20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET • GUNUN MEVZULARI ( Azerbaycanm millî matem günü Yazan: Mirza Bala 27 nisan. Azerbaycan Türklerinin millî matem günüdür. Bundan otuz yıl önce, 27 nisan 1920 de. şimali Kafkasya (Dağıstan ve Çer kezistan) Türk ve Müslüman Cumhuriyetini çiğniyerek Azerbaycanm hududuna dayanan 11 u* ci Kızıl Rus ordusu, Anadolu İs tiklâl savaşına yardıma gitmek ba hanesile. memlekete eirmiş ve ver diği sözün hilâfma olarak, bir da ha çıkmamak üzere, yerleşmiştir. Bundan sonra ilk iş olarak Millei Meclisile hükumet azalarının tevkif ve idamlan başlamış, millî ordu dağıtılmış, ordunun kumanda heyeti, generalinden teğmenine ka csr, bütün subaylar, zabıta ve jandarma kuvvetleri kurşuna dizilmek suretile ,imha edilmiştir. Bu katliâmdan idari teşkilâtın başında duranlar, nahiye müdürlerinden valilere kadar idareci unsurlar da yakalarını kurtaramanuşlardı. Ivîaarif ve kültür işlerini idare eden münevver zümre ve serbest ıneslek erbabı münevverler, günahsız olduklan için, yalnız Siberya menfalanna sürülmek suretile, yani Rusyanın buzlu cehennemlerinde donup ölmek suretile cezalandırılmışlardı. Memleketin mühim aksamı Ertnenistana peşkeş çekilmiş, bankalar, ticarethaneler ve hususî cvler alenî bir surette yağma edilerek Moskovaya «hediye» gönderilmişti Büyük çoğunluğu Türk işçisi teş kil eden Baku petrol ocaklarından fabrika ve imalâthanelerden bu işçiler aülmış, yerlerine Rus mujikleri ikame edilmişri. Bu suretle Sovyetize edilen Azerbaycan, «boş arazileri işletip irnar etmek maksadile» akıp gelen Rus muhaceret seline marvız kalmağa başlamıştı. Bu kanlı istilâya karşı, daha ilk aylarda ayaklanan Azerbaycan Türkü, millî hürriyetini kanı ve cam pahasına müdafaaya başlamış memleketin Lenkeran, Karabağ ve Gence gibi dağhk mıntakalarmda aylar süren inadlı bir mukavemet göstermişti. Bu mıntakalardaki millî ordu kıtaları, faik düşman kuvvetleri karşısmda mağlub olduktan sonra, kısmen dağılmış kısmen de, İran üzerinden Türkiyeye şeçerek, merhum Nurı Paşanın kumandası altında Erzurumda toplanmış ve burada Sankamış ve Karsın istirdadıncla ön safta çarpıştıktan sonra, Türk ordusuna karışarak. İstiklâl harbine fi'len iştirak etmişti. Azerbaycan millî ordusundan Türk ordusuna kaııçan genc subaylardan bazılarının goçert eene general rütbesine yükseldikUrini memnuniyetle gördük. Memle ket ise. bu mağlutiyetten sonra mukavemetinde devam etti. Resmî Sov yet tebliğlerine göre, 1925 senesine kadar Azerbaycanda 50 den ziyade müsellâh kıyam vuku bulmuştur. 1929 da yeniden alevlenen bu isyanlar 1929 1932 senelerinde uır.umi bir şekil almış ve Mo=kovay> cidden meşgul etmiştir. Resmî Sov yet kongrelerinde alenen itiraf edilen bu isyanlardan sonra Azerbay can Türkleri büyük kafileler halinde Siberyaya nefyedilmişlerdir Buzlu şimal kutbu civarındaki Solovki adası Azerbaycan münevver'erinin zindanı haline getirilmişür. *** ı Şehir =haberleri Ecnebi garsonlar Vali, yeni kanunun tatbikının geri bırakılnuyacağını söyledi I ED EBİ Y AT • • BA H S LER 1 I c 27 Nisan 1950 İHEM NALINA MIHINA millî devletlerin ittihadından ibaret federatif bir halk cumhuriyeti olmasını müdafaa etmiş ve kaoul ettirdikleri bu tezi, aynı yılın mayısmda Moskovada toplanan bütün Rus esiri Türklerin umuml kongresinde de, uzun ve hararetli münakaşalardan sonra, kabul ettirmeğe muvaffak oılmuşlardı. Geçen yıl Mısırda vefat eden Kazan Türklerinin meşbur âlimlerinden merhum Musa Carullah Efendinin 1918 de bastırdığı ve bu kongrenin zabıtlarını ihtiva eden eserden öğrendiğimize göre, Rus esiri Türk ler, millî devlet hayatlarını yeniden kurmağa karar verdikleri zaman, bütün esir Türkleri içine alabilecek tek bjr devlet kurmak imkânsızlığile karşı karşıya gelmişlerdi. Türkistanda, doğu, orta ve batı Siberyada, Ural ve Volga kiy:larında, Kafkasya dağ silsilesinin şimalinde ve cenubunda ve Kırımda, ayrı ayrı topluluklar haiinde yaşayan bu Türklerin ayrı ayrı milli devlet kurmak yolundaki teşebbüsleri, bu imkânsızlıktan dcğmuştu. Fakat bu Türk toplulukları arasmda milli kültürel, tarihî ve dinî vahdet gibi bir çok müşterek bağlar mevcud olduğu için, aynı kongTe, millî Türk devletleri arasında bir Türk kültür federasyonunu da derpiş etmekte idi. Ayrı ayrı millî Türk devletleri tezini •.nüdafaa eden «Azerbaycan Türk federalistlerinin demokrat partisi müsavat» aynı zamanda «bugünkü hali ile müteferrik bulunan Türk illeyak:n istikbalde bir devlet haiinde birleşeceğine» inanmakta idi. Fakat bolşevizmin zuhuru ile daha tecavüzî bir şekil alan Rus emperyalizmi bu Türklerin bir muhtariyet haiinde bile müstakil tdareler kurmalanna imkân vermeyince Azerbaycan, 28 mayıs 1918 de tam istiklâlini ilân etti. Ondan on yedi gün önce Dağıstan ve Çerkezistan dahi «Şimali Kafkasya» umumî adı altında bir devlet kurmuş ve Azerfcaycanla birlikte Pariste in'ikad eden büyük devletlerin sulh konferansına heyetler göndermişti. 12 ocak 1920 de büyük milletler Azerbsvcan cıımhuriyetinin istiklâlini tanıdıkları zaman Azerbaycnnla birlikte bütün Türkiye de candan sevinmiş, bilhassa. o zaman işgal altında bulunan İstanbul milli bir bayram yapmıştı. Bu münasebetle İstanbul Üniversitesi salonunda yapılan büyük ihtifal esnasında 5öylenen nuruklar tâ Bakuya radar aksatmiş ve Azerüarde derin bir minnettarlık hissi uyandırm:ştı. Garsonlar cemiyetinden bir heyet dün Vilâyette Vali ve Belediye Başkanı Fahreddin Kerim Gökayı ziyaret ederek ecnebi garsonların çalışmaktan men'i hakkındaki kanunun tatbikını istemişlerdir. Eu kanuna göre 24 mayıstan itibaren bir ay zarfında bunlar işlerini tasfiye edeceklerdir. Vali, kanunun tatbikının tehiri hakkındaki haberlerin doğru olmadığını, bunların bir ay zarfında işlerini tasfiye edeceklerini söylemiştir. Şehrimizde kış mevsimlerinde çalışan ecnebi garson say:sı 60 kadar olup yaan bu miktar çoğalmaktadır. T. M. T. F. nun açhğı müsabakalar Türkiye Milli Talebe Federasyonu Turizm Komisyonu. üniversiteliler arasında açmış olduğu müsabakalar büyük bir alâka ile kerşılanmıştır. Birincileri komisyon tarafından Avrcıpaya yollan;csğı içir, gerek yazı müsabakasına T \ c gerekse fotograf musabakasına katılanlar çok olmuştur. Bitiş tarlhinin yaklaşması sebebile daha bir çok iştlraklerin olacaâı açikârdır. Ankara İzmir. Zonguldaktaki temsilciliklere de çok muracaat vardır. Denizyollanmn tııristVv seferleri Tarsus vapuru yarın sast 14 te Hayfa tur:.?tik seferine çıkacPktır. 10 ms> ısa kadar devam edsMk olan bu seyahatte 'Tarsusı îzm:r. Ka>fs ve Pire liın?n lsrına uğrayacak ve döndükten fonr: 16 mayısta Arrserika seferine çıkacîkt Denizyolları İdaresi. dış hatlar rurlstik seferlerine müşterl ce'ıbetmc! maksadile hazırladığı reklâm ve propa "ganda programının tatbikma başlamış tır. Hazırlanan çeşidli propaganda va sıtalarından baçka muhtelif ıadyolarli da nejrtyat yaptırılacaktır. Bahar ve çiçek bayramı Gülhane Parkır.da Hıdırelleze tesadü eden 6 ve 7 mayıs cumartesi ve paza gunleri yanılacak bahar bayramı prog ramına göre ssat 10 da çiçek alayı ilı bayrama baçlanacak ve muhtelif eğ lerceier yapılacaktır. Bu arada bir se müsab?ka5i yapılacak, şehrimizde bu lunan yerli ve yabancı saz ve ses sah ne sar.atkârları parkın muhtelif yerle rinde gösteriler yepacakiar, parkı içiade orta oyunu oynanacak, kukl mahallinde fanınmış sanatkârl'rımı kukla oynatacak, Lüna Park eğlencs lerl yapılacak ve daha hunlüra he.nze: bir çok eglenccler saat 20 ye kada: devam edeccktir. He'ikopteıin lecrübesine haftaya başlanacak Posta tevziatını süratlendirmek mak sadile getlrtllen helikopter dun güm rüktert çıkarılmij ve iki kamyonl Yeşilköy hava meydanına götürülmüş lür. Helikopterin roorvtajı isine heme bsşlanacaktır. Bir halta kadar süre cek olan montaj işi bltince uçağın tecrOBe •ucuşları yapılacaktır. Helikop ter 500 kilo posta taşıyacaktır. Uçak evvelâ İstanbul içinde çalısacaktır. Esasen Azerbaycan cumhuriyetiBeklenen neticeler ahndığı takdirde nin istiklâlini ilk tanıyan Osmanlı yeniden helikopter ı«'v.r'ı*T';tı.. «Bizim Köy» ün gördüğü rağbedevleti olmuştu. 4 haziran 1918 tatin içtimaî bakımdan mana ve .îlum Türbeler ne şekiHe ziyaret rihinde Batumda akdolunan muamiyeti üzerinde dururken şunu da edilecek? hede ile tanman bu istiklâl, kahraTürbelerin ne ş«kilde ziyaret edilcce belirtmeliyiz ki bu geniş alâka, ba man Türk ordusunun büyük feda ğine dair Vilâyete bir tamim gelmiştir. zılarının zannettikleri gibi edebî bi kârlıklan neticesinde tahakkuk et Buna nazaran türbedar bir rr.i'FDin hâdise değil, sadece içtimaî bir hâ miş olduğu icin, Azerbaycan Türk önünde bir sandalyede oturacak, geti disedir. Esasen eseri edebî münek rilecek çiçeklerln konması için bir ma erinln büyük kardeşlerine ebedî sa bulıındunılacaktır. Türbelerin par kidlerden ziyade Nadir Nadi, Falil minnettarlığım temine de bir ve maklığına adak bezi bağlsTrıyacaktır. Rıfkı ve Cihad Baban gibi siyasi ya sile teşkil etmiştir. Kartaidakl bir türber.in açılması hak zarların övmüş olması da bunu şös kır.da mahalli halk tarafından vâk termektedir. * * * ırüracaat kabul edilmeTnıştir. Bundan otuz yıl önce yeniden * * * Rus istilâsma uğrıyan Azerbaycan «Bizim Köy» ün tahliline çiriş Küçük Haberler cumhuriyeti, yeni Türkiyenin Cum meden evvel üzerinde durulaca^ huriyete tekaddüm eden «Büyik ie CUMA günü Ağvada inşa edilecek bir nokta müellifin şahsı. daha dcğ Millet Meclisi hükumeii» tarzında, Bundan otuz yıl önce vuku bulimanın teır.elatma törenl yapılacaktır. rusu yaşı meselesidir. Kendisinin !an Kızıl Rus istilâsı, Rus ihtilâli fakat daha ziyade parlamentarizme Bu törene Vali ile Ankarsdan gelrriş bugün on yedi yaşmda olduğu söy üzerine ilân edilen ve Sovyet P.us mütemayil. reisicumhursuz bir dev olan Bayındırlık heyeti iştirak ede lendiğine göre kitabını vücııd yar.ın da kabul etmiş olduğu «mil letti. Devletin başında, «umumî, cektir. getirmeğe yaramış olan «Kö; letlerin kendi mukadderatlaruu müstskim. serbest. müsavi ve^gizii» • PEYNİR fiatlannda geçen haftaya öğretmeninin notları» Varlık moc bizzat tayin hakları» na dayanarak eçim prensipl üzerine, kadın ve r.".aran 30 kuruşlıık bir ucuzluk rrü muasında neşredildiği sırada yakurulmuş olan ve yeniden Rus e erkek. bütün milletin iştiraküe se şahede edilmîştir. •• BEYOĞLU Halkevinden: Cemcl ni 1948 de on beş yaş'nr'av* saretine düşen Türk cumhuriyetle çilmiş ve milü iradeyi temsile en demektir. Şu halde MahÖzen idaresindeki Türk musiki ders dı rinin en sonuncusu idi. Azerbayca alâhiyettar bir meclis ve bu mec lerimiz, teşküatlardırılmak üzere tatil mud Makalın bir nevi dâhi olr'.uğu nın istilâya uğramasile. sabık lise karşı mesul bir hükumet bulu ecilmiştir. Yeniden açıhj tarihl ayrıca na hükmetmek lâzım gelmekteRus imparatorhığunun enkazı ü nuyordu. Mecliste merkezi işgal e i:âu rlunacaktır. dir. Şu var ki müzik, resim, şiir, zerinde kurulan millî Türk devltt den ve cumhuriyetçi bir parti elan * KASTAMONU ve Kars şilepleri hattâ matematik ve fizik sahasınrla, leri tarihe karışmış oluyordu. A «Azerbaycan Türk federalistlerinin A:r.erikanın Baltimore limanır.cian de precocite» yani erken yetişme hâzerbaycan devleti, aynı zamanda demokrat partisi.. sağdaki ittihadı nizyolları İdare'ine aid malzeme yük disesine çok sık tesadüf edildiğ lenektedirler. Şilep'er, bugünlerde ha. tarihte ilk Türk Cumhuriyeti idi islâm ve soldaki sosyalistlerden rcket edecekler ve Derinceye gelecek halde, içtimaî tetkik sahasında buve esasen Azerbaycan, miîlî Türk maada, mecliste bütün ekalliyetler • lerdir. na misal bulmak hayli güçtür devleti tezinin önderi bulunuyor e temsil olunmakta idi. Bu ba•• YOZGAD şilepi İspanyanın Cadis Rousseau bile ilk içtimaî aserini * du. kımdan dahi Azerbsyran cum'nuri îin.anına psta.es götürmüştür. «Yoz yazdığı zaman 38 yaşındaydı. 5u depolarındaki benzin en fazla ulr Ter>ki kuvvetile işleyen yeni harb yettedir. Daha nisan 1917 de, yani Rus çar ^etinin sukutu Türk dünyasında ve gsdi. Cadistsn hareket ettıkten sonra ha'.de, «Bizim Köy» müeilifirıin tayyarelerinin. üçüncü bir dünya Bunlann başır^a. «besleyiciJ ana buçuk saat yol almalarına müsaiddir. Demek ki, her 1200 kilometrelığının sukutundan bir ay sonra jütün islâm şarkmda ilk kurulan 7oprak Mahsuileıi Ofisi hesabına buğday getirmek üzere Hindistanın Bom nev'i şahsına münhasır bir narika savasında o>"nıyacağı rol, sadece tsyyarelerin müd.Rfaı tertibatı gel de bir yeniden benzin almağa mecve bolşevikliğin zuhurundan sekiz genc bir demokrasinin sukutu de bay ümanma gidecektir. çocuk olduğunu kabul etm?k lâ iğıd ü?;erindeki rakamlardan iba mektedir. Askerî mütehassısların burdurlar. Süratleri ve âni yükselay önce, Bakuda toplanan Kafkas mekti. Onun yeniden dîrilmesi genc • BİR müddet evvel Halice alınmış ım geliyor. Filhakika cerr.lyet ret kalmıyor; bugün Amerikan ha büzıları ana tayyarelerin mümkün olduğu ksdar az silâhlı olması, bu me kabiliyetleri fazla olduğu için, ya İslâm kurultayı, Rusyanın ida Türkiyede başlayan demokrasi ha olan Trabzon vapurunun revizyonu bithayatının mekanizmasına nüfuz. a kuvvetlerinin yaptık'.arı manevna mukabil daima yanuıda uçacak düşmana karşı «vurup kaçma» ure şeklini müzakere ederken, A reketinin şarka ve şimale doğru miş ve gemi dün havuzdan çıkmi}tır. ••Trabzon» 30 nisanda Dcju Güney Ak çtimaî hâdiseler arasmda chem alarda bur.ların elle tutuiur mi olan küçük bir avcı filosu tarafın sulü darbeler indirmeleri beklendizerbaycanlı liderler, bu devi=tin ya>nlması demek olacaktır. alleri görülmektedir. Hava kurmay içtimaî deniz seferine çıkacaktır. mi mühimme takdim, ğine göre, bu çevik avcıları gidip Geçenlerde Halk Parti?! adaylan ntle aşkanı General Hoyt S. Vanden dan muhafaza alti"da bulurdurul+ BİR müddettenberi İstanbul r..er millerin rolünü takdir. gelme 1200 kilometreyi geçen yerZaferler yaratan kahramanlann şeref destanı H kez olmak üzere orman teftiş ve tahkik ,akaları arasında denizci buluıımatlığı hakpörü berg geçenlerde verdiği bir de ması taraftarıd:r. Bu suretle, ana istatistik bir işlrrin1 e bulunan, Orman Başmüıienmeçte bunu işaret etmis ve ordu tayyarenin daha f'i b?nn t?=" lere gönderirken havada beslerae ( k m d a k i y B Z ı m üzerine .bir kaç oSenenin en büyük heyecan filmi cisi M. Ali Gökberk 90 llra aslî maafla e istinaden muhakeme. ysbileceği ve yavrulanna daha zi zarureti kendini şiddeüe hissetU k u ; . U C I , r a b ? l ı a v a z d l k ! a r l Üsküdar Orman Işletme Müdürlüğüne la en geç inkişaf eden hassa ve un taktik bahsine verdiği büyük vade yart^ımcı olabileceği ileri sü recektir. bir mektubda. dolambach bir yoltayin edilmiş ve vazifesine başlamıştır. abiliyetlerdir. Bu sahada yaş •h«jmm:yetî belirtmiştir. rülmektedir. dan kendi şahsımı halırlatmak İSBu bahiste en mühim rolü. uzak • KANDILLI Kiz Lisesi tarafından ıoksamnı ancak yakın veya uzak Bazüarı ise. ana tayyarenin ya29 nisanda Taksirr. Belediye Gazinosun ir muhitin kuvvetli tesiri telâfi nesafelere bombardıman akını yaAskerî mütehassıslr.rın plân ve tediğimi söylüyorlar. Sayın okuyuDP. vejilecek müsamere 6 mayıs tarihine nına ayrıca bir av:ı filoşiır'.iTi ve projelerinde mühim bir yer işga cularım yamlıyorlar. Çünkü naçiz debilir. Mahmud Makalın köy ıacak olan tepkili uçakların havatehir edümiştir. rilme?ini. kuvvet'?rin dal'.tılması isteseydim, + 23 nisanda çekilen 300.000 liralık nstitüsündeki hocalarını öğrenci a benzin almaları usulü oynıya olarak kabul errr.ekte ve bunu bir eden, ana tayyare, dört motörlü şahsımı ileri stirmek dür ve havada üç avcı tayyaresine partilerden birine adayhk için mübüyiık ikramiyenin yarjsı olan 150.000 erinde içtimaî mevzulara karji :aktır. l:ra Eminönü Kaymakamı Cevdete isa merak ve heves uyandırmağa muDeniz kuvvetlerirrie olduğu gibi. ziyan saymaktadırlar. OnUra göre, aynı anda benzin verebilecektir. racaat ederim. Böyle bir şey yapbiı bet etmiştir. (CHEREYENNE) ava kuvvetlerinde de. kü;ük bir ana tayyarenin emrine ayrı Malum olduğu üzere, benzin madığıma göre. bu mevzudaki yaaffak olduklarından dolayı tebrik • RUMANYA ^onsolOFU dün Vall sadece ıklerin, esas ü?l?r;ncien uzakta, müdafaa kuvveti verileceğine, keı •ikmal» ameliyesi esnasında ana zılarunda kendimi değil; tmek lâzımdır. DENNtS MORGAN JENE WYMAN ve Belediye Basksnını ziyaret etmiştir. denizciliğini düşündüğüm ksiklerini temin edecek bir «ana disini müdafaa tesisatile teçhiz et uçakla «yavrular» aynı irtifada ve Türk * AKŞAM Erkek Sanat Okulunun * * * olur. F^asen emi» ye ihtiyacları vardır. Bilhas mek daha muvafk ayru süratle uçarlar. Ana uçak, meydandadır. Kaldı ki ben mes: bszı tesislerinin tamamlanması için «Bizim Köy> ün önsözünden an a, küçük çapta olan fakat ezici a hiç bir vasıta, kend =ini içindeti besleyeceği yavru ile arasındaki lekten yetişme bir denizci değilim; r.Tüli Eöitim Bakanîığmda Vilâyet emlaştldığma göre Mahmud Maxala teş kabiliyetini haiz bulunan tep ve elinin altındaki silâh1?~c!:m gay mesafe kâfi dereceye gelince hor denizciliği seven bir gazeteci. amarine 160.000 llra gönderroiştir. • ÜSKÜDAR ş:ie yolunun beton ağabeylik etmiş olanlardan bin de kili av uçskları, hareket no'.ttala risile lâyıkile müdafaa edemez. BÜYÜK AŞK ve MACERA FİLMÎ tumunu uzatır. Bu hortum havada tör bir denizcilik muharririyim. ssfalt kaplama olarak inşası işi dün Yaşar Nabidir. Anlaşılan Panait Bu iki görüşün hangisi galebe ufkî durabilecek bir şekilde yapılr:ndan kp'Vsrken aldıkları benzinBelpdiyp Dainî Encümenince 311.946 İstrati nasıl Romain Rolland tara le ancak kısa bir mesafe gidebilir çalarsa çalsm. muhakkak olan şey, mıştır. Küçük tayyare. bu hortulireys müteahhide ihale edilmiştir. yetiştiril ler. Halbuki onlardan beklenen ana uçağın, düşmana karşı müda mıuı raptedeceği cihazını uzatır + TAHTAKALEDE Telefon sokağin fından keşfediimiş ve dan geçmekte olan Silivrili Nazif Öz mişse Varlık Yayın Evi sahibi vazife çok daha uzun menzlHidir. faasmı temin etmek zaruretinin ve iki alet, otomatik bir surette yettedir. can adında bir şahsm zarfcılık sure de öylece «Bizim Köy» müellifini Bunun için, havada veya karadî mevcud olduğudur. Tatbikat ve birbirine geçerek benzin nakline Avcı uçakları üç koldan besleyetile 410 Hrasını çalan Dursun, Kemal muharrirlik yolunda irşad etmiştir. ( Suddenly tt's Spring y sık sık benzin istasyonlarına ihti manevralarda alınan neticelere göre başlanır. bilecek olan bu muazzam ana tayve Vehbi adlannda üç sabıkalı yakaPAULETTE GODDABD FRED MAC MURRAY Yaşar Nabinin Önsözünde itiraf yacları olacaktır. Şüph?siz. karada bu cihetin d?ha kat'i ve esaslı bir lanarak Savcılığa verilmiîtir. Avcı tayyaresinin ne kadar ben yarenin hayli benzin alabileceği Mahmud Makala her nokta buna müsaid değildir. surette tesbiti yoluna gidilmesi * KASIMPAŞADA. Sakızağacı so ettiğine göre zin alabileceği malumdur. Ana tay hesablanmaktadır. Ağırlığı fazia mevzuu veren, onu bu yolda teşvik Esasen, düşman tonnkları vzerinde beklenmektedir. kağında 4 numaralı evde oturan Musyaredeki bir alet bunu gene otoma olduğu için süratinin pek yüksek tafa Akyüz adında bir şahıs evinde eden, notlar kîtab haline konulur harb edildiği takdirde, benzini yerDiğer taraftan, ana tayyarede en tik bir şekilde kontrol eder. Yahud olnıasına belki imkân bulunamıyaotururken birdenbire ajka gelerek ken parçaları seçip «serpiştirenr, pencereden havaya iki el ateş etmiştir. fasıllan tanzim eden kendisıdir. den temin etmek kabil veya şayanı mühim noktalardan biri, mümkün da bu kontrol vazifesini ana tayya caktır. Fakat, müdafaası kendi si» lâhları veya himaye filosu tara« Derhal yakalanan Mııstafa hakkmda Bütün bunlar yapılırken, ilâve'.er ta% siye değüdir. Bunun îrin. tepkili olduğu kadar fazla miktarda ben redekilerden biri görür. Senenin en müstesna 2 şaheseri birden kanuni takibata geçilmistir. avcı uçaklarının benzini havadan zin taşıyabilmesidir. Tepkili uçakDüsünülen üç hortumluk ana u fından temin olunabileceğine göcc, değilse bile, gerek fikir. gerek üslar, saatte 800 kilometrenin üstün çakta benzin depolanndan biri fazla bir sürate de ihtiyacı pell almalan lâzım gelecektir. BU AKSAM O Ü B E V V M I»' J j lub bakımmdan ufak tefek röt JŞRECEB 9 PERŞEMBE HavHa K'i^ük bir «ana tayya de bir hızla gittnelerine mukabil, gövdede, Ikld kanadlardadır. Hor olmıyacakür. 1 lar yap;lmış olduğunu farzeunemire> den küçük uçaklara benzin Ana uçaktan tepkili avcılara ya» tumlann idare ve kontrolu tayymze elbette mâni voktur. 1 K A R A N L I K A Y N A nakli uzun bir zamandanberi tecrenin gövdesinde bulunanların pılacak benzin nakli işi için en mür *fc »f. ifi rübe ve tatbik olunan bir usuldür. elindedir. Hortumlardan her üçü said, yer, bulutların üstüdür. A« OLİVİA de HAVİLLAND j. LEW AYRES «Bizim Köy» nvhiyeti. itibarüe Fakat, bugünkü ht'He mükemmel nün birbirlerinden uzak mesafeler cılar ana uçakla irtibatiarını telsiat V. j 6.04,1312 17.01 20.01 21.42 4.10 2 S t H İ R L İ Â'ŞK bir röpoitaj serısidir. «Gcçırn sayılsa bile, harb esnasındaki zanıde buiunuşu avcı uçakların ana le temin edecekler ve tesbit ettikderdi», «Köy hayatından sahne'er», retler karşısında daha büyük bir E. J10.03 5.12 9.01 12.00 1.42 8 10 DANE CLARK GERALDİNE BROOKS tayyareye kolayca ve rahatça so leri «randevu» yerinde birbirleril» | «İnanışları», «Okul ve okuma» di tekâmüle ihtiyac gösterecek mahiökşürüğü keser. kulmalarına imkâa veıecek mahi buluşacaklardır. ye dört kısma ayrdmış ve so mek biraz güç oluyor. Zira «Bizim nuna «Masal gibi» başlığım te Köy» müellifine inanmak lâzım geKö lırse, bulunduğu köyün tütün inş ı y a n b i r p a r ç a e klenmiştir. yün sefaletini anlatan sahifelevi sanbrı h;rsız ve hilebazdır: «Bu kalbiniz burkularak okuyorsunuz. sene kışın nzun sürmesi ve ekinle Bunlar, kuvvetli realist tasvirler rin bataktan kurtıılamaması yüziindir. den tarikate girmiyen hemen heMahmud Makalın «Mübarek Te men kalmadı gibi bir şey...» İS. 94) zek», «Çorbalık», «Bit bahsi» gibi «... ama bunlar temizliğe filân öfasıllarda. görmüş olduğu hakikati zenmedikleri pibi işlerinde de hia\men ifade ettiğıne ve köy çocuk leden, hırsızlıktan sakınmazlar. larının balı bir hayvan zannettik Biraz temiz ve çekingen olaniar talerine ben şahsan inanıyorum. Se rikata girdikten sonra bu meziyetbebi de köyleri pek yakından tanı lerini de kaybediyorlar... (S. 95). mamakla beraber Nişantaşının arEşer Mahmud Makalın tasvir etkssındaki teneke mahalksinde bu tiği köy Anadolu köylerini temsil tasvir edilen şeylerin aynmı bir ediyorsa yukarıdaki satırlardan çıkaç ay evvel gözümle görmüş ol kan netice cok hazin! Doğrusu Türk mamdır. Mahmud Makala buldu köyleri ahalisinin hırsız ve hilsbaz: ğum yegâne kusur rea! zm namma lardan ibaret olduğuna inanmağs «Beşerî merhamet» denilen histen hiç bir Türkün gönlü razı olarnaz tecerrüd ederek taîvirlerini çok İtiraf ederim ki vaktile ;Vnrlık» ta kuru, çok hissiz, çok ruhsuz bir şe •Köy öğretmeninin notlarm:» takilde varmış olmasıdır: ^İkindi na kib edememiştim. «Bizim Köy» çı nıazını kılmak için camie gidenlet kmca, kitabı kövlüye acımak va hallçdilmişse gerçekleşebilir. M a a ; d e döndüler. Derde mihnctc dair k ö v l ü y ü 5 e v m e k n i y e t i l e e l e a l d ı m • * * :• esef Türk köyü saltanat devrinde acıklı konuşmalarm bini bir para Fakat maalesef buna muvaffak oolduğu gibi Cumhuriyet devrinde ya...» <S. 100), «Ama hir de köy lamadım. Mahmud Makalın köylüKitabın son faslını teşkil eden de kâfi bir alâka mevzuu olmamış, liiye sor, (o!en çocııkları) soğ;uk eü sevimsiz bir mahluktur. «Masal gibi» parçasma hiç bir mabirbirini takib etmiş olan hüku mu aldı, yoksa Allahın emri nıi tBizim Köy» müelli/inde göze na veremediğimi itiraf ederim. Bu metlerin progTamlannda lâyık ol diye?» (S. 10). çarpan şeylerden biri de «Kara son parçadan Eflâtun Cem Güduğu mevkii alamamış, yani tam Sonra köy hayatının hiç mi gü kuwet> ismini verdiği dine karşı ney'in masallanndaki üslub ve manasile ihmal edilmişiir. MaJdî Köylerde ahenk. Sabahaddin Ali'nin son hizel tarafı yok? Köy âdeCerinde Famimî düşmanlığıdır. mahrumiyetler içinde kalan köylü, tarikat kurarak müridlerini dolan kâyelerindeki hava ve eda meviçtimaî ideal. sanat, edebiyat, hissi bütün sefalete rsğmen baıı este'ik dıran kimselere kızmakta Mahmud cuddur: «Biz de dileyelim ki kamhayat nev'inden ruhu gıdalandıır.n veya ulvî taraflpr yok mudur? Ni Makal elbette haklidır. Cünkü her bur felekten, gayrı ağu katılmasun aid şeylerden dahi mahrum olduğu çin «Bizim Köy» de folklora şevden evv=l tarikat kurmak ve aşına, bir çare bulunsun gözünün için bütün teselliyi dinde, imanın hiç bir şey bulamıyor'jz? Şüphesiz terikate si'luk etmek memleketi yaşına, bir merhem sürülsün bu Yaşar Nabi kitabın bi» «ithamnave ilâhî aşkın verdiği zevklerde mizc'° kanurpn ya=ak olan bir şey ma?al kahramarunın kel başma... aramış ve bu mevanda bazı şahıs 3IE> olduğunu söylüyor. Fakat mü dir. Fakat Allahın adına bile sinir Âmin!» (S. 141) Bu parçanın eselar ve bazı zümreler tarafından is ellifin en acıklı sahneleri bir iddi lenmek inkılâb n'T.ma biraz fazla rin mahiyetini ve hattâ ciddiystitismar edilmiştir. İşte «Bizim Köy> asım ispat etmiş gibi muzaffîrine gayretkeşîik değil micliı? Bana ni bozduğu kanaatindeyim. böyle mühim bir problemi ifade bir tavırla bitirmesi bazan nahoş ö\ !e geliyor ki aenc öğrotmen lâİşte Mahmud Makalın eserinde etmeğe teşebbüs ettiği içindir ki bir tcsir bırakmaktadır: .Gördünüz iklik prensipi üzerinde kâfi dereyerinde olarak münevverlerimizin mii adaleti! Dayak ycmemege bak cede dii«ünmemiş. lâ;k'.ik idealinin bu gibi ufak tefek kusurlar mevalâka ve rağbetine mazhar olmak malı. yoksa okkanın altına jittisi bütün dinleri ortedan kaldırmak cuddur. Fakat bunları izah etmek elbette kolaydır. Birinci smıf mutadır. Türk efkârı umumiyesi idrak niz gündiir» (S. 137). Gergi muçoğu kusursuz ediyor ki köy problerr.ini ele al harrir arasıra ağlsmak iftediğinden değil; bilâkis bütün dinlere karşl I harrirlerimizdıen muvaffak manın zamanı gelmiştir ve nattâ bahseder. Fakat en kudsî mevzu müsamaha göstermek olduğunu an eser vücude getirmeğe olamazken, on beş veya on yedi bu hususta belki geç bile kalmıştır. lar münasebetils gösterdiği kau lamamıştır. kalblilik, bilhassa annesile babayaşında bir köy çocuğu tarafından * * * Maamafih şunu ilâve etmeliyia sından bahsederken kullandığı va'âs Bazı münekkidlerimiz «Bizim yazılan bir eserin kusurdan âri oki başka memleketlerde dahi köy tehzi lisan isvan ve itham hislerinKöv» ün sanattan nasibi olmıyan labileceğini ümid etmek zaten im1 davası diğer içtimai davalar araden uzak olan okuyucuları rencide i bir eser olduğunu ifade etti'er. Ben kânsıZL ". sında nisbeten geç ele alınmış daNe olursa olsun köylerimizin | bu fikirde değilim. Gerek bahisvalardandır. Meselâ Rusyada, bol etmektedir. Şunu da ilâve edelim ki lerin tertibir.de. serek mevzularm durumu, köy kalkınması davasmın şevik ihtilâlinden e\"velki ahvali yapılacak şeylenn bir ustalık ehemmiyeti, Makalın anlattıklarına ele alınışında büyük iyi bilenlerin rivayetine göre. ih Mahmud inanmak İçin gösterilecek bütün vardır. Tasvirlerde esas hatları ya mahiyeti hakkmda düşünmeğe bitilâlden ancak iki sene evvul bu kalamasını bilen bir kroki ressa ze fırsat ve vesile verdiğinden domevzu münevverlerin alâkasını hüsnü niyete rağmen sefalet tasvirleri maddî sahadan manevî sahaya mının sanatını görmek mümkün layı Mahmud Makala ve onu irşad çekmiş, o tarihte intişar etmiş olan dür. Bazı parçalar tam manasile etmiş olanlara teşekkür etmeliyiz. «Naşa derevnya» (Bizim Köy) intikal edince aynı itimadı gösteradlı eser milletin aydınlarını gafletlerinden uyandırmış ve hattâ efkârı umumiyede hayli heyecan ve galeyan doğurmuştur. Ingilterede, Fransada bile köy işleri ancak Yirminci asrın başındanberi ciddi alâka mevzuu olmağa başlamıştır. Haftalardanberi efkârı umumiyeyi meşgul eden «Bizim Köy» adlı küçük kitabın satış bakımmdan dahi büyük rağbete mazhar olması ve Varlık Yayın Evinin ikinci ayın sonunda eserin üçüncü tab'ını vermeğe mecbur olması cidden sevinilecek bir hâdisedir. Zira bu, cemiyetimizin okur yazar kütlesi içinde sadece Pitigrilli'nin romanlarma veya seksoloji dergilerine karşı değil, kendi içtimaî davalarımıza karşı dahi büvük bir alâka .nev.ud olduğuna, milletimizin içtimaî bir şuura sahib bulunduğuna aşikâr bir delildir. «Bizim Köy» ün karşılaştığı büyük rağbeti muhtelif neviden sebeblerle izah etmek mümkünse de hiç şüphesiz asıl amil eserin ele aldığı davanın ehemmiyetidir. Cemiyetimiz adeta insiyakî olarak hissediyor ki Türk köyünün kalkınması, köylünün cehaletten ve sefaletten kurtarılması davası en müstacel meselelerimiz sırasına girnıiştir. Köy içtimaî, iktisadî ve mali bakımdan devletin temeli olduğu gibi, siyasî bakımdan da onun en esaslı istinad noktasıdır. Yani demokrasi ideali bir memlekette bütün ,şümulü ile ancak köy davası «Bizim Köy» ADİLE Yazan: Denizci milletiz diyoruz ama.,, ayısm 14 üncü günü yapılacak olan yeni seçimler için bütün partiler adaylaruu ilân ettiler. Gaze telerde bu adayların meslekleri, tah silleri, yaşlan hakkında yazılar çıkıyor. Dün de Sadun Galib Savcı arkadaşunız Cumhuriyet Halk Partisi ve Demokrat Parti adaylannm meslekleri hakkında bir mukayese yapmış. Partilerin aday listelerini okurken gözüme çarpan ve geçenlerde de Cumhuriyet Halk Partisi teşkilâtının 70 likleri müunasebetile dokundujfum bir nokta, arkadaşımızın mukayesesinde bir daha dikkatimi çekti. Bu nokta denizci adayların ihmalidir. Cumhuriyet Halk Partisi, 8 Inci Büyük Millet Meclisinde kendi camiası içindeki iki emekli Amiral i!e bir Yüksek Deniz okulu mezuııu makinc mühendisini. bu defa kariro harici etmiş; yeni adaylan arasına da asker ve sivil hiç bir denizci almamıştır. Devlet Denizyolları İdaresinin eski ve veni Genel mü'.lürlerile bu idarenin genc genel müdür muavini. Bursa ve Çoruh aday ları arasında iseler de, bu zatlar çekiıdektcn yani meslekten yetişnıe denizci değil, başka mesleklerden gelme idarecidirler. Bu itibarla onları denizci saymağa imkân yoktur. Esasen, darılmasınlar amma, Cernil Parmanla. Bchçet Osmanağaoğlu bir yıllık bir stajdan sonra, tam yeni vazifelerinde başarı gösterebilecek btlgilere sahib olduklan ve işi kavradıklan bir sırada, Devlet Denizyollarından adeta kaçıyorlar. Demokrat Partiye gelince; ba parti, genc yaşında emekliye ayrılmış olan Tuğamiral Rifat Özdeşi Kırşehirden, vaktile armatorluk etmiş olan Ali Rıza İncealemUaroğlunu da Zonguldaktan aday göstermişür. Bu zat, 8 inci Büyük Millet Meclisinde, Cumhuriyet Halk Partisi raensubu ve Zongultlak milletvekili idi. Amerikadan satın alınan gemilerin mubayaa ve tamiri işinde suiistimal yapıldığı iddiası Meclise aksettiği taman, o zamanki Ulaştırma Bakanı Şükrü Koçakla Devlet Denizyolları v» Limanları eski Genel müdiirü vo şimdi Cumhuriyet Halk Partisinin yeni Seyhan atlaylatından olan i'usuf Ziya Erzin ile Fuad Zincirkıran heyeti hakkında Meclis tahkikatı açılmasını istemiş; fakat bu tcklifini geri almak mecburiyetin AYDA dramatik bir kıymet taşıyor. Meselâ öküzün ölümü (S. 43) parçası canlı, hareketli, özlü bir realist hikâyedir. Fakat tabiatile bu gibi parçalar nadirdir. Çok defa kuru bir röportaj karşısındayız. «Bizim Köy» sade ve kusursuz bir üslubla yazılmış. Yalnız bu sadcliğin ilk bakışta zannedildiği kadar tabiî olmadığını biraz dikkatlice okuma neticesinde anlamak mümkündür. Yani bu tabüliğin ve sadeliğin elde edilmesi için bilhassa uğraşılmış ve bazı usullere müracaat edilmiştir. Meselâ ekseri cümlelerde failler ve bilhassa mef'uller cümlenin sonuna atılmıştır: «Ekmek yapılırken kadır.ın gözlerinden yaşlar şapır şapır damlar dumajıdan... fS. 22). tBir kere bayatladı mı artık karnım iyice acıkmadıkça yanaşmam ekmeğin yanına...» (S. 23). «İlkin bir fırm lâzım her köye...» (S. 24) Bu bir kusur mu? Elbette ki değildir. Türkçemizin imkânlarmdan birini temsil eden ve yirmi senedenberi yazı dilimizin dahi temayüllerinden birini teşkil eden bu usulden biraz fazla istifade etti ise Mahmud Makalı tenkid etmek asla geçmiyor akhmızdan... HAVACILIK BAHİSLERİ Tepkili uçakları havada besliyecek ana tayyareler r J de kalması üzerine Cumhuriyet Halk Parüsinden çekilerek Demokrat Partiye geçmiştir. Bö\lece Demokrat Partinin aday listesinde yer alan bu iki denizciden başka, diğer partiler denizciliğe ve denizcilere iltifat göstermemişlerdir. Bu iki aday da seçimlerde kazanamazlarsa, 9 uncu Büyük Millet Meclisinde, her meslekten ve sanattan milletvekilleri bulunduğu halde, denizciliği ve denheileri temsil edecek tek kimse bulunmıyacaktır. Halbuki bu memleket dört denizde 7.126 kilometre uzunluğunda kıjnları bulunan iki yarımadadan mii. 1 rekkebdir. Bu milletin şerefli vo • raferlerle dolu bir denizcilik tari! lıi, bir donanması, yeni yeni inkifafa başlamış bir deniz ticaret filosu vardır. Asker ve sivil denizcilerimiz, fi'len denizlerde çalışanlardan başka denizcilikle ilgili müssseselcıde hayatlarını kazanan on binlerce vatandaşunız vardır, Askerî ve sivil denizciliğimizin inkişafı ve denizcilerimizhı sosjal meeelelerinin halli için ele alınması elzcm bir çok davamız vardır. Demokrat Partinin iki denizci adayı seçilseler dahi, beş yüze yakın azası hulunan bir Millet Meclishıde bütün bu tiavalardan anlıyan yalnız iki denizci bulunması kâfi midü? Denizcilikten bahsedüdiği ve denizcilik bayramlarında nutuklar söy lendiği zaman. jBaıbarosların, Turgudların, Kıiıç Alileıin torunlarıyız. Okyanuslaıın en uzak köşelerinrie bavrak göstcreceğiz. Denizin miıletlere millî müdafaa ve ticaret bakımlarından sağladığı emniyet ve nimetlerden istifade etmek azmimiz ve idealimizdir» diye bol bol edebiyat yapaıu; fakat Büyük Millet Meclisinde denizcilerimiri temsil işine ehemmiyet vermej'iz. Bu ihmal karşısında dcnizciliğimiz adına teessür duymamak elden gelmiyor.  S İ t ER Ü L KE S İ Bu aksam L  l E Sinemasında BAHAR OLUNCA AR'da Bu A k şam SUREYYA Sinemasında TURAL (Amerikan basımndan)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle