19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
» Edm CUMHURİYET BÎR DAKlKAf Koredeki Amerikada yeni birliğimize atom tecrübeleri mesaj Bir nçak, Mevadadaki tecrube Genelkunnay Başkanı Cumhuriyet Bayramı miinasebetile Koredeki fugayunıza bir mesaj gönderdi Liberaller Churchiirie çahşmıyorlar Başbakanın koalisyon feklifini Liberal Parti reddetti Londra 28 (a.a.) (Afp) Liberal parti lideri Clement Davies bugün Başbakan Winston Churchül'in evine giderek kendisi ile görüşmede bulunmuştur. Bu görüşmeyi müteakıb Liberal parti merkezinde şöyle bir tebliğ neşredilmiştir: «Clement Davies'e Churchill kabinesinde bir vazife teklif edilmişse de, kendisi bunu kabulü münasib görmemiştir.» Pravdanın tefsiri Moskova 28 (A.P.) Sovyet komjiinist partisinin resml organı olan Pravda gazetesinde, İngilterede iktidra geçen Churchül'den sadece Muhafazakâr partinin lideri şeklinde bahsedilip son seneler zarfında komünist basmda izafe edildiği gibi «harb kışkırtıcısı» olarak bahsedilmemesi hayıra alâmet olarak gösterilmektedir. Tecrübeye mistemı Dün gece Londra Belediye Reisinden bisAm istanbul Belediye Başkam F. K. G. ye şu mealde bir telgraj gelmiştir; «Saytn meslektaşım; seçfmleri bizim partinin kaybetmesi üzerine hükumet değişü. Bu vaziyette mevkiimi rn.uha.jaza için ne tarzda hareket etmekliğim l&zvm geldiğini acele tellemenizi rica ederim.» F. K. G. ntn cevab verdiği, jakat nasihatlerinin gizli tutulduğu söyleniyor! D. N. Dün Ankarada dağıtdan beyanname Bastarfaı I Ind sahHede agır kelimelerle tavsif edilmekte, göyla devam edilmektedir: «En az 12 yıldanberi vatanın harimi ismetine bir ahtapot gibi yapışıp milletin kanını emerek süflî arzu \e menfaatlerini tatminden başka hiç bir gaye ve emeli olnuyan bir zümre, millî iradenin amansız kılıcı karşısmda yere serilince elden giden post için saldırmağa ve alçakça fırsatlar yarabp bu menfur emellerini tahakkuk ettirmemenin acısmı çıkarmak teşebbüsüne girişmişlerdir.» «Gene aynı taktikle senin rahmetli Mareşalına da aynı hücum ve isnadı yapan bunlar değil midir? 1944 te komünist düşmanı milliyetçi Türk gencliğine tabutluklarda işkence yaptıran gene onlar değıl midir? Slav piçi Nazım Hikmeti hapisanede bu fakir millttin parasile tercümeler yaptırarak besleyen ve bilâhare millî kahraman mevkiine yükselterek affına çalışanlar gene aynı zümre değil midir?» klişesi bugünkü Ankara gazetesinde de neşredilen bu beyannamede «Sayılamıyacak kadar çok meiânetlerile Sofyaya sürülmeğe müstahak olanlar Türk maarifine yıllardır yerleştirilmis komünizmi kökünden silmeğe çalışan vatansever Tevfik Üeri değil bizzat kendileridir.» demekte ve «Ulumalar devam ederse senin ilâhî hükmünü emir telâkki edecek bozkurtlannın bu fesad kundağmı bir Tan matbaasına çevireceklerinden emin ol» ibaresile nihayet bulmaktadır. Ankara gazetesi bu beyannamenin bir tertib eseri olduğionu «Tevfik İlerinin yeni marifeti» serlevhasile yazmakta ve diğer sütunlarında Bakana hücumlarına devam etmektedirler. Beyanname toplatünldı Ankara 28 (Anka) Bugün Ankarada dağıtılan beyannamenin son cümleleri tehdid mahiyetinde olduğu için ve takibi şikâyete tâbi suçlardan olmadığından savcıhk re'sen takibata başlamış ve alâkalı makamlara icab eden emirleri vcrmiştir. Bu akşam geç vakit kendisile görüşen bir arkadaşımıza Ankara Savası şunları söylemiştir: « Güven Basımevinde basılmış ve bugün halka dağıtılmış olan beyannamenin son cümlesi, Ceza kanunumuzda yazılı suç unsurlannı muhtevi olduğundan suç mahiyetinde sayılmıştır. Savcılıkça bu beyannameleri neşreden şahıslar hak kında soruşturma yapdması ve bu itibarla da ifadelerine müracaate karar vermiş, suç konusu olan mat bualann da Ceza Muhakemeleri Usulü kanununun 90 mcı maidt'si mucibince musaderesine, sulh yargıcı tarafından karar verilerek, key fiyet zabıta makamlaruıa bildirilmiş ve beyannamelerin toplattınlnnsına başlanmıştır.» Mr. Churchill geldi eçen akşam Londra radyosunun türkçe yayınım takib ederken Mr. Chur > chill'in intihabından sonra kendi seçmenlerile yaptığı konuşmayı din ledim. Sözlerini millet ve memleketinin saadeti temennisile bitirdikten sonra halkc «O bir cana yakın adamdır» Şarkısını hep bir ağizdan okudu. Yetmiş yedi yasında Ingilterenin. hattâ Avrupanın mukadderatını tekrar eline almış olan bu büyük siyasî adarnın hayatiyetine hayran oldum ve kazandığı sempatiye imrendim. Yakuıdan bir defa parlamentoda konuştuğunu görmek fırsatina nail olduğum Mr. Churchill gerçekten cana yakın bir adamdı. Mr. ChurehUl'in iktidara gelişl bütün dünyada akisler yaptı. Bu sade Ingiliz Muhafazakârlannın iktidara gelişinden değil, Mr. Churchill'in şahsan tngiliz siyasetini idareyi ele alışuıdan da doğan bir alâkadır. Ingiltere. Amele partisinin sosyalist umdeler üzerine müesses idaresinden faydalar sağlamamış değildir. Bilhassa amele smıfmın sosyal ve ekonomik durumunu düzelten pek çok karar ve kanunlarla Ingiliz sosyetesinin çehresi bir hayli değişmiştir; fakat halk iki defa yaptığım temaslardan anladığıma göre durumdan tam manasile memnun olamadı. Harb sonrası hâdiselcri hele şu son seçim mevsimine tesadüf eden siyasî vukuat da Amele partisine yardım etmedL Denebilir ki Ingiltere dünya siyaserinde yavaş yavaş ikinci plâna düşmüş hale geldi. Hakikatte bu, böyle miydi? O nokta raunakaşa edilebilir; fakat dünya efkânnda Ingiliz Imparatorluğunun artık bir tarihî me>fzu haline girmiş olduğu kanaati belirmeye başladı. Bu hal ekseri sosyalist idarecilerde görünen ârazdandı. Bundan başka harb sonunda başlayan kararsızlık devri sürdü gitti ve hiç bir meselenin halli, hiç bir sulh hareketinin tahakkuku imkânı bulunamadı. Harbi pek güzel idare etmiş olan ChurchiH'in sulhu başaramıyacaeını sananlar onu iktidardan düşürdükten sonra, sulhun bir türlü tahakkuk edemediğini güıerek bütün dünya ile birlikte banştan ümidi kescr hale geldiler. Işte ChurchiH'in iktidara gelişinden beklenen şey bu tereddüd ve kararsızhğın daha açık ifade ile Rusyanın sulha engel olması hâdisesinin artık şu veya bu şekilde izalesidir. Churchill bütün hayatı bunu gösterir kararsızlığı, tercddüdü sevmiyen bir adamdır ve iki defa İngilterede harb idare etmiştir. Lâkin harbin fecaatini, zorluğunu ve lüzumsuzluğunu Churchill kadar bilen adam az bulunur. Onun içindir ki Churchill'e muharebeci diyenler hata ederler. Yabıız itiraf etmek lüzımdır ki; harb içtinabı gayrikabil bir lüzum halinde karşısına çıktığı zanıan, kazanmak şartile onu en iyi yapanın Churchill olduğunda şüphe yokrur. Bence dünyanm Churchill'den beklediği budur. Yani harb etmek değil, dünyayı harbden de fazla yıpratıcı ve kıncı olan bu kararsız ve sulhsuz devirden kurtarmaktır. Ingiliz seçmenlerinin de bunu böyle düşündüklerinc şüphe edilemez. Mr. ChurchiH'in iktidara gelişi tngilterenin Imparatorluktan elde ne kaldı ise onun muhafaza olunaca ğına, diğer taraftan da dünyayı bugünkü kararsız halden kurtarmaya hiç değilse teşebbüs edileceğine ilk işaretidir. Dünya selâmeti narruna zamanımızın berhayat olan en büyük devlet adamına başanlar dileriz. B. FELEK sahasına yeni bir bomba attı Las Vegas 28 (AJ\) Bugün G.M.T. saat ayan ile 15,20 de Birleşik Amerika Atom Enarjisi komisyonu huzurunda yeni bir atom bombas tecrübesi yapıhnıştır. Sir uçak Nevada'daki geniş tecrübe sahası üzerinde uçarak atom bombasıru bırakmıştır. Tecrübe sahasmda 75 mil uzakta bulunan Las Vegas şehri sakinleri muazzam bir ışık huzmesini görmüş lerse de her hangi bir sarsıntı hissetmemişlerdir. Tecrübelere yarın da devam edilecektir. Ankara 28 (a.a.) Cumhuriyetin 28 inci yıldönümü münasebetile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nuri Yamut Kore Birliğine aşağıdaki mesajı göndermiştir: Türk silâhlı kuvvetleri komutanhfı KORE tnsanlık hak ve hürriyeti gayesüe toplanan Birleşmiş Milletler içinde hissesine düşen vazifesini sadakat feragat ve îedakârhkla yapan ve anavatandan uzakta çarpışan şerefli Kore Türk Tugayı mensubu arkadaşlanma Cumhuriyetin 28 inci yıldönümünü kutlar, selâm ve sevgilerimi sunarım. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nuri Yamut "immıımıııııııııııııııııııııııtııiffliHiııııııiiiıııııııııııııımmıiMMn.ın Süveyşte çele harbi Orladoğunun müdahazırlığı faası hazırlanıyor Basta.Ta.fi J inci sahifede Süveyşteki muhabirine göre, 1936 andlaşmasının bu şekilde feshedilmesi ve savunma işlerinin de sekteye uğraülması Nahas Paşanın böy'.e bir duruma düşmesine âmil olmuştur. Observer muhabirine göre, Kral Faruk şimdi vaziyeti yeniden düzeltebilecek bir Başbakan ararmktadır. Bu Başbakanın hem Süveyşin savunması etrafında bir uzlaşma zemini bulması ve aynı zamanda da efkân umumiyeyi etrafında toplaması gerekiyor. Süveyş kanalı havalisindeki Mısırlı işçilerin geri çekilmeleri Ingiliz komutanhğını müşkül bir durumda bırakmıştır. Fakat buna kar şı süratle tedbirler ahnmaktadır. Bugün açıklandığına göre, Süveyş bölgesine şimdi Sudandan, Kıbnstan işçiler getirilmektedir. Türk Amerikan dostluğu Baştarafı 2 inci sahifede ittifakmı teşkil ve demokrasi prensiplerile adalet ve hürriyet ideallerini tekrar teyid eden barışsever ınilletler ailesi için büyiik milletinizin elzem olan üyeliğini selâmlarr.ak için mesud bir fırsat teşkil etmektedir. Türk Arneıikan Cemiyetimiz 29 ekim gününü, 500 Askere gitmek üzere buluseçkin davetlinin katılacağı bir nan bir genc öldürüldü toplantı ve Hava Bakanı Finıetter ile Büyük Elçi Feridun Ceiwl ErAydın, 28 (T.HA.) Şehrimize kinin Türkiye Cumhuriyeti, dünya yanm saat mesafede Yeniköyde feve hürriyet konulanndaki birer ci bir yaralama ve ölüm hâdisesi nutuklarile kuthyacaktır. olmuştur. Vak'anın mahiyeti suEkselâHSinızdan diyaretli ve ce dur: saretli bir devlet başkanı olarak Orhan adında bir genc askere bir telgraf almak şerefile pek bah sevkedilmek üzere bulunduğundan tiyar olacsğız, Türkiye ile Birleşik dün akşam dostlarına veda etmek Amerikanın uğrunda çarpışükları üzere köy kahvesine uğramış, fave kanlannı döktükleri müşterak kat kahvede Kemal Hamzalar abarış davaa için sizlerle kardeşçe bir dmdaki bir adamla henüz mahiyeti birlik hissetmekteyiz. Sirin sağhk meçhul bir sebebden kavgaya tuve kuvvetiniz için, kahraman mille tuşmuştur. Kavga biraz yatıştıktan tinizin de saadet ve refahı için en sonra Orhan kahveyi terkederken samimî terr.ennilerimizi arzederizKemal Hamzalar Orhanm arkasınTürk Amerikan Ceraiyeti dan yetişmiş ve göğsünden bıçaklamıştır. Kırılan bıçağın ucu OrhaBüyük Elçi Wilson nın kaburga kemikleri arasında ve Profesör Jackh Cumhur Başkanı Celâl Bayar bu kalmış ve Orhan kınlan bıçağı vü»telgrafa aşağıdaki cevabı venniş cudünden kendi gayretEe çakarmıştır. Orhan, fazla kan iaybettilerdir.: ginden bir mücldet sonra öîmüşî Ekscelâns Büyük Elçi Wilson katil Hamzalar yakalanarik Adave Profesör Jackh lete teslim edilmiştir. Türk Amerikan Cemiyeti NewYork Gelir vergisini cezalı Telgrafınız beni son derece müödiyenler tehassis etti. Cumhuriyetimizin ku ruluşunun 28 inci yüdönümü veAnkara, 28 (T.H.A.) Maliye silesOe ifade buyurduğunuz çok Bakanhğına gelen malumata göre, samimî duygulardan dolayı size ve gelir vergisinin tahsili sırasında ceAmerikan Türk Cemiyetinin bü zalı olarak vergi ödiyenlerra miktün sayın üyelerine hararetle te tarı tahminlerin üstünde olmuştur. şekkür ederim. Amerikalılann ve Bu arada daha ziyade usul baTürklerin bugün yanyana ve pek kımından aksaklıklar oldug'J tesbit kuvvetli bir tesanüd halinde olmaedilmiştir. Mükelleflerin iddiasına lan, mahiyetleri icabı zamanın tegöre, çok defa mutlaka ceza kessirine tâbi bulunan dünya hâdisemek gibi bir düşüncenin iesiri allerinin gelip geçici bir tezahürüntında olduklan hissini vermekte ve den ibaret değildir. Bu tesanüd, menfaat birliğinden maada, iki mil hüsnüniyetle halli mümkün vaziletin yekdiğerinin aynı olan ör yetlerde dahi uzlaşma zemin. buhasletlerine, yani derin bir hürri lunamamaktadır. Öğrenildiğine göre b a a tnükelyet aşkına ve adalete, demokrasiye bağlılık prensiplerine de dayandığı lefler bu hususta Bakanıığa müiçin, yıkılmaz bir temel üzerine racaatte bulunmuşlar, vaziyeti izah etmişlerdir. kurulmuş bulunmaktadır . Milletlerin istiklâlini tehdid eden Müşterisini öldüren tahakküm teşebbüslerin» Korede bir arada karşı koymak için kenlokantacı disine yapılan davete icabete müAnkara, 28 (Anka) Mehmed earaat göstermiş ve kahraman Amerikan evlâdlarile Türk evlâdlan Yalçının sahibi olduğu Hamamönün nm bu uğurda yanyana savaşmala deki içkili lokantasına dün gece nndan gurur duymuş olan Cum İrfan ve Muammer adında iki kişi huriyet hükumeti Türk Amerikan gelmiş, içki istemişlerdir. Mehmed işbirligini AÜantik Paktı camiası Yalçın, vakit geç olduğu için içki İçinde, umuml sulhun nefine ola veremiyeceğini söyleyince, müşterak, daha da inkişaf ettirebilmek jiler kavga çakarmışlar, dükkânı imkânını bulacağının bahtiyarlığını altüst etmişlerdir. Bu sırada dük§hndiden hissetmektedir. Muhterem kân sahibi, eline geçirdiği ekmek İrfanı Finletter ile bütün hazirunu selâm bıçağı ile mütecavizlerden lar ve cümlenize saygı ve sevgile öldürmüştür. Adalete verilen Mehmed Yalçın, sorgusunu müteakıb Tİmi sunarıro. Celâl Bayar tevkif edilmiştir. in edebî tefrikası: Baştarafı 1 inci sahifede Ortadoğunun savunmasuu canlandırmak istemiştir. Bu haritada Türkiyeye gayet mühim bir yer verilmektedir. Haritanın altındaki yazıda da şöyle denilmektedir: *Şu haritaya bir göz atmak, Sovyet Imparatorluğu ile zayıf Ortadoğu bölgesi arasında Türkiyenin nasıl mühim bir kale vazifesini görmekte olduğunu göstermeye kâfidir. Türkiye, sıhhatli ve istikrarlı bir devlet olarak kuvvetli ordusu ile bu mevkii azimle işgal etmektedir.» Burada belirtildiğine göre, önümüzdeki günler içinde Ortadoğu savunması ile ilgili çalışmalann daha da hızlandırılması beklenmelidir. Bu savunma ile ilgili olarak bir müddettenberi Ankara, Londra, Paris ve Washington arasında temaslar yapılmaktadır. Batı Almanya ile hazırlanıyor sulh Bonn 28 (Nafen) Batı Almanya ile sulhun imzalanması ve işgal statüsünün de sona erdirilmesi hususunda Batılılar ile Bonn hükumeti temsilcileri arasında nihaî bir anlaşmaya vanlmıs olduğu büdirilmektedir. Bu andlaşmanın salı günü tamamlanacağı ve bundan sonra tasdika arzoîunacağı da ilâve edilmektedir. Burada belirtildiğine göre, yeni anlaşma Batı Almanyaya daha geniş hürriyet bahşedecektirBundan sonra Baü Almanyanın silâhlanabileceği ve Avrupa savunmasma da bilfiil katılabileceği zannedilmektedir. Ankaraya gelen Amerikan askerî heyeti Sudana gitti Ankara, 28 (Anka) Tuğamiral Huge H. Goowwing'nin başkanlığında Amerika askerî nakliyat servisine mahsus 12 kişilik bir heyet İstanbul yolu ile Washington'dan Ankaraya gelmiş, burada Tetkıkler yaptıktan ve Amerikan askerî yardım heyeti başkanı General A P nold ile de temaslarda bulunduktan sonra bir rapor hazırlsmıştır. Heyet, Sudana ve oradan Tahrana gitmek üzere bugün An'saradan ayrılmıştır. Bergamada Atatürk büstü dikildi Bergama, 28 (a.a.) Bir müddet evvel Cumhur Başkanı tarafından Bergama ilçesine hediye edilmiş olan Atatürk büstü, bugün saat 11 de yapılan bir törenle, daha evvelden Cumhuriyet alanında hazırlanmış olan kaide üzerine dikilmiştir. Baştarafı 1 inci sahifede aşağıki satırlarla kendilerini tenvir etmeyi lüzumlu buluyoruz: Gazetemiz, bundan dört beş gün evvel Paristeki Milletlerarası Güzellik Komitesine bir mektub göndermiştir. Bu mektubda müsabakaların karmakanşık bir manzara gösteren Mısırda yapılmamasını, her hangi başka bir yer (meseiâ istanbul) seçilmesini istedik. Ve mutlaka ısrar edilirse «güzeîimizin çirkin bir muameleye maruz kalması kuvvetle muhtemel olan Kahireye gönderemiyeceğimizi» ilâve ettik. Henüz cevab gelmedi. Esasen mü sabakaların kat'î tarihi de tesbit Baştarafı 1 inci sahifede edilmiş değildir. Bugünkü hal denı gördükten sonra, verdiğimiz bu vam ettiği takdirde Günseli Başaiki dolarlık verginin az olduğunu rın Mısıra gitmiyeceği, esasen kenbile söyleyebiliriz. Türkiye için disi de istemediği için, tabudir. sarfedilen her kuruş muhakkak ki yerinde kullanılmıştır. 30 haziranDemirciye 800 halı tezgâhı da Marshall yardmu sona erip askerî yardım fash yürürlüğe giregönderildi cektir. Umid ederia ki Amerika, Ankara, 28 (Anka) Halı do Türkiyenin Batıiı diğer devletlere kumacıhğımızın mühim merkeznazaran daha hazırhkh bir mevkie lerinden biri olup, geçen seneki büyük yangmdan sonra bu duru gelebilmesi için bu fasıldaki yardımunu kaybeden Demirci kasabası mını biraz daha fazlalaştırsm. na Ekonomi ve Ticaret BakanhğmAmerikaya dönünce ilk işimiz.bu ca 800 halı tezgâhı göndenimiştir. mevzuu desteklemek ve TürkiyeTevziine başlanan bu tezgâhlar sa nin askeri ve moral kudretini Ameyesinde Demirci kasabası yakmda rikan efkân umumiyesine bir defa geniş mikyasta halı ihracına başlı daha anlatmak olacaktır.» yacaktır. Avrupa guzelinin Mısırdan başka bir yerde seçilmesini isfedik Amerikalı gazeteciler İspanyada Amerikaya verilecek iisler dün gitliler Londra 28 (Nafen) Birleşik Amerika askerî misyonu başkanı General James J. Spry'in Madridde İspanya hükumetine kat'î tekliflerde bulunduğu bildirilmektedir. Bu tekliflere göre, İspanyada 3 hava meydanı ve dört liman Amerikan kuvvetlerine devredilecektir. Hava üslerinin Madrid, Sevil ve Majorkada olacağı da tasrih edümiştir. General Franco'nun prensip itibarile bu teklifı kabul ettiği fakat henüz resmî cevabın verümediği de ilâve edilmektedir^ Bu sene kestane mahsulü bol Danimarkaya satılacak beş sıhhiye uçağı Ankara, 28 (T.H.A.) Danimarkada Felekfredning Korpf şirketine satılacak olan Türk Hava Kurumunun iki motörlü beş sıhhiye Ugağının İstanbulda yapılan tecrübeleri muvaffakıyetle neticeıer.miştir. Uçaklar, önümüzdeki haita teslim edilecektir. B.ulgaristanda kilise ve camiler kapatılıyor Münih 28 (TJ1.A HA.R.) Bulgaristanda, komünistler halkon kiliseye ve camiye gitmesine mâni olmak için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Ugled köyünün Meclis Başkanı Peter Stenof pek yakında bütün kilise ve camilerin kapatılacağını söylemiştir. Komünistler kilise ve camilerin önünde mitingler tertib etmekte ve halka «Stalin için dua ediniz» demektedirler. Pazar günü komünistler Sofyanın «Sveta Nedelia» ve «Seneti Sedmochislemitsi» kiliseleri önünde bir eğlenti tertib etmişler ve içerde vaaz veren papazların sesini bastırmaya çahşmışlardır. Sudkostlk zor buiunuyor Piyasaya gelen haberlere göre sabun fabrikaları kostik soda bulmakta güçlük çekmektedirler. Bir müddettir soda mevcudu azaldığından fabrikalar bu maddeyi temin edebilmek için kara borsaya müracaat lorunda kalmakta dırlar. Alâkadarlar. «oda mübayaasını kolaylaştırmak ve bilhassa karaborsanın faaliyetini önlemek için Ticaret Ba kanlığının şimdiki halde B listesinde bulunan kostik sodayı daha kolaylıkla döviz tahslsinden istifade edecek bir listeye alınmasını doğru bulmaktadırlar. Bu sene kestane mahsulü gayet bol ve büyük olmuştur. Ekseri kestanele rin 60 67 si bir kilo gelmektedir. Bu suretle de ihracatın gayet kolay olacağı anlaşılmaktadır. Geçen sene kestaneler çok küçük olduğundan hariçten kabul edilmemis ve ihracat yapılamamıştı. Sağhk merkezleri arttınlıyor Ankara, 28 (T.H.A.) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, ıjruyucu mücadelede esaslı bir rol oynıyan sağlık merkezlerini arttarmaK için çalışmalarına devam etmektedir. Bu arada 1950 yılında 16 tane olan bu merkezler 29 a çıkarrmlştır. Yurdun muhtelif bölgelerinde 19 sağhk merkezi daha inşa ediknektedir. Memleketin diğer taraflarmdaki sağlık müesseselerindeki yatak sayılan da arttırılmaktadır. lâisO yılında Nümune ve Devlet hastaneerindeki yatak sayısı 7329 iken 1951 bütçesile 710 yatak dacıa ilâve edilmiş, yataklar 8039 a iblâğ edilmiştir. TARIH Petrol Ofisi Genel Müdür Vekili Beyruta gitti Ankara 28 (Anka) Petrol Ofisi Genel müdür vekili Ahmed Karaosman beraberinde şube müdürlerinden Tevfik olduğu halde Beyruta gitmiştir. Ahmed Karaosman Beyrutta Hayfa yolu ile memleketi mize yapılmakta olan petrol ithalâtı üzerinde mahallî makamlarla temaslar yapacaktır. Bakliyat fiatlan yükseliyor Mevsim Itibarile merciraek, nohud. kuru fasulya gibi maddelerin fiatında tedrici bir yükseliş vardır. Kuru fasulya fiatında geçen haftaya nisbetle on kuruş kadar bir ilerleme vardır. Fransanın yakında fasulye alacağına dait söylentilerin de bunda tesiri olduğu muhakkaktır. Aydına dolu yağdı Aydın, 28 (TJÎ.A.) Aydında yağışh geçen hava dün sabah açmışsa da tam öğle üzeri birdenbire çok şiddetli bir yağmur başlamış ve bu arada beş dakika kadar devam eden fındıktan büyük dolu yağmıştır. Yağmur ve dolu neücesi şehrin merkezindeki cadde ve sokaklan sular kaplamış, yanm saat kadar gidiş geliş olmamıştır. Bu arada yeni yaptırılan asfalt caddelerde de hasar olmuştur. ARI: Ord. Prof. Dr. E FRANK'ın Tarihin meşhur harb, cînayet ve aşk vak'alan. İbret ve derslerle dolu hâdiseler. En meşhur tarihçilerin göriilme.•niş resimlerle süslü olan yazılarile dolu bu nüsha, en iyi kâğıddan 58 sahifeüktir ve iyi baskıüdır. Gene bu nüshada Mısır Valde Paşalarile Kraliçelerinin seri ha linde portreleri vardır. Bunlar zenginlik ihtişamının birer bediasıdır. Kısa adres: Posta Kutusu, 18 İSTANBUL tspartada ticaret ve sanayi odası seçimi İsparta, 28 (Telefonla) Bugün şehrimizde ticaret ve sanayi odası meslek komiteleri seçimi D. Parti ve C.H.P. adaylannın iştirakile sükunet içinde yapılmıştır. İştirak nisbeti yüzde 45 olan bu seçımleri tasnif sonunda altı grupta da C.H. P. adayları tarafındaa kazarıldığı anlaşılmıştır. PROF. NİMBUS'UN MACERAL İÇ I I I KLİNİK HASTAL1KLARI DERSLERt Hazırhyan ve Ord. Prof. Dr. E Frank'ın ön soziyle Çıkaran: Dr. R. Rössler Neşreden : Dr. Cevdct Aykan I 550 sayfadır. 1947 senesindenberi verilen dersleri muhtevidir. I CilÜi. Kuşe ilustrasyon kâğıda. Fiatı 17.50 LiraI Ciltli. 2 nci hamur simili kâğıda. Fiatı 15. LiraI Kitapçılarda buîtınur. Taşra için sipariş adresi: kaiHB Dr. Cevdet Aykan. P. K. 3. Bayazıt İstanbul. «İSKİT YAYINEVİ» Dünya inc#lik rekorunu kırdı Istiklâl Caddesi No. 99 Parrnakkapı (Gaz Şirketi üstünde) Muayene saatleri:: Pazardan başka her gün saat 15 19 arası pıdan çekilmiş, yaptığmdan gayri memnun: • İstiyerek olmadı, dedi, aklınızdan birşey geçmesin. Hoş, siz böyle düşünmezsiniz ya! Msdem ki zamanının geldiğine kani değilsiniz, o bahsi müsaadeniz oluncaya kadar açmamağa söz veriyorum. Affettiniz mi, beni? Dargınlık çıkaracığımı zannetmeyiniz; öyle huylarım yoktur. Galiba Adanaya yaklaştık. İnip gar civarında biraz dolaşacağım; vagonuma saçımı, başımı düzeltmeğe gidiyorum. Güldal bütün seyahat müddetinden beri şimdiki kadar güzel olmamıştı. Azıcık öfke ve kanapeye yuvarlanış, çayın harareti de karışarak tenine tıpkı sıcak çay kadehlerinin üzerindekı gibi buğulu ve dalgalı bir pembelik vermiş, taze çam sürgünü yeşilindeki gözler ışıklı bir gölün ber rak suları aksetmişcesine pauldamıştı. Baştan aşağı tiril tiril,*pırıl pırıl, banyodan yeni çıkmış, sanki yepyeni çamaşırlar ve elbıseler giyinmiş gibiydi; tazeliği ve temizliği bir kat daha hissolunuyor, kanape kumaşları tozlu, tahtalarının cilası kararmış köhne vagonun içine meyveleri kızarmış bir kiraz dalının şevkini, zevkini, imrendirici zarifliğini yayıyordu. Koridorda giderken doktor Fahirin gözlerile kendisini meftun meftun takip ettığine, takipten vazgeçemediğine emindi; o gözleri bütün vücudünde, önden bakıyorlarmış gibi duyuyor, dik ve salıntısız yürümeğe çalışmasına rağmen elinde olmıyarak belinin büküntüler yaptığmı, utangaçlığmdan sendelediğini anlıyor, bir an evvel vagonuna girip bakışm şaşırtıcı tesirinden kurtulmağa can atıyordu. Zaten demin, beraberce kanapeye düşüp kalktıktan sonra değiştiğini, değiştiklerini, bilhassa kendisinin tuhaflaştığını, cazibe ve güzellik kesildiğini sezmişti. Bir şey daha sezmişti: Fahir genc kıza sarılmaktan nefsini pek büyük bir zorlukla menedebilmişti. Güldal tehlike geçirdiğini mükemmelen anlamış, hattâ delikanlınm ne pahasına irade gösterdiğini de takdir etmiştı. Öyle bir şeye cesaret gösterseydi ne yapardım? Diye düşündü. İlk cevabı: Artık bir daha yanıma yaklaştırmaz, konuşmazdım. Oldu ama bu azimli sözü gönlü tasdik etmedi; gönlünü fazla yumuşak, uysal, uyuşkan, affa müsaid buldu. Bir başkasma karşı muhakkak sert, haşin, barışmaz davranırdı; lâkin tajıımadığı halde hayalen restore ettiği, eski manzaralarile yaşattığı harabe resimlerine kendi krokisini çizen Fahire nasıl küskün durabilirdi? Bir rahibe, bir azize bile yapamazdı, bunu... Hepsi lâf! Doktor beni bir yerde görmüş olacak. Zihninde evvelâ yer etmedim; konuşmak fırsatını kaçırdı. Neden sonra hulyasında canlandım; aklını, fikrini aldım. Aramağa başladı; bulamadı. Tipimi de sevgili harabe tablolarma yakıştırdığından yaptığı krokilere Sibel ismi takarak Gül kızlardan Güldalı karıştırdı. Bizim Gülnura ilham vâki olmuş, İskenderun garında: «Bu tesadüfün neticesini belki de bir düğün davetiyesinden öğreneceğiz» demişti ya! Zaten o kız tekin değildir; ruhlarla alâkası varmışçasına sözler söyler, cici Nunuş! Güneş, sıcağın gökte biriktirdiği, cevizli sucukların una bulanmış donuk şeffaflığında bir sis tabakasile örtündüğü için batı tarafına düşen perdeyi yukarıya kaldırdı; camı yandaki manivelâyı çevirerek indirdi ve dışarıya uzanınca uzakta Adananm ev yığınlan ortasında yükselen minarelerini gördü. İskenderundan hareket ettikleri zaman bavulundan ikinci ve daha koyu bir elbise çıkarıp askıya geçirmişti. Üstündekini çıkarıp bunu giydi. Yeşile çalan renkte olduğundan gözlerine uyduğunu, yaraştığını biliyordu. Aynada bakarken: CArkası var) Prof. Dr. Şinasi Hakkı Erel Operatör Çarşamba hariç Dr. Rauf Saygın Verem ve Dahilî Hastalıklar Mütehassısı Y/UANl REfk MLİ0 Fazla yabancı gelmiyor hete Sibel! Yok, öyle manalı manalı, zihninizdekmden emia bir tavırla başınızı saUamayınız. İsmin yabancı gelmeyişine sebeb fransızca «si belle!» aözüne benzemesinden! «O kadar güzel ki!» tyi tercüme ettiniz. Ben de şimdi size soracağım: Buralarda ne sebeble bulunuyorsunuz? Sadeca harabeleri tetkik için mi? Beş senedir, aynı mevsımde geliyorum. Evvelâ Antalyaya... Oradan Eski Antalya ismi de verilen Selimiye ve Sideye. Sonra Alanyaya geçerim; deniz yolile İskenderuna çıkar, trenle İstanbula dönerim. Harabeleri dolaşmağa en müsaid mevsimdir, bu. Günler uzuncadır, sıcak henüz basmamıştır, her taraf yemyeşil, çiçek içindedir. Harabeler üzerine bir eser yazıyorsunuz, galiba? Yoo... Öyle bir maksadım yok. Sırf maziyi anmaktan zevk alıyorum, mazimdu. Mazimizi de diyebilirim... Kimsenin benim kadar bilemsdiği bir mazi! Zira 6ida hakkında âlimlerin malumatı pek noksandır. Yalnız tiyatrosu 15 bin kişi alacak büyüklükte olan ba şehrin bilhassa R o malılar devrinden evvelki izleri hemen hemen tamamile silinmiştir. Doktor Fahir gene kıza daha sıcaklaşan ve âhenkleşen bir sesle yavaş yavaş şöyle dedi: Ne olsa birbirimizden ayrılmıyacağız; artık gizlemekte mâna yok; tek kişiye söylemediğim, babamdan ve anamdan bile sakladığım bir sırrı size ifşa edeceğim. Rica ederim, söylemeyiniz! Belki henüz vakti gejmemiştir; belki buna lâyık değilim de... Hem artık birbirimizden ayrılmıyacağımıza nereden hükmediyorsunuz? Ailenizden sakladığınız o derece mühim bir sır daha beş saat evvel tanıştığmız birine nasıl verilir? Kat'iyyen dinlemem. Güldal ayağa kalktı, kapıya doğru, yüzü heyecandan al al, incecik vücudü gizli bir titreme halinde büküle kıvrıla telâşla yürüdü. Fahir kapının önüne gerilmiş, yolunu kapamıştı; aynı zamanda hayranlıkla diyordu ki: Ne kadar iyi terbiye almışsınız! Ne temiz ruhlusunuz! Geçeyim, efendim! Tren bir rampadan indiği için hızlanmıştı; sağa, sola çalkalanırcasına sallanıyordu. Genc kız tutunamadığmdan Doktor düşmesin diye kolundan yakalamağa mecbur oldu. İkinci bir sallantı onu da sarsınca kanapeye birlikte yuvarlandılar; derhal kalktılar. İlk iş dışarıdan bu sahnenin başkaları tarafından görülüp gcrülmediğini anlamak için koridor tarafına bakmak oldu. Fahir ka Dr. Tahir Tağ Hayatâ Kimya Mütehassısı Dr. Alâeddin Başkaya Röntgen Mütehassısı Hastaların ihtiyaçlaruıa Bütün Röntgen tetkikleri. Radyografi ve Tomografi Bütün kan, idrar tahlilleri ve diğer lâboratuar muayeneleri Elektro kardiyografi • Streptomisin ve Penisüin Aerosol tatbikleri yapılır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle