Katalog

13 Mayıs 1951 CUMHURÎYET Yabancı sermayeye dair bir tasarı hazırlandı Öğrendiğime göre son zamanlarda Fransız sanayieilerinden roühim bir sermayedar grupu da memlefcetimizde baa teşebbüslere giri?mek arzusunu bildirmekle beraber Maliye Bakanlığmdan mevzuat hakkıada talimat istemişlerdir. Esash tetkiklerle hazırlanan tasannın yabancı sermayenin bir çok tereddüdlerini izale edeceği umuluyor. Yurdun iktisadî kalkınması bakımından fayda mülâhaza edilen Banayi, enerji, maden, tanm ve tutizmle ilgili her nevi tesisîerde, ihracah arttıncı mahiyetteki işlerde kullanılmak maksadile memleket» getirilen ve bu nevi teşebbüslere muhtelif şekillerde yatınlan sermaye, kanunda gösterilmiş olan hak ve menfaatlerden faydalanacaktır. Bu teşebbüslerin kurulması vey» kurulu bir teşebbüsün tevsii, yahud işler hale getirilmesi için haricden ithal olunacak tesisat, makine alât, edevat ve bunlarm yedek parçalarile ihtira beratı gibi gayrimaddi haklar ve hususî bir imal veya inşa sistemini gerektiren ve teşebbüsün hususiyetine göre rnemleket içinde temini mümkün olmıyan inşaat malzemesi de sermaye sayılmaktadır. Getirilmiş olan yabancı sermayenin yüzde onunu geçmiyen yıllık kâr faiz ve dividandlannın ve giris tarihinden itibaren en az üç sene ionra tamammın veya bir kısmımn girij.te esas olan ecnebi para cins ve miktan üzerinden harice transferi hiç bir tahdide tâbi olmıyacaktır. Yerli sermaye ve teşebbüsîere iağlanmış ve sağianacak her türlü #ıak, muafiyet ve kolsylıklardan aynı şaıtlarla yabancı sermaye ve teşebbüsler de faydalanacaktır. Yur chın kalkmması için fayda mülâhaza edilen tarım, ulaştırma ve bayındırhk işleri ve turizmle alâkah tesisîerde ve istihsal veya ihracatı arttıncı diğer ışlerde kulianılmak fizere hususî teşebbüsler tarafından yabancı memleketlerden yapılacak uzun vadeli borçlanmalara, umuml yekunu 300 milvon lirayı geçmemek üzere Bakanlar Kurulu kararile teminat mukabilinde kefalet etmeye Maliye Bakanhğı yetkili olacaktır. Yabancı sermaye ile alâkah isleri teknik bir komite tedvir edecektir. Başhca esaslannı bildirdiğim bu tasarı kanunlaşınca yabancı sermaye için şart olan emniyet meselesi mem leketimizde hallpdümiş olacaktır. Isparta ve Bursa 1 1 Kongreleri toplandı eden Meclis Başkanı Refik Koraltanla Başbakan Adnan Mendereei uğurlamıştır. Bursa il kongresî Bursa 12 (Hususî surette giden arkadaşımız Ferdi Oner bildiriyor) Deraokrat Parti Burs» 1 1 kongreri bugün öğleden sonra Tay yare sinemasında ilk toplantısıhı yaptı. Kongrede Milll Savunma Bakanı Hulusi Köymen, Bursa milletvekilleri ,basın mensublan. merkez ve mülhakattan gelen kadın, erkek delegeler ve kalabalık bir dinleyici kütlesi hazır bulunuyordu Saat 14 de başlıyan v» 18 de ilk oturumunu bitirmiı olan kongre, delegeier tarafından ortaya atılan ve mevzuunu muhtelif memleket davalanndan alan çeşidli iddialara ve sert tenkidlere rağmen samiml bir anlayıs havası içinde cereyan etti. Bilhassa köylü delegelerin temas ettikleri konulann ehemmiyet ve hususiyetlerine muvazi olarak hâdiseleri tahlil ve münakaşa ederlerken gösterdikleri heyecan ve kıyasıya hücum ve tenkidler kongrenin iktidar partisini temsilden ziyade bir muhalefet topluluğu hissini veriyordu. Zaten delegeler de tenkid ve hücumlarını yaparlarken buna işaret ediyor (şuna, buna hulus çakmakla, her şeyi olduğu gibi kabul etmekle, işleri oldubittiye bağlamakla) iktidann muhafaza edilemiyeceğini, C.H.P. nin çalışma tarzlarmdan bazı misaller vererek belirtiyorlardı. Kongreyi saat 14 de il idare kurulu başkanı Baha Cemal Zara açtı ve hazır bulunanlan Atatürk ve Kore şehidlerinin hâtıralarını anmak için 3 dakikalık ihtiram sükuruna davet etti. Kongre birinci başkanlığma Bursa milietvekili Haluk Şaman, ikinci başkanlığa da eski Maliye Bakanı Halil Âyan seçildier. İl idare kurulunun yıllık faaliyet raporunu başkan Baha Cemal Zara okudu. Raporda 14 mayıs seçimlerinden evvel çalışmalara büyük bir pay ayrıhyor, o zamanki neticelerin C.H.P. yi tutan idarecieri bile faşırttığı ve mağlubiyetlerini önceden itiraf ve kabul ettirdiği bildiriliyordu. Raporun okunmasından sonra ge len telgraflar okundu. B.M.M. Başkanı Refik Koraltan kongreye başanlar diliyor, Başbakan Adnan Menderes de aj'.iı temennileri izhar ederek yarın Bursaya geleceğini ve kongrede bulunacağını bildiriyordu. İl idare kıırulıına aid yıllık hesab raporu da okunduktan ionra ilk «özü Mudanya delegelerinden Veysel Ünal aldı. eski idareyi ve Bursa Valisini jiddetli bir lisanla tenkid etti. Delege, bir aralık eskl Vali Ha?İTn İşcanm şahsına hücum edince kongre başkanı sbzünü kesti ve tenkidlerin şahsiyata dökülmemesini temenni etti. Salih Tetık adında köylü bir delege de güzel bir konuşma yaparak uzun uzun alkıslandı. Hatib. memleket nüfusunun yüzde seksenini teşkil eden köylü vatandaşlarm'hiir riyet ve demokrasî davasındaki mühim rollerini anîsttıktan sonra dedi ki: «Fakat dıkkat ettim. raporda köy ve köylüye az yer verilmiştir. Halbuki hürnyet ve demokrasi davasınm temel taşmı köylü teskil etmiştir. Yüz senedenberi hürriyet peşinde koşulmuştu. Fakat bu dav?ya atılanlar köylüyü küçümsedikleri veya benimsemedikleri için hiç bir zaman hakikî hürriyeti elde edememişlerdir. Parti teskilâtımızın bir iktidar partisi olarak murakabe vazifelerinde gayret gös görmeli ve netıcelenmelidir. Bu millet senelerce derdini anlatacak kapılar aramıştır. Ve bulamayınca da Demokrat Partiyi kurmuş, onu kısa zamanda iktidara getirmiştir. Mücadele günlerinde tenkid silâhını daima karşı tarafa kullandı. Fakat bundan «onra bu silâhı kendimize çevirmeliyiz.» Bundan «onra söz alan Mehmed Kantar adında gene köylü bir delege şunları söyledi: • Bir arkadaj, milletvekillerini köylü tarafından gönderilm melc tublarm rahatsız etmekte olduğunu »öyledi. Milletvekille'rinin ceblerindeki mektublar onlarm çalısıp çalışmadıklannı ögrenmek için gönderdiğimiz vesikalardır; böylelikle onları imtihan ediyoruı. İş yapamazlarsa, muvaffak olamazlarsa onlan da atmasuu biliriz.» Diğer hatibler de rapor hakkında leh ve aleyhde mütalealarda bulundular. Neticede idare kurulu raporu kabul olunarak oturuma son verıldi. Bursa il kongresi yann saat 10 da toplanarak mesaisine devam edecek tir. 14 mayıs yarın büiün yurdda kullanacak Baştarofı I inci sahifede (Baştaraft 1 inci sahijede) (Baştarafi 1 inci tahifede) termesi linmdır. Şikâyetler alaka tün meseleleri gözden geçirecek ve C. H. P. nin Kasımpaşa ilçesi kongreîi Cumhuriyet Halk Partisi Kasımpaşa ilçesi dün saat 17 de Ekrem Özdenin başkanlığında kongresinl akdetmiştir. İdare Jnıruîu raporunu müteakıb söz alan delegeler iktidara şiddctli hü*umlarda bulun muşlar, D. P. hıikumetinin bütün vaidlerine rağmen tasarruf yapmadığını söylemişlerdir. Bazı delegeler de İstanbul Vali ve Belediye Reisini tenkid etmirler, «D.P. u büyüklerinden emirle hareket e den Gökayın vazifesi hamallarla uğraşmaktı» demişlerdir. Adanada Adana, 12 (Telefonla) Demokrat Parti bölge müfettişi Manisa milletvekîli Muzaffer Kurbanoğlu bugün bir basın toplantısı yapmıştır. Parti faaliyeti hakkında izahatta bulunan Kurbanoğlu, İçel D.P. il kongresinin 26 mayısta, Seyhan il kongresinin de 23 mayısta yapılacağını söylemiştir. Zabıtanm durutnunu tetkik için Amerikadan üç mütehassıs geliyor Ankara, 12 (Telefonla) Zabıtanın bugünkü durumunu tetkik içia Amerikadan üç mütehassıs celbedilmektedir. Önümüzdeki ay içinde gelecek uzmanlardan biri «halen NewYork zabıta teşkilâtı çeflerindendir. Mütehassıslar, polıs teçkilâtının motorize hale gelmesi için yapılacak işleri de tesbit edeıek Iç İşleri Bakanlığına bir rapor vereceklerdir. Diğer taraftan Amerikah uzmanların tavsiyesile ilk defa Ankara em niyet teşkilâtmda yapılan den^Tieler iyi uetice verdiği takdirce her tatafta tatbık edüecekbr. Bilhassa şehir civarmda devriye vazifesi görmek üzere Ankarada bisikletli poüs ekipleri de teskil eöılrrr.ştır. Avrupanın Rusyaya karşı müdafaası Baştarlaı 1 irci sah'fede durmuş, medeniyetimizin mahvını isteyen tehlikeye karşı daha şümullü ve daha müessir bir savunma şebekesi kurulması lüzumuna işaret etmiştir. Hur dünyanın müdafaa sistemiriın genışletCmesi yolunda konuşan İngıliz de'.egesi Muhafazakâr Duncan Sandys de Türkıye ile Yunanıstanın Batı müdafaa cephesine muhakkak surette ıştirak ettirilmelerini taleb eden bir takriri desteklemiş ve demiştir ki: « Türkiye ile Yunanistanm Batı savunma sıstemi dışmda bırakılmaları Batı müdafaasında gedikler husule getırmiştir. Bu ıki memleket ya Atlantık Paktına ahnmalı veyahud bir Doğu Akdeniz teşkılâtı kurulmak suretıle Atlantik Paktına iştirak ettirilmclıdır. Her iki devletm, kurulması tasavvur edilen Av rupa ordusuna da girmeleri şarttır. Sovyetler Birliğile bir harb halinde Türkiye ile Yunanistanm, bu memleketler halkının korunması gayesinden başka şu 3 sebeb dolayısile müdafaa edilmeleri ve elde tutulmaları lâzımdır: 1 Her iki memleket stratejik bombardıman için ileri hava üsleri temin edecektir. 2 Bu memleketlerin yardımile Balkanlarda ikınci bir cephe açılması mümkün olacak ve, 3 Kendilerini müdafaa etmeleri hiç olmazsa çok sayıda Sovyet askerini bu ikinci cepheye bağlayıp haıeketsiz bırakacaktır.» Smır toprağı Edirneden yola çıkarıldı Edırne, 12 (Telefonla) Sınır toprağı bugun Ankaraya coâıu yola çıkarıimıştır. Smır toprağı saat 13.30 da Kulelide Kırk'areh atletlerine teslim olunmuştur. îzmirdeki Atatürk müzesi İzmir. 12 (T.H A.) Uzun zamandanberi kapah bulunan Birinci Kordondaki Atatürk müzesi 19 May:s Genc'.ik bayramında merasim le aç'lacaktır. tüzük hükümleri içinde mület, mem leket ve bilhassa İstanbul için faydalı kararlar alacaktır. İl idare kurulumuz siyasî, idari, sosyal re mall kısımlan ihtiva eden raporunu yakında tab'ettirecek ve daha evvelden delegelere gönderecektir. Partilerarası münasebetler Günün meselelerinden biri de par tilerarası münasebetler mevzuudur. Bu konuda iktidarm görüşlerini ve düşünduklerini Parti Başkanımız, Meclis kürsüsünden ifade ettikleri gibi bu beyanlarını tamam lıyan ve tazeliyen son nutuklarile de anlayışımızı umumi efkâra tekrar açıklamıştır. Biz partilerarası iyi münasebetler tesisini istemekle memlekette iktidar partisi icraatının ve muhalif partiler murakabesinin karşıhkiı iyi şartlar içinde yü rümesini istiyoruz. İyi münasebetler demek, sarmaj dolaş olup memleketi bir nevi tek parti idaresine ben zetmek değildir. Elbette ki kendJ programlarına sadık kalacak olan partiler, memleket hizmetlerini o zaviyeden göreceklerdir.ı Atatürk kanıuın Hüsnü Yaman, Atatürk kanunu hakkında da şunlan söylemiştir: « Atatürk kanunu Büyük Millet Meclisinin benimsediği, kendine malettiği bir kanundur. Meclis mü zakerelerinin hararetli geçişi de bu kıskançlıktan Ueri geldiğine kaniim. Şurasını da tebarüz ettireyim ki hükumetlerin Büyük Millet Mec lislerine sunduklan her kanun tasansı mutlaka kabul ve kanuniyet kesbeder diye ne bir mecburiyet, ne de bir teamül vardır. Anayasa hükümleri bakımmdan bu tasarının bir kere de alâkalı komisyonlarda tetkikini istemek Meclisin hakkıdır ve en samimî hassasiyetini ifade eder» demıştır. 14 mayısın ehenuniyeti Parti Müfettişi sözüne devamla: «Bir gün sonra, bütün memlekette olduğu gibi İstanbulumuzda da Türk milletinin siyasî olgunluğunun bir âbidesi olan 14 mayısı İstanbullu On beş günlük iznini geçirmek hemşefüerimiz kutlıyacaklardır. 14 üzere Helsinkiye gitmtş bulunan mayıs her türlü şahsi ve zümrevi Emniyet Müdürü Kemal Aygün dün benimseyişlerin tamamen dışında sabah şehrimize dönerek kısa bir ve üstünde bir eserdir ki o yalnı* istirahati müteakıb vazifesine*başve yalhız büyük Türk milletinin lamıştır. Emniyet Müdürü, emniyet malıdır. Bunu bugün millet; De müdür muavinlerinin ve şube mümokrat Partiye emanet etmiştir. Biz dürlerinin iştirakile bir toplantı bu emaneti, iyi muhafaza edeceeiz yapımştır. Öğle üzeri de Mal.ye Bave bu emniyetle bütün: millet hiz kanı Hssan Polatkan, Kemal Aygümetlerini canla başla if?ya çalışı nü makammda ziyaret etmiştir. yoruz, çahşacağ'z. Bir yıhn sineKemal Aygün, kpndi^ile görüşen sinde partimiz, iktidannın çok mes bir arkadaşımıza seyahati hakkında kur hizmetleri vardır. Bu hizmetler şunları söylemiştir: Büyük Millet Meclisinin yeni kabul « Bildiğiniz gibi mezun'yetim, ettiği bütçe iîe önümüzdeki yıl için dünya güreş şampiyonası günîerine de en hayıriı, reel ve el ile tutuiuı tesadüf ettiği için Helsinkiye gitneticelerini verecektır. Bu cümleden tim. Güreşçilerimizi zevkle seyrctolarak şunu arzedeyim ki antide tim. Bu arada Avrupanın muhtp'.if mokratik k?nunlann hepsi tarihe şehir'.erini gezdim ve meslekî olagömülmektedir. Tesbit edilen anti rak hususi etüdler de yaptım. Şidemokratık kanunlarm yekunu on mal memleketleri halkmın bize kar beştir. Bunlan ya tamamen ortadan şı gösterdikleri yakın alâkr.dan fevkaldıracak veya tâdil edecek yeni kalâde mütehassis o'dum.» esaslar tasarı halinde hazırlanmış, Büyük Millet Mecüsine veıilmistır. zırlanmış bulunmakt'dır. BırincisıBu arada b^«ın kanunu Meclisin ni dcrhal. ikincisinı do malî muvaalâkah encümeninde bulunmakta zcnes,ni teminden sonra çıkaracadır. ğız. Gelir vergisinin tatbikatından doHepiniz biliyorsunuz ki Iş Kanunu iş hayatı ve işçileıimiz icin bir ğan bu zaruret yeni bir kanunla taana kar.undur, bu kanun etrafıncla mamen karşılanacaktır. Hattâ geçzararlarını ılsiîilerin diğer mütemmım is ve ısçi mevzu i mis ayların ah hazırlanmış bukınmsktadır. Bu Kehine tamamlayacak hükumlerı de nıeyanda fikir İ5cileri kanununn ! ihtiva edecek ou kanun yskında hükumet cle almış bulunmaktad.r. Büyük Millet Mecüsine teklif ediBu kanunla basın ailesi men?u') lecektir » iarının haklannı yağlajacak müBir broşür yayınîamnıştır hım bir eseri tcmin etmiş bulunaDemckrat Partmin .ktıdprı eline ca^ız. Bu meyanda Meclise sevke alışının yıldönümü münasebeti'.e De dilmek üzere işci'er'n.izi ilgüendı mokrat Parti tarpfından iktidann len yılhk ücreth tatil kanvır.u ile bir yıllık hükumet icraatmı göste'jcretli hafta tatıli kanunu da ha ren bir broşür yayınlanmıştır. Baştarfaı 1 inci sahifede bulunan iki kanun teklifî aleyhte fikirlerin açığa vurulmasına sebeb oldu. Tekliflerden biri 14 mayısın resm! bayramlar arasına katılmasını, diğeri, 1 mayısın da îlgasile yerine 14 mayısın kabıılünü istemektedir. Bahar bayramı adı verilen 1 mayıs tatilini ne geleneklere, ne icablara, ne de mevsime uygun bulmıyanlar, son zamanlarda çoğalmışü. Hattâ mevzu, ahlâk terbiyesi kongresinde bile ele alınmıs, ve eğer bahar adına mutlaka bir gün yapılacaksa 6 mayıstaki Hıdırellezın tercih edilmesi ileri sürülmüştür. 14 mayıs taraftarlan bu yıldönümünün millî iradenin tecelli ettiği tarih olarak gönül birliği ile karşılanması arzusundadır. Halk Partisi mahfillerinde ise bunun sadece Demokratlann özel bayramı sayıîabileceği söyleniyor. Bir partinin iktidan kaybettiği gün gönül hoşluğu ile kutlamasındaki müşkülât bu mütalealarda hesaba katılmaktadır. Millet Partiai çevrelerinde ise 14 mayıs hakkında daha ziyade lehte fikirlere rastlamak mümkün oluyor. Toplantı halinde bulunau Millet Partisi genel kurulunda bu akşaro bu mevzuun da görüşüldüğu öğrenilmiştir. 14 mayısın millî bayramlardan sa^lması henüz resml bir mahiyet almadığmdan pazartesi günkü törenlerin şimdiki halde organizatörü D.P. dir. Ankara için hazırlanan programa göre, partili partisiz vatandaşlar il merkezi önünde toplanarak saat 16 da bandonun da iştirakile Ulus meydanına gidecekler, Atatürk heykeline çelenk koyacaklardır. Cebecide bir açık hava toplantısı yapılacakür. Aynca gece şenlikleri tertib edilmiştir. 14 mayısın millı bayramlar arasına katılması karanna .yurdun her tarafmda yapılacak clan törenlerin manaarası her halde müessir olacaktır. M. S. E. Siyasî partiler ve 14 mayıs 'v Cul Fidanlığı Dun Açıldı J RESIM: u Hasan Kavruk,, sergisi Fransız Konsoloshanesinde dün, değerli ressam Hasan Kavruğun bir resim sergisi açıldı. Bir resim seyircısini hayli düşündürecek belki yüzden fazla eser gördük. Bunca eseri yorulmadan, dikkatle düşünerek seyretmek cidden zor. Biz, sa dece gördüklerimizle edindiğimiz intıbalan tesbite çalışacağız. Son dört senelik çahşmalann mahsulü olduğu anlaşılan bu sergide ressam, muhtelif tesir ve merhalelere aid eserler teşhir etmektedir. Büyük çoğunluğu mücerred esim temayülünün mahsu eri teşkil ediyor. Bu arada, Parjsteki çalışmalar da mühimce bir yer tutmaktadır. Hattâ aynı resrr.in muhtelif ölçülerde tekrarlandığı da göülüyor. Ressam, sanatının zenâat (metier) tarafına şüphesiz çok hâkim. Tuşlarındaki itina, intizam fikri çok belli. Ekseriyetle ufak kıtada çahşıyor. Bu resimlerde olgun bir renk anlayışı var. Yani, usta bir ressamm bulabileceği renk değerleri Hasan Kavruğun resimlerinde bol bol var. Bilhassa ölü renkler arasında mükemmel bir ahenk kurmasını biliyor. Acı ve sert renklerle çalıştığı zamansa evvelki huzur v« müvazeneye ulaşmadığı zannnu uandırmaktadır. Her halde, çizgiden ziyade renk ahenginde kuvvetli. Ressam, kadroya koyduğu çekflleri umumiyetle küçük parçalara bölmekte ve çerçeve içinde büyük saühlar ayınnaktan, genij lekelerden kaçmmaktadır. Bu hal her n« kadar gerektirdiği ltrn»niTi mahsulfl ise de biraz fazla yığılma hissi, doljunluk ve huzursuzluk yaratıyor. Nitekim, son seneye aid resimerinde, evvelkilerle kıyas edilemiyecek bir kompozisyon sadeliği, resmin sathını az, tenha ve rahat bırakma temayülü bariz surette kenini belli etmiştir. Şahsî kanaatinaize göre, mücered resmin çok güç olan müşahedesl re tesbiti yanında, duyguya ve sez;iye az yer ayırarak fazla ölçü, hesab ve fikir yükü altında bırakılması da ressam için tehlikedir. Hasan Kavruk, sergisine koyduğu re sim sayısuıa nisbetle kâfi derecede değişik neticelere varmış mıdır? Burasını, sergiyi bir kaç kere dolaşacak ve eserler karşısında düjünecek olan seyirciye bırakıyoruz. GÜVEMIİ Dün saat 18 de Küçük Modada Türkiye Büyük Gül Fidanlığının açılış töreni Vali ve Belediye Başkanı Fahreddin Kerim Gökay tarafından yapılmış ve büyük bir merakh kütlesi bu törende hazır bulunmuştur. Resimde Vali Gökay va davetliler görulmektedir. Aksarayda feci bir cinayet Bayfarafı 1 inci sahifede mışlardır. Saat 23,45 sıralarında Bahriyeli namile tanınan Ismail Çoker, Arab Muharrem, Izzet, Hikmet ve beraberinde Suzi adında bir kadın bulunan Izmirli İsraaılden müteşekkil ikinci bir grup sarhoş bir vaziyette Hasanm gazinosuna gelmişlerdir. Ethem ve arkadaşları kalkmak istemişlerse de Ismail grupu buna müsaade etmemiş ve hep beraber içmeye başlamışlardır. Bir aralık Sezaınin sigara tabakası yere düşmüş ve Sezai yere eğilirken küfür etmiştir. Buna sinirlenen Arab Muharrem de kadehini masanın üzerine atarak kırmış ve bundan sonra da iki grup birbirine girmiştir. Kavga mahalline yetişen Yenikapıdaki devriye polisi, Ethem Tufanı yerde kanlar içinde bulmuştur. Ethem bir taksi ile hastaneye getirilirken yolda ölmüstür. Cinayeti işliyenlerin de tsmail Çokerle Muharrem oldukları tesbit edilmiş, her iki sanık da yakalanarak Adliyeye teslim ve tevkif edilmişlerdir. Denizli Yalisinin bir mektubu Emniyet Miidürü Kemal Aygiin Avrupadan döndii Anahfarları bir türlü bulunamayan kasalar Baştarafı I inci sahifede mücevherat Istanbuldan ne zaman ve ne için ve kimin emri ile getirilmiştir? 2 Bu kasaların, burada açıldığı, içinden çıkan kıymetlerin tesbit edildiği, çeşid ve miktarlannı birer zabıt varakası ile tayin edildiği mevsuk mudur? 3 Bu mücevheratı tetkik etmek üzere gelen mütehassıslann raporları mevcud mudur? 4 Mücevheratın bir kasmının Holandalı bir mütehassısa verilerek Holandaya gönderildiği ve bir müddet sonra bunlarm kıjTnetsiz taşlardan ibaret olduğu cihetle iddia edildiği söyleniyor Bu cihet doğru mudur? Ve anahterlan kaybolduğu sövlenen kasalar içindekilerin kâmilen değiştirilmiş olduğu 4söylenmektedır. Bunları Holandaya götüıen kim, mütehassıs kim, verdiği rapor nerede? Ve bunlar kimin huzurunda açılmıştır? Zabıt tutulmuş mu? Tutulmuşsa nerede, tutulmamışsa neden? Diğer taraftan Tekelioğlu, anahtarları kimse bulmadığı takdirde, kendisinin bulacağını iddia etmektedir. re köy muhtannın safdil köy halkmı iğfal ederek bilâsebeb araziye tecavüz edildiğinden sahibi Osmar» Türkmen tarafından 2311 sayıh kanun gereğince tecavüzun men'i hakkındaki müracaati üzerine Honaz Bucak Müdürlüğünc» verilen tecavüzun men'ine dair olan 2/22 sayıh kararın infazına giden jandarma kuvvetine Dağdere köyünden 5060 kadar kadının sopa v« taşlarla karşı gelerek mezkur tarlada vazifesine mâni olmak istemişlerse de hâdise yerinde 27 sopa ellerinden alınarak hâdiseye meydan verilmeden karar infaz edilerek avdet edildiği ve bir kaç gün sonra bu hâdisenin tahkikatına köye giden jandarma üsteğmeni ve beraberindeki jandarma müfrezesi köyde tahkikatla meşgul iken tarlaya Osman Türkmen ve arkadaşIannın motörlerle gelerek sürmeğa başladıklarını gören köylüler, kadınlan tarlaya gönderdikleri ve ellerindeki sopalarla hücum eyledikleri sırada Osman Evran, Osman Türkmen ve arkadaşlannm tabanca ateşine maruz kaldıklarını gören bir athnın köye haber vermesi üzerina üsteğmen, jandarmalan alarak vaka mahalline koştuklan ve tarlada hâdise yerinde beş alb yaralınm bulunduğunu gördükleri ve bunların ifadelerini almak istedikleri hâdiseye elkoyduklan sırada jandarmalann köyden arkadan gelen erkek ve kadın 100 den fazla Aşağıdağdere köylülerinin sopa ve taşlarla hücumuna uğradıklan gibi, anî mavzer ve tabancaların patlaması halinde iandarmaların bir kısmı kendilerini sipere attıklan ve bir kısmının da tarla ortasmda kaldıklan cihetle kendilerini müdafaa zorunda bulunmalaruıdan meydandaki jandarmalardan bir kaçınuı ateş eyledikleri ve bu musademede bir kısım erkek de yaralanarak mezkur hâdisede üçü erkek ve altısı kadm olmak üzere ceman dokuz köylünün yaralandığı ve bunlardan Hatıce ile Mehmed Karaboğanın hastanede öldükleri ve jandarmalardan da iki kişinin sopa ile yaralanmış olduklan, sanıklar hakkmda adlî ve idarî tahkikat yapılmakta olup köyde bilâkis devlet otoritesinin gevşemeyip yerine getirilmiş bulunduğu ve hâdisenin cehalet ve teşvik neticesi meydana gelmiş olduğunun Yayın kanununun 48 inci maddesi gereğince aynı sütunda tavzıhan neşrini rica ederim.» (Baştarafı 1 inci sahifede) Macar Dış İşleri Bakanı azledildi Londra 12 (B.B.C) Budapeşte radyosu tarafından bu gece yayınlanan bir tebliğ, Macar Dış İşleri Bakanmın istifa ettiğini bildirmiştir. Bu istifanın sebebleri izah edihnemiştir. Cemıyetler Kamınuna muhalif hare:et ettikleri iddiası Ue İstanbul Üniversıtesi Ta'.ebe Birliği Başkanı Temel Enderoğlu ve 17 kisilik idare heyeti mahkemeye verilmlşlerdir. Curahuriyet Savcl muavlnlerinden Nusret Kerhünerin tmzasım taşıyan lddianamede. Birlik Başkanı Temel Enderlunun 21 mart 951 tarihll bir ak;ara gazetesinde çıkan beyanatmın, tüzüklermın 4. maddesine muhalif olarak hükirnetın iç siyasetine taallük eden 1 mevzu ar üzerlnde serdedilnüs olması ileri sürülmektedir. 14 mayıs 951 pazartesi günu Eminönü 3. Sulh Ceza Yprgıçlı^ında muhakemeye başlanacaktır. Mahkemeye *erilen gencler Büyük Türk Romancısl REFİK HALID KARAYın İranda petrol davası Başîarajı 1 ıncı sahıtede teslim ederek petrol kuyularını işlet meğe devam edeceği zannedilmektedir. Diğer taraftan koyu milliyetçi olarak tanman yeni Başbakanın da uzun müddet iktidarda kalamıyacağı söylenmektedir. Tahranda iktidara gelen hükumetlerin uzun va deli prcgramlara ehemrruyet vermiyerek. iktisadî kalkınmayı ihmal etmeleri komünist partisinin faaliyet sahasmı genişletmesine imkân vermektedir. PROF. NİMBUS'UV MACERAIARI: [.CUMHURİYET» in Tefrikası: 7O GECELERi Çin1di dalealar provaci:) şapırdıyor, ve köpükier fıkır fıkır kaynsf p duruyor. Orman da, onun iç gıcıklayan güzel ve hoş kokuları da artık arkada kaldı. Açık denizin terterr.iz ve bâkir rüzgân Fierce'ln nemli alnını kurutuyor, ve düşüncelerinin üzerinden serin serin esip duruyor. Masum havanın dinlendirici bir tesi'i var. Uzaklarda geceden baska hiç bir şey yok: Ufuk, gok yüzunu denizden ayıramıyor! Fakat buna rağmen, biraz evvelkine nisbetle gece burada o kadsr karanhk değil. Artık yağmur da yağmıvor. Bulutlar, şurada burada aralanarak yıldızlı derınİLkler gösterivorlar. v» oralardan ayın çekıngen huzmeleri behrip belirip kayboluyor! Haia gayet elverışli: Zsman zaayla aydıaianaa sular üzennde düşman kolayca seçilebilir. Düş ' maru seçmek, her zaman için en güç olan iştır! torpidolar, deniz yüzünde o kadar alçaktırlar ki, onları sulardan gözle ayırd edebılmek, alabildiğine müşküldür. Bu yüzden gece manevralannın onda dokuzu düşmanı boşuboşuna aramakla geçer: İyi ki bu gece işe bir parça ay ışığı karışıyor: Bu şartiar çinde işler iyı gidecek gibi görünüyor! Torpidolara şöyle bir göz gezdirelim: «412» nin en büyük çapta iki tane torpil kovanı mevcuddur. 450 müimetre kutrunda fakat pek muhtemeldir kı bunlar, esash bir ış göremiyeceklerdir: Zira «412», torpil atabilecek menzile girmcden ewel, Ingilız topları bu kovanların hesabını temizlıyecekierdır: Şaka değıl, dokuz tane hattıharb zırhhsı, yani üeer pusluk tam yuz elli aded top! Maxınoler, yani ağır mitral ile difileşmiş beym.erae bile, vahşi ,e şiddetli haykırışlaruı yankısıyla, •sraıengiz bir surette gürülder! Bu iki heceli kelime, muhay'yileerde, ins&n oğlünun geçır.işte ışleiği tüyler ürpertıci bütün cina,etler: ve facıalan toptan hortlatır! Mağara sakini iki erkeğin hayani boğazlaşmasmı, tırmandıklan ağaçların tepelerınden, hem korkudan tıtriyerek, hem de gururdan göğüsleri kabararak seyreden dişiler zamanından, bütün tamahları, Yazan: CLAUDE FARRERE e olanca batıl kanaatlerile birbirlerinin kanlarına susamışçasına boyözler de bunun cabasıdır. ğuşan tmparatorluklar ve konfeİşte tEdvard King» göründü! derasyonlar devrine kadar düşman Fierce onun Nordenfeldt batar demek, kendisine karşı kin besleyasını, vaktile içinde kendılerme nilen farklı, yabancı, ve meçhul inverilen baloyu ve ziyafeti hatırlı san demektir ki, rastgelindiği yerde yor! mutlaka öldürülür! Filvâki, torpil kovanlan bir iş Fierce de düşmanı arıyor. Onu 1 jöreceğe hiç benzemiyorlar. Fakat öldürmek için! Şimdi içi, ona karr doğrusu, batmadan ev\ el Edvard şı bir kin bağlamaya koyulmaktaKing'i torpiLiyebilmek cidden hoş dır. Bu savaç gecesinin rütubetli olur! Bütün kovanlar hazır, doiu, havasında, tarihten önceki bir yave tetikte! İs, sadece iplerini çeki banüiğin ve hoyratlığm esintileri vermekte: İpin çekilmesile, kovan ve buğulan tütüyor! dan fırlayacak köpek balığımsı torFierce in içinde de vatanperverlik in son süratle avına doğru fır ayranı, işte dalga dalga kabarmalaması bir olacak! ya başlamaktadır! Her şey bazır ve yolunda. Şimdi Çok seneler önce, Fierce şatosudikkat kesihnış bakışlar, karanhk nun şefleri de İngilizlere karşı silâh ufku hiç kırpıhnadan tarayıp dur kullanmışlardı. Şimdi de, belki aymEktadır. nı İngiliz zırhlılan, Fransa toprakFierce arıyor: Düşmanı anyor! lanna ateş açıyorlardı öyle mi? Düşman! Kendinizi sakmın efendıler: Zira Bu ksUm?. bırbiri ardmca gelip iş çığırından gene çıkmak üzeregeçmij medeniyet silsilesinin tea dirl s ' Fakat bu başlbngıc, ne kadar da ;inirlendirici? Bütun gece, karan.k sular üzerinde körebe mi oynı»acaklar? Aym üzerı bir bulutla rtü'.ünce, gece de birden ne kadar karanlıklaşıyor? Tâ eskiden, Jacques de Fierce he ıüz minimini bir çocukken bu ka•anlıktan amma da çok korkardı ıa! Eauburg'un eski şatosunda, ge:eleyin kütübhane odasının zindan «aranlığma girmek, ve oradan reimli alfabe kitabını almak, o zamanlar Fierce'e ne kadar korkunç bir macera gibi görünürdü Yarabbi? O zamanki Alman mürebbiyenin adı neydi? «Aı harfile başlıyan bir garib isimdi o! Fakat ne o? Aeş mi ediyorlar? Nerede? Hayır, hayır: Bir şey yok! Herkes yerli yerinde, dümenciler de. Şayed inan gözleri, faltaşlan gibi açık olarak karanlığa dikkatle bakarlarsa, bir şeyler görebilirler elbet! Fakat buna rağmen, meydanda hiç bir |ey görünmüyor işte... Ve işte üçfincfl defadır ki torpidolar, Saint Jacques burnunun önünde, her biri bir evvelkinden daha geniş kavisler çizerek, ortalığı hanl hanl araçürıp duruyorlar: Köreb» değil, köş« kapmaca! Şu ay da insanı ne fena sinirlendiriyor ya? Her beş dakikada bir su yüzüne cılız bir ışık serpiliyor, ve ondan sonra ortalığı yeniden dolduran karanhk, sanki 1 iki misli oluyor! 500 üncü yılı kutlama derneği idare heyeti istifa etti SIGORTA MUKAVELELERİ ÖMRÜNÜZÜ RAHAT Geçırnnenize Yardım Edecekterdır. İstanbulun 500 üncü ve müteakıb yıllarını kutlamak için kurulmuş olan derneğin idare heyeti toptan istifa etmıştir. NEBİOĞLU YAYINEVİ tarafmdan nefis bir baskı halinde hanrlanan bu kıymetli eser, memleketimizin her tarafuıa dağıtılmıştır. Kitabcüardan isteyirü: İç İşleri Bakanı geldi İç İşleri Bakanı Halil Özyörük dün saat 16.30 da uçakla Ankaradan şehrimize gelmiştir. NEBİÖĞLU YAYINEVİ Varlık Vergisi zamanında tstanbul Defterdan oîan: FAİK ÖKTE VARLIK VERGİSİ FACİASIKIN BİLİ^fMEYEN TARAFLARINI AÇIKLIYOR! V4IUJK Yazan: Faik Ökte Mühim şahsiyetlerin Varlık Vergisinin hazırlanmasındaki hisse ve rolleri Yapılan mülâkatlar Mükelleflerin maceralan Askaleye gönderilenler Yüksek şahsiyetlerin müdahale ve tavassutları Kanunun tatbikinde rol alanlara verilen ikramiyeler Yabancıla{^n sikâyetleri Kadın parmağı Skandalin son perîesi... Bütün kitabcılarda bnlucur. Nüshanızı bugün alınız N E B İ O Ğ L U Y A Y I N E V İ (Arkatı var)