Katalog

"Uçan daire,,ler I ı =haberleri Namık Kemali anış için ilk eser Vüâyette I Ölümünün 65 inci yıldönümünde İHEM NALINA M1H1NA I c Sudan ve Ingiltere ndan seçhrüerbıiB n*ti" ceai İngUklerl memnan etmedi; bilâkis hayal kırıkhğına uğrath. Çünkü seçimleri Sudanın Mısırla mrlesmesmi Istlyen parti kazandı. 19 ua aan» baamda bugünkü Sudan arazisi oradaki yerli hükümdar larm eHnde idi. Kavalah Mehmed Ali Paşa 182022 de Sudan topraklanm zaptettl ve 1830 da Hartun şehrini kurdtt. 1881 de Mehdi Mohammed Ahmedia isyası neticesinde Sudan Arablann eline geçti ve bir Arab devleti kurulduysa da çok «eçmeden bu devlet inhitata uğtadı; 1899 • 19M arasında Mısır ordusunda vazife gbren meşhur İngilia Generall Kitchener. Kiçner Paşa onvanile İnailiz Mısu ku^etleriBe kumanda ederek kanlı muharebelerden sonra Sudanı zaptetti ve bu Arab devletini ortadan kaldırdı. Baııdan sonra Sudana İngiliz Mısır Sudanı adı verildiği gibi mareaalhğa terfi eden Kiçner'e de Loıd of Khartoum yani Hartıun Lordu unvanı ve asalet pâyesi verildi. 1$25 anlaşıuasile de Sudan tamamile İngiliz müstemlekesi oldu. Fakat Mısır, istiklaline kavuştııktan sonra Sudanı da istemefe başlamıştı. Bir müddet evvel Ingiltere ile Mı sır, Sudan hakkında bir anlaşniaya vardılar. Bu anlaşma ile Sudanın muhtarijeti tanınıjor, umumi seçimler yapılarak bir Sudan millet meclisi teşkili ve yeni Idare kurulduktau sonra 4a İngllizlerin zamanla Sudanı terkctmelfri esası kabul ediliyordu. İngiltzler son seefanlerde Sudanuı istiklnline taraftar olan pfl'titün, Mısırlılar ise Sadanm Mısula birlesmesiRi Istiyen partinin ka2anoıa> sını istiyorlardı. Sefîmlerin neticesl Mınrm tehindc oldu. Sudan mıllî meclisi, günürt blrinde Mısıra Utihak karan verebilir; (fandiye kadar ingiliz Mısır Sadanı adını taşıyan memleket de Mısırla birleşir; o za•um yanm asırdan fazla bir laman İngiln sömürgesi olan Sudan da Britanya milleüerl camiasından büsbütüo ayrılır. Sudan 2.S27.004 Mkmetra k a n |eal$li|iadedlr. Nü hıta da takribea ( mllvondor. Mısırm yflıöleüsö 1 milyon kdlometr* kare olmakla beraber, meskun tı« sımları 35 bln kilometre karedir. Şimdi 22 milyotra baldutıı •byleni* len Mısır nöfnsnnun büyük kısrra 32 btn kilometrelik çok mümbtt Nil deltasmdadır. Detta haricmdekl böyük çöl kısmmda iae NU nehrl kıyılannda ferid glbt nzanan dar sahada 1^2 milyon İnsan ofurmakUdır. tkind Dfinva Harbinde ttalrankr Eritre ve Habeslstandan Sudaaa taamn etmeğe kalkısnutlar; taiai İogiUa birliklerile İngilblerin Sadan halkındaa v« Habcalllerden te«kil ettikleri knvvetla tanfizulaa IMl bahıınnda maflnb ednmisUr, fistelik HabesJüUnı, Eritreyi T« Somali'yi de, boralardaki kvrvetlerl« beraber, tngfllzler* tesHm •• « snek mecbnriyettnde kahnıaUrdı. Britanva müstemleke imparat«t> rafa önceleri ticari ve fktisadl | a yelerle knrnlmns, sonralan lenrta mnstemlekeler) mnhafaza lçtn raflhbn ttratejta: verier de Isj^ıl edilmlştir: Britanva tmparatorlufn, Birinci DUnva Harbinden •oon geni&leme •• yayıboa hakrmmdan son haddine varmıstı. üfuklarrnda güneşin hlç batmadıgı bu muazzam camia, 34 buçuk milyon kilometr* karellk blr sahaya vayılmıı ve 558 milyon nüfusa sahib bulunuyordu. Fakat İkind Dunya HarUndea soo» ra, lmparatorlnk kayıblara niramaga baalamiftnr. bk Bafvekilttcl •msmda, tBen ba sandalyey* Brttanra İmparatorluğana parçaiamak İçin orurmadnn» dlyen Slr ChurCBİll'rn bu «öTöne rağmen, fanpara* torluk parçalanmakta ve kfiçül* mektedir. En büyük kayıblan, lmparatorluk canttasma pamuklpliğl ile baflı bulunan Hîndistan ve Paklstandu. Şfandİ Sndan da tmpara* torluktan aynlmak üzere bulmroyor. tsrlkli] flkrl, tngflb unrverslt«lerinden yetişenler arasında fttn feçtikçe kuvvet bulduğu İçin Kenyada, Uganda, tngillz Güyamnda olduğu gibi, müstemlekelerde raman zaman hâdiseler çıkmaktadır. Hâdiseler esrarı birbirini çözmeye kovalarken uğraşıyorum diin yapılan toplantı Chop bir sigara yaktı, bir kaç saBir kaç hafta sonra New York'tan dönuşümde meseleyi aydınlat niye bekledi, sonra sözlerini tartamayı kararlaştırdıın. İlk tahkikatım rak ilâve etti: Hava kuvvetleri bunların seyesnasında Millî Müdafaa Nezaretınde basın dairesi rcuavini binba^ı D. yarelerden gelebileceklerini inkâr E. Patterson'la çalışmıştım. Binba etmiyor, fakat bu nazariyeyi desşıyı telefona çağırarak tasarımı ken tekliyecek müspet delillerimiz yok Muspet delil sözile neyi kasdisine anlattım: Fikriniz fena değil, Hava Kuv dediyorsunuz? Enkaz yok. vetleri Basın Şefi Chop'la temas e Ya muayene ettiğiniz fotoğdiniz, dedi, Chop meseleyi Ikinci raflar? gubeye havale eder. Chop bilâhare, bu sualimin onu Bir kaç saat sonra yarbay les beni Chop'a takdim etti. Daha şasırtmış olduğunu kabul etti Bir ilk görüşümde bu adamın beni tart an için Utah'da bir deniz assubayı tığını hissettim. Bana ıtimad edip tarafından ahnan gizli fîlmden haberim olduğunu sanmıştı. Fakat yü edemiyeceğini araştırıyordu. Görüşmemiz gizli olmadığından zünün ifadesinden bir şey anlamak açıklıyabüirsiniz, dedi. Size yardım mümkün olmadı. Elinizde fotoğraflar var değil etmek için talimat aldım. Hava teknlk Entellijens Merkezi raporlannı nri? Şimdiye kadar bunlardan hlç görmek istemişstniz... Evet, hem rü'yete, hem radara biri teferrüat hakkında bilgi vermüstenid müşahede raporlannı ia mis; değildir. Bir hafta sonra Chop bana telttiyorum... Mümkünse tabit. Chop'un red cevabı vereceğini fon etti: »anmıştım. Halbuki o, bagile bir İsterseniz geliniz. Ellmdt slze lşaret yaparak muvafakatinl bil göstermek •alâhiyetinde olduğum dirdi. Devam ettim: üç dört müşahede raporu var. Tereddüd etmekle beraber dave Bu hâdiselerin birer ru'yet hatası sekllnde izah edilmek istenü tine icabet ettim. cHava kuvvetğüıi btliyorum, fakat gene de bu lerlnin» ehemmiyet arzeden vak'aneüceye nasıl vanldıgını merak e lara temaj etmiyeceğinden emindiyorum. Doğrusunu iateneniz, ben dim. Kesin neticeltrt varüabilmesibu iddiayı bertaraf etmek arzutun ni önlemek İçin her halde raporlar tahrif tdilmla olacaklardı. dayım. Chop raporlan uzatfa va sogukça Malum. Muayytn blr vak*a habir eda lle: tırlıyor munınuz? MeseU Washlngton'da yapıian Bunlann arasında tizl hayrete müşahedeler. dfifOrecek feyler olsa gerek! dedi. Muayene raporlan henflı «11İlk raporu aldım. tgtihbarmt aermizde değil. vlalerl tarafından verümiçti. Aah HoppaLa! Hep aynı hikijr* vt Jsponyada Ontida hava flasuadan mazeret ileri surülüyordu. gönderilmistL Ya bir kaç gün evvel Dayton"5 Ağuatoa 1952 geceyanaından az da geçen vuk'a? Aasociated Pressin evvel güncf gibi parhyan bir «daibir habertne göre bir F88 uçağın re» yavaa yavıj alana yaklajmifb. da bulunan iki püot Ohio eyala Kontrol kulesl operatörleri derhal tinde kâin Bellefontaine dvannda durbunlerlnl eararenglz dsmt çabir uçan dalreyi taklb etmlaler. 7 a virmi|ler v* bu ısıgın ortasında nılmıyorsam pilotlar terab görme dalr* şeklind* karanhkça bir kıdiklerini ve herhangl bir ısık ln sun farketmlalerdL Bu kumm kutkisarı karjısında bulunmadıklarinı ru, laıklı kıamınkinden dört misll söylemlşler. Fakat hâdisenin aka büyüktü. Bu acaib cisrrdn tam orbinde bu adamlar ortadsn fcaybol tasında etraftaki kadar parlak oldu ve gazrteciler kendilerile görflf mamakla beraber ı^ık bulunduğu türühnedi. .• farkediliyordu. BiHyortnn. Ben fimdlllk rsporKuledeldler hâdlseden mOdahale lan istiyecegim. Slze haber verlrdm. istasyonunu derhal haberdar et^ Bir mfiddet sonra Chop'tan, ne mi5lerdl. Bir kagja^k^tojjf* zamandanberi '«çan dıdreiferiB'ırAs. ranlık kumı ısıklı parçanm ortagul oldujrunu sordum. Baaa söy ıında lylce gorülen dalr», kuienln lediğjne göre^ga^tpn^ j ^ j p sefl yakınmda cevelânlar yapmağa baıftraü¥ iken «s naÖklm.ıapntkrdan çoğıhu amıştı. Sonra korkunPİir görmüs,tü. Burada ise raparlar tk'n geri dönmüştü. ci şubeden geldikçe okuyordu. AyMüdahale istasyonundan dairenin nca lstOıbarat servisi toplanblarına izi keşfedildiği zaman inamlmaı bir katıhyor ve tahkikatla meşgul en hâdiae vuku bulmuştu. Esrarengiz mühbn sahslyetler, bilhassa blnbaşı cisim üçe ayrümıştı. tlk dairenin Foumet lle teması muhafaza edl içinden iki daire daha çıkrruştı. Hay yordu. retlpr icinde kalan müşahldler bun Şu halde vereceğiniz cevab lann hareketlerini takib ederken hakkında bir ftkrinlz olsa gerek. her üç cisim 500 kilometr* »öratle Operatörler oraSlzee bu uçan daireler tarafından uzaklaşmıslardı. gözetlenmemlze ne glbl bir mana larda bulunan bir C54 nakli>i uçağile temas temin ederek daırelevermek lâzım? Bu sualinlze cevab. veremiye rin arkasmdan aevketmek istemİ5ceğim. Memuriyetim şehsf f&ir erdi. Fakat uçak ağır hareket et Arkası Sa. 6, Sü. 6 da lerüni fchar etmeme mânidir. Baruthane sahasının imaTi, metro inşası ve asma köprü mevzulan toplantıda görüşüldü Dün, Vilâyette Vali ve Belediye Reisinin başkanlığında bir toplantı yapılarak, Yedikule Yeşilköy arasmdaki Baruthane sahasmın imao. metro inşası ve asma köprü mevzularj etrafında görüşülmüştürVali ve Belediye Reisi toplanbdan sonra kendisile görüşen bir arkadaşımıza aşağıdaki izahatı vermiştir: «Baruthane sahasını modern şekilde imar etmek niyetindeyiz. plân hazırlanmıştır. Bu sahada, bütün modern tesislerile bir site kurmak karanndayız. Aynı sahada 70 bln kişilik bir stadyom inşaatını da etüd ediyoruz. Bugünkü halile Mithatpasa stadı, llâve tribün tamamlansa dahi ihtiyaci karsılamaktan uzakür. Metro lnşaatının proje yapma tekliflerini kabul müddeti evvelki gün sona erdi. Fakat bugün yeniden bazı teklifler yapıldı. Bunlar üzerinde de duruyoruzKöprü meselesinin Amerikada ietkik edildiğinl bÜiyorsunuz. Güzel bir şekflde inkişaf ettiglne dalr haberler alryoruz.> İsriçre bizden içki alacak Lauıanne'dan gelen blr haber» göre rviçTeye (ltmit bulunan rütüncülük eyrtl temaılanna başlamııtır. Heyet Lauaance'da bulunan ve aeraıayesinde Türklyenln de hüsesl olan büytık blr flgara fabrlkasının teslslerlnln yenllenraesl meraaHnlnde hazır bulunacaktır. t«viçre flrmaları heyetlmlza TUrkly». sn lckl lthal edeceklertnl de budlrmla. Itrdlr. Isvlçrelller Mlhasaa kanyak ve llkSrlerlmlzden latuı almak tetemekte. dlrler. Zeytinyağı fiatlan Plyaaamızda «eytlnyatırun azalması lolayull* flatlar her ne kadar yfUueL. |e yüz rutmusaa da hafta lçtnd« Utlhsal bolgelerlnden külllyetll mlktarda mal felenmoi flatların artmuım Onlemek tedlr. Piyaaamızda ekstra ekstra serttnyal. lann toptan kllcwu 230 kuruftur. Ekatra yığlar l*e 220 kuruttur. Bir kadın h m a yakalamb Güllü Özkaralar Ismlnde sabıkah btr kadın Abldln Saygıhmn aahlbl bulunduju Beyoğlu Tarlabası caddesl 127 •mmaralı dükkana mü?teri »ıfatlle gl. h »ekmecedekl 700 llra parmyljçaJıp. :açmiftır. BakJuüın pollae vakl alkl. retl üzetine nbıkalı kadın hırsız yakı. snmıs tahklkata ba«1anmi}tır. Fikir ve sanat hayatunızda kimseden Namık Kemal kadar bahsedilmedi. 2 aralık 1888 de öldüğü içln aradan 65 yıl geçmesine rağmen son bes, on yıl içinde ona dair kütübhanemde bir düzüne eser var. Yalnız Mithat Cemal Kuntay, on yıldır onun hakkında kamus hacimli cildler verip duruyor. Namık Kemali «Devrinin insanları ve olaylan arasında» tetkik edip 1944 te çıkan büyük çapta 611 sahifelik ilk cild Kemalin tSofya dönüjünden Avrupa dönüşüne kadar» ki hayatını anlatır. İSMAİL HABİB I Ya anın SEVÜK kahnna Avrupa dönüşünden Sakızdaki ölümüne kadarki asıl hayatuu anlatan ikinci cild ise iki büyük kısma aynldı. 1949 da çıkan birinci kısmı 774 sahifeliktir. İkinci kumın 500 sahifesi basıldı. Yakında çıkacak ve çıkmca göreceğiz ki o da 800 sahifeyi aşıyor. Üçüncü cild, yani dördüncü kitab da çıktığı vakit dört eserin sahife yekunu üç bini bulacak. Bütün irfan hayatunızda hiç kimseye böyle bir dev kitab yaztlmadı. Hikmetfillâh şehrinin bir tânesi Oğlunun karnmda yatar ânesi Çocuk bunu okudu ve derhal muamma yı çözdü: «İpekböceğiı» Herkes parmağmı ısırmıştı. Belli, kıhc gibi keskin bir rekâ var bu çocukta. Dedesi Sofya Paşası. Çocuk on altısma basmıştır. Hııkumet konağına girenlerden ayakbastı parası ahnıyor. «Bu haksız para helâl değildir» dedi, dedesini bırakıp İstanbula geldi. Belli bu çocuk ik: manasile de hakka tapandır. Fakat koltuğundaki divançe hep eski tarz şiirlerle dolu: Meyhâne gülsitandu peymâne nülieşandır Deyip duran bu gencle İstanbul yeni bir divan şairi kazanmıştı ama yazık bu gence. **• *•• Nereden geliyor Namık Kemalin bu sonsuz ehemmiyeti? İki romanından mı? Onlann okunduğu yok. Beş alb plyesinden ml? Oynandığı yok. Yanm kalan Osmanlı tarihınden mi? Belkl aduıı bile bilen yok. Makalelerinden mi? Onlar eski gazete kolleksiyonlannda uyuyor. Şiirlerinden mi? Yeni tarzdakileri zaten zayıftı, eski tarzdakilerden de haizalarda belkl bir kaç beyit kaldı. Pekl, romarunı »oy, piyeslerinl »oy, tarihini, nesrinl, ai'rini, soy; fakat hepti soyulduktan tonra ortada gene Namık Kemal denen koskoca bir der kalıyor. Bu devin heybetindekl san İlk defa Cenab Şehabeddin bh makalesinda en canh surett* açıkladı. Namık Kemal öldüğü zaman Cenab on aekiz yaşındaydı. O makalesinde mealen dedi kl: cBlı gencliğimizdt Namık Kemal kolunu kaldınverirse bütün aaltanat yıkılıverir sarurdık.» Neden öyle sanırlardı? Namık Kemal bir »ahıs degil bütün millete mihrak olan bir bayraktL Hiç bir kalem sahibine onun kadar tapınılmadı. Blr gun Beyazıd camll avlusundakl kitabcılar arasında dola&ırken hlr kuruşa satılan bir varaka S'ÖTdü. Şinasinrn «Münacat» ı. Genc Namık Kemal bunu okur okumaz bir ışık huzmesile karanhğın yırtıhşı gibi yepyeni bir âlem keşfatmisti. Bu divan sairleri gibi Allah mücerred olarak değil insan olarak konuşuyor. Kulunun za'fana nlsbet çogise noksânı gaâlib mi değil ihsanı? Artık divanı kapıvan şairden yeni bir idealist doğmuştur: Refâhı millet îçin terki râhat eyliyelirn Vatan yolnnda yürü azmi gayret eyliyelim Fakat kuru idealistlik neye yarar? Herşeyden fince vatandaki koyu istibdadı dcvırmek gerek. Genc idealist yaman bir ihtilâlci oldu. Gizli kuruian a Genc Osmanlılar» ın bütün nıhu o. Sanki millete elektrik seyvalesi akıtan bir dinamo olmustu: Donersem kahpeyim millet bir a7İmptten Derken övünmüyor. Millete karş alenen ahdını ilân edivnr. Butün millet de onun bu ahdına inandı Kuru laf ne kadir parlak ol=a inan dırmaz. Namık Kemal eser değı hayatü. Onun en erişilmez eser hayatı oldu. *** Mithat Cemal üç bin sahifelik dört büyük kitabının ilk üçünü onun hayatına hasrettiği gibi dördüncü kitabın üç bü>Tik faslından ilk ikisi de gene onun hayatına da irdir. Bu üç fasıl sırasile şunlar Memuriyeti, Evi, Yazısı. Yani hü ] kumette Kemal, evinde Kemal, tdebiyatta Kemal. Dört kitablık eserde Namık Kemalin edebiyat tarafı on ikide biri bile tutmuyor. O dev hayatın yanında eser devede kulak gibi. Mithat Cemalin yerden goke hakkı var. Namık Kemal kendile büyük olandır. «Genc Osmanlılar» ı dağıtmak için her birini bir p?ye i^ uzak \erlere dağıtmak istediler. Onlar Avrupaya kaçtı. Londradan gelen «ihtilâl neşriyatı» ecnebi postanelerinin dokunulmazlığı yüzünden kolayca memlekete girmektedir. O neşriyatı padişahın nazırian bile okuyup duruyor. tKapitülâsyon denilen o asırlar boyu melânetin tefc hayrı bu oldu. Bu neşriyatın tesiri o kadar derindi ki nıhaye' onlara vatan kapısını açtılar. Yıllarca vatana hasret kalmak. Meğer ne kahırlar kahnymış bu. Fakat vatan toprağı sadece toprak değil Onu o kidar aziz yapan O' nun altmda yatanlardır. Alevl kalblerın yattığı o toprak üstüne çok dikkatli bas, yoksa ayağın yanar: Pâyını dikkatle ÇIKTI BU SAYIDA Kadmlann göz yaslan: Server Bedl + Guguk: Doğan Nadl + Estergon fatihi: İsmaü Habib ^ Otuz sene sonra: «Hiklye» Muazzez Tahsin ir Tevfîk Fikretta hicivleri: Mithat Cemal ^ Pitigrilli'nln okumakla doyulmaz bir ask hikâyesi. bas kim râlıına suzan eder Kalbini atmış ölürken muptelâla dan birl *** Süleyman Nazifin dediği gib Avrupaya bıçak olarak giden Namık Kemal Avrupadan ustura olarak dönmüştü. «İbretn hir gazete değil her nüshasile Babıâliyi sarsan bir yıldırım tarrakasıydı. Gazetesini kapattılar. «Vatan» piyesi sarayuı başına bir şamar gibi inmişti. Onu Magosa zindanma attılar. Mît hat Cemalin yeni kitabmda dediği gibi zuıdan odasmı derhal blr «ma kam» yapmıştı. Herkesin ziyaretine koştuğu mukaddes bir makam. Alevlenmiş ruhlar için zinrlan nedir? O zindanı bir cennet ve kendini hayattayken cennete kavuşmu} blr şehld yapmamn sımnı buldu: Ne devlettir sefaid1 dhayat olmak bu dünyada **• • *• Sofyada henüz on flç yajınday ken saz şairlerile dosttur. Belll bu çocuk fair olacak. Bir gün kahvede bu saz çairleri kimsenin çözemediği bir muamma astılar. Çözulemiyen muamma şuydu: Büyük Romancımız YÂKUB KADRİ ile çok enteresan bir edebiyat konuşması * AMERtKA HABERLER * İSTANBUL Ürüversiteal Tıb Fakül. tesl Ordtnaryuı profesflrlerlnden Zekl Zeren dün laat 8 30 da btr A F uça{ı l* Parls* gitmistlr. * 1. T. 0. MADEN Fakültes! Talebe >miyfti S armlık cum*rU«l fünU aaat 15.30 da GUmü$nıyu salonunda meval. mln Uk edebiyat matinesinl tertlbl». mljtlr. Matlneye, Küçük Sahne ve Şehlr TlyatrofU larunkftrlan da lstlnk edeceklerdlr. * İSTANBUL Onlveralte* Edeblyut akülteai Talebe Cemlyeünin yıllık kongre») dün saat 14 te Marmart loka. llnde yapılmıştır. * MtLLÎ Tesanüd Birllğinln aeri h». llndeki radyo kcnuşmasından 15 tncl«i bu akşam «aat 22.22.10 «raıında löet Hallm Oruz tarafından yapılacaktır. •• TORK Devrlm Ocaklırı lklnd «erl * koniersnjlarına. 3 aralık 1951 per«embe gUnU uat 16 d» Marmara lokallnde Salâhaddln Demirkan tarafından verl. ecek olan tYurdumuzda Sosyolojlnln îugunkıl Ana Problemlerl» konulu »nferansla ba«lıyac«ktır'. •• SON 24 aaat zarfında lteıanımıı. • an yapılan ihracat yekunu 55G bln llra. a yülraelmlfur, * DENİZCÎLÎK Bankan Izmlr t|let. e MÜdurlüîüne Naci SeUkln Uylni Izerine boşalan teftlş, organlzasyon, tüd ve tartfe müdurluğune Belediye iki Iktlaad MüdUrü Emln Brer tayln edllmijtlr. Yenl Müdür dün vazlfe«lne başlamıjtır. Aralık 2 Rebitilevvel 24 Et düsmanı: Doktor Hasan Ferıd Cansever ir En büyük hokkabaz: tHikâye» Nlhal Yiğinobalı ir 1953 dtiny» güzellerl film çeviriyorlar: Enfes fotoğraflarile fr Cinsî cazibenin sım ir Avrupanın Hollywood'unda ir Sivas halıcılığı ir Yüzlerce yan ve resim... y 4 Kalb uyumaz: Roman ilâvesi İstanbul Klinik Dersleri Neşriyab: TEOAVÎ YILLIĞI 1954 Ord. Prof. Dr. A. Noyan, Prof. Dr. A. t Çetingü, Prot Dr: JtŞ. Yencr, Doç. Dr. R Ogan, Doç. Dr. C. Sokmerun orijinal yaalan... Ve tıbbm her branfinda, 1954 yılbaşuıa kadar bütün dtoyada kaydedüen tedavi yeniliklerL Ölüstrasyon kâğıdh 350 sahife, luks bir cild içlnde fiatı on lira. Yılbasından evvel abonelere gönderilecek olan bu eaere en geç on gün zarfmda saym doktorlann abone olmalan rica olunur 30 Ka«ım çekilifinde DENIZCIUK BANKÂSI Bu satırlan yazan Namık Kemalin ölümünden dört bef yıl sonra dünyaya geldi. Fakat, yirmi iki yaşındayken kaybettiğim babam da dahil. onun kadar bildiğim kimse yok. Namık Kemalin zaman geçtikçe ruhlarda daha çok derinleşip yaşadığınm en uM delill: Namık Kemal öldüğü zaman Atatürk 6 yaşandaydı. 3 t yıl sonra o Sakarjayı < kazanıp Gazi ve Müşir olduğu zaman 40 yasındadır. 1922 martınm 1 ind günü. Müşir ve Başkumandan Mustafa Kemal Pasa Büyük Millet M/îvJisinde. mall yılbaaı vesilesile meşhur Nutkunu söylüyor. O gün Sakaryadan 6 ay sonra, V» llerideki Dumlupınardan 6 ay öncedir. Nutkuîtfsonunda Namık Kemalin «Vatan Mersiyesi» nin nakarat beytinden ilk mısradakl «dayamıs» keltmesini cdayasuıı ve ikmci mısradaki «yogimis» kelimeslnl «bulunur» jekline koyarak o çelik saklaışlı sesile su tarzda okuyunca: Vataıun bagnna diisman dayasın hançerinl Bulunut kurtancak bahtı kara mâderml Rabbim bütün mebuslar ayağa kalkmıs o ne bitmez, o ne eosgun jlkıştı o. Hepimiz Namık Kemalin ruhu da oraya gelmiş, iki Kemali kucaklasıyor sanmıştık. Ondan 18 yıl sonpa Atatürk de ebediyete gitti. Gene eminiz Rahmanrn gufranında da ruhlan kucaklaşnuftır. Iıkl Istanbul ltfaiy* Kumandanı Albay Ahmed Tahrl beylB nflkuı sevglll büytıkannemlı NEVRİYE ÖNERIn aılı ruhuna lthaf edilmek üzere topra|a verlllslnln kırkmcl (Onttn« tcsaduf eden 2 aralık 1953 earsamb» fünü »ğle namazını müteakıb nat 14 te, 01;11 Sıracevlzler aokak 59 rrornar«lı lkamet. gahımızda Mevlidl Şerlf ekunacaktır. Kendlslnl tevenlerm tefrifleri rlca olunur. Tonmlan adın*: Ttri\ ÖtTBR Kızımız Fatma Demlrl ıtalerln! kSr eden Hlpoflz urundan yaptıfı bey\n amellyatı lle kurtaran Dr. BÜLEND TARCAN'a allec» lükranlarımızı lunarız. Samaım Kavagındaa Oıman Demlr ve Hatu Sabrl Inal decek insana saklıyordu. Başsatıanın sesi «Delikates» 1 takdim etti. Bu elbiseyi Lulu giyiyordu. Şantal'i görünc» duraladı. Santal, müsterllerden yüzlerc» defa duyduğu kelimelerle, onlann sesini taklid ederek: «Madmazel, döner mısiniz? Biraz daha yan durun» diyordu. Lulu'nun gözleri hiddet yaşlarile buğulanmıştı. Santal, eski meslekdaşırun üzerine saldıracağı, yahud salondan kaçacağı aynın yaklaftlğını görüyordu. Zaten o anı bakliyor, ümid ediyordu. Madam Fuaye, vaziyeti uzaktan takib ediyordu. Lulu'yu en ufak bir aksaklık yaptığı takdirde derhal kapıdışarı edecekti. Para ile değil, sıra ile .. Santal, .Maymun» un müşteriâini hoşnud etmek için mankenini hemen kovabilecegini biliyordu. Şu anda Madam Ruaye'yi alâkadar eden yalnız müsteri Şantal'di. Lulu kendine hâkim oldu. Yemek vemeğe muhtaçtı. Onu bir müddet karşısında ahkoyan Santal dedi ki: Daha yakından görebiimek içln sizi yorduğumu biliyorum. Bun dan dolayı pek üzüldüm. Zalunetlnizin karaılığım vermek istiyorum. Ipek çorab giymediğmizi görüyorum . Tabi! . Bu kadar pahalı olursa... Müsaade ederseniz lize küçük bir hediyem var... Kendim için almış olduğum on Uri çift çorab ... Paketi uzatıyordtı. Lulu tereddüd etti. Madam Ruayt bakıyordu. Nihayet dişleri araaından »teaek ME VLİD 647, 12193, 205, 10622 10433, 780, 35 numaralı hesab sahibleri İÇ HASTALIKLARI YILLIĞI1953 (Ikinci Baskı) Yenid«n kutübhanelere dağıtılmış ve ödemeli olarak yollanılmağa başlanmı?tır. Fıatı: 10 Liradır. İSTANBUL KIİNİK DERSLERİ NEŞRtYATI ^ Posta kutusu: 6 Beyazıd. I V. ] 7.06 12.03 14.23) 16.41118.19 5.22 E. | 2 25 7.22 9 46 12 00 1.38 12.40 Vüzbinlerce TUrk ailesi G E N E R A L @ ELECTRIC •mputünü tam bir itimatia kullanmaktadır PİRE, NAPOLİ, MARSİLYA, BEYRUT, İSKENDERİYE, CENOVA, K1BR1S BİRtNCİ MEVKİ GİDİP GELME SEYAHATLERİ KAZANMIŞLARDIR. DİGER SEYAHATLER VE ÇEŞİDLİ İKRAMİYELERİ KAZANANLARIN LİSTELERİ BANKA MERKEZ, ŞUBE VE AJANS HOLLERlNE ASILMIŞTIR. HER 51 Liraya bir iştirak hakkı Her ay bir çekiliş meğe gelmeniz ne hoşuma gitti... Koleksiyonu seyretmek istemişsiniı... Şimdl slz ve Madam Berton için geçiririz,. Mantonuz pek güzel. Tebrik ederim .Mesud musunuz? Çok... Aferin esas odur. Mankenler gelmeğe başlamışlardı. Hepsi Şantal'i görünce bir an tereddüd ediyorlar, fakat başsatıcırun sert sesi onları harekete getiriyordu: Haydi çabuk olun... Elbiselerin isimleri pek değişik değildi: Fantazi, Anlaşma Prelüd... Müteahhidin kansı: Madam Jan, benim için Anla^ma ve Prelüd'ü ayınnız, rica ederim, dedi. Santal derhal atılarak: Benim lçln de, diye ilâve etti. Şlarnan vücudlfi Madam Berton sinirli bir tavırla bu sonradan 2Örrae zengini gözlük altmdan sert sert süzmüîtü. Santal bu naz ı'ardan kat'iyen rahatsız olmaksızın dalgın bir tavula sigarasım içiyordu. Malam Berton'un hoşuna giden bütün modelleri «eçmeğe karar vermlatL Mademki vaktile kendisine hırnz demi^lerdi, şimdi, bol para ile, baskalarından luks eşyalannı nasıl çaldığını onlara g^ «recekti Müteahhidini ciüşündüğü zaman •âşık» kelimesı kat'iyen aklıns gelmiyordu. Saçsız biçare, âşıktan başka her şey olabilirdi Santal bu sihirll kellmeyi, nazannda hakke TEŞEKKÜR «CITMHURİYET» in Tefrikası Yazan CUY DES CABS Terzihanede çalıştığı saatler dlşında mütemadiyen alışverış yapan genc kadın için hafta süratle geçmişti; Mr. Bertor» bütün vaidlerinı harfivven verine getirmişti. O dereee ki^ Şanal kendi sözünü tutacağı günden adeta ürkmp •> basla• mıştı. Marsel ve Arno da hiç bir şevin farkmda de*il!"di Müteahh'dle kurulacak rabıtamn iyi bif tarafı da adsmeağızın hem çok işi olması. hem de çok çekindiği kırk senelik bir karısı bulunması idi. Bundan dolavı. Santal, her şey hal lolunduktan sonra. Mr. Berton X. olsa olsa haftada bir veya iki kereden fazla görmiyeceginden emindi Bundan muvaffakıvetli bir anlaşma tasavvur etmek güçtü. Nihayet cuma, aynhş, günü, gelmişti Santal son bir dsfa ATihk ve solgun yaprak olmuştu. Kasadan dönerken helezoni merdivende Madam Ruaye'ye çarpmıştı: Peki, jimdi ne yapacaksın? Bir .kaç güne kadar görürsünuz. Sizden istiyeceğim yegâne şey, artık müessesenizle alâkam kalmadığından, lleride karşılastığımız zainan bana «sen» diye hitab etmemenızdir. Soyunma odasmda veda etmek üİete kendisini bekliyen Lulu, Mado ve Ninet'i gördü. Neden böyle acaib yüzleriniz, var? Sizi gören kovulanın siz olduğunu zanneder Şımdi bir ayhk ikramiye aldım. Haydi gelin. Hepinize Veber'de bir kokteyl ikram ediyorum Yok, olmaz Santal .. Paraya ihtiyacın var. Para mı? Onunla ne yaptığıTnı gdreceksinız? Her birıne birer değil, dorder koktey! ikram etti. Veber den çıkarlarken »ade yemiş suyu icmış olah Santal müstesna, hepsi sarl Stl h hoştu Küçük otet odasında geçireceği spn günde düşüncelerini Çeviren: BERİN BÜKTAŞ toplaması için soğukkanlı olması lâ zımdı. Otele vardığı zaman kapıcı hayran söy'endi: Am;n efendim, bugün namınıza belki kırk paket getirdiler. Elbiseler, sapkahr, hattâ bir de kocaman ortanca sepeti.. Hepsmi odanıza çıkardım. Kusura bakmaym ama pek merak ettim, acsba yann doğum gününüz mü? Santal gülerek: «Öyle gibi blr şey ..» diye cevab verdi. Paketler, eşyaların üstüne yığılmıştı. Santal etiketlerine bakıy jrdu. Hepsinin üzerinde tanınmış pahilı yer'erin isimlert vardı. «Worth», • Lanvin», «Agnes», «Kirby Beard». Genc kadın ilk defa olarak, baskaları için ,yapılmış olduğunu zannettiği bu güzel eşyaları, kendi namına gelmiş paketler halinde görüyordu. Bu hediyeleri, müteahhibkd ğ kdi din bankada namına açtığı krediden, kendi kendine temin etmişti. Ortada, masanın üstünde duran oıtanca sepeti vardı. Kordelâsına şu kelimeler yazılı bir kart iğnelenmişti: «Oteldekl son gecenizin rahat geçmesi temennisile..» Bu gece, bütün bu servetlerinin ortasında, Santal, gemicisinden, yetimhaneden, Marsel ve Arno'dan artık tahammül edemediği bu hayattan kendisini öyle uzak görüyordu ki... Her vicdanı, kirletebilecek bu çirkinlik ve küçüklük akıntısından yalnız Iru, Siyam kedisi kalmıştı. Iru, fena günlerin ve konforsuz odaların arkadaşı idi. Rahat artık onun da hakkı idi. Santal divanın üstündeki paketleri itti. Marsel Amo'dan aynlırken oraya girdiği gün üstünde bulunan tayyörü giyerek onlardan bir şey almadığını ispat etmek istemişti... Giyimli olarak divana uzandı. Bu tayyörü hayatmda son defa gijrlyordu. Yarın artık başka bir kadın olacakü. Üzerinde muvakkat değil, satın alınmış, ister yırtacağı, ister atacağı bir elbise bulunacaktı. Kendi malı telâkki ettiği yatağın üstünün yaancı esyalarla dolmuş olmasından ürkerek bir kenara sığınan Iru, tekrar hanımının yanına geldi. yatti. Santal kedlsini okşıyarak konuşuyordu: «Yarın Iru'cuğum, benim apartımanımda, ormana nazır evimde Uyuyacağız.. Marsel ve Arno'dan ayrılalı tam iki ay geçmisti Terzievindeki ioyunma odası sükunet bulmuştu. M* dam Ruaye, Şantal'in yerine Kristiyan'l bulmus, fakat eski mankeninin ne olduğunu kimseden öğrenememLşti. Bir Sğleden sonra, bürosunda hesablarla meşgulken baş saücı heyecanla koşarak içeri girmişti: Madam Ruaye... Şimdl müşteri olarak kim geldi biliyor musunuz? Santal... Dehşetli şık... Üzerinde fevkalâde bir vizon, nefîs bir inci kolye var . Koleksiyonu görmek tstiyor. Ne yapmalı? Gösterin. Belki de ileride esaslı müşterilerimiz arasma girer. Unutmayın ki bir tek gayemiz vardır: İşlerin iyi yürümesi... Madam Ruaye, Madam Berton'dan bir kaç metre uzakta oturan Şantal'in bulunduğu salona indi. Madam Berton gözlüklerini Şantal'a çevirerek sordu: Eski mankeniniz değil mlT Evet Pek şık olmus.... Belki mirasa konmustur. Yahud kendi ile alâkadar bir bey bulmuştur. Bu çegid mahluklarla aynı salonda bulunmaktan hoslanmıyorum. Müdire gülümsiyerek: Ne yapalım efendim. Zamamn lcabı. Biz blrisinl yetiftiriyoru»; İki ay sonra karşı cepheye, müsteriler cephesine geçmiş olarak blze dönüyor... Dedikten sonra Şantal'a doğru ılerlerrdş ve: Bu ne güzel sürpriz... BM gör kür aderim» dedikten socrt pakctf aldı vt aglıyarak kendini dar m*rdlvene atta. Santal ayağa kalkmıstı: «Arabama haber verlr mlsinlıT Şoför yandaki sokaktadır. Madam Jan, Anlaşma, Prelüd v» Delikatesi alıyorum.» Va göz ucu ile Madam Bertona bakarak «Provaya hacet yok. Vücudürn manken vücudü kadar incedir. Hesabı elbiselerle yollarsmız...» Veda etmek için yaklaaan Madam Rusye'ye: «Evimde bir cay içmek için ne zaman gelebilirsinizT» diye sordu. Tsşekkür ederlm. Bllmem... O halde pazara... Bulvar Süşe, on altı numara Sizi almak için arabamı yolhyayım mı? Hayır. Lüzum yok! pazara efendim. Başsatıcı eksfk olmıyan tebessflmü ile kapıya kadar refakat etmişti. Genc kadın kapıcının elina mühirrce bir bahşiş sıkıştırdıktan sonra Packard'ına binmişrl Şantal'in verleştiği bina Parisin en gflzel binalarından biri idi. Mermer blr hole açılan kapıdan Içerly» girdigl zaman, Madam Ruaye içinden «belki de yalnız oturmuyor» demiştL Getıc kadm eski müdiresinl, buyuk salona bitbık pek güzel bir oturma oda^mda beküyordu. Evin umumî gorunüşu bir dekoratör elln dşn çıküiını , 5 ^ 5 , ^01 ediyordu. (Arkası var)