27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 Afnstos Manalı bakış kraliçesi: VİLLİ PÂLNER "Onda ne var kî ötekilerde yok?,, Kızın adı Anna Marıa Pierangeü idi. Amer:kahlar artnt'ik kabiliyetine hayran kalıp Ho':ywood'a çağırdılar. Ad?nı Pier Angeli yaptılar ve birinci dereced* yıldızhğa yiikselttiler. Anna'yı jimdi herkes yeni bir Greta Garbo olarak tan yor. cOnda ne var ki öteki artistlerde yok?» Bu sual yeni parkyan ve gözleri kamastırıp. ötekileri gcîgede bırakan artistler hakkında forulur. Pi• Angeli'yi vakından tanıyan bir r gazeteci bu fuale o*vab veriyor: «Güze.in tarifini ;ok kişi yapmış veya yapmaya çaünniftır. Fakat bu tariflerin en dcğrusu Eflâtun'un tarifidir: tGüzel, bir şeyin EİblnlerdeKİ hayaline »n yakın olan şeklidir» der. «Piyer .*jıge!i'nin süıel kız ve iyi bir ırtist olarak k.ibı:' edilme^i bundandır: ıGüzel bir genc kız» dediğimiz zaman zihnimizde uyanan hayall» Pier An?eli birbirine tıpatıp uyıyor. «İyi bir sıtist» dediğimiz zaman ne kasdemyorsak o da Pier Angell de bulıınu>or.« Hollywood'un bu yeni Gıeta Garbosu hakik^ten güzlhk ve k»billyet bakımmcan bir çolı n^eziyetleri v» hususiyetleri ha>z Onda saf, canlı ve z«ki bir gen; kız tipi ile bir artistin hassas kaıbı ve ince ruhu bir jırada toplanmıj bulunuyor. Yalnut, onu Greta Gnrbo'y» benzetenler eskl büyük yı'.d zın genclik halini kasdediyonür. Sonradan Greta GarM) sanat ksbiliyetini muhafaza etmekle bernber «esrarengiı kadın» hüviyeti aîmıjtır ki bu Pier Aneeli'd» yoktur. En lon olarak Pier Angeli'yi Steward Granger ile bir film» verdiler. «Hafif temas» adını taşıyan bu film İtalyada başladı, HolIjnvood'da devam ediliyor. Aslen İtalysn olan Pier Anaeli ingilizeeyi telâffuzda zorluk çekiyordu. Onu meramını anlatabilmek ve konusturmaya m«;bur edebümek için bir EÜn aç biMktılar. Buiundi'fu otel le sabahlan kshvaltısı «yağına giderken öğleye kadar göndermediler. O da ögl*ye kadar aç kaldıktan •onra nihayet aıağıya inip «ekmek» Ut*Hi6ini ?oylemev» me«buı oldu! Lilli Palmer'in televizyonda parlannası üzerine filmciler tekrar pesine düştüler ve «zengin çera'tle» tekliflerde bulunduîar. Fakat Lilii onların hepsine red ccvabı verdi. Çünkü malum ya şimdi televizyon sinemadan çok Uha fazıa para kazandıran bir miitssese haline gelmiş bulunuyor. Seesls film devrl kapanıp fesll film devri açıldığı zaman bir çok eski yıldızlar lönmüs, bir o kadar, belki daha fazla, yeni yıldızlar çıkmıştı. Şimdi de ona benzer bir hâdise ile kar;ıla;mıs bulunuyoruz: Televizyon eski sinema yıldızlarını yeniden canlandırıyor. Liili Palmer'i tanırsınız. Onu tanımazsanız kocasmı muhakkak tanırsınız: Eex Harrison. Bunlar mesud bir çifttir: Bir de ogullan vardır, Carey; herhalde onu tarumazsmız. Çünkü daha dört yaşmda ve erü sebeb anası, babası gibi artist falan değil; daha doğrusu, şimdilik. Ulli Palmer bir ikl ıene e\^'eline kadar HoIIywood'un «bakışı en manalı artisti» unvanile meşhurdu. Orada unvan çoktur. fakat bu unvan herke* tarafından tasdik ve tasvib edildi. Lilli'nin bir hususiyeti daha vardır ki onu bize meşhur romana Erie Maria Remarque şöyle anlatır: « Ben ömrümde Lilli kadar iamimî bir kadın görmedim. Onun sözleri kadar gözleri, gözleri kadar yüzü, hareketleri, sesinin tonu, dudaklaruım gülüşü baştan ajağı samimiyet timsalidir.» Şimdi, «Böyle bir artistin televizyon yıldızı olması kadar tabil ne olabilir!» dersüıiz. Doğru. Fakat uıl «orulacak tual |u: «Böyle bir artist na.'il oldu da "sinemadan u zaklaştı?» Bu, Hollywood'un «elt derdldJr Orada öyle bir hava, ruh ve zdhniyet vardır ki insanlan eakitir. Adeta denebilir ki bazı isimler tekrarlana tekrarlana kulağı tırmalamağa ba^lar, insanlar da o ismi bir daha ağızlarına almaz oluılar. Lilli Palmer'in asıl adı Maria Lilli Peiserdir. 24 mayu 1914 te Almanyada Po»en aehrinde doğmujtur. Babası doktordur, anneai de evlenmeden evvel tiyatro «rtistliği etmişti. Lilli on sekizine gelince, bir gazetedeki ilina ccvab vererek, Bişı üzerind* duracak artist rolüne talib oldu. Lilli bundan bahsederken: «Ondan sonra her içim başasağı gitmljtir!» diye şaka eder. Almanyada naziler iktidar» gelince, Peiser'ler Berlinden Paris» geçtiler. O zaman, Lilli'nln toyadı Palmer oldu ve artist Moulin Kouge'da çahsmağa başladı. Fransadan İngiltereye geçen Lilli Palmer orada da tiyatroda çalıstı. Rtx Harriaon'la Londrada sahne hayatında Unıstı. 23 ocak 1943 te evlendiler. İkl ıene »onra Rex film çevirmeg* Amerikaya gitti. Ondan sonra Lilli de sinema artlstliğine başladı. Fakat, birdenoire parlayan yıldızı pek çabuk söndü. Yalriız LUU bu yılduhğı şindl tekrar ve ba »efer televizyonda bulmuf oluyor. Sezer Sezin'le Kenan Arlun «Tahirle Zühre» filıtıind* Sezer Sezinle Erman Kardeşler arasînda ihtilâf çıktı Bajdadda Erman Kardcjler hesabı na çevrümekt» olan «Tahir ile Zühre» ve tArzu ile Kamberı flimlerinin baj kadın artisti Sezer Sezin, stüdyoyu ziyareti esa: sında me^ hur Mısırh prodüktör STrrceddın El Gani tarafından çok beğenilerek, Mısııda bir film çevirmek üzere angaje edilmiştir. Kahirenin en büyük «tüdyosu olan Stüdyo Ehram'da çevrilecek olan bu filmın ismi «Nılin tatlı kadını» dır. P.enkli olarık çevrilecek filmin hazırhklarına d^ıhal baslanmıstır. Bas kadın rolü için Sezer Sezne 2500 Mısır lİTası (asağı yukarı 20.000 Türk llrası) verilecektir. Sezer Sezin, Erman Kardeşlere gönderdiği bir mektubca Bağdaddaki iş'.erin:n on beş gün zarfuıda bitirilmesini istemiş, aksi halde bırakıp Kahireye gitmeir mecburiyatinde olduğunu bildirmıştir. Buna mukabil Erman Karde»!tt. ıralarınuaki beş senel'k rnnkjvele mu cibince dahı iki sene TÇ bir yerde çalışam'.yacağını soylemışı»! ve Bng Haddaki işi biter bitnıe'. "'ürkiyeye flönme!=ini tavsiye etın'sıetdir. Sezer Sezin, mukavelede Türkiye dahilinde başkı müessesede çalışamıVKrağını. yoksa Türkiye harici için bu tnaddpnın hükmü o'.madlğını iddia etmiştir. Uzun münakaşalard?n sonra Sezer Sezin fikrinde ısrar edince Erman Kardeşler kendisme 50 bin liralık bir protesto kesıt'.e etmişlerdir. Bu hususta malumaüna müracaat ettlğimiz, nüessesenin prodüktörü Hürrem Erman demiştir ki: fSezer Sezin sadık bir artistimizdi. Büyük para, re'ikli film çevirme, beya?lmilel olma rrzusu onu da ikna »tti Büsbfltün haksız da [ degil; yaln'i bu takiird* hazırlık» | '.arıns başladığımız «H çkınk» fil« ınindek: Nâlan rolü ıç'n çok müş« kül vaziyette V>lmış 3İirf,gız TabiJ kı Sozer Sfzın gıl' Tİ^nilen bij artisti Kaçırmak istem"vız Snn bir defa iküa etnıek üzeıe öriımüzdekl günîeıde Kahireye ?:deceğım. Karannda ısrar ederse <anunl yollara müracaat edeceğim • Daw «Yar:nır. en bCyük facia artisti» unvanmı elriiktan »on ra yeni bir filmde rol amışür. Fakat karjısında oymyacak aynı derecede kuvvetli bir erkek artist bulunmadığı için fi'nıin çevrilm*sine henüz baslanıU'T.«TustiT. •Jr Edward Rnbinson resim meraklısıdır. Sonbahara Avrupaya gelip eski ve kıymetli tab'olar aramab niyetindedir. Hollywood'dan ne haber? ir Barbara Hurton «Preru» İgor Trubetkoy'dan boşandı. Artistin dordüncü kocası olan tPrens» ondan aynlmak için 3 bin dolar taztninat İEtiyordu. Mahkeme ancak 100 dolar tazminat kabul etti. Dünyanın en zengin kadmlanndan biri olan Barbara Hutton mahJcameden çıkarken verdiği bir beyanatta diyor ki: oNe acı! Bu dfinyada hakikl aşk diye bir sey yok. Yahud ben bulamadım. Keskl fakir olsaydun da beni sırf kendira için tevecek birini bulsaydıra! Şimdlye kadar bana kim ıseni leviyorum» dediyee sonradan öğrendim ki beni değil. paramı «eviyormus. Bu, benoa, en büyük hayal sukutu!» •k Rita Hayworth senede 250 bin dolar, çevirdiği diğer filmlerden de % 25 komisyon aimak sartile Columbia airketile yeni JİT mukavele imzaladı. + Van Johnson (Ben Romadayken» isijnli bir filna ÇBvirmeye başlamıstır. Filmde Faui Douglas da bir rel almifhr. + CeciJe B. De Mllle tDünygmn en büyuk temasası» Umile bir cambazhane »e operet Jilmi hazırlamaktadır. Bu filmde kırk güzel kıra rol verilmiştir. Bunlardan başka meşhur trtistler arasînda Dorothy Lamour, Betty Hutton, Cornel Wilde, James Stewart da vardır. + Danielle Darrieux Amerikadan. vatanı olan Fransaya dönmüş ve Carlo Rim'in rejisörlCğu altında «Bonnadieu konafı» İEİmli bir film çevirmeye başlamıştır. •Jc Greta Thygesen tsveç filmlerindeki muvaffakıyeti uzerine büyük bir Arr.erikan film ştrketi tarafından Hollywood'a davet edilmistir. Her Angeli meşhur İngiliz «rtUti ve Jean Simmons'un kocam S(ewaH Granrer ile beraber çevirdiğt son fil minde saf bfr genc kız ro • lünü temsil etmektedir. ÇlZEN: M mmm !*•'> KEDİ YAVKUSU MORMALOLAtUK SAH«ei i DÖRTBA$LI i i YETI^TIREN: SUAN COLOBODO»**» 6UGUK K İOOO OOUULOR. ^ VJ.t: ^OINDAK» Bü Ç I N Ü BA5»NA 1Kİ PALMİYE DALI DlKMlŞ V t B ü | DALLAtt VUCUTTAM AL[))KIARI KUVVETLE ^ >, 10 SENE VEŞİt KALMIŞTIR.O85..86O) <OÖT 1 911 KAFA TASim WW DİÜK ÛEUR , AĞAÇ LOKANTAUAR MUAZf^n KÇ$TAfs)€ AĞACLAU» L)?eRİNE KURULAN kOlÜGJELCROFIV HÜREKKfPTlR # KULAKLARİNI 0YNA7IR VE İÇIIMİ DlŞlNA ÇlKARıRD! w^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle