Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sehir i 1 CemalYeşiIin"rübailerJ =haberleri ve arkasmdaki felsefe Uçüncü yıla girerken Hac Edebiyat Bahisleri 1 f Yazan: Ord. Prof. MmMa Seltib Tunç Madem sürecek Geç toprağın Ömer Hayyamm dehasile âlemşümul bir kıymet kazanmış olan «rubaiyat» m dokuz asır sonra Cemal Yeşilin elinde taze bir üslubla yeniden bahar açması edebiyatıraız için güzel bir sürpriz olduğu kadar sevindirici bir muvaffakıyet olarak karşılandı: Nurullah Atac, İsmail Habib, Vâlâ Nureddin, Cevdet Perin gibi bellibaılı münekkid ve edebiyat adamlan bu yeni rubailer şairinden hakh olarak sitayi»Ie bahsettiler. Dilini, üslubunu, beğendiler; saf şiir bakımından seçtikleri parçaları gösterdiler. Şiirin çok hususî bir tarzı olan rubaiye meyleden şairlerin aynı zamanda menfi bir mizaca sahib olduklarını biliyoruz. Nitekim on birinci asnn dünya edebiyatına emsalsiz bir hediyesi olan Hayyamın «rubaiyat» ı rmsralarındaki gıizellikler kadar bunlann arkasında gizlenen hayat felsefesi ve ahlâk sistemile, bunca asırlardan sonra bile, her zamankinden çok hayranlıklar uyandırmakta devam ediyor. İslftm kültürünün kemale eriştiği bir devirde yetişen Hayyam bu kültürü felseft mizacına göre yuğurmuş. Aynı zamanda fikirlerile, kalbile aon derecede dürüst ve o nisbette cesur görüşlerile, harika bir yaradılı; olarak, zamanım asmış bir şair, metafizik bir realizmin daha doğrusu gerçek denebilecek bir realizmin imkânsızlığım görmüş. Bilginlerimizin realite etrafında dolanmaktan öteye gidemiyeceğini ve ancak zihin yapırruza göre olabileceğini anlamış, bunlan anladığı için de sübjektif meselelerin üzerinden gönül avun' durmak kabilinden dokunarak geçmiş, duyulardan alınan zevkten ve aşkı kutlamaktan daha gerçek bir şey elde edilemiyeceğine inanmış, mukadderattan başka bir koruyucu bulamamış, çünkü bte yana inanamamış, inanamayınca da eldeki hayattan istifadeye bakmış, ona hizmet etmek, onu güzelleştirmek, saadeti onun zevk ve sevgilerinde bulmak gayesile yaşamış ve bütün bunlan dürüstlüğünden hiç şüphe bırakmıyacak bir samimiyetle mısralannda aksettirmiştir. Bir bakıma Epikürcü olmak ve Lâtin şairi Lükres (Lucres) i andırmakla beraber bunlan da aş mıştır. Ona göre mukadderatın yeis veren zarureti ebedt bir zincir gibi etrafımızı sarmış, ne kırmak, ne bozmak, ne de ondan kaçıp kurtulmak kabil olmadığı için üzerinde durmak da istemiyor. Bundan dolayı mustaribdir, fakat ıstırabmı bir istihza edasile örterek her »eyin bir hiçliğe doğru akıp gittiğini emsalsiz bir cesaret ve samimiyetle terennüm ediyor. Ayaklanrun altında kayıp giden zamanı görüyor, henüz doğmamış olan yarın ile ölmüj bulunan dün arasında gerçek ve yaşanabilecek olarak ancak bugünün kaldıgını görerek: Eğer bugün tathysa düne ve yanna neye üzülmeli? Diyor. Zamanm kemiriciliğini vc bir hiçliğe gittiğimizi anlatmak için de: Senin ve benim hakkunda ufak bir konuşma oldu Ondan sonra ne senden, ne de benden bir ix kaldı. Dedikten sonra: Devrana sordum: Karanlıklar içinde bocalayan çocuklarma mukadderatın Rehberlik edecek hangi ışığı var? Devran cevab verdi: Kör bir anlayış. Aczimizin hududsuzluğunu £Österiyor. Sultanın luhıflarma rağmen Hayyamın bu epiküryen düşünme ve konuşma tarzı yaşadığı zamana uymadığı gibi memlekete de uymuyordu. Fakat fikren ve kalben son derecede dürüst olan Hayyam olduğu gibi görünmekten korkmıyacak kadar metanet ve cesarete sahib oldufunu bütün hayatile ispat etmiştir. Buna karşıhk İranh lairler, Hafız da dahil olduğu halde, Hayyamdan aldıklan malzemeye mistik bir çehre vererek hem kendileri.» hem de hitab etükleri halk için daha elverişli bir hal veriyorlardı. Çünkü bu halk inanıcı olduğu kadar, şüpheei. maneviysta olduğu kadar maddiyata düçkün ve bu ikisinden yaptıkları sisli bir terkib içinde mestti. * * * altında düğün girmeğe bak, ttstü de dernek yeridir. Cennetteki nimetleri yermem bişâ, Tek yerdekilerle çıkmasınlar yan 5aS e n da'dakinin peşinde, ben eidekinin, P e k hoşsun ilâhi hoca! Aklınla yaşa Eldeki nimetlere dönen jair bir seraba aldanmış gibi kendine geliyor: Yelkenler açık, beklediğim rüzgâr yok; Bağ bağçe yolum, el yetişir dallar yok. Bir gün de bakarsın yel eser, dal eğilir; «Çok geç» diyecek kadar zamanım var, yok. Dünya nimetlerinin istek ve iradenize tâbi olmaktan ziyade bunların dışında bilinmez nasıl bir kuvvete tâbi o'duğunu. geldikleri zaman büe istifade edebilecek biı haliniz kalmadığını Hayyamca bir eda ile ne güzel duyuruyor. Kısacık ömürlere düşen şenlik payını düşünen şair burada da aldandıgını görüyor: Bitmez çiledir, hayatı gördüm deŞenlik payı her ömre be| on gün dediler. Bilsem de ıu bir kaç günü hoş geçse dcdim, Sordukça, bugiin değil, yann, dün dediler. Dünyayı seçen jair bu beşeri mukadderat karjısında bir koruyucu aranuyor; meyu» da değil, çünkü kafa bir türiü, gönül bir türlü: Dünyayı dii|Un derde gömül, bir türlü, Aldırma deyüb her teye gül, biı türlü; Katlan, dolu almaz, debelen bof, dohnaz. .Vetsem, kafa bir türlü, gönül bir türlü. Nihayet eş dosta dönüyor, derd ortağı arıyor... Kim klmc?!... Her koyunun kendi bacağından asılması mukadder: Artık karadır, her koyunun kendi yünü. Kendin saracak, yükleneccksin yükünü. E5 dosta haber var mı düğün dernekten? çekenindiı bütünü. Dünyanınbütün çile ve kahırlarile jüzyüze gelen şair hiç de yılmış değildir. Çünkü hayat denilen «herkesin heceleyip durduğu okunmaz bir kitabı», ne de olsa Hayyam gibi hoş etmek, hayali bir tarafa bırakarak olanı yaşamak istiyor: Saf altını boştur aramak yaldızda, Çamdan peri kÖşkü özlemek yıldızda Bir köhne konaktayız, samanhk seyran Üç beş gün için, olümlü dünyamızda. O da bu karışık hayat kitabı üzerinde durmak istemiyor; niçin dursun ki: Her şey bu zaman evinde nâçar En geçmeyecek gönül geçer, yâr geçer. Derd ortagı boş söz, Bu haziran sonunda dört yıl hk Marshall yardımının üçünc yılı başhyor. Yardıma giren 19 Avrupa memleketi bu yıl da ihDenizyollan, Karaşi ile Citlde tiyaçlaryu hazirandan önce hesabladılar, Washington'daki me arasında vapur işletmek için kez teşkilâüna bildirdiler. On mahyız. Bugüne kadar MarshalJ tetkiklcr yapıyor gündür hesablar Amerika Sena yardımı sayesinde Rusların zatosunda inceleniyor. Kabul ediSuriyenin Ankara elçisi Deyıflaştırmak istedikleri siyasi nizyollarına gelerek Genel mü j lirse bütçeye alınacak ve kanu noktaları kuvvetlendirdik. Batj hazırlanacak. dür Cemil Parmanla bir görüşme Avrupada komünizm, ikinci harh Marshall hesablarını Senato den sonra çıkan kargaşalıklaryapmışfar. Görüşmenin esas konusunu Denizyollarımn tertib ede ya Dış İşleri Komisyonunun Baş dan mükemmel surette istifade ceği Hac seferieri teşkil etmiştir. kanı. T. Connaly sunmuştur. İste ye yelteniyor. Yeni açılan soAnlaşıldığına göre Denizyollan nen para 3,37 milyar dolardır ğuk harbi daha dün sona eren idaresi, Türk ve Suriyeli hacıların Bu parada Avrupanın bizim de ikinci cihan harbini kazandığıseyahatierini temin için hususî bir dahil olduğumuz 19 memleketi mız gibi her ne pahasına olursa ne düşecek yardım 3,1 milyar 0 olsun kazanmahyız.u program tertib etmektedir. Çine(0,l milAyrıca, Pakistandan Denizyolla lacak, üst tarafı Bu tehlikeleri gözönünde tut nna gelen malumata göre, bu sene yar), Koreye (0,1 milyar), Filis madığı için Avrupadan §:kâyet tin Arab muhacirlerine (0,027 Pakistandan hacca 1015 bin yolcu eden Amerika Senatörü, Mardördüncü gidecektir. Hacıların deniz yolunu milyar) ve meşhur shall yardımından dolayı Ametercih edip Denizyollan idaresinin nokta diye anılan geri kalmı? rikan halkının yüklendiği vergi vapurlarile seyahat etmelerini te memleketlerin teknik yardımına fedakârlığını, yardım gören Avmin etmek için Denizyollarile Pa (0,045 milyar) gidecektir. rupa memleketlerinin aynı fekistandaki resmî Türk temsilcileri Türkiye, bu sefer de ası] dakârlıkla cevablandırmadıkarasında muhaberata başîanmış Marshall yardımı olan 3,1 mil larını söylüyor. tır. yardan ve geri kalmış memleBir yıl oluyor, Amerikalılar Hac mevsiminde Cidde iîe Ka ketlere teknik yardım olan 45 Marshall yard.ımından başka Av raşi arasında vapur seferlerînin milyondan faydalanacaktır. Ne upanın kurtulması için bir f> tertib edilmesi için Denizyollan miktarlarda? Buna Amerika Sekir daha ortaya atmışlardı. Buİdaresince tetkiklere başlanmıştır. natosu karar verecektir. Kararın na Avrupanın imtizaçh bir ikbugünlerde ilânı bekleniyor. tisad takib etmesi prensipi adı * * * Fransamn Ankara Biiyiik veriliyordu. Konulan bu orijinal Senatodaki ilk müzakereler ad Integration'dur Amerikalılar Elçisi gcldi Bir müddeltenberi Parıste bulunan den anlaşıldığına göre Amerika diyorlar ki bu fikir de gerçekyı leşmemiştir. Onu gerçekleştireFranstnın Ankara Buyuk Elçisi, dün hlar §u biten iki Marshall uçakla fehrirr.lze gclmıştir. lında Avrupa rnemleketlerinin cek olan gümrük indirmeleri, Azınbk okullan oğretmenlcrinin yardımlardan beklendiği kadar tahdid kaldırmaları, serbest ticafaydalanamadıklarından şikâyet retin canlandırılması, sermayemaaşları ediyorlar. Diyorlar ki, Avrupa lerin kolayca memleketten mem Yabancı ve azınhk okullan türkçe ekete geçebilmesi gibi büyük öiretmenlerinln maajları bu ay bajın Iılar yardımlarımızdan gereği ka d»n iübaren Milli Eğ.tım Bakanlıjı dar istifade etmesini bilemedi gayeler etrafında konferanslar tarafından verilecektir. Bu hususta ler. Bu memleketlerin kendi a aktedilmiş, kararlar ahnmış olemlr ve tahîisat MU1I EJiUm Müdür ralarında ayrıca yardımlaşması duğu halde, bunlann hiç biri ollujüne da lâzımdı (tiraj hakkı denen iç mamıştır. Trabzon vapuru dün sefere çıktı Avrupa yardım şekli). Bu da Amerika, şikâyeti bir başka Trabzon vapuru dün saat 14 te 94 çok ağır gitmiştir. Avrupa kal noktaya da teveccüh ediyor. O da yolcu ve 47 ton yükle Doju Güney kınması bu sebeblerden gecikudur: Dolar darlığını bahane eAkdeniz seferine çıkmıştır. miştir. derek Avrupahlar Amerikadan Bir kızı .kaçırmak istediler Halbuki Amerikalılar dünya mal almamağa başlamışlardır. korunmasına hizmet Aynı malı aynı fiatla Amerikn EvveUcl sabah Galatada bir kız ka sulhunun çırma bâdisesi olraujtur. maksadile bu yardımlara girişle başka bir memleket teklif Nebahat Kavrazlı saat 7.20 de ijine mişlerdi. Âyan Dış İşleri Komisetse, başka memleketinki tercih giderken Demirbaj hanı önlerinde lki yonu Reisi Rus tehlikesinden ve olunmaktadır. Amerikalılar bu ki}inin Uarruzuna uğramıştır. Hanın merdiveni altına çekiler. Nebahat, ye harb ihtimalinden bu sayede ko discrimina''^n'dan acı acı şikâÂtişenJer tarafınd«n kurtarılmıştır. Ya runmak mümkün ola.cağını yet ediyorlar. pıl&n tahkikat sonunda bu şahısların yandaki demecinde şöyle izarı Nebahatle aynı yerde çalışan Muradla etmiştir: * * * • M A R S H A L L Y AR D I M I CMHURİYET I Mayıs 1950 HEM NALINA MIHINA 1 Mayıs ugün 1 mayıstır: bahar bayramı! Bu bahar bay ramında komünistler de. komünist olmıvanlar da büyük nümayişler yaparlar. 1 mayıs 1935 te İYIoskovada Kızıl mcydanda, Kızılordu birlikleri. sporcuları ve işçileri muazzam bir geçid re«nıi yaparlarken Berlinde de, Tempelhof meydanında 1 milyon 700 nin Xazi nümayişler yapıyordu. Kitler. Versailles (Versay) muahedenamesinin askerî ahkâmını henüz o yıhn martmda yeni yırtıp atmış olduğu için, Alman ordusu yerine Nazilerin S. S. ve S. A. teşekkülleri, silâh kazma ve kürekle mücehhez iş birlikleri 1 mayıs bayramını kuiluyorlardı. O gün Berlinde idim .Sabahleyin şehrin büyük meydanlarından birinde Nazi gencliğini teşkil «den yüz binlerce erkek vc kız mekteb çocuğu, izci kıyafetinde. soğuktan morarmış bir halde bir tören yspmışlar ve bir saatten fazla süren nutuklar dinlcmKler Hcil Hitlcr!» diye bağırmışlardı. «Soğuktan morarmış» diyorum. Çünkü o sene Berlindcki bahar bayramı, çok soğuk bir güne rastiamiş; öğleden sonra Tempclhof nıeydanmdaki 'ören esnasında suluscpken denilen karla karışık yağmur sağanakları, arada sırada adamakılll kar yağmışlı. Fakat soğuk, yağmur ve kar, boğuk sesi Almanları çok heyecanlandıran Hitler'in ateşinl söndiiremenıiş; o bir saate yakın bir müddct bançır bangır bağınp ve «Hcil Hitler!» diye alkışlanıp dıırnıuştu. Bugün. Berlinde gene 1 mayıs kutlanıyor; fakat artık Hitler'in sesi susmuştur. Konıünistlerin baş düşmanı olan \azi diktatörü, 1939 ağustosunda. komünistlerle cand» ğer kuzu sarmasi dost olmuş: son* ra, 1941 haziranında, Sovyet Rusyaya saldırmıştır. Nihayet bugün bir harabe haline gelmiş olan o güzel ve mamıır Berlin 1945 n a yısındanberi işgal altındadır. Bir taıafta Kızılordu, diğer tarafta Amerikan, İnpiliz, Fransız orduları. Doğu Berlinde bir komünist Alman hükuraeti, Batı Berlinde bir dcmokrat Alman hükumeti. 1 raayıs bayı amının. bu bedbaht şchiıde nasıl kutlanacağı hakkındaki şu ajans haberini Iutfen okuyunuz: • Washington 29 Aylardanberi Batı ve Doğu arasında şiddetli bir soğuk harbin cereyan ettiği Berlin, bugünlerde dünya efkân umumiyesinin dikkatini üzerine çekmektedir. seferieri îı Dr. Yazan Nizameddin Ali Sav şikâj'etlerini anlamamak kabıi değildir. Onların iyi niyetlerinin derecc! şuradan da bellidir ki, Marshall yardımlarının başladığı 3 nisan 1948 denberi geçen iki yıl zarfında dünya sefalet ve siyasi rezaletlerden kuı tulmuştur. Bu yardımların toplamı küçümsenemez. Bugüne ka dar Amerikanın yaptığı yardım lar 8,72 miiyar dolara çıkmıştır (24,4 milyar Türk lirası). Böyle olmakla bershcr, sırası ıken söy liyelim, Türkiye bu yardımlar dan çok küçük nisbette faydalan mıştır. Nitekim, memleketlere göre psvlEjîna •lıemmiyet derecesine göre şöyledir: Marshall yardımının son toplamı Tarih: 3 nısan li)0U 2.391 Ingıltere 1.838 Fransa İtalya 974 840 Almanya 808 Holanda 472 Belçika 404 Avusturya 301 Yunanistan 189 Danimarka 172 Norveç 117 İrlanda 84 İsveç 82 Türkiye 23 Triyeste 13 Portekiz 11 İzlanda ralarında görülen Türkiyeye ge lince, bize verilen 82 milyon dolar (229 milyon Türk lirası) dan ;barettir. Bu yardım milli iktisadımızı parlak surette canlandırmıştır denemez. Maalesef istihsalimiz iki yıldanberi gözlo görünür surette artamamıştır. Bundan kimseyi sorumlu tutmak niyetinde değiliz. Tarafımıza aid hatalar yok değildır. Marshall yardımını, başlar başlamaz anlamış olmadığımız doğrudur. O zaman her memlekette derhai teşk'lâtlar kurulurken bizde Marshall işleri Bakanlıktan Bakanlığa dolaşmıştır. Ancak 1949 martından itibaren Marshall işleri için yeni tesis olunan Devlet Bakanlığı bu işleri ele almış, bir merkezde toplıyabilmştir. Öbür yandan dostlarımızın Türkiye yardımlarile umulabildiği kadar ilgilendikleri yukarıki cetvele bir göz atmalda belirememektedir. Görüşümüze gö re, Türkiyenin gerçek iktisad ih tiyaçlarını lâzım gelen Amer'ka katlanna ilmî ve sistemli surette aksettirmek işinde, varılabilecek son başarı sınırlarına daha da yaklaşmak mümkün olabilir. Şu son günlerde Türkiyedeki Marshall idaresi mümessilleri he yetinin tecrübeli bir iktisad uzmanile takviye edildiği haber verilmektedir. Bu haberden mem nunluk duymamak mümkün değildir. Marshall yardımının bitmesine bir iki yıl olsa dahi, böyle bir iktisadçı uzmanın Türk menfaatlerine sıkı surette nüfuz ettiğini görmek bizim için değeri ölçülmez derecede ehemmiyetli bir şans eseri olacaktır. Kamil oldukları anlaşılmıştır. Bir hırsız yakalandı Necib Ağlı Isminde bir jahıs Abdürrahim Güzelyazıcıya aid lnşaat yerin. den bir aded çubuk demiri çalarken lnşaat bekçisi taralından görulmüştür. Bu sırada kaçmak isteyen hırsız, bek. çiy; bıçakla yaralamış ve yakaianır.15tır. "Dünyanın talihi Amerikanm, Avrupa devletlerine yardımının devamına bağhdır. Zannımca bu yardım Amerikanın (soğuk harb) den mağlub çıkmasını ön liyecektir. Rusya soğuk harbine cür'etle devam etmektedir. Rusyanın bu hareketine karşı koy Tekel Bayilcri Derneğinin dünkU toplantısı Tekel ve Piyango Bayileri Derneği dün saat 15 te Eminönü Halkevindo ilk toplantısını yapmıştır. Kendilertne satışlardan çok az hisse verıldiği yolundaki iddialardan ve bu hissenin arttırılması isteğinden sonra yen idare heyeti seçimi yapılmış ve topJanîıya son verilmiştir. YEDITEİPE YARIN ÇIKIYOR Bu sayısmda Nurullah Berkin Picasso ile yaptığı mülâkat vardır. Posta Kutusu 77 • • • • 1STANBUL MIHB. 8.726 milyon dolar Gerçek olan bir şey varsa şudur: Bu yardımlar olmasaydı ne İngiltere tediye muvazenesini ve eşya fiatını tutar, ne Fransa bütçesini kapatır,, ne İtalya gıdaya sarfetmeğe mecbur kalacağı millî iradından ayırıp iktisad kalkınmasına para ayırırdı. Yardım sız, İngilteredeki perhizkâr iktiCinsî Bilgiler Mecmuası sad siyaseti daha şiddetlenecek, 14 üneii MAYIS sayısı ÇIKTI Fransız frangı düşecek, İtalya Bu sayıda : nın bugün takdir olunan istihf Kadın hangi günlerde gebe sal gelişmesi olmıyacaktı. Hattâ kalmaz? yardım gören memleketlerin ba </f Müzmin istimnadan nasıl kurzılannda rejim değişiklikleri da tulmalı? Büyük iyi niyetlerle ortaya ahi olabilecekti. Sigaranın kadının cinsî hayatıtıldıklarında şüphe olmıyan Ana tesiri merikah dostlarımızın yukarıkı Yukarıki cetvelin Triveste sıDoğacak çocuğun cinsiyetini tayin Ruhî bekâıet nedir? Anne. baba ve öğretmen!eri ilYeni Türk gilendiren bir anketin netice^i: Fikir ve Sanat Dergisi, Mayıs sayısı basın hayatında yeııi Gençlere cinsî terbiye nasıl bir inkılâbdır. verilm«li? • Bayilerden araymız. i Prof. Fahreddin Kerim Gökay, j Prof. Şekib Tunç, Prof. Sadi Irmak, Prof. Kâzım İsmail, Prof. • Yaz ve sayfiye mevsiminin baçlangıcı olan bugünler, Şinasi Hakkı. Prof. Necmeddin Herhalde sizi de yarın ne pişirtsem diye fazla meşgul Rifat, Prof. Ferid Hakkı ve Peetmektedir. Bunu artık düsünmcyiniz. yami Safanın fikirleri. 68 sahife 50 kuruş SEKSOLOJI r BESSAIVAT I Dokuzuncu senfoni 7 Mayıs pazar günü saat 11 de Atlas sinemasında Dt. Mamigonyan idaresin. de 180 kişılik orkestra ve koro tarafından büyük bir konser verilecektir. PrograJmn Beethoven'in dokuzuncu senfonistnin tamamından ibaret oldufiu ögrenilmiştir. EKREM YEGEN Yemek tevzi müessesesi en titiz müştorilcıini bile memnun etmekte şöhret kazanmıştır. Bir tecrübe bu iddiamızı ispata kafidir. Telefon: 84474 Tanınmış İrıgiliz kitab eksporlerinin yardımı ile hazırlanan RECEB 13 PAZARTESİ EN BÜYÜK ZENGİNLİK Hayatta en büyük servet sıhıattir. Nefis ve besleyici ARI onlarile sıhhaünizi daima koruyajilirsiniz. TEKNİK KİTAB SERGİSİ V. | 5.58 13.11 17.02 20 05 21.49 4.04 E. | 9.53i 5.06 857 12.00; 1.44 ~ 5 9 En yeni ilml kitablarla 1 Mayısta açılıyor. Hem Teşhir Hem satış T E K N İ K K I T A B E V İ | Sirkeci, AdJiye karşısı Mimarvodad Cad. 19. Telefon: 21370 Anadoluda şatolar Şükür yetiştirene dostum.. de mokrasinin allı morlu. cicili bicili cilveleri bizde de bfşladı. Seçiın günü yaklaştıkça partiler var kuvveti gırtlağa. kaleme verdiler, öyle bir propaganda yarışına giriştiler ki deme gitsin!. Biri koskpca, upuzun bir beyanname neşrediyor. karşı tarafın adaylarını iğneleven demecler verdiriyor.. öteki, baskımn daha şimdiden başladığım ileri sürüyor.. milletin mukadderatına hâkim olduğunu ispat edeceğimiz zaman gelmiştir, diyor. Millet Partisinde dıştan bakılınca pek fazla barpket görülmüyor ama, o galiba.. için icin kaynıyor.. Ya Kalkınma Partisi?.. Azizim. o zavallı, topal eşekle kervana karışanı andınyor.. Fakat, Halk Partisinin beyannamesi amma etraflı, teferruatlı.. herhalde okumuşsundur.. Şöyle bir göz gezdirdim.. Hata etmişsin.. inceden ineeye tetkik etmeğe değer doğrusureiimin takviyesi, anayasanın geliştirilmesi, bir ikinci meclis kurulması. köylerde vapılacak ıslahat, yol davası, ordumuz, d:ş 'itika Simdi Hayyamın «rubaiyat» ına yeni bir bahar açtıran şairimizin, Cemal Yesilin hayat felsefesile ahlâk sister.iine geleiim: Seslenme hünerdjr, ses alıp î'erme kolay. Mısraile başlayan şair kendisine hâs bir ses ve deyişle konuşmak hünerine birinci plânda ehemmiyet verdiğini müjdeler gibi oluyor; ve filhakika bugünkii türkçemizle mümkün olanı mu» affakıyetle başarmış olduğu «jöritiüyor. Yalnız bir çok rubaiJerini dikkatle ve bir kaç defa okumak lâzım. Çünkü bazıları lakonik denecek kadar titiz bir icazla yazılmıştır. Yakın zamanların tarihine aid olanları bir mız he.kk'nda çok btjrmli kısımlan tarafa bırakıhrsa geri kalanların var.. ki çoğunu teşkil ediyor hepsi ar Muhakkak.. lâkin, biz bunlan kalarmda bir hayat felsefesini, Bir senelerdir dinler dururuz. Cumhudünya haüni çok ince imalarla riyetin her yıldönümünde radyoöyle gizlemiş ki bir ateşböceği gibi da muhtelif bakanhklann tembir yanıp. bir sönüvoHar. Otpyana silcileri o zamana kadar yapılmış açık bir inanmamazlık göstermeişleri ballandıra ballandıra sayar mekle beraber bu yani yani yaşadökerler.. ondan sonra yapılacnk nan dünyayı ve onun nimetlerini işler hakkmda da dallandıra daltercih tttiğini dokun?klı, ii.ifemsi, landıra atar tutar'ar.. bence bu bir neşeli bir eda ile çıtlatıyor: ' parti beyannamesi leğil, bir hü{eğji, Cennet, biliriz, murada ermek .rumef beyannameıi ve pıogrorru. yoludur. onu, zannerierim ktiiar partisi, seKeyfince günah işlenıenin tek ye j Çimi kazanc'ıktan sonra teşkil etridir. tiği hükumete mecliste okutmak üzere hazırlamıştL Partinin ileri gelenleri yanlışlıkla beyanname diye neşrediverdiler herhalde. Dostum, sen de hemen herşeye kötü bir kulp takarsın.. adamcağızlar ne kadar bakanlık varsa hepsinden gerekon malumatı, istatistikleri getirtmişler. arkasına bir sürü hoş ve tatlı vaidler eklemişler.. tellemiş'.er, pullamışlar, millete sunmuşlar.. fena mı yapmışlar?, Şüphesiz, iyi yaptıklarına kani oldukları için bu şekilde bir beyanname hazırlamışlar.. fakat, ben olsam sözden ziyade i|e ehemmiyet veıirdim. 1946 danberi Halk Partisi çok büyük fırsatlar kaçırdı. Dört yıl zarfında iç siyasette, iktisadî siyasette milleti ken disine ısındıracak pek çok tedbirler alabilirdi. O, bilâkis mütemadiyen dikine perdah yapmakta, umumî efkân hiçe saymakta devam etti. Halk kütlesinin bunaltı ve bıkkmlık duyduğu sahalardaki kö tülüklerin tekini bile ortadan kaldırmağa değil, azaltmağa bile gayret göstermedı. Şimdi, seçim meselesi gelip çaunca hepimizi zayıf taraflanmızdan tutup yaldızlı vaidlerle avlamağa kalkıyor.. Yazan w « . ^ ^ , « AHMED HIDAYET Hani.. öğrenicinin biri bir gün okula başı gözü sanlı gelmiş de.. öğretmen sormuş: «Hayrola evlâdım, bir kaza mı geçirdin?» Öğrenici cevab vermiş: cHayır öğretmenim, kardeşimle pencereden zn çok aşağı kim sarkacak, diye yanşa giriştik, ben birinciliğimi kazandım.» REEL Küçüklerin bayramı Bu yıl, yirmi üç nisan bana pek sönük geçti gibi geldi.. bilmem, sen ne dersin? Yoo.. pekâli, iki yerde çocuk balosu vardı.. mekteblerde müsamereler.. halkevlerinde merasim.. meydanlarda törenler.. sonra «Doğan Kardeş» in matinesi.. Balolara boş ver« yavruıarı daha şimdiden cicili bicili elbiseler giydirerek bir yerde toplamağa hiç de taraftar değilim.. birbirlerini kıskanırlar, küçük yaştan lüks hayata alışırlar.. onlar için bu çeşid bakımından Yani sen bunu Hocanın meş eğlencelerin eğitim hur hikâyesinden çahlara yün ta faydalı olacağına katiyyen kani kılacak, bu yünler eğrilip çorab değilim. .hslkevlerindeki merasim yapılacak, çorablar çarşıda satıla ve meydanlardaki törenler ise rescak da borclar ödenecek, hikâyesi mî formalite'crden ibaret. ne mi benzetmek istiyorsun?.. Peki, sen ne istiyorsun.. hani Evet. aşağı yukan öyle.. lâ bir vakitler yapıldığı gibi minikin millet, alacaklı köylü gibi miniler gidip resmî daireleri işgal gülüyor mu gülmüyor mu, o da etsinler de idare mekanizmasının «peşin parayı buldun da nasıl gü başına mi geçsinler.. lersin ağam.'» diyor mu, demiyor Hayır.. böyle bir temennim mu, bilmem? yok ama, bilinmez belki de daha Bakalım, Dsmokrat Parti be fazla başarı gösterirler.. efendim, yannamesinde nelerden bahsede ben küçüklerin bayramlarının dacek° ha külfetsiz, daha samimî, onlan Eğer o da kurıı ••f.idlerle dolu gerçekten günlük hayatları içinde olursa yandık.. mesele. bir başka : ürkütmeden, tedirgin etmeden fıkradaki vaziyete denecek.. j kutlanmasını istiyorum.. meselâ Ne gibi?. Ikısım kısım bahçelere, korlara, sa lonlara serbestçe yayılıp analarının babalarmın yahud öğretmenlerinin yalnız göz nezaretleri altında tamamile hür ve serbest, kendi aralarında, kendi âleminlerinde istedikleri gibi koşup oynamalannı. Ucuzluk korkusu! bağınp çağırmalarmı, şarkı söyl»melerini ve bayramlarını bu suret Gözün aydm.. ucuzluk başlale geçirmelerini istiyorum. dı.. elli kuruşa yoğurt, elli kuruşa Peki meselâ mekteb müsa uskumru.. her sokakta feryadı koparan koparana.. merelerine ne buyurursun? Biz Taksimde yoğurdu hâlâ Onlar güzel ama, vaziyete çoyüzden, yüz ondan alıyoruz., uscuğun kendi irad,esi hâkim değil kumruyu ise geç.. artık çiroz olki.. biçare. radyo ile idare edilen du.. uçaklar gibi iplerinin ucu başka İyi ya!. çirozun da tanesi iki larının elinde yatıp kalkıyorlar, söyleyip susuyorlar, gülüp ağlıyor kuruş.. şöyle sirkeli, dereotulu salatasım yaptın mı, bir kab yemek lar.. Kalıyor «Doğan Kardeş» in yerine geçti gitti.. Sirke böbreğime, çiroz da kamatinesi. raciğerime dokunuyor.. E.. o fena olmadı doğrusu.. Herkes senin gibi değil ya.. beş yaşma basan yumurcak baca Öteki yiyecek içecekte, giyeğından büyük marifetler gösterdı.. bize eski yeni bir çck, yaşça küçük, cekte, zarurî ihtiyac maddelerinde boyca beberuhi, fakat istidad ve ucuzluk var mı, sen ona bak.. Tabiî var.. zeytir.yağ, sabun sanat bakımından bÜ3'ük çapta değerler tanıttı.. iâkin, benim «Doğan piyasası birdenbire öyle düştü ki Kardeş > in takdir ettiğim tarafı, Ayvalık ve Edremid taraflarında beklemüsarnerelerinden, tcpîantılarından vaktile stok yapıp fırsat ziyade yavrunun kafasını, benliği mekte olanlardan bir kaçı iflâs toni geliştirmek işinde tutruğu dü punu attılar.. rüst yoldur. Korkunc masallara, Bravo hükumete öyle ise.. gangster edebiyatına başvurmadan, Bunun hükumetle, devletle yeni açılmak üzere bulunan çiçek bir alâkası yok ki.. iş idare mekalerin şehvanî hislerini gıcıklama nizmasına kalsaydı halimiz dumandan davasını yürütüyor, minimini dı.. bereket iktisad kanunlarına.. okuyucularını meşgul ve memnun daima harblerden, kıthklardan sonediyor. ra hep böyle olur.. üretim artar.. Hattâ korkuno masallar, gan O d a kim oluyor? gster edebiyatı ve şehevî hikâye Camm yeni terim, bihniyoı lerîe mücadele ederek.. musun?.. Mahsuller ve mamullsı demek.. Zor savaş doğrusu. Tabü zor azizim.. çocuk da Ey sonra.j vasının sade eğitim, öğretim cephesi mi çetin.. kimsesiz çocuklar işi hâlâ halledilemedi. Kanun da çıkü, öyle iken sersefil meydanlarda dilenenler mi istersin, pejmürJe ve perişan iskelelerde dolaşanlar, köprü altında pinekliyenler mi istersin.. gırla.. İstanbulun göbeğinde böyle olduktan sonra ücra mahallelerdeki. ırak kasaba ve köylerdcki vaziyeti bir tasavvur et. Mayıs ayı, bu soğuk harbin ısınıp ısınmıyacağuıı bize gösterecektir. Berlin şehrinin kanlı bir savaşa sahne olup olmaması ise Ruslara ve onların destekledikleri Doğu Almanya komünistlerine bağbdır. 1 mayıs ve 28 mayısta Beılüı şehrinde fiösteriler yapmak için komünistler batı kesimi komutanlarından müsaade istemişler, fakat Berlin Bclediye Başkanı Reuter, geçen hafta izin talebini tekrar reddetmişti. Zora başvuracaklarmı söyleyen 500,000 üniformalı komünist, batıhların enerjik durumu karşısında yumuş.amıg görünüyorlar. Batı Berline girmek istiyecek olan beş yüz bin kişilik bir kütleyo ] karşı mukavemet edemiyeceği an| laşılan Batı Berlin polisi lüzumu haiinde. aralarında zırhlı birlikler de bulunsn ' Amerikan ve Ingiliz birlikleri tarafından desteklenecektir. Doğu Almanya komünistleri Batı Berlini işgal etmek için tasarladıkları plânı, Moskovadan aldıkları talimat üzerine geri bırakmışlardır. Soğuk harbin geçireceği ilk buh Sonrssı piyasaya fazla msl ran, yarın olacaktır. İki yüz bin arzolununca eşya yavaş yavaş kıy kadar Alman komünisti, Berlinin metini kaybeder. Paranın değeri doğu kesiminde ve Batı Berlini fazlaiaşır.. ayıran sınır üzerinde büyük bir Ben de seçim arifesinde ee nümayiş yapacaklardır. Komünist rekli tedbirler alındı da ondsn aleyhtarı olan iki yüz elli bin kişi böyle bir fiat düşüşü başgösterdi ise aynı günde komünistlerle musanıyoıdum.. vazi olarak gosterilerde buluna Hayır efendim hayır.. seçimle caklardır. İki tarai önderleıinin uğraşanlarm geçim işile meşgul ol verdikleri teminata rağmen duıumağa kat'iyyen vakitleri yok. on mun son derece nazik olduğu andan emin ol.. fakat, çok kazanma laşılıyor. Batılı müttefik komutanları, pağa alışmış tüccsr ve esnaf vaziyeti hiç de hoş görmiyorlar.. geçen zartesi yapılacak olan bu toplantınm, kanlı bir facia halirü almpsı gün büyük bir bakkaliye mağazaslmalı komünistin yapacağı gösterinın müdürü bana ucuzluğun doğulere bir «prova» olduğunu belirtracağı tehlike hakkında tam yarım saat süren bir konferans verdi. Bugün Berlinde bahar bayraml , Hay çenesi tutulsun.. ucuzluk !i nın. kanlı bir facia haüni alması .... , . , ne tehlike doguracskmış, bakpym. Işsizlik.. ticaret evleri, dükkân sahibleri fiat düşüklüğü. kazanc 1 azhğı yüzünden bir kısım person l i l vermek zorunda kalak d kl lerine yol caklarmış.. Umumî menfaat uğrunda her zaman küçük bir iiımıe kurban [ ^ i i m a { l y o k değildir. \ Hitler, kendini bir yarı tanrı save Alman nıüle^ine de öyle n a n j s a ndııan ve saytiuan o j yed mezarı varsa. yattığı yeıden sa j , a ş l m k a i d l r l p a a Berlini ve hutün Almanyayı, ne hale getiıdiğim ı bir görse!... RÜYA TABİ3LERİ K e m a l A y a s 200 GOBİ olur.. fakat, ucuzluğu temin edemiyen hükumet, bâri kendiliğinden hasıl olan fiat düşüklüğü karşısında bir takırr. aylıkçıların ve gün•delikçilerin mağdur olmalarını önlese.. gerçekten ziyana girmemiş müesseselerin müstahd?m!erini çı j karmalarına mâni olsa.. Inşallah.. 14 mpyıstan sonra idaıeyi ellerine alacak olanler, öteki memleket davaları arasında bu meseleyi de ele alırlar. İnşall?h ama, artık o zamandan sonra işler «inşallah maşallah» la değil de, sandalyp mevki hırsı bir terafa bırakılıp halkın rahatı, refahı, saadeti için sarfedilecek samimî gayret ve himmetlerle başarılmağa çalışılsaj ÇÖLÜ Kuruş Pisrre Benoit Edebî Roman 200 Kuruş AYAYDIN Kitabevi Ankara Cad. 95 İstanbul CUMHURIYET Senelik Bir aylık Üç aylık Altı aylık Senelik Niishası 10 kuruştur Abone şeraiti Türkiye Haric 2800 300 800 1500 2800 » Kr. » » » 5400 600 1600 290O 5400 > !« • • • D İ K K A T • Gazetemize gönderilcn evrak ve yanlai neşredilsin, edilmesin iade olunmaz Hanlardan mesuliyet kabul edilmez*