17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 Nfean 1939 CIVTHURIYET BİR DAKİKA: Coğrafya Haftası Baştarafı I inci sahifedç «anılmaktadır. 3 mayıs çarşamba eünü Prof. Macld Arda: (Son elli yılda cografya), Doçent Sım Erinc: (Vandan Cilo dağlanna), Dr. E. Lahn: (Türkiyede bazı göllerin jeolojisi hakkında) birer konferans vereceklerdir. 4 mayıs perşembe eünü: Dr. Kemal Erguvanh: (Doğu Anado'uda mesken ve malzemesi), Prof. İ. Hakkı Akyol: (Türkivenin Karadeniz akarsulan rejimi), Doçent Reşad İzbırak: (Yukan Kızıhrmak bölgesinde Neojen sonrası yer hareketlerinin dağ teşekkülünde önemi), Prof. Hâmid Sadi Selen: (Türkiyede nüfus sıklığı), X de Planhol: (Antalya ovasına yapılan iş göçmeleri), Doçent R. İzbırak: (Erciyas çevresinde şehir özelliği gösteren köyler), Dr. E. Lahn: (1949 yılında vukua gelmiş baa depremler) mevzulu konferanslar vereceklerdir. 5 mayıs cuma: Prof. Cemal Alagöz: (16 ncı Milletlerarası Coğrafya kongresi), Doçent İsmail Yalçınlar: (Doğu Karadeniz dağlarmın morfolojisi). Doçent Danyal Bediz: (Pakistan intıbalan), Dr. 1 Kıhe Kökten: (Türkiyede prehistorik yerleşme durumu ve son yer leşmelerle mukavese denemesi), Doçent Ferruh Sanır: (İdare taksimaünm cografî bakımdan mütaleası yolunda bir denerne), Doçent Cevad Gürsoy: (Anadolunun K Ü ney doğu smırı hakkında), Doçent Danyal Bediz: (Pakistan ekonomisi) hakkında konferans vereceklerdir. 6 mayıs cumartesi günü; Pruf. Ali Tanoğlu: (Adapazan Düzce ovalarında bazı müşahedeler), Prof. Ahmed Ali Özeken: (Türkiyenin yakıt ekonomisi hakkında), Doçent İhsan Ketin: (Kızıl adaların jeolojisinde yenilikler), Prof. Sevket Aziz Kansu: (Anadoluda Pleistosen araştırmaları) hakkında konferans vereceklerdir. 7 mayıs pazar: Cografî gezi vardır. 8 mayıs pazartesi günü: Prof. Besim Darkot: (Türkivenin cografî bdlgeleri hakkında), X. de Planhol: (Aksunun orta ve aşağı çıgırlannın morfolojisi hakkında). Prof. Cemal Alagöz: (Türkiyede karst olaylanna dair müşahedeler). Prof Ahmed Ardel: (tznik ve Burdur göllerinde seviye değismeleri hakkında), Prof. Hâmid Pamir: (Turkiyenin bazı jeolojik problemleri hakkında), Doçent İsmail Yalcmlar: (Türkiye rolyefine dair), Dr. Talib Yücel: (Elmah ovası) hakkında konferans vereceklerdir. 9 mayıs sah gunü: Dr. Hadi Yener: Turkiye linyitieri ve linyitin yakıt ekonomisinde rolu, Prof. Ahmed Ardel: Yenişehir ovası, Doçent Nuriye Pınar; Karaburun yer sarsıntısı, Bekir Beret: Trabzonda Sera heyelânı, Doçent Ferruh Sanır (Türkiyede sıcaklığm yıllık gidişi hakkında), Necdet Tunçdılek: (Toroslarda yerleşme ve ziraat hakkında bazı müşahedeler), Zehra Celâsin: (Yollar hakkında) konferans vereceklerdir. Bayarın Boludaki İkinci bir HecJis meselesi mühim nutku Dorr'ım hususî teşebbüs ve Vali, tetkikler devletçiliğe dair beyanatı Can ve pathcan Baştaraft 1 tnci sahifede ledikten sonra alâkahlar arasında sıkı bir işbirliği lüzumuna işaret etmiş ve demıştir ki: « Türkiyeye gelmis bulunan Marshall plânınm Yunanistandaki balıkçılık mütehassısı Mr. Milo Moor'dan faydalanmağa çalıştık. Türkiyeye de bir balıkçılık mütehassısı gönderilmesi için Washington ve Paris ile müzakere halindeyiz.» R. Dorr, bundan sonra hususî teşebbüs mevzuuna temas etmiş, bu sahada yamlan işlerin memnuniyet verici olduğunu soylemiş, Marshall plânı yardımından faydalanmak suretile bir kaç projenin hazırlandığını bildirmis, borç para ve diğer nevi yardunın yapılması hususunda müzakereler yapıldığını, çimento, soğtık hava depoları ve pamuk yağı çıkarılması işlerinin yürüdüğünü sözlerine ilâve ederek şöyle devam etrriştir: « Bu gibi projelerin tahakkuku ile Türk ekonomisine mühim hizmetler temin edilmiş olacaktır. Geçen'erde de söylediğim E. C. A Türk muteşebbislerini desteküyecek ve cesaretlendırecektir. Öyle ki, bunlar hem memleket istihsal ve ihracatını arttıracak. hem de bu bolsenin ve bütün dünyanın ekonomik hayat seviyesinin kalkuımasmda rol oynıvacaklardır.» Şarta bağlı yardım Marshall plânı idarecisi bundan sonra tahsis edilen paralar üzerinde izahat vermiş, sarf şekillerini anlatarak şunlan söylemiştir: « Türkiye bu sene, bildiğird> gihi. ilk defa olarak şarta bağh yardımdan istifade etmektedir. Bu yardım, Marshall plânının malî yardımmm mahallî bankadaki kar şılığ'inı temsil etmek l dir. Yani dırek yardım ve tiraj haklarının mukabili meblâğdu. Bu yardmın şu veva bu şekilde sarfı asla akla gelemez. Bu fon, ancak kanunla ve andlasmayla ekonomik kalkmma ve malî istikrar için sarfedilebilir Bu fonun Türkivede de, her yerde oldugu gibi. aynı maksadlara sarfedileceği muhal>^ktır. Bu kısırn yardımın, bu maksadlarla hazırlanacak projelerde sarfı için Türk hükumeti ve E C A arasmda müzakereler yapılmaktadır. Tekrar Böyliyeyim ki, şarta bağlı yardımdan, bunlar dışında, hiç bir maksada tahsis yapılmamıştır.» Mr. Dorr'a, gazetecıler, bu yaı dımdan siyasî maksatlar için kullanıldığına dair şayıalar dolaştığım söylemişler. Marshall plâncısı bunun üzerine şöyle de miştir: « Şimdiye kadar böyle bir şey olmamıştır ve olamaz da. Marshall plânı siyasi maksadlara kullanılamaz; plânın gayesi tamamile gayrisıyasîdir.» R. Dorr, «iktidarda bir değişiklik olduğu takdirde plânın tatbikinde, daha doğrusu projelerinde herhangi bir tahvil görülebılir mi?» sualine de şu cevabı verm:ştir: « Değişiklik yapılması iki âkid memleket arasında and laşma ile her zaman mümkün olabilir; fakat başlanan projelerin devamı herhalde normaldir.» Halk Partisinin seçim beyannamesmde devletçiliğe geniş yer verilmektedır. Bu hususta görüşünüzü ögTenebilır miyiz? « Bır Amerikalı sıfatile huBUSÎ teşebbüsü daima desteklemeği tereddüdsüz, devletçiliğe tercıh ederim. Bu, benim şah sî kanaatimdir. Netice itibarıle şunu söyliyebilirım: Türk mil letinin seçeceği hükumet istedi ği şekilde hareketle devletçili ğm hududunu çızecektir » Trnman'm 4 ünrfi noktası Türkiye, Truman'ın 4 ü n cü noktasmdan istifade edebile cek mi? « Bu plân henüz tamamile tavazzuh etmiş değildir. Yalnız umumî sağhk mevzuunda isti fade edilebılir. Tahsil imkânmı Pullbright plânı karşılamaktadır. Andlaşmalarla, talebe, profesör mübadelesi yapüabilîr.» R. Dorr, daha sonra, Türk iktisadmda mühim bir madde olarak gördüğü pamuk istıhsalinin arttığmı ve daha artacağmı, 949 senesinde tarihte en fazla istihsal senesi olduğunu söylyerek şöyle devam etmiştir: « Bunlar, hakikî başarılardır ve Türk ekonpmisile garbl Avrupa hayatına büyük hizmet demektir.» Vali ve Belediye Başkanı Fafireddin Kerim Gökay dün beraberinde Vilâyet Bayındırlıi müdüra İsmail Hakkı Devletkuşu, Baymdırhk Bakanlığından gelen liman mütehassısı Naci Ark ve basın men sublan olduğu halde Ağvaya giderek Ağva deresi mansabmın ıslahı işile orada yapılacak mendirek ye« rini tetkik etmiş ve halkın dileklerini dinlemişter. Vali halka, ağaç dikmek ve bilhassa fındıkçılık ve balcılık yapmanm Şilelilere vereceği fay dalardan bahsetmiş, kes.len ağaçlarm yerme fazlasile ağaç dikmek lüzumunu belirtmiş, ıki parti adaylarınm burada memleket meselelerinde elele yürümelerinden duyduğu memnuniyet! açıklamıştır. Battaraft 1 inci sahifede 1Hepsi bilâistisna bu memleketin kendileri için daha faydah olacağı j evlfidlarıdır. Msmleketin haynnı ru halisane hatırlatırım.» I temenni eder. Fakat, biliyoruz ki bazılan zihnivet tesirile, bazıları Bayarın nutku da itiyad saikasile veyahud şu Bayar kürsüye gelince, nevdanı dolduranlar bir arada tezahüratla bu kuvvete hoş görünmek ümidıle başkanı seîâmladılar. Bayar, heye vaîifesini suiistimale müsaid buGozlerimiz bütün canj gittikce artan uzun ve son lunmaktadır. derece müessir bir konusma yaptı. dıkkatile bu secim cihazım isleten Beseriyetin en iyi devlet idareri kuvvetin yanıbaşmdaki bu çembeolarak uzun arastırmalar ve bir re, bu mekanizmaya matuftur.» Bavar 1946 hâdiselerile partiye çok tecrubeler sonunda demokrasiyi bulduğunu, memleketimizdeki yapılan isnadları kısaca hatırlatdört yıllık mücadelelerin de tu u tıktan sonra, bu yersiz iddialara ğurda yapıldığını anlattıktan sonra, ve hareketlere karşı pervasızca oy kullanrna gunü olan 14 rmyısm vapılan mücarlelelerin daima mübu bakımdan ehemmiyetini belirtti dafaai meşrua halinde kaldığmı kaydetti: ve şdyle devam etti: • Zira memleketin sükun ve c Meselenin bu kadar ehemmiistikrarıru muhafazayı her şeyin yetli oldugu kabul edilince, hatıra kendiliğinden bir sual geliyor: 194S üstünde tutan vatanperver bir teseçimlerinde neler yapıldığını bili şekküle mensubuz» dedi. İktidarın vaidleri yoruz. Acaba bu defa da aynı hal Bayar bazı yerlerde oylarını ıktekerrür edecek midir? Bu suale cevab vermek mecburiyeti vardır. tidar lehine kullanma mukabilinDdrt yıldır hayli mesafe aldık. Ya de girişilen köylere su getırme vebu memlekette hakikî hürriyet, ha saire gibi icraat vaidlerini hatırlatırken bir muhtann kaymakama kikî adalet, milletin iradesile teceîli • vicdan meselesi üzerinde pazaredecektır. Yahud bugünkü şeklin lık olamaz» şeklindeki cevabım manasız bir hareket olduğu anla anlattı. Bununla beraber, D. P. şılacaktır. Milletler ve ciddî parti Başkanı bu halin umumî ohnadığıler manasız hareketler peçinde koş belirtti: mazlar. Biz milletçe inanmış buv O devir geçmiştir. Türkilunuyoruz ki, bu memleketin refa yede hür ve müstakil vatandaşha kavu'iması icin demokrasinin lar vardır. Herhangı bır surette gerçokleşmesi ve aynı zamanda devlet* «ı vazıfe alanlar da kamuntazam bir devlet cihazmın mil nunlarm kendılerıne çızdığı hulctın irade^ine göre isîemesi sureti dud dahılinde çalışmaya meckat'iyede lâ?mdır. burdurıar. Bu böyle olduğu takSeçim emniyeti d rde ı>etıce çok mühım olacakSecimlerde sandık basma emni tır. Çok parlak olacaktır. Çok yetle cidebilccek miviz? İ^te benim emnıyetbahış olacaktır. Bu karsizc söyleınok istediğim buJur. Yal şılıklı ıtımad sayesinde memı»nız istikbalden emin olalım. Bize kette nakıkî birlik vücude geleistikbal hakkında bugünkü hüku cektır.» mct büyük vaidlerde bulunmakBayar, seçim emniyeti haktadır. kmdaki izahlarını şoyle bitirdi: Ba^bakanm İEtanbuldaki konuş • B hareket fılen sabıt olursa •u ma^ını radyoda dinledim. (Seçim D. Parti bunu yapanın elinı öpler tam manasile emniyetle yapıla meğe hazırdır.» Bayar, şiddetli caktır. Vatandaş hiç bir şeyden alkışlar arasmda kürsüden ayrıçekinmeden sandık başına gide lırken şu sözleri söyledı: cektir) diyor. Bu bizim özledıeimiz «Allah muimmiz olsun.» ve tcmenni ettiŞimiz bir keyfivetKorgeneral Fahri Belenin tir. Demokrat Parti secim meselekonuşması • sini mevzuu bahis ettiği zaman saMeydanı dolduran kalabalık dece millet namma emniyet ve hak . Hak^ızl'Ça karşı hakkım bir türlü dağılmıyor: «Paşayı isyükseliyordu. mecburiyetini duyduğunu teriz.» avazeleri Bu hava içinde kürsüye gelen da aynı zamanda kavdetmiştir. Korgeneral Fahri Belen, şu kıMillî birlik sa konuşma ile iktifa etti: Buna ilâve edecek bir nokta var: « Saâolun hemşer.lerim. Bu Harb bıtmiştir. Sulh olmamıştır. gün huzurunuzda söz almak isVatanını sevenler, hepimiz, bu temeyiş.m, karşımızdakıler tara memlekette millî birliğin teessüsü fmdan benim hakkımda bazı lüzumuna, umuml politikamız ve târizlerde bulunulmuş olmasımemleket menfaat'erinin icabı o dır. Ben kendinü müdafaa etlarak kat'î şekilde inanıyoruz. Bu meğe mecbur olarak kendımden itibarla müstakar bir hayat yaşa bahsetmek istemiyorum. Ben simanın elzem bulunduğuna kaniız. Şu halde 1946 nın fenalıklan bir zin yüksek sevgılerinizden kuvtarafa atılır ve milletin hakikî ira vet alıyorum. Ve hayatımın en desini tecelli ettirecek şekilde hü bahtıvar günler.ni y '«'vırjm » kumet cihan bitaraf lşlerse ondan Bayann Düzcede yaptığı konuşma Düzce, 29 (HuiUaî surette Düz ancak memnun oluruz. Fakat böyle olacak mıdır? Binnazariye böyle ceye giden arkadp^'^'z Mekki Said bildiriyor) Bayar bugün, olması lâzımdır. öğleden sonra, Düzcede kendısiSeçimler ve idare cihan ni muhabbetle karşıhyan kesif Yeni seçim kar.unu çıkmışür. bir Demokrat kütlesine hitaben Seçimi idare edecek cihazın başı mühim bir konuşma yapmıştır. Bayar bu konuşmasmda, vazına şerefli hâkimlerimiz getirilmistir. Kanun bakımmdan endişeye ma fenin genclere devri lüzumunu hal olmadığııu zannetmekte\iz. Şu anlatırken: «Fakat bıze teretdakikaya kadar seçim cihazının tüb eden vazifeler de vardır idaresinde de ehemmiyetli bir şi Halkın refahı uğrunda artık kâyetimiz ohnadığını millet muva ömrümüzün son yıllarına arijcehesinde ifade edecek bir durum mış bile olsak gözlerim.ze topdayım. Yalnız şu hakikati de sby rak doluncaya kadar çalışmak Baştarafı I inci sahifede lemekten çekinmiyeceğim. Seçim borcumuzdur.» demiş, bılhassa « Yargıtay Başkanı Halil Öz kanununa göre, bu cihaz bir tarai iktisadî ve malî politıkanın son yörük. Demokrat Parti listesinde tan işlerken onun etraftnda gene derece kötü idare edıldığinden müstakil aday olarak yer almağı bir çevre mevcuddur: İdare cihazı. şikâyetle, alman yanlış kararkabul eden muvafakatnamesini bir Kül halinde hiç bir meslek erbabı larm hazıneyi zararlara uğratt1hafta kadar evvel İstanbul İl secim nı itham etmeğe hakkımız yoktur. ğına dair izahları misallerle tekuruluna vermiş. Bu muvafakatname, İstanbul seçim kurulu taraPROF. NİMBUS'ÜN »lACERALARI: fmdan, Ankaradaki yüksek seçim kurulu başkanlığına bildirilmiştir. Bu 'aziyete göre, İzmir seçim kurulunun bu şekilde bir karar vermemesi lâzımdır. Bu meselede bir zuhul olduğunu kabul etmek lâzam dır. Durumun kısa bir zamanda avdnlanacağını ümid ederim.> İl seçim kurulu DP. adaylan hakkmdaki şikâyetleri reddetti Başta Halil Özyörük olmak üzere. Demokrat Parti adayları hakkında il seçim kuruluna yapılan itrazları il seçim kurulu topluca reddetmiştir. Baştarafı 1 tnci sahifede de kabul edihr ve sonra ılân ve tatbık olunur. Parti bu esasUr altmda çahşır ve seçimlere iştirak ettiği zaman, ancak programı ve bâğlandığı prensipler çerçevesine bağlı bir beyanname ha zırlar. Halk Partisinin programı onâmüzdedır. Orada ılk umde olarak şu yazılıdır: «Türk milletın n idare şekli kuvvetler birlığı esasma müsteniddir. Hâkimiyet birdır ve bu hâkimiyetin tek mu messili Büyük Millet Meci sıdır.» Halbuki Halk Partisi pro«amını değıştırmeden Anayasada devletımızın en kat'î terrel olarak yerleşmiş bu tek mecüs usulünü nasıl ve ne hakla seçim beyannamesmde değiştirebıl r? Şımdi o ıkincı bir mecl sten bah sedıyor. Bundan bahseden kimdır ve bu salâhıyeti partmin hangı programından, hangi nızamnamesinden almıştır? Bunu sormak butün mUletin hakkıdır.» Partisi gazeteleri aşağı yukan hep beraher bir nağmedir tutturdular: Demokrat Parti listelerinde yer aldığı için, Yargıtay Başkanı Sayın Halil Özyörük vazifes'mden istifa etmeli imiş. Belki doğrudur. Eder mi, etmez mi bilmem. Fakat, Halk Partisi listelerine isımleri konulan meselâ Korya Valisi sevimli Sefjk Soyer ile Matbuat Müdürü Ahmed Şükrü Esmer iistadımızın isnfalan acaba neden lâzım değil? Bu arkadaşlar bir neri siyasî terzi kesild'ler. Kendi akillarmca boya bosa, soya sopa, o P. ye bu P. ye göre usul ve nizam biçıyorlar! D. N. yaptı Yeni devletcilik devam Ilalk Partisi. devlctrilik prenMpiııi bnndan yirmi beş yıl onceki ba^lançıc noktasına baçiamak ister gibi fförünüyor, fakat gene acık Ve kesin bir karara varamıyor. Devlet, millî savunma ve umumî hİ7mot mefhıımlarile bağdaşan .şleri kcndi üzerine alacak. aynca Ö7el teşebbıi'sle de işbirliği yapmağa çahşacaktır. Millî savunma ile âmme hİ7meti nerede başlar, nerede biter? Bunların sınınnı cizecek ölci! hangisidir? Bejannamede bu noktalar acıklanmamıştır. Top, tüfek >apmak kadar seker ve pamuklu sanayiini işlermek de pekâlâ millî savunma ile ilgili bir iş olabilir. Dcmiryollannı, posta, telprraf ve telefon şebekesini işlermek kadar halka sinema seyrettirmek. otel açmak da pekâlâ bir âmme hizmeti sayılabilir. Bunlar hep bircr görüş, anlajTş ve inanış mcseleleridir. Halk Partisi beyanııamesinin bu mühfan konuda vatandasa karşı daha açık bir dil kullanmasmı gönül isterdL NADİR NADİ Baştarafı 1 inci sahıjede kan askerî erkânı arasında cereyan eden konuşmalara aid havadisin dc gazetelerimize, Londra'dan gelen bir telgrafla aksettiğini yazan <Vatan» sazetesinin bu yazısı hakkmda bir diyeceği olup olmıyacağını Dış İşleri Bakanı N«cmeddin Sadaktan sorduk. Dıs İşleri Bakanı. muharririmizin bu sorusuna, şu cevabı vermi^tir: < Her meselede olduğu gibi dıi siyasetimizle alâkalı meselelerde de memleket efkârmı daima aydmlatmayı vazife bilirim ve bu vazifemi her fırsatta yapmaktayım. Gazetoci arkadaslarımı her zaman öğrenmek İ3tedikleri işlerde cevabsız bırakmamaya dikkat ederim. Türkiye dış siyasetini ilgilendiren yeni bir hâdise olunca, bunu daima herhanşi bir vesile ile memleket efklrına bildiririm. Fakat «Vatan» gazetesinde yazıldığı gibi, Sovyet Rusya Montreux mukavelesinin tadili hakkında yeni bir talebde bu'.unmııs deCüldir. Sa(îece Moskova'da «Kınl Donanma» isminde bir dergide Borâzlar hakkmda bir ma^ile çıkmı^tır. Bu makale>a benim g'bi bütün vatandaslar gazeteîerde okumuslardır. Kezalik İstanbulda Türk ve Amerikan askert erkânı arasmda mutaJm haricinde, herhangi bir konuçrra cereyan ettiğinden malumptım yoktur. Memleket efkârına bildirilecek yeni bir durum veva hâdise oldığu zaman bunda kusur etmiyeceğime daima emin olahi'ir^iniz^ Siyasî hâdiselere dair Sadakın demesi Baştarafı 1 inci sahifede Taşbaj caddeleri takib edü«rek D. P. binasıns kadar gidildL Bu arada Cebesoyla hu«usl olarak görüşmek trsatını buldum. D. P. lilerin çahsına karçı gfls*«rmi| olduklan bu kadar yakınhk »a bağlılıktan sonra müstakil ohnaktan çıkıp Demokrat Parti kütttfunde filen yer alıp almıyeeagmı kendisin» sordum: « Gayelerimiz, düfüncdeıluıüi ayra olduguna göre, artık mflstakfi kalamıyacagım tabiidlr. Demnokrs* Parti Ustesinde yer «ldığnn gtt* işte Demokrat Parti safmda T« kütüğunde çimdiden itibar«ı y « •lıyorum.» c«vabım verdl. Cebesoy bdylelikl» mustaldiakp ten ayrılarak D. P. kütOğüad» fi'len yer abnış bulunuyor. Yann Demokrat Parti Odwnp«zarmda muazzam bir miting yap*caktır. Bu mitingdt D. P. adaylan ve Emekli General Ali Fuad Ceb^ sov birer konuşmayapacaklarda. Süt fabrikası inşaatı Saglık Müdfirlügünün pastörl»» d l fabrikası Inşanm. süt hayvaıüaruun T« bunlann ahırlarının ıslahından eınral uygun bulmadığma datr yazılaa haberler dogru degildlr. Sagllk Müdttrlıiğü bazı yerlerde ufak testaler İçin yapılan müracaatiert aygun bulmsmıştır. Büyük pastörtee süt îubrika» İçin her hangl biT mütaleada buhmultnamıştır. ^^^.^.^ Ali Fnad Cebesoy D. Parliye girdi Radyoevi önündeki hâdisenin sanıkları Baştarafı 1 inci sahifede şahidin ifadeleri almdıktan sonra sanıklarm avukatlan tahliye talebinde bulunmuslardır. Bundan sonra kısa bir tetkike çekilen yargıç, 45 ki=Lnin tahlivesine ve geri kalan 27 kişinin de mevkufen yargılanmaslna karar vermistir. Tahliye edilen 45 kişinin 16 tanesi Üniversiteli bulunmaktadır. Tahliye olunanlar şunlardır; Vcysel O<cu, Sabri Çeiik, Yasar Boz, Memdııh Yarayan, Nazmi Çubuklu, Mahmııd Yalçm, Müfıd Arcasu, Sezai Yalçm, Vejsel Vehbl, Ali Çankaya, Hasan Ömek, Burhan Vardarsu, Vartan Hazaryan, Nureddin Mecidiye, Salâhaddin Hızal, Salim Hayri, Cemil Kalyoncu, Fikret Yurddabir. Tahsin, A. Necib, A\TIİ Cerrahoğlu, Şefik Ünal, Hüseyin Almoz, A. Sert. Hasan Kuru, Ahmed Semiz, Mehmed. Kemal Özmansur, Kaya Türker, Ali Rıza Dinç, Yasar, Halid Burhan, Mahmud Şevket, Ertuğrul. Melımed Yanç, Şener Gürer, Nuri Hasan, Mustafa Erdek. Halil, Kâmil Ercantürk, Mııstefa Özcan. Kral Faruk evleniyor Kahıre, 29 (A.P.) Mısır Kralı Faruğun yeniden evlenmek arzusunda olduğu bugün resmî saray çevreleri tarafmdan teyid edılmıştır. Yetkilı b.r şahsiyet, Krabn «Mehmed Ali hanedanımn ıdames ni son derecede srzuladığım» söylemişar. Yargıtay Başkanımn adaylığı yid etmıştir. Bu yanlış kararlar ayrıca yüz mılyonlarca lıranın heba oln^asma sebebiyet veriiiiç tir. D.P. Başkanı, harb sonunda yurd dışında gıda maddelerine her t?^** > âcıl bir ihtiyaç va; ken 7 eylul kararîrrile alıcıs' tngiltere kupası final maçı hazır mahsullerimizin pek ucuLondra 29 (a.a.) (afp) Ingilza satıldığını. bv^" ^Trşılık ıt tere kupası final maçlarında Arsehalât eşyasma yüksek fiatlar ö nal futbol takımı Liverpool takıdendiğini söylemiştir. mını 20 yenmiştir. Baştarafı 1 inci sahifede « Seçim günü memlekette sükunet hüküm sürmelidir.» C. H. P. toplantılan C.H.P. İstanbul teşkılâtı dün Yalova, Karagümrük, Üsküdar, Kadıköy, Beşıktaş ve Aksarayda muhtehf toplantılar yapmıştır. Yalovanın Çınarcık bucağına baglı Kocadere köyünde yapılan meydan toplantısı aynı zamanda acı bir günün yıldönümü idi. 1921 de Çınarcık bucağında 800 vatandaş, düşmanm anî bir baskınına uğramış, şehid edilmişti. Hatbler sözlerıne başlarken aziz şehidlerm ruhlarında geniş hürriyet havasını selâmlamışlardır. Muhtel f hatiblerin propaçanda konuşmalarmdan sonra C H P. lıler Yalova köylerinde dolaşmışlar, halkla temas etmişlerdır. Karagümrükte yapılan toplanıyı Kemal Örgüç açmış, mü»e.ikıben sırasile C.H.P. adaylarından Mehmed Ali Kâğıdçı, Zühtü Tetey, Meliha Avni Sözen ve Atıf Ödül söz alarak muhalefetin yaptığı tenkidleri cevablandırmışlar ve C.H.P. nin politikasım izah etmişlerdir. Üsküdarda yapılan toplantıda Süreyya Birol ve Ali Rıza An b rer konuşma yaparak işçi meselelerine temas ve C. H. P. hükumetlerinin bu konudaki çalışmalarım izah etmişlerdir. Adaylardan Hamza Osman Erkan da Halk Partısinin kurulu Partilerin siyasî toplantıları EVLENME Eefika Hoşgbrenl» Bahrt Pendann nftâh ve evlenm» torenlert öfin 6gleden sonra Orduevinde yapılmıstır. Gena ev'.Ilere saadetleT dilerlı. şunu, yaptığı ve yapacağı işleri anlatan bir konuşma yapmıştır. Kadıköy toplantısı Rasimpaşc Sinemasında yapılmıştır. Toplantıyı Yeldeğırmeni ocağı başkanı Ahmed Pola açmış ve ilk olarak Ekrem Tur konuşrruştur C.H.P. nın yaptığı hizmetleri sayan hatib, muhaliflere cevab vererek sözlerıni bitirmiştır. Müteakıben Tevfık Taylan, Dr. Saim Ali Dilemre, C.H.P. nin seçim beyannamesi hakkında konuşmuşlardır. Beşiktaşta, Barbaros meydanında tertiblenen açıkfava toplantısına kalabalık bir halk kütlesi işt:rak etmıştir. SAYIN BAYAN Emin olunuz H, Salonumuzda yaptıracağnuz 6 aylık Soğuk Permenant ME VLİD Sizi de hayran birakacaktur. Aile Büyüğümüz cnerhum Tümgeneral TEVF İK TOPÇU'nun <mr, ruhuna ithaf edilmek üaere ölümünün i üncü senesine rastlryan 1/5/950 pazartesi günü öğle namazını müteakıb fAksaray Valide camiinde) Mevlidi Şerif okut turulacaktır. Dost, akraba ve kıymetli silâh arkadaşlarile din ihvanınm teşrifleri rica olunur. Topçn ailesi DURSUNE ÖZEL Berber Salonu Kadıköy, Caferağa mahallesi Sakızgül sokak No. 30 ÖLÜM Ankara U idare heyeti azasından emeklt Neşet Tan. yolaçın amcası İTskup, Bucak muduru Muhiddın Tanyolaçın, Ankara Ataturk L sesi oğretmenlerinden Tevfık Tan yolaçın, T. S. F Bozoyuk Zıraat Bolge Eaşmufettışi Vehbi Tanyolaçın, Ankara «Trskya» maaazaM sah'bi Stlâhaddin Tanyolaçın. Zıraat Barı:; şeflerındcn Halıd Tanyolaçın, Sai Tanyolfcın babaları ve Yüksek Orı Muhendisi Şahab Tanyolaçın Istari avukatlanndan Zafer Tanvolaçın, tisad Fakı. Itesl nıezımlanndan Kem: Tanvolacm dedeleri. Em^kli Vilılerd ABDÜRBAHALVN TANYOLAÇ 29 nı<an 959 cunartesı gunu saat 18 I de Alîahın raiımetıne kavuçmuştu Cenazesi 30 nisan 950 ppzar gunu Selimiye Karlıkbayırı No. 7 deki evinden alınarak Sel'ml>e camiinde ikindl mazı kıhndıkian sonra Karacaahmeddekı obedî ıstırahatgâhma tevdi edile cektir. * * * Tanıstay sabık Deîr î dairesi başka Saffet Tuncayın e?i. Vedia Bozkurdt anres . A%şım Bozkurdun buyukanne . Nesıb Eksat Hauf Eksat Asım Eksatıl hemşireleri. Ihsan Bozktırdun kaymvalides!, esbak sıhliıye dairesi reisi Hasifi P?şa mahdumu merhum Falk âün gece H2 V ın rahnıet'ne muştur Cenazesi b'îgrn 30 nisan pa gunu IMndi vakti Erekov istasyomı Zıhnıcşa camiinde ram?zı kılınara Sahra^ ıcedidde aıle makberesıne ol T.pcaKîlr. Cenabı I'ak rnhmet evliye E A İ F E T U N C A Y İKRAMİYELİ A1LE CÜZDANI 2 Eylulde Çekilecek S EVLI görüyorsun. Muad. Fevzi Behnan, Nedim Sabitin bizde misafir bulunduffu eünler zarfında gelirse, burada karşılaşmalan hoş bir çey olmaz her halde! Ha! Anladım. Şu bakımdan! Elbet şu bakımdan. Haksız mı imişim? Vallahi Belkıs, ben bu ciheü düsâinemedim Ama üzülme. Onun da kolayrnı buluruz. Fevzi Behnan, geleceği günü telgrafla bildiricek değil mi? Evet. O gün ben Nedimi alır, bir bahane ile bir yere götürürüm, kar şılaşmayı böylece önleriz. Dilimin ucuna kadar gelen bir sözü. sayriihtiyarî söyleyiverdim. Sana daha başka sebeble de öfkelendim. Nedimi bugün çağırman beni bir de hayal sukutuna uğrattı. Ne gibi? Merdivenden alaca karanlıkta çıkan Nedim Sabiti, Fevzi Behnan zannettim. Az kaldı, ho? geldiniz Fevzi B^y divecektim. Murad bir kahkaha koyuverdi. bu hâdiseyi anlattığuna, o dakikada pişman oldum. Bunda gülecek ne var? dedim. Nasıl gülmiyeyim? Cezanı çek mişsin işte! Ben «ana »öyledim, ffünlerce sonra erlocek bir ınisafıri nasıl karşılayacağmı günlerce evvelinden hesab etmeâe kalkınca. böyle hayal inkisarlarına uğramağı göze almak gerektir. Yalmz, Nedim Sabitle burun buruna gelinciye kadar onu nasıl tanunadın, anlayamıycrL.m. Fe\^i Behnana o kadar benziyor ki! Hele karanlıkta, ta kendisi! Murad. yüzüme tuhaf tuhaf baktı. Evet, sahi b«"n7ivor, dedi. Boyu filân tıpkı o, değil mi? Boyu, omuzarının genişliği. saçlarmın rcngi, hepsi benziyor. Murad giildü O halde, şıkâvet etmekte haksızsın, Bel'ıs. dedi. Hsval sukutu ile de bitse, merdiven başında geçirdiğin kısa heyecan devresi her halde pek tatlı olmuştur. Sonra da, Fevzi Behnan gelinciye kadar, Nedim Sabiti karsında gördükçe, onu görâyormuş gibi olur, avunursun, fena mı? Muradın, Fevzi Behnandan gelecek telgraf üzerine Nedim Sabiti uzaklaştıracağı va'di, üzüntümü bir dereceye kadar giderdi. Yoksa, Nedimin mevcudiyeti saadetimi hakikaten bulandıracak mahiyette bir fazlahktı. Bu teminatı aldıktan sonra, Nedim Sabitle, içimden barıştım. Fakat merdiven başmda geçirdiğim o şiddetli heyecan dakikalannı unutamryordum. Yengemin, hattâ Nebile teyzenin de bulunduğu meclisimiz, onlarm bulunmasına ragmen iyi nesoli geçti&i halde, eeç \akit odama çekildikten sonra, Hrdenbire, içime bir hüzün çöktüğünü hissettim. Arkas% var K C U M H U R I Y E T » in TEFRİKASI Nakleden: HATİCE VİLDAN Evet. o idi. Elimde bir mezüra varmış da santimi santimine ölçüyormusum gibi kat'ivetle, mektubunda bana tarif ettiği boyunu, enıni, omuzlarmın aen'sHğini, görüyordum. Alaca karanlık olm.T=na rağınen saçlarjım, gozlerinin, teninin renginı görüyordum. Arlım atısı, ceketinin ceblerine soktuğu ellerinin durusu, hayaîimde canlandırdığımm aynı idi. Merdiverin o^tasına geldiği raman başını kaldırdı. Gülumsediğini gordüm. Beş basamak sonra karşı karsıya gelmiş olacaktık. Ben de gülümsedim, elimi uzattım. Günlerdenberi hazırladıgım sözleri birdenbire unutmuştum. Dilim rutulmustu. Elimi uzatı^ım bıle şuurlu değil, mıhaniki bir şekilde olmuştu. Birdenbire, uykudan uyanır gibi kendime geldim. Karşımda Nedım Sabit duruyordu. Gülümsiyordu. Benim mer<luen basında, hp>eket siz ve sesız duruşum ber halde dikkatine çarprnıs olacak ki: Çok dalgın bir halıruz var. Beüıs Hazuzn, dedi. Ne cevab verdiğimi hatırlamıyorıım. UğradıSım hayal sukutu o kadar feci oîmustu ki, yüksek bir yerden, jnaddeten yuvarlanmış kadar seıemleırıHim. Tam o sırada Muradm gelivermesi ,şaşkmlığımı belli etmekten beni kurtardı. Nedim SabiHn o gün bize geleceğini önceden bilseydim, merdiven b'sında belki de bu hayale dalmıyacaktım. Onu Muradm çağırdığım, o sıradaki konusmalarmdan ar.ladım. Dört beş gün sürecek olan bir yazı hazîrlıyacaklarmıs, Nedim Sabit, bu müddet zarfmda bizcle mbafir kalacakmıs. Hayal sukutuna eklenen bu haber, âsabımı büsbütün bozdu. Fevzi Behnanı beklediğim busün lerde .Muradm, bana danısmadan, bir haber bile vermeğe lüzum görmeden, Ntdim Sabiti gece yatısma, hem de günlerce sürecek bir gece yeüsı mi=Tfirlis;ne caŞıması, adeta bana a7izlik olsun diye yapılmı?, kasidli bir harekete benziyordu. Bunu Murr^ın yü?üne söylemek ten kendimi alamadım. Nedim Sabıtin, salorda, amcamla ve jrengemle lâkırdıya daldiğı bir sırada, onu dısarıya çağudım, odasına gittik. Bu ne demek Murad dlye sordum. Hangisi ne demek? Nedim Sabitin bugfln bize gelişi. Yazılacak bir yazımız var, beraber çdışacağız. Onu anladık. Yalnız, bu yannızı bir kaç gün sonra yazamaz mıydmız? Tam Fevzi Behnanın geleceği bugünleri bilhassa mı intâhab ettin de Nedimi çağırdm? Murad sabırsulanır gibi oldu. A! Belkıs abla, artık uzun ettin ama!. Fevzi Behnan, Fevzi Beh nan? Gelecekse gelir, ne yapalım yani? Onun bu asabileşişi canımı çıktı. Ya! Gelecekse gelir öyle mi? dedin. Tesekkür ederüu, Murad. Demek benim işim seni bu kadar bigâne bırakıyor!. Murad, serteldiğine nadim oldu. Birdenbire yumuşadı. Hayır, Belkıs, yanlış anladın. Bigâne değilim. D«mek istediğim şu ki, Fevzi Behnan mevzuu sana hâdL=eleri hep aynı cepheden gösteriyor, hükümlerinde yanılıyorsun ve boş yere üzülüyorsun. Fevzi Behnan'n geîeceğl bu?ünleri bilhassa intihab ettigiml düşünecek ksdnr cbrüşün bozuluyor. Nedim Sabitin bupün bize gelmesile Fevzi Behnanın ne münasebeti var? Ben belki bazı hükümlerımde yanüıyorum, ama sen da çok ba#it ve Para ikramiveli Curaya girebilmek için cüzdanı oknıyanlar 6 Mayısa kadar bir cüzdan almalıdnlar. Cüzdanı olanlar birikmiş paralaruıı 6 Mayısa kadar hesablarma yatırmalıdırlar. Bu kur'adaki 2 EV için Her yüz liraya bir kur'a numarası TESEKKÜR Ölumı'e bız'er sinsuz acı içinde bl«i îakan sevgılı annemiz 3 üncü EV için Her 1000 liraya bir kur'a numarası ve Her 1000 liranın Bankada kaldığı her yıl için ayn bir kur'a numarası • Tafsilâtlı broşfirler bütün şnbelerimizde emrînize âmadedir. cenazesine iştirak eden, çelenk gond ren. telgraf, telpfon ve mektubla taz yette bıılıınan akraba ve dostlara ay syrı teşekkure t»e5u r "nıız msnı oldu ğundan gazetenizın delâletını rica ede riz. Kvlâdlan: MJntu c« LStj Ozdlyarbaktrlıoölu DUL BAYAN AĞx4VNİ Özdi.varbakırhoğlu'nun YAPI ve KREDİ BANKASI \ TURAL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle