatil j rildiğini bir düşunün!. (3). edildiei uzun yaz aylannda çocuk j Bu nevi bir itinaya, Türk çocukla ların sokaklara dfikuldüklerınden, nnın başka milletlere mensub çokufürler savurarak. ıtişip kakışarak ( cuklardan daha az lâyık olduklanm toz toprak ıcinde ovnadıklanndan, sa§l'k durumlan bakımnrian kamp 6er" yılı ıçmde kendilerine veril lara muhtac bulunmadıklarını idmege çahsılan sağlam bilgilen ve dia etmek mümkıin de&ildir HakipÛ7p] ıtıvarllan unutarak adeta a kat şudur ki. bu konuda durumuv=>relestıklerinden acı acı şikâyet muz cidden hazindir Çoruklanmıettnış, bu hususta esaslı ve devamlı zı tesadüflerin çeşidll kötü tesirtenhırler alınmasını istemişti. Böy lleri albnda bırakmaktan, onlar idn le bir temenninin Büyük Millet j ciddî ve devamlı bir kamp te^kilStı Merlısınde gemş akisler yaratması, | kurmaktan yana hâlâ harekete Reç tepkidlere cevab veren M. Eğitim | miş değiliz Bütün imkânlann el Pakanı tarafından bu konu uzerin altında olmasına ve ihtiyacın öldüde hassasivetle durulması bekle resiye blr şiddet almasına ra§men, nirdi. Yazık ki, ne Mecliste böyle kendimlzi aldatmaga dahi yaramıb'r akis görüldü ne de Bakan bu yan bir takım basit ve hattâ sefil m^\ zua temas etti. gösterişlerle, \illan bir mirasyedi Mesele üzerinde derin blr tizün gib! harcamaktaytt. tü ıle durulup düsünülmeğe ve tzmlr Bucada Kızılayın mülkitedbırler araştın'.mağa değer bir e yetinde bulunan Hasanajs bahçehemmiyettir Okullar tatile girdık sinl pezip dolaştıktan sonra. bu alâ leri anda çocuklar sokağa dökü kasızhk karşısında, çaresizlijHn ver lür ve avare bir bayat sürmeğe baş diŞi dprin bir ıstırabla kıvrandım larlar Ana babanın okullann açıl400.000 metrekare çibi muazzam masını dört gözle beklediklerl ve blr uenişlikte olan bu bahee, lzmlbu durumdan yana y3kıla şikâyet rin kurtanlmajını takib eden 1922 ettikleri bir vâkıadır. Yaz aylann yıimda. eski sabibleri AlvotiHerden da babasının ışinde çalışan, tar 40 000 llraya Sanpüllu Hasan Aga lada veya harmanda uğraşan ço tarafından satm abnmıştır. tçinde cuklar da vardır: ailelerile mem kaloriferll köşkler, sandal gezilerileket içi seyahatlere çıkanlar da ne elverişll muhteşem havuzlar, bulunur. Ancak ikl milyonu aşan yeraltı ve yerüstö »u kanallan, Vk ve orta öSretim ögrendleri a muntazam çiçek bahçelerl ve serrasında bunlan ifade eden nisbet, ler. meyva ajjaçlan, çam, servi ve şuphe yok ki, %25 in çok altında palmiye ormanlan. geniş düzlükler, dır Kaldı ki bunlar arasmda, tatil düzeün yollar bulunan bu bahçe, avlanndan iftifaHe edilerek, sağlık 1940 yılında iflâs eden yeni sarıibidurumlsnnın ıslahı için kamp yap nin borclanna mukabil Ziraat Ban malan lSzım gelenler de mevcud kasmın mülkiyetine ?eçmlş ve hedur. Gıdasız ve binnetice kansız, men ardmdan. daimt çocuk kamnı vereme karsı dayanıksız ve hattâ kurulmak kararile Kınlay tarafınbu korkune hastalıfa tutulmuş on rîan 3fi,000 liraya satın alınmı$tır. binlerce Türk öŞ*eneisinin bu ha Bir lamanlar civar 11lerin de l«tllin kaderi karsısında, iyl işliyen r?kl saSlandıSı halde maslesef bu geniş bir te«'tilât ile esaslı tedblr msksa^ tanskkuk ettirilememişMr. ler almmamış olması, insanı çileBu bahçenin alt tabskalanna buden çıkarasıva ürpertir ve üzer. sün, 20 beygir kıivetinde blr Kızılay Genchk kurumunun muh enntfujle devamlı olarak saatte 20tpl'f böl^elerde bu m?ksadla giriş 30 ton verebllecek su rezerveleri ti&i faaliyet Vpkıflar Genel Mü meveuddur Bu sular bir ramanlar dürl'iŞünun yalnız Ankara ve îs tam üc vıl bütün Bucavı ldare ettenhulda kurdusru rrnhdud kadrolu miştlr Bura raŞmen havuziar knb'r iki kamp, rraaiesef kandıncı ve rumii!, altlı üstlü su kanallan ve inanHıncı olmaktan çok uzakbr. vollar bozulmuş, ciçekler ve çlmen Bılenler, Yunanistanm bütün tesis ler laranp solmus ve nihavet yok eşvalarüe teçhiz edilmiş tam teşkl olmuş, meyva aîaclan sSkülmös, lâtlı 300 sabit kampa malik oldu çamlar, serviler ve hattâ palmiveler ğunu, yaz aylannda bu kamplardan eksilmiştlr. Tıpkı Sangüllö Hasan on binlerce Yunan çocuğunun istl AJa sribl, Kızılay da baheeye venl fade ettirildiSini söylüyorlar. Bu tesisler i!8ve etmek v« senlendirkamplann u"ili ufaklı bütün Yunan, mek şöyle dursun. onun olduîu elbankaları tarafından fınanse edil bi muhafaza lmklnını d«hl buladiğıni ilâve etmeleri karsısında (1), mamıstır Belkl bunu hill da düşü yalnız piyango sahasında, yanşır nememektedlr. cayma ve akla gelmez icadlar yapan bizim bankalanmın düşünmek ne "Tter yıl oMuihı Ribl, fakat maalesef Sncekilerden çok daha kötüksdar acıdır (2). leşmiş olarak, bu yıl da bahçede iki Halkm refahmı en geniş ölçüde kamp kurulmustur. Ancak 1015 sağbm'ş, içtimaî adaleti bütün icab gün süren ve ilki vavrukurtlara, larile tahakkuk ettirmis bulunan sonuicusu fr^ir çoruklara aid olan bu kamntardan vnzifeli E&retII menler mütemadivm şikâyet etml» Türk mecmuacılık âleminde ler ve çocuklar hiç bir »ey anlayeni blr âbide vükseliyor mam'şlardır400 Hönümlük bu tn"^T7?m bahçenin dstmî kamp vf* ittihaı •dilmek Ü7ere satın alınmaîina raS" men. akibetl işte budur. Bugün, lc'nde, Ostü oluklu saç Srtülü harab ve perisan üç beş baraka ve 9 kadar olgun, mütenevKızılaym memuruna lojmanlık evi, zengin yazılarla memden kiliseden bozma harab bir blleketin en tanınmış. lmzalana görülmektedir. Bu lojmanın karını bir arava petirebilen pısmda, mevzu ile alav eder gibi, blr mecmuayı Türk okugülünç bir vazı ile «Kamp kararyucularınm simdive kagâhı» levhası asılıdır. dar görmemiş olduklarıKızılayın mülkivetine geçtiği 14 nı kat'iyetle iddla edebiyıldanberi bu güzel bahçede neler liyoruz 1 A n*ı Sa 4. Siı. lde =haberleri Yazılar ve yazıcılar Urdün Krah Arablann «Söyllyen* bakma, söylenene bakı dıye bir darbune•eli vardır tnsana ilk bakııta pek Kral Hiise^ in. hareketinden önce doğru bir nasihat gibi geliyor ama Valiye bir altın saat hediye etti bugün bir kitabı eline alınca müellifinin ismin» bakmadan klmse Birkaç gündenberi jenr'mlzde okumadığı gibi önünde açık duran bulunan Ürdün Krah Majeste Hükapıdan ginp rastgele ismini duyseyın dün sabah saat 7 de ozel madığı bir zatın konferansını da uçağı ile Eomaja mütevec/ihen dinlemiyor. tjte bunun içindır ki hareket etmiştır. son zamanlarda evvelâ yazıcıların Kral, Yeşılkoy hava %lan;nda şahıslan ile okuyuculan alâkadar Cumhur Başkanı Celâl Bayjr ve etmek yani reklâma yazıcmm şahBaşbakan Adnan Menderes pdına «;io b3=]p"iak eabda moda olVah ve Belediye Reısi Prof Gokay, du (1) Pariste M. J. F. Deniau nniyet Mudur Muavıni, t>dun ısrunde bıı zat, bu reklâm keyfıve Mısır sefirleri, Mısır, Lübntn yetmden bahsederken: «Artık müve Suriye konsoloslarile Mısır at? elhfler, yaıılarının önüne geçtiler. şemiliteri tarafından uğurlanrruş Evvelâ muelhf, sonra yazı» dı\e tır. başlayarak uzun blr makale yazıMajeste Hüseyin, hareketinden yor: evvel, memleketimizde gördüğü «Hafta gecmiyor kı en büyuk sıcak hüsnükabul ve n.isafırper>azıcılarım.zdan birısi radvoda verhkten dolayı teşekkurierimn kendı hayatından bahsetmesın; asıl Celâl Bayara ve Başbakana arzını mesele bu, kendi hayatmı anlatırtekrar Prof Gökaydan rica etmış, ken pek zayıf olduğunu hıssettikValiye İstanbulu ziyaretinuı b,r leri eserlerine şahsi fıkralar, Utihâtırası olmak üzere ünzasuu hafeler ile çeşni vererek reklâm vapvi bir altın saat vermiştir. maktır. Bu srada şahsî hayatmın Diğer taraftan, Istanbulda mi esrannı dnleyıcilere tevdi edenlesafir bulunan Ürdün valide krali re, âdeta bır papaz huzurunda güçesi de dün sabah saat 9 da bir nah çıkanr gıbı herkesin önüne İngiliz uçağı ile Romaya gitmıstlr. mânevî bir çıplaklık ile dıkılenlere tesadüf ediliyor. Her vakit Oduncular fahiş fiat isterlene radyo kâfi gelmiyor; sinema^la i?e tanzim satışlanna hemen karışıyor Tıpkı nadir bir bocek başlanacak gibi filmde muharrırin bütün haBazı gazeteler odun flatlarının Hr. denblre yükseldlglnl. blr çekl odunun yaünı en küçük tafsilâtma kadar İT llraya çıktıgım yazmıslardır. Bele. gorüyoruz İş o hale geldi ki fodlye Iktlsad Müdurlügünün verdlgl tografla röportaj usulile büyük gamalumata nazaran halen fehlrd* bol miktarda odun v»rdır ve çekiıl 14 İle zetelerden birinde ayağuıda ter15 llra arasında satılmaktadır Yalnız liklerle çıkanlmıs resmini görmek, İkl gün evvel Igneadadan mahdud mlk. muharrirler, hem de meshur mutarda çok lyi cln» odun gelmlı, bunlar harrirler için büyük bir muvafia16 llradan aatılmıjtır Dljer taraftan, Beledlyenın odun tanzun aatııını yap. kıyet, bir şan ve sbhret alâmeti, makU olan müteahhid muhtelıf yerler. âdeU bir mareşalm ath* heykeli den jehre odun getlrtmege ve ıtok yap. la'ar muhİTi hir âbiHe kıvmemağa devanı etmektedlr Piyasada odun kalmadıgı veya odunculra fahl» flatla tini aldı. Artık hepimil, ister tatısa kalkıstıkları takdird* derhal bura tuıumbacı olalım ister büyuk eıçı. laraan satı; bajlıyacaktır. muellıflerımizin yatak odalarınm Belediye bugunlerde odunun çeküdnln plânını hırsızlardan daha iyi, gönül on be{ llradan fazlaya satılamıyacagını hıkâyelerini günah çıkaran papazllân edecektlr. lardan ve hattâ metreslerinden daMahallebiciler heyeü Valiji ha iyl, damarlarının hal ve vaziriyaret etti Mahalleblcilerden muıekkeb blr heyet yetini hekimlerinden, elbiselerini dün Vall ve Beledly» Bajkanı Fahred. t r " l«'n'len daha iyı bili\oruz» dln Kerlm Gökayı makamında ıly». retle Beledlyece tutulan mallyet he M. Deniau'y» t ° n Fransada ya»ablarında yanlıjlık oldujunu İddla zıcıiık hayaü, daha eski bir tâbiretmlsler, kendilerlne de u m ympılma. •ını l»temljl«rdir Beledly» Baıkanı he le edebî hayat sinema filmlerme yete blr mallyet cedvell çıkarılarak ve muharnrler de sinema yıldızDalml Encumene verilmeslnl tavalye larına dönmüştür. Edebi hayat de•nnlfttr. diğimız bu hadîselerin asal edebiÇanakkale ftblded yatı geriye itmiş olduğunu RoriiÇanakkale Ablde Komitesl. yakında lnçasına başlanacak olan ablde mevru. yoruz Yani gittikçe daha az eser mukabil unu son defa yertnde tetkık ve bu hu. bulacağız, fakat buna *u»t« Iklncl Kolordu Komutanı Korge. kendisinden bol bol bahsedilen buneral Nureddin Aknoz 11* temaslardâ bu:unmaga karar vermijtlr. Idare he |1) MOelBf. muhaırU y«ta« yetl bajkan Emln Nlhad Sozerinin rlya! m.k Utenen ya»r kellmealnl Wr kon. turlü •eU altında. Komite Genel Sekreterİ ho«mademlyorum, muharrir. müeUlf Kur. Bnb. Bahrt Yaıır. MuhlU Erde glbl artık blr yajtan «vvelkl klmse. ner. Hamdl Mocan. Hıkmet Arda, Tev" lere agır geletı sörler yerlne kart' ke. rüt Demlrclgll. Mehmed Can Akın v« llmKİnln yerlnl pekâlâ tutan okuyu. proje mlmarı Doğan ErginbaStan mute cuya kıyat 11« yancı dlyorura. Vakıa jekkil heyet bu aabah «aat f da vapurla Sultan Hamld lamanında bu kellmenln G«llboluy» hareket edecektlr. metaıı belkl d« bir argo roanası ]ur. Dlger taraften. »blde l c ln yapılan nalcı. hafly» demektl. Bugun artık t«bernıları baakalar k»bul« devam et. Jumalcılık devrtnden uıak oldugumu. mektedlrler. u lnanmak Istlyerek bu mana muna. Beykoa prevantoryomu bugün »ebetslıIlSlnden korkmıyablUrl». Blr dt yaıaı ktnmaal bana dogruju blraz açılıyor yanlıı glbl (ellyorl Messlft blrlalne n« BakırkOy Akıl hastanealnd* yapıUn lf yaparsmıt dly» ««»anı* «yararım» 150 yataklı alnlr hastalıklan ve 2S ya. dlye cerab vertnc» istemtyerek ln«an taklı tüberküloı pavlyonu Ue Beykm ona tNe yaıarsınuJ Muska mı. arıu. Yükjek Tahsll Gencllgi prevantoryomu hal ral. duvtr levhklan mı» dlye sor. bugün yapılacak tflrenlerle açılacaktır. tnak »rruaunu hlsaedeeekttr. O halde Bakırkövdeld açılıj tSrenl «aat 11 de Bu demektir kl yarar kellmeal blr «a. naatl tam «urett» lfad» edemlyor. ve Beykozdaki prevantoryomun açılifi da İT de yapılacaktır. (HEM NALINA M1HINA Hava ordumuzun subay kadroları afer bayramı günü. Eskiçchirdeki Hava Iiarb okulunda diploma tcvzii törenl yapıldı. Yeni knnıunuş olan bu okiıl, ilk mezunlannı bu seııe v«rmlş, 56 hava asteğmeni diploma almışür. Aynca Ankaradaki Harb okuhı havacılık kısmından nezun olup da Hava Harb okulunda bütün neu; stajlannı tamamlıyan 61 teğmen de hava ordumuza lltihak etmlşlerdir. Yeni mezünlara başanlar diledlk. ten sonra, hara ordumuzu kuvvetlendirmek yoluna girdi|imiz bir srrada bu 56 asteğmenin, genişUyen re daha geniîlemesi icab eden kadrolann ihtiyacmı kar?ılamağa kâfi obnadığını söylemek isterim. Çiinkil her yıl hava ordusundan da emekHye ayrılanlar vardır. Subayla. dm meeburi hlzmet müddeti 15 ten 10 yıla indlrilnüş olduğu için istifa edenler vardır. Sağlık durnmları bozulanlar ve 23 yıl tnüddetle tedaviye muhtac olanlar vardır. Muhtellf sebeblerle nçuculuklan aynlarak hava ordusu yer hizmetlerine jeçenler vardır. Havacılık fezla flre veren bir meslek oldusuna göre, bu vaziyet tabüdir. Eskişehir Hava Harb okulu açıldıktan snnra artık Ankara Harb okulundan havacı subay da yetişmiyerektir. Bu, demek Hr ki Hava Harb okuluna alınan öğrenci kadrosu genisletilmedikçe her yıl 6070 kadar havacı muvazzaf asteemen hava ordumuza lltihak edecekür. 6070 genc pilot, elbette hava kuvvctlerimizin açucu personel ihtiyacım karsılajamaz. Bu ihtiyacı karsi]amak İçin hava yedek subayı yetişririlmesine karar verilmiş ve bu mesleğe rağbeti celbetmek maksadile de hava \edek snbaylarma cazib addedilebilecek maddi menfaatler temüı edilmiştir. Bu husıısu eski Hava Kuiietleri Knmandanı Orffeneral MuzaHer Goksenin bh mekrubla matbuat crkânına bildirerek teşvik yollu neşriyat yapılmasını rica etmişti. Bîr müddet sonra emekllye ayılarik şimdi İ7mir valiliğine tayin edilmıj olan sabık kumandanın ricası ü^erine, bazı gazeteci arkadaşlar gibl bu sahrlarm muharriri de, yedek subavlık hakkını haiz genderi havacılığa teşvik eden bir yazı yazmıştı. Eskişehir Hava Harb okulunda geren sene bir jedek hava subay şubesi de açıldığı halde, müracaatler bir düzine>*i geçmemi} ve talib olan genclerden yalnız 7 kişi okııla kabul edilmişti. tşte bunun üzerin» dir ki hava yedek subayhğına rağbetl arttırmak için, yukarıda bahse<tiğim maddî menfaatler kabul edilmiş, Buyuk Millet Meclisl açıldıeı zaman diğer bazı menfaatler ''•ha temin edileceği va'dolunmu; dün gjtti Yazan: A. ADNAN ADIVAR çok yazıcılar meydan alacak» Bu rr.akaleden ılham jlarak diğe r bır va7> ıle bvınıı takıb ve iki mal eden M Andre Billy pek hakb olarak dıyor kı, aBu meselede, yalnız yazıcıları kabahatli nulmak haksızlıktır. Sinema operatorlerıni, gazete muhbırlerını davet edıp orbasın toplanüsı» veya sinema filmi ve b3?an hattâ televııyon mi ve bazan hattâ televızyon yapmak ıstı>enler her vakıt y^uılar değıldir Bılâkis onlan telefon'annı ve hattâ kapılarını çalarak rahatsız edenler ötekılerdır Bu hesabca asıl kabahat radyoyu, fotografı icad edcnlere mı duşüyor dersiniz? Fakat bir de mulâkat peşinde koşanlar, basın toplantısı tertıb edenler vardır Hele son zamanlarda bu usul pek genışledi. Hele bizde hiç bir gün hahrhyor musunuz kı gazetenizi açıp da blr basın toplantısı görmiyesiniz. Bır kere ecnebi bir diyardan ^elen birisi memur olsun, mütehassıs clsun, âlim. şair veya bankacı ve otelci olsun, hattâ bazı gemilerin lostromolan bıle mutlaka bizim basın toplantıcılannm elıne dOser. Fakat bızlerden de artık maşaallah Avrupa devleti. dünya devleti, Birlesmış Milletler, Unesco, türlü kongreler, türlü tetkik ^eyahatlmri vesılesi memleket memleket dolaşan az vatandaş mı vardır; (Bazı elzem ilâçlar için bile döviz husun^a ki":kanc davrpnan Maliye bir kongre prospektüsü He mfl• v "n h?"iFn hrkese cI('Vİl vermek semahatini gosteriyor; garbı tanımak, garbla tanmmak başka nasıl olur ki...) Avrupa, Amerika gazetelerınde bunlardan kaçmın ba sın toplantısı yaptığını görüyorıunuz° Demek ki bu mulâkat bir iptilâ halinde bizim gazeteciliğımizi yakalamış bır hastalıktır ve bu ha hastalık gazetelerimizi, diğer medenî memleketlerin cidd! gazeteleri yanmda küçük düşüren bir hastalıktır (Maamafih bu basın toplantısı tehalükıımin belki hir faydası vardır: o da Türkiyeye seyjah celbi. Çiinkü kendi nıemlekctinde ömründe bir kere hile . olsun sözünü, resmini değil ismini bile gazetede göremlyen reklâm düskünü bir mllletln alelâd> blr ferdl bu gazetelerden bir kaç tane satm alıp memleketine götlirürae kendisl gibi ismini, resmini fuetede görmek ^tiyenleri belki memleketlmize kadar blr seyahate beveslendlrir!) Bu illete tutulmamak bugünkü sartlar dahilınde kabll olmıyacaktır. Çünkü gazrteciler mensub olduklan gazetenin diğer arkadajlanndan geri kalmasmı lstemezler, istemezler değil istiyamezler; çünkü ertesi günü bu eksiği gören gazete sahibleri onlan kabahatli görürler. Bu yepyani bir şey değildır; yanm asır evvel Sabab gazetesinin sahibi Mihran her sabah tkdam gazetesinl kendi ga7?'e:ilf» karsılaştınr, eebind* taşıdığı bir küçuk kurşun kalemile o \akıtkı tâbırle Sabahın atladığı havar'ıslerı işaret edeıdi. Bugün havadıs atlamak o kadar mühim olmasa gerek; çünkü şimdi asıl mesele ecnebi diyarlardan gelen sıyasetçilerı, türlü türlü mütehassıslan, hattâ seyyahlan mülâkata çekmektır Bu mülâkatlar basın toplantısı şeklınde olduğu için at'amak, atlatmak bahis mevzuu olamaz Herkes için olduğu gibi yancılar için de bu mulâkatların reklâm kıymetı aşikârdır. Radyonun, sinemanın, hattâ resımlı gazetelerın ohnadığı eski devirlerde yazıcılar için en mühim şöhret yuvalan edebi salonlardı On yedınci, on sekizinci ve on dokuzuncu asularda Fransanın meshur bır çok henımlan edebî salonlan idare ederlerdi. Devrin yazıcılan o salonlara gırebılmek içm can atarlardı. Orada münakaşa edılen edebiyit bshisleri uzerme yazılar yazılır, gazeteler bu edebi toplantılan edcbiyat ve kültür sütunlanna sevincle ve ehemmiyetle geçirirlerdi. Madam Sevigne'nin, Madam Roland'ın, Madam D'Alembert'in salonlan en meşhurlanndan idi. Bu toplantıların en büyük fazileti oralarda hep birbirlerini anlayan kim•selerü» bujunması idi. 3 Niteklm Fransada «debiyat ve kültür âlamin* bir müddet hâklm olan Akademiy* karp Parisin edtbiyat kahvelerind* köseler hatü ounuftu. Bunlann da son zamanlarda tnodernleştiği, eski ıtibannı kaybettiği görülüyordu, 1936 1937 senaleri civannda Cenacl* denilen bir cins kahvelerin *onu Karj tiyelaten de Luxembourg bahçesinin karsısındakl Caft Mahieu idi. Ve dığer kahveler meselfi Souflet, Vachet hepsi yerlerinl ya iktısad müesseselerina veyahud modern ve fakat hiç bir karakterl olmıyan kahvelert bırakblar. Vakıa hâlâ Pariste yer yer moda olan bazı böyle sanatkfir kahveleri varsa da bunlar eski Cenacle'ler gibi hakikf edib ve sanatkârlardan ziyade oralan nrf bir snobisma sevkile dolduran Amerlkalılardan para çekmek için yan veyahud tam sahte sanatkfirlarla doludur. Bizde de yanm asır evvel edebiyatçılann oturduğu Eahveler vardı. Meselt Beyaudda Sarnfim'in kıraethanesi, Şehzadebaşmda Çaycı Haa Reşidin çayhanesi sairlerle dolardı. Muallim Nacüer, Şeyh Vasfiler orada birbirlerile müşaaıe ederler ve Hacı Reşld merhuro da çayı uzatırken farsca beyit okurdu. Fakat Sultan Hamid ldaresinin son zamanlannda artık böyle toplantılarda eski mânasile «yazıcılar» da eksık olmamağa başladı ve bu kahvelerin kftnna da kesad geldi." Şimdi edebiyat ve kültür salonlanrun, edebiyat va kültür kahvelerinin yerini tutan toplantılar yoktur. Basın toplantılan hiç de o demek değildir. Toplanu namına şimdi elimizde avucumuzda kokteyl partiler kaldı.' Orada da kültür mevzulan konuşmak şoyle dursun kimseye çarpıp incitmeden hareket etmek ıçın sağuıa, soluna bakıp ahklaşmaktan başka bir şey yapılamıyor olduğunu ıızun uzun fasılalarla arada bir gorüyoruz. Bundan dolayıdır ki bu partilere devam eden yazıcılarımız oralardan çıkarken, tefekkür kuvvetierınl tahrik edecek, mevzu değil alelâde bir musahabe yazacak blr konu bıle bulamıyorlar da gene ısi basın toplantısile tatlıya bağlıvorlar. Dünyanın gidışidir bu. Önüne durmak olur mu? te tjterl Bakanlığı Urafından Anka. rtnıi) tmtlk durumunu gözden geclr. raef Jvi*yenr Yrarî*'"ka'fiTinff"T!<klftHda letı lstanbul Belediyesi Ssyrusefer Yuk. ««k Mühendlsl Flkret Evllyagil. önu. muzdekl günlerde Anksaya gideccktir. Trafik kanunu hakkında hazırlanacak rapor v YENİ Tarih Dünyass I r KÜCÜK HABERLER J TEŞEKKÜR Sevglll annemiıln öltoü mOnatebe. tlle kıymetll roektublaf» teessurUmüze lçtlrak etmek lutfunda bulunabllen Bl. Fen. U MUd. Yap 9 Yük. HUh. çok muhter«ın Bay Turgud Paylıya te. 5ekkürl«rimlıln lblâgına layın gazett. nlzln tavaanıtunu rlca ederi» Aile adın«: M. Srtüsun Yeni Tarih Dünyası % İlk sayısı ile sizi büyüliyecek ve. mutlaka takdirlerinizi kazanacaktır. Son derece nefis baskı, üc renkli kapak. görülmemis tarih! resimler: 52 büvük sahife. ayrıca Fransız tarihçisi ve şark dilleri üzerinde Kral başmüşaviri Jean Marie Jouannin'in meshur (Türkiye Tarihi) üâve olarak Fiatı 50 kurus (1) Mehmed Erkan M. Eğitim Bakanhgı Beden Eğitimi G. Md. îzcüik müdürü. (2) Türk çocuklanna Srnek blr mecmua sunan rahmetll Doğanın babası, Yapı ve Kredi Bankası kurucusu sayın KSzım Taşkentten fEYLÛL i ZtLHİCCE 26 kampcıhk konusunda da Srnek teşebbüsler beklemek acaba hata mı olur? (3) Blrlesmiş Milletler Avrupa V. ] Î.31 12 13 13 51 18 M 20.13 8 «8 Ofisi yayınlanndan îsviçrede S \ ( 15 12.00 1S5[ »fi» yal Hizmetler Raponı Ceneve 1948 S. 23. •k BELEDİYE tmar MUdürU Bedad, Yugoslavya hükumetlnln davetl Uzerlne tetkıklerde bulunmak lçln Belgrada gl. decekür. • UZBCNDA toplanacak olan MI1. * • letlerarası «ehlrctlik kongresln* tıtan. bu] Beledlyestnden I müjavir ljtlrak edecektlr. AVRÇPAYA SETABAT Oözen Müessesesl sahjbl Fahri Kocer'in ojlu Muitaftı Kocer. Fransa, Almanya, trviçre ve Italyada tlçart temtslarda bu lunmak v« parfümeri ihtisajı yapmak Ozere dün kalkan Ankara vapurile Avrupaya hax« ket etmistlr. EMNİYET SANDIĞI tasarrul hesablatı lkramlyelerinln (23 Ağustoı) de. (1000 altın) ı. Nlmet Uyar ismindeki genc v« gürel blr kız kazanmıştır. Yukarıdaki resimde Nlmet Uyar, büyük blr nes'e Içlnde, Emniyet Sandığında kendisin« teslim edilen (1000) altını ahrken görülmektedir. Talih Böyle Olur Bu teşvikln nası] bir netice vertspanyaya bujday İhracı devam et. mektedlr. Josina lsmlnde blr tspanja dijjini bilmiyoruz. Bu >ıl hava yegemlsı halen Derıncede külllyetlt mık. dek subayı olmak istiyenlerin vo tarda bugday .M.klemektedlr. okula girebilenlerin sayısı maluitı Yunanistandaki zelzele felâket olduğu zaman vaziyeti öğrenmi] zedelerine yapılacak yardımlar olacağız. Eğer lyi biı netice alınırsa Blldl'lldlğine gore. iehrlmızdekl Turk . Elen Blrlijı, Yunan adalarmda mesele yoktur; fakat gene hava vukua gelen «on lelıelede evleri yıkı. yedek subayı olmak istiyerek okulanlara yapılacak yardımları organue la kabul edilenler kâfi miktarda etmek Uıere hukumetten müsaade al. dpfjilse, hava ordumuzun nçucu mıjtır. personel ihtiyacını karşılamak Belediyeye yeni blr ekmek için başka tedbirler alınması lâzun mayası teklif edUdi' Belediyeye yeni blr Avrupı ekmek gelecektir. Blr daha tekrar edelim mayası teklif edllnustlr. Dün mütehas. ki hava ordumuzun kadrolan 6070 sıs doktor ve klmyagerlerden mürek. kadar muvazzaf asteğmenle doldukeb blr heyet fırınlardan ekmek nll. munesl alarak mayanın hükumet çes. rulamaz. Bu yekunu çoğaltmak için n'~ine uygun olup olmadıgını tetklke mutlaka esaslı tedbirlere başvıırb&jlamıslardır. mak gerektir. Müteakıben. toklll ehınan Avrupa. ekmek mayuı yerl! maya İle ekmek imal edlllp aradakl fark lnoelenecek • • blr karar verliecektlr. Blrkaı} gündenberi fehıimizde bulu. nan dünyanın «ı lengtn 1} adsmların. dan 80 ailep ve tanker aahlbl Yunanh Nüshası 15 kunıştur armatttr Nlarchoa Stavn* dün nbth aaat 11 de Creole lslnül yatı İle lıma. Abone leraiti Türkiye Hari« nımızdan aynlmiftır. Llra Kr. 42.00 Eski Muharibler BirUği KadıkSy a«n«Uk Altı aylık 22.50 gubesinin kongresl Üç aylık 12.00 Türkiye Iski Muharibler BlrUgl Ka. Blr ayhk 4 50 dıkSy fubesinin senellk mutad kongresl DİKRA1 15 eylul aalı, nlsab ohnadıgı takdlrde 16 eylul carîamba günü aat 13 te Ka. Gazetemlz* gönderllen cvrak r« yanlat dıköy SUreyyt alneması aalonunda ya. nesredüsln edUmesln lade olunmaa, h&nlardan meaullyet kabul edllmaa. pılacaktır. İspanyaya buğday ihracı devam tu. ediyor Yunanh armatör dün gitti CUMHURIYET Cumhuriyet'in EDEBÎ TEFRİKASI I Eylul »55 cumartest Do+or cevab vermedl. Neclâ, yanındaki koltuğu biraz daha kendine yaklaşbrdl. Yeşil gözle suzer^k ve davetkâr, gene adama yer göşterdi: . Şöyle, bur3ya geçin. Şimdi anlatın, bakalım, o lğrenç, sıkıcı has'anede neleı yaDiyorsunuz? İnleyen hastalarla uğraşmaktan bıkmıyor musunuz? Muhakkak, zarif endamlı hemşireler sizi oraya çekiyordur Yoksa bu k;=dar hevesle, sabahtan gecelere kadar orada kalmazd n'z Ben bir defa, Gurebâya mıydı, Cerrahpaşa mıydı, hatırlayamıyoı m, annemle beraber ameliyat olan uzak bir akrabamızı ziyarete gn'ımdi. Aman, ne korkunç bir yer! Koridorlar, koğuşlar, odalar . Eır kaç dakika oturup zor kaçtık. Her taraftan mikroplarını kovalıjormus gibi âdeta koşarak kapıdan çıkmıştım.» Doktor Faruk yavaşça: « Hast=ıne ..• dedı. SanH eözleri kinrîenin göremedigl bir şey seyredlyordu. « Hastane, diye tekrarladı Yani bir nevı mabed: Istır^b mabedi Zavallı insanl'snn sığındığı, derdlerıne çare aradığı, biraz ümid bulmâŞa cslı=; ıeı muksrldnj y e r g e n oraya gırerken bir camie giriyormuşum f b ı adımlsnmı vavaslatınm En ufak bıı gürültü çıkarmaktan çekinirım. Ve kalbim hu^u ile dolar » Reşid: € Monser, dedi; monşer. edebiyat yapma Neredeyse doktorları âa bu mabedin bır nevı papa7İarı veya hocal jrı yerine koyacaksın Ha buki onların ne mal olduklanm pekâ â biliriz. Butün gayeleri, ıstırabları dmdirmek değil. para kazanmaktır Gerisi onlara vız gehr . • Böyleleri hekim sıfatını taşımağa lâyık olmıyanlardır. Çunkü, bu meslek için yalnız bilgı değil, ferağat ve ş»fkat da lâzımdır Çiçeron«İrsan k?lbile hakikî doktor olabilir» der. VTe bu, çok doğrudur.» Reşid bir kahkaha attu c Ferruh enişte, neredesin? Sana bir rakib çıkb.» Neclâ, söSsi sinsi gulüyordu: Faruk istihfafla onlara bakarak sustu. Zaten ney» boçuna konuşmuştu? Bunlarda yüksek hisleri anlamak kabiliyeti bile yoktu. Burada daha fazla durmak istemiyordu. L&kin, kalkacağı sırada, karşısmda oturan Feyzayı gördü: Gene kızın gözlerl heyecanla paılı. yordu. Yuzunde cıddiyet ve alâka okunuyordu. Bırden, yabancılar arasında bir dost bulmuj gibi Adeta kalbinin ısındığmı hissetti. Onun sakin çehresinde gizli bir ateşle yanan siyah gözlerinden aldığı kuv\'etle, kalmak ve bu haval ve sathl genclert kafa tutmak arzusunu duydu. Reşid, Neclânın kasik kahkahalarından daha ziyade caaaretlenerek hücuma geçmisti: < Bu mesleği seçtiğinize gört kendinlzd* bu ferajat kabiliyttlni görüyorsunuzdur, herhalde.» Cevab gayet sertti: c Tabiî değil mi? Aksi takdirde buna teşebbus bfle etmezdlm. Öbürü tiyatrovarl bir tavırla ayağa kalkü. t Sıze bir zümrükanka kuşu takdim ederim: Kendisini insanlarm ıstırablarını dmdırmeğe vakfeden doktor Faruk » Gene adam kıpkırmızı olmuştu: « Ben kendımi hiç bir şeye vskfettiğimden bahsetmedim. Sadece mesleğimi bütün kalbimle sevdiğimi ve ona lâyık olmağa gayret ederek çalışacağımı soylüyorum. Böyle yapmakla da fedakârlık etmiş olmıyacağım. Çunkü bundan saadet duyacağım.» Reşid daha ziyade küstahlaştı: « Saadet mi duyacaksınız? Aman bu ne mükemmel, ne bulun. maz saadet, doğrusu » t Herkesin saadeti ayrıdır.» € Yalnız. hakıkat şu kı • Faruk şıddetle onun sozunü kesti: « Hakıkat mı? Lâkin her birimiz hakikati, hlslerlmizin, ihtiras lanmızın, aKulanmızın; hodkâmlığımızm değlstirici pritrnasmdan bakarak görurüz. Bunun ıçın; sizin hakikatinizle benimki uymaZ> Birden Feyzaya hitab ederek bahsi değiştirdı: « Perran Hanım bu sene lıseyi bitirdiğinizi söylemi§ti. Yüksek tahsil yapmağa da niyetiniz var mı?» . Gene kıı biraz kızardı: c Babamı kandırabilirsem, evet.» , Hangi fakülteye devam etmek lstiyorsunuz? « Daha karar vermedim. Belki mimariye.» Perran atıldı: c Feyza gayet zeU v« çalıskandır. Her zaman parlak bir talebe olmujtur.» . Yok canım, na münasebet!.» t Bosuna tevazu gösterme. Deha bugün dlplomanı gordük. HalbuJd ben, sınıfta kala kala güç belft mektebl bitireblldun.> « Senin bagka o kadar büyuk meziyetlerin var H...» NeclA kendisile meşgul etmek istiyordu: « Of! Basım çatlıyor. Doktor, bas ağrunna blr ilâc söylesenize.« « Bu gece erken yatınız. Yarın bir şeyiniz kalmaz.» Gene Feyza ile Perrana döndü. Neclâ çıldıracaktı. < Faruk Bey, kuzum, bir nabzıma bakın. Galiba ateşim var benim.» Elini teslimkâr bir tavırla uzatarak gene adamın avuçları içine bırakü. « Hayır, yok. Gayet muntazam atıyor Merak e^me^in » « Belki biraz hava alırsam ıyıleşırım. Bhçeye çıkalım, olmaz mı?» Reşid yerinden fırladı: « Ben haztnm» Faruk saatine baktı: « Ooo... Epey geç olmuş.» Kalkü: « Allah rahatlık versin efendim.. Sert adımlarla yürüyerek odadan çıktı. Neclâ arkasından baka kalmışu. Reşid: « Haydl, dedi; ne duruyorsun? Hanl bahçeye çıkıyorduk?» Gej; kız asabiyetle ayaklarıru yere vurdu: < Hastayun, dıyonım, hâlâ anlamıyorsunuz. İsterseniz slz gldln. Benl rahat bırakın.» XVI O gün Kalamışa, köşke, Bejoğıundan berber gelmiş, hanımlarm saçlarını yapmıstı. Madmazel Henriette sabahtanbari tuvaletleri ütülüyor, oradan oraya koşuşarak son h'szırlıklarla meçgul oluyordu. Gece, Rağıb Beyler, Kâmran Han'Tilar, hep.i bır düğune davetll idiler. Feyzaya da beraber gelme5İ içm teklif etmişlerdi. Fakat kimsa fazla ısrar etmedl. Çünkü onun böyle şık bir yere eiyecek esvabı yoktu, « Canım, ne olacak? Keteninle gel.rsin. B:lo değil ki! Düğün bu. Her kıyafette in«an var.» Feyza razı olmadı. Bunun üzerine Feriha yenge ile K"«nrrn teyze vazifelerini yapmif insanların rahat kalbile od3İr'na. gıy;nm5ge çıkt^a". Gene kız biraz hayranlıkla ol>ürlerınn hazırl'nmalarını seyrediyordu. İpek. dantel, çiçek, mucrvher. la\nta, sus, kpdınhğı ysps» bütün bu güzel şeyleri başkasında olsun görrrıekten onlara dokuıt» maktan büyuk bır zevk duyuvordu. Nihayet arabalar geldi. Npclâ önde, parlak yıldi7trla içlenmiş mavi tülden tuvaletlnin eteğıni tutarak bahçenin çakılları üstünde ilerhodu. Esvabınm altından küçük altın rengi ayakkabıları görünüyordu Perranla Feriha yengenin elbiseleri beyazdı. Kâmran teyze siyah giyrmşti. Gece kıyafeti Ragıb Beye sanki daha da ihtişam vermiştu Biraz İngiliz Krah Yedinci Edwajpd'ı andınyordu. Bu akşam Reşidin bile kerli ferli blr hall vardı. (Arkası vaj)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle