25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1953 DUNYA HADISELERI Ingilterede hapisane sıkıntısı basgösterdi Sinema: 4 YANLIŞLIKLAR So. 31 Âvrupamn İlk Gangsterleri Yazan: P. GORDEAUX f 10 ) ÇevlrMi: MAZHAR KUNT Halka uymak, halkı kendine uydurmak Yazan: Şakir Sırmalı Halkı glnemaya çekmek için, filmlerde sanat yapmak sart dejildir. Seyirci sinemaya, daha çok, güniin kavgasmı unutmafia. hosça bir iki saat geçirmege gelir. O, tiyatro sevircisi gibi sanat kovuşturmaz Sizden aradığı, nasıl ne biçim olursa olsun, kendisini o bitmez tükenmez tasalardan uzaklastıracak bir vesiledır. Ona sorarsanız. (kötü) diye, kendisini süruklemiyen filme der. Seyircinin kötüyü «anatle ölçmemesl, filmclnin (Sâyl Ekal) kanununa kolayca intibakını sağlar. Prodüktör. «sanat yapacagım!n diye ufcrasacagına. meshur varyeteler, aktörler. r o manlar. cazlar gibi halkın zaten hoslandıgı hazırlardan sentezler yapmağı tercih eder. Bu sentezleri yapan fılmci bunlarda olduğu kadar. halkın heran değisen meyillerini yoklamakta da usta olmahdır, Çünkü her vılki nrodüksivonunu halkın veni zevkine gore âvarlamak zorundadır. Bu zevke uvabilmek için bazan spor. bazan melodram. bazan da caz, yahud gangster filmlerine kuvvet vermek gerekir. Filmcfyi en çok sevindiren. sinema alanmdaki yeni buluslarıdır. Bu buluşlar. bir müddet için. fiîmcivi halka uvmaktan kurtarır. halkın filmcilije uvmasını gaglar. Seyirci. veni bulusun verdiğı hevecanla sinemava eelir. Durmadan degisen zevkleri kovalamaktan vorulmus. konu kıtlığı içinde bunajmıs fılmci. bu savede nefes almak imkânını bulur Sessiz film zamanındakonu dagarcıgı tükendiSi sırada. slnemacıyı sesli film kurtarmıstı. Ondan sonra renklisi geldi. Simdi de. sinemaya rağbetsizlı6in kabahati televizvona vüklenmistl kl üç buudlu d;ve ilân edilen Caslında iki buudludur) Sinerama imdada yetisti. Halkı kendine uvdurmak için valnız yeni buluşlar beklenmez. Onların arasındaki durgun fasılada da. sinemacı. propaganda reklâm servislerile, halkın estetik anlayışı, fantezisi üstünde rol ovnamağa çalısır. Kimin (guzel), kîmin (dâhî) old u i u n u . hangi (mechul vıldız) m parlamak) üzere bulunduğunu. biz. hep bu servislerin proDaeandasından ögreniriz. Eger isimiz eücümüz voksa. bu servislerin bıze kadar uiastrdığı dedikodıılarla hosça vakit eeçiririz Meselâ son günlerde dunva sosvetesini en çok oyalıyan dedikodu. Maria Montez. Jean Piere Aumont kavgasıdır. Altı ay önce Jean Piere Aumont'dan avrılan Maria Montez. simdi veni bir film çevirmekte imis. Bu filmin başrolünü Leslie Howard ovnuvormus. Kiskançlıktan olacak. son eünler içinde Jean Piere Aumont. Leslie Howard'ı tokaf]?mıs Bıınun üzerine Maria Montez de kızmış, Jean Piere Aumonfa iki yumruk atmış. Müsabakanm şekli ve şartları Elll gün müddetle yukanda gordüğünüz sekılde hergün rır hkra neşredeceğız Tamnrruj imzalar tarafından yazılacak olan bu hkralar on ayn mevzua taalluk edecektır Yani edebıvat, tiyatro musikı, dığer güzel sanat şubelerı, tarıh. ilim j ve fen, tıb, rıraat, spor mevzularmın her biri için beşer tane yazı konacaktir. Ve her yazıda rauhaTir »rı ı«rafıı.dsn kasden bırakılmış oeşer tane vanhş buiunacaktır Bu <nev?u ] ısrdan hangisinin meraklısı iseni7 o mevzua aid 5 vanvı nkuyacak, yanlışlan bulacak, altlannı çizecek, sonra yukanda mevcud kuponu dolduracak ve müsabstcı hıtamında yanlıslan işaret , edilmis 5 yazı Ue S kuponu bir Mrfa koyup gazetemıze vDİlayaaksınız Sizden 50 fıkradak) vankşlan bulmanızı dcgi! bir tek mevzua mütealhk 5 yazıdaki •inlısla™ bıılmpiızı istıvinız • *• Filmciyi böyle bir metoda sflrüklfyen sebeb. chalk anlam»z» diye, sanattan uzak durmasıdır. Oysa, filmleri halkın sevdiSi unsurlarla kurarken. bu sentezi sanat cerçevesi içinde vaüabilirlz. Sanatin halktan avrı bir sev olmadığına halka vaklaçtıkca kıvmetlenecegine inanır metodumuzu bu voldan arastırırsak filmciliği sağlam temellere oturtmus oluruz. Eskidikçe kendi kendini yenlliyebilen insan yapısı, yalnız (ısnat eserit dir. maamafih birden fazla mevzua miueallik fıkralarla allka^ar o' Tabıi, kongre sade hastalığın üstune parmağını basmakla kalmaMüsabaka neticesinde vanlışmış, onun gıdeı ılmesi çarelenne lan bulanlar arasında çekilerek başvurmayı da duşunmÜ!;tur. Akla önce ne çare ge'ar? Tabıi yeni cekur'ada 1 kişive İstanbul Marzaevı binaları ınşa ettirmek.. Fasiıya gıdıp gelme vapur bıleti 1 kat Ingilız bütçesınde yapılan son bir kişiye Amerikan G. E. buzkesintıler dolayısıle buna imkân dolabı (6 ayak), bir kişiye Ameyok. Çunkü en aşağı 10 mılyon Inrikan G E. çamaşır makinesi, 5 gılız lirası tahsisat lâzım. kısive 7 lâmbalı Siemeos radyoi Ikinci çare . Mevcud bazı miri su 5 kişive 6 lâmbalı S'emens veya hususî binalardan faydalanradyosu. 5 kişiye 5 lâmbalı S'e j ma şekli... Gerek tskoçyada, gerek mens radyosu, 2 kişiye Siem*ns ' Gal bolgesinde ve diğer taraflarda büvük bov elektrik süpünesi. 5 her hangi bir binanm hapisane ittıkijıye S'cmens F?r>id tipi rleTh?z edılmesi ımkânı araştırıldığı trilf süpürgesi, 15 kişiye otomazaman o civar halkı hemen ilgılı tik Moraphv ütüsü 15 kı^ive h'p makamlara muracaat ederek protes tolarda bulunmuşlar ve semtlerınmens fırınh ekmek kızartıcı, 20 kişiye Sheffears altın raürek'obli ! de böyle bir tesısın kurulmasına verüeoeVtir. ' kat'iyyen razı olamıyacaklarını bıldırmışlerdir. mak, faraza hem tarih. hem tiyatroya müceallik fıkralard^'d yanhslan bulmak, bu suret'e miisabaka neticesi tertıb edilecek kuı'aya iki sans ile ıştirak etmek ksbıidir. Ancak bu takdırde her bahse müteallik 5 fıkrayı ve 5 kuponu ayrı bir zarîa koyup yollamak icabedecektir. îkmci Dünya Harbini müteakıb Buyuk Brıtanyada suçlar artmaya başladığı cihetle mahpuslann sayısı da gunden gune fazlalaşmıştır. Hattâ son zamanda bu vaziyet o kadar ehemmiyetli bir şekıl almıştır ki geçenlerde Ingilterenm butun hapisane tnudurlerı Winchester'de o önemlı mevzuu konuşmak iızere hususî bir kongre akdet mişlerdır. Bu kongrede Buyük Britanyanın en buyuk cezaevlermden , birinin dırektoru Mr. Lawrıe me, seleyı etrafıle açıklamış ve şu en1 teresan durumu ortaya ko> muştur: Ingılız hapisaneieri vaktıle mahdud sayıda mahkum için yapümış olduğundan çahşrna atölyeleri ve salonlar da ancak bu miktar gozönünde tutularak inşa edılmıştiHalbuki şımdi mahpuslann sayısı artınca atolyeler ve salonlar kalabahğı istıab edememekte, mahkum laıın bır kısmı çalışırken ötekıler I avlak kalmaktadırlar. Oyle ki, bir günde mahpusların her bırıne uç dört saatlık faalıyet sağlanabılmekte, dışerlen ya onlan seyredeıek, vahud da bır kenarda can sıkıntısmdan esneyeıek vakıt geçumekte dirler. Boyle olunca da sade mahpusiann ışsız kalmalan dolayısıle ıktısadi bakımdan zarar husule gelmekle kalmıyarak, aynı zamanda mahkumlarm sınirlerinin borulması ve talımatnameler dışında bazı hareketler yapmaya kalkışarak gardı\anlarla aralannda münakaşa, hattâ kavga cıknn hâdiseleri meydana gelmektedır. sahasında da böyle tuhaflıklar oluyor. Meselâ Spitfıre uçaklan bu yanb.5 telâkkıye en guzel bir misaldir. Kişifı tarafından ılk ortaya atıldığı zaman mutehassıslar bunların hiç bır ışe yararruyacağı roütaleasmda bulundular. Halbuki Ikinci Dunya Savaşı esnasında Alman hava hücumlanndan Buyuk Brıtanya adasını koruyarak Ingıltereyi ıstılâdan kurtaran o tip uçaklar oldu. Şımdı, uçak muhendısi F. Petter | Ue Ingılız Hava Bakanlığı arasında da Spitfıre uçaklan ıhtilâfını andıran bır münakaşa cereyan etmektedir. Mister F. Petter sade yeni keşfi ile değil, bundan oncekı bir icadı ile de havacılık teknıği sahasında ıktıdar ve meharetini bütun dunyaya tasdık ettirnüş bir zatür. Ljsansı ve imtiyazı Birleşik Ameııka devletlerı tarafından satın alınmış olan »ElectrıcCanbera»' adlı oyle suratii bir uçak inşa etmeğe muvaffak olmuştur kı bu tay yare Atlantık uzerinde bir defa Ingıltereden Amerıkaya gıtmış ve oradan da tekrar Ingiltereye dönmuştur. Azımet ve avdet, o seyahatı ne kadar müddette yapmıştır bılıyor musunuz? Dığer tayyarelerden tam on iki saat daha az bir zamanda. Mr. F. Petter'in aon icad ettiği uçak ise «Gnat» adını tajıyan bom bardıman uçaklandır. Kâşifının iddiasına bakllırsa bu ta>>areler, dığer bombardıman tay yarelerınden daha hafıftirler v« tep kı'.i uçaklann çıkmakta olduklan irtifalara kadar yukselmektedırler. Lâkin, sız gelın de bunu Ingilız hava kuvvetlerı teşkılâtındakj mütehassıslara anlatın. Onlar bılâkis, Gnat'lann manevra kabıliyetlerının eksıklığınden, havalanma ve inme hareketlerındeki güçluklerınden dem\oırup duruyorlar. Bu gıdışle Mr. F. Petter mahkemeye başvurmaya teşebbus edecek ve tecrubelerin, mahkemece tayın edüecek hâkim ile bıhrkişüer önünde yapılmasını ıstiyecek gıbı gorunüyorO takdirde belki «Gnatn lar «Spitfire» lerın akıbetine uğramıyacak, yahud «ElectricCanbera> lar gibi lisansmın Birleşik Amerıkaya satılması tarzında bir mecburiyet başgostermiyecektir. Bono nereden kaçmış olabıhrdı? Gozı'nin e\int bıtişik bir Bodada oturan Madam Vınem bu ıırn halletti: Bono elinde bır ktabanca olduğu halde kadının odasına girmisti. Kolu kanamakta [olan haydud kadma: «Bağırırsan gebertirim» dedikten sonra rpencereyı açmış ve orada bulunan bir kümesin damına athyarak lyere ınmiş kaçmı^tı. Bundan lonra Bono Pariıi çevreliyen sur llara doğru yol almış ve Iieja sokağından geçerek Masena bulfvarına dahıl olarak halkın arsına karışmıştı. BUâhare surlarm [dıbinde bır ağacın aluna ıtÇjp boj figek kovanları bulundu. Bu yazıda beş yanlış vardır Şakir Sırnıalının yukarıdak] yazısında: muharriri tarafından kasden yapılmıs beş vanlıs vardır. Sinema merakhsı iseniz yanlışlıkları pek kolavca bulabilirsiniz. Bıılmava calısın Ve sonra sa£ taraftaki çerceve içinde vazılı sartları okuvun. Amerika Mektubları Oteki memleketlerin güzelleri ve bizimki Newyork hava meydanmda nasıl karşılandılar? Nasıl giyinmişlerdi? Makyajları nasıldı? Tavır ve hareketlerile Amerikalı kadmlar üzerinde bıraktıkları ilk tesir Newyork lu gene kizlar hayran: «Misis Turkey çok güzel, çok güzel!» Yazan: İnei Pirincrioslu NTew York (Tt*v* alanı) G0zellık oyle bır meflıumdur kı, inssnı heyerpnlanr^ınr, sırasında coşturur . Guzollik gözün. ruhun ve hislerin bır nevi çıdasıdır. İnsariyet asırlardanberi güzele ve gü7Pİ!iğe karşı bir zaaf duvmustur ve bu bövlece devam edip gidecektir. İşte gene bu hissin tesiri altında, bu sabah New York İdlevdlde hsva mevHanını, AvruDadan gelen gurelleri Börmek istiven bir m«"aklı kutlesi dolHurmuş. Herke*in ağzmda aynî cumle: Güzeller şeMiler n u ' Ne tar=ftsn cıkac?k'ar acsba? Ah <r^'i'ri şöyle >akından bir göreuJk! Meraklılann ekserivetini de ?ene kadınlar te«ki! edivor. Neden«e k"'ınlar, güzel kadma erkeklerdcn fazla merakh oluyor! Türkiye GPzeük kralıresı Ayten Akyolun da içinde bulunriugu altı kisiMk eüze1lcr kafilesini karsılamağa ?olen Türk hanımlan arasında. New York konsolnsu Ner^et Kentin esi Bavan Sevim Kent. Bırlesmiş Milletlerde çalışan Turk mühend'si Orhan Barımın eşi Bavan Simin Barım ve Türk Haberler Bürosıı Müdur muavini Nezihi Manva^m kızı Avşe Manyas da bulıınuyor.. Nihavet hevecanla betlenen RÜzeller birer birer gümrük ümanınnan çıkmağa basladılar. Sıra ile İ'vec, Cenııbî Afrıka, Belcika. Finlandiva, Dsnımarka ve nıhayet Turk eüzeli... Kızımızı sörpr eörmM hepimtıin i<"i ferahladı İnce uzun endamı. daleab kumral saçlan. iri elâ gözleri ve bilhassa sevimli gülüşii il* de'hal etraftndakllerln gönlHnü fethediverdi. Ben kendi hesamma Avten Akyolıın simdiy* ktdar **çılen Türkiy» güaellik kraliçelarlnin en rOzell olduju ktnıatlndeyim. Long Beach'de k»r?ısına çok kuvvetli rakibler ÇTkmadığı t«kdırdc derece abnaniMiıu hiç bir sebeb vek Hattâ Ayten, en A.UVvetli rakıblerile de boy olçü^up onlan matedecek durumda bir fürk kızı. Ayten havaî mavi gayet zaıif keten bir tayyör gıymiş, beyaz ayakkabılan ve ona asorti beyaz bir çantası var. Dığer güzelier'.e mvkayese edildiği zaman en şık olam da gene bizim kuımız. Öteki güzeller umumiyet itibarile Aytenin ysnında sönük kalıyor. fakat içlerirde gayet sevimli ve hoş olan sar.sın dilberler de yok değil. Meselâ İsveç guzeü vüzu itıbar le dog.usu çok güzel. Yanık bir ten, çimpn rengi. uzun kirpikli tath idzler. kalkık bir buruk ve bembeyaz dışler.. Başına dudaklarile aynı, siklâmen rengi bir şapka giymiş Elbisesi Amerıkada pek moda olan. adeta siyaha yakın koyu kurşunî ren ginde, ama elbisenin önündeki koyu bej jile hiç te Isveç Kraliçesini açmamıs. Çantası ve ayakkablan siyah. Yuzü güzel ve tath olan bu gene kızııı biziın Aytenin, ancak omzundan biraz yukan, pek ufak tefek, bacaklan da vucudune nazaran oldukça kalınca. Cenubl Afrika giizeli, Türk kızmdan sonra, içlerınde en uzun bovlu olanı. Diğerlerine nisbeten oldukça da iri. Ablakça bir çehresi, mavi gözleri ve san saclan var Galiba grupun an yaşlısı da Afrika eüzeli Maamafih eavet frarjan Cvinmeğe çalışmış. Beyaı eibıse, kırrnozı çanta, syakkabı tamamile kırmızı gülden yapılmıs bir şapka ve kolunda siyah faydan bir pardesu. Sallantılı beyaz boncuk küpeler takmn, elinde de kahve rengi bu kalkanla mızrak taşıyor. Afrikayı temsil ediyormu|, Belçik» gtiZtline füıel demek İçin bir kaç fahid Uıım!. Yüıünün ust kısmı genış, çenesi dar, sanjın, büyük ağızh, ufak tefek bir kızcaİa.. Siyah bcyaı pötikar* uzun kol (Op. Mu.) O vakit ortaya üçüncü ve en mu vafık addedılen çare atılmıştır: Bu Ankara Bolu arasında turistik da Ingılız mahkemelennın ağır ve uçak seferleri hafıf suçlar arasında muayyen bir De\let Havayollnrı Umum Müdurlü. had tavın ederek hafıf suçlar için hiç bir Brıtanya tebaasmı hapis Junce kararİMtırılan turistik uçaiı K . ferlerının birincLsı, Ankara . Bolu ara. cezasına mahkum etmemesi. sında 12 tenınroz pazar gunu başlı>a. Fena fıkir değıl ama, o had nasıl cak ve jımdllik yalnız tatıl gunleri ya. tayin edilecek?. Dığer taraftan pılöeaktır. Ankara . Bolu gıdış.donu; liradır. A>rıca böyle bir prensip ele aluıdıgı za ucretı 20 gıdıs.donus 3 lira Bolu.Aband arasınca fıatla ma. man o h<jfıf suçlar gıtgide artrruya hallı Beiedıyece otobuı »efeılerl yaptı. cak mı dersiniz? nlmaktadır. Ankara . Izmir . Atina arasınd» ya. *#* pılacağı evvelce blldlrllen ucak leferleri Yeni bir uçak tipi: Knat n* 14 temmuz salı gunu başlanacaktır. Otedenberı sanat eserlerı için de Haftada uç gım yapılacak olan bu ıe. boyle olur. Bir muharrır, bir mu ffrierde fıatlar Ankara . Atına 110 lıra sıkışınas. bir lessam, bır hcykel ve Izmtr . Atlna 47 lira olarak tesbit edı!mı=t.r. tra^ çıkar.. meydana bır eser koİlçelpre 12 orak makinesi yar Munakkıdıer ve muteh^sıslar dağıtıldı onu beğenmezler ve hıç bır değerı oîmadıgı ıddiasmı ilerı surerler. Kuçuk çlftçilen donatmak mkkıadl'.e Halbuki aradan yıllar geçer, o e Tarım Bakanlığı tarafından Mtrshall serler umulmadık kıytnct kesbe jardım fonundan ılımlz emnne tahsıs edılen 12 orak maklnm Zıraat Mudur. derier. Maatteessuf ilım ve teknık luğu elıle ılçelere te%zi edllraljtır. Facıanın cereyan ettiği odada •mniyet mudür muavini Juin'in delik deşik edılmiş şapkası bulundu. Bono'nun pardesusu ve el çantası da orada duruyordu. İçinde bir çlft şofbr gözlüğü. bir gomlek, bir kalıp sabun ve Anatole France'ın Grainquebılle isimli bir eseri vardı. Yemek odasının döşemesinde açılan bir delıkten dukkânda olup bitenleri görmek ve konuşulanları dinlemek mümkündü. Bono, polislerin gelişinl buradan gormüj ve konu^ulanları kolaylıkla takib edebilmişti. Memurlar yukan çıkmağa karar verdıkleri zaman Bono onlan gerekec şekilde kabul etmek üzere bütün tertdbaünı A Ankara İli Daimî Komisyonundan: K. Hamam İlçesi Eğerlibaşköy köyünde yaptırılacak ilkokul binasi, helâ ve deponun ınsası isi açık eksiltmeye çıkarılmıştır. a Ke5:f bedeli 29 881 lira 98 kurus olup geçici temlnat 2239 lira 65 kuruştur b İhalesi 13/7'953 günü saat 15 te Vilâyet Konağmda Daiml Komısvonda yapılacaktır. c Şartname Daimî Komısyonda görülür. d İsteklilerin belirli gün ve saatte temınat makbuz veya mektubu. Ticaret Odası vesıkası ve ihaleden üc Kiın evvel «tatil gür.leri harico vilfivet makamına müracaatle bu is için alacakları fennî veterlık belgesile komisvona müracaatleri. (9438) Hastanede sorgu hâkimi Jılber'e ifade veren bajmüfettis. iKolmar: «Gozi'nin evmde Bono'nun saklandığuu bilmiyorduk, [yoksa muhakkak ki daha tedbirli davranırdık!» demiçti... lu bır tavvör gıymıt. elinde de de ha!de var.. fakat hsni belli de olmode olmuş siyah bır çanta var. maz ya Bakalım hakemlerın go 1 Danimarka eüzeli hos bır kız. Ga zünu hangı gene kız buyuleyecek.ı yet zarif ve deılitoplu bır hali var Çapkın çapkın guluyor. Kendisi 1 Saçlan Amerikan modasına uygun Isvecte artistmış.. j kıpkısacık kesıl.niş Tahmın eder 1 İsveç guzelmden sonra bütün ; siniz, o da sarışın. Başında uzaktan kraiiçelerle teker teker konuşuyopembe imış hissini \eren kırmızı rum. Hepsi de Turk guzelıne haybeyaz çizgılı küçücük bir şapka 1 ran, fakat bu hislerını ifade edervar. Boynu, ensesi açık dapdara ken gozlerindeki kıskanciık kıvıl, cık gri bır eibıse gıymış Çantası cımlarını farketmemek kabil değil. kahverengı, ayakkabları siyah. Vâ Oyle ya, hepsi ne umıdlerle Amekıa yazın Amerikada herkes siyah nkaya geldıler! ayakkablar giyiyor. Guzellen karşılayanlar arasında Buradd moda böjle ama. kahve Kataîina ma\olarının mumessıli rengı çanta ile siyah ayakkabı ta gene bir kadın var. Uzun boylu, şıyan bir kadm hıç de şık addedıl zarif, güzel bir kadın. O da Ayten mıyor . Her ne ise, fakat ıtiraf et için: meli ki Danimarka guzelinin yüzü « Bu grupun en güzeli, en hode doğrusu guzel: kalkık burun, şu Miss Turkey! diyor» iıı gozler, cazıb tavıriar.. Bu kız Turk kolonisindekı hanımlar da da ufak tefek .. Aytenı çok beğendi. Bayan Sevım Finlandiya güzeli, herhalde eruKent, geçen senekı krahçe'ıle Aypun en genci olacak. Gajet puıuzteni mukayese ederek, bu senekın süz bır cildi ve p'.âtine 'an, gur den çok umidh olduğunu soyluyor. saçları var.. Burun Gıek bıçımı. Samım Barım: Içınden siyah bir sueter gözuken « Doğrusu, ben bızım kraliçebej bir elbise giymiş. Çantası ve ayakkabıları siyah. Vucudunün gö ye bayıldım » diyor. ze çarpan bir hususiveti yok. Yüzü Yanıma Amerikalı bir kaç gene tftuelce; fakat gülınesını, kendini kız yaklaşıp turkçe «Very Beautiful nasıl denir?» diye soruyorlar. satmasını hiç bilmiyor. Soyluyorum. Kızlar Aytene sesİşte umumî hatlarile slze güzelleniyorlar: leri anlattım. İsveç ve Danımar« Miss Turkey, çok güzel, çok kalı kraliçeler gayet tatlı ve güzel olmalanna rağmen, Aytendekı boy güzel!» ve umumi hava her ıkısınde de İşte size kadın gözü ile altı trüyok. Türk güzeli hepsınden daha zel ve bes sanîuı arasında sıyah tatlı gülüyor, gbzleri hern parlak, bir ıncı gıbı parlayaa Turk kızıhem büyulu. Baj.ım dik tutmasını, nın, hemcmslen üzerınde bıraktığı kendini beğendirmesini billyor. ilk tesirler. Tavırlan itibarile de gayet kibar ve nezih. Ivvtlâ çün«n gfitlfi Isvaç füı»Une lctıbalannj ioruyorum: « Türk güzeli bizıra grupun en hoşu, yolda kendısi ile çok iyi arkada* olduk. Kazanma lansı her wm İÇKÎSİZ SAZ Cağaloğlu ÇİFTESARAYLAR Bahçesinde bu aksam saat 20 de Bahçe idaresinin hazırladığı mustesna gecede SAFIYE ÂYLA yı dinleyiniz. Emniyet müdür muavini Juin'in ölümü üzerine gayrete ge1 len polis, Bono'yu her tarafta arıyordu. Bir gün mavnası Şuazı"de\ bağlı bulunan bir gemici polise muracaatle şayaru dikkat bırl ıhbarda bulundu. Adamcağız Bono'ya benziyen bınni gördüğünu,/ herifin arsalardan geçerek az ileride bulunan Fromanten garajına girdiğini iddia ediyordu. Garaj ve etr=ftaki arsalar kalben' anarşist Fromanten isimli bir mılyonerin mah idi. Bu zat aşın | hurrıyetperverlere yardım ediyor, onların işlerıni kolaylaştırı/ yordu. Garaj Odessa'h bir Rus olan ve kendine Dubua ısnııni) veren bir Ru» tarafından işletiliyordu. ••IM^^^••B RADİFE ŞÜKRAN MGÂR MEFHARET ERTEN ÖZER ULUERER YILDIRIM NECATİ BAŞARA SEN T Ü R K I L E R KÜMESİ TAM KADROSILE TOMRİS YAZICI SEN KARDESLER SUNA ALPMAN LLKER AKMAN FERDA AKANAY SUZAN KÖKTÜRK MUSTAFA EROĞLU NIHAL NIL SKEÇLERİ NOT: Her pazar olduğu gıbı bu pazar da muazzam prograrmmız saat 14 te baslar 24 e eder. 10000 ton muhtelif ölçü ve cinste demir, makine yapı çeliği ile demir ve çelik levha satın almacaktır 28 nisan pazar günü polia komiseri Valet sabah erkendent Şuazi'ye gideıek şupheli garajı buldu ve etrafını uzaktan kor| don altına aldırdığı bu mahallin kapısına yaklaştı. Valet içeri bir] goz atınca hayretten dona kaldı: Garajda motosıklet tamır eden] bir adam, az ileride de baska bır işçı vardı. Motosikletle meşgulV olan başıru kaldınnca Valet, herıfın Bono olduğunu gordu Arkası var Devlet Demiryolları İşlelme Umum Müdürlüğunden: Tekllf Terme furetll* muhtelif ölcü ve cinste demir. makine y»pı çeliği Ue demir ve çelik levha satın almacaktır. Bu ije aid tekliflerin 24.8 953 pazartesi günü saat 14 e kadar Ankarada İdare Merkezlnde Malzerne Daiıesı Reisligine v«rilmesi lSzımdır. Şartnameler (25) lira mukabilinde Ankara Merkez ve İstanbulda Haydarpaja veznelerimizde satılmaktadır. (9823) Turkiyede neşrî hakkı yalnız' gazetemize aiddir. MİS? 30 gTamlık orljlnal ambalâjlarda 000 duzln* •hven fiatla «atılıktır. MUracaat: lhan DlrU. Sirkeoi M«rk«s D. D. Tel: T. ^ . ^ 29990
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle