13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHÜRİ ı E T 2 Ağustos 1950 üncü NASIL OLACAk Tuıkıyede neş;r hakkı yalnız «CUMHURIYET. e aıddir. DÜNYA HARBİ JTazan. Ingıltz glzll Utlhbarat subaylarından. Phlllıpp ReM^ıi= Pirinc müdahale Amerika Rusyaya karşı O satışları başladı müdahale satışlan ve Z bombaları kullanacak Toprak Ofisinderhal düşürdü fiatları Plânımızm latbikmı geceye mraktık. Çünkü, nöbetçilerinin öldürüldüğünü haber almış clan yasak bölge makamlarının daha sıkı tedbirlere başvurmuş olacaklan muhakkaktı. Böyle bir zamanda oralardan püpe gündüz geçmek cesaret değil, ancak deliük eseri olurdu. Saklandığımız koğukta akşamı ettik ve bu müddet zarfmda ancak yanımızdaki bir iki peksimetle açlığımızı giderdik. Karanlık basar basmaz koğuktan dışarı çıktık. Yanımdaki arkadaşlar dan birile yola koyulduk. Diğeri Je öteki adamlanmızı bulmaya gidecekti. Yasak bölgeden çıkış kolay oldu divemem. Fakat, işittiğimiz en ufak bir çıtırdı üzerine durarak ve etrafı iyice kolladıktan sonra yürümeye devam ederek, ağac diplerinden, çalı sralarından geçerek, saatlerce uğraştık .Nihayet kendimizi sahili selâmete attık. Posta memuru kıyafetinde oluşumuz ve elimizde izin kâğıdı buluıunası, yasak bölge dışında bizim için fazla tehlike bırakmıyordu. Yalnız, yasak bölgedeki hâdise üzerine yollardaki bütün muhafızlara hüviyetimiz bildirilmiş olabilirdi. Bu işte muhakkak ki talihimiz yar dım etti: Karşımıza çıkan devriyelerden hiç biri vesika sormadj. Telefoncu olduğumuzu görerek aldınş etmedikleri anlaşılıyordu. Her halde henüz talimat almamış olacaklardı. Tam vaktinde Bizim için şimdi en tehlikeli 7er SaintOmer'di. Çünkü oradan hareket ettiğimizi bilen Ruslann, vasak bölgedeki hâdise üzerine, bizi derhal yakalıyacaklan şüphesizdi. Teşkilâtımızın en kuvvetli oldıığu kasabalardan birine gittik ve oradan bir otomobil tedarik ederek Parise döndük. Ertesi gün ve ondan sonraki gün ler muhtelif kaynaklardan gelen haberler, adamlanmızın büyük kıs mının kurtulmuş olduğunu gösteriyordu. Yalnız bir ikisinden haber yoktu ki bunlardan da yakında malumat alacağımızı umuyorduk. Parise gelir gelmez ilk işim, gizli telsiz aletimin başına geçip, yasak bölgede gördüklerimi Ingilteredeki merkezimize bildırmek oldu. Gelen cevabda: «Tam vaktinde yetıştiniz!» deniliyordu. Hakikaten, Rusya üzerine atılan on sekiz atom ve hidrojen bonbası üzerine Sovyet hükumetinin gözü yılmamış; In^iltere ve Amerika üzerine taarruzlarına devam ediyordu. Bunu Ingiliz ve Arherikan radyolanndan olduğu kadar Rus kaynaklanndan da öğreniyorduk. Yalnız, Ruslar mübalâğa ediyorlar, rakamlan, korkutacak derecede ilâvelerle yükseltiyorlardı. Ruslara gö re, Ingiliz şehirlerine yirmiden fazla bomba atılmış, Amerikan şeh'.rleri de bir o kadar bomba ile tahrib edilmişti. Bu arada yalnız doğu sahilindeki limanlar değil, batı sahilindeki büyük şehirler de zarar görmüştü. Amtrikjn ültimatomu Ertesi sabah saat altıda uyandım. O gece erken yatmış, uzun yorguı:* luklann acısını çıkarmıştım. Vaktin henüz erken olmasına rağmen, bir kere uyandıktan sonra bir daha uyumak istemedim. Kalkıp radyonun başına geçtim. Bir kaç istasyon dolaştıktan sonra bir Amerikan istasyonu buldum. Spiker, biraz sonra Müttefik ordulan başkomutanının mikrofona gelerek, hususî bir tebliğini okuyacağını bildiriyordu. Amerikan generalinin gür ve tok sesi duyuldu. « Rusyanın Ingiliz ve Amerikan milletine karşı giriştiği gayriinsanî taarruz malumunuzdur. Bu harbde «tüstün bombalar» ın kullanılmaması hakkmda karara varıl • mışken Ruslann bu anlaşmayı bozmaları ve bizim gösterdiğimiz hüsnü niyetten istifade ederek sözde bizi gafil avlamaya çalışmalan bütün dünyanın nefretini mucib olmuştur. «Cumhur Başkanımız, diğer müt tefiklerimizle vardığı mutabakat üzerine, bu vaziyete bir son vcrilmc5İ için, Sovyet hükumetine bir note göndermiş, «üstün bombalar» la bombardımandan derhal vazgeç mesini istemiş ve aksi takdirde Amerikanın Rusyaya karşı daha üstün bombalarla mukabele edeceğini bildirmiştir. «Hükumetin verdiği karara göre. Rusyaya karşı girişilecek bu şiddetli taarruzda, Amerikan ordusunun elindeki en son silâhlar: O ve Z bombaian kullanılacaktır.» Korkunç bombalar Generalin bundan sonra verdiği malumata göre, Rusların Ingilteıe ve Amerika üzerine attıklan atom ve hidroien bombalannın yekumı elliyi bulmuştu. Ruslar bu suretle yüz binlerce halkın ölümüne sebeb olmuşlardı. • Fakat, Amerika bütün bunlanr intikammı almak üzere idi Çünkü O ve Z bombaları yanında atom ve hidrojen bombaları hiç kalıyordu. Müttefik kuvvetler başkomutanı nutkunda bunu şu şekilde anlatıyordu: « O bombasının tesiri o kadar korkunçtur ki, bombanın düştüğü noktadan itibaren elli kilometre içinde hiç bir insan, hayvan veya nebat sağ kalamaz. «Z bombasına gelince; bunun kudretini tam manasile hesablamaktan biz bile âciz bulunuyoruî. Yabuz, şu kadarını söyliyebilirim ki bu bombanın düştüğü yerden 200 kilometre nısıf kutrundaki sahada bütün canlı mahluklar ölüm? mahkumdır.» Imha harbi General sözlerini şöyle bitirdi: « Elimizdeki bu üstün silâhlan kullanmak istemiyorduk. Fakat, düş man bu nevi silâhlara başvurdguna göre, bizim de aynı şekilde mukabele etmemiz zarureti hasıl olmuştur. Aynı silâhlarla çarpışma başladıktan sonra, düşmanınkine mukabil daha kuvvetli silâhlar kul lanmak her çarpışan tarafın hakkıdır. «Düşman, geçtiği son taarruzla bize karşı imha harbi açmış bulunuyor. Bu öyle bir harbdir ki, ya biz kalacağız, ya onlar. Düşman bizi bu iki şıktan birini terciha mecbur edince, şüphesiz hayatımiTi ve mevcudiyetimizi korumaya çahşacağımız muhakkaktır.» Başkomutan vaziyeti bu suretl» veciz bir şekilde hulâsa etmis oluyordu. Hakikaten, artık mesele harbi bitirmek değil, iki taraftan birini imha etmek haline gelmişti. Ruslaı harbi, şimdiye kadar alışılmış milletlerarası kaidesi dahilinde yapılan yiğitçe ve efendice bir iş olmaktan çıkarmış, vahşice bir imha hareketi haline getirmişti. Bu vaziyet karşısında en kat'î silâhlan kullanarak imha harbini sona erdirmek, insaniyet lehinde bir hareket olacaktı. Şimdi iki şey bekliyorduk: Ya Rusya bu Amerikan ültimatomu üzerine yola gelecek ve atom bombası kullanmaktan vazgeçecekti; yahud da Amerikan ve Ingiliz şehirlerini aynı silâhlarla bombalamaya devam edecek, o zaman da Müttefik başkomutanhğı Rusyaya karşı imha harbine başlayacakü. Son zamanlarda bir çok madde meyamnda pirinç fiatlarında da sun'î bir yüksekliğe tesadüf edilmesi, hükumeti bu hususta bazı kararlar almağa sevketmiştir. Nitekim. Toprak Mahsulleri Ofisi İstanbul şubesi, hükumetten aldığı bir emir üzerine dünden itibaren İstanbul Ticaret ve Zahire Borsa sında toptan pirinç müdahale satışlarma başlamıştır. Birdenbire ve lüzumsuz bir şekilde yükseltilen fiatları eski seviyesine indirmek maksadile yapılan bu müdahale satışlarının derhal tesiri görülmüş ve pirinç fiatlan ilk günü vasatî beş kuruş düşmüştür. Ofis, ak ve karakılçık, mısır ve derviş tipi pirinçleri toptan 100 104 kuruştan satmaktadır Aynı şekilde birinci cinsten olan pirinçlerin piyasadaki fiatı 110120 kuruştur. Ofisin her isteyene yaptığı müdahale satışlan sayesinde piyasada iyi kaliteli pirinçlerin toptan fiatlarının 105 kuruşa düşeceğ' ümid edilmektedir. Ankaradan gelen haberlere göre Toprak Mahsulleri Ofisine daha biı kaç mühim gıda maddesini mübayaa edip toptan satış yapması hu«usunda emir verilecektir. =haberleri Cumhuriyet İHEM NALINA MIHINA Bize niçin gemi vermiyorlarmış? Türk dış ticaretinin açığı ne şekilde kapanacak? Yazan: Prof. Dr. Refii Şükrü Suvla 1948 yıh başlarında Batı Avrupanın Amerikan yardımile kalkındı nlması düşünüldüğü sıralarda Türkiye ile Yunanistanın müşterek ikti sadi plâna katılmalannı hoş görmiyenler vardı. Bu iki memleketin Batı Avrupa iktisadî camiasına dahil olmadıklannı, garbî Avnıpayı ekonomik bir bütün haline getirmeyi istihdaf eden çalışmalarda bunlara yer verilemiyeceğini ileri sürenlere rastlanıyordu. Türkiye ile Yunanistan Marshall plânına katılıp Avrupa iktisadî işbirliği teşkilâtına âza olunca.yukarıdaki düşünceyi müdafaada ısrar edenler bu sefer bahis mevzuu devletlerin. ekonomik değil stratejık sebebler dolayısile müşterek kalkınma programma kabul edildiklerini söylediler (1). lavya boksit, Rumanya petrol ve odun) ihrac etmekleydi. Demir perde gerildikten sonra bu mübadelenin hacmi çok daralmıştır. Aşağıdaki istatistıkler bu hususu açıkça belirtmektedir (2). Batı Avrupanın Doğu Avrupa ile ticareti (Milyon $ hesabile) İthalât İhracat Fark 1938 1.506 1.127 379 1948 1.348 939 407 1949 1.331 1.127 204 1938 ve 1949 yıllarına aid rakamları mukayese ederken emtia fiatlarında dolarla ifade olunmak şartile meydana gelen %90 artışı göz önünde tutmak lâzımdır. Bu cihet nazarı dikkate almdığı takdirde Doğu ve Batı Avrupa arasındaki mübadele hacminin on yıl önceye nazaran % 40 nisbetinde daraldığı anlaşıhr. Bundan başka Batı Avrupa aleyhine beliren açıkların kapatılması usulü de değişmiştir. Harbden evvel Batı Avrupa, açığıru görünmez ihracatla kapatırken bugün bu iş için bir miktar serbest döviz kullanmak tadır. Görülüyor ki Batı Avrupa vaktile Doğudan ithal ettiğı ham maddelerle ziraî mahsullerin bir kısmını şimdi denizaşın memleketlerden getirtmek ve mukabilinde ekseriya dolar ödemek zorunda kalmaktadır. Batı Avrupayı bu sıkıntılı durumdan, kısmen olsun kurtarabilecek Marshall'cı memleketlerin başında Türkiye vardır. Zaten Avrupanın kalkınması için tanzim edilen plânda Türkiyenin istihsal ve ihracatının arttınlması hep bu hedefe göre ayarlanmak tadır. Doğunun demir perde arkasmda kalarak Batı dünyasile mübadelelerini kısması Avrupanın iktisadî muvazenesinin gerçekleşmesini geciktiren başlıca amillerden biridir. Bundan dolayıdır ki bugün Batı Avrupanın tamamlaşıp dolar kıtlığını cezrî bir tarzda önlemesi için Afrikanın kalkındınlması çaresıni ileri sürenlerin sayısı artmaktadır. Avrupa ekonoınisinin umumî durumunu belirttikten sonra şimdi memleketimizin Batı dünyasile yapacağı mübadeleleri ilgilendiren ve günün mevzuu olmakta devam eden İşaret ettiğimiz görüşün sakatlığını belirtmek için uzun izahlara Adalet Bakanı geldi girişmeğe hacet yoktur. Türkiyenin Adalet Bakanı Halil Ozyoruk dun Avrupayı iktisaden tamamlayan Dİr sabah Ankaradan şehrtmize gelmıştir. unsur olduğu Marshall plânı taBakan şehrimizde bir muddet kalacak, rafından güdülen gayelerin tetkitetkıklerde bulunacaktır. kinden anlaşılmaktadır. Büyük Milet Meclisi Tetkik Komisyonu İstanbul mllletveklli Salih Fuad Keçecinin başkanlıfında dün şehrımizdeki lncelemelerine başlamıştır. Büyuk Mlllet Meclisi Riyaset dlvanı adına idare üyesi ve Kutahya nnılletvekili İhsan Ş«rif Özgen de bu maksadla şehrlmize gelmij ve çalısmalara l;tirak etmistir. Heyetın şehrimizdekl bu mesaisı 10 gun kadar «urecektir. B. M. M. TetkiJk Komisyonunun Filhakika Amerikan yardım plâçalışmalan nı Avrupayı tek piyasa halinde geliştirmeyi istihdaf etmektedir. Bu suretle Avrupa memleketleri arasın daki mübadelenin artması ve toplu tediye muvazenesindeki dolar açığının tedricen kapannası arzu edilmektedir. Bu gayenin tahakkuku yolunda Avrupalılar arasında ziraî mahsullerle sanayi mamullerinin mübadelesi büyük bir ehemmiyet arzettiğinden Türkiyenin Batı Avrupaya sevkedeceği mahsul ve madenlerle garb devletlerinin sanayi mamullerine temin edeceği mahreclerin rolü küçümsenemez. Bu bakımdan İkinci Dünya Harbinden evvelki devreye nazaran Türkiyenin Batı Avrupa karşısındaki durumu daha ziyade önem kazanmıştır. Filhakika savaştan önce Doğu ve Batı Avrupa arasında kıta ekonomisini bütünleştirme cihetinden geniş bir işbirliği mevcuddu. Doğu Avrupa, sanayi mamulleri ve türlü hizmetler (turizm, münakalât ve sermaye hizmetleri) mukabilinde Batı memleketlerine ziraî mahsullerle (bilhassa gıda maddeleri) ham maddeler (Polonya kömür, Yugos WAY Konsey toplantısı hazırlıklan tamamlandı Diınya Genclik Blrliği (WAY) îstanbul konsey toplantısına aid hazırlıklar sona ermlstir. Konsey ın basın servisi ni idare eden Kadri Öğrencık. toplan tıları gazetecilerin rahat taklb ede bilmeleri için emirlerıne blrkaç tercu man verileceğini ve kendılerine tele fonlu bir oda tahsis edlleceğ ni söyle miştir. C. H. P. nin seçim hazırlıklan C. H. Partisı İstanbul teşkılâtı muhtar ve Belediye seçimlerl için şimdıdea faaliyete geçmi;tir. Bu arada. cskı istanbul milletvekıllerınden. avukat Ekrem Amaç, kayıdlı bulundugu Besiktaş llçesinin Yıldız ocak başkanlığına aday. ljğını koymustur. Milletlerarası kadın haklannı koruma konferansına katılan Turk delegesi eski milletvekıllerinden Mihri Pektns dun Ankara vapuru ile memlekete donmuştur. Mıhrl Pektas kendisi ile görüşen bir arkadasımi'a çunları soylemistir: « Dörduncü defa I.ake Success'de tcplanan konferansa Türk delegesi olarak iştirak ettım. Toplantıda. kadınlar» ilgilendiren konular hakkında bazı kararlar verıldi ve bu kararlar bir rapor halinde ekonomik ve «osyal konseye gönderildi. Konsey, yakında yapacağı toplantıda, bu rapor uzerinde çalışacaktır. GELECEK YAZ1: Rusyaya karşi Raporda zlkredilen kararlar çuniardır: imha harbi ve neticeleri. Kadınların siyasî haklan, ekonomik haklar (muhtelif memleketlerde aynı Türkiye Garanti isleri yapan kadınlara ayr.ı ücrelin vcriîmesi) ve evll kadınların vatanBankasının daşlık hakları.» her ay tevzi edilmekte olan ikraAnkara vapuru dün geldi Ankara vapuru dun saat 14 te 447 miyeierinden temmuz 950 keşide51 bugün İstanbulda Beycğlu Al yolcu. 8 otomobil vo 168 ton yuk ile dönmuştur. tıncı Noter vekili Tahir Eren hu Batı Akdeniz «eferinden Avrupa IkGtmi ile gelenler arasında îuru ile yapılmış ve hesab numa tisadi İşbirüğinde Türk yeyi temsil eden ral^ii aşağıda yazılı taüblere hi delegelerden Kemal Öz>urd Mazlum za'armda gösterilen ikramıyeler Oîarran, Prof. Behçet Sab<t Erduran. Paris Konsrevatuarından birincilik müisabet etmiştir. kâfatı kazanan Ayla Erduran. Mukbil Mahalli Hesab No. Kazanılan Özyörük, fstanbul Üniversitesi Hukuk ikramiye Fakültesinden 34 kiçilik bir grup ve Sen Jorj lisesinden 20 kisllik bir kaflle tzmir 233 1.000. vardır. Balıkesir 253 1.000. Karşıyaka vapuru yolda İstanbul 8469 1.000. tamir edildi Kadıköy 2023 500. Amerikadan yüklediğl 6100 ton buğŞadııvanalü 848 500. dayla Turkiyeye müteveccihen gelirAnkara 16000 250. ken, makinelerinde husule gelen bir Çemberlitaş 743 250. ariza yuzünden Bermuda adalarının Şadırvanaltı 302 150. bnünde demlrliyen Karşıyaka vapuru, Ankara 19891 150. orada tamir görmüj ve dün limammıKemeraltı 3427 150. 1» gelmistlr. «Karsıyaka» nın 6100 ton. luk hamulesinin tahliyesine baslanBunlardan başka bankanın muh mıştır. telif şube ve ajanslarındi kayıdlı Trakya bölgesinde buğday 35 aded müşteri de yüz lira ile mübayaatı yirtni beş lira arasında değişen Toprak Ofis Trakya bölgesinde buğçeşidli para ikramiyeleri kazan day mübayaatına hızla devam etmektemışlardır. dir. Ofis geçen bir ay içinde bu bölgeden beş bin ton buğday mübayaa etmtstir. Kadut haklannı koruma konferansında alınan kararlar Refahııt anahtarı: Emekte yüksek verim olması meselesi Senelerce evvel bir Fransız mizah gazetesinde şöyle bir fıkra çıkmıştı: Araba ile Parisi gezen biı Amerikah seyyah, gördüğü eserler, binalar hakkmda arabacıdan izahat alıyor. «Bu bina nedir?» Arabacı: «Paris Operası». Seyyah: «Biz Amerikada böyle bir binayı iiç günde yapanz!» Eifel kulesi önünde aynı mütalea. Zafer anıtı önünde aynı mütalea. Nihayet, sey yah: «Bu bina nedir?» diye sorunca Amerikalıya içerliyen Fransız arabacı: «Ha... Bunun ne olduğunu ben de bilmiyorum, demiş. Daha bu sabah buradan geçtiğim zaman burası arsa halinde idi!» O tarihten beri Fransızlar, vastile Amerikan tafrafiiruşluğuna hamlettikleri «Biz Amerikada bunu üç günde yapanz» sözlerindc büyük bir hakikat payı bulunduğuna, bilhassa şu son bir kaç sene içinde, devlet adamlanndan arabacılarına kadar anlamıs bulunuyorlar. Eifel kulesini üç günde yapmak değil ama, Fransızlar kendi teknik imkânlarile bir otomobil yapıncaya kadar Amerikalılann üç otomobil yaptıklan harb sonrası seneleri içinde Fransada harcıâlere bir hakikat haline gelmiştir. İnsan emeğinde bu düsük müstahsiliyet neticesinde Fransada hayat seviyesi, Birleşik Amerikaya ve emek müstahsiliyeti Fransadan daha yük sek memleketlere nisbetle endişe verecek kadar düşük kaknıştır. Zira emek müstahsiliyetinin hakikî gelirler ve binnetice hayat seviyesi ile müvazi olarak yükseldiğini bütün istatistikler göstermektedir. Ni tekim orta halli bir Fransızın yaşama seviyesi, bir Amerikalmın, bir Kanadaluun, bir Yeni Zelândalmm hayat seviyesinden üç kat aşağıdır. Diğer taraftan Birleşik Amerikada 1914 ile 1945 arasında emekten elde edilen semere nisbetinin dört misli artmasma muvazi olarak hakiki ücretlerin de bir o kadar arttığı görülmüştür. Öyle ki Birleşik Amerikanm bugünkü iktisadî kudretinin emeği değerlendirebilmiş olmasından ileri geldiği söylenebilir. çalışma mukabilindeki istihsali demektir. Meselâ bir çiftlikte 1.500 kilo buğday istihsal için 100 saatlik işçi emeği sarfedilmişse, o çiftıikle müstahsiliyet, işçi emeği saati başına 15 kilo buğday demektir. Fransada 1938 yılında 45.7 milyon ton kömür istihsal için takriben 65 milyon günlük işçi emeği sarfedilmiş olduğuna göre, maden amelesi emeğinin müstahsiliyeti ortalama olarak günde 831 kilo olmuştur. Müstahsiliyetin bedenî kuvvet ve gayretle hiç bir ilgisi yoktur. Bu nisbet, tabiat şartlarına, kullanılan makine ve mekanik enerjiye ve istihsal vasıtalannın daha iyi bir şekilde kullanılmasuıı mümkün kılacak tarzda teşkilâtlandınlmasuıa bağlıdır. Karasapan ve orakla çahşan ve rasyonel çalışma usullerine vakıf ohnıyan bir çiftçi ne kadar kuvvetli ve çalışkan olursa olsun, traktör ve biçerdöver makine ile iş gören bir çiftçinin bir dakikada yaptığını iki saatte yapamaz. Bir malı imâl etmek için 1.000 saatlik işçi emeğine ihtiyac varsa, o mal 1.000 saatlik işçi ücretine muadil bir bedelden daha ucuza devamh olarak satılamaz. Bundan da müstahsiliyet ile fiatın birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğu anlaşılır. Bunun tarihte pek çok misali vardır. On dördüncü Louis bile, pek pahah bulduğu için, Versailles sarayına boyu 1 metre 40 santimden daha yüksek ayna koyduramamıştı; zira bu aynalann beheri 5.000 saatlik işçi emeğine maloluyordu. Aynalar galerisinde böyle 400 ayna bulunduğuna göre, böyle bir şey o zaman için akıl almıyacak bir lüks, demekti. İlk defa 1702 de yapılan 4 metre kare ebadında bir ayna 27.500 işçi saati ücretine muadil bir bedel mukabilinde satıldı. Bugtin tekniğin terakkisi ve müstahsiliyetin yükselmesi sayesinde bir vasıfsız işçi böyle bir aynayı 60 saatlik ücreti ile satın alabilmektedir. İçi boş lâstik tekerlekU ilk bisikletler 1500 saatlik emekle meydana getirilmişti; bugün bir bisiklet Fransada ancak 100 saatlik, Birleşik Amerikada da 40 saatlik emekle meydana gelebiliyor. Teknik ve çalışma metodlannın ıslahı insan emeğinl gittikçe daha verimli bir hale getirmiş, bu da içtimal terakkiyi mucib olmuştur. Aşağıda vereceğimiz rakamlardan da anlaşılacağı üîere, bu hususta Yeni Dünya, Eski Dünyayı çok geride bıraknustır. XVUL yüzyıl 8 inci sayı ÇIKTI vResimli Tarih Mecmuası» yurdumuzda tarih mevzuu etrafında yepyeni bir çığır açmış ve tarih zevkini yaratmıştır. Elli bine yakın bir baskıya ulaşmasının sırn da buradadır. Türkiyenin bütün üstad tarih muharrirleri yalnız bu mecmuada bir araya toplanmıştır. «Resünli Tarih Mecmuası 9 nın taklid edilemiyen hususiyeti ftrafında toplanan tarih üstadlannın büyük tecrübe ve ihtısaslarından doğmaktadır. Yankş bir mecmua alrnamak için ismine ve «İskit Yeymevinin kapak içbıdeki damgasına dikkat etmelidir. Mecmuaya ilâve olarak verilen c Tarih Kılavuzu» kısmı tarih meraklılarile öğrenrile'.in elden düşürmıveceği bir büjuk kıymettır. 1 ESKİ SAYILARI PEK AZ M A'IIŞTIR P. K. 18 İSTANBUL. ISKİT VAV1NEVİ Dün akşam saat 2135 te Köprüden kalkan bir Kadıköy vapuru Sarayburnu açıklarına geldiği esnada bir yolcu denize düşmüştür. Vapur derhal durdurulup denize sandal indirilmisse de kazazede bulunamamıştır. Dün sabah saat 9 da Pendik istasyonunda iki marşandiz çarpışmış, bu >uzden 2 vagon yoldan çıkarak münakalenin 1 «aat teehhüre ugramasına setebiyet vermist r. Kadıköy vapunından bir yolcu denize düştü Iki marşandiz çarpıştı r Küçük Haberler N TOPKAPI Sarayının yeniden restcre edılen Ağızodası kısmile Mecidiye, Sofa ve Bağdad köşkleri dünden itibaren haika açılmıştır. •tc HARB okulundan (C328) mezun o'.an subaylar, neş'etlerinin 38 jnci yıldönümünü kutlamak üzere 9 ağustos Emekte müstahsiliyet (productiçsrşamba günü saat 12 de Liman Lokanvite) ne demektir? İstihsalde butssında bir toplantı yapacaklardır. lunmak için emek, sermaye, toprak ŞEVVAL 18 ÇARŞAMBA l| gibi çeşidli vasıtalann işe koşulduğu malumdur. Bu vasıtalardan her birinin vahidine, bir zaman vahidi 5 zarfında isabet eden istihsal miktarı o vasıtanuı o işteki müsmirlik derecesini gösterir. Demek ki inV. J 5.57 13.20 17.15 20 25 22 14' 3.56 san emeğinin müstahsiliyeti bir işE. | 9.32 4.55 8 50 12 00, 1~48 7.31 Sinin, bir saatlik, bir güalük.. ilâh. I merikan Askerî Yardım Heyeti Deniz Grupu Başkanı sayın Amiral Ginder'in Milliyet refikimizde, «Amiral Ginder'in beyanatı: Donanmamız takviye ediliyom başhğı altında çıkan sözlerini sevinc ve heyecanla okumağa başladım. Fakat beyanatın sonuna vannca sevincim Te heyecanım sönüverdi. Çünkü muhterem Amiral, donanmamızın, dost Amerikamn yeniden vereceği gemilerle takviye edileceğini söylemiyor; tamamile aksi bir düşüncenin miidafaasını yapıyor; bize niçin yeni harb gemileri verilmediğinin sebeblerini anlatıyor. Sayın dostumuzun, ismimi zikretmemekle beraber benim ısrarlı yazılanma bir cevab teşkil eden tediye meselelerine geçiyoruz. Batı jkan hibesile ödenecektir. Şu halde beyanatını hulâsa edeyim: Avrupa memleketleri arasındaki 1 temmuz 1950 den 30 haziran « Harb gemisi demek masraf mübadelenin gelişmesi zımnında 1951 e kadar sürecek olan üçüncü demektir. Sonra personel ve yedek ve aksam gelir. Türkiyeye 20 gemi yeni bir tediye birliğinin kuruldu Marshall yılında Batı Avrupa ğu ve ticaretin %60 nisbetinde li Sterlin sahasına karşı 70 milyon versek bundan ne fayda elde ediberasyona tâbi rutulduğu malum açık vermemiz âdeta menfaatimiz lebilir? dur. Tediye Birliğinin faaliyetine iktizasıdır. « Bizim Türkiyedeki faaliyetimütedair hükümlere (3) bakılacak Açık 70 milyonla 98 milyon mizin en mühimmi personel yetişolursa Türkiyenin tâbi olacağı re arasında kaldığı müddetçe de vazitirmektir. Donanma demek makine jimin oldukça müsaid bulundugu yetimiz oldukça müsaddir; çünkü demek ve mekanik eğitim görmüj anlaşılmaktadır. Filhakika memleke fark mutedil faizli istikrazla kapapersonel demektir. Biz, hizmete alıtimiz Marshall'cı ve Sterlinci memle nacaktır. Açık 98 milyonu aştığı nan askerleri evvelâ mekanik bir ketlerle %60 nisbetinde serbestleş takdirde kısmî altın ödemeler baş ' tahsile tâbi tutuyor ve ondan sontirilmiş dış ticarette ilkağızda kor layacaktır. Anlasıhyor ki önümüz ] ra da kendilerine kullanacaklart kusuzca 25 milyon dolar (70 milyon deki yıl 100 milyona kadar açık gemileri veriyoruz. T. L.) açık verebilecektir. Bahis vermekte bizim için büyük tehlike « Bundan sonra malzemenin mevzuu 25 milyon dolar 1951 yıh yoktur. bakımı geîir. Bu da rrekanik eğitim için Marshall plâiiından elde ettiği1949 yıhnda Marshall plânuıa miz bilvasıta yardımdır. Açık 25 dahil memleketlerle ve SSterlin sa derecesinde kabildir.» Amiral, bundan sonra ele aldığımilyon doları aştığı takdirde Avru hasile yaptığımız mübadelelerin pa ticaretinde bize ayrılan kotaya açığt ithalât muhtelif yollardan mız hususlar sırasile sunlardır, digöre hesab yürütülecektir. Şöyle ki tahdid edildiğinden büyük yekun yor: açık inisiyal kredi olan 25 milyon lara varmamıştır. Fakat yakında 1 Hizmetten çekilmesi lâzım doları aşüktan sonra kotamı ithalâtımızı % 60 nisbetinde libe gelen gemilerin yerine yenilerini zın (Türkiyeye aynlan kota 50 mil rasyona tâbi tutacağımızdan açığın vermek; yon altın Dolardır) ilk Tc 20 si olan kabaracağını şimdiden kabul etmek 2 Eski fakat kullanılabilir va10 milyon dolara ulaşırsa bu meblâğ zorundayız. Bununla beraber libe ziyette olan gemileri modernize ettutarınca Tediye Birliğinden faizle re edilecek emtia iyi intihab olun mek; borc almış olacağız. 25 milyonluk duğu takdirde açığın 100 milyon 3 Bol miktarda yedek parça plâfonun üstündeki açık 10 milyon lirayı kolayca aşacağım ummuyo vermek. doları geçtiği takdirde bir taraftan ruz. Ancak şu var ki ithalâttaki Ve sayın Amiral ilâve ediyor: kredi almağa devam ederken diğer serbestî 1951 de % 75 e, 1952 de « Türkiyenin malî kudreti dotaraftan da altınla tediyeye başla % 100 e çıkarılınca vaziyet değişemak zorunda kalacağız. Bahis mev cektir. O zamana kadar istihsal ve nanmaya daha fazla tahsisat ayırzuu açık 50 milyon doları tecavüz ihracatımızda esaslı bir gelişme mak imkânuıı verse ve kalifiye ettiği zaman tediyeleri tamamile meydana gelmediği takdirde Tür personeliniz bol olsa, gemi vermek altınla ödemek mecburiyeti hasıl kiye ya altın stokunu elden çıkar ve bunların adedlerini yükseltmek olacaktır. Şimdi vaziyeti hesablan mak, yahud Avrupa Tediye Birli işten bile değildir. Fakat bizim Türk parasına çevirdikten sonra ğinden aynlmak zorunda kalacak bunlan gözönüne almadan size mütemadiyen harb gemisi vermebir tabloda göstermeğe çalışalım: tır. Böyle sıkıntılı bir vaziyete düş miz, fayda yerine bu memlekete memek için varkuvvetimizle istih zarar getirir.» Batt Avrupa ve Sterlin sahasına sal davasına sarılmaktan başka çaAmiralın bu sözleri içinde doğru karşı açığunız nasıl ödenecek re yoktur. Bu sahada iki yıl içinde mucize gösteremesek bile epeyce ve haklı olanlan da, sadece bir maAçık Odeme tam zeret ve bahane olarak ileri sürüiş başarabiliriz. lenleri de vardır. Bunlan gözden ilk 70 Milyon Marshall yardımile geçirelim: (1) Bu husustaki düşüncelere şu Muteakıb 28 Milyon A. T. Bırlığlne Millî Savunına bütçemizde denis borclanmakla eserde temas edilmiştir: H. T. A> 28 > 22.4 Borcla + 5.6 dam, L'Organisation Eurorj^enne de kuvvetlerine daha az tahsisat vealtınla Cooperation Economique; Paris rildiği doğrudur. Bunun sebebi ka> 28 > 16.8 Borcla + 11,2 racıların daha ağır basmalarıdır. 1949. altınla (2) İstatistıkler Avrupa iktisadî Yüksek makam sahibi denizcilerin » 28 » 11,2 Borcla f 16.8 altınla işbirliği teşkilâtı neşriyatından a ise, şimdiye kadar işi oluruna bağlamak. ordu erkânile iyi geçinmek > 28 » 5,6 Borcla + 22,4 luımıştır. altınla (3) Bu hususta geçen hafta bu maksadile Türkiye için bir deniz sutunlarda «Avrupa tediye birliği ve deniz hava kuvvetinin hayatî Yekun 210 Milyon T. L. ehemmiyetini ısrarla anlatmağa qaGörülüyor ki meydana gelebile nasıl çalışacak?» adlı yazımızda lışmamak gibi ihmalleri vardı. Bir cekj açığın ilk 70 milyonu Ameri geniş izahat vermiştik. * Amerikan Amiralı, bana, bir tanesi müstcsna, amirallanmızın hepsi karacı olan devlet ricali ve genelkurmay erkânı karşısında, deniz kuvvetlerini kâfi derecede müdafaa etmediklerini söylemişti. Onun istisna ettiği amiral da geçen sene, deniz kuvvetlerinin sevk ve idaresi itibarile salâhiyetli olmıyan bir makama nakil ve tayin edilmiştir. Donanma personeline gelince, deniz subaylanmız ve erbaşlarunız, sanayi inkılâbının beşiği olan İnMuhtelif memleketlerde tedavül kaç yıldır Amerikalılar tarafından giltere bile bu sahada Birleşik A de bulunan para hacmi ile millî Tüikiyede ve Amerikada yeriştirilmerika ve Kanadadan çok geridir gelir arasında yapılan mukayeseler mektedir. Bunlann yeni silâhlan Bu bakımdan Fransanın durumu dikkati çeken neticeler vermekte kullanmağı pek çabuk öğrendikledaha da fenadır. Bugün Fransada dir. Aşağıdaki nisbetler tedavulde ' rini ve iyi yetiştiklerini gene Ame78 milyon çiftçi memleketin 40 ki para yekünunun millî gelire na I rikalılar defalarca söylemişlerdir. miiyondan ibaret nüfusuna yetecek zaran ehemmiyetini 1949 yılına gö Eğer bu takdirkâr sözler. hakikate gıdayı zorlukla elde edebilmekte re göstermektedir (1): uymuyor da hatir için söylenmisse, dir; buna mukabil Birleşik AmeAmerikah öğretmen mütehassıslar Insiltere % 12 vazifelerini iyi yapamıyorlar derikada aynı sayıda çiftçi 140 milHolanda % 21 mektir. Bunlan değiştirmek ve dayonluk memleket nüfusunun gıda Danlmarka % 10 ha iyi oğretmenler göndermek lâihtiyacını karşıladıktan başka büNorveç ^c 23 zımdır. tün dünyaya yiyecek yardımı yaFinlandiya ^c 8 pabilmektedir. Bir Amerikan çiftPersonelin kifayetini arttırmak Isveç % 15 çisi, yalnız Birleşik Amerikada, 15 Fransa % 19 için, gedikli erbaşlaruı sayısını artkişiye yetecek miktarda gıda istihItalya % 18 tırmak ve hattâ gönüllü ve ücretli sal etmektedir; aynı rakam HolanTürkiye % 13 erler kayıd ve kabulü usulüne de dada 11, Danimarkada 13, Fransada Her memlekette tedavuldeki bank müracaat etmek yerinde olur. ise ancak 5 tir. notlardan başka tediye vasıtalan Şimdi diğer hususlara gelelim. kullanıldı Amiral diyor ki: Çimento sanayiinde müstahsili da (çek, ciro vesaire) yet Fransada saatte 0,2 ton, Birle ğmdan yukarıdaki nisbetlerden zi« Hizmetten çekilmesi lâzım şik Amerikada 0,5 tondur; bu iki yade umum tediye va£italan hac gelen Kemilerin yerine yenilerini memlekete aid rakamlar, aynı sıra mile millî gelir arasındaki nisbet veriyoruz.» ler ehemmiyet arzetmektedir. Bu dahilinde, tuğlacılıkta 0,1 ve 0,5: Amerikan askerî yardımından usule göre hesablanan nisbetler alçı sanayiinde 0.12 ve 0,50; çelık şöyledir: ingiltere c'ö84, Holanda 1947 denberi bize verilen gemiler 4 sanayiinde 21 kilo ve 50 kilo; a Tc53, Danimarka ^23, Norveç Tc51, muhrib. 4 denizaltı, K smıfı 8 küçük lüminyum sanayiinde 35 kilo ve Finlandiya %15, Isveç Tc25, Fransa ahşab kıyı arama taranıa gemi140 kilodur. %39, Italya %43, Türkiye (takri sile, 1 tamir gemisi, 1 yağ gemisi, 1 ağ gemisi ve henüz gelmemiş oTanmmış iktisadcı Colin Clark, ben) %21. lan 1 kurtarma gemisinden ibaretmuhtelif memleketlerde sanayiin Bu nisbetler mübadelenin cereheyeti umumiyesi için, işçi başına yan tarzı hakkındaki etüdlere mes tir. Bunlar geldikten sonra harb filomüstahsiliyet hakkında yaptığı he ned teşkil etmektedir. muzdan çıkarılan gemiler şunlarsablarda 1938 senesi için şu netidır: 2 kruvazör (Hamidiye ile Meceye varmıştu1: (1) Istatistikler Beynelmilel Tecidiye), 2 gambot ve mayin gemisi İşçi başına diyeler Bankasuım yılhk raporun(Berk ile Peyk), 4 denizaltı gemisi senede dan alınmıştır. (Birinci ve İkinci İnönü, Sakarya, 922 dolar Fransa Gür), 2 muhrib (Kocatepe, Adate' 1.125 » İngiltere dörtte üçünden fazlası çiftçi oldu pe), 3 aramatarama gemisi (Beis Avustralya 1.560 » ğu halde ziraat sahasında kısmen sınıh eski gambotlar), Taşkızakta Norveç 1.730 » tabiatın da yeıer derecede münbit yapılan hücumbotlanndan bazılan. Kanada 3.220 » olmaması gibi gayri müsaid şartlaBunlardan başka Zafer ve Tınaz3.840 » Birleşik Amerika n n da inzimam etmesi yuzünden, tepe muhribleri mekteb gemisi yaMemleketimize gelince, bu husus 1516 milyon çiftçi 18 milyon insarı pılmak suretile harb filosundan şimdiye kadar ciddî bir şekilde in kıtkanaat besleyebllecek gıdayı isayrümışlardır. Dumlupınar mayin celenmemij oimakla beraber, Tür tihsal edebihnektedir. Bu da memdenizaltısı da yaşmı doldurmuş kiyenin bu sahada ancak teknik ve leketimizde insan emeği veriminin bulunuyor. ne kadar düşük olduğu hakkında ekonomik bakımdan geri kalmış Görülüyor ki bize verilen gemibölgeler denilen kategoriye girdiği az çok bir fikir vennektedir. lerden sonra hizmetten çıkanlanlamuhakkaktır. Memleket nüfusunun K. Ş. Saru rın yerine henüz bir şey verilmemiştir. Bize verilen 4 denizaltı, Şnörkel nefes cihazından mahrum bulunmalanna rağmen güzel ve Vali Ord. Prof. F. K. Himayesinde kudıetli gemilerdir. G sınıfı 4 muhribe gelince, bunlar da Karadenizdeki Rus muhriblerinden üstün değildirler; daha yenilerini ve kud5 Ağustos Cutnartesi akşamı ssat ?2 den retlileruıi limanlarda ve üslerde Sabaha kadar. Programda: En seçme (Tikonserve halinde muhafaza edilen yatro Ses Müzik) sanatkârlan ve bir 1 yüzlerce modern muhribden ayırıp çok sürprizler'.e (Gazetecinin 8 er dakikası) I verebilirlerdi. (2,5) ve (5) liralık nuf.aralı yerler, rer güa | Yazun uzadı, sayın Amiral Ginsabah saat 12 den 19 a kadar der'e beyanalının diğer kısımlanna yarın cevab vereceğim. \ s a t ı l ı y o r . A Millî gelir ve tedavuldeki para SADİ TEK JÜBİLESİ ŞEHİR DRAM Tiyatrosunda
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle