Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHTJRÎYfc TS KMm 1532 r Gece Gelen Misafir çümüz oturuyorduk. Aktör | Aptallık sende!. (ve gülmek Gelemem Nevzad Bey, benim Hayır, oyun oynarım. Nevzad kalın püro sigara te devam eder). randevum.. Ha anlaşıldı... Oyun oynaTsın! Ne gülüyorsun Nevzad Bey. sını içerken ressam Rah Hadi zevzeklik etme!. Ben de sana bir oyun oynayayım Hiç.. ben bu aileyi tanıyomiye sordu: Haa! Sahi.. randevu. Aman da... Ulan ne diye bu eve geldin? rum da... Demek hâlâ tanışamadın? Nevzad Bey! Nerede kaldın Davetli idim... Sahi mi Nevzad Bey? Hayır Nevzad Bey. Bir kere Uzatma gel.. Yaşa be! Davetli idin DavetiHem iyi tanıyorum. Löbonda aynı masaya düştük. ORahmi taksiye atlar.. üç dakika yen var mı? rada da masalar tramvay gibi, her Aman Nevzad Bey. Köpeğin sonra Kişmir apartımanının önüny Telefonla çağırdılar... kes herkesle oturuyor. Gözgöze gel de.. Nevzad Bey taksinin parasını olayım. Beni şunlara tanıt! Anlaşıldı... Hele gel, biraz sedik. Ben bu kızı hanidir görür be Benim köpeğim olamazsm! Overir.. ninle karakola kadar gidelim... ğenirim. Lâkin bir türlü konuşmak lursan da ahpablarıma köpeğimi Hadi Rahmi! Talihin açık ol Hangi karakola?. nasib olmadı. damad diye peşkeş çekemem. sun.. Nişantaşı karakoluna... Kimin nesi olduğunu öğrene Canım o lâfın gelis.atı. Teşekkür ederim.. Nevzad Rahmi düşünür... Bir karanlık medin mi? Benımki de gidışatı. Bey. Kaç numara idi? sokakta icabına bakacaklar... Ama Oğrendim. Efendim bu bir ka Ne olacak şimdi? Dört numara.. yanlışlık etme!. sokağa çıkınca feryadı basarım, der. labalıkça ailenin kızıdır. Düşünmeli. Sen biraz bönsün! Ali Bey seslenir... Babası yok mu? Ben düşünecek halde değilim. Bismillâh... Biraz karakola kadar gidiyo Var zannederim. Bıraz dinlen öyle ise. ... Asansör sağda.. güle güle... ruz. Siz on dakika sonra gelirsi Yani şüpheli mi? Neden? Nevzad apartımandan çıkar.. Rah niz... Hayır var. Ama her zaman Düşünecek halde değilim dimi asansöre biner. Kapıdan çıkarlar... Merdivenl Istanbulda bulunmuyormuş. Mü yorsun! , inerler... . Sokağa çıkar çıkmaz. teahhim di, mühendıs mi söyle bir Yani çok tutkunum Nevzad Keşmir apartımanının 4 numa Rahmi başlar feryada... şey... Bey.. ama çok. rasında bütün ışıklar sönük.. yalnız Can kurtaran yok mu? İsmi ne?. Hele hele! koridorun öteki ucunda 15 lik bir Firdevs! Alay etme! Sen hiç tutuldun Ulan sus... Kerata, ne bağırıampul yanıyor.. o kadar. Kadınlar yorsun? mu?. Babasının ismi? heyecanlı. erkekler sinirli. Çook... Ha! Hüsameddin Bey. Can kurtaran yok mu? Bence gelmez bu adam... Sonra ne oldu? Nerede otumyorlar? Tam o sırada mahalle bekçisi geGelmez olur mu?. Muhakkak lir... Yanlarına yaklaşır... Tedavi ettirdim. Neden beni istintak edip du Kime? gelir.. ruyorsun, Nevzad Bey? Ne var, ne oluyor? O zaman şimdiki gibi penisi Canım, fena mı? Lâkırdısını Ayol göz göre göre de... Ta Ali Bey cebinden hüviyetini çu ediyoruz. Nerede oturduklarını bil lin, senisilin.. yoktu? nımadığı, bilmediği bir yere... karır... Âşıklık ilâçla geçer mi yahu! miyor musun? Ben sivll memurum... Bu he Gelir, o gelir... Osmanbeyde, Hacıbıcık soka Sen alay ediyorsun? rifi karakola götürüyorutn. Şirretlik Dur.. Asansör çıkıyor... Ben âşıklığa tutulmadım.. âşık ğında, «Keşmir» aparümanmda. ediyor, hadi sen de beraber gel... ların tutulduğuna tutuldum. Adı neydi? Babasının? Beklerler. Karakol... Komiserin yanında... Aman Nevzad Bey.. sen de Hüsameddin Bey. 3 numarada durdu... İsmin? Tanıdım. Kıranta bir adam muamma gibi lâf edersin! Belki yanlış basmıştır. \ > Rahmi Seni deneyorum. Bakaum lâdır. Belki de mahsus yapar... Soyadın? kırdı kavramadaki kabiliyeün ne" Ben babasını görmedim. Ali Bey nerede?. * Falan filândan sonra... dir? mi? Kın? ta dedindi? Yaa? ne giyeyim?. Buradayıtn beyim... Sen Hüsameddin Beyin evin» Var!. 87654. Kıza gördüm. Sen beni imtihan mı ediyor Aman Nevzad Bey.. bunlar Dokuzda.. Kostüm.. Beklerler... gelip para almak için tehdid mek Kaç?.. sun Nevzad Bey?. beni tanımazlar. Bu işi sen yaptın? Kız ne kıbalde? Alâ! Ben seni Osmanbeydeki Ne renk? Hayır. O değil... Asansörü asa tubu yazmışsm? Sekizi aklında t u t . geriye doğ Yok canım. Orta boylu, beyaz tenli.. ufa Ediyorum ya! Bakalım. benzin deposunun önünde bekle Fıstıkî? ğıya gönderdi... Rahmi ağzı bir karıs açık: eık elleri var. Vallahi de sen yaptın, billâhi rim.. Allah aşkına alayı bırak.. sa ru küçült, Köpeğin olayım. Bırak saka Saat kaç? Ben mi? Geriye doğru küçült ne de de.. hay yaşayasıa. .çok sevindim.. Annesi? hi tanıyor musun? Kaçta?yı.. Ha! Haürlamıyorsıın öyle mi? Annesini görmedim. Valla tanıyorum canım! Çok mek. Öyle mii? Dokuza çeyrek kala.. İyi mi? Canım koyuca renk bir kos Dokuza beş var. E durun bakalım. Dokuz ol Yani 8 den sonra 7, ondan Komiser bey, ben ressam Rah Kızla hiç lâf etmedin mi? iyi ahpabımdır. Alay etme Nevzad Bey.. Ama Nevzad Bey.. Allahaşkl tüm giy! sun... sonra 6.. Etmedim. Etmiyorum... mi Gözüm. na beni atlatma! Kıravat! Öyle ise ne duruyorsun? Yahu ne oluyorsunuz be! Hiç Ha! Şu hesab.. peki. eh bana Ama kıs kıs güldüğünü işiti Bu nasıl sevda böyle yahu? Sen açıkgözsün! E bu evde n» Ayol, atlatsam, bu davet olür Bağlama. Lâf ediyoruz. Durmuyorum. yorum. Vallahi Nevzad Beycim... geadam görmediniz mi? muydu! anyordun? Aa! Kıravatsız gidemem.. Yani beni şunlara prezante et. müsaade.. eeleri gözüme uyku girmiyor. Hep Nereye? Hayır.. öksürüyorum.. Doğru.. Ama bu sürprizli adam... Bağla öyle İse! Daha edecek başka jeylerim Davet ettiler, telefonla. Doonu düşünüyorum. Kurul toplanacak.. oraya gi Şimdi ne olacak Nevzad Bey? Haydi güle güle.. Ne renk? Kim bilir o biçare de ne ka kuzda sizi bekleriz, dediler. var. Ne bileyim ben.. Napıcaksın şimdi? Nevzad Bey.. dur Allahaskı Yavruağn.. Onlan bırak da sen beni pre diyonım.. dar heyecanlıdır.. Ne münasebet. Sen bu adam Aman Nevzad Bey.. beni yal na... kapama! Ben seni götüreyim.. O da ne? Bir mektub yazayım diyorum. zante et! Sus... Asansör geliyor... Hazır ları tanıyor musun? nız bırakma!.. Ben yolu biliyorum. Pembenln pişmiş ayvaya ka Ne verirsin? Kime? Ne var? Oİun karşılamağa! O sırada Hüsameddin Bey Nevçanı.. Hayır, araba ile götüreyim.. Kıza! Yoo! Rahmi oğlum.. ben yâri Ne giyeyim? Nevzad Bey, senin bir portreAsansör durur. On saniye sonra zadla beraber içeri girerler... Ko O renk kıravatım yok.. Aynldık.. onlar Rahminin araoa mi bu kadar severim. Daha ilerisini yaparım. Ne zaman? Olmaz .. Polise şikâvet eder Bana bak bir sual daha so 4 numaranm kapısı çalınır... Bir miserin kulağma bij şey söylerler. sile gittiler. Ben de eve.. ne gidemem. Tövbeliyim Sana ev Ama bana benzesin!. Gece ne giyeyim? ler. Sonra.. gazetelerin diline düdaha... Bir daha... Açarlar... Rah İyi ama biz evrak tanzim edirarsan randevuya gelmem.. velden de söyledim. Benzetirim. Pijama! şersin. Peki peki.. ama müsaade e mi Bey içeri girer... Loş koridora yorduk... Böj'le de iş olur mu? Telefonda: Nevzad Bey.. eve kadar bera A, a! Nevzad Bey pijama ile Bir şeye benzetirsin değil mı? O da var ya!. bakar... Şapkasını portmantoya as Memurlanmızı... Rahmiye: dersen.. Nevzad Bey.. aman Nevzad ber gidelim sen içeri girme! davete gidilir mi?. Vallahi yapanm. Hüsameddin Bey mi dedin? mak üzere iken birdenbire başına Haydı Beyim.. seroe6tsiniz. Etmem. Hadi güle güle.. Sokaktan geçmeğe mi kor Davet demedin ki.. Şimdi sen beni dinlel O aile Bey.. ben Rahmi! Evet. bir battaniye atılır ve derhal kıs Yanlışlık olmuş... deyince, Rahmi Hayrola? Ne var? kuyorsun? Aman Nevzad Bey. Seninlen Osmanbeyde oturuyorlar. Ney gayet şey bir ailedir. nin gözleri dolu dolu olur. Nev. Aman Nevzad Bey! tş ciddi Hayır, ama öyle içime bir ez de görüşülmez ki bırak şakayı.. Ne? Saat dokuza on var. Rahmi ben kıvrak tutulur... Sesler: di apartımanın ismi? Aman sıkı tutun Ali Bey ne zadın eline yapışır... leşti. ginlik geliyor, naaparsın Nevzad vallahi heyecandan ekstrasistolum zin deposunun köşesinde. Ne gelen «Keşmir».. Yani merasime dikkatlidir; Ne gibi? . v . , „ , „ « , , , , Allah senden razı olsun Nevzad var, ne giden. Rahmi saatine ba redesia? , Babasının adı neydi . ,.£*.*«. ben seni oalara tanıtınm, Şimdi bana telefon ettiler.. kar. Dokuza yedi var. Nevzadın bir Buradayım beyim... Değildir, biKrim. O da ne? Bey. Şu başıma gelen felâketi gör Apartımanın mı? Beraber gidelim. Nereden? Çarpmtıi kalb.. aman lâfımı oyun oynadığına kail.. dokuza beş BağlayaİBrt.mı? Hiç tutuldun mu? dün mü?. Derken... Hüsameddin Hayır canım. Kızın? Olmaz.. ben tövbeliyim. var.. ken, bir taksi köşede durur. •t+ fiatlayaiun... Ama hele bir jiş Firdevsin evinden.. "" : şaşırdrnj.* katb intizamsızlığı. Söyledim ya Nevzad Bey. Niçin? • • 7 Ne dediler?. Rahmi!.. Hadi gel! Haa! Evet.. o baska.. şimdi ne ' Ayol.. senin neren muntazam tünü a'rayîrh... •'"*'•' * " sameddin. Bize buyurun... Biraz heyeca Bir defa bir tanıdığı böyle bir Nereye? Yann akşam saat dokuzda o olacak? ki; kalbin intizamsız olmasınRahmi afallamış halde... Ağzını nını teskin edersiniz. Rica ederım. Soy adı? yere götürdüm. Çıkarken masanın Nevzad Bey.. şaşırtma beni.. Cehenneme! Yann akşam buluşalım.. kaçaçıp lâf etmiyor. Babasınmkini bilmiyorum ama üstündeki çakmağı aşırmış. «Şaka turmağa çağırıyorlar.. Derken, Nevzad Rahmiyi dürter... Ali Bey denilen adam Rahminin Ve: kızın soy adı «Kasnak». etmeyin!» diye yakaladılar. Cebinüstünü arar... Bir mürekkebli ka Kasnak mı? den çıkardılar. Geliriz, beyefendi. Memnuni Evet.. lem ile bir de anahtardan başka Ben öyle şey yapar mıyım yetle Sahi Kasnak mı? bir şey bulunmaz. Nevzad Bey? Keşmir apartımanının 4 numaraDoktor karısını sürükler gibi kalümsedi. Vallahi Kasnak. Hele siz beni bununla yalnız Yapmazsın yavrum ama ye Ipıya doğru çekmeğe başiayınca kasına çıkarlar... «Mevsim sonları böyle olur» bırakın! der... Kollan arkasına bağ Nevzad gülmeye başlar. Göbeği . min ettim. Ben de yapmam.. A, şapkamı da burada unytJlabalık açı.dı. Kadın şimdi doğruldedi. h Rahmiyi hizmetçi odasına alır... ni oynatarak güler. | Ne olacak?. bir tavsiye mek muş, boş gözlerle etrafına bakıyor, Genç kadm cevab vermeden de Ev sahibleri meraktan çatiıyacak... muşutn! diyen Rahmiye Nevzad: Ne gülüyorsun Nevzad Bey.. | tubu ver, ne olur? Ayol şapkanı unutmak bir şey •mayosunu bağlamağa çalışıyordu. nize doğru döndü. Ispanyolların: Ne biçim adam? yanlış mı söyledim? Hayır.. ben seni onların evine •Yüzü bembeyazdı. Çenesi hâlâ öymi? Sen Firdevs Hanımın sevdasınkotrası gideli deniz de bomboşru. Çok çirkin bir herif... Hayır... Kasnak ha? davet ettiririm. Oldu mu? dan, başını bile unutacaksın! Pembe Hanım uzandığı yerde Bana öyle gelmedi... Evet.. ama babasının soy adl Aman Nevzad Bey, küçük .e titriyordu. Gözlerinde yaş yoktu. Gülüştüler... Yemişler çıktı... Hü •Yalnız bir damla, küçücük san uyur gibi «ama gene de çok sı Bıyıklı mı? ru bilmiyorum. dilimi yutacağım.. bunu yaparsan 6 •bir damla bumunun kenarından sameddin Bey: cak» diye muıldandı. Hayır... Ben biliyorum. senin portreni değil.. boy tablonu ;sızmış, dudaklarına doğru akıyorGenç kadm döndü: Palabıyıklı. Nevzad, nereden aklına geldi... Nedir? yaparım.. yağlıboya! •du Bunu da genc kadm gördü. On onu bulmuştu Sonra Ruşen, öbür kere Sevimle bana alttan gelip çim «Sıcak!» dedi. de bu oyunu bize oynadın! Nasıl Kasnak... Daha neler? İstemem. Yağlılar karaciğeri leri koşup gelmişlerdi Herkes kor dik atmışü ya...» •lann birbirlerıne tutunarak gidişiüşenmeden o tehdid mektublarıru Babasının da soy adı Kasnak me dokunur.. Pembe Hanım doğruldu, Ali Bey de Rahmi ile odada; Şimdi hepsi büküle büküle gü•ni ağzı açılmış, bakışları şaşkın sey kudan ağladığını sanıyordu. Halmı? «Denize girmek istiyorsan Ey... Söyle bakalım... Adın yazdın? diyordu» Suluboya da tablo olmaz.. sa•rediyordu. Kankoca kapıda kay buki sevincinden ağlamıştı. Şimdi lüyorlardı. Leylâ da onlarla bera ben çocuğa bakarım.» ne senin... Nevzad da : Nevzad gülmekte devam ederek: ı rakalem.. •boldukları zaman da daha bir müd bile ağlamak istiyordu. Onlara kal ber gülüyordu. Kahkahalan gökRahmi afal afal bakar... Böyle Hüsam, kardeşim! Bu biçare Sen bu kadar aptal oldukça, Karakalem.. «Sahi!» dedi genç kadm. bi sevgi ile şişerek bakarken na lere doğru uçarak, plâjı çınlatıyor•det hareketsiz kaldı. o kızı sana alamam. Ne zaman?. Ycrinden kalktı; Bebeğin ara bir batakhaneye nasıl düştüğünü çocuğu sessiz sadasız sizin eve gesıl olup da darıldıklanm hayretle du. • Öğretmen de ayaktaydı. Garib kendi kendisine soruyordu. Hepsi Ben ne yaptım Nevzad Bey? Bir kaç güne kadar. uzandı. Eski yün mayo ! bir türlü kestiremez... Ama adını tirsem... Sünepe bir adam diye kaKız, «Bu Ruşen gibi oğlan dün basına •bir öfkeye tutulmuş: «Ne olmuş, | ne kadar iyi, ne hoş çocuklardı! Kızın soy adı, babasının soy Ben nasıl bilirim. bul etmiyecektiniz. Şimdi bir kahra. yada yoktur, bu kızlar, hele Se j'u aldi; kabinelere doğru yürü söylemeğe de lüzum gönnez. adı olduğunu bilmiyorsun! Rüyana girer söylerim. Ayol, •snlıyamadım, ne olmuş yaniİB d. I Hele Sevim, hele Rusen! Nevzad... man... vim!» diye, gülüyordu. Onlarla dü. Haaa! Sahi. Ben onu akıl et deli misin sen Rahmi? Davet etti •ye bağırıyordu. Ne iş yaparsın? Gülüştüler, gülüştüler... Şimdi Biraz sonra öğretmen de ayağa Gene de nazlanmak istiyordu. ölünciye kadar danlmamağa yemin medimdi. Bunun aptallık nere ririm diyorum. Elbette bir davet • Denize, oyun masasma, kumlara Bunun başka bir zevki vardı. An ederek gülüyocr, Mariolanın kah kalktı. Rahminin, Firdevsle nişanlanma Aktörlük... Gerindi; deniz tarafına sinde? alırsın. Senin telefonun var değil •dönenier, başlarını çevirmeden sa nesinin oturduğu tarafa. kırmızı kaha atarken dışan çıkan kırmızı bakti; ları mevzuu bahis! Haydi hayırlısı Aktarlık mı? • vuruyorlardı: şemsiyenin altma bakarak: diline gülüyor, akşam kayalıkta «Ne tuhaf!» dedi. Şu dokto• «Kadının annesi ölmüş!» «Canım bırakın da gideyim!» Ruşenle buluşacağı için gülüyor, run karısına, Kâzıma guya acı• «Annesi değil, babası!» dedi. «Demin orada bir şeyler ol güneşe, gökyüzüne, dalgalara, dün dık değil mi ? Lâf!» • «Bir ölüm var işin içinde her du, merak ediyorum.» yaya gülüyor, gülüyordu! Pembe Kanım pek şaşırdı: •halde...» Genc kadın şimdi bebeğin araZevk içinde titriyordu. Annesi, «Ojiesıl söz öyle ayol!» • Öğretmen annesine. genc kadına siyah art»>a, Pembe Hanım ve şiş basının yanuıa oturmuştu. Garib «S^rKizımın yerinde olmak •şaşkın şaşkın bakıyordu. | boşalma içinde hiç olmadığı ister miydin şimdi?» ko öğretmen orada, şemsiyenin al bir • Peki ama yahu şımdi şurada ı tındaydılar. Onlann da kendisine kadar rahat ve sakindi. Sanki için «Ağzından yel alsm!» •oturuyordu! Yağ.anıp güneşleniyorbakmalannı, her şeyin yolunda ol de kıvıl kıvıl oynayan kurdlar «Öyleyse onun yerinde ol; idu!» birbirlerini yiyip tükenmişlerdi. duğunu anlpmalannı istivordu KoPembe hanım, kadmın havlusunu, cası tarafından alıp götürülen ya Pembe Hanım karşısında, yüzü, madığm için seviniyorsun! Bak.i ipîâj çantasmı hemen bir kenara çe hudi kadm ise umurunda değildi. vücudünün bütün çukurları gü gördün mü?» •kivermiş, tekrar eski yerine, gü İsteksiz isteksiz, neş dolu yatıyordu. Öğretmen ga «Bazan öyle ipsiz sapsız lâflar edersin ki!» •neşe serilmişti Çok bilmiş tavrile «Evet, yanlanna gideyim» di zetesine dalmıştı, Bebek en sakin Öğretmen cevab vermedi. İskeîbaşını salhyordu. uykusundaydı. Uzakta arkadaş ye, tekrar etti. «Kadın, kocasının kapıdan içeri Hepsi itirazla karşıladılar. Kü larile şakalaşan kızınm kahkaha leye bakarak gülüyordu. İskelede: •nrdiğini görür görmez bir felâket çük Seniha dudaklarmı uzatarak larını duyuyordu. Görünürde de küçük kızlarla şakalaşan; denize nlduğunu anladı. Anlamaz mı ya! koluna yapışmış, ğişen bir şey yoktu. Belki yalnız atlamağa hazırlanan, eski ma:Kimin erkeği işten bu saatte köye ıAnlat, ne olur, anlat!» diyor doktorun karısmın boş kalan kol yolu ama güzel, levend bir kaidöner, değil mi öyle, taze?» tuğu! «Unutur, kocası onu teselli dm vardı. İşte kadın kızı ile itişidu. Genc kadın dinlemiyordu. Bebediye; düşünmeğe çalıştı. yor, işte sulara atladı, atlayaRuşen: «Bırak canım!» dedi. eder» :ğin arabasını sıkı sıkı tutmuştu «Ben sana söyliyeyim, doktorun Gelecek yaza, belki gene burada? cak!. Öğretmen birdenbire heyecan :Sapsarıydı. Felâket kuşu hâlâ ora kansı yok mu? Onun annesi mi, Zavalh kadm! Jdaymış, üzererinde dolaşıyormuş babası mı bir şeyi ölmüş, kadın Dayanamıyarak yüksek sesle: landı. Aslan «her aradığınızı burada bulabilirsiniz» diye ilân eden «Gidiyonım,» dedi. «Bunun mağazaya girmişti... Igibi kendisini, yakınlannı korumak haber alınca bayılacak gibi olmuş, «Oh,» dedi. «Öyle bir halim var gene ters taraftan kalkmış! üzerine bir iyi yüzmeliyim ben :için bekliyen bir hali vardı. Öğ kocası alıp götünnüş, hepsi bu iş ki!» Iretmen ona baktığı zaman alay et te.» Koltuğunu hırsla gölgeden güne anacığım!» Pembe Hanim arkasmdan öfkeyIraek ister gibi ağzını açtı. Sonra Leylâ oğlana: «Peki peki, artık şe çekti. Aydınlığın içinde cıvıl rdl.ül' jvazgeçti, omuz silkti ve tekrar ga seni hiç üzmiyecesnm zaten!» gibi cıvıl kaynaşan kalabahğa baktı, le baktı. Sonra yanındaki taflan. . J'lhll' :zetesini okumaya döndü. lerden baktı, güldü. Yarı çıplak vücudler, sonbaharın lardan kopardığı yeşil yaprağı j Vffl «Sonra...» diye, başladı, dur olgun meyvaları gibi fazla renk burnuna yapıştrrdi; tekrar güneşe : Çocuklar: «Bir daha anlat, iyi du. li; biraz çürük ve her türlü teh yattı. Kızına yollıyacağı mektubu janlat!» diye bağınştılar. likeye hazu, müdafaasız oraya gene tatlı tatlı yazmağa ko Çıt yoktu. bekliyorlardı. j Leylâ tam ortalarına, kumların kumlara serpilmiş bekleşiyorlardı. yuldu. «Zehirli kalem,» dedi kız. |üzerine oturmuştu. Yanaklan kıp«Acele postaya vermek için Hepsi birden bağırışmağa başla Kâzımı, kaçak sevdalıları, dok• kırmızıydı. Ruşene bakıyordu. dılar: torun karısını çoktan unutmuş sana kısa yazıyorum, benim sev• Oğlan ağzı bir kanş açık, kızın «Deîi misin be! Bize roman lardı. «Belki de unutmuş görünü gili kızım. Ağabeyin iyidir; şiş• güzelliğini sanki gözlerile yiyordu. mı anlatacaksın şimdi?» yorlar?» diye. düşündü. Saçlarını manladı, hepimiz iyiyiz Başınu• Leylâya hikâyesini unutturan, ne«Sahi!» diye mınldandı kız. tarayan Mellisande'a, yeni ma za bir Melâhat hikâyesi çıktı. |fesini kesen de onun bu fcakışıytHerifi denizde nasıl buldun, yosunu teşhir eden Aristokrat Ağabeyin kadlna tutuldu galiba.; onu anlat!» dedi Ruşen. «Ben bu Zehraya kumarbazlara; hepsine Ama mektebler açılınca yallâh • Obürleri hiç bir şeyin fsrkmda radayım, onlara aldırma, benim ilk defa görüyortnuş gibi bakı Ankaraya; karıdan da kurtulmuş; • değildiler. Hepsi tekrar barışmış, içtn anlat,» gibilerden gelip ya yordu. Sanki bütün bu kadınlar,, olur. Yazacak fazla bir şey yok, Jbirleşmiş olmanın neşesi içindey nında durmuş, erkekçe kabarmış çocuklar korkulannı saklamak, Yalnız dün gece müthiş bir fır• diler. Sebebsiz yere gülüyor, dür ö. oldu. Yıldırımdan, tepedeki kendilerini sakınmak ister gibi tına • türkleşiyorlardı. Tamamen boyun «Evet...» dedi Leylâ ve bir fazla gülüyorlardı. Genç kadına ev yanmış; Bizim bir topal san•eğmişe benziyordu. Leylânm yanın. denbire boşandı. «Yıldınm bıçak neşeleri. sesleri, konuşmaları, her dalcı vardı, ona da yıldırım çarp •daydı. Sulhun imzalandığmı anlat gibi kesmiş onu vallahi, çocuklar! şeyleri sahte göründü. mıs; Bir de bizim Yahudi dok •mak ister gibi bir kolunu kızın Gözleri patlamıştı, ağzı kan dotorun o hep fransızca konuşan «Ne tatsızlık!» dedi. •boynuna dolamıştı. luydu. Mavi donu yok mu, işte ozüppe karısmın anası ilâh.» Gazetesini masaya bırakan 6ğ BİTTÎ Dünyanın gidişi bu kadar bozulduktan sonra benim yüziime • Leylâ sahile kendini nefes nefe nu görünce hemen tanıdım. Ilkin retmen tuhai tuhai bakar»k gü ;se attığı zaman zaten yanmda ilk oyun yapıyor sandım. Hani bir Muktesid kadmlara bayıhyornm dotntsn! Jakmayıp gazete okumana doğrusu şaşıyorum! Haftanın Şakaları HIKAYE Yazan: PERIDE CELÂL YAZ SONU s