Katalog

26 Arahk 1953 CUMHURİYET •İ Merahh Resimler ir Öğretmen ve Öğrenci Köşesi 1 '•& «fc Vekiller Vekâleti' Yazan: Eski Bir Öğretmen Vekiller vekâleti . Derhal hatı Böyle bir takım indiyatı kanun ruııza Bajvekâlet gelecek! Halbu şekline sokmanuı adı olmasa gerek ki burada vekiller dediğimiz, «a demokrasi. Bir kere bu kanunun sıllar» ın karşıtı. Bakan anlamına o maddesini kaldırmak için bir gelen «Vekil» kelimesi nenin kar teklif yapılnuştışılığıdır, henüz, 1924 Anayasasına Aman, dediler, bu madde ksltaraftar olanlar da bulup ortaya karsa hükumet tayinlerde sıkınükoyamadılar. Bakan, (»nâzır. ın ya gırer. İş yapamaz. tercümesi ımiş Ya »Vekil» nenin Ne âlâ memleket!. Bir meslek tercümesı? Her ne ise, dıl bahsiiçinde eskilik, liyakat, çalışkanîık ni geçelim. Düzeltelım dıyenler, orgibi vasıflann bir arada mülâhatahğı eskiye döndurmekle büsbüza edılmesini zorunlu kılan idare tün karmakanşık ettıler. ruhu, ancak bu kadar sert bir âletEvet, vekiller vekâleti .. Millî le baltalanabılir Sevsinler, bize Eğıtim Bakanlığı demek istiyodemokrasi getirenleri . Şu bu Öğrum. Orası nıçin vekiller vekâleretim Kurumunu kaldırmak için i? Diyeceksinız. Bakın, birer bıkanun tasansı hazırlayanlar, her rer söyliyeyim: şeyden once böyle antidemokratık, 1 Müsteşar vekil. Asil olarak hattâ despotık kanunları kaldıratayine maaşı müsaid değil. Me cak tedbırlerı alsır.lar. Bu yoidan muriyeti, bilmem ne lisesmde öğ | koskoca öğretmen kuüesinın tevecretmen. Müsteşarlığı tedvire me cuhünü ve muhabbetıni kazanırlar. mur. Bu teveccuh ve muhabbet yabana 2 İlk öğretim genel mudurü. atılmasın, 1950 de onun tesırini Vekil .. Asıl memuriyeti Okul Mü görmıyen kalmadı. zesi müdürlüğü. Y. ticaret okvHlarında 3 Orta öğretim genel müdürü. Vekil... Mılli Eğitim Bakanüotonomi gı müfettişlerinden1946 yüuıda hazırlanmış olan bu 4 Teknik ve meslekî öğretim müsteşarlığı. Vekil... Başmüfettıj. konudaki kanun tasansı, mhayet Teknik Öğretim Umum Müdürlü B. M. Meclisi kapuından içeri girebılmış. Doğrusu kınu, neyi tebğunü tedvıre memur. Kendınizi tutup gülmiyeceğinizı rik edeceğimizi şaşırdik. Geçeo yabilsem devam edeceğim Fakat bu zımızda da açıkladığımız gıbı İzsatırlan yazaoı haksız yere gulüııc mirde ve İstanbulda bolunan bu bulmaktan sizleri kurfarmak için iki kurumun «Fakülteleşmeden» buraya bir «nıdâo ışareti koymamı ve teorüı plânda kalmayıp «Ulema» tertibine düfmeden ıslahını lutfen mazur görünüz: 5 Evrak mudurü. VekiL Asıl bütun meslek ve ticaret çevreleri dort gozle beklıyordu. Bununla, memuriyeti, Zat İşlerı Mudurü. 6 Zat i§leri müdürü Vekil. Eğıtim Bakanlığı ve hükumet, te* Asıl vazifesi, Ankara Yapı Usta şekküre lâyık bır iş yapmi|tır. Her ıkı yüksek okulumuzua baOkulunda matemaük öğretmeni şında iki değerlı arkadaşınuz, yan Nasıl buldunuz? Mılli Eğıtim Bakanlığına Vekil. larında kıymetli yardımcıları, mesler Vekâleti demek yerinde değil leğe ve müesseseye bağlı yüksek bilgi ve tecrübe sahıbi hocalar, midırî Bunun böyle olması, 1949 yılın böyle bir kanunu en iyi sekilde da çıkmış, hakikaten antidemokra tatbık edeceklerdır. Bunu vıcdan tik (No. 5439) bir kanunun verdıği rahatıle ve guvenle soyliyebılirız. yetkinin uluorta kullanılmasından İlk i|. ticaret re ekonom hayaürun çıkıyor. Öyle meslekdaşlar bılirim içme gırmektir. Bılhassa modem ki, 1950 de, bu kanunu değıştıre ışletmecıiık metodlan. okulun içıncekler dıye Demokratlara oy ver dekı derslere ve yaçayı» tarzına miştir. Değıştırmiyen de yapan gi tatbik edılmelidir. Avukat veya bi devlet merdi\eninde sıra bı yargıç yetıştırecek şekılde çok ve rakmamakta ve bu keyfî ıdareye teferruatlı hukuk maddeleri azalimkân veren kanunu misk gıbi ülmalı, onun yerine ciddî bır yakullanmaktadır. O ark^daşlar 1954 bancı dil öğretimi ve pratik ders Arkası Sa 6, Sü 6 da de kune oy veıecekler büemem. Şehir Tiyatrosunda yeni piyesler Şehir Tiyatrosu Komedi kısmı arahk ayının 30 unda, 15 gün muddetle oynanmak üzere İbnürrefik Ahmed Nuri Sekizincinin «Ceza Kanunu» adlı 3 perdelik malum komedısini sahneye koyacaktır. Buna prova edilmekte olan Cevad Fehmi Başkutun Makine Uimli komedısmi daha iyi hazırlamak maksadile luzum görülmüştür. Makin», rejısor Meincke tarafmdan sahneye konulmaktadır. Ceza Kanununu eskıden olduğu gibi gene Behzad Butak, Vasfi Hıza, Bedia Muvahhid, Şazıye Moral, Reşid Gürzap. MehMed Karaca, Yaşar Özsoy, Nezihe Becerıkh, Hümaşah Hican, Haluk Sarıcı oynayacaklardır. Bunu takıb edecek aMakıne» komedisinden sonra, Burhan Feleğin Louis Verneuü'den adapte ettiği «Melek Hanımın Kıskançlığı» adlı komedi oynanacakur. **# Fıiârmoni Derneğmde 28 arahk gunu saat 1830 da, Güzel Sanatlar Akademisı öğretmenlerinden ressam Cemal Tollu tarafmdan «Resim Tarihinde Mitoloji» konulu, projeksiyonlu bir konferans verilecektir. *** Filârmoni Derneğinde her hafta pazar günleri saat 15 te yapılan ve çocuklar» büyük faydalar sağlayan «Çocuklarm sanat çalısmalan ve grup oyunları» bu hafta «Şarkı ve Balet oyunlarma aynlmıştır. | Çahşmalan, konser\atuarı Bale öğretmeni Olga Olcay idare edecektir. *** Şakir Sırmalımn iki yeni filmi Rejisor Şakir SuTnalı, biri «İrtica Aleyhinde>, diğeri de «Mılli servetlerimizden biri olan balıkçılığımızın nasıl mahvolduğu» konulannda iki füm hazırlamaktadır Kendisile gorüştüğnmüz rejisör. bu filmlenni«Banlarının dediği gibi sanatin bir yalan olmadığı. sanat sayılan yalanlarm çoktan iflâs ettiği; sanatuı, realitenin sanatkâr çerçevesinden geç mek olduğu ve senaryolann hareket noktasını toplumdan alması, ancak bu suretle orijin»l olunabileeejŞı ve Türk sanatkânnm kendi toplum me^elelerıni dünya meseleleri içinde mütalea etmesi gerektiği» kurallanndan hareket ederek hazırlamakta oldutunu söylemiştir. *** Yeni çıkacak kitblar Varlık Yayınevi, bu ay sonunda dokuz yeni eser yaymlayacaktır. Bu kitablar arasında: John Steinbeck'in, N. Gogol'ün. S. Maughamın ve Enskine Caldwellin eserlerı de vardır. ^ RESIMLI ROMANIMIZ ^ * "SAHTE BARON,, Ymn: P. COSDZAUZ Kaliforniyada Harvey Chapman adında bir rnühendis. Garco adını verdıği bir robot yapmağa muvaffak olmujtur. Hurda uçak parçalarından istifade ederek vücude getirdıği bu robot. gözlerini oynatmakta ve mühendisin ıdare ettiği k ontrol sistemile radyo bile tamir edebılmektedir. Yukandaki resimde, Harvey Chapman ve yarattığı robot gorulmektedir. Garoc'nun elinde bir tornavıda yardırve önündeki de jamir etmekte jplduğu radioclur! Radyo Tamir Eden Robot! SÖHRET rABRİKATÖRU Vakıâ Valparezo şehri gemicUerin diljnde ve gemici şarkılarında büsbütün başka bir hüviyete börünerek cana vakın bir manzara arzeder. Ama hakikatte o da ber schir gibidir. Orada da ac ve tok, r>aralı ve parasu vardır. Valantin'in çok geçmeden canı sıkılmağa ba«ladı. Kendini eğlendirmek için yerli aüelerin hos görmedıkleri bir takun şe>ler yapıyordu. Fakat zengin Şilili. Paristen getirdiği bu kabına sığmıyan kadından çabuk bıkü. Üstelik bir müddet sonra tıfoya tutulan Valantin'in bajnnd* sac kalmayınca dostu ondan büsbütün soğudu v« bir. bah*ne ile Fransaya gonderdi. Valantin Earıse döndü v« tviai Şilili zenginin verdiği para ile süsledi. İşsiz ve parasız kalan, herseyini kay betmiş bir prensesi nasıl kurtardım? Fakat ben işi gevşetınedim. boyuna konuştum. konustum, onlan hiç dinlemedim. yalnız konuş.tum. Hindistan hükümdannın bu en birincisinin zıyaretindekı ehem miyeti belirttim. Fransarun, Çin Hindinds hanl harıl uğrastığı o sırada, bu meselenin arzettiği siyasî ehemmiyeti ileri sürdüm. Unutmıyahm ki. mihraee Fransamn eski bir dostu idi Tahsilini Sorbonne'da yapnuştı. Fransıı kültürü i!e ilgileniyordu, üstelik Legion d'Honneur nişanı almıştı. Madem ki kendisine nişan verilmiş, seçkinl'ği tasdik edilmişti. Başkan onu huzuruna kabul edebilirdi. ha başka binlerc* »iyarete benzeyecektiChicago'da. yağmur altında geçid yaptırdığun traktörleri hatırladım. Fakat Cumhur Başkanlığı muhafız kıt'asına. jemsive altında \ selâm durdurulamazdı ya Bana gsrçekten bir mucize lâzımdı. Prensin limuzin arabasile Elysee sarayma gittık. Mihrace. en güzel Hindli elbisesinı giymış. bütün nişanlanm takmışb. Alaiyetindekiler de onun kadar şatafatlı giyinmişlerdi. Fotografçılarm arayıp da bulamadıklan bir manzara. Allah vere de şu yağmur bej, dakika dursa. Muhafız kıt'ası selâm durdu. Yağmur yağmıyordu Borazan çalındı. Yağmur gene yağmıymdu. Baçkan merdivenlerden indi, misafirini karsıladı. Tufan gıbi bir yağmur basladı. Ama iş işten geçmişti. Fotogıaf^ıiar yapacaklarını yapmışlardı. Mükemme) bir iş görmüştük. Ge lişte askeri toi"?n vapılmıştı. şimdi avdette de avnı toıenın \apılması ıçin. yağmurun dınmesmı beklemek mutlaka şarttı Yağmur devam ettiği için. Cumhur Reisi ile bayan Aurıol, muşterimi çaya ahkoymak mecburiyetinde kaldılar. Baskan. beş dakikada bir zil çalıvor, yağmurun hâlâ vağıp vağmadığıru soruvoıdu Konuşuldu. Ne konuşuldu? Bsk iyı bilmiyorum Sağa sola koşup duruyordum. reklâm olduğundan, »ahifenin iyi bir yerinde bir kere daha yer aldık. Sonra, Anglo Amerikan basını, muayyen zamanlarda verdıği vemek lerden birinde konuşma yapman için, Mihraceyi davet etti. Arkası vat (Bu eserin hutün hakları Opera Mundı şırkett ve gazetemıze arddiT) \Guido Orlando O günden sonra Valantin müşkülâtla .vrşjyabiliyorduHer ay bajı gelecek ay kirayı vt hizmetçi ayUğını nanl vereceğinı dusunerek uzulüyordu. Bereket ki sansı yarü.uı etmis ve VikonU rastlamıştı. Artık parası vardı, yarını; hattâ öbur günü düsünmüyordu. Bılâkis Amerikada geçırdığı gunler gözünde tütüyordu. Onun için dostu Jan d'j Gerf'e durmadan Şilideu bahaediyor ve bahsettikçe kendi sozlerine kendısi de ınanarak oraları âdeta ozlüyordu. Nihayet muvaffak oldum. Pekâlâ, dedıler. Mıhracenin «yaretini Başkanın kabul programına verWştireceğiz Yann. beş dakikalık bir mülâkat. fazla değıl. Muvafakatimizi bildirdim. îşin mühimrai, bu prensip karannı kopartmakü. Sonra da. bir kimseyi sadece beş dakika kabul maddeten imkânsız bir şevdi. Bir merhaba. bir Allahaısmarladık demeğe bile yetmezdi Bir saatlik mülâkat vaadetmekle belki bir parça ileri gitmıştim, ama. ne de olsa. seansı uzatmak için elden geleni de yapmak lâzımdı. Töreni hazırladıra. Başkanın yaverinı. muhaiız kumandanıru. herkesi gördüm. Müşterimin. yabancı bir devletin hükümdarı olduğunu. kabul töreninin parlak olmasj gerekığini. Kapurtala mihracesinin askerî resmi selâma hakkı olduğunu, halbuki kendisine beş dakıkaYağmur nihayet dindi. Bir saat cık bir mülâkat v«rilmis olduğunu. bir çeyrektenberi devam «hyorhiç değilse bunun telâfisi gerekti du. Bu müddet zarfında. mihrace. ğini söyledim. Başkanla beraber kalmıştı. Bu bir Bundan sonra. gazetecJeri ha zafer olmuştu. berdar ettim. Tabiî, Elysee sarayı Çıkışta merasim tekrar edildi. Fovcsıtîsile. Psrdenin gerisinde kim tografçılar gene resim çektiler. Vâbulunduğunu kimsenin bilmesiae dımi tutmuştum. Tabı', Allahın yarhacet yoktudımıle, ama bunu başkalarının bılH n iş yolunda gidiyordu. Fakat mesine luzura yoktu ırui^er'min bövle ayak üstü bir Ertesi gün. on bir gazetenin bimulâkatı nasıl karşılavacaçını bil rinci sahifcsinde yer aldık, Fıgaro miyordum. Onun gibi bir adam. dahıl. Iyı haber aian rnalıfıllerde, be» dakıkalık mülâkat alır mıydı? Cumhur Başkanı ile müşterimin. Kabul resminden önce onu otel bir buçuk saate yakın ne konuşden aHım. Yağmur yağ'nağa baş j muş olabiieceklerı meıak uyandmladı. Yük»sk sesle dua ettım: yordu. Heyecan venci haberler Yarabbi. dedim, şu vağmuru beklenıyordu. duıdur. bana yardıtn et. Bsna bir Bu esrarengiz başbaşa konuşmaçevrek saat mülâkat ihsan eyle run yegâne sebebi yağmur olduğu Şu iş voluns girsin. Yalnız on beş kimsenin akhndan geçmıyordu. da^kacık, Allahım!. Bu başlangıç, işın üsttirafını koYagmur yaerrsa askeri mera laylaştırdı. Kapurtala Mihracesisim vapılmıyacaktı Müddet daha ni, FranceSoir gaıetesini ziyarete da kısa olacaktı Fotogralçjlar re götürdum. Tesısler çok alâkasını sim çekemiyeoeklerdi. Ziyaret, da celbettı. Bu gazete için mükemmel İKRAMİYE BDtMdhuşı Tlâm İKRAMİYEMİKTARI İKRAMİYE TUTARI İ t=3 000 500000 10 20 20000 400.00 3.000 2OO.OOO 200000 200.000 2 .000 200.000 10000 500.00 5000 500000 100 IOOOOOO 20 I Yabancı ve azınlık okulları larkçe öğretmenlerinin derdteri Yabancı ve Azınlık Okullan Türkçe Türk Kültür Ögretmenleri Derneği, dün saat 15 de Muallimler Birliği lokalinde bir basın toplantısı yapmıştırDemek mensublan toplantıda, yabancı ve azınlık okulları mevzuatını ihtiva eden bir kanunun mevcud olmadığıru. bu yüzden birçok aksaklıklar meydana geldiğini anlatmışlardır. Mevzu üzerinde izahat veren öğretmenler; terfi, tayin ve hattâ cezalan Mılli Eğitıin Bakanlığı tarafmdan yapılan bu okul öğretmenlerinın resmi devlet kadrosuna alınmalan lüzumunu bildirmişlerdir. Devlet bütçesinden bu okul ögretmenleri için ancak 400 bin lira ayrılarak okullara tevzi edıldiğını ve durumla ügili 400 öğretmen buiunduğu ıçin. her öğretmene ayda 100 er lira düştügünü anlatan üyeler; Bakanlıgm, kılık kıyafeti yok diye değerli hocalan vazifeden uzaklaştırdığını anlatmışlardır. Bazı üyeler de, okul müdürü tarafmdan ödenen ücretlerin, dığer yabancı ders hocalanna kendi cemiyetlerinden toplanarak verilen ücretler yanında, bır temızlık işçisi ödeneğine muadıl olduğunu izah etmişlerdir Öğretmenler, bu dersler ihdas edildıği zaman en yüksek ücretler verıldiği halde, gıttıkçe duıumun tersıne döndügünü anlatmışlar ve okul müdürü tarafmdan yapılan para tevziinin dofru olmadığım. öğretmenin psikolojik bir tesir altında kaldığını söylemişlerdır. Toplanü sonunda, yeni yapılan kanun tasarısmın bütün istekleri ifade eder tarzda olduğunu, en kısa zamanda Meclisten çıkmasmı ve böylece memur ıkramiyelerinden de istifadenın sağlanacağuu ifade etmişlerdir. Günün birinde tesir altında kalan Vikont, pek sevdifi genç kadma şu güzel haberi verdi: «Şöyle Brerflyaya bir seyahat etsek hosuna gider mi? Ben. kmranmı verdim: Üç aylık bir gezinti yapmak üzere güzel bir yat kiralıyacağım. Fransayı bir ağustos günü terkederız...» Kadm. sevincinden el çırparak Vikontun boynun» atıldı. Bu seyahat onların balayı seyahati olacaktı. 1.000 100 500 50 2000 1000000 ıo IOOOOOO 1000 1000000 200 600000 2.OOO.OOO 50.000 Ertesi günü Valantin hazırlık yapmağa basladı. Artık apartımana bir sürü insan geliyordu. Bunlar düzünelerle paketler, kutular. sandıklar getiriyordu. O kadar ki apartımanda duracak. oturacak yer kalmamış, salondan geçmek imkânı kalmamıştı. Vikont, ibraz edilen faturaları hiç itiraz etaıeden tediye ediyordu. Günün birinde ValanUn'e şövle bir itirafta bulundu: cBen sana asıl ismimi söylemedim... Sebebi, yalnız benim olmanı bekliyordum. Ama artık mahzur kalmadı: Ben, hakikatte Vikont Jan dö Gerş değilim; Baron dö Graval'im... François per so^ kağının 24 numarasmda ikamet etmekteyim...» 1 Baron ve dostu seyahate çıkmadan gecelerini bu so» evde geçirdiler... Valantin'in evindeki bagajlar o kadar) yer tutuyordu ki baska türlü yapmak mümkün değüdi. y f DİKKAT! 30 Ocak 954 tarihinde çekı.ecek 1 9 5 4 Yılının ilk büyük ikramiyesi İSTÂNBUL GÖZTEPE'DE APARTIMAN DAİRESİ Sizin olabilir Bunun için 31 Arahk SUmerbankta Her 150.150. 264792 8 Lcra 2000 5 4 p^|ooo T O P L AM jdra 10062000 Hdet I08000 54000 PUOV NtMBUS*tJN MACEK&LARlı 953 tarihine kadar liralık bir besab açtumanu kâüdir. liraya bir iştirak hakkı verilir. SÜMERBANK Sermayesi: 2O0.00Q.00O. TL. Fakat Baron Graval'in garib bir ideti vardı. Sabahleyin erkenden kalkar ve sokağa fırlardı. Saat yediden sonra bu adamı evde alıkoymanın imkinı yoktu.. Guya randevuları, ziyaret etmesi lâzım gelen kimseler vardı. Valantin. artık buna alısmışlı. Halbuki bir gün söyle merak edip Baronu takib etmis olaaydı garib bir iürprizle karşıİM>caiı muhakkaktı. Baron, B*rjer sokağmda Kontuar Deskart Bankasına giderek monoklünü cıkarıyor ve burnuna bir gözlük geçirdikten sonra barft b'r noırur gibi çalısmaga baslıyorJ ı AU.*ı pars da ayİD 233 r.aııktı! Bir gün Baron (!) şefı ile iani haKkıiJa pörııştü ve'v şef kendisine şu cevabı verdi: cPeki azizim Gallay, bu ağustostan itibaren senelik izninize başlarsuıız...» (Arfcan nrt Türkivede ner'ı hakkı va'nız gazetemize