Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
t Arahk 1952 CÜMHURİYET NOTLABi 2 Nalatya polisi takviye edilmeli Yazan: FEYYAZ TOKAR Malatyada suikasd hâdisesinin tahkikatını takib ederken oldukça heyecanh günler geçirdik. G«rek kaldığımız otelden ve gerekse postaneden telefon ederken İstanbulla yüksek sesle konuşmak mecburiyetinde olduğumuzdan sesimizi işiten merakhlar etrafımızda toplanıyordu. Gün geçtikçe ortaya veni isimler atılıyor ve muhtelif kimseleri evlerinde aramalar yapılıyordu. Bu jahıslann isim ve adretlerini gazetelerimize bildirirken acaba kendisi bizi dinliyenlerin arasmda var nudır diye düşünüyorduk. Bu endişe tahkikatın ilk gününden itibaren kendini gösterdi. Zira yakalanan irtica şebekesi efradı suçlarını o kadar rahat açıklıyorlardı kı yaptıklan işten nadim olmalan bir yana, yiyecekleri cezayı dahi umursamıyorlardı. Hemen hemen hepsi, Polis Müdürü ve diğer ilgililer tarafmdan kendilerine «Genc yaşınızda hapisanelere düjecek, ömrünüzü çürtiteceksiniz» denildiği vakit, müstehzi müstehzi «biz hepsinl düsündük» diyorlardı, Peşinden gittikleri karanlık dava uğnında kendilerini birer kahraman savdıklan, hiç bir çeyden korkmadıklan anlaşılıyordu. İ=te bu tio insanlann bulunduğu ve henüz hepsinin tamamen ortaya çıkarılamadığı Malatya da hergün, her dakika üzerimlze tevcih edilmis bir namlu var zannediyorduk. Bu namluyu üzerimize doğrultacak kimsenin bereli, sakalh olması da icab etmiyordu. Zira yakalanan mürtecilerin hepsi Atatürk devrinde doğan, fakat ondan asırlarca evvelki devrin inanclaruu benimsiyen zavallılardı. Asayişi bozuktur dediğimiz İstonbulu orada adeta mumla aradık. Alâkalı memurundan şoförüne, bakkalından kasabına kadar herkes bize, «Aman kendinize dikkat edin. Bu adamlann arkası vardır, sizi vururlar» diyordu. Bir akjam gazeteye günün hidi»elerini telefonla yazrhrırken, yanımda duran Malatya muhabirimiz: I «Şu kısımlan vermeseniz iyi olur, demişti; zira o adanun burada arkası çok kalabalıktır, bir şey yaparlar!» Gece otelde Vatan muharriri arkadaşım Yılmazla buluştuk. Savcılıktan geldiğini söyledikten sonra: « Bana ıhtiyatlı hareket etmemi tavsiye ettıler.» dedi. Ona: « Boyunuz kısa, tipiniz Yalmana benziyor. Allah korusun, size de bir şey yapabilirler. Geceleri çıkmasanız iyi olur.» demişler. İşte, elli kisilık polis kadrosu olan ve bunlann arasında sadece beş sivil memuru bulunan Malatyada âsayiş ve huzur nasıl sağlanabilir, vann düşünün! Kaza kurbanlarımn cenazeleri diin törenle kaldırıldı Avnıpa Kavgası Hîtler'e suikasd nasıl hazırlandı? (Ikınci sahijeden devam) de bir evrak çantasile gidecekti. Bu çantanın içinde toplantuıın sonunda patlamak üzere ayarlanmış bir saatli bomba bulunacaktı. Stauffenberg çantayı masanın altında bırakıp toplantıdan çıkacak ve derhal tayyareyle Berline hareket edecek ti. Bomba çantada Stauffenberk ve arkadaşlan bu plânları hazırlarlarken Normandiya harbi gelişiyor, Alman ordusu İtalyada da büyük bozguna uğramı§ bulunuyordu. Temmuzun ilk haftasmda Beck, Gördeler ve Staııffenberk bir an önce harekete geçmek lüzumunu duydular. Zira biraz daha gecikirlerse ordunun mukavemeti tamamile sona ereoikü, o zaman da Batı devletleri artık Almanya ile anlaşmak ihtiyaanı duyrruyaeaklardı. Vakıâ Roosevelt'le Churchill «Kayıtsız şartsız teslimj talebinde ısrar edeceklerdi amma, Almanlann onlara Berline kadar mukavemet görmeden gelebileceklerini temin etmeleri şüphesiz kabul edilmiyecek bir tekkf değüdi. Stauffenbergi'n eline ilk fırsat 11 Temmuzda geçti. O gün Hitler'in Berchtesgaden'de yapacağı toplanüya Fromm'un mümessili olarak gidiyordu. Çantasına bombayı koyup karargâha geldi. Fakat toplantırun saatıni oğrenip ne zaman bıtebileceğini hesablayarak ayarlamadan önce baktı ki Goring ve Himmler orada yoklar, bombayı kurmaya lüzum du>madı. Zira Hitler'le aynı ânda bu iki nazinin de öldürülmesinin zaruri olduğuna dair önceden kat'î şekilde kanaat ;etirmişlerdi. Aski halde, teşebbüs faydasız kalabilirdi, çünkü gerek Gorıngı'n, gerek Himmleıin komutası altmda, onlann şahsî emirlerile derhal harekete geçebilecek büyük kuvvetler vardı. Dört gün sonra, 15 Temnvızda, Stauffenberg tekrar Führer'in karargâhına gidiyordu. Hitler Berciıtesgaden'den dönmüş, yine Rastenburg'daki sığınağına çekilmiçti. Stauffenberk hava alanında uçaktan inince otomobiline atladı, doğru karargâhm iç avlusuna gırdi. Arabayı oraya bırakü ve kendisi, içinde bomba bulunan çantasile, sığınağa girdi. Bu sefer Goering de Hitleri'n yanındaydı, fakat Himmler yoktu. Stauffenberk, raporunu okudu, fakat bombaya ilısmedi. Vazifesi biter bitmez çıkü ve Berline telefon etti. Olbricht'le görüsemedi, lâkin teşkilâta mensub olan'tardan birinin ona söylediklerinrten vakit kaybetmemesi ve Himmler eksik de olsa, Goeringie beraber Hitler'in öldürülmesi lazımtîPİdiğini anladı. Fakat Stauffenberg karargâha döndüğü zaman top'sntı sona ermiş. Hitler salondan çıkmıştı. Çantadaki bomba ile tekrar Berline döndü. Bakanlıklarda değişiklikler mevzulu gensoru teklifi Baştarafı 1 inci sahıjede sip kararına vaxılmıştxr. Mardm bağımsu mületvekili Medise aşağı yukan bu konuda bir de yorum teklifinde bulunmuştu ki geçen celsede ittifaka yakın bir çoğunlukla reddedılmışti. Kemal Türkoğlunun isteği şudur: «İkinci Mlnderes kabinesi birçok tâdıllere uğramıştır. Şu hale gore itimad oyu verilen kabinenın çehresi mühun surette değişmiş bulunuyor. Menderesin hiç olmazsa Meclıs huzuruna yeni bir programla gelmesi ve yeniden güven oyu istemesı gerekir. Anayasa da bunu âmırdir. İşte bunu yapmadığı içindir ki Mecliste umumî müzakereler açılıp Başbakan sorguya çekilmelidır.» Gnıpun geçen toplantısında bu konudaki muzakereler Refık Şevket İncenin bir teklıfıle Başbakanın da bulunacağı bir oturuma bırakılmıştı. Bugünkü toplantıda Başbakan görüşünü bildirmi} tatbikatta Anayasaya aykınlık bulunmadığuu, zira Anayasada bu tatbıkatın kanunsuz ve usulsüz olduğunu gösteren aykın bir hüküm de olmadığını, kaç Bakan değişirse Meclis huzuruna yeniden çıkılacağının belirtilmediğini, nihayet kabinedeki mesai üyelerini seçmek hakkuıı haiz olan Başbakanın Meclıse karşı mes'ul olduğunu, Anayasanın muhtelif noktai nazarlar ve yonımlarla izahına çalışılan bir görüşme açmak yoluna gidilirse vaktın zıyaından başka bir netice vermiyecek olan lüzumsuz bir münakaşaya meydan verileceğıni soylemi|tir. Refık Şrvket İnce Başbakanın mütalealarına iştirak etmekle beraber bu mevzuda gensoru açılmasında fayda görmüş ve daha ziyade meseleyi akisleri bakınundan ele alarak aşağı yukan şu mülâhazaya varmı$tur: <Bu üçüncü gensorudur ki reddetmiş olacağız.s Adnan Menderes tekrar söz alarak meselenin gensoruların sayısile değil, prensip bakımından usul ve iç tüzük hukümlerine uygun olup olmaması bakımından ele aknması gerektiğini anlatmıştır. Gruptaki görüşmelerde belirtilen cihet daha ziyade kabineyi hırpalama maksadile gırişilmi} hareketlere, üstelik Anayasaya hiç bir aykınhk gostermemış olan mev zularda taraftarhk edılmemesı ıdi. Bununla beraber Hâmid Şevket Ince esas itibarile gensorunun açılması lehınde konuşmuştur. Hâmid Şevket. Şemseddın SirerJı sözlü sorusu vesilesıle söz alan Ismet İnönünün nasıl ağır bir hezimete uğradığını anlatmış, böyle fırsatları karşı tarafın umumî efkâr önunde hezimetini hazırlaması bakımından kaçırılmamasıru ıstemıştır. Grupun bugünkü muzakerelerine dair sızan haberîer arasında Hâmid Şevketin Mukerrem Sarola bir çatışmasmdan da bahsedilıyordu. Söylendiğıne gore, Hâmid Şevket Ince bu fıkirlerını izah ederken fılhakika kabinedeki bazı değışiklıklerden kabinedeki Bakan ların bıle haberdar olmadıklannı kaydedınce Mukerrem Sarol bu sözlere müdahale etmiş ve bu yüzden iki kişi arasında kısa bir çatışma olmuştur. Bu mevzuda konuşanlardan Emrullah Nutku da gensorunun reddi lehinde bulunmuş, neticede mesela oya konmuştur. Kemal Türkoğlunun önergesinin reddi husutunda prensip karanna vanlmıştır. Afyon milletvekili Kemal Özçobanla arkadaşlanrun milletvekülerinin protokoldaki mevkileri, resmî merasimlere davet edilen ve edümiyenler hakkındaki kıstas ve törenlere çağınlan milletvekillerina yapılan kötü muamelelere dair önergesi üzerindeki müzakerelera de bugünkü grupta devam edilmiştir. Kemal Özçoban bugün ae konuşarrak önergesini izah etmiş, bu arada Ankara vilâyetinden gelen cevaba temasla kendisini duvara doğru kakıstıran polisin yaka numarasıru verdiği halde bu tezkerede bunun aksi ileri sürüldüğünü ifade etmıştir. Ahmed Kemal Varınca, esasen keyfiyetin vahden değil İç İşlerl Bakanından sorulması icabettiğmi kaydetmiştir. Emrullah Nutku ve Fahri Ağaoğlu konuşmalannda bu hususta yeniden bir nizamnama yapüması lüzumunu ileri sürmüslerdir. Nihayet Muhiddm Erenerin teklifile başkanlık divanmın mütaleasının alınması kararlaşmıs, vakit geciktiğinden oturuma son veTİlmiştir. Polis kadrosunun zayıflığı yüzün den, hâdi«epm tahkıkatını yapan Emnıyet Müdürü Kemal Özsoyun, emrindeki beş sivil polisle birlıkte üç dört gün zarfında topu topu on saat uyuyabildiğini gördük. Bazan aynı saatte bir kaç yere baskm yap'.lması gerekiyordu. Malatyaya giderek hâdiseyi tetkik eden ve gösterdiği istikametierle tahkikatı rnüsbet safhaya sokan Kemal Aygünün, bu mühim iş için İstanbul Birüıci Şubesinden bir ekip gondermesi pek yerinde bir hareket olacak. Suikasd tahkikatı sırasında göze çarpan noktalardan biri de siyasi partilerin durumuydu Her iki taraf da havayı bozacak hareketler yapmaktan çekiniyorlardı. Fakat «Demokrat Malatya» isimli mahalli bir gazetenin, vak'anın beşinci günü, bu işin Büyük Doğucu ve İslâm Demokratlarla alâkalı olmadığı, C. H. P. taraiından tertiplendiği yolundaki neşriyatı polemiğe yol açtı. Bu neşriyat üzerine her iki partinin taraftarlan birbirlerini itham etmeğe başladılar. Fakat bu ithamları yapanlar da ileri sürdükleri iddialannın asılsız olduğunu biliyor, sadece hücuma hücumla mukabeleyi düşünüyorlardı. • Cenazeler Üniversiteden çıkanlırken Boğaziçinde müessif bir otomo1 alınarak Beyazıd eamiine getirilbil kazasına kurban gıden, Proseor miş, namazı müteakıb Üniversite Ekrem Şerif Egelinin oğlu Yaman j bahçesinde bir tören yapılmıştır. Egeli Ue Haluk Kanadın cenazele Tıb fakültesinden bir kız ve üç ri dün törenle kaldınlmıştır. I erkek öğrenci, Yamanın karakteYaman Egelinin cenazesi saat rinden, ideallerinden ve kıymetin11,30 da Cağaloğlundaki evinden den bahsetmişlerdir. Cenazeleri bu radan Edtrnekapı Şehidliğine götürülmüs ve defnedilmiştir. Cenaze töreninde Vali ve Belediye Başkanı Gökay, Üniversite profesörleri, Tıb fakültesi öğrencileri, Hemşire okulu öğrencileri hazır bulunmuşlardır. Bayar Yunanistandan bu akşam dönüyor 1 inci sahiiede lar yapmışlardır. Yunan muhribleri, Yunan karasuları dahilinde Savaronaya refakat edecektir. Bu akşamki veda töreni çok heyecanh olmus, Kavalarada rıhbma toplanan halk Bayan çılgınca alkışlamışlardır. Dünktt ziyaretler Cumhur Başkarumız bu sabah Yunan Kral ve Kraliçesi ile birlikte Helli kruvazörii ile Selinikten buraya gelmijlerdir. Helli kruvazörü ile birlikte iki Türk ve iki Yunan destroyeri de Kavalaya gelmiştir. Burada kesif bir halk Bayan karşılamış ve siddetle kendisini alkışlamıştır. Şehir caddeleri baştanbaşa Türk ve Yunan bayrakları ile süslenmif ve üzerlerinde «H05 geldiniz» ibarelerini havi taklar kurulmuştur. Şeref kıt'asını teftiş ettikten »onra Türkiye Cumhur Başkanı Kral ve Kraliçe otomobille İskeçeye hareket etmislerdir. Yollarda öğrenciler otomobile çiçekler atmakta idiler. Kafile İskeçeye varmadan evvel, küçük küçük taklar kurmuş olan köylerde 15 defa durmak mec buriyetinde kalmıştır. Uzaklardan gelen köylüler Türkiye Cumhur Başkanını fevkalâde büyük tezahüratla karşılamışlardır. İskeçede kısa bir tevakkuftan •onra Cumhur Başkanı ve Kral ile Kraliçe Gömülcineye hareket etmişler ve bu şehirde tesis edilen «Celâl Bayar» lisesinin açılıs merasiminde hazır bulunmuşlardır. Bayar, adını taşıyan liseyi büyük tezahürat arasında açmıştır. «Sayın kuzey Yunanistan Umumt Valisi, sayın dostlanmız, Makedonya ve Batı Trakya umumî efkânnı temsil eden kuzey Yunanistan gazete muharrirleri cemiyetine bugün güzel bir fırsat verildi. Bu, dost ve müttefik Türkiye umumî efkânnın mümessillerini kabul etmek serefidir. Hâdiseleri daha yakın takib eden biz gazeteciler Türk Elen dostluğunun vücud bulmasma hizmet etmiş olmakla derin bir memnuniyet duyu yoruz. Yunan Türk dostluğunu biz diplomasi mtinasebeti olmaktan çıkarak iik milletin meselesi haline getirdik. Bugün bu dostluk artık resmî olmaktan çıkmış ve iki milletin arzusu şeklini almıştır. Türkiye Cumhur Başkanı Ekselâns Celâl Bayar hazretlerinin Yunanistanı teşrifi her iki memleket, Elen ve Türkler tarafından büyük bir sevinç ve alâka ile takib edilmektedir Bütün Yunanistan, basta Kral ve hükumet olarak bir defa daha memleketinıze karşı samimî hislerinl izhar ediyorlar. Cumhur Başkanınızın Yunanistan ziyareti tarihî bir hâdisedir. Bundan sonra iki milletin gazetecileri olan bizlere terettüb eden vazife bu dostluğu inkisaf etti r erek kardeşliğe tahvil etmektir. Bu. iki milletimizin emridir. Bizler de umumî efkânn hiz"ietkln olduğumuzdan itaate mecburuz. Kadehimi asil ve kahraman Türk milletinin, Cumhur Baskanının, Türk matbuatının ve bu sofrada hazır bul\ınanların şerefine kaldırıyorum.n Malatyalı mürtecilerin korkunç plânları Bastarafı 1 inci sahijcde Malatyadaki tahkikat Malatva 2 (Telefonla) Yalman hâdisesinin tahkikatı ehemmiyetle devam ediyor. Cumhuriyet Savcısı Celâl Dinç ve yardımcısı Saib Polat, arama yapılan evlerde ele geçirilen evrak, dergi ve gazetelerin tetkikine bugün de devam etmişlerdir. Dün de bildirdiğim gibi, blr çok kimseler hakkında takibata giri?ilmiş bulunulmaktadır. Şebekenin elebaşısı Musa Çağıl ile hâdiseve tekaddüm eden günlerde sıkı fıkı konuşan bazı kimselerin de ifadele rinin alınacağı tahmin edilmektedir. Hâdisede rolu tesbit edilmiş bulunan, Bursanın Muradiye mahallesinden 935 doğumlu Hafız Mehmed Yıldız Keşoğlu dün Bursada tevkif edilmiştir. Mehmed bugünlerde Malatyaya getirilecektir. Halen aranmakta olan ve tahkikatı yürütenler tarafından ismi verilmiyen (kumral delikanlı) nın mühim ifşaatta bulunacağı zannedılmektedir. Haber aldığıma göre, takib edilen kimselerin bazı evrak, dergi "e gazeteleri evlerinde yakarak imha ettikleri Emniyet tarafından tesbit olunmuştur. • Süper mürşid H.P. lileri Şehir Dram Tiyatroffena kızdırdı sunda bir hâdise Bastaraft 1 inci tahifede Ve infial uyandırmıştır. C. H PU batkanı bu hususta bugün şunlan söyleraiştir: «İstiklâl gazetesinde Necib Fazılm beyanatını ve gazetenin bu beyanatı halk efkânna aksettiriş tarzını teessürle karşıladık. Psikopatlığından müşteki ve mustarib bulunan Necib Fazılm liderliğini yaptığı Büyük Doğu Cemiyetini ve bizzat kendisini umum! efkârda «anık durumuna düşüren bu suikasdi müdafaaya kalkışmasım ve nazarlan başka istikametlere çevirmeğe gayret etmesini bir dereeeye kadar mazur görürüz. Bereket versin ki hâdise ne Necib Faalın marazî fikirleri ve sapık ifadesile ve ne de İstiklâl gazetesinin mugalâtalarile örtülemiyecek ve başka istikametlere yöneltilemiyecak kadar açıktır. Savcılıkça yapılmakta olan tahkikatla daha bugünden elde edilen deliller, işin Türkiye ölçüsünde ve bizce meçhul eller tarafından kundaklanan bir irtica şebekesinin suikasdi olduğunu açıkça meydana koymuştur. Türk adliyesinin ve Türk zabıtasımn bu fesad yuvasını bütün mıkroblarile yakslayıp ezeceğine ç''r>hemiz yoktur.» Süper mürşidin hayret uyandıran bir hareketi daha Süper mürşid Necib Fazıl Kısaküreğin, Ankarada tstiklâl gazetesi idarehanesine giderek Malatya hâdisesi hakkmda bir takım ipe sapa gelmez beyanlarda bulunduğunu dun kaydetmıştik. Bu mevruda verilen yeni tafsilâta göre süper mür§id, memlekette İstiklâl gazetesinden başka namusuna güvenebileceği basın müessesesi bulunmadığını söylemiş, fakat ertesi gün Malatya hâdisesi hakkmdaki beyanatının arzu ettiği şekilde çıkmaması üzerine istiklâl gazetesini davaya kalkışmıştır. Sayın mürşidin böyle 56 saat içinde kanaat değişürip en namuslu dediği gazeteyi davaya kalkışması bir çok kimseleri derin bir hayrete düjürmüştür. Ancak bir kısım zevat bu hayrete iştirak etmemekte, daha bir hafta önce Bakırköy Emrazı Akliye Hastahanesinden deli raporu almaga kalluşan süper mürşidin birkaç gün sonra sanki dinleyecekler ve inanacaklar bulunacakmif gibi, Malatya hâdisesini tahlile kalkışmasını daha hayrete değer bir keyfiyet olarak ileri •ürmektedirler. Gerçi «Ben deliyun» diye hastahaneye müracaat eden bir adamın aynı günlerde İstanbul polisinden tabanca taşıma müsaadesi alabilmesi daha garib bir hâdise olarak zikredilmekte ise de bu garabet sayın mürşidden ziyade İstanbul polisinin mariieti olduğundan fazlaca alakayı celbetmemektedir. Bastarafı 1 inci sahifede Keyfiyet dün alâkadarlar tarafından Valiye bildirilmiş, Vali evvelâ Tiyatro Müdür Vekili Daim Bağcıoğlunu, ondan sonra Rejisör Maknike'yi ve nihayet Şehir Tiyatrosu Genel Kâtibi Fazıl Ahmed Aykaç ile birlikte idare kurulu âzalarını Vilâyete davet ederek kendilerile keyfiyeti ayn ayrı görüşmüjtur. Bu görüşmeler hakkında idare kurulundan Vasfi Rıza Zobu bir muharririmize şunları söylemiştir: « Şehir Tiyatrosunda disiplinsizlik bulunduğuna vâkıf olan Vali ve Belediye Başkanı keyfiyeti ele almıs ve disipline riayet etmiyenler hakkında icabeden muameleye tevessül etmiştir.» Vali ve Belediye Başkanı Fahreddin Kerim Gökay da bir muharririmize şunları söylemiştir: t Benim Şehir Tiyatrosu artistlerine karşı âzamî hürmetim vardır. Tarihi olan bu müesseseyi zaafa düşürecek her hangi bir h4diseye meydan vermemek vazifem icabıdır. Her ne kadar Şehir Tiyatrosunun hususi mahiyette bir nizamnamesi varsa da benim ?Lundeki İller ve Belediye Başkanhğı Kanununun verdiği salâhiyotleri kullanarak disiplini ihlâl edecekleri Haysiyet Divanına sevk^tmpk suretile tecziye salâhiyetini haıiim. Ve işine gelmiyen bir artist hakkında bu salâhiyeti kullanarax on günlük işinden uzaklaştırma kararını verdim. Bu gibi hallerde göz yaşına bakmam onu romanlara bırakınm. Rejisör Maynike ile de görüştüm. Kendisi artistlerimizın san'at kabiliyetinden memnunılur. Yalnız o da disiplinsizlikten d3rd yanmaktadır. Yakında bütün artistleri ve edebî heyeti toplayarak derdlerini dınleyecek ve buniarı halletmeğe çalısacağım » General Eisenhower'in Kore seyahati Türk gazetecileri şerefine verilen Atina, 2 (Anka) Seçimlerde ziyafet iktidan kaybederek muhalefete Selânik 2 (a.a.) Hususî muhabirimizden: Kuzey Yunanistan gazeteciler birliği burada bulunan Türk gazeteciler heyeti şerefine dün akşam bir ziyafet vermiştir. Kuzey Yunanistan Umumî Valisi Bay ve Bayan Stratos da Cumhur Başkanımızı uğurladıktan sonra bu ziyafete şeref vermijlerdir. Bu toplantıda söz alan Yunan Gazeteciler Birliği Başkanı İoannidis, türkçe olarak funlan söylemiş tir: Muhalefet lideri Venizelos'un beyanatı D. P. Yüksek Haysiyet Oivanı foplandı Ustaoğlunun dosyasını tetkik etmiştir. Yüksek Divan, bilindiği gibi, D. P. Meclis Grupu Haysiyet Divanı ile Merkez Haysiyet Divanından müteşekkildir. Yüksek Hay siyet Divanı bugünkü toplantısında Hasan Fehmi Ustaoğlunun müdafaasını almağa karar vermiştir. Müdafaa tarihi önümüzdeki pazartesi günü olarak tesbit edilmiş ve Samsun milletvekiline bu hususta gereken tebliğat yapılmıştır. Bostaroft I inci sah'fede Orgeneral Şükrü Kanadlı Ankarada Ankara 2 (a.a.) Bir müddet evvel tedavi maksadile Amerikaya gitmiş bulunan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Şükrü Kanadlı bu sabahki ekspresle İstanbuldan şehrimize gelrrus,tir. Orgeneral Şükrü Kanadlı, garda Ankara Valisi, generaller ve yakın dostları tarafından karşılanmıştır. *** Ankara 2 (a.a.) Kara Kuvvetleri Komutanı Orgentral Şükrü Ka nadlı ajansımıza aşağıdaki mektubu göndermiştir: Başta devlet ve hükumet büyüklerüniz olduğu halde ordu mensubu arkadaşlanmın ve bilhassa matbuatımızla bir çok vatandaşlarımın geçirdiğim ameliyat münasebetile gösterdikleri lutufkâr alâkadan dolayı jükranlarımın ve en temiz duy gularımın iblâğına Anadolu Ajansının delâletini hassaten rica ederim. Orgeneral Şükrü Kanadlı Gıda maddeleri nizamnamesi bugün yürürlüğe giriyor Gıda maddeleri nız«mnamesi bu sabthtan itibaren yururluğe glrmektedlr. Piyasadaki bühın 1| ıdamları «Uerinde bulunan gıda ve benzeri maddeleri ımkân nisbetınde nlzamname hukümlerin« uydurmakla meşguldurler. Blrçok tacirler m»ll»rını tahlll ettirerek etı. ketler jr»pıştırmaktadır. Soylendiğlne Sörs pıyasada nlzunname hukümlerine uymıyan fazla m»l bulunmaktAdır. Dun görüştüğumüz bir yag tuccarı demljtir ki: « Memlekettaüde satılmakta olan çeşidli gıda mtddelerımn boyle bir nizsmname ile tesbit «dllmesı hakikaten luıumlu bir iştir. Yalnız bu davaya şehirlerden baslamak bir parça lşlerl aksat«<aktır. Biz ya|ı koylerden getirtinz. Bınaenaleyh nizamnamenm gerektlrdiği hususlan köylere kadar teşmil etmek laıımdır.» geçen Venizelos, Atinada bulunan hususî muhabirimize şu beyanatı vermiştir: t İktidar değişikliği Türk Yunan dostluğunda hiç bir değişiklik yapmıyacaktır. C^nkü bu dostluk, partiler üstü bir mahiyet Saidi Nursinin Kütahyadaki taşıyan millî bir siyaset olmuştur. Türk Yunan dostluğu, bütün evinde arama yapılacak milletlerin ömek alacaklan bir Malatyadaki suikasd hâdisesile dogtluktur. Celâl Bayar'ı bütün ilgili olarak şehrimizde iki yerde Yunan milleti sevinç ve sevgi ile arama yapıldığını dün yazmıştık. içten karşılamıştır.» Malatyada yakalanan şebeke efradmın evlerinden toplanan evrak incelenirken ele geçirüen mektublar arasında «Hpzreti hafız» diye bir isim gorülmüştür. Ysp'lan tetkikler neticesinde hazreti hafız di Bastarafı 1 inci sahifede ye bahsedilen $ahsın 31 Mart vakası mesullerinden Bediüzzaman Saadlı bir kadının enkaz altında kaidi Nursi olduğu anlaşılmıştır. Halarak öldüğünü ve bir kısım vatantırlarda olduğu üzsre Saidi Nursi daşların yaralandığıru söylemiştir. bundan bir müddet evvel satışı Kayseri Valisi Kâzım Aran da menedilen bir kitabı yeniden bashâdise mahalline gitmiştir. brmak suçundan Birinei Ağır CeCeyhan havalisinde za mahkemesinde yargılanmış ve Ceyhan, 2 (TA) Büyük zel duruşmasını takib eden müridleri zelede bütün evleri harab olan tarafından kendisine tezahürat yaKürd köyünün dağından dün ge pümıştı. Halen Kütahyada bulunan ce büyük bir gürültü ile birkaç Saidi Nursinin evinin aranması katlı ev cesametinde muazzam bir için İstanbul savcılığından Kütahkaya parçası koparak yuvarlan ya C. Saveılığına müzekkere gönmağa başlamıştır. Esasen çadırlar derilm'ştir. Bediüzzaman şehrimizda oturan halk, zelzele tekrarlanı de bulunduğu sıralarda evinde bayor zannı ile korku ve heyecanla zı yüksek tahsil mensubu talebekaçışmağa başlamışsa da, biraz lerin fahrî olarak hizmet"ilik dasonra kaya parçası köyün ilerisin hi yaptığı bilindiğinden, bu irtica deki bir çıkuıtıya çarparak par şebekesinin vurdun bir çok tarafçalanmıştır. larına dal budak sarmış geniş bir tesküât olduğu anlaşılmaktadır. Taşköprüde Malatyâ~2 (Telefonla) Oeç vakit öğrendiğime göre, Samsun, Bursa, Ankara, Elâzığ ve İstanbul3a kol'arı bulunan irtica şebekesınin İzmir ve Maraşta da birer kolu olduğu tesbit edilmiştir. MalatGELECEK YA2I: ya Cumhuriyet Savcıhğı, İzmir ve 20 Temmuz suikasdi niçin akim Marasta şüpheli görülen bazı kimselerin evlerinde araştırma yapıl kaldı? ması için bu yerler savcılıklanna müzekkere yazmak üzeredir. Yabancı memleketlerden birinden şebeke efradına ?elen Arab harflerila yazılı ve şimdi rabıtanın elinde bu'unan bir mektubda; Cum huriyet, Hürriyet Vatan ve Yeni İstanbul gazetelerinin dinsiz, kitabsız kimseler tarafından idare Yakında Ankarada muzaedildiğine temas olunmak, Türkiye kerelerin yapılacağı de okunacak tek gazete bulunmadı 21 belirtilmektedir. bildiriliyor Son durum Türkiye Suriye miinasebatı İlrgiibün geçirdiği tehlike Şam, 2 (T. H. A.) Bir haftadanberi Şamda bulunan Suriyenin Ankara Elçisi Necib Armanazi, bugün vazifesi başına dönmektedir. Resmî kaynaklardan bildirildiğine göre, Elçi, Hükumetinden aldığı talimat üzerine Ankarada her iki memleket arasmdaki siyasi ve iktısadi münasebetlerin takviyesi için Türk D15 İşleri Bakanı Ue mtizakerelerde bulunacaktır. MiIIi Gelir Taşköprü, 2 (TA) Karaböcek köyünden Mustafa Ersoyun alü yaşındaki kızı Şerife, dere kenannda oynarken yerden bir parçanın kayması sonunda toprak altında kalarak feci bir şekilde ölmüştür. Bir tüccar, Belediyeye aid bir arsayı kendi mah gibi kullanmış! Dun Dınıî Encumene dikkate değer bir ıhbar yapılmıştır. Iddiaya gore, Clbali caddeslnde Belediyeye »id bir arsa, tanınmış tâcırlerden birl tarafın. dan senelerce bir depo olarak glzllce kullanılmıştır. Fakat iş bununla da kalmamış, bu t«clr arsanın üzerlne bir takım Insaat yaparak burasım bir başka sahsa» kiralamıştır. Bu garıb ve o nlsbette dikkate şayan ihbar üzerine Daiml Komtsyon tahkikata başlamıj, blr yandan da hâdıseden Belediye Bajkanlığını haberdar etmlştlr. İddianın doğru olup olmadıgı tahkıkat sonunda anlasılacaktır. Ticaret Bakanlığı çimento ıthall !çln bugun yalnız Yugoslavyaya tahsis vermektedir. Bımun sebebı de buğday kar51Uİ1 »Ucjğımıı olmasıdır. Dijer «nlasmalı memleketlere, bedeli 1953 senesinde Bakanhkça luzum gorüldugü »man ödenmek aartile kTedlll musaadeler verılmektedlr. Bununl» beraber pıyaıamızda bol mıktarda çimento stoku bulunmaktadır ÇimcntoDUD toau ıoı İ İ Ü Ankara 2 (T.A.) Türkiyenin milli gelirini tesbit etmekle vazifeli Millî Gelir etüd grupu bir yüdanberi yaptığı incelemelerin muakkat rakamlannı martta ilin etmisti. Buna nazaran milll gelirimiz 938 senesinde 1,606,100,000 lira iken 8 marta kadar 9,600,000,000 olarak tesbit edilmişti. Marttan sonra memleketimizin milli geliri üxerindeki çahjmalanna devam eden heyet, 19381951 arasındaki k*t'î rakamlara doğru ilerlemiştir. Bugüne kadar tesbit edilen rakamlar zrraatte 5,532,000,000, sanayide 1,662.600,000, ulaşürmada 430,300,000 ticarette 921.200.000, banka ve siİrtica şebekesi üyelerinden bü gorta işlerinde 106.500.000, devlet yük bir kısmının Milliyetçiler der hizmetlerinde 912.400.000, serbest neğinde aza olduğu ayrıca tesbit hizmetlerde 345,000,000, mesken geedilmiştir. lirlerinde 315.000.000 ve memleket gelirlerinde 9.225.000.000 dur, Bu suretle millî gelir tahminleri çok üstün bir seviyeye ulaşnustır. Geçen mart ayında 9,100,000,000 olan Çekoslovak Dış Ticaret Bakanı azledildi milli gelir rakamı bugün 11 milyal 121,000,000 liraya baliğ olmuştur. Dünya Muharibler Birliği konferansına iştirak edecek delegelerimiz Çocuk mahkemeleri Ankara 2 (TA.) İlköğretinı müfettişlerinden Ramazan Gökalp, Ankara 2 (Anka) Adalet BaArkın ile Osman Yalçın tarafından kanlığı, memleketimizde de çocuk •Hayat Bilgisi» adile satılmakta mahkemeleri teşkil edilmesi etrafın olan ve halen ilkokullarda okutu daki tetkiklerini tamamlamış ve bir kanun tasarısı hazırlamıştır. Balan kitabıa bazı resimlerinde orak kanlık, muhtelif yabancı memleketçekiç ijaretine tesadüf edilmiştir. lerin bu husustaki mevzuatını terMillî Eğitim Bakanhğı ve Emni cüme ettirmiştir. Tasarı yakında yet Genel Müdürlüğü hâdiseyi e .son seklini alacak ve Meclıse sevhemmiyetle tahkike ba§lami5tır. 1 kolunacakür. tlkokullartk okutulan bir kitabda orak çekiç işaretleri Dünya Muharibler Birliği konferansına katılacak olan Kemal Guney dun sabsh B E A uçağı ile Londraya gıtmıştir. General Hakkı Guvendik ve Şefik Etensll de aynı konferansa katllmak Uzere yarın ssat 10 da Londraya hareket edeceklerdir. Beyojlunda Aynalifesme Çatıkka^ sokak 24 numarada oturan Emıne Odabaşı. bir muddet beraber yaşadı|ı Hllmi Dogarvdan ayrılmış ve Hasan ^ermetle orurmaja bajlamıstır. Dun yolda karşılsjan bu üç kişı kavgaya turuşmuşlar. Hilml bıçağını çekerek bnce Hasanı. sonra Enur.eyl agır surette yaralamıştır. Yr&lılar İlkyardım hastaneslne kalHllmi Eski metresini ve rakibini bıçakaldı Piyasada çimento bol 1 inci sahifede bildirilmiştir. Yayında bu azlin sebebi açıklanmamıştır. Dr. Gregor'un muavinlerinden biri Rudolf Margolius geçen hafta diğer 10 Çekoslovak komünistile birlikte idama mahkm edilmişti. Margolius «Slansky» grupu sanıklanndandı. Diğer taraftan Prag radyosuna göre Gottwald, Çekoslovakyanın Moskova büyük elçiliiğne Jaromir Vosahlik'i tayin etmiştir. Bu şahıs sabık büyük elçi Karl Kreibich'in yerine gecmektedır. Kreibich, geçenlerde Praga geri çağınlmıştı. Vi yana haberlerine göre, hu şahsın Dış îşleri Bakanı Clementis ile birlikte temizlenmi} olması muhtemddjr. Edremid 2 (TA.) Havranın Tekke mahallesinde oturan MehMehmed Telli adında birinin 10 yaşındaki oğlu Ahmed, babası tarafından azalandığı için kendisini tavana asarak intihar etmiştir. 10 yaşında bir çocuk intihar etti Baştarafı 1 inci vurulan tedbirlerden ibarettir. Bu haberleri teyid edecek yetkili hiçbir malumat ahnamamıstır. Generalin, Kore seyahatine dair haberlerin sansüre tibi tutulacağı daha evvelden bildirilmiş olduğundan, bugün çıkan haberler hakkında resmî makamlar hiç bir şey soylememişler, susmuşlardır. Seul'de toplanan gazeteciler Seul, 2 (A.A.) (United Press) Denilebilir ki, Kore harbi tarıhinde ilk defa olarak bu kadar genış sayıda bir gazeteci grupu, Amerıkarun yeni Başkanı Eisenhoweri'n ziyaretini takib etmek üzere bugün burada toplanmış bulunmaktadır. 110 kadar muharib, fotoğrafçı ve mecmua yazarlan, filmciler ve radyo mensublan bir haftadanberi gittikçe artan bir merakla General Eisenhower'uı gelisini beklemektedırler. Sekizinci Ordu, yeni Başkanın Koreden aynlışından sonra gereken haberlrfi süra'tle yaymak için hususî bir tertibat kurmuştur. Amerikanın yeni Iş Bakanı bir demokrat Waahington, 2 (AA.) (afp) General Eisenhower'in Çalışma Bakanı taym ettiği Mac Martın Durkin basuıa verdiği demeçte, grev hakkını tahdid eden Taft Hartley kanununun, hem isçileri hem de patronları memnun edecek şekilde tâdil edilebileceğini söylemiş ve Başkan Eisenhower'in işçi meselelerine bütün dikkatini vereceği kanaatini izhar etmiştir. Durkin, bundan sonra, Çalışma Bakanlığına tayininden son derece hayret ettiğini, zira seçim kampanyası sırasmda Afl teşkilâtmda, bu büyük sendika federasyonunu Vali Stevenson'un adayhğı lehine oy verme^e teşvik edenlerden birinin kendisi olduğunu ilâve etmiştir. Âyandan Cumhurivetçi Robert Taft, Eisenhower'in DemokraÜardan Martin Durkin'i İş Bakanlığına seçmesini «inanılmaz» diye vasıflandırmışür. Bayan Truman Bayan EisenhoWer'e Beyaz Sarayı geıdirdi Washington, 2 (A>A.) (afp) Başkan Tnıman'ın eşi dün Beyaz Saray'da Mme. Eisenhower'i kabul etmiş ve kendisine Beyaz Sarayı gezdirmiştir. Yardım siyaseti devam edec&k Washington 2 (aa.) General Eisenhower tarafından karşıhklı emniyet programını idareye memur edilen Harold Stassen, bugün verdiği beyanatta, Generalin, Birleşik Amerikanın müttefik memleketlere şimdiki askerî, iktisadî ve teknik yardım siyasetine devam etmeğe karar verdiğini söylemiştir. Bastarafı 1 inci sahifede satı^ı da neticelenmek üzeredir. Ay rıca Ofis, Yugoslavyaya ve İtalyaya hububat satmak üzere muzakerelere girişmek yolundadır. Yılbaşından önce 600 bin tonluk satış mukavelesinin imzalanmıs olacağı kuv\retle umulmaktadır. Ekmeklerin ıslahı için belediyenin Eskişehir ve Karaköy değirmen lerine de siparişlerde bulunacağı ve bu suretle rekabet meydana getirerek matlub olan neticeyi elde etmeğe çalısacağı söylenmişti. Fiien henüz bu yolda bir teşebbüse geçilmemiştir. Ekmekler hâlâ esmer çıkıyor General Arnold'un şehrimizde dün söylediği nutuk Bajtoraft 1 inci sahifede belirtmiştir. General Arnold, Amerıkan yetiştirme gruplarının Türk kuvvetlerıl» ne şekilde çahştığını izah etaıif, bu grupların sadece istisare ve yardımile mükelef olduğunu,, komuta etmediğini söylemiştir. General, Türkiyede mevcud 35 askerl okulun dünyada mevcud en mükemel askerî okullarla mukayes» edilebileceğini belirtmiştır. Amold, mevcudlann fevkinde eğitim sağlıyaeak bir Millî Harb Akademisinin Türkiyede kurulmak ta olduğu açıklamıştır. 13 yaşında bir çocuk, 17 yaşındaki bir kızı kaçırdı İzmir, 2 (Anka) Kuyucak mahallesinin Aydınzade sokağında oturan Mustafa Kırış isimli 13 yaslannda bir çocuk, aynı mahallede oturan 17 yaşlarmda Sultan Akaygır adındaki kızı tarladan evine dönerken kaçırmışUr. Fakat çok geçmeden küçük maceraperesti yakalayan iandarmalar kızı elinden kurtararak evine teslim etmişlerdir. Kalay ve kahve fiatlan Son günlerde kalty 12 Uradan 13.50 liray» k»d»x vuksetoljtir. Kthve laa 825 kurustan 790 kuruşa Inımstır. Karsdenlz h»ttınm yeni kıı t&rilat ger«ğınce. «Etrusk» vapuru dun sabah Earnsun hattına kaldırılmıştır. Samsun postssını sıra Ue «Etrüsk» ve «Tirhan» vapurları yapacaklardır. Sunt poıta» larına Karadeniz tıpı gemılerden «Ordu». «Gtresun» ve oTrabzon» tahsU edilmt«tlr. Bu vapurların alabandalarına. guverte yolcuları için mahfuz yerler yapılmıstır. •Kecat» ve «Dumlııpr^r» vapurları kbsablık hayvan ve yuk îtferlerinde çalıştırılacaktır. Karadeniz hattmda kış tarifesi YENİ tSERLER Holandada şiddetli kış La Haye 2 (a^.) (afp) ' Zuiderzce ve bütün kanallar donmuştur. Holandada sühunet sıfınn altında 10 a düşmüştür. Don dolayısile yollar üzerinde münakale çok güçleşmiştir. 1805 senesindenberi Holanda bu mevsimde bu derece büyük bir soğuk görmemisti. Sarre için yeni görüşmeler Baştarafi 1 inci sahifede •nıştır. Her ne kadar bu hal Paris ile Bonn arasındaki gerginliği arttmruşsa da müzakerelerin yeniden başlamasına bunun bir mâni teşkil etmiyeceği kaydedilmektedir. Fran sız D15 işleri Bakanının bu husus| taki beyanatı Bonn'da şu şekilde 1 tefsir edilmiştir: «Batı Almanya I her zaman görüsmelere hazırdır.» Istanoul Ticaret Mahkemesı hiklmlermden Necau Volkan Ue Yargıtay raportorlerınden Necmedciin Anraaın hazırladıkları bu eser, Yargıtay arşi. vinden seçilmış 2500 kadar hulâsa «1İU mış kararı kanun ve mahiyetlerine gö. re tasnlf edllmtş. alâkalı kanun mad» desı de gorterılrms bir halde lhtlva et. mektedir. Yargıtay birinei başkanı Selirn Nafls Akyollunun ön sözlerıru ihtlv» eden v« memlekettmizde bu çapta ilk defa ya» yınUnan eserl okuyucularunıza mlyetle tavsiye ederiz. Temyiz kararlanna göre kanunlanmızın tatbiki