Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
f9 Agmfos 1İ58 CUMHUKIYET Merakit Resimler Kadınların eteklerini kısaltmalı mı? Erkekler konuşmağa devam ediyorlar Refik Halid Karay, Vasfi Rıza, Ihsan Ipekçî, Halil Lutf i ile tanınmış sporcularunızın düşünceleri RESIMLI ROMANIMIZ KATİt PRENS! T»r«a: P. GORDEACT t f2 ) Çeytrtn: MAZHAR n: Anketi yapan: Sahab Balcıoğlu Parisli kadın tenisi Christian Dior'un ortaya attığı son fkısa ptek) modası hakkında bir haftadanl'eri fchrimizin tanınmış kadın terziloıi, kadınları ve erkekleri arasmda bir ı anket yapmakt?vdık. Busün anketin son yazısmı okuyacaksınız. Bunda da erkekler konuşuyor. Refik Halid diyor ki Yazdığı romsnlarda canland'rdığı kadın tiplerini işleyi? kudreti bakımından karunlar ve kadm mevzuuna olan vukufu herkescp biünen kıymedi muharrirlerimizden T?efik Halid Karay da şunlan söyledî: «Moda mevzyunda aranılacak tek esash sebîb. değisme ihtiyacıdır. Etek'.crin uz^vıp kısalması da. bu ihtiyacın. hsrika kuvvetine ve icad fikrine muhtac olmadan en kolay vapılanıdır. Ortada bir fevkalâdplik Eörmüvorum. Uzun »t»*.in bizç husıısî bir faydssı vsrdı: KaH'nlarım'zı uıun boylu zös'ermed. Ancak. Frsnsanm sesini işittiifîici mahdud sphalardan biri de moda olmakta devam ediyor. gMo^syı deliler yapar. Or.a. akılhlar Myar» sözünü de Fransızlar bulmuşkrdır. Büvük bir ihtimalle etekler bir miktar kısalacakt'.r. Fazla degil: telâ=a düşmiyeüm Etek bahsindeki sahsi kanaatime selince: Çok kı«a etek modası. kadınlarınin ekserıvetle tombul oldukları memlçket>ri pek açrr.az. Bereket. yeni eenc kız neslinde endam gelişiyor. Kısa etek. vücudleri biçimli olan'arın eüzelliklerine bir sey katmaz. Halbuki tenasübden mahrum bulunanlann kusurlannı göze sokar. Bus»unkü etekler pek yennde, kıvamındayd:. Güzelîiği kapatmıyor, çirkinügi belirtmiyordu Kısa etek rüzaârla elele vermesin. Vapur iskeleîenrdeki s;irprizleri henüz unutrr.adık. Maamafih, kadıfıın e!inde, modanın her şekline meydan okuyacak ysman bir kudret vardır: Seksapel! Bıma sahib olan, çuvala veva bir deşirmi patiskaya bürünse gene hoş görün»bilir IIodanın hiç bir sey olmadığını. Dizim gibi altmış küsur yıl içinde kadını herhangi kıyafette. yaşmaklı, carolan bu işi unutturabilirierse ne âlâ. Yoksa geç kalırlar da kısa etek modelleri şehrimize yayılırsa o zaman erkeklerin vay hallerine!» İhsan İnekçi diyor ki F.İ.T.AŞ. (Filmciıik Türk Anonim Şirketi) nin sahibi olan İpekçi Kardeslerin en pooüleri muharrir İhsan İpekçi. üc İtalyan sinemacısile yaptığı uzun ve hararetli bir görüşmeden sonra: «Evliler kadar bekâr erkeklerin de kısa etek modasından hoslanacaklannı zannermem, dedi. Sonra ben »evkte de müfrit temayüllere muhalifim Bizde buçsün eski filmler gecince o zamanki uzun etekleri görüyorum da ondan bil? eöziim hoşlannnyor. Esa^en etek ölçüsü doğruHan doğruya vüruri ffüzpllieile alskalı bir meseleHir. Her memlpketin vücud ölçüleri ve süzcl'iği de ayrıdır. Meselâ 'nizim k3dm!p'"imızın çocrunluğuvla Amerikan ve Fransız kadmlarınin nlcülcri birbirl?rine kat'ivven uymaz. Yalri2. henüz szınhkta o'an bir genc neslimiz var ki ecnebi hemcinslerile bu sahada boy ölçüsebilir. Ama o gene nesli de kaç gene kız temsil ediyor? Etek uzun luâu. bel tenısübile muvazi ?ıder. Binaenaleyh kısa etek modasının bizde pek rsğbet bulacağmı zannetmem. Gözümüz orta karar ete§e alıçmı<=tı. Masmafih yeni e"ekler bueünkülerden 23 santim fark lı olacaksa buna müsamaha edilebilir. Ama kısal^k farkı 15 santime cıkacaksa bu düpedüz skandal clur.» Sporcular diyorlar ki Oradan aynlıp Galatasaray kuliibüne gittik. G3İatasarayın ve mil li futbol takırmmızm tanınm'.; santrforu Reha Eken şimdi bir de kulüb kâtibliği ve lokal müdürlüğü vazifelerini deruhde ettiği için artık eünün her saatinde kulübde bulunuyor. «Erkegin he'e ev!i erkeSin, bu işi hayli düşünecefeine eminim, dedi. Çünkü hem hsnımın eteği kısahyor. hem de kesenin ağzı adamakıllı açılıvor. Keşki şu moda hiç çıkmaz olaydı... Simdi kadıniara yeni bir meşgale ve lâf mevzuu çık tı. Herhalde onlar bu sebeble veni modadan memnun olsa'ur eerekSonra kadın, moda bahsinde daima yenilik arar. Binaenaleyh, bacaklan eüzel olmıyan kadmlar kısa etek modasından memnun olmasalar bile zamanla hepsi de yeni modaya ayak uyduracakiar, böylece güzel bacağın kimde olduğu da anlaflacaktır.» Onun karşıandaki koltukta da, Galatasaray futbol takımının rJündüzden sonraki yeni antrenörü ve takımın sağ haf mevkiini uzun yıllar serefli bir şekiide işgal etmiş olan Musa Sezer otunıyor. «Bilhassa evli bir erkek olarak sunu belirtm»>k ısterim ki, kadınlann kısa etek modssına rağbet etmeleri kendi aleyhlerine o'acskhr. dfeoi. Bsna kslır^a, k»dm. »rkeklerin en fazla dikkat ettikleri taraf.arını. bu arada bilhassa baceklarmı imksnlar nisbetind? örtmçkle daha kurnazca bir iş yapmış Mur. Çünkü insan. iyice göreme<Jiği bir şeyi daha iyi görmek arzusunu duyar ki, bu da kadının lehinedir. Zaten her moda gibi bunun da kısa ömürlu olacağını kadınlarımızın unutmamalan, kendi menfaatleri bakımmdan eîzemdir.» Vasfi Rıza diyor ki Nihayet anketimizi, Şehir Tiyst* rofunun kıymetli sanatkân Vasfi Rıza Zobu ile kapayalım dedik. Vasfi Rıza Zobu bundan bir müddet önce sessiz sadasız evlromi; olup şimdi Cihangirde otumıakta ve Necmi Rıza Ahıskana göre de her akşam saat 19 u bir dakika geçirraeden evine gelmektedir. Vücud Güzelligi İngilterede bir pıâjda «Vücud güzelliği» müsabakası tertib edilmis ve bunu Miss Magdevick admda 21 yaşında bir kız kazanmıştır. Müsabakaya iştirak edenlerin yüz güzelligi vücud hakkında verilecek numaralara tesir etmesin diye, bunlar jüri huzuruna yukarıdaki re£imdejdegörüldüğu gibi maskelerle çıkmışlardır. "Kabadayı Kız>, İngilterede Connie Tilton admda 24 yaşında bir kadın artİ5te • filmlerin kabadayı kızı» ünvanı verilmiş.tir Bu kız, bütün filmlerde ' 'ayı rolünde görülmekte ve muvaffak olmaktadır. Yukarıdaki resimde, kabadayı kız Connie Tilton, kendisinden ağır bir erkeği havaya kaldınrken gcruimektcdir. I Tophapt Sarayında Tarihî Odalar Prado'nun muhakemesi 5 kasım 1888 günü Sen agırcezâsında başladı. Suçlu Mari Agetan'ı öldürmek, Öjeni'yi ve bir polis memurunu öldürmeğe teşebbüs etmek, Forgerit mücevherat mağazasını ve Lorenzo'yu soymakla itham ediliyordu. Prado'nun yanında Öjeni, Moriset, Matild Doli, Garçia, Pablo, tbanez yer almışlardı. Bunlar Prado'ya yatakhk etmekten suçlu idiler. Katil Kont Kastiyon ismi altında muhıkeme edilmeyi kabul et rnişü. Avukatı Kombi, mahkemeye hitaben: < Burada huzurunuzda kimin bulunduğu bilinse, bütün Avrupa titrer» diyordu. 7 kasım celsesinde Prado metreslerinden Moriset'in nijanlandığıru duyduğu zaman şoyle bağırdı: « Ne garib, bu kız beni sevdiği halde aleyhime yürüyor. Bu kadarla da kalmıyarak bana sadık olmak zahmetine bile katlanmıyor. Nis,anianmak için bir müddet daha bekliyemez miydi?» Bağdad kasrına dair Yazan: Haluk Y. Şehsüvaroğlu Bağdad zaferinin bir hâtuası ©larak IV. Muradın Mimarba;ı Hasan Ağaya yaptırdığı kasır, İ«tanbulun en güzel binalarından bıridir. Kubbeli büyük bir salon halindeki bina dört girinti ve dört çıkıntısile sekiz köşelidir. Sedirlerin bulunduğu bu çıkıntılar sedef kak ma kanadlı pencereler, kenarlan sedefli, içleri çinili nijler ile süslüdür. Odada altlı iistlü otuz iki pencere, üç kapı ve sedef kakma kanadlı dört dolab vardır Girif kapısının karşısına rastlayan duvan da baştanbaşa kaplayan tumbak muhteşem bir ocak bulunmaktadır. Kasrın içi ve dışı 17. ı m n nadir ve güzel mavi beyaz çiniler.le kubbe ve saçak kenarlarına kadar döşenmiştir. İçi de büyük ölçüde vazolu yedi panonun lâciverd, fi I ruze mavisi çiçckleri ve kuş tasvirleri bilhassa dikkati çekmektedir. Kubbe (Nukuzu güna gün) ile gözler kamaştıran bir güzelliktedir. Kırmızı, lâciverd nakışlann ve »1t:n rozetlerin imtizacından B:ğdad semasıru andıran ebedl bir aydmlık yaratılmıştır. Çıkıntıların üstündeki Uvsnlar da altın. lâciverd ve Kirmızı renklerle süslenmiştir. Nişieıin içine 16. asrın sarılı çinileri konulmuştur. Alt pencerelerle, alçı pencereler arasındaki boşluk yazıiı, çini levhalarla kuşanmaktadır. Tophaneli Mahmud Çelebır.in yazdığı (Âyeti kürsi) 'e diğer âyetier salonun tezyinatma haşka bir mâna ve güzellik vermek'edir. Bütün bu güzelliklerin üsıüne 17 asırda dökülmüş mavi, turuncu, ycşil. kırmızı camlardan her fievsim ve her saat değişen ve Eeçmış zamanlann rüyasmı akselüıen tatlı ışıklar vurmaktadır. Binanın dışı mermer direklere istinad eden geniş bir revakU çevrilnvştir. Alt kısımlar merraer ve renkli taş levhalar, tist kısımlar çinilerle kaplanmışur. Bu revak kısrr.ının zemini asırlann izlpnni taşıyan, yer yer oyulm'iş taş levhalarla döşelidir. IV. Murad bu kasırda Bağdad seferinin zahmetlerini unuttuıan günler yaşamıştır. Bazan bu kırmızı. mavi ve altın nakıslı kubbede sazlardan ve fasıllardın (hcş sa^alar) kalmış, bazan saatler tatlı s"hbetlerle. gazeller ve sürlerle a<up gitmiştir. IV. Murad bu güzeiliklerin ortasmda ve ömrünün en şevkl, bir nıevsiminde (cananla. mey!s) ölüme râm olmuş ve yenoi Sultan İbrahime bırakmıştı. İbrahım belki Bajdad kasnnın, ismile alâkab bir hikiyesinıîen teS»um etmış, biraderinin Bağdad, Bevan isimli iki zafer âbidesi ara•ına sünnet odasını inşa eUirtrrıişti. Mahmud Çelebi. Başdnd kasrının içini çepçevre süsliytn âyetler aıasında (Hazreti İbrıniın) h»kkında olanı d» yazmrçtı. O devırde bu hareket büyük bir ihtiyatsızlık sayümış, sarayda hâdise kulaktan kulağa fısıldanmıştı. Eğer IV. Murad bunun farkına varsaydı, bu âyetten kendi yerine kardtşi îbrahimin geçeceginin ima »dildiğini düşünür ve onu •ierhal öldür* türdü (1). Bağdad odast (2) inşa olunduğu tarihtcn itiharen Osmanlı hiikiimdarlajımn hjrem dıçındaki bayatlanoı feçirdikleri, vetirlerioi kabul ertikleri, saz ve Johbet Slemlerile dinlendikleri, bazı mülikatlarda bulunduklan bir yer olmustur. m. Ahrned zamaıunda lünnet edilen şehzadeler bu kasrın revaklan altmda yatınlmış, bu münasebetle direkler arasına nadide ;şlemeli perdeler asılmıştı (3). I. Mahmud Bağdad adasını nek sever ve ekser vakitlerini buraüa geçhirdi. Padişah hafif meyilli sırtile sedirlerden birini ışgal eder ve kasrın ortasında kâh cnrieıun pehlivanlarını güreştirip bunl?rdan Çuhadar Salihe, Mehnıede, Çakıcıya, Kilerci Hasana (zerri mahbub) ihsan eder, kâh enderun dervişlerinin burada emrile ynp tıklan mukabelelerde bulunurdu. Padişah bir defasuıda Bağda*' odasında, (arzı maharet eylivcn) hokkabaz ile iki nefer refikini seyretmiş ve gösterilen oyunlardan pek memnun kalmış, sanaüvârlara ikişer kuruştan altı kuruş vcrmişti I. Mahmud kâh (Bağdad odası maksuresinde) faslı musiki ile (emran vakt) eyliyor, kâh burada kendisini eğlendiren çavuşlara, dilsizlere altmlar dağıtıyor, bazı kış günleri de (kar tarihi) aızey liyen enderunluların kaside'ermi gene Bağdad kasnnda dinhvoıdu. Bu kasnn da saraym diğsr büıalan gibi kış ve yaz mevsimlevıııde döşemeleri değiştiriliyor, kışlsn çuhalar, çatmaîar serilip büyük perdeler asıhyor. yazları oda u?tufo, atlas kumaşlar, perdeler ve nıhalilerle döşeniyordu. I. Abdülhamidin Bağdad odasmda tesis ettiği kütübhaneyi lli. Selim genişletmişti. 1790 yıhndı III. Selim (Hırkai Saadet) 3d«:nda bir tamirle iç tezyinaünda bazı degişikliler yaptırmıştı. Bu münasehetle (Hırkai Saadet) ve diâer emanetler Bağdad kasrına konulmuştu. Padişah bu münasebetle orayı zaman zaman ziyaret edip namazlarını kılardı. Abdülnıecid zamanında Osmanb sarayı Topkapıdan DolmaDahçeye nakledilince, bazı merasımler dolayısüe eski sarava geien hükümdarlar ekseriya Bpğdad kasnnnnda istirahat ederlerdi. Tahta cülus eden yeni padişahların da uğrayıp, dinlendikleri yer burnsı ıdi. V. Murad ilk cuma selâmlı§ma Ayasofya camiine galmiş ve buradan Topkapı sarayına giderck Bağ dad kasrın o inmişti. Başkitibi Saduliah Bey (Paşa) hâtıraUnnda diyor ki; (... Zaü şananenin Bîğdad kasnnda bulunduğun'i ve beni nezdine çağırdığ.'iıı soylsdıler Kasrı mezkure dahil oldugumda Sultan Murad elin^e bir ınurııssa çubuk olduju haHe geziniyor ve huzurunda bulunan cebi hümayun kâtibinin şehzadeîerle, sultan'sr muhassasatına dair okuduğu pusulayı dinleyip bu muhassasata zamlar icrasını irade ediyorda...) IL Abdülhamid her ^amezanın on beşınde Hırkai Saadet liytırutlerine geldıkçe Bağdad kasnnın revak kısmında Marmaray* rızır cepheye yaptırdığı blr ahşab bölme içinde oturmağı itiyad sdinmişti. Buıası halılarla. kanape ve p^rdeltrle döşenmU ve kasrm altınd»kl büyük geçidler de tuğla ile örülmüştü. V. Mehmed Reşad tahta çıktığı gün Hırkai Saadet ziymctinden »onra Bağdad köşkünde istirahat PURO Sabun Fabrikasıniîn en son Istanbulda perakende satı; fiatı 1 CİLOİNİZIN MUHTAÇ OLOUGU GÖZELLIK MÜSTAHZARIOIR. BOL KÖPÜKLÜ • NEFİS KOKULU PURO TUVALET SABUNLARI 100 de 100 SAFT1R. I safh yahud mayolu. daima bejenilir bulan uzun ömürlüler bilir.» HaHl Lutfi rliyor ki Erkekler için yeni bir masraf mevzuu teskil edecek olan böyle havatî bir bahiste fTanl Basınevinin sahibi ve ba^ın âleminin sevimli siması Halil Lutfi Dördüncünün düşüncelerini öğrenmemck büyük bir hata olurdu Kenrli?ini ziyaret ettiâimiz lamsn. o. son zamanlarda piyaspda çakmak satışlarının artmış olmssındsn acı acı şikâyet ediyordu. Sebebini sordum. uNeden olacak biradcr c'edi, simdive kadar işcilerim hep Kibtit kullamvorlar. bu suretle kibrit cÖDİerini tonladığ'mız zamin kışlık odunun mühim bir kısmı ka r 5!'?nmıs oluyordu. SimHi hem kibrit birikmiyor, h"m He cakmak yüzürHen dısanya dünyanın benzin parası aidivor. Böyle şey olur mu Allahaşkına? Hcklısınız. drdim. Ne vapahm ki insanlar ;ok düşüncesiz oldular. Etek meselesine gelince, Halil Lutfi: oDünvada hâkim o kadar çoktur ki, modanın da hâkim olnv<sı 5as;lacak bir şey değildir. dedi. Bu hâkim hie zor kulîanmaz. Fakat buna rağmen. zorurı yapt'.ram'yacağ:nı o yaptınr. Christian Dior «etekleri kısaltın» diyor. Peki ?ma tabiatin yaratt.şı ve göze çirkin manzara arzeden bazı bacakbn ö.rmek icin hiç bir care tavsiye ctmiyor. Moda ktnununun hakimiyeti ne uymak istiyen bu zsvallı bacaklann azab ve ıstırabını, gene Dior'un cinsinden olan erkokler çekeceklerdir. Bunu Dior hiç düşünmüvor mu? Ama eteklerin kıKendisine önce Christian Dior'un salmasile göze görünecek öyle nefis rranzaralar karşısmda nalaca bu modayı hangi sebebler altınds ğız ki, belki de bu güzellik, Bteki çıkartmış olabileceğini «orduk. »Adamın huyvmu, suyunu bilçirkin'.iği örtecektir.» mem ki, hangi seytanî tesir altında, Bir an durdu. Sonra: «Fakat, dedi. kısa etek modası durup dururken, kadınlara katşı tutulursa. erkekler o canım para böyle «münasebetsiz» bir teklifte cıklarından bir kısmını maalesef bulunduğunu tahmin edebileyim.» feda etmek zorunda kalacaklaıdır. dedi. Bu korkunc tehlikeye karşı da ye Ya buna karşı İngiliz ve Ameni bir (MillîSelâmet) çaresi bulu rikan muhalefeti tutar mı? nabilir ki, o da şudur: Kısa etek «İngiltere ve Amerikanın » u modasından kat'î surette memnun halif olduğu şey dünya yüründe olmıyacak kadın zümresi şüphesiz pek tutunamaz ama, «moda» ve ki ihtiyar kadıniardır. Erkeklenmiz tevabiinden başka kuvvet ve kudşimdi hiç vakit kaybetmeden onlar reti kalmıyan Fransız müttefiklerıla birleşip yeni modaya karşı aman nin bu etek açma cilvesine fazla sız bir propaganda savaşı açsirtlar. muhalefet edip ince zevklerine mâBöylece moda memlekette yayılma ni olacaklanna pek ihtimal vertniyorum. etmişti. VI. Mehmed Vahidediin öe Peki, siz bu kısa etek rnodasıcülusunun ilk günü bu kasra in na karşı şahsan ne düşünüyorsumişti. nuz? «Vallaa, ben entarimi zene Başkâtibi Ali Fuad Türkgeldi, son Osmanlı hükümdannm bu zi ajTiı boyda bırakarağım için şahsan yaretuıi jöyle nakleyleme.kiedır; hiç bir düsüncern yok.!» Öyleyse, hsrurnlann eteklerini (Zatı sahane Bajdad kasnnda bır müddet istirahat eyled:ktpn ve c kısaltmalan sizin işinize gelir mi? Aa a a gflldü: rada sadn esbak Tevfik ve DarnaH «Hanımlann kendilerile hesaFerid Paşalan sureti hususiyede bı kestik a beyim .. Eteklerin Kısalkabul ettikten sonra Hırkai Saadet ması artık benim ne «işime» yadairesine azimetle resmi ziyareti ifa rar'..» etti...) Peki Vasfi Bey, siıce bu yeni Kasnn mavi, beyaz cinil«ri hâlâ moda, bizdeki (eksik etek) taMrio ilk günlerinin bahar şeniiği için ni haklı çıkarmak için mi yaratıldı de gülümsemekte, büyük ?aferlerin dersiniz? hâtıralan renkli camlardan huz «Ah, ah. dedi; (eksik etek) in me huztne süzülüp şönül'erde ssn bizde yalnız tabiri vardı. Christian atın ve kahramtnhSın guruı veren Dior ve emsali yüzünden etekten içeri de ne eksikliğe ujfradık... E;evkini uyandırmaktadır. tetin ekslği eskiden belki bir eeksandı. Citgide külotun mecburi(1) Bu ftkrayı ve ihtirnâü Naima yeti bile fazlalık oldu!.. tarihi kaydetmektedir. Bir an durdu. Sonra grılümsedi: (2> Eski kayıdlarda kasırdsn tSia de tuhaf »»yılnlı. tfıian» (Ba|dad odatı) diye bahsolunmak İç gıcıklayıcı sualler soruyorsunuz. tadır. Dalgmlığıma geldi de »etek» yeri(3) Bu sahneyi r*vni «urname ne, çemen açıldı, mevzuu kayhetdeki bir minyatürle tasvir etmek tik. Bana sormayın böyle şeyler... Ne bileyim ben?...» tedir. 13 kasım günü maznunun avukatı bütün celse müddetınce konuştu. Bilâhar» reisin Prado'ya usulen bir diyeceği olup olmadığını sorması üıerine Prado: «Evet söyliyeceklerim var, dedi. Müdafaamı kendim yapmnlıyım». Ve bunun üzerine bir saat kadar gayet beliğ bir ;ekilde konufarak müdafaasını yaptı. Buna rağmen idama mahkum edildi. Öjeni, Moriset ve Pabio ise be£ raet ettiler. Prado'nun temyize müracaati de netice vermediğinden avukatı' son merci olarak Cumhur Ba$kanı Sadi Karno'ya basvurup Prafdo'nun kimin oğlu olduğunu töyledL Fakat Cumhur Bajkanı bu1 ' nuı zaten biliyordu. Prado nihayet 28 aralık günü satır altma yattı. Talimatnamenin hükümlerine rağmen mahkuma ailesine aid vesaiki yakmajı hususunda müsaade verildi. Prado son söz oîarak junları söylediij «Moriset'e haber veriniz, ona düğün hediyesi olarak kellemi ve, riyorum.» Mahkum dinî telkinleri dinlemiyerek cesaretle siyaset meydanma jfirüdü. Seyre gelenler arasına Ojeni ile yeni dostu buhınduğu rivayet ediliyordu. i\ Birkaç ay ewel katil Prannni'nin derisıle bir cüzdan yaptıri dığı için aıledilmek iıtenen Emniyet Müdür muavini Goron, bu) sefer Tıb Fakültesinin Prado'nun cesedine sahib çıkmasına k»t] iy«n razı ulraiUı. Böylelikle Kont Kasüyun, namı diğer Pradonun cesedi parçalanmadan toprağa verilmiş oldu. S O N Türkiyede neşri hakkı yalnız ' gazetemize aiddir. J