Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 Eylul 1»SS Kırmızı Çantalı Kız Yazan: Cevad Tevfik Enson ¥ J e r gabah erkenden ve aynı o* * tobüsle işine giderdi. Küçücük yüzünde bumu bir Çin kırmasını andıracak kadar basık ve zarifti. Teni .saman rengindeydi. Yer yer yanıklan olan kumral ve kıvırcık saçlan omuzlanna düşmeye yeltenirdi, fakat sabahın serin ve munis rüzgârı bunlan hafifçe geri attığı vakitlerde yüzünün güzelhği bir kat daha artardı. Vücudü ince ve tüy kadar hafifti. Yürüdüğü vakit öylesın bükülen beli. rejiye giden bır yaz malı kadın kadar vücudünü yay> landınrdı. Ahenkli bir akışla u zanan kollan vardı ve inceuzun parmaklannın arasında daıma minimini bir kırmızı çanta sozı çarpardı. Gözlerini bir noktava sapladığı vakit, bazan muhabbet bazan da hırs müşahede edilirdi. yolculuk mecburiyeti ve arkadaşlık çerçevesi dahilinde sarfedilen bir kaç kelime hiç bir zaman bu hududun aşılmasına vesile teşkıl etmiyecekti. Bir iki sefer de zannedersem köyde, sırf vakit geçirmek için, asfaltta yanyana yürü. müştük. Esasen ne zaman bir araya gelsek daima havadan, sudan konuşuyorduk. Günün birinde, bilmem nasıl oldu, birdenbire ortadan kayboldu ve onu bir daha göremez oldum. Artık teneke otobüsten kurtulmuştu. Üstelik köyde de görünmüyordu. Hasta olabilirdi. Başka bir semte taşmabilirdi ve belki de işsiz kalmıştı. Bütün bunlar imkân dahilinde olan faraziyelerden başka bir şey değildi. Onun için içimde daima en iyi temennileri besliyordum. Birbırile el sıkışan iki insanın karşıhklı olarak içlerinde besledikleri bir temenni. Esasen o ebediyen, bana aid bir insan olmuştu. Bir sanatkâr anlayışile artık o benim iç dünyama nüfuz etmiş bulunuyordu. Bir sisli yaz sabahı, amole kılıklı adamlar arasında işime giderken onu yanımda bulundurabilirdim. Onun bulunmadığı bir otobüste birlikte seyahat edebiürdim. Hattâ istediğim zaman onun ince uzun parmaklan arasına bir avuc dolusu çiçek koyabilirdim. *** Marsilyadan iki görünüş ve (ortada) muharririmiz Küçük Hikâye Avrupa kadını ne düşünüyor: 5 Pompei'de kadınlara gösterilmiyen resimler ve bir Fransız kadınının cevabı Yazan: Feyyaz Tokar nzalardan kolayca sıynhp salimen Pompei Napoliden otobüsle yirnetıceye ulaşabilirsınız.» mı dakika kadar çekıyor. Eskıden Ozzet Hamparsumyana: «Harbe gayet bozuk olan bu yolu bir şirket aid hatıranız var nu?» diye soryaptırdığı için Pompei'ye giden budum. tun vesaitten muayyen bir vergi «Harb sırasında Paristeydim» almıyor. Bu tarihî beldenin umumî dedi. «Paris açık şehir ilân edıldıği gorünüşü üstü açık bir evi andıiçin harbın şiddetıni pek ıyı farrıyor. Asırlar once sınesınde yırmi ketmedım dıyebüinm. Fakat kebeş bin kişıyi barındıran Pompei o limesinı bile telâffuz etmek âsabımı devrın sanat anlayışını gösteren bozuyor.» nümunelerle dolu. Pompei'nin nü «Ideal bir erkek tioiniz var fuzlu şahsiyetlerine aıd olup bırkaç mıdır?» duvan yıkılmamış olan evlerde «Herkesin beğendiği ve hoşyağlıboya sanatrhın tipık numunelandığı bir tıp mevcuddur. Fakat leri görülüyor. Sefahate düşkun esevlenmek bahsinde bunun rolü ki Romalıların bu iptilâsını gosteyoktur. Esas mesele iki tarafın ren müstehcen resim ve heykeher anlaşabılmesidir» zengin evlerınde mebzul mıktarda Marsilya barları göze çarpıyor. Fakat bu çeşid reMarsilyadaki barlan saymadım sım ve heykellerin fotografım çekama her haJde aded itibarile mağatırmedıklerı gıbi kadınlara da %6szalara yakın. Ikınci ve üçüncü sıtermıyorlar. Orada vazifeli bulunan nıf barlar her akşam işçıJerin istimemurlardan birisi bize böyle bir Pompei harabelerini gezerken... lâsı altında. Işten çıkan, tulumunu heykeli gosterirken genc bir Fransız kadını gızlıce aramızdan başını mezarhğını tam tetkik için on beşeğlence şehirlerinden birisi. Gün değıştirmeye bile lüzum gormeden uzatarak bizımle beraber seyretme günunü ayırması, olüm korkusunu düz çalışan gece geç saatlere ka bara koşuyor. En luks yer «Cafâ Gressy», en düşük yer de «Ameri:e başladı. Fakat memur bunu gö yarıyanya azaltacak kadar tesir dar eğlenen insanlar ve Fransanın gösterir zannederim. Her ölünün birinci sınıf karmanyolacılarının kan Bam. Işin garibine bakın ki runce fena halde sinirlendi ve ka«Cafe Gressy» yi Türkiyeden gidmı ağır bır şekilde payladı. Fran mesleği ve hususiyeti mermer üze toplandığı bir yer. Hususiyetlerinrinde o kadar fevkalâde aksettirili den birisini de halkın dörtte birini den bir Ermeni zat, Amerıkan ban sız güzelı de bu münakaşada ondan da gene Türkiyeden giden bir Eraşağı kalmıyarak bu hareketin as yor ki insan adeta karşısmdaki Türkiyeden giden Ermenilerin teşkil men madam idare edıyor. Gressyrımızın anlayışına uymadığını &öy mermer sütunun her an dile gelip etmesi. Hepsi de açıkgöz çıkmış ve canlanacağını zannediyor. Bir rahi birer mağaza sahibi olmuşlar. Mar nin sahıbine rastlıyamadık ama edikten sonra: benin mezarının üzerinde, ruhunun silyada hangi mağazaya girdikse madamla teşerriif ettik. «rBurası Pompei ama, herh'tlde melâikeler tarafmdan goklere çıka, muhakkak surette türkçe bilen bi «Bu karar zor bir işi nasıl idaeski Pompei kanunlan cari değilnlışı, başka bır tarafta geride genc rıle karşılaştık. Bu yüzden başımız re ediyorsunuz?» diye sordum. Madır,» dedi. kansile iki ufak çocuğunu bıraka dan oldukça üzücü bir hâdıse de dam cevab verdi: Dünyanın en muhteşem mezarlığı rak vefat eden bır aıle reısinin ar geçti: «Pek kolay değil ama, alıştık Cenova umumî gorünüşü itibarile kasından karısı ve çocuklarının ağMarsilyanm muhteşem mağazaia artık.» Napoliyi andırıyor İtalyamn bu iki layışı o kadar guzel canlandırılmış nndan birisi olan yedi katlı Dame Biraz sonra da orkestra türkç* ahıl şehri de turist celbinde mü ki. Çok yakına gelınceye kadar ha de France'a bazı şeyler almak üze bir tango çalmiğa başladı. Bu tanhim rol oynayan hususiyetleri haiz. kikî bir insanın gokyuzüne uçtu re gırmiştik. İtalyadaki gibi genc ve gonun notasını bızim denizciler geNapolide tarihî bir Pompei, Ceno ğunu ve bır aile efradının kabir ba güzel kızların çalıştığı mağazada ar tirmişler. vada dünyanın en muhteşem me şına gelıp ziyaret halinde bulunduk zu ettiğimiz şeylerin üçüncü katta Marsilyada adam çevirme ve kar :arhğı var. Cenova mezarlığı yük larmı zannedersiniz. olduğunu söyledıler. Alt kattaki manyola vak'alan çok sık olduğunek bir sanat anlayışmın en güzel Cenovanın da bızımkine benzi kızların şefi olduğu anlaşılan orta dan polıs adedı de bir hayli kabanurrunesıni verıyor. Bu'ası, icıne yen bir kapalıçarşısı var. Aynı sı yaşlı bir madam kendisini takib et rık. Fakat polisın kalitesi adedme irdığinız zaman biran evvel çık memizi söyledi. Beraberce asansömak teşebbüsünde bulunduğunuz kışıklık ve aynı gürültu orada da re bindik. Asansör hareket ettıği göre çok düşuk. Bir zabıta memukasvet verici hisler yerine insanda mevcud. Fakat ucuzluk da goze çar sırada yanımda bulunan Muzaffer runa Emniyet müdürünün ismıni sordum, biraz duşünc(ukten sonra: etkık ve goımek arzusu uyandıran pacak şekilde' ismindeki bir arkadaşım: «Bu ka«Dilimin ucunda ama hatırhyamıTürkiyeli Ermenilerin diyan ır sanat abıdesıni andırıyor. Vakdar güzel kızların arasına bu nasıl Marsılya Frar.sanın panayır ve girebilmiş'» deyince kadının rengi yorum» dedi. :i musaid olan bır insanın Cenova Emniyet müdürlüğünün ne taderhal değişti ve türkçe olarak gu rafta olduğunu ogrenmek isteyınce, cevabı verdi: bağlı bulunduğa karakolu tarif e «Ben onlann yanına girmedim, debileceğını, fakat Emniyet müdüronlar benim yanıma geldi. Hepsinin lüğünu bılmedığini söyledi. şefiyim.» Avrupanm bızde olmıyan güzelBu hâdise bize ihtiyatlı konuş liklerinden bırısi de kadın ve erkek mak gerektığınin ilk işareti oldu. lerin beraberce oturduklan kahve| Türkiyeden iki yaşında ayrılan haneler. Bilhassa Fransada çok fazOzzet Hamparsumyan adında bır lan bulunan bu kahvelere «Bar Ermeni kızı da Marsilyada şimdı Cafe» denıliyor. Bütun ana caddeeczane sahibi olmuş. Üniversite ler bu tıp kahvelerle dolu. Yazın tahsıli yapüktan sonra babasının kahvenin onundeki tretuar üzeriverdıği sermaye ile eczaneyi açmış. ne konulan hasır kclruklar daıma Ozzet'le muhtelıf mevzular üzerin dolu. Alışveriş ve gezmtı için sode konuştuk. Hayat hakkındaki kağa çıkan kadınlı, erkekli ve çoduşüncelerini öğrenmek isteyınce: cuklu bir aile ycrgunluğunu gider «Hayat uzayıp giden bir yol, mek için buralarda oturup ve kahinsanlar da bu yolun yolcusu» vesini ıçtikten sonra yola koyuludedi. Fakat yolun bir çok keskin yor. Lâf atmak ve gozle taciz etdonemeçleri ve tehlikeli çukurları mek gıbı kotu iptılâlar olmadığınvar. Eğer ihtiyatlı hareket ederek dan Bar Cafe'ler en güzel ıstırahat dıkkatlı yürüyecek olursaruz bu â yeri. Bir köyde oturmamıra rağmen evinin ne tarafta oldueunu bilml yordum. Her sabah erkenden çar şıya gelir ve amele kıhklı insanlann doldurduklan teneke yaDilı külustür otobüsü beklerdi. Herhalde dağ tarafında oturuyordu Zıra, otobus beklerken geniş alnında birıken ter tanelerini hafifçe si'dıği görülürdü. Otobüste, o daima yer bulurdu ve ben ayakta kalırdım. Lâkin ben onun bir yer bulup oturma smdan adeta sevinc duyardım. Ne o beni tanıvordu, ne de ben onu. Sadece, dalgalar içinde durmadan Soluk bir pazardı. Balıkçılann sağa sola valpa vuran bir mavna bile bir türlü izah edemedikleri gibi insanlan delice sarsan bu sert meltemler atkestanelerini yaacayıb nakıl vasıtasmda onun na maclara serpmişti. Bir çok insanrin vüeudünün hırpalanmaktan Kırmızı çantalı kız da otobüsten tam manasile yakışacak işlerle lar yağmur bekliyorlardı. Fakat kurtulacağını düşundujnım için ve amele kılıklı insanlardan şi uğraşmalan lâzım geldiği düşün hava durmadan esiyordu. Pazar sevinirdim, kâyetçi olmıyanlardan bıriydi. cesi hâkim olsaydı ben onu bır elbiselerini giymiyen balıkçılar Otobüsü dolduran insanlar ma Her sabah, otobüs sarsıntılarından çiçekçi kız olarak görmek ister lüferden para kazanabilmek için rangoz, boyacı. badanacı ve du husule geîen tarrakalar arasında dim. gözlerini göke dikmişler, denıze varcı gıbi yevmiye esaslan tize bu guzel kızın bu kadar erken Bır gün tesadüfen birlikte oto açılmak için karar vermek ıstirinden iş tutnıak zorunda o'an saatte nereye gittığıni düşünur büsten inerken ben: «Allahım, bu yorlardı. Lâkin, arası çok geçmekimselerdi. Artık onlar bu otobü düm de bir türlü tatmın edici bir tenekeden ne zaman kurtulaca den, başlan çökük omuzları arasmda bükük kalıyordu. Gokte, se iyiden iyive alışmışlardı ve ay cevab bulamazdım. Ne bır terzi ğız?..» dıye soyleniyordum. «İnanlayışları dahilinde gdrdükleri nı otobüse binmek zorunda olan atolyesi ve ne de bir karamela sanlar çalışmak zorunda bulun emareler kendilerini kahvede eldığer bir takım insanlar da onlan fabrikasırun günün bu kadar erduklan müddetçe asla» cevabını len kollan bağlı oturmağa mahyadırgamıyorlardı Evet, isçiler ken saatinde işe başlamasına ımverdi ve amele kılıklı adamlarm kum ediyordu. Bütün âvare inotobüse alısmışlardı; dört teker kân verilemezdi. Kısaca, onun ne arasında konuşa konuşa» yürüme sanlar veya rıhtımda iş arayan lek üzerinde yuvarlanan, fakat iş yaptığım bilmiyordum ve hiç esas itıbarıle bir otobüs kadavra bir zaman da öğrenmek istemivor ye başladık. Biraz aonra da bir gemiciler gibi başıboş dolaşıyorsından başka bir şey olmıyan bu dum. Ne bileyim, böylesi daha birimize iyi bir gün temennismde dum. İçimde birdenbire yer edikülustür arabanın sarsıntılarından iyi. Bazan ona bir iş yaratmak bulunarak ayrıldık. Ondan sonra nen dağda dolaşmak hasretıle, kat'iyven rahatsız olmuşa benze lâzım geldiğini iyiden iviye his bir çok defalar hurda otobüs yol bayın tırmanmak üzere kihsenın mivorlardı: inadma horul horul settiğim zamanlar da onu bir culukları sonunda yanyana yürü önünden geçeceğım bir sırada kapıda büyük bir kalabahkla karuyuyorlardı. Hattâ, belki de as çiçekçi kız olarak görmek ister duk. faltta yağ gıbı kayan bir kaptı dim. O güzel parmaklarını bir ya Ne o benim ismimi ve ne de şılaştım ve, ne olup bittiğıni dükaçtıya binerlerdi. rahatlan ka zı makinesine bile yakıştıramıvor ben onunkıni biliyordum. Hemen şünmeğe vakit bulamadan, daha çardı. Diğer taraftan, kendilerıle dum. Düşünün bir kere, sabahın hemen hergün aynı otobüs yolcıı büyük bir kalabalık arasında bir birlikte aynı otobüste yolculuk erken saatinde veya akşam üzeri luğunu bir arada konuşa konuşa çift yeni evlinin vavaş yavaş bızkendımızi den tarafa ilerîediklerîni gördum. eden bir takım diğer insanlar da bir çiçekçi dükkânına gidiyorsu yapmamıza rağmen Adam, uzun boylu, ilkbahar baonlara alışmışlardı. Kovalar, ma nuz ve narin yapılı bu güzel kız takdim etmeyişimiz doğrusu bikışlı bir delikanlıydı. Yanındaki. lalar, badana fırcaları ve saplan, butonyerinize bir karanfil takı raz garibdi ve yaşama kaidelerine kırmızı çantalı kızdı ve elinde bir birbırinden acayib âlet kutulan yor. Bilmiyorum ama, yeryüzün hiç de uygun değildi. Lâkın bu demet vasemin vardı. kendılerini rahatsız etmiyordu. de bütün insanlann kendilerine şekilde çok daha iyiydi. Çünkü, \ FEN Â L E M I N D E Geiger âtetinin yeni tatbikatt BOŞ VAKTİNİZİ HOŞ GEÇİRMEK IÇIN Siz hâkim olsayâııtız... Radyoaktiv cevherlerın mahalli rinde raıtl«nılabilir. Bu işletmeni tayin bahsinde geiger sayıcısı, lerde, osmırodium konsantrelerinde meçhul arazide yapılan araştırma az mıktarda uraninit bulunduğu iarda pek faydalı olmamakla bera yıüardanberi bilinmekteydi. Fakat ber, malum bır keşfin önem ve son kefifler sırasında, şımdiye kaçok daha vus'atini «üratle takdir için son de. dar zannedildığinden recede kıymetli bir âlettır. Bu itıfazla miktarda uraninit ve radyobarla Harwell Enstitüsü arajtırma aktiv hidrokarbon mevcud bulunpersoneli jeolojik tetkikler için ö duğu anlaşılmış ve şımdi ıstihrac ifıne girifilmiftir. Zira bu maddezel bir sayıcı gelis.tirmis.itr. Bu âlet ler, istihrac ameliyesini iktUadî kıradyometrik ölçmelertn bütün tıplacak kadar mebzuldür. Diğer mem leri için kullamlabilmektedir. Nüleketlerde de, altm cevheri kaymune veya cevherlerin takribf naklannda, tili madde olarak istakdırlerinde, araziyi keşif ifinde tihsali mümkün uranium cevherve yeraltı deneme kazılarının kon leri bulunmaktadır. Nigena ve trolunda kullamlabilmektedir. En GuneyDoğu Asyadaki kalay ışletrutubetli tropikal ilkimlerde dahi melerinde, monazit, euxenit ve kulianılabilmesini sağlıyan kuru thorit ihtıva eden ağır kumlar eltucu cıhazlarla mücehhezdır. Buna de edılmektedır. Bunlar şımdıye ilâveten, İngılterede gene Hanvell kadar zayiat olarak atılmaktaydı. Jeolojik Tetkikler Lâboratuannda, Bazı bakır madenlerinde, cevher serbest olarak çalışan maden »raf hİMedılebilir derecede radyoaktivŞehrin yabancısı bir adam otobüie biniyor ve oOpera meydatırıcılan için özel, ucux ve hafif dir. Umumiyetle kobalt birikintinmda ıneceğını, bana haber verin> diye biletciye tenbih ediyor. Fakat lerinde de düşük gradoiu radyobır âlet feli»tirilmi|tir. biletçın'n dalgınhçına geliyor. Meydanı geçıyorlar. Adam, ters istikaaktiv elemanlar uranifer civa ve Dehliz muammalannın sizi çok uğraştırdığını biliyoruz. Fakat Maden arajtıncısının keffetmeyi bu uğraşma herhalde zevkli de oluyor. İşte size bu hafta, hepsiıHen mette başka bir otobüse biniyor. Bu sefer gene bilîtçi unutuyor. Üçünumduğu bâkir kaynaklara ilâveten molydenum birikintıleri mevcudaha zorca bir dehliz daha sunuyoruz. Tesadüfen dcğru yola düş cü bir otobüse binınektense yürümeyi tercih eden adam, meydana halen ışletilmekte olan madenlerde diyeti kaydedilmıştir. Jeolojist vemedinizse epey uğraşır ve hattâ belki: «Bu ijin içinden çıkılmaz» bile doğru giderken kendısine bir otomobil çarpıy». Yaralanıyor, otobüs önemlı uranium ve thorium kay ya metalürji uzmanının, bılhassa idaresini dava ediyor. Siz hâkim olsanız ne karar verirdiniz? dersiniz ama. sebat edin, Cikarsınız' nakları bulunabileceği gözden ka büyük işletmelerde çalışan uzmançırılmamalıdır. Altm, kalay, bakır, ların, ellerındeki cevherın radyokobalt ve diğer maden! cevherler aktıvitesi hakkında kesin bir bılde radyoaktıv elemanlar az mikgileri olması lâzımdır. Bu gıbi matarlarda bulunabileceği gibi, asli lumatm mahallinde elde edılmesi istıhsal maddesınin ıstihracı işletme masraflarını koruduğu takdirde, mümkün olmıyan durumlarda, Bü 1 2/5 kesrınin her iki sayısina küspeden radyoaktıv elemanlann yük BriUnya Jeolojik Tetkik Ens hangi sayıyı ilâve etmeli ki 1/2 ye istıhracı mümkündür. Bunun mü titüsü, kendisıne gönderilen nümu eşit olsun? kemmel bir nümunesine Witwa neler hakkında memnuniyetle ma2 Birbirinden 65 kilometre uzaklıktaki iki istasyondan on dakitersrand madeninin altuı cevherle lumat temin etmektedir. ka ara ile birbirine doğru birer tren kalkıyor. İkmci trenin kalkışından yarım saat sonra ikisinin arasındaki mesafe 7 kılometredir. On dakika sonra da birbirlerini geçip 9,5 kilometre uzaklaşmış bulunuyorlar. Bu hesabca her iki tren saatte kaç kilometre hızla gitmektedir? Aslen İstanbullu olan Bayan Hu kişilik bir öğrenci grupuna dahil 3 Birden ona kadar (10 dahll) ban Akmoran Fulbnght mükâfatı oimuştur. Hususî surette kiralanan sayılardan tek sayıların toplamını nı kazanmış ve NewYork'taki AIçift sayıların toplamından çıkanrÇinlilerin baş yemekleri pirincdir, fred Üniversitesinde cam teknigi bir otobüsle seyahat etmiş olan sanız kaç kalır? (Buna zihinden cebilirsiniz. Onlar arasında sihirbaz bu grupa, Alfred 'Ünıversitesi cam vab vereceksiniz.) üzerinde çalışmalara başlamıştır. olarak geçinenler de çoktur. İşte Bayan Akmoran, Üniversitedeki tekniği profesörü Dr. Harold Simpbunlardan biri, bir gün yemek yeçahşmalarmdan fırsat buldukça se son refakat etmiştir. dikten sonra, tabağında yedi tane ramık üzerinde roalumatını arttırBayan Akmoran, zengin bir seraMeselelerin halledilmif Ressamlar daima sanat şaheserleri yapmazlar ya, bazan da böy pirinc kalıyor. Filozofvari bir adam mağa gayret etmektedir. Bir müd mik kısmı bulunan Üniversite küle yanhşlık şaheserieri yaratırlar. Yukarıdaki tabloda ressım bır balık olan Çınli, tabağın şurasına buraşekilleri gazetemizin 4 det evvel NewYork ve Pennsylva tübhanesınden de âzami derecede avı sahnesi çizmek istemış, fakat ya bilgisizlikten; yahud da dalgınlık sına serpilmiş duran pirmclere unia eyaletlerindeki cam fabrikal» istüade etmektedir ve bir seramik üncü sahifesindedir. tan bazı hatalar yapmış. Bunlann sayısı 5 den fazla, eksik değü. §im zun uzun bakıyor. Onlardan bir rmda bir ınceleme turu yapan 12 birlığine üye olmustur. mana. çıkarmak, bir hükme varmak di, resimde kaç hata var ve bangilerij gösterebiUr misiniz? DAHA NELER! Akron (Amerıka) da Margaret Summers admda ve 27 yaşında bır kadın, 27 ay ieinde üç kere ikız doğurmuştur. *** Nıederple.s (A manya) da bır tıcarethanenın kasasından ara sıra para kaybolması üzerine polise haber verılmiş, alınan tertıbat netıcesınde bır g5ce kasa hırsızı olarak kı fare tesbit edılm.ştir. *** Albany (Amerıka) da hususî bır pohs hafıyesi, karısını takib ettıren bir adamdan beş yüz dolar, kadmdan da kocasmı takib için sekiz yüz dolar almıştır. *** Merrımack (İnîiltere) de sekız Bu seneki olımpiyad'.arm açılış yaşını geçen at.ara binmek yasaktöreninde, Helsinkıde havaya bı îır. akılan b:r güvercin, Stockholm civannda bir eve girmiş ve bir ko1Albert Jackson arında Vırginia tuğa konup yumurtlamış, sonra ge(Amerıka) lı bır zenci, ıdama mahne yoluna devam etmiştir. kum olmuş, fakat elektrık sandal*** yasma oturtulup tam cereyan ve. Kilkenny (İrlanda) da bir tilki rileceğı sırada hapishaneye bir yılnin beyaz tavuklara dadandığı gd dırım duşerek bütün elektrık tesirülmüş, bütün beyaz tavuklar sı satını bozmuştur. Albert, ş rr.di, yaha boyanmış, ondan sonra hiç ınahkemenin yenıden vereceği kaıir tavuk kaybolmamıştır. rarı bekliyor. *** Eski Mısır tarih.ne meraklı Miss «Uniak» admda bir koşu atı biri Florence Graf admda bır kadın. öl Marsi'yada, diğei Tremblay'da olüğü zaman 135 metre murabbaı mak üzere iki yarısta brincı geljir ehram yapılıp oraya gomülme rmştir. Fakat onu yalmz s?hibi koşıini vasiyet etmiştir. Fakat miras turabilir, zıra hayvan kördür. ;ılan ondan çok daha küçük bir *** îhram yapmaya karar verdikleri Stockholm'da «Kocalarm dosru: aman bunun bile mi'yonlarca li Gece eve geç geünce karınıza uyaya mal olacağı anlaşılmıştır. duracağmız yüz m'zeret» isimli ster gibi bir hali vardır. Sonra, b r kitab çıkrr.'ş, fpkat bu kıtabı îlinde, pirmcleri yerken kullandığı abnlardön yüzâe sekseninin kadın çubukları tabağa şdyle bir atıyor. olduğu görülmü='ür. Çubuklar tabağa o şekilde düşüyor ki birbirini kesen iki çizgi teşkil Bir Amerikalı mueid, gürültüyü ediyor ve hasıl olan gözlerin her ölçen gayet hassas bır âlet icad birinde bir tane pirinc kalıyor. etmiştır. Bilhassa konferansçıîaruı Şimdi size düşen iş, bu oyunu işine yarıyacak o an bu âlet, bir sakendi kendinize yapmaktır. Tabak londaki dinleyıcilerin, canları sıkıtaki 7 pirinc tanesini iki çizgi ile lıp sabırsızlanmaya başladıkları vao şekilde ayıracaksınız ki her hakit kımıldanmalarından çıkan hafif gürültüleri kaydetmektedır. nede bir pirinc kalacak. Bu da bir dehliz muamması. Zihin sporları 7 pirinç Amerikada cam tekniği üzerinde incelemeler yapan bir Türk kızı Burada kaç hata var; J