23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CU MUlIRİ X EX 26 Aralık 1953 Japonyadan ithâl edeceğimîz mallar Bu memlekete ihrac olunan pamuklarm bedeline karşılık ithal edilecek mallara aid listeler alâkalılara geldi Japonyaya ıhrac olunan pamukların bedeline karşılık ithal edilecek mallara aid listeleri havi sirkuler dün alâkadarUra gelmiîtir. Bu sirkülere gore satüan pamuklardan elde edilecek dövizlerle Japonyadan şu mallar getirtilecektır: Pamuklu mensucat, kamyon ve yedeklerı, akümülâtör, otomobü ve kamyon iç ve dış, lâstikleri, jeneratör grupları, traktör, iplık ve dokuma makineleri, balık ağ ve iplıkleri. Bundan başka Çukurova Pamuk Tarım Satış Kooperatifi tarafından Japonyaya ihrac olunan on beş bin ton pırınçten elde edilecek dovızden yüzde otuzu ile şu mallaı almacaktır: Buz dolabı (yüz bin dolarhk), oto ve kamyon şasileri (125 bin dolarlık). yun mensucat (100 bin dolarlık). tıaktor (100 bin dolarlık), pamuklu mensucat (100 bin dolarlık), radyo (50 bin dolarlık), petrol sobası (50 bin dolarlık). Japonyadan ithal edilecek mallann kalite, fiat ve evsafı İstanbul Ticaret Odasında toplanan ithal mallanndaki ihtilâflan tetkik heyeti tarafnıdan ineelenecektir. Brezilya ve Pakistanla ticari temaslar Piyasaya gelen haberlerden ı laşıldığına göre yakında Brezilya ile bir ticare tanlaşması imzalanacaktır. Bu tahakkuk edinceye kadar iki memleket Merkez bankalannda karşılıklı hesabların açüması düşünülmektedır. Formaliteler tamamlanınca Brezilyaya hububat ıhrac edilecek ve mukabilınde kakao ile kahve ithal olunacaktır. Pakistanla da karşılıkh bir ticaret anlaşması irnzası için ihzarî temaslara başlanmıştır. Pakıstan ihracatçılan memleketimizin muh tac olduğu maddeler hakkmda lüzumlu malumatı almışlardır. Diğer taraftan Japonya Merkez Bankası Umum Müdürü. Japonyanın Ankara elçilık erkânı ile birlikte Dış Işleri Bakanlığımızla temaslara geçmiş bulunmaktadır. îhzarî görüşmelerin yeni yüın ilk haftalarında karar safhasma intikal edeceğı umulmaktadır. Ticaret Odasına particilik zihniyeti sokulmuyor Oda Başkanı, muhtelif partilere mensub olan üyelerin Odaya , girince siyasî hüviyetlerinden tecetrrüd ettiklerini söylüyor S o H B E T Safadan cefaya Eski saltanat devrinin şalrlerlnln bir işi de zamanın büyüklerini kasidelerle medhederek caize denilen para, hil'at, kürk, binek atı, eğer takımı gibi hediyeler toplamakü. Bu kasidelerin yanında hicviye denilen zem manzumeleri yazanlar da vardı. Bu hicviyeler sırf mizahî bir maksadla yazıldığı gibi içte toplanan hiddet ve küskünluğün bir tezahürü de olurdu. Bunlar sanki bugün tenkid dediğimiz ve bazan müspet, ekseriya menfi tesir yapan yazıların ceddi âlâsı idi. Bu iki nevi yazıdan misal vermek onların edebî kıymetlerini izah etmek gibi bir niyetımiz yoktur. Ancak lâfz itibarile eskimiş, mana itibarile asla eskimemiş bir tâbirin izahı için şunu söyliyelim ki bu hiciv yazıları hususi bir maksad ile, meselâ zengin veya kudretli bir zabn zayıf trafını meydana koyarak onu tehdid maksadile yazılır da para, mevki koparılırsa bu âtiyelere «hakkı sükut» ve bu maksadla yazılan yazılara bugün dilimizde fransızca bir kelime iie santaj di. yoruz. Maamafih bazı kere şiddetli ve haklı tenkidler sırf umumun menfaati namına yapıldığı halde tenkide maruz olanlar arasında onu bir santaj gibi göstererek işin içinden çıkmak ve hattâ bazan mukabil tehdide bajvurmak Utiyenler olur. Tarihimizde böyle garib vak'alar görülmüştür; en nadir görülen bir türlüsünü şöyle naklediyorlar: «Birinci Sultan Mahmud Küçük»u ve Göksu seyran mahallerine rağbet gösterince o civarın şöhreti yeniden canlandı. Kâğıdhane ( » Sâdabâd) tenezzühleri devam ederken eskiden «Bahçei Göksu» adile anılan Göksu deresi kenarındaki muhteşem çınarlar altında da bir tarafta efendiler, bir tarafta hanımlar yazm, hususile ilkbahann ılık ve yeşil günlerinde renk renk ehramlar üstüne kurulup otururlar, eğlenirlerdi (1). Nur kadar şeffaf yasmak tutunmuş hanımlann karşısmda başlarında kavuklan efendiler uzaktan uzağa âşıkdaşlık ederlerdi. Yeşil çayırların ortasmdan akıp giden yejil derenin üzerinde, sırmalı hilâlî gömleklerinin bol yenlerini sallaya, sallaya kürekle " 1 t İHEM NALINA M1HINA Gemi inşa sanayiimizi himaye eçenlerde Ulaştırma Bakanlığının muhtac olduğumuz gemilerin, memlu ket tersanelerinde yapılmasını istediği hakkındaki bir haber üzerine bu karann çok yerinde olduğunu yazmış, fakat gene o gunlerde gazetc lerde çıkan küçuk bir habere göre Alman tezgâhlarına romorkiiıkr ısmarlanmak u^ere olduğunu ögTenen yerli tersanelerin romorkörleı i kendileri >apmak için muracaatte bulunduklarını da ka\dcderek gemi inşa sana\iimizi himave etmek liızumu üzerinde durmuş ve bu romorkorlerin 6500 dedveyt, 9360 deplasman tonluk şilepler, 750 kişiliğe kadar Şehir Hatlan gemileri ilo araba vapurları yapan Dcnizcilik Bankası tersanelerinde değil, hattâ hususi tersanelerde de yapılabileceğini yazmışlun. Şehlr Hatları Iıletme Mudurluğü Yıl. başı gecesi İçin gece ysruından sonrm Ilâve seferler tertibıne karar vennlştlr. Buna gore 31 aralık gecesi Koprüden saat 3 00 de ve « 00 de Kadıkoyune. saat 4 00 de Kadıkoy ve Adalara. 3.00 de de Üskudara uğramak suretlle Beykoıa ka. dar ve gene saat 3 00 de Kasımpaşadan Eyube kadar Halıc hattına da bırer vapur kaldırılacaktır Kadıkoyunden İstan. bula dönecek yolcular icin de saat 2.30 ve 3 19 te lkt vapur tefere konaeakttr. Bir muddet evvel Maltepe Belediyesl tarafından 3S8 000 lıraya yaptırılan fu teslılerlnin kat't kabulleri ıona «rmlıur. Dun ilk olarak 45 eve su verllmlştlr. tsale edilen luyun derecest (Taşdelen) avarındadır Ayrıca evlere isale olunan suların saatler! de Maltepe Belediyesl tarafından halka tevzl olunmaktadır. «Tarsua» vapuru Turizm Kunımunun Guney Akdenlz llmarüarına tertib ettift turirtik seferl yapmak üzere bugun saat 9 da llmammızdan hareket edecektir •Tarsus» la gldecek yolcuların ytızde 80 lnl kadınlar teskll etmektedlr. Şehırde Yılbaşı hazırlıklanna devam •dılmektedir. Plyasa yerlerinde son gunlerde ay sonu olmasına rağmen blr aiıs.verls canlılığı görülmeğe basla. mıştır. Yılb*»ı dolayıslle. muhteUf tstlhıal bolgelerinden Hâle raeyva akını var. dır. Beledıye Iktlsad Mudurluğü, bazı fırsatçıların fazlalığın* rağmen Yılba$ı dolaynlle zlndrleme ftat yükseitme. lerme kalkmamaları leln Hal muraka. beMnın takvıvesme karar vermlstir Bu mura=ebetle Hâle iki murakıb daha verllmiştir. Mllletlerarası tçki Düsmanlıgı Teıkl. Utı, Turkiye Yejılay Gencllk şubeslni tjelecek temmuz ayında Norveçte açı. lacak olan tçkl Düşmanlan Yaz Oku. luna davet etmişttr. Milletlerarası Yaz Okıılunda yetkill mü«ehassı»Iar tarafından alkollzm problemlnln çesldll eeohelerlne dair deraler verilecektir. Ögrendığlmize gore Turkiye Yeşilay Cenelik şubesi Mllletlerarasrı tçkl Düş. manlığı Yaz Okuluna ikl Oye tle katı. hcaktır. Yılbaşı gecesi için ilâve vapur seferleri Maltepede 45 eve su verîldi «Tarsus» vapuru 1000 turistle buçiin Akdenize hareket ediyor Hâl murakabesi takviye edildi tstanbul Ticaret Odasında dün saat 16 da tertib edilen bir toplantıda Oda bütçesi hakkında basın temsilcilerine izahat verilmiştir. ldare meclisi başkanı Said İbrahim Esinin riyasetinde yapılan içtimada bütçe raportörü Sırn Enver Batur şu açıklamada bulunmuştur: « istanbul Ticaret Odasının bütçesi bu sene 675 bin lira fazlasile 2 milyon 802 bin lira olarak tes bit edilmiştir. Encümen tarafından kabul edilen bütçe pazartesi günü heyeti umumiyenin tasvibine arzolunacaktır. Bütçenin gelir kısmında kayıd ücretleri ve yıllık aidat 130 bin lira fazlasile 876 bin liraya yükselmektedir. Geçen sene Odamızın 14857 azası mevcudken bu sene bu rakam 17360 a çıkmıştır. Munzam aidat fash da 570 bin lira iken 935 bin liraya yükselmiştir Bu da ticari sahada 1952 de görülen inkişafın 1953 senesine aksedişini tebariiz ettirmektedir. Mecmua ve Slcilli Ticaret gazetesinin abone, ilân ve reklâm geliri de 344 bin liradır. Odamız memur ve müstahdeme bir milvon 117 bin lira maa» ve ücllfflimilllllllllllllıımmmuıııı». ........„ Üsküdar Tramvaylan Umumî ret vermektedir. İdare ve seçim masraflan 245 bin lira tahmin eheyeti toplanıyor dilmiştir. Esnaf hastanesine 120 bin Osküdar . Kadıköy ve Havallsl Halk Tramvaylan Anonlm Şlrketi hissedar. lira yardımda bulunmaktayız Yük lan umuml heyet toplantısı 16 ocak sek Ticaret mektebindeki kurskra 1954 cumartesi gunü aaat 10 da topla ve sitajyerlerimize 19 bin lira sarnaeaktır. • fetmekteyiz. Aynca 200 yataklı bir Toplantıda slrket ietmayeslnln 5 mil. yon liraya çıkarılması ve şirketin In. esnaf hastanesi binası yapmak üklşafı. kalkınması, lşcilerin terfıhi hu. zere 200 bin lira avırdık. Seksen susunda ldare meclfsinln tekllfl m e V bin Mra muhtelif hayır kurumlanna zuları muzakere edılecektır verilmektedir. Belediye alacaklannın tahsili Fevkalâde masraflannuz 269 bin 1 ocak 19M tarlhinde yürürlüge glre. Uraya, gümrük ihtilâflannı tetklk cek olan 6183 sayılı amme alacakları. nın tahıili uıulU hafckındakl kanun komisyonunun zaruri masraflan iıe hukumlertne göre vadeslnde odenml. 95 bin liraya yükselmektedir. yen Vllâyet ve Beledlyeye aid vergl, Tip aile bütçesini tesbit için de resım ve harclardan, vade gununü ta ilmî şekilde çalışılmaktadır. Bu kokib eden gunden itibaren bir aylık muddet İçin yüzde 10 ve müteakıb misyonda Birlesmiş Milletler uzaylar için yüzde 2 nisbetlnde gecikme manlan da vardır. zammı alınacaktır. Odamızın bir binası yoktur. ŞimBu zammı ödememek için halkın di işçal ettiğimiz daireye senede 54 vadesl gelmlf vergl, realm va harcla, rını aid olduklan Belediye Tahsil |u. bin lira vermekteyiz. Fakat kiralar belerlne gününde ödemeleri Ugilller serbest bırakıldıgı takdirde belki tarafından bildirtlmistir. Alâkalı daire 200 bin Hra vermek icab edecektir. ve aubeler, bu hususta her an vatan. Onun için bu sene bütçeye bir\a daşlann Uleblerlne hazır bulunmaktayaptırma masraflannı karsılamak dırlar. flzere 470 bin lira koyduk. Aynca Aziz Ogan şerefine aynlış çayı Arkeolojl Müzeleri MUdUrü Aziz Ogan sene scnunda varidat fazlasınm yaemekliUk müddetinl doldurmus bulun nsı da bu hesaba yatınlacak. maktadır. 31 aralık tarlhinde Müdürlük Bu sene ticaretin ve para harevazlfesinden ayrılacaktır, Bu miinmırbafle dün aaat 16 da M . zeler mensablan tarafından Azlz Ogan serefine blr veda çayı vertlnıi|tlr Ç«*|*mmaWketimUin tanınmıa ar. k e o l ^ Ü B ^ W bulunmuıtur. Arkeo. lo]l Müzeleri MUdür Muavinl Rüıtem Duyuran blr konuşma yaparak Azlz Oganla birlikte caJısmakUn duydukları memnuniyetl bellrtmif, muteakıben Eflâtun Teklner. Prof. Aril Hanaur, Aziı Oganın muzelerbnize hizmetleri. nl anlatmislardır. Son olarak Azlz Ogan sfiz abnıj ve ayrılışı munasebetlle duyulan teessu. rtln kendisıni nek fazla mütehassls et. tiğini bellrterek gftsterilen yakm alâkaya tesekkür etmişttr. Çay aamimt bir hava içeritlnde saat 17 30 a kadar sürmustür. tstanbul Arkeolojl Müzeleri Müdür. ltlğüne Azlz Oganın muavinlerinden Rustem Duyuranın tayin edileceği afiy. lenmektedlr. smıfi için . dihni» olan 200 bin liralık had manasını kaybettiginden bunu bir mil yona çıkardık. Bu yüzden odamız gelirinden 12 bin ira kaybedecektir, fakat realitelere uymus olacağız. , Memurlanmıza azamt 450, raport5r ve «ef muavinlerine 550, ceflere 600 ve müdürlere 800 llra maa» ver mek prensipini ittihaz ettik. Kadrosuzluk yüzünrlen terfi edemiven ler olduklan yerde terfih ettirileceklerdir.» Bilâhare söz alan Oda baskanı Said tbrshim Esi de şu beyanatta bulunrruştur: t Oda seçimleri 1954 te yenflenecektir Seçimlerin kanunen nisan ayında tecdidi lâzımdır. Öyle ki yeni idare heyeti 1 mayısta ije başlamif olacaktır. Son olarak şunu söylemek isterim: Odanm mesai ve faaliyeti parti faalivet'.erinden tsmamen tecerrüd etmis bir şekilde cereyan etmektedir. Arkalaslar muhtelif partilere mensubdurlar. Fakat Odaya gelen siyasl hüvivetini kapida bırakarsk sırf Oda lşlerinln en iyi şekilde tedviri için calışmaktadır Bununla Odamız ne kadar iftihar etse yeridir.» Yeşilayei gencler Norveçe davet edildi Fransız hükumeti memleketimizden 1500 ton incir alacak Dış plyatalardan indrlerimlze karsı büvuk bİT lstek gosterllmektedir Fr«n. •a hükumett memleketlmizden 1500 ton lnclr almak üzere yeni blr kontenjan ayırmıştır Haber Ticaret Bakanlıîı ta. rafından alâkalılara duyurulmuştur. Yılbaşı münasebetile kuru yemis. plys^asında hareket vardır. tç Anteb fıs. tığı 11 50 kurusa. kabuk!u=u 510 ku. rusa fındık 2 95 kuruşa, iç eevlz 270 kunısa veriimektedlr Moda yoiunun betonu tamamiandı Aıfalt olarak yapılması kararUjtm. lan Moda yolunun beton kısmı tamarolanmıştır. Havalar musaid olunca der. hal asfalt kaplanması yapılacaktır. Çocuk Esirgeme Kurumu Taksim kolunun yardımkn Çocuk Etirgeme Kurumu Taksim kolu tarafından 250 faklr çocuğa 2200 11. ralık muhtelif cins erzak dağıtılmıjtır. Kurum, son bir ay içinde yoksul va. tardaşlara 130 llra ile 60 liralık llâc vermtatlr. "cıbaşırun ancak büyuklerin keyfi için çahştığını, halkın zevk ve eğlencesini hiçe saydığını ince nükteler, tazminlerle ifade ediyor ve İstanbulun bu güzel köşesi, Göksu bahçesinin ortâsından akan o yeşil rini tdereyi uyandırmamak için» a cambazın marifetlerini seyre yetişe derenin yer yer kumlarla dolması ğır ağır çeken kayıkçılann narin, miyeceklerdi. ^Bunları düşündükçe bostancıbaşınm güzellikten anlamaz «bir herifi nâşerif» olduğunu renk renk piyade kayıkları süzülüp büsbütün kızan sair diyordu ki: giderdi. îşte başhbaşına bir sanat Bahçei Göksu ve civarına «Üstad göstermez mi diyordu. Hicviye, «şaolan bu kayıklardan biri derenin Bahçei Göksu • unvanile bostancı irin kayığı gibi bostancıbaşınm membaına doğru zamanın ateş dilli başının emri altında bir memur ne keştii ümıdi de karaya otursun» şairlerinden birini taşıyordu. Naz zaret ederdi ya? O nerede? Sık bedduasile bitiyordu. Şair Çelebinin kayığı bin türlü dan işlenmiş yaşmağı yüzünü en sık dolan dereyi taratmak, çayırmahir yüz yazıcılarm (bugünkü ların çiğnenmemesine, ağaclara zahmet ve meşakkat ile kumlardan güzellik müesseseleri demek olacak) aşku alâka alâmet ve nişane kurtarıldı. Fakat kayık çınarlsrla yapamıyacağı kadar güzelleştirmiş lerinin çakılarla kazılıp o güzel a çevrili yeşil sahneye vardığı zaMemleketimizde gemi inşa s«nabir hanımın kırrrun kadife üzerine ğacların yaralsnmamasına dikkat man Çelebinin dediği gibi meddah sırma ile işlenmiş bir kaliçe ile etmek onun kârı değil mi idi? Gel hikâyesini, cambaz marifetini bitir yii kurulması için büyük gayretlcr sarfclmiş ve 1935 tenberi 1250 tonmüzeyyen muhteşem kayığı da ön gelelim dere dolmuş kimse bu hal mışti. de gidiyordu. Fakat aksilik bu ya den haberdar değil, eyvahlar olsun, Artık hicviye bütün Istanbulda Ink Gölcük yağ gemisini, 2500 ton kayık derenin ara sıra dolan bir ta yazıklar olsun • çalkanıyor, ağızdan ağza çok kere kaldırma kabiliyetindeki yüzer harafına saplanıp kalınca derenin peŞimdi çamurlu ve ıslak cübbesi vezni bozularak dolaşıyordu. İstan vuzu, 3.350 tonluk Taşkızak tanrilerle aldığı bu şiir ve hayal âlemi nin eteklerine hiddetli gözlerle ba bul halkını bir türlü memnun e kerini inşaja muvaffak olmuş bunin tehlikeli bir hakikat âlemine karken hemen belinden divitini çı dememiş olan bostancıbaşı bu hic lunan Teknik Üniversite Makine döndüğünü gören sairin kayığı bir karan şair bostancıbaşıya hitaben viyeye ilâve edilen kinayeler, teş Fakultesi Gemi İnşaatı Kursusıi iki kürek darbesinden sonra aynı yazacağı hicviyenin matlaını (baş bihlerle bir kat daha hırpalanıyor profesorlerinden Ata Nutku arkaâkıbete uğramıştı. Kayıktakiler güç beytini) yazıvermişti. Meddahı, du Bu beyitler ve o beyitlerin bü daşım, Bayındırlık Bakanlığına mııhalle hamallar sırtında kenara cambazı kaçırdıklarmı düşündükçe tün İstanbulda yaptığı akisler bos racaat ederek Almanyaya siparış çıkmışlardı. İşte hem gülünç, hem elinden oyuncağı alınmış bir çocuk tancıbaşınm tabiî kulağına erişti. edileceği baber verilen romorkorlefeci manzaranın karşısında sair saffetile kederlenen şair bu ruhi Hemen şairi, bir bostancı yollıyarak, rin İstanbulda yapılabileceğini bilhiddetle düşünüyordu: O Göksunun halet içinde hicviyeyi ikmal etmek ihzar ettirdi (yani zorla getirtti) dirmiştir. Sayın Bayındırlık Bakanı, çınarları altında meddah ve cambaz istiyordu. Oracıkta dereye karşı Ondan, bu yazdığı hicviyeye bedel profesorun muracaatine şu cevabı seyrine dostlarını davet etmişti Va kel çayırlar üstüne oturarak yazdı, bir medih ve sena kasidesi yaza vermiştir: kit geçiyordu, meddahın hikâyesini, yazdı. Neler söylemiyordu. Bostan rak itizar etmesini istedi. Fakat «1952 senesinde Almanyaya slparif şair bir gün evvel zemmettiği zatı edılmış olan 4 aded 250 beygır kuv. bir gün sonra medhedemiyeceğini vetlnde dlzellı romorkorlerden başka söyleyince bostancıbaşı, tBen sa Almanyadakı gemi in$aiye tezgâhlarına Yeni yüın en olgun cseri: na o kasideyi yazdırmanın yolunu yapılmış veya yapılması mutasavver bilirim. dedi ve eğer yazmazsa Gök her hangl bir rbmorkör slparlsuniz yokblrisl tamamlan» su seyrine gittiği gün önündeki ka tur. Bu romorkorlerdenolup dljer uçu da rak Turkıyeye gelmıs yıkta bulunan hamma gönül verdiği tamamlanmak uzere olduğundan, bu. 1954 yılında neler olacak? Dünvada ve Türkiyede için onun arkasından koşarken ka gunlerde bunların yedekte çekilmefiinln ilk icadlar Müslümanlıkta ve hıristiyanlıkta yılbaşı yığının acele ile karaya c'urduğunu ihalesi üzerlnde ç?lışılmakta bulunuU nedir? 71 Türk tarihçisinin biyografisi Paranın ve kâjairin mukadder halilesine f = perde dugundan, size verilen malumatın bun. ğıdın tarihl Ve daha 30 büvük mevzu, 130 tarihl resim, edılmektedir. ve namus ehli kansma) bildireceğini dan galat oldugu tahminDunya Banka. 84 sahife; 6 renkli kapak: 100 kurus. Eauen bu 4 romorkor ilâve etmişti. Şair, bu tarzı kadim îkinci baskıst yapılmıyacak olan bu eseri simdiden kredl tehdid (ki yeni zamanda biz ona sından temın edilen kredl Ue slparla siparis ediniz. edllmn olduğundan anlaıması şantaj diyoruz) karşısında beht ü gereğınce bir ecnebl memlekette yapAdres: Nuruosmaniye caddesi No. 57 İstanbul. hayrete düşerek demiş ki: €Biz tırılması İcab etmekteydl. Umum tasra bayii: Ankara Cad. Sabri özakar. İstanbul. şairler hiciv yazarız, tariz gune Vekâletlmlz, lnsası Türkiyede münv. sözler söyleriz. Mukabilini de aynı kün olan vasıtalann Türkiyede yapıl. hassasıyetle dur. yoldan tariz ve kinaye yolile bek ması mevzuu üzerinde gerek Dentzcılik Takvimde Yenilîk maktaaır. Nıtekım leriz. Demek ki hakıkati gorüp ha Bankası atolyelennde ve gerekse hutasını teslim edemiyen veyahud bi susi tezlcahlarda hâlen yapılmakts zım kullandığımız usullerle cevab olan ve tamsmlarunış bulunan mutead. dan âciz olan kudret sahibieri bir dıd lnîaatımız vardır Bundan sonra zuhur edecek gemi yalan ile bir aile saadetini bozacak insalye aynı nîn günleri renkli olarak basılmıştır. yollara düşerlermiş; safa bize gene hareket lslerlnde dahl lmkan zlhnlyetla edileceglni ve dahilmda cefa oldu; yazıklar olsun!» gonjler» lşlerın te^citıan Türk tersa. (1) Birincl Sultan Mahmudun «AsafEn kıymetli takvim olan Nebioğlu takvimi yeniden basılaIbad.ı Goksun denilen bir kasra ve o İşte bu dafrantajın bir eski tarzı... nelerlne verıleceglni teyld ve bu hu, rak Türkiyenin her tarafına dağıtılmıstır. mesıreye rağbetlnl ve oraya sabahtan susta müsterıh olmamzı rica ederim giderek aksama kadar eğlendiğmi Sır. Siz de bir Nebioğlu Takvimi alınız. Sayın Bayındırhk Bakanının bu kâtıbi Hıfzı efendlnln yazma tarihinde Yabancı bir kadın profcsöriin cevabmdan anlaşılacaği üzere, Algormek kabildir. konferansı man tezgâhlarına yeni bir romorkor tstanbul Onıversitesl Talebe Blrlijı siparişi bahis mevzuu değildir. 1952 nın tertib ettlji hafUIık aerl konte. de ısmarlanan 4 romorkörün de w • ransların ılkl Prof Madame Eva Buck Dünya Bankasmdan alınan kredl tarafından 30 aralık çarşamba gvınü icabı Almanyada yaptınlması mecsat İT de Ünlversite Tcoııferaru safcnun. Bf •JJbgunkü egitimde bazi problemlerv buriyeli hasıl obnuştur. mevzuunda verilecektir. Glri} serbest. Esasen Bayındırlık Bakanhği, bu tlr. gibi krediler haricindeki bütün roİsmail Habib rahatsızlandı morkor ve liman malzemesi inşaatmı Muharrir arkadaîimız İsmail Hablb daima Türk tersanelerinde yaptırUmumî rağbst rekorunu kıran, vakfinden «vvel tüktnen, anl olarak rahatsızlanmıı, eumartesi gunü «Tarsus» vapuru İle yapacağı Ak. mak suretile gemi inşa sanayiimizin denlz seyahatinden vazgeçmistir. Ken. inkişafma büyük hizmet etmekteh«r sene sanatkârane yapılmış bir tablo gibi duvarlarınızı süsleyen, dislne âcil sifalar djleriz. dir. Bu itibarla sayın Baymdırlık en doğru şekilde hesaplanmış saatleriyle işiniıin uygun Bakanma ve Bakanhçın Demiryollar ve Limanlar İn^aat Dairesi erMERAL OZEREN gitmesine sebep olan, kânma tesekkür ederiz. Ue Bu teşekkürii ifadan sonra, blr en büyyk takvimcilerin, âlimlerin, şairlerin, filozofların, mütefekkirTzb. OSMAN AKKAYA haber hakkmda da Bakanlığın bir tavzihini beklemekte olduğumu söf Nisanlandılar. lerin, doktorların, muharrirlerin, hikâyecilerin hazırladıklorı lemek isterim. O yazımda, Suriyeya İzmir 25.12.1953 HER Y I L S E V E SEVE ALDIĞINIZ saç mavnalar yaptırıbmş oldujzu hakkında kulaeıma gelen bir rivayetten de hiç inanmak istemiyeÇOCUKLARINIZIN rek bahsetmiştim. Bu rivayetin de ALBÜMLERÎNİ Almanyaya yeni romorkor siparişi sadece bir takvim değil. hakikî bir bilgi hazinesidir. gibi, yanlış bir haber olup ohnadığının tavzihini rica ederim. l± Yazan: ADNAN ADIVAR 3 FANTEZI f Yeni Tarih Dünyası 1954 Yıllığı Nebioğlu Takvimi Bayiinizden İstemekte Acele Ediniz .YILIN ANSİKLOPEDİSt ÇIKTI SAATLİ MAARİF DUVAR TAKVİMİ sahip olmak fırsatını kaçırmayınız... Aylardanberi mütehassıslara hazırlatılmakta olan bu eşsiz takvime FOTO SABAH'ta çekilmis, resimle süsleyiniz. Galatasaray 289 Tel: 40108 Transatlantiklerde Bedava Devrlâlem Şerefli ve enteresan bir meslek sahibi olarak hem bedava dünyayı gezmek. hem de bu vazifeniz için doljîun maas al" mak istiyorsanız Aya.zpaşada: Taksim Telsiz Kursuna kaydolunuz. Telefon: 40073 Brosür isteyiniz. «CHMHUKIYET» in Tefrikan SAATLİ MAARİF DUVAR TAKVİMİ Yeni yılın en kuvvetli ansiklopedik eseri olacaktır. Bu eşsiz ve emsalsiz takvimin benzerleri vardır. Aldanmamak için, 1954 İKRAMIYELERİ Son blr hafta zarfında Belediye İküsad Mudurluğü murakıblan tara. fmdan, motorlu ekipler halinde şehrin muhtelif semtlerınde kontrollara devam edilmiştir. Bir çok bucakta yapılan bu kontrollar. bilhassa scn gunlerde havaların toğuması ve yağışlı glrmesl dola. yııile odun ve kftmur satıılan üzerine teksif edllmisttr. Odun ve kömür satışlan kontrol ediliyor Arahk 26 Rebiülâhır 19 SAATLİ MAARİF DUVAR TAKVİMİ V. E. | 7.25 12 15 14.34 16 « 1 8 25' 5.37 ] 2.38 7 28 9.48112 00i 1.39 12.51 000 adına dikkat etm.lidir. Merkezi: İstanbul, MAARİF KİTAPHANESİDİ» de atıma biner buraya gelirim. Jandarma kapımın önünde avaz avaz bir şeyler okudu ama yerli lisanla olduğundan... Bu garıb lisanı öğrenmeniz lâzım... Sizin için gayet iyi bir meşguliyet olur... Davalara hep bu ağacın altında bakarım. Zavallı Sen Lui ile yegâne benziyen tarafımız budur... Burada ne avukat, ne de savcı vardır. Her davacı vaziyetini izah eder, halletmesi de bana düşer. Her zaman kolay olan bir iş değil.. Yerliler dehşetli sinsidirler .. Şimdiye kadar bu işte muvaffak olduğumu zannediyorum. Galiba Kral Salomon bana ilham veriyor... Bu gün görüşeceğimiz hâdise, köy ahalisini beş gündür işgal etmekte. Reisin şimdi anlattığına göre, bir tavuğa iki sahib çıkmış. Ne biri, ne de öteki hakkmdan vazgeçmek istemiyormuş. Bu mühim hâdise köyü ikiye ayırmış. Halli lâzım... Jandarma halkı sükuta davet etmek için tekrar davul çalmağa başlamıştı. Reisin işareti üzerine iki davacı ilerlediler. Sağdaki tek gözlü, soldaki ise tek bacakh idi. Kavganın müsebbibi, meşhur tavuk, bir tahta sandık içinde Mer Mari Jozefin önüne konmuştu. Herkesin susması bekleniyordu. Şantal lisan bilmemesine rağmen önünde cereyan eden sahneyi takib edebıliyordu. Davacılar derdlerini anlatırlarken bir <;ok el ve kol hareketleri yapıyorlardı. Halk Ue bu izahatı homurdanarak takib ediyor Yn/an: (İUY DES CAKS Vucudu beline kadar çıplak, belden aşağıda, pirinç çöpunden yapılmış bir nevi etek gıymişti. Başını bir türbanla sarmıştı. Omuzuna lüfeğini takmıştı. Çiplak ayakları Makogafnin toprağı ile kızarnııştı. Okumasını bitırir bitırmez davulunu çalarak yoluna devam etti. Şantal, adamcağızın ne söylemiş olduğunu duşünürken yoldan jandarmayı takiben ilerliyen bir kaç hasta gördü. Hamakta uzanmaktan sıkılan genc kadm, bu Avrupada eşine rastlanmıyan jandarmayı takib etmek hevesine kapıldı. Okunan yazı, kendisi de hasta olduğundan, tabiî onu da alâkadar ediyordu Mari Anj bayram günleri halka karışmasını ona tavsiye etmemiş mi idı? Şantal yerinden kalk?rak, düsunmeden yola koyuldu Za manı öldürmek için böyle veya baş ka türlu hareket etmekte ne fark vardı? Kısa bir yürüyüşten sonra tam bir Fici köyüne vardı. Orada ne Çinli, ne de Hindli gözüküyordu. Köylüler evlerinden çıkarak meydana doğru ilerliyorlardı. Bu koy ahalisinin yalnız erkek olması, Şantal'in nazarı dikkatini celbetmişti. Hasta kadınlar, merkezdeki cuzam evinde, toplu olarak yaşıyorlardı. Mer Mari Jozef attan ınerken o da meydana vardı. Bir köylü, asılı duran çanı çalarak mühim anın yak laştığım haber veriyordu. Müdire Şantal'i gördüğü zaman yanına yak bşmasını işaret etmişti. Hastalar yere halka halinde çömelırlerken Şantal da Mer Mari Jozef'in yanına gitmişti. Çanı çalan, Müdire ile kendi lisanile bir şeyler konuştu. O uzaklaşır uzaklaşmaz Mer Mari Jozef: Halka karışmış olmanız pek iyı, dedi. Böylelikle hem kendinızi tanıtmış, hem de sevdirmış olursunuz. Bakın herkes tizinle naul alâkadar. Allah vere de adada kalb Çeviren: BEKİN BÜKTAŞ ler kırmasanız... Bana iki sual sormak istedığinizi görüyorum. Derhal cevab vereyim.. Şimdi görüştüğüm adam, adanın yerli reisidir. Halinden pek belli değil ama, nüfuzu çok olduğundan Dr. Vatson'un tavsiyesi üzerine İngiltere hükumeti tarafından tayin edildi. Diğe'rleri gibi o da hastadır. Yerliler üzerinde büyük bir hâkimiyeti vardır. İcab ettiği takdirde, sağında göıdüğünüz jandarmalar ona vazifesinde yardım ederler, Benim burada olmama gelince, reis bir anlaşmazlığın halli için beni buraya çağırttı. Belki tuhafınıza gider ama. MaKOgafde rahibeler her şey yapmasını bilmelidirler. Ata binmek, adalete bakmak... Dr. Vatson bana hâkimlik vazifesini verdi. Bu köy kavgaları onu sıkıyor... Umumiyetle reis bun lan halleder, eğer içinden çıkarnadığı bir vaziyet olurga, köye davulcu vasıtasile benim hakemliğitne müracaat ettiğini bildirir, ben du. Mer Mari Jozef, hareketsiz, sakin bir yüzle söylenenleri dinliyor arada bir sual soruyordu. Her tual daha taşkın izahata sebebiyet veriyordu. Bu münakaşalar biraz hafifler hafiflemez, hâkim söz aldı ve yerli lisanla: Her biriniz, diğerinln tavuğunu çaldığını iddia ediyorsunuz değil mi? dedi. Şu tavugu sandıktan çıkarın ve bana verin. İkiniz de ken di evlerinizin taraçasına gidin ve orada bekleyin. Çan çalar çalmaz ikiniz de tavugu yem vererek çağıracaksınız. Davacılar kısa bir tereddüdden sonra söylenenl yaptılar. Işaret verilir verilmez ikisi de yem atarak ta vuğu çağırmağa başladılar. öı^are hayvan her zamnn yemini aldığı eve doğru koşmağa başladı. Dava hallolunmuştu. Kalabahk, hayren hayran hâkime bakarak ağır aiımlarla dağıldı. Haydi artık gidelim... Atıma bineyim.. Misyonun yolu kapınızın önünden geçiyor. Genc kadın, Müdirenin atının yanında sesizce yürüyordu. O yolun kenarmda bir ağaclık göstererek: Bu nebatların adı hidnokarpüs'tür. Sizi iyi edecek olan çolmugra yağmı verir. İleride bu »gacların önünden geçerken onlara sevgi ve biraz da heyecanla bakacağınızdan eminim. Orada çalısan şu ihtiyara bir göz atın Yeni Zelandab ve bu ağaclar üzerinde ihtisas sahibi haitalarımızdan biridir. Kendisi belki hiç bir zaman iyi olamıyacaktır. Hastalığı maalesef çok ilerlemiş vaziyette. Fakat son senelerinin saadetini bu fevkalâde ağacın yağını ıslah etmekte bulmaktadır. Eğer dünyadaki bütün cüzamlılar benzerlerinin iyiliği için birbirlerine yardım etselerdi, bu hastalık çoktan yeryüzünden kalkmıa olurdu. Bu adamın bunu anlıyabilmesi için, dinin derin manasına varabihnesi lâzımdır. Işte önümüzde Per Riven'in en güzel eserlerinden birini görmektesiniz. Şantal, cevab vermeden sessizce ilerlemeğe devam etti. İngiliz papazı David Holl gibi, bu katolik rahibe de mütemadiyen dinden bahsetmek ihtiyacını hissediyordu. Bu arada ona daha neşell bir şeyden, meselâ müzik veya aşktan bahsedebilecek birisini ne zaman bulacaktı? Şantal, Makogaî adasını ince bir fedakârhk perdesi ile örten aşknı, dünyevi aşklarm en güzelinden daha kuvvetli olduğunu bir türlü anhyamamıştı. Bu ask herhangi bir hodbinlikten uzak bir histi... Kvine vardığı zaman kendisini daha yorgun bulduğundan bu defa yatağına uzandı. Taraçada oturmak istemiyordu. Bir türlü alışamıyacağı bu korkunç yüzleri görmek istemiyordu. Içeride kalacak, yahıız iğne yapmak için gelecek olan Sör Mari Anj'ı kabul edecekti. Yarm, nihayet, kurttncı tedaviye bajlanak ' (Arkmsı var) /ILKKEŞİDE3MARTI954 JANIK BÂNKASI KA ME FA DAVETIYE SAYIN BAYANLAR 14 Arahk 1953 Pazartesiden itibaren 15 gün müddetie 1954 Paris Kreasyonlarile hazırlanan Kumas ve Eşarplanrun Beyoğlu Karlman Pasajındaki Manöken defilesine teşrifinizi rica ederiz KAME FA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle