Katalog

t AraTıl? CUMHURİÜET Merahh Resimler J SIHHİ BAH1SLER İŞTİHA MERKEZİ Beynimizdeki görme, duyma, tatraa merkezlerine bir yenisi daha eklendi U ZEHİRLÎ SATO,, UAZHAfi KUK1 TIMII: P. OOBOKAÜZ Yeni Sepetli Motosikletler îngilterede yeni sepetli motosikletlerin çok satıldıgı görülmektedir. Bunlar ilk defa geçenlerde tertiblenen bir sergide teşhir edilmiş ve derhal be ğenilmişti. Avrupa memleketlerlnde gon zamanlarda kullanılmakta olan bu ufak motosikletler» ilk defa bu şekilde lepet takılmaktadır. Yukandaki resimde bu sepetli küçük motosık letlerden biri görülmektedir. Takat îpoüt, doktor Lemet'ten bir »eyler fakbyordu. M ^ lelâ Kont, geceyansı »atodan kansilt birlikte çokarak bahçe | ye, içinde esrarengiı bLr mayi bulunan bir testiyi boşaltrruşü. •* Bu hâdisey» hlzmetçilerden bir kıamı »ahid olmuştu, Ayn1 ea »atonun adamlan Kontun bir robdöfambr vt İki mendilim '• oc«kU ymktıttıu da bUiyarlardı. Kont bualardaa kiniMyt baht«dilme«ıni İjUmiyordu. Istiklâl Narşı bestekân marşın yanhş tempo ile calındıgını söylüyor İstiklâl Savaşımn bittiği, muzaf lındı. İlkokul öğretmeni İhsan merfer orduların İzmire girdiği, yurdda hum geldi. Büyük bir heyecan içincoşkun bir sevinc havasının esmeğe de, süvarilerin İzmire girişlenni anbaşladığı günlerde idi... Ankarada, latmağa başladı. Hepimiz coşmuşAnksra Palasta bir zafer balosu ve tuk. Hemen kalkıp piyano riliyor. Gazi Mustafa Kemal Pasa, geçtim ve derhal içimden doğan gecenin ilerlemiş bir saatinde balo parçayı çalmağa koyuldum. Böylece marşın ilk (ti...) yerine y» geliyor. Salon hıncahınç dolu. Bajlar merakla kapıya dönmüjtür. kadar olan akoru çıktı. Bu şekilde Gszi, salonun küpısında görüıijyor. iki, üç mözör yaptım. Arkadaşlanm Ve o anda bir marş çalınmağa baş .aman, dediler, bu çok güzel »jir lıyor. Gazi ve davetliler bu marşı şey olacakı. Bunun üzerine Ihsana kıpiHamadan, derin bir nuşju içinde İzmirin kurtuluşunu ve büyük zaferi bütün teferrüatile aniatmasını diniiyorlar. Bu caiınan marş, İstiklâl Marşı rica ettim. O anlattı, ben çaldım. dır ve İstiklâl Mrşı. Türkiyede rcs Böylece kısa zamanda eserin Usmen milli marş olarak ilk defa ça lağı ortaya çıktı. Ertesi gün de çalınmaktadır. Marş bitince Uazi, lıştım. İki gün sonra beste bitti. Götürüp arkedaşîara gösterdim. Çok memnuniyetini belirtiyor: beğendiler. Bunun üzerine bu mü* * * Aradan 30 yıl gecti. Bu hâtıra ziği milli marş olarak takdime kablzi zafer senelerinden alıp bugüne rar verdim ve kıymeti hakkmda ulaştırıyor. Bugün Modada, sakin daha kat'l bir fikir edinmek makbir sokaktaki evde. Zeki Üngör a sadile besteyi Viyana Konservatuan gün dmHa, 73 yaşında çelik gibi dinç Direktörüne gönderdim. On bir delikanlı yaşıyor Bu beyaz saç sonra Direktörden gelen bir meklı delikanlı, evinin bir katından ge tubda, eserin çok orijinal bulunl*n kira ve eski emekli maaşile ge duğu ve melodisinin Türk milletiçinmektedir. Geçenlerde bir gaze nin ihtişamına yakışacak şekilde olte ondan •rahmetli» diye bahretti. duğu belirtilerek tebrik ediliyorZeki Bey bu lâfa fena halde kız rl'im. mış: Bu mektub geldikten on be? gün « İnad olsun diye, hiç olmazsa sonra beni Ankaradan ç.igırdılar. daha on yıl yaşamağa karar ver Gittim. Bana Muzikai Hümayunu dim» diyor. bütün kadrosile AnViraya nakletOturma ve çalışma odalarının mek vazifesi veriHi, Bunun üzerine dört yani müzik âletleri ve zengin tekrar Istanbula döndüm ve Ankabir musiki hayatına aid çeçidli hâ raya ilk olarak, baş'rında piyanist tıra fotoğraflarile dolu olan bu ev Sadrinin bulunHuğu beş kişilik bir de Zeki Üneör gene her gün ke heyet yolladım. VahidedHin henüz manile basbaşa çalışmaktadır. padişah olduŞu iç;n bu işleri gizli Bu zat, İstiklâl Marşının beste yapıyorduk. Bir ay sonra da kimkârıdır. seye bir şey söylemeden AnkaraSon günlerde, gaze'elerde. İstik ya gittim ve hemen tstanbuldaki lâl Marşının temposundaki ağırlığa arkadaşlan bir telgrafla çağırdım. lş.ret edildi. Bu mevzuda kalem Üç gün sonra geldiler. Böylece oynatan muharrirlerin fikirleri şu milli marşı bu heyetle ilk defa noktada toplanıyordu: • İstiklâl Mar olarak Ankarada verilen o baloda şı ashnda hızlı bir tempoya göre Atatürkun huzurunda çald'.k. Işte ayarlanıp da zamanla bugünkü ağır millî marş Türkiyeye böyle yayıldıtempoya düştüyse, Devlet KonserZeki Üngör burada durdu Bir an vatusrı ve hattâ Millî Eğitim Ba gözleri daldı. Sonra devam etti: kanlığınm gayretlerile tekrar eski Benim bu marş üzerinde hiç hızlı temposuna döndürülmelidir. bir iddiam yok. Ortaya koyduğum Yok, eğer Marş esasında da böyle eserle cahiller gibi iftihar da et«ğır tempo taşıyorsa, o takdirde ce miyorum Ve muhakkak ki uğranaze marşmı andıran bu besteden şılırsa daha da iyi bir marş yazılavazgeçip Türkiyenin dinamik ru bilir. Ama insaf edilsin. milîet bu huna uygun yeni bir millî marş marşı 30 yıldır çalıp söylüyor Dubestelenmelidir.» rup dururken ona «cenaze marşı» Bestekâr Zeki Üngörle bu mev demenin âlemi var mı? konuşmağa gitmiştim. Yani sizce marş ağır değil Fakat meselenin esasına geçme midir' den önce be?tekâı ımızdan. fstiklâl Kat'iyen değildir. îşte notası Marşının hazırlanışınm hikâyesini rica ettim. Batı Almanya Büyük Elçisi Anlttı: Frankfurt'a gitti « IstiMâl Savaşının devam ettiBatı Almanyanın Ankar» Büyük ği sıral'rda ben. Muzikai Hümayun EKtsi H. Wilhelm Heas. dün ssat 14.10 mualümiydim. Yani doğrudan doğ ciski K. L. M. uçağı ile Frankfurta müruya saraya ve Vahideddine baâ teveccihen çehrîmizden aynlmıştır. lıvdık. Bando. fasıl takımı ve or Tanınmtş bir Fransız romancisı kp«tra berıim emrimde idi. geldi Çiîlide. Uğurlu hanın 4 numaraModern Fransız romanının en tanın. (inda o'uruyordum. Kurtuluş or mıs simalarından olan Paul Villar, dusu süvsrilerinin İzmire girdiklı ut«kla Pariste şehrimiz* gelmistir. Şehrimızde bir muddet kalscak olan rind»n iki veya üç gün sorva e'. irr.Paul Villar. davetllsi bulunduğu Edebi. de. Talim, Terbiye Heyeti ız^sı ve yat Fakültesinin konferans salonunda 7 terbiye mütehassısı dostum Haviar arallk p«zart«l günü saat 17 de .Mo. merhumla oturuyorduk. Kapı ça dern Fransıı Romanı» mevzulu bir konferans verecektir. önünüzde duruyor Baş tarafmdaki şu 1 dörtlük 80 metronomu görüyor musımuz? Metronomu 1 dörtlük 80 olan bir eser hiç bir vakit cenaze marşana benzemez Ama bir bando veya orkestranın başında bulunan şef onu böyle ağır bü tempoyla çaldınrsa ben n» yıpayım? Bu bal gibi hata ve cehalettir. Ama, bando şefi çavuşluktan gelmeymiş. İyi ama bundan bana ne? Ben îstiklâl marşını bestelerken, kulaklarımda, îzmire doğru koşan atlılann dörtnal sesleri vardı Bir de marşın bugün aldıpn şekli düsünün: Müthiş bir tezaddır bu. Peki ama İstiklâl marşını plâklardan dinlecliğimiz zaman da kulağımıza aynı tempo geliyor. Ha, onu da anlatayım: Sahibinin Sesi müessesesi. orkestrayla marşı çalmamızı istedi. Gittik. Orada marşı çaldığımız zaman, teknisyenler, bunun pek süratli bir mar? olduğunu ve dolayısile plâğın ancak yarısını doldurduğunu iöylediler; bu sebeble mümkünse plâğın aynı yüzüne bir marş daha çalmamızı rica ettiler. Ben böyle bir tekliff kabul edemezdim. O anda aklıma bir şey geldi: «Marşı biraz ağır çalalım. Böylece plâk dolar. Sonra çahnırken grafomon biraz hızlıya ayarlanır. Olur biter» dedim. Bu fikir pek münasib görüldü ve dediğim gibi yapıldı. Fakat bilâhare böyle bir fikir vermekle hatâ ettiğimi anladım. Çünkü marş çahnırken gramofonun hızlıya ayar lanması Icab ettigini kim bilebilirdi? Nitekim bu yüzden İstiklâl Marşı p'.âklar vasıtasdile ağır bir marş gibi dünyaya yayıldı. Fakat, hatâmı anladığım anda derhal Rad yo idarelerine müracaat ederek günde en az iki kere çaldıklan bu plâğın tyarını doğru yapmalarını rica ettim. Fakat bugüne kadar bu yolda yaptığım yüzlerce müracaatten maalesef herhangi bir müsbet netice elde edemedim. Yazıktır... Netice itibarile size şunu söyliyeyim ki, bugün Millî Marş müziği üzerinde bir münakaşa vaısa, buna herhalde ben ve müziğim sebeb olmadık. Sebeb olanlar, notadan anlajnadan orkestralara bu müziği ağır çaldıranlardır. Şu halde bu mevzuda yapılacak bir iş varsa o, yeni bir Millî marş bulmak değil, mevcud Millî Marşın doğnı dürüst çahnmasını temin etmektir.» Şahab Balcınğlu Belediyenin meyva tanzim satışları Şehrimize istihfal bö'eelerinden ucuz elma gelmeğe başlamıştır. Dün Köprüaltı. Mısırçarsısı. Aksaray. Takslm, Fatih Fer^öy ve Beşiktas tan. zim satıs yerlerinde bu elmalar 80 ku. ruştan satisa çıkarılm.s*ır. Serbeft pi. yada İse a>nı evsafta elmalar 120 ku. rustan satılmsktadır. Uskumru fiatlan düştü Uskumru fiatalrı birden.bıre d::çmü?. tür. Birkaç gün önceye kadar küosu 200 kur\ıçtr,n satılan uskumru dün ba. lıkhanede 40 kuruştan muamele «örmi.=tür. Kavalar müsaid gittiği tnkdtrde bilu. mum bahk iiatlarının önımüzdeki günlerde çok düseceği Uhmin edilmek. tedir. Karabiber fiatlan yükseldi Karahiber f!rkİ8rmın azalmaga baş. lamıs olmaü fîatların yirmi bes lirsya kadar çıkmarına «ebeb nlmusUır. Ekonomi ve Tica:ct Bakanhâı yakın. da tahsis yaptığı takdirde krrabiber fiatl.irının 12 liradan aşağl düseceği Likliı ünıektedir. Yeraeğ» karşl neden lîtiha duyarız? Bu iştihamız nereden gelirT Üç Ü sevkl tabiimiz arasında «tegaddl levki tabiisi» muhakkak ki en kuvvetil vt dayanılmaz olanıdır. Beslenmemiz lâzım, hayatımızı idame edebilmek için.'. Aksi halde yaşamanm münkirleri oluruı v« göç edilecek yerin vaktinden «wel âşinalan arasına karışınz. Başka türlü bir ifade ile bizi «n şmağa, didinmeğe sevkeden I S° hangi zorlu kuvvet var? Mutlaka yiyip içmek zorundayız fTahaffuz sevki tabiisinin> torlamalaruıa bir dereceye kadar dayanabiliyoruz da berikine karşı mukavemetimizin kınldığını nında hlssediyoruz. Ateşli hastalıklara tutulduğumuı zamanlar müstesna, bu ufurda, değil gün, aaat kaybına bile tahammülümüz yok!. «Açgözlülük» başka, «açkannhlık» gene başka şeydir. Acıkmak bize göre sağhjhn temel laşıdır. Bazıları vardır, salata ile acıkır. Gene bazlan vardır ki iftiha salatasını hep içinde duyar. Iste bu iştihadan bahsedeccğizDiğerlerinde olduğu gibi onun da bir merkezi, biı hareket noktası olduğunu ıon ramanlarda öğreniyoruz. Hayvanlar özerinde yapılan tetkiklere nizaran «iştiha mcrkezi» beynimizdedir. Amerikalı fiziyolog Dr. C. Long beyindeki türlü merkezlerarasında bu hayatt noktayı da lokaliz» etmeğe muvaffak olmuştur. Dr. Long'un tecrübelerine göre beyin ortasında belli bir nokta tahrib edüdiği zaman hayvanın yem ihtiyacı çoğalmakta ve yediğini son suz bir iştiha ile yemektedir. Meselâ normal ihtiyac iki kilo ise iştihanın artması halinde miktann üç misline çıkanlması icab etmektedir. Şu hale göre bu vaziyette olan bir hayvanın günlük yem miktarını altı kiloya çıkarmak lâzım geliyor. Bunun neticesi ise herkesin tahmin edeceği gibi müthiş şişmanlama ve yağlanmaya götürüyor. Bir de bunun aksi var: Dr. Long'a göre beyindeki mezkur nok tanm hemen yanma düşen bir yerde böyle bir tahrib ameliyesi yapılırsa tecrübe hayvanlarına ânz olan iştahsızhk gayet bariz şekilde tecelli etmektedir. Nitekim aniden bastıran bir isteksizlikle bövle bir hayvan yeminden soğumuj v« kı görme, koklama v* tatma merkezsa n m u ı «onra bir deri bir kemlk leri yeni keçfedilen ijtiha merkezini bu ruretlt tesirleri alünda tutj kalmıjtır ı iştiha meıkezleri yok edilen hay maktadırlar. Aynı zamanda onlar ; vanların yem torbalan dolu olduğu iştihanın kesilip kesilmemetlnden j hald» açlıktan Sldüklerl görül de sorumludurlarj mtiştür. Diğer taraftan bu keçfe Dr. Long Dr. Long'un bundan çıkardığı klinik çalışmalarında ehemmiyeti netice judur: inkâr edilemiyecek bir yardımeı Hypothalamus> diye bakmaktadır. Çünkü bazı hasIştiha merkezi, denilen ve beyni ikiye bölecek je talıklar (meselâ kalb veya deveran kilde boylu boyunca kateden aracihazlanndaki aksakhklar gibi) lıkta belli iki noktayı işgal etmekvücudün yağ bağlaması yahud da tedir. Yanyana duran bu iki sahanın birbirlerine karşı yaptıklan şişmanlaması ile alâkalıdır. İştiha frenleyici tesirler iştihanın teşekkülünü sağla merkezinin faaliyetini, tedbirlere başvurmak yani sişman maktadır. Bunlardan biri lştihayı kamçıla olup da kalbi layıf olanlan, bir yıcı, diğeri ISB frenleyici roldedlr türlü önün» geçemedlkleri yemek vazgeçirmek, iştiha • İkisinin tesiri ayarlı ve muvazeneli arzusundan merkezlerinde yapılacak her hangi olduğu müddetçe iştihanın derecesi de muayyendir. Bilindiği gibi işti bir müdahale ile kabil olacaktır. hanın derecesi, yenecek şeyin göŞimdi tetkiklerini bu taraf» yörünüşii, kokusu ve tadına tâbidir. nelten Dr. Long, bir taraftan araşEğer yemek bu üç vasıfla iştiha tırmalaıına devam ediyor, diğor taaçıcı ise merkezdeki karşıhkh tesir rafUn da keşfine tatbikat sahası jiddetini artırmaktadır bulmağa çalışıyor. Dr. Long'un belirttiğine göre, Tolun Alptekin Atatürkun hitabosine genciiğin mukabil hitabcsi l«t»nbul Hemşeriler Cem:yeti 11* Onl. versiteler v« Yük*ek Okullar Talebe cemiyetlerinln müjtereken vardıkları bir karara göre Atatürkun gencl'ğ' hitnbesine Rerdijin mukabll hltabesl ha. zırlanacaktır. Bu hltabenin bir müsa. baka ile aecilmesi uygun görulrr.u;tur. Müsabakanın nihal şekll İle yazıları »eçecek jürl yarın saat 18 de Mill! Tal«b« Federaiyonu merkezlnd* yapılacak bir toplantıda aeçllecektir. Kartrlır derhal bütün genclik tejekküllerine bil. dirilecek ve en kıs» blr zamanda • Genclijln hltabeala hazırlanacaktır. Oğretmenlcr için serbest seminerler açıhyor tstanbul Eğitim Enstitüsu lehrlmlzde. ki ilk ve ortaokul öğretmenlerl 11* is v» fiikr birligi temin «tmek üzere 7 arahk 1953 pazartesl günürîden itlbaren muhtellf mevzulard» lerbest temlner çahsmaları yapm*ga karar vermljtlr. Bu seminerler her gun laat 16.30 11* 18 araîinda yapılacaktır. Hazırlanan prog. rama göre pazartesl günleri ortaokullarda Pratik Klmya ve Tabiat BilgUi lâboratuvar çalışmaları. salı günleri ortaokullarda Fizik ilkoküüarda Mete. orolojl ve İj derslerl çahşmaları, çar. samba gunleri ortaokullârda Dramatl. zasyon. Matematik ögretiml, ilkokullar. da Müzik ve bilgi testleri çalısmalan! perşembe günleri ortaokullârda Beden eğitimi ders plânları ve crum» günleri Hayat Bilgla mevz»lartnın miihjt çartlarına göre »yarlanmsı ve Tabiat Bilgisl çalışmaları yapılacaktır. Bu kurslar sehrlmlzdeki ögretraenler araaında llgi ile karşılanmıstır Gazetecilerin yaptiracaklan evlere aid film Gazeteeiler Cemiyetlnden: G*xetcd. ler kooperatiflerine yaptırılacak evlere dalr muşahede bilgisi «dlnilmek üzere bir film gösterllecektlr. Kooperatif azalarının e;leri!e birlikte 4 aralık 1953 cum» gunü aaat 10.30 da tminonu Ög. rencl lokallni (efki Eminönü Hakevi) tesıifleri rica olunur, Gazeteciler Yapı Kooperatifinin Valiye teşekkiirii lstnnbul Gaıetecller Cem'.yeti Ytpı Kooperatifl, Vali ve Beledly» Reul Prof. Gokaya, gönderdlğl blr mekrubla kendllerine srsa teminl hususundâ gösterdigl kolayhğın hassasiyetle karsılandıjSını belırtmis ve kongT» um\.ıml heyetlnl teşkil eden gazetecilerin tesekkürlerlni lblâğ etmlştir. Gökay, verdlği cevabd» kongr» raü. nasebetlle gösterilmij olan bu İyi hislere teşekkür ettiğini blldirmlsltlr. Koşuyolundaki evler tevri rdildi Beledlyenln Emlâk Kredi Bankası İle müstereken Kosuyolund* inja ettlrdigi 155 ev dün müracaat uhlbltrtn* kvıra ile tevzi edümiştir. Izmirde kuruiacak olan büyük silo Topr«k Mahsullert Ofisi büyük Ihr«e limanlarımızda ve bu arada memleke. timizin üçüncü ve en büyük ıllosunu İzmirde kurmağa karar vermi;tir. Bu. rada kurulacak silo modem cihazlarla techlı edllerek saatte on bej bin ton hububat tnhmil ve tahllye edebilecek. tir. Ayrıca süoda yüklenen veya bojaltı. lan hububatı ölçen, temlîllyen clhazlar bulunacaktır. İrışaat Alman yahud Hollanda firmaları tarafından yapıla. ektır. 3 ev soyan hırsız yakalandı Birkaç «ydanberi Bakırköydekl evlere dadanan ve külliyeüi mlkUrda ev «4. yası çalan bir hırsız nlhayet yakayı ele vermîştir. Zeytinburnu Veliefendl 3 Uncü «okak S numaralı evde oruran Erdogan Sivri. kaya iaminde bir hırsız, Bakırköyde Çekirge, Bilgi ve Zeytinlik Pancar ao. kaklannda üç ev soyarak eşyalan kendi malı imis gibi evine taşırr.ışsa da yakalanmıştır. Çaldığı esyalar sahiblerine iade edilmlj. tahkikaU baslan. mıstır. 14 kömürcü ve oduncu hakkmda takibat yapılıyor KSmür ve odun Unzlm cattılan <J«. v»m efınektedir. Dıger uraftan Beledlye İktİMd MO. dijrlüüi m'jrakıblan odun depolarile kömiır satan esnafın kontroluna aralık. »ız bir şekilde devam etmektedirler. Son gınlprde bazı kömürcü ve oduncuların fazla flatla satıs yapmaîa kalk. tıkıarı haber alınmıştır. Üç gün İçinde yapıisn kontrollar neticestnde 14 odun. cu ve kömürcünün narhdan >üksek fiatla satış yaptıklan görülmüştür. Bun. lar tosbit edllerek haklarmda Ukibata başlarmıştır. "Insan Hakları haftası» ln»an Hakları Bevannamesinın. Blr. !«5miî MiIleHer Genel Kurulu tarafından 5. yıldönümü münasebetile. 3 ara. lık persembe günü .İn?an Hakları Haf. tası» baslıyacaktır. Haftamn. okullarda kutlanması için hazırlıklarm başlan. mıştır, Sahte çek davası Bir müdciet evvei Devlsı Dcnlzyoüan mutemeJl&rirıden Mehmed Sertltayaran lahte çek tanziml luretile piyasadan blnlerce lira para çektigi iddia edilmis ve kendisl mahkemeye sevkedilmlsti. 2 nci Ağır Cezada görülmekte olan davBys dün devam edllmlstlr. Dlnle. nen şahidler çeklerin s»hte olduğunu biLmediklsrini v# i»in B o n r » miydanı çıJrtıgmı »öyl»rnls!erdir. Duruptıa. felmıyen tahlıllerin e«lbi içln bajka gün* bır»kılmıstır. Kaza neticesinde ölen polisin cenazesi kaldınldı Kadıkuy K/nniyet amirll^i rnıirette'ba. tmdan Qsmi*ı Mutiu iâmindekl poiis ınenıurüniin Köprünan Kadıkây vapu; iskeleslnfl* bir kaza neticeal «zllerek öldügünü blldirmistlk. Kazazede polls memurunun cerutzeal dün »rkadaalarınm göı yajltn a,ra»ınd« KaHaldaki e^1r^d•n kaldırılmıı, haıln bil m«rıtim. Hcpsi bu kadar da değildl. Kontaa, aabahın aekizind* a*a%ı inerek ahçı Luiı't 61en kardefinin tlbiıelerü» kociaının bazı eşyalaruu yıkatmiftı. Bir mfiddct düsündükten tora Kontes GOstıv'ın koltuk degnekleruıi bü» yıkatmıttı. Fakat bu kadarla d» Iktifa etmlyerek dejjnekleri ecaga atarak yakmijü. Ölünün yeleji v« kravatı da ayni şeküdt yok adilmiıti. Nihayet Konte* ahçıya yemek amlonunun döşemesinde görü!len koyu renktekl lekeleri da yıkatnuştı. Lâkin lekeler pekS zor çıkülsndan Kontea Şarlot'u yardıma çağırmata mecbur olmuştu. Lekelerin üzerint »welâ yağ dökülmüı; fakat bu muamele d» bir netic* vcnaedijinden aıcak tu ve aabunla fırçaJsnrruıü. KontM bun* Mdaa lüaua förmu| olabiliıdiT İ II U Bunlar olup bltinct Udya, orman bekçisi Arman Vibo'yu çağjrarak kendisin» ıu emri vermişti: «Hemen Grandemetz'e giderek Güstav'm bir beyin kanaması neticesinde öldügünü haber verinir.» Bekçl, yola çıkar çıkmaz da Ladya hiımetçıçileri toplıyarak icabında nasıl ifade vermeleri lâzım geldığini kendilerine öğretmişti. Kont da Jüstin ve Şarlot'a tavsiyelerde bulunarak Güstav'ın akşam yemekte: «İpolit yetiş» diye bağırdığım «öylemelerinl tenbih etmişti. Halbuki delıkanb: «İpoîit beni affet, bana acı» diye bağırmıştı. Kont Emerans'ı da karşısuıa alarak nasıl idarei kelâm edeceğini uzunuzadıya öğretmişti. Bu kadar tenbihata rağmen Jüstin, Şarlot ve Emerans. bos kalır kalmaz hemen Buri papazını zjyaret ederek ne yapmalan lâzım geldiğinl aordular. Papaz da keBdilerini uzvmuzadıya dinledikten »onra şu cevabı verdı: tAllsh i;in doğruyu söylemenlz lâzımdır. Kimseyi düılemiyerek, ne gordünüz, ne duydunuzsa korkmadan olduğu gibi sbyleyiniz.» İŞ SAHİBLERİNE Kira'ık DEPOLAR Müracaat: Telefon: 43884 13 14 arası Propeller Kulübünde dün yapılan toplantı ' Türk vt Amerlkan ls adamlarının birbirlerilc taniîmalannı temln mak. =^dil» lcurulan Propeller Kıılühıi. aylık i toplıtntılarından ikinciylri dün Pirinç piyasnsı isltkli Pirlnç pijâiiiindakl l'.ıel:li dıınım C O K T OR devam etmektedlr. Mevnıdat az olduŞu iı,in fiat'.ar biraz yükselmiştlr. Fazla rağbet gören nemli maüar 100110 kuruşa, kurular 125 kuruşa gatıl. Dahiliyc Mütehassısı ıpnktadır. Siçlı Hsad So No. 26'2 Gümüşsuyu Talrhe Yurdıınun durumıı tetkik edildi Teknık Üniversite. Talebe Bııl'Si B8.«kaniiiın, Milli Eiitin» Bakar.lısuıa; Güımışsuyu Talebe' Yurdunun bakım. sız.Mğı ve müdürüB »lâkasızlığım bil. Buç: Firar. tiuen. bir tel (.ekrne^l ü?erine. ^ehriıni. S.ınık Mâlatyanm Ferhadiye Mah den Istanbui Takslm S:ksı Sok it gelen Bak.ı/ılık ıjnıtetti• i. dtırunuı Ro. i l u u.n).ıifl Tevfik oğ. 32â r>ö| Alıuıed K.ı, ıı^ciîiyerek Ankaray» dönn/ uür. Öğijfiib »aytJmbsin» kîiar verilen yukandk auvu v« kıinlıfi yaiJİi ıeı»d;Jlnîiîe göre. Yurd Mııo;jn.ai« blr j j»h*ırı ıiin tarihinden itibaren 15 gün t^rfinda 8 Tıırn. K MuhaKim Çubesinde Isbatı vücud etmeai, yahud meskenini bildirrnesi içın Istan de yerin darlıgl ve müracaatln çokluju karsısır.da Tazgeç'.lmlstlr. Kalortfer t»r. bu!H* neşrolunan Cumhuriyet gazetesil» Uânen ihtardı bulunuîınasına tibotındıvkl bozııkluk »Irlertldljl fflbl. nun 125 inci madde*i mucibincc karar verdim. ADLİ ÂMİR yıırdıın ijl«7i»ı h»le g'lmi! tılsn b*nyo C4076 18İ95) v* duı tertlbatı da duzeltilmektedlr, İHAMZA Z. AYBERK j de Kervan Saray (azinosunda yapmtş. tır. i Kulüb azalarının müştereken yedik. . leri yeıııe^i nıüte;tkıb Vâli ve Eeltdıyt B.işkanı Ord. Pıof. Gükav bir lıitabtde Lıılımrnuş, T'iuk Afirerlkan ekononıik mun.î3«beUerinln djlîa ua gelışıne^i Hİn ternennileıde bulunmujlur. BiUtıa. re Amerlka seyahatinin intıbulannı anlatmakla aözlerine devam eden Oıd. Prof. Gökay, «Dünyanın bu karanhk d»vrinde dünya ııılhunun Barnntist. iki milletin mr'.üçrek me?«i;ils ksirn ola. saat 12 Bibi hallırdı hamtn ilSçlsn mı müracaıt etmak llzım 7 En i|tıhsız zamanlarınızda dahi, bir bardak çay ile birkaç A R I BİSKÜİSİ yiyebilirsiniz. Düşününüz k i , 10 adet (100 gramj ARI BİSKÜİSİNOE 42ü kalori vardır. HALİS TAZE SÜTLE YAPILMIŞ R Toptnn: Sirkeci Mimarvedad caddfsi No. S« Tot)taa; Sitkeci Mu&arvedad caddeal No. M Sabah saat dokuza doğru Buri nahiye müdürü Fiyer Loran tâhkikat yapmak üzere şatoya gçldi. O sırada Kont ve Kontes yataklarında çocuklarile oynanıakta idiler. Kînkoca Guîtav'm geldiğı zaman şıdd'tie b»şı ağndığtnı soylediler. Güitav yemek yerken de başından çok ıztırab çekjnış, onra mas=d=n kalkarken düşüp ölmüştü. Güstav'ın bünyesi çok nazıktı. Evvelce bir bacağı kesildiğindun, kenıik vereminden de muztarib bulunuyordu. Nahiye müdürü cesede şöyle bir baktı, darbe iz r Inrini gormedi ve Gü?ta . 'ın nezfiJımağiden oldüğüne kanaat getirdi. Onun bu yolda verecefi raporj Turne savcıhgı herh:ılde taivib erierfğ'^âfn hâdise kap :iırnıs aıîdedılebilirdi. Kont ve kansı bunun ü/.frr:;ı eeni> bir mf"s aldılar. * (Aıkm rar)] Türkiyede nrcri hakJcr yafni2*paı<'teiT«:7*> .»;,İ.JLr.