Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CTJMHURİYlPr II Aralık 195Z Yalta Konferaıtsında münakaşa mevzuları Yazan: Chester Wılmot =haberleri Beyaz peynir fiatları yükseldi Şehir HUKUKİ BAHİSLER [HEM NALINA M1H1NA Yalta konferansı Karadenize ba ayn devletler haline getirilmesi ve kan Livadya sarayında toplandı. Almanyaya teklif edilecek teslim Buzhanelerdeki 33700 teneke beyaz peynirin ancak 2 aylık Romanov hanedanı devrinde yapıl olma şartları arasına bunun da ko istihlâki karşılayacağı mış olan bu çarlık sarayı o za nulması Husyanın ısrarla ileri sür mandanberi sahib değiştirmişti, fa duğü tezdi. Silâhsızlandırma hesablanıyor vc kat yeni sahiblerinin de gaye ve e tazminat bahsinde de Rusya Almar Son günlerde beyaz peynir fiatmelleri bakınundan arada pek fark ağır sanayünin yüzde seksenini: larında yükselme kaydedilmekteyoktu. Farklı olan bir nokta ajıcak lâğvedilmesini, Almanyanın tazmi gu idi: Rusyanın imparatorluk e nat olarak da yirmi milyar dola dir. Tam yağlı Trakya menşeli beyaz peynirin tenekesi 39 liraya mellerini tahakkuk ettirmeğe çalı vermesini ve bunun yarısının Rus kadar çıkmıtır. Hattâ 40 liraya kaşan şimdiki insanlar eskilere nis yaya bırakılmasını istiyordu. betle daha insafsız ve daha şidChurchill derhal anlamıştı: Bv dar satış yapıldığı görülmektedir. Bu fiata gore toptan peynir 220 detli hareket edıyorlardı. j teklifler tatbik edilecek olursa, Al Ilk gün, 4 şubat 1945 de, Stalin | manya gerek siyasî, gerek iktisad kuruşa gelmektedir. Buna sebeb olara kistihsalin azhem nezaket, hem siyaset bakımın bakımdan âciz bir vaziyette bıra lığı gösteriliyor. Buzhanelerde 33700 Almanyanı dan bir kurnazlık gösterdi, Tahran kılacaktı. Başbakan. teneke peynır vardır Bu stokun iki konferansında yaptığı gibi, gene bir daha Avrupa sulhünü bozabi aylık istihlâki Jcarşılayacağı hesab Roosevelt'in başkan olmasıru teklif lecek durumdan uzak bulundurul olmakla beraber edilmektedır. etti. Bu suretle onu bıraz ' daha masına taraftar Harıçten de istekler mevcuddur. bu devletin, kuvvet muvazenesın kendine kazanmış oldu. 3ununla beraber, Stalin, Roose deki rolünden tamamile mahrum Evvelki gün limanımızdan Yunanistana 45000 liralık peynir ihraç velt'in konferansa başkanlık etme edilmesini de istemiyordu. edilmiştir. Churchill Almanyanın parçalan Bİni bu kadar büyük bir arzuyla istemesine rağmen, onun tekliflerine masına bir sartla razı olabılirdi ki hiç de taraftar görünmüyordu. Bil o da, Tuna konfederasyonu teklı Orgeneral Şükrii Kanadlı. Valiyi ziyaret etti kabul etmesi id: hassa, Roosevelt'in kendisine en bü fini Rusyanın Şeftrimlzde bulunan Kara KuvMetyuk gaye edindiği bir dünya sulh »Halbuki onun bu teklifini daha lerı Komutanı Orgeneral ŞukTU Ka beraber Roosevel nadlı ve Deniz Kuvvetleri Komutan teşkilâü kurmak plâmnın esasına önce Stalin'le de reddetmişti. jiddetle itiraz ediyordu. Koramıral Sadık Altıncan, dun vüâDiğer taraftan, Churchill, Alman yett* Vall ve Beledlye Relslnl riyaret Poosevelt'in teklifine göre dünya teskilâtı bütün milltlerin istik yadan fazla tazminat alınmasına da etmıslerdır. lâl ve hâkimiyetini tanımak esası taraftar değildi. Çünkü bu takdir Teknik Öğretim Genel Müdürii Ankaradan geldi üzerine kurulacaktı. Stalin ise, me de Almanya iktisadî bir iflâsa doğTeknik Ogretlm Genel Muduru Dansele daha ilk defa ortaya atıkr ru sürüklenecek, o zaman da, ilk atılmaz, bu esasa aykırı bir tez ile dünya harbinden sonra oldağu gi yal Akbel. teknik oğretim meaelelenle meşgul olmak uzere dun Ankaradan ri sürdü: Ona göre, harbin yükü bi, Almanyaya gene Batı devletler: gelmlştir. yardım zorunda kalacaklardı. nu üzerlerine alan büyük devletleŞehrımiz 1 yerlerlnde iki sanat okulu 5 rin sulh devrinde de dünyaya hâChurchill, Almanyanın işgaline yapılması kararlastırıldıSından Genel Mudur. bu mevzu üzerinde dun Vali ve kim olmaları lâzımdı. Fransanın da iştirak etmesini isti Belediye Başkanı İle goruşmujtur. Stalin bunu açıkça söylüyor ve: yordu, çünkü o takdirde müttefik Tophane ve Kasımpa$ada inşası au«Bıiyük devletlerden birinin vere işgal komisyonunda İngiltereyi des jünulen bu okulların arsalan, Tsknlk ceği kararın küçük delvetlerin tas tekliyecek bir üye bulunacaktı. Bu oğretlm Genel Müdürlugü ile Beledlye vibine sunulmasına tahammül ede noktada bilhassa ısrar ediyordu. zi tmar Mudurlugu tarafından müjtereken tesbit edllecektir. mem» diyordu. ta Roosevelt, Amerikan kuvvetleOkullarda yılbaşı tatili Buna, Batı devletleri adına Chur rinin iki sene sonra Avrupadan mu Yılbaşı munasebettle okullar 26 arahakkak çekileceğini söylemişti. Bu lık akşamından 2 ocak sabahına kachill cevab verdi ve şöyle dedi: «Kartalın küçük kuşlara şa nun üzerine Churchill, korktuğu dar tatil yapacaklardır. Resml dalreler kımak hürriyeti vermesi ve onlar tehlikenin mahiyetini tasrih etme her sene olduğu gıbi 1 ocak gunü kapalı kalacaktır nasıl bir şarkı tuttururlarsa tuttur mekle beraber «Batıya doğru yaOkullarda kanaat devresinin pılacak bir tecavüz hareketine İnsunlar, karışmaması lâzımdır.» ikiye indirildiği hakkında bir • O akşam Amerikan ve Ingiliz gilterenin tek başına karşı koyamı' tebliğ yapılmadı Dış Işleri Bakanları, Stettinius'le yacağım» bildümişti. Llse ve orta okullarda sınıfların kaEden, konferansın ilk toplantısınBu bahisler üzerindeki münakaabalık ve hocaların bu da varılan neticeleri gözden geçi şalar esnasında, Roosevelt ve Stet talebeyl olmasıkontrol edememesi yuzden lyl dujurirken şu kanaate varmış bulunu inius Rusya ile İngilterenin görüş nulerek kanaat devresinin ıklye indl. yorlardı: eri arasında mutavassıt bir durum rilecegi yazılmı«tı. Bu hususta henüz «Konferansın gidişi daha ziyade takib ettiler. Bu suretle de ortaya letanbul Mill! Eğitim Mudurlugüne bir :eb!ig yapılmamıjtır. Okul hocaları, üç devlet arasmda bir ıttifak te üç ayrı teklif çıktı: 25 arahkta kameleri vermek üzere notmayulünü göstermektedir.» Almanyanın parçalanması bah arını okul Idarelerlne tesllm etmekteBu durum karşısında Roosevelt, sinde Rusya, üç devletin derhal dlrler Bakanlıktan yeni bir «nlr geldunya sulh teşkilâtı mevzuunu ko kat'î taahhüde girişmelerini ve bu medıgı takdirde İlk karneler 25 aranuşmak için havanm hiç de musaid esasın Almanya ile sulh sartlan a ıkta dagıtılacaktır. olmadığını anladı ve ikinci toplan rasına konulmasını istiyordu. Chur Bir eroinman kajb iırizile öldü Tophanedekt Kllıcall hamamı ukln. tıda aynı bahse dönrnedi, Almanya chill her iki nokta üzerinde de şimerındea tımaıl Derman adınmeselesini açtı. diden hiç bir taahhüde girîşmek da bir eroinman Hakkı Nusretiye eamil dün 1943 kasımında Moskovada top niyetinde değildi. Roosevelt ise Al ıvlusunda otururken bir kalb krlzi nelanan Dış İşleri Bakanları konfe manyanın parçalanmasının sulh lcesinde ölmustur. ransında, Almanyanın harbden son şartları arasına konulmasını kabul ra tamamile silâhsızlandırılmasına ediyordu. Fakat üç devletin, kenKÜÇÜK HABERLFR ve gerek Rusyaya, gerek diğer dilerini muhakkak böyle bir siya* ISTANBUL Emnıyet Mudur mumüttefik devletlere verdıği zarara set takibine zorhyacak taahhüd almukabil tazminat ödemesine karar tma girmelerine taraftar değildi. ıvinliğine. 6 ncı Şube Mudurluğü de uhdestnde kalmak uzere Orhan Eyubverilmişti. Daha sonra, Tahran kon Tazminat meselesinde Rusya yu flu tayln edllecektir. feransında, Almanyarun parçalan t/arlak hesab yirmi milyar dolarlık * VALI ve Beeldıye Reisl Prof. ması meselesi konuşulmuş, fakat bir yekunun münakaşasız kabulünü Gokay. dun Kadıkoy ve Üskudar kat'î bir neticeye varılmamıştı. Bu ıstiyor, Churchill şimdiden herhan lavallsinde tetklkler yapmıştır. •• KIYMETU cıldlye mutehassısla* nunla beraber, Almanyanın üç bü gi bir rakam tesbitini muvafık bul ımızdan Cerrahpaşa hastanesı başdokyük devlet tarafından işgaline e muyor, Roosevelt ise Rusyanın tek oru Dr. Cevad Sargın. Fransız Cılsas itibarile karar verilmişti. 1944 iif ettiği rakamın bir münakaşa ze lye Cemiyetine aza seçllmiştır. * ISTANBUL Unlversltesl Fen Fakasımında da işgal bölgeleri ı. yin mini olarak alınabileceğini söylüultesi Talebe Cemıyetlnın yıllık konedilmiş ve Berlinin müştereken iş yordu. gresi 15 aralık pazar gunü saat 14 te gali kararlaştırılmıştı. Almanyanın işgali meselesinde •larmara lokalinde toplanacaktır. * MUĞLA Merkez ve Ilçeîerı OkutYalta konferansında üç devlet, Churchill Fransaya gerek bir işgal Almanyanın kayıdsızşartsız teslimi bölgesi, gerekse müttefik kontrol ma. Yardımlaşma Derneğlnm 7 12 952 verilmesini >azar gunu yapılan senelik genel kuesasmda gene mutabık kaldılar ve komisyonunda üyelik rul toplantısı sonunda seçüen ldare ilk defa olaıok İngilız, Aıuerıkan istıyor, Rusya her iki teklife itiraz leyeti uyelerı vazıfe taksımi yapmışlar ve Rus kurmay heyetleri Hitler'i ediyordu. Amerika ise Fransaya bir e başkanlığa Doç. All Rıza Özbek, kat'î hezimete uğratacak askeri bölge verilmesini, fakat komisyon >a;kan vekıllığlne Tahlr Konak. genel ekreterlığe saymanlıga plânları bütün tafsilâtile gözden da üyelik verilmemesini ileri sürü ^ırgud Bolu. AH Abalı, Nahid Menveznedarlığa yordu. gecirdiler. eşe. uyellklere Zekâi Kanad. avukat Fakat harbden sonra Almanyaya Bütün bu meselelerde Roosevelt, . Nezıhi Savran seçilmislerdir. * MILLET Partısı Ayvansaray semt verilecek şekil üzerinde böyle bir başbaşa konuştukları zaman Churgörüş birliğine varamadılar ve da chill'in fikirlerile esas itibarile be cağının kongresj 15 aralık pazar gunu aat 14 te yapılacaktır. ha münakaşanın başında İngiltere raber olduğunu bildiriyor, fakat * D.P. Alemdar bucağının eenellk ile Rusya arasmda bu bahiste bü toplantılarda daima Rus görüşile ongresi 9 ocak 1953 gunu saat 21 de lemdar sınemasında yapılacaktır. yük bir fikir ayrılığı olduğu mey Inşiliz görüşü arasında mutavassıt •• EYtjB Kultur Derneğınin yıllık * dana çıktı. Bu fikir ayrılığı bilhassa bir durum takib ediyordu. Zira o:ongresi 14 aralık pazar gunu saat taksimde gözetilecek esaslar, taz na göre Almanyanın muvazene un4 te Eyubde İskele caddesindekl lominatın derece ve şümulü, Fransa suru veya siyasî bir âmil olarak e al binasında yapılacaktır. mn işgale iştirak edip etmemesi hemmiyeti yoktu; Almanya kendi noktalarmda toplanıyordu. Aralık 11 Rebiülevvel 23 başına bir dava değildi, sadece daha mühim bir davanın Rusyanın ChurrhiH'in endişeleri Rusya, Almanyanın işgaline Fran milletlerarası sulh teşkilâtına ve sanın iştirak etmesine muarızdı ve I Japonyaya karşı harbe iştirak etu isgal devletlerinin sadece Rusya, mesi davasmm halli için ileri süV. I 7.15 12 07 14 28 16.41 18 201 5 29 İngiltere ve Amerikadan ibaret kal rülen bir pazarhk unsuru idi GELECEK YAZI Veto mesemasmı istiyordu. Almanyanın takE. 1 2İ34| 7.26 9.47 12 00 1.39 12.47 simi meselesinde. memleketin ayrı lesinin içyıizü. Hukuka bağll devletin esası, dev letin ve diğer âmme ve idare hükmî jahıslarmın organlarının yaptıklan tekmil hukukî tasarrufların ve fiillerüı bir takım hukuk kaidelerine tâbi olması ve hukuki varlıklanm ve kıymetlerini bu üstün muameleleri gibi hukukî ve fi'lî ların da ferdler gibi tamamen tâbi hukuk kaidelerine uygunluktan al tasarrufiarda bazan hukukî var olmaları icab eden hukuk kaidemasıdır: Kanundan kararname ve lıktan tamamen mahrum; bazan leri başta bir kısımlannm faraz! talimatnameye kadar tekmil objek iptale mahkum; bazan da devlat (Hypotetique) kaide, bazılannın tif tasarruflar seçımden, en yük veya diğer âmme hükmî şahsmın ] tesanüd kaidesi dedikleri ve tarisek bir memurun tayininden, ver yahud tasarrufu yapan memur ve hin seyrinden ve cemiyetin tekâgi tarh ve tahakkukundan en basit ajanlann malî mesuliyetlerini icab mülünden, ihtiyaclardan ve muaybir zabıta muamelesine kadar bü ettirecek sakat birer tasarruf veya tün subjektif tasarruflar ve idari haksız fiil mahiveti alırlar. Hattâ ' yen bir zaman ve mekânın felsefiiller ancak üstün hukuk kaide bu bakımdan devletin ve diğer fesinden. fikir hareketlerinden, ihve inkılâblanndan lerine uygun olmak şartile idareye âmme hükmî şahıslannm tasarruf tilâllerinden izafe edilebilirler ve hukukî bir lan ferdlerin hususi hukuk kaidple ' doğmuş yazısız bir esas ve hukuvarlık ve kıymet alırlar. Bu bakım rine tâbi tasarruflarından yani me kun ana prensipleri, kıymet hüküm dan kanundan en basit bir ferdi ta denî ve ticarî tasarruflardan daha , leri olmak üzere anayasa, kanunsarrufa kadar devlet tasarruflarınm sıkı kayıdlara tâbidir: Ferdler hu lar, nizamnameler ve talimatnameferdler arasındaki bir şirket veya susî münasebetlerinde irade muh ler, karaTiameler. icraî kararlar ve cemivet statüsü tanzimi, alımsa tariyetine ve mukavele serbestliği hattâ, hükümlpri alâka'ara müntım, kira ve vasiyet gibi ferdî tasar ! ne sahib olduklan için hukuk on hasır olmak üzere, akidler vesair belirir ve bunların ruflardan hiç bir farkı yoktur. Ya ' sadlarile meşgul olmaz. binaenalevh tasarruflarla ni ferdlerin aralannda veya diğer ların tasarruflannın sebeb ve mak bütünü hukuk nizammı husule getirir. Bu nizam içinde bulunan kabir ferde karşı yaptıklan tasarruf medeni tasarrufiarda sebeb ve ideler bir hiyerarşiye tâbidir: Alt lar nasıl hukukî varhk ve kıymet maksad unsurlan yoktur ve bu talerini medenî kanun, ticaret kanu sarruflar bu bakımlardan hukukî derecede bulunan kaide kıymetini, nu gibi üstün hukuk kaidelerinden bir sakatlığa, yokluğa veya butlana muteberliğini üst derecede kaideahyorlarsa ve ancak bu kaidelere maruz değildirler; "rıalbuki devlet 'e den alır, yani hukuk! varlığı ve uygun olmak şartile bir hüküm diğer âmme hükmî şahısları nam kıymeti ancak üst derecedeki kaideye uygun olmasına bağlıdır: Ave hesabına hareket edenler ancak ifade edebiliyorlarsa devletin ve hukuk kaidelerinin gösterdiği se navasaya veya onun da dayandığı diğer âmme hükmî şahıslarının ta bebler karşısmda ve bu sebeblenn ve bazan insan haklan beyannamesarrufları da ancak kendilerinm icab ettirdiği tekil, mevzu ve de si gibi bazı yazılı vesikalarda ifade üstünde bulunan ve uymakla mü recede tasarruflar yapabilirler ve edilmi? olan kaidelere veya hukukellef olduklan hukuki kaidelerine bu tasarrufiarda mutlaka âmme kun ana prensiplerine uygun olmıhukuk nizamma uygun olmak şar menfaati maksadı bulunmak lâzım yan bir kanun; kanuna uymıyan tile hüküm ifade ederler: Anaya gelir, yani bu tasarruflar istinad et nizamname veya talimatname, kasaya uymıyan bir kanun borclar tikleri sebebin hukuk kaidelerın rarname; bunlara uymıyan sübjekkanununa ve ticaret kanununa uy de tayin edılen sebebe uyg\ın olma tif ve ferdî tasarruflar hukuk bamıyan bir satış veya medenî ka ması veya tasarrufta âmme menfaa kımından sakat birer tasarrufturlar. Hukuk kaideleri arasındaki bu nunla cemiyetler kanununa uymı ti mevcud bulunmıyarak ferdî ve yan bir cemiyet statüsü gibi hu şahsî maksadlra dayanması bakım hiyerarsi kendilerini yapan orgakuk nizamı karşısında muhtelif de larından da sakatlığa ve iptale nın durumu ile alâkalı olmakla beraber hangi organdan sadır olursa recelerde sakat, hukukî kıymetten maruzdurlar. olsun hattâ ferdler tarafından snmahrum ve zevale mahkum bir talâhiyetleri dahilinde yapılmış bir tarruftur; aynı suretle kanunlara, *** tasarruftan ibaret bulunsun kaidenizamnamelere, talimatnamelere ay Devletin ve diğer âmme hükmî kın olan bir tayin tasarrufu, polis şahıslannın üstünde bulunan, }n ye riayet mecburiyeti bakımından Hukuk devleti ve kazaî murakabe Stddth Sami Onar Yazan: Ord. Prof. Seyyar esnafın zaferi! AZDANBERİ Beyoğla Balıkpazanndan ve Is tiklâl caddesinden oraya gıden Tiyatro sokağından gcçmemiştim. Bir iki gün evvel oralazda şöyle bir dolaştun ve yazıma başlık olarak koyduğum seyyar esnafan, işportacılann parlak bir laferine şahid oldum. Eskiden buralarda belediye Mbıtası memurlan ile seyyar satıcüar arasında bir kovalamaca oyunu oynanırdı. Bilhassa akşam üzerleri bütün yollan seyyar satıcılar istiU ederdi. Derken bir an içinde ortalık kanşır, küfesini, sepetini, işportasını kapan kaçardı. Bu bozgun halinde firarın sebebi, bir belediye polisinin görünmesi idi. Memur dolaşırken kısa bir an irin, seyyar esnaf ortadan kaybohır; yollar açılırdı; fakat daha polis sokağın bir ucunda iken öteki ucu seyyar esnafm istilâsına uğrardı. Bu kovalamaca oyunu böylece saatlerce günlerce devam edip giderdi. Şimdi seyyar esnafın dükkânların kapılan önünde lutfen dararık birer geçid bırakmak suretile esasen birer metrelik olan yaya kaldırımlannı ve yolun iki tarafından birer parçasmı işgal ettiklerini, sepet ve küfe yerine yemiş sandıklan doldurarak küçük açıkhava dükkânlan kurduklarını ve iyiden iyiye yerleştiklerini gördüm. organlar ve ferdler «rasında hiç bir fark yoktur; salâhiyetli merci tarafından yapılan bir talimatnameye, daha alt derecede bir organ tarafından yapılmasına ve aşağıda bir mertebede bulunmasına rağmen, teşri organı, Büyük Millet Meclisi de aynen riayete mecburdur; meselâ bir zabıta, bir okul tahmatnamesine meclis de uymak ve stıbjektif, ferdî kararlannda bu talimetname hükümlerine riayet etmek mecburiyetindedir: Ferdin bir arzuhali üzerine bir işe el koyan Büyük Millet Meclisi dilekçe komisyonu ve genel kunılu o ij bir talimatnameye dayanıyorsa onu doğru ve haklı olarak kabul etmek zorundadır: «Kanunu ben yapıyorum. Talimatname ise kanundan daha aşağı mertebe ve kuvvette b:r tasarruftur. Binaenaleyh ben işi talimatname zaviyesınden tetkıke mecbur değilim, bu ferd hakkında talimatname hükmünden ayn b.' r muamele yapılsın» diyemez. Hukuk devletinde hukuk nizamımn bütün kaidelerine, o kaideleri gösteren veya koynn organ ve ferdler de aynen uymak mecburiyetindedirler. Ferdler kendi yaptıklan mukavelelerle nasıl kendilerini de bağlamış olur ve hattâ devlet de bu mukaveleyi o ferdler arasındaki münasebetin hukuk kaidesi olarak kabul mecburiyetinde bulunursa devletin bütün organlan da alt derecedeki bir organın salâhiyeti dahilinde koymuş olduğu kaideye böylece riayet etmeğe mecburdurlar: Bir bakanhk kendi hlzmet sahasında bir talimatname yaptıktan sonra kendi yapacağı ferdî tasarruflan bu talimatnameye uydurmak mecouriyetindedir; çünkü umumî ve objektif bir kaide daima ferdî ve subjektif bir tasarrufun üstündedir. Binaenaeyh objektif kaide aynı usullerle değiştirilmedikçe o Kaideyi koyan makam ve hattâ onun üstündeki makamlar da ona uymak mecbunyetindedirler. Bunan en basit misali seyıüsefer talimrtnameleridir; bunlara ferdler gıbi bunlan koyan belediye organ^an da, devlet reisi de dahil olduğu halde bütün devlet organlan Ja riayet etmek mecburiyetindedirler. Hukuk nizamına gırmiş olan kaideler ancak ya koyanlar tarafmdan ve konulma'arındaki usul dairesinde değlştirilir veya kaldınlır yahud kaza organlan tarafından ve kazai usuller dairesinde üst hukuk kaıdesüıe sykınhğı :esbit ve kazaî bir tasarruflî iptal edılmek suretile ortadan kaHırılabilirler. J Yayaların zor geçtikleri ve mütemadiyen karambol yaptıklan bu yoldan bir taksi geçmeğe çalışıyor ve karşılıkh bir küfür yağmunı altında İngiliz sefarethanesine doğru giden sokağa sapmak istiyordu. Bizim tavukçu Tahsia Benlier beni göriir görmez: Şu sokağımızın haline bakın, dedi; belediye sokağımızın seyyar esnaf tarafından işgaline müsaada etti. Bütün dükkân sahibleri jikâyetçiyiz ama dinleyen yok! Tiyatro sokağının İstiklâl caddesine kavuştuğu köşebaşında, yaya kaldınmının üstüne sertlmi| bir kâğıdın içinde ucuı çoraplar, yanında da ucuz evrak çantalan satılıyordu. Çoraplann başında toplanan kalabalık yolu tıkamıştı. İngiliz sefarethanesinin yanındaki caddenin, bir tarafında kanalizasyon yapılıyordu. Beyoğlunda kalabalığın azaldığı yaı griinlerinl bırakıp da, şimdi halkm Beyoğla caddelerini doldurduğu kış günlerinde kanalizasyon yapmaktakl hikmeti anlayamadım. Bu caddenin dükkânlar bulunan tarafında ise yaya kaldırunı biı küfeler ve işportalar çarşısı halinde idi. Bardak ve tabaktan tutunuz da ebnaya, muza, oyuncağa, mendile, çoraba, çiklete, tıraf bıçağına kadar her şey satüıyordut hem de rahat rahat. O eski kovalamaca oyunu, düdükler, kacmalar, saklanmalar artık »ona ermişı polis seyyar satıcı mücadelesi, esnafm zaferile neticelenmişti. Sey« *** yar satıcılan bn zaferlerinden doHukuk devetinin temelini ve en layı tebrik ederim. esaslı karakterini teşkil eden hu Arkast Sa. 7, Sü. 1 de MUAMELE 1M A L Â T BASİT MUAMELE BİTİM İŞLERİ İktisadî hayatı günden güne ınkişaf eden A'lapazan yeni biı bankaya kavuşmuştur. Bu banka Adapazarlıların sabırsızlıkla bekledikleri Yapı ve Kredi Bankasıdır. Daha ilk gününden itibaren halkın büyük rağbet ve alâkasile karşılanan Yapı ve Xredi Bankası Adapazan Şube3ile mem'ekette şube ve ajanslarının kırk ikincisini açmış bulunuyor. Yu karıdakı resim Bankanın Adapazan şubesınin açıldığı gün ahnmıştır. BANKA ve BANKERLERE MUAMELE ME ESAD VLİD BÜLKAT Emekll Korgenerallerden Yanya mOdaflt ruhıın* lthaf edtlmek üzere, vefatının 40 ıncı gunune tesaduf eden 12/12/1952 cuma gunü lkindl nAmazım jnüteakıb Kadıkoy Osmanağa camunde okunıcak mevlidi acıifi, merhumu sevenlerl» aJc. raba vt doetlann tearlflerl riea olunur, Eşi ve çocuklarl DEFTERLERİ az ve çok yapraklı, cildli cildsiz hazırlanmıştır. İNKILÂP KİTABEVİ İst. Ankara Caddesi No. 155 HÜZÜN ve HÂTIRA Devrimizin en büyük şairi üstad Y&hya Kemal İspanyada bulundağu snada duyduğu derin gurbet hüznüııü ve Emirgânın Çuıaraltı kahvesini hatırlayışını kendisine hâs zengin üslubu ve ömek şıir diliy'e anlatıyor. 3u nefıs şiiri yeni çıkan Resimli Hayat mecmuasırun 8 ınci sayısında okuyunuz (170) DUVAR KAGITLARI DEKORASYON MAGAZASI BEYOĞLU: 353 TEL.a40345 H05 bulduk, Ekrem. Ekrem, Zeki ile Tarığın karşısına geçip oturdu. Üç kardeşin, uzun zamandanberi, Zeki köye çeklileliberi bu, ilk buluş.maları idi. Bu son hâdise, bu çok tehlikeli durum meydana gelmiş olmasa, üçü de, birbirinin yüzünü görmeğe hiç de hevesli değildi. Onun için, Ekremin gelisi, zaten mevcud soğukluğu büsbutün arttırmağa vesile teşkil etti. Tarık, Ekreme döndü: Sen gelinceye kadar ben vaziyeti kendisine anlattım, dedi. Tam zamanında geldin. Tutulacak yol hakkında bir fikrin varsa söyle. Tutulacak yol hakkında yalnız benim değil, hiç birimizin fikri olabileceğini tahmin edemiyorum. Çünkü yolu, hâdisenin kendisi çizecektir. Hattâ çizmiştir bile. Bir emrivâki karpsmdayız. Bıçağı gırtlağımıza dayıyanlara «dile benden ne dilersin» demekten başka yapılacak bir jey varsa söyleyin, yapalım. Zeki ile Tarık birbirlerine baktılar. Gerçekten de, başka ne yapılabilirdi? Karşı taraf, sartlarını söylememekle beraber, kozunu ortaya sürmüjtü. İstiyeceği asgarî para, mevhum mirastaki hisseye tekabül eden bir şey olacaktı. Dci şıktan birini tercih etmek, ya istenileni verip kurtulmak, yahud vermeyip, teh like ile çarpışmak vardı. VE KULUNIUI GELİR VERGİSİ Mükelleflerinin tutacaklan kolay, basit ve izahlı 'GECE GELEN ın letrikası: 7 2 Yalan! Namussuzca bir yalan. Tarık, ellerini Zekinin omuzuna koydu, kuvvetle bastırdı, onu tekrar yerine oturttu. Gene: Otur, ağabey, dedi, sinirlenme. Haklısın, bu bir iftira. Klbttte bir çaresini bulup bu iftırayı önleyeceğız. Ama bıhneliyiz ki vaziyet ciddîdir. Çocuk değiliz, koskoca adamlarız. Bu gibi vaziyetlerde f sükunetle düşünmek, sükune le çare aramak lâzım olduğunu tasdık edeısin. Karşımızda, her şeyi göze almış gibi gördüğüm düşmanlar var. Sınırlilik, şiddet bu adamlan büsbutün aleyhimize çevirebıîjr. Yapılacak ış, onların manevralannı sezıp, icabına göre hareket etmektir. Zeki, başını ellerinin arasına almış, cuşunuyordu. Durumun vahametini o da kavramıştı. iftıra bıle olsa, boyle bir itham, ınsanı darağacına kadar goturebılirdi. Tarıktan aldığı bu ha Evet İşte senin aleyhinde büyük bir delil teşkil edecek olan mesele budur. Çünkü sen, mallarını, hıbe ettiğin Zehra yengeden geri almak suretile, cinayeti tasmim etmiş mevkie düşüyorsun. Zeki, yerinden fırladı. Yüzü sapsan olmuş, gozleri yuvalanndan uğramıştı. Valan! Diye bağırdı. Alçakça bir iftıra bu!. Sakın 01, ağabey' SınirlenmektP favda yok. Zeki, kardeşinin ihtarını ışitmemış gibi, aynı yüksek perdeden konuşmağa devam etti: Ben mi? Ben mi Zehrayı cldürmeği tasmim etmişim? Ne cemek bu? Bunu söyleven kim'' Ben cınayet işiemedim adam öldurnpdım ki ortada tasmim olsup1 I.en bir can kurtardım, ıztırab çeken bir kadını kur'ardım Hıbe eltıcrim tnallan geri alan ben değilim! Bana onları Zehra kendisi iade etti! yaklaşan kadınuı ısrarlan artmış, lar. Gördüğüm mukabeleyi Rukibir fikri «abit haline gelmis, iki ye halaya aynen anlatmıştım. Ama sinin zaten mevcud olmıyan huzu mektubu sen okumadığın içia bilrunu büsbutün bozmağa başljmış miyorsun. Dediğim gibi, senin bütı. O zaman, Zeki mecbur olmuş, yük bir hüsnüniyetle düşünmene hibeyi bozdurmutu. Sonra, craya mukabil, onlar son derece iblisane giren ölçüden aşın hâdiseler bir plânlar kurmuşlar. Bu işi Cemile çok şeyler arasmda, ona bu ufacık hanımın yalnız başına düşündüğünü tahmin etmiyorum. Onu teşvık vak'ayı da unutturmuştu. Başını kaldınp Tanğın yüzüne eden ,ona akıl hocalığı eden biri baktı. Orada, bir ümid ışığı, bir var, yahut da birkaç kişi var. \akleden: HAMDİ VAROGLU teselli ifadesi anyor gibiydi. I aZeki dalgın dalgın sordu: kat kardeşinin yüzünde endişeden Sakın, gene o Reşid denilen ber, onu şimdi tâ Bursaya, Zehra ve düşünceden başka bir şey bu herif olmasın? nın, içmdeki ifritle, o amansız lamadı. Zannetmem. Bu seferki şanderdle pençeleştiği fecî günlere çeTarık, şimdi onun yaruna oıur taj başka bir menbadan geliyor, kip gotürmüştü. Kansının, canevigaliba. ni kemiren öldürücü hastalığın muş, izahat vermekle meşguldü. Nereden tahmin ediyorsıuı? Mesele şu şekilde cereyan etdayanılmaz ıztırablanndan, uyuş Kadın, yanında bir baştcasile haladan turucu iğne sayesinde, bir saatçık ti. Mektubuma, Rukiye gelip gidiyor. Adam Bursalı imiş. aman bulduğu sıralarda, o hibe işi cevab aldıktan sonra, daha doğruReşidin parmağı olsa, kendisi meyni mütemadiyen diline dolayışını su, hala, senin cevabını bana nakdana çıkmaz mıydı? hatırlıyordu. Zehranm, ağlaya ağ lettikten sonra, Cemile hanım, ya Çıkmazdı. Ama belki de dedibana laya yalvarışlan gözünün önüne nındaki o adamla beraber geldi. Cevabı kendisine bildirdim. ğin doğrudur. geliyordu. İşin bu kadarla kalacağım tahmin Neyse, mesele bu İ5İ idare Ben öleceğim, Zeki, diyordu. ettiğim için gayet sakindim. Olsa edenin kim olduğunu bilmekte deBeni düşündüğün için bana verdi olsa, dâva açarlardı. Bu kadar mes ğıl. Hâdisenin kendisi kötü. Kim ğin bu mallar üstümde kalırsa, nedsiz bü" dâvajT da bizim kaza idare ederse etsin, habis hesablargözüm açık gıderim. Kulun, kölun nacağımıza hiç şüphem yoktu. Hat la hareket edildiği muhakkak. olayım, bunları benden al. Seni, en tâ, Zehra yengeye devrettiğin mal Şimdi bu vaziyete nasıl bir çare ufacık hakkından bile mahrum eların sana geri verildiği haberini bulacağız? dersem, ölüm bana çok acı gelede ayrıca memnuniyetle karşılaO sırada kapı açıldı, Ekrem içecek! mıştım. Zıra, sahiden de kuvvatli rıye girdi. Zehranın bu yalvanşlanna ön bir isbat edici vesika idi. Lâkm, Biraz geç kaldım, dedi. Müceleri kulak asmamış, teselli ile, daha ben bu delili öne surer sür himce bir ameliyat vardı, tahıniııionun maneviyatını kuvvetlendire mez, karşımdakiler, onu biziTi aley mizden uzun sürdü. cek sözlerle mukabele etmişti. Ka himize kulı=mmağı kar.ınijştırrr.ış Sonra, Zekiye döndü: kat gürJer geçtikçe, gitgide ölünıe olduklarını bana hallerile anlattı H05 geldin, ağabey, İŞLETME HESABI Serbest Meslek Kazanc Defterleri Maliye Vekâleti nümunelarine uygun olarak iyi kâğıda basıimıstır. Umumî Satış Yeri: SIEMENS ELEKTRİK M0T0RURI İNKILÂP KİTABEVİ Konfor istıkiai Cad. 158 ŞARLONLV GÜLDEREN DİNÇ ile Dz Üsteğmen FAHRETTİN GÖKNAR Nikfthlandılar. L»>yoğlu 10/12/1952 25 yıllık bir ayrılıktan sonra geçenlerde Londraya gelen Şarlo gerek orada, gerek Fransada bü kral gibi karşılandı. Fransada Şarlo ile yapılan çok enteresan bir röportaj yeni çıkan Resimli Hayat mecmuasuım 8 inci sayısında neşrolunmuştur. (174) (Arkası var) MODA GEÇİDİ Geçen ay İstanbul ve Ankarada Nüshası 15 kumştur Parisin tanınmıı moda evlerinden Abene şeraiti Türkiye Harie Maggy Rouff müessesesi birbirinLUa Ki. Ura KJ. den güzel 6 gene kadınla en yeni Sencllk 4200 8100 Altl aylık 22.50 43.00 elbise modellerini teşhir etti. Bu Oç 4yu* 12 00 24.00 defılede güzel Fransız mankenleriBir ayıık *£0 9 00 nin giydikleri 14 elbisenin resimleü I K K A • rini yeni çıkan Resimli Hayat mec Gaztttmize çnnderilen mak T vtınU» v muasının 8 inci sayısında bulacak%*şrniHti% tdümenn tod« olunnua sınız. (175) mesuuyet kabul CUNHURİYET