19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 Arthk 1952 =haberleri Hitler'e suikasd nasıl hazırlandı? Sergisi Yazan: Chester Wılmot II | MEMLEKET DAVALARI | UÜM NALINA rİL.1 I M1H1NA İstanbul Dün yapılan toplantıda Statü hazırlandı; Ticaret Odası müNonnandiyadan başlayan istili tasyonlan gibi hayati mevkileri messillerinin Sergi komitesine ahnmaması kararlaştı hareketinden bir ay sonra Alman ni işgai etmek ve Berlinden geleorduları bütün çephelerde ağır bozgunlara uğramıştı. Bu durum üzerine nazi idaresi temeünden sarsılmış ve gizli mukavemet hareketi Almanya içinde de faaliyete geçmisti. Bu faaliyet arasında Hitler'in de öldürüimesi düşünülüyordu. Fakat teşkilâtın ikinci derecedeki âzaU, bastaküerin Hitler'e karşı luikast plânını bir türlü tatbik mevkiine koyamadıklarını görerek hayal sukuıuna uğruyorlardı. iiakikatte ise, Hitler'i öldürmek koiay değildi. O şimdi Doğu Prusyanın gölleri ortasında Rastenburg'daki karargâhında sıkı bir muhafaza altında bulunuyordu. Yer altuıdaki sığınağından nadiren dışan çıkıyor, yanında «Blondi» »dındaki Abas köpeği olduğu halöe, korularda dolaşıyordu. Kendiöısıle temasta bulunanlann da sayısı mahdud olduğu gibi bunlar da 6ikı bir kontrol altında idiler. Hitler Berline gelmekten veya eep.ıeleri teftişten son derece kaçınıyordu. Yeni silâhlan veya teçhizatı gözden geçirmek icabettiği zaman da, ziyaretin zaman veya yerini son dakikada değiştiriyordu. Suikasd teşkilâtının başında Stauffenberg bulunuyordu. Kendisi bu rolü resmen kabul etmeyip umumi başkan olarak Beck'i göstermekle beraber, hakikatte şebekenin idaresi arlık onun elindeydi. Stauffenberg 1942 senesinin ilk altı ayında ne Hitler'in yanına yaklaşmak imkânını bulablimişti, ne de bir suikasd hazırlayabilmisti. Bununla beraber, o altı ay boş geçmiş değildi. Daha o senenın bagında «Abwehr» tejkilâtı meydana çıkarılıp Himmler'in emniyet teskilâtı tarahndan temizlenmişti. Bunun için, suikasdcıların, Hitler ortadan kaldırılır kaldınlmaz hükumeti ele alabilecek bir teşiklâtı yeni bastan kurmalan lâzımgeüyordu. Parola: «H'alkyrie» 1944 ün ilk yansında Stauffenberg, gizli mukavemet hareketinin ilk kurueulanndan olan 01bricht'le sıkı bir isbirliği yaparak kendisini bu i$e verdi. Haziran geldiği zaman, iki arkadas plânlannı hazırlamıslardı: Hükumeti devralacak teskilât kurulduğu gibi, Berlindeki anavatan kuvvetleri kalargâlunda ve isgal alündaki memleketkrin bassehirlerinde lâzımgelen sebekeler de tamamdı. Bütün bu plânlar ve teskilât resmen bir isyan veya düşmanın parasütçü indirme ihtimaline karşı müdafaa tedbıileri gibi gösteriliyordu. Kendilerine vazife verilen birçok kimseler hakik îmaksadı bil miyorlardı v« bunlar «Walkyrie» parolası verilir verilmez bulunduklan sehirlerin telefon, elektrik santrallan, radyo ve demiroylu iscek yeni emirleri beklemek tali1953 İstanbul sergisinln statiisünü matını almışlardı. Suikasd teşkilâ ve faaliyet programını hazırlamak tının plânına göre, Hitler öldürü üzere dün Belediyede Daimi komislünce şebekenin başındakilere pa yon salonunda bir toplantı yapılmışrola gönderilecekti. Bu suretle tır. Sanayi Odası temsilcileri ile Daidare cihazı teşkilâta mensub kim imi komisyon üyeleri ve diğer alâselerin eline geçtikten sonra, Hit kalılarıın bulunduğu toplantıda, geleri'n öldüğü ve yeni bir hükumet I çen yıl şehrimize gelen ve sergi kurulduğu kendilerine bildirile : hakkında etüdler yapan Italyan sercekti. I gicilik mütehassısınm raporu gözYeni hükumette Beck basbakan, den gecirilmiş, statü bu esaslara göre von Witzleben başkomutan, Ol , hazırlanmıştır. bricht de genelkurmay başkanı oAldığımız malumata nazaran, dün lacaktı. Bu iki asker, bütün Gau kü görüşmeler sırasında bazı prenleiter'leri, yüksek rütbeli SS ko sip kararlanna varılmıştır. Bu kamutanlanru, polis ve nazi ileri ge rarlar cümlesinden oiarak, sergiye muayyen bir para fonu ile katılan, lenlerini tevkif edeceklerdi. zararlara Teşkilâtın Führer karargâhında | fakat sergiden doğacak bir tek adamı vardı: Hitler'in ma ortak olamıyacağını bildiren Ticaiyet erkânından irtibat komutanı j rek Odası mümessillerinin 1953 General Erich Fellgiebel. Bu zat, sergi kömitesine alınmamalan uyHitleri'n ölümünden sonra karar gun görülmüştür. Yeni statüye göre, 1953 sergisi Belediye ile Sanayi gâhtan orduya ve nazi teşkilâtıOdası tarafından müştereken hazırna mukabil bir talimat gönderilme lanacaktır. Bu maksadla Belediyece sirü önlemek üzere, oradaki telsiz 200 bin liralık bir tahsisat ayrılmış, istasyonunu ve telefon santralını Sanayi Odasınca da, bu teşekküle islemez hale getirecekti. bağlı sanayi müesseselerinin 1953 Berlinde de nazilerin mukabil yılı sergisine geniş ölçüde iştirakbir harekete geçmelerine mâni o lerinin sağlanacağı bildirilmiştir. lacak iki kişi vardı: Polis Müdü Bu esaslar dairesinde önümüzdeki rü von Helldorff ile Gamizon Ko günlerde faaliyete geçeceği bildirimutanı von Hase suikasd teşkilâ len sergi komitesinin beşi Genel tının en esaslı âzasındandı. Bun Meclis üyesi, üçü Sanayi Odası mü ların idaresi altında, SS karargâhı, messillerinden oimak üzere sekiz Gestapo merkezi ve Propaganda kisiden tesekkül edeceği söylenBakanlığı kordon altına alınacak, mektedir. Komite, Vali ve Belebu arada Goebbels de tevkif edi diye Reisinin başkanlığında ve halecekti. Aynı zamanda, merkez zırlanan statüye göre çalışmalarına radyo istasyonu da ele geçirilecek, baslıyacaktır. buradan bütün memlekette sıkıyönetim kurulduğu ilân edilecekti. Valinin teftisleri Suikasd plânı Vâli ve Belediye Başkanı dün sabah Haziran başında Anavatan Kuv berabcrlnde Rei» Muavinl, Fen ve Emlak müdürleri oldugu halde Boğazın vetleri Başkomutanı General Fritz Rumeli yakasını teftij etmiş. yapılFromm, Stauffenberg'i yanına kur makt» olan ins&tın durumlarını ıncemay başkanı olarak aldı. Bu su lemlştir. Vali Muavlni Fazıl Uybadın da ev. retle Stauffenberg, anavatan orduvelki gece Bakııkoy ve suna müteallik bir mesele görü rindekl karakolları teftij Fatih semtleetmiştir. şüleceği zaman, resmî bir sıfatla, Bir marangoz ölü olarak bulundu Hitler'in yanında bulunabilecekti. Dün öğle vakti Topkapı ampul fabFakat auikasdcılar Hitler'i onun rıkajı civarında bir cesed bulunmuş elile öldürmek istemiyorlardı. Va ve Morga kaldırılmıstır. Yapılan tahkikatta, cesedin kıâ, Tunus muharebesinde bir gö luya ald olduğumarangoz Hasan Alioğanlaşılmıstır, Ölüm 6ezünü, sağ kolunu, sol elinin de iki bebl henüz bilinmemektedir. parmağıru kaybetmis olan bu asMilli Türk Talebe Birliğinin ker Hitler'i öldürmek için kendi kuruluş yıldönümü hayatını fedadan çekinmiyecek bir Milli Türk Talebe Birliğinin 37 nci adamdı. Fakat «Walkyrie» plân kuruluj yıldönumune rastlıyan yarınki larını hazırlamış olan Stauffenberg perjembe günü akşsmı Taksim Belediye balo verileteşküât için çok luzumlu bir şah Gazinosunda büyük bir kurucularıncektir. Bu Jîaloya birliğin siyetti, Gerek plânların muvaffa dan ve eski başkanlarından Milli Eğltim kıyetle neticelenmesi, gerekse ikti Bakanı Tevfik İlerinin de gelmesi bekdarın ele geçirilmesi için onun ya lenmektedir. şaması lâzımdı. O halde suikasdin, 6 halk dershanesi açıdlı Atatürk ükokulunda. Cezaevinde ve bir taraftan onun elile tatbik sahasına kcnulduğu gibi, bir taraftan göçmen mahallesinde 6 halk dershanesi »çılmiftır. Bu dershanelerde okuma da ona sonradan plânların geri ka yazma. Yurd bilgisi. vatandaşın medeni lan kısımlanm da yürütmek imkâ hak ve vazifesi, halk eğitimlnin esasnını verecek şekilde hazırlanması ları öğretüecektlr. icabediyordu. Altın ve döviz fiatlan yükselmc.'itedir Stauffenberg bunun için şöyle Borsa haricinde dolar transfer 473, bir çare buldu: efektif 467 lcuruşa yükselmeslne muvazl Hitler'in başkanlığında her gün olarak Gulden a'.tını 3870. Reşad 4640, yapılan toplantılardan birine, elin İngiliz 5225, külçe 594 kuruşa yüksel Arkası Sa. 5, Sü. 6 do mijtir. Karaborsada hummalı faaliyet müşahede edilmektedlr. Köy Enstitülerine verüecek yeni şekil iyi mi olacak? Son senelerde ziraatte görülen inkisaf âmillerini bu sütunlarda araştırırkeıı alınan tedbirler arasında asri ziraat bilgisinin köylüye kadar götürülmesinde elde edilen muvaffakıyetin payını belirtmeye çalışmıştım. Hükumet yol ve hayvanat vergilerini kaldırdı, yeni ziraat âletleri, mücadele ilâçlan.. v.s. şimdiye kadar bu memleketin görmediği, aklından geçirmediği bollukta köylere girdi. Memlekette kuvvetli bir çiftçi kütlesinin yetişmesi için çok isabetli adımlar atıldı. Bu adımlar arasında amelt ziraat mektebleri, teknik ziraat mektebleri ve hassaten (Köy enstitüleri) ni unutmamak lâzımdır. Memleketimizde asrî ziraatçiliği kurmak ve fenni çiftçi yetiştirmek tarihi yenidir. Gerçi muhtelif isimlerde Anadolunun muhtelif bölgelerinde açılan ziraat müesseselerinin geçen yarım asır içinde memlekete birçok münevver gençler yetiştirdiği bir hakikattir. Ancak asri ziraat bilgisini ve tekniğini bu açtığımız ziraat müesseselerinden köylüye kadar götüremediğimiz de inkâr olunamaz bir vakıâdır. Bu müesseseler ziraat ialetmelerinde çahşacak unsurdan ziyade memlekete bol bol memur yetiştirmiş, fiilen ziraat işleri başında çalışanlar parmakla gösterilecek kadar az bulunmuştur. Sehirlerin eğlence ve konfonına daha mekteblerde çalışırken alışmış bulunan gençleri köy muhitine alıştırmak ve onlan orada oturtmak bir arzu şeklinde kalmıştır. Avrupa hükumetleri de köylerden sehirlere vukubulan muhacereti durdurmak için tatbik ettikleri usullerden müsbet netice elde edememişlerdir. Kitaplar bu mevzu üzerine yazılmış tavsiyelerle doludur. Köylerde açılan bu nüfııs boşluğunu Amerikahlar ziraat âletlerinin tekâmül ve bolluğu ile telâfiye çalışıyor ve ziraat muallimlerini her daim köyde imis gibi sür'atlı nakil vasıtalarile teçhiz ediyorlar. Cumhuriyet hükumeti ziraat bilgisini köylüye kadar gö• tirecek ve köyde oturaCak hoca yetişiirıııek maksadile orduda çavuş derecesine yükselmiş okur yazar vatandaşlan terhisten sonra ziraat mektebleri ve lı'ralarda amelî ziraat ve hayvan yetiştirmek gibi ziraat işlerinde tatbikat göstererek (eğitmen) adı ile köylere gönderdi. Bunları köylerde çalışırken görmüş ve hizmetlerini takdir etmiştim. Ancak bu eğitmenlerin daha derin ve kuvvetli bir bilaiyi hazma tahsilleri kâfi olmadığından aldıkları malumatla ümid edilen netice elde edilememiş olmalı ki daha kuvvetli bilgi ve aynı zamanda köy muhitine ahskın hocalar yetiştirmek üzere (Köy enstitüleri) kuruldu. Bu enstitüler bir Türk icadıdır. Bildiğime göre böyle bir maksadla kurulmuş bir tesis baska memleketlerin ziraat tarihlerinde yoktur. Bu müesseselerden birkaç tanesini gezdim. En iyi tetkik ettiğim Eskişehir Mahmudiye mevkiindeki mektebdir. Buradan mezun olup Eskişehir vilâyetinde fiilen çalışmakta olan birkaç genci de köyde gördüm. Bu enstitüye her sene muayyen miktar kız ve erkek çocuk vilâyetin muhtelif köylerinden müsabaka ile alınıyor. Mekteb, muhtelif atölyeleri bulunan bir çiftliktir. Önce küçükten başlanmış, talebe yardımile ahırlar, yatakhaneler, bütün müştemilât talebeye yaptırılmış. Mektebi talebe idare etmekte, yiyecek, içeceğin çiftlikten yctiştirümesine gayret edilmektedir. Çayın, fidanlığı, kınlan âletlerin tamiri için atölyeler, marangozhane, terzihane, dokuma atölyesi hulâsa hepsi mevcud ve bunlar çccuklar tarafından çalıştıbizim için, arayıp da bulamıyacağımız bir nimet.. Hayri, afal afal, Reşidin yüzüne baktı. Ayıp değil ya .anlayamıyorum, dedi. Stadyom neden genişlelîlmemiştir? ün, bu sütunda Dolmabahçe «tadyomuna dair bir yazı yazmış ve » ü bim maçlarda futbol meraklılannı istiab edemiyen stadyomun şjrmüye kadar neden genişletilmediği hakkında sayın Vali ve Belediye Başkanımızdan izahat riea etmiştrm. Dün Prof. Gökay aşagıcUki mektubla bu ricanu is'af etti: «Sayın Abidin Dav'er Bugünkü Cumhuriyet'te «Mithatpasa stadyomu neden genisletüemiyor» başlıkh yazınızı okudum. Bazılarına göre ben, selefimto bajladığı stadyomu tamamlamağı istemiyormuşum! Ne kadar haksız bir iddial Vazifeye basladıgım tarihten itibaren bu mesele üzerindeyim. Şimdi gazetecilerin oturduğu «L» tribünü ile Şeref locssı benim zamanunda yapıldı. Geldiğim zaman, Gazhanenin Hasköye nakli hakki".da bir proje buldum. Bu projeyi tetkik* basladım. Bakanlar Kurulundan ve Şehir Meclisinden karar aldım. Bu esnada projenin yanhş yapıldığı, Hıfzıssıhha komisyonundan geçirilmediği iöylendi, itiraz edildi, tetkik ettik. Hakikaten Hıfzıssıha komisyonundan geçdrilmeden ve düsünülmeden meskun bir mıntakaya nakli projesi hazırlanmıj. Ye.ıi baştan yer aramağa basladık. Bunun için urun formalitelere müracaat zorunda kaldık. Kâğıthanede askeriyeden ver almak, istimlâk yapmak, mukaveleler imzalamak, projeler yaptırmak, Şehir Meclisinden ve Bakanlar Kurulundan yeni kararlar almak suretile bugüne kadar mütem»diyw mefgul olmaktayız. Son kararlara göre evvelâ, Gazhanenin idare kısmı nakledilecektir. Dört ay evvel bunun temeli atıidı. Üç ay sonra inşaatı tamamlanıyor. İdare nakledilince bugünkü idare bkiası yıkılacak ve buraya tesadüf eden stadyom kısmının inşasına da derhal başlanacaktır. Bundan sonra Kâğıthanede diğer tesisler kuruiacak ve Gazhatıe kısmı da naklolunacaktır. Bu, birkaç sene işidir. Binaenaleyh durduru'.mus iş değil, düzeltilen, yanhş başIanan iş vardır. Fakat, durmıyan bir is varsa haksız isnadlar ve hücumlardır. A.laha şükredelim ki bu haksızlıklan sizler tashih ediyorsunuz. Fakat ben bu mevzuu sizin bildiğkıizi tahmin ediyordum. Demek en yakm dostîanm bile «tadyom hikâyesinden haberdar değilmiş. Baki huzmâ sâfâ, dâ'mâ keder Aziz dostum, Bu vesiie ile saygı ve sevgilerimin kabulünü ve aynı «ütunda .ıefDnl rica ederim.» Vall ve Belediye Btskanı Ord. Prof. Dr. T. K. Gökay Süreyya Özek nlmakta, gençler buralarda her şey yapmaktadırlar. Köylü çocuklannı bir arabayı, bir ziraat âletini meselâ bir pulluğun uc demirini tamir ederken gör mek insana büyük bir ferahlık veriyor. Ankara Eskişehir yolunda bulunan bu mevkiden bundan on beş sene evvel geçerken buraı'.a kızgın günesin altında nefes alacak bir ağac görülmezdi. Bugün burası bir meşcere ve gece elektriğe kavuşmu; bir medeniyet merkezi olmuştur. Mektebin dahilî inzibatı gene talebeler tarafından temin olunmakta, dcrshane, kütübh.ıne, müzik salonu v. s. temiz ve iyi bir halde tutulmaktadır. Mekteb mezunları orta derecede umumi malumatla mücehhez oldukları gibi ziraatin başlıca rrühim nazariyatma ve tarla, bağ, bahçe, hayvan yetiştirmek vs, şubelerinde kâfi derecede nazarî ve ameli bilgiye malik bul unmaktadırlar. Enstitüden mezun olanlara mektebde çahştıkları müddetçe yapılan işlerden ken dileri hesabına kasacîa toplanan para ile beraber dört tekerlekli araba, pulluk, ağac fidanları vesair pahada ağır olmıyan ziraat aletleri de verilmekte, gencbr böylece köye gönderilmekte ve köyde kendisine aynca tarla ve bir ev tahsis olunmaktadır. Hoca bir taraftan tarlasmda. diğer taraftan mektebde çalışmakta ve köylülerin ziraatte rehberi olmaktadır. Bu sene temmuz ayında aynı mektebi gezdiğim zaman bütün bu güzel işlerin durduğunu ve her şeyin değismi; olduğunu teessür> gövdüm. Bu son günlerde gazetelerde Ankaradan gelen telgrafta (öğretmeıı okullarile köy enstitülerini birles Yazan; tiren ^taurı) seralevhuı altında hulâsa olarak şunları okuyoruz: «Şimdiye kadar ükokullara biri öğretmen okullan, diğeri köy enrtitüleri olmak üzere iki ayn kaynaktan öğretmen yetiştirilmekte olduğundan ve bu iki memba ayn görüş ve anlayısla kurulmuş olduğu gibi bu müesseselerden yetitıp ilk mekteblerde vazife gören öğ| retmenlerin çalısma, maas vesair hususatı da ikilik gösterdiğinden tevhidleri muvafık görülmüjtür.» denmektedir. Evet köy enstitüleri baska, ilk tahsile hoca yetistiren müesseseler başka maksadl» kurulmustur. Bildiğimiz ilk okula hoca yetiftiren müesseler mezunlannı köye göndermek, köyde çalıstırmak kabil olamıyor. Köyde oturacak, köy muhitini yadırgamıyacak, ziraat bilgisi kuvvetli hocalar yetiştirmek üzere enstitüler kuruldu. Enstitülerin yetiştirdiği bu genc hocalarla nahiye müdürleri, jandarma vesair mülkî teskilât personeli arasında geçmis vakaları, fikâyetleri ben de işittim Fakat buna rağmen köy enstitülerinin ziraî bilgi ile mücehhez ve köyde oturmayı yadır gamıyan, hocalar sayesinde yeni ziraat bilgisini köylüye aşılamakta gördüğü meşkur hizmeti ikinci plâna alarak bu müessesat statüsünün değiştirilmesini rrıemleketin haynna yapılmış bir iş olarak göremiyorum. Faydalı bir iıi aksatan cihetlerin düzeltilmesine gidilmek yıkmaktan daha çok hayırlıdır. Yeni şeklile bu müesseseler de mümasüleri gibi nazarî malumatla mücehhez, şehir ve kasabadan uzaklşmak istemiyen bir memur ordusuna efrad yetiştirecek ve bakanhk koridorlan İstanbul, İzmır, Bursa gibi yerlerde iş arayan genclerle dolacaktır. Bu bahsi açmışken Tanm Bakanlığınm da neticesini iyice ölçmeden yıktığı küçük bir müesseseyi ilâveten anlatacağım. 1951 senesi eylul ayında İzmir sergisini ziyaret vesilesile (Bornova) Ziraat Ameliyat mektebini gezdim. Bağcılık lâboratuarlanna girdiğim zaman bu daireye ilâve olarak açılmış bir lâboratuarın Vekâlet emrile kapandığınıve bir takım kıymelli.»letlerin sandıklara yerlestirildiğini ve bunların paslarup harab olmaroası için rütubetsız bodrum kö§eleri arandı^ını gördüm. Bana anlatıldığına göre vaktile Tanm Bakan lığı Amerikaya iki mühim ziraî mesele üzerinde çahşmak üzere bir genc ziraatçi göndermiş. Meselel»rden birisi bir takım hormonlar vasııtasile bazı meyvalar, meselâ incir, patlican, domates gibi meyvaları çeçkirdeksiz olarak yetiştirmek usulü, ikincisi incirlerde kara veya siyah çürüklük hastalığını tet kik etmek. Her iki mesele memleket ziraati için büyük iktisadi ehemmiyeti haizdir. fYILBAŞI İÇİNİ LÜKS BUICK OTOMOBİL ROMAYA UÇAK SEYAHATI (İKİ KİŞİLİK VE BİR HAFTA İKAMET DAHlL) MARSİLYAYA VAPUR SEYAHATi (İKİ KİŞİLİK BİRİNCİ MEVKİ GİDİP G£LME) ve Bedava Piyango Bileti Yeriyoruz ı Genç tstidadlar Ansiklopedisi'nin 5 inci Sayısına kadar tamamını (S dahil) getiren her okuyucu «Büyük Mücadele» gazetesine bedava 1,5 ay abone olacağı gibi aynca 100 000 liralık bir esya piyangosu bileti de bedava veriîecektir. (Eksik sayılar idarehanemizden temin edilebitir) GENÇ İSTİDATLAB ANSİKLOPEDISI Nuruosmaniye. Şeref sokak No. 32 İstanbul rKÜÇÜK HABERLER*} • KtMSESIZ çocuklara tahsis edllmke üzere MıUİ Eğltim Bakanlığına verüecek olan Agachdakı binaların devir muanıelesine dün başlanmışttr. * MERZİFON Ceza Yargıçlığından şehrimiz Cumhuriyet Savcı Yardımcılığına tayin edilen Celâl Beykal, yeni vazifeslne başlamıstır. * AMERİKANIN Akdenlz ve Atlantik Filoları BaşkomuUnı Vlsamiral Wright. eşi ve maiyetindeki heyet dun sabah 7.30 da hususi bir uçakla Fıankfurta gitmijlerdir. • YttKSEK Ögretmen Okuhı ve Eğltim EiMtitüjü Talebe Cemiyetinin İlk yılhk kongresi 5 aralık cuma günü saat 20 de Capadakl ceıpiyet merkezinde yapılacaktır. Her yıl, bir yıl öncekinden daha güzel ve daha mükemmel olarak çıkan MUHTIRALI HAYAT TAKVİMİ Yeni yılın en hoşa jjideri hediyesi olacaktır. yeni çıkan bütün kaBunların hülâsası ve günlük hayat için luzumlu bütün bilgileri, büyük mütehassısların hazırladığı bu Ansıklopedide bulacaksınız. Gayet mükemmel bir muhtıra ve 320 sahife en faydalı yazılar, renkti haritalar ve bandralar Takiitlerini almamak için Maarif Kitaphanesi adresine dikkat etmelidir. Pandozot ciltlidir Fiatı 130 kuruştur. ARALIK 3 Rebiülevve 15 i V. E. O â f § 3 Ş j. 5.23 | 7.07 12.04 14.28 16.41 18.19 ] 2.26 7.23 9.46, l2.00ı 1.36 12.41 Amerika, Izmirden satm aldığı incirlerin çekirdeklerini mihanikî bir usulle temizledikten sonra ba§ka şekilde piyasaya arzetmektedir. Onlar bir nevi hormon Ue bu işi nebatın kendisine yaptırmak usulü nü bulmuşlardır. Incir çiçeklerinin erkek ve dişisi ayn ayn çiçekler üzerindedir. Mevsimi gelince incirliklere (baba) denilen erkek çiçek inciri asarlar. Bu incirlerin içınden Bir Hfsap Actmnre. Hnabınn Varsa Çoğiltma. blastofaga denilen pek küçük bir sinek uçar. Mevsiminde bu sinekler çeçeği terkederken kanad ve vücudleri erkek tozları ve aynı zamanda siyah çürüklük hastalığının isporlarile tozludur. Sinekler dişi incirin içine gendi yumurtalarını koymak için girerken diji inciri taşıdıklan tozlarla telkih ederler. Aynı zamanda ıncirin içüıe siyah GİŞELERİMİZ 9 18 e kadar AÇIKTIR. çürüklük hastalığının isporiannı da GALATA İZMÎR SİRKECİ KADIKÖY sokarlar, Hattâ Amerikaıılar bundan bir asır evvel Izmirden incir fiSirkeci YeniposBankalar Cad. Mimarkemaleddin tane Mey. Kadıköy Palas danlarını Kaliforniyaya taşıdıklan zaman bu faydalı böcek noktasını No. 48 Cad. No 28 Muhzırbaşı altı No. 5/7 ihmal ettiklerinden uzun seneler S. No. 5 Amerikada Izmir incirinden meyva Tel: 44668 Tel: 5710 Tel: 29702 Tel: 61912 alamamışlardı. ZENGİN PARA 10 ARALIK LİRALIK Muhterem dostumun müsaadelerile arzedeyim ki mektubun sonun. daki aynı sütunda neşri ricasını lüzumsuz buldum. Çünkü stadyomun neden genişletilmediğini izah etmesini bu sütunda kendisinden rica eden ben olduğuma göre, elbette vereceği cevabı da kendi sütunumda neşredecektim. Bu, yalnız kanunî bir mecburiyet değil, bir nezaket icabıdır da. Bununla beraber muhterem dostumun bu arzusu, sütunuma kıyroet verdiğini gösterdiği için kendisine bilhassa teşekkür ederim. Stadyomun neden genişIetiUne. diğini az çok bilmiyor değildim. Fakat Prof. Gökayra hem dedikodulara cevab vermesini temin etmek, hem de resmi ve saiâbiyetll bir ağızdan uzayıp giden bu işi, şahsan olduğu gibi umumi efkârra da öğrenmesini sağlamak istemiştim. Şimdi sayın Vali ve Belediye Başkanımızdan, bütün futbol merakhlan, 19 Mayıs Bayramında, spor senliklerini görmek istiyen hem$eriler, gerek bilet satıslan sırasınd» gerek maç günlerinde söz dinlemiyenler kalabalığı V e karaborsacılarla uğraşank çok yorulan sabıta adına ricam sudur ki stadyomun genişletilmesi işi bundan sonra azami süratle fi'liyat sahasına girsın. "DECE GELEN «CL'MHUKIYET» in 1 eirikası: Ş H Cumadan Cumaya sekiz, Cumartesi dokuz ve Pazar on. Herif Pazara geliyormuş, daha dokuz gün bekliyeceğiz.. Ha, iyi aklıma geldi, bugün kimi görsem beğenirsin? Kimi? Hani ben Bursaya gittiğim zaman, orada Murad efendi diye birile tanıştımdı ya.. £vet? Işte ona Köprüde rastgeîdirn. Ayak üstü konu§tuk. Hiç oralı olmasaydın.. Ne gibi oralı? Yanı bizim meseleye dair bir şey konuşmasaydın. Böyle işlerde unutturma yolunu tutmak iyidir. Tabiî, amma o konuştu. Ne konuştu? Yeni bir şey mi varmış? Yeni bir şey dersen, zeki ile alâkası yok. Ölen Zehra hanımın , bir kız kardeşi varmış. Kayseride , otururmuş. Çok evvel oraya ge'in j gitmiş. Ablasiîe de dargmmışlar. Geçenlerde kocası ölmüş, kadın da kalkmış, Bursaya gelmiş. Dargm olduklan için, ablasının öldüğünü bile vaktinde haber almamışmış. Kocası bir şey bırakmadan ölünce, kadın, bari kardeşimle barışayım da onun yanına sığınayım diye düşünmüş. Bir de gelmiş ki ne abla var, ne birşey. Şimdi, perişan bir halde, onun bunun yanında siftinip duruyormuş. Herif dır dır dır bunu anlattı, durdu. Ne de tıraşçı şey! Başımdan defedinceye kadar akla karayı seçtim. Bana ne Zehra hanımın kardeşinden.. Değil mi amma?. Reşit cevap vermedi. Bir şey düşünüyordu. Cevap yerine bir sua! sorriu Sen o Murad efendinin adresini hiliyor musun? \akleden: HAMÜİ VAROÛLU dönecekmiş. Buradaki adresini sormuyorum. Bursadaki adresini. Dedim ya işte, Bursada tuhafiyeci, sokağıru, numarasıni filân biliyorum. Âlâ. İşimize yarayabilir. Çeyiz mi düzeceğiz? Hayri, oğlum, ben seni arasıra zeki, aklı başında bir adama benzetiyorum amma, çoğu zaman da budala mı budalasın! Nedcn, ağabey? Ciddî bir lâf konuşurken işi alaya döküvcriyorsun. Biz şimdi ciddî lâf mı konuşuyorduk? Elbette ciddî lâf ya. Murad efendinin seni boşu boşuna tıra; ettiğini sanıyorsun. Hslbuki aclam bilmeden senin eline koskoca bir fırsat vermiş. Yok canım! Hayır. Adres filân vermedi. Tuhafiyeci dükkânı var ya orada. Bak, hâlâ kavrayamıyorsun Mal almağa gelmiş. Bir hafta kalıp Zehra hanımın yoksul kız kardeşi, Kafanı yormuyorsun ki anlayasın. Sen Murad efendi ile konuştuklarını, yani onun sana söylediklerini bana anlatırken, ben şıp diye vaziyeti kavradım, kafamm içinde bir harta bile çizdim. Bana da anlat da bir harta da ben cizeyim bari. Senin Bursadan getirdigin tn mühim haber, hani şu en büyük koz diye kulanacp.ğımız. mal verme, geri alma filân meselesi var ya? Var. İşte o mesele şimdi büsbütün kuvvet.iendi demektir. î Ya! Evet. Çünkü, ölen Zfhranın mirasçısı şimHiye kadar kimdi? Zeki, değil mi? Öyle. Şimdi, bu kızkardeş meydana çıkınca, bir va is de o olmuyor mu? Olması lâzım. Elbette oluyor. Kızkar^eşinin k ı mirastan Lakkını isîiyebıiir ya? İstemesine ister. Ama ne bulur da alır? Bize orası lâzıra değil. Ablasına vaktile verilmiş olan mallardan şimdi keüdiâine jiü#ea iü»eyi da VaHahi akluna sehaedi. Aklı ma değil de işime gelmedi. Çünkü bu sefer de o benden adres isterdi. Tıraşçı ile uğrajacak halim yok, kardeşim O halde bekiyeceğiz. Sen dört beş gün sonra Bir Bursa seferi daha yap. Murad Efendiyi orada bek le. Gelince. kadının adresini iste... Onu al, buraya gel, öyle mi? Başka çare yok Gelir mi? Sonra, işimiz yüzde yüz kolaylaşıyor. Bu sefer, seni de perle Niçin gelmesin? Bir parça; arkasına çekmeği düşündüm. A çıtlatırsın. Paranın kok'jsunu dukılda yokken ortaya çıkan bu ka yurursun. Öyle bir gelir ki daha dını ileri süreceğiz. da var mı Ben burada ona icab Güzeeel... Şimdi kavradım. eden dersi veririm. Bu kadar anlatt'ktsn sonıa, Peki, gideüm... Kadına güven onu bizim sakanm eşeği de kav olmaz ama, ne ise, bir deneriz. rar. Öyle deme, Hayri. Meşhur Kavrar ya... Yalnız bir mese lâftır: Kadmın fendi, erkeği yendi. le var. Kadın acaba bu işe yana Bizi yenerse sen görürsün. şır mı? Haddine tni düşmüş? Ben ol Ucünda para olduktan sonra, mazsam, bir metelik alamat, vallaherkes her işe yanaşır. Hele, Mu hi! rad Efer.Hini'i dedi§' gibi, bu kadın Regid, memnun. ellerini uğusrurbu derece yoksul durumda ise. du. Öyle imiş. İki gözü iki çeşme, Bu, hakikaten ayağa gelen niağlıyormuş. metti. Bir defa, yalnız kendisi de Tamam. Şimdi bütün mesele, ğil, Hayri de sahneden çekilince, bu kadını ele geçirmekte. Murad isin kuşku tarafı ortadan kalkıyorEfendi bir hafta s^nra Bursaya dö du. Ölen Zehranın kızkardeşıni kendileri icad etmis olamazlardı nüyo' ııuş, değil mi ya! Sonra, Zeki bu kızkardesin Öyle dedi. Taıık, on gün sonra geliy.r. mevcudiyet.ni herlı^lde biliyorau. Biz bir hafta içinde bu kadını a Hattâ belki onu tanıyordu bilerayıp bulursck, bir şey kaybetmiş Kadın. Zekiden miras istemegi, oimuyoruz... Keşki Murad Efendi kendisi pekâiâ düşünmüş olabüiıbilirdi. nin buradaki adresini alsaydm. va edebilir. Mal yok ki! Allah Allah! Hâlâ anlatamadık yahu! Oğlum, mal yok, rnalum; fakat ablasile dargm, senelerdenbeıi Kayseride yaşryan bir kadın, böyle şeyleri bilir mi? Var zannederek ister, istiyenin bir yüzü kara, vermiyenin iki yüzü Peki, sonra? Yukanda hulâsa ettiğim cihetleri Amerikada tahsil eden genc memlekete döndükten sanra Izmir Ziraat mektebindeki bağcılık lâboratuannda kendisir.e gösterilen oda larda kiteb ve aletlerini yerleştirerek çalışmağa başlamıştır. Günün birinde bu mütehassıs Bakanhkla galiba bir ihtilâfa duşüyor. İhtilâf kanun yollanndan hallolunacak yerde bu lâboratuar lâğvediliyor. Mütehassıs da Erzincana Ziraat mü dürlüğüne naklolunuyor. Memleketimiz mütehassıs genclere, lâboratuarda çalışmağa nefsini vakfedecek elemanlara pek muhtacdır. Bu genc, ihtimal ki taşkın, hatalı hareketlerde bulunmuştur, Ancak bu bahiste biraz müsamahakâr davranmak memleket menfaatine daha muvafıktır. Çünkü bir mütehassısın Amerika ve Avrvupa lâboratuarlannda yetişip memlekete avdet edebilmesi memleket hesabına büyük bir kazanedır. Ecnebi mütehassıstan randıman olmak üzere çalıstırmak pek müşküldür. Kendi mektelberirruzden yetişmiş ve memlekette çalışarak memleketi tanımış gençleri mütehassıs olmak üzere ecnebi memleket lâboratuarlanna göndermeliyiz. Ancak orada yetişmis olanlan da o memleketlerde cari usul dairesinde istihdam ile vücudlerinden istifade etmeliyiz. İdare mekanizması ilim adamlarına ne kadar müşfik ve anlayışh davranırsa mütehassıstan o kadar çok randıman alınır. I apartıman, 10 olomobil, 2000 altın Garanti Bankasının yılbap keçidesinde yüz bin lira kazanabilir, bu para Ue büyük bir apartıman veya on otomobil yahut en az iki bin altın satın alabilirsiniz. 15 Aralığa kadar Garanti Bankasında gerekli besabı açtırmayı ihmal etmeyiniz. Sahibsiz Otomobil Son günlerde şehrimizde 1952 mod*li BUİCK marka bir otomobilin sahibsiz olduğu görülmüş; yapüan tahkikat neticesinde otomobilin Tutum Bankasının 31 Aralık fevkalâde keşidesine aid olduğu anlaşılmıstır. Öğrendiğimize göre. bu otomobile sahib olmak için 10 aralık akşamına kadar Tutum Bankası gişelerinde 100 liralık bir hesab açtırmak kâfidir. (1591) CUMHURİYET Nüsbası 15 kuroşttıı Abone seraiti Türklye Hario Lt.a Ki. 42.00 22 50 1200 4J0 Ura Ki 8100 43.0* 14.00 9.M K tdümntn udt ohmmas crrak e« vartim kabul tfffîınM A T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle